kışkırtıcı İftiracı esp devrimci hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 emek haber......

58
İFTİRACI ESP’NİN YALANLARI! - Bir ESP’li Anlatıyor: “Ben de çatışmalarda sizinleydim. Bunu arkadaşlarıma da (ESP’ye) söyledim. İsterseniz kovun dedim. Sizin tarafınızdan vurulduğunu sanmıyorum. Bunu arkadaşlarıma da (ESP) söyledim. Örneğin Atılım’da yazılanı da tartıştım. Daha net değil. Halk Cephesi’nin yaptığına dair net bilgi var mı dedim.” - Mustafa’yı Hastaneye Götüren Anlatıyor: “Sokağın başında polisle çatışmayı seyrediyordum. Koşarak bir çocuk geldi. Sokakta bulunanlar bezle, buzla tampon yapmaya çalışıyordu. Mustafa konuşuyordu. Bacaklarının ağrıdığını söyledi. Arabama kendi bindi. Çünkü evine götürmemizi istedi. Buna sokakta bulunan insanlar da, buzla, bezle tampon yapanlar da şahittir. Ki, onlar da hastaneye göndermemi istedi. Israrla evine götürmemizi istiyordu ama bir yandan da bilinci kapanıyordu. Kan kaybetmesi de artıyordu. Kendisine hastaneye götüreceğimizi söyledik ve hastaneye götürdük. Başımıza iş açacağımızı bile bile götürdük. Yoksa ölürdü.” - Bir ÖDP’li Anlatıyor: “Açıklama yapacaksanız ismimi verebilirsiniz, ben her platformda anlatabilirim. 12 Ağustos günü Alper TAŞ ile birlikte Mustafa Ceylan'ı ziyaret etmek istediğimizi ESP'lilere söyledik. Bize “...” diye birinin ismini verdiler. Emin değilim ama sanırım Gazi sorumlusu. Oraya gidip ... ile görüştük. ....'a olayı sorduk. O da şu şekilde anlattı : Mustafa 2 kişiyle birlikte o gün Halk Cephesi’yle birlikte polise karşı çatıştı. Polis yoğun gaz atınca kitleyle birlikte dağıldılar. Bir süre sonra (hastaneye götürenler) Mustafa’yı kaldırımda otururken görmüşler. Alnında kan varmış. Ne olduğunu sormuşlar. “Düştüm, bir şeyim yok" demiş. Hastaneye götürelim mi dediklerinde "yok, iyiyim, eve gidecem" demiş. Bir süre sonra yığılıp kalınca alıp hastaneye götürmüşler.” Halk Cephesi Olarak Emperyalizme Karşı, Canlı Kalkanlarımızla Filistin Halkının Yanındayız! Emperyalist Kuşatmayı, Enternasyonalist Cepheyi Yeniden Kurarak Yaracağız! Emperyalizme Karşı Savaşmadan Enternasyonalist Olunamaz "Emperyalizmi Yeryüzünden Kald ı r ı ncaya, Sömürüsüz Bir Dünya Yarat ı ncaya Kadar Sava şmaya Devam Edece ğiz!" (Day ı ) Halkımız! Sol İçi Şiddeti Körükleyen İftiracı, Kışkırtıcı ESP’yi Bulunduğumuz Her Yerde Mahkum Edelim! www.yuruyus.com [email protected] Haftalık Dergi / Sayı: 432 31 Ağustos 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) [email protected] www.yuruyus.com Kışkırtıcı, İftiracı ESP Devrimci Hareketi, Tarihinizde Kara Bir Leke Olan Sol İçi Şiddete Çekemezsiniz!

Upload: others

Post on 17-Jul-2020

36 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

İFTİRACI ESP’NİN YALANLARI!- Bir ESP’li Anlatıyor: “Ben de çatışmalarda sizinleydim. Bunu

arkadaşlarıma da (ESP’ye) söyledim. İsterseniz kovun dedim. Sizintarafınızdan vurulduğunu sanmıyorum. Bunu arkadaşlarıma da (ESP)söyledim. Örneğin Atılım’da yazılanı da tartıştım. Daha net değil.Halk Cephesi’nin yaptığına dair net bilgi var mı dedim.”

- Mustafa’yı Hastaneye Götüren Anlatıyor: “Sokağın başında polisleçatışmayı seyrediyordum. Koşarak bir çocuk geldi. Sokakta bulunanlarbezle, buzla tampon yapmaya çalışıyordu. Mustafa konuşuyordu.Bacaklarının ağrıdığını söyledi. Arabama kendi bindi. Çünkü evinegötürmemizi istedi. Buna sokakta bulunan insanlar da, buzla, bezletampon yapanlar da şahittir. Ki, onlar da hastaneye göndermemi istedi.Israrla evine götürmemizi istiyordu ama bir yandan da bilincikapanıyordu. Kan kaybetmesi de artıyordu. Kendisine hastaneyegötüreceğimizi söyledik ve hastaneye götürdük.Başımıza iş açacağımızı bile bile götürdük. Yoksa ölürdü.”

- Bir ÖDP’li Anlatıyor: “Açıklama yapacaksanız ismimi verebilirsiniz,ben her platformda anlatabilirim. 12 Ağustos günü Alper TAŞ ile birlikteMustafa Ceylan'ı ziyaret etmek istediğimizi ESP'lilere söyledik. Bize “...”diye birinin ismini verdiler. Emin değilim ama sanırım Gazi sorumlusu.Oraya gidip ... ile görüştük. ....'a olayı sorduk. O da şu şekilde anlattı :Mustafa 2 kişiyle birlikte o gün Halk Cephesi’yle birlikte polise karşıçatıştı. Polis yoğun gaz atınca kitleyle birlikte dağıldılar. Bir süre sonra(hastaneye götürenler) Mustafa’yı kaldırımda otururken görmüşler.Alnında kan varmış. Ne olduğunu sormuşlar. “Düştüm, bir şeyim yok"demiş. Hastaneye götürelim mi dediklerinde "yok, iyiyim, eve gidecem"demiş. Bir süre sonra yığılıp kalınca alıp hastaneye götürmüşler.”

Halk Cephesi Olarak Emperyalizme Karşı, Canlı Kalkanlarımızla Filistin Halkının Yanındayız!

Emperyalist Kuşatmayı,Enternasyonalist Cepheyi

Yeniden Kurarak Yaracağız!Emperyalizme Karşı Savaşmadan

Enternasyonalist Olunamaz"Emperyalizmi Yeryüzünden Kaldırıncaya,Sömürüsüz Bir Dünya Yaratıncaya Kadar

Savaşmaya Devam Edeceğiz!" (Dayı)

Halkımız! Sol İçi Şiddeti Körükleyen İftiracı, Kışkırtıcı

ESP’yi Bulunduğumuz Her Yerde Mahkum Edelim!

www.yuruyus.com

[email protected]

Haftalık Dergi / Sayı: 43231 Ağustos 2014

Fiyatı: 1 TL (kdv dahil)

info

@yu

ruyu

s.com

ww

w.y

uru

yu

s.c

om

Kışkırtıcı, İftiracı ESPDevrimci Hareketi,

Tarihinizde Kara Bir Leke Olan Sol İçi Şiddete Çekemezsiniz!

Page 2: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

Gazi’de Bu Hafta 2360 Dergiyi Halkımıza Ulaştırdık!Yürüyüş’ü Her Eve Ulaştıracağız!

HEDEFİMİZ 5 BİN

Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü:Mustafa DoğruGenel Yayın Yönetmeni:Emel Keleş

Adres: Katip Mustafa Çelebi Mah.Billurcu Sok. No: 20 / 2 Beyoğlu/İSTANBULOfset Hazırlık: Ozan Yayıncılık

Adres: Zübeyde Hanım Mah. FevziÇakmak Cad. 1297. Sokak No: 1 Daire: 1Sultangazi / İSTANBULTel: (0-212) 536 93 44

Faks: (0-212) 536 93 45

Yurtdışı Büro: Vakıf EFSANE Pieter de Hoochstr. 303021 CS Rotterdam/Nederland

ISSN: 1305-7944

Baskı: Ezgi Matbaacılık-SanayiCad. Altay Sok. No: 10Çobançeşme / Yenibosna / İST.

Tel: (0-212) 452 23 02Dağıtım: Turkuvaz DağıtımPazarlama San. ve Tic. A.Ş. Tel: (0-216) 585 90 00

Avrupa: 4 Euro

Almanya: 4 Euro

Fransa: 4 Euro

İsviçre:6 Frank

Hollanda: 4 Euro

İngiltere: £ 3

Belçika: 4 Euro

Avusturya: 4 Euro

ÖÖğretmenimizğretmenimiz

Tel: (0-212) 251 94 35 www.yuruyus.com [email protected]

Haftalık Süreli Yerel Yayın

Siyasi Dergi

Fiyatı: 1 TL

Bu iş olmazBu insanla olmaz

Bu eylem yapılmaz diyedüşünmeyeceğiz.

HER ŞEYİ KENDİ GERÇEKLİĞİ

İÇİNDE ELE ALARAKnasıl yapabileceğimize

bakacağız.

Yıllardır dergimizin önemini, anlamını anlatı-yoruz. Toplantılar, seminerler yapıyoruz. Dergidağıtabilmek için tutsaklar verdik, şehitler ver-dik, sakat kalan arkadaşlarımız oldu. Dergideyazdığımız yazılar için dost bildiklerimizin saldı-rısına uğradık.

Sonuç: Biz dergimizi çıkartmaya ve dağıtmayadevam ediyoruz. Daha fazla insana, daha fazlaeve, mahalleye, sokağa ulaştıracağız. “Sadecedergi dağıtıyoruz, Neden hep dergi dağıtıyoruz”diyor arkadaşlarımız. Evet, biz hep dergi dağıta-cağız. Çünkü biz Gazi Mahallesi’nde fuhuş yapanbir evi dergi dağıtırken bulduk. Uyuşturucu ya-pan, satan bir evi dergi dağıtırken bulduk. Örgüt-

lü ilişkileri, kalacağımız evleri dergi dağıtırkenbulduk. Kısacası, dergi bizim için yaşamı, savaşıörgütlemedeki temel aracımızdır.

Gazi'de her hafta daha fazla dergi dağıtacağız.Yoldan geçen her arabaya dergimizi sormaya, ba-rajda piknik yapan ailelere dergimizi sormaya,evlerin kapılarını tek tek çalmaya, esnaflara git-meye, geceleri yollarda, kahvelerde, kafelerde,parklarda dergi dağıtmaya devam edeceğiz. Yanihalkımızın olduğu her yerde biz olacağız, dergi-mizi, bizi anlatacağız. İddiamız büyük, bu hafta2360 dergiyi halkımıza ulaştırdık, hedefimiz 5000.Çünkü, Gazi bizim diyoruz.

Page 3: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

İİ ç i n d e k i l e r38 Röportaj: “Bir iki dumandan

bir şey olmaz”

39 Röportaj: Artık halkın adaletini

bekliyoruz! Adalet yok!..

40 Halk Cephesi: ESP, Mustafa

Ceylan’ı Halk Cephesi vurdu

söylemine devam ediyor!

42 Hasta tutsaklar serbest bırakılsın

43 Halkın Mühendis Mimarları:Halkla beraber projelerimiziyaygınlaştıracağız!

44 Ülkemizde Gençlik: Öğrenci

meclislerinde birleşelim!

45 Emek haber...

46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır

dışı kararı alan” faşist AKP,Suriyeli göçmenlere yöneliksaldırıların sorumlusudur!

48 Cepheli: Cüretimiz,

umudumuzun ta kendisidir!

49 Hayatın Öğrettikleri:Anadolu’da çalışmak!

50 Haberler...

53 Avrupa’da Yürüyüş:Alman polisine sesleniyoruz!

56 Yitirdiklerimiz...

59 Öğretmenimiz...

23 Bütün yoksul mahalleler

bizim olacak! Çayan,umudun tarihidir!.. -3

26 Düzene dönmenin ilk

adımlarından biridevrimcilere, devrimcideğerlere saldırmaktır!

29 Röportaj:Çayan halkı HDP’lilerinsaldırısını anlatıyor

31 Bu Halk Bu Vatan BizimKahrolsun Emperyalizm:Açlığımızınyoksulluğumuzunsorumlusuemperyalizmdir!

32 Tarihimizden Öğreniyoruz:Ölüm orucundan Engin’e,Engin’den Erdal’akahramanlaştırantarihimiz!

33 Halk Cephesi: Halk

Cephesi’nin Ezidi halkıiçin başlattığı kampanya!

34 Amerika’da Michael Brown’u

katledenler ile BerkinElvan’ı katledenler aynıdır!

36 Röportaj: Muharrem

Cengiz, saldırıyı anlatıyor!

7 Gazi Karakolu fedadankorktukça devrimcilerihedef gösteriyor!

8 Dünya halklarınaenternasyonalistdayanışmayıbir kez daha göstereceğiz!

13 IŞİD, emperyalizmingayrimeşru çocuğudur!Başta emperyalizmi hedefalmadan IŞİD’e karşısavaşıyor olamazsınız!..

17 Ortadoğu’yu kan gölüneçeviren emperyalistlerhalkların kurtarıcısı olamaz!

20 Sol’un Köşe Taşları:“Kendinedevrimci diyenler!”

22 EHB’den mahkum edilmesigereken bir avukatlıkpratiği; ezilenleri böyle misavunacaksınız!

4 İstiyoruz Yapacağız:Emperyalist kuşatmayıenternasyonalist cepheyiyeniden kurarak yaracağız!

CANLI KALKANLARIMIZFİLİSTİN YOLUNDA

Hasan Ferit Uyuşturucu ile Savaş ve KurtuluşMerkezi’nde Eğitim Seminerleri Sürecek

Yozlaşma Sona Erecek

Tedavi merkezimizde tedavi gören arkadaşlarımızın ailelerine bir

eğitim semineri verildi. Tedavi görenlere ve anne babalarına

doktorlarımız soru-cevap şeklinde uyuşturucu ile ilgili bilgiler

verdi. 4 oturum şeklinde gerçekleşen seminerde ailelere, çocuk-

larına nasıl davranması gerektiğini, kendilerini nasıl bir süreç

beklediğini anlatıldı.

Hasan Ferit Uyuşturucu ile Savaş ve Kurtuluş Merkezi Sosyal

Medya Hesapları

http://facebook.com/bmucadele

http://twitter.com/bmucadele

Page 4: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

Dünyada emperyalist saldırgan-lığın arttığı, ezilen halkların "böl-parçala yönet" stratejisiyle birbirinedüşürüldüğü, işbirlikçi iktidarlar veörgütler eliyle bölgesel emperyalistçıkarların savunulduğu, emperyaliz-min M-L devrimci örgütleri yok et-mek için devrimcilerin başına ödülkoyduğu koşullarda yaşıyoruz.

Emperyalizm, ezilen dünya halk-larını çepeçevre kuşatıyor.

Amerikan emperyalizminin iş-birlikçisi İsrail ise, Temmuz ayındanbu yana Gazze'nin üzerine bombalaryağdırıyor. İsrail’in Gazze'ye yaptığısaldırılarda 24 Ağustos tarihine kadargenci yaşlısı, kadını erkeğiyle, 2 bin102 Filistinli katledilirken, 10 bin597 Filistinli de yaralandı... Öldü-rülenlerin üçte biri çocuk!

Tüm bu saldırıların gerekçesi 12Haziran 2014 tarihinde Gush Etzionyerleşim biriminde kaybolan 3 Yahudigencinin 30 Haziran günü Batı Şe-ria'da ölü olarak bulunması.İsrail Başbakanı Binyamin Ne-

tanyahu, 3 Yahudinin ölümüyle ilgiliolarak HAMAS'ı suçlayarak "Bede-lini ödeteceğiz" demişti. 3 Yahudiyekarşı önce Muhammed Ebu Hudayrisimli Filistinli genç, 2 Temmuz'dakaçırılarak yakıldı. Siyonistler, birzamanlar kendilerinin maruz kaldığıyakılarak katledilme işkencesini Fi-listinli bir gence yaptılar. ArdındanGazze'ye saldırı başladı. İsrail, kendince yarattığı "meşru

zemini" kullanarak, 2000 yılındaki2. İntifada’dan bu yana en büyükaskeri operasyonu başlattı...

Bir İsrail milletvekili, işgal et-

tikleri, çaldıkları yetmiyormuş gibikan parası olarak Filistin topraklarınıistedi...İsrail'in faşist partilerinden Yahudi

Evi Partisi'nin milletvekili AyeletShaked, İsrail'in Gazze'ye saldırılarınıfacebook hesabından destekleyerek,“Bütün teröristlerin arkasında onları

destekleyen onlarca kadın ve erkekvar. Onların desteği olmadan bu te-röristler amaçlarına ulaşamaz. Onlarınhepsi bizim düşmanımız ve onlarınkanı bizim elimizde olmalı. Bu, öl-dürülen teröristlerin anneleri için degeçerli. Annelerin oğullarının peşin-den gitmeleri adil olur. Ölmeliler veevleri yıkılmalı ki, bir daha teröristyetiştiremesinler” dedi.

Amerikan emperyalizminin Or-tadoğu'daki jandarması İsrail, Gaz-ze'de 2 aydır katliam yapıyor.

Devrimciler, demokratlar, aydınlarbu katliama karşı ne yapıyor?

"Filistin Halkıyla DayanışmaDerneği" kuranlar ne yapıyor…En-ternasyonalizmi dillerinden düşür-meyen, mangalda kül bırakmayanlarne yapıyor?

Dayanışma Değil,Emperyalizme KarşıOmuz OmuzaSavaşmaktırEnternasyonalizm

Devrimci örgütler, var olan du-rumu teşhir etmekle yetinmemelidir.Bu artık çok geri bir tavırdır. Basınaçıklaması yapan, lanetleyen, teşhireden solculuk; emperyalist haydutlukkarşısında çok güçsüzdür.

Emperyalizm ölümdür, zulümdür,kandır, katliamdır, işgaldir, yağma vetalandır. Emperyalizme “insancıl” çağ-rılar, protestocu mücadele biçimleriyledeğil direnişlerle, devrimlerle, halklarınmeşru şiddetiyle karşı çıkılabilir.

Yaşanan katliam, teşhir etme aşa-masını geçmiştir... Basın açıklama-

Halk Cephesi Olarak Emperyalizme Karşı,Canlı Kalkanlarımızla Filistin Halkının Yanındayız

EEmperyalist KuşatmayıEnternasyonalist Cepheyi

Yeniden Kurarak YaracağızEmperyalizme Karşı Savaşmadan Enternasyonalist Olunamaz

“Emperyalizmi Yeryüzünden Kaldırıncaya, Sömürüsüz Bir DünyaYaratıncaya Kadar Savaşmaya Devam Edeceğiz!” (Dayı)

İSTİ

YORUZ

YAPACAĞIZ

“Yedi düvel kalkar üstümüze

borsa borsa

Bomba bomba düşer o piyasanın zulmü

Ve lakin

Hastir çekmişiz emperyalizmin alayına

borsasına, bombasına

Umudun en bıçkın haliyle

dağlara çıkmışız...

Hadi gel, bu sevda dağlarda güzel

Düşelim yollara, çıkalım yücelere

Hadi gel, bu hasret dağlarda diner

Heybetlidir dağlar, saklar koynunda

Hadi gel, bu gurbet dağlarda biter

Sarptır yolları, çıkamaz gayrısı

Sen gel, yollara düşelim beraber

Hadi gel, inancın, umudun, sevdanla...

Dünün gücü, yarının düşü,

bugünün kavgası

Alnımızdadır hayatın yazgısı

Tarihin umutlu, delikanlı ve

güzel yıldızı

Açlığın koynundan ve kondulardan çıkıp

Sokaklardan allı yeşilli geçerek

Meydanlarda gürül gürül toplanıp

Dağlara çıkmıştır o kırmızı

ve isyankar tarih.”

Ümit İlter

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,4

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

Page 5: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

larıyla protesto etmenin ötesinegeçmek gerekir.

Biz Mahirler’in mirasçısı-yız. Mahirler, ihtilalin yolunuİsrail'in İstanbul BaşkonsolosuEfraim Elrom'u kaçırarak ilanetmişlerdir. Filistin halkınınkanını döken, MOSSAD ajanıElrom'un kaçırılması eylemiyleemperyalizme meydan okunmuş; ih-tilalimiz emperyalizme karşı savaştangeçer denilmiştir.

Biz Mahirler’in öğrencisiyiz.THKP-C'nin kuruluş ilanını enter-nasyonalist bir eylemle yapan, kendinifeda etmeden enternasyonalist olu-namayacağını gösteren Mahirler’inöğrencisiyiz.

Biz, dünyanın emperyalist hay-dutlara karşı savunmasız bırakılma-ması için, "Gerçekten insan olan her-kes, başka halklara atılan tokatınacısını kendi yanağında duymalıdır"diyen Che'nin öğrencileriyiz.

Biz, "Bu son mektubum ama sonmerhabam değil. Emperyalist ABD,Afgan halkına saldırdığında, Filistinhalkına karşı siyonizmi körükledi-ğinde ve en son Irak'a işgal güçleriniyığıp katliam yaptığında yanıyorduiçim. Yangınımla tüm bu saldırılarınönünde barikatım" diyen feda şehidiSelma Kubat'ın yoldaşlarıyız.

Tüm dünyanın unuttuğu enter-nasyonalizmi Halk Cepheliler yenidenhatırlatıyor.. Mahirler’in yoldaşları,tüm dünyaya, gerçek dayanışmanınne demek olduğunu gösteriyor.

Enternasyonalizm SadeceBir Slogan Değildir

Emperyalist kuşatma altında, zu-lüm gören bir halkla dayanışmakiçin bedel ödemeyi göze almak ge-rekir. Sadece "dayanışmacı" duygu-larla emperyalizme karşı olunamaz.Mesele dayanışmak değildir. Daya-nışma, bir süreliğine, geçici olarak,sana ait olmayan bir duygu, fiilensenin yaşamını etkilemeyecek birşey konusunda destek olmaktır.

Oysa, emperyalizmin tüm örgüt-lenmeleri, kurumları, kontra faali-yetleriyle saldırdığı; varlık yokluksorununun söz konusu olduğu bir

ortamda aktif bir direniş geliştiril-melidir. Emperyalizme karşı sava-şılmadan enternasyonalist olunamaz.

Enternasyonalizm, başka halklarınacısını yüreğinde hissetme ve onuniçin bedel ödemeyi göze almaktır.

Gazze'de 3 bin tondan fazla bombakullanıldı. 2012 Filistinli öldürüldü.Emperyalizm nezdinde katliamcılıkmeşrulaştırılmıştır.

Emperyalistler, tüm dünyayı sö-mürürken, pazarları kendi aralarındapaylaşırken, kimse sesini çıkartmasınistiyorlar. Zalimliklerini, "meşru mü-dafaa" diye dayatıyorlar halklara.Direnmek suç, teslimiyet nişan kabulediliyor.

Gazze'deki siyonist saldırılarınardından İngiltere Dışişleri BakanıPhilip Hammond, "İsrail'in kendinisavunma hakkı var ama bunu yapar-ken orantılı davranmak zorunda vesivil ölümlerini en aza indirmek içingerekli adımları atmalı" dedi.

Emperyalistlerin katletme özgür-lüğü var... Can güvenliği, başka halk-ları katletmek midir?

Gazze'ye yönelik kara harekatınınardından Fransa Dışişleri Bakanlı-ğı'ndan yapılan açıklamada, kara sal-dırılarının endişeyle karşılandığı be-lirtilerek, İsrail'e "ölçülü hareketetme" çağrısı yapıldı.

Ölçüyü belirleme işini katil İsrail'ininsafına bırakıyor emperyalistler. Çünküİsrail'ın çıkarları kendi çıkarlarıdır.

Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest,"Hiçbir ülke, sivilleri hedef alan roketateşini kabul edemez ve İsrail'in bukorkunç saldırılara karşı kendini sa-vunma hakkını destekliyoruz" diyekonuştu.

Almanya, İsrail'in meşru müdafaahakkını kullandığını açıkladı.

Emperyalistler, ezilen halklarakarşı ortak çıkarları etrafında birle-

şiyor.Emperyalizm uluslararası-

dır. Dili, dini, milliyeti yoktur.Tek kıblesi vardır, o da PA-RAdır. Uluslararası saldırıyakarşı verilecek cevap da ulus-lararası olmalıdır.

Emperyalizm, kapılarımızıdövüyor. Bugün Gazze'de yo-

ğunlaştırıyor saldırılarını; yarın başkabir yerde yapacak.

Sessiz kaldığımız, bedel ödemecesaretiyle savaşmadığımız süreceemperyalizmi yenmemiz mümkündeğildir.

Dünyada sosyalizmin yaşadığıbaşarısız deneylerin arkasından umut-suzlaşan sol, sosyalist örgütler, tes-limiyetin uzlaşmacılığın edebiyatınıyaparken; biz emperyalizm yenilebilirdiyoruz.

Halk Cephesi olarak Gazze'yegitmek üzere bir canlı kalkan ekibiçıkardık. Siyasi olarak canlı kalkaneylemi çok önemli bir eylemdir.

Amerikan emperyalizminin hopoturup hop kalkmasını sağlayacaknitelikte bir eylemdir.

Çünkü canlı kalkan eylemi, gidipsivillerin bulunduğu bir noktada bek-leyip, cesaretiniz varsa burayı bom-balayın demek değildir.

Canlı kalkan olmak demek, Filistinhalkıyla birlikte emperyalizme karşıdövüşmek demektir. Bu ciddi bir sa-vaştır...

Emperyalizme ve faşizme karşısavaşmayanların enternasyonalizmsöylemi demagojiden ibarettir.

Emperyalizm, "böl parçala yönet"yöntemini kullanıyor. Ne kadar par-çalara ayırırsa, birliği o kadar engel-lemiş olacak çünkü. Devrimciler ise,BİRLEŞELİM, SAVAŞALIM, KA-ZANALIM diyor.

Emperyalizmin panzehiri enter-nasyonalizmdir.

Alişan’ın Ankara’nın göbeğindeAmerikan emperyalizminin kalesineyönelik yaptığı eylemin siyasi gücüne kadar önemli idiyse; canlı kalkaneylemi de nitelik olarak, siyasi olarako kadar önemli, o kadar politik bireylemdir.

Tüm dünya halklarını, emperya-

5

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

Page 6: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

lizme karşı birlik olmaya ça-ğırdığımız için önemlidir.

Emperyalizmin kağıttankaplan olduğunu gösterdiğiiçin önemlidir.

Emperyalizme karşı savaş-manın mümkün olduğunu aynıİbrahim Çuhadar’ın tek kişilikbir feda eyleminde gösterdiğigibi gösterdiği için önemlidir.

Özgür ve sömürüsüz bir dünyanınhayallerini kuruyoruz. Ve bu hayaleduyduğumuz inancı enternasyona-lizmin ışığında Gazze halkına, tümdünya halkarına yayıyoruz. Canlıkalkanlarımız, emperyalizme karşıbirlikte savaşmanın mümkün oldu-ğunu gösterdiği için önemlidir.

Canlı kalkan eylemi, emperya-lizmin yarattığı korku duvarına vu-rulan önemli bir tekmedir.

Enternasyonalizm, sadece, saldı-rıya uğrayan halklarla dayanışmaolarak görülmemelidir. Anti-emper-yalizm meselesi, halkların kurtuluşusorununun temel eksenlerinden biridir.Yani bu tavır, doğrudan ülkemizhalklarının geleceği açısından da zo-runlu bir tavırdır. Çünkü emperya-listler tarafından Gazze'ye, Irak'a,Suriye'ye, Afganistan'a veya başkabir yere atılan bombalar, esas olarakbizim topraklarımızı ve geleceğimizide tehdit etmektedir. Bizim ülkemizedüşecek bombaları engellemek içinde enternasyonalist dayanışmayı bü-yütmeye çalışıyoruz. Bu bombalarınbizim ülkemize düşmesini engelle-mek, bu tavrın güçlülüğüne veya za-yıflığına göre biçimlenir…

Yani, kendi vatanımız için verdi-ğimiz bağımsızlık mücadelesinin birgereğidir aynı zamanda enternasyo-nalizm.

AKP, Gazze “Duyarlılığı”ile HalklarımızıKandırmak İstiyor,Bu Yalanı Deşifre Edelim

AKP yalancıdır, riyakardır, iki-yüzlüdür... AKP, kendisini Ortadoğuhalklarının en büyük dostu gibi gös-teriyor. Gazze için sahte gözyaşlarıdöküyor. Halkımızın dini inançlarını

kullanarak, Gazze üzerindenpolitika yapıyor.

Nasıl, İsrail'e yönelik "oneminute" çıkışıyla rol yaptıysa;bugün de Gazze halkına sahipçıkma konusunda rol kesiyor.

AKP, bugün Amerikan em-peryalizminin Ortadoğu'dakimaşasıdır. Gazze halkının te-

pesine düşen tüm bombaların üzerindeAKP'nin parmak izi vardır.

AKP'nin Ortadoğu dostluğu sah-tedir. Tam tersine, emperyalizmin iş-birlikçisidir ve inançlı halkımızı kan-dırmaya çalışmaktadır.

Filistin halkının hakkını ve hu-kukunu savunan, onların emperya-lizme ve siyonizme karşı yürüttüğümücadeleyi bütün gücüyle destekle-yen, işgal altındaki topraklara giderekFilistinlilerle birlikte savaşmanınonurunu taşıyan ve bu uğurda şehitlerveren, tutsaklar veren devrimcilereve sosyalistlere karşı, “Allahsız kızılkomünistler, anarşistler ve teröristler”diye ABD emperyalizminin yanındave oligarşinin hizmetinde saldıranlarise bugünkü sahte kahramanlardır.İşte AKP bunların sözcüsüdür, bun-ların devamcısıdır. Ve hala İsrail ilemilyarlarca dolarlık ticari anlaşmalaryapmaktadır; OECD’de üyeliğinidestekleme kararı almaktadır. Havasahasını, İsrail'in askeri uçaklarınıneğitimine açmaktadır. İsrail'den cesaret madalyası almış

tek Müslüman olma özelliğine sahipTayyip Erdoğan'ın AKP'si, Gazze hal-kının katledilmesinde suç ortağıdır.

AKP, 2010 yılında Gazze'ye yar-dım götürmek için yola çıkan MaviMarmara gemisinde İsrail tarafındanöldürülen 9 kişinin katilleriyle işbirliğihalindedir. Bu nedenle bugün deGazze'ye sahip çıkmaz, çıkamaz.

Biz KazanacağızÇünkü Biz Halkız

Dünyada "canlı kalkan" eyleminiilk yapan biz değiliz. Canlı kalkanolmak demek, enternasyonalist olmakdemektir. Sınıf çıkarları etrafında bir-leşip örgütlenip savaşmak demektir.

Tıpkı İspanya İç Savaşı'nda ol-duğu gibi...

BİZ VARIZ

Bombaları, uçakları var

Bankaları, IMF’si var

Amerika yakar yıkar

Katleder, işgal eder

Karşımda kimse duramaz

Dünya benim olacak der

Biz varız

Bütün dünyada biz varız

Biz varız

Biz altı milyarız

Emekçiler yoksullar

Siyah, beyaz, sarılar

Bütün dünyada biz varız

Biz altı milyarız

Kadın, erkek, genç, yaşlı

Her dilden, dinden, renkten

Bütün dünyada biz varız

Biz altı milyarız

Yeniden doğar

Ölümlerden

Yeni bir dünya kurarız

Dünyayı Amerika’ya

Uşaklara bırakmayız

Yıkılacak imparatorlar

Halklar özgür olacak

Biz varız

Bütün dünyada biz varız

Biz varız

Biz altı milyarız

Emekçiler, yoksullar

Siyah, beyaz, sarılar

Bütün dünyada biz varız

Biz altı milyarız

Kadın-erkek, genç-yaşlı

Her dilden, dinden, renkten

Bütün dünyada biz varız

Biz altı milyarız

Grup Yorum

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,6

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

Page 7: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

1936-1939 yılları arasında mey-dana gelen İspanya İç Savaşı’nda 53ülkeden 32 bin gönüllü "UluslararasıTugaylar"da faşizme karşı savaş-mıştır. Gönüllülerin 9 bin 934'ü sa-vaşta şehit düşmüştür.

Emperyalizme ve faşizme karşısavaşmanın onuru yine devrimcilere,solculara, demokratlara aittir.

Yıllardır El-Aksa İntifadaları’ndaülkemizde, Müslümanlar El-Aksa'daözgürce namazlarını kılabilsin diyecop yiyip gözaltına alınmışızdır...

Bugün de Halk Cepheliler, siyo-nizmin Gazze halkının üzerine yağ-dırdığı tonlarca bombaya göğüslerinisiper etmek için, Gazze halkının aç-lığına son vermek için Gazze'ye gi-diyor.

Ezilen Dünya HalklarınıSahiplenmekCesaret İster YüreğimizGazze’de Atıyor

Kanımızın aktığı, kanla sulanantüm topraklar kutsaldır. Gazze'ye sa-hip çıkmak dün olduğu gibi bugünve yarın da boynumuzun borcudur.

"Biz dünyanın her yerinde aynıdille konuşuyoruz. Filistin'de, Ko-

lombiya'da, Nepal'de, Türkiye'de, Ko-re'de, Vietnam'da... Dünyanın en genişcoğrafyasında konuşulan dil bizimkioldukça Amerika, halkları teslim ala-maz." diyor Ölüm Orucu şehidimizAli Rıza Demir.

Ortak çıkarlarımız, ortak düşma-nımıza karşı bizi birleştiriyor. Zaferede bu zemin üzerinde gideceğiz.

Bugün Gazze'de direnmek bir na-mus borcudur.

Devrimin çıkarlarını korumak içinGazze'de olmak gerekir.

Filistin halkıyla birlikte siyonizmeve emperyalizme karşı yürütülen mü-cadelenin onuru, hâlâ bu ülkenin dev-rimcilerine ve sosyalistlerine aittir. Ma-hirler’den bize kalan mirasımızdır.

Yani, ancak anti-emperyalist olu-narak Filistin Ortadoğu halklarınınkaderine sahip çıkılabilir.

Ancak katil Amerika bölgeden çı-karıldığında Filistin özgür olabilir, Or-tadoğu, Ortadoğu halklarının olabilir.

Canlı KalkanlarımızıSelamlıyoruz

Emperyalizme ve işbirlikçilerinekarşı, Halk Cephesi'nin Filistin hal-kıyla enternasyonalist birliğini sağ-

lamak üzere Lübnan'a giden canlıkalkanları, Halk Cephelileri selam-lıyoruz.

Halk düşmanları sizden korkuyor.Üstlendiğiniz görev, dünya ölçeğindebir görevdir. Tüm dünyanın unuttuğuenternasyonalizmi tekrar hatırlattınız.

Amerikan emperyalizmine ve İs-rail siyonizmine karşı sosyalistlerinonurlu tarihiyle Gazze'de bizi temsilediyorsunuz.

Tüm Halk Cepheliler’in aklı veyüreği sizinledir. Mahir’in ve Che’ninyoldaşları, sizi saygı ile selamlıyorHalk Cephesi...

“...Tek kelimeyle bugün zafer;devrim ve devrimciliğe dair tüm umut-ları yok etmek isteyen emperyalizmeve işbirlikçilerine karşı baş eğmemek,teslim olmamak demektir. Bugün za-ferin adı, ölümüne direnmektir...”diyen Hüseyin Çukurluöz ve BekirBaturu'nun yoldaşlarısınız siz.

Ayaklı umut taşıyıcılarısınız siz.Kardeş halkları için canını ortaya

koyan, pasif bir direniş yerine savaşıniçinde yer alan canlı kalkanlar oldukçaemperyalizm ve işbirlikçileri aslaama asla halkın kurtuluş mücadelesiniboğamayacaklar. Asla ama asla sos-yalizm idealini yok edemeyecekler.

77

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

Duyuru;24 Ağustos 2014

FİLİSTİN HALKIYLA BİRLİKTE SAVAŞMAKİÇİN GİDEN CANLI KALKANLARIMIZ VE HE-YETİMİZ LÜBNAN’DA!

CANLI KALKANLARIMIZIN İLETİŞİM BİL-GİLERİ:

Mail adresi: [email protected]

Telefon Numarası: 00 96 179145904

Twitter hesabı: [email protected]

CANLI KALKANLARIMIZ FİLİSTİN’E GİRE-BİLMEK İÇİN MISIR KONSOLOSLUĞU’NDANVİZE BEKLİYOR!

MISIR KONSOLOSLUĞU’NU ARAYARAK, FAKSÇEKEREK CANLI KALKANLARIMIZ İÇİN VİZEVERMELERİNİ İSTEYELİM. KATLİAMA SEYİRCİKALMAYACAĞIZ! FİLİSTİN’E GİRECEĞİZ!

Mısır Konsolosluğu İstanbul Adres: CevdetpaşaCaddesi, No: 12, Bebek – Beşiktaş / İSTANBUL

Mısır Konsolosluğu İstanbul Faks: (212) 324 22 04

Mısır Konsolosluğu İstanbul E mail:[email protected]

Mısır Büyükelçiliği Ankara Adres: Atatürk Bulvarı,No: 126, 06680 Kavaklıdere / ANKARA

Mısır Büyükelçiliği Ankara Faks: (312) 427 00 99

Mısır Büyükelçiliği Ankara E mail:[email protected]

HALK CEPHESİ

Page 8: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

17 Ağustos günü İsrail'in Filistin’esaldırılarına karşı “Canlı Kalkan”olmaya gidecek Halk Cepheliler,Şişli merkezde yapılan bir açıklamave halaylarla uğurlandı. 20 Ağustos’taLübnan’a varan Halk Cepheliler keyfibir şekilde 14 saat havaalanında tu-tulduktan sonra ertesi gün şehir mer-kezine ulaşabildiler. 22 Ağustos günüFilistin’e gitmek için Mısır konso-losluğu’na vize başvurusunda bulu-nuldu.

23 Ağustos günü Lübnan’daki bazıörgütlerle görüşmeler yapıldı. Başkaörgüt, cemiyet, birlik vs. ile yapılacakgörüşmeler Halk Cephelilerin “CanlıKalkan” eylemini anlatmak, duyur-mak, Ortadoğu halkı ile birlik bera-berlik duygusunu güçlendirmek, en-ternasyonalist dayanışmayı oluşturmakve büyütmek çerçevesinde gerçek-leştirilecektir. Bu çerçevede şu anakadar Halk Komiteleri ve DernekleriCemiyeti Başkanı, İntifada Hareketi,Nidal Cephesi, El Sahika, 23 seneTürkiye’de tutsaklık yaşamış eski ElSahika üyesi ile görüşüldü. Tüm gö-rüşmelerde birlik beraberlik ve daya-nışma çağrısı yapıldı. Larissa Hapis-hanesi’nden devrimci tutsak ErdoğanÇakır, Canlı Kalkan iletişim telefo-nundan arayarak ‘Onurlu bir görev-desiniz. Biz Filistin halkının yanındayızselamlarımızı taşıyın, biz de Amerikanve İsrail emperyalizmini burada ya-pacağımız savunmamızla yargılaya-cağız. Herkese selam söyleyin. Yü-reğimiz sizinle. Bütün Filistin halkına

başsağlığı diliyoruz. Çalışmalarınızdabaşarılar diliyoruz.” diyerek destek-lerini belirttiler.

Bu haftaki program:25 Ağustos:09.00 Burc El Barajne Filistin

kampını ziyaret12.00 FHKC ile görüşme14.00 İşkence Mağdurları Reha-

bilitasyon Merkezi Başkanı Muham-med Safa

26 Ağustos:11.00 Halk Komitesi ve Dernekler

Cemiyeti panel salonunda basın açık-laması

27 Ağustos:18.00 Filistin Konsolosluğu’nda

Gazze’ye destek veren Latin Amerikaülkelerini onurlandırmak için yapı-lacak programa davet

28 Ağustos:Türkiye ve Filistin’de halkının

mücadelesinde yer alıp şehit düşenAli Saban’ın mezarını ziyaret

Filistin’e Gitmek İçinYola Çıkan Halk CepheliCanlı KalkanlarınGünlükleri:Filistin’e MutlakaGideceğiz!

21.08.2014Dün 11.45’te ayak bastık Beyrut

topraklarına. Tabi 1 saat gecikmeligeldik. Havaalanından çıkışta pasaportkontrol noktasında engele takıldık.

İsim, telefon, gideceğimiz yerin adresiniistediler. Biz de net bir şey söyleye-meyince sorular sormaya başladılar…5 dakika derken 14 saat oldu… Biziyukarıda bir yere aldılar. Bulunduğu-muz yerden çıkamıyorduk. Süreklisoruyorduk, arkadaşlarla da görüşü-yorduk. Bizi karşılayacak arkadaşlarda sonuçlanması için uğraşıyorlardı…Geliş amacımızı biliyor ondan dolayımı böyle davranıyorlar diye düşündük.Hâlbuki bizim gibi birçok insanınbekletildiğini öğrendik, çıkınca eşya-larımızı alırken… Görevlilerden biri,“sizin gibi olanların % 90’ını gerigönderiyorlar. Şanslı çıktınız” dedi.Şanstan mı yoksa dışarıda uğraşandostlarımızdan mı bilemedik…

Havaalanına yakın bir yerde tutulanbir otele geldik. Eşyalarımızı bırakıpdışarı çıktık. Yemek yedikten sonraCola denen bir yere geçtik. Çok yoksulmahalleler var. Yıkıntı denilebileceküst üste binmiş binalarda yaşayan in-sanlar var. Birçoğu mülteciler, sığın-macılar için kurulan kamplarmış…Yol üzerinde çeşitli örgütlerin yöneti-cilerinin bulunduğu pankartlar veafişler var hep. Yoksul mahallelerdedaha yaygın… Bizimle gezen bir am-camız var, sorularımızı yöneltiyoruzona… diyor ki; “Lübnan’da aslındaşu anda yönetim havada. Fakat bölgeselolarak örgütler tarafından yönetiliyorlar.FHKC, FDKC, Hizbullah, El Fetih,İslami Cihad, Hamas, Hariri, Emel ElSaika bu örgütler arasında… Askeribütünlük var, fakat içinde askerler ör-

Dünya Halklarına Enternasyonalist Dayanışmayı Bir Kez Daha Göstereceğiz!

Savaşın Kalbine Gidiyoruz!

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,8

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

Page 9: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

gütlere yakınlarıyla ayrılıyorlar. Yö-netimde de belirli kıstaslar var. Örneğincumhurbaşkanı olarak bir Hristiyanınolması gerekiyor, meclisin başkanlığınada, Hizbullah’tan birinin seçilmesi ge-rekir gibi… yönetim bölüşülmüş du-rumda. Fakat 3 aydır seçimlerde birsonuca varamadıkları için yönetimboşta”… Yarın sabah Filistin’e geçmekiçin Mısır Başkonsolosluğu’na baş-vuruda bulunacağız.

22.08.2014Bugün Mısır Başkonsolosluğu’na

başvuruda bulunacağız… İçeri geçi-yoruz. Doktoru bekliyoruz. Bizimlegörüşmeyi kabul etmiyorlar. “Vizebaşvurusunda bulunsunlar” diyorlar…Belgeleri alıp vizeyi verip vermeye-ceğimize dair “2 haftaya kadar habervereceğiz size” diyorlar. Tabi ki deboş geçirmeyeceğiz. Ona göre birplan program çıkarıyoruz. Öncelikliamacımız Filistin’e varmak. Bununyolunu bulacağız… Eylemimizi an-latacağız. Kimiz, neden canlı kalkanolmaya geldik, bunu duyurmaya ça-lışacağız. Enternasyonalist dayanış-manın pratikte somut hali olacak canlıkalkan eylemimiz. Bunun gururunuve heyecanını yaşıyoruz. Bugün yoksulLübnan halkının yaşadığı sokaklardaçekim yaptık. Burada olduğumuz sü-rece çekeceğimiz fotoğraflar ve vi-deolarla kendi imkanlarımız çerçe-vesinde gördüklerimizi anlatacak kur-gular hazırlamak gibi bir düşüncemizvar. Lübnan halkının sahiplenme yanıkuvvetli. Bazı bölgelerde politik an-lamda geri olmasına rağmen sokak-larda, dükkanlarda, ev kapılarında şe-hitlerinin eli silahlı resimleri pankartlarıbulunuyor. Eve dönüyoruz. Bu aradatwitter hesabı ve facebook sayfasıoluşturduk. Mahir de aradı. Pasaportişlemlerini halletmiş, yarın yola çıkıyor,akşam burada olacakmış.

“Bizi Filistin’e Götürün”23.08.2014… Bugün 11.00’de Marilyas Kam-

pı’na geçeceğiz. Kampta Filistinlilerleberaber Suriyeliler ve Lübnanlılar davar. Diğer kamplarda da olduğu gibiçeşitli örgütlerin büroları da bulunuyor.Öyle kamp deyince aklınıza çadırlar

gelmesin. Benim öyleydi şahsen. Fakatduvarlarla çevrili çok katlı gecekon-dulardan, daracık sokaklardan oluşanbir mahalle düşünün. Kampın girişkapısının sol tarafındaki yüksek duvarıYaser Arafat’ın, savaşan Filistinlilerinve FDKC’nin logosunun yer aldığıkocaman bir resim kaplıyor. Giriş ka-pısında Arapça yazan çeşitli pankartlarve Filistin bayrakları karşılıyor bizi.Dışarıdan gördüğümüz diğer kamplaranazaran daha derli toplu. Marilyas’ınince uzun sokakları var. Bir ara fotoğrafçekeceğiz diye öndekilerle birbirimizikaybettik. Labirent gibi. Neyse ki bul-duk birbirimizi ve El Şahika’nın bü-rosuna geçtik. İçerisinde 8 örgütünbulunduğu Filistin İttifakı denen ör-gütlenmeyle görüşeceğiz. Bunların ara-sında El Sahika, İntifada Hareketi,Nidal Cephesi, Hamas, El Cihad,Filistin Komünist Partisi, Filistin Kur-tuluş Örgütü, Filistin Halk Kurtuluş

Cephesi (Ulusal Önderlik- bunlarFHKC’den ayrılan bir grup) yer alıyor.Fakat sadece El Sahika, Nidal Cephesive İntifada Hareketi katılıyor diğerlerinide temsil ettiklerini belirtiyorlar. Öncetadı bizim mırraya benzeyen acı birkahve getiriyorlar kulpsuz fincanlarda.Sonrasında şekeri önceden atılmış çay.Burada böyleymiş şekerini koyup dagetiriyorlarmış çayı. Ve bir araya gelmeamacımızı konuşuyoruz. Kim oldu-ğumuzu, ne yaptığımızı ve ne yapmayıistediğimizi, neden canlı kalkan olmakiçin çıktık yola bunları konuşuyoruz…Bize ellerinden geldiği kadarıyla yar-dımcı olmaya çalışacaklarını belirti-yorlar. Temsilcilerin hepsi belirli biryaşın üzerinde bürolarında pek gençinsanlara rastlayamadık. El Sahika’nınbürosundan ayrılıyoruz. Marilyas’takiFHKC bürosuna geçiyoruz. Gençleriylebiraz sohbet ediyoruz. Daha öncedenHalk Komiteleri ve Dernekler Cemiyeti

Filistin’e canlı kalkan olarak git-mek için şu an Lübnan’da bulunanHalk Cephelilerin oluşturduğu ekibekatılmak üzere yola çıkan Halk Cep-heli bir arkadaşımız, dün akşamdanberi hukuksuz bir şekilde havaala-nında tutulmaktadır. Bugün itibarıile hava alanı müdüriyeti ile yaptı-ğımız görüşmeler sonucunda arka-daşımızı geri göndereceklerini, Lüb-nan’a kabul etmediklerini söyledi-ler.

Canlı Kalkanlar, 24 Ağustos'tabir açıklama yaparak: "Neden soru-muza bir cevap alamadık. Çünkümantıklı bir açıklaması ve gerekçesiyok. Lübnan’a ilk gelen ekipteki ar-kadaşlarımız da benzer bir sorunlakarşılaşmıştı. Ve yeni gelen arka-

daşlarımızla beraber öncekilerin bil-gilerini istediklerini ve araştırmayaptıklarını öğrendik. Bizler Mahir-lerin yoldaşlarıyız. Bizler dünyanınneresinde olursa olsun ezilen halklarınacısını derinden yüreğimizde hisse-diyoruz. Ve bunun için katliamcı İs-rail’in saldırılarına karşın Filistinhalkının önünde, bedenlerimizdenbarikat kurmaya gideceğiz dedik.Bürokratik engeller Enternasyonalistdayanışmayı büyütmemize engel ola-mayacak. Bizler devrimciyiz. Mü-cadelemiz tarihinde türlü engellerlekarşılaştık ve biliyoruz karşılaşmayadevam edeceğiz. Bunlar tarihin hiçbirsahnesinde bizleri yıldırmadı, yıldı-ramayacak!" sözleriyle kararlılıklarınıbir kez daha dile getirdi.

99

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

Bizler, Mahirler’in Yoldaşlarıyız!

Page 10: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

ile bir görüşme ayarlanmıştı. El Sahikada bizi görüşeceğimiz cemiyete yön-lendirdi. Kamptan ayrılırken MustafaBasase ile karşılaşıyoruz. Dört kişi Tür-kiye’ye gelerek İsrail Konsolosluğu’nuişgal ediyorlar ve sonrasında 23 yılsüren bir tutsaklık süreci yaşıyorlarTürkiye’de. 1979’dan 2001’e kadar Si-nop, Ankara Kapalı, Mamak, Niğde,Bilecik hapishanelerinde kalıyorlar. İş-kence gördüklerini söylüyor. Türkçesigayet iyi idi. Ayrılırken “hep ileri gitmekgerek asıl devrimciler sizlersiniz tebrikediyorum” diyerek yolculuyor bizi.

Cemiyete doğru yola çıkıyoruz.Kapıda asılı bir ozalit var. Gazze şe-hitleri için isimli bir fotoğraf sergisivar içeride. Salon duvarları baştanbaşa Filistin’deki savaş, katliam, acıve gözyaşının resimleri ile dolu. Oturupetrafa bakınıyoruz. Masanın etrafı do-lunca ve cemiyetin başkanının gelmesiile başlıyoruz konuşmaya. Kendimizianlatıyoruz, Filistin’e gitme nedenimizve dayanışma üzerine sohbet ediyoruz.Cemiyet başkanı “radikalsiniz fakatbugün Filistin davasının sahibi dev-rimcilerdir. Devrimcilerin zayıf kalmasıİslamcı ve milliyetçilerin öne çıkmasınaneden olmuştur” diyor. Salı günü sabah11.00’da bu salonda bir basın toplantısıdüzenlemeyi kararlaştırıyoruz. Çar-şamba akşamı 18.00’da Filistin Kon-solosluğu’nda Latin Amerika ülkele-rinin Filistin’e verdiği destekten ötürüonlar için düzenlenecek bir programadavet edildik. Salı günü görüşmeküzere ayrılıyoruz oradan. Çok acıktık.Arkadaşlarımız bize Arapların yöreselyemeklerinin yer aldığı güzel bir akşamyemeği yediriyorlar. Mahir gece buradaolacak. Arkadaşlar karşılamaya gidi-yorlar. Mahir’i bırakmamışlar bizimkinebenzer bir sorun yaşanıyor anladığımızkadarıyla, arkadaşlarımız orada bek-liyorlar. Sadece bürokratik bir engeldeğilmiş gibi geliyor. Bu arada ilk te-lefonumuzu Larissa’dan Özgür Tut-saklarımızdan alıyoruz. Erdoğan Ça-kır’la konuştuk. Çok mutlu olduk helebir de arayanın tutsaklarımızın olmasıdaha da sevindirici.

24.08.2014Arkadaşlar dün 3.30’a kadar ha-

vaalanında beklemişler. Mahir’le gö-

rüşememişler de. Müdüriyetten sabahbilgi vereceklerini, sabah gelmelerinisöylüyorlar. Sabah gidiyoruz. Türkiye’yegeri göndereceklermiş. Araştırmışlar,müdüriyetten de kağıt gelmiş kabuledilmediğine dair. Geriliyoruz. Nedensorumuza cevap bile alamıyoruz. Çünküyaptıklarının mantıklı hiçbir açıklamasıyok. Tamamen keyfi bir tutum… Ma-hir’le görüşebildik. Buraya kadar gelipgeriye dönüyor olmanın hem öfkesinihem de burukluğunu yaşıyor. Aksi içinuğraşıyoruz. Bizi de gösterip teker teker“tanıyor musun” diye sormuşlar araş-tırıyor, üzerine çalışıyorlarmış neyinpeşindeler merak ediyoruz doğrusu.Ayrılıyoruz yanından. Alır döneriz diyedüşünmüştük çok çok bizim gibi bek-letirler demiştik.

16.00 gibi Sabra Şatila Kampı’nageçeceğiz. Geldiğimizden beri adınıçok duyduk. Bir şeyler atıştırıp yolaçıkıyoruz. Kamp girişinde askerler bek-liyordu. Sabra Şatila kendi içerisindeapayrı bir dünya. Bu diğer kamplariçin de geçerli fakat burası diğerlerindendaha farklı. Dış dünyadan tecrit edilmişgibi. İlk başta tanımadıkları için çekimyapmamıza izin vermediler. Kamptayaşayan dostlarımızdan biri gelip kar-şılıyor bizi. FHKC’nin bürosuna geçi-yoruz. Çok sıcak karşılıyorlar bizi. So-

luklanırken sohbet ediyoruz biraz. Çekimyapmak istediğimizi söylüyoruz. Bizeeşlik edecekler… Ve evlerin arasındaelektrik kablolarından yeni bir duvarörülmüş sanki. Evet, elektrik, kamplarınen büyük sorunlarından biri. NormaldeLübnan'ın her yerinde, 12 saat devlettarafından, 12 saat ise paralı elektrikveriliyor. Kamplara ise 24 saatte ancak6 saat elektrik ulaşıyor. Bir elektrikhattı da döşenmediğinden evler arasıhavada asılı kablo yığınlar, var. Hattayer yer su boruları için de aynı şey ge-çerli. Su borusu hattı olmadığından içiçe geçmiş elektrik kabloları ve su bo-ruları görmek mümkün. Kampın ortasınakocaman anıta benzer bir şey yapılmışve üzerinde devasa bir anahtar var. Buanahtara Filistinlilerin olduğu yerdeözellikle kamplarda sıklıkla görüyoruz.Anahtar topraklarından uzakta yaşayanFilistinlilerin bir gün topraklarına evlerinegeri dönüşlerini simgeliyor. Yol üzerindebize eşlik edenlerin sayısı artıyor. Yolüzerinde dikiş makinesi ile kıyafet dikenonaran kampın terzisine denk geliyoruz.Hoş bir sohbet geçiyor aramızda. O dasıcak karşılayan kamp ahalisinden…Hepsinin Filistin’e dair büyük özlemlerivar. Bu kamptan alacak çok mesajımızvar. Sokakların her yanı çeşitli örgütlerinsavaşçılarının şehitlerinin resimleri ile

Dev-Genç, 27 Ağustos'ta bir açık-lama yaparak, direnen Filistin halkınınyanında olmaya ve siyonizme - em-peryalizme karşı direnişi büyütmeçağrısı yaptı. Açıklamada: "'71'denbugüne Mahir Çayanlar’ın emperya-lizme karşı mücadele bayrağı bugünbiz Dev-Genç’lilerin elindedir. BizlerFilistin halkının emperyalizme karşımücadelesinde yanında olduğumuzugöstermek ve İsrail siyonizminin ger-çekleştirdiği katliamların karşısındadurmak için, canlı kalkan olarak Fi-listin'e yola çıktık... Fakat şunu daçok iyi biliyoruz ki emperyalizmekarşı nihai zafer, bağımsızlık düşünügerçek kılana kadar durmadan, din-lenmeden sürdürülecek direniş ve sa-vaşla kazanılacaktır. Bunun dünyada

bir örneği de vardır. Vietnam ve Kübahalklarıyla beraber halklar bağımsız-lıklarını ve onurlarını emperyalizmekarşı yürüttükleri dişe diş bir müca-deleyle kazanmışlardır... Günü gelecekelimizde taş ve sapanlarla direneceğiz,yeri gelecek bugün yaptığımız gibicanlı kalkan olup dikileceğiz emper-yalist cellatların karşısına. Başta genç-lik olmak üzere tüm halkımızı önceAnadolu toprakları ve ardındantüm dünyada anti-emperyalistdirenişi ve savaşı büyütmeyeçağırıyoruz. Er yada geç emper-yalizmi tümdünyadan de-fedeceğiz!" de-nildi.

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,110

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

Vietnam'dan Küba'ya, Küba'dan Filistin'eDirenen Halklara Selam Olsun!

Page 11: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

dolu. Resimlerde pankartlarda bombave silah figürleri var. Bu aslında kamptayaşayanların değerlerine nasıl sahip çık-tıklarının ve kafalarında silahlı müca-delenin ne kadar meşru olduğunu gös-teriyor. Ki, zaten orda bulunanların bir-çoğu elde silah savaşmış insanlar. Evetöfkeliler, özlemleri büyük fakat şu anpasifler. Lübnan hükümetinin İsrail’denbir farkı olmadığını söylüyorlar, aynışekilde baskı altındayız, eziliyor, hor-lanıyoruz. 72 iş kolunda Filistinliler’inçalışması yasak diyorlar. Ev yapmakiçin inşaat malzemesi bile verilmiyormuş.Onları tecrit etmeye yalnızlaştırmayaçalışıyorlar fakat onlara da söylediğimizgibi siz de tam da buna uygun davranı-yorsunuz, aslında bu yüzden bir şeyleryapmak buranın dışına çıkmak gerekdiyoruz. Dolaşırken farklı örgütlerin debürolarına uğruyor bir sularını içiyoruz.Boş bir arsaya giriyoruz. Burası çocuk-ların oyun alanıymış. Aynı arsa üzerindekapalı boş bir salon var burası düğünlerdeve taziyelerde kullanılıyormuş. Sonraiçeri geçtik kampın eylemlilik sorum-lusunun misafiri olduk. Neler yaptıklarını,şimdiki eylem takvimlerini öğrenmekve katılmak istediğimizi söyledik. Ra-mazan ayında düzenli olarak her günFilistin için eylemler düzenliyorlarmış.Fakat şimdi daha uzun aralıklı düzen-leniyormuş eylemler. Kamp alanı içeri-sinde yürüyüş yapıyorlarmış. Rewsi’deçeşitli eylemler düzenlemişler. Kampındışına çıkılmamasını, yaptıklarını dü-şündüğü bir hataya bağlıyor. Diyor ki“Yermuk Kampı’nda Müslüman Kar-deşler ve Hamas ortak hareket ederkenFKÖ ve FHKC (Ulusal Önderlik)Esad’ın yanında yer aldı. Taraf olmak

bir hataydı, bizim taraf tutmamamızgerekiyordu. “Biz de taraf olmayan ber-taraf olur” dedik yaptıklarının yanlışolmadığını bir taraf olmak gerektiğiüzerine konuştuk. Bunun üzerine sohbetediyoruz. Çarşamba akşam 19.00’daRewsi de eylem olacakmış. Aynı gün18.00’da Filistin Konsolosluğu’nda ol-mamız gerekiyor fakat eyleme katılmayaçalışacağız, olmadı ikiye bölünürüz di-yoruz. Güzel sohbet için teşekkür edipayrılıyoruz… İlk olarak Kozamato’yuziyaret ediyoruz. 1972 yılında 2 İsrailuçağını kaçırıp feda eylemi yapan Japonsavaşçı enternasyonalist dayanışmanıngüzel bir sembolü. Sonra Gassan Kne-fani’nin yanı başına geçiyoruz. Knefanipolitik bir yazar, aynı zamanda ressam.FHKC’nin ilk kurucularından veFHKC’nin amblemini çizen kişi… Ah-met Yemani’nin yanına gidiyoruz. AhmetYemani önce Arap Milliyetçi Partisi’ninkurucularından fakat devrimcileşiyorve FHKC’nin kurucularından biri oluyor.Mezarlıkta yatan herkesin anlatılacakbir hikâyesi var. Kampa geri dönüyoruz.Ufak bir röportaj yapmak istiyoruz, so-racağımız sorular var kampa ve kendi-lerine yönelik. Bir dostumuzun evinegeçiyoruz. Kamp ve gençlik örgütlen-mesi ile röportaj yapıyoruz. Fakat, evsahibinin ikramları getirmek için ka-meranın önüne geçmesi, biten şarj, ta-kılmalar, gülüşmeler derken biraz bölükpörçük oldu. Birleştirebilirsek buradayayınlayacağız. İnsanların gülüşleri sı-cacık. Bir an Türkiye’deki mahalleleri-mizden birindeymiş gibi hissettik ken-dimizi. Evet, Filistin’de sıcağı sıcağınayaşanan bir savaş var. Bu mücadeleyisahiplenmenin tek nedeni sadece orada

yürüyen savaş değil. Bu kamplar damadalyonun öteki yüzü… Türkiye’denFilistin’e canlı kalkan olarak gitmekiçin gelmiş olmamız kampları geziponları tanımak, kendimizi tanıtmak içincabalarımıza hem bazen şaşırıyor, hemde seviniyorlar. Karşılıklı şükranlardansonra dolmuşa bineceğimiz yere kadarbize eşlik ediyorlar. Arabada konuşu-yoruz. Farklı bir sürü örgüt var, fakat işFilistin olunca hepsi ortak hareket ediyor.Onlara da sormuştuk sahi Filistin’i alıncane olacak? Gülümsemişti kocaman el-lerini iki yana açarak. Havaalanına ge-çiyoruz Mahir’le görüşmek istiyoruz.Arkadaşlar görüşüyor. Sabah uçağı ilegeri göndereceklermiş. Aklımız ondakaldı.

25.08.2014Bu sabah bir diğer Filistin kampı

Bourj el-Barajneh’e geliyoruz. İlk göz-lemlediğimiz, Sabra Şatila’nın koşul-larından daha iyi olduğuydu. Giriştepazar yeri ile karşılaşıyoruz. Burasıkamptaki Filistinliler’in alışveriş yaptığıtek pazar. Kampta 22 bin Filistinli varancak Suriye'deki savaştan sonra gelenSuriyelilerle birlikte 40 bine yaklaşmış.Bizi kampta gezdiren FHKC’den Fuatisimli arkadaşımız.

Yolda karşılaştığımız bir kadınkendi olanaklarıyla açtığı kreşte ço-cukların bakımını üstlenmiş. Az ilerde1986'da kamplar arasındaki çatışmadaşehit düşenlerin anıt mezarını görü-yoruz. Anıtın giriş kapısında bir yazıvar. "Bizi Filistin'e götürün” yazdığınıöğreniyoruz FHKC’li dostumuzdan.

Buradan hastaneye geçiyoruz. Hayfahastanesi. Burada hastanenin başhekimive diğer doktorları ile görüştük. Yaptı-ğımız görüşmelerde kampın sağlık du-rumu hakkında birçok şey anlatıldı. Bu

Çerkezköy'de 20 Ağustos'ta, Çer-kezköy Halk Komitesi tarafından Fi-listin halkıyla dayanışma eylemi ya-pıldı. Filistin'e destek açıklamasınınokunduğu, sloganların atıldığı ve Çer-kezköy Belediye Meydanı’nda yapılaneyleme 8 kişi katıldı. Çevreden yoldangeçen halk alkışlarla destek verdi.

111

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

Filistin Halkının Yanındayız!

Page 12: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

hastane Kızıl Haç’ın yardımıyla ku-rulan, Beyrut'taki beş büyük hastanedenbiri. Kamptaki tüm Filistinlilerin ge-lebildiği tek hastane… Suriye'deki Fi-listinliler’in durumunun daha iyi ol-duğunu, Suriye'deki Filistinliler’in Su-riyeli gibi hakları varken, LübnanDevleti’nin buradaki Filistinliler’i bir-çok haktan mahrum bıraktığını belir-tiyor. “İnsanca yaşamımıza dahi izinverilmiyor” diyor başhekim. Biz debaşhekime, ilaç getirmek istediğimizi,ancak Türkiye devletinin havaalanındangeçirmediğini söylüyor ve iyi çalış-malar dileklerimizi belirtiyoruz…FHKC’li dostumuz yılda en az 3kişinin bu kablolardan dolayı elektrikçarpmasından öldüğünü söylüyor.

Buradan kamptaki bir ilkokula ge-çiyoruz. Okuldaki öğretmenler bize"4-5 yaşındaki çocuklar Filistin tarihini,coğrafyasını her şeyini bilir" diyorlar.Okul için çocuklarda yıllık 200 dolaralıyorlar. Okulun adı Rauda Ebna El-Kassam. Hamas'ın kurumu olduğunuzannediyorlar ancak öyle olmadığını,Fransızlara karşı savaşan Filistinli birönder olduğu için isminin o şekildeverildiğini belirtiyor öğretmenler. 20yıl önce UNESCO’ya bir etkinlik içinbaşvurduklarında, okulda çocuklara

Filistin’i anlattıklarından UNES-CO’nun bu etkinliğe izin vermediğinisöylüyor. Bu arada bu okula kampındışından da öğrenciler geliyor. Sınıflarıgezdiriyor bize öğretmenler. Okuldakisınıfların isimlerine Filistin şehirlerininadlarını vermişler tarihlerini yaşatmakiçin. Her sınıfta "vatan köşesi" ve"dönüşün anahtarı" var…

… Buradan Marilyas Kampı’nageçiyoruz FHKC sorumlusu Ebu Ca-bir ile görüşmeye. Geliş nedenimizi,kim olduğumuzu anlatıyoruz. Her nekoşulda olursa olsun Filistin’e gitmekistediğimizi, bu konuda yardım et-melerini istiyoruz. Onlar da olanaklarıölçüsünde yardımcı olabileceklerinibelirtiyorlar. Mısır’a gidebilirsenizoradaki arkadaşlarımız yardımcı ola-bilecekler size diyor. Lübnan’dakiörgütlerin Filistin için yapacaklarıeylemlere dâhil olmak istediğimizi,destek olacağımızı söylüyoruz. Onlarda numaralarımızı alıp bize habervereceklerini belirtiyorlar. Buradanayrılıyor ve sonrasında El-Sahika bü-rosuna geçiyoruz. Perşembe saat13.00’da diğer örgütlerin de katılacağıbir toplantı ayarlıyoruz.

Marilyas Kampı’ndan saat 13.30civarında ayrılıyoruz. Sonrasında

14.00’da Muhammed Safa ile görüş-meye geçiyoruz. Muhammed Safa,Savaş ve İşkence Mağdurları İçinMücadele Merkezi sorumlusu. Bukurumda hapishanedeki tutsaklarlayardımlaşmak için tutsakların muayeneve diğer ihtiyaçlarını gidermek içinçalışmalar yapıyorlar. Tutuklanan,gözaltına alınan, işkence görenlerleilgili çalışmalar yaptıklarını söylüyor.Kayıp aileleriyle dayanışma içindeler.Bu dönemlerde faaliyetlerinin çokfazla olmadığını çünkü gündemin esasmeselesinin Gazze olduğunu söylüyor.Lübnan 25 yıldır İsrail’e karşı savaştıama şimdi çok yorgunlar diye sözebaşlıyor. Filistin için eylemlerin ol-duğunu ama çok küçük çapta olduğunusöylüyor. Burada kendilerinin, Lübnanaskerlerinin kaçırılmasıyla ilgili ey-lemlere katıldıklarının ancak halkınçoğunun katılmadıklarını, çünkü mez-hepsel ayrılıkların çok fazla olduğunusöylüyor. Örgütlerle görüştüğümüzdeşaşırmamamız gerektiğini bizim Fi-listinliler’den daha fazla Filistinli vedaha kararlı olduğumuzu ekliyor. Sizinattığınız adım çok önemli ve çokciddi bir adım diyor. Oraya gidersenizorayı resmedin, belgeleyin tüm dün-yaya duyurun diyor. MuhammedSafa’ya teşekkür edip ayrılıyoruz.

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,112

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

AKP yine devrimcileri hedef tahtasına yerleştirdi.Yine devrimcileri afişe ederek hedef gösteriyor. Yinekatliam hazırlıkları peşindeler. Gazi Karakolu’na dev-rimcilerin resimlerini asarak korku salmaya çalışıyorlar.Fakat devrimciler, hedef gösterildikleri karakollarınönlerine kadar gitme cüretini gösteriyorlar.

Halk Cepheliler, 26 Ağustos günü Fırat Özçelik veLeyla Aracı’nın fotoğraflarını teşhir eden Gazi Karakoluönünde eylem yaparak polisin bu ahlaksızlığını ortayakoydular. Saat 13.00’da karakolun önünde toplanarak“Devrimcileri Hedef Göstererek Baskınlar Yaparak BiziBitiremezsiniz! Korkularınızı Büyüteceğiz” yazılı pankartaçtılar. “Polis Simit Sat Onurlu Yaşa” sloganıyla başlayaneylemde açıklamayı polis tarafından hedef gösterilenLeyla Aracı okudu. Açıklamada karakolların halka yöneliksaldırıların, uyuşturucu ticaretinin ve polis terörününmerkezleri olduklarını söyledi.

Ayrıca kendi başlarına gelen bu durumun ilk defa ya-şanmadığını belirterek, 20 Temmuz 2012’ de televiz-

yonlarda, gazetelerde “Canlı Bomba” diye hedef gösterilenHasan Selim Gönen’in polis kurşunlarıyla katledildiğinihatırlattı. Aracı, devrimcilerin bulundukları her alandafaşizmin saldırılarına ve her türlü pisliklerine karşı sava-şacaklarını tekrarladı.

Açıklamanın ardından Leyla Aracı, avukatı eşliğindeasılı olan resmini indirmek üzere karakola girdi. Karakolugezdikten sonra dışarı çıkan Leyla Aracı ve avukatıiçeride herhangi bir resmin asılı olmadığını söylediler.Polisin cüreti buraya kadardı. Eylem haberini alıpkaldırılan resmin asılı olmadığını iddia ederek kendilerinimasum göstermeye çalıştılar.

Gazi Karakolu Feda’dan Korktukça Devrimcileri Hedef Gösteriyor!Korkularınızı Büyüteceğiz!

Page 13: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

Ortadoğu’daki gelişmelere ba-kınca durumu tarif etmek için “atizi, it izine karışmış” deyimi sa-nırız en uygun olanıdır.

Kim zalim, kim katil, kim kur-tarıcı, kim ne yapmak istiyor...Yaşananların dünyaya sunuluşunabakınca her şeyin ters yüz edil-diğini görüyoruz.

IŞİD denilen Irak-Şam İslamDevleti adındaki örgüt tekbir ge-tirerek en vahşi katliamlarını yap-maya devam ediyor. Sünni müs-lüman olmayan başta Alevileri,Şiileri, Hristiyanları, Türkmenleri,Kürtleri, Ezidileri en vahşi şekildekelle keserek, kadınlarını, gençkızlarını kaçırıp tecavüz ederek,toplu katliamlarla, ağır silahlarla,bombalarla yakarak, yıkarak korkusalarak yaşadığı bölgelerden ka-çırtıp topraklarını işgal ediyor,kendi nüfus alanını genişletiyor.

En son IŞİD saldırılarının IrakKürdistanı denetim alanında olanŞengal, Maxmûr ve stratejik öne-me sahip bazı baraj ve petrol ku-yularına yönelmesiyle birliktebaşta Amerika olmak üzere Av-rupa emperyalistlerinin birdenİNSANCILLIĞI tutuverdi... Yinekurtarıcı rollerine soyundular.IŞİD’in nasıl bir canavar olduğunukeşfettiler. Ezidi halkının kurta-rıcısı oldular...

Amerika Şengal, Sincar, Musulbarajı ve Maxmûr’e yönelenIŞİD’in ilerleyişini durdurmakiçin insansız hava araçlarıyla tespitettiği yerlere savaş uçaklarıylabombardıman yaptı... Havadanbombardıman altınada tutulanIŞİD’e karşı ise yerden Barzani’yebağlı peşmergeler, PKK ve PYDgüçleri savaşıyor. IŞİD bu güçlertarafından başlangıçta işgal ettiğibölgelerden sürüldü. Bu süreçte

IŞİD, işgal ettiği Şengal ve Sincarbölgesinden binlerce Ezidiyi kat-ledip onbinlercesinin dağlara kaç-masına ve yaşadığı toprakları terketmesine neden oldu.

Dünyaya yansıtılan haberlere,yapılan propagandaya bakıncaIŞİD’in Ezidi halkına yönelik kat-liamları üzerinden emperyalistlertekrar Ortadoğu’nun kurtarıcısıoluverdi.

IŞİD’i “bitirmek”ten bahsedi-yorlar...

Bu süreçte Amerika’nın müt-tefiki durumuna düşen Kürt grup-ları ise IŞİD’e geri adım attıranbölgenin “kahramanı” oldular...

IŞİD bu katliamlarını 3 yıldıryapıyor. İnternet sitelerinde üçyıl boyunca bu insanlık dışı kat-liamlarıyla propaganda yapıyordu.Şimdiye kadar nerdeydiniz?

Üç yıl içinde 150 bin Suriyelikatledildi, milyonlarcası ülkeleriniterk etmek zorunda kaldı... Ne-redeydi sizin “insancıllığınız”,“kurtarıcılığınız”?İnternet sitelerinde IŞİD’in

katliamları, kafa, kol kesmeleri,infazları, tecavüzleri, toplu me-zarları yayınlanırken, camilerin,türbelerin, binaların nasıl havayauçurulduğu bütün dünyaya gös-teriliriken bugün IŞİD’in cana-varlığından bahseden, yoketmek-ten bahseden emperyalistler özel-likle bu katliamları saklıyorlardı.IŞİD’in yaptığı katliamları Esadiktidarının katliamı olarak göste-riyordu. IŞİD internet sitelerindekendisi yaptığı bu katliamlar üze-rinden propaganda yaparken em-peryalistler üstünü örtüyordu...

Bugün ne oldu da kurtarıcıoldu emperyalistler? IŞİD’in ca-navar olduğunu keşfediverdiler?

IŞİD EMPERYALİZMİN GAYRİMEŞRU ÇOCUĞUDUR

BAŞTA EMPERYALİZMİ HEDEF ALMADAN

IIŞİD’E KARŞI SAVAŞIYOR OLAMAZSINIZ!...

- New York Times: ABD, PKK vePYD'nin müttefikidir

- Barack Obama:"Biz peşmergeyeulusal çıkarlarımız için destekveriyoruz."

- KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık:"Avrupa, Kürtlerin sadece belirli birbölümüne destek olma hatasınadüşmemelidir" diyerek kendilerine desilah yardımı yapılmasını istedi.

- Amerikan Wall Street Journal:“Irak'ta ABD'nin yeni müttefiki PKK”diyor. Haberde, PKK ile bağlantısı olanyüzlerce gerillanın ABD'nin havakoruması altında IŞİD militanlarına karşısavaştığını, PKK komutanlarınıngeçtiğimiz hafta Sincar Dağı'ndaki insanikrizi değerlendirmek üzere dağa inişyapan ABD'li danışmanlarla görüştükleriyazıyor.

- Ceyda Karan, Cumhuriyet: ŞengalDağı’nda keşif için sahaya indiğibelirtilen Amerikan özel birliklerineYPG'nin rehberlik ettiğini fısıldıyanAmerikalı yetkililer eksik değil...

- ABD Dışişleri Bakanlığı eskidanışmanlarından David Phillips;Obama yönetimine "PYD'ye destek ol"çağrısı yaparak PYD ile diyaloğageçmesini ve PKK'yi de 'terör örgütlerilistesi'nden çıkartması gerektiğini belirtti.

- Özgür Politika: “Şu an gündemdeki birdiğer konu da peşmergeye silah verenBatı'nın gerillalara da aynı desteğisağlayıp sağlamayacağı. Zira Batı sadeceBarzani'nin güçleriyle Irak'ın vebölgedeki çıkarının IŞİD'denkoruyamayacağını son haftalardagördü...”

- Basın: AB de silah yardımı planlıyor.Brüksel'de toplanan AB üyesi ülkelerinbüyükelçileri de peşmergelere silahyardımı konusunu görüştü. Fransa veİtalya, IŞİD saldırıları karşısındapeşmergenin silahlandırılmasını, konuyuele almak üzere bir AB zirvesidüzenlenmesini talep etti.

13

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

Page 14: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

1- IŞİD EmperyalizminGayrimeşruÇocuğudur!

IŞİD’i yaratan emperyalist-lerdir.

IŞİD; Esad iktidarını yıkmakiçin emperyalistler ve Katar, Suu-di Arabistan ve Türkiye gibi iş-birlikçiler tarafından yaratılmıştır.

IŞİD, emperyalistler ve iş-birlikçileri tarafından silahlan-dırılmış, özellikle Türkiye top-rakları IŞİD ve diğer Nusra gibiişbirlikçilere eğitim kampı olarakkullandırılmıştır. Tırlar dolususilah AKP iktidarı tarafındanIŞİD’e verilmiştir. İstanbul’da,Ankara’da defalarca kez bütünEsad karşıtlarından bir örgüt ya-ratmak için toplantılar yapıldı.“Suriye’nin Dostları” adı altında96 emperyalist ve işbirlikçi ül-kenin temsilcileri toplantılar dü-zenledi. IŞİD’in de içinde olduğuişbirlikçi çapulculara her türlüsilah ve maddi yardım yapıldı.

Emperayalist ajanlar tarafın-dan bizzat ülkemizdeki kamp-larda askeri eğitim verildi...

IŞİD, herşeyiyle emperya-lizmin ve işbirlikçilerinin ima-latıdır. Yaptığı tüm insalık dışıkatliamlar emperyalizmin ruhunauygundur. Sadece emperyalizmböyle bir canavar yaratabilir.

IŞİD’in kelle kesmelerine,tecavüzlerine bakarak nasıl vahşibir canavar olduğu propagandasıyapılıyor. IŞİD’in tüm vahşetiemperyalizmin vahşetinin bindebiri bile değildir. Yaptığı her şeyde emperyalizmin ürünüdür.

2- ABD NedenMüdahale Etti?IŞİD’in Katliamlarını,Vahşetini Şimdi MiGördü?

IŞİD’in insanlık dışı katli-amları yeni değildir. Üç yıldırSuriye’de Esad iktidarını yıkmakiçin IŞİD ve diğer İslamcı ör-gütler katliam yapmakta, çocuk-

lara, kadınlara tecavüz etmekte,toplu katliamlar yapmakta, in-sanları diri diri gömmekte vepalalarla kelle kesmektedir.

IŞİD ve diğer İslamcı örgüt-lere bu tür katliamları yaptıranda bu katliamları saklayanlar dayine emperyalistler ve işbirlik-çileridir.

Esir aldıkları Suriyeli asker-lerin kalplerini söküp yiyen ça-pulcuların internet görüntüleri neçabuk unutuldu... Irmakların ce-setlerle dolu görüntüleri ne çabukunutuldu. Musul’un işgalinin he-men arkasından IŞİD tarafındanbir seferde 1700 Iraklı toplucaelleri arkadan bağlı kurşuna di-zilerek katledildi... Bunlar em-peryalistler ve işbirlikçileri tara-fından gündeme dahi alınmadı.IŞİD bu katliam görüntüleriniIrak halklarını korkuyla teslimalmak için kullanırken emper-yalistler bu katliamın üstünü örttü.

1700 kişinin topluca katle-dilmesi üstü örtülebilecek birolay mı? Hayır fakat bunlar em-peryalistler için çok sıradan kat-liamlardır. Çünkü onların tari-hinde binler değil, milyonlarcainsanı katlettikleri yazmaktadır.

ABD hava saldırısını o zamanneden yapmadı? NerdeydiABD’nin insancıllığı? Nerdeydidiğer emperyalistler?

3- Emperyalistler IŞİD,Irak Kürdistanı’ndaHaddini AşıpEmperyalistlerinÇıkarlarınaDokunduğu İçinBugün MüdahaleEtmektedir!

Ortadoğu’da akan her damlakandan başta emperyalistler veişbirlikçi devletler sorumludur.Esad iktidarını yıkamayınca em-peryalistler şimdi IŞİD, El-Nusragibi işbirlikçileri kontrol altınaalmaya çalışıyor.

Amerika bugün hava saldı-rıları yaparak yine IŞİD’i yok

Kürt Milliyetçi HareketEmperyalizmin ve OligarşininKullanımına Hep Can Atmıştır!

“Bölgesel liderlik özgucune dayalı olarak,en iddialı konuma gelecektir. Özellikle Kurtle-rin bölgesel dostluğu, bölgesel gucune buyukkatkı sağlayacaktır. Tarihte olduğu gibigunumuzde ve gelecekte de Kurtlerin burolu Ortadoğu’da haklı ve guçlu olmanıntemeli olacaktır. Stratejik bir tehlike olarakgörulmekten çıkıp dayanılan temel bir güçhaline gelecektir. ... Bu temelde Balkan-lar’dan Kafkasya’ya ve Orta Asya’ya kadargüçlenmenin yolu açılacaktır.” (AbdullahÖcalan)

- “Türkiye burada büyük tehlikelerdenkorunma kadar, tersine yani güç kaynağınadönüştürme şansına sahip olacaktır. İçte vedışta PKK’nin askeri savaş olanakları çö-zümle birlikte Türkiye’nin hizmetine gire-cektir.” (Öcalan)

- “PKK sadece karşıt olmaktan çıkmaklakalmayacak, devletin en önemli destek gucuolacaktır.” (Öcalan)

- “Şunu herkesin bilmesi gerekiyor; bizABD’nin Kürdistan’da, bölgede kendisinegöre istikrar yaratmasına bir şey demiyoruz.Kendi çıkarlarına göre düzenleme yapabi-lir…” (PKK Başkanlık Konseyi Üyesi CemilBayık)

- “ABD, sadece Irak’ta değil, Suriye veİran’da da rejimi değiştirmek istiyor. Pekihem Suriye’de, hem de İran’da -en azındanbelirli bir süre- birlikte çalışabileceği güçkimdir? Biziz” diyor. (Cemil Bayık)

- “Kesinlikle şimdiye kadar direk birABD kurumuna ve kişilerine yönelik ey-lemlerimiz olmamıştır ve hedef seçilmemiş-lerdir.” (A. Öcalan, 15 Ağustos 1995)

Öcalan bir mektup göndererek PYD lideriSalih Müslim’e “Esad’ı desteklemekten vaz-geçip Suriyeli muhaliflerle hareket etmele-rini” istedi. Daha da ötesi “buna karşı çıkanKürtler olursa gerekirse elemine edin, Arap-lar’la birlikte hareket edin” dedi.

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,114

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

Page 15: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

etmek istemiyor, onu istediği zaman,istediği şekilde kullanmak için kont-rol altında tutmaya çalışıyor.

Amerikan Başkanı Barac Obamaneden müdahale ettiklerine ve Kürtgruplara destek verdiklerine Kon-gre’yi ve kamuoyunu ikna etmekiçin “ulusal çıkarlarımız için” diyeaçıkladı.

Evet gerçek budur: Şengal’de bü-tün Ezidiler ve Kürtler katledilmişde olsaydı eğer orada emperyalisttekellerin çıkarları olmasaydı kıllarınıkıpırdatmazlardı...

Amerika’nın Suriye’de ve Irak’ta-ki Şii, Sünni, Kürt, Türkmen... grup-ları, IŞİD, El-Nusra, Özgür SuriyeOrdusu gibi bütün grupların hepsiyleayrı ayrı hesapları var. IŞİD Şengal’esaldırarak Kürt gruplarıyla olan he-saplarına müdahale etti... Amerikanmüdahalesi de buraya kadardı. IŞİDdiğer bölgelerde yine emperyalistlerinçıkarları doğrultusunda katliamlaryapmaya devam edecek... Bunlarınhiçbiri istemedikleri sürece “vahşet”diye gündeme getirilmeyecek.

Ortadoğu’daki gelişmeleri em-peryalizm gerçeğini görmeden doğrudeğerlendirmek mümkün değildir. Ozaman at iziyle it izi birbirine karışır.Emperyalizmin yalan ve demagoji-lerinin aracı haline gelirsiniz. Orta-doğu’yu kan gölüne çeviren emper-yalistler bir anda “kurtarıcı” oluverirve siz de onun aleti olursunuz.

4- Emperyalistler IŞİDKatliamları ÜzerindenOrtadoğu’dakiKatliamlarınıTemizlemeye veYeni Müdahaleleri İçinMeşru Zemin YaratmayaÇalışıyor!

Irak’ta, Afganistan’da, Mısır’da,Libya’da ve Suriye’de emperyalist-lerin ve işbirlikçilerin tüm yalan vedemagojileri ortaya çıktı... Demokrasi,insan hakları gibi yalanları artık kim-seyi ikna etmiyor.

IŞİD’in katliamlarıyla hem Orta-doğu’daki saldırılarına, katliamlarına

meşru zemin yaratmaya çalışıyorlar,hem de kendi halklarını emperyalistpolitikalara ikna etmeye çalışıyorlar.

5- Amerika’nınYeni Müttefiki IrakKürdistan BölgeselYönetimi, PKK ve PYD

Bu tespit emperyalist basının attığımanşetlerdir. Tespitin de ötesindegörünen açık gerçek budur.

Amerika IŞİD’i bombalama kararıaldığında IŞİD ile savaşırken ayaklarıtoprağa basan Amerikan askeri ol-mayacak diye açıklama yaptı.

Amerika havadan bombardımanyaparken karadan Kürt gruplarınıkullanarak müdahale etti...

Esas olarak da peşmergelerin sa-vaşma yeteneklerini yitirdiği, yoz-laştığı, IŞİD karşısında direnmediği,direnenin PKK ve PYD güçleri ol-duğu yazılıp çizildi.

Emperyalistler daha önce merkeziIrak hükümetinden bağımsız silahsatmadıkları Irak Kürdistan BölgeselYönetimi’ne peşmergeyi kullanabi-lecekleri güç haline getirmek içindoğrudan silah satma kararı aldılar.Bunun için Avrupa Parlamentosu’nuacilen toplayıp karar çıkarttılar...

Dolayısıyla emperyalistlerin IŞİD’ekarşı kullanmak için Kürt grupları ilefiilen ve resmen müttefik oldular.

6- IŞİD’in Ezidi Katliamıve Şengal İşgali KürtGruplarınaEmperyalizme KendiniKullandırmayıMeşrulaştırmanın AracıYapıldı!

Bugün Irak’ta, Suriye’de emper-yalizmi birinci derecede hedef almadankimse IŞİD’e ve onun gibi işbirlikçiörgütlere karşı direnmiş olmaz.

Buraya kadar IŞİD’in katliamla-rının emperyalistlerin bölge politika-larından bağımsız olmadığını, IŞİD’iyaratan, bu denli güç haline getireninve istedikleri şekilde kullanacaklarıbir güç olarak varlığını sürdürmesinisağlayanın başta Amerika ve diğer

emperyalistler olduğunu anlattık.IŞİD’in attığı hiçbir adım, yaptığıhiçbir katliam emperyalizmin politi-kalarından bağımsız değil... IŞİDAmerika’nın istemediği bir adımıattığı anda Şengal’de olduğu gibi dur-durulur.

IŞİD gibi halkların düşmanı birörgüte karşı elbette direnilmeli vemücadele edilmelidir... Ancak bumücadelenin temeline emperyalizmive onun işbirlikçisi örgütleri koy-madan IŞİD’e karşı mücadele etmişolmazsınız.

IŞİD’e karşı direnen Kürt hare-ketlerinin bugün düştüğü durum budur.

7- Kürt MilliyetçiGrupların Yaptığı PolitikBir Hata Değil, BilinçliBir Tercihtir

Birincisi: Irak Kürdistanı’ndakiBarzani ve Talabani güçleri Irak’ınişgalinin başından beri Amerika’nınen sadık işbirlikçisi olmuştur. Irak’ınişgalinde Amerika’nın en temel da-yanağı Kürtler olmuştur. Irak KürdistanBölgesel Yönetimi bugün emperya-lizme “güven verme” konusunda rüş-tünü ispatlamıştır. Amerika’nın İsra-il’den sonra bölgede en çok güvendiğigüç Irak Kürdistan Bölgesel Yöneti-mi’dir. Amerika’nın asıl olarak IŞİD’tenkoruduğu ne Ezidiler, ne de bir kaçpetrol kuyusu ve barajdır. Bölgeyeayaklarını bastığı en sadık işbirlikçisiIrak Kürdistan Bölgesel Yönetimidir.

Doğrudan silah verme kararı daIŞİD karşısında ve bölgede bu sadıkişbirlikçisini bir güç haline getirmektir.

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimilideri Barzani’nin Amerika tarafındankullanılmaktan başka bir politikasıolamaz...

İkincisi; PKK ve PYD’nin tavrı... İdeolojik olarak Kürt Milliyetçisi

olan PKK’nin politikalarını belirleyenemperyalizm ve bölge halkları ara-sındaki çelişki değil, kendi milliyetçiçıkarlarıdır.

PKK, ‘90’ların başından beri Kürtsorununun çözümünü Kürt halkındadeğil, sırtını emperyalist güçlere da-yamakta ve oligarşiyle uzlaşmaktaaramıştır.

115

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

Page 16: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

Hareket olarak ortaya çıktığı gün-den beri emperyalizmi hedef almamış,sırtını yaslayacağı bir güç olarakgörmüştür...

Öcalan’ın şu sözleri oldukça açık-tır: “Kesinlikle şimdiye kadar direkbir ABD kurumuna ve kişilerine yö-nelik eylemlerimiz olmamıştır ve he-def seçilmemişlerdir.” (A. öcalan,15 Ağustos 1995)

Yine KCK Eşbaşkanı Cemil Ba-yık’ın şu sözleri de Kürt milliyetçihareketin emperyalizme bakışını gös-termektedir: “Şunu herkesin bilmesigerekiyor; biz ABD’nin Kürdis-tan’da, bölgede kendisine göre is-tikrar yaratmasına bir şey demiyoruz.Kendi çıkarlarına göre düzenlemeyapabilir…”

Neden demiyorsunuz? Emperya-lizmin Kürdistan’da kendine görebir istikrar oluşturması ne demektir?Emperyalizmin istikrarı kimin içinistikrardır?

Bugün PKK’nin IŞİD’e karşı sa-vaşması emperyalizmin icazetinde yü-rütülen bir savaştır. IŞİD’e karşı gös-terdikleri “kahramanlıklar” emperya-listlere, bölgede kullanılmaya hazırbir güç olduklarını kanıtlamak içindir.

Bölgeyi yeniden dizayn etmekiçin kullanabileceğiniz asıl güç bizizdiyor.

Bunu yıllardır söylüyorlardı...Öcalan’ın şu sözleri kullanılmanında ötesindedir: “Gerçekte ABD’yebağlanma, İngilizlere bağlanma ileribir adımdır.(…..) Yani despot bir ko-cadan daha demokrat bir kocaya-bağlanmadır.” (Rafet Ballı)

Yine Cemil Bayık şu sözleriyleAmerika’nın bölgede kullanabileceğitek gücün kendileri olduğunu söylüyor:“ABD, sadece Irak’ta değil, Suriyeve İran’da da rejimi değiştirmek istiyor.Peki hem Suriye’de, hem de İran’da-en azından belirli bir süre- birlikteçalışabileceği güç kimdir? Biziz”

Bugün IŞİD’in Irak Kürdistanınayönelmesiyle birlikte PKK’nin ken-dini emperyalistlere kanıtlamak içingün doğmuştur. IŞİD saldırısı Ame-rika ile işbirliğini meşrulaştırmanınaracı olmuştur.

Kürt milliyetçi harekete bu tercihiyaptıran Ezidi halkın durumu değil,

Amerika’nın ve diğer emperyalistlerinpolitikaları olmuştur. Amerika IŞİD’inbelirlediği sınırların dışına çıkmasıistemiyor. Kürt milliyetçi hareketAmerika’nın bu politikaları çerçe-vesinde hareket etmektedir.

Ki, IŞİD’in katliamları yeni değil,yukarıda belirttiğimiz gibi 3 yıldırSuriye’de kimyasal silah kullanmakdahil her yöntemi kulanmaktadır.Kürt milliyetçileri IŞİD ve diğer iş-birlikçilere karşı savaşmak bir yanaonlarla işbirliği yapmak için can at-mıştır ancak gruplar arasındaki çe-lişkiler buna izin vermemiştir.

Öcalan bir yıl önce PYD lideriSalih Müslim’e “Esad’ı destekle-mekten vazgecip Suriyeli muhalif-lerle hareket etmelerini” istedi. Dahada ötesi “buna karşı çıkan Kürtlerolursa gerekirse elemine edin, Arap-lar’la birlikte hareket edin” dedi.

Öcalan’ın söylediğinin özü em-peryalistler ve işbirlikçiler ile birliktehareket edin demektir.

Kürt milliyetçi hareket bunu yap-mayı çok istemiştir fakat işbirlikçiörgütler buna yanaşmadığı için 3.yol diye bir yol tutturmuştur.

Ne Esad’ın ne de “muhaliflerin”yanında olmayacağız. Demokratikbarışçıl çözüm dediler.

Amerika’nın tam desteğini alanIŞİD Rojova’ya saldırırken bile “uz-laşmak”tan, “barış”tan bahsediyor-dunuz... “3. Yol”u Ortadoğu için tekçözüm yolu olarak gösteriyordunuz...Ne oldu “3. yol”unuza? Neden terkettiniz 3. yolu? Nasıl “ABD’nin pi-yadesi” haline geldiniz?

Halklarla emperyalizm arasındakiçatışmada ara yol yoktur dedik. Arayolda durduğunu söyleyenler esasolarak güçlü olanı desteklemektedir.Suriye konusunda ise 3. yol adıaltında örtülü olarak emperyalizmdesteklenmiştir.

Bugün artık Kürt milliyetçi hareketaçıktan Amerika’ya “müttefiklik”yapmaktadır.

8- Emperyalizmi HedefAlmadan IŞİD’e KarşıDirenmiş Olmazsınız!Emperyalist Politikalara

Hizmet Edersiniz!Amerika dün Esad iktidarını yık-

mak için IŞİD ve onun gibi işbirlikçiörgütleri kullandı. Bugün ise IŞİD’ikontrol altında tutmak ve istediğigibi kullanmak için Kürtleri kullan-maktadır.Şimdi emperyalistler Merkezi Irak

Hükümeti’nde bağımsız olarak IrakKürdistanı’na doğrudan silah satmakararı aldılar. IŞİD bahane edilerekPeşmerge askeri olarak güçlendiriliyor.

Yugoslavya’da emperyalistler öncehalkları milliyetçilik ve dini temeldebölüp parçaladı. Halklar arasındadüşmanlık yarattı. Bütün grupları si-lahlandırıp birbirine düşürdü. Öylekatliamlar gerçekleştirdiler ki, katli-amları durdurmak için emperyalistmüdahaleyi meşru hale getirdiler...Arnavut, Sırp, Boşnak, Makedon...her kesimden onbinlerce insan kat-ledildi. Öyle bir duruma düştüler ki,her kesimde emperyalizmin müda-halesine muhtaç hale geldiler. Ame-rika adeta Kosova’da kurtarıcı rolünesoyundu... Oysa bütün katliamlarınasıl sorumluları emperyalistler.

Bugün Amerika’nın Ortadoğu’dayaptığının Kosova’dan farkı yoktur.Esad iktidarını işbirlikçileri aracılı-ğıyla yıkamayınca Kosova’da olduğugibi mezhepsel, dinsel ve milliyetlertemelinde halkları birbirine düşman-laştırıyor. Bütün grupları ayrı ayrısilahlandırıyor.

Irak Kürdistan Bölgesel Yöneti-mi’ne doğrudan silah verilmesi kararınınarkasından PKK ve PYD de IŞİD’ekarşı ‘en iyi kendilerinin direndiklerini’göstermeye çalışarak emperyalistlerdensilah yardımı talebinde bulundular...Emperyalistler halklar arasındaki düş-manlığı büyütmek ve çatışmaları de-rinleştirmek için resmi ya da gayriresmiyollardan istediği silahları vereceğindenkimsenin kuşkusu olmasın...

Bu yol Ortadoğu halkları için kur-tuluş yolu değildir. Ortadoğu halkla-rının kurtuluşu milliyetler, dinler, mez-hepsel ayrılıkları bir kenara bırakıpbaş düşman emperyalizme ve işbir-likçilerine karşı birleşmektir. Ortadoğuhalklarının tek kurtuluş yolu budur.

Yaşasın Halkların Kardeşliği,Kahrolsun Emperyalizm!

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,116

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

Page 17: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

İki sayıdır dergimizde IŞİD ör-gütünün Irak'ta yaptığı halk düşmanıvahşi saldırılarını ve bunun neden-lerini anlatıyoruz... Bir kez dahatekrar etmek gerekirse; IŞİD emper-yalizmin yarattığı bir güçtür, bir ca-navardır... Bugün sözde IŞİD'e karşıyürütülen operasyonlar ve yapılanaçıklamalar ise göstermeliktir... Ame-rika'nın ve diğer emperyalist güçlerinbölgede IŞİD'i yok etmek gibi biranlayışları da pratiği de yoktur...Çünkü bölgeyi bugün yeniden yapı-landırma çalışmalarında esas olarakdayandıkları güç IŞİD'tir...

Amerika ve emperyalistler elle-rindeki bir maşa olan IŞİD'i hemSuriye'de Esad yönetimine karşı kul-lanmakta ve açıktan Türkiye oligarşisiüzerinden silah dahil her şekilde des-teklemektedir... Hem de Irak'ta böl-geyi yeniden yapılandırmanın biraracı olarak kullanmaktadır... Em-peryalistler eliyle ve IŞİD saldırıla-rıyla bugün bölge fiili olarak üçebölünmüş durumdadır: Sünniler-İŞID, Şiiler-Merkezi hükümet veKürtler...

Amerika ve emperyalist güçlerIŞİD saldırıları sayesinde bu üç gücüde esas olarak kendine muhtaç halegetiriyor ve her birini de ayrı bir şe-kilde kendine bağımlı kılarak bir di-ğerine karşı kullanıyor...

Elbette emperyalistler tüm tarihleriboyunca hep bunu yapmışlardır veyapacaklardır... Bu emperyalizminmayasında vardır... Emperyalizmkendi sömürü alanını genişletmekister ve buna karşı halkların diren-mesini de istemez... Emperyalizmgerçeği bunu gerektirir...

Burada önemli olan emperyalizmgerçeğini bilerek hareket etmektir...Ortadoğu'da bilinen bir gerçektir vebirçok örgütün temel yöntemi halinede gelmiştir: “Ortadoğu Politikacı-lığı” adı verilen politik tavır alış, engenel ifadeyle kullanma ve kullan-dırma üzerine kurulu olan bir politi-kacılıktır ve oynak bir zemin üzerinde

yürür... Kimsenin kimseyegüvenmediği ama herkesinde bir diğerini kullanarakkendi politikasını hayatageçirmeye çalıştığı bir po-litikacılıktır...

Bu politikacılık onyıllardır Ortadoğu'dapolitik hareketlerin birçoğunun temelini oluş-turmuştur... Ancaktüm tarih boyuncada görülmüştür ki bu politikacılıkesas olarak güçlü olana hizmet edenbir politikacılık olmuştur.. Ortado-ğu'nun güçlü bölgesel gerici devletleriya da onların da üzerinde olan vedaha da güçlü olan emperyalizm herzaman bu politikacılığı kendini güç-lendirme zemini olarak kullanmıştır...

Bugün de bölgede özellikle enilerici hareket durumunda olan Kürtmilliyetçi hareketleri PKK ve Suri-ye'deki PYD'nin yaklaşımlarında gö-rebiliyoruz...

Her iki hareket de özellikle sondönemlerde bölgede yaşanan IŞİDsaldırıları ve buna karşı alınan tavırnoktasında öne çıktılar...

IŞİD SaldırılarıEmperyalizminMeşrulaşma ZeminiOlmamalıdır...

IŞİD'in tüm vahşeti ve pervasızlı-ğıyla saldırıya geçtiği bölge son dö-nemlerde Irak'ta Kürt halkının yaşadığıbölgeler oldu... Özellikle de Ezidihalkının yaşadığı bölgelerde soykırımavaran saldırılar gerçekleştirdi... Halkınyerinden, yurdundan edilmesine sebepoldu... Ve çok doğal ve haklı olarakda Kürt halkı, Ezidiler ve bölgenindiğer tüm halkları IŞİD'e karşı ken-dilerini savundular ve direndiler...Bundan daha haklı ve meşru bir tavırolamaz... Ve bölgedeki en önemligüçlerden biri olan PKK hareketininde yine aynı şekilde bölge halkınınkorunması amacıyla direnmesi ve hal-

kın yaşamınısavunmak için IŞİD vahşetinekarşı çıkması olması gereken en doğalve haklı tepkidir... Ki bölgedeki yıl-lardır emperyalizmle kucak kucağaolan ve bölgenin en önemli emperyalistişbirlikçisi durumundaki Barzani'ninPeşmerge güçlerinin IŞİD karşısındakendini savunmaktan bile aciz kalantavırları karşısında bölge halkını ko-rumak amacıyla harekete geçmekdoğru ve yerinde bir tavırdır...

Bu tavrın halkların çıkarını veyaşamlarını koruma kaygısıyla gün-deme gelmesi ve gerçekleşmesi nekadar doğru ve yerinde ise bunu ya-parken emperyalist güçlerle ilişkiyegeçmek de bir o kadar yanlıştır...

Yanlıştır, çünkü gerek IŞİD ger-çeğinin ne olduğu ve gerekse de böl-gedeki Amerikan operasyonlarınınve emperyalistlerin bir bütün olarakbu saldırılara bakışı bilinmektedir.Sadece bizim tarafımızdan değil PKKtarafından da bilinmektedir.

Örneğin, PKK yöneticilerindenSabri Ok'un 23 Ağustos 2014 tarihliYeni Özgür Politika'daki bir röpor-tajda söyledikleri bunun açık gös-tergesidir:

“Ortadoğu çok müdahaleli biralan. Uluslararası güçler müdahaleediyorlar. Tüm bunların nedenleri deanlaşılırdır. Halklar ve inançları bir-birlerine boğazlatarak zayıflatmayaçalışıyorlar. Sürekli bir kaos içerisindeyaşatmak, iradelerini kırmak ve ör-

Ortadoğu’yu Kan Gölüne Çeviren Emperyalistler

Halkların Kurtarıcısı Olamaz...

117

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

Page 18: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

gütsüz bırakmak aslında uluslararasıhegamonik güçlerin siyasetidir. Bunakarşı halkların demokrasi bilincinigeliştirip, ortak yaşama kültürünüoluşturmak yerine halen maalesefmezhep eksenli birbirlerini yor-maları, yıpratma ve kırmalarıOrtadoğu’nun en büyük handi-kapı oluyor.”

Evet, gayet açık ve net ola-rak kendileri de ifade ediyorlarki “uluslararası hegamonikgüçler” dedikleri emperyalistlerhalkları birbirine kırdırma üzerinekendi politikalarını bina etmeye ça-lışıyorlar... Kendi egemenliklerininsüreklileşebilmesin için halkların bir-biriyle olan düşmanlığından yararla-nıyorlar. Bu amaçla halkları birbirinekırdırıyor, birbirine karşı kışkırtıyorsaldırtıyorlar vb... İşte bu politikayıhayata geçiren ve uygulayan emper-yalizm bir yandan Suriye'de açıktanIŞİD'i destekliyorsa ve Irak'ta iseIŞİD'e karşı ciddi hiçbir şey yapmı-yorsa bu da açıkça bu gücün Amerikatarafından kullanıldığını gösterir... Ki,bunu da açıkça ifade eden yine Ok'tur:

“Bir diğer konu, uluslararası güç-lerin Şengal’e ilgisini yardımını, rol-lerini abartmamak gerekiyor. Ulus-lararası güçlerin IŞİD’e karşı Şen-gal’de bizim geliştirdiğimiz direnişve mücadeleye hiçbir katkısı olmadı.Sadece kimi yerlerde Şengal halkınaölmeyecek kadar ekmek ve su veril-meye çalışıldı. Kimi yerlerde bunuda tam yaptıkları söylenemez, nitekiminsanlar susuzluktan ve gıdasızlıktanhayatlarını kaybettiler. On binlerce,yüz binlerce insan Şengal’i terk etmekzorunda kaldı. Uluslararası güçlerinŞengal politikası, boşaltılmasına hiz-met eden bir politikaydı.”

Evet, işte Amerikan emperyaliz-minin bölgedeki, Ezidi halkın katliamıkarşısındaki tavrı bu kadar açık venettir... Yani öz olarak yaptıklarıhiçbir şey yoktur... Ya da yaptıklarıgöz boyamanın ötesine geçmemiştir...Ama propagandalarıyla ise tam tersiniyansıtmaya çalışmışlardır.. BölgedekiEzidileri kurtaran Amerika’dır diyeanlatmışlardır... İşte Amerika'nın rolü bölgede bu

kadar açık ve net iken buna rağmen

Kürt milliyetçi hareketinhala daha Amerika'dan ya da bölge-deki işbirlikçilerinden neden beklentiiçinde olduğu tartışılması gerekenbir konu değil midir?

Çünkü, örgütlü bir halkın başkagüçlere, hele de halkları sömüren vebirbirine kırdıran emperyalist birgüce ihtiyacı yoktur.

Yine Sabri Ok'un PKK'nin em-peryalistlerin “terör örgütü” listesindebulunmasına ilişkin eleştirisine ba-kalım:

“HPG ve YJA-Star güçleri Max-mûr ve Şengal’de IŞİD çetelerinekarşı başarılı bir direniş ortaya ko-yunca Avrupa’da da Amerika’da dainsanların kafasında bazı soru işa-retleri doğdu. Nasıl oluyor da böylevahşi, insanların kafasını kesen, çolukçocuk demeden öldüren ve toplu me-zarlara gömen, kadınları kaçıran,her şeyi yok eden terör örgütü IŞİDçeteleri HPG karşısında irade kırıl-masına uğruyor ve püskürtülüyor,denildi. Bundan sonra Avrupa veAmerika basınında PKK’yi terörlistesinden çıkarma ve yardım etmetartışmaları gündeme geldi. Hatta‘eğer Güney Kürdistan’da peşmer-geye silah yardımı yapılırsa, aslındadirenenlere yapılmalı, direnen deHPG’dir, dolayısıyla PKK’dir’ de-nildi. Bazı sol liberal parti ve demo-krat şahsiyetlerde bu yönlü tartış-malar gelişti. Bunlar doğru tartış-malardır AMA YETERSİZDİR.

Gerçekten PKK daha önce terörlistesine alınmakla büyük bir hak-sızlığa uğramıştır. (…) Ne ahlaki,ne vicdani, ne de hukukidir. PKK

üzerinde yıllardır yapı-lan tanımlamalar vic-dansız ve hukukta yeriolmayan yaklaşımlardır.”

Ok'un söyledikleri ba-kış açılarındaki çarpıklığınürünüdür... Kim kimdenneyi bekliyor, nasıl bekliyor?IŞİD'in vahşeti ortaya çıkıncaPKK de öne çıkınca emper-yalist başkentlerde ortaya çı-kan yeni değerlendirme sonucuPKK'nin listeden çıkarılmasıöneriliyor, tartışılıyor... Bu doğrubir tartışmadır diyor Ok... Neye

göre doğru? Emperyalistlerin terörörgütü tanımları halklar tarafındanne zamandan beri doğru kabul edi-liyor... Gerçi PKK bu tanımları kendisidışında kabul etmektedir... Ama kendisiiçin bile bunu tartışırken adeta haklılıkzemini sunuyor emperyalistlere.. Nehakla ve hangi yetkiyle siz bir halkhareketini bu şekilde mahkum etmeyekalkışırsınız ve kimsiniz siz diye sor-mak yerine bu durumu fırsata dönüş-türme arayışı içine giriyor Sabri Ok...HPG ve PKK'ye silah yardımları ya-pılmalıdır diyenleri alkışlıyor Ok...Ve kendilerine silah yardımı yapıl-masını söyleyenlerin tartışmalarınadoğru ama yetersiz tartışmalar olarakserzenişte bulunuyor... Doğru olannedir burada? PKK'nin “terör örgütü”listesinden çıkarılması mı? Buna niyeihtiyaç duyuyorsunuz.. Emperyalistlerdünyanın jandarması veya trafikpolisi midir ki, kim terörist, kimdeğil belirleyen olsunlar... Kaldı kibu onlara mı kalmıştır?.. Dünyanınbaşta gelen teröristi kendileri ve kendibeslemeleri olan İsrail değil midir?Ya da doğru olan emperyalist güçlerinsilah yardımlarını PKK'ye yapmasımıdır? Bunun neresi doğrudur acaba?Emperyalistler hiç kimseye karşılığıolmadan günahlarını bile vermezler...Bu emperyalizm gerçeğidir ve PKKde bunu çok iyi bilir... Ama buna rağ-men onlardan silah beklentisi içindeolmak nasıl bir anlayıştır...

Emperyalistlerin size verdiği si-lahlarla ne yapacaksınız? IŞİD'e karşıkullanacağız diyebilirsiniz... Evet,elbette bugün için bu böyle olacaktır..

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,118

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

Page 19: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

Ama emperyalistler bugün böyleyaptıkları yardımını yarın başka türlüistediklerinde ne yapacaksınız... Em-peryalistlerin her istediğine boyuneğecek misiniz, yoksa karşı mı çıka-caksınız?.. Nasıl?

Emperyalizmde hak, hukuk vevicdan arayışı içine giren Sabri Okemperyalistleri Ortadoğu politikacı-lığını kendilerinden çok daha iyi bil-diğini gerçeğini asla unutmamak zo-rundadır... On yıllardır bölgede atkoşturan emperyalist güçlerin bölgedebirbirine kırdırmadıkları halk yokgibidir... Bugün yine Ortadoğu'yukendine göre biçimlendirme çabalarınısergilerken de aynı şeyi yapıyor...Fiilen üçe böldüğü Irak'ta da halklarıbirbirine kırdırma üzerine siyaset ya-pıyor... Ve herkese de bir şekildesilah vb. yardımları yapıyor... Kimineaçıktan kimine el altından yapıyor..Örneğin PKK hareketini “terör ör-gütü” listesinden henüz çıkarılmadığıiçin açıktan silah yardımı yapmıyorama el altından veya dolaylı yollardanyaptıklarını da inkar etmiyorlar...

Örneğin Washington EnstitüsüYakın Doğu İlişkilerinden MichaelKnights, "ABD, terör örgütleriyleiş yapmıyor, ama görmezden gele-bilecekleri çok şey var" diyor...Yani dolaylı olarak yapılan yardım-ların olduğunu söylüyor... Öte yandan,ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsüMarie Harf, "Son olarak, biz Iraklıgüvenlik güçlerini ve Kürt güçlerinidestekliyoruz" diyor...

Nasıl destekliyor, hangi araç veyöntemlerle destekliyor, bu açık de-ğil... Ancak basına bu konuda yansı-yan bilgiler, görüşmeleri olduğu yö-nünde... İşbirliğinin geliştirildiği yö-nünde... Gerek PKK ile gerekse dePYD ile yapılan görüşmeler olduğuve her güçle de işbirliği içinde bulu-nulduğuna ilişkin haberler basındada yer alıyor... Örneğin, Amerikagazetelerinden Wall Street Jounalgazetesinde yer alan bir yazıda bukonular açıkça ortaya konuyor:

‘PKK komutanları geçtiğimiz haf-ta Sincar dağındaki insani krizi de-ğerlendirmek üzere dağa iniş yapanABD'li danışmanlar ile görüştük-lerini ve yapıcı tartışmalarda bu-

lunduklarını söyledi. ABD'nin savunma yetkililerinden

biri görüşmenin nerede yapıldığınınteyit edilmediğini söyledi. Yetkili,PKK'nin peşmerge ile birlikte mü-cadele ettiği haberlerine ilişkin ise,‘Washington'dan, Kürtler ve Iraklılararasındaki bir savaşta kimin öndeolduğu söylemek zor’ dedi.”

Gazetedeki yazıda konu bu şekildeortaya konurken Amerika'nın Orta-doğu politikasının belirlenmesindeetkili olan kimi kişiler de PYD'yeve PKK'ye silah yardımı yapılmasınıönemini vurgulayarak bu yazıyı des-tekliyorlar. Basına yansıyan Haberşöyle:

“Kürt sorunu konusunda çalış-malar yapan ABD Dışişleri Bakanlığıeski danışmanlarından David Philips,Obama yönetimine Rojava'da etkiliolan Demokratik Birlik Partisi'ni(PYD) daha fazla görmezden gel-meme çağrısı yaparak, "PYD,IŞİD'le savaşıyor ve Ezidileri ko-ruyor. PYD, İslamist aşırıcılığı dur-durmaya yönelik önemli bir rol oy-nuyor. ABD, PYD'ye yardımcı ola-cağına, görmezden geliyor" şeklindeeleştiride bulunarak, Obama yöne-timinin acil olarak politika değişik-liğine gitmesini ve PYD'ye silah des-teği vermesini istedi.”

Aynı kişi daha önce de PKK'nin“terör örgütleri” listesinden çıkarıl-masını isteyen kişidir... Ki, bu türdanışmanlar emperyalizm adına po-litika üreten ve geliştiren kişilerdir...Yaptıkları açıklamalar da başka ha-berlerle paralellik taşıyor.

Burada emperyalistlerin ne yap-tıkları ve ne düşündükleri elbetteönemli değildir. Çünkü onlar kendihesaplarını yapmaktadır. Halklarınasıl sömüreceklerinin, nasıl denetimaltına alıp ezeceklerinin hesabını ya-pıyorlar...

Bizim açımızdan önemli olanhalkların buna karşı tavrıdır... Böl-gedeki halk hareketlerinin buna karşıtavrıdır... Gerek PKK ve gerekse dePYD'nin tavrıdır... Her iki örgütlenmede görüldüğü kadarıyla emperyalist-lerin bu politikalarına açık haldedir-ler... Bu haliyle de emperyalizmin

bölgedeki tüm örgütlerden beklenti-sine de açık halde olduklarını söyle-mek gerekir... Emperyalistler ve Ame-rika bölgede yeni İsrailler yaratmakistemektedir... Bunlardan biri zatenmevcuttur ve Filistin halkını emper-yalist çıkarlar adına katletmekle meş-guldür... Bir diğeri geleceğin İsrail'iolmaya açıkça aday olduğunu ortayakoyan IŞİD örgütlenmesidir... Ancakbilinmelidir ki Ortadoğu için em-peryalistlerin daha fazla İsrail'e deihtiyacı vardır ve olacaktır.. ÇünküOrtadoğu emperyalizmin dikensizgül bahçesi asla olmamıştır... Amaemperyalistler de buradan hiçbir za-man vazgeçmemişlerdir... Bu nedenleyeni İsraillere de ihtiyaçları vardır...

Bölgedeki Kürt örgütlerini de buamaçla hazırlamak ve gelecekte dekullanmak istemektedirler... Barzanibuna en yakın aday durumunda olsada daha dinamik ve güçlü, savaşçıörgütler durumunda olan PKK vePYD'yi de bu amaçla değerlendirmekistemektedirler... Yaptıkları silah yar-dımlarının da amacı budur...

PKK ve PYD hareketleri ise mev-cut tavırlarıyla buna çok açık olduk-larını ve Amerika ile birlikte hareketetmek istediklerini göstermektedirler..Ve kendilerine de silah yardımı ya-pılmasını istemekte, bölgede işbirliğiiçine girmektedirler...

Belki bunu biz Amerika'yı kulla-nıyoruz diye açıklayacaklardır... Belkibizim kendi çıkarlarımız için bir iş-birliğidir diyeceklerdir vb... AncakOrtadoğu politikacılığı olan kullanmakullandırma işinde emperyalistler ilekimse aşık atamaz... Kullanıyoruzderken kendinizi kullandırırsınız...Kendi çıkarımız derken emperya-listlerin çıkarının koruyucusu ve kol-layıcısı olursunuz... Bu konuda tarihçok açık ve net derslerle doludur...Kürt halkının tarihine de, Ortadoğuhalklarının tarihine de bir kez dahadönüp bakın...

Emperyalistlerin değil yardımınıbölgede varlığını bile tanımamakdoğru olan tavırdır... Bölge halklarıkendi kendilerini koruyabilirler vekendilerini savunabilirler... Yeter kiörgütlü olsunlar... Yeter ki anti-em-peryalist bir bilince sahip olsunlar...

119

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

Page 20: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

Başlıktaki cümle Gebze Kadın Kapalı Hapishanesi'ndebulunan PKK'li tutsaklara aittir. HDP’nin cumhurbaş-kanlığı seçimleri döneminde Çayan Mahallesi’nde HalkCephesi ile yaşanan olaylar üzerine Halk Cephesi’nikınamak için yaptıkları açıklamadan alınmıştır.

PKK kadın tutsaklarının yaptığı bu açıklama ESP’ninETHA adlı internet sitesinde yayınlandı.

Açıklamanın tam metni şöyle:"Dünya gericiliği”nin Ortadoğu'da insanlığın tüm

değerlerini ayaklar altına almaya çalıştığı bir zamanda,kendine devrimci-solcu diyenlerin her türlü bencil, prag-matist, fraksiyoncu yaklaşımı aşarak direniş cephesindebuluşması, omuzdaş olması gerekirken semt, mahallemülkiyetiyle devrimci, demokrat güçlere saldırması,çağın halklar trajedisi olmalı.

Türkiye halkları açısından Rojava için, Şengal içinbirleşmek, nasıl ki bir özgürlük sorumluluğuysa, halkları-mızın demokratik özgür geleceğinin cumhurbaşkanı adayıiçin birleşmesi de aynı anlamdadır. Bu mücadelede ilk şe-hidimizi kendine "devrimci" diyenlerin saldırısıyla vermemizbüyük acı ve öfkedir bizim için. Parti-Cephe'yi tutumundandolayı kınıyoruz. Halklarımıza özeleştiri vermeye çağırı-yoruz! Şehidimizi saygı ve bağlılıkla anıyoruz. Halklarımızınbaşı sağolsun! Tüm şehitlerimiz için Kobanê'de ve Şengal'deolduğu gibi, sandık başında da direneceğiz."

Birincisi; Ne demek “dünya gericiliği”Devrimciler, sosyalistler için bu sorunun tek bir

cevabı vardır: EMPERYALİZM!Daha da somutlarsak Amerika’dır.Peki PKK kadın tutsaklarının açıklamada kastettikleri

“dünya gericiliği” emperyalizm yani Amerika mıdır? Hayır... Eğer öyle olsaydı “Şunu herkesin bilmesi gerekiyor;

biz ABD’nin Kurdistan’da, bölgede kendisine göre is-tikrar yaratmasına bir şey demiyoruz. Kendi çıkarlarınagöre duzenleme yapabilir…” demezdi. (PKK BaşkanlıkKonseyi Üyesi Cemil Bayık)

PKK tutsaklarının kastettiği Amerika değildir. PKK tutsakları önce "Dünya gericiliği” diyerek Or-

tadoğu’yu kan gölüne çeviren emperyalistleri maskeliyor. Emperyalizm değilse kimdir kastedilen?

IŞİD...Peki IŞİD Kim?

Emperyalistlerin ve Türkiye, Suudi Arabistan, Katargibi işbirlikçilerin Esad iktidarını yıkmak için besleyipbüyüttüğü gayrimeşru çocuğudur.

IŞİD, Ortadoğu’da son birkaç aydır ortaya çıkmış

bir örgüt değildir. Suriye’de üç yıldır Suriye halkınıkadın kız, çoluk çocuk, yaşlı genç demeden katleden,kesen, kalbini yiyen, toplu mezarlara gömen bir maşadır.

Kürt milliyetçi hareket üç yıldır katliam yapanIŞİD’e, El Nusra’ya, ve diğer islamcı örgütlere karşıtek bir defa ses çıkartmamıştır. Katliamsa üç yıldır Su-riye’de, kelle kesmekten tecavüzlere, toplu katliamlardandiri diri gömmelere kadar her türlü katliamlar yapıl-maktadır...

Neden ses çıkartmamıştır Kürt milliyetçi hareket?IŞİD’in gericiliğini yeni mi keşfetti?

Elbette nedensiz değil; çünkü IŞİD o dönem emper-yalistler ve işbirlikçileri tarafından kullanılmaktadır.Amerika tarafından kullanılan IŞİD gibi örgütlere bileaçık tavır almamıştır Kürt milliyetçi hareket...

Tam tersine Abdullah Öcalan özel bir mektup yazarakRojava’da PYD’den “Esad’ı desteklemekten vazgeçipSuriyeli muhaliflerle hareket etmelerini” istedi. Dahada ötesi “buna karşı çıkan Kurtler olursa gerekirseelemine edin, Araplar’la birlikte hareket edin” dedi.

Ancak Suriye’deki çelişkiler Kürt milliyetçi hareketintüm isteğine rağmen IŞİD gibi örgütlerle birlikte hareketetmelerinin önünde engel olmuştur.

Kürt milliyetçi hareket Suriye’deki işbirlikçi örgütlerlebirlikte hareket etmemiş ancak “üçüncü yol” diyerekemperyalist saldırganlığa onay vermiştir.

Kürt milliyetçi hareket bugün IŞİD’e karşı çıkıyorsa,IŞİD’in katliamlarından, vahşetinden dolayı değil...IŞID’in Irak’ta Amerikan çıkarlarına dokunuyor olma-sındandır. Amerika, Irak’ta kontrolü dışına çıkan IŞİD’ehava saldırısı düzenliyor. Karada ise peşmerge ve PKKgerillaları IŞİD ile çatışıyor... Bu çatışmalarla Kürt mil-liyetçi hareket emperyalistlere bölgedeki çıkarlarını ko-rumak için “bizi kullanın” diyor. Bölgede kullanılacakbir güç olduklarını kanıtlamaya çalışıyorlar.

PKK tutsaklarının söylediği gibi gerçek anlamda"dünya gericiliği”ne karşı bir direniş cephesi yoktur.

Emperyalizmin gayrimeşru çocuğu IŞİD’e karşı di-renmek elbette önemlidir, ancak bunu emperyalistlere“kullanılmaya açık bir güç” olduğunu kanıtlamak içinyapıyorsanız orada bir ilericilik, devrimcilik yoktur.Asıl başdüşman Amerika’dır... Amerika ile kolkoladünya gericiliğine karşı direnilmez...

Hava bombardımanı yapan Amerika’ya kara kuvvetiolmak direniş cephesi değildir.

Eğer bir direniş cephesinden bahsediyorsanız hedefteEMPERYALİSTLER ve İŞBİRLİKÇİLERİ OLMAKZORUNDADIR!

EMPERYALİZMİN ORTADOĞU POLİTİKALARI

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,20

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

‘Kendine DevrimciDiyenler’

Page 21: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

OLMAK ZORUNDADIR!Tarihiniz boyunca bırakın di-

renişi emperyalizme karşı yap-tığınız tek bir eyleminiz yoktur..

İkincisi; Çayan Mahalle-si’nde Halk Cepheliler’inHDP’ye saldırdığı, stantlarınıdağıttığı, siyaset yasağı koyduğuyalandır. Asıl saldıran HDP’lilerolmuştur.

Halk Cepheliler’in saldırısıylayaralanan tek bir HDP’li gös-tersinler... Yoktur... Gösteremezlerve bugüne kadar iftiraların dı-şında gösterememişlerdir.

Ancak 200 Halk Cepheli,HDP’lilerin saldırısı sonucundayaralanmış ve bir kişi de ölmüş-tür.

Kurumlarımız molotoflarlayakılmış, camları kırılmış, talan edilmiştir.

PKK tutsakları yavuz hırsız misali gerçekleri tersyüzederek HDP saldırılarının üstünü örtüyor.

Üçüncüsü; “Bu mücadelede ilk şehidimizi kendine"devrimci" diyenlerin saldırısıyla vermemiz büyük acıve öfkedir bizim için.”

Burada da Kürt milliyeçi hareketin AKP’den hiçbirfarkı yoktur.. Bir yalan uyduruyorlar, o yalan üzerindengerçekmiş gibi propaganda yapıyorlar... Tayyip Erdoğan’ınHaziran Ayaklanması’ndaki “Bezmi Alem Camii” ya-lanından farkı yoktur.

Gazi Mahallesi’ndeki 16 yaşındaki İbrahim Öksüz,uyuşturucu ve fuhuş çeteleri ile birlikte hareket edenHDP’liler tarafından açılan ateş sonucunda katledilmiştir.

Kendilerinin katlettikleri İbrahim Öksüz’ü bir de şe-hitleri ilan ediyorlar. İşte burjuva politikacılığı böyledir: Yalan, demagoji,

iftira...Dördüncüsü; Kürt milliyetçi hareket dünyayı kendi

eksenlerinde döndürme huyundan hiç vazgeçmiyor. Emperyalizmle ve faşist AKP iktidarı ile işbirliği

yap, devrimciliği de kimseye bırakma. Yüksek perdeden“devrimcilik dersi” ver...

“Kendine ‘devrimci’ diyenler” miş...Cephe devrimci olmuyor, gerçek devrimci siz olu-

yorsunuz, öyle mi? Emperyalistlerin Ortadoğu’daki müttefiki ol.AKP faşizmini “altın tepsi”de iktidara taşı, faşizmle

barış, devrimcilere savaş aç... Kurumlarını molotofla,bas, silahlarla saldır, esnafların dükkanlarını yağmala,uyuşturucu ve fuhuş çeteleri ile kolkola gir... En büyükdevrimci ol ve yüksek perdeden herkese akıl ver...

Öcalan İmralı’da, öldürülen asker ailelerinden “özür”diledi... Sol içi şiddetle öldürdüğünüz devrimcilerin ai-lelerinden hiç özür dilediniz mi?

Cephe sözde, siz gerçek dev-rimcisiniz, öyle mi?

Emperyalistlerle, faşistlerle kol-kola devrimcilik yapmak...

Hayır, devrimciler dünyanın hiç-bir yerinde emperyalistlerle ve iş-birlikçi faşist iktidarlarla işbirliğiyapmamıştır!

Ulucanlar Hapishanesi’nde dev-rimciler işkence ile katledilirken“biz yokuz komutanım” diyenlerdevrimci oluyor; 8 saat boyuncaişkenceye karşı direnenler, ölenama teslim olmayanlar devrimciolmuyor. Ulucanlar’da devrimcitutsakların kafaları hızar makinasıile kesildi, yapılmadık işkence kal-madı ve tek bir devrimci tutsağıteslim alamadılar.

Onlar “sözde”, siz “gerçek”devrimcisiniz öyle mi?

19 Aralık’ta 28 tutsak katledilirken, F tiplerinde 122tutsak direnerek şehit düşerken, siz oligarşiye teslimolup “farkımızı koyduk” diyerek hakiki devrimci olu-yorsunuz biz “sözde” devrimci oluyoruz.

Emperyalizm tüm dünya halklarının düşmanıdır.Devrimcileri yok etmek için terör listeleri hazırlıyor.Parti-Cephe emperyalistlerin yokedilmesi gereken terörlistesinin en başlarında yer alıyor. Cepheli devrimcilerinbaşına milyon dolarlık ödüller koyuyor. Düşmanınınböylesine hedefi olmak Cephe için onurdur.

Ya Cephe’ye “sözde” devrimci diyen PKK ne yapıyor?Adının “terör” listesinden çıkartılması için kapı kapıdolaşıyor. Bugün emperyalizmin Ortadoğu’daki müttefikidurumunda.

Dünya halklarının başdüşmanı, baş terörist ABD’ninövgüsünü alanlar, listelerden adının çıkması tartışılanlar,emperyalistler tarafından silahla donatılanlar devrimcioluyor... Cephe “sözde” devrimci oluyor öyle mi? İşte düzene dönüş böyle bir şeydir. Emperyalizme

darbeler vuran, onunla uzlaşmayan ML örgüt Parti-Cephe’dir. Amerika ve diğer emperyalistlerin tümdünyada saldırdığı Cephe’ye Kürt milliyetçileri ve onunyardakçıları da saldırıyor.

Evet, devrimcilere saldırmadan emperyalizm ve iş-birlikçilerinden “aferin” alamazsınız. Onların gözünegirip güvenini kazanamazsınız... Adınızı terör listelerindensildiremezsiniz...

“KENDİNE DEVRİMCİ DİYENLER”miş... 44 yıldır her koşulda “KENDİMİZE DEVRİM-

CİYİZ” DEMEKTEN ONUR DUYDUK VE ONURDUYUYORUZ!

Sizler bayraklarınızdan sosyalizmin simgelerini sö-kerken devrimciler Çiftehavuzlar’da düşmanla çatışaraksosyalizmin bayrağını dalgalandırdılar.

21

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

Page 22: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

Sosyalizm öldü, bitti de-nirken Cephe; “Dünyayı BirKez de Türkiye’den Sarsa-cağız” dedi ve diyor.

Siz sırtınızı emperyalizmedayarken, kurtuluşu emper-yalizmden beklerken, biz‘emperyalizm kağıttan kap-landır’ diyoruz ve sırtımızıdayadığımız tek güç Türkiye vedünya halklarıdır.

Oligarşinin katil sürülerine“BİZ YOKUZ, TESLİM OLU-YORUZ KOMUTANIM” diyehiç demedik... Biz hep direndik.Kızıldere’de “Ölmek Var DönmekYok” dedik. Çiftehavuzlar’da “Asıl siz teslim olun”dedik. Ulucanlar’da, 19 Aralık’ta “Öleceğiz teslim ol-mayacağız” dedik.

Siz, 19 Aralık’ta kollar havada teslim olurken, dev-rimciler ile aranıza mesafeler koyarken; biz, 122 şehitverdik devrimi yaşatmak için.

Oligarşinin mahkemelerinde hiçbir Cepheli, İmralı’daolduğu gibi “devletin hizmetine girmek”ten söz etmedi.Tarihini inkar etmedi. “Keşke elimize silah almasaydık,

yanlış yaptık” demedi... Mahkeme kürsülerini dev-

rimcilerin değil, oligarşininyargılandığı kürsüler halinegetirdi.

Devrimciliği her şart al-tında ve her koşulda savun-dular...

Evet, biz kendimize dev-rimciyiz diyoruz...

Düzeniçine koşar adım gi-derken, emperyalistler ve işbir-likçileri adına devrimcilere sal-dırırken hala üst perdeden birde devrimcilik dersi vermeyekalkmayın?

Burada iki söz de internet sitelerini Kürt milliyetçihareketin propaganda aracı olarak kullanacak kadarkimliksizleşen ESP’ye söylemek istiyoruz: Kendi kimliğiolmayanların sonu yoktur. Kuyrukçulukla, yardakçılıklanereye kadar?

Yalanlarla, iftiralarla, kışkırtmalarla sadece kendinizezarar verirsiniz. Yardakçılığını yaptıklarınıza da yara-namazsınız. Cihangir’den, Beyoğlu’ndan başladılar tas-fiyeye... İşleri bittiğinde sizi de atıverirler bir kenara...

14 Ağustos günü Hasan Ferit Gedik’i katleden çe-tecilerin yargılandığı davada polis, Hasan Ferit içinadalet isteyenlere, Halkın Hukuk Bürosu avukatlarına,ÇHD’li avukatlara ve davaya müdahil olacak avukatlarasaldırdı.

Hasan Ferit Gedik’in katili çeteler bu davada sadeceHasan Ferit’in katili olmaktan yargılanmamaktadırlar.Bilindiği gibi bu çeteler ESP’nin bürolarına da saldırıpESP’lileri silahla yaraladılar. ESP’nin avukatlığınıyapan Ezilenlerin Hukuk Bürosu (EHB) çalışanı avukatlarda bu nedenle, kendi müvekkillerinin avukatlığınıyapmak için duruşma salonunun önündeydiler.

Mahkeme çetecileri yargılama niyetinde olmadığıiçin, hukuken zorunlu olmasına rağmen, Hasan Ferit’inailesini, diğer şikâyetçileri ve avukatları duruşmasalonuna almadı.

Bu durum karşısında iki şey yapılabilirdi. Ya direnmekve mahkemelerin keyfiyetini teşhir etmek ya da sessizkalıp mahkemenin çetecileri sahiplenen tavrını kabuletmek! Halkın Hukuk Bürosu avukatları, ÇHD’li avu-katlar ve davaya katılan diğer avukatlar bu keyfi mah-kemelerin katillere arka çıkan tavrına karşı koydu,tepki gösterdiler. Ezilenlerin Hukuk Bürosu avukatları

ise sadece kenara çekilip izlediler. Ortaya çıkan tabloşu şekildeydi: Bir yanda polis tarafından itilen vegözaltına alınmak, dışarıya atılmak istenenler ve bunakarşı sloganlarla, eylemlerle karşı çıkan avukatlar vardı.Diğer tarafta bunları seyirlik film izler gibi izleyen“ezilenlerin” avukatları…

Bilindiği gibi ESP, çetelerin saldırısından sonraçözüm olarak Gülsuyu’ndaki kurumunu kapatmıştı.Müvekkillerinin izinde olan Ezilenlerin Hukuk Bürosuavukatlarının bundan başka bir tavır içinde olması daelbette beklenemezdi. Fakat politik duruş bir yana,mesleğine biraz olsun saygısı olan bir avukat bilekendi duruşmasına alınmadığında bunu eli kolubağlı olarak kabul etmez ve sesini yükseltir. EzilenlerinHukuk Bürosu, bırakın devrimci avukatlık pratiğigöstermeyi, sıradan avukatlık tavrı bile gösterme-miştir. Soruyoruz, Ezilenlerin Hukuk Bürosu avukat-larına: Ezilenlerin avukatlığını böyle mi yapacak, ezi-lenleri böyle mi savunacaksınız?

Sizin geleneklerinizde, kültürünüzde Halk Cephesi’nekarşı tavır almak var da, polisin saldırılarına karşı tavıralmak yok mu?

EHB’den Mahkum Edilmesi Gereken Bir Avukatlık Pratiği;

Ezilenleri Böyle Mi Savunacaksınız ?

Devrimci tutsaklar 19 Aralık 2000’dehapishanelerde diri diri yakılırkan PKKtutsakları “biz yokuz komutanım” diye-

rek eller havada teslim oldular. Dahasonra da, direnmemeyi “farkımızı koy-

duk iyi de oldu” iye teorileştirdiler

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,22

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

Page 23: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

Yazımızın bu bölümünde ÇayanMahallesi’ni anlatmaya devam edi-yoruz.

Devrimci MücadeleninGelişimi…

Çayan Mahallesi’nin yaratıldığısüreçler aynı zamanda devrim mü-cadelesinin ivme kazandığı üniver-sitelerde, iş yerlerinde, mahalle, sokakve alanlarda çatışmaların yoğunlaştığıgünleri kapsıyordu.

Anti-emperyalist, anti-faşist mü-cadeleye bakışındaki farklılık Dev-Genç’lileri diğer öğrenci hareketle-rinden ayırıyordu. O farklılık, mü-cadeleyi salt üniversite kampüslerinesıkıştıran, ufkunu bununla daraltandeğil, hayatın her alanında bulun-maktan geçiyordu. Çünkü mücadelehayatın her alanındaydı. Kavga halkıniçinde bulunduğu her yerde sürüyor-du.

Gecekondu mücadelesi verilirkenkendini halka tanıtmak, onlardan biriolduğunu hissettirmek emek ve çabagerektiriyordu. Atılan her adım, har-canan her emek samimi ve çıkarsızolmalıydı. Böyle olduğunda, devrimcigençlik halka daha çabuk yaklaşıyor,onların güvenini daha çok kazanı-yordu.

Yoksul halk; ilk başta bilmediği,tanımadığı, söylemine kaygıyla yak-laştığı Dev-Genç’lileri, böyle tanıyıpsahipleniyordu. Karşılıksız çabaların,kimsenin el uzatmadığı koşullardauzattıkları elin sıcaklığını alıp ba-

ğırlarına basıyorlardı.

Nerede oturuyorlardı? Ne yiyor,ne içiyorlardı? Daha başka neredehalkın sorunlarıyla ilgileniyorlardı?Bu sorunların cevabını bilmiyor ol-salar da mahalleye her geldiklerinde,sırtlarına yükledikleri bir kalas, birelektrik direğiyle güle oynaya so-kaktan geçtiklerinde yoğun duygularyaşadıklarını söylemekten geri dur-muyorlardı.

Evet, Dev-Genç’liler, ihtiyaç vekoşullara göre bazen kitlesel olarakmahalleye uğruyor, bazen daha azsayıdaki kitlesiyle faaliyetlerini yü-rütüyordu. Bazen gecenin bir vakti,bazen gün ışımaya yakın saatlerdeortaya çıkıyor, halkı hiç yalnız bı-rakmıyorlardı. Mahallede olmadık-larında kavganın daha şiddetlendiğialanlarda devrim mücadelesinin sesisoluğu olmaya çalışıyorlardı.

Mahirler’in mirasını sahipleniponların bayrağını devraldığı andanitibaren Dayı önderliğindeki Dev-Genç’liler, Kurtuluş Grubu olarakyer aldıkları mücadelenin her sani-yesinde bu bilinçle hareket ediyor-lardı. Kendilerinden önceki devrim-cilere göre genç ve tecrübesizlerdiancak bir o kadar da Mahir’e veonun çizdiği devrim yoluna yürektenve ideolojik olarak bağlıydılar. Mark-sizm–Leninizm’in klavuzluğunu, uz-laşmaz olma zorunluluğunu, ideolojikduruşu yüreklerine ve beyinlerinekazımışlardı.

‘71 silahlı mücadele çıkışı, dev-rimci önderlerin ardı ardına şehitdüşmesi, alınan fiziki yenilgiler veyaşanan tutsaklıklar pek çok tartışmave kopuşu da beraberinde getiriyordu.Tutsaklık koşullarında yenilgi psi-kolojisine girip karamsarlığa düşenlerolduğu gibi, devrimci değer ve gele-nekleri büyüten, devrimci önderleresahip çıkan yeni dinamik bir kitlede ortaya çıkıyordu.

“Biz devrimi çok sevmiştik” sö-zünü dillendiren nice karamsarın ak-sine mücadeleyi omuzlayan, genç

ve tecrübesiz devrimciler, ortayaçıkan karamsarlık bulutlarını yok et-meye soyunuyor, umutsuzluk yerineumut tohumları ekiyordu.

‘74 yılında çıkarılan “af” sonrasıdışarıya çıkan karamsarlar, ön gör-düklerinin aksine, dışarıda umut dolu,devrim mücadelesini sürdürmeye ka-rarlı devrimci bir potansiyel ile kar-şılaşır.

Bu gerçekle karşılaşan eski kad-rolar; vazgeçtikleri, erteleme kararıaldıkları mücadeleye devam etmekararı alırlar. Yani bir anlamda dev-rimcilik oynamaya soyunurlar. AnkaraDev-Genç grubu olarak öne çıkankesim de böyledir. Ancak bunlarınaçığa çıkması için bir süreç gereki-yordu.

İstanbul Dev-Genç’li Dayı ve yol-daşları Kurtuluş Grubu’nu oluşturarakTHKP-C mirasını çok net olarak sa-vunuyorlardı. Aynı şekilde AnkaraDev-Genç grubu olarak öne çıkan,Mahirler’le mücadele eden THKP-C içinde yer alan bir kesim de bunusavunuyordu. Yapılan tartışmalar so-nucu ‘77 Nisan ayında ortak çıkarılanbir bildirgeyle Devrimci Yol olarakmücadele birlikteliği açıklanır.

Ancak bu grup THKP-C içindengelip o düşünceleri savunduğunu be-lirtse de zamanla Mahir’in çizdiğiyolu reddeden, THKP-C ideolojisinisağa çekip pasifleştiren bir mücadelehattı belirlemişti. ‘78 Şubat sonrasıyaşanan tartışmalarla, bu grupla olanideolojik ayrılık derinleşir ve sonra-sında kopuş sağlanarak THKP-C’nintek ve gerçek savunucusu olarak yoladevam edilir.

Bir yanda gecekondu direnişleri,yeni mahalleler kurma savaşı; biryanda devrim mücadelesini büyütüpona önderlik edecek bir örgüt yaratmakavgası. Bir yanda ayrılıklar, kopuşlarve ideolojik mücadeleyi sürdürmeçabası ve diğer yanda alabildiğinceartan resmi ve sivil faşist saldırılarakarşı kan ve can pahasına siper olmaanlayışı... İşte bu Dev-Genç’lilerin

3

BÜTÜN YOKSUL MAHALLELER BİZİM OLACAK

Çayan, Umudun Tarihidir...

23

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

Page 24: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

en belirgin özelliği olarak öneçıkıyordu.

Çayan’ın yaratılmaya baş-ladığı yıllar, 76-77 yılları, aynızamanda faşist saldırılara karşımücadelenin üniversitelerdensokak ve meydanlara taşındığıyıllardır.

‘77 1 Mayıs’ında insanlarınüzerine kurşunlar yağdırılıpkatliam gerçekleştirilirken alan-da kitleyi korumaya çalışan, dahabüyük kayıpların önünü alan Dev-Genç’liler oluyordu. Önceki gün ge-cekondu evleri için briket taşıyan,elleri kazma kürek tutan Dev-Genç’li-ler, 1 Mayıs alanında ellerinde silahve sopalarla kurşun yağmuruna siperoluyor, halkın can güvenliğini sağlı-yordu.

Bir hafta önce, “görüşürüz” di-yerek yoksul gecekondu mahallesin-den ayrılan Dev-Genç’liler, Koca-mustafapaşa’da cenazelerini taşıyor,sokak sokak resmi ve sivil faşistlerleçatışmaya giriyordu.

Gündüz, bir grup gecekondu hal-kıyla geleceği konuşan Dev-Genç’li-ler, akşam vakti yine o mahalledeoturan emekçilerin çalıştığı Sungur-lar’da, Demirdöküm’de, İETT’de ör-gütlenen grevlerin içinde yerini alı-yordu. Sadece üniversite ya da evsorunlarını çözmekle kalmıyorduDev-Genç’liler. Çayan’ın hemen al-tında bulunan Sungurlar’da, Demir-döküm’de, Şişecam’da, Rabak’ta,Sular İdaresi’nde yoksul halka iş bu-luyor, sendikal kardeşleriyle birlikteemeğinin hakkını alma mücadelesindede bulunuyordu.

Eylül ’77’de İstanbul-MaçkaKampüsü’nde bulunan Maden Fa-kültesi’ni işgal ederek NATO veABD emperyalizminin uyguladığıpolitikalarda işbirlikçilik yapan Tür-kiye’yi protesto ediyorlardı. Anti-emperyalist mücadele içinde yankıuyandıran bu işgal, akşamüzeri son-landırıldığında kitlesel bir yürüyüşile Taksim Meydanı’na çıkılarak bü-yük bir eyleme dönüştürüldü.

‘77-‘78 yılları içindeki Profilogrev ve işgali, MESS grevi; Bence,Man, Şehir Motor, Tek-Sen, Mintaks,

Tekel, Migros gibi pek çok iş yerin-deki eylem ve grevlerde de Dev-Genç’lilerin izi bulunuyordu.

’78 yılı bir anlamda adı konmamışsıkıyönetim dönemini içeriyordu. 16Mart günü, İstanbul Üniversitesi Be-yazıt Kampüsü’nde gerçekleştirilenkatliamla tarihe yazıldı. Dev-Genç’liHatice Özen’in de içinde bulunduğu7 devrimci öğrenci katledildi. Kat-liamı yeni saldırı ve katliamlar izledi.Sivas, Maraş, Çorum katliamları;Balgat’ta katledilen öğrenciler, ilericiaydın ve yazarların katledilmesi, 12Eylül faşist cuntasına kadar sürdü-rülecekti.

‘78 1 Mayıs’ı, devrim mücadelesiaçısından pek çok önemi ifade edi-yordu. ‘77 Katliamı sonrası kutla-nacak ilk 1 Mayıs olması dışında,katliam süreciyle birlikte kitlenindurumunu da gösterecekti. Dev-Genç’liler için diğer önemli bir yanıise o günün, Devrimci Yol’dan fiilenayrılığın ilan edilip yeni bir hareketindoğuşunu müjdeliyor oluşudur. Ancaköncesinde, Nisan ‘78’de Dayı, yaşa-nan bir operasyonla gözaltına alınıptutuklanır. Dev-Genç’liler üzerlerin-deki sorumluluğun bilinciyle dahabir bileylenmiş olarak hazırlandıkları1 Mayıs’a, Dayı’nın önderliği olma-dan çıktılar.

‘78 1 Mayıs’ında alanı en kitleselhaliyle dolduran Dev-Genç’liler “Yo-lumuz Çayanlar’ın Yoludur” pankartıile alanı zapt ederek devrimci hare-ketin doğuşunu müjdeliyorlardı. Buaynı zamanda THKP-C’nin gerçeksavunucusunun, Mahir’in devrim yo-lunun kesintisiz ve aynı inançla sür-dürüleceğinin de ilanı oluyordu.

Ağustos 78’de ise devrimci ha-reketin yayın organı olan Dev-Genç

dergisinin ilk sayısında siyasikopuşun nedenleri ve nasıl biryol izleyeceği dost ve düşmanaaçıklandı.

Devrimci Hareketinİlanı…

Anadolu’nun dört yanındayürütülen mücadele, İstan-bul’un mahallelerine, sokak-larına, evlerinin içlerine kadar

yayılıyordu.

‘78 Aralık ayında sıkıyönetiminilan edilmesiyle mahalleler daha per-vasızca kuşatılıyor, sokak ve köşebaşları gelişigüzel kesiliyor, evlerrastgele basılıp insanlar gözaltınaalınıyor, arama adı altında onurlarçiğnenmeye, evler darmadağın edi-lerek gözdağı verilmeye çalışılıyordu.Özcesi açık bir terör uygulanıyordu.

Çayan Mahallesi’nin niteliği bel-lidir. Bu nedenle en çok baskı görenyerler arasında bulunuyordu. Nurtepesokakları da farklı değildir. Her nekadar Çayan’ın yaratılma süreci gibiyoğun çatışmalara maruz kalmasada, yapı itibariyle irili ufaklı sorunlarıaşarak devrim mücadelesindeki yerinialıyordu. Çayan’ın sık sık basıldığı,giriş ve çıkışların risk oluşturduğugünlerde Dev-Genç gibi diğer örgütselyapıların faaliyet ve sığınma alanlarıburalar oluyordu. Bu nedenle buralarfaşizm için yok edilip dağıtılmasıgereken yerler olarak gösteriliyordu.

Faşizmin teslim alma politikasınınözünü oluşturan böylesi mahalleler,sıkıyönetimle birlikte daha yoğunbir kuşatma altına alınıyor, çevresisivil faşist örgütlenmelerle dolduru-luyor, katliam ve saldırı tehdidiylehalka gözdağı veriliyordu.

Nurtepe – Çayan, Güzeltepe, ör-gütlenmelerin bulunduğu, devrimcidemokrat ve ağırlığı Alevi halktanoluşan ailelerin yerleşimini içeriyordu.Buna karşın faşistler, Kâğıthane Mer-kez, Alibeyköy Sular İdaresi gibiyerlere “kendilerinden” gördüklerikesimleri yerleştirmeye çalıştılar. An-cak istenen sonuç elde edilemedi.Benzer şekilde Örnektepe, Okmey-danı, Çağlayan, 1 Mayıs, Zeytinburnu,

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,224

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

Hüseyin Aksoy Parkı

Page 25: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

Gültepe gibiöne çıkanmahallelerdede çatışmalaryaşandı. Ora-larda da aynıyöntem dev-reye sokuldu.Öyle ki, ma-hallelerin bir

tarafı devrimcilerin denetimi ve kont-rolü altındayken diğer tarafı devletinresmi ve sivil faşist güçleri tarafındankurumlaşmaya açılıyordu.

Gültepe ise faşist örgütlenmelerinmerkezi olarak öne çıkan, pek çokkatliam saldırısının organize edildiğibir mahalle görünümündedir. Ma-hallenin bir yerine kadar devrimciörgütlenmelerin hâkimiyeti bulunu-yorken, merkezine doğru Çakıcı gibifaşist mafyacıların, katliamcılarınhâkimiyeti söz konusudur.

Geceleri nöbet tutulan mahalledesık sık çatışmalar yaşanıyor, sınırlarıbelli olan hâkimiyet alanlarının öte-sine zorunlu olmadıkça geçilmiyordu.

Gültepe’nin önemini iyi bilenDayı ve kadrolar yükselen faşist sal-dırılara karşı en güçlü cevabı burayayönelik bir baskınla vermeyi planlı-yorlardı. Ki bu baskın, asıl olarakaylar öncesinden kurulan DevrimciSol adına, Gültepe merkezi kalabalıkbir savaşçı grubuyla basılarak ger-çekleşir. Faşist odaklar bir bir dağıtılır.Bomba ve silah sesleri arasında ya-pılan propaganda ile Devrimci Solve onun adaleti tüm mahalleye gös-terilir. Öne çıkan, istihbaratları yapılaneli kanlı katiller cezalandırılır. Faşistdükkânlar tahrip edilir. Cezalandırı-lanlar içinde Alaattin Çakıcı’nın ba-bası da vardır. Bu baskında salyasümük ağlayan Alaattin Çakıcı’danbaşkası değildir. Devrimciler tara-fından sümüklü Çakıcı diye anılmasıoradan gelir. Ve yine Dayı’ya olankini bu baskın nedeniyledir.

Gültepe baskını faşizmde şok et-kisi ve korku, devrimciler ve halknezdinde büyük bir sevinç yarattı.

Devrim mücadelesinde elde edilenher mevzi ve kazanım, halk cephe-sinde moral değerleri nasıl büyütü-

yorsa, Gültepe baskını da mahalle-lerde, grev çadırlarında, üniversitekampüslerinde ulaşılan kır ve köy-lerde aynı coşkuyla karşılanıyordu.

Siyaset cephesinde Mahirler’inyolundan giden, Dev-Genç ruhu ilemücadeleyi büyüten, örgütsel bütün-lüğünü ve iktidar hedefini yerli yerineoturtan yeni bir örgüt, yoluna dahaemin ve güçlü şekilde devam ede-cektir. O günden sonra DevrimciSol’un ismi daha sık duyulacak, du-yulduğu anda durulacaktı.

Çayan İlk ŞehidiniVeriyor…

Anti-emperyalist, anti-faşist mü-cadele büyüdükçe emperyalizm veonun işbirlikçi iktidarı oligarşininfaşist saldırıları da çoğalıyordu. As-keri, siyasi birçok kararla birlikteekonomik kararlar da devreye soku-larak halk açlık ve yoksulluk cende-resi altında bırakılıyordu.

Bir yanda zulüm diğer yanda sö-mürü ile karşı karşıya kalan halkınisyan etmekten başka çaresi kalmı-yordu. İsyan; umuduna, hakkına sahipçıkmanın ve adaletin adı oluyordu.

Devrimci hareket ’79 yılının ba-şında “Emperyalizme, Faşizme, Pa-halılığa ve İşsizliğe Karşı Mücadele”Kampanyası düzenler. Bu kampanyasiyasi, askeri pek çok eylem çeşidiniiçermektedir.

Yoksul bir ailenin çocuğu olarakÇayan’a göç eden ve burada devrimcidüşüncelerle tanışan Hüseyin AKSOYbu kampanya içinde görev üstlenir.Kâğıthane’de bildiri dağıtımı yapar-ken, devriye gezen jandarmalar ta-rafından sorgusuz sualsiz açıktankatledilir. Kurşunlanarak katledildi-ğinde tarih 14 Temmuz 1979 gününügösteriyordu.

H. AKSOY’un katledildiği haberiÇayan’a ulaştığında tüm baskı vetehditlere rağmen halk, şehidini bağ-rına basma kararlılığıyla cenazesinesahip çıkıyordu.

Çayan halkı, ardı ardına kaldırılancenazelerin, katliam haberlerinin ya-bancısı olmasa da ilk kez bu kadaryakınlarında oturan, mahalle müca-

delesi içinde yer alan bir evladınıkaybediyordu. Yaşanılan duygulariçi içe geçiyor, ağıtlar ve öfkeli tep-kiler Çayan’ı, Nurtepe’yi sarıp sar-malıyordu.

Gün şehidine sahip çıkma gü-nüydü. H. AKSOY’a yaraşır bir ce-naze töreni yapmak için bedel ödemekde gerekebilirdi. Çayan, bu bedeligöze alarak, H. AKSOY’u askerikışlanın merkezi olan Hasdal Me-zarlığı’na defnediyordu.

Devrimci hareketin adalet anla-yışını bilen mahalleye yakın askeribirlik, katliamla bir ilgilerinin olma-dığını, farklı bir birime bağlı devri-yenin görev aldığını söyleyerek üzün-tülerini dile getiriyordu.

Elbette devrimci hareket ve halktarafından devriye gezen ekipler, ma-halleye yakın görev yapan asker vekomutanları tanınıyordu. Kimlerinsadece görevini yaptığı, kimlerinhalk düşmanlığına soyunduğu da bi-liniyordu. H. Aksoy’u katleden ko-mutanı bulmak zor olmayacaktı. Yinede misillemeden çekinen ekipler, kat-liamı yapan kişiyi deşifre etmektenkaçınmıyordu. Bunu yaparken kazaraolmuş, havaya ateş açılmış açıkla-maları yapılsa da gerçek olan, H.Aksoy’un katledildiğiydi.

Mahalle halkı, şehidini toprağaverdikten sonra, aileye olan taziyeve destek ziyaretleri dışında birbir-leriyle olan dayanışmalarını da ço-ğaltarak, gittikçe çoğalan baskı vegözaltılara karşı örgütlü duruşunu,yaşamını sürdürmeye çalışıyordu.

Bu yıllarda, faşizmin hayata ge-çirmeye çalıştığı politikanın özü şuoluyordu: Baskıyla, tehditle ve kat-liamlarla elde edemediği sonucu, ör-gütlenmelere saldırarak, insanları re-simlerle afişe ederek, halkın desteğinive dayanışmasını ortadan kaldırarakelde etmek.

Faşizmin uygulayıcıları her şeyidüşünebilirdi. Düşüncelerini hayatageçirmek için en alçak yöntemleride devreye sokabilirdi. Ancak belir-leyici olan halkın örgütlü gücüydü.

SÜRECEK

225

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

HüseyinAksoy

Page 26: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

-İkinci Bölüm-

Zor Yıllar;İhanet ve Özveri YıllarıDireniş ve TeslimiyetYılları

12 Eylül 1980… Faşist cunta yıllarıülkemiz devrim mücadelesinde tarihseldönemeçlerden biridir. Bu yıllar ihanetin,özverinin, direnmenin, düşüp de yenidenayağa kalkmanın, dostun düşmanın çokdaha açık ortaya çıktığı yıllardı. Faşistcuntaya karşı alınacak tavır devrimcihareketler açısından sınav demekti.

Faşist cunta yılları direniş ve tes-limiyet açısından tarihsel bir süreçti.12 Eylül faşizmine karşı direnmeyenlertasfiye olacaklardı. Bu dönemi direnişlekarşılayanlar ise Türkiye devrimci ha-reketinin geleceğini belirleyecekti.

Bu yıllar sadece devrimci hareketinemperyalizme ve oligarşiye karşı sa-vaşına değil, devrimci hareketle tasfi-yeciliğin de savaşımına tanıklık edecekti.

Tüm devrimciler, cuntanın hapis-hanelerindeki tavırlarıyla halkımıznezdinde bir sınavdaydı.

“12 Eylül geldiğinde, solun faşizmeve mücadeleye bakışı, gerek düşünsel,gerekse de pratik olarak, savaş gerçe-ğinden çok uzaktı. Savaş gerçeğini dü-şünmemiş, buna uygun gelenekler, il-keler ve kurallar yaratarak savaşçı ruhhaliyle donanmamış bir örgütün sa-vaşması mümkün değildir. Nitekimteorik olarak çokça örgüt "halk savaşı,faşizme karşı savaş" çığırtkanlığı ya-parken, bunun gereklerini hiçbir zamanyerine getirmeyerek, esas olarak opor-tünist bir hat izleyip, düzen sınırlarıiçerisinde mücadeleyi temel alan birmücadele tarzını seçmişlerdir. Bu ça-lışma tarzı, kendilerini içten içe çürü-terek, güvensizliğin büyümesini, kor-kuyu, yapaylığı beraberinde getirmiştir.

“Bu nitelikteki sol, 12 Eylül’le bir-likte büyük bir suskunluğa gömüldü.Daha sonradan öğrenildi ki, birçoğudaha 12 Eylül'ün ayak sesleri duyu-lurken ‘geri çekilme taktiği’ adı al-tında, kendilerini yurtdışına atmanın,savaş alanını terk etmenin hazırlığınıyapmıştı.

“Kimileri ise, herhalde 12 Eylülaçık faşizminin geleceğine daha önceinanmıyor olsalar gerek ki, 12 Eylül'denhemen sonra hızla kaçış hazırlığınabaşladılar. Sözde keskin, aslında iki-yüzlü sol, savaş alanını, ülkeyi, halkı,birçok kadro ve taraftarlarını faşizminsaldırıları ile baş başa bırakıp resmenkaçıyordu. Özellikle belirli bir kitle-selliğe sahip DY, Kurtuluş gibi hare-ketler büyük bir bozgun yaşıyordu.(…) Kaçış, ülkeyi terk etme ve hangikılıfa bürünürse bürünsün savaşmama,ihanetle özdeşti.” (Kongre Belgeleri -1, Dursun Karataş)

Bu süreçte devrimciler ülkede kalıpmücadeleyi sürdürürken mülteciliği se-çenler yurtdışında abartılı, şaşaalı prog-ramlarla cepheler kurmakla meşguldüler.PKK, DY, Acil, Dev-Savaş, SosyalistVatan Partisi (SVP), İşçinin Sesi, TKEP,TKP-B, Türkiye Emekçi Partisi (TEP)1 Haziran 1982’de yurtdışında FaşizmeKarşı Birleşik Direniş Cephesi’ni kur-duklarını ilan ettiler. Bu birliğin başınıPKK ve DY çeker. Oysa PKK ve DYcunta öncesi birçok konuda farklı dü-şünmekle birlikte, esas olarak devrimcibirliklerin oluşmasının karşısında yeralmalarıyla ortak bir özellik gösteri-yorlardı. Değişmez bir gerçekliktir;tasfiyecilik, reformizm ve teslimiyetbüyük şaşaalı programlar, abartılıbirliklerle gizlenmeye çalışılır. PKKve DY’nin 1982 yılında yurtdışındakurdukları Faşizme Karşı Birleşik Di-reniş Cephesi de böylesi bir birlikti.Böyle olduğu içindir ki hiçbir pratik

DDüzene Dönmenin İlk Adımlarından Biri Devrimcilere,Devrimci Değerlere Saldırmaktır

“Değişmez bir ger-çekliktir; tasfiyecilik, reformizmve teslimiyet büyük şaşaalı prog-ramlar, abartılı birliklerle giz-lenmeye çalışılır. PKK ve DY’nin1982 yılında yurtdışında kur-dukları Faşizme Karşı BirleşikDireniş Cephesi de böylesi bir

birlikti.”

“Oportünizm kendi-si oligarşi karşısında bir güçolamadığı için devrimci hare-ketin de güç olmasını isteme-

miş, onun bölünmesinden me-det ummuştur. Devrimci hare-ketin uzlaşmaz çizgisi, oportü-nizme karşı ideolojik mücade-lesi ve oportünizmin statükola-

rını, dogmatizmini, devrimciolmayan yanlarını açığa çı-kartması bu anlayışları dev-

rimci harekete karşı düşman-laştırmıştır.

“Faşizme karşısavaşta önderlik misyonlarını

yerine getiremeyenler, savaştankaçış teorilerini ustalıkla yap-mış ve binlerce devrimci yurt-severin düzene uyum sağlama-

sını başarmışlardı.”

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,26

Page 27: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

varlık göstermeden dağıldı.

12 Eylül her zorlu sürecin yaptığı gibi dire-nenle direnmeyeni, savaşanla savaşmayanı, dev-rim, iktidar iddiasını koruyanla korumayanı,devrimci değerlere sahip çıkanla ona saldıranıayrıştırdı.

Düzenin Yolunda Gidenler HapishanelerdeDireniş Mevzisinin Yanında Değil Karşısında Oldular

12 Eylül hapishanelerinden başlayarak F tip-lerine uzanan süreçte Türkiye devrimci hareketininzengin bir hapishaneler deneyimi vardır. Sınırtanımayan direnişler, direniş kırıcılığı, ödenenbedeller, sayısız açlık grevleri, ölüm oruçları,barikatlar, hapishanelerde biten, yok olan örgütler,oligarşinin politikalarına karşı ölümüne direnenlerve onun politikalarını gönüllü savunanlar.

Hapishaneler düzen ile devrimin kızgın ça-tışma alanlarıdır. Sınav yerleridir. Buralardaalınan tavırlar açık ve net biçimde düzenin midevrimin mi cephesinde olunduğunun kanıtlarıdır.Mücadelenin bu mevzilerinin düşman açısındanne kadar önemli olduğunu uyguladığı politikalardada görmek mümkündür.

12 Eylül faşist cuntasının hapishaneler poli-tikasına baktığımızda belirleyici olanın fizikiimha değil esas olarak düşüncelerin teslim alın-ması olduğunu görürüz. Kuşkusuz faşist cuntada dünya pratiğinden dersler çıkarmıştır. Dev-rimcilerin tutsak alınmasının, idam edilmesininmücadeleyi sadece geçici olarak durduracağınıgörmüştür. Bunun için “tutsak aldığı devrimci-lerin, özellikle önder konumda olanların düzeneteslim olduklarını, pişmanlık getirdiklerinihalka göstermek için yoğun bir propagandasavaşına girdiler. Baskı ve terörle sindireme-dikleri, teslim alamadıkları halkı, psikolojiksavaşla sindirmek ve teslim almak istiyorlardı.”Faşist cuntanın oyununu bozmak sadece kişiselbir onur meselesi değil devrimci değerlerin, dü-şüncelerin hiçbir koşulda teslim alınamayacağınıntüm halka gösterilmesiydi.

“İçeride ve dışarıda direnmeyen bir hareketinbütün moral değerlerini ve ideallerini yitirereksağa savrulması ve düzene dönmesi çok zorolmayacaktı.” Dahası faşist cunta devrimcileriyenilgiye uğrattığında halkı teslim almakta zor-lanmayacaktı.

Oligarşiyle devrimcilerin çatışmasının birmevzisi olan hapishaneler aynı zamanda tasfi-yeciliğe karşı mücadelenin de bir alanı olmuştur.

Hainlik evrensel bir durumdur.Davasına ihanet edip oligarşiyehizmet edenler, yoldaşlarını satanlar,yarı yolda bırakıp değerlerini terkedenler haindir. Halkımız hainleri,dönekleri sevmez. Hainleri ve dö-nekleri sahiplenmek, onları koru-mak, kollamak halkın değerlerine,devrimci değerlere ihanet etmektir.Hain, düşman saflarındadır. Bu an-lamda hainlere kim sahip çıkar?Halka ve devrimcilere düşman olanfaşizm sahip çıkar. Tarih oportü-nizmin de hainlere sahip çıktığınıgösteriyor.

12 Eylül faşist cunta yıllarındaDevrimci Sol’daki ilk komplo ha-reketi Murat Karabulut denilenbir haini kullanarak DevrimciSol’u bölmek olarak karşımızaçıktı. Kampanyanın temel propa-gandası, “DK'nın kötü bir önderolduğu, M.K.'nın ise bu hareketiçerisinde, belki de bir daha rast-lanmayacak kadar önderlik nite-liklerine sahip bir insan” oldu-ğuydu. Oligarşinin bu saldırısınaoportünist sol da katılmıştı. Birçoksiyaset Devrimci Sol’un bölün-düğü yalanlarını yaymaya baş-ladı. M.K. hainini desteklediler.

Oportünizm kendisi oligarşikarşısında bir güç olamadığı içindevrimci hareketin de güç olmasınıistememiş, onun bölünmesindenmedet ummuştur. Devrimci hare-ketin uzlaşmaz çizgisi, oportünizmekarşı ideolojik mücadelesi ve opor-tünizmin statükolarını, dogmatiz-mini, devrimci olmayan yanlarınıaçığa çıkartması bu anlayışları dev-rimci harekete karşı düşmanlaştır-mıştır. Devrimci politikanın yerinidüzen politikacılığı almıştır. İdeo-lojik tartışma yerini yalan ve spe-külasyona bırakmıştır.

“Oportünist sol, Devrimci

Sol’un uzlaşmacı olmayışı, başkapartilerin Türkiye bürosu gibi ça-lışmaması, kendilerinin statüko-larını sarsması ve oportünist kafayapılarını ortaya çıkarması ile yü-rüttüğü mücadele karşısında hepezilmiş ve düşmanlık beslemişti.(...) Sonuçta oportünizm 'yüzlerce'kişiyi yanına alarak ayrıldı dediğiM.K. haini, yanına tek bir kişi bilealamadan, tek başına bağımsızlarkoğuşuna gidecek, hapishanededirenişi kırmak için idare ile iş-birliği yapacaktı.” (Zafer Yolunda-1, Boran Yayınevi)

Oportünizmin devrimci hare-ketin karşısında çıkardığı M.K.haini TKP ideolojisine angaje ola-cak ve sonuçta hiç kimsenin işineyaramayan birisi olarak düzenedönecekti.

M.K. olayının tek bir örnekolmadığı ve Devrimci Sol düş-manlığının köklü olduğu bu ör-nekle sınırlı kalmamasıyla da ka-nıtlanmıştır. Sonraki yıllarda ya-şanan Paşa Güven ve Ali Akgünihanetleri ve oportünizmin bu ha-inleri sahiplenmesi bunun örne-ğidir. Bu örnekte de oligarşi veoportünizm devrimci hareketekarşı bir kez daha birleştiler. Opor-tünizm hainlere sahip çıktı. Birönceki örnekteki gibi bu komploda yenilgiye uğradı. Oportünizmindevrimci harekete ve devrimcideğerlere düşmanlığı Paşa Güvenve Gâvur Ali hainleri cezalandı-rıldığında tekrar ortaya çıkacaktı.Devrimci değerlere sahip çıkma-yan oportünizm hainlere sahip çı-kıp devrimci hareketin hainlericezalandırmasına karşı ortalığıayağa kaldırmaya çalıştı.

Hainlere sahip çıkmak, onasahip çıkanları da bitirmiştir.

Sürecek

Hainlere Sahip Çıkmak Devrimcilikten Uzaklaşmaktır!

Devrimci Sol Düşmanlığı Devrimci Değerleri Yitirmektir!

27

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

Page 28: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

Devrimcilerin ve devrimci örgütleriniradesi dışında hapishaneler 12 Eylülfaşist cuntası koşullarında çok önemlibir misyon yüklenmiştir. Hiçbir bi-reysel kaygı gütmeden, örgütün, halkın,devrimin çıkarları düşünülerek hareketedilmeliydi. Devrimci hareket bunuyapmaya çalıştı.

Oportünizmin asıl olarak bireyselkaygıları içinde taşıyan "Cezaevlerimerkez değildir, buralardan dışarıyıetkileyecek politikalar yapılamaz" şek-lindeki safsataları direniş politikalarınınkarşısına dikilmeye çalışıldı. Direnişkırıcılığı, direnmemenin teorisi buanlayışla temellendirilmeye çalışıldı.Hapishanelerdeki devrimci yaşam vedevrimci disiplin “hapishane içindehapishane yaratıyorsunuz” çarpık an-layışıyla boşa çıkarılmaya, mahkumedilmeye çalışıldı. Tüm bunlar faşizmindevrimci tutsaklığı adli mahkumla öz-deşleştiren kafa yapısının ürünüydü.Apolitik, sıradan ve sınıflar mücade-lesinden hiçbir şey anlamayan bir kafayapısının ürünüydü.

“Yenilgi yılları her türlü ideolojiksapkınlığın, yozlaşmanın, ahlaksızlığın,halktan kopuşun, kendini inkârın, felsefiidealizmin boyverdiği bir ortamdı.Burjuvazinin saldırılarla, teslim almapolitikalarıyla ortaya çıkardığı gerçekve sonuç buydu. Örgütsel varlığımızıkoruyabilmek ve yeniden güçlü bir şe-kilde ayağa kalkıp, halklara önderlikedebilmek için, öncelikle ideolojik saf-lığımızı yozlaştırmak isteyen, ideolojiksağlamlığımızı çürüten, oligarşininpompalamaya çalıştığı yenilgi ruh ha-linin beslediği, oportünizmin gönüllüolarak taşıyıcılığını üstlendiği her türlüoportünist akıma, bizi tasfiye etmekisteyen, adım adım farkına varmadançürüten, düzene bağlayan, statükolarıkurumlaştıran her şeye karşı çıkma-lıydık.” (Kongre Belgeleri -1, DursunKarataş)

Devrimcilik bunu gerektiriyordu.Devrimci hareketin geleceği buna bağ-lıydı. Hapishanelerdeki direniş çizgi-miz ve mücadele biçimlerimiz aynızamanda iç ve dış düşmanlara karşımücadele etmenin ve etkisiz kılmanında bir aracı olmuştur.

’84 Ölüm Orucu Direnişi ve bir

bütün olarak 12 Eylül yıllarının ha-pishaneler direnişleri bu anlamda be-lirleyicidir. Devrimci hareket bu di-renişlerin içinde kendisini yenidenyaratmıştır.

Bunun karşısında 12 Eylül yılla-rında devrimcilere saldıran, direnişdüşmanlığı yapan onlarca örgüt isedaha hapishaneden çıkmadan örgütselvarlıklarını yitirip düzene dönmüşlerdir.Varlıklarını sürdürenler ise tasfiyeci-liklerini daha uzun bir sürece yayıpdüzene dönüşlerini yasal particilik iledevam ettirmişlerdir.

Cunta Yıllarındaki Direnişimizle Türkiye Devrimci Hareketinin Geleceğini Belirledik

“Amerikancı faşist cuntanın ya-rattığı psikolojik üstünlük sonucu içdinamikleri zayıflayan ve mülteciliğikeşfetmeleriyle birlikte giderek ülketoprağından kopan sol, kısmen deolsa var olan olumlu özelliklerini hergün biraz daha yitiriyordu. Adım adımçürüyen sol, Avrupa'nın sivil toplumcu,Troçkist, anarşist akımlarının düşün-celerinden etkilenerek ve bunları za-man içerisinde demokratlık adına ül-keye taşıyarak, yanlış veya doğru birçizgide de olsa hala devrim için sa-vaşmak isteyen yüzlerce kadronun yokolmasına, örgütlerin dağılmasına ne-den olmuşlardı. Faşizme karşı savaştaönderlik misyonlarını yerine getire-meyenler, savaştan kaçış teorileriniustalıkla yapmış ve binlerce devrimciyurtseverin düzene uyum sağlamasınıbaşarmışlardı.”(a.g.e)

Açıktır ki burjuva ideolojisindenetkilenmiş, solla ilgisi olmayan yak-laşımları açıkça ortaya koyan; “Ame-rikancı Cunta 45 Milyon Halkı Ye-nemeyecek” şiarıyla cuntanın geldiğiilk andan itibaren savaşan devrimcihareket, bu solun düşmanlığını kaza-nacaktı.

Devrimci hareketin uzlaşmaz çiz-gisi, açık net ideolojik mücadelesi busol nezdinde “sekterlik” olarak nite-lenecekti. Oportünizmin devrimci ha-rekete yönelik o yıllardan başlayan“sekter” değerlendirmesi bugüne kadar

gelmiştir. Devrimci hareketi “sekter”olmakla suçlayan birçok örgüt siyasetarenasından silinip giderken hala var-lığını sürdürenler ise her geçen süreçbir adım daha düzene yaklaşmıştır.

Devrimci değerlere sımsıkı sarılma-yanların geleceği olmayacaktı. Diren-meyenlerin geleceği olmayacaktı. Dev-rimci değerlere sahip çıkmayan ve di-renmeyenler daha ilk andan başlayarakülkemiz gerçeğine ve devrime yabancıburjuva ideolojilerin yönlendirmesinegirmekte gecikmeyecekti.

Faşist cuntanın gücünü mutlaklaş-tırıp, "yenilmez ve mücadele edilmesigereksizdir" anlayışı içeride ve dışarıdaya anti-direnişçiliği ya da direnişipasif, edilgen bir çizgide almak şek-linde ortaya çıkıyordu. Avrupa’damülteciliği içselleştiren anlayışlar em-peryalist Avrupa’dan da demokrasibekleyeceklerdi. Avrupa’dan demokrasibekleyenler beyinlerini de Avrupa’yateslim ettiler.

Devrimci hareket ise bu ülke topra-ğında olmakla, ayaklarını ülke toprağınabasmakla, halkına güvenmekle, kendiideolojisine güvenmekle her zamanonur duydu. 12 Eylül’lü yıllarda eşsizdirenişler yarattı. Faşizmin hapishane-lerinde “Özgür Tutsak”lığı yarattı. Fa-şizmin mahkeme kürsülerinde faşizmi,emperyalizmi yargılayan, devrimi, sos-yalizmi savunan oldu. Dışarıda faşistcuntayı ve solu şaşkına uğratan bir di-reniş ve mücadele ortaya koydu. Atılımsürecine böyle uzandı…

SONUÇ OLARAK; Bir; tarihsel süreçlere uygun tavır

almayanlar, bedel ödemekten ve di-renmekten kaçanlar yenilmeye mah-kumdur. Geleceğe uzanamazlar.

İki; tasfiyecilik devrimci değerlere,devrimciliğe düşmandır. Oportünizmin,reformizmin devrimci harekete düş-manlığının temelinde tasfiyeciliğindevrimci ideoloji ve değerlerle sava-şımı vardır.

Üç; oligarşiye ve tasfiyeciliğe karşısavaşımın ilacı burjuva ideolojisinekarşı cepheden, uzlaşmaz ideolojikmücadele ve emperyalizme ve oli-garşiye karşı savaşı büyütmektir.

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,228

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

Page 29: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

Çayan’da günlerce süren saldırı-ların ardından Çayanlılar yaşadıklarısaldırıyı Yürüyüş’e anlattılar...

YÜRÜYÜŞ: Kendinizi tanıtırmısınız? Olaylar nasıl başladı?Halk Cephesi’nin standa saldır-dığını söylüyorlar, siz bunu nasıldeğerlendiriyorsunuz?

İbrahim Polat: Adım İbrahimPolat, 61 yaşındayım, 25 yıldır Ça-yan’da oturuyorum.

Halk Cephesi masaya saldırmadı.Doğru konuşmuyorlar, yalan söylü-yorlar. Bu saldırı ilk kez olmuyorbize. 30-40 kişi toplayıp gelmişler.Masalarında Zülfikar diye bir dergive Selahattin Demirtaş’ın resimlerivardı. Ben de Alevi dedesiyim böylebir şey görmedim. Masaya gidip ko-nuşmak istedik. Ben de esnafımorada. Bayağı kalabalıklardı ve birHalk Cepheli bayan arkadaşa saldır-dılar. Ben de kızıp bir bayana el kal-dırılmaz dedim ve bayan arkadaşıçekip aldım. Bu esnada kalaslar,döner bıçaklarını çektiler bize, yaniadamlar hazırlıklı gelmişlerdi. Amaç-larının stant açma olmadığı hemenanlaşılıyordu. Bize saldırmak iste-diklerinde bizim gençler önümüzegeçip ne yapıyorsunuz mahalle hal-kına saldırıyorsunuz dediler. Bu aradasaldırıp, 6-7 genç arkadaşı yaraladılar.Mahallemizin yaşlılarından Mehmetamca -kendisi 70 yaşında- “biz bu-rada huzur istiyoruz, her gün geliprahatsız ediyorsunuz” dediğindesatırı başına vurdular başından kanakmaya başladı. Geri çekildik ma-halleye.

Kendi ilçe başkanlarını dinlemeyipburnunu kırdılar. Tamamen provo-kasyon amaçlı gelmişlerdi. AmaçlarıÇayan’ı işgal etmek buranın huku-kunu çiğnemekti, başka bir şey değil.Biz bir haftadır diken üstündeyiz.Mahallenin üst tarafında ve alt tara-

fında bir haftadırgrup halinde bekle-şiyorlar. Mahalle hal-kı olarak tedirgin olu-yoruz. Bir insan si-lahla vuruldu, bir in-san saçmalarla yara-landı. Evlerine gidenhalkın kapılarını,camlarını kırdılar.Benim gördüğümprovokatörlüktür. Di-ğer mahallelerdemasa açmamışlardı.Ona rağmen saldır-dılar. Bu da amaçla-rının Çayan’a girmekolduğunu gösteriyor.Daha sonra saldır-maya geldiklerindeepey kalabalıklardı.Ne kadar serseri di-yebileceğimiz tip var-sa gelmişti. “Cephe,Kürtlere” saldırdıdiye yalanlarla nekadar insan varsatoplamışlardı. Ma-hallenin içine girip ağza alınmayacakne kadar küfür varsa ettiler. “Ali’ninpiçleri, mum söndü, kızıl başlar”gibi küfürleri duyunca halk daha çoköfkelendi. Ben 60 yaşını geçiyorumama düşman gibi saldırdılar. Yıllarcayan yana esnaflık yaptığımız Kürtarkadaşlarımızın bize saldıran grubasatır, sopa verdiğini gördük. Biz yıl-larca onları kendimizden ayrı değilüstün tutuyorduk ama bu yaptıkla-rından sonra onlara güvenimiz kal-madı. Böyle kardeşlik olur mu? Biziöldürüyorsunuz.

YÜRÜYÜŞ: Aslında üzerindedurmamız gereken ve solun kabuledemediği bir şey var. Çayan Ma-hallesi’ni devrimciler büyük be-dellerle kurdular. İlk kuruluşun-dan bugüne 30 yıllık bir tarihi

var. Bugün Çayan’a girmek is-teyenler bu tarihin hangi döne-minde Çayan’ı sahiplendiler debugün ödenen bedeller üzerindenhak talep ediyorlar?

İbrahim Polat: Düne kadardevlet buradaydı, copları sırtımızdaeksik olmuyordu, biber gazından ev-lerde durulmuyordu. O zaman yanı-mızda yoklardı. Mahalleye polis giripbizi evlerimizden alıp götürürkendost dediğimiz kişiler tarikatçısını,çetecisini alıp “Allah Allah” nidala-rıyla “pis Kızılbaşlar” diyerek saldı-rıya geçtiler.

Yıllardır tanıdığımız ŞirvanRestoran 3 tane döner bıçağı, 10tane sopa verdi gözlerimizin önün-de. Biz ailelerimizi alıp giderdik kibir katkımız olsun ama bu yaptıklarıtam bir ihanettir.

Röportaj

Çayan Halkı HDP’lilerin Saldırısını Anlatıyor

Ne kadar serseri diyebileceğimiz tipvarsa gelmişti. “Cephe Kürtlere saldır-

dı” diye yalanlarla ne kadar insanvarsa toplamışlardı. Mahallenin içinegirip ağza alınmayacak ne kadar küfür

varsa ettiler. “Ali’nin piçleri, mum sön-dü, kızılbaşlar” gibi küfürleri duyuncahalk daha çok öfkelendi. Ben 60 yaşınıgeçiyorum ama düşman gibi saldırdılar.

İBRAHİM POLAT

‘Bu mahalle devrimcilerin eliyle kurulduBu saldıranların devrimcilikle hiçbir ilgisi yoktur’

29

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

Page 30: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

YÜRÜYÜŞ: Mahalledeki in-sanların genel yaklaşımı nasıl-dı?

İbrahim Polat: Herkes çok tep-kili. Kimse istemiyor artık. Şimdiyekadar düşman saldırıyordu ama on-ların da bu son açıktan saldırıları,halka kin kusmaları bardağı taşıranson damla oldu.

YÜRÜYÜŞ: Saldırıların içindekimler vardı, çeteler var mıydı?

İbrahim Polat: BDP’li var,EMEP’li Süleyman vardı, İşçi Par-tili biri vardı, bunlar provokatörlükyapıyorlardı. EMEP’li Süleyman’ınkayını, kitapları getirip standı kur-duran oydu. Bundan önceki saldı-rılarda da aynı şekilde masa kurmayaçalışan oydu. Onun başının altındançıkıyor bunlar. Gelip deseler ki masaaçacağız kimse hayır demez. Amahayır halkın iradesini ezmek istiyorlar.Ama yine de onları düşman olarakgörmüyoruz. Bütün esnafın camlarınıkıra kıra geldiler, kulübeleri ateşeverdiler.

***YÜRÜYÜŞ: Kendinizi tanıtır

mısınız, kaç yıldır Çayan Ma-hallesi’nde oturuyorsunuz?

Ali ACAR: Doğma büyüme Ça-yan Mahallesi’nde oturuyorum. Yaniyaklaşık 33 senedir buradayım.

YÜRÜYÜŞ: Olaylar nasıl baş-ladı? Halk Cephesi’nin masayasaldırdığını ileri sürüyorlar...

Ali ACAR: Hayır, kesinlikleöyle bir şey yok, ben birebir buradatanığım. Buraya sürekli belli kişilertarafından stant açılmaya çalışılıyor,HDP tarafından. Buna da zaten HalkCephesi’nin karşılık vereceğini bil-dikleri halde buraya sürekli stantaçılmaya çalışılıyor. Provokasyonamaçlı kesinlikle. Dediğim gibi ben33 senedir buradayım, burada birçok kişiyi de tanıyorum. Burayı birşekilde tahrik etmeye çalışıyorlar,insanları tahrik etmeye çalışıyorlar.Ve bunu sadece Halk Cephesi değilmahalleli insanlar da istemiyor burayastant açılmasını. İnat tuttu bunları,

illa açacağız “biz devletten izin al-mıyoruz sizden mi izin alacağız”gibi sözler sarf etmeye başladılar.Halk Cepheli arkadaşlar da buradaaçılmayacağını defalarca dile getir-diler. Mahallenin bir hukuku var, buda güzel bir şekilde anlatıldı onlara.Ama farklı bir şekilde kendi kafala-rınca anladılar. Mahallemiz devrim-cilerin dökülmüş oluk oluk kanlarıylakuruldu. Biz burada nefes alabili-yorsak bir şekilde kız kardeşlerimiz,analarımız gecenin geç saatinde ge-zebiliyorlarsa dolaşabiliyorlarsa bizbunları devrim şehitlerine şu andadevrimci mücadelede olan kişilereborçluyuz. Dediğim gibi buranın biradı var. Burası Çayan Mahallesi,buraya herkes elini kolunu sallayarakgiremez, herkes kafasına göre iste-diğini yapamaz. Burada bir iradevar, devrimci irade var. Ondan mü-saade alınması gerekiyor bence. Onlarda kendileri güzel bir şekilde eğerburaya stant açılmasını istiyorsa biz-den izin almanız gerekiyor. Hiçbirşekilde müdahale olmaz onlara karşı,onlar da işte “biz kimseden izin al-mayız...” Tahrikçi böyle sözlerle iştesesini yükselterek, hatta birkaç bayanarkadaşımıza el kol hareketleri ya-parak tahrik etmeye başladılar. Bununarkasından hiç tanımadığımız tipler,yaklaşık bir otuz kırk kişilik bir grupoluştu. İşte el kol hareketleri yaparakhem mahalle sakinlerimizi, hem dev-rimcileri tahrik etmeye başladılar.Sonucunda da zaten olaylar bu bo-yutlara kadar geldi. Akşam saatle-rinde mekanlarımız yakıldı, dük-kanlarımız harap edildi. Hattabuzdolaplarımıza kadar içecekle-rimiz, kasadaki paralar çalındı.Kim derseniz bizim tanımadığımıztiplerdi, sağdan soldan toparlamaylaoluşan kişilerdi.

YÜRÜYÜŞ: Standı bahane edi-yorlar, ama saldırıların yaşandığıdiğer mahallelerde, Gazi, Okmeydanıve Sarıgazi’de masa yoktu. Ve bu-ralardaki saldırılar eş zamanlı olarakgerçekleşti. Kahveler, Sibel YalçınParkı’nın çay ocağı yakıldı, yinederneklere saldırıldı... Tüm bunlarınasıl değerlendiriyorsunuz?

Ali ACAR: Kesinlikle, sizin dedediğiniz gibi kendiliğinden değil ör-gütlü bir saldırıdır. Yani birileri birşeyler söylüyor, birileri de hareketegeçiyor. Alevi mahallelerine hem dev-rimci mahallelerine saldırı düzenle-niyor ve duyduğum kadarıyla internette“biz Çayan Mahallesi’ne girdik”diye Kürt milliyetçilerin gençlik örgütüYDG-H açıklama yapmış.

Sonuçta onlar silahlarla geldiler.Pompalı silahlarla işte maskeli kişilertarafından ellerinde on dörtlü denilensilahlarla sağa sola ateş edildi. Bununsonucunda da benim kardeşim olayıseyir halindeyken silahlar çekildi vemahalleye Çayan’a doğru kaçmayabaşladı arkadaşlarıyla. Açılan ateşsonucu kardeşim karnından vuruldu.Şu an hayati tehlikesini atlattı, evde.Dediğim gibi bunlar bu şekilde de-vam ediyorlar tahriklerine. Nasılsöyleyeyim size bilmiyorum ama birmahalle sakini olarak biz bunlaramüsaade etmeyeceğiz. Ne pahasınaolursa olsun, biz buradayız, devrim-cilerin yanındayız. Çayanlı olarak,buranın bir genci olarak bu olaylarıkınıyorum yani.

YÜRÜYÜŞ: Daha sonrasındaneler yaşandı? Sonuçta birkaçgüne yayıldı olaylar, gece halknöbet tuttu, barikatlar kuruldu,hem polis saldırdı, hem onlarsaldırdı...

Ali ACAR: Evet gece halk hiçbirşekilde mahallesini terk etmedi. Ke-sinlikle mahallesini terk etmedi. Sağtaraftan polisler, sol taraftan ise onlar,Çayan Mahallesi’ne saldırdılar. İn-sanlar ara sokaklardan çıkamadılar.Evlerinde ağlayan çocuklar, camlardanbağıran ev hanımları, hatta ben birşeye tanık oldum, “oğlum yapmayınçoluğumuz çocuğumuz korkuyor lüt-fen yeter artık” dedi, bir tanesi aşa-ğıdan “gir içeri sus çok konuşma”dedi. Kadına taş attı. Gözümün önünde,yani ben ilk defa böyle bir şeye tanıkoldum. Burada birçok kişi buna tanıkoldu. Biz bunu kınıyoruz, kesinliklehalka saldırmak devrimcilerin aslayapmayacağı şeylerdir. Bu mahalledevrimcilerin eliyle kuruldu. Bun-ların devrimcilikle hiçbir ilgisi yok-

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,330

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

Page 31: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

tur. Halk Cephesi açıklama yaptıve dedi ki, hiçbir şekilde silah kul-lanılmayacak. Ben bu açıklamala-rından dolayı da Halk Cephesi’nikutluyorum.

YÜRÜYÜŞ: Çayan’daki in-sanların genel yaklaşımı nasıldıbu saldırılarla ilgili ne düşünü-yorlar?

Ali ACAR: Ben öncelikle birşey söylemek istiyorum. Artık halkınsabrı taşma noktasına geldi. Çayanhalkı kesinlikle bunları istemiyor.İstemiyoruz çünkü biz şimdiye kadarne zaman onlara can, ciğer desek

yediğimiz ekmeği paylaşsak dönüparkamızdan vuruyorlar. Halkımızbunu defalarca kez yaşadı. Bu durumuKürt halkına mal etmek de doğrudeğildir. Bunu yapanlar Kürt halkıdeğil, HDP çatısı altında yer alanlardır.Benim de birçok Kürt arkadaşım vardeğer verdiğim, sevdiğim.. Amabizim sorunumuz bu saldırıları yapançoğu çete olan kişilerdi. Kürt milli-yetçilerinin bu çeteleri içine alması,kışkırtması tabi önemli etkendir.

YÜRÜYÜŞ: Saldıranlar içindekimler vardı? Bildiğiniz çetelervar mıydı?

Ali ACAR: Kesinlikle çetelervardı. Provokasyonu başlatanlar baştaSYKP ve onların ardından da Kürtmilliyetçileri oldu. Öncesinden planlıprogramlı bir saldırı olduğunu iseGazi, Sarıgazi, Okmeydanı’ndakiolaylar gösteriyor. Sol’un ikiyüzlü-lüğünü gördük. İnternette dediler kiHalk Cepheliler Alevilere sadırdılar.Ben bu haberi gördüğümde güldüm.Burada saldırıya uğrayanlar bizlerdik.Böyle yalan haberlerle yaptıklarınınüzerini kapatma telaşındalar. Ancakyalanlarla gerçeklerin üzeri kapatı-lamaz.

Ezen-ezilen kavgasında ezilenlerin öncelikli hedefiemperyalizm ve onun işbirlikçileridir. Halkımızın vedünya halklarının, acılarının çektiği zulmün hesabını,emperyalizmden sormak için vatan ve halk sevgisiyledolu dolu olmamız gerekiyor. "Vatan benim, vatanbiziz" diyenler ancak savaşı kazanacaktır.

Emperyalizm, ülkemizin yer altı-yer üstü kaynaklarınıçalıyor. İşbirlikçisi oligarşi tarafından ülkemizi faşizmleyönetiyor. Bizi açlığa, yoksulluğa mahkum ediyor. Ya-şadığımız tüm sömürü, zulüm ve adaletsizliğin nedeniemperyalizmdir.

Emperyalizm! Ve onunla aynı oranda suçlu olan tümbu emperyalist politikaları hayata geçiren suç ortağı iş-birlikçisi oligarşidir...

Ülkemizin üç tarafı suyla çevrili, verimli topraklarımızvar. Dört bir köşesinde aynı anda dört mevsim yaşanıyor.O yüzden "dört bir yanı cennet"tir vatanımızın...

Bor madeninin, dünya ölçeğinde yüzde 80’i bizdedir.

Yer altı, yer üstü zenginliklerine sahip olmamızarağmen 400 milyar doları bulan dış borcu olan ülkemizdeher doğan çocuk 2 bin dolar borçla doğuyorsa bunun tekbir nedeni var, emperyalizmin sömürüsüdür!

Bu sömürüye son vermek için, halkımızın özgürlüğü,ülkemizin bağımsızlığı için sınıf kini, vatan ve halk sev-gisini yüreğimizde taşıyıp, emperyalist haydutlardanhesap sormalıyız. Çünkü; emeperyalizm hem ülkemizhalklarına hem de dünya halklarına kan ve gözyaşı dök-türüyor. Dünyada açlığın, yoksulluğun akan her damlakanın sorumlusu emperyalizmdir.

Emperyalizm, tüm dünyada olduğu gibi 1945’tenberi ülkemizde yapılan tüm katliam, provokasyonlarınsorumlusudur. Halkları birbirine düşüren, faşistleribesleyip kışkırtan halkın ve devrimcilerin üzerine salandır.Çünkü, işgal ettiği ülkelerde kaos yaratmadan, halklarıbirbirine karşı düşmanlaştırmadan sömüremez, yönetemez.

Emperyalizmin bu saldırı, kuşatma politikalarını boşaçıkartmak için bizler, dünya halkları ve halkımıza yaşatılanacıları yüreğimizde taşıyıp karşılarına Şanlı Alişan olupçıkmalıyız. Alişan Şanlılar, vatan ve halk sevgisiyle doluolup, dünya halklarının yaşadığı acıları yüreğinde hisse-derek feda kuşağının savaşçısı oldu. Alişan Şanlı’da bugücü yaratan vatan ve halk sevgisidir.

Halkının acısını, ülkesinin bağımsızlığını, özgürlüğünüyüreğinde taşımayanlar, ülkesi, halkı, idealleri için canınıfeda edemezler. Dünya halklarının devrim tarihinden 44yıllık şanlı tarihimizden, deneyimlerimizden bunu öğ-rendik! Emperyalizmin tüm saldırı, teslim alma politikasınıfeda geleneğimizle boşa çıkardık.

Tecrit zulmüne, devrim yürüyüşümüzün durdurulmaçabalarına, halkımızın teslim alınması, köleleştirilmesihedeflerinin önünde, 7 yıllık direniş ve 122’lerimizinfeda kuşağının yıkılmaz kaleleri olmuştur. Vatan ve halksevgisini yüreğinde taşıdıkları için düşmanın üstüne güngün, hücre hücre eriyip yürüdüler!

Vatan ve halk sevgisi, gerektiğinde vatanı, halkı veidealleri uğruna canını feda etmek demektir. Şanlı Ali-şanlılar bu bilinçle savaşıp ölümsüzleşmişlerdir.

Emperyalizmi halk ve vatan sevgimizin gücüyle do-nanmış, Şanlı Alişanlar’ı çoğaltarak yeneceğiz...Biz ka-zanacağız.

Halk kazanacak!...

AAÇLIĞIMIZIN YOKSULLUĞUMUZUNSORUMLUSU EMPERYALİZMDİR

SINIF KİNİMİZİ BÜYÜTELİM

BU HALK BU VATAN BİZİMKAHROLSUN EMPERYALİZM

31

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

Page 32: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

Engin Çeber 29 Eylül 2008'deYürüyüş Dergisi dağıtımı sırasında3 yoldaşıyla birlikte gözaltına alındı,İstinye Muhsin Bodur Karakolu'nagötürüldü. Şehitliğine giden yol oradabaşladı. Engin ve üç yoldaşı oturdularyere, elleri arkadan ters kelepçeli...İndi tekmeler, indi yumruklar... Budört yoldaşı ayıramadılar birbirinden.Ses telleri işlemez hale gelene kadarslogan attılar. "İnsanlık Onuru İş-kenceyi Yenecek", "Ferhat GerçekOnurumuzdur"... Plastik kelepçeyletersten kelepçeli eller bir de demirkelepçeyle kilit altına alındı. Aciz-liklerinden, korkularından neyapacaklarını şaşıran polisparmak izlerini alamadı vedevrimci iradeyi kıramadı.İçlerinde psikopat, hastalıklıruh taşıyorlardı, 15-20 iş-kencecinin saldırısının ar-dından bir polis ortalarınageçip, poz verdi ve cep tele-fonuyla fotoğraf çekindi. Alı-namayan parmak izi, kırıla-mayan iradenin kanıtıdır.Savcı verdi talimatı "Zorlaalın..." Hastanede gösterme-lik 'tedavi!' ve tutuklama kararı, ge-rekçe; "polise mukavemet!"... Enginiki yoldaşıyla birlikte Metris'e götü-rüldü. Artık işkence sistemli halegeldi ve başladı, ilk önce askerlertarafından onursuz arama dayatıldı,kıyafetlerinden soyundurulmak, inanç-larından soyundurulmak istenmesiyleaynıydı. Direndiler. 2 gün süren askerişkencesinden sonra koğuşlara veril-mek üzere gardiyanlara teslim edil-diler. Üçü birlikte aynı koğuştalardıtutsaklıklarının üçüncü günü sabahsayımıyla başladı Engin'i şehitliğegötüren işkenceler. Adlilerin "Siziöldürürler" uyarılarına rağmen dev-rimci irade, ölümü selamladı ve sayımverilmedi. Adlilerin gözleri önündebellerine, kafalarına, kasıklarına kapıdemirleriyle, coplarla vuruldu, kafalarıayaklarla duvara sıkıştırıldı. Diğertutuklular şaşkındı ve devrimci iradeye

ilk kez böylesine canlı şahit oluyor-lardı.

Önceleri 5-6 kişi gelen gardiyanlarCepheliler’e ayakta sayım verdire-meyince 20 kişi gelmeye başladılar.

*İLK BELİRTİLER: 5-6kişi devrimci iradeyi kıramayınca 20kişinin kıracağını düşünmüş olacaklarki 20 kişi geldiler. Engin kapının de-mir koluyla başına aldığı darbelersonucu bayıldı. 3 yoldaş işkencelerdenyılmamıştı, fakat akşam sayımındaişkencecileri daha dinç karşılamak

için güç toplamalıydılar, dinlendiler.Engin yattı, başı o kadar çok ağrıyorduki ayağa kalkamadı, volta atamadı.Sonra koğuşlara ayırdılar. Akşam sa-yımı geldiğinde Engin'in olduğu ko-ğuştan slogan sesleri geliyordu. CihanEngin'e durumunu sormak için birhaber topu attı; aldığı cevap "Cihan,84’te ölüm oruçlarında Metris'te 4şehit verdik, dayatmaları kabul et-medikleri için yarı çıplak mahke-melere çıkanları düşün. Şimdi obayrağı biz aldık. Gerekirse öleceğizama ayağa kalkmayacağız. Eğerkalkarsak şehitlerimize saygısızlıkyapmış oluruz" oldu.

Sayım devam ediyor, işkence sü-rüyordu. Cihan'a bir top daha geldi"Engin çok rahatsız, biz revire gö-türdük, durumu çok ağırdı, ölmüşolabilir!" Ondan sonra gardiyanlarhemşehricilik oynamaya başladılar.

İrademizi teslim alamadılar,

Apo-Fatih-Hasan-Haydarlar’dandevralınan, Metris'in Bir Direniş Oda-ğı haline gelen devrimci irade ve di-reniş şimdi Engin'de can buldu veEngin kahramanlaşarak Cephe ira-desini teslim etmedi...

Engin 7 Ekim'de beyin ölümügerçekleştiği için hastaneye kaldırıldıve 10 Ekim 2008'de kahramanlaştı.Engin'i ve yoldaşlarını ayakta tutanApo-Fatih-Hasan-Haydarlar’dan al-dığı direniş bayrağıydı, yaratılan ge-lenekti, tarihti. Bu yaratılan geleneklerCephe ideolojisinin netliğidir. Ölünen

ama teslim olunmayan, ölü-nen ama yenilmeyen ideoloji,irade ve gelenektir. Mücadelediyalektiktir. Zulmün olduğuyerde, zalimin karşısındadevrimciler vardır. Bir taraftadüşman, bir tarafta biz. Yabiz yeneceğiz, ya onlar. İdeo-lojimizin netliği, ne pahasınaolursa olsun biz yeneceğiznetliği olmuştur. Bu netlikbize gelenekler yaratmış veyaratılan gelenekleri devamettirme gücü ve kararlılığı

vermiştir. Engin tarihimizi, şehitle-rimizi, geleneklerimizi öğrenmiş, pra-tiğiyle göstermiş, şehitliğiyle öğret-miştir.

Engin'in tarih bilinci "Biz Kaza-nacağız" netliğiyle "...Gerekirseöleceğiz ama ayağa kalkmayacağız"kararlılığıyla kendini göstermiş vekahramanlaşmıştır. Gelenek halkamızakızıl bir yıldız olarak işlenmiştir.Tarihi sahiplenme, şehitlere sevgi-saygı ve yoldaşa, örgüte güvenlehayat bulmuştur.

Engin "ADALET" demektir. 17yaşında Yürüyüş Dergisi dağıtırkenomuriliğinden vurulup felç bırakılanFerhat'ın adaletidir Engin. Engin'inhep gördüğümüz resmidir adalet. Elin-de Ferhat'ın resminin olduğu dövizitaşıdığı gibi, o ellerle adaleti, o inançla,o bilinçle sağladı adaleti Engin. Bize

Ölüm Orucundan Engin'e,Engin'den Erdal'a

Kahramanlaştıran Tarihimiz

GÜNÜMÜZÜ AYDINLATAN

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,32

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

Page 33: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

bir görev verdi. "Hesabımı, hesabımızısorun!..." Hiçbir şehidimizin kanınıyerde koymayacağımızı dost da düş-man da çok iyi bilir. Ferhat'ı adaletsizbırakmayan Engin'i, Erdal Dalgıçadaletsiz bırakmadı. Ve aynı tarih bi-linci, adalet özlemi, hesap sormaisteği Erdal Dalgıç'ı İstinye Karako-lu'na götürdü ve Engin'in hesabınısorarken şehit düştü Erdal Dalgıç.

Bu bilinç Erdal Dalgıç'a "Ömrüm19 Aralık şehitlerine ve beni yenidenyaratan Özgür Tutsaklara borcum-dur. Feda olsun." dedirtmiş ve ErdalDalgıç 12 Haziran 2012'de yaptığıhesap sorma eylemi ve şehitliğiylebir sürecin başlangıcı olmuştu.

Engin ve Erdal Cepheliler’e di-yor ki;Yoldaşlar, şehitlerimizin yaz-dığı tarihimiz, geleneklerimiz, zafer-

lerimiz, ideolojimizin sonucudur. Zul-mün karşısında boyun eğmeyen, ölenama asla teslim olmayan, geleneklereyeni geleneklerle halkalar katan, halk-ların umudu, tanımalı, bilmeli şehit-lerimizi, geleneklerimizi pratiğimizdeyaşatmalıyız. Bunu ancak tarih bi-linciyle hayata geçirebiliriz. Bu tarihbilinciyle devraldığımız mirası bü-yütmeli, yeni direniş gelenekleri ya-ratmalı, mücadeleyi büyütmeliyiz.

IŞİD...

Binlerce yıllık türbeleri yıkıyorlar, camileri patlatıyorlar,yüzlerce kişiyi kolları arkadan bağlanmış kurşunadiziyorlar ya da topluca nehire atıyorlar... Diri diritoprağa gömüyorlar... Kameraların karşısına geçip kellekesip bütün dünyaya internet aracılığıyla izletiyorlar...

Yine kızları, kadınları kaçırıp “helaldir” diyerek ça-pulcularına tecavüz ettiriyorlar... Kadın, erkek, yaşlıçocuk demeden Aleviler’i, Şiiler’i, Hristiyanlar’ı, Ezidiler’i,Şii Türkmenler’i katlediyorlar...

Bu örgüt adına bir de İslam Devleti diyor. Kendinibütün müslümanların halifesi ilan etti ve biad edilmesiniistiyor.

IŞİD’in katliamları son haftalarda Kürtler’e ve Ezi-diler’e yöneldi... Onbinlerce Ezidi Türkiye’ye sığınmakve dağlara kaçmak zorunda kaldı.

IŞİD, Kürtler’in ve Ezidiler’in yaşadığı bölgelerdekibaraj, petrol kuyuları gibi stratejik önemdeki hedeflereyönelmeye başladığı anda Amerika’nın hava saldırılarıgündeme geldi. 8 Ağustos’tan beri İnsansız hava araçlarıile tespit ettiği IŞİD’in üstüne 96 kez hava saldırısı dü-zenlenmiş.

Havadan Amerika, karadan Peşmerge, PYD ve PKKgüçlerinin direnişiyle IŞİD işgal ettiği Kürt ve Ezidi

bölgelerinden sürüldü.

Ancak IŞİD’in Ezidiler’e, Türkmenler’e ve Kürtler’eyönelik gerek Şengal’de, Rojava’da gerekse Suriye’nindiğer bölgelerinde Suriye halkına yönelik katliamlarısürüyor.

Özellikle IŞİD katliamlarından dolayı yaşadığı top-raklardan dağlara kaçmak zorunda kalan ve on binlercesiTürkiye Kürdistanı’na sığınmak zorunda kalan EZİDİhalkının yanında olmalıyız. Ezidiler’e sahip çıkmalıyız.

Tüm Cepheliler... Halk Cephesi’nin Ezidiler için baş-latığı yardım kampanyası için elinden geleni yapmalı-dır.

Emperyalizmin ve işbirlikçilerinin gayrimeşru çocuğukatil sürüsü IŞİD’e karşı mücadele etmek devrimci so-rumluluğumuz, enternasyonal görevimizdir.

Halkımız;

Alevi, Sünni, Hristiyan, Ezidi... tüm inançlardan,Kürt, Türk, Arap... her milliyetten halklar kardeştir. Em-peryalizmin ve işbirlikçilerinin yetiştirmesi IŞİD’in top-raklarını işgal ettiği, katlettiği Ezidi halkına sahip çıkmaktüm halkların görevidir.

Halk Cephesi’nin Ezidi halkı ile yardımlaşmak içinbaşlattığı kampanyaya desteklerinizi bekliyoruz.

IŞİD EMPERYALİZMİN GAYRİMEŞRU ÇOCUĞUDURIŞİD’in Katlettiği Ezidi Halkını Sahiplenmek

Devrimci Sorumluluğumuz veEnternasyonal Görevimizdir!

Halkımız;Halk Cephesi’nin Ezidi Halkı İçin

Başlattığı KampanyayaDesteklerinizi Bekliyoruz!

http://www.ba gim siz lik-de mok ra sii cin-halk cep he si.comHalk CephesiHalk Cephesi

33

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

Page 34: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

9 Ağustos, ABD’nin MissouriEyaleti’nin St. Louis bölgesindekiFerguson kentinde 18 yaşındaki Mic-hael Brown'un silahsız olduğu halde,yargısız infaz edilmesi ile birliktebardağı taşıran son damla ırkçı polisDarren Wilson'un namlusundan çık-mış olan kurşunlar oldu. Ateşlenen9 kurşundan 6'sı Brown'a isabet etti.Katil polis Darren Wilson, Brown'uvurma gerekçesini "nefs-i müdafaa"olarak açıkladı.

St. Louis Belediye Meclisi ÜyesiAntonio French CNN’e yaptığı açık-lamada: “Ferguson’da olanlar, böl-genin diğer yerlerinde olanlardandaha farklı değil. Yüksek Afrikalı-Amerikan nüfusa sahip tüm bölgelerinpolis merkezlerinde sadece birkaçsiyah polis memuru var. Halk ve po-lisler arasında bir iletişim yok. Ge-rilim yıllardır yükseliyordu” dedi.

Bu sözleri doğrulayan istatistik-ler:

- Ferguson’da geçen yıl, trafiktedurdurulanların yüzde 86’sı, ara-nanların yüzde 92’si ve tutukla-nanların yüzde 93’ü siyahtı.

- Beyazların gelirden aldığı payartarken, son 15 yılda siyahlar dahada fakirleşti.

- Beyazların sahip olduğu şirket-lerde işe alınanların da beyaz ırktanolması tercih ediliyor. Bu döngüiçinde siyahlar arasındaki işsizlik ar-tıyor.

- Washington Post, St. Louis böl-gesindeki son sayımdaki işsizlikoranlarını şöyle anlattı: “Yaşları 16-24 arasındaki Afrikalı-Amerikanerkeklerin yüzde 47’si işsiz. Gençbeyaz erkeklerde bu oran yüzde16.”

M. Brown'un öldürülmesindensonra Afrikalı-Amerikan halkı öfke-sini açıkça gösterdi. Yüzlercesi bir-

leşen halk, polis şiddetini protestoetti. ABD ırkçı katil polis DarrenWilson'u yargılamak yerine, ilkbaşta ismini gizlemeye çalışmışve kamuoyuna açıklamak isteme-miş ama halkın öfkesini bastıra-madığı için zorunlu olarak katilinismini açıklamıştı. Fakat görevinedevam etmesinde sakınca görme-miştir, yargılamak yerine SWAT(Özel Silah ve Taktikler Birimi),ordunun ve ‘Ulusal Muhafızlar’ındesteğini alarak polis şiddetiniarttırmış ve onlarca gözaltı yap-mış, 31 tutuklama gerçekleşmiştir.

''Ulusal Muhafızlar'' kimler-dir? Ulusal Muhafızlar gönüllülerdenoluşan ve ABD'nin her eyaletindeörgütlü olan bir örgütlülüktür:

- Eyalet valileri tarafından ayak-lanmalar ve doğal felaketler gibi ola-ğanüstü durumlarda silah altına çağ-rılırlar.

- Muhafız birlikleri ulusal dü-zeydeki olağanüstü haller ve fela-ketlerde bizzat ABD başkanı tara-fından iki yıla kadar seferber edile-bilirler.

Protestolar sırasında Powell Ka-jieme isimli, 23 yaşında olduğu be-lirtilen ikinci bir genç polise bıçakçektiği iddiasıyla polis tarafındankatledildi. Bölgede Missouri ValisiJay Nixon tarafından sokağa çıkmayasağı ilan edilmesine rağmen pro-testolar sürdü.

Irkçı polisin katliamını meşru-laştırmak için Nixon, öldürülen gençMichael Brown'un bir markette 50dolarlık bir puro kutusunu çalarkenyakalandığı görüntülerin videosunuyayınladı. Böylece biz öldürdük amaöldürdüğümüz kişi bir hırsızdı diyerekyaptıkları infazı meşrulaştırmak is-tediler. Ve yeni katliamların zeminhazırlamaya çalışmaktadır. Halkın

tepkisinin artmasıyla, bugörüntülerin cinayetle bağı olmadığınıaçıklamak zorunda kaldılar. Halkınöfkesinden korktular.

ABD'nin siyasetçilerinden ve ku-rumlarından ırkçı cinayetini destek-leyici ve savunucu açıklamalardansadece bir kaç tanesi:

- Aşırı ırkçı olan Ku Klux Klanörgütünün başlattığı, katil polis DarrenWilsson için bağış kampanyasında,şu ana kadar, 235 bin dollar toplan-dı.

- Ayrıca Ku Klux Klan şu açıkla-malarda bulundu:

“Siyahların her bahanede arbedeve patırtı çıkarmasından bıktım.”

“Barbarların kazanmasına izinvermeyin.”

“Ferguson polis departmanı ‘hay-van’ kontrol bölümünün verdiği hiz-metleri takdir ediyoruz.”

- Matthew Pappert isimli bir polisise Facebook üzerinden ''bu göste-ricileri ilk akşamda kuduz köpeklergibi ezmek gerekirdi'' yazmış.

- Başbakan Barack Obama kısabir anma tweet'i ile yetinmiş.

Amerika’da Michael Brown’uKatledenler ile Türkiye’de

Berkin Elvan’ı Katledenler Aynıdır!

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,34

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

Page 35: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

- Missouri Valisi Jay Nixon: "Biravuç çapulcunun, halkın güvenliğinitehlikeye atmasına izin vermeyece-ğiz."

Michael Brown’u Katledenler Berkin Elvanlar’ı Katledenlerin Ağababasıdır!

Bugün Ferguson olaylarında Hal-kın üstüne atılan gaz bombaları, sı-kılan plastik mermiler, sürülen zırhlıaraçları dün Haziran Ayaklanması’ndaatılan gaz bombalarının, sıkılan plastikmermilerin, sürülen zırhlı araçlarınaynısıdır! Hiçbir farkı yoktur çünküAKP'ye halka saldırmayı ABD öğ-retmiştir.

14 yaşındaki Berkin ElvanAKP’nin polisleri tarafından gaz fi-şeği ile yakın mesafeden gazla vu-rulduğunda halkın tepkileri üzerineKatil Recep Tayyip Erdoğan BerkinElvan için ''ekmek almaya giderkendeğil, polise taş atarken vuruldu'',''ne çocuğu... örgüt üyesi'' diye açık-lama yapmıştı.

Yani ekmek almaya giderken değilde polise taş atarken bir 14 yaşındakibir çocuk öldürülebilir. Yani 14 ya-şındaki bir çocuk eğer örgüt üyesiise öldürülebilir... Oya bu devletinyasaları da öyle demiyor ama faşizmişine gelmeyince yasaları da rafakaldırıyor.

Tayyip Erdoğan’ın açıklamasının

Amerikan polislerininkiyle nasıl daaynı olduğunu görüyoruz.

Ferguson'da Michael Brown,Amerikan polisi tarafından 6 kurşunlakatledilmesini, bir markete soygunyapılan video görüntüleri ile meşru-laştırmak istediler.

Dünyaya demokrasi nutukları çe-ken Amerika’nın gerçek yüzü budurişte. Tayyip Erdoğan ve onun katilpolisleri Amerikan yetiştirmesidir.İşkencelerin ve her türlü katliamlarınasıl tezgahlandığı yer Amerika’dır.

Yani Michael Brown hırsızlıkyapmışsa eğer vurulabilir diyorlar.Hani yargı? Hani sizin adaletiniz?Hırsızlık yapmışsa eğer, hele bir dezenci ise bu kişi mahkemeye negerek var, anında infaz.

Katil Amerikan polisi Darren Wil-son ''nefsi müdafaa'' diye açıkladığıgerekçe büyük bir yalandır! Ellerinikaldırmış, silahı olmayan, savunmasızolan birisine karşı nasıl kendini sa-vunma durumuna düşüyor? Berkin'inkatillerini açıklamak istemeyenler,Brown'un katillerini de açıklamakistemedi. Gezi'de gaz bombaları atan,plastik mermi sıkan, TOMAlarla sal-dıranlar, katledenler bugün Brown’usavunanlara gaz bombaları atıyor,plastik mermi sıkıyor, zırhlı araçlarlasaldırıyor, katlediyor.

Michael Brown’un katledilmesiAmerika’da halkın öfkesiyle karşı-landı. Halk günlerdir protestolarını

sürdürüyor. Amerikan polisi aynı ül-kemizde olduğu gibi pervasızca halkasaldırıyor.

Yaşanan bu olaylar üzerine bizimburjuva köşe yazarları, Amerikanhayranları bir “hayal kırıklığı” ya-şasalar da, hala yargı tarafından suç-luların bulunacağı ve cezalandırılacağıhayalleri kuruyor. Bizim ülkemizdeolduğu gibi katillerin korunmayaca-ğını söylüyorlar.

AKP beslemesi basın ise “bakAmerika’da da oluyor” diyerekAKP’nin katliamlarını meşrulaştır-maya çalışıyor. ABD’nin HaziranAyaklanması’ndan dolayı AKP’yeyönelttiği eleştirileri hatırlatarak sizkendinize bakın diyorlar.

Yoktur birbirlerinden farkları.AKP, iktidarını korumak, sömürüçarkını sürdürebilmek için halka karşıyapmaycağı katliam yoktur. Halkıdüşmanıdır çünkü...

Amerika ise tüm dünya halklarınınbaş düşmanıdır. Dünyanın dörtbiryanını kan gölüne çevirendir...

Emperyalizm her yerde emper-yalizmdir, faşizm her yerde faşizm-dir... Ve HALK her yerde HALKTIR!Ve hepsinin korkusu da direnen halk-tır...

Katledilen Michael Brown’u say-gıyla anıyoruz. Derenen Amerikanhalkını selemlıyoruz ve katil Ameri-ka’yı lanetliyoruz

Alternatif Eğlence Kültürümüz, Birliği,Beraberliği, Dayanışmayı Büyütür

35

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

Akdeniz’de 15-19 Ağustos ta-rihleri arasında yaz kampı düzen-lendi. Adana, Mersin ve Hatay'dankatılımların olduğu kamp, MersinAdanalıoğlu'nda gerçekleşti. Coş-kulu halayların çekildiği, oyunlarınoynandığı kampa 100'e yakın kişikatıldı. IŞİD ve halk komitelerinintartışıldığı sohbetlerde örgütlülüğünönemine değinildi.

Kamp sırasında Mersin Kazan-lı'ya toplu dergi satışına çıkıldı.Çalışma sırasında Kazanlı halkına

kamp anlatıldı ve kamp alanınadavet edildi. Yine Filistin’e yolaçıkan Halk Cepheliler'e destek yü-rüyüşü düzenlendi. Yürüyüş sıra-sında Suriye ve Filistin halkınınmücadelesi anlatıldı. Kazanlı esnafıve halkın, kampa büyük desteğioldu. Davul, zurnayla çekilen halayaorada tatilde bulunan insanlar dakatıldı.Denize girildi, topluca ye-mekler yenildi. Kamp sonunda al-ternatif bir tatilin olduğu ve örgütlüyaşamın güzelliği vurgulandı.

Page 36: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

Yürüyüş: Hasan Ferit GedikUyuşturucu ile Savaş ve KurtuluşMerkezi’ne yapılan son saldırınasıl gerçekleşti?

Muharrem Cengiz: Saldırı geceyarısı gerçekleşti. Mahallede Mu-harrem Karademir Tepesi’ne saldı-rılarak çay bahçesinin yakılması,halk meclisinin konteynerinin taran-masının akabinde bizim oranın dataranması oldu. Görenlerin anlattığınagöre saldırı gece 00.30-01.00 gibiyüzleri maskeli çete olarak tabir et-tiğimiz, daha doğrusu çete olduğunubildiğimiz hatta kim olduklarını dahibildiğimiz kişiler tarafından gerçek-leştirildi. Görenler saldıranların 13-14 kişi olduklarını söylüyorlar.

Yürüyüş: Bu saldırının ne-denleri nelerdir?

Muharrem Cengiz: Bu saldı-rıların nedenleri bizim yürüttüğümüzpolitikaların mahallede, halkta kabulgörmesi. Burada uzun süredir çete-cilerin, uyuşturucunun, hırsızlığın,fuhuşun yaygın olduğu bir süreç ya-şadık. Devlet, uyuşturucuyu bu çetelerüzerinden mahalleye sokarak genç-lerimizin üzerinde kimyasal bombagibi kullandı. Biz de buna karşı birpolitika geliştirdik. Aslında bu günekadar birçok kampanya düzenledik.Bugün devletin bu politikasını so-mutta boşa çıkartacak bir adım attık.Hasan Ferit Gedik Uyuşturucu ileSavaş ve Kurtuluş Merkezi’ni kur-duk. Bu halk tarafından ciddi bir sa-hiplenmeye yol açtı. Her geçen günhasta sayılarımızın arttığı bir yeresahibiz. Bu bizim politikalarımızındoğru olduğunu, bizim insanlara,

gençlere önem verdiğimizigösterir.

Sosyalist kimliğimiz-den, devrimciliğimizdenkaynaklı biz her zamangençlerimize, mahalleleri-mize sahip çıktık. Çünkübu mahalle bizim açımız-dan halk açısından çok de-ğerli. Gazi Mahallesi, dev-rimcilerin kanıyla karıldı,devrimcilerin kanıyla ku-ruldu. Sokaklarında dev-rimcilerin, halkın kanı aktı.Direnişlerle yaratılan de-ğerler var. Bundan kaynaklıdevlet bu mahallede yıl-lardır bilinçli olarak bir po-litika üretiyor. Bu politi-kada kimi zaman gençlerimizi, in-sanlarımızı işkencelere aldılar. Tank-ları, topları polisleri ile geldiler.1995’te katliam ile bastırmaya ça-lıştılar. Ama hep direnen bir gençlikbuldular. Haziran Ayaklanması’ndada gördük biz bunu, 60 bin insanburada sokağa çıktı ve çoğu gençti.Bugün giderek politikleşen, direnen,devrimcileşen bir gençlik var ve bugençliği susturmanın yolu, yöntemiuyuşturmak. Çünkü uyuşturduğu be-yinlerin kendisine karşı gelmeyeceğinibiliyor. Yani devlet tankla, topla, iş-kence ve polisle teslim alamadığıgençleri, halkı uyuşturucu ile teslimalmaya çalışıyor. Ancak biz o politi-kalarını boşa çıkarttık.

Gençlerimizin esrar, eroin, bonzaivb. ile uyuşturulan beyinlerini bizyeniden kazanıyoruz. Biz insana vegençliğe önem veriyoruz. O gençleribataklıktan kurtaracağız. Çeteleruyuşturucu ile mahallede bir bataklık

yaratmaya çalışıyorlar. Devlet bu çe-tecileri kullanıyor. Gülsuyu’nda dakullandı. Bu mahallede de devrim-cilerin üzerine çeteler ile gelmek is-tediler. Ama cevaplarını aldılar, halkınciddi bir sahiplenmesi oldu. Ve asılolarak korkup kaçan onlar oldu.Bizim yerimiz duruyor. Halk çalış-malarımıza çok büyük destek veönem veriyor. Her gün bir çocuğumuztedavi olmak için geliyor. Bu onlaraverilmiş bir cevaptır aslında.

Yürüyüş: Yaşanan bu saldırı-nın ardından halkın sahiplenmesinasıldı?

Muharrem Cengiz: Çetelerinsaldırısı sonrasında çevrede yaşa-yanlar hemen geldiler. “Yapabile-ceğimiz bir şey var mı? Elimizdenne geliyorsa yapalım” dediler. İn-sanlar öfkeliydiler. Çünkü biz gel-meden önce burada torbacılar bir-birlerine silah kullanıyordu “sen sa-

Hasan Ferit Gedik Uyuşturucu ile Savaş ve Kurtuluş MerkeziKurucularından Muharrem Cengiz Çetelerin Saldırısını Anlatıyor!

“Çetelerin saldı-rısı sonrasında çev-rede yaşayanlar he-men geldiler. “Ya-pabileceğimiz birşey var mı? Elimiz-den ne geliyorsa ya-palım” dediler. İn-sanlar öfkeliydiler.Çünkü biz gelme-den önce buradatorbacılar birbirle-rine silah kullanıyordu “sen satacaksınben satacağım” diye, biz gelince burasıtemizlendi. Bunu bu şekilde mahallehalkı söylüyor.”

Muharrem Cengiz

MERKEZİMİZE SALDIRAN ÇETELERİ TANIYORUZ...

Cevabı Halkımızın SahiplenmesiVeriyor...

Röportaj

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,36

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

Page 37: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

tacaksın ben satacağım” diye, bizgelince burası temizlendi. Bunu buşekilde mahalle halkı söylüyor. Evetbiz geldikten sonra hem orasını te-mizledik hem de gençlerimizi birkültürün parçası haline getirmeyeçalışıyoruz. Politik anlamda da, kül-türel anlamda da, ahlaki anlamdada bir şeyler vermeye çalışıyoruz.Mahalle halkı bundan memnun. Halk,“en güzel cevap bizim burayı sa-hiplenmemizle olur” dedi.

Saldırı sonrasında bir açıklamayaptık, hem orada oturanlar hemmadde kullanan çocuklarımız ve ai-leleri katıldılar. Sahiplenme çokgüzeldi.

Halkın sahiplenmesi büyüyerekdevam ediyor. Bir örnek verecekolursak; bir ailemiz bize gelmeden önce çocuğu ilekarakola gidiyor. Orada “Aşağıda bir tedavi merkeziaçıldı oraya götürün burada daha kötü olur” diyorlar.Devletin polisi bile çözüm olarak bizi gösteriyor. Çünkükendilerinin uygulayacağı bir şey yok. Politikaları yok;halka, gençlere verecek bir şeyleri yok. Onlar da biliyorlarbizim doğru şeyler yaptığımızı. Çaresiz olan onlar, güçlüolan bizleriz, halkla çok güçlü bağlarımız var. Ancak biz

bu gençlere, bu halka bir şeylerverebiliriz.

Yürüyüş: Son olarak ek-lemek istediğiniz bir şey varmı?

Muharrem Cengiz: Buprojelerimiz devam edecek, Gaziile sınırlı kalmayacağız. Esen-yurt-Kıraç’ta yoksulların yaşadığımahalle var. Orada da eroin,bonzai, esrar kullanan çok, bu-nunla ilgili çalışıyoruz. 2 haftadırhalk toplantılarına katılıyoruz,halk kurduğu komiteler ile maddebağımlılarının aileleri ile bele-diyeye gidilecek. Eğer yer ver-mezlerse halk kendi yol yönte-

mini bulacak. Yine Okmeydanı, Armutlu’da da çalışmalaryapılıyor.

Biz bugün her yerde örnek oluşturabilecek emperyalizmin,kapitalizmin politikalarını boşa çıkartacak somut programlaruyguluyoruz. Halkta destekliyor. Halkın dertleri sıkıntılarıortak. Biz kimsenin nereli olduklarına, milliyetine, ırkınabakmıyoruz. Sorun bugün uyuşturucu ise bu temelde halkıbirleştiriyoruz. “Bakın biz kendi gücümüzle bunları ya-pabiliyoruz” diyor ve neler yapabileceğimizi gösteriyoruz.

“Saldırı sonrasında bir açıkla-ma yaptık, hem orada oturanlarhem madde kullanan çocukları-mız ve aileleri katıldılar. Sahip-

lenme çok güzeldi.

Halkın sahiplenmesi büyüye-rek devam ediyor. Bir örnek ve-recek olursak; bir ailemiz bize

gelmeden önce çocuğu ile kara-kola gidiyor. Orada “Aşağıda birtedavi merkezi açıldı oraya gö-türün burada daha kötü olur”diyorlar. Devletin polisi bile çö-

züm olarak bizi gösteriyor.”

Savaş Moralle Yürür!..1 Mayıs Mahallesi’nde 23 Ağustos

akşamı Şükrü Sarıtaş Parkı’nda HalkCepheliler, halkla birlikte moral gecesidüzenledi. Yozlaşmaya karşı birliğimizi,dayanışmamızı büyütmek amacıyla ör-gütlenen gecede ailelerin hazırladığıyiyecekler hep birlikte yenildi, sohbetleredildi. Bağlama, gitar eşliğinde türkülersöylendi. Hasan Ferit’in mahkemesindensonra Cephe’nin gerçekleştirdiği adaleteylemlerinden söz edilerek davul zur-nayla kutlama yapıldı, halaylar çekildi.Geceye 60 kişi katıldı.

Cepheliler Sarıga-zi'de, Okan YıldırımHalk Kütüphanesi’neyönelik saldırıya misil-leme olarak Armutlu'dakorsan eylem yaptılar,2 bankamatiği, A101 veBİM marketlerini tahripettiler.

Armutlu Cephe yap-tığı açıklamada: “Amerikan em-peryalizminin işbirlikçileri, siz bizimkütüphanelerimize saldırırsanız, bizde size ait ne varsa mahallelerimizdeyakıp yıkarız. Aklınızı başınıza alınCephe'nin kurumlarına saldırmaktanvazgeçin. Bizim de bir sabrımız varve artık taşmaya başlıyor bilesiniz.Mahallelerimizde düzenin market-lerine bankamatiklerine izin ver-meyeceğiz. Bize yapılan her saldı-rının misliyle karşılığını görecek-siniz” diyerek, “Umudun AdınaFeda Feda Bin Selam!” sloganı atıl-dı. Yapılan eylem sonrası 2 akrep,

3 itfaiye, 2 sivil ekip ve bir helikoptermahalleye geldi.

Bataklığı Kurutacağız!Uyuşturucuya, fuhuşa, kumara ve

yozlaşmaya karşı başlatılan kampanyaçerçevesinde Ankara Mamak’ta, EgeMahallesi’nde 23 Ağustos'ta duvaryazılamaları yapıldı. “UyuşturucuSatmak Şerefsizliktir!", "ÇetecilerVuruyor Devlet Koruyor!", "HasanFerit Gedik Ölümsüzdür!” şeklindeyapılan yazılamaların yanı sıra“DHKC, DHKP-C” yazılamaları dayapıldı.

Armutlu

37

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

Kurumlarımıza Saldıranın Düzenini Yıkarız!

Page 38: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

Hasan Ferit Gedik Uyuşturucuile Savaş ve Kurtuluş Merkezi’nde-ki bağımlılar ile görüştük.

***

Yürüyüş: Hasan Ferit GedikUyuşturucu ile Savaş ve KurtuluşMerkezi’nde nasıl bir tedavi gö-rüyorsunuz?

C.T: Bir haftadır ailemle birliktegeliyoruz. Seminerler oluyor, onlarakatılıyoruz. Doktorla görüşmelerimizoluyor. Doktor gerekli görürse ilaçalıyorum.

Yürüyüş: Günlük yaşamınızdaneler yapıyorsunuz?

C.T: Çalışıyorum. İş dışında çıkıpbiraz dolaşırım. Fazla sosyal bir ya-şantım yok.

Yürüyüş: Uyuşturucu kullan-maya nasıl alıştınız?

C.T: İlk okul yıllarımda kul-landım ama asıl mahallede, arkadaşçevremde gördüm ve alıştım. Eskidenalıştım.

Yürüyüş: Nasıl temin ediyor-dunuz?

C.T: Çok kişide var artık, ço-cukların bile elinde var. Bulunmasıkolay bir şey oldu artık. Şu an pekolmasa da 5-6 ay öncesinde daha dakolaydı. Ufak bir çocuk dahi içmekistese gidip bulabilirdi.

Yürüyüş: Ne kadar zamandıruyuşturucu kullanıyordunuz?

C.T: 5-6 senedir.

Yürüyüş: Bırakmak için dahaönce hiç çabanız oldu mu?

C.T: Benim ailem öyle geçiştirenbir aile değil. Benim içtiğimi bili-yorlardı. Hiç bıkmadan bana her za-man yardımcı oldular. Ben de onlar

mutlu olsun diye kötü alışkanlıkla-rımdan uzaklaşmak istedim, bununiçin mücadele ettim. Belki 4 ay, belki3 ay, belki 2 ay bıraktığım sürelerimvar. Her seferinde yenildim ve yeni-den başladım. Bunun sebebi de ar-kadaşlarım. Bırakmışsın, içmiyorsungezerken selam veriyorsun bakıyorsuniçiyorlar. O an kendini ya tutabilirsinya da tutamazsın bu senin iradenleilgili.

Yürüyüş: Daha önce devletinkurumlarına gittiniz mi?

C.T: Evet Bakırköy Ruh ve SinirHastalıkları Merkezi’ne gidiyordum.AMATEM’e gittim.

Yürüyüş: Orada nasıl tedaviediyorlardı?

C.T: Oralarda kişiye özel tedaviyoktu. İdrar testleri falan yaptılar.Sonrasında da ilaç veriyorlardı. Yak-laşık 5 ay ilaç tedavisi gördüm. Has-taneye yatmadım. Orada tedavi genelolarak ilaç üzerine kurulu.

Yürüyüş: Son olarak eklemekistediğiniz bir şey var mı?

C.T: Uyuşturucudan kurtulmakistiyorum ve bunu başaracağım.

***

Yürüyüş: Hasan Ferit GedikUyuşturucu ile Savaş ve KurtuluşMerkezi’nde nasıl bir tedavi gö-rüyorsunuz?

H.N: Daha çok ilaçla değil dekonuşarak kendi irademle bırakmayaçalışıyorum. 3 haftadır geliyorumşimdiye kadar ilaç kullanmadım.Doktorumuz çok yararlı seminerlerveriyor.

Yürüyüş: Günlük yaşamınızdaneler yapıyorsunuz?

H.N: Daha önce sinirli ve ger-gindim, ailemle hep kavga ederdim.

Ama şimdi eşim de beni çok güzelanlıyor. 8 yaşındaki çocuğum gelipbacağıma sarılarak “baba, sen şimdio pislikten kurtuldun” demesi benihayata daha çok bağlıyor.

Yürüyüş: Uyuşturucu kullan-maya nasıl alıştınız?

H.N: İlk uyuşturucu kullanmaya2004 yılında çevremde görerek baş-ladım. İçen insanların yanında bir-iki duman alarak başladım.

Yürüyüş: Nasıl temin ediyor-dunuz?

H.N: Torbacılarla kendim temasageçiyordum.

Yürüyüş: Ne kadar zamandıruyuşturucu kullanıyordunuz?

H.N: 10 yıldır kullanıyordum.

Yürüyüş: Bırakmak için dahaönce hiç çabanız oldu mu?

H.N: Tabi. Ot içerken 2 hafta ka-dar bıraktım. Sonra sorunlardan, çev-reden kaynaklı tekrar başladım. Hep“bir-iki dumandan bir şey olmaz”dedim. Son 3 senedir bonzai çokkötü etkiledi. Doktora da gittim sağ-lığımın da hiç iyi olmadığını söyledi.Ondan dolayı bırakmaya çalışıyo-rum.

Yürüyüş: Daha önce devletinkurumlarına gittiniz mi? Oradanasıl tedavi ediyorlardı?

H.N: Daha önce evet gittim. Bir-kaç ilaç yazdılar. Ama o ilaçlar be-nim beynimi daha çok uyuşturu-yordu. Bir kaç ilaç yazdılar amaaçık olmak gerekirse o ilaçlar benimaddeye daha çok yönlendiriyor-du. Bir hafta gittim, baktım dahaçok kullanmaya başladım bir dahada gitmedim. Kullandığım ilaçlarpsikolojimi bile çok bozdu.

Röportaj

Bağımlılar Anlatıyor:

‘Bir iki dumandan bir şey olmaz dedim’

Uyuşturucuya karşı mücadelede şehit düşen Hasan Ferit Gedikadını verdiği merkezde gençlerimizin hayatını kurtarıyor!

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,338

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

Page 39: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

14 Ağustos’ta Hasan Ferit Ge-dik’in katillerinin yargılanacağı mah-keme “can güvenliği” nedeniyle ya-pılamamıştı. Halk Cephesi’nin mah-kemeyi sahiplenme çağrısı insanlardaha mahallelerinden çıkmadan sal-dırıya uğramış ve halkın adalet ta-lepleri engellenmek istenmişti.

Adalet talebine saldırılarla cevapverilmesi üzerine Hasan Ferit’in an-nesi ile röportaj yapıtık...

Yürüyüş: İlk mahkemedeki polissaldırısını nasıl değerlendiriyorsu-nuz?

Nuray Gedik: İlk mahkemedepolisin saldırısını bekliyorduk zaten.Ama bizi ve avukatları almamalarınıhiç beklemiyordum. Yine her zamankigibi adalet yok. Yine çeteleri ve ka-tilleri devlet korumaya da devamediyor. Zaten görüntülerimde de var.Burada da bağırdım polislere “yineçeteleri koruyorsunuz” diye. Ka-pılara vurdum. Görüntülerim de çıktı.

Artık halkın adaletini bekliyoruz.Adalet yok! Bir kez daha gördükadaletin olmadığını. İlk mahkemedeböyle yaptılarsa diğer mahkemelerdebilmiyorum neler olacak. Korkarımbu mahkemeyi de diğer şehitlerimizgibi sevk edecekler başka illere diyedüşünüyoruz. İnşallah da olmaz.

Yürüyüş: Bir sonraki mahkemeiçin söylemek istediğiniz bir şey varmı?

Nuray Gedik: Sonraki mahkemeiçin bir beklentim yok. Dediğim gibiadalet yok zaten. Ama ben o katillerleyüzleşmeyi, onları görmeyi çok isti-yorum. İkinci mahkemede bakalımavukatlarımızla gireceğiz yani. Veben sabah erkenden orada olacağım.Sırf girebilmek için.

Yürüyüş: Hasan Ferit davasınınneden sahiplenilmesi gerekiyor?

Nuray Gedik: Hasan Ferit bilin-diği gibi yozlaşmaya karşı bir bayrak,

bir sembol oldu. Hepimizin davasıoldu artık. Hasan Ferit ailesininyanında değil halkın yanında olduve halkı için şehit düştü. Benimçocuğum gerçekten gençler uyuştu-rucu kullanmasın, zehirlenmesin diyegövdesini siper etti ve şehit düştü.Ben de bu halka diyorum ki bu davahepimizin, hep birlikte el ele sahip-lenelim. Davamızı sonuna kadar gö-türelim, yürütelim. Hesabını soralım!

Yürüyüş: Hasan Ferit’in mü-cadelesinin haklılığı ve şehitliği hak-kında ne düşünüyorsunuz?

Nuray Gedik: İnsanlara diyorumonurlu ve namuslu bir yaşam içinmücadele ediyoruz. Hepimizin davasıdiyoruz. Yani herkes mutlu, huzurluyaşasın, onurlu yaşasın diye şehitdüştü. Artık herkes bilsin, elimizdengeldiği kadarıyla duyurmaya çalışı-yoruz. Yani Gülsuyu’nda bu konudabiraz korktu. Çok fazla destek göre-medim Gülsuyu’nda. Bakın birçokmahallede yürüyüşümüz oldu. Kit-lemiz güzeldi ama Gülsuyu’ndakiyürüyüşte çok kimse yoktu. Bu dabeni gerçekten çok üzdü. En çok dabu Gülsuyu Mahallesi’nin duyarlıolmasını bekliyorum. Ne diyeyimyani, kitleden çok polis vardı. Heryer abluka altındaydı. Gülsuyu’ndaçocuklarımız orada toplanıp mahke-meye yürüyecekti. Polis yürütmedi.O kadar çok TOMA, o kadar çokçevik kuvvet arabası... Doluydu! Gazsıktılar, yine insanları korkuttular,püskürttüler, gönderdiler. Ben bundansonra diyorum ki halkımıza gelinsahip çıkalım davamıza. Mahkeme-mize herkesin gelmesini bekliyoruz.Yoksa dediğim gibi davaya sahip çı-kamazsak başka ile sevk edecekler.Ondan korkuyorum ki yapacaklarbunu.

Yürüyüş: Peki gençlere yöneliksöylemek istediğiniz bir şey var mı?

Nuray Gedik: Gerçekten bir çok

bağımlı Hasan Ferit’ten etkilenerekuyuşturucuyu bıraktı. Mesela bizimbağımlılıkla mücadele merkezimizvar Gazi’de. Orada mesela 50 kişiyditedavi gören. Son 15 günde gelen 20kişiyle 70 kişiye çıktı sayı. Doktoru-muz da yetersiz, duyurumuzla gönüllüdoktor arıyoruz. Tabi bazı aileler çe-kiniyorlar, korkuyorlar. İşte onur,gurur meselesi yapıyorlar. Aslındahiç çekinmesinler. Gelsin müracaatetsinler. Kuruçeşme’de, Armutlu’daaçılacak bağımlılıkla mücadele mer-kezleri. Başka ilçelerde de açılacaktedavi merkezleri. Gençlerimizi ger-çekten topluma kazandırmak istiyoruz.Ailelerine kazandırmak istiyoruz. Bu-nun için “biz varız” diyoruz.

Son olarak söylemek istediğimşu: Herkesi 4 Eylül’de bu davayısahiplenmeye bekliyoruz. Herkesinonur meselesi yapıp, gerçekten sa-hiplenip 4 Eylül’de sabah 10’da Kar-tal Adliyesi’ne bekliyoruz.

Hasan Ferit Gedik’in Annesi Nuray Gedik: Herkesi 4 Eylül’deKartal Adliyesi’ne Katilleri Yargılamaya Çağırıyorum!

Hasan Ferityoz laşmayakarşı bir bay-rak, bir sembololdu. Hepimi-zin davası olduartık. HasanFerit ailesininyanında değilhalkın yanın-da oldu ve halkı için şehitdüştü. Benim çocuğum ger-çekten gençler uyuşturucu kul-lanmasın, zehirlenmesin diyegövdesini siper etti ve şehitdüştü. Bende bu halka diyorumki bu dava hepimizin, hep bir-likte el ele sahiplenelim. Da-vamızı sonuna kadar götürelim,yürütelim. Hesabını soralım!

Artık Halkın Adaletini Bekliyoruz, Adalet Yok!

Röportaj

339

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

Page 40: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

ESP, 1 Ağustos günü Gazi Ma-hallesi’nde başından vurulan Musta-fa Ceylan ile ilgili provokatif, yalanhaberlerini sürdürüyor.

ESP daha Mustafa Ceylan’ın na-sıl yaralandığını, kimler tarafından vu-rulduğunu, vurulduğu anda nerede neyaptığını bile netleştirmeden ‘Mustafayoldaş Halk Cephesi namlusundançıkan kurşunlarla yakın mesafedenvuruldu’ diye ilan etti. Kendilerinden,kendileri gibi yalanla siyaset yap-maktan utanmayanlardan başka kim-senin inanmayacağı bu yalanı inter-net sitelerinden yayınladılar, dergi-lerine basıp yalanlarını halka ulaştır-dılar. Halk Cephesi’nin yaptığı açık-lamaların, ESP’ yi söyledikleri yala-nı ispatlamaya, halka karşı sorumlu-luğa çağıran açıklamalarının ardındandahi, bu konudaki yalanlarını sür-dürdüler. Herhangi bir düzeltme ya-yınlamadılar.

ESP’nin bu yaptığı sorumsuzluk-la ifade edilemez. Ülkemiz solunun ta-rihinde “sol içi çatışma” kara bir li-kedir. ESP’nin Halk Cephesi’ne yö-nelik kışkırtma, iftira dolu düşmancatavrı bu kara lekenin solun tarihine na-sıl geçtiğinin en somut göstergesidir.

Tüm halkımızı ESP’nin bu kış-kırtıcı, provokatif düşmanca tavrınımahkum etmeye çağırıyoruz.

Yaptıkları açıklamada “1 Ağustosgecesi Halk Cephesi’nin mahalledebarikatlarının bulunduğu alandangeçen Mustafa yoldaş, Halk Cephe-si namlusundan çıkan kurşunlarlayakın mesafeden ve alnından vu-ruldu” dediler.

Yalandır! Mustafa Ceylan vurul-duğu gün oradan geçmekte olan birideğildi, Cepheliler ile birlikte polisekarşı çatışanlardan biriydi.

ESP’nin yalanlarını ortaya çıkar-tan yine ESP taraftarlarının isim ver-meden anlatımlarını aktaracağız. An-latan kişilerin isimleri, resimleri, seskayıtları tarafımızdadır… Gerçeğiöğrenmek isteyen herkese gerekti-ğinde tüm kanıtları gösterilecektir…

- Bir ESP’linin anlatımından:“(Mustafa’yı) Boş arazi var oradagördüm. Yanıma geldi. Konuştuk.İşte ondan sonra polis bize saldır-maya başladı. Polis saldırınca cemevinin arkasındaki turizm otelcilikokulunun oraya gittik. Gaz vardı.Gaz olduğu için orada oturduk Mus-

tafa ile birlikte, dinlendik. Ondan son-ra evdekiler aradığı için 9 buçuk 10gibi ben Mustafa’nın yanından gittim.Mustafa bizimle birlikte polise taş atı-yordu. Bizimle birlikte çatışıyordu”.

ESP’nin anlamamakta ısrar ettiği,Mustafa’nın polis saldırısı sırasındadostunu düşmanını net biçimde gör-müş olması mıdır? Keza bu gerçeğigördüğü durumda ESP, Halk Cephesidüşmana karşı omuz omuza çatış-tığı bir insanı neden, hangi amaç-la vurmuş olabilir? ESP, bunu hal-ka açıklamak durumundadır.

İşte bu yüzden gerçeği yok say-dılar, hatta o gün bizimle polise kar-şı çatışan insanlarına karşı tavır al-maya kadar gidebildiler.

Mustafa, polis saldırısı sırasındabizimle olan, polise karşı çatışan tekESP’li değildi. O gün bizimle oradaolan (…) isimli ESP’li ile görüştük:

“Ben de çatışmalarda sizinleydim.Bunu arkadaşlarıma da (ESP’ye)söyledim. İsterseniz kovun dedim.Çünkü (…)’ye kızmışlardı sizinle bir-likte çatıştığı için. Hatta (…)’yi kov-duklarını, uzaklaştırdıklarını da duy-dum. Mustafa’yı da gördüm. Ama

HALKIMIZ! SOL İÇİ ŞİDDETİ KÖRÜKLEYEN İFTİRACI, KIŞKIRTICI ESP’Yİ

BULUNDUĞUMUZ HER YERDE MAHKUM EDELİM!

http://www.ba gim siz lik-de mok ra sii cin-halk cep he si.comHHalk CephesiHalk Cephesi

ESP, “MUSTAFA CEYLAN’I HALK CEPHESİ VURDU” DİYEREK YALAN SÖYLEMEYE DEVAM EDİYOR

Kışkırtıcı, İftiracı ESPDevrimci Hareketi

Tarihinizde Kara Bir Leke Olan Sol İçi Çatışmaya Çekemezsiniz!

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,40

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

Page 41: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

yanyana olmadık. Vurulduğunu dagörmedim. Sizin tarafınızdan vurul-duğunu sanmıyorum. Bunu arkadaş-larıma da (ESP) söyledim. ÖrneğinAtılım ’da yazılanı da tartıştım. Dahanet değil. Halk Cephesi’nin yaptığı-na dair net bilgi var mı dedim. Ar-kadaş da “Halk Cephelilerle taraf-tarlarının olduğu yerde vuruldu”dedi. Hep tartışıyorum. Sizin aranız-daki ideolojik kavganın ben dışında-yım. Taraf olamam. Sıkıntı yaşamakistemiyorum. Başka bilen arkadaş-larım da var onlar anlatır, konuşur.İbrahim Öksüz’ü onların vurduğu-nu (…) bizzat görmüş. Anlatır size.Ben açıklama yapamam. Sıkıntı ya-şamak istemiyorum. Mustafa da ça-tışmanın içindeymiş, görenler var”dedi.

O gün orada olan, polise karşıMustafa gibi bizimle birlikte çatışankendi yoldaşları bile Mustafa’nınHalk Cephesi tarafından vurulduğu-nun net olmadığını, bunun bu kadarnet bir şekilde ifade edilmesinin yan-lış olduğunu söylüyor. Ancak ESP bü-yük bir sorumsuzlukla Halk Cephe-si’ni katil ilan ediyor. Bu düşmanlıkniye? Kimi aklıyorsunuz? AKP’ninpolislerini mi aklamaya çalışıyorsu-nuz?

Burada büyük bir işgüzarlık var-dır. Burada halka, devrimcilere, dev-rimci değerlere karşı büyük bir -so-rumsuzluk demiyoruz artık; çünküESP kışkırtma ve iftiralara devam edi-yor- düşmanlık vardır.

Devam ediyor ESP yalanlarına.Mustafa’yı vurup hastane önüne bı-rakıp kaçtığımızı söylüyor. Mustafavurulduktan sonra onu hastaneye gö-türen kişiyi tanıyoruz. ESP’de gidipkonuştu, ama Halk Cephesi’nin aley-hine bir şey bulamamış olsa gerek bugörüşmeyi açıklamadılar.

(…) İsimli kişinin anlatımındaMustafa’yı Halk Cephesi’nin vur-duğuna dair tek bir ifade yoktur:

“Sokağın başında polisle çatış-mayı seyrediyordum. Koşarak birçocuk geldi. Sokakta bulunanlar bez-le, buzla tampon yapmaya çalışıyor-du. Mustafa konuşuyordu. Bacakla-rının ağrıdığını söyledi. Arabama

kendi bindi. Çünkü evine götürmemiziistedi. Buna sokakta bulunan insan-lar da, buzla, bezle tampon yapanlarda şahittir. Ki onlar da hastaneyegöndermemi istedi. Israrla evine gö-türmemizi istiyordu ama bir yandanda bilinci kapanıyordu. Kan kaybet-mesi de artıyordu. Kendisine hasta-neye götüreceğimizi söyledik ve has-taneye götürdük. Başımıza iş açaca-ğımızı bile bile götürdük. Yoksa ölür-dü. Bunu görüştüğümüz ESP’nin so-rumlusuna da söyledik. O da doğruolanı yaptığımızı söyledi. Ama son-ra sanki bunları söylememiş, bizim-le görüşmemiş ve diğer tanıklarla gör-üştürmemişiz gibi, aynı gün arabamıETHA’da afişe ettiler, sağda soldanalbur çetesi olduğumuzu ilan ettiler.Biz Mustafa’yı hastaneye götürmemişolsaydık Mustafa ölmüştü. Ama anlamveremediğimiz bir şekilde hedef gös-terildik. Madem çeteydik bizimle niyegörüşüldü. Diğer tanıkların yanınaniye bizimle geldiler. Niye vurduğu-muz bir insanı kendi elimizle hasta-neye götürüp hastane personelinevermeden dönmeyelim. Biz doğruolanı yaptık ve vicdanım rahat.”

Bunları açıklamıyor ESP. Biz açıkve somut konuşuyoruz.

Elimizdeki tüm ses ve görüntü ka-yıtlarını paylaşmaya, tanıdığımız tümtanıkları dinletmeye hazırız. Açık vesomut olan budur. Biz tüm sözleri-mizin altını dolduracak durumdayız.Kurduğumuz tüm cümleler için ta-nıklarımız vardır.

Peki ESP, hangi kanıtlarla bizi ka-til ilan etmektedir? Düşman bile su-suyor, devlet susuyor, polis susuyor,ESP kör bir düşmanlıkla “Halk Cep-hesi Mustafa Ceylan’ı vurdu” diyebas bas bağırıyor. Üstelik aradanhaftalar geçmesine rağmen, tek bir ka-nıt bile bulamazken, aynı yalanı ısrarlasürdürüyor. Açıklamalı, kanıtlamalı-dır.

ESP de halkımız da çok iyi bilir kiHalk Cephesi’nin tarihi tertemizdir vehalka istemeyerek de olsa bir zarar ve-rilmişse bunun özeleştirisi ve özrünühalka açıklamaktan hiçbir zaman çe-kinmemiştir. Biz halkımıza karşı so-rumluluğumuzun farkındayız, bu yüz-

den tek bir yalan, tek bir çarpıtmayoktur sözlerimizde. Her şey açık venettir.

ESP’ye, halka karşı sorumlulu-ğunu hatırlatıyoruz. Yalan açıklama-lar yapmaktan vazgeçin, devam et-mekte ısrarcıysanız da tüm halk nez-dinde iddialarınızı ispatlamanızı bek-liyoruz.

Gerçeği bilen ESP’lilere de ses-leniyoruz… Bu kışkırtmaların, ifti-raların devrime, halka hiçbir katkısıyoktur… Düşmana hizmet eden, dev-rime, halka zarar veren iftiralardır.Bunu önce siz mahkum etmelisi-niz…

Aşağıda bir ÖDP’linin konuyla il-gili anlatımlarını aktarıyoruz. Gerçeğibilen herkesten susmamasını, ne bi-liyorsa halka ve devrime olan so-rumluluğundan dolayı anlatmasınıistiyoruz…

İftira atmak solun değerlerindeyoktur. Bu iftirayı boşa çıkartmak içingerçeği bilen herkesin konuşmasınıkendine, devrime ve halkımıza olansorumluluğundan dolayı istiyoruz…

Adının KullanılmasındaSakınca GörmeyenÖDP Beyoğlu İlçesi’ndenYalçın Köse’ninAnlatımıdır:

“Açıklama yapacaksanız ismimiverebilirsiniz, ben her platformdaanlatabilirim.

12 Ağustos günü Alper TAŞ ile bir-likte Mustafa Ceylan'ı ziyaret etmekistediğimizi ESP'lilere söyledik. Bize(…) diye birinin ismini verdiler. Emindeğilim ama sanırım Gazi sorumlu-su. Oraya gidip (…) ile görüştük.(…)'a olayı sorduk. (…) da şu şekil-de anlattı : Mustafa 2 kişiyle birlik-te o gün Halk Cephesi’yle birlikte po-lise karşı çatıştı. Polis yoğun gaz atın-ca kitleyle birlikte dağıldılar. Birsüre sonra (Hastanaye götürenler)Mustafa’yı kaldırımda otururken gör-müşler. Alnında kan varmış. Ne ol-duğunu sormuşlar. “Düştüm, bir şe-yim yok” demiş. Hastaneye götürelimmi dediklerinde “yok, iyiyim, eve gi-

441

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

Page 42: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

decem” demiş. Bir süre sonra yığılıpkalınca alıp hastaneye götürmüşler.Korktukları için de hastaneye bırakıpkaçmışlar.”

ÖDP’li Yalçın Köse olayı ESP’li(…)'ın ağzından bu şekilde anlatıyor.

Yalçın Köse’nin bu anlatımlarıbizim diğer tanıklardan dinledikleri-mizle örtüşmektedir.

Mustafa Ceylan’ın Cepheliler’lebirlikte polise karşı çatıştığına tanıkolan çok sayıda Cepheli vardır. Ancakonun vurulduğu ana tanık olan bir Cep-heli’ye ulaşamadık. Fakat Cepheliler’invurmadığından kesinlikle eminiz.

Ulaştığımız tüm tanıkların anlatımı daMustafa Ceylan’ın Cephelilerle birlikteomuz omuza çatıştığıdır. MustafaCeylan’ın Cepheliler ile birlikte omuzomuza çatıştığını gören tanıklar daCepheliler’in vurmuş olabileceğinehiçbir ihtimal vermemektedir.

Peki, biz tekrar soruyoruz ESP’ye:Tek bir kanıt göstermeden neye da-yanarak Mustafa Ceylan’ı Halk Cep-hesi’nin vurduğunu söylüyorsunuz?

Halk Cephesi’ne karşı bu düş-manlığınızın nedeni nedir?

Kışkırtmalarınız boşunadır… HalkCephesi’ni tarihinizde kara bir leke

olan sol içi çatışmanın içine çeke-meyeceksiniz…

Tüm halkımızdan, devrimci, de-mokrat, ilerici tüm kesimlerden ger-çekleri görerek hareket etmelerinive bu kışkırtmayı, mahkum etmele-rini istiyoruz… Bu halka, devrime vedevrim şehitlerine karşı sorumluluğungereğidir…

Devrimci kanının dökülmesi sa-dece düşmanı sevindirir… ESP, kış-kırtma ve iftiralardan vazgeçmelidir!

26.08.2014

HALK CEPHESİ

20 Ağustos’ta iki TAYAD’lı, İzmir Konak Kemeral-tı’nda “Hasta Tutsaklar Serbest Bırakılsın-Bir İmza da SenVer!” masasını açarak Yürüyüş dergisinin tanıtımını yap-tılar ve hasta tutsaklar için imza topladılar. Saat 19.00’akadar masa açık kaldı. Saat 19.00’da masa hep birlikte top-lanarak “Hasta Tutsaklar Serbest Bırakılsın!-TAYAD’lı Ai-leler” pankartı açıldı. 12 TAYAD’lı basın açıklamasınınokunmasının ardından sloganlarla eylemi bitirdi.

Devrimci Tutsak Süleyman AcarDerhal Serbest Bırakılsın!Bu Anaların FeryadınaKulak Vereceksiniz!

TAYAD’lılar 27 Ağustos’ta bir açıklama yaparak, ha-pishanelerde tecrit politikasıyla gün gün sessizce ölümeterk edilen hasta tutsakların sayısının arttığını ve bu ölüm-leri yaratan katil devletin ise yalanlarıyla katliamınımeşrulaştırdığını, görmezden geldiğini belirtti.

Açıklamada “Süleyman Acar da bu evlatlarımızdan birtanesi. Halkı için mücadele eden bir devrimci. Şu anda Te-kirdağ 1 Nolu F Tipi Hapishanesi’nde kalıyor. Sağlık du-rumu gün geçtikçe kötüye giden evladımızın tahliyeolup daha rahat bir şekilde tedavi olmasını istiyoruz… Sü-leyman Acar’ı o dört duvar arasında öldürtmeyeceğiz. Ana-

ları babaları ola-rak evladımızısahiplenecek vene olursa olsuno dört duvararasından çıka-racağız” denil-di.

Basın top-lantısına konuş-macı olarak TA-

YAD’lılardan Naime ana, Gülsen ana, Özgür Karakaya veHalkın Hukuk Bürosu avukatlarından Şükriye Erden katıldı.

Son olarak kampanyadan bahsedilerek 3 ay içerisin-de Süleyman Acar’ın zulmün elinden alınacağı konuşul-du.

Evlatlarımızı Öldürtmeyeceğiz!TAYAD’lıların her hafta yaptığı hasta tutsaklar eyle-

mi bu hafta da 24 Ağustos günü yapıldı. Taksim Tünel’debir araya gelen TAYAD’lı Aileler hasta tutsak olan Sü-leyman Acar’ın resminin olduğu “Süleyman Acar SerbestBırakılsın” yazılı ve 12 hasta tutsağın isimlerinin yazılıolduğu “Hasta Tutsaklar Serbest Bırakılsın” pankartları-nı açarak yürüyüşe geçtiler. Sloganların atıldığı eylemde,halkın alkışları ve sloganlara eşlik etmesiyle GalatasarayLisesi’ne kadar yüründü. Daha sonra basın açıklamasınıokuyan TAYAD’lı İsmail Kara, hasta tutsak SüleymanAcar’a değinerek, mücadelelerini büyüteceklerini söyle-di. Son olarak oturma eylemine geçilerek marşlarla, slo-ganlarla eylem sonlandırıldı.

Hasta Tutsakların Sesi Dersim’deDersim Seyit Rıza Parkı yanında 24 Ağustos'ta açılan

stantta tutsak ürünleri, kitaplar ve Yürüyüş Dergisi ser-gilendi. Ayrıca hasta tutsaklar için 31 imza toplandı. Stan-da gelenlerleson süreçh a k k ı n d asohbet edi-lirken yoz-laşmaya veuyuşturucu-ya karşı sür-dürülen mü-cadele anla-tıldı.

Hasta Tutsaklar Serbest Bırakılsın!

İzmir Dersim

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,442

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

Page 43: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

Her hafta sonu İstanbul'un birmahallesinde dağıtım yapan HalkınMühendis Mimarları 16 Ağustos’taOkmeydanı’da "Halk İçin Mühen-dislik Mimarlık" dergisinin dağıtımınıyapmıştı. Ancak o gün derginin bit-mesi ile mahallenin tümünde dergidağıtımı yapılamamıştı. 23 Ağustos’tadergi dağıtımı yapılamayan bölgedeHalkın Mühendis Mimarları Kızılbaretleri ve önlükleri ile toplu birşekilde dergi dağıtımı yaptı. Yapılandergi dağıtımında 64 adet dergi halkaulaştırıldı.

Dergi dağıtımında daha önce deolduğu gibi Okmeydanı halkınınilgisi yoğun oldu. Halkın MühendisMimarları dergi dağıtımı sırasındahalk için ürettikleri projeleriyle, mü-hendis ve mimarların nasıl halk içinçalışmalar yapabileceklerini örnek-leriyle anlattılar. Halkla beraber buprojeleri nasıl yaygınlaştırabilecek-lerini ve geliştirebileceklerini de ko-nuşmalarına konu eden Halkın Mü-hendis Mimarları bir sonraki sayıdatekrar buluşup konuşmalarına devametmek üzere dergi dağıtımını tamam-ladılar.

Halkın MühendisMimarları Grup YorumKonserlerinde Stant AçıpDergi Dağıtımı Yaptı

Halkın Mühendis Mimarları, 12Ağustos günü Grup Yorum’un AKP

destekli uyuşturucu çeteleri ta-rafından katledilen Hasan FeritGedik’in duruşmasına çağrı içinyaptıkları konserde 12 Ağustosgünü, 19 Ağustos günü ise KartalBelediyesi’nin düzenlediği KültürSanat Şenliği’ndeki konserlerindestant açıp dergi dağıtımı yaptı.

Halkın Mühendis Mimarlarıstandın yanı sıra kızıl baretleriyleyeni çıkardıkları “Halk İçin Mü-hendislik Mimarlık" dergisinin1. sayısının sesli olarak konser mey-danında dağıtımını yaptı. Yapılantoplu dergi dağıtımında 116 adet Yü-rüyüş dergisi konseri dinlemeye ge-lenlere ulaştırıldı.

Yapılan toplu dergi dağıtımındave stantt mühendis mimarlar, konserizleyicilerine bugüne kadar yaptıklarıhalk için mühendislik mimarlık ör-neklerini anlatırken, halkla birliktegerçekleştirdikleri halk bahçeleri,rüzgâr türbini, felçli engelliler içinyürüteç projelerini anlattılar. Konseriizlemeye gelenler tarafından ilgiylekarşılanan bu projeleri halkla birliktedaha da yaygınlaştıracaklarını belirtenHalkın Mühendis Mimarları dergidağıtımlarını konser sonuna kadarsürdürdüler.

Şenay ve Gülsuman HalkBahçesi Yeni Halk Bahçe-lerini Hazırlıyor

Halkın Mühendis Mimarları ve

Küçükarmutlu halkı 24 Ağustos günüŞenay ve Gülsüman Halk Bahçesi'ndetohum elde etmek için bekletilen ka-bak, salatalık, fasulye, börülce vemısırlardan yeni sezonda tekrar eki-lecek tohumlarını hazırladı. Halkbahçesindeki daha önce belirlenipkırmızı ip bağlanmış olan tohumluklarel birliğiyle yaklaşık 1 saatte toplandı.Ardından mahalledeki bir aileninevine geçilerek tohumlar ayıklandıve güneşe serilerek kurumaya bıra-kıldı.

Tohumluklar hazırlandıktan sonrabahçeden toplanan salatalık, domates,biberlerle yapılan salatanın eşliğinde,Hasan Ferit Gedik Rüzgâr Türbini’ninkurulduğu evin bahçesinde bir halksofrası kuruldu. Hep birlikte halkbahçesinde yetiştirilen ürünleri halklabirlikte yemenin keyfine varılan halksofrası, saat 18.00 civarında toplandıve Halkın Mühendis Mimarları birsonraki hafta tekrar buluşmak üzeremahalleden ayrıldılar.

Halkla Beraber ProjelerimiziYaygınlaştıracağız

Eskişehir’de Ali İsmail Korkmaz’ın katledilmesininardından tutulmaya başlanan ve EHP ile Halk Cephe-si’nin sürdürdüğü Adalet Nöbeti eylemleri her haftacuma günü saat 19.00 – 20.00 arasında Adalar Migrosönünde yapılmaya devam ediliyor. 15 Ağustos’tatutulan 45. Adalet Nöbeti’ne 21 kişi katıldı. EylemdeHalk Cepheliler yaptıkları konuşmada: “Tüm uğurla-dıklarımıza and olsun ki hesabımız mahşere kalmayacak.Hasan Feritler, Ali İsmailler oldukça halkın adaleti obüyük günün mücadelesini sürdürecek. Halklara karşısuç işleyenler bilmelidir ki hesabını soracağız” denildi.

Uyuşturucuya, fuhuşa, kumara ve yozlaşmaya karşıAnkara Mamak’ta başlatılan kampanya çerçevesinde ger-çekleştirilecek olan futbol turnuvası için ozalit çalışmasıyapıldı. 25 Ağustos’ta başlayacak turnuvanın tanıtım çalış-maları için 15-16 ve 19 Ağustos tarihlerinde Mamak’ta Na-toyolu boyunca, Şirintepe, Şahintepe, Tuzluçayır, Mutlu,General Zeki Doğan Mahallelerinde toplam 15 ozalit, 45adet afiş yapıldı ve turnuvanın gerçekleştirileceği Can HalıSaha Tesislerine de bir adet turnuva ile ilgili pankart asılarakturnuvaya ve yozlaşmaya karşı mücadele çağrısı yapıldı.

43

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

Yozlaşmaya Karşı Hasan Ferit Futbol Turnuvası’ndaBuluşalım!

Halkın Adaletinden Kaçamayacaksınız!

Armutlu-Halk Bahçesi

Page 44: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

Eskişehir Öğrenci Meclisi girişimi olarak, 23 Ağustosgünü Adalar Migros önünde çadır eylemi yapıldı. Çadır2 gün boyunca kurulu kaldı. Yaz dönemi dolayısıyla öğ-renci sayısının az olması çalışmayı etkilemedi. Birçok öğ-renciyle anketler yapıldı ve sohbet edildi.

1. Gün: Saat 13.00’da Öğrenci Meclisleri Girişimiolarak basın açıklaması yapıldı ve çadır kuruldu. Basınaçıklamasında öğrenci meclislerinin, öğrenci gençliğin ira-desinin temsil edileceği, çok farklı düşüncelere sahip ke-simlerin bir araya geleceği, harekete geçeceği bir örgüt-lenme biçimi olduğu vurgulandı. Basın açıklaması ya-pıldıktan sonra kitle çalışmasına geçildi. Halka öğrencimeclisleri hakkında bilgi verildi. Birçok öğrenci ile anketçalışması yapıldı. Yaklaşık 200 bildiri halka ulaştırıldı. GünKızıl müzik grubu tarafından kısa bir müzik dinletisi ger-çekleştirildi. Müzik dinletisi halk tarafından yoğun bir il-

giyle karşılandı.

2. Gün: Sabahın ilk saatlerinden itibaren işlerine gi-

den insanlar çadıra gelip bilgi almak istediler. Halka ses-li konuşmalar yapıldı. Ayrıca 250 bildiri de halka ulaş-tırıldı. 28 Ağustos günü Eskişehir Öğrenci Meclisi giri-şimi olarak bir piknik düzenleneceği ve bunun dayanış-mayı büyütmek, birlik olup sorunları çözmek açısındanyararlı olacağı vurgulandı. Öğrenciler piknik konusuna yo-ğun ilgi gösterdiler. Piknikte kürsü kurulup her öğrenci-nin kendi okulunda yaşadığı sorunlara dair küçük ko-nuşmalar yapmasını önerdiler. Bunun dışında öğrencile-re Seher Şahin Rehberlik ve Dayanışma masaları hakkındabilgi verildi. Toplamda 25 öğrenciyle anket yapıldı. Saat19.30’da son kez ajitasyon çekildi ve öğrenci meclisleriçalışmalarının devam edeceği söylenerek çadır toplandı.

Ülkemizde Gençlik

ÖĞRENCİ MECLİSLERİNDE BİRLEŞELİM!

Sarıgazi'de Halk Cepheliler’in 18 Ağustos’ta işgalettikleri eski muhtarlık binasını Okan Yıldırım Halk Kü-tüphanesi’ne çevirmesinin ardından, AKP'li Sancak-tepe Belediyesi 19 Ağustos’ta yüzlerce polis, onlarcaakrep, TOMA ve 100 zabıtayla saldırdı. Saldırıyı HalkCepheliler direnişle karşıladı. Polis ve zabıtalar ile HalkCepheliler arasında çatışma başladı ve bu çatışmada ka-til sürüsü parkı ve kütüphaneyi yıktı. Aynı gün saat16.00’da Halk Cepheliler mahalledeki sokak ve cad-deleri gezerek, saldırıyı teşhir etti, halka bilgi verildive saldırının hesabının sorulacağı anlatıldı.

Cepheliler, 19 Ağus-tos günü Sarıgazi’de ya-şanan saldırının sorum-lusunun AKP iktidarı ol-duğu bilinciyle AKP’ninSancaktepe MahalleMeclisi Temsilcisi’niyolda yakaladı ve döve-

rek cezalandırdı. Daha sonra bir zabıta aracına saldırarak cam-larını kırdı, içindeki zabıtalar kaçtı. Eylem yerinden geçen birYunus polis ekibine de taşlarla saldırıldı, yere düşürüldü.

20 Ağustos’ta Cepheliler, Sağlık Ocağı’nın önünde, San-caktepe Belediyesi’ne ait bir belediye hizmet aracını tahrip etti.Aracın üzerine “İsmail Erdem Halka Hesap Verecek”, “AKP Hal-ka Hesap Verecek-CEPHE” yazıldı (İsmail Erdem SancaktepeBelediye Başkanı). Aracın tüm camları kırılarak eylem bitiril-di.

Cepheliler, “Bundan sonra AKP'nin zabıtalarına Sarıgazi’dehuzur vermeyeceğiz, tek tek hesap soracağız! Yapılan saldırı-nın hesabını biz de onların kurumlarına saldırarak soracağız” di-yerek kararlılıklarını bir kez daha ilan etti.

Liseli Dev-Genç'liler onurumuzdur. Liseli Dev-Genç'lileri sahiplenmek, onurumuzu sahiplenmektir.Elazığ Merkez Kapalı Hapishanesi’nde bulunan iki tut-sak liseli arkadaşımıza mektup yazalım, yazdıralım.Tecriti kıralım!

Merkez Kapalı Hapishanesi / Elazığ1. Murat GÜNDOĞAN2. Ali Cem KAYA

KÜTÜPHANEMİZİ YIKANIN BAŞINA DÜNYAYI YIKARIZ!

SARIGAZİ’DE CEPHELİLER HESAP SORUYOR! TUTSAK LİSELİLERE MEKTUP YAZALIM!

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,44

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

Page 45: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

445

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

Sarıyer Belediye binası önündeaylardır sosyal haklarıyla birlikte işegeri dönebilmek için direnen park-bahçe işçileri başlattıkları imza kam-panyası çerçevesinde, 18 Ağustos’ta,Sarıyer esnafını ziyaret ettiler. Saat15.00 ile 17.00 arası direnişlerini veimza kampanyalarını esnafa anlatıp,imza topladılar. İmzaları belediyeyegötürecekleri gün olan 29 Ağustos’tayapacakları yürüyüşe davet ettiler.19Ağustos’ta Sarıyer Ferahevler’de kapı,esnaf ve sokak çalışması yapan işçiler,halka direnişlerini anlatarak, 50 imzatopladılar. Akşam ise Kozdere Pazarı’namasa açarak, 100 imza topladılar.

Köle Değil İşçiyiz SosyalHaklarımızla Beraberİşimizi İstiyoruz Alacağız

Direnen Sarıyer Belediyesi park-bahçe işçileri direnişlerinin 71. gü-nünde her hafta yaptıkları yürüyüşve basın açıklamalarıyla direnişlerinedevam ediyorlar.

21 Ağustos’ta Büyükdere Balık-çılar Pazarı’nda toplanan işçiler, slo-ganlarla belediye binasına kadar yü-rüdüler. Burada yaptıkları basın açık-lamasında, tüm taşeron işçileri içindirendiklerini, taşeronda çalışmanınkader olmadığını ve bunu tüm taşeronişçilere göstermek için direndiklerinisöylediler.

29 Ağustos’ta bitecek olan imzakampanyalarından bahseden işçiler,toplanan imzaları yürüyüşle birlikteSarıyer Belediye Başkanlığa getire-ceklerini, bu yürüyüşe Sarıyer halkınıdavet ettiklerini söylediler. Atılansloganlarla eylem sonlandırıldı.

İmza Toplamaya BaşladıkZiyaretçilerimiz Arttı

20 Ağustos’ta, Sarıyer Pazarı’ndamasa açan işçiler, burada 70 imzatoplayıp, Sarıyer halkına haklı di-renişlerini anlattılar. 22 Ağustos’taise, Çayırbaşı ve Büyükdere esnafınıdolaşan işçiler, başlattıkları imza top-lama çalışmalarında 150 imza top-ladılar. İşçiler, 29 Ağustos’ta topla-dıkları imzaları belediyeye götürmekiçin yapacakları yürüyüşe tüm esnafıdavet ettiler.

Direnen Sarıyer Belediyeİşçilerinden DirenenBELTAŞ İşçilerineZiyaret

22 Ağustos’ta, Sarıyer işçileri,belediye başkanı tarafından evlerineiş fesihleri yollanarak işten çıkartılanve bu nedenle Beşiktaş Belediyesiönünde direnen BELTAŞ işçilerini

ziyaret etti. Sınıf dayanışması içinziyarete giden Sarıyer işçilerini Ge-nel-İş Sendikası 1 No’lu Şube Se-kreteri Aysun Güner Davulcu sözhakkı vermeyerek hakaret ederekkovmaya çalıştı. BELTAŞ işçileriise, bu çirkin saldırı karşısında, olacakbir arbedeyi direnişlerinin selametiaçısından engelleyerek, şube sekre-terlerini söz hakkı vermemesiyleilgili eleştirip, işçileri sahiplenerek,direniş alanına davet ederek ağırla-dılar.

Sarıyer Belediye İşçilerineZiyaretler Devam Ediyor

Geçmişte direnerek haklarını ka-zanan Rozateks işçilerinden MeralÖzyürek, 21 Ağustos’ta, direnişle-rinin 71. gününde Sarıyer işçileriniziyaret etti. Sohbet sırasında işçiler,başlarından geçen süreci anlatıp, baş-lattıkları imza kampanyasından sözettiler. 29 Ağustos’ta yapacakları yü-rüyüşe çağırdılar. Sarıyer işçilerinebaşarılar dileyerek ayrılan Özyürek’inziyareti direnen işçilere moral oldu.

Soma' da 13 Mayıs' ta büyük birkatliam yaşandı. 301 işçi katledildi...Bu katliam ortaya çıkardı ki; madenişçisi örgütsüz... Maden işçisi işve-renler ve sarı sendika ağaları tara-fından kuşatılmış... Fakat yine madenişçisi gördü ki; örgütlenmekten başkaçare yok... Maden işçisi kendi özgücüyle direnecek ve savaşacakbundan sonra...

Maden işçileri Kınık' ta kendiderneğini açıyor. Maden İşçileri Da-yanışma ve Mücadele Derneği açı-lıyor...

Dernek açılışı 31 Ağustos'ta GrupYORUM konseriyle gerçekleşecek.Kınık halkı ilk kez Grup Yorum'labuluşacak.

Kınıklılar coşkuyla konser ça-lışmalarını yürütüyor. Kınık ve köy-lerinde, Bergama'da, Dikili'de, So-ma'da, Çandarlı'da, Ayvalık'ta, Sa-rımsaklı'da ve daha pek çok yerdekonser afişleri asılıyor, bildiriler da-ğıtılıyor. Kınık halkı büyük bir he-yecanla konser gününü bekliyor vebütün emekçileri 31 Ağustos'ta Kı-nık'a bekliyor.

Grup Yorum 31 Ağustos'ta Kınık'taMaden İşçileriyle Buluşuyor

Direnişimiz TaleplerimiziKazanıncaya Dek Sürecek!

Page 46: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

Son günlerde Suriyeli göçmenlereyönelik ırkçı saldırılar artarak devamediyor. 11 Ağustos günü Antep’teSuriyelilere yönelik linç saldırılarıile başlayan ve Şanlıurfa, Kilis, Ada-na, Kayseri, Ankara, Kahramanmaraşve İskenderun’la süren saldırılar sonolarak İstanbul’a da yayıldı.

Suriyeli göçmenlere yönelik ırkçısaldırıların kendiliğinden gelişen ha-reketler olmayıp organize saldırılarolduğu yaşanan örneklerden ve sal-dırıların yaygınlaşmasından da ortayaçıkmaktadır. Irkçı politika ve anlayışhalkımızın kültürü değildir. Irkçılıkfaşizmin politikasıdır. Bu yanıyla dabu saldırıların arkasında faşist AKPve onun yönlendirdiği sivil faşistgüçler vardır.

Irkçı, faşist saldırıları kışkırtanve yönlendiren AKP, ırkçı saldırılardayaralanan onlarca Suriyeli göçmenolmasına rağmen saldırıyı gerçek-leştirenlerle ilgili hiçbir yasal işlemde yapmadı. Bu bile AKP’nin buırkçı faşist saldırıları desteklediğinin,kışkırttığının kanıtıdır.

Pek çok ilde Suriyeli göçmenlereyönelik gerçekleştirilen linç saldırı-larının ardından faşist AKP hükümeti22 Ağustos 2014 tarihinde Ankara’da“güvenlik zirvesi” yaptı. BaşbakanYardımcısı Beşir Atalay başkanlığındayapılan güvenlik zirvesi basına kapalıgerçekleştirildi.

Toplantının ardından Beşir Atalayyaşanan saldırıları adeta yok sayanaçıklamalar yaptı:

"Göç alan bölgelerde yaşananbazı adli olaylar, ayrımcı bir bakışaçısı ile bazen büyütülebilmekte vezaman zaman şiddet olayları da ya-şanmaktadır. Milletimiz doğrusu iyibir ev sahipliği yapmıştır. Basın vekamuoyuna yansıyan olaylar şuanda mevzi olaylardır. Suriyeli sı-ğınmacı kardeşlerimiz de hem sabırlıhem de doğrusu çok uyumludur"dedi.

Atalay, yaşanan olayları kitlelere

mal etmenin yanlış olacağını belir-terek, "Bu gelişen olayları büyük kit-lelere mal etmek yanlıştır. Halenbütün illerde yardım kuruluşlarımızellerinden gelen yardımı yapmayaçalışmaktadır" diyerek demagojilerinisürdürdü.

“Güvenlik zirvesi”nde Suriyeligöçmenlerin “kamu güvenliğini” teh-dit unsuru taşıdığı gerekçesiyle “suçişleyen Suriyelilerin sınır dışı edil-mesi” kararı alındı. Sayıları 1.5 mil-yona yaklaşan Suriyeli göçmenlerırkçı saldırılara, linçlere, tecavüzemaruz kalmasına rağmen güvenlikzirvesinde buna ilişkin hiçbir kararalınmadı. Sorunu yaratan Suriyeligöçmenlermiş gibi hareket edildi.

Bu anlayış her zaman olduğu gibisuçu ve suçluyu koruyan, saldırıyauğrayanı ise suçlu gösteren AKP’ninfaşist zihniyetinin yeni bir örneğioldu.

Esad’a Karşı Koz…Ucuz İşgücü…SokaklardanTemizlenmesi Gereken“Çöp”… Linçlere,TecavüzlereMaruz Kalan Bir Halk…

Sayıları 1,5 milyona ulaşan göç-menlerin yüzde 75'inin kadın ve ço-cuklardan oluştuğu ve yarısının 18yaşının altında olduğu dikkate alın-dığında yaşadıkları sorunun büyük-lüğü daha iyi anlaşılacaktır.

Suriyeli göçmenlerle ilgili yaşananonlarca örnek devlet yetkililerininnasıl bir kafa yapısına sahip olduğu-nun, Suriyeli göçmenlere yöneliksaldırıların arkasında kimlerin oldu-ğunun da açık ifadesidir.

28 Temmuz tarihli Sabah Gaze-tesi’nden bir haber: “Suriyeli göçmenMudanya dışına atıldı.” Konu ileilgili Mudanya Belediyesinin internetsitesinde “Mudanya halkını adeta

bezdirdiler” denilerek Suriyeli göç-menler için şu ifadeler kullanıldı:"Özellikle, binlerce insanın huzurturu attıkları Güzelyalı sahili kordonboyunda kimseye aldırış etmeden ço-luk çocuk yerlere serdikleri yataklaragelişi güzel yatarak insanları adetatedirgin ediyorlardı. Aynı görüntülerinMudanya Belediye Sarayı karşısındabulunan İsmet İnönü Bulvarı’nda dayaşandığı ve ilçe halkının yoğun şi-kayetleri karşısında zabıta müdürlüğüekiplerince Suriyeli sığınmacılar ilçedışına çıkarılmaya başlandı." (SabahGazetesi)

Suriyeli göçmenleri sokaklardantemizlenmesi gereken bir “çöp” gibigören bu anlayış faşist AKP’nin an-layışıdır.

İkametgah izninde “çalışamaz”denilen Suriyeli göçmenler ucuz işçidurumundadır. Bir Suriyeli göçmenyaşadığı durumu özetliyor: “Suriye’deiken iki kızım üniversiteye gidiyordu,burada yaklaşık iki aydır tekstil atöl-yesinde 11-12 saat ayakta çalışıyorlar.Daha önce Suriye’de hiç çalışmadılar,şimdi akşam ayakları şişmiş haldeeve geliyorlar. Biri aylık 500 TLalıyor, diğeri 400 TL alıyor, üçüncüsüde yeni başladı. Pazarlık yapma şan-sımız yok, kaç para verirlerse razı

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,46

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

Dün “Kucak Açan” Bugün “Sınırdışı Kararı Alan” FAŞİST AKP SURİYELİ GÖÇMENLERE YÖNELİK

SALDIRILARIN SORUMLUSUDUR

İkitelli

Page 47: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

olmak durumundayız.” AKP’li yetkililer utanma-

dan yalanlar söyleyerek Su-riyeli göçmenlerin ne kadariyi koşullarda yaşamlarını sür-dürdüklerini söylüyorlar. Ger-çek ise tüm çıplaklığıyla or-tadadır. Suriyeli göçmenlerinsanlık dışı koşullarda ya-şamaya mahkum edilmiş du-rumdadırlar. Bir yanda kamp-larda çaresizlik içinde onlarasunulanla yetinen yüzbinlercesi, diğeryanda sokaklarda, parklarda yatmakzorunda kalan, dilenen, karın toklu-ğuna çalıştırılan milyonu aşkın Su-riyeli göçmen. Özellikle çalışamayan,iş bulamayan kadın göçmenleri bek-leyen ise fuhuşa itilmektir. Nitekimdaha şimdiden cinsel istismar ve te-cavüz örnekleri ayyuka çıkmış du-rumdadır.

Ve şimdi de giderek artmaya baş-layan ırkçı saldırılar.

Suriyeli göçmenlerin yaşadığı veyaşattığı sorunların sorumlusu em-peryalistler ve onun işbirlikçisi AKPiktidarıdır. Suriye’de iç savaşı başlatanemperyalistlerdir. Bir yandan göçmenakınından endişe ediyoruz derkendiğer yandan Suriye’den göçü teşvikeden, Suriye’de başından beri savaşçığırtkanlığı yapan, Suriye halkınakarşı savaşan çeteleri, paralı askerlerieğiten, onlara üsler sağlayan AKPiktidarı yaşananların baş sorumlula-rındandır.

Emperyalizmin SuriyePolitikası Çöktü AKP’nin Esad’ıYıkma Oyunu Tutmadı Dün “Kucak Açan” AKP,Bugün “Sınır Dışı”Etmeye Çalışıyor

Suriyeli göçmenlerin toprakla-rını terk edip ülkemize gelmesinibaşından beri teşvik eden AKP ik-tidarıdır. Suriyelileri başlangıçtaEsad iktidarını sıkıştırmak için ge-tirdiler, gelen her göçmende“Esad’ın zulmünden kaçıyorlar”diyerek bir yandan propagandamalzemesi yaptı, diğer yandan Su-riye halkını bölmeye çalıştı. Amaç

Esad iktidarını yıkmaktı.Başaramadılar. Emperyalizmin ve

faşist AKP iktidarının Suriye politikasıçöktü, iflas etti. AKP şimdi de pro-vokasyonlarla Suriye halkını ülke-mizden kaçırtmak istiyor… “Kucakaçma” gibi söylemlerinin nasıl yalanve sahtekarca olduğu açığa çıkmıştır.

Irkçılık faşizmin halkları bölmesilahlarından biridir. Halkımız AKPfaşizminin oyununa gelmeyecek.

Anadolu’nun bir çok ilinde baş-layan ırkçı faşist saldırıların sonun-cusu İstanbul İkitelli’de yaşandı. İki-telli Parseller’de 24 Ağustos günüpolis destekli sivil faşistler Suriyeligöçmen halka saldırdılar. Suriyelilereait işyerlerinin yakıldığı ve evleresaldırıldığı faşist provokasyon, SalıPazarı olarak bilinen ve faşist çetelerinörgütlendiği bir bölgeden gelen tor-bacı ve serserilerin ‘Suriyeliler küçükbir çocuğa tecavüz etti’ yalanıylabaşladı. Bu konuda hassas olan halkınbir kısmı da kışkırtılarak Suriyelilerinişyerlerine, evlerine yönelik saldırılargerçekleştirildi.

Bu saldırılar, AKP polisinin ko-ruması altında, tekbirler getirilerekyapıldı. Saldırılara karşı mahalleningüvenliğini almaya çalışan Halk Cep-heliler ve mahalle halkı, Suriyelilerikoruyarak olası ölümlerden kurtardı.Akrep aracı da taşlanarak mahalledenkovuldu. Saldırgan güruh, Cuma pa-zarı bölgesine doğru ilerledi. Bu böl-gede de Suriyelilere ait işyerlerineyönelik saldırılar gerçekleşti. Yüzlercepolisin, TOMA’ların ve akrep araç-larının eskortluğunda yapılan bu sal-dırılar, Suriyeli göçmen halkı ve dev-rimcileri de hedef alan kapsamlı birprovokasyondur.

Irkçılık, emperyalizmin, faşizmineski bir politikasıdır. Halkları birbirine

düşman ederek bölmenin vegerçek düşmanından, sorun-larının kaynağından uzaklaş-tırmanın politikasıdır.

Bugün ülkemizde Türk,Kürt halkımızın düzene olantepkileri, işsizlik, yoksulluk,adaletsizliğe olan öfkesi Su-riyeli göçmenlere yöneltilmekistenmektedir.

Suriyeli göçmenlerin dev-letin teşviklerinden yararlan-

dığı, onların her türlü imkandan ya-rarlandırıldığı vb yalandır. Bu türörnekler sınırlıdır. Gerçek olan sayıları1.5 milyona ulaşan göçmenlerin çokbüyük çoğunluğunun insanlıkdışı ko-şullarda yaşamaya çalıştıklarıdır.

Suriyeli göçmenlere sahip çık-malıyız. Onlara sahip çıkmak kendideğerlerimize sahip çıkmaktır. Faşistırkçı provokasyonlara karşı devrim-cilerin yanında Suriyeli göçmenlerikorumalıyız. Pek çok kez yaşadık,tanık olduk; ırkçı faşist saldırılar dündevrimcilere, hakkını arayan gençliğe,TAYAD’lılara, Kürt halkımıza yö-neltilmişti. Bugün ise Suriyeli göç-menlere yöneltilmektedir. Hedef de-ğişmekte ancak amaç ve yöntem de-ğişmemektedir.

Türkiye halklarının Suriyeli göç-menlerle hiçbir sorunu olamaz. So-runu yaratan işbirlikçi AKP iktidarıdır.Milyonlarca göçmeni ülkemize çe-kerek, onlara insanca yaşam koşullarısağlamayarak sorunlara zemin ha-zırlayan AKP iktidarıdır. Suriye’deiç savaş başlatarak yüzbinlerce insanınölümüne neden olan, bir ülkeyi adetaharabeye çeviren emperyalistlerdir.

Öfkemizi yöneltmemiz gerekenemperyalistler ve işbirlikçi AKP’denbaşkası değildir.

SONUÇ OLARAK; Bir, Suriyeli göçmenlere yönelik

ırkçı faşist saldırıların arkasındakigüç AKP’dir. AKP’nin faşist provo-kasyonlarını bozmalıyız. İki, Türkiye halkların öfkesini

emperyalistlere ve AKP iktidarınayöneltmelidir.

Üç, Suriyeli göçmenlere sahipçıkmalı, halkların kardeşliğini sa-vunmalıyız.

447

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

Antep

Page 48: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

Bir adım öne çıkıp devrime yürü-mek... Koşmak ve hep daha hızlı ko-şarak halka yol açıp devrime ulaşmak...

Söz konusu olan Yeni İnsan’ın pra-tiğidir.

‘...Dün’ Bir adım öne çıkalım’ di-yorduk. Bugün koşmayı hedef olarakönümüze koyuyoruz. Bir adım öne çık-mak koşmaya aday olmaktır.

Bu yazıyla üç temel silahımız var:‘Cüret, cüret, cüret’

Devrimci kişiliğin savaşabilmesi,görev ve sorumluluklarını yerine ge-tirebilmesi için bu silahlara ihtiyacı var-dır. (Kurtuluş, 6 Ekim 2013, Syf: 194-195)

Cüret nedir?Cüret , ‘silah kullanma kararlılı-

ğına’ sahip olmaktır.‘...Bu silahın ne olduğu koşullara,

ihtiyaca göre değişir. Ancak devrim-cinin savaşma kararlılığı, cüreti de-ğişmez. Devrimci kişilik bilincimizdeno silahı hiç eksik etmez. Bu nedenleher zaman, her alanda çalışmayahazırdır.’ (Age. Syf:201)

Cüret, işte budur. Cüret, savaşmakararlılığı demektir.

Koşmak, cüret işidir.Cepheli, bulunduğu her yerde, tek

başına olsa bile, işte bu kararlılığı ör-gütleyendir. Cepheli’nin tarihsel gör-evi, ‘Kurtuluşa Kadar Savaş’ kararlı-lığını halkın içinde örgütleyerek mad-di bir güç haline getirmektir.

Devrim ve karşı-devrim, işte bu ek-sende çarpışmaktadır. Ki bu çarpış-madan zaferle çıkmak için üç silaha ih-tiyacımız vardır:

Cüret, cüret, cüret...Cüretimiz, umudumuzdan kay-

naklanır.Cüretimiz, umudumuzun dışa vu-

rumudur.Cüretimiz, umudumuzun ta kendi-

sidir.Bugünün dünyasında umudu ol-

mayanın siyasi cüreti de olamaz.Ustalarımızın dediği gibi: ‘Cesareti,

iman görkemidir.’Yeni insan, işte bu görkemin ay-

dınlığıyla bakar hayata.Onun için karanlık, muğlaklık, bula-nıklık yoktur. Herşey apaçıktır, nettir.

Dayı’nın dediği gibi: ‘Gerçeklerigörmek için çok karmaşık teorilere ge-rek yoktur. Oligarşinin ve emperya-lizmin yaklaşımlarına bakın. Ger-çekleri görürsünüz. Ya oligarşiden ya-nasınız ya da devrimden.’

İşte bu netlikle ileri atılırız. Kidünyayı yorumlamanın değil, değiş-tirmenin savaşçılarıyız. Değişim, dev-rimdir. Değişim, sömürü ve zulmeson vererek halkın iktidarını kurmak-tır.

İşte bu amaçla, daha hızlı koşaca-ğız. Yeni İnsan bu koşunun sıra nefe-ridir, öncüsüdür. Sahip olduğu temel si-lah, cüretidir. Ve cüret, devrim inancı-nın dışa vurumudur.

Cepheli’nin önünde ulaşılması ge-reken hedefler, yapılması gereken gö-revler, çözülmesi gereken sorunlar,yürütülmesi gereken faaliyetler veböylece ideolojik, politik, askeri, kül-türel olarak vurulması gereken düşmanvardır.

İşte bütün bunların başarılması içinolmazsa olmaz olan ‘Cüret, cüret, cü-ret’tir.

Dünya halklarının ölümsüz komu-tanı Ernesto Che Guevara’nın şu sözübilinir: ‘...gerçek devrimciyi hareketegeçirenin büyük bir aşk olduğunu söy-leyebilirim.’

Söz konusu olan ‘o büyük sev-da'mız, Devrim’dir. Devrimciliğimiz dehalk sevgimizin eseridir. Cepheli’nincüreti de işte ‘o büyük sevda’sının, halksevgisi ve devrim inancının görkemlibir şekilde dışa vurumudur. Bununfaaliyetlerinde, ilişkilerinde ve bir bü-tün olarak yaşamında somutlanması de-mektir.

Cüretimiz, halk sevgimizin eseridir.Cüretimiz, devrim inancımızın ifade-sidir. Cüretimiz, adalet duygusu ve sı-nıf kinimizin dışa vurumudur.

Cüret, geleceği fethetme coşkusu-na sahip olmaktır. Cüret, Ernesto CheGuevara’nın vurguladığı gibi ‘Dev-rimden başka hayat yoktur’ tercihi-

ni içselleştirmektir.Partimizin dediği gibi ‘Partili ki-

şiliğin gerçek gücü sahip olduğuideolojisidir. Partili kişilik bu ideolo-jimizin taşıyası olduğunu ve bu ideo-loji yok olduğunda kendisinin yok ola-cağını bilir. Tüm davranışlarına bu ki-şiliği yön verir.’ ( Konger Karaları Syf:115)

Cüretimizin kaynağı, devrimciideolojimizdir.

İşte bu perspektifi içselleştirerek,kendisinde ‘Komutan Rıza’yı yaratanDev-Gençli Hasan Selim Gönen yol-daşımız da şöyle diyordu:

‘Mücadeleyi benliğimin parçasıolarak görüyorum. O yoksa ben deyokum. Mücadelemizin her bir par-çasını kendimin olarak görüyor, hereksiğimize, her ihtiyacımıza, her he-defimize karşı kendimi sorumlu his-sediyorum.’

Kuşanılması gerek cüret, işte budur!Mücadelenin her eksiğine, ihtiya-

cına ve hedefine karşı kendisini so-rumlu hissedip, gereğini yapmak içinileri atılıp koşmak, Yeni İnsan’ın pra-tiğidir.

İhtiyaçları gidermek için cüret...Sorunları çözmek için cüret...Hedeflere ulaşmak için cüret...İşte bu cürettir statükoları parçala-

yan, zaafları ezip geçen, ‘olmaz’larıolur, ‘imkansız’ları mümkün, ‘yok’la-rı var eden işte bu cüretimizdir.

Cüret, istemek ve yapmaktır!Halk için ve devrim uğruna koş-

maktır. Yeni İnsan’ın pratiği. Düşersekalkar, yürüyorsa koşar. Yeni İnsandurmaz, duraklamaz ve durdurulamaz.

Durmayacağız, duraklamayacağız.Emperyalizmin ve oligarşinin zoruna,zorbalığına, kuşatma ve saldırılarınakarşı cüretimizi hayatın içinde örgüt-leyerek cevap vereceğiz.

‘Varsın bütün oklar üstümüze yağ-sın, bizler doğru gördüğümüz yolda so-nuna kadar yürüyeceğiz.’ (Mahir Çayan)

Mahir’in cüreti, Dayı’nın kararlılı-ğı ve halkımızın sabrıyla dünyayı bir kezde ülkemizden sarsacağız. İşte bu id-dianın pratiğidir Yeni İnsan’ın hayatı....

Kendini Geliştirmeyen Düzeni Geliştirir

Cüretimiz, UmudumuzunTa Kendisidir...

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,48

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

Page 49: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

Nazım mavi gözle-riyle Anadolu'yu dolaş-

mış, Anadolu gerçeği bilincinde burjuvaziye karşı kinedönüşmüş. Biz de kaplumbağa misali sırt çantamızı om-zumuza alıp, varacağız bir Anadolu iline.

Bu memleket-Anadolu bizim. Memleketin ister doğusuolsun ister batısı olsun, hangi iline gi-dersek gidelim, biz gittiğimiz her yer-de umudu-kavgayı büyütmek istiyoruz.Dünyanın Türkiyesi'nde devrim yap-mak istiyoruz. Halkların umudunubüyütmek, sömürü düzenini yıkmak is-tiyoruz. Çalışma yaptığımız yeri, dev-rimin bir kalesi yapmak istiyoruz.

Bunun için önce umutlu olmalıyız.Ayaklı inanç taşıyıcıları olmalıyız.Bu inanç; devrime olan inançtır. Ta-rihin akışının sosyalizmden yana ol-duğuna ve sosyalizmi kendi ellerimizlekuracağımıza olan inançtır. Anado-lu'nun hangi iline hangi köyüne gi-dersek gidelim bu inancın-bu umudunmeşruluğunu taşımalıyız.

İnsanları düşünelim. Dünyanın birucundan kalkıp başka bir yere, örneğininternet üzerinden tanıdığı birini görmekiçin veya o yerin doğasını görmek, ha-vasını solumak için gidiyorlar. Kurulanarkadaşlıkların-dostlukların haddi he-sabı yok, sorgulayanı yok... Başka bi-rileri, buldukları bir iş için ekmek pa-rası deyip düşüyorlar yollara. “Doğ-duğun değil doyduğun yerdir memle-ketin” anlayışıyla hayatlarını yeni yer-lerde kuruyorlar.

Bizler de memleketin bir ucundanbir başka yerine gidiyoruz. Oranın in-sanlarını tanımak, emeğimizle inan-cımızla mücadelenin harcını karmakiçin oradayız. Biliyoruz ki bizdenönce de bereketliydi Anadolu top-rakları. İsyanlar büyütmüştü tarihinakışında. Köklerimiz bu damardanbeslenir biliyoruz. Biz içinden kahra-manlar çıkaran bu halkın evlatlarıyız.İçinden kahramanlar çıkaran bir hal-kın yenilmez olduğunun bilincini ta-şıyoruz. Bu memleketin gerçek sa-hipleri olduğumuzu, adımladığımızher yerde aklımızdan çıkarmayacağız.İster Van'a gidelim ister Edirne'ye, is-terse Kars'a bu bilinçle çalışma yü-rütmeliyiz.

Gittiğimiz her yer bizimse, öyle

eğreti durmayacağız, oraların yabancısıymış gibidavranmayacağız. Memleketin gerçek sahipleri oldu-ğumuzu unutmayacağız. Bazı yerlerde polisin tacizleri ola-caktır; meşruluğumuza gölge düşürmeye -bizi hareket-siz bırakmaya çalışan tacizleri...

Umudun-inancın yayılmasından korkuyorlar diyedüşünüp daha sıkı sarılacağız işle-rimize.

Meşruluğumuzu ve savaş ger-çeğini bilince çıkarmak gücümüzolacak.

Gittiğimiz yerlerde; 1- Olanaklarımız neler, 2- İhtiyaçlarımız neler ve 3- Mevcut koşullarda elde var

olanlarla neyi nasıl yapabiliriz so-rularına hızla cevaplar bulacağız.

Bunun için tanıma-tanışma,kavrama işini zamana yaymadanhızla vakıf olacağız çalıştığımızyere.

Tanımak ne demektir? En yakın çevremizden başla-

yarak çalışma yürüteceğimiz yeriorada yaşayanlardan dinlemektir.Dinlerken doğru düşünebilmektir,kavramak için sorular sormaktır. Ça-lıştığımız yerin siyasi-coğrafi-sos-yal-tarihi haritasını çıkarabilmektir.Bunun için internetten kitaplara, ora-da yaşayan insanlara kadar bir çokşey kaynaktır.

Bir yerde çalışma yürütmek içino yere özgü sihirli değneğimiz yok-tur bizim. Devrimci doğrularımız,kurallarımız, ilkelerimiz vardır. Ko-şullara teslim olmayan, koşulları de-ğiştirme iradesini gösteren dev-rimcilik anlayışımız vardır.

Kendimize pilot bir yer-yer-ler seçerek çalışmalarımıza baş-lamalıyız. Kolektif çalışma tarzıilkemiz olmalı, eğitim çalışmala-rını örgütlemek gücümüz.

İlimizde olan, yaşanan her şeybizi de ilgilendirmelidir. Yaşanan hersorunun-her çözümün müdahili ol-mak için çalışmalıyız. Har alandaörgütlenmelerimizi büyütmek içinçalışmalıyız. Herkes bulunduğuyeri sahiplenmeli, kucaklamalı veileriye taşımak için bir iddia sahibiolmalıdır.

ANADOLU’DA ÇALIŞMAK

GÖZLERİM

Mavi şimşekleriyle elektrikleşen

mavi gözlerime

iki lastik çizme geçirdim.

Yolladım

onları

Anadolu'ya.

Gittiler,

geldiler.

Geldiler fakat nasıl?

Lastik çizmeler

dizlerine kadar batmış çamura.

Mavi gözlerim

iki isli lamba gibi kapkara olmuş.

Ben hemen

batırdım diş fırçamı

sıcak kanlı beynime

gözlerimi

fırçaladım.

Onlar

iki kırmızı fener gibi

parladılar.

şimdi benim

mavi gözlerim

kanlı.

Şimdi işte

kızıl bir perde önünden nasıl

kaçarsa bir boğa

beni gören her burjuva

öyle kaçıyor.

NAZIM HİKMET

49

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

Page 50: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

21 Eylül’de Ankara Mamak’taikincisi gerçekleştirilecek olanGrup Yorum Anadolu Halk Kon-seri’nin çalışmalarına 23 Ağus-tos'ta başlandı. Çalışmalara Ma-mak’ın çeşitli mahallelerinde ya-pılan ozalitlerle başlandı. Üç ekiphalinde 8 kişinin katıldığı çalış-mada Ege, Şirintepe, Şahintepe,Mutlu, General Zeki Doğan, Tuz-luçayır Mahalleleri ve NatoyoluCaddesi boyunca otobüs durakla-rına ozalit yapıldı. Aynı şekildeozalit çalışmalarına 27 AğustosÇarşamba günü Mamak’ın diğermahallelerinde devam edilecek.

Grup YorumManavgat'ta

6 Eylül 2014 ta-rihinde Antalya’nınManavgat ilçesindeyapılacak olan GrupYorum konser çalış-maları devam edi-yor. Her gün saat17.00’dan 22.00’akadar açılan masa-larla, çekilen halay-larla konserin duyurusu yapılıyorve Manavgat sokakları konser af-işleriyle süslenmeye devam edili-yor.

Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda 23 Ağustos'taHasan Ferit Gedik için 24 saatlik oturma eylemi yapıldı.Halk Cepheliler, Esenyurt Özgürlükler Derneği olarak ba-sın açıklaması yaparak oturma eylemine başladılar. Ça-dırı açan Halk Cephelilerin yanına polisler gelerek çadı-rı kaldırmalarını yoksa müdahale edeceklerini söylediler.Halk Cepheliler ise kesinlikle çadırı açacaklarını söyle-yerek çadırı açmaya başladılar. AKP’nin katil polisleri he-men çadırın etrafını sararak saldırdılar. Sloganlarıyla di-renen Halk Cepheliler işkencecilere karşı kol kola gire-rek oturma eylemine başladılar. Çadırı çalan polisler isegeri çekilerek uzaktan taciz etmeye devam ettiler.

Akşam meydan da masa açılarak dergi ve kitap satışıyapılarak gelenlerle sohbet edilip 4 Eylül de görülecek olanFerit’in mahkemesine çağrı yapıldı. Oturma eylemi sıra-sında gelip adresini veren, numarasını veren, derneğin ad-resini alanlar da olmuştur. Eylem sırasında yeni tanışılan3 genç de eylem bitene kadar ayrılmadı.

Pazar bir açıklama yapan Esenyurt Özgürlükler Der-neği eylemin iradi olarak bitirildiği duyuruldu ve eylemsloganlarla bitirildi.

Cepheliler Umudun AdınıDuvarlara Nakşediyor

İstanbul Esenyurt Balıkyolu Mahallesi’nde 18 Ağus-tos'ta Umudun Adı duvarlara nakşedildi. Aynı zamandauyuşturucu satıldığı belirlenen bir dükkanın da kepengi-ne “Uyuşturucu Satmak Şerefsizliktir” yazılarak teşhir edil-di.

Bataklığı Kurutacağız!Uyuşturucuya, fuhuşa, kumara ve yozlaşmaya karşı baş-

latılan kampanya çerçevesinde Ankara Mamak’ta, Ege Ma-hallesi’nde 23 Ağustos'ta duvar yazılamaları yapıldı.

“Uyuşturucu Satmak Şerefsizliktir!", "Çeteciler VuruyorDevlet Koruyor!", "Hasan Ferit Gedik Ölümsüzdür!” şek-linde yapılan yazılamaların yanı sıra “DHKC, DHKP-C”yazılamaları da yapıldı.

Umudun Adını Hafızalara Kazıyacağız!İstanbul Karayolları Mahallesi’nde 21 Ağustos akşa-

mı Cepheliler ellerinde silahlarıyla mahallenin farklıbölgelerine Umudun Adını nakşettiler. “DHKP-C”,“CEPHE” ve “DHKC-SPB” yazılamaları yapıtı.

Herkes Elini Taşın Altına Koymalı!İstanbul Karayolları Mahallesi alt bölgesi olan Paşa Ma-

hallesi-Yeni Mahalle bölgesinde, 22 Ağustos'ta, Halk Cep-heliler kahvehanede halk toplantısı yaptı. Toplantıdamahalledeki sorunlar üzerinde konuşuldu, tartışıldı.

Mahalledeki yozlaşma, uyuşturucu, Kentsel Dönüşümvb. konularda halk beraber neler yapılabilir, nasıl hareketedebiliriz, dayanışma nasıl daha fazla geliştirilebilir gibikonular üzerinde fikir alışverişinde bulunuldu. Halktan in-sanlar söz alarak “Bu mahalle hepimizin. Bana dokun-mayan yılan bin yaşasın demeden herkes elini taşın altı-na koymalı” şeklinde konuştu. Çevremizdeki madde ba-ğımlılarını Gazi Mahallesi’nde bulunan tedavi merkezi-ne yönlendirilmesi gerektiği halka söylendi. Karayollarıile Paşa Mahalleliler’in birbirini tanıması, dayanışmayı bü-yütmek amacıyla, "iki bölgenin insanları halı saha maçındatanışmak amacıyla bir araya gelecekler, böylelikle insanlararasında dayanışma sağlanmış olacaktır" denildi.

Ali Şahin (Mobese Ali): Tahsilatçı birserseridir. Tahsilatçılık çeteciliktir, ahlak-sızlıktır. Tahsilatçılıkta sarf edilen emek, dö-külen alınteri yoktur. Kendisine yaptığı işin- tahsilatçılığın - çetecilik, ahlaksızlık ol-duğunu söyledik, kabul etmedi, ispatladık.Ali Şahin (Mobese Ali) serseri çetecidir. Tah-silatçılık gaspçılıktır, hırsızlıktır. Bundan do-layı alçaklık ve ahlaksızlıktır.

Teşhir ediyoruz: Ali Şahin özür dileyip,kendini düzeltene ve ispatlayana kadar se-lamlaşmayı kesiyoruz. Halkımız, Ali Şahin’eselam vermeyelim, selamını almayalım.Onunla konuşmayın. Kapınıza da gelseevinize almayın!

Gazi Halk Cephesi21 Ağustos 2014

Hasan Ferit İçin Adaletİsteğimizi Engelleyemeyeceksiniz!

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,50

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

Halkımız, Teşhir Ediyoruz Anadolu Halk Konseri Çalışmaları Başladı

Ankara

Page 51: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

İkitelli Parseller’de 24 Ağustos’ta polis desteğiyle Su-riyeli mültecilere yönelik bir saldırı başlatıldı. Suriyeli-lere ait işyerlerinin yakıldığı ve evlere saldırıldığı pro-vokasyon, Salı Pazarı olarak bilinen ve faşist çetelerin ör-gütlendiği bir bölgeden gelen torbacı ve serserilerin “Su-riyeliler küçük bir çocuğa tecavüz etti” söylemiyle baş-ladı. Bu konuda hassas olan halkın bir kısmı da kışkırtı-larak işyerlerine, evlere yönelik saldırılar yapıldı. Bu sal-dırılar, polisin koruması altında, tekbir getirilerek yapıl-dı. Saldırılara karşı mahallenin güvenliğini almaya çalı-şan Halk Cepheliler ve mahalle halkından bazıları, Suri-yelileri koruyarak olası bir ölümden kurtardı. Akrep ara-cı da taşlanarak mahalleden kovuldu. Saldırgan güruh,Cuma Pazarı bölgesine doğru ilerledi. Bu bölgede de Su-riyeliler’e ait işyerlerine yönelik saldırılar gerçekleşti. Yüz-lerce polisin, TOMA’ların ve akrep araçlarının eskortlu-ğunda yapılan bu saldırılar, aslında devrimcilerin mahal-lelerine yönelik polis provokasyonudur. Polis, mahallelerdedevrimcilerin iradelerini kırmak ve provokatif eylemle-re girme hedefindedir. Cepheliler, “Bu provokasyonu damilitan ve Cepheli duruşumuzla boşa çıkaracağız” diye-rek, provokasyonu boşa çıkaracaklarını ilan etti.

25 Ağustos günü akşam başta Halk Cephesi ve Hal-kevleri olmak üzere çeşitli kurumlardan toplanma çağrı-sı yapıldı. Saat 19.00’da halk, cemevi önünde toplanma-ya başladı. Toplantı Dersim Derneği'ne alındı.

Bu toplantıya sadecemahalledeki devrimci vesol yapıların temsilcileri-nin katılacağı kararlaştırıl-mışken, toplantı salonunaanlaşılmaz bir şekilde Le-vent Tüzel ve HDP’lilergeldi ve toplantıyı yönet-meye çalıştılar. Bunun üze-rine Halk Cepheliler, bu toplantının halk toplantısı ol-madığını, hele, Levent Tüzel’in yöneteceği bir toplantı hiçolmadığını, dilerlerse toplanabileceklerini ancak Halk Cep-hesi’nin bu acil durum karşısında mahalleyi koruyacağı,bu temelde hareket edecek kurumlarla beraber olacakla-rını söylediler. Levent Tüzel’in ‘Dün niye yapmadınız, bu-gün saldıracaklarını nerden biliyorsunuz…’ gibi garip veukala tavırlarına karşılık; bu mahallede olanların, bedelödeyenlerin, emek harcayanların karar sahibi oldukları söy-lenerek toplantı terk edildi ve nöbet yerlerine geçildi. Sı-rasıyla Halkın TKP’si ve Halkevleri de toplantıyı terk ede-rek nöbet yerlerine geldiler.

Mahallenin her tarafında dolaşılarak ve faşistlerin top-lanabileceği yerler gezildikten sonra, herhangi bir saldı-rı olmayacağı anlaşılıp saat 23.00’te kitle iradi olarak da-ğıtıldı. Mahallenin belirli yerlerinde Halk Cepheliler'in nö-beti devam ediyor.

İzmir Urla Toprak Sahne'nin düzenlediği 4. Ti-yatro Buluşması üçüncü gününde (23 Ağustos) sü-rüyor. Anadolu’nun çeşitli illerinden 17 tiyatrogrubunun katıldığı tiyatro buluşmasında pekçok atölye ve söyleşi düzenlendi. Akşamları Ur-la'nın köylerinde sokak tiyatrosu gösterileri ya-pıldı. Saat 21.00'de ise Demokrasi parkı Amfi Ti-yatrosu’nda oyunlar sergilendi. İdil Halk Tiyat-rosu sanat alanının şehitleri Ayşe Gülen ve Ayçeİdil Erkmen'i anma niteliğinde oynadıkları "Dün-yayı, Memleketimizi ve Sizi Seviyoruz" isimlioyun ile festivalin açılışını yaptılar.

İlk gece festival başlarken Urla Belediyesi za-bıtaları tiyatro alanına gelerek gösterileri engel-lemeye çalıştı. Festivali düzenleyen Toprak Sah-ne Oyuncuları üzerine tutanak tutan zabıtalar ce-zalandırma tehditleri yaparak alandan ayrıldılar.Tiyatro buluşmasına katılan gruplan ve sanatçı-lar belediyenin bu tutumunu değerlendirerekfestivale destek vermesi gerekirken köstek olmatutumumun açık bir sanat düşmanlığı olduğunuve bunu her yerde teşhir edeceklerini vurguladı-lar. Ve parkların halka ait olduğunu bunun mü-cadelesinin her zaman verileceğini ifade ettiler.

Gazi Halk Meclisi 24 Ağus-tos’ta bir açıklama yaparak, halktoplantılarını sürdürdükleriniduyurdu. Dükkanlara duyuru-sunu asarak, masa açarak, bil-diriler dağıtarak çağrısı yapılanhalk toplantılarının 6. sı Nalburbölgesinde yapıldı.

200'den fazla Gazili’nin ka-tıldığı toplantıda, halk meclis-lerinin eski, yeni çalışanları sözaldı. Uyuşturucunun yaygınlaş-masına, çetelerin saldırılarınave AKP’li belediyelerin ihbar-cılığına özel vurgu yapıldı.

Tedavi merkezini vereceğinisöyleyip sözünde durmayan vekomplo kurması için polise ih-barda bulunan belediye başka-nına ve belediyeye “siz de bedelödersiniz” denildi. Halka teda-vi merkezine, çay bahçelerine,halk meclisinin yerine sahipçıkması, belediyenin rahat ha-

reket ettirilmemesi, torbacılarakarşı sokak nöbetleri tutmasıhalk meclislerine katılması, tor-bacıları dükkanlarına, sokakla-rına almaması, tedavi merkezi-ni ziyaret etmeleri sahiplenme-leri, 70 insanın orada tedavigördüğü, tedavi olanları ve ai-lelerini dinlemeleri sohbet et-meleri çağrısı yapıldı. Kulla-nım yaşı 11’e kadar düşen bon-zainin gençlerimizin üzerineatılmış bir kimyasal bomba ol-duğu, etkileri anlatıldı.

Bir saatten fazla süren top-lantıya Nalbur Gençliği kitleselve örgütlü katılarak toplantınınsonunda “Diren Cephe NalburGençlik Seninle” sloganı attılar.Son olarak “mahallenizi koruyunsahip çıkın, biz konuşup sahipçıkmaya devam edeceğiz, çün-kü Gazi bizim” denildi.

Polis Provokasyonunu Militan ve CepheliDuruşumuzla Boşa Çıkaracağız!

Mahalleyi Koruyun, Sahiplenin!Çünkü Gazi Bizim!

51

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

“Dünyayı, Memleketimizi veSizi Seviyoruz”

Page 52: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

Van'da Halk MeclislerininÖnemini Anlatıyoruz

Van Anadolu Konteyner Ken-ti’nde 24 Ağustos'ta halk meclisinintoplantısı 25 kişiyle yapıldı. Toplan-tıya bir şiirle başlandı. Yapılan top-lantıda "Bir Tuğla da Sen Koy" kam-panyası, halk meclisleri ve komiteler,Hasan Beyaz Halklar Kütüphanesi,dergi, gece nöbetleri, kadın atölyesi,çocuk korosu konuları konuşuldu.Halk meclisinde yer alan herkesetek tek "Bir Tuğla da Sen Koy" kam-panyası dahilinde atılacak olan heradımda yer alıp almayacakları sorul-du. Halk meclisinin çoğunluğu yapı-lacak olan her şeyde sonuna kadar yeralacakları sözü alındı.

27 Ağustos'ta "Bir Tuğla da SenKoy" kampanyasının programınınyapılacağı kararı alındı. Ardındanhalk meclisin amacı, işlevi, ilke ve ku-ralları halka tekrardan anlatıldı. Ko-mitelerin ne olduğu, nasıl işlediği an-latıldı ve sonuç olarak halk mecli-sinden gönüllü kişiler tarafından yü-rütme komitesi kuruldu. Daha sonramecliste Dev-Genç'lilerin Hasan Be-yaz Halklar Kütüphanesi için açtıklarımasaya saldırıların olmasından dolayıDev-Genç'liler tarafından tekrardankütüphanenin önemi anlatıldı. Yoz-laşmaya karşı neden mücadele et-memiz gerektiğini bunun için neleryapabileceğimiz konuşuldu. Son ola-rak gece nöbetlerinin neden tutulmasıgerektiği üzerinden konuşuldu. Yoz-laşmaya karşı mücadele etmenin biradımı olarak Anadolu KonteynerKent’te olabilecek her türlü pisliğinönüne geçmek için bunun önemliolduğu vurgulandı ve hemen hemenherkesin gönüllü katılımıyla gecenöbetleri için program yapıldı ve ha-yata geçirildi.

Van’da Dev-Genç'liler:Kitap Kampanyası İçinNe İzin Alırız Ne de İcazet

20-25 Ağustos tarihlerinde “Ana-

dolu Konteyner Kentte Kütüpha-ne Kuruyoruz Bir Kitap da SenGetir” kampanyası ve YürüyüşDergisi’nin tanıtımını yapmakiçin Van Sanat Sokağında Dev-Genç’liler masa açtı. Masaya ge-len insanlara Dev-Genç’liler Kürt-çe ve Türkçe kampanyanın de-tayları ve neden kütüphane kur-duklarını anlattılar ve birçok ki-şiden kitap getirme sözü aldılar.

Yapılan çalışmalarda Dev-Gen-çliler 2.750 tane bildiriyi ve 5 Yü-rüyüş Dergisini halka ulaştırdı..

21 Ağustos'ta açılan masaya ge-len deprem mağdurları Dev-Gen-çlilere “başlattığınız kampanyayıçok olumlu buldum, herhangi birihtiyacınız olursa söyleyin yeter.”dediler.

23 Ağustos'ta Dev-Gençlilermasanın yanına " Dev-Genç" im-zalı pankart astılar.

Dev Genç'liler masa çalışması-na devam ederken masaya AKP'ninkatil polisleri geldi. "Bu kitap kam-panyasında masa açmak için izin al-dınız mı" dediler. Dev-Genç'liler“masa açmak için sizden veyabaşkasından izin alacak değiliz” de-diler. Daha sonra katil polisler "bi-razdan yanınıza zabıta gelecek sizsorun yaşarsınız" diyerek tehditkarkonuşmalar yaptılar. Dev-Genç'li-ler de “size ilgilendirmez” deyipAKP'nin katil polislerini masadanuzaklaştırdılar.

24 Ağustos Dev-Genç'liler za-bıtaların, provokatörlerin saldırı-larına rağmen Sanat Sokağı’ndamasa açmaya devam ettiler.

Halk tarafından masaya ilgi yo-ğundu. Masaya gelen bir kişi, “birdenfazla bildiri verin arkadaşlarıma da da-ğıtacağım” diyerek bildiri istedi. Bir-çok kişi kitap getirme sözü verdi.Dev-Genç'liler halka bir önceki günyaşanan zabıta saldırısını, keyfi da-yatmaları kabul etmeyeceklerini sal-dırıları, provokasyonları boşa çıkar-dıklarını ve çıkarmaya devam ede-

ceklerini anlattılar. Daha sonra masayagelen 3 kişi "siz İstanbul’da bizim-kilere saldırdınız siz bu masayı kal-dırmazsanız birazdan size gelip sal-dıracağız" diye tehditlerde bulundu.Dev-Genç'liler de masayı ne zamankaldırıp kaldırmayacağına kendileri-nin karar vereceğini kararlaştırılansaat öncesinde masayı kaldırmaya-caklarını belirttiler.

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,552

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

Hasan Beyaz Halk Kütüphanesi’neBir Kitap da Sen Getir

Page 53: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

Yürüyüş’ü Her Yere Ulaştıracağız!Yürüyüş Dergisi her hafta dağıtım

sayısı arttırılarak ülkenin her yanınaulaştırılıyor.

İstanbulGazi: Yürüyüş dergisinin son sa-

yısı olan 430. sayısını 2400 tane da-ğıtarak haftalık 5000 dergi dağıtımıhedeflerine emin adımlarla ilerliyor.Dergi dağıtımı her hafta çoğalarak art-makta. Bundan dolayı Halk Cepheli-ler 24 Ağustos'ta bir araya gelerek der-ginin son süreçteki artışı konuşuldu,haftalık 5000 dergiyi nasıl halkaulaştırabiliriz konusunda öneriler din-lendi.

Şişli: Halk Cepheliler 23 Ağus-tos'ta Şişli Camii önünde toplanıp,Ferhat’ın, Engin’in ve İrfan’ın re-

simlerinin olduğu Yürüyüş önlükle-rini giyerek Taksim’e doğru YürüyüşDergisi dağıtımına başladılar. Dağı-tım sırasında sloganlar atıldı.

Daha sonra toplu şekilde TaksimAnıtı’na doğru gidilerek dergi dağı-tımı yapıldı ve İstiklal Caddesi bo-yunca sloganlarla ve yapılan konuş-malarla dergi dağıtımı Galatasaray Li-sesi önüne kadar devam etti. Galata-saray Lisesi önünde günlerdir HasanFerit Gedik’in mahkemesine çağrı ça-dırı kuran ve saldırıya uğrayan HalkCepheliler alkışlarla gelenleri se-lamladılar. Hep birlikte “Hasan FeritGedik Ölümsüzdür”, “Çeteler Vuru-yor Polis Koruyor”, “Çeteler HalkaHesap Verecek”, “Polis Simit SatOnurlu Yaşa”, “Uyuşturucuyu İzin

Vermeyeceğiz” sloganları gürsesle haykırıldı. Sloganlara halkalkışlarla desteklerini sundu.Bir buçuk saatlik dergi dağıtı-mında 76 dergi halkımıza ulaş-tırıldı.

Bakırköy: Liseli Dev-Genç'liler Bakırköy esnafına28 adet Yürüyüş Dergisi ulaş-tırdılar. Esnafla sohbet edenLiseli Dev-Genç'liler Altınşe-hir’de uyuşturucuya, fuhuşa veyozlaşmaya karşı Öğrenci Mecl-isleri kuracaklarını anlattılar.Bugün gençlerin halkın en di-namik, duyarlı ve cüretli kesi-mi olarak halka yapılan sömü-rüyle zulümle mücadele edece-ğini, zafere giden yolda öncüolacaklarını korkusu gün geç-tikçe büyüyen AKP iktidarınınuyuşturucusuyla, yozlaştırma-sıyla yoksul mahallelerin yok-sul gençlerine nasıl saldırdık-larını anlattılar.

İZMİR: Yürüyüş Dergi-si okurları 23 Ağustos'ta Me-nemen Asarlık ve DoğançayMahallelerinde Yürüyüş Der-gisi'nin tanıtımını yaptılar. Ta-nıtımda, İstanbul Çayan Ma-hallesindeki Kürt milliyetçi ha-reketin yaptığı provokasyonhalka anlatıldı. Çayan Mahal-lesi'nin devrimciler tarafından

nasıl kurulduğu ve ne bedellerinödendiği anlatıldı. Ayrıca uyuşturu-cuya karşı Halk Cephesi’nin başlat-tığı kampanya anlatıldı. Hasan FeritGedik Uyuşturucuyla Savaş Ve Kur-tuluş Merkezi de halka anlatıldı. 4 Yü-rüyüş okurunun katıldığı dergi tanı-tımında, Menemen’de 50 Doğan-çay’da ise 30 dergi halka ulaştırıldı.

ANKARA: Mamak’ta Yürü-yüş Dergisi ile ilgili afiş çalışması ya-pıldı. 16 Ağustos'ta Mamak’ta GeneralZeki Doğan, Ege ve Natoyolu’nda du-raklara ve duvarlara Yürüyüş afişle-ri yapıldı. 2 saat kadar süren ve iki Yü-rüyüş okurunun katıldığı çalışmadatoplam 85 adet afiş yapıldı.

ANTEP: Yürüyüş Dergisi 21Ağustos'ta Düztepe Mahallesi’ndeHalk Cepheliler tarafından halkaulaştırıldı. Dergi dağıtımına çıkmadanönce hep birlikte dergiyi okuyan vedergi üzerine sohbet eden Halk Cep-heliler toplamda 29 dergi dağıttı.

22 Ağustos'ta Köseler Köyü’ne gi-den Halk Cepheliler her hafta oldu-ğu gibi bu hafta da Yürüyüş Dergisi-ni halka ulaştırdı. Köyün kahvesindeköyün gençleri ile sohbet edildi. Ça-yan Mahallesi’nde ve diğer mahalle-lerdeki saldırılar üzerine konuşuldu.17 adet Yürüyüş Dergisi dağıtıldı.

EDİRNE: Edirne’de 24 Ağus-tos'ta İstasyon Mahallesinde YürüyüşDergisi dağıtımı yapıldı. Dev-Genç'li-ler kapı kapı gezerek Yürüyüş Der-gisi’nin tanıtımını yaptı. Daha önce-den de dergi dağıtılan mahalledehalk Dev-Genç'lilere sıcak davrandı.Dergiyi her hafta isteyenler oldu. 7adet umudun sesi Yürüyüş Dergisihalka ulaştırıldı.

VAN: Van İskele Mahallesi'nde22 Ağustos'ta 4 Yürüyüş okuru tara-fından Yürüyüş Dergisi dağıtımı ya-pıldı. Yapılan Yürüyüş Dergisi dağı-tımında halkla birebir ilgilenildi.Gündeme dair sohbetler edildi. 1saat süren dergi dağıtımında 18 der-gi okuruna ulaştırıldı. Van'da YürüyüşDergisinin 430. sayısı toplamda 50dergi okuruna ulaştırıldı.

553

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

Şişli

İzmir

Ankara

Page 54: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

Alman polisi her sıkıştığında,haksızlığı adaletsizliği yüzüne her vu-rulduğunda ırkçı yüzünü ortaya çı-karır. Hemen ilk sarıldıkları "DefolunÜlkenize". Alman ırkçılarının da bi-zim ülkemize "defolup" gitmemizeilişkin onlarca ırkçı sloganları vardırhatta.

Birincisi; Bizi Almanya'ya daveteden sizin ülkeniz olmuştur, birincikuşağın emek gücüne ihtiyaçları ol-duğu için sizin devletiniz çağırmıştır.

Biz 4 kuşaktır bu ülkede emeği-mizle yaşıyoruz ve isteyerek gelme-dik. Ülkemizdeki ekonomik ve siya-si koşullar düzelince milyonlarca in-sanımız geri dönecektir merak etme-yin.

İkincisi; Biz burada emeğimizleyaşıyoruz ve biz istediğimizde dö-neriz.

Üçüncüsü; Milyonlarca insanı-mız ülkemizde demokratik halk dev-rimimizi gerçekleştirdiğimizde dö-necektir. Ama biz yine bu ülkede ka-lacağız ve yine biz istediğimiz zamandöneceğiz. Çünkü biz enternasyo-nalist mücadeleye devam edeceğiz.Çünkü dünya halklarını çok seviyo-ruz ve onları sevmek cüret ister bunubiliyoruz. Kendi ülkemizde demok-rasi ve sosyalizm mücadelesini ka-zanmamız yetmez. Biz Alman halkı-nın da bu mücadeleden zaferle çık-ması için enternasyonalizm bayrağı-nı yükseklerde tutacağız.

Yani biz istediğimiz zaman gide-ceğiz, yani dünya halkları özgür ola-na kadar hangi ülkeye gideceğimize,kalacağımıza biz karar veririz em-peryalistler değil. Çünkü sizin yata-cak yeriniz dahi yok, ne bu dünyadane öteki dünyada emperyalistler, buyüzden bizim halkımızın nerede ka-

lıp nereye gideceğine siz karar vere-meyeceksiniz!

Anadolu Federasyonu açıklama-sı;

İşkenceci Alman Polisinin Tavsi-yesi:

"Burası Özgür Bir Ülke İsterse-niz(!) Ülkenize Dönebilirsiniz"

YANİ DİYOR Kİ: "TÜRKENRAUS!"

Alman polisi, Deniz Yıldız veTolga Gezici adlı iki Türkiyeli va-tandaşı, bürokratik işleri için gittikleribelediyede taciz ve tehdit etmiş, ar-dından da Tolga Gezici'yi karakola gö-türerek orada dört saat boyunca hüc-rede tutmuştur. Orada yaptıkları ko-nuşmalarda "defolup gidin" anlamı-na gelen "tavsiyelerde" bulunmuş-lardır.

Polisin, böyle sıradan bir durum-da adeta bahane yaratıp işkence yap-masının, hücreye atmasının, ifadevermeye zorlamasının nedeni, birpolisin söylediği şu sözlerde saklıdır:

"Burası özgür bir ülke, istersenizülkenize dönebilirsiniz..."

Evet, böyle diyor işkenceci polis.

Dört beş kişi üzerine saldırdıkla-rı, ardından yere yatırıp ellerini ar-kadan kelepçeledikleri gencimizebunu söylüyorlar.

"Dönün ülkenize" diyorlar.

Nazilerin "Türken Raus" sloga-nından hiçbir farkı yok bu sözün.

Başka bir deyişle "Türken Raus"uüniformalarının gücüyle söylüyor-lar!

Gitmiyoruz!

Eğer gideceksek bunu kendi ka-rarımızla, irademizle yaparız.

Sivil veya resmi ırkçılar bilmeli ki;siz tehdit ediyorsunuz diye, siz iş-kence yapıyorsunuz diye, siz evleri-mizi, ibadethanelerimizi yakıyorsunuzdiye, siz esnaflarımızı katlediyorsu-nuz diye, gitmeyeceğiz.

Gitmeyecek ve karşınıza dikile-ceğiz.

Gitmeyecek ve ırkçılığa karşı di-reneceğiz.

Halkımıza Sesleniyoruz:

Halkımız, ister Türk, ister Almanpasaportuna sahip olun; keyfiliklere,polis işkencesine, tehditlerine boyuneğmemeliyiz.

Alman anayasasının ve yasalarınınbize tanıdığı haklarımız var; o haklarasahip çıkalım.

Kimse bizi aşağılayamaz. Kimsebize ırkçılığı dayatamaz. Irkçılığakarşı birleşelim, örgütlenelim, dire-nelim.

Alman Yetkililere Sesleniyoruz:

İnsanlarımız Nazi çeteleri tara-fından katlediliyor. Polisiniz örtbasediyor.

Evlerimiz, ibadethanelerimiz, iş-yerlerimiz, yurtlarımız yakılıyor. Po-lis, failleri bulmuyor.

Ama demokratik kurumları, dev-rimcileri takip ediyorsunuz. Baskın-lar, tutuklamalar yapıyorsunuz.

Devlet kapısında işi olanlara kar-şı her türlü keyfilikte, işkencede sınırtanımıyorsunuz.

Bu ırkçı, yabancı düşmanı politi-kalara son verin!

ANADOLU FEDERASYONU

ALMAN POLİSİNE SESLENİYORUZ;Biz Almanya'da Emeğimizle Yaşıyoruz,

Biz İstediğimiz Zaman ÜlkemizeGeri Döneceğiz, Siz İstediğiniz Zaman Değil!

ŞUNU İYİ BELLEYİN! DÜNYA HALKLARI ÖZGÜR OLANA KADARDÜNYANIN HER YERİNDE VAR OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ!

Av ru pa’da

HALK CEPHESİ OLARAK EMPERYALİZME KARŞI,54

Yürüyüş

31 Ağustos2014

Sayı: 432

Page 55: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

Bremen Halk Cepheliler, Bremen Eyalet Meclisi veBremen Belediye Binası’nın tam karşısında, 2 Eylül'deStuttgart'a görülecek olan Anadolu Federasyonu üyesi Öz-gür Tutsaklarımızla ilgili, 25 Ağustos günü saat 18.00’denitibaren bildiri dağıtımı ve basın açıklaması yaptılar.

Yaklaşık 270 bildirinin dağıtıldığı ve 2 saate yakın sü-ren bilgilendirme ve bildiri dağıtımına, MLPD Bremenüyeleri de destek verdiler. Halk Cepheliler, bildiri dağı-tımında halka sık sık mahkemenin gidişatı ve Özgür Tut-sakların bu süreç içerisinde uğradıkları haksızlıklara veırkçılıklara yönelik yapmış oldukları açlık grevinden vediğer eylemliklerinden bahsettiler.

Londra'da yürüyüş dergisi okurları ve çalışanları herhafta hiç aksatmadan istikrarlı bir şekilde dergi satışı-na devam ediyorlar. Çünkü devrimcilik istikrar işidir,Yürüyüş dergisi de istikrarlı bir şekilde dağıtıldığındayüzlere, sonra binlere ve milyonlara ulaşacaktır. Buamaçla dergi satışları hiç durmadan her hafta devam edi-yor.

Wood Green Kütüphanesi önünde 23 Ağustos günüsaat 14.00 – 16.00 arası açılan stantta bu hafta yine Kürtmilliyetçilerinin ve kuyrukçularının Halk Cephesi'ne sal-dırısı anlatıldı detaylarıyla.

14 derginin dağıtıldığı stantta Filistin’e canlı kalkanolarak giden Halk Cepheliler de anlatıldı.

Arşiv

Belçika’nın birçok yerinde olduğu gibi Lie-ge şehrinde de oturma izni olmayan yabancıla-rın yani « KAĞITSIZ » ların kapatıldığı hapis-hane var. Yani sadece oturma izni olmadığı içinBelçika’da bulunan yabancılar hapishaneye ka-patılıp aylarca tutsak ediliyor. Vottem adı veri-len merkezde 150 civarında tutsak bulunuyor. Hermilliyetten olduğu gibi Türkiyeliler de buralarakapatılıyor. Hapis ettikleri insanların prosedür-lerini hızlandırarak ülkelerine yollamak amacıylakurulan merkezde ırkçı uygulamalar ise OLA-ĞAN.Yabancıysan hele ki « kağıtsız » isen ırk-çılığın her türlüsüne razı olmalısın buradayken.

CRACPE: Belçikalı ilericilerin bu türden ha-pishanelere karşı mücadele amacıyla kurduğuoluşum. VOTTEM’in kurulma aşamasından buzamana kadar sürekli eylemlilik halindeler. TAM 16 YIL-DIR HER CUMARTESİ KESİNTİSİZ VOTTEM’İN KA-PISININ ÖNÜNDE EYLEM YAPIYORLAR.

Geçtiğimiz günlerde Anadolu Federasyonu sempati-zanı olan bir kişinin hapsedilmesinden dolayı bu eylem-lere Anadolu Federasyonu da katılım sağlamaya başladı.MÜSLÜM GENLİK isimli arkadaşımız yaklaşık 1 aydır

tutuklu. Tam 10 yıldır burada olmasına ve evli, bir çocuksahibi olmasına rağmen sınırdışı edilmek isteniyor. Ana-dolu Federasyonu Belçika, "CRACPE’li dostlarımızla geç-tiğimiz iki hafta olduğu gibi bundan sonra da her cumar-tesi VOTTEM’in kapısında olacağız. Müslüm GENLİKiçin özgürlük istemeye devam edecek, her cumartesi VOT-TEM ve benzeri hapishanelerin kapatılması için mücadeleedeceğiz" diyerek bir açıklamada bulundu.

55

31 Ağustos2014

Yürüyüş

Sayı: 432

CANLI KALKANLARIMIZLA FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ

FEDERASYON TUTSAKLARI BİZDEN BİRİSİ,SAHİPSİZ BIRAKMAYACAĞIZ!

GERÇEĞİN SESİ YÜRÜYÜŞ DERGİSİ AYNI ZAMANDAİSTİKRARIN DA SESİ OLDUĞUNU GÖSTERİYOR!

AVRUPA'DA EĞER OTURMA İZNİN YOKSA SEN İNSAN DEĞİLSİN DEMEKTİR!"Kağıtsızlar" Sahipsiz Değildir!

Page 56: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

“Düzen bizi teslim almak için her türlü çirkefliği kul-lanıyor. Beyinlerimizi teslim almak için yozlaştırıyor,uyuşturuyor her türlü aracıyla. Eksik bıraktığımız herşey düzene hizmet eder. Bunu istemiyorsak, kendimizibüyütmek istiyorsak soru sormalıyız. Öncelikle kimehizmet ediyor diye sormalıyız? Dersler çıkarmalıyız.Düzen yanlarımıza militanca yaklaştığımız da, sonuçalırız.”

İbrahim Çuhadar07 Eylül - 13 Eylül

Gülay KAVAK:

l972 Zonguldak, Ulus-Kirazcık Köyüdoğumludur. 1990’da bir Dev-Genç’liolarak mücadeleye katıldı. Gençliğinyönetici kadrolarından olan eşi ErolYalçın, evliliklerinin üzerinden iki aygeçmeden katledildi.

Gülay, hiç tereddüte düşmeden mü-cadelesini sürdürdü. 1994’te tutsak düştü. 1996 ÖlümOrucu’nda ikinci ekipte yer aldı. 2000’deki hücre sal-dırısında da Ümraniye Hapishanesi Birinci ÖlümOrucu Ekibi’ndeydi. 19-22 Aralık Katliamı’ndan sonraŞişli Etfal Hastanesi’nde zorla müdahaleye maruzkaldı. Bir süre sonra katliamcılar onu tahliye ettiğinde,tahliye rüşvetini reddetti. İhanete meydan okuyarakkahramanlığın yolunu seçti ve 7 Eylül 2001’de Armutludireniş mahallesinde ölümsüzleşti.

Seher ŞAHİN:

İstanbul Mimar Sinan Üniversite-si’nde rehberlik ve dayanışma çalışma-larına karşı gerçekleştirilen polis saldı-rısında, polisler tarafından üniversiteninüçüncü katından aşağı atıldı. Beş günkomada kaldıktan sonra 8 Eylül 1991’de

şehit düştü.

Seher Şahin

Filiz ÜNAL, Yener TÜRKER:

Tokat, Niksar-Reşadiye arasında, 9Eylül 1998’de oligarşinin askeri güçle-riyle girdikleri çatışmada şehit düştüler.Çatışmada Filiz Ünal vurulup şehit dü-şerken, Yener Türker’den çatışma sonrasıhaber alınamadı. Araştırmalar sonucundaoligarşinin katliamcıları tarafından vu-rulduğu veya Kelkit Irmağı’nda boğul-duğu sonucuna varıldı. Filiz, 1974'te,Tokat'ın Turhal İlçesi Çerçi Köyü’ndedoğdu. Türk milliyetindendir. 1997 Ha-ziran’ında Tokat dağlarında silah kuşandı.Yener, 1980 Ordu Mesudiye doğumludur.Gerillaya 10 Haziran 1998’de katıldı.

Gülay Kavak

Filiz Ünal

Yener Türker

Zeynep Esra BOLAYIR:

İYÖ-DER üyesiydi. Mücadelede he-nüz çok yeni olduğu bir süreçte, 8 Eylül1990’da Bursa’da geçirdiği bir trafikkazası sonucu aramızdan ayrıldı.

Zeynep Esra Bolayır

Uğur BÜLBÜL:

1 Şubat 1976’da Kastamonu-İnebo-lu’da doğdu. 1996’da hapishanelerdesüren ölüm orucu sırasında devrimcilerletanıştı ve mücadeleye katıldı. Faşizm,sadece bir pankart astığı için onu göz-altına alıp işkenceden geçirdi. 19 AralıkKatliamı sırasında Bartın Hapishane-

si’ndeydi. Yaralandı. Sincan F Tipi Hapishanesi’nesevk edildi. Tecriti, işkenceleri yaşadı. Öfke, dağlarolmuştu Uğur’un yüreğinde. Kendini feda etmeye,ölüm orucuna gönüllü olarak karar vermişti. 10 Eylül2001’de İstanbul Gümüşsuyu’nda işkenceci, katliamcıçevik kuvvete karşı gerçekleştirdiği feda eylemindeşehit düştü.

Uğur Bülbül

Dursun IŞIK:

7 Eylül 1991’de Hollanda’da faşistlertarafından katledildi.

Dursun Işık

Vedat İNAN:

11 Eylül 1994’te Dersim Mazgirt’ebağlı Darıkent Beldesi’nde, Kürt milli-yetçileri tarafından öldürüldü. Mücadeleokuru bir öğretmendi.

Vedat İnan

Page 57: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

Hamide ÖZTÜRK:

1970 Antakya doğumludur. Arap Alevisibir ailenin çocuğudur. 1990’da mücadeleyekatıldı. 11 kez gözaltına alındı. Bu sürede,işkencelerden geçirildi. Abisini, yakınlarınışehit verdi. Daha büyük bir hırsla sarıldımücadeleye. Akdeniz çapında görevler üst-lendi. 1996’da İstanbul’da tutuklandı. ‘96

Ölüm Orucu’nda 3. Ekip’te yer aldı. 19 Aralık 2000’de, 6kadın tutsağın diri diri yakıldığı Bayrampaşa C-1 koğu-şundaydı. Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi’nde 5.Ölüm Orucu Ekipleri’nde ölüm orucuna başlayan HamideÖztürk, 10 Eylül 2002’de şehit düştü.

Hamide Öztürk

İbrahim ÇUHADAR:

İbrahim Çuhadar 16 Ağustos 1973 An-kara, Altındağ doğumludur. Aslen, Ço-rum’un, Alaca, Tutluca Köyü’nden, yoksulbir ailenin çocuğudur. İbrahim Çuhadar or-taokul yaşlarından itibaren damgacılık,kaşe, tabela, prinç levha, mobilyacılık,bakkal çıraklığı yaptı. 90’lı yıllardan itibaren

inşaatlarda çalıştı. 1993 yılında inşaatta çalışırken dev-rimcilerle tanıştı. İlk örgütlülüğü Devrimci İşçi Hareketiiçinde oldu. 1994 yılında illegal mücadele içinde yer aldı.28 Eylül 1994 yılında tutsak düştü. Ankara Ulucanlar veÇankırı E Tipi hapishanelerinde, 19 Aralık Katliamı’nakadar toplam 10 yıl tutsak kaldı. Katliam saldırısındansonra sevk edildiği Sincan F Tipi Hapisnanesi’nden, 2004yılında tahliye oldu. Tahliye olduktan sonra 2009 yılınakadar çeşitli alanlarda çalıştı. 20 Temmuz 2012’de HasanSelim Gönen’i katleden polislerin bulunduğu 75. Yıl Sul-tangazi Polis Karakolu’na, 11 Eylül 2012 tarihindeFEDA EYLEMİ gerçekleştirerek şehit düştü.

İbrahim Çuhadar

Mehmet SOYLU:

12 Eylül 1979’da Kars Yeni Mahalle’defaşistler tarafından katledil-di.

Yüksel KAŞIKÇI:

12 Eylül 1979’da İstanbulOkmeydanı’nda faşistlerle girdiği çatışmadaşehit düştü. DEV-GENÇ’liydi

Mehmet Soylu

Yüksel Kaşıkçı

“Faşizm hangi ülkede olursa olsun, sa-dece o ülkenin işçisine ve halkına değil,tüm dünya işçilerine ve halkına karşıdır.”

1 Nisan 1937'de Adana Yenice Köyü'ndedoğdu. 1971'de Mahir Çayan ve arkadaşlarınıevinde sakladığı için, 7 yıl hapis cezasınaçarptırıldı. 47 yıllık yaşamının 12 yılınıhapishanelerde, 3.5 yılını da yurtdışında

sürgünde geçirdi. Devrimci sanatçılığın ülkemizdeki ilkörneklerindendi. Yılmaz GÜNEY 9 Eylül 1984’te ara-mızdan ayrıldı.

Yılmaz Güney

“(...) Hayır. Ülkemizi kaybetmektenve köleleşmektense, her şeyimizi fedaederiz. En ağır yoksulluğa ve en büyükacılara katlanmak zorunda kalsak daher fedekarlığı yapmaya hazırız. Zaferkesinlikle bizim olacak.”

3 Eylül 1969 Vietnam bağımsızlıkhareketinin önderi ve Vietnam DemokratikCumhuriyeti'nin ilk başkanı olan Ho ChiMinh, dünya halklarının “Ho Amca”sıydı.

Bu sıfatı, Vietnam devrimindeki teorik, pratik önderliğiyle,halkını kurtuluşa ulaştıran kurmaylığıyla kazandı. 1925’teyaktığı kurtuluş ateşi, Amerikan emperyalistleri Vietnam’dankovuluncaya kadar sönmedi. Giap’ın sözleriyle “Gücünüproletarya enternasyonalizmine ve sosyalizmine sıkı sıkıyabağlılıktan, halkına duyduğu sınırsız sevgiden, kahramanlıkve yurtseverlik geleneğinden alıyordu... ML ışığında enyüksek düzeye ulaşan çağımızın sosyalist devriminin getirdiğiahlaki ilkeler Ho Amca'da somutlaşmıştır...” 3 Eylül 1969’daaramızdan ayrıldığında, eşsiz bir direniş destanını ve parlakbir zaferi dünya halklarına miras bıraktı.

Ho Chi MİNH

"Umut biziz, kendimiz!"

Angola Halk Kurtuluş HareketiMPLA'nın önderlerinden biriydi. Şair,tıp doktoru ve kurtuluştan sonra AngolaHalk Cumhuriyeti'nin ilk devlet başkanıolan Agostinho Neto, 17 Eylül 1922'deAngola'nın başkenti Launda'nın BengoKöyü’nde doğdu. 10 Eylül 1979'da Mos-kova'da öldü.

“Yol ne kadar uzun olursa olsun ilkadım atılmalıdır.”

20. yüzyıla damgasını vuran devrimciönderlerdendir. En büyük eseri Çin Dev-rimi’yle sadece Çin halkını kurtarmaklakalmamış; halk savaşının teori ve pratiğinimiras bırakarak tüm sömürge halklarınkurtuluş yolunu aydınlatmıştır. 9 Eylül1976’da ölümsüzleşen Mao, ezilen halk-ların kurtuluş savaşlarında yaşamaya de-

vam ediyor.

Mao ZEDUNG

Agostinho NETO

“Ben ölürsem, halkım yürür yolu-na… Toplumsal devinim, bir yöneticiyok edilince yok olmaz. Yavaşlatılır, uza-tılır ama durdurulamaz.”

1908’de doğdu. 1937’de SosyalistParti’den milletvekili seçildi. 1970’teHalk Cephesi (Unitad Popular) adınakatıldığı başkanlık seçimlerini kazandı.

11 Eylül 1973’te Şili’de yapılan faşist darbeye karşı silahelde direnerek şehit düştü.

Salvador

ALLENDE

Page 58: Kışkırtıcı İftiracı ESP Devrimci Hareketi ...yuruyus.biz/pdf/pdf/432.pdf · 45 Emek haber... 46 Dün “kucak açan”, bugün “sınır dışı kararı alan” faşist AKP,

'90'lı yıllar devrimci gençliğin mücadelesinin geliştiği,güçlendiği, ülke çapında örgütlenmeleri ile YÖK veülkenin diğer sorunlarına yönelik mücadelesinin yükseldiğiyıllardır. İşte, Gülay yoldaş devrimci gençliğin yükselenbu mücadelesinde örgütleyen, yöneten kadrolardan biridir...

‘92 yılında gözaltına alınarak tutuklanır. İlk hapishanedeneyimi örgütümüzü daha yakından tanıdığı, değerlerimiziöğrendiği ve ihtiyaçlarımızı daha iyi kavradığı bir dönemolur. Kısa tutsaklığının ardından yeniden mücadeleye,kavganın ortasına koşar. Ancak bu kez daha donanımlı,daha iddialı, kararlı bir Gülay vardır artık. Yeni görevler,sorumluluklar onu beklemektedir...

Gülay mücadele içinde kavgayı birlikte soluduklarınişanlısı, yoldaşı Erol Yalçın'la ömürlerini birleştirmenin ilkadımını halk kurtuluş mücadelesi içinde atmışlardı. İkisi deDev-Genç’lidir, ikisi de mücadelenin yöneticileri, kadrolarıdır.Erol şehit düştüğünde: "Her zaman sevgi, onur anlamınıtaşıdı, büyük bir özlemi yaşattı" diye anlatır duygularını...İstanbul sokakları tanır onu... Gecekonduları, merkezicaddeleri, üniversite kampüsleri... Hızlı, dolu dolu geçengünlerin, ayların ardından Gülay'ın tutsaklık yılları başlaya-caktır.

"94 yılında şehitlerimizden Cengiz Çalıkoparan ve A.Rıza Demir'in de aralarında olduğu birçok yoldaşımızlabirlikte Dev-Genç'in yeraltı örgütlenmesine yönelik ope-rasyonlarda tutsak düştü. 7 yıl sürecek tutsaklık koşullarındakimücadelesine ilk adımı Bayrampaşa Hapishanesi'nde attı”...

Tutsaklık ve mücadele... Birbiriyle et ve kemik gibiolan bu iki sözcük Gülay için tutsaklıkta daha fazla sorum-luluk alması, öne çıkma, daha çok yük taşımak anlamınagelir...

Evet, Gülay tutsaktır belki ama bunun bir hükmüyoktur. Tutsak da olsa "sıcak mücadelenin" havasını herdaim soluyandır. Deyim yerindeyse "Kavganın kokusunuherkesten önce alandır."

Gülay tarihsel sürecin tarihsel yükünü omuzlamış,bundan büyük bir onur duymuş, alnına kızıl bandını

kuşanmıştır. Devrimi, devrimciliği yoketmek iste-yenlerin karşısına "önce ben" diyerek atılmıştır. Yineen önde koşmanın heyecanı vardır ve istediğini dealmıştır bu sefer...

Ve cellat kanlı elleriyle dolaşır 20 hapishaneninüzerinde. Tarih 19 Aralık 2000'dir. Bir destandır ya-

zılan. Zulmün en koyusuna, vahşisine, alçağına karşı hal-kımızın en yiğitleri yazarlar tarihe; "Ya Zafer Ya Ölüm"diye... 28 devrimci katledilir. F tipleri işte böyle "açılır."

Gülay, Kartal'a sürgün edilir... Devlet hücreleri katliamlaaçmış ama direnişi kıramamıştı. Direniş tüm hızıyla ke-sintisiz yeni mekanlarda sürmekteydi. Bu dönemde dire-nişçileri zorla müdahale için hastanelere taşırlar... 19Aralık sonrası direnişi kıramayan düşman direnişçilerimizihastaneye kaçırmaya ve sakat bırakmaya başlamıştı. Güngeçmiyordu ki bir direnişçimizin hastaneye kaçırıldığıhaberi gelmesin. Günler ilerliyordu... İlerleyen günlerdeGülay'ın bıraktığı haberi geldi... Gülay hastaneye kaldı-rıldıktan sonra su ve şeker almayı da kesmiştir. Çünküböyle kararlaştırmışlardır. Zorla müdahale edilirse su-şeker almayacaklardır. 200'lü günlerdir... Bilinci gidipgelmektedir. Bilincinde yer eden Ümraniye'deki yoldaş-larıyla sohbet eder, sonra dışarıda olduğunu zanneder;Erol'la eylem planları yapmaktadır. İşkenceci "Mengeledoktorlar" Gülay'ın bilincini yitirdiği anlarda müdahaleeder.

Direniş içeride ve dışarıda Armutlu'da şehitler veriyor,hükmünü sürdürmeye devam ediyordu. Direnişi zorlamüdahale işkencesiyle kıramayan devlet bu sefer tahliyerüşvetini gündemine alır… Gülay umudun mayasıylayoğrulmuş bir Dev-Genç’liydi. İhaneti kaldıramayacakkadar soylu bir ailenin ferdiydi...

O’nun elleri, yüreği, bilinci halkın adaletini uygulayandı.Bir savaşçıydı ve yapması gerekeni biliyordu. Bunahazırlandı. Adım adım gücünü topladı. Hesaplaşması derinve kesin olmalıydı. Silkindi, artık yeniden ayağa kalkmazamanıydı. Yoldaşlarının, büyük ailesinin ona bu fırsatıtanıyacağından emindi... Gülay hareketine, düştüğü zaafıtüm içtenliğiyle anlatır. Bir şans daha ister. Bir süre bekle-dikten sonra kızıl bandını tekrar kuşanır. Eziktir, hüzünlüdürama artık gönlü de rahattır. Yoldaşlarının, halkının arasındayeniden kazanacağı onuruyla yolculuğuna sessiz ve müte-vazice başlar.

Gülay, Armutlu'da ilk dönemler o alt-üst oluşları kişi-liğinde-benliğinde yerli yerine oturtmak için suskundu.Bir yanı ezikliği olsa da asıl olarak hedefe daha hızlı koş-manın, öne atılmanın ağır bastığı bir suskunluktu bu...

Gülay'ımız, Ümüş ve Zeynep'e çalımını atmıştı. Sessiz,sakin üçü bir odada, elini zafer işareti yaparak "Sizleriçok seviyorum" diyerek gözlerini yumdu hayata...

O çok sevdiği İstanbul'da kavgayı adım adım soluduğu,her yerde özgürlüğe koştu. İstanbul'a da çalımını attı...

Anıları MirasımızGülay KAVAK’ı Yoldaşları Anlatıyor:

Gülay yoldaş, kendini yeniden yaratan,zor zamanlarda açan bir kır çiçeğidir.

“Kahraman, kritik zamanda insan-lığın yararına olanı yapandır.”

Çekoslovakya Komünist Partisi ön-derlerindendi. Örgütlü ve örgütçü biraydındı. Almanya'nın Çekoslovakya'yıişgal etmesi üzerine zaman kaybetmek-sizin illegal çalışmalara başlayan Fuçik,Çekoslovak Komünist Yeraltı Hareke-ti'nin liderlerinden biri oldu. 1942'dePrag'ta tutuklandı. Bu dönemde "Dar-

ağacından Notlar" adlı kitabını yazdı. 8 Eylül 1943’teNaziler tarafından tutuklanarak idam edildi.

Julius FUÇİK