turk rus ve bulgar munasebetleri.pdf

26
7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 1/26 Cilt 5 / Sayı 2 / Aralık 1988 / ss. 193- 218 Bauttepe UniversitesiEdebiyat Fakültesi Dergisi TÜRKLER, RUSLAR VE BULGARLAR Prof. Dr. Muzaffer T UFA Y* ı . Giriş - Ulusları n Büyük Göçleri Milletler yerleşik bir düzen kurmak için geçmişte büyük göçlere gi ri şmi şler di r. K aradeni z, Ege ve Akdeniz havzal ar ı taşı dı kları büyük zengi nl ik ler sayesi nde çeşi tl i "kavim ve milletlerin dikkatini çek mi şl er , onların ilgi alam halinegelmişlerdir. Dol ayı sı i le K afkasya, Kınm, A na. dolu ve Balkanlar çeşi tli milletlerin uğr ak yeri haline gel mi şler di r. Türkler, uluslarınbüyük göçleri esnasında şimdiki oturdukları yerlere gelerek yerleşmişlerdir. Bu husus tereddütlere yer bırakmayacak ölçüde açık ve kesindir. Türk, Rus veBulgar münasebetleri öldukça eskiye dayamr. Bu ilişkilerde oldukça karmaşık ve birbirine zıt ekonomik menfaatler önemli role sahiptir. Kafkasya, K ınm, Anadolu ve Balkanlar Doğu ile Batı arasında her zaman önemli bir buluşum noktası ol~turmuştur. Deği şi k ırk, medeniyet ve dine mensup insanların buluştukları bir merkez ol- ması hesabı ile, bölgeçok hassas den gel er i de ihtiva etmektedir. T ür kl er bu böl geler e deği şi k zamanlarda gel mi şler di r. Bir kısmı Karadeniz'in kuzeyinden i nerek R omanya'yı geçmek sur eti il e Bulgar istan ve M ak e- donya'ya ulaşan Şaman Türklerdir. Bir kısmı da Horasan'dan gelip Anadolu üzerinden Balkanlara ulaşan M üsl üman T ürk ler di r. Böylece, T ür kl er , bu bölgelere deği şi k zaman lar da muhtelif böl gel er den gel er ek yerleşmişlerdir. Bu suretle Ruslar ve Slav kökenli Bulgarlardan önce T ür kler bu yerlerin sahipleri olmuşlardır. Daha sonra bu bölgeleri i şgal eden Ruslar ve Slav kökenli Bulgarlar askeri bakımdan hakimiyet elde etmelerine rağmen kendi toprağım kendisi işleyen Türkler- gerçek sahip- likierini k or um~ ve güçlü nüfus artışı ile devam etti rmi şler di r. * HacettepeÜniversitesiEdebiyat FakültesİSosyolojiBölümü. Türk asılli Yugoslavvatandaşı olan Prof. Dr, Muzaffer Tufay 1936yılında Üsküp merkezinebağlı Gostivar kentindedoğdu. Tahsilini Üsküp ve ParisÜniversite.. lerindeyaptı. 1985yılındaSerbonne'daDevlet DoktorasıjDoctoratd' Etaf/Savun- du. Üsküp Üniversitesİ Sosyoloji Enstitüsü'ndeBilim Araşnrma Başkanıydı. Ocak 1987'den itibaren Ankara Hacettepe Üniversite.<ıİnde Misafir Profesör olarak buluıimaktadır. 193

Upload: uentac-guener

Post on 03-Apr-2018

258 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 1/26

Cilt 5 / Sayı 2 / Aral ık 1988 / ss. 193- 218Bauttepe UniversitesiEdebiyat Fakültesi Dergisi

TÜRKLER, RUSLAR VE BULGARLAR

Prof. Dr. Muzaffer TUFAY*

ı . Giriş - Ulusları n Büyük Göçleri

Milletler yerleşik bi r düzen kurmak için geçmişte büyük göçleregi ri şmişlerdi r. Karadeniz, Ege ve Akdeniz havzalar ı taşıdıkları büyükzenginl ik ler sayesinde çeşitl i "kavim ve milletler in dikkatini çekmişler,onlar ın i lgi alam halinegelmişlerdi r. Dolayısı i le Kafkasya, K ınm, Ana.dolu ve Balkanlar çeşi tli mi lletler in uğrak yer i haline gelmişlerdi r.

Türkler, ulusları nbüyük göçleri esnasında şimdiki oturduklarıyerlere gelerek yerleşmişlerdir. Bu husus tereddütlere yer bırakmayacakölçüde açık ve kesindir.

Türk, Rus veBulgar münasebetleri öldukça eskiye dayamr. Builişkilerde oldukça karmaşık ve birbirine zıt ekonomik menfaatler önemlirole sahiptir. Kafkasya, K ınm, Anadolu ve Balkanlar Doğu ile Batıarasında her zaman öneml i bi r buluşum noktası ol~turmuştur . Değişikı rk, medeniyet ve dine mensup insanların buluştukları bir merkez ol-ması hesabı i le, bölgeçok hassas dengeler i de ihtiva etmektedir. Türklerbu bölgelere değişik zamanlarda gelmişlerdi r. Bi r k ısmı Karadeniz'inkuzeyinden inerek Romanya'yı geçmek sureti ile Bulgar istan ve Make-donya'ya ulaşan Şaman Türklerdir. Bir kısmı da Horasan'dan gelipAnadolu üzer inden Balkanlara ulaşan Müslüman Türk lerdi r. Böylece,Türkler, bu bölgelere değişik zamanlarda muhtel if bölgelerden gelerekyerleşmişlerdir. Bu suretle Ruslar ve Slav kökenli Bulgarlardan önceTürkler bu yerlerin sahipler i olmuşlardı r. Daha sonra bu bölgeleri i şgaleden Ruslar ve Slav kökenli Bulgarlar askeri bakımdan hakimiyet eldeetmelerine rağmen kendi toprağım kendisi işleyen Türkler- gerçek sahip-l ikier ini korum~ ve güçlü nüfus ar tı şı i le devam etti rmişlerdi r.

*

Hacettepe ÜniversitesiEdebiyat FakültesİSosyolojiBölümü.

Türk asılli Yugoslavvatandaşı olan Prof. Dr, Muzaffer Tufay 1936yılında Üsküpmerkezinebağlı Gostivar kentinde doğdu. Tahsilini Üsküp ve ParisÜniversite..lerindeyaptı. 1985 yılındaSerbonne'daDevlet DoktorasıjDoctoratd' Etaf/Savun-du. Üsküp Üniversitesİ Sosyoloji Enstitüsü'ndeBilim Araşnrma Başkanıydı. Ocak1987'den itibaren Ankara Hacettepe Üniversite.<ıİndeMisafir Profesör olarakbuluıimaktadır.

193

Page 2: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 2/26

Bu durum 'bize Türklerin Balkan ülkeleri ve Bulgaristan'a XIV.ası rdan çok daha öncek i bi r tarihte gel ip yer leştikler ini i spatlar . Ba~kabi r ifade ile, çe~itli Türk boyları Balkan yarımadası ve Bulgari stan'a

Slavlar la beraber büyük göçler esnasında Türk olarak gelip yer leşmiş,hayatlarını buralarda sürdürmü~lerdir. Zamanla bu eski Türk boylarınınbi r kısmı Slav kadın1ar ıyla evlerup, er irnek zorunda, öz benliğini yi ti r-mek durumunda kalmı~, bir kısmı ise Türklüğünü korumuştur. YaniBalkanlarda ve Bulgar istan'daki Türkler menşe/or ij in{tibar i i le Türkolup sonradan Türkle~mesi asla söz konusu deği ldir. Tam tersine tar ihigerçek olarak tüm dünya ansiklopedi ler i,t tar ih eser ler i, arşivler i, bi limaraştırmaları ve çe~itl i kaynaklar ispatlamaktadır. Diğerleri arasında bu

gerçeği resmi Bulgar istan Tarihisbi le kabul etmektedir, çünkü Slavlarile İ lk Bulgarlar arasında ayrım yapmaktadı r/Prabılgari i Slavyani/.Bu, PraBulgarlar yaru İlk Bulgarlar'm Slav olmadıklarını kabul veispat etmek demektir. Zaten PraBulgarın Türk kökenli olduklamutüm ciddi Slav, Rus dahil dünya Tarih eserleri ve ansiklopedileri deaçık ve kesin şekilde ifade etmekteler. Diğerleri arasında bu tarihi gerçekPrabulgar ın Ruslara karşı savaş dönemler i i le de ortaya çıkar .

2. Eski Türk K aviınlerinin Serfleri Olarak RuslarBütün dünya tar ih ki tapları ve ansiklopedi ler i, Slavlar ın ana yurt-

ları nın Tuna'nın kuzeyinde oldukçaküçük bir bölge olduğunu göster-mektedir. M ilaUan sonra 5'nci yüzyıla kadar pek bilinen bir kavim ol~mayan Slavlar eski Türk kavimler inin göç hareketler i sayesinde tamIlI rolmaya başlamışlardı r. Bu gerçeği yalmzca Bizans tar ihçi ler i deği l gü-nümüz Rus bilim adamları da kabul etmektedirler. Örneğin, GeorgOstrogorsky'nin "Bizans Devleti Tar ihi" adl ı eser inin 76'ncı sayfasında

İ usti ruanos 1. De~letinin 565 yı lındaki durumunu gösteren har itada,Slavlar ın Karaderuz'e ulaşmayan ve Tuna'nın kuzeyinde Avar lar , Ant-lar , Gepidler ve Bizans arasında yer alan bi r bölgede yaşadıklar ı görül-mektedir.3

I . Bkz. Larousse'nİn Bulgaristan bölümü, 1984 yayını , s. 1565;

2. Akad, D. Kosev, Prof. H r. H ristof, Prof. A l. Burmov, İ storiya na Bugari ya,Drz.izdatelstvo "Narodna Prosveta" Sofiya, 1972, sayfa 14: "Po vreıne na tiynarecenoto "Vtliko preselenie na narodite" ot LV v. nasam prez zemite na Riıns.kata imperiya preminali vestgoti, huni, vandili, ostgoti, redica gerınanski p1e-

mena ot sever , prabı lgar i, slavyani i dr ."Bu konu ile ilgili Bkz: Prof. Dr. Lazslo Rasonyi, Tu.na köprüler!, TKAE ya-yınIan, Ankara, 1984.Bkz. Sh..ın'""nlsın in Siberia, Etited by V, Dioszegi and M. Hoppal, AkademiaiKiade _ Budapest 1978.Bkz. Prof. Dr . İ brahim Kalesoğlu, Türk M iL JJ .K i li türü, İ stanbul, 1985.

194

.

Page 3: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 3/26

S'nci yüzyı lın ortalarına doğru A tti la idaresindeki Hunların akın-lar ı i le gittikçe yoğunla§an göç hareketler i neticesinde, Hunlar ın ardın-

dan Ogur lar , Avar lar , Tuna Bulgar lan, Bulaklar, Peçenekler , Oğuzlar,Kumanlar ve diğer Türk boyları Karadeni zin kuzeyİnden geçerek Av-rupa, ve Tuna'yı a§arak Balkanlara ula§ tı lar. Göç eden bu Türk kavim-ler i yol lar ı üzer indeki diğer kavimler i de harekete geçirerek bu l ıareketekattı lar . Yol üz.er indeki diğer kavimler in bu büyük göç hareketine katı l-masında Avarların hususi ve önemli bir rolü vardır çünkü "Avarlargöçebe olduklarından, i §gal edi len arazi lere toprak işleyen ser f kavmiİskan etmeye ihtiyaçlar ı vardl .,,4 Bu serHer Avarlar ın sefer ler inde yayaasker olarak da hizmet görmüş olmalı lar. Bunun da ötesinde Avarlar

Slav kavimler ini kendi topraklar ından başka Tuna'nın güney yöreler inede cebren iskan etmişlerdir.5 Böyıece~ Bizans, Balkanlarda ve Doğu Av-rupa'da gittikçe artan bir hareketlilik ve kargaşa ile yüz yüze geldi:Bizans artık Avar lar ve onlar ın tabi olan orta Tona b,ölgesi -Slav kabi le-lerinin artan baskısı i le karşı kar§ıyaydı. Bunun bir sonucu olarak Bizans'-ın Sava ve Tuna geçitlerini koruyan savunına noktalarında § İddetli bir

mücadele başladı. Uzun ve zorlu bir kuşatmadan sonra Avar kağaınBayan 582 yılı nda Sirmium'a girdi. İ ki yıl sonra V iminacium ve geçici

,bir süre için Sİ ngidunum da düştü.6 Artık Bizans savunma duvarı yı-k ılmış ve Avar-Slav dalgası bütün BalKan yarımadasına yayı lmaya baş-lamıştı (Harita I ).

Avarlar Balkan yarımadasında da Slavların öncüleri, eğiticileri,sava§larda ise müttefi;k1eri olmuşlardır.? Bize kadar gelen Avar özel isim-lerinin her biri itirazsız bir şeki lde Türkçeden açıklanabilmektedir:Bayan, Bo-kolabur /baş-şaman/, tudun, kagan, tarklıan, mergen:'''okçu'',

,

solak, kök: mavi vb. Türkçede Avar kavim adının anlamı da "dik kafa-

lı" demektir. (Bkz. L. Rasonyi, ayın eser, s. 7-11).En eski Rus yıllıklarına atıfta bulunmamız Avarların Slavlara

yaptığı etkiyi ölçebi lmek için yeter lidi r: "Avar lar , Slavlar ı sefalete ter -kettiler. Slav kadınlarını kendilerine ait olarak gördüler".

8 ZamanlaAvar atalı ve Slav anneli çocuklar Slavca konuşarak atalarının diliniöğrenemeyecek zorunda kalacaklar , çünkü babalar ı daima harekettebulunuyor, evde ise anneler i çocuklar ına kendi Slav di lini öğretecek-lerdir. Eski Türk ka~imli kökeninden olan Avarlar belki mahvolacak-

3. Georg Ostrogorsky, Bi zans Tar ihi , TTKB, Ankara, 1986.4. Marquart, Osteurapaİsche urıd Ostasiatische StIeifzüge, Leipzig, 1903.5. La:;zlo Rasonyi , Tur ıa Köprüler i, TKAE Yayını , Ankara, 1984, s. 9.6. Si rıgidunum şimdiki Belgrad'ın eski adıdı r.7. G. Qstrogorsky, aynı eser , $. 74-75. Avar Türkler i, Adr iyati k'te, Karadağın

Bar kentirı i Kurdular. Bu şehrin diğer bir adı AntiBar'i veya Tivar'dır.8. Bkz. Anonymus: SRH . İ . 40; ve Laszlo Rasor ıyi , Tuna Köprüleri. 5. 4-5.

195

Page 4: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 4/26

Harita

ı

İustinianos i . Devleti 'nin 565 yı lındaki Durumu (Haritada Slavların ana yurtlarınınTuna'nı n kuzeyinde, Avar lar, Antl ar, Gepidler ve Bi zans arası nda kalan ve Karade.

niz'e ulaşmayan bi r bölge olduğu görülmektedi r.)

tılar, fakat ardlarından göç ederek gelen diğer Türk boyları ile bir-leşmişlerdir. Örneğin Onogurlannkiyle birlikte Avarlar Tarihte Türkkökenli kavimlerinin adını canlatıracak1ardır.

En batıdaki Ogur kavmi olan Onogurlann hakimiyeti İ ç.A sya'Ndan Ural.bölgesine kadar uzanmışh. Önce Kuban bölgesine göç etmiş-lerdi r. Bulgar-Türk menşeli alıntı kelimelerin bi r kısmının devamınıVolga, Ural, Karpat, Tuna ve Balkan Yarımadası bölgelerinde yeradlar ı olarak görmekteyiz. Örneğin Güney-Karpatlar 'ın en öneml i ge-

196

\

Page 5: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 5/26

çi tler inde stratejik önemi olan yerlerde Bulgar -Türk menşeli yer adlanşu şekilde kalmıştır: Karasugy -Kra~so j Kara Su I ,Sebin ISevinj v.b.803-814 yı llarında Bulgar istan Hanı olan Krum'un adının ori jinal şeklibile K urum veya Korum idi. K rum Han Avarlarla ve Franklada da boyölçmüştür. Karpat-Havzası 'nın bütün güneydoğu kısmını Bulgaris-tan'ın egemenliği al tına sokmuş, Bulgar-Türklcr ini Avarlana hatalar ın-dan uzak tutmak için, i lk k~mun kitabının meydana getiri lmesini zarur igörmüştür. K rum'un halefi olan Omurtag'm adı da Bulgar-Türkçesibir kuş adıdır. Zaten K rum -Han'ın hatırasını koruyan anıt; kuşlarınkaya-rölyef şeklinden ibaretti r. K ısacasİ , Bulgar- Türk İmparator luğuTuna'dan kuzeye, Karpatlar'a kadar Ruslan ve tüm Slavları serfleri

olarak kullanmış1ardı r. Fakat kendi öz anayurtlanndan uzak kalıncaAvarlar gibi Bulgar-Türkleri de Slav kadınlarını kendileri ne ait olarakgörmüşlerdi r. Bunlar la evlenip; zaman geçince, IX.yy'ın sonunda Bul.gar-Türkler inin Slavfaşması tamamlanmış yolunu almış, aradan gelengenç nesilleI 'in ana dilleri Slavca olmuş. Ancak bazı adı Bulgar-Türkçesiolan birkaç yönetici şahıs bulunmaktaydı.

İ kinci Türk kökenli Bulgar Çarlığını Peçenekler ve Kumanlar ku-racaklar. Avarlar ve Bulgar-Türkleri gibi, Peçenekler ve Kumanlar

büyük Türk fatihleri ne sahip oldular. Yeni gelen unsurlarla güçlüklekendi lerini tazeleyebilmi şlerdi. M ilittan sonra Onuneu yy. kadar tümbu Türk kavimler i Şamanist inancına sadık kalarak Hristiyanlığı kabuletmemişlerdir.aa

Peçenekler, Ruslar la çok sert savaşlar yapmışlar ve onlar ın denizeinmelerine uzun süre engel olmuşlardır. Bütün Oouncu yy. boyuncaKaradeniz üzer inde hakimiyet kurmak isteyen Slavlar ın/Ruslar ınjarzular ına müsaade vermemişlerdi r. Karadenizin Bizans altı bulunangüney kısmı dışında, doğu, kuzey ve batı bölgeleri Türk kavimlerinelinde bulunmaktaydı. Böylece Karadeniz bir Türk gölü halinegebnişti. Yani Ruslar Karadeniz kı yı sında yoktu.

XI. yy.'da yeni göç eden Türk unsurlann akımı istemeyerek Ruslar ınişine yarar. Uzlar doğudan, Ruslar kuzeyden Peçeneklere saldırıyor lar .Peçenekler de baskıdan kaçıp güneyi i sti li etti ler ve Bizans İmparator -luğu'na durmadan akınlar yaptılar. t050'de Tuna'dan göçüp, kanlı

savaşlardan sonra Bizans esaretine düşen İlk Peçenek kabile başkanlarıH ıristi yan olmak zorunda kaldılar. Buna rağmen, PeçenekIer kendi özvar lıklar ını savunuyorlardı . ıo69-1118 yı llar ı arasında Bizans İmpara-toru A lexios Peçenekler tarafından büyük bi r yeni lgiye uğratı lmıştı r.

8a. Bkz. Larousse'rıin 1984 yayını, Bulgaristan bölümü, s. 1565.

197

Page 6: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 6/26

Uzlar IOğuzlar i IQ55'de Dnyeper hattına ulaşmışlar ve Rus Prens-l ik ler ini sıkıştı rmışlardır. Bunlar ın adı Rusçada Tork veya çoğuıda Tork-lar şekli ni almı ş. Oğuzlar kendi leri ni Türk diye adlandırdıklarını Rus~

çada Tork, Türk~ün kaf§ ılığıdır, çünkü Ruslarda ü sesini ifade ctmekiçin harf bulunmadığından o kullanmaktadır. Oğuzların Karadenizklizeyinden ve Tuna'yı aşarak batıya doğru ilerleyen kısmı Rus bölge-sindeki kışın öldürücü soğuğu kaf§ ısında göçe devam etmek zorundakalmışlardır.

Oğuzların ırkdaşları ve Selçuklular di ye adlandırılan Oğuzlar daAnadolu üzerinden Bizans İmparatorluğu'nu sıkıştırıyorlard!.

Türk kavimlerinin başka bir kısmı XL yy.'da Mançurya'dan K iev'ekadar olan yol üzerİnde büyük fatihlere sahipti. Kuınan adını taşıyanbu Türk kavmi Rusya ile savaşa tutuşml1§ ve I 068'de üç Rus Prensinekaf§ ı zafer kazanmıştır. Fakat 1103'de birleşi k Rus orduları, Kumanordusunu da bi r yeni lgiye uğratmıştı r. Bunun nedeni Kuman kavmininbütünlüğünü korumamalığında bulunuyordu. Kumanlar doğuda, özel-li kle Yaropolk'un 1116, 1120 sonra 1140 yılı seferleri vasıtasıyla Donee

ve Don bölgesindeki i skan yerler ine, güneyde ise, Tuna yanındaki düz-lüğe püskürtülmüştü. İ ki grup arasındaki bağlantı geçici olarak kop-muştu. i 103 yenilgisinden 50 yıl geçmeden, Kumanlar yeniden i lerle~

meye başlamışlar, 1152'de doğudaki yerleşim yerlerinden tekrar Dnyper'eulaşmışlar , 1178-1190, 1192'de yeniden bağlantı kurmuşlar ve yeni birgüce kavl1§ml1§ lardıL XI I. yy. sonunda Kuman-K ıpçak İmparator-luğu'nun hükmü altında bulunan hayat sahası Karpatlar'ın doruğun-daki Demirkapİ 'da, oradan Bizans İmparatorluğu, daha doğrusu Bul-garistan'ın Tuna sınırında ve Karadeniz'de son buluyordu. K ırım Ya-rımadası da Kumanların etki alanına dahiidi ve Yarınıada'mn kuzey-deki bozkır kısmına onlar yerleşmişlerdi. Liman şehirleri olan Sudak,Yalta, vb. l ticaret merkezler i

iKuman-Kıpçak İmparator luğu'na vergi

ödüyorlard1.9Kı .ıman Türkler i i le Ruslar a:rasındaki savaşlar ne kadar şiddetl i ve

devamlı. olursa olsun Kumanları mafhedememişti. Gali p ve mağluproller i değişiyor . Örpeğin Ruslar i lk gal ibiyetten sonra mağlup oluyor~lar ve prens İ gor da esir düşüyor, Volodimİ r orada bağlanıp kalıyor.Ancak zaman ve mekftn içinde yapılan Kuman-Rus evlilikleri ve kar-şı lı kl ı kültür etki lerİn der inleşti ri lmesi Kuman Türk lerinin bi r kısmının

er imesine yol açmıştı r. Bu yönde Kumanlar arasında Hır istiyan i lkeler i-

nin şurada burada yayması da önemli rol oynamaktaymış. Fakat Ku-man-Rus savaşları henüz sona ermemişti . Kumanlar 1203'de K iev'İalmışlardı.

9. D.A . Rassovsky, Petchenegues, T orks et Berendes en Russle et eD HOD_grie, Sem. Kond. 1933. ı~65; Rassovsky, "Polovci", Sem. Kond. 1935-40.

198

Page 7: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 7/26

Kumanların yenilgisini Moğollar sağlıyodar. l238-39'da Moğol-

lar bi rkaç ay içinde Rus prensI ikler inin arazisini orman kuşağına kadartamamen işgal etmişlerdi. Dnyeper ve Don arasındaki Kumanlara dasıra gelmişti. Bunlarin hükümdarı Köten ve kadın ile çocuklarımn dı-şında 40.000 askeri ile birlikte Macaristan'da sığındı. Fakat CengizHan'ın Moğolları orayı da işgal etti lef. Köten kıl ıçtan geçiri ldi. KumanlarMacaristan'dan çıktı lar ve Sava'dan geçip Balkanlara gitti ler . Tabidir kibİ r kısmı kalıpMacarlaştı. Ötekileri ise Balkanlarda erime zorundakaldı lar . Bunlardan kalan Venedik San Marea Kütüphanesinde bulunan"Codex Cumanicus" günümüze kadar i lginç bir tar ih ve kültür eser idir.

S o n u ç olarak,6'ncı yüzyıldaki Avarlannfeth ettiklençağındanbaşlayarak,

Tuna Bulgarlarından, Bulaklar, Peçenekler, Oğuzlar, K umanlar vediğer Türk boyları na geçerek Moğollar dahilolmak üzere, XIII.yy.'lakadaryediyy. boyuncaeski Türk kavimlerininRus nüfusununçjmdileri olduklarını

görmekteyiz. Burada A ltın Ordu'nun Güney Rusya'daki hakimiyetindende bahsetmemiz gerekmektedi r. Demek oluyor ki , eskiden beri Türkkavimleri Ruslardan üstünmüş. "Türklerin Ruslar üzerinde özellikleasker i, kültür ve metal i şletmeci liği bak ımından etkisi kuvvetli olmuş-tur... Peçenek, Kuman ve diğer Türk kavimlerin Rus folkloru ve dilbakımından etki yaptıkları şüphesizdir."ıo

3. Türk Kökenli İ lk Bulgar Devlederi

Karadenizin kuzeyinden geçip ve Tuna'yı aşarak Bulgaristan iletüm Balkan yanmadasına gelen eski Türk kavimler i hemen hemen bütünBizans tarihi kaynaklar ında zikrolunmaktadı r. Batı lı bi lim adamlar ı bukonu i le i lgi li ele aldıklar ı her kaynak belge için geniş bi lgi vermişlerdir.Bu bi lim adamlar ının isimler ini ve ele aldıklar ı belgeler in neler olduk-lar ını saymak yüzlerce sayfa yazı yazmayı gerekti ri r. Fakat biz bunlar-

dan bir kaç bizantolog'un adını zikretmeden geçemeyeceğiz: büyük Ma-car bilgini Gy.Moravcsı k, Belgrad Üniversi tesi Ordinaryüs Profesör-lerinden G. Ostrogorsky, Bulgar tarihçi V. Zlatarski, Fransız bizan-tologu L. Brehıer, Yunanlı M. Chrysolaras, ı . Argyropulos ve Bes-sarion vb.

KonumuzIa i lgi li en mühim ve hakiki bi limsel kaynak 1942 yı lındaBudapeşte'de yayımlanmış olan 'Byzantinoturciea l, II ' adlı şaheserdir.On altı yıl sonra çok daha genişletilmiş ikinci baskısı Alman BilimlerAkademisi tarafından Berlin'de yayımlanan bu eserin en önemli özel liğiTürk kavimler i tar ihi i le i lgi li mevcut bütün Bizans kaynaklar ını eksiksizolarak bir araya toplamasıdır. G. Moravesik'in bu derece önemli eserii çin G. Ostrogorsky 1963 yı lında şunlar ı yazmaktaydı .: "Moravesik elealdığı her kaynağı ayrı ayn ve çok vakifane bir şekilde münakaşaya

LO. Laszlo Rasoııyi, Tuua Köprüleri, ...s. 93.

199

Page 8: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 8/26

vaz' ettiği ve her kaynak için, gerek el yazması nüshalar ı, gerekse bas-kı lar ı ve üzer inde yapı lan,nqr iyat hakkında geniş bi lgi verdiği cihetle,eser i, önemi bakımından kıymetine baha biçi lmez bir müraea<j.t kitabı -

dı r. Gerçekten de Moravesik'ın eseri Bizans tarih yazarlı ğının en öndegelen el kitabıdır."l1

İşte bil derece değerli ve dünya çapında isim yapmış oları Gy.Moravesık'ın 'Byzantİnoturciea' adl ı eser inde, i lk Bulgar lar ın Türk ası ll~olduklar ı ve sonradan slavlaşur ıldıklar ı apaçık or taya konmaktadı r.Bu tarihi gerçeği G.üstrogorsky'nin 'Bizans Devleti Tarihi' isimli vedoğu ve batı kültür di ller ine çevrilmiş olan eser inde de okumaktayız:

"Türk asıllı Bulgarların" Balkan yarımadasına girişler i Bizans dev-

letini yeni ve büyük güçlük ler karşısında bı raktı . Herakleios'un dostçamünasebetler sürdürdüğü Bulgarlar veya Onogur-Bulgar Büyük dev-leti 7. yüzyı l or talar ında batıya doğru i ler lemekte olan Hazarlar ın bas~kısı altında dağılmı ştı . Bulgarları n bir kısmı Hazarlara itaat ederken,

bir çok Bulgar kabilesi de o vakte kadar oturdukları yerleri terketti.Büyükçe bi r yur t, Asparuh leski Bulgar hükümdar l istesinin İsperih'i lkumandasında batıya doğru harekete geçip 670-80 yılları arasında Tunamunsabında göründü. Kostantinos ıv. bu savaşçı kavmin kuzeysı ıı ır -lar ında görünmesinin Bizans devleti bakımından arz ettiği tehl ikeyi pekiyi kavradı..."12

Yukarıdaki alıntıda üç önemli husus dikkati çekmektedir: 1) Sondevr in en derl i toplu Bizans tar ihi olarak kabul edi len G. Ostrogorsky'-nin eseri i lk Bulgarların Türk asıllı olduklarını i spatlamaktadır; 2) Bugerçeği bir Türk değil, bir Slav bilim adamı ortaya koymaktadır (G.Ostrogorsky 1902'de Petrograd'da doğmuş ve 1976'da Belgrad'da öl -müştür ); ve 3) Asparuh'unismi eski Bulgar hükümdar lar ı li stesinde İs-perih'mİ ş, yani tamamıyla bir Türk adı.

Sonuçta Bulgar/ar ın, bir Türk boyu olan Onogur lardan geldikler i,680 yı llar ına doğru Karadenizin kuzeyinden aşarak Tuna civar ında gö-ründükler i ve Bulgar tarihinin bundan sonra başladığı gerçekleri yuka-rıda sözünü etti ğimi z eserlerde dile getirilmektedi r. Yalmzea G. Ost-gorsky veya Gy.Moravcsık deği l, yazı lan bütün eski tar ih eser ler inde neBulgar krallarından ne de çarlarından, tam aksine 'Han'lardan sözedi lmesi onlar ın eski bir Türk kavmİ-olduklar ııun belgesini oluşturmak-tadır. Eski Bulgar devletler inin idar i ve sosyal rütbe, ünvan ve l ;1kaplar ı

İçin. kul larulan kağan, tarkan, boyla, tanr ı, tudun vb. isimler bu gerçeğibir başka yönden belgelemektedirler . Bı i tür rütbe ve ünvanlardan başka

i ı . Bkz. G. Oslrogorsky,Bizans Devleti Tarlhi, Türk Tarih Kurumu Basımı,An-kara, (Birinci Baskı 1981, İkinci Baskı 1986). s. 20.

12. AyI lI eser , 5. 117.

200

Page 9: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 9/26

Çakar, K uvyar, Y upan, Oh$un, Bulgar gibikabile ve boy isimleri debu gerçeği desteklemektedirler. Bu gerçeği daha da pekiştirmek içinhanlanna ait özel adları da zikredeceğiz: Yabguhan, İ sbu!, Karmİşos,

Kubrat, İ sperih, Kurum, Omurtag, Sevar, Savineh, Bayan, Umor vb.Bütün bunla!, göstermektedi r ki , ilk Bulgar devletleri Türk kökenli ka-vimlerce kurulmuş ve yüzyı llarea süren münasebetler ve kaynaşmalarsonucunda Slavlaşmışlardır. Bununla birlikte günümüzde, hangi ka-vİmler in torunlarnun hangi bölgelerde oturduklan bi linmektedi r. Bun-lar Bulgar istan devleti har itası üzer inde, Kuman Türkler inin torunlar ı-mn bölgesi, Oğuz Türklerinin meskun oldukları bölge, Türk~Tatar,Türk-Gagauz, Peçenek-Kuman karışımı, Türk-şop bölgesi ; Ogur-Pro-

Bulgar ile Kuman karışımı ve Ogur Türklerinin bölgesi diye etnik un-sur lar başl ığı taşıyan bir çizelge i le göster ilmiş bulunmaktadır.

Bugünkü Bulgar istan'ın Türk ası llı eski kavimler inden bazı lar ınıyaşadıkları bölgelerde phsen ziyaret etmiş bulunuyorum. ÖrneğinVama civarında yapyan Gagauz Türkleri nin torunları ile bizzat görüş-müşlüğüm vardı r. Bunlar , bu bölgeye yer leşmelerinin üzer inden yüz-yı llar geçmiş olması ve kendi ler inin öz dini olan Şamanizm'i terkederekOrtodoks Hır istiyanl ığı kabul etmek zorunda kalmış olmalar ına rağmenhala Türkçe konuşmaktadırlar .

Gagauzlann bugün hala Türkçe konuşuyor olmaları en azından şu

üç önemli faktöre dayanmaktadır: 1) Türk ası ll ı kavimler in Bulgar istanve Balkanlara yalnızca bir defada (670.80 yı llar ı arasında) deği l k itlelerhal inde ve aral ıksız olarak oldukça uzun bir dönemde gel ip yer leşmeler ive buralar ı kendi ler ine yurt edinmeler i; 2) Bugün, Varna etrafındaki dağköyler inde nispeten tecr it edi lmiş bir ortamda yaşıyor olmalar ından do~layı kendi öz dillerini koruma imkanı bulmuş olmaları, ve 3) Osmanlıhakimiyeti döneminde devler in hoşgörüsü sayesinde Ortodoks Hır isr i-yan olarak kalmış olmaları .

Gyula Nemeth ve Laszlo Rasonyi'e göre Bulgar kelimesinin an-lamı Türkçe'nin Taşkent civarında konuşulan Türkmen ağzının "bul-

ğa" sözcüğünden gelmektedir. Bu iki büyük Macar bilim adamı, karı-şık, kar ıştı ran, kar ışıkl ık çıkaran! anlamlar ına gelen "bulğa" sözcüğün-den türetilmiş pek çok özel ad tanıdıklarını da belirtmektedirler

.1a

CCirülüyOl'i, Bulgar milletinin ismi bile Türkçe sözcüktentüremedir.

13. Gyula Nemetb, A honfoglalemagyarsagkialaku1asa,Budapest,1930, s. 97; Lasz-lo Rasonyi, Tuna Köprüleri, TKAE yayını, Ankara, 1984, s. 5-6.

BuJgar adının menşei hakkında iki görüş vardır. Bunlardan birinci görüşe

göre Bulgar adı Türkçe "bulamak -buJgamak

=karışmak'tan "bu1ga+r",

Bulgak, Bu1ganç = karışıklık", ayrıca "diğer bazı Batı ve tslam kaynakIarında"Burgar, Bulgar, Biler,Buler" v.b. şekillerindede geçer. Örneğin Bkz.: Kafes.oğlu, Türk Milli Kültürü, İstanbuL.1986, 183; İkinci görüşegöre kelime yineTürkçe "Bittigur (Beş Ogur)" isminden gelmektedir (Kafesoğlu, aynı eser, s.189). Bulgar adının Türk asıldan geldiği kesinlik kazannuştır. Sofya'dayayınla-nan Bulgar Dilinin Etimolojik Sözlüğü'nde bile Bulgar adının Slavca'dan geldiğihiç dile getirilmiyor, çünkü Türkçe JJir söz olduğunu herkes bilmektedir.

\ 201

.'-. ..

Page 10: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 10/26

Gerçekten de Bulgar milleti şu Türk kavimlerinden oluşmuştur:ünogur lar (Tuna Bulgar istaın'nın i lk kuruluşunu gerçekleşti rmişler -di r), Peçenekler, Oğuzlar veikincİ hanl ığı kuran Kumanlar .

Büyük Macar bilgini Laszlo Rasonyi "Tuna Köprüleri" adlı ese-r inin 133 ve 112'nci sayfalar ında şöyle demektedir: "Peçenekler ve Ku-manlar 890'dan 1239'a kadar üç büyük yüzyıl boyunca Rumen nüfu-suyla, onların efendi leri olarak bi rli kte yaşadıklar ı sı rada arkalar ındaçok sayıda knez ve yer adı bırakır larken, müteakip yüzyı llarda Osmanl ıTürkler inin, teşekkül etmiş bulunan Rumen prensI ikler inin timar efen-disi olarak ayın zamanda iki-üç yüz Kumanca kelimeyi Osmanlı Türk-lerine mal etmektedir," "İ kinci Bulgar-Türk Çarlığı 1l87'de Asen/

Esenl'le başlamış ve başkenti Tırnova olmuştur. Bizans'a karşı yapı lansavaşlarda Bulaklar Slavlarla birleşmiş ve Kumanlar, artı k tamamenSlav olan Bulgar -Türkler inin yanında kesin bi r rol oynamışlardı r."

Sonuç olarak belgeler göstermektedir ki, Türkler Osmanlı dönemin-den önce Bulgaristar:ı .'da yaşamakta ve bu toprakların sahibi bulurunak-taydılar. Türk asıllı eski Bulgarların bi r kısmı Osmanlılar Balkanlaragirmeden önce Slavlaşmış, bir kısmı Balkanlardaki Osmanl ı hakimiyetidöneminde Müslüman olmuşlar, bi r kısmı da Ortodoks Hristiyan olarak

kalmışlardır. Yaklaşık beş yüzyı l süren Osmanlı hakimiyeti dönemindedevletin sağladığı hoşgörü ve saygı ortamı sayesir:ı .de her kişi ve milletkendi inancıru devam etti rme veya başka bir dini kabul etmede serbestçehareket edebiImiştir. Fakat pek tabiidir ki, toplum düzeninin sağlanmasıve korunması için karışıklık ve huzursuzluk çıkaranlara karşı Osmanlı -lar da idari tedbi rler almışlar , bazı savunma mekanizmalar ıru kullan-mışlardır. Bu kadar uzun süren bir hakimiyet döneminde, eğer Osmanl ıdevleti farkl ı mi llet ve inançtan olan gruplara karşı asimi lasyon ve baskıuygulamış olsaydı , durum herhalde bundan çok fark lı olurdu.

4. Osmanlı Dönemi

XIV. yüzyılda Anadoludan Balkan yanmadasına geçen Türklerburalarda Türk yer adlar ı ve Türkçe konuşan kavimlere rastlamalannapek tabüdir ki sevinmişlerdir. Çünkü, Osmanl ı Türklerden önce Bulgar-Tatar karışımı bir kuvvet Bulgaristan'da hakimdi. Bunu en tanınmışByzantologlar bile kabul etmektedirler. 14 A yru zamanda Osmanlı lartarafindan başlatılan fethinin şeklini sistemH olduğunu belirtiyorlar. lS

Bu sistemli şeki lde organize edi len Balkan ülkeler inİn fethi Türk nüfu-sunun Anadolu'dan Bulgar istan'a ve diğer Balkan topraklar ına trans-fer i i le gerçekleşti , çünkü Osmanlı lar diğer Türk kavimler i gibi göç eden

14. Bkz. Georg Ostrogorsky,Bizans Devleti Tarihi, sayfa 463.15. Aynı eser, sayfa 493.

202

Page 11: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 11/26

bİr boydu. Başka bir değişle, fethedi len topraklara Türk kolonizatör lerİskan olundu ve Türk ileri gelenlerine, özellikle sultanm kumandanlarmabüyük arazi ler di rli k olarak dağı tı ldı . Esk iden bu arazi ler Bizans devlet

ve kilise vakfı iken, XLV . yy.'da tabii Osmanlı arazisi olmuştu.

Usta bir kumandan olan Lala Şahin 1363yılı civarında Fil ibe'ye

girdi ve ilk Rum.eli Beylerbeyisi sı fatıyla burada yerleşti . Bizzatsultan da sarayını önce Dimetoka'ya, daha sonra da jtaluiben 1365'denitibaren! Edirne'ye götürmek suretiyle devletin merkezini Balkan-lara nakletti. Osmanlılar feth edilen topraklara sadece kJlıç sallayarakgirmediler. Bunun yanısıra kendilerine öz olan mimariyi, kültürü, felsefeyi,hukuku ve üstün devletçiliği Balkan ülkelerine götürdüler. Eski Türk

kavimler i ve yeni gelen Osmanlı lar arasında yeni bi r kaynama olmuş veoralardaki Türk varlığı pekişmişti r.

Filibe dışında kalan bir Bulgaristan bölümü de Türklerin yüksekhakimiyetini kabul etmiştir. Aynı sı ralarda Bizans İmparatorluğu daOsmanlıları n vassalı durumuna düşmüş bulunuyordu. Bu arada {tak-riben 1385'del Osmanlı lar Sofya'yı da feth etmişlerdi. 1393,'de tümBul.

gar çar lığı kesin olarak itaat al tına al ındı . Çarlar şehri T ırnovo 17 tem-muzda şiddetli bi r kuşatma sonunda düşerek fatihler tarafından tahr ip

edi ldi . Bundan sonra ger i kalan Bulgar arazisi de süratle Türkler in el inegeçti . Böylece Bulgar istan, Osmanlı devletinin bir eyaleti hal ine gelmişoluyordu. Dobruca da Osmanlı lar ın eline geçti ve Tuna'nın geçi t verenyerler i Türk garnizonlar ı tarafından işgalolundu.

Osmanlı lar ın bu en yeni başar ılar ı batı dünyasında müthiş bi r tesi ruyandırdı . Hır istiyan milletler in Türk tehl ikesine karşı artık berabercehareket etmelerinin gerekliği idrak edilmeye başlamıştı. Papa, hıristiyankavimleri haçlı seferinde davet etti ve kı sa bir sürede batı Avrupa bir-

leşti ri lmiş ordular ı ve donanmalar ı Karadenİz sahi line ulaştı lar . Du b-rovnik'ten iki galer inin de katı ldığı ıe Venedik fi losu ise Anadolu'dakiTürk kuvvetlerinin Rumeliye geçmesini ön1eyemedi . Murad I I . güçlübir ordunun başında süratle yetişti ve 10 Kasım 1444'de Yama yanında,hıristiyanları n bütün mağrurane ümitlerini tuzla buz eden şiddetli birsavaş vuku buldu. Sert ve değişik safhal ı bir mücadeleden sonra Avrupabi rleşti ri lmiş haçl ı sefer li ordular ı ve donanmaları imha edi ldi ler . Ba-şında Lehistan ve Macar istan taçlar ını bi rleşti rmiş olan kral V ladislav

savaşta maktul düştüğü gibi , bu bahtsız sefer in ası l ter tipçisi olan kar -16. G. Ostrogorsky, aynı c.>er,s. 521.Bkz.: F. Pall, Qriaco d'Anconae la crociatacontrai Turchi, Bull. hist. de

l'Acad. Roumaine 20, 1938, s. 9-68.O. Haleeki, The Crusadeof Yama, A Discussionof ControversialProblems,

New York, 1943.

203

Page 12: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 12/26

dinal Cesarini de canından oldu. Hıristiyanların bu bozgunu bir ağırsonuç doğurdu; çünkü bununla Türk fütuhatına karşı tüm hıristiyanlar ınkurtarma hareketi olarak yaptıklar ı son tecrübe suya düşmüş oluyordu.

Avrupa haçlı seferl i cephesinde cesaret tamamen kır ılmıştı . İ stanbulimparatoru Konstantinos, muzaffer sultana tebriklerini arzedip hediyelertakdim etti . Türkler tarafından etrafı çevri lmiş olan imparator luk şeh-rinin düşmesi bir an meselesi gibi görünmekte idi. Fakat bu büyük ka-çını lmaz olayın gerçek leşmesini bi r başka Türk kökenl i kavim uzatmışoluyordu.

Cengiz Han'dan beri zuhur eden en büyük Moğol hükümdarı vedünya tar ihinin en büyük fatihler inden bi ri olan Timur, Cengiz Han'ın

dev imparatorluğunun ihyasını hedef edinmiŞ' ve bu gayesini uzun vekanlı bi r mücadeleden sonra hemen hemen gerçekleşti rmişti .17 OrtaAsya ile güney Rusya'daki Altınordu'yu itaat altına aldıktan sonra 1398'-de H indi stan'a muazzam bir sefer yapmış, bundan sonra İ ran, 1\t(ezo-potamya ve Suriye'yi çiğnemiş ve nihayet Anadolu'daki Osmanlı dev-letine saldırmıştı. Seferleri korkunç derecede tahripkardı. Bu müthi şfütuhat iradesi, Ankara yarunda yapılan kesin savaşta, 28 Temmuzl402'de şiddetli ve uzun bir mücadeleden sonra Bayezid'i esir edip,Osmanlı ordusunu dağı ttı . Osmanlı tar ihinin ana kaynağı olan Josehph

fon Hammer 'in ve diğer belgeler in ispatlığına göre.İ s T imur 'un bu kısasüreli ınüdahalesi Ankara savaşı başında, Moğolların su kaynaklar ınçok mübalağalı verilerine mukabil, Osmanlı ordusu takriben 20.000kişiden ibaret bulunduğunu tahmin etmektedi rler . T imur Anadolu'dabir yı l bi le kalarnamış. 1403 i lkbaharında geri dönmek zorunda kalmıştı .Anadolu hakimiyetinden feragat etmesinin sebebi büyük kayıplara uğ-rayıp sayı bakımından azaian ordusunun yeteri derecede güçlü olma-dığında, Osmanlıların ise güçlü yerli Türk Anadolu halkına bağlı 01-

duğunda bulunmaktaydı. Her ne kadar T imur Anadolu'yu terk etti isede, Osmanlı ve Bizans mukadderatlar ına büyük sonuçlar doğurttu. Bi~zans imparator luğunun hayatını yar ım yüzyı l uzatmış oluyordu.

Bu yarım yüzyıl içinde Bizans nefes almaya ve yardım toplamayaçal ıştı . İmparatar kardeşler arasında çıkmış bulunan tatsız kavga da bir

süre için durmuş oldu. İ oannes VI II . İ talya'da katılacağı bir konsilitoplantıya ve İ stanbul'dan ayrı kalacağı zamanda kendi sine vekaletetmesi için Mora'da hüküm süren kardeşi Konstantinos'u Bi zans baş-

kentine çağı rdı. İ onnes V II I . batıya gittiğinde sadece yardım aramakdeği l, Grek-ortodoks kil isesini Roma-katol ik inancına dönme, union'asakmağıru,da amaçlamıştı. 6 Temmuz 1439'da union, Floransa kated-

17. R. Grousset,L-'Eınpire des sieppes, Paris, 1939, 486 ydd.18. G. Roloff, Die Schlacht bei Angora, Hist. Z. 161, 1940, s. 244 ydd.

204

Page 13: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 13/26

ralinde kardİnal Cesar İnİ ve İznik başpiskoposu Bessar ian tarafındanla.tince ve grekçe olarak ilan edildi.19 Bundan sonra Papa, hıristiyankavimler i haçlı sefer ine davet etti ve dört yı l sonra Varna yakınlar ında

şiddetli savaşta güçlü bir ordunun başında olan Murat I I . Avrupa haçlıordusunu imha etti .

Osmanlı gücü yeniden kurulmuş ve tüm hıristiyanJ an kurtarmahareketi suya düşmek zorunda kalmıştı , çünkü XV. yüzyı lda Türkler inasker i, teknik, si l;lhlanma faaliyeti v.b. gücü üstündü. 1453 yı lında 18-tanbul'un fethi tarihin dönüm noktasıdı r ve bu gerçeği çağ atlatan olayolarak tüm bilim adamları kabul etmekte bulunuyorlar. Biz bu konuüzer inde fazla durmayacağız. Ancak zikrettiğimiz "tar ihi dönüm nok-

tası " ve "çağ atlatan olay" kavramları ıun neden;n;"" aynca bel ir tme-sini önemli bulmaktayız.Tabiidir ki, böyle bi r büyük kavramın nedeni tek faktöre bağlı ola~

maz. Bu "tek faktör" İ stanbul'un bi r devletten başka bi rinin eli ne geç-mesiyle ve sayı balummdan bir asker in ötekisinden üstünolmasına bağ~lamak çabalar sar fetmesinde bulunmaktadı r. Oysa "tar ihi dönüm Dok.tası " ve "çağ atlatan olay" kavramlanrun nedeni bi r çok faktörden iba-retti r. Herşeyden önce İstanbul'un fethi yeni teknoloji kli llarulmasınabağlıdı r. Ostrogorsky'nin beli rttiği gibi , XLV . yy. kadar "§ehi r surlann

sağlamlığı Bizans'ı elbette Bizanslı lann dış dünyaya kaqı askeri tekniküstünlüğü İ le el ele, çoğu defa kurtarmı§ tı. Şimdi ise teknik üstünlükTürk lerdeydi . Mehmet I I . muazzam bir si lahlanma faaliyetine gi ri §mişve her şeyden önce kuvvetl i bir topçu gücü yaratm.ışb. İstanbul 'un Türk-ler tarafından hücumla alınmasında yeni si lah o zamana kadar görül-memݧ bir ölçüde kul lanıldı ve bir çağdaş BizansImm sözler ine göre "Herşeyi toplar yapb..."20 Mehmed I I. 22 Nisan 1453'te büyükçe sayıdagemiyi karadan HaliÇ'e nakletmeyi başardı ve böylece şehir hem karatarafı ndan, hem de Haliç'ten bombardumana maruz kaldı.2}

"

K ısacası, İ stanbul'un fethi tari hin alumıydı , çünkü dekadanstabulunan bir Bizans İmparatorluğu yerine yeni bir güç meydana gel-mekteydi. Bu yeni gücün büyük amacı vardı: evrensellik! Türkler be-reketi harekette görüyor, hiç durmadan sistemli bİ r şeki lde kendi özelsiyasal geleneğini diğer kaynaklardan da faydalanarak sağlıyordu. OysaBizans tam tersine, kendisi hareketsiz, konformizme, saltanata, dema-goj ik vaadlere, fi tnelere, adaletsiz, hukuksuz, rüşvetten yaşayan eskimüesseselere bağlı bir çöküş İmparatorluğuydu.

19. G. Ostrogorsky,aynı eser, sayfa 518; Krş. A. Mercati, tı decretod'unione del6 lug1io, 1439 nell 'Archivio Vaticano, Orient, Chr. p 1945.

20. Kritobulos, nşr. Möller, F.R.G., V, 80.21. G. Ostrogorsky,aynı eser, s. 525.

İstanbul'un fethi ile ilgili şu kaynaklaraBkz.: Rammer, Babinger, Schlunıber-ger, Pears, Dukas, Norden, Amantos, Kritobulos, Köprülii, Kollas v.b.

205

Page 14: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 14/26

Hareketli Türklerin evrensellik amacı, her yenİ teknoloji ye açı kolarak, gerek li araçlan yaratması için imkanlar sağladı . Konya, Söğüt,Bursa, Edİ rne payitahtları nda İ slamın manevi ya~amı eski Bağdat ve

Kahire kütüphaneler inin hazineler inden ve entel lektüel faal iyetler in-den faydalanarak, H ıri sti yan kom~ularla mücadeleetmiş, bunlarınteknoloji sinden de yararlanmıştı r. Doğu ve Batı teknik sentezini oluş-tıiran Türkler, "Küçük Asya ve Balkanlarda daha önce Bizans'ın ege-men olduğu bölgelerde doğup büyümüş olan Osmanlı devletinin çek ir -deği , en '.sonunda bu bölgenin doğal merkezi olan Konstantinopol 'uele geçirmiş ve böylece bin yıldan uzun bir zaman imparatorluk gele-neğine zemin olmu~ bir başkente kavu~muştu."22

Konstantinopol'un, yani İ stanbul'un Osmanlı devleti içi n doğalbaşkent olduğunu hemen hemen tüm dünya bilim adamları vurgula-makta bulunuyor lar . Örneğin, G. Ostrogorsky ~öyle beli rtiyor: "İ stan-bul'un fethi Osmanlıların Anadolu ve Avrupa'daki arazileri arasındabir köprü .kurmuştu;' Osmanlı devletinin bu fetih bi rliği ni sağlamış,fütuhat kuvvetİne yeni bir hamle gücü katmı~tı . Kudretli Türk devletiBalkanlardaki Grek, Lati n, ve Slav bölgelerinisüratle yuttu... Şimdiortada yine, Mezopotamya'dan Adriyati k'e kadar uzanan ve İ stanbuli le, doğal merkezine sahip bulunan bi r devlet vardı : Bizans İmparator -

luğunun yıkintı lar ından yükselen, eski Bizans ülkeler ini bi r defa dahayüzyı llar boyunca bir devlet kuruluşu hal inde birleşti rmesini bi len Türkdevleti."23

Yukarıdaki tarihi gerçeği bir Türk değil, Rus asıllı olan BelgradÜniversitesi Ordinaryüs Profesörlerinden G.Ostrogorsky 'Bizans Tarihi'eser inde ortaya koymuş pulunuyor . Esk i Bizans ülkeler ini bi r defa dahayüzyı llar boyunca bir devlet kuruluşu hal inde birle~tirmesini bi len Türkdevleti ho~görüsünü de kul lanmasını bi ldi . Bizans antik mirasını malı -

volmaktan korurnuş, Avrupa insanl ığına tesl im etmişti r.

5. Yüksek Amaçlar Güçlü Araçlar Buluyor

İ stanbul'un fetih zamarunda ve iki yüz yı l sonralarında. Rus güeüdiye bi rşey dünya sahnesinde yoktu. Tam tersine Ruslar , Tatar boyun-duruğu altında bulunuyorlardı .

Ruslar ı uyandıran faktör Türklerin hoşgörüsü oldu, çünkü 1453yı lındaBizans'ı yıktıklan zaman onlar ın hı ri stiyan dini merkezinin faa-

liyetlerine İ stanbul'da devam izni verdiler .ve Fener Ba§patrikli ğiniOsmanlı devleti muhafazası al tına aldı . Böylece Bizans düşünce ve ru-

22. Paul Wittek, Osmanlı İ mpa:ratorluğu'nunDoğuşu, Kaynak yayım, İstanbul,1985, s. 12.

23. G. Ostrogorsky~aynı eser, s. 526-527.

2

Page 15: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 15/26

hunun zübdesi ve aynı zamanda Roma katolik1iğinin rakibi ve zıddı ol-mak sıfatı yle hem Grekler ve hem de doğu ve güney Slavları içi n FenerBaşpatr ik1iği kutsal lar kutsab olarak kaldı . Fener Patriği ve etrafındaki

papadar Osmanlı Devletinebüyüks'!ygı gösurileri altında demagoji ustadlanolmuş, ordoksinancının ifadesi kaldılar: Bu inanç Balkan kavimlerini Türkdalgaları içinde çözülüp erirnekten koruduve b Ö ) - l e c e onlarınTürklerekarşıkışkırttrliJları yeniden doğmalarına imkan verdi.

Ruslar ve tüm Slavlar hıristiyan inancını Bizansblardan aldılar.Önceden pagandılar. Rusların ve Slavların alfabesi deyoktu. Bunu daGreklerden aldı lar. ZamanIa bu ortodoksluk yayıldı, Rus ülkelerininbirleşmeler inin ve Moskova devletinin mevkiine yüksel işinin, gölgesin-

de vuku bulduğu düşünce bayrağı idi . Rus ülkeler inin bi rleşti ri ci si İvanIII. Moskova'ya Bizans ~detler ini soktu ve Tatar boyunduruğundan ennihayet kurtulmayı başardı. Ru s ü lk e le ri birleşirken, Türk kavimlerikendi bütünlüklerine önem vermiyorlardı. Tatarlar, Hazarlar, Azeriler,>Kırgızlar , Özbekler, Türkmenler, Kazaklar, Başkir lar , Karakalpaklar,Uygurlar ve diğer Türk boyları Osmanblarla bi rleşmiş değildiler. Os-manlı lar ın amacı Batıyken, Avrupa devletler inde müthiş bir tesir uyan~dırmı§, artık tüm hıristiyan milletler in Türk tehl ikesine karşı beraberce

hareket etmeler inin gerekl iği idrak edi lmeye b~lamıştı . Böylece Rus-lara, Batı Avrupa desteği imkam meydana çıkıyordu. İstanbul patr iği -nin otoritesi desteklenmekteydi. Buna rağmen, XV ıı. yy. kadar Rusgücü diye birşey dünya sahnesinde yoktu.

Rus1ann ilk kalkınma temelini Deli Petro atıyor, ortodoksIok yo-bazlanna karşı Batı tekniğini ithal edip, donanına kuruyor ve HazarTürkler ine saldırıya!. Del i Petro'nun ağzı ikrar i fadesine göre, Osmanlıdonanmasından korkuyor. Fakat Hazar Türklerine, OsmanI ılardanyardım gelmeyince, Petro başanyor. Batıyla işbirl iğini gi ttikçe i ler letenPetro, Rusya'yı yavaş yavaş güçlendiriyor, Böylece bir kalkınma tabidirki , Batı hı ri stiyan devletler inin işine yanyor , çünkü Osmanl ı devletinidoğudan zayıfduruma sokuyor. Batının kalkınması ise, XV. yy.'da Amerikakıtasının bulunmasına bağlıdır. Bu olay Batı Avrupa tarihinin dönümnoktasıdı r. Chiristofor CoIumbo adında İ spanyol bi r maceraperest,tesadüfen, yepyeni ve zengin bi r kı tayı Avrupaya bağlıyordu. Aradakikocaman bir okyanusu a§madan Amerikanın zenginl ik ler inden Avrupafaydalananuyordu. İ § te bu okyanus uzaklığı ru en süratli §eki lde a§mak

i çin Batı Avrupa'da yüzyılı bulan büyük araştırmalar başladı .T ıpkı Osmanl ıların İstanbul'u feth etmeler indeki büyük amaç gibi ,

Atlantik Okyanusu'nu en süratli şekildegeçmek için yeni bir araç bulmak BatıAvrupalıların biiyük amacı haline geldi. Osmanlı lann yüksek amacınınen nihayet üstün askeri tekniği ve büyük toplann imalini sağlaması

207

..

Page 16: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 16/26

gİ bi;'. Batı Avrupalılar da sonuçta. güçlü buhar makinesine sahipbldi1lat.~B1İyeİ l i ara,ç tabi idİr ki, sadece Atlantik Okyanusu'nda deği l,Akdeniz'-ve uluslararası diğer büyük su yollarında da XV II . yy'dan

itibaren kul lanılmaya ba§ladı . Böyle, değerli bİr teknoloj ik bapntabüolarak- dlğer araçlar ın "ara§tı rı lması ve bulunması sonucunu doğurdu.Demek'oloyotki, kalkınma yolunda Doğu ile Batı arasınç.a 'eyele' dönem-ler vardır: yani bi limsel ve teknoloj ik geH§mekrde eldeedi len ba§ar ının§ar .tl_arave' ihtiyaçlar ,a görr bi r bölge veya merkezden bi r ba§kasınageçII l_edön~mleri.Üstün milletlerveya Weber'inı~ idd'ia ettiği gibi üstündini inançlar yoktur. Kalkınma ve gel i§meyolunda elde edi len her ba§ar ıi ç ve dı§ dinamikler in bi ; sonucuolarak ortayaçıkmaktadı r. -Bi r toplumveya milletin belli bit dönemde 'büyük' bir amacı varsa o millet veyatopluı ;n kendisini o amaea ula§tı racak araçlar ı elde etmenİn yolunu dabulacaktır. Ba§ka bir i fade İ le yüksek amaçlar kendi ler inin gerçekk§me~sinİ sağlayan araçlar ı da doğurur lar . Bu bakımdan ele al ındığınd.a_Os~~anlının durumu ilginçtir: o d ö ne r:ıd e devletin Atlantik Okyanusu'nu;;ı §makgibi bi r ihtiyacı ve amacı y.oktu çünkü kavpk noktalar ında b\ı -Iu~nan,iop;ak(~r ıyla Osmanlı üç kı ta (Asya, Avrupa ve Afrika) yakaradan

ye bunlar arasındaki su. yollarından,hükmediyordu. ,J . F. Hammer veH, ınalcık'ın beli rtti lderine göre Osmanlı Devleti , "XV I . ası r or talar ına

doğru Cihan pol itikasına hakim en kudretl i devlet olarak görönüyordu.çarp'ta, Or,ta Avr~p<ı ve Akdeniz'de 'Charles-Guint'in İmparator luğui le yaptığı büyük mücadele0,. kazanmı§tı .,,25 Osmanl ılar ın bu büyük

gücünü zayı flatmak için Batı Avrupa devletler i buhar_ makinesi ve diğerteknoloj ik -ÜiÜnletinin~ Hır istiyan' olan <Rusya'yaverdi ler çünkü ö za-manlarda ~Ütt~fiklerii ı birle§mcsi için dini inançlar yeterli bi r temelsa~lari1aktaydı . Bi raz geç oı~'asına rağmenOsmanlı lar bu durumunfarkına vanp bazı' tedbirler almaya çalıştı lar:

XV I I~ yy'dan i tibaren, güçlenen Avrupa devletler i kar§ısında var -l ığınıkoruyabilmek içi~ özellikle orduyU güçlü tutma zorunluluğu duyanOsmanl ı. yön~tici ler i, her şeyden önce asker i ihtiyaçlar ı karşı lama ça~basına glri§rrii§lerdi. Fakat Ülkeddd sanayile§me çabası gez.l ݧbiı : sosyalsını f.tabanina 'yayı lrruş olarak deği l merkezi bir otor ite. el i i le yi irütül~mekteydi . Sanayi leşme sürecindeki bu farkın yanı sıra din bakimında~da Batı devletlerindtil fatklı olan Osmanlı, Avrupa Hri sti yan devlet-lerinin 't6kl").olojikalanda ?irbirine,yaptık1arı yardımdan faydalanamadı.

24. MaxWeber, Sosyoloji Yazıları, (TürkçesiTaha Barla), Hürriyet Vakfı,Ya-yınıarı, İstanbul, 1936, s. 390.25. Hammer , Devlet..İ Osmaniye Tar ihi , (Ü :re. A ta), V .' s. 265. .-25a.H; İnalCık, Osmanh-Ru.s,ltekabetininMenşei, TTKB-Ankara, 1948, 46 sayılı

Belleten; Bkz.: Femand Braudel, Civilisation et Capitalisme (Xv<;-xvııı~ sieele),tomeI, A. Cö1in~Paris,1967, p (s.) 305: L'exploit de J'occident: la nagvigationhautururiere,

>

2

Page 17: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 17/26

Batı 'daki sanayileşme -sürecinde yükselen yenL..çağın en dinamiksosyal sınıf~_olan burjuvasırufı ve busırufın eseri olan milliyetçi alomlarm-Osmanhlarda ortaya çıkmaması sonucunda, Batı 'da

,olduğu gibi , mer-

kezi devlet otoritesini sınırlayıcı bir roloynayacak insan hak -ve Özgür:,lükler i fikr i xıx. yy'ın - ik inci yar ısina kadarülkede doğup gel iş\ ,:cekbi ,roi tambulamadı . Böylece kapal ı ve monist (tekçi) bir siyasi . hayat XIX.:,yy'm sonlarına kadar devam etti.26 Tabiidir ki, bu durum ,yalnızca Os~,manlı Devletinin iç yönetim sisteminin bi r sonuCu deği leli .' RusyaıuJ1.aksine, XVı I . yy'dan itibaren gel işen Batı teknoloj isinden yeter ince ya-rarlanamayan Osmanlı Devleti bu devletler in uyguladıklar ı siyasalar$Ünucunda Batı 'mn sanayi ürÜnler i için bir pazaı ; hal ine geldLHal;buki

içyÖnetimi~yapısı açısından bakıldığında benzer veçok dahaJ~ab.~b'i ı:merkezi yönetim Rusya'-da da mevcuttu.Ama;B~t{nın Hır istiya~ ol~masından d,olayı-yaptığı yardım sayesinde Çar;Deli :petrÇl'ye_.a~k~sı!-lda'ngelen karısı Katerina döneminde Ruslarm teknoloj ik' aland.aki başarılarıortaya çikmaya ,başladı.

,

-,

'

,

"

-'

,:

""

Bu, dış dinamik faktör lerden başka Ruslar ı emperyal is't ,yaydınai fpol itikalar ı da Türk kavimler ini iç birl ikten mahkUm .etti~t:zeI i Ru~ top-raklar ı plmayan Kırım, Kafkasya, Orta~Asy~ ve S~berya'pirer_'blrerTürkkavimlerinin ellerinden çıkıpRus. kamçısı ve bas!-.ısı altırfagirmyk-

teydi,. Tarih bo'ytinca Türk kavimlerip.inscrfleri olan v:e T~tatfatıt;-atla:r ının tımar iyla' uğraşan RlJslar, A ltın.ordu devldinin' parç<ı Janma.sı(Kazan, Astr_akhan, K ırım ve Siberya)ndan faydalami .r~ en nihayetI I I . ivan. yönetiminde Moğol veTatar hakiIniyetinden 1480 yı lında: kur~fuldul.ar. Kendi ba~larına kalan Ruslar XV . yüzyı lda birlik sağlayıp-,XVI.'-yy~d<m itibaren, bÖlünmü~ olan Tatarlara karşı saldırıya geçti ler,

1.552'de Kazan, 1556'da Astrakhan 'Rusların eline'geçti. Kınrn'-ise~9s~İnanltDevletinin yardımı sayesinde uzun süre R:ıislann'eHne düşmemeyi

ba~ardı . 'Fakat Batı Avrupa'nın teknik yardımı sayesinde ,DeliPetroKmm ve Kuzey- Kafkasya'yı da XV II ı' yy'da_ele geçirmeyi .başardı.xıx. yy'da ise Kazakistan, Orta Asya ve Pamir Rı :ı syanın' yeni kurban.lan oldular.27 Buralardaki'-Türk kavimler inin Rusel ine düştükten son~rakİ acı lar ını yazmaya kalemler yetmez. Bu konuda yüzlerce belgeselkitap yazılmış,23_-binleree ve milyonlarca Türk soydaşları malıvolmuş,onlannyerlerine zorla Rus, Ukrayin ve -diğer~Slav bıristiyanları--koloni-zatÖr olarak yer leşti ri lmişti r. Zaman. zaman Osmanlı devleti Ruslarakarşı savaş ederek, Azeri, Kirım ve" Kafkasya'daki soydaşIarının yard~:

mına koşuyordı.ı,amaBatıAvrupa ülkeleri her,;zaman Osmanlılara karIfbaşkabir cepheaçryor,onları Ruslada tekbaşına bzrakmryorlardı.

26. Yurt Ansiklopedisi,Anadolu yayıncılık, İstanbul, 1984, s. 7949.27,. LarousseAnsiklopedisi,Paris, 1984, yayını, _s.9168 ve devainı28. A, Bel!ningsenet Ch. Quelquejay, Leı; musulmansoubliesen U.RSS; Maspero-

Paris"1981. ..'- -

\

209

Page 18: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 18/26

Eritme politikası Çariçe Ana zamamnda 1 1 7 3 8 - 1 7 5 5 1 en trajikkatl iamlar la sürdürülmüş, bütün cami ler kapatı lmış, vakı f gibi mües-seseler devlet tarafindan kontrol al tına alınmıştı . Ondan sonra bu yön-

deki faaliyetler artarak devam etmişti r. Büyük bir Yunan hayram olan1. Aleksandr zamanında Yunan, Alman ve Ukrayna Rusları bölgeyeyerleşti ri lmiş, Tatar Türkleri de Osmanlı ülkesine göç etmek zorundabı rakı lmışlardtr . 1783 i le 1893 yı llar ı arasında ana yurtlar ını terkedipTürkiye, Romanya ve Bulgari stan'a yerleşen Türkleri n sayı sımn i mil-yandan fazla olduğu tahmin edi lmektedi r.

Böylece Rusya'daki Türk varlığı asgariye indirilmİ ş, XI X. asrınbaşlar ında Azerbeycan dahi tamamen Rus hakimiyeti ve kontrolü altınaalınmıştır. Oradaki Türk mukavemeti Azeri Türklerinin karşı sı na Er.meni unsuru çıkarılarak önlemneye ve dengelemneye çalışı lmıştır.

Rusya'mn Osmanlı devletine karşı 'böl ve idare et' siyaseti bi lhassaBalkanlarda netice vermiş, Slav'lar TÜrklere karşı kışkırtı lmak sureti i leRusya Balkanlann yeni efendisi rolÜnÜ Üstlenmişti r. Ruslar , Bulgar is-tam destekIemiş ve Bulgar devletinin kurulmasım sağlayarak, 1877-1878yı llar ında büyük Rus-Türk savaşım başlatmış. Yol üzer ine kendi ler inemÜttefik olmaya Rumen1eri de zorlayan Rusların amacı İ stanbul'u İ şagal etmekti. Öteden beri, yüzyıllar boyunca beslenen bir büyük Rmhulyasım Bulgaristan'daki bir küçük şehirde Gazi Osman Paşa engelledi.Plevne'de Rus ilerleyişine i lk defa "Dur" denilmi şti . O vakte kadar he.men hemen hiç mukavemet görmeden Batı tekniği sayesinde bir çığ gibii ler leyen Rus-Rumen isti lası i lk mukabi l darbeye maruz kalmıştı . Türk-lerin Rus-Romen ilerlemelerine karşı yaptığı büyük savunma savaşı için-de Gazi Osman Paşamn zaferi, dünya tarihi çapında bir dönÜm noktasıteşkil edip, bütün ansiklopedilerde29 yer almış ve dillere destan olmuştur.

6. Gazi Osman Paşa.. Türk Askeri Yeteneğinin Sim.gesi

Plevne, Batı Bulgar istan'a ve Balkan geçitIer ine giden yol lar ın kav~şak noktasında idi. Bulgar tarihçisİ T zonko Genov, 1978 yılında $of-ya'da yayı ınlaffi ğı "Osvoboditelnata voyna" yani "Kurtuluş Savaşı"adlı kitabının, 159 ncu sayfasında şunları beli rtiyor: "Beş ay devamlısüren Plevne savaşları bütün Avrupa kamuoyunun dikkatini bu yereçekti. Plevne adı sadece siyasal ve askeri çevrelerde değil, geniş halktabanı arasında da tanınmış olmuştur . Rus kamuoyunda Plevne savaş-lan büyük ilgi, heyecan, umut, endişe ve hayal kı rı klığı ile takib edi li-

yor. Rusya'dan çok uzakta bulunan Plevne şehri, Rus ferden arasındaçok tanınmış oldu" (Şekil I ).29. Bkz.: Laroussedu XXe sİeele,tOme5°., Paris, p. Isayfa! 265;

-The Columbia Encyelopedia, third Edicion, Vol . IV, New York_London,p. s. 1569;--The Encyclopedia Ame:ricana, International Edition, New York, p. s. 21.

. 210

Page 19: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 19/26

Şekil ı

1832'de Tokat'ta doğan Gazi Osman Paşa, 1877'de ünlü P levne müdafa.<J ım yapa-rak T ürk'ün serefli ve haysi yetli yaşama anlayışım bir kez daha Dünya'ya

duyurmuştur.

2L I

Page 20: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 20/26

Gazi Osman Paşa /1832-19001 Ruslann saldırısına karşı koyarakonlan yeni lgiye uğrattı ve geri çekilmek zorunda bıraktı . 12 Eylül i 877'-de Çar, ordusunun bu durumu kaf§ ısında ağlamaktan başka bir şeyyapamadı, çünkü Plevne'de İstanbul 'u kaybetmişti . P levne kahramanıTürk yetenekliğinİ dünya çapında ispatladı .

Ruslann 100 bin kişilik ordulan ve 450 toplan vardı. Türk ordusu,bu kuvvetin ancak dörtte bi ri kadardı . Top sayısı i se 70'ti . Çar cephedeordusunun başında idi. Kesin bir saldırı için Rusya'dan yeni birliklerve bu arada hassa alayını getirtti. Aynca 60 bin ki şi lik Romanya ordu-sunun yardımını sağladı . Ruslar, şiddetli yeni bi r saldı rıya geçti ler . Fa-kat Osman Paşanın, subayların ve erlerin kahramanlığı, Rusları n hertür lü çabalanm sonuçsuz bı raktı .

Gazi Osman Paşa, Rusların yeniden saldırıya geçeceklerini bili-yordu. P levneden çekilecek Osmanlı ordus.unun öteki birl ik ler iyle i lişkikurmak içİn İstanbul'dan izİn istedi . İ stanbul 'daki şehi r paşalarındankurulu "Askeri Mecli s" bunu uygun görmedi. Onlar içi n Plevne savaşıne kadar daha uzun sürerse o kadar İstanbul kur tulmuş oluyordu. Rus-lann, saldırı İ le Plevne'yi alamayacaklarını anladıklarından, kuşatmayave Osman Paşa'nın askerini açlık ve ilaçsı z zorunda bırakmaya kararverdi ler . Cephane sıkıntısı da baş gösterdi . Y;okluk, Türk ordusunu düş-

mandan daha çok yoruyor ve yıpratıyordu. Rus başkomutam, OsmanPaşaya mektup göndererek teslim olmasını önerdi. Osman Paşa reddetti.A rtık karar vermek zamam gelmişti . Savaş, İ stanbul'da 11. Abdülha-mit'in kaldığı Y ıldız sarayınclan yönetilmiyordu. El, kol bağlı olarakbeklenemezdi . Gazi Osman Paşa, bir yarma hareketi i le ku§atrna çembe-r İnİ aşmaya karar verdi . Türk ordusu, şiddetl i bi r saldı rı İ le üç kuşatmaçemberlnden iki si ni yarmayı başardı ve Türk yetenekliğİnİ dünya ça-pında İ spatladı. Yaralanarak tutsak düşen Osman Paşa'nın kılı cını ve

üniformasını .taşımakta Rus Çarı serbest olduğunu bildirdi ve kendiıı ubaylan önünde Plevne kahramanının başarısını övdü. Gazi Osman-Paşa İ stanbul'a döndüğünde seraskerlik yaptı ve mabeyin müşavi rioldu.sO

Çar, öteden ber i yüzyı llar boyunca beslenen bi r büyük Rus hulyasıolan İstanbul 'un işgal ini gerçekleşti remedİ. Ancak Panislavizm acl ındauyguladığı emperiyali zmi Balkanlarda sağladı . Bunu Batı Avrupa yar -dımıyla başardı , çünkü XIX . yy. Avrupa'nın hı ri stiyan kı tası olarak kal-ması karar alınmıştı. XI X. yy. sonu ve XX. yy. başlangıca bu kararıngerçekleşmesi İçin yapılan kanlı savaşlarla geçti. Rus emperyalizmi, "da-ğınık, geri ve gayesİ z Slav kavimlerinin son yüzelli yılda büyük bir güç

30. Ndan Z'ye Tarih Ansiklopedisi,Hazırlayan Niyazi Akş1t,Serhat yayını, İstan-bul, s. 403-404.

212

Page 21: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 21/26

haline gel işmesini "3ı sağlamış, fakat iddia ettiği "Boğaziçinde yatanhasta" Türk milleti değil, Dolmabahçe'deki Padişah idi. Türk milletiyeni lmedi , yeniden doğdu.

7. Balkan Bubi v Dünya Savaşları Dönemi

Panislavizm ve Rus devletinin siyasi tar ihi aslında Rusya'nın Türktoprak lar ı aleyhine yayı lı ş hareketi mahiyetindediL "Türkler in zulmüaltı nda inleyen Slav kardeşleri ni kurtarma" maskesi altı nda hareketeden bu zümre mensuplarının esas gayeleri, Rusya'nın hakimiyeti al-tında bütün Slavian bi rleştii rnek ve İ stanbul'u ele geçirmekti . Panis-lavistler bu maksatla "Ayasofya'ya Haç Koymak" sloganını ortaya at-

mışlardı.32Bu emperyalist amacı gerçekleştirmek i çin Osmanlı devleti nin

Rumeli bölümünde Ruslar, güney slavlar kavimlerini kışkırtıyor ve1877-1878" savaşı esnasında Rus orduları Bulgaristan'ı işgal edip, mari-yonet sözde Bulgar devleti kuruyorlardıL Böylece eskiden uzakta buLu-nan, XIX. yy. sonunda Panislavizm propagandası Rumeli'nin içindeyayımlanmakta bulunmaktadı r. Ruslar ın kurdukları sözde Bulgar dev-leti Panislavizınİn yı lan yuvası haline geliyordu. Sofya'da göçmenler

cemiyetler i kurarak, siyaset ve ırkçı propagandalardan başka, yüzlerceve binlerce komitacı lar da yetişti rmişlercl i. Bulgar ve Rus mill iyetçi ler igözler ini Makedonya'ya çevi rmiş, Selanik yoluyla Panislavizme sıcakAkdeniz sular ının kapısını açmak amaçl ıyor lardı . Selanik Makedonya'-nın en büyük kentiydi ve Bulgaristan'ın hedefide Makedonya'daki Slavortodoks halkını ayaldandırarak bu bölgeyi ele geçinnekti .

O zamanlarda, ta 1912 yı lına değin Makedonya Osmanlı devleti-nin ayrılmaz bir bölümüydü. Bulgar ve Rus subaylarından Sofya'da

askeri tal im gören Makedon" hıristiyan ortodoks göçmen komitacı lar ı,Bulgar subaylar ının emr i üzer ine Osmanlı devleti sını rlar ını gizli ce ge-çerek, Makedon köyler ine gi rip, Türklere karşı k ışkı rtı cı propagandayaparak Hır ispyanları ayaklandı rmaya çal ışmışlar , bu arada bazı Türkmemurlarını ve askerlerini de öldürmüşlerdi. Osmanlı devletinin kendisisavunma amacıyla komİtacı or todoks hı ri stiyan köylüler ine karşı ted-birler alması üzerine Bulgar ve Rus propagandası Osmanlı devleti niMakedonlara karşı baskı yapmakla suçladı. O zamanlarda !1903-1908-1912/ İngi ltere, Fransa ve öteki Batı ülkeler i bu propagandalara inanı -

yor ve onları destekliyordu. Böylece Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan,Rus ve İngiltere~Fransa desteğiyle Hıristiyanların şikayetlerini ve ayak~lanmalar ını Osmanlı devleti aleyhine bahane olarak kullandı lar .

31. Prof. Hans Kohn, Panslavizm ve Rus milliyetçiliği,İ stanbul, 1983.32. Aynı eser, s. 5-6.

213

Page 22: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 22/26

Balkan Harbi esnasında fl912~13/ ve 1. Dünya Savaşı öncesindeOsmanlı hakimiyetindeki Rumel i, Bulgaristan', Sı rbistan ve Yunanis~tan arasında paylaşı ldı . Bu şeki lde üç parçaya bölününce Rumeli Türk~leri bi rli k ve beraber liklerini kaybetmiş, paramparça olmuşlardı r. Pek

çoğu Bulgar, Yunan ve Sı rp baskı sı na dayanamıyarak Türkiye'ye göçetmiş, kalanlar ın camiler i yıkı lmış, mezarlıklar ı ve şahsi var lıklar ı talanedilmiş bulunuyordu.

Netice olarak 1913 ve 1940 yı llar ı arasında 2 mi lyondan fazla Türkevlerini, doğdukları ülkeleri, atalarını ve onların topraklarını terkederekTürkiye'ye göç etmişlerdir. Türkiye" Osmanlı devletinin dağılması ileyok olmamış, aksine yeniden doğmuş olduğu sayesinde Rumeli soy-daşlanna kollarını açmağa vicdan borçlusuydu.

Bütün bu acı olaylardan sonra Türkiye ile Bulgaristan ve Rusyaarasındaki münasebetler hiçbir zaman tam rayına oturamamı~tır. İkinciDünya savaşı esnasında Türkiye bağımsız kaldı , çünkü pek iyi bi liyorduki, Türkün Türkten başka dostu yoktur.

Rusya'daki Türk kavimlerinin bir kısmı İ kinci Dünya Savaşı es-nasında Ruslara karşı savaş etti , kendi özerk geçici devletler ini kurdu,ama savaş bittikten sonra, 1944-1945 yıllarında Stalin onları Sibİ ris~

tan'a sürdü.Bulgar istan'daki Türkler İkinci Cihan Savaşı yı llar ında ağı r hayat

geçirdi ler , hiçbir hakka sahip olamadı lar . Savaştan sonra i lk kez Türkçeokullar açıldı, ana dilinde basın organları, tiyatro ve Türkçe gelişenedebiyat 1970'lere kadar uzamıştı r. Bu dönemden sonra Türkçe yaratı~cı lı k yavaş yavaş yozlaştı rı lmıştı r. Çünkü Bulgaristan yönetici ler i um-duklar ı amaca kavuşamadı lar . Onlar zannediyodardı , herkesin ana di~linde kendi propagandalar ını yaparlarsa Bulgar er ime etkisini daha ça-

buk bİ r zamanda başaracaklardır. Fakat, zaman geçince farkına var~d~lar ki Türkler erime yerine, tam tersine kendi öz varlıklarını dahacanlı bir şekilde sürdürüyor ve hızlı nüfus artışları ile daha güçlü olu~yodardır. Bunu Bulgar lar ın ırkçı lar ı dayanamadı ve geri dönüş yaptı lar ,çünkü yeni sosyali st devletikoruyucu kanatları altında eski Bulgar mi l.l iyetçi liği ve Panslavizm devam etmektedir.

Demek ki , bugün cereyan eden hadiseler i tar ihi bi lgi ler imizi hatı r~layarak daha iyi değerlendirebi lme imHnma sahibiz. Bulgar istan, giriş~tiği bu eri tme ve yok etme hadisesinde katiyyen yalnız deği ldi r. Bütünolaylar ve takip edi len siyaset Rusya'nın bi lgisi ve desteği sayesinde ce-reyan etmektedir. Bugün Rusya'da Müslüman~Türk nüfusu Ruslaraoranla 3 katı bir artış göstermektedir. Bulgar istan'ın bu denemesi dünyakamu oyunun tepkisini ölçmek için bİ r deneme değil midir?

214

Page 23: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 23/26

8) Ağustos 1986'da Bulgaristan'da Bir Anket çalışması

Bulgaristan'ın Türklere uyguladığı baskı ve zulmü Rusya dışında

tüm ülkeler lanetlediler. Azınlıkların sorunları devletlerin yalnız iç

sorunu deği l, aynı zamanda uluslararası sorundur.Ben bu günlerde Türkiye'ye gel irken, Bulgar istan'dan geçtim. Kös~

tendi l'e uğrayarak buradaki Türkler le görüştüm. Hepsi "zor la adlar ınındeğişti ri ldiğini , ancak buna kaqı1ık kendi aralarında yine eski adlar ınıkullanacaklarını, ama resmi dairelerde Bulgar adlarını kullanmak zo-

runda olduklarını" söylediler ve bana ısrarla "Kurtulu§umuz için birümit var mı?'; diye sordular. Yani, baskı devam ediyor, ama Türklerkendi aralar ında yine Türklükler inden vaz geçıniyor lar.

Dünya kamu oyundan gelen büyük baskı kaqısında jivkov'unbirden bire dönüş yaptığıda dikkat çekiyor. Bu konuda Türk tarafı çokdikkatli olmalı, bence Bulgaristan'ın bu hareketi bir taktik olabilır,stratej isi aynen devam ediyor. Bulgar istan zaman kazanmak istiyor.

Bulgari stan'da Türklere uygulanan baskı ve zulüm yalnı z Bulga-ristan'la Türkler arasında bi r sorun olmaktan çıkmış uluslararası birsorun hal ine gelrni§ti r.Bunun için 'uluslararası konferanslarda Türkiyeher fırsatı Bulgar soykırımına kaqı değerlendirmelidir. Örneğin,

Y ugoslavya, Bulgaristan'da Türklere kaf§ı uygulanan baskıyı herzaman kınıyor . Gazete, radyo ve televizyon devamlı bi r şeki lde Bulga-r istan'ı tutumunda haksız görüyor . Türkler in haklı davalar ını savunu-yorlar. Böylel ikle konuyu hemen hergün gündemde tutuyorlar. Bulgaris-tan önce Makedonlar ı Bulgar diye çevi rmeye çalı ştı . Yugoslavya ise 30yı ldı r devamlı Bugar istan' dak i Makedonların azınl ık haklar ından bah~setti ve hiç bir an susmadı. Bu davalar bitmeyen davalardır. Bulgaris-tan'da Pirin bölgesi var. Orada Makedon azınlığı yaşıyor. 30 yıl geçti,onlar yine kendi ler ini Makedon hissediyor lar . Türkler in davası ise uzunsürecek. Soy kınmının geleceği iki toplumun ve dünya kamuoyununuyuşmasına bağlı. Ben diyeyim 100 yı l, siz deyin 50 yıl. Elbet birgün buhaksızl ığa çözüm getiri lecektir. Türkiye'nin vicdan borcu sürekli ısrarlıolmaktır.

K imsenin kimseyi kurban etmeye hakkı yoktur. Todor jivkov'unsorunlar ı ele almak üzere Türkiye'ye çağr ı yapmasının değer i soru işa-reti altında bulunuyor. Böyle bir diyalog, çay-kahve içilen bir sohbettoplantıları ndan öteye geçmez. Önemli olan diyalog öncesinde HeI -

sinki İnsan Haklar ı Beyannamesi 'nde imzasİ bulunan Devlet adamlar ın-dan tek yaşayan ve İ ktidarda olanın jivkov'un Türk-Müslüman azın-lığın varl ığını kabul ettiğini açıklamasıdı r. Türk azınlık i stediği zamanTürkiye'ye gelebilmeli, istediğince veya temelli kalmasına karı§ılrnamalı.Orada kaldığı zaman kendi örf ve adetlerine uygun yaşaY İ şına; söz ge-

215

Page 24: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 24/26

limİ sünnetine, dini inançları na,-eğlencesinc, türk di line ve adlarınamüdahale. edilmemelidir'.

Amaçları belli, hızla gelişen ve serpi len genç Türk jenerasyonu(nesi li ) yaklaşık ell i yı lsonra beş mi lyonu da apcaktı r. Onlar bu geli şimi

Bulgar Demografi ve Milli ağacı verisi olarak görmek istiyorlar.

Türkler ve diğer azınlıklar bugün dünyarun her tarafında yaşa-maktadır. O halde sınavı başarı yla vermek zorunda Dünya nii lletleri.Aksi takdirde kötü örnek tüm dünyayı olumsuz yönde etkileyecektir.Başarı lı olmak İnsan Haklarının kaçını lmaz hedefidi r.

Avrupa ve Dünya kamu oyu ve bilim çevrelerinde, olay kınaruyoLKamu oyu baskısı Bulgar yönetimini etkiledi ve kesin tavır koyan j ivkov

Türkiye'ye "gel in. görüşeı im, anlaşal ım, buna hazırız", demektedir.Biraz önce bel irtiğimiz gibi , bu bir taktik değişikl iğidir. Kam.uoyu

baskısının uzun süre devam etm.esi durumunda Bulgar stratejisindedeğişme beklenebi li r. Yani,J ivkov'un yaklaşımında umut ışığı olabi li r,ancak strateji değişikliği olursa. Ancak bu taktiklerle bir yere ulaşı-lacağını düşünmüyorum. Aslında strateji değişmelidir.

Bulgaristan'da yaşayan Makedon azınlığı yı llarca (Otuz yıldanDeri)Yugoslavya desteğini hissettiği gibi, Türkle~ de orada' uzun süre destek~

lenmelidirler. Türk yayın organları, Radyo ve TV, devlet"" adamlarıuluslararası konferanslarında sürekli olarak dünyaya Bulgaristan'dakiTürkler in savunuculuğunu yapmal ıdırlar . Bulgar istan'daki azınl ık larauygulanan kötü örnek başka bi r yönden daha uluslararası gündeme ge-tirilebilir:

Bi lindiği gibi , K ır ım'da toplanan Yalta konferansına göre Çörçi l i leStal in Balkanlar 'daetki alanlar ının bölüşül~esiyle i lgi li bi r centi lm-::n-li k anlaşması yapmışlardır. Oysa Çörçil, Ekim 1944'ten önceMosko-

va'ya yaptığı ziyaretinde, Balkanlar ın paylaşı lmasında anlaşmaya var,;mıştı.. Çörçil'in Mnen (Hatı ralar ) ayr ıntı lar ıyla anlatmış

olduğu bu anlaşmaya göre, Sovyetler Birl iği 'nin Bulgar istan'da % 75aramnda etkisi olacaktır. Burdan da kobyca anlaşı lacağı gibi , Bulgar is-tan üzerindeki etkisi % 100ölmayacaktır.33.

1986 yl lı run Ağustos ayında Bulgar istan'da yaptığım anket çalı ş"mamda oradaki Türkler soruyorlardı: "Batı ve Türkiye neden şu

% 2 oranındaki haklarından, faydalanınıyorlar?" Yoksa. 20.

yüzyı lın sonu insan haklar ımn ve etnik azınlıklar ın yok edi lmeye başla-dığı bir zaman mıdır?

33. Bkz.: WınstonS. Churchil~The Second World War, .CasseLCo. Ltd. London,Second Edition-Januarİ 1964, Vohune VI: Triumph and Tragedy.

21 6

Page 25: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 25/26

SONUÇ

Tii rk ler , Ruslar ve Bulgarlar yüzyi llar boyunca komşu olmalar ına

rağmen, henüz münasabetler i rayına otur ınarnıştı r. Son zamanlardaTürk azınlığınakarşı yapı lan .soykı rım da bu münasebetler len azındanşimdilik bu ülJ;;.eler arasındaki dostl ıane ilişkilerin kurulmasına yaraml~yacak~ İnsan haklarına sahip olmak her milleti n hakkı olduğu gibi herazınl ık olanın da -eti doğal hakkıdı f. Zor _ve baskı lar la kendi dışındaki-mi lletleri er itmeye çalı şanlar , ön yargı lar ının ve süper güçler in oyun-cağıdı r. Başkalaona zor kullanarak er itmeye ve yok etmeye çalı şanlarasla' hü~ deği llerdi r. Azı ri lı ldara yapı lan baskı olayı , dünyanın hangiyer inde 'olursa olsun, sonuç olarak her zaman baskı yapan miller in aley-

hinı;= sonuçlamr. '

Eğer Bulgar lar mi llet olarak üstün olduklar ı iddiasında iseler, bunukorumasız bir azınl ık olan Türklerin şahsiyetlerini -ezip yok ederek değil,insanlık ai lesine yeni kültürel değerler le katkıda bulunarak ispat etme-li dirlcr. Oysa seçti kleri zorbalık soykı rım yolu itici di r. Azınlıklara uy~gulanan baskılar, Hümanizm ilkelerine, İ nsan flakları Evrensel Bil~

di r~i~e ve Relsinki Niqai Senedine aykı rıdı r. ;Bulg~r istan ve onu d'es-

tekliyenler hem ,Avrupa uygarlığı I1,11l,özgürlük espirigjni, hem de ulw;-lararası hukuku ihlal etmektedi rler . İn<;mcım odur ki , her tür lü- değer..ınlayışını hiçe sayan, tar ihiseyre tersdüşen söz konusu 'uygulanıalarkalıcı olamaz. Sadece 'Bulgaristan Türkleri değil, A zeriler ve diğer

Sovyet Türkler i haklar ına sahip çıkacaklardır.

Tarihin akımım milliyetlerin, azınlıkların ve insanların haklarmücadelesi sağlar. Bu haklara karşı çıkanlar, tarihin akımına aykırı

-

düşmektedirler.

TARTIŞMA

Qnuncu Türk Tarih Kongresi, Osmanlı Dönemi SeksiyonBaşkanı Prof. Dr. S.]. Papadopoulos: Bu disiplinlerarası tebliği çokilginç buldum ve tebrik ederim. Ancak bir sorum vardır: Y ama etra-fındaki Türkçe konuşan Hır istiyan Gagauzlar arasında araştı rma yap-tığımzdan bahsettiniz. Acaba Bulgarca konuşan Müslümanlar var ml?

Prof. Dr. M ihail Guboğlu: Ben. de kutlarım. İki bilim dalındanbaşarıl ı bir sentez sundunuz. Gagauzlarla i lgi li araştırmallIzı destekliye-

bilirim, goğru sonuçlara varmı§ sııuz, ben de o yerleri bilirim. Ancakbaşka bir şehrin ismini merak ettim. Acaba Köstenc,e mi demiştiniz?

217

Page 26: Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

7/28/2019 Turk Rus ve Bulgar Munasebetleri.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/turk-rus-ve-bulgar-munasebetleripdf 26/26

Prof. Dr. Muzaffer Tufay: Tebrikler inize teşekkür ederim. Sorularagel ince, tabi idir ki Bulgarca konuşan, Müslüman olan Pomak1ar vardır.Ancak bunların Müslüman olmadan önce Hıristiyan olmadıklarını,

Bogomil~Katar olduklannı ve gönül lü İslamlaşmalannı Larousse34 gibidünya ansiklopedilen kabul etmektedir. Her ne olursa olsunlar buMüslüman Pomaklar ın adlar ını da Bulgar lar değişti rdi ler .

Köstence deği l, Köstendi l demiştim. Köstence Romanya'da bulu-nuyor ve oradaki Türklerin durumu Bulgaristan'dan daha iyidi r. Bul:"gar istan soykır ımı hiçbir yerde şimdilik bulunmuyor. İ ler ide ne tesirleryaratacak, göreceğiz. Malesef kötü örnekler çok çabuk yayı lı r. V icdanlıbi lim adamlar ı susmamabdırlar; haklar ın elde edi lmesi hedefini gerçek~

leşti recek uzlaşma yolunu göstermel idi rler. Bi limin ana hattı objekti folarak g e r ç e ğ e hizmettir. Tarihi gerçek Türk Şaman kavimlerinin Slavlar'~dan önce Karadeniz sahi llerinde yapdıklar ını , SlavIar ın Karadeniz'eulaşmayan bir bölgede kaldıklarını göstermektedir.

Bu durum bize Türklerin Balkan ülkeleri ve Bulgaristan'a XI V.yüzyı ldan çok daha önceki bh tar ihte gel ip yer leştikler ini ispatlar . Başkabir ifade ile, çeşi tli Türk boyları Balkan yarımadası ve Bulgaristan'aSlavlarla beraber büyük göçler esnasında Türk olarak gel ip yer leşmiş.

hayatlarını buralarda sürdürmü&lerdir. Zamanla bu eski Türk boylarınınbir kısmı Slav kadınlarıyla evlenip, Türkçeyi yeni gelen nesillere nak-lerlememiş, erirnek zorunda kalmış, bir kısmı ise Türklüğünü korumuştur.Bu kısım XIV . yüzyı lda yeni göç eden Osmanlı lar la kaynaşmışttr . Dahasonra bu bölgeleri i şgal eden Ruslar ve Slav kökenli Bulgarların askeribakımdan hakimiyeti elde etmeler ine rağmen kendi toprağını kendisiişleyen Türkler, g e r ç e k sahipliklerinikorumuş ve güçlü nüfus artışı ile de~vam etmektedirler.

34. Bkz.: Larous:ıe Ansiklopedisi , Parİs, 1984 yayını , s. 1569: "...Les convemofiS i l.I'İslam, volontaires (anciens seigneurs bogomiIes) "

2

"