tasavvufta kaynak

Upload: dinbilim

Post on 04-Jun-2018

249 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    1/167

    T.C.

    SELUK NVERSTES

    SOSYAL BLMLER ENSTTS

    TEMEL SLM BLMLERANABLM DALI

    TASAVVUF BLM DALI

    TASAVVUFA GAYR-SLM VE GAYR-SNN

    KAYNAK ARAMA ALIMALARI

    YKSEK LSANS TEZ

    Danman

    Yrd. Do. Dr. Hlya KK

    Hazrlayan

    Mehmet Sami SAYAR

    Konya - 2005

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    2/167

    i

    NDEKLER

    NSZ................................................................................................................................... ii

    KISALTMALAR .......................................................................................................................... v

    BLM I: ................................................................................................................................... 1

    TASAVVUF VE MSTSZM.................................................................................................... 1

    A. TASAVVUF VE MSTSZM................................................................................................. 1

    A.I. MSTSZM ........................................................................................................................... 1

    A.II. TASAVVUF VE MSTSZM ARASINDAKBENZERLKLER FARKLILIKLAR....... 5

    B. TASAVVUFUN KAYNAI KONUSUNA METODOLOJK YAKLAIM.......................10

    B.I. KAVRAM KARGAASININ GDERLMES................................................................... 10

    B.II. SOSYAL BLMLERDE YNTEM PROBLEMNN MESELEYE UYARLANMASI . 16

    B.III. ORYANTALSTLERN TAVRININ TAHLL .............................................................. 21

    B.IV. DOULU BLM ADAMLARININ MESELEYE BAKIININ GENEL EREVES 28

    B.V. TASAVVUFA YABANCI KAYNAKLAR ARAYAN TRK ARATIRMACILAR VE

    BUNLARIN GRLERNN TAHLL.........................................................................42

    BLM: II ................................................................................................................................62

    TASAVVUFUN SLMLVE SNNL ....................................................................62

    A. TASAVVUFUN SLAMKAYNAI .................................................................................. 65B. TASAVVUFUN SNNL ................................................................................................ 70

    C. TASAVVUFUN DER SLAM LMLERARASINDAKYER .................................... 78

    D. SUFLERN SLAM ADINA VERDKLERMCADELELER......................................... 84

    E. SFLERN SNNLK ADINA VERDKLERMCADELELER................................... 93

    BLM: III............................................................................................................................... 98

    TASAVVUFA ZFE EDLEN GAYR-SLAMVE GAYR-SNNKAYNAKLAR. 98

    A. TASAVVUFUN YABANCI KAYNAKLARI MESELES............................................... 104

    B. TASAVVUFA YABANCI KAYNAKLARDAN GETDDA EDLEN BAZIMESELELER....................................................................................................................... 115

    C. TASAVVUFLA LKLENDRLEN BAZI HETEDEROKS GRUPLAR ......................124

    D. TASAVVUFA HETEREDOKS GRUPLARDAN GETDDA EDLEN BAZI

    DNCELER ........................................................................................................................ 132

    SONU..................................................................................................................................... 143

    BBLYOGRAFYA.................................................................................................................148

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    3/167

    ii

    NSZ

    Tasavvuf, Trk-slam kltrnn ayr

    lmaz bir paras

    d

    r. Bu yzden herkesimden insann tasavvuf hakknda olumlu veya olumsuz muhakkak syleyecek bir

    eyleri vardr. Ne var ki her sylenen doru olmamakta, bazen kabul edilemez tavrlarn

    rn olan szler sarf edilmektedir. te bu durum, tasavvuf metodolojisi asndan;

    konu hakkndaki tavrlarn sistematik bir kritiini gerekli klmaktadr.

    nemle belirtmek gerekir ki tasavvufta d kaynakl olduu ileri srlen

    unsurlarn, klasik tasavvuf kaynaklarnda nasl getiini tesbit edip bunlardier din ve

    felsefelerdeki paralel unsurlarla karlatrmak, engin bir dinler tarihi ve felsefe bilgisi

    gerektirdii iin buna girimee cesaret edemedik ve dolays ile elinizdeki alma,

    tasavvufa gayr-i slam ve gayr-i Snn kaynak isnd eden almalardan rnek vererek,

    bunlarn daha ok mantksal elikilerine iret etmekte ve ancak zaman zaman klasik

    tasavvuf kaynaklarna inebilmekterdir.

    Tasavvufa gayr-i slm ve gayr-i Snn kaynak arama almalarn

    deerlendirebilmek iin herhalde ilk nce tasavvuf ve mistisizm kavramlar

    n

    vebunlarn birbirleriyle olan ilikisini incelemek gerekmektedir. Zira ancak bu ekilde

    tasavvufun ftr, slam ve Snn niteliini ortaya koyabilmek mmkn olacaktr. Yine

    ancak bu ekilde tasavvufa yabanc kaynak arayan dncelerin yanlglar ortaya

    konabilecektir. Dolaysyla almann birinci blmnde tasavvuf ve mistisizm ilikisi

    ftr ve slam ynden ele alnacak, bylece tasavvufun slam yn vurgulanmaya

    allacaktr.

    kinci blmde metodolojik bir yaklam denemesine giriilerektir. Bu

    balamda ilk nce mevzu hususunda geerli olan kavram kargaas giderilmeye

    allacak; daha sonra sosyal bilimlerde yntem problemi meseleye uyarlanmaya

    allacaktr. Burada hususiyetle belirtmek gerekmektedir ki; ne bu kk almann

    ve ne de bendenizin ciddi bir metodolojik yaklam ortaya koyamayaca aikrdr.

    Ancak tasavvufun kaynameselesinde hkm sren bir kavramsal kargaann, yntem

    eksikliinin ve birok metodolojik yanlln varlortadadr. Binaenaleyh tasavvufa

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    4/167

    iii

    yabanc kaynaklar arayan dncelerin yanllarnn ve elikilerinin tespiti andan

    genel bir metodolojik giriolduka nemlidir.

    Tasavufa gayr-i slam ve gayr-i Snn kaynak arayan dnceleri her ne kadar

    temelde amalarve meteotlarbirbirine benzese de farklgruba ayrmak meselenin

    tahllini kolaylatracaktr. Bu yzden szkonusu tavr; oryantalist dnce, Dou

    dncesi ve Trk dncesi balamnda ele alnacak, tasavvufa yabanc kaynaklar

    tayin etmeye alan dnceleri tahll edilmeye allacaktr, bu yaplrken mmkn

    olduka objektif olunmaya allacaktr. Ancak ama tasavvufun kaynakonusundaki

    menfi grleri ortaya koymak olduundan; zaman zaman tasavvuf tarihi aratrmalar

    konusunda hakl ve byk bir ne sahip muhterem larmza haddimiz olmadan bazeletiriler getirmemiz icap edecektir.

    almann nc blmnde yabanc kaynaklar iddialarna kar dile

    getirilen eletirilerin daha net anlalmasadna tasavvufun slam kaynave Snnlik

    nitelii zerinde durulacaktr. Bu balamda sfiliin slamlii ve Snnliinin yansra

    tasavvufun dier slam ilimler arasndaki mstesn yerine deinilecektir. Bylece

    tasavvufun slam bir dnce sistemi olduu zerinde durulacaktr Ne var ki; tm bu

    hususlar meselenin teorik ynne delalet eder. yleyse tasavvufun ana kaynaklarnn ve

    esas niteliinin daha inandrcbir dille ifade edilmesi iin konunun pratik ynne de

    ayrca deinmekte yarar vardr. Bu sebeple sfilerin slam adna ve Snnlik adna

    gerekirse canlar pahasna giritikleri fikr ve ameli mcadeleler, baz tarih veriler

    nda ortaya konularak; almann ispatlamay hedefledii tez somut delillerle

    glendirilmeye allacaktr.

    Tasavvufa izafe edilen slam-dkaynaklarincelemeyi hedefleyen Drdncblm, szkonusu yabanc kaynaklarn tek tek ve genel olarak deerlendirilmesiyle

    balayacaktr. Daha sonra ise tasavvufa yabanckaynaklardan getii iddia edilen baz

    hususlar sfilerin grleri eliinde vuzuha kavuturulmaya allacaktr. Bu blm,

    zellikle sfilerin iddetle tenkit ettikleri bazdncelerin onlara nasl yaktrlmaya

    alldnn ortaya konulmasve tamamen slam ve ftr gerekliliklerin sonucu olan

    bazhususlarn kaynann bile yabancdin ve dncelere nasl dayandrlmaya gayret

    edildiinin grlmesi asndan son derece nemlidir.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    5/167

    iv

    Drdnc blm, sfilikle ilikilendirilen heteredoks gruplarn ve gayr-i Snn

    dncelerin tahlline ayrlmtr. Aynzamanda Snn olmayan kklere dayandrlmaya

    allan baz dncelerin, esasnda tamamen Ehl-i Snnet vel-Cemaat itikad

    erevesinde ortaya ktzerinde durulacaktr.

    Bu almann her aamasnda desteini esirgemeyen danman hocam Sayn

    Yrd. Do. Dr. Hlya KK Hanmefendiye en kalb teekkrlerimi bildirmek

    istiyorum. Ayrca eitli vesilelerle grlerinden faydalandm hocam Do. Dr.

    Dilaver GRER Beyefendiye de minnettar olduumu bildirmekten mutluluk duyarm.

    Mehmet Sami SAYAR

    Konya, 2005

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    6/167

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    7/167

    vi

    MEB Milli Eitim Bakanl

    MersinNe. Neriyat

    Ns. Nsha, Nshas

    . lm

    s. Sayfa

    S Say

    Sad: Sadeletiren

    sb Serbest Basm

    ss Sayfalar

    AA amil slam Ansiklopedisi

    Tah: Tahkik

    TDV Trkiye Diyanet Vakf

    Terc: Tercme

    TKA Trk Kltrn Aratrma

    Trl Tarihli

    Trs Tarihsiz

    TTK Trk Tarih Kurumu

    TTV Trk Tarih Vakf

    niv. niversite, niversitesi

    vd. Ve Dierleri

    Yay. Yaynlar, Yaynclk

    ( Tek eserinden yararlanlan yazarlarn eserleri ilk kullanmdan sonra ( a.g.e. )ile gsterilirken; birden fazla eserinden yararlanlan yazarlarn dipnot

    gsterimlerinin tamamnda eser adyazlmtr. )

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    8/167

    1

    BLM I: TASAVVUF VE MSTSZM

    A. TASAVVUF VE MSTSZM

    Tasavvufu k

    saca slm mistisizmi olarak tan

    mlayabiliriz. Tasavvufla ilgilimeseleleri etd etmeden nce nasl tasavvufu tanmlamaya ihtiya duyuyorsak;

    tasavvufu tanmlamadan nce de mistisizmi kavramaya ylece ihtiya duyarz. Ayrca

    mistisizmi tanmak, tasavvufun slm dncesi iinde beliren evrensel ynn

    anlamamzsalar.

    Mistisizmin ftr din duygusundan kaynaklandaktr. Dinin yerine geerek

    baka bir sistem bulunamamolmasndan1ve her ne kadar dindksmnn bulunduu

    sylense de mistisizmin dinin ftriliinden kaynaklanm bulunmasndan tr mistikdnce varln insanln varlyla paralel bir ekilde srdrecektir. te tam da bu

    yzden tasavvuf farkl ekiller iinde de olsa varln slm dnce dnyasnn

    hkimiyet sahasnda srdrmeye namzettir.

    Vcudu itibariyle evrensel nitelii haiz slm dncesinin; mistik dncenin

    evrensel ynlerini kapsamasndan mteekkil fikr oluuma biz tasavvuf diyoruz. imdi

    bu tabirleri biraz aalm:

    A.I. MSTSZM

    Mistisizm kelimesi Latince kaynakldr.2Dilsiz olmak, gizli olmak, dudaklar

    kapamak, gzleri yummak3ve konumamak4anlamlarna gelen bu kelime genel olarak

    bir gizlilii ifade etmektedir.

    Her ne kadar mistisizm din ve dindolarak iki gruba ayrlsa da5, genel olarak

    bu kelimeyle din mistisizm yani herhangi bir dinin snrlariine giren mistik dnce

    kastedilmektedir. Mistisizm, btn varlklarn sebebi ve sahibi olan Gerek Varlkla

    dorudan ilikinin mmkn olduuna inanmak ve bu ilikiyi kurmak istemek6olduuna

    1Erol Gngr,slmn Bugnk Meseleleri, tken Yay. , stanbul, 1983, s. 56.2Hasan Kmil Ylmaz, Anahatlaryla Tasavvuf ve Tarkatlar, Ensar Ne. , stanbul, 2000, s. 12.3Mustafa Kara, Tasavvuf ve Tarkatlar Tarihi, Dergh Yay. , stanbul, 1990, s. 11.4Ylmaz,Anahatlaryla Tasavvuf ve Tarkatlar, s. 12.5Hayati Hkelekli,Din Psikolojisi, TDV Yay. , Ankara, 2001, s. 314; Mustafa Kara, Tasavvuf ve

    Tarkatlar Tarihi, s. 13.6Hlya Kk, Tasavvuf Tarihine Giri,Nkte Kit.,Konya, 2004, s. 11- 12.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    9/167

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    10/167

    3

    Bu balamada mistisizmin kayna; dinlerin, felsefelerin, iirin, sanatn,

    mziin v.s. ilhamlarn aldklar ayni kaynak; yani bu grnen dnyann stnde ve

    tesinde grnmeyenin uurudur.1

    Mistisizm, fikir tarihi gelimelerinin dnda bulunan, her zaman ve her yerde

    muteber olan bir hakikatin akidesi olmasna ramen2; yine de ona farkl kltrel

    deerlerin kaynak olarak gsterilmesi oka karlatmz bir husus olagelmitir. Bu

    balamada mistik dnceyi Hint medeniyetine balayan dnce3n plana kar. Hatta

    bu dnceyi in medeniyetine4, Yunan dncesine, Turana, Kabbalizme balayanlar

    bile olmutur.

    Mistikliin dikkatimizi eken en nemli zellii, onun evrensel oluudur.5

    urada veya burada, u zamanda veya bu zamanda insanolunun tekil ettii hibir

    kltr yoktur ki; mistik bir yanbulunmasn. Hakeza din ve ahlki yanbulunmayan bir

    toplum olmadgibi mistik gr olmayan bir medeniyet de yoktur.6

    nsanla yat olan mistik dnceyi7herhangi bir topluma mal etmek veya bir

    toplumdaki mistik oluumun kkenini bir baka topluma balamak, insan ftratn

    tanmamayve mistikliin evrenselliini bilmemeyi gerektirir.

    Mistisizmin evrenselliini ortaya koyan en ikna edici delil, bu dnceninfarkl zamanlarda ve meknlarda varln insanolu ile paralel bir ekilde devam

    ettirmesidir. Zira mistisizm dounun ve batnn en eski felsefesidir.8Mistisizm bizzat

    insann yaatt ve gelitirdii ruh hayat olduundan9; birbirlerini grme ve fikir

    teatisinde bulunma imknbulunmayan birok mistik; manada birbirinin ayns szler

    sylemiler, birbirini andran davranlarda bulunmulardr.

    Mistik dnce insan dncesi kadar eskidir ve onun kadar da sreklilie

    adaydr. Sanki bu dnceyi yaatan da mistik bir enerjidir.10

    Mistik dncenin

    1Sunar, a.g.e., s. 4.2Peyami Safa,Mistisizm: Tasavvuf, Babli Yay. , stanbul, 1961, s. 73.3Safa, a.g.e., s. 39.4Abdulbari en-Nedv, Tasavvuf ve Hayat, Terc: Mustafa Ate, slm Ne. Yay. , stanbul 1967, s. 8.5Turgut Akpnar, Trk Tarihindeslamiyet, letiim Yay. , stanbul , 1993, s. 84.6Mustafa Kara,Din, Hayat, Sanat Asndan Tekkeler ve Zaviyeler, Dergh Yay. , stanbul , 1977, s. 41.7Kara, Tasavvuf ve Tarkatlar Tarihi, s. 11.8 Yaar Duru, Anadolu Trk Edebiyatnda Din ve Tasavvuf Dncesi, Trk DnyasAratrmalar

    Dergisi,S 4, UludaMat. , stanbul , 1980, ss 31-54:34.9

    mer Rza Dorul,slamiyetin Gelitirdii Tasavvuf, Ahmet Halit Kit. , stanbul , 1948, s. 3.10Safa, a.g.e. ,s. 1415.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    11/167

    4

    kendisine ulamak iin rpnp durduu Mutlak Varlk, peygamberi Yce

    Muhammed ile bir yandan din mefhumunun evrensel slm dini ekline girmek

    suretiyle en son halini almasnmurat etmi; te yandan adeta yine bu vesileyle mistik

    dncenin tasavvuf eklinde kemale ermesini salamtr.

    Mistisizmin evrensel oluundan baka zellikleri de vardr: Mistisizm belli bir

    eitimi gerektirir ve onun pratik yn her zaman teorik ynnden nde gelir.1Mistik

    tecrbede hedefe, akl veya duyular ile deil dorudan doruya, sanki varln

    merkezinden fkran bir hal iinde ulalr.2 Mistisizm akn olan hedefler ve belirli

    tecrbeleri gerektirir.3

    Mistik dncenin zelliklerinden birisi de vecdi barndrmasdr. Geri vecd

    kavramnn illa da din veya mistik bir motiften kaynaklanmasgerekmez.4Ancak btn

    mistiklerde vecd hali grlr.5 Mistik hallerin banda gelen vecd halinin de mistik

    dnce gibi baz genel geer zellikleri vardr. Bu hal tanmlanamaz, his ve bilgi

    halidir, uzun srmez, zaman ve mekn dbir haldir.6

    Mistisizmin tanmn, dinle ilikisini, kaynan, evrenselliini ve zelliklerini

    incelediimizde grrz ki; mistisizm bizzat insan varlndan kaynaklanr. Ancak yine

    de kabul etmek gerekir ki; btn insanlarn mistik dnceyi hissetmesi gerekmez.

    Zaten baz insanlarn mistik dnceyle alakasnn olmad baz insanlarn da mistik

    dnceye her eyden daha fazla karolduklarvakidir ve grlmektedir. Hatta mistik

    dnceyi yaayan insanlarn says umum insanlarn yannda devede kulak

    mesabesinde kalmaktadr. Bazen mistik oluumlarla ilikisi olan insanlarn bile mistik

    kavraytan yoksan bulunduklarbyk mistikler tarafndan dorudan veya dolaylbir

    ekilde dile getirilmitir. Kanmzca bu durum tabii karlanmaldr. Zira her insann

    ftratnda bir tanrtasavvuru olmasna ramen tanry inkr eden insanlar olduu gibi;

    her insann varlnn derinliinde bir mistik his varolmasna ramen bunu

    1Kara, Tasavvuf ve Tarkatlar Tarihi, s. 1314.2Safa, a.g.e., s. 1112.3Sunar, a.g.e., s. 12.4Gngr,slam Tasavvufunun Meseleleri, s. 148.5

    Gngr, a.g.e., s. 147.6Sunar, a.g.e. ,s. 99100.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    12/167

    5

    alglayamayan insanlar bulunabilir. Mistik tecrbeye istidat ahstan hsa, kavimden

    kavime deiir.1

    Mistik tasavvur ahs ve anlatlamaz olduundan bir bakasnn mistik

    tecrbesine kar duyulan sonsuz gven, hakikati arama yolunda engelleyici bir tavr

    olabilir. Buna karn bakalarnn ahs tecrbelerini inkr yolu ise saduyu ile pek

    badamadndan mistik dnceye kargdlen dmanlk pek tasvip edilebilir gibi

    deildir. Mistik hadise karsnda en makul hareket tarzpheci bir saduyu ile itimat

    eden bir zeknn birlemesinden doan anlaytr.2

    A.II. TASAVVUF VE MSTSZM ARASINDAKBENZERLKLERFARKLILIKLAR3

    Tasavvuf Ve mistisizm arasndaki ilikiyi ksa ve z olarak Tasavvuf, slam

    mistisizminin addr4 cmlesiyle zetlemek mmkndr. Dolaysyla tasavvufu dier

    mistik oluumlardan ayran en nemli fark, onun Kuran ve snnet kaynakloluudur.

    Tasavvufun temsilcisi olduu dengeli, hayata kolayca tatbik edilebilir, bir o

    kadar da idealist mistisizmin kayna; slamn kendine has yapsdr. Zira slam, yeni

    bir dnya gr ve yeni bir sosyal nizam getirirken insan cemiyetinin yaps ve

    ileyiini daima hesaba katm, hem idealist hem gereki olmutur.5

    Dier mistisizmlerde ise ya tamamen dnyevlemi veya dnyadan

    tamamen midini kesmi ve tamamen uhrevlemi dnce sistemlerinin

    yaatldn grrz. Tasavvufu dier mistisizmlerden ayran en nemli fark ise,

    kendini Kuran ve Snnetle kaytl grmesi, bunlarn dna kmamaya gayret

    gstermesidir.6Bu nedenle tasavvuf ve mistisizm arasndaki fark bir doktrin meselesine

    indirgenebilir.7Buna gre mistisizm, teorik olarak sonsuz bir bireysellii barndrd

    1Safa, a.g.e., s. 28.2Safa, a.g.e. ,s. 127.3Tasavvuf ve mistisizm farkiin bkz: Kara, Tasavvuf ve Tarkatlar Tarihi, s. 1720; Titus Burckhardt,

    slam Tasavvuf Doktrinine Giri, Terc: Fahrettin Arslan, Ribat Yay. , stanbul, 1982, ss 23-32;Hkelekli, a.g.e. ,s. 314-315.

    4Duru, a.g.m. ,s. 34; Safa, a.g.e, s. 8; Gngr,slam Tasavvufunun Meseleleri, s. 17.5Gngr,slam Tasavvufunun Meseleleri, s. 62.6

    Kk, a.g.e., s. 15.7Burckhardt, a.g.e. ,s. 26.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    13/167

    6

    iin tasavvuftan ayrlr.1Nitekim tasavvuf, sbjektiflii Kuran ve snnet gibi iki nemli

    kaytla snrlandrmtr.

    Tasavvuf ve mistisizm farknsadece teorik adan ifade etmek mecburiyetinde

    deiliz. Zira bu iki kuram arasnda uygulamaya taalluk eden meselelerde de birok

    farkllk vardr. Bir kere sfi, kanaatlerinin yan sra davranlarn da slamn kati

    izgileriyle snrlar.

    Pratikte tasavvuf, dier mistik hareketlerin aksine insan kendinden

    uzaklatrmak yerine, kendine dndrmtr.2Tasavvuf ad yalnzca belli bir doktrini

    ieren, mridden mride geii zorunlu klan, dzenli bir seyr-u sluk ieren

    tariklere verilen bir ad olduundan3mistisizmden ayrlr.

    Pratik adan tasavvuf ve mistisizm farkn daha iyi grebilmek iin; tarihte

    tasavvufun kalb olan sfi tarkatlarnn doktrinlerinin hayata geirildii yer olan

    tekkelere bakmak gerekir. Psikolojik, pedagojik ve tbbi meselelere varncaya kadar

    geni bir hizmet sahas olan tekkeler, ne Uzakdou mistisizminde, ne de Avrupa

    manastr hayatnda grlebilir. 4 Bu, slam mistisizmi demek olan tasavvufun, dier

    mistisizmlerden olduka farkl ve orijinal bir ekilde hayata geiriliinin en bariz

    gstergelerindendir.Sfizm ve mistisizm benzerliinin ifade ettii anlamn birok dnce tarafndan

    yanl yorumland grlmektedir. Bu benzerlik, adeta tasavvufun tamamyla slam

    d kaynaklardan beslendii tezine dayanak yaplmak istenmektedir. Hlbuki bu

    benzerliin temelini mistisizmin ve slamn evrenselliinde aramalyz. Nitekim

    hakikatler ortaktr, ilahidir, dinidir.5

    nsann insan olarak sahip bulunduu ortak zelliklerden doan birtakm

    neticeler vardr ki bunlarn bakalarndan kopya edilmesi gerekmez. Mesela din olaynnbir yerde doup oradan yayldn syleyemeyiz; din dnce evrensel bir olaydr.6

    1Burckhardt, a.g.e. ,s. 23.2Kk, a.g.e., s. 15.3Burckhardt, a.y.4Mustafa Kara,Din, Hayat, Sanat Asndan Tekkeler ve Zaviyeler, Dergh Yay. , stanbul, 1977, s. 128.5

    Kara, Tasavvuf ve Tarkatlar Tarihi, s. 95.6Gngr,slam Tasavvufunun Meseleleri, s. 62.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    14/167

    7

    te bu yzden; insan toplumlarnda deiik zaman ve yerde benzer kltr unsurlarna

    rastlanmas, ou zaman insan olmann gereinden baka bir sebebe dayanmaz.1

    ki farklkltr arasndaki benzerliklerin bir etkileim sonucu mu, yoksa ftr

    gerekliliklerden mi kaynaklandn etd etmenin, gerekletirilmesi pek de kolay

    olmayan bilimsel gereklilikleri vardr. Bir tarihi, bu gereklilii yle dillendirir: Trl

    noktalar arasndaki illi balardan netice karrken; yalnz insanlarn yaptklarna genel

    olarak benzeyen ynlere gre deil, bilginin ierisinden kt; olagelenlerin,

    durumlarn zel artlarna gre hkm vermeli.2

    Tasavvufa gayri slam kaynak tayin etme kararllnda olan dncenin, bu

    bilimsel gereklilie pek de riayet etmediini sylemek gereklidir. Hatta Mevlevilerin

    sema esnasnda beyaz elbise giymesini, ateperestlerin ayinlerinde beyaz elbise

    giymesine aynen benzeterek3 bunu, tasavvufun slam dlna delil addeden

    dnrlere bile rastlayabiliyoruz. Bu rnekte de grdmz zere; herhangi bir

    zamanda, herhangi bir yerde grlen bir kltr unsuruna baka bir zamanda ve baka bir

    yerde de rastlandnda; bu ikisinin bir kltr difzyonu yoluyla birbirine balantl

    olduunu iddia etmek bizi ok defa gereksiz zorlamalara gtrebilir.4

    Hlbuki kltr benzerlikleri arasnda illiyet baaramann, her zaman geerli

    bir yol olmadn5ve farklinan ve kltrler arasndaki benzerliklerin, mutlaka birinin

    dierinden etkilenmiolduunu gstermediini6unutmamalyz.

    Tasavvuf ve mistisizm benzerliinin ifade ettii anlamyanlyorumlayanlara

    verilebilecek en gzel cevap; birbirini hi grmeyen hatta birbirleriyle hibir ekilde

    temas etmeleri mmkn olmayan, farklzaman ve yerlerde yaammistiklerin, insan

    hayrete drecek bir biimde birbirine benzer tavrlar taknmasnda, ayn eyleri

    dnmesinde7, birbirine ok benzeyen szler sylemesinde8 gizli olsa gerektir. Bu

    1Osman Trer,Anahatlaryla Tasavvuf Tarihi, Seha Ne. , stanbul , 1998, s. 51.2 E. Bernheim, Tarih lmine Giri: Tarih Metodu ve Felsefesi, Terc: M. kr Akkaya, Devlet Bas. ,

    stanbul , 1936, s. 169.3Tahir Harimi Balcolu, Trk Tarihinde Mezhep Cereyanlar, Kanaat Kit. , Ankara , Trs, s. 83.4Gngr,slam Tasavvufunun Meseleleri, s. 62.5Gngr, a.y.6Trer,Anahatlaryla Tasavvuf Tarihi, s. 51.7

    Kk, a.g.e., s. 33.8Dorul, a.g.e. ,s. 46.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    15/167

    8

    ilgin benzerlik tamamen ftr gerekliliklerden kaynaklanr. Zira insanlarn ocuklarn

    terbiye tarzlarbirbirine benzedii gibi, nefisleri terbiye tarzlarda birbirine benzer.1

    Btn bu sylediklerimiz, tasavvufun dier mistik oluumlardan katiyetle ve

    hibir surette etkilenmediini savunmak babnda alnmamaldr. Bilakis, yan yana

    yaayan, birbirleriyle ilikisi olan btn kltrler birbirlerinden bir eyler alrlar. Bu,

    inkr edilemez bir gerektir. Ancak hibir kltr dardan aldunsurlarolduu gibi

    brakmaz, kendi potasnda yourur.2Hele hele slam kltr gibi nevi ahsna mnhasr

    birok hususiyeti barndran orijinal bir dncenin herhangi bir unsurunun, dozu ne

    olursa olsun yabanc kltrlerden gelen hususlar iselletirmeden benimsemesi

    dnlemez.

    Yabanckltrlerden alnan bazunsurlarn orijinaliteyi zayi ettii savpek bir

    insafsz grnmektedir. lim; bir milletin, bir devrin veya bir blgenin mal deildir,

    insanln ortak maldr.3 Bir ilkel kabile kltrnn dardan hi etkilenmeden

    varln srdrebileceini kabullenebiliriz. Ancak brakn insanlk tarihinin akn

    deitiren slam medeniyetini, tarih sahnesinde varl pek hissedilmeyen milli bir

    kltr bile, mutlak etkileimsizlik iddiasnda bulunamaz. Kltrel geliim biraz da

    kltrel etkileime bal olsa gerektir ve byme srecindeki kltrlerin kendi

    bnyesine uyum salamasartyla taze kana ihtiyacvardr.Bu duruma, bizatihi iinde yaadmz hayatta karlatmz birok

    gereklilik sayesinde ahit oluruz. Kullandmz birok aracn, kelimenin, dncenin,

    bilimin yabanc kltrlerden alndn grmezden gelemeyiz. Ancak kullandmz

    eylerin balangc nerede olursa olsun; bunlar bizim hayatmz iinde birbiriyle

    kaynaarak belli bir hviyet kazanmlardr. Hi kimse bizi iskarpin giydiimiz veya

    felsefe okuduumuz iin Trklkten ve Mslmanlktan kmsayamaz.4

    Kendisine yabanc kaynak atfedilmesi suretiyle orijinallii gz ard edilenyegne dnce tasavvuf deildir. slam medeniyeti de ayn hakszla maruz

    kalmtr. slama ait birtakm hkmlerin Hristiyanlk ve Yahudilikteki hkmlere

    benzemesi, nasl bunlarn oradan alndn gstermezse; tasavvufi hayat ve

    1Kk, a.g.e., s. 33.2Kk, a.g.e. ,s. 30.3 smail Cerraholu, Oryantalizm ve Batda Kuran ve Kuran limleri zerine Aratrmalar, AF

    Dergisi, c 21, 1989, ss 95136:95.4Gngr,slam Tasavvufunun Meseleleri, s. 63.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    16/167

    9

    dncelerdeki benzerliklerin de byle bir takm d kltrlerden aktarlm olmas

    anlamntamaz.1

    Ayrca tasavvufi dncenin bir felsefi sistem olarak vasflandrlmasda pek

    geerli bir betimleme deildir. Her ne kadar slam fikir hayatnda mistik dncenin

    snrlarna dhil olan felsefi ekoller var olmusa da; bunlar teorik ve pratik birok ciddi

    farkllklar nedeniyle kesinlikle tasavvufi oluumlar olarak deerlendirilemez. Zira

    tasavvuf slamliinden olsa gerek; dnce ve onu hayata geirme aamalarnda Kuran

    ve snneti n plana karmak suretiyle mistik tecrbeden ziyade dinsel tecrbeyi

    baka bir anlatmla dinsel tecrbenin snrlar iinde kalan mistik tecrbeyi- yaamay

    esas kabul etmitir. Dinsel tecrbe ile mistik tecrbe; her ne kadar ikisi arasnda

    kuvvetli bir mnasebet bulunsa da, ayrayreylerdir.2Bu itibarla felsefi mistisizm ile

    din mistisizm birbirinden farklanlamlara taalluk eden iki kavramdr.3Bu fark, felsefi

    sistemlerinin temellerini mutlak varlk olarak tanrya dayandran baz filozoflarn bile

    dindar olmamasnrnek gstererek daha anlalr klabiliriz.

    Ne var ki mistisizm ve din kavramlar arasndaki bu ince farktan doan

    mesafe tasavvuf iin geerli deildir. nk tasavvuf teorik ve pratik olarak varln

    slam dinine dayandrmtr. Bu itibarla tasavvuf bir felsefi sistem olarak varlnsrdrmeye razolmam, kendini bir slam yaanttarzolarak kabul ettirmitir. Bu

    yzden slam filozoflarndan birounda tasavvuf meyli olmasna ramen; onlar,

    daima kendi sistemleriyle tasavvufu ayrmlar ve mistik dnya grnn hududunda

    kalmlardr.4

    zellikle belirtmek gerekir ki; felsefi sistemler bazen kendilerini hem dinden

    hem mistisizmden soyutlam olsalar da; mistisizm ve din kavramlarn birbirinden

    tamamen ayrmak olanakszdr. Bu sayede dinin snrlarn aan felsefi dnceler

    mistisizmin de kapsama alan dna kmlardr. Her ne kadar mistik gre

    benzetilerek; din ve mistisizm kavramlarnn arasnn ayrlmasnda vesile olarak

    1Hasan Kamil Ylmaz, slam Tasavvufu: Soru ve Cevaplar, slam Tasavvufu,Ebu Nasr es-Serrac et-Tusi, Terc: Hasan Kamil Ylmaz, Altnoluk Yay. , stanbul , 1996, ierisinde, ss 441-561:448.

    2Sunar, a.g.e., s. 136.3

    Gngr,slam Tasavvufunun Meseleleri, s. 18.4Hilmi Ziya lken, slam Felsefesi, Seluk Yay. , Ankara , Trs, s. 239.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    17/167

    10

    kullanlsa da; panteizmin tamamen mistik grn dnda olmas1 bu tezi

    desteklemektedir.

    B. TASAVVUFUN KAYNAI KONUSUNA METODOLOJK

    YAKLAIM

    Tasavvufa slam d ve heteredoks kaynaklar tayin eden grlerin

    geerliliinin tespiti iin konuya metodolojik adan yaklamak bir gereklilik olsa

    gerektir. Ancak byle yapmak suretiyle, bu grlerin sylediklerini gerek manada

    tespit ve tahll edebiliriz. Yine ancak bu sayede dile getirilen rneklerin ve kullanlan

    akl yrtme ekillerinin geersizliini ispat etmek mmkn olabilecektir.

    Bazen, baz dncelerin mulk kavramlar ardna snlmak suretiyle

    savunulduuna ahit oluruz. Bazen, geersiz rneklerden dogmalara ulaldn

    grrz. Bazen, bilimsel bir aratrmann satrlar arasnda, bir dnce sistemine

    duyulan lmne kini sezinleriz. Ancak btn bunlarn tam olarak ne anlama geldiini

    kavramak, metodolojik bir yaklamla mmkn olacaktr ve hakikatlere kar giriilen

    suikastlarn mahiyeti ancak bu yolla anlalabilecektir. Ne yazk ki bu suikastlarn

    failleri bazen, bilimsel olduu savunulan dnceler, hatta bazen zerinde tminsanlarn anlatfarz edilen kavramlar olabilmitir.

    B.I. KAVRAM KARGAASININ GDERLMES

    B.I.a. Tasavvuf Kavramzerindeki Anlamazlklar

    nsanlar arasnda yaygn halde kullanlan baz terim ve eya isimlerinin

    hakikatlere kar

    iledikleri cinayetler vard

    r. Bu terim ve eya isimleri gerein d

    ndayeni bir kavram ortaya koyar. Bundan da pheler doar ve bu isimlerin etrafnda

    dmanlkla oalr.2

    Esasnda kabahati kavramlara myoksa insanlara myklemenin daha doru

    olduu konusu zerinde durulmaya deer bir husustur. Farkl dnceleri savunan

    insanlarn braknz asgari mterekleri, bilimlerin ortak dili olan literatrler zerinde,

    1Sunar, a.g.e., s. 128.2

    Ebul-Hasen Ali el-Hasen en-Nedv, Gerek Tasavvuf Rabbaniliktir Ruhbanlk Deil, Terc: smetErsz, slm Ne. Yay. , stanbul , 1974, s. 12.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    18/167

    11

    hatta bazen bilimlerin genel kabul grm isimleri zerinde bile anlaamamalarna

    armamak mmkn deildir.

    Bu balamda, tasavvufla ilgili meselelerdeki anlamazlklarn tasavvuf

    kavramna kadar uzandna ahit oluruz. Tasavvuf kavramnn etimolojik kkeni bir

    yana; bu kavramn ifade ettii anlam bile tartma konusu edilmitir. Hatta tasavvuf

    konusunda en nemli sorunun tanmlama gl olduunu1syleyenler dahi olmutur.

    Zira herkes tasavvuf diyor, fakat bu kelime ile yekdierinden farkl, hatta birbirine zt

    manalar kast ediyor.2

    Kimi zaman btn tezkiye yollarnn tasavvuf kavramna dhil edildiine, kimi

    zaman ise tasavvuf kavramnn kapsamnn slm tezkiye yollarn bile

    kapsayamayacak derecede daraltldna ahit olmaktayz. Hlbuki bir kavramn ifade

    ettii anlam belirlenirken ya da baka bir syleyile bir terimin anlam aklanrken

    uyulmas gereken ilk kural; yaplan almn efradn cami ayarn mani olmasdr.

    Yani bir kavramn anlam aklanrken kendi fertlerini kapsayacak, buna karn dier

    fertleri darda brakarak bir ereve izilmelidir. imdi tasavvufun bir ayarnmani

    olmayan (yani olduka geni), bir de efradnbile cami olmayan (yani olduka dar) iki

    tanmlamasnbu hususa rnek gsterelim:

    Baz byk bilginler, bugn revata olan tezkiye yollarn aynen tasavvuf

    saymakla ok byk hataya dmler ve phelere yol amlardr. Bu hatalgrten

    dolay; umumiyetle rak filozoflar, zellikle Brahman papazlar mutasavvflar

    zmresine girmibulunuyor.3

    Abdulbar en-Nedv tasavvufun ok geni anlamda alnmasna hakl olarak

    kar karken; tasavvufi hakikatin varln ve lzumunu en gzel bir ekilde

    kavrayanlardan biri olan Ebl-Hasen en-Nedv ise tasavvuf kavramno denli daraltr

    ki; hatta bu kavramn gereksizliine hkmeder:

    Yaplmasgereken nefis terbiyesine ihsan; tezkiye ve fkh-batn isimlerini

    vermemizdir. Eer Mslmanlar bunu yaparlarsa ihtilaf denebilerek anlamazlk zail

    olacaktr. Aralarnkullanlan stlahlarn tefrik ettii ve yaygn istimallerin birbirinden

    1Ahmet zalp, Tasavvuf, AA, c VII, ( stanbul, 2000 ), ss 395397:395.2 Sleyman Uluda, bn Haldunun Tasavvuf Grleri ve ifas-Sail, Tasavvufun Mahiyeti, bn

    Haldun, Haz: Sleyman Uluda, Dergh Yay. , stanbul , 1998, ierisinde, ss. 1776, s. 36.3Abdul-Bari en-Nedv, a.g.e. ,s. 33.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    19/167

    12

    uzaklatrd zahir ve batn frkalar da bylece anlam olacaktr.1 Ben tezkiye

    mevzuunda Mslmanlarn bir ksmnn zerinde durduu ve son zamanlarda tasavvuf

    diye hret bulan zel bir usulde katiyen srar etmek istemiyorum. Esasen buna ihtiya

    da yoktur. nk kitap ve snnetin ihtiva ettii kelimeler ve bunlarn stlahlar bizi

    bundan mstani klmaktadr.2

    Aslnda bu konuda Said Havvann dile getirdikleri daha mantkl

    grnmektedir: Halk arasnda yleleri vardr ki; tasavvuf ve Sofiyye isimlerini

    duymaya bile razdeillerdir. Bylelerine yavaolun diyorum. Aramzda tarih hakem

    olsun. Asrlardan beri kimse tasavvuf ismini inkr etmideildir. nk Nahiv, Bedi,

    Mean, Fkh ve baka ilim dallarnda olduu gibi bu bir stlahtr. limlerin de ifade

    ettii gibi stlahlarda srtme olmaz.3

    Grld zere tasavvufun kayna konusunda deil, hatta tasavvuf

    kelimesinin kayna konusunda deil, tasavvuf kelimesinin anlam konusunda bile

    srtmeler olmaktadr. Anlamazlk bu kelimeyle snrlkalmamakta mevzu ile ilgili

    dier kavramlara da sramaktadr.

    B.I.b. Tarkat Kavram

    n

    n MahiyetiTarkat Arapada yol anlamna gelir.4Tasavvuf literatrnde tarkat, Allah-

    u Tealaya yaklamak ve Onun honutluunu kazanmak maksadyla takip edilmesi

    gereken yol 5, veya daha ksa bir anlatmla Allaha ulamak iin tutulan yol 6, sfiyi

    Allaha ulatran yol 7anlamlarna gelmektedir.

    Tarkat tasavvuf dncesinin hayata uygulanmasdr. Zira slam tasavvufu

    sadece nazari planda kalmayp tarkatlar yoluyla pratik hayatta da uygulama sahasna

    geirilmitir.8 Ancak burada tarkat kavramyla neyin kastedildii gerekten ok

    1 Ebul-Hasen Ali el-Haseni en-Nedv, Takdim, Tasavvuf ve Hayat, Abdul-Bari en-Nedv, Terc:Mustafa Ate, slm Ne. Yay. , stanbul , 1967, ierisinde, ss 920:12.

    2Ebul-Hasen en-Nedv, a.g.e., s. 16.3Havva, a.g.e. ,s. 14.4Trer,Anahatlaryla Tasavvuf Tarihi, s. 98.5Trer, a.y.6Ahmet zalp, Tarkat, AA, c VII, ( stanbul, 2000 ), ss. 391393, s. 391.7

    Louis Massignon, Tarkat, A, c XII-I, ( stanbul, 1974 ), ss 117:1.8Trer,Anahatlaryla Tasavvuf ve Tarkatlar, s. 97.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    20/167

    13

    nemlidir. Konuyu deerlendirmeden nce tasavvuf ve tarkat kavramlar arasndaki

    ilikiye bir gz atmak faydalolacaktr:

    Tarkat dnemi tasavvuf tarihinin bir dnemini ifade etmekle beraber tarkat

    kelimesi tasavvufun kendisi kadar eskidir; ancak ilk dnemlerde Allaha giden yol

    manasna gelmekteydi. Tasavvuf dncesinin varolmas ve tasavvuf felsefesinin

    ekillenmesi byk tarkatlarn ortaya kmasndan ncedir. Byk tarikatlar tasavvuf

    dncesinin ve tasavvuf dncenin ngrd yaam tarznn genihalk kitlelerine

    ulatrlabilmesi ve benimsetilebilmesi amacyla kullanlan bir rgtlenme biimidir.

    Dolaysyla tarkatlar tasavvufun hayata intibakn salam ve tasavvufun toplumsal

    hayattaki etkinliini artrmtr.

    Tarkat kavramnn tasavvuf kavramnaan genibir kullanm sahasna sahip

    olduu grlmektedir. Uzakdou kkenli mistik oluumlarn, bat dnyasnda

    rastladmz birok din grubun, Anadoludaki heteredoks yaplarn, dnyann hemen

    her yerinde karmza kan, az veya ok tehlikeli, kk veya byk, herhangi bir

    mistik veya din dncesi olan btn gizli cemiyetlerin hepsi tarkat kavramnn

    mulne aldoluumlardan sadece bir ksmnifade etmektedir.

    slam dnce tarihini incelerken karlatmz tarkatlar ise tm bu

    oluumlardan farkldr. Sz konusu farkllk, tasavvuf dncenin yapsndan

    kaynaklandkadar, tasavvuf tarkatlarn amalarndan ve bu tekilatn slam dnce

    dnyasiinde ifade ettii durutan kaynaklanmaktadr.

    Hal byle olunca; aynen tasavvuf kavram hususunda olduu gibi, tarkat

    kavram da efradn cmi ayarn mni bir tanmlamaya ihtiya duyar. Her ne kadar

    mutasavvflara gre Allaha ulaan yollar saysz olsa da;1 tasavvuf tarkatlar saysz

    deildir ve birtakm ortak zelliklere sahiptir.

    Bir kere tasavvuf konusu ortadayken eer tarkat kavramnda bahsediliyorsa,

    bu tasavvuf bir tarkattan bahsediliyor anlamna gelir veya en azndan gelmelidir.

    Yoksa insanlarn intihar ederek sonsuz mutlulua ulaacaklarn savunan bir Japon

    tarkatn slam tasavvufuyla ilikilendirmek fevkalade hakszlk olacaktr. Bu ve

    1zalp, Tarkat, s. 391.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    21/167

    14

    benzeri sebeplerden tr tasavvuf tarkatlarn ortak zellikleri ortaya koymak bir

    gereklilik haline gelmektedir.

    B.I.c. Aleviliin Kavramsal erevesi Konusundaki htilaflar

    Eer lkemizde herhangi bir ekilde tasavvuf ve frka kavramlarbir arada

    kullanlyorsa mevzu bir yerinden Alevilie dayandrlr. Ancak Aleviliin zerinde

    mutabk olunan bir kavramsal erevesi olmadndan bu durum ancak kavram

    kargaasnn derinlemesine hizmet etmektedir.

    Zira konu hakknda bilgisine gvendiimiz bilim adamlarbile daha kavramsal

    erevenin belirlenmesinde ihtilafa derler. Kimi Alevilie hibir zaman bir tarkat

    diyemeyiz.1 derken; kimi Alevi dailerini Alevi-Trkmen dervileri 2 olarak niteler.

    Bazen Alevilikten mezhep olarak 3bahsederken; bazen hatta ibtida bir din olduundan4

    sz edilir. yleyse terim olarak kullanlan kelimelerin anlamlar belirlenirken bile;

    herkesin kavramlarn anlamnulamak istedii tez balamnda belirlediini kavramak;

    konumuz olan kavramsal kargaann derinliini fark etmemize yardmcolacaktr.

    B.I.d. Heteredoks Frkalarn Tasavvufla likilendirilmesinin Tetkiki

    Tasavvuf tarkatlar ne mezhep, ne de frka deildir. nk bu kavramn her

    birinin delalet ettii anlamlar birbirinden farklhususlara taalluk etmektedir. Tasavvuf

    slm bir ilim olduundan tarkat ve mezhep kavramlararasnda bir iliki kurabilsek

    de tarkat ve frka kavramlarnkesinlikle birbirleriyle ilikili olarak gremeyiz. Buna

    ramen birok frkann tarkat olarak isimlendirildiine ve zellikle bundan tasavvuf

    tarkatlarn kastedildiine ahit oluyoruz.

    Bunlardan en ok karmza kanlarndan biri Batniyedir. Hlbuki Batnilii

    bir tarkat olarak deil bir mezhep/frka5 hatta yeni bir din olarak 6 grmek daha

    dorudur. Ayn ekilde Batniyenin kolu olan smailiyye, Karamita ve Mellihe gibi

    1Abdulbaki Glpnarl,Alevi-Bektai Nefesleri, Remzi Kit. , stanbul , 1963, s. 4.2Gngr,slam Tasavvufunun Meseleleri, s. 191.3Ahmet Yaar Ocak, Alevi,DA, c II, ( stanbul, 1989 ), ss. 368369, s. 369.4Glpnarl, Alevi-Bektai Nefesleri, s. 4.5Sleyman Uluda, iilikte Tasavvuf, MilletlerarasTarihte ve Gnmzde iilik Sempozyumu, lmi

    Ne. , stanbul , 1994, s. 211.6Kara, Tasavvuf ve Tarkatlar Tarihi, s. 247.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    22/167

    15

    zmreleri de tasavvuf hareketler olarak deil, birer mezhep/frka olarak grmeliyiz.1

    lkemizde konu hakknda sz dinlenen bazaratrmaclarmzn Anadoludaki hemen

    hemen btn tasavvuf tarkatlarn ocaolduunu savunduklarBabaiyye de kesinlikle

    bir tasavvuf tarkatdeildir.2

    slm rt altnda olmak slm olmak ve Snn rt altnda olmak Snn

    olmak olmad gibi tasavvuf tarkat rts altnda olmak; tasavvuf tarkat olmak

    anlamna gelmemektedir ve doru netice elde edebilmek iin olaya bu adan bakmak

    gerekmektedir. Tarihen artk anlalmtr ki; zamanla bazzmreler, tasavvuf grnm

    altnda, slmn tikad prensipleriyle badamayan bir tutum ierisine girmilerdir.3

    Ehl-i Snnet tasavvufu bir yandan geliip kurumlarken; br yandan Kalenderi,

    Haydar gibi ia frkalartasavvuf rt ile faaliyet gstermilerdir.4

    Bir yandan bazbilim adamlarbu trl zmrelerin tasavvuf tarkat kisvesine

    brnmelerine ramen aslnda tasavvuf tarkatlarla dorudan ya da dolayl hibir

    alakalarnn olmadn belirtirken; garip bir ekilde dier baz bilim adamlar bu

    zmreleri hem slama kar bir hareket (frka) hem de tarkat olarak

    vasflandrmaktadrlar.

    Hurufiliin kurucusu olan Fazlullahn, ( . 797 / 1394 ) kendisini peygamber

    olarak ilan ettiini belirtip; ardndan Hurufilii, tasavvufta Ber (Ortodoks)

    Tarikatlar, Ber (Heteredoks) Tarkatlar ayrmna dikkat ekmeden bir tarkat

    olarak nitelemek, 5hayli anlalmaz bir tavrdr.

    Bir dier nemli aratrmacmz olan Fuad Kprl slam Sfi Tarkatlarna

    Trk-Mool amanlnnTesiri isimli kitabnda yle der: Trk-Mool amanlnn

    baz slam tarkatlarna etkileri olmutur. Bu szmalarn etkisi zellikle Kalenderiler,

    Haydariler, Bektailer, Torlakiler gibi Ehl-i Snnet d teekkller arasnda takip

    edilebilmektedir.6Aslnda Yukarda ismi geen taifelerden hibirisi Ber Tarkatolarak kabul edilmemitir.

    1Uluda, iilikte Tasavvuf, s. 208.2Fuad Kprl, OsmanlDevletinin Kuruluu, TTK Yay. , Ankara , 1988, s. 98.3Trer,Anahatlaryla Tasavvuf Tarihi, s. 101.4Ylmaz,Anahatlaryla Tasavvuf ve Tarkatlar, s. 132.5A, Hurufilik, c V-I, ( stanbul, 1964 ), ss 598600:598.6

    Fuad Kprl, slam Sufi Tarkatlarna Trk-Mool amanlnn Tesiri,AF Dergisi, S 18, Ankara,1972, ss 141-152:152.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    23/167

    16

    B.II. SOSYAL BLMLERDE YNTEM PROBLEMNN MESELEYE

    UYARLANMASI

    B.II.a. Kltrel Benzerliklerin Deerlendirilmesi

    Tasavvufa gayr-slm ve gayr-Snn kaynak tayin etme abasnda olduunu

    grdmz dncelerin yapt bilimsel yanlglarn en nemlilerinden birisi de hi

    phesiz, btn kltrel benzerliklerde illa ki bir illiyet ba aramalardr. Hlbuki

    birbirine benzeyen eylerin mutlaka birinin dierinden alnmolmasgerekmez. Ayr

    ayrkltr ve medeniyete mensup kiiler ayneyleri dnebilir, aynnoktaya varm

    olabilirler.1

    Ayrca bir takm d benzeyilere aldanarak, birbirinden bsbtn ayrmenelerden gelen ve ok defa mahiyetleri de birbirinden ayrolan eylerin ayniyetine

    hkmederek, bundan yanlve umumi neticeler karmamak icap eder.2

    Hlbuki yaplan hi de yle olmam; ilgin benzetmeler, insan hayrete

    dren zorlamalar ve geersiz genellemelerle tasavvufa olmadk kaynaklar tayin

    edilme yoluna gidilmitir. Sosyal hayattaki baz benzerlikleri bir cemiyetin veya bir

    milletin veyahut bir dinin dierine tesiri olarak dnmek ve deerlendirmek nasl ou

    kere yanlneticelere sebebiyet vermise;3

    aynekilde bazbasit benzerliklerden yolakarak tasavvufa alakasz kaynaklar tayin edilmesi de yanl neticelere ulalmasna

    sebebiyet vermitir.

    Hibir zaman unutmamalyz ki; trl noktalar arasndaki illi balardan netice

    karrken, yalnz insanlarn yaptklarna genel olarak benzeyen ynlere gre deil,

    bilginin ierisinden kt, olagelenlerin, durumlarn zel artlarna gre hkm

    verilmelidir4ve kltr benzerlikleri arasnda illiyet baaramann her zaman geerli bir

    yol olmad5

    unutulmamaldr. Kald ki herhangi bir zamanda herhangi bir yerdegrlen bir kltr unsuruna baka bir zamanda ve baka bir yerde de rastlandnda, bu

    ikisinin bir kltr difzyonu yoluyla birbirine balantl olduunu iddia etmek, insan

    ok defa gereksiz zorlamalara gtrebilir.6

    1Kara, Tasavvuf ve Tarkatlar Tarihi, s. 96.2M. Fuad Kprl, Bekta-HacBekta-Veli,A, c II, ( stanbul, 1970 ), ss. 461464, s. 463.3Seluk Eraydn, Tasavvuf ve Tarkatlar, Marifet Yay. , stanbul , 1990, s. 64.4Bernheim, a.g.e. ,s. 169.5

    Gngr,slam Tasavvufunun Meseleleri, s. 62.6Gngr, a.y.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    24/167

    17

    Tasavvufa yabanc kaynak arama abasnda olan grleri incelerken de

    greceimiz zere, bazen srf ftr gerekliliklerden doan benzerlikler yabanckaynak

    tezlerine delil olarak kullanlabilmektedir. Hlbuki insann insan olarak sahip

    bulunduu ortak zelliklerden doan birtakm neticeler vardr ki; bunlarn bakalarndan

    kopya edilmesi gerekmez.1 Birbirinden ayr zaman ve yerlerde yaayan, birbirlerine

    temas etme imkn olmayan mistiklerin birbirine ok benzeyen szler sylemeleri2

    herhalde sz konusu ftr gerekliliklerin ve ilk insandan bugne deimeyen insan

    doasnn tezahrnden ibarettir.

    Kltrel benzerliklerden karlamayacak olan sonularkarma yoluna giden

    grlerin, gz nne alnmasgereken en nemli yanlglarndan birisi de; hi phesiz

    sosyal olaylar arasnda ortaya kan, olduka kompleks ve tahlli neredeyse imkansz

    ilikilerden; ngrlerine mutabk neticeler elde etmeleridir. Muzaffer Sencer bu

    karmakl yle dillendirir: Olgular arasndaki iliki, ou durumlarda bir

    nedensellik zinciri iinde belirir. Baka bir deyile bir ilikide bamsz deiken

    konumunda olan olay ya da durum, bir baka ilikide baml deiken konumunda

    olabilir. Kimi durumlarda da birbiriyle bantl grn iki deiken arasnda baka

    bamldeikenler yer alabilir. Bu durumlarda bamsz deikenlerin etkisi dorudan

    deil bir baka deiken araclyladr.3

    B.II. b. Tarihin Mesele Hakkndaki Yol Gstericilii

    Sosyal bilimlerle ve hele hele kltrel meselelerle ilgili tartmalarda bir tezin

    doruluk bakmndan ne kmasnn garantili yolu; onun, tarihin tanklna

    bavurmasnda gizlidir. Ortaya atlan bir sav, eer tarihin tanklk ettii bir vukuatla

    rneklendirilebilirse; bilimsel a

    dan geerlilik kazanmay

    neredeyse garantiledidemektir. Ancak ne var ki; tarihi olaylarn ilenmesi demek olan tarihilik, sosyal

    bilimlerin apriori bilgiler ortaya koyamamas olarak adlandrabileceimiz bilimsel

    1Gngr, a.y.2

    Dorul, a.g.e. ,s. 46.3Sencer, a.g.e. ,s. 46.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    25/167

    18

    paradoksu hemen nmze srer. Buna ramen Tarihi yansz olamaz ama nesnel

    olmaldr.1kuralnortaya srerek tarihin tanklna halel gelmesine mani olabiliriz.

    Tarihinin en azndan nesnel olmasne kadar mhimse; nesnel olmamasda o

    denli korkuntur. Nasl kimyasal gbreleri patlayclara dntren atlyeler

    kurulabiliyorsa, tarih incelemeleri de kolaylkla bomba fabrikalarna dntrlebilir.2

    Vereceimiz u iki rnek, bu menfi tavrn ne derece telifi imknsz bir tarafgir bak

    olduunu gsterecektir.

    Tasavvufa gayri slam kaynak aramak isteyen birtakm dnceler, bazbyk

    mutasavvflarn Budist Patancali felsefesinden etkilendiini savunmutur. Lakin tarihen

    slama kesinlikle zt olan bu felsefenin bu mutasavvflarn yaadadan sonra ortaya

    ktsabittir.3

    Tasavvufa gayr-Snn kaynak aramak isteyen baz kiiler ise; Yunusu ( .

    729 / 1328 ) Hurufi bir air olara tantmak istemilerdir. Yunus Emre Hurufiliin

    kuruluundan nce yaam bulunduundan bu iddia esassz bir vehimden ibaret

    olmaktadr.4

    Bir dncenin veya ahsn; kendisinden sonra tarih sahnesine kan bir

    dnce veya ahstan etkilenemeyecei aikr bir bilgi ve su gtrmez bir gerekliktir.Ayrca u undan etkilenmitir diyen bir kiinin sz konusu unsurlarn mahiyetini; hi

    deilse varoluzamannve yaam srecini bilmesi gerekir. Tm bu hususlar gz nne

    alndnda, karkarya bulunduumuz tavrn pek de bilimsel ve vicdani deerleri gz

    nnde bulunduran bir hal iinde bulunmadnsylememiz anlayla karlanmaldr.

    B.II. c. iiliin Tasavvufa Tesirleri Konusunun Deerlendirilmesi

    Ehl-i Snnet tasavvufu bir yandan geliip kurumlarken; br yandan

    Kalenderi, Haydar gibi ia frkalartasavvufi rt ile faaliyet gstermilerdir.5Ne var

    ki zaman zaman bu rt gz ardedilmek suretiyle ii ve tasavvufi unsurlar arasnda

    iliki kurulmaya allmtr. Bu ilikiye delil bulmak ise hi de zor deildir. Zira

    1 Mete Tunay, Milliyeti Tarihiliin Eletirisi, Tarih ve Milliyetilik (I. Ulusal Tarih KongresiBildirileri), Mersin niv. FEF Yay. , Mersin , 1997, ss 139-142:140.

    2Tunay, a.y.3Trer, Anahatlaryla Tasavvuf Tarihi, s. 49.4

    Fuad Kprl, Trk Edebiyatndalk Mutasavvflar, DB Yay. , Ankara , 1966, s. 284.5Ylmaz,Anahatlaryla Tasavvuf ve Tarkatlar, s. 132.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    26/167

    19

    sfilerin nem verdii Ehl-i Beyt sevgisi bu hususun en nemli delili olarak kabul

    edilmitir. Hlbuki durum byle deildir. Nitekim bizzat Snnlik Ehl-i Beyt sevgisini

    bir dstur olarak kabul etmektedir. Sfilerin Ehl-i Beyt sevgisi Snnliin snrlandrd

    izgiyi amdeildir. Snnliin bu konuda izgisi ise olduka genitir:

    Ahmed b. Hanbel Ehls-Snne vel-Hadis taraftarlarnn Hz. Muhammedin

    ailesine hak ettikleri muhabbeti gsterdikleri ve Ali b. Ebi Talibin (r.a.) haklarn

    tandklariin Alinin iastaraftar olduunu ifade etmektedir. Ayntavrm mam-

    Azam da taknarak Abbasilere kar mam Zeydi desteklemitir.1 Nitekim mam-

    Azamn Emevilere kar bakaldrs srasnda mam Zeyde kendisine katlamamas

    konusunda mazeretini bildirdiini ve ona on bin dirhem gnderdiini biliyoruz. Bu

    yardm mam- Azamn Emevilerce daha sk kontrol altnda tutulmasna neden

    olmutur.2Bu nevi gerekelerle sfiler ii olarak vasflandrldna gre Ehl-i Snnet

    imamlarnn da ii olarak nitelendirilmesi gerei ortaya kmaktadr. Bu durum ise;

    iinden klmaz bir paradoks dourur. Bu paradokstan kurtulmann yolu, basit

    gerekelerle sfilerin iiliini ortaya koyduunu savunan dncelere itiyatla

    yaklamaktan gemektedir.

    Hemen hemen btn tasavvufi oluumlar, tarkatlar ve sfiler iilik yaftasndan

    nasiplerini almlardr. Birka rnek verebiliriz:

    Tekilatta grlen baztemayllerden hareketle Ahilerin Batni-ii olduklarn

    ileri sren ilim adamlar varsa da Snn-afii olan Ahi Evrann ( . 660 / 1262 )

    eserlerinde buna delil bulmak zordur.3 Kadiriyyenin Hz. Ali-Hz. Muaviye

    meselelerinde bir ii dnce kadar hassas olmasndan yola klarak Kadiriye de bir ii

    unsur olarak ortaya atlabilmektedir. Hlbuki Abdulkadir Geylani ( . 561 / 1165 ) tam

    bir ia muhalifidir.4

    Tamamen Snn olduklar malum olan sfiler bile ii olarak

    nitelendirilmilerdir. eyh Edebali ( . 726 / 1326 ) ve Emir Buharinin ( . 922 / 1516 )

    ia-Batniye daisi olduklarn syleyen gr5 buna bir rnektir. Hatta mam

    1Hamdi Dndren, Alevi-Alevilik, AA. , c I, ( stanbul, 2000 ), ss. 150151, s. 150.2smail Mutlu,Mezhepler Nasl Ortaya kt, Mutlu Yay. , stanbul, 1994, s. 211.3Kara, Tasavvuf ve Tarkatlar Tarihi, s. 263.4

    Kara, a.g.e., s. 243.5Balcolu, a.g.e., s. 83.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    27/167

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    28/167

    21

    Lakin kastedilen ister tasavvuf, ister mistisizm olsun, bir dncenin hem

    Yunanda, hem Hintte, hem inde, hem Turanda, hem Filistinde, hem randa vs.

    domu olmas imknszdr. Dolaysyla tasavvufun kaynan slam dncesinin

    znde aramasak bile; yukardaki dncelerden sadece birini doru kabul edebiliriz.

    Dolaysyla dierlerinin yanl olduu sarahaten meydana kmaktadr. Sadece bu

    durum bile konu hakknda ortaya atlan birok grn bilimsel adan geersizliini

    ispatlamaktadr.

    Yukardaki grlerden belki de en ilgin olan mistisizmin (tasavvuf olarak

    zikrediliyor) kaynan Turan olarak zikreden dncedir. Ancak hem Orfik

    Mistisizmin (Yunan mistisizminin ana kaynasaylan Orfizm; Orfeus dini), hem Hint

    mistisizminin ortak bir kuzeyli kaynabulunduu, yani her ikisinin de bu kaynaktan

    beslendii konusunda bir iddia vardr.1 Dolaysyla mistisizmin kaynann Trk

    dncesi olduu tezi asla dierlerinden daha az kantlanabilir bir tez deildir.

    Ayrca baz dnceleri birbirine benzeyen mistik oluumlarn hangisinin

    dierine kaynaklk ettiini kestirmek pek zordur. Mesela her ne kadar tasavvufun

    kayna olarak Kabala gsterilse de; Yahudi aratrmac Paul Fenton Kabala

    metinlerinin bazparalarn, bn Arabnin ( . 638 / 1240 ) eserlerinden braniceye bire

    bir tercme eklinde alntolduunu ispatlad.2

    B.III. ORYANTALSTLERN TAVRININ TAHLL

    B.III. a. Oryantalistlerin slama BakAs

    Tasavvufun kayna konusundaki grleri etd ederken; oryantalistlerin

    mevzu hakkndaki dncelerini bilmek son derece nemlidir. Nitekim tasavvufa

    yabanckaynaklar tayin eden dncelerin hemen hepsi, metod ve malzeme bakmndanoryantalizmden beslenmektedirler. Oryantalistlerin tasavvuf ve tasavvufun kayna

    konusundaki grlerini daha iyi anlamak iin ise; onlarn slam hakkndaki

    dncelerine bavurmak gerekmektedir. Zira oryantalistlerin slam hakknda sahip

    olduklarolumsuz kanlarnn aynen tasavvuf iin de geerli olduu grlmektedir. Zira

    1Gngr,slam Tasavvufunun Meseleleri, s. 52.2

    Fatma Durmu, bn-i Arabi Khin Deil, Yeni afak Gaz. , 2 Mays 2005 tar. Ns. , s. 15. (MehmetErol Klla yaplan rportajdan alnmtr.).

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    29/167

    22

    Hristiyanl; slamn ruhaniyetinin kaynaolarak gren kimse kukusuz tasavvufun

    douunu aynkaynaa irca etme hususunda tereddt gstermeyecektir.1

    Bat dnyasnn slama bakn, slam zerinde yaptklar aratrmalar ve

    slam hakkndaki gr ve zihniyetlerini ak ve zl bir ekilde ortaya koyabilmek

    iin; Batnn Dou ilim dnyas ile olan ilikilerini ortaya koymak gerekmektedir.2

    Ancak onlarn tavrlarn Dou ilim dnyas ile olan ilikileri deil; zellikle slam

    hakkndaki nyarglar ve menfi gayeleri belirlemektedir. Onlarn slama bakn

    etkileyen amilleri ylece sralayabiliriz: Akide ayrl, bu dinden ve ballarndan

    holanmamak, Endls, Beytlmakdis ve stanbul gibi yerlerdeki achatralar, siyasi ve

    iktisadi mcadele, emperyalizm, fikr taassuplar3, slamn bir vahiy dini olmad

    iddias4, dncelerinin iskeletini oluturan faizm, misyonerlik almalar.

    Oryantalistler, sadece tasavvufu deil; btn bir slm dncesini tm ftr ve

    meden deerlerden ve ilmi orijinallikten soyutlamaya byk bir nem vermektedirler.5

    Oryantalistler arasnda slama sempati duyan birisini bulmak ok zordur.6

    Onlar, slama; Hristiyanlk ve Yahudilikle irtibatlandrabildikleri oranda nem

    atfederler. Bu yzden slama ve tasavvufa ynelik Hristiyan ve Yahudi tesirini

    mbalaa ederek incelemilerdir.7 Hatta onlardan slamn bir Musevi mezhebi

    olabileceini syleyenler dahi kmtr.8

    Bazen slamn orijinalliini gz ardedebilmek adna o kadar ileri gidebilmilerdir ki; Hitti, slam yalnzca Yahudi ve

    Hristiyan kltrnn Araplatrlm, Arap ulusuluuna uyarlanm bir mirasndan

    ibarettir.9diyebilmitir.

    Oryantalistlerin Kurana baklar da pek farkl deildir. Onlara gre

    Kurann insan rn olduu, yani Allahn kitab olmad eklindeki dogmatik

    1Ebul-l Afifi, Tasavvuf Aratrmalarve Nicholsonun Yeri, Tasavvufun Menei Problemi, R.A.Nicholson, Terc: Abdullah Kartal, z Yay. , stanbul , 2004, ierisinde, ss 13-35:23.

    2Cerraholu, a.g.m. ,s. 95.3Seyyid Kutub, Tarihte Dnce ve Metod, Terc: Anonim, Dnce Yay. , stanbul , 1980, s. 62.4Nasr, a.g.e. ,s. 117.5Hamdi Zakzuk, Oryantalizm veya Medeniyet Hesaplamasnn Arka Plan,Terc: Abdlaziz Hatip, Ik

    Yay. , zmir, 1993, s. 103.6 Hseyin Asaf, Oryantalizmin deolojisi, Oryantalistler ve slamiyatlar: Oryantalist deolojinin

    Eletirisi, Asaf Hseyin vd., Terc: Bedirhan Muhip, nsan Yay. , stanbul , 1989, ierisinde, ss 15-34:26.

    7Safa, a.g.e. ,s. 87.8

    Asaf, a.g.e. ,s. 18.9Meryem Cemile,slam ve Oryantalizm, Terc: Faruk Ylmaz, Sekin Yay. , stanbul , 1989, s. 40.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    30/167

    23

    bilginin doruluu asla sorgulanamaz.1 nk Kuran oryantalistlerce Hristiyan,

    Yahudi ve slam ncesi Araplara ait kaynaklardan birbiriyle uzlamaz bir takm

    unsurlarn bir araya getirilmesi olarak ele alnmtr.2

    Oryantalistlerin slam, Kuran ve tasavvuf gibi konulardaki menfi tavrlarn,

    hemen hemen btn slm konu, ilim ve kurumlara mtemil klabiliriz. Zira mesela

    ekser msteriklerin slam fkhnn Roma hukukundan etkilendiini savunmalar3 bu

    hususa verebileceimiz saysz rnekten sadece birisidir.

    B.III. b. Oryantalistlerin Tasavvufa Baknn Genel Olarak

    Deerlendirilmesi

    Oryantalizm bir bilgi tr deil, bir kavrama ve alglama biimi olduundan;4

    onun bir konuyla ilgili sylediklerinden ziyade, o konuya bak daha nemlidir.

    Oryantalistler, ok nceden beri tasavvufa kar zel bir ilgi duymulardr.5 Hi

    phesiz bu ilgileri onlarn tasavvufa kar aldklar tavrla tamamen ilgilidir. Zira

    oryantalist bak; sz konusu menfi tavrve ulamak istedii meum gayeleri nedeniyle

    isellikten sz eden her eyi dolaysyla tasavvufu gayr-slm olarak reddetmek ister.6

    Dnyann yaayan byk dinler tarihisi Mircae Eliade, batl bilim

    adamlarnn dinler tarihi konusunda mene aramak gayretlerini mene saplants

    olarak isimlendirir ve bu hususu tenkit eder.7stadn bu tespitine katlmamak mmkn

    deildir. Zira oryantalistlerin tasavvufa mene arama gayretlerini de en gzel mene

    saplants tabiriyle ifade edebiliriz.

    Birok oryantalist tasavvufa karesas baklarngizlemeye alrken; ok az

    dncelerini ve yarglarn dorudan sylemekten ekinmez. Nitekim Arberrynin

    1Algar, a.g.m, s. 191.2Algar, a.y.3Zakzuk, a.g.e. ,s. 103.4 Aziz el-Azmeh, Oryantalizmin Eklemlenmesi, Oryantalistler ve slamiyatlar; Oryantalistdeolojinin Eletirisi, Asaf Hseyin vd., Terc: Bedirhan Muhip, nsan Yay. , stanbul , 1989, ierisinde,ss 229-268:239.

    5Derin, a.g.m. , s. 469.6Seyyid Hseyin Nasr, Tasavvuf Makaleler, Terc: Sadk Kl, nsan Yay. , stanbul , 2002, s. 117.7

    Mircae Eliade,Dinin Anlamve Sosyal Fonksiyonu, Terc: Mehmet Aydn, Din Bilimleri Yay. , Konya,1995, s. 55-58.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    31/167

    24

    Tasavvuf devrini tamamlad.1 ifadesi bu balamda nadir rastladmz drst

    szlerden birisidir. Tasavvuf konulardeerlendirmede, birok slam liminin takdirini

    kazanabilen nadir bir oryantalist olarak ise Annemarie Schimmeli zikredebiliriz.2

    B.III. c. Oryantalistlere Gre Tasavvufun Menei

    Tasavvufa yabanc kaynak arama almalarn etd ederken oryantalistlerin

    zerinde zellikle durmak gerekmektedir. Zira kim tarafndan tanrsa tansn;

    tasavvufun kaynan yabanc kltrlerde arama kaygs, daha ok oryantalistlerin

    gayretleriyle ortaya kmtr.3 Bunun neticesinde zellikle oryantalistler byk

    ounlukla tasavvufa slamn dnda birtakm kaynaklar izafe etme yoluna gitmiler4

    ve bu aamada bazgerekleri gz ardetmilerdir.5

    Oryantalistlerin tasavvufa yabanckaynak tayin etme uralaresnasnda pek

    de bilimsel, objektif ve aklc olduklarn syleyemeyiz. Onlar tasavvufun kkenini

    kendi uzmanlk alanlarnn doal sonucu olarak; Acem, Hindu, Yeni Efltuncu veya

    Hristiyan kaynaklar 6gibi birbirinden olduka farklkaynaklara balarlar. Hatta Babil

    tesirlerine hkmedenler dahi olmutur.7Bunlardan balcalarn ylece zikredebiliriz:

    Hristiyan tesirini Nicholson, Nldeke, Goldziher, Kremer, Watt, Wensinck, Smith vePalacios; Hint tesirini Nicholson, Blochet, Dozy ve Kremer; ran tesirini Brown,

    Gabinau ve Renan; Yeni Efltunculuk tesirini Nicholson ve Schimmel gibi

    oryantalistler gndeme tamlardr.8

    Ksaca belirtmek gerekirse; batl almalarn byk bir ksm9 tasavvufu,

    dier cemiyet ve dinlerin ortaya kard grn savunmulardr.10 Dolaysyla

    Oryantalistlerin vurguladklar esas nokta; tasavvufun slmiyetle gerekte bir

    1A.J. Arberry, Tasavvuf: Mslman Mistiklere Toplu Bak,Terc: brahim Kapaklkaya, Gelenek Yay.,stanbul , 2004, s. 131.

    2 Hayat, eserleri ve tasavvufa hizmetleri hakknda geni bilgi iin bkz: Annemarie SchimmelDosyas, Tasavvuflmi ve Akedemik Aratrma Dergisi,S 11, Ankara, 2003, ss 485586.

    3Ylmaz, slam Tasavvufu Soru ve Cevaplar, s. 448.4Trer,Anahatlaryla Tasavvuf Tarihi, s. 48; Safa,Mistisizm; Tasavvuf, s. 84.5Hlya Kk, a.g.e., s. 60.6Burckhardta.g.e.,s. 1617.7Safa, a.g.e., s. 84.8Gngr,slm Tasavvufunun Meseleleri, s. 50; Kk, a.g.e.,s. 2930, 32.9Bu konudaki bazrnekler iin bkz: Kk, a.g.e.,s. 2933.10

    Ahmet Suphi Furat, Giri, Tasavvufa Giri: Varlk ve nsan, Yaar Nuri ztrk, sb, stanbul , 1978,ierisinde, s. XXIX (29).

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    32/167

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    33/167

    26

    slam, ilk gnnden beri Yahudiler ve Hristiyanlar arasnda tehlikeli bir olgu

    olarak karlandndan;1oryantalistlerin slamla ilgili herhangi bir konuya sempati ile

    yaklamalarbile dikkatle izlenmelidir. Sedat zden, batlyazarlarn mam amili ve

    hareketini2 destekleyici yazlarnn kendi karlarndan kaynaklandn ve bu tavrn

    dikkatli hareket edilerek deerlendirilmesi gerektiini belirtir.3 Nitekim Baddaley, bu

    ifadeyi hakl kartrcasna aynen unlarsylemektedir: Kafkasya mcadelesi ngiliz

    okuyucunun sempatisini ekmelidir. nk onlar kendi inanlar iin savarken

    ngilizlerin Hindistandaki gvenliini salamoldular.4

    Oryantalistler konular ileme tarzlarnn yan sra konu seiminde de siyasi

    maksatlarn gerekletirecek tarzda davranmaya meyyaldirler. Oryantalistlerin btn

    eski Anadolu tarkatlar arasnda en ok Bektailii tetkik etmiolmalar5, asla siyasi

    gayelerden hali deildir.

    B.III. e. Oryantalistlere Gre Tasavvuf ve iilik

    Oryantalistlerin tasavvufa gayr- slam veya gayr- Snn kaynaklar bulmaya

    almalarna verilebilecek en gzel rneklerden birisi hi phesiz ran kaynadolaysyla

    iilik ve tasavvuf konusunda syledikleridir.Oryantalistler, ranllar Ari rk kabul etmive tasavvufu bunlara dayandrmak

    istemilerdir.6 Dolaysyla oryantalistlere gre tasavvuf dncesi Ari ruhun Sami ruha

    kar tam bir galebesi demekti.7 Zira tasavvuf gibi yksek bir dnceyi Trkler ve

    Araplar gibi Sami rka mensup kavimler deil de; olsa olsa ancak Avrupallar gibi Ari

    rka mensup bulunan ranllar ortaya koyabilirdi. Ayrca bu faist dnceyi dillendiren

    oryantalistlerin says hi de az deildir: Gabinau, Browne, Horten, Delitzsch, Edgard,

    1Sphanda, a.g.e. ,s. 117.2mam amil ve hareketi iin bkz: John F. Baddaley,Ruslarn Kafkasyaystilasve eyh amil,, Terc:

    Fatih Tatllolu, Kayhan Yay. , stanbul, Trs, s. 333Sedat zden, Takdim, Ruslarn Kafkasyaystilasve eyh amil,, John F. Baddaley, Terc: Fatih

    Tatllolu, Kayhan Yay. , stanbul, Trs, ss 13-14:14.4John F. Baddaley, a.g.e., s. 33.5Fuad Kprl, OsmanlDevletinin Kuruluu, TTK Yay. , Ankara , 1988, s. 101.6Trer,Anahatlaryla Tasavvuf Tarihi, s. 48.7

    Balcolu, a.g.e. ,s. 84.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    34/167

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    35/167

    28

    B.IV. DOULU BLM ADAMLARININ MESELEYE BAKIININ

    GENEL EREVES

    B.IV. a. slam lemindeki Tasavvuf Aleyhtarlve Bu Dnce

    Taraftarlarnn Tasavvufun KaynaKonusuna Bak

    Ne yazk ki tasavvuf ve tasavvufun kaynana dair menfi dnceler; sadece

    oryantalistlere has deildir. Baz Mslman limler de tasavvufun kaynan pheli

    grmler, dolaysyla tasavvuftan uzak durmaya almlardr. Grld kadaryla

    bu tavrn en nemli nedenlerinden birisi kavram kargaas durumunun yaratt fikr

    anaridir. nan ve yaaybakmndan slam dininin ngrd snrlarn dna kan

    baz gruplarn tasavvufi zmreler olarak lanse edilmesi; slam dnyasndaki tasavvuf

    aleyhtarlnn en etkili -belki de en hakl- nedenini oluturur.

    Tasavvuf aleyhtarlnn en nemli nedenlerinden birisi de sfilerin tarzlarn

    benimsemeyen; onlarn dnce, sz ve hareketlerini garip bulan kiilerin tasavvufa ve

    sfilere mesafeli davranmalarnda ifadesini bulur.

    Herkesin sfi olmasnn mmkn olmad gibi; herkesin tasavvufu

    benimsemesi veya sevmesi de mmkn deildir. Kendince baz gerekeler ortaya

    koyarak tasavvufu benimsemeyiinin nedenlerini aklayan bir ahs; tasavvufidnceyi benimseyen kimselerce byk bir anlay ve hogr ile karlanmay hak

    etmektedir. Zaten tarihi vaka, tasavvufi dncenin; byle dnen insanlarla herhangi

    bir mcadeleye girimediini; bilakis bu tavr taknan insanlarn eletirilerini anlayla

    karladngsterir.

    Ancak bunun yannda; sebepleri olduka karmak ve ounlukla ahs olan bir

    dnce tarz daha vardr ki; bu dnce, tasavvuf aleyhtarln her eyin zerinde

    grr. Bu dnceyi tasavvuf aleyhtarl tabiri yeterince ifade edemez; belki budnce tarzn tasavvuf dmanl olarak ifade etmek daha doru olacaktr. Bu

    dncedeki insanlar; tpk oryantalistler gibi tasavvufun kayna konusunda tam bir

    fikr-i sbit ierisinde bulunmaktadrlar.1 Onlara tasavvufun slm kaynandan

    bahsedenleri dinlemek bile istemezler. nk onlar Mslmanlarn bana gelen felaket

    ve skntlarn oundan tasavvufular sorumlu tutarlar.2 Hatta onlarn iinden slam

    1

    Uluda, Tasavvuf ve Eser Hakknda, s. 89.2Sarm, a.g.e. ,s. 204.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    36/167

    29

    medeniyetinin yetitirdii byk mutasavvflar ya Yahudi ajan veya onlara kaplan

    dalalet yolcularhalinde gsterenlere dahi rastlanabilmektedir.1Bu dncenin nasl bir

    fayda amalad da pek anlalamaz. Aydn bir mslmann sfileri kfirlikle

    sulamas herhalde onlara bir zarar getirmeyecei gibi, kendisine de hibir fayda

    salamayacaktr.2

    Tasavvufa karolanlar umumiyetle onun dnyadan ka temsil ettiini, bu

    yzden slam cemaatinin dikkat ve gayretini dnyadan ziyade dnyann tesine

    ektiini sylerler.3Tasavvufa aka cephe alan bazMslman mellifler; onlarn bir

    takm grlerinin dine yabanc bulunduunu sylemekle birlikte, bu yabancln

    meneini gsterebilmi deillerdir.4 Bu mene saplantsnn ve bu saplanty ortaya

    karan dogmalarn kaynann oryantalist baktan kaynaklandn ve beslendiini

    grmek artk zor deildir. Hem, dtesirler karsnda dikkatli ve uyank olan sadece bu

    mellifler deildir. Birok sfi de bu konuda en az onlar kadar uyank ve dikkatli

    olmasn bilebilmilerdir. Bu bakmdan d tesirler konusunda uyank olma zelliini

    onlara inhisar ettirmek doru grnmemektedir.5

    Abdul-Bari en-Nedv baz byk din limlerinin tasavvuftan nefret

    etmelerinin sebebini yle aklar: Tasavvuftan yalnz dnya adamlar deil, baz

    byk din adamlarda nefret etmektedir. Onlar tasavvufu dinden ayrbir ey gryor ve

    onu slam eriatna muhalif zannediyorlar. Sonra da tasavvufu bilmezlikten geliyor,

    ondan rkp kayorlar.6Bir baka mellif bu konuda u farklyorumu yapar: Din

    ilimlerinde yksek seviyeye km baz zatlar da tasavvuf diye bir messesenin

    varlna akl erdiremiyorlar. nk onlarn tefekkrleri hayattan, yaanan hayattan

    uzak speklatif bir tefekkrdr. Tasavvuf ise dinamik tefekkr ister. Yani yaarken ve

    yaayarak dnmek7

    Ancak dikkat edilirse tasavvuf aleyhtarlarnn arasnda byk din bilginlerinin

    saysnn ok az olduu grlr. Bu dnceyi daha ok, din bilgisi yetersiz olan ve

    dnme yetenekleri daha kt olan insanlarn temsil ettii anlalmaktadr.

    1Gngr,slam Tasavvufunun Meseleleri,, s. 11.2Gngr, a.g.e. ,s. 208.3Gngr,slamn Bugnk Meseleleri,, s. 40.4Gngr,slam Tasavvufunun Meseleleri,, s. 49.5Uluda, bn Haldunun Tasavvufi Grleri ve ifas-Sail, s. 22.6

    Abdulbar en-Nedv, a.g.e. ,s. 51.7Yaar Nuri ztrk, Tasavvufa Giri: Varlk vensan, sb, stanbul , 1978, s. X, (10).

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    37/167

    30

    Ricall-Gayb inancnn slam dncesinde yerinin olmadn savunan ve

    bunu u ekilde ispat etmeye alan dnceyi, bu duruma rnek olarak gsterebiliriz;

    Kinat tmyle Allahn kudret ve iradesi ile ynetilir ve Allahn hi kimseye, bu

    kullara da asla ihtiyacyoktur.1

    slam akidesine gre Allahn hibir eye ihtiyac yoktur. Dolaysyla, O,

    kesinlikle ama kesinlikle ve hibir ekilde; insanlarn cann almak iin Azraile,

    peygamberleriyle iletiim kurmak iin Cebraile, kullarnsorguya ekmek iin Kiramen

    Ktibin meleklerine, mminlere vahyinin ulatrlmas iin peygamberlere, salihleri

    dllendirmek iin cennete muhta deildir. Fakat bu durum, slam inancna gre

    yukarda zikredilen unsurlarn var olmadna kesinlikle delil olmaz. Binaen aleyh

    Allahn Ricall-Gayba ihtiyacnn olmamas bu zatlarn var olmamas anlamna

    gelmez ve slam inancda kesinlikle byle bir eyi ngrmez.

    Mslman limler arasnda tasavvufa kardmanlklarnilk nce gsterenler

    sanld gibi Snn ulema deildir. Bu tavr ilk nce Hariciler gsterdi. Daha sonra

    mamiler bu durumu devam ettirenler oldular.2 Her eye ramen tasavvuf,

    aleyhtarlarnn kesinlikle saldramadkalelere de sahip olmutur. Abdulkadir Geylan

    bu durumun en gzel rneidir. slam leminde hi kimse Abdulkadir Geylanye

    hcum edip gidiatn tenkit etmemitir. Ancak Gulat- ia, Hariciler ve Tasavvufu

    temelinden inkr edenler bu hkmn haricinde kalmlardr.3

    Gnmzde ise tasavvuf aleyhtarldenilince ilk akla gelen Selef dncedir.

    Ancak Selefliin tasavvuf aleyhtarltahlle muhta etrefilli bir konudur. Zira her ne

    kadar Selefliin tasavvuf aleyhtar bir dnce olduu sylense de bu dncenin,

    zellikle Yeni Seleflikin kendine has bir tasavvuf anlay olduu grlmektedir.4

    Kendilerini Selef olarak nitelendiren bugnn baz entelektellerinin tasavvuf

    aleyhtarln anlamak ise daha da zordur. Zira Selefiyecilik adna Selefe bal olan

    byk insanlarreddetmek, akl dolduu kadar vicdan ddr.5

    1AA, Ricall Gayb, c VII, ( stanbul, 2000 ), s. 39.2Massignon, Tasavvuf, s. 2728.3 Ali Arslan, Abdulkadir Geylan Hazretleri, Mzekkin-Nfus, Erefolu Rum, Terc: Ali Arslan,

    Arslan Yay. , stanbul , 1976, ierisinde, ss 7-23:15.4

    Kk, a.g.e., s. 2226.5Uluda, Tasavvuf ve Eser Hakknda, s. 17.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    38/167

    31

    Modernistlerin tasavvuf aleyhtarlise daha anlalrdr. nk modernistler

    dini, materyalist kriterlerle deerlendirirler.1Dolaysyla tasfiyeci reformcularn fkh

    konularda bile taklid yani otoriteyi kabul etmediklerini dnrsek; mutasavvflarn

    Batni otoritesine hi itibar etmeyecekleri ve onu zararlbulacaklarimdiden bellidir.2

    Zaten tasavvufa yaplan hcumlarn din reform almalar dnemlerinde bilhassa

    artmas, tasavvufun ferdlik ve batnilik (sbjektif ve esoterik) adn alan iki

    zelliinden kaynaklanr.3Modernistler esasnda din dnceye derinlik ve genilik

    kazandran bu iki dncenin, dinin esasndan uzaklamaya neden olduuna inanrlar.

    Gnmzde tasavvuf aleyhtarln en net bir ekilde yanstan dnce;

    miadndolduran Vahhabi dncedir. slam birliini temsil eden OsmanlDevletine

    kar ngiliz siyasetini destekleyen Vahhabiler; Mslman kamuoyunda bu

    davranlarndan dolay hayrla yd edilmeseler de zellikle tasavvuf aleyhtarlnn

    gnmze ulamasnda nemli roller stlenmilerdir. Bilgisizlik ve kltrszlk,

    taassup, silahl mcadeleye nem vermek, arlk gibi zelliklerinden olsa gerek;4

    Vahhabiler, tasavvufi ve kelm tefekkr ve inana iddetle karkmlar ve bu gibi

    ilimlerin tahsilini haram saymlardr.5 Hatta onlarn Kelm ilmine muhalefetleri

    tasavvuftan daha iddetli olmutur.6 Vahhabiler slam dnyasnda nadiren rastlanan

    ksr dncenin en dikkat ekici rneklerini vermilerdir. Onlar, bir mslmann

    Peygamber Efendimiz demesini bile bidat saymlardr.7

    Muhtemel ki Vahhabi dncesi istikbalde, verdii mcadelelerle

    hatrlanacaktr: ngiliz ajanlarn yannda Osmanlaskerleri ve masum Arap halkna kar

    verdii siyasi mcadele Mslman kamuoyunun saf inanlarna kar verdii fikr

    mcadele Tasavvufun bu mcadelelerde kar taraf olmas, herhalde onun iin bir

    kayp olarak telakki edilemez.

    1Cemile, a.g.e. ,s. 165.2Gngr,slam Tasavvufunun Meseleleri, s. 11.3Gngr, a.g.e. ,s. 10.4Sleyman Uluda,slamdanan Konularvetikad Mezhepler, Marifet Yay. , stanbul , 1992, s. 431-

    432.5Uluda, a.g.e. ,s. 430.6Uluda, Tasavvuf ve Eser Hakknda, s. 9.7

    Muhammed Ebu Zehra, slamda Siyasi ve tikad Mezhepler Tarihi, Terc: Hasan Karakaya, Hisar Yay,stanbul , 1983, s. 262.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    39/167

    32

    B.IV. c. BazMslman limlerin Tasavvuf ve KaynaKonusundaki

    Grleri

    1) bn Teymiyye ( . 728/1328 ) 1

    bn Teymiyye tasavvuf dmanolarak bilinmesine ramen iyi bir sfi, daha

    dorusu kendine has bir tasavvuf anlay olan bir sfidir.2 Yine o ilk sfilerin

    birounu tasvip ve takdir etmektedir.3Nitekim o, Sfyan-Sevriden ( . 161 / 777 )

    bir slam by olarak bahseder.4Amansz bir Abdulkadir Geylan hayranolan bn

    Teymiyye, Geylaninin Ftuhul-Gayb adl eserine erhu Kelimat min Futuhil-Gayb

    ismiyle bir erh yazmtr.5bn Teymiyye byk sfilere karhayranlnu szleriyle

    dillendirir: Bu zatlar yle kimselerdir ki; Allahn kerim olan zatnn nurunu grmenin

    tadnisterler.6

    bn Teymiyye tasavvuf ilmi konusunda; sadece sfilere has olan szler syler.

    Makam ve hl kavramlarnizah etmeden nce yle bir giriyapar: Bundan sonra u

    gelecekteki arz edeceim aklamalar, kalpler hakkndaki amellerle ilgili bir takm ksa

    ve zl szlerden ibarettir. Bu kalp amellerine makamlar ve haller de denir.7Yine o,

    sfilere has bir tarzda evliyann avam ve havas ksmndan8, Allah sevgisinden9, sevginin

    hakikatinden bahseder.10

    bn Teymiyye tasavvufi dncenin tamamen ortadan kaldrlmasgerektiine

    inananlara sert kar: Allah hem kalb, hem beden temizliini emretmitir. Her ikisi de

    Allahn emredip vacip klddinin bir parasdr.11Yine o, bu konuda yle syler:

    1bn Teymiyyenin tasavvuf konusundaki grleri iin bkz: bn Teymiyye, Takva Yolu, Terc: MuzafferYldz, Pnar Yay. , stanbul , 1986; Hlya Kk, a.g.e., s. 25-26.

    2Kk, a.g.e. ,s. 25.3 Sleyman Uluda, Giri: Kueyrnin Hayat ve Risalesi, Tasavvuf lmine Dair Kueyr Risalesi,

    Abdlkerim Kueyr, Haz: Sleyman Uluda, Dergh Yay. , stanbul , 1991, ierisinde, ss 10-89:34.4bn Teymiyye, Takva Yolu, s. 14.5 Uluda, bn Teymiyye, bn Teymiyye Klliyat 1,, Terc: An. , Tevhid Yay. , stanbul , 1986,

    ierisinde, ss 15-62:43.6bn Teymiyye, Takva Yolu, s. 122.7bn Teymiyye, a.g.e. ,s. 9-10.8bn Teymiyye, a.g.e. ,s. 11.9bn Teymiyye, a.g.e.s. 7189.10

    bn Teymiyye, a.g.e. ,s. 91-129.11bn Teymiyye,bn Teymiyye Klliyat1, s. 80.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    40/167

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    41/167

    34

    2) bn Haldun ( . 808/1405 ) 1

    Kendisi de bir dnem tasavvufa intisap eden bn Haldun, tasavvufa gayr-i

    Snn kaynaklar tayin eden slam limlerinin ilklerindendir. Amel tasavvufla pekilgilenmemesine ramen sultann grevlendirmesiyle Baybars tekkesi eyhliine atanan

    ve bu grevi bir dnem srdren bn Haldun;2kutb ve onunla birlikte giden meratibin,

    tasavvufa smailiyye mezhebinden gemiolduu eklindeki genel kanaatin mimardr.3

    bn Haldun tasavvuftaki hrka giyme4, kutb ve abdala inanma 5 ve vahdet

    dncesi 6gibi hususlarn kaynann, ia akidesi7 olduunu savunur. Hatta daha da

    ileri giderek yle der: Btn bunlar ia ve Rafzlerin szlerinden ve mezheplerine

    dair yazdklarkitaplarndan alnmtr.8

    Bata sosyoloji olmak zere birok akl ilimlerde zamannn zirvesi olan bn

    Haldun; tasavvuf konusundaki yukardakilere benzer birok grnden tr tenkidi

    hak etmektedir.9 Nitekim bir rencisi onun hakknda eri ilimlerde sfrdr, akl

    ilimlerde bilgisi vardr.10demektedir. Geri bn Haldun gibi byk bir lime eri

    konularda bilgisizdir demek pek yakk almasa da; onun tasavvuf hakknda ortaya

    att yukardaki ok sert ifadeler bu tezi dorular niteliktedir. u ok aktr ki;

    kendisi de bir dnem Fatmlere intisap etmi bulunan bn Haldunun11tasavvuftaki

    birok hususu ii inanca balamas, onun byk bir lim oluu sfatna asla

    yakmamaktadr.

    1

    bn Haldunun tasavvuf konusundaki grleri iin bkz: bn Haldun, Tasavvufun Mahiyeti, Haz:Sleyman Uluda, Dergh Yay. , stanbul , 1998; bn Haldun, Mukaddime, Haz: Sleyman Uluda,Dergh Yay. , 2 C, stanbul , 1982, c I, s. 392395, 769780, c II, s. 11131132; Sleyman Uluda,bn Haldun ve Mukaddime,Mukaddime, bn Haldun, Haz: Sleyman Uluda, Dergh Yay. , 2 C,stanbul , 1982, c I, ierisinde, ss 15195:7783.

    2Uluda,a.g.m. ,s. 56.3Gngr,slam Tasavvufunun Meseleleri,, s. 102.4bn Haldun,Mukaddime, c I, s. 769, c I, s. 1126.5bn Haldun, a.g.e. ,c I, s. 769, c II, s. 1126.6bn Haldun, a.y.7bn Haldun, a.y.8bn Haldun,a.g.e. ,c II, s. 1127.9bn Haldunun tenkidi iin bkz: Uluda, bn Haldun ve Mukaddime, s. 6266.10

    Uluda, a.g.m. ,s. 63.11Uluda, a.g.m. ,s. 65.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    42/167

    35

    Geri bn Haldunun sevmedii topluluklarla ilgili olumsuz grd

    hususlar ar derecede genelleyerek ve abartarak aktard bilinen bir durumdur.

    Onun btn bir Arap milleti iin syledii u ifadeleri bu durumu aka

    gstermektedir: Araplar vahi bir millettir. Araplarn tabiat yama ve talandr.

    Araplarn ele geirdikleri memleketler, hzla harap olmaya yz tutar.1 Mlk

    siyasetinden en uzak olan millet Araplardr.2

    3) mam evkn ( . 1250/1835 ) 3

    Selef tasavvuf anlaynn, Snn tasavvuf anlayna kar getirdii

    eletirilerin dozunun tespiti ve gnmzde selef dncenin temsilcisi olduklarn

    savunan kiilerin, tasavvufun btn kurumlarna kar ynelttikleri saldrlarn

    dayanaklarnn ortaya konulmas asndan; mam evknnin velyet konusundaki

    grleri son derece nemlidir.

    evkn velyet ve keramet konusunda aynen yle syler: Hi kimse

    evliyaullahta meydana gelen geree uygun doru keifleri inkr etmemelidir. Zira bu

    Resulllah (s.a.v.)n amolduu bir kapdr.4Yine evkn, kerametin hak olduu

    konusuna kendisi de selef bir dnr olan bn Cevzinin Sfats-Safve adl eserini

    delil olarak gsterir.5

    Durum byle olunca, kendilerine bn Teymiyye, bn Cevzi, Ebul l Mevdud,

    mam evkn gibi selef dnce mensuplarn kalkan edinen ahslarn tasavvufun

    btn kurum ve kuramlarn reddeden, hatta onun varln bile sorgulamaya kalkan

    dnceleri bsbtn dayanaksz kalmaktadr. Dolaysyla tasavvufu tamamen inkr

    etmek isteyenlerin, kendilerine daha baka hareket noktalarbulmalargereklilii ortaya

    kmaktadr.

    1bn Haldun,Mukaddime, c I, s. 470.2bn Haldun, a.g.e. ,c I, s. 473.3 mam evknnin tasavvuf konusundaki grleri iin bkz: mam evkn, Allah Dostlar, Haz:

    Abdl-Vahid Metin, Tevhid Yay. , byb, Trs.4

    evkn, a.g.e.s. 22.5evkn, a.g.e. ,s. 31.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    43/167

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    44/167

    37

    dayandrmaya alrlar. Hlbuki Mevdud her szn tasavvuf aleyhtarlna

    dayandran kiilerin slubunu asla benimsemez ve ok az yerde dorudan tasavvufla

    ilgili eletirilere yer verir. Bu eletirilerinde ise asla sayg snrn amaz. Onun u

    ifadeleri bu durumu sarahaten ortaya koymaktadr:

    Sema etmeyi Allaha yaknlamann yolu olarak kabul edenlerin itihadna

    ben inanamam. Mesela eyhi gyabnda gz nnde canlandrmay benimseyenlerin

    itihatlarnda isabetli olduklarnda kabul edemem. Bunlarben yanlkabul ediyorum.

    Bunlara katlmamay ve bu gibi kimselerden uzak durmay tavsiye etmeyi gerekli

    gryorum. Ama bununla birlikte, bu yollarn kendilerine bal olduu o byk

    tasavvuf erbabhakknda kstahlk etmeyi doru bulmuyorum.1

    6) Sid Havva ( . 1989 ) 2

    Sid Havva da selef bir tasavvuf anlayiin mcadele edenlerdendir. Ancak

    o dier selef tasavvuf savunucularndan farkl olarak tarkat sisteminin gerekliliini

    kabul etmektedir. Bu amacnyle aklar: Selef bir tasavvuf eklinin gelimesi iin

    alyorum. lim ve zikir meclisleri, eyh ve halkalarolan selef bir tasavvuf. Bundanbaka bir tasarm yoktur.3O, bu dncesinde iki tarafa da aynmesafede olduunu

    belirtir: Sofu olsun, selef olsun kimseden ekinmeden ve alerji duymadan herkesten

    gelecek haklsze barmz aktr.4

    Havva, baz selef tasavvuf savunucularnn yapt gibi; tartmay tasavvuf

    kavramnn bizzat kendisine kadar tanmasna kar kar: Halk arasnda yleleri

    vardr ki, tasavvuf ve sofiye isimlerini duymaya bile raz deildir. Bylelerine yava

    olun diyorum. Aramzda tarih hakem olsun. Asrlardan beri kimse tasavvuf ismini inkretmideildir. nk nahiv, bedi, mean, fkh ve dier ilim dallarnda olduu gibi bu

    bir stlahtr. limlerin de ifade ettii gibi stlahlarda srtme olmaz.5

    1Mevdud, a.g.e. ,s. 287.2Said Havvann tasavvuf konusundaki grleri iin bkz: Said Havva,Ruh Terbiyemiz:slam Tasavvufu.3Havva, a.g.e. ,s. 20.4

    Havva, a.g.e. ,s. 18.5Havva, a.g.e. ,s. 14.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    45/167

    38

    Sid Havvann tasavvuf ve sfilerin niteliklerini belirtmek zere sarf ettii

    szlerden bazlarunlardr:

    slam hareketin aynanda tasavvufla ruhi eitim hakknda ak bir nazariyeye

    ihtiyac vardr.1 Her eyi bir tarafa braksak bile eyh amilin Trkistanda

    hareketini, mam Rabbaninin Hindistanda hareketini, Senusilerin Libyada ve

    Dervilerin Sudanda hareketlerini unutmamz mmkn deildir.2 Muhtelif asrlar

    boyunca slam mmetinin yzde doksannn tasavvufla ilikisi olmutur.3 Tasavvuf

    ve erbabbakalarnn ulaamadyerlere ve muhitlere ulamaktadr.4

    ok denedim ok grdm, ama slam esaslarna uygun temiz bir tasavvuf

    terbiye alm kiiler dnda; nefiste kemal, slukta ihsan ve akllca muamele gcne

    sahip nadir kimseler grebildim.5

    Sid Havva zaman zaman tasavvufa ve bu ilimle uraanlara ynelik

    eletirilerde de bulunmutur. Bunlardan bazlarn ylece zikredebiliriz: Tasavvuf

    konusunda kitap yazanlarn ou, bu ilmi belirli bir zmreye hasretmilerdir.6 Bu

    ilimle uraanlarn ounun slam tasavvurlar ksr ve anlaylar dardr.7 Ehl-i

    Snnet vel-Cemaat akidesi ile fkh mezhepleri nda yazlarn tasavvuf kitaplar

    azdr.8 Cahil sofularla cahilce tasavvufun cihat davasnn unutulmasnda rolleri

    olduu devirler artk gelip gemitir.9

    Havvann bir yandan tasavvufa vgler yadrrken; br yandan bu ilimle

    uraan bazlarn eletirmesi bir tenakuz olarak grlmemelidir. Zira onun vd

    tasavvuf, slam yaantnn bir rn olana tasavvufken; onun yerdii, tasavvuf adna

    yaplan ve slam yaam tarzyla badatrlamayacak olan menfi hareketlerdir. Yine

    onun vd, peygamberlerinin izinden giden byk sfiler iken; onun yerdii,

    tasavvuf kisvesine brnp slam dininin kesinlikle hogrmeyecei iler yapanlardr.

    1Havva, a.g.e. ,s. 7.2Havva, a.g.e. ,s. 10.3Havva, a.g.e. ,s. 12.4Havva, a.g.e. ,s. 1213.5Havva, a.g.e. ,s. 27.6Havva, a.g.e. ,s. 7.7Havva, a.g.e. ,s. 9.8

    Havva, a.g.e. ,s. 7.9Havva, a.g.e. ,s. 10.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    46/167

    39

    Netice olarak unu syleyebiliriz ki; Havva, kendisine tasavvuf taraftarlaryla

    kartlararasnda bir yer tayin edip, iki tarafn arlaryla da mcadele etmeyi kendine

    vazife telakki etmektedir.1

    7) Ebul-Hasen en-Nedv ( . 1999 ) 2

    en-Nedv tasavvuf konusundaki fikir ve dncelerini belirtmek zere

    mstakil kitap yazan slam limlerinden biridir. O, Gerek Tasavvuf Rabbaniliktir,

    Ruhbanlk Deil ismiyle Trkeye tercme edilen kitabnda slam leminin sfilere

    duyduu ihtiyac

    yle dile getirir: Mslmanlar

    n Kuran ve Kuran ayetleriniretmenin yannda hikmet ve nefis tezkiyesini de at bayrten kuvvetli ahsiyet ve

    davetilere ihtiyac vardr.3 Ebul-Hasen en-Nedv ayn eserinde sfiler hakknda u

    pe pee sralayacamz vglerde bulunur: Eer onlar olmasayd; cemiyetin ahlak

    balar kopar, hayatn ruhla olan mnasebeti kesilir; kalplerin Allaha olan ball

    zayflard. Onlar olmasayd kalplerden ihls kaybolur, manevi ceza korkusu

    vicdanlardan ekilirdi. Onlar olmasaydBatni hastalklar ortalkasp kavururdu.4

    Bu zevat

    n, slam ordular

    n

    n savamad

    veya fethedemedii uzak lke veehirlerde bile slamn yaylmasnda byk rol olmutur. Onlarn sayesinde slam

    dini; Hindistanda, Hint Okyanusu adalarnda, inde, Endonezyada ve Siyah

    Afrikada yaylmtr.5 Meayh ve mutasavvflar; makam ve mansba iltifat

    etmedikleri gibi; emir ve krallar tarafndan hediye edilmek istenen arazi, gelir ve

    ihsanlar da reddetmilerdir.6 Bu meayh- kiram; iyi ahlak ve drst gidiata,

    namuslu alverie, hak hukuka riayet ve borlarn denmesine son derece nem

    verirlerdi.7

    Fakat en-Nedv tasavvufular ve tasavvuf kartlar arasndaki anlamazln

    kaynan tasavvufulara balar. Ona gre bu anlamazln nedeni tasavvufularn

    1Havva, a.g.e. ,s. 12.2 Ebul-Hasen en-Nedvnin tasavvuf konusundaki grleri iin bkz: Ebul-Hasen en-Nedv, Gerek

    Tasavvuf Rabbaniliktir Ruhbanlk Deil, Ebul-Hasen en-Nedv, Takdim.3Ebul-Hasen en-Nedv, Gerek Tasavvuf Rabbaniliktir, Ruhbanlk Deil, s. 33.4Ebul-Hasen en-Nedv, Takdim, s. 15.5Ebul-Hasen en-Nedv, Gerek Tasavvuf Rabbaniliktir, Ruhbanlk Deil, s. 37.6

    Ebul-Hasen en-Nedv, a.g.e. ,s. 109.7Ebul-Hasen en-Nedv, a.g.e. ,s. 101.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    47/167

    40

    tasavvuf isminde srarl olmalardr. O, bu durumu yle izah eder: Eer

    mutasavvflar; insan karakterinin ve onlar kuatan corafi artlarn, daha dorusu

    zemin ve zamann deimesiyle usul ve metodlarn da tavrdan tavra gireceini hesaba

    katarak bu ana gayeye ulamak iin tezkiye, ihsan ve fkh-batn tabir olunan ameli zel

    bir metoda karayak diremei brakrlar da; vasta da deil de mnhasran gayede srar

    ederlerse, bu iki kaziyede atma olmayacak, bu iki meselede taraflar cidale

    tutumayacaktr.1

    Yine o, bu durumun zm olarak; tasavvuftan farklbir ismin kullanlmasn

    nerir. Ona gre bu isim ihsan, tezkiye veya fkh- batn kavramlarndan birisi

    olmaldr.2Tabiidir ki en-Nedvnin bu nerisi kabul grmemitir ve tasavvuf kavram

    kullanlmaya devam etmektedir.

    8) Abdulbar en-Nedv 3

    Abdulbar en-Nedv Tasavvuf ve Hayat isimli eserinde zellikle Snn

    tasavvufun niteliklerini ve kendisine gre nasl olmasgerektiini belirtir, tasavvufa mal

    edilen yanllklar aklar. Yanl yaptklarna inand tasavvufular da, ar giden

    tasavvuf dmanlarnda eletirmekten ekinmez.

    Abdulbar en-Nedvye gre kmil bir eyhte u zellik bulunmaldr:

    Yeterli derecede ilim sahibi olmal; akidesinde, amelinde, ahlknda tamamen eriat

    llerini muhafaza etmeli; dnyaya ve dnya metana karharis olmamal.4en-Nedv

    tasavvuf sempatizanlarve dmanlararasndaki mcadelenin, tasavvufa bazolumsuz

    unsurlarn girmesine neden olduunu dnr: Tasavvufun dostlaryla dmanlar,

    sevenleriyle sevmeyenleri arasnda kopan fitne marekesi uzun zaman devam etmive

    bu malum fitne sebebiyle cahil sofular, bilgisiz taraftarlar iin bhyye ve ilhadn

    tasavvufa hull yollaralmtr.5

    1Ebul-Hasen en-Nedv, Takdim, s. 12.2Ebul-Hasen en-Nedv, a.y.3Abdulbar en-Nedvnin tasavvuf konusundaki grleri iin bkz: Abdulbar en-Nedv, a.g.e.4

    Abdulbar en-Nedv, a.g.e. ,s. 214.5Abdulbar en-Nedv, a.g.e. ,s. 157.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    48/167

    41

    Abdulbar en-Nedv halk arasnda tasavvuf ve sfilere dair kani olunan yanl

    dncelere de kar kar. Anlatt u olay gerekten dikkat ekici niteliktedir: Bir

    gn bana; Haydarabadda namaz ve orucuna mdavim, bunlar zerine titreyen bir

    memur yle demiti:

    Allahn veli kullarndan niin kimse kalmamtr? Falan yerden merkeze

    nakledilmem iin Dekkan dolatm, Hindi aradm; eyhler arasnda arzumu

    gerekletirecek bir kimse bulamadm.1

    unu hemen sylemelidir ki Abdulbar en-Nedv, bu ve benzeri yanl

    dnceler nedeniyle kesinlikle tasavvufu ve sfileri sulamaz. O, sadece bu misli

    yanldncelere sahip olanlareletirmekle yetinir.

    9) Macid Fahri 2

    Oryantalist bir evrede yetien Mslman dnrlerden olan Macid Fahri;

    tasavvuf ve onun kayna konusunda adeta bir oryantalist gibi dnr. Massignon,

    Nicholson ve Arberry gibi lmloryantalistlerin yaptzere o da; tasavvufun ilk halini

    ve ilk sfileri daha ziyade slam yaantya yaktrr. Bu konuda unlarsyler: Bizim

    tetkikimiz gstermitir ki ilk sfi hayat rneklerinde Kuran ve hadiste bulunmayan esas

    hemen hemen yok gibidir.3 lk mutasavvflar umumiyetle sk skya snnete bal

    kaldlar.4

    Ne var ki neticede o da, tasavvufu gayr-i slam olarak nitelendirecek bir yn

    bulmadan duramaz: Tasavvufun gayr-i slam bir unsur olarak grlmesine imkn

    veren ey, ilk sfilerin eserlerinde ve uygulamalarnda eriatn ibadet ynnn tesine

    geme ve onu tamamen aan bir Hakikate ulama eilimidir.5Macid Fahrinin ancak

    bir oryantalistin ifadelerinde bulabileceimiz yukardaki birbirine zt szlerini, u iddial

    1Abdulbar en-Nedv, a.g.e. ,s. 123.2 Macit Fahrinin tasavvuf konusundaki grleri iin bkz: Macit Fahri, slam Felsefesi, Kelam ve

    Tasavvufuna Giri, Terc: ahin Filiz, nsan Yay. , stanbul , 2000, s. 101113, 149159; Macid Fahri,slam Felsefesi Tarihi,Terc: Kasm Turhan, klim Yay. , stanbul , 1992.

    3Fahri, a.g.e. ,s. 218.4

    Fahri, a.g.e. ,s. 219.5Fahri, a.g.e. ,s. 218.

  • 8/13/2019 Tasavvufta kaynak

    49/167

    42

    teziyle birlikte deerlendirsek; onun konuya bakn daha net bir ekilde anlarz:

    Tasavvuf, slam dininin birok talimleriyle badamaz.1

    B.V. TASAVVUFA YABANCI KAYNAKLAR ARAYAN TRK

    ARATIRMACILAR VE BUNLARIN GRLERNN TAHLL

    1) Fuad Kprl ( . 1966 ) 2

    Ord. Fuad Kprl, zellikle Trk Edebiyatnda lk Mutasavvflar isimli

    eseriyle Avrupa ilim evrelerinde byk bir n kazanmtr.3 Bu durumda phesiz

    onun tasavvufun kaynakonusunda oryantalist tezlerle dar da olsa belli bir erevede

    uzlamolmasciddi bir amildir. Ayrca kendisi ounluunu oryantalist mihraklardan

    ald drt fahri doktorluk ve sekiz muhabir veya eref yelii payelerine sahiptir.4

    Kendisinin slam Ansiklopedisinin tercmesinde yklendii nclk grevi ve dileri

    bakanl dneminde Trkiyede dzenlenen oryantalist konferanslarda yapt

    organizatrlk hizmeti herkese bilinmektedir.

    Ancak Fuad Kprl btn konularda oryantalist tezlere katlmaz.

    Oryantalistlerin, Kuran ve Hadis konusunda yaptklareletirilere iddetle cevap verip;

    tasavvuf konusunda yaptklareletirilere hak veren bazMslman limler5gibi; o da

    Trk tarihi hakknda oryantalist tezlere iddetle cevap verirken onlarn tasavvufun

    menei konusundaki grlerine katlmgrnmektedir. Fuad Kprl ok doru bir

    tespitle oryantalistleri Trk tarihi konusunda yanlneticelere gtren en byk amilin,

    onlarn Trkler hakknda besledikleri yanlfikirler olduunu syler.6

    Yine oryantalistlerin tasavvufun yabanckaynaklarmeselesini ispat edilmesi

    gereken bir husus olarak deil de adeta bir doma olarak kabul ettikleri zerinde

    1Fahri, a.g.e. ,s. 213.2Fuad Kprlnn tasavvuf konusundaki grleri iin bkz: Fuad Kprl, slam Sufi Tarkatlarna

    Trk-Mool amanlnn Tesiri,AF Dergis