İnsan anatomisi İÇİndekİler ergonomİ dİzdar

27
İÇİNDEKİLER İnsan Anatomisi Solunum Sistemi Hareket Sistemi Sinir Sistemi Dolaşım Sistemi Sindirim Sistemi Boşaltım Sistemi HEDEFLER Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Anatomi kavramını tanımlayabilecek, İnsan fizyolojisini anlayabilecek, İnsan vücudundaki, solunum, hareket, sinir, dolaşım, sindirim ve boşaltım sistemleri hakında bilgi sahibi olabileceksiniz. ÜNİTE 3 İNSAN VÜCUDUNUN ANOTOVE FİZYOLOJİSİ ERGONOMİ Dr. Ercüment N. DİZDAR © Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve dağıtımı yapılamaz.

Upload: others

Post on 07-Apr-2022

30 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İÇİN

DEKİ

LER

• İnsan Anatomisi• Solunum Sistemi• Hareket Sistemi• Sinir Sistemi• Dolaşım Sistemi• Sindirim Sistemi• Boşaltım Sistemi

HEDE

FLER •Bu üniteyi çalıştıktan sonra;

• Anatomi kavramını tanımlayabilecek,

• İnsan fizyolojisini anlayabilecek,• İnsan vücudundaki, solunum,

hareket, sinir, dolaşım, sindirim ve boşaltım sistemleri hakında bilgi sahibi olabileceksiniz.

ÜNİTE

3

İNSAN VÜCUDUNUN ANOTOMİ VE FİZYOLOJİSİ

ERGONOMİ Dr. Ercüment N.

DİZDAR

© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve dağıtımı yapılamaz.

Page 2: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

İNSA

N V

ÜCU

DU

NU

N A

NO

TOM

İ VE

FİZY

OLO

JİSİ

Solunum Sistemi

Hareket Sistemi

Dolaşım Sistemi

Boşaltım Sistemi

Sindirim Sistemi

Sinir Sistemi

Page 3: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

GİRİŞ İnsan yeteneklerini en iyi şekilde kullanarak ona uygun iş ortamı düzenlemek

ve dolayısıyla güvenlik ve sağlığına uyumsuzlukları elimine etmeye çalışan Ergonomi Bilimi, İş Güvenliği Uzmanlığının temel bilgileri arasında yer almaktadır. Çok disiplinli bir bilim dalı olan Ergonomide iş ve sistem verimliliği, “insan-makine-çevre” uyumunun temel yasalarını oluşturur. Bunu yaparken, insanların anatomik özellik ve karakteristikleri ile fizyolojik kapasite ve toleransları göz önünde tutulur.

“Ergonomi” dersimizin amacı, insanları sağlıklı, güvenli kısaca en uygun işe yerleştirmektir. Sonraki ünitelerde verilecek olan Çalışma Yerinin Ergonomik Düzenlemesi’ne (Ünite 4 ve sonrasındaki konulara alt yapı olarak) geçilmeden önce, insan vücudunun anatomik ve fizyolojik yapısının öğrenilmesinde fayda görülmektedir.

Dolayısıyla bu ünitenin amacı, Ergonomide önemli bir konu olan insanın anatomik ve fizyolojik yapısı hakkında yeterli bilgiye erişmektir.

İnsan vücudunun anatomik ve fizyolojik yapısı çeşitli sistemlerden oluşmuştur. İnsan vücudu yapı ve çalışma bakımından oldukça karmaşıktır. Tüm inceliği ve özellikleri ile insan vücudunun yapısını anatomi, işleyiş ilkelerini ise fizyoloji ve tıp bilimi inceler.

İnsan vücudu hücre adı verilen sayısız ve gözle görülemeyecek kadar küçük yapı taşlarının bir araya gelmesinden oluşmuştur. Hücreler, kemik, kas, deri, mide, karaciğer, kalp, dalak, bağırsak, göz vb. vücut parçalarının hepsini esas alır. İnsan vücudu dışardan deri dokusu ile çevrilidir. Deri, vücudu dış etkenlere karşı korur. Vücut sıcaklığının sabit kalması için çalışır. Ayrıca vücut için zararlı birtakım maddelerin de dışarı atılmasında rol oynar.

İnsan vücudunda farklı sistemler vardır:

• Solunum sistemi (akciğerler), • Hareket sistemi (kaslar, kemikler, eklemler), • Sinir sistemi (beyin, beyincik, omurilik ve sinirler), • Dolaşım sistemi (kalp-damarlar), • Sindirim sistemi (mide), • Boşaltım sistemi ve üreme sistemi (böbrekler vb.), • Duyu organları (kulak, burun, göz, dil, deri).

İnsan vücudunda farklı

mekanizmalar ve sistemler bulunur.

Page 4: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

Şekil 3.1. Vücudumuzdaki sistemler

İNSAN ANATOMİSİ Anatomi terimi, keserek ayırma ve parçalama anlamına gelmektedir.

Anatomi geniş anlamda vücudun normal şeklini, yapısını, vücudu oluşturan organları ve bu organlar arasındaki; yapısal, görevsel ilişkileri inceleyen bilim dalıdır [1, 2]. Şekil bilim anlamına gelen morfoloji kavramı da canlıların şekilsel olarak incelenmesini belirtir. Bir görüşe göre anatomi terimi morfoloji ile özdeş olarak da kabul edilir.

İnsan vücudu pek çok yapının kusursuz bir şekilde bir araya getirilmesiyle yaratılmıştır [3, 4, 5]:

• İnsan vücudunda 100 trilyon kadar hücre bulunur. Bu hücrelerden 50 milyonu her saniye yenilenir.

• Vücudumuzda yaklaşık olarak 205 kemik vardır. Bebeklerde kemik sayısı ise yetişkinlerden fazladır. Bir bebek yaklaşık 270 kemikle doğar.

• Vücudumuzun yaklaşık % 60'ı sudur. Erişkin bir insanın ortalama 70 kg olduğu kabul edilirse, vücuttaki toplam su miktarı yaklaşık 42 litre kadardır.

• Kalp bir dakikada vücudumuzdaki kanın tamamını devir daim eder. • Vücudumuzda birbirinden farklı tam 200 çeşit hücre vardır. • İnsan vücudundaki bütün kasların sayısı yaklaşık 640 kadardır. • Vücuttaki bütün kasların bir günde yaptığı toplam iş yaklaşık olarak bir

vincin 6 tonluk ağırlığı 50 m yükseğe kaldırmasına eşdeğerdir.

İnsan vücudu

mükemmel bir sanat eseridir.

Page 5: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5

Şekil 3.2. İnsan vücudu

İnsan vücudu, fiziksel ve kimyasal yapılardan oluşan bir sistemler bütünüdür. Vücut, insan sağlığının maddesel parçasıdır. İnsan varlığının korunması ve soyun sürekliliği için birbiriyle uyumlu bir biçimde çalışan ögelerden oluşmuştur [5, 6, 7].

İnsan vücudunun ana birimi hücredir. Hücreler ve hücreler arası maddeler birleşerek dokuları oluşturur. Dokular, biçimsel ve işlevsel birimler olan organları oluştururlar. Fizyolojik olarak aynı işlevi gören yapısal organ birlikleri de vücudun sistemlerini meydana getirir. İnsan vücudundaki temel sistemler; hareket, sinir, solunum, dolaşım ve sindirim sistemleri olarak sıralanabilir [8, 9, 10]. Bu sistemler duygu, hareket ve beslenme gereksinimlerini yerine getirirler. İnsan vücudunun olağan büyüme ve gelişmesi sistemlerin ve sistemleri oluşturan her organın görevini yerine getirmesine bağlıdır [11, 12].

Klasik anatomide yapısal özellikler genellikle Avrupa ve Kuzey Amerika beyaz ırkına (Kafkas ırkı) ait özellikler temel alınarak hazırlanır. Bu kitaplarda yetişkin erkek yapısı ile ilgili en sık karşılaşılan özellikler tanımlanır. Kadınlarda var olan farklılıklar ayrıca belirtilir.

Dış görünüşe bakarak insanların birbirleri ile aynı özelliklere sahip olmadıkları savı ileri sürülebilir. Gerçekten de her bir insan fiziksel ayrıntıları ile değerlendirildiğinde diğer insanlardan farklıdır [11, 12]. Belirli bir topluluk içinde yaşayan insanlarda saptanan az sayıda farklılıklar, toplumlar arasında çok daha belirgin hâle gelir [13, 14].

Vücut yapısında farklılık oluşturan unsurlar: yaş, ırk, cinsiyet, genetik ve çevresel faktörler olarak sayılabilir. Bu unsurlar içinde anatomik yapıyı farklı kılan ilk iki özellik yaş ve cinsiyettir. Bununla birlikte dış görünüşle ilgili, yani vücudu dıştan saran deri, göz ve saç rengine ait en önemli değişkenliği oluşturan ırksal özelliklerdir. Ancak deri ile ilgili farklılıkların göreceli kavramlar olduğunu da belirtmek gerekir. Örneğin beyaz ırktan olan bir kişi kendisi ile aynı deri rengine sahip insanları birbirinden kolayca ayırabilirken sarı ırktaki kişiler için aynı başarıyı gösterememektedir. Bu durum sarı ırktaki kişiler için de aynıdır. Dış görünüşün tersine deri dışında kalan yapısal özellikler bütün ırklar için benzerlik gösterir.

Her insan farklı

yaratılmıştır.

Page 6: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6

Anatomik yapıda cinsiyetler arasındaki en belirgin özellik üreme organlarının tamamen farklı olmasıdır. Yaş faktörünün aynı olduğu var sayıldığında her toplum için ortak olan ancak kişiden kişiye değişebilen özellikler de boy, vücut ağırlığı, vücut kitlesi ve merkezî sinir sisteminin toplam kitlesi gibi kriterlerin erkeklerde daha yüksek değerlerde olmasıdır [15, 16]. Bu farklılığı temel olarak kas-iskelet sisteminin yapısal özellikleri belirler. Erkekler kadınlara oranla daha geniş omuzlu, daha dar kalçalıdır. Kadınlarda deri altı yağ dokusu nispeten daha kalındır ve yağ dokusunun dağılımı da erkeklere oranla farklılık gösterir. Bu dağılım erkeklere oranla açısal değil, yuvarlak hatlı bir vücut yapısının ortaya çıkmasına yol açar. Erkeklerle kadınlar arasındaki farklı özelliklerden en çok bilinenleri yüz görünümü, saç yapısı ve boyun çıkıntısı olarak sayılabilir [17, 18].

Genetik faktörler de yapının şekillenmesinde etkili olabilir. Yaşamını normal olarak sürdüren, anatomik yapısı bir ya da birkaç özellik dışında diğer insanlarla aynı olan kişiler de olabilir. Örneğin bütün üyelerinin el ya da ayak parmakları altı parmaklı olan, kalbi sağ tarafta bulunan ya da tek böbreği olan küçük topluluklar olabilir [19, 20].

Büyüme aşamalarındaki farklı beslenme, fiziksel aktivite gibi çevresel faktörler anatomik yapıda farklılık oluşturabilir.

SOLUNUM SİSTEMİ

Hava ile kan arasında gaz değişimini sağlayan organlara solunum sistemi denir.

İnsanlar akciğerli solunum sistemini kullanırlar. Solunum sistemi: burun, yutak, gırtlak, soluk borusu ve akciğerlerden oluşmaktadır.

• Burun: Hava ilk defa burundan içeri girer. Havanın vücuda girdiği organdır. • Yapısında kıllar, mukus bezi, nemli deri, kılcal damarlar, kıvrımlı kemik

kanalları (sinüs) bulunur. Alınan havanın temizlenmesini, ısıtılmasını, nemlendirilmesini ve kokusunun alınmasını sağlar. Buruna gelen hava ısınarak gırtlağa gönderilir.

• Nefes borusu: Havanın akciğerlere taşınmasını sağlar. Yapısındaki kıkırdak halkalar soluk borusunun sürekli açık kalmasını, kaslar borunun çapının değiştirilmesini, mukuslu siller de yabancı maddelerin tutulmasını sağlarlar.

Akciğerler, havanın kana geçmesinde

görev alır.

Page 7: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7

• Soluk Borusu: Üst üste binmiş kıkırdak halkalardan oluşmuştur. Soluk borusunun başlangıç kısmına gırtlak denir. Gırtlağın yapısında kıkırdaklar, ses telleri ve kaslar bulunur. Nefes verilirken konuşma sesinin oluşmasını sağlar.

• Yutak: Burunda ısınarak gelen hava buradan gırtlağa gönderilir. Yutak çevresinde bulunan akkan düğümcüklerine bademcik denir. Yapısındaki kapakçık yardımıyla solunan havanın nefes borusuna geçmesini sağlar.

• Gırtlak: Dil kökü ve soluk borusu arasında bulunan gırtlak, kıkırdak bir yapı gösterir. Bu bölümde ses telleri bulunur.

• Bronşlar: Solunan havanın sağ ve sol akciğerlere taşınmasını sağlar. Havanın akciğer içinde yayılmasını da bronşçuklar sağlar.

• Diyafram ve kaburga kasları: Solunumun yapılmasına yardımcı olan yapılardır. Kasılıp gevşeyerek iç basıncı değiştirerek akciğerin çalışmasını sağlarlar.

• Akciğerler: Havanın kana geçmesini ve kanın temizlenmesi sağlar. Göğüs boşluğunu bütünüyle doldurur. Sağda ve solda olmak üzere bir çifttir. Sağdaki akciğer üç, soldaki akciğer ise iki parçacıktır. Bu parçalara “lob” denir. Akciğerler birer körük gibi çalışarak solunumu sağlarlar. Kanı oksijence zengin bir hâle getirirken içerisindeki karbondioksiti dışarı atar (bebekler dakikada 45; altı yaş çocukları 25; 15-25 yaş gençleri de ortalama 18 kez soluk alıp verirler). Akciğerde gaz değişimini sağlayan balon şeklindeki birimlere alveol (hava kesesi) denir. Alveoller, kılcallardaki kirli kan ile akciğerlerdeki temiz hava arasında yoğunluk farkına göre difüzyonla gaz değişiminin yapılmasını sağlarlar. Akciğerin yapısında kas, kıkırdak, kemik gibi yapılar bulunmaz. Tamamen epitel dokunun zarlarından oluşur.

Hava yollarındaki tıkanmalar solunum görevinin tam olarak yapılabilmesini engeller. Solunan hava içerisinde oksijenin yeterli olamaması veya hemoglobinin oksijen bağlayıcı özelliklerini ortadan kaldıran karbonmonoksit gibi gazların bulunması boğulmalara yol açar ki bu duruma anoksi denir.

Nefes alma olayı kısaca şu şekilde sıralanan bir prosestir:

• Omurilik soğanı akciğerin çalışması için uyartı gönderir, • Akciğer çevresindeki diyafram ve kaburga kasları kasılır, • Göğüs boşluğu öne ve alta doğru genişler, • Akciğerler büyür, • İç basınç düşer, • Dışarıdan temiz hava çekilir, • Alveollerde gaz değişimi yapılır.

Nefes verilmesi sırasında, nefes almadaki olayların tersi yapılır. Solunum yolu direnci düşük olan kişiler nezle ve soğuk algınlığına kolay yakalanırlar. Bu tip

Page 8: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8

enfeksiyonlar, yeterli dinlenme ve yatak istirahati ile geçer. Boğaz enfeksiyonlarının en önemlisi toplum sağlığı açısından beta hemolitik streptokok denen bakteriyel etkenlerin sebep olduğu iltihaplanmalardır.

HAREKET SİSTEMİ İnsan vücudunda 205 civarında kemik bulunur. İnsanların yer ve yönlerini

değiştirmelerine hareket denir. Hareketi sağlayan organlar hareket sistemini oluşturur. Destek ve hareket sisteminin oluşmasında kemikler, kaslar ve eklemler kullanılır.

Hareket sistemi vücut şeklinin ortaya çıkmasını ve hayati öneme sahip organların korunmasını sağlar.

Erişkin bir insanda (yaklaşık) 205 kemik bulunur. Bunun 26’sı omurgada, 25’i göğüste, 22’si başta, 64’ü kollarda ve ellerde, 62’si bacaklarda ve ayaklarda, 6’sı da kulakta bulunur.

Kemikler dış görünüşlerine göre uzun, kısa ve yassı olmak üzere üçe

ayrılır.

Kemiklerin birleşmesiyle oluşan yapıya iskelet denir. İskeleti oluşturan kemikler eklemlerle birbirine bağlanırlar. İskelet insan vücudunda;

• Genel şeklini kazandırır. • Aktif hareketi sağlar. • İç organlara desteklik sağlar. • Merkezi sinir sistemini dış etkilerden korur. • Kan hücrelerini üretir ve mineral depolar.

Örn

ek •Erişkin bir insanda (yaklaşık) 205 kemik bulunur. Bunun 26’sı omurgada, 25’i göğüste, 22’si başta, 64’ü kollarda ve ellerde, 62’si bacaklarda ve ayaklarda, 6’sı da kulakta bulunur.

İnsan vücudunda 205

civarında kemik bulunur.

Page 9: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9

Şekil 3.3. Hareket sistemi ve iskelet

İnsan iskeleti özelliğine göre 3 kısımdan oluşur:

• Baş İskeleti: Kafatası kemiklerini oluşturur. Beyin ve beyinciği dış etkilerden korur. Çene kemikleriyle beslenmeyi sağlar. Yapısında yüz, elmacık, burun, çene ve şakak kemikleri bulunur.

• Gövde İskeleti: Vücudun karın ve göğüs kısımlarını oluşturur. İç organları • tutar. Kalp ve akciğeri korur. Yapısında omurga, kaburga, kürek, köprücük

ve göğüs kemikleri bulunur. • Üye İskeleti: Kol ve bacakların oluşmasını sağlar. Aktif hareket ve ellerin

oluşmasında etkili olur. Uyluk, kaval, baldır, pazu, dirsek ve parmak kemiklerinden oluşur.

Şekil ve büyüklüğüne göre dört çeşit kemik bulunur.

• Kısa Kemik: Eni boyuna yakın olan kemiklerdir. El ve ayaklardaki parmak ve bilek kemikleri bu gruba girer.

• Uzun Kemik: Boyu eninden uzun olan kemiklerdir. Kol ve bacaklarda bulunur.

• Yassı Kemikler: Yüzeyi geniş, levha şeklindeki kemiklerdir. Kafatası, • kaburga, kürek, köprücük ve çene kemiği bu gruba girer. • Düzensiz Şekilli Kemikler: Belli bir şekle sahip olmayan omurlar bu gruba

girer.

Page 10: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10

Şekil 3.4. Kemikler

Kemiklerin enine kesilmesi durumunda farklı yapı ve özelliklerdeki kısımlardan oluştuğu görülür. Kemik yapısında; kemik zarı, sert kemik dokular, süngersi kemik doku, kemik kıkırdağı, sarı ilik ve kırmızı ilik bulunur:

• Kemik Zarı (periost): Kemiğin dışında bulunur. Kemiğin beslenmesini, büyümesini, (kalınlaşmasını) ve onarılmasını sağlar.

• Kemik Kıkırdağı: Kemiğin uç kısmında bulunur. Kemiğin boyuna uzaması ve eklemlerin oluşmasını sağlar.

• Sert Kemik Dokusu: Mineral oranı fazla olan sıkı dizilimli kısımdır. Kemiğe direnç ve şekil kazandırır.

• Süngersi Kemik Dokusu: Kemik içerisinde oyuk şeklinde boşluklar oluşturur.

• Sarı İlik: Yağ depolanmasında etkili olur. • Kırmızı İlik: Alyuvar, akyuvar ve kan pulcuklarının üretilmesini sağlar.

İskeleti oluşturan kemiklerin birbirine bağlanmasını sağlayan yapılara eklem denir. Kemiklerin hareket yeteneğine göre üç çeşidi bulunur.

• Oynamaz eklemler: Bağladığı kemiklerin hareket etme yeteneği yoktur. Kemikleri tamamen birleştirmiştir. Kafatası ve kalçada bulunur.

• Yarı oynar eklemler: Kemiklerin kısıtlı ve dar açıda hareket etmesini sağlar. Omurgadaki eklemler gibi.

• Oynar eklemler: Kemiklerin farklı şekil ve açıda hareketine imkân sağlar. Kol ve bacaklardaki eklemler bu gruba girer.

Şekil ve büyüklüğüne göre dört ayrı kemik

bulunur.

Page 11: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11

Şekil 3.5. Eklem şekilleri ve fonksiyonları

Kaslar, uzayıp kısalarak şeklini değiştirebilen hücrelerden oluşurlar. Yapısında, kas dokunun hücreleri demet şeklinde bulunur. Kasların kasılıp gevşemesi sinirlerin uyarılarıyla gerçekleşir. Çalışmaları sırasında bol miktarda enerji harcarlar. İnsan vücudundaki kaslar;

• Aktif hareketi sağlar. • Bazı iç organlara hareket yeteneği kazandırır. • Kalbin çalışmasını sağlar. • Konuşmanın gerçekleşmesini sağlar. • Yedek enerji depolanmasını sağlar.

İnsan ve hayvan gibi canlılara şekil ve destek veren, hareket etme

kabiliyeti kazandıran; kemiklerden, eklemlerden ve kaslardan oluşan sistemin bütününe destek ve hareket sistemi denir.

Şekil 3.6. Destek ve hareket sistemi

Kasların kasılması sırasında kısalma, şişme, sertleşme ve kalınlaşma

gerçekleşir. Kol ve bacaklardaki kemiklerin çalışması sırasında ön ve arkada birbirine zıt çalışan kaslar bulunur. Bu zıt (açıcı ve bükücü) kasların kasılıp gevşemesiyle kol ve bacaklardaki bükülme ve gerilmeler gerçekleşebilir.

SİNİR SİSTEMİ Sinir sisteminde başta beyin, beyincik, omurilik soğanı, omurilik,

beyinden çıkan 12 çift ana sinir ve omurilikten çıkan birçok sinir vardır. Beyin

Kaslar şekil

değiştirebilen hücrelerden oluşur.

Page 12: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12

bütün düşünce ve davranışların şekillendiği merkezdir. Beyincik iç kulaktaki zarlarla dengeyi sağlar.

Omurilik, sırtta omurların içerisinden geçer. Beyinden gelen ve beyine giden mesajların iletilmesinde köprü vazifesi görür. Ayrıca refleks hareketlerinden beynin bilgisi dışında kalan bazı hareketlerin de yönetilmesini üstlenir. Organların çalışmasını hızlı, etkili ve elektriksel yollarla düzenleyen yapılardan oluşur. Sinir sistemi sinir telleri yardımıyla tüm vücuttaki olayları denetler ve düzenler.

Şekil 3.7. Sinir sistemi Merkezî Sinir Sistemi

Merkezî Sinir Sistemi, sinir sisteminin yönetici ve denetleyici kısmıdır. Kafatası ve omurga içindeki sinirsel organlardan oluşur.

Beyin: Kafatası içerisindeki en büyük sinirsel organdır. Yüzeyi girintili çıkıntılı olup iki yarım küreden oluşur. Beyinle kafatası arasında bulunan üç katlı zar beyni sarsıntılardan ve darbelerden korur. Yapısında milyarlarca sinir hücresi ağ şeklinde bulunur. Beyin yardımıyla insan vücudunda;

Örn

ek •Sinir sistemi, özelliğine göre iki kısımdan oluşur: MerkezîSinir Sistemi ve Çevresel Sinir Sistemi.

Omurilik, omurların içerisinden geçer.

Page 13: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13

• Duyu organlarından gelen uyarılar değerlendirilir. • Problem ve olaylar düşünülür, çözülür. • Öğrenme faaliyeti ve hafıza olgusu sağlanır. • Acıkma, susama, uyku ve uyanıklık düzenlenir. • Kan basıncı ve vücut sıcaklığı düzenlenir. • Hormonların salgılanma zamanı belirlenir.

Beyincik: Yapısı beyne benzer ve küçüktür. İki yarım küreden

oluşur. Kafatasının arka alt tarafında bulunur. Beyin, iç kulak ve iskelet kaslarıyla bağlantılıdır. Beyincik yardımıyla insan vücudunda;

• Kol ve bacaklardaki kasların birbiriyle uyumlu çalışması sağlanır. • Kol ve bacaklardaki kasların çalışma derecesi düzenlenir. • Aktif hareketin dengeli olması sağlanır.

Omurilik soğanı: Yüzeyi düz olup soğana benzer bir şekle sahiptir.

Boynun üst kısmında bulunur. İstem dışı çalışan iç organları yönetir.

Omurilik soğanı yardımıyla insan vücudunda;

• Solunum sisteminin çalışması düzenlenir. • Dolaşım sisteminin çalışması düzenlenir. • Boşaltım sisteminin çalışması düzenlenir. • Sindirim sisteminin çalışması düzenlenir.

Omurilik: Sırttaki omurga içerisinde bulunur. Yüzeyi düz olup sinir

kordonundan oluşur. Kafatası organları ile vücut organları arasındaki bağlantıyı sağlar. Omurilik yardımıyla insan vücudunda;

• Beyinle organlar arasında bilgi iletimi sağlanır. • Refleks davranışlarının oluşması düzenlenir.

Refleks: Vücuda yapılan ani ve güçlü etkilere karşı vücudun aynı

şekilde tepki göstermesidir. İstemsiz olarak yapılır. Vücudu koruyucu özelliğe sahiptir. Kazanılma şekline göre doğuştan ve sonradan kazanılan olmak üzere iki çeşidi bulunur.

• Doğuştan kazanılan (kalıtsal) refleks: Genlerle ilgili olup nesilden nesile aktarılır. Her insanda aynı şekilde bulunur.

• Doğan çocuğun emme hareketi • İğne batan parmağın çekilmesi • Gürültülü sesten ürkme • Göz bebeğinin büyüyüp küçülmesi

• Sonradan kazanılan (şartlı) refleks: Doğumdan sonra deneyimlerle ve öğrenme sonucu kazanılır. Nesilden nesile aktarılmaz.

• Limon görünce ağzının sulanması • Örgü örme, dans etme ve yüzme davranışları • Bisiklet ve araba sürme davranışları

Sinir sistemi,

merkezi ve çevresel olmak üzere iki

kısımdır.

Page 14: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14

Çevresel Sinir Sistemi

Çevresel Sinir Sistemi, vücudu ağaç kökü şeklinde saran sinir liflerinden oluşur. Merkezî sinir sistemi ile vücut organları arasındaki sinirsel iletimi sağlar.

Sinir dokusunu oluşturan hücrelere nöron denir. Milyarlarca nöron, insan vücudunu ağ gibi sararak yönetimi sağlarlar. Nöronlar görevleri için aşırı farklılaşmış olup bölünme yetenekleri yoktur. Çalışmaları sırasında bol miktarda enerji harcarlar.

Nöronların şekilleri benzer farklı kısımlardan oluşurlar:

• Dendrit: Kısa ve çok sayıda olan uzantılardır. Çevreden aldıkları uyarıları aksona taşırlar.

• Akson: Uzun ve bir tanedir. Dendritten aldığı uyarıları hedefi olan organa doğru taşır.

• Gövde: Nöronun çekirdek ve organellerinin bulunduğu sitoplazma kısmıdır. Hücredeki hayatsal olayları gerçekleştirir.

Miyelin kılıf, bazı nöronlarda, aksonların çevresiyle yalıtımını sağlayarak uyartıların daha hızlı taşınmasını sağlar. Uyarı, nöronları etkileyen çevresel değişmelerdir.

Uyartılar (impuls) etkisiyle nöronlarda oluşan elektriksel ve kimyasal değişmelerdir. İnsan vücudunda görev ve taşınan bilginin farklılığına göre üç çeşit sinir hücresi kullanılır.

• Duyu nöronu: Uyarıları duyu organlarından merkezi sinir sistemine taşır.

• Motor nöron: Merkezi sinir sisteminden organlara doğru emir taşır. • Ara nöron: Merkezi sinir sistemini oluşturur.

Uyarı ve emirler sinirler üzerinde uyartılar şeklinde taşınırlar. Taşınma hızları

sabit olup oluşma miktarları değişebilir. Uyartılar nöronlar üzerinde iyonlar yardımıyla elektriksel, nöronlar arasında hormonlar yardımıyla ise kimyasal olarak taşınır.

Nöronların birbirine bağlandığı bölgelere sinaps denir. Sinapslar bir nöronun aksonuyla diğerinin dendriti arasında kurulur. Uyartılar, sinapslar üzerinde salgılanan özel hormonlarla taşınır. Böylece uyartının hangi yolu takip ederek hangi organa ulaşacağı belirlenir.

DOLAŞIM SİSTEMİ Bütün organ ve sistemler arasında madde iletimini sağlayan yapılara

dolaşım sistemi denir. Dolaşım sistemini kalp, damarlar ve kan dokusu oluşturur. Dolaşım sistemi besin, gaz, hormon, artık ve antikor gibi maddeleri ilgili hücrelere taşır.

Kalp, göğüs boşluğunda bulunan çizgili kaslardan oluşmuş bir organdır. İstemsiz, hızlı, güçlü ve uzun süreli olarak çalışır. Böylece kan sıvısının damarlarda

Dolaşım sistemi kalp,

damar ve kan dokusundan oluşur.

Page 15: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

akmasını sağlar. Kalp, kulakçık ve karıncık olmak üzere iki kısımdan oluşur.

• Kulakçık: Kan sıvısını kalbe doğru çeken kısmıdır. Sol kısmı vücut toplardamarına, sağ kısmı akciğer toplardamarına bağlıdır.

• Karıncık: Kan sıvısını organlara doğru pompalayan kısımdır. Sol kısmı vücut atardamarıyla, sağ kısmı akciğer atardamarıyla bağlantılıdır.

Kalbin sağ tarafında kirli kan (CO2 oranı fazla) ve sol tarafında da temiz kan (O2 oranı fazla) bulunur. Kalbin çevresinde koruyucu olan perikard adlı kaygan zar bulunur. Bu zar kalbi dış etkilerden korur. Kalp üzerinde bulunan damarlara koroner damarlar denir. Bu damarlar kalbin hızlı bir şekilde beslenmesini sağlar.

Kalbin çalışması sırasında damarlarda oluşturduğu sarsıntılara nabız denir. Kanın damarlarda akarken oluşturduğu basınca tansiyon denir. Nabız ve tansiyon arttığında damarlardaki kanın akış hızı da artar. Kalpten çıkan kirli ve temiz kanın dolaşma mesafesi ve özelliğine göre iki çeşit dolaşım kullanılır.

• Küçük kan dolaşımı: Kan sıvısını kalbe doğru çeken kısımdır. Sol kısmı vücut toplardamarına, sağ kısmı akciğer toplardamarına bağlıdır.

• Büyük kan dolaşımı: Kalpten çıkan temiz kanın vücut organlarına ulaşmasını sağlar. Kalbin sol karıncığından başlayıp sağ kulakçığında biter.

Kalp, her insanın yumruğu büyüklüğünde bir pompadır. Vücutta bulunan en güçlü kas, kalp kasıdır. Kalp dakikada 60-180 arasında kasılır. Normali ise 60-80 arasıdır. Kalp iki kulakçık ve iki karıncıktan oluşur. Karıncıklarla kulakçıklar arasında tek yöne geçişe izin veren kalp kapakçıkları yer alır. Kalp göğsün 1/3 alt kısmında, göğüs kemiğinin hemen solundadır.

Page 16: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16

Şekil 3.8. Dolaşım sistemi

Alt toplardamarı, akciğerlerden sol kulakçığa dökülür. Kulakçıklar, akciğerden ve vücuttan gelen kanı toplayan bölgeler olarak görev yaparlar. Sağ karıncıkta bulunan kan, akciğer atardamarları ile akciğerlere iletilir. Aort adı verilen ana atardamar, sol karıncıktan çıkarak oksijence zengin kanın bütün vücuda dağılmasını sağlar. Kalp atardamarlarına kalbin atımı, nabız şeklinde iletilmektedir. Dikkatle dinlenecek olursa çok düzgün bir şekilde olduğu fark edilir.

Kalbin kulakçık ve karıncıkları art arda ritimsel olarak kasılıp gevşerler. Kulakçıklar kasılırken karıncıklar gevşer ve kan sıvısı kulakçıktan karıncığa doğru akar. Karıncıklar kasılırken kulakçıklar gevşer ve kan sıvısı organlara doğru pompalanır. Kalbin kulakçık ve karıncıklarının kasılması dakikada ortalama olarak 70–80 kez gerçekleşir. Kasılma hızı hormon ve sinirler etkisiyle artırılıp azaltılabilir. Kan damarları, atardamar ve toplardamar olarak iki gruba ayrılır.

Atardamarlar kanı kalpten uzaklaştıran, toplardamarlar ise kanı kalbe getiren

damarlardır.

Kan kılcal damarlar içerisinde ilerlerken bir kısım kan sıvı dokularına sızar. Bu sıvıya akkan (lenf) adı verilir. Akkan damarları ile de toplanır. Akkan damarları boyunca akkan düğümleri yer alır. Bunlar içerisinde lenfosit denilen

Kalp, kulakçık ve karıncık olarak iki

kısımdır.

Page 17: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17

akkan hücrelerini yaparlar. Kan, karıncıklardan büyük bir basınçla çıkar. Atardamar duvarında bu basıncın yaptığı etki kan basıncı olarak bilinir.

Kanın kalpten çıkarak akciğerlere gidip oksijence zenginleştikten sonra kalbe dönmesine küçük kan dolaşımı denir. Akciğerlerden dönen oksijence zengin kanın, vücuda yayıldıktan sonra tekrar geri dönmesine ise büyük kan dolaşımı denir. Besinlerle alınan temel maddeler ve solunumla alınan oksijen hücre düzeyine kadar kan sayesinde iletilir. Hücre ve dokulardaki artıklar da kanla uzaklaşırlar. Kan iç ortamı dengede tutar. Vücut sıcaklığının düzenlenmesinde görev yapar.

Kan içerisinde en bol bulunan hücreler alyuvarlardır. Bir milimetreküp içerisinde 4,5 milyon alyuvar bulunur. Kana ve alyuvarlara kırmızı rengini veren hemoglobinlerdir. Hemoglobin akciğerlerden alınan oksijenin hücrelere, hücrelerden alınan karbondioksitin akciğerlere iletilmesini sağlar. Eğer kanda hemoglobin yetersiz ise anemi (kansızlık) denen durum meydana gelir.

Kanda bulunan ikinci hücre grubu akyuvarlardır. Vücudun savunmasıyla ilgili hücrelerdir.

Kanda bulunan trombositler kanın pıhtılaşmasında görev yaparlar. Kanın sıvı kısmına plazma adı verilir.

İçerisinde kan sıvısının dolaştığı boru şeklindeki yapılara damar denir. Özellik ve görevine göre üç çeşidi bulunur.

• Atardamarlar: Kalpten organlara kan götüren damarlardır. Vücut ve organ atardamarlarında temiz kan, akciğer atardamarında kirli kan bulunur. Yapısında kalın düz kas tabakası bulunur. Kan basıncı ve akış hızı yüksektir.

• Toplardamarlar: Organlardan kalbe kan getiren damarlardır. Organ toplardamarlarında kirli kan, akciğer toplardamarında temiz kan bulunur. Yapısında ince düz kas tabakası bulunur. Kan basıncı ve akış hızı düşüktür.

• Kılcal damarlar: Atardamarlar ile toplardamarlar arasında bulunur. Kanın atardamardan toplardamara geçmesini sağlar. Yapısında kas dokusu bulunmaz. Kan basıncı normal ve kanın akış hızı en düşüktür.

Örn

ek •Bir milimetreküp kanda 6000-10000 arasında akyuvar vardır. Bunlar vücuda giren bakterilerle savaşırlar.

Bir milimetreküpte 6000-10.000 adet akyuvar bulunur.

Page 18: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18

Şekil 3.9. Kanın yapısı

Kan sıvısı, başlı başına bir doku olup, sıvı ve akıcıdır. Su oranı çok yüksektir. Yapısında hücrelerin ihtiyacı olan maddelerle, metobolizma sonucu oluşan zararlı maddeler bulunur. Kan sıvısında; su, mineral, oksijen, karbondioksit ve kan hücreleri bulunur. Kanın yapısında özel görevler yapan kan hücreleri taşınır.

• Alyuvarlar: Kırmızı renkli ve kanda en fazla bulunan hücrelerdir. Oksijen ve karbondioksitin taşınmasında görev yapar.

• Akyuvarlar: Beyaz renkli ve kanda en az bulunan hücrelerdir. Mikropların yok edilerek bağışıklığın sağlanmasında görev yapar.

• Kan pulcukları: Hücre parçaları olup üzerinde pıhtılaşma proteinlerini taşır. Kesilen ve zedelenen damarların onarılmasında görev yaparlar.

İnsan kanı A, B, AB ve 0 (sıfır) olmak üzere dört ayrı guruba ayrılır. İnsanların % 85’inde Rh faktörü denilen özel bir protein bulunur. Bu proteinin bulunduğu kan Rh (+); bulunmadığı kan da Rh (-) olarak adlandırılır.

Kan gruplarının oluşumunda alyuvarlar üzerindeki özel protein çeşitleri ve kandaki antikor çeşitleri etkili olur. Alyuvarlar üzerinde A, B ve Rh tipinde 3 çeşit proteinin bulunma durumuna göre farklı kan grupları oluşur. Alyuvar üzerinde;

A proteinleri varsa — A grubu,

B proteinleri varsa — B grubu,

A, B proteinleri varsa — AB

grubu, A, B proteinleri yoksa

— 0 grubu, Rh proteinleri

varsa — Rh+ grubu, Rh

proteinleri yoksa — Rh–grubu.

Ayrıca, kan sıvısında yabancı proteinleri çökelten özel antikorlar bulunur. Bunlar A antikoru, B antikoru ve Rh antikorudur. A grubunda – B antikoru, B grubunda – A antikoru, 0 grubunda – A, B antikoru, Rh–

A, B, AB ve O olmak

üzere dört kan grubu vardır.

Page 19: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19

grubunda – Rh antikoru bulunur.

Yaralanma, ameliyat ve hastalanma durumlarında vücuttaki kan sıvısı yeterli olmadığı için vericiden kan nakli yapılır. İki çeşidi kullanılır.

• İdeal Kan Nakli: Herkesin kendi grubundan kan alıp vermesidir. A « A, B « B, AB « AB, O « O, Rh+ « Rh+, Rh– « Rh– şeklinde yapılır.

• Zorunlu Kan Nakli: Kendi grubundan kan bulunmadığı zamanlarda yapılır.

SİNDİRİM SİSTEMİ İnsan vücudu devamlı enerji tüketir. Tüketilen bu enerji yiyecek ve

içeceklerden sağlanır. Alınan besinlerin vücutta bir dizi işleme tabi tutularak enerji hammaddesi ve yapı taşı öğelerine ayrılması ve daha sonra da kana geçmesine sindirim denir.

Sindirim sistemini oluşturan başlıca bölümler aşağıda belirtilmiştir:

• Ağız ve dişler: Sindirim sisteminin başlangıç yeridir. Ağzın içindeki dil aynı zamanda tat alma organıdır. Konuşma da onun yardımıyla sağlanır. Alınan besin maddeleri, ağız içindeki dişler yardımıyla parçalanır ve öğütülür. Bu parçalanma işlemine tükürük bezlerinden salgılanan salgılar ve sindirim enzimleri yardım eder.

• Yutak: Ağızda parçalanan ve öğütülen besin maddeleri yutkunma hareketi ile yutağa gelir. Yutak bir boşluktur. Bu boşluk iki yere açılır. Birincisi soluk borusu, ikincisi ise yemek borusudur. Yenen besin maddeleri yutağa geldiğinde soluk borusuna açılan yol kapanır, besinler doğrudan yemek borusuna geçerler.

• Yemek borusu: Yaklaşık 20-25 cm uzunluğundadır. Besinler buradan geçerek mideye giderler.

• Mide: Karın boşluğunun sol tarafında bulunur. Midenin içi, mide suyu denilen salgılar çıkaran bezlerle doludur. Bu salgıların en önemli görevi yenen besinlerin sindirilmesini kolaylaştırmaktır.

• İncebağırsak: 7-8 m uzunluğunda 3-5 cm genişliğindedir. Mideden sonra başlar. Mide ile birleşim yerinde 12 parmak bağırsağı vardır. Sindirim burada devam eder. İnce ve kalın bağırsakların birleştiği yerde kör bağırsak bulunur (iltihaplanmaları sonucu apandisit meydana gelir).

• Kalınbağırsaklar: 1,5-2 m uzunluğunda ve 3-5 cm genişliğindedir. İnce bağırsakta emilmeyen besin maddeleri burada sindirime uğrar. Geri kalanlar dışkı olarak bu bağırsaktan anüs (makat) yoluyla dışarı atılır.

• Pankreas: Yaklaşık 60-90 gr ağırlığında bir salgı bezidir. Çıkardığı salgı ile sindirim sisteminde ve vücut şekerinin düzenlenmesinde önemli görev yapar.

• Karaciğer: 1,5-2 kg ağırlığında, karın boşluğunun sağ tarafında bulunan bir organdır. 2 parçadan meydana gelir. Bir de safra kesesi vardır. Karaciğer; kan yapma, kan depolama, yağ ve proteinleri depolama, safra üretme, şeker miktarını düzenleme gibi 200’ün üzerinde görevi vardır.

Page 20: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 20

Şekil 3.10. Sindirim sistemi

Ağızda çiğneme, sindirimin en önemli aşamalarından biridir. Etkin bir şekilde besinlerin çiğnenmesi birçok sindirim sistemi rahatsızlığının ortadan kalkmasını sağlar. Çiğneme ile besinler küçük parçalara ayrılırlar ve midede işlenecek hâle gelirler. Ağızda tükürük içerisinde bulunan bazı enzimler nişastanın bir miktar sindirimine yardımcı olur.

Midede bulunan hidroklorik asit birçok mineral tuzunun çözünmesini sağlarken, pepsin denilen protein parçalayıcı enzimler ise protein moleküllerinin daha alt birimlerde parçalanmasını sağlar.

BOŞALTIM SİSTEMİ Besin maddelerinin hücrelerdeki metabolik olaylarda kullanılması sonucu

oluşan ürünlere artık denir. Vücuttaki suyun, tuzun, minerallerin ve vitaminlerin fazlası; asitler, gazlar, amonyak, üre, ürik asitler ve ilaçlar artık özelliğinde olup hormonal düzenleme sonucunda boşaltımla dışarı atılabilir.

Artıklar, dolaşım sıvısı olan kanda bulunur. Kan boşaltım sistemi organlarında süzülerek artıklar ayıklanır. Boşaltım sistemi farklı organlardan oluşur.

• Böbrek atardamarı: Yapısında bol artık bulunan kirlenmiş kanı organlardan böbreğe doğru getirir.

• Böbrek toplardamarı: Böbrekte temizlenmiş olan kanı kalbe doğru taşır. • Böbrek: Kanı süzerek artıkları ayıklar ve sulandırarak idrarı oluşturur.

Kanın bileşimini belirli sınırlar içerisinde düzenler. • İdrar kanalı: Artıklı sıvıyı (idrar) idrar kesesine taşır.

Örn

ek •İnce ve kalın bağırsaklarda daha ileri düzeyde sindirim yapabilecek salgılar bulunur. Safra yağların sindirilir hâle gelmesini sağlar.

Yediklerimizin enerjiye

dönüştürlmesinde, sindirim sistemi

görevlendirilmiştir.

Page 21: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 21

• İdrar kesesi (Mesane): Gün boyu oluşan idrarı depolayarak belli zamanlarda dışarıya atar.

Böbrek, boyuna kesildiğinde üç kısımdan oluştuğu görülür. Dış kısmında kabuk, iç kısmında havuzcuk bulunur.

• Kabuk kısmı: Kanın süzülmesini sağlayarak artıkların kan sıvısından ayrılmasını sağlar.

• Öz kısmı: Süzüntüde bulunan yararlı maddelerin tekrar kana geri alınmasını sağlar.

• Havuzcuk: Artıkların toplandığı idrarın oluştuğu kısımdır.

Şekil 3.11. Boşaltım sistemi

Bundan başka deri, akciğer ve karaciğer boşaltım yapılmasına yardımcı olur. Deri terleyerek, akciğer solunum yaparak ve karaciğer zehirli maddeleri etkisiz hâle getirerek boşaltıma yardımcı olur.

Böbrek, kabuk, öz ve havuzcuktan oluşur.

Bire

ysel

Etk

inlik

• "Ergonomide İnsan Anatomisinin Önemi" başlıklı bir yazı hazırlayınız.

• "Ergonomi ile İnsan Fizyolojisi Arasındaki İlişki" başlıklı bir makale hazırlayınız.

Page 22: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 22

Öze

t•İnsan vücudunun anatomik ve fizyolojik yapısı çeşitli sistemlerden

oluşmuştur. İnsan vücudunun yapısını anatomi, işleyiş ilkelerini ise fizyoloji ve tıp bilim dalı inceler. Anatomi terimi, keserek ayırma, parçalama anlamına gelmektedir. İnsan vücudu pek çok yapının kusursuz bir şekilde bir araya getirilmesiyle yaratılmıştır.

•Hava ile kan arasında gaz değişimini sağlayan organlara Solunum Sistemi denir. İnsanlar akciğerli solunum sistemini kullanırlar. Solunum sistemi, burun, yutak, gırtlak, soluk borusu ve akciğerlerden oluşmaktadır.

•Akciğerler, havanın kana geçmesini ve kanın temizlenmesi sağlar. Göğüs boşluğunu bütünüyle doldurur. Sağda ve solda olmak üzere bir çifttir. Sağdaki akciğer üç, soldaki akciğer ise iki parçacıktır. Bu parçalara “Lob” denir. Akciğerler birer körük gibi çalışarak solunumu sağlarlar. Kanı oksijence zengin bir hâle getirirken içerisindeki karbondioksiti dışarı atar. Akciğerde gaz değişimini sağlayan balon şeklindeki birimlere alveol (hava kesesi) denir. Akciğerler göğüs boşluğunda sağlı sollu iki kısımdan oluşur. Sağ akciğer üç, sol akciğer iki parçalıdır.

•İnsanların yer ve yönlerini değiştirmelerine hareket denir. Hareketi sağlayan organlar Hareket Sistemi’ni oluşturur. Destek ve hareket sisteminin oluşmasında kemikler, kaslar ve eklemler kullanılır.

•Erişkin bir insanda 205 kemik bulunur. Bunun 26’sı omurgada, 25’i göğüste, 22’si başta, 64’ü kollarda ve ellerde, 62’si bacaklarda ve ayaklarda, 6’sı da kulak kemikleridir. Kemikler dış görünüşlerine göre uzun, kısa ve yassı olmak üzere üçe ayrılır. Kemiklerin birleşmesiyle oluşan yapıya iskelet denir. İskeleti oluşturan kemikler eklemlerle birbirine bağlanırlar.

•İnsan iskeleti özelliğine göre üç kısımdan oluşur: baş, gövde ve üye iskeletleri. Şekil ve büyüklüğüne göre dört çeşit kemik bulunur. Bunlar kısa, uzun, yası ve düzensiz şekilli kemiklerdir.

•İskeleti oluşturan kemiklerin birbirine bağlanmasını sağlayan yapılara eklem denir. Bunlar: oynamaz, yarı onyar ve oynar eklemlerdir. Kemiklerden, eklemlerden ve kaslardan oluşan sistemin bütününe, destek ve hareket sistemi denir.

•Sinir sisteminde başta; beyin, beyincik, omurilik soğanı, omurilik, beyinden çıkan 12 çift ana sinir ve omurilikten çıkan birçok sinir vardır. Omurilik, sırtta omurların içerisinden geçer.

•Sinir sistemi sinir telleri yardımıyla tüm vücuttaki olayları denetler ve düzenler. Özelliğine göre iki kısımdan oluşur: Merkezî ve çevresel sinir sistemleri. Merkezî Sinir Sistemi, sinir sisteminin yönetici ve denetleyici kısmıdır. Kafatası ve omurga içindeki sinirsel organlardan oluşur. Çevresel Sinir Sistemi, vücudu ağaç kökü şeklinde saran sinir liflerinden oluşur. Sinir dokusunu oluşturan hücrelere nöron denir.

Page 23: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 23

Öze

t (de

vam

ı)•Miyelin kılıf, bazı nöronlarda, aksonların çevresiyle yalıtımını sağlayarak

uyartıların daha hızlı taşınmasını sağlar. Uyarı, nöronları etkileyen çevresel değişmelerdir. Uyartılar (impuls) etkisiyle nöronlarda oluşan elektiriksel ve kimyasal değişmelerdir.

•Bütün organ ve sistemler arasında madde iletimini sağlayan yapılara dolaşım sistemi denir. Dolaşım sistemini kalp, damarlar ve kan dokusu oluşturur. Kalp, kulakçık ve karıncık olmak üzere iki kısımdan oluşur. Bunlardan"Kulakçık" kan sıvısını kalbe doğru çeken kısm olup, sol kısmı vücut toplar damarına, sağ kısmı akciğer toplar damarına bağlıdır. "Karıncık" ise, kan sıvısını organlara doğru pompalayan kısımı olup sol kısmı vücut atar damarıyla, sağ kısmı akciğer atardamarıyla bağlantılıdır.

•Kalp, her insanın yumruğu büyüklüğünde bir pompadır. Vücutta bulunan en güçlü kas, kalp kasıdır. Kalp dakikada 60-180 arasında kasılır. Normali ise 60-80 arasıdır. Eğer kanda hemoglobin yetersiz ise anemi (kansızlık) denen durum meydana gelir. Kanda bulunan ikinci hücre grubu akyuvarlardır. Vücudun savunmasıyla ilgili hücrelerdir. Bir milimetreküp kanda 6000-10000 arasında akyuvar vardır.

•Kanda bulunan trombositler kanın pıhtılaşmasında görev yaparlar. Kanın sıvı kısmına plazma adı verilir. İnsan kanı A, B, AB ve O olmak üzere dört ayrı guruba ayrılır. İnsanların % 85’inde Rh faktörü denilen özel bir protein bulunur. Bu proteinin bulunduğu kan Rh (+), bulunmadığı kan da Rh (-) olarak adlandırılır.

•İnsan vücudu devamlı enerji tüketir. Tüketilen bu enerji yiyecek ve içeceklerden sağlanır. Alınan besinlerin vücutta bir dizi işleme tabi tutularak enerji hammaddesi ve yapı taşı öğelerine ayrılması ve daha sonra da kana geçmesine Sindirim denir. Besin maddelerinin hücrelerdeki metabolik olaylarda kullanılması sonucu oluşan ürünlere artık denir. Artıklar dolaşım sıvısı olan kanda bulunur. Böbrek, boyuna kesildiğinde üç kısımdan oluştuğu görülür.

Page 24: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 24

DEĞERLENDİRME SORULARI 1. Aşağıdakilerin hangisinde sağ akciğerin parça sayısı doğru olarak

verilmiştir?

a) 1

b) 2

c) 3

d) 4

e) 5

2. Erişkin bir insanda bulunan kemik sayısı aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?

a) 95

b) 105

c) 155

d) 205

e) 255

3. Kemiklerin dış görünüş itibarıyla kaç kısma ayrıldığı aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir?

a) 3

b) 4

c) 5

d) 6

e) 10

4. Boyu eninden uzun olan kemikler aşağıdakilerden hangisidir?

a) Yassı kemik

b) Uzun kemik

c) Düzensiz şekilli kemik

d) Kısa kemik

e) Boylu kemik

Page 25: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 25

5. Aşağıdakilerden hangisi omurgada yer alıp, kısıtlı ve dar açıda hareket etmemizi sağlayan eklemlere verilen addır?

a) Oynamaz eklemler

b) Oynar eklemler

c) Oynak eklemler

d) Omurga kemiği

e) Yarı oynar eklemler

6. Aşağıdakilerden hangisinde kazanılma şekline göre refleks çeşitleri doğru

olarak verilmiştir? a) 2 b) 3 c) 4 d) 5 e) 6

7. Vücutta, görev ve taşınan bilgiye göre kaç çeşit sinir hücresi bulunur? a) 2 b) 3 c) 4 d) 5 e) 6

8. Kalp dakikada kaç kez kasılır?

a) 10-60 b) 100-190 c) 30-300 d) 60-180 e) 120-360

9. Aşağıdakilerden hangisinde bir milimetreküp kan içerisindeki akyuvar sayısı doğru verilmiştir?

a) 60.000.000-100.000.000.000.000 b) 16000-30000 c) 6000-10000

d) 600-1000 e) 60-100

Page 26: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 26

10. Atardamar ile toplardamarlar arasında bulunan, yapısında kas dokusu bulunmayan damar aşağıdakilerden hangisidir? a) Ara damar b) Bağlantı damarı c) Yapısal damar d) Dokusal damar e) Kılcal damar

Cevap Anahtarı

1.c,2.d,3.a,4.b,5.e,6.a,7.b,8.d,9.c,10.e

Page 27: İnsan Anatomisi İÇİNDEKİLER ERGONOMİ DİZDAR

İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 27

YARARLANILAN KAYNAKLAR

[1] Helander M. G, Landauer T. K., Prabhu P.V. (1997). Handbook Of Human-Computer Interaction, North-Holland.

[2] Salvendy, G. (1991). Handbook of Industrial Engineering, 2nd Ed., John Wiley & Sons, Inc.

[3] Bridger, R. S. (2009). Introduction to Ergonomics, McGraw-Hill, USA.

[4] Dizdar, E. N. (2008). İş Güvenliği, Murathan Yayınevi, (4. Baskı), Trabzon.

[5] Dizdar, E. N. (2000). İş Güvenliği, Alver Matbaası, Ankara.

[6] Helander, M. (2002). Design For Manufacturability : A Systems Approach To Concurrent Engineering, Taylor & Francis.

[7] Dizdar, E. N. (1998). Üretim Sistemlerinde Olası İş Kazaları İçin Bir Erken Uyarı Modeli, Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Endüstri Mühendisliği (Doktora Tezi), Ankara.

[8] Dizdar, E. N. (2008). Toplam İş Güvenliği, Karabük Üniversitesi, Karabük.

[9] Dizdar, E. N. (2016). Toplam İş Sağlığı ve Güvenliği, Çankırı Karatekin Üniversitesi, Çankırı.

[10] Mccormick, Ernest J., Senders, Mark S. (2008). Human Factors in Engineering and Design, 5th Edition, Mcgraw- Hill International.

[11] Charles, A., (2009). Ergonomics and Safety in Hand Tool Design, Lewis Pub.

[12] Bailey, R.W. (2006). Human Performance Engineering, Prentice Hall, USA.

[13] Karwowski, W. (2001). International Encylopedia of Ergonomics and Human Factors, Taylor & Francis.

[14] Pheasant S. (2001). Ergonomics, Work and Health, Mac Millian Press, Australia.

[15] Phillips, C. A. (1999). Human Factors Engineering, John Wiley & Sons.

[16] Salvendy, G. (1997). Handbook of Human Factors and Ergonomics, 2nd Edition, John Wiley&Sons Ltd.

[17] Wickens, D. C., Gordon, S., Liu, Y. (2007). An Introduction To Human Factors Engineering, Prentice Hall.

[18] Kroemer, K. H. E., Kroemer H. B., Kroemer – Elbet K. E. (2001). Ergonomics – How to Design for Ease and Efficiency, (2nd Edition), Prantice Hall, USA.

[19] Chapanis, A., (1976). Introduction To Human Factors Considerations in System Design, NASA Pub., Washington, USA.

[20] Karwowski, W, Marras, S. W. (2008). The Occupational Ergonomics Handbook, CRC Press.