zaman france n° 228 - tr
DESCRIPTION
Zaman France N° 228 - TRTRANSCRIPT
31 AĞUSTOS - 6 EYLÜL 2012 N° 228 Prix : 2 €
Le «génocide arménien» débarque dans les ouvrages scolaires SOCIETE06
Le salafi sme, «un outil de la politique étrangère saoudienne» INTERNATIONAL12
La violence psychologique, meilleure armedu PKK ? TURQUIE08
Dövizli askerlik bedelini ödediği halde borçlu çıktı
Gümrüklerinde işlemler artık daha kısa sürecek
CarrefourSA’ya başörtüsü için suç duyurusu
EYÜP GEÇİT UNNA
-Dövizli askerlik uygulamasından ya-rarlanarak üç yıl önce Burdur’da vatani
görevini yerine getiren Mustafa Çetin, Milli Savunma Bakanlığı’ndan gelen mektupla şok oldu. Üç yıl önce bedelli askerlik ücretini öde-yen ve Burdur’da askerliğini yapan Mustafa Çetin, 39 yaşında tezkeresini beklerken Milli Savunma Bakanlığı kendisine ‘borçlu’ olduğu-nu bildiren bir mektup gönderdi. RGÜnDEM 11
-Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müste-şarı Ziya Altunyaldız, gümrüklerde
elektronik ortama geçerek kara yolu ile Türkiye’ye giriş çıkışların bekleme sürelerini en az indireceklerini söyledi. RGÜnDEM 13
-Kızılay gönüllüsü üniversite öğrencisi Elif Demirci’nin
başörtülü olduğu gerekçesiyle Car-refourSA’daki stantta çalışmasının engellen-mesiyle ilgili soruşturma başlatıldı. RGÜnDEM 09
Ortaokul 4. sınıf (3ème) tarih kitaplarında Ermeni soykırımı iddialarına iki sayfa yer ayrıl-ması, Fransalı Türk aileleri şok etti. Cumhurbaşkanı François hollande, müfredat deği-
şikliğinden hükümetinin haberdar olmadığını söyledi. rFErhAn KöSEOĞLU, GÜnDEM 03-07
HÜKÜMETSAHİP ÇIKMADI
TARİH ÖĞRETMENLERİ YENİ MÜFREDATTAN RAHATSIZFransa Tarih ve Coğrafya öğretmenleri Genel Sekreteri hubert Tison, soykırım iddiala-rının ders kitaplarına girmesinin tarih öğretmenlerini rahatsız ettiğini açıkladı.
MUSTAFA DOĞAN: TÜRK ÖĞRENCİLER MAĞDUR OLACAKTarih dersinde 2009 yılında verilen ‘soykırım’ ödevini yapmadığı için okuldan uzaklaş-tırılan Mustafa Doğan, konunun tekrar gündeme getirilmesine tepkili.
CarrefourSA’ya başörtüsü
Kızılay gönüllüsü üniversite
BAKAN PEILLON: BENİM HABERİM YOKTUZaman France’a konuşan Eğitim Bakanı Vincent Peillon, Fransa’daki Türk ailelerin tep-kisini çeken yeni tarih kitapları hakkında bilgi sahibi olmadığını söyledi.
SOYKIRIM İDDİALARI DERS KİTAPLARINDA
BURCUOĞLU: SARKOZY DÖNEMİNDE ALINMIŞ BİR KARARTürkiye’nin Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu, müfredat değişikliğinin nicolas Sarkozy’nin iktidarda olduğu dönemde kararlaştırıldığına dikkat çekti.
HACHETTE YAYINLARI TARİH KİTABI SAYFA 52-53 HATİER YAYINLARI TARİH KİTABI SAYFA 42-43
ÖZEL
HABER
GÜNDEM03 31 AĞUSTOS - 6 EYLÜL 2012 ZAMAN FRANCE
BAYrAM ŞEn PAris
-Sözde Ermeni soykırımı ile ilgili iddialar, 4 Eylül’den iti-
baren ders kitaplarınde yer alacak. Milli Eğitim Bakanlığı, Ermeni iddi-alarına ilişkin bilgilerin yeni eğitim yılında müfredat kapsamında ortao-kul 3 tarih ve coğrafya ders kitapla-rında olacağını açıkladı.
Öğrenciler, Fransa Milli Eğitim Bakanlığı'nın yaptığı müfredat de-ğişikliğiyle 1910'dan bugüne kadar dünya tarihindeki gelişmeleri ince-lerken, “Ermeni Soykırımı” başlığı altında bir bölüm de okuyacaklar.
Eski bakanlar Xavier Darcos ve Luc Chatel, 14-15 yaşındaki orta son sınıf öğrencilerine okutulan tarih ve coğrafya ders kitapların-da ciddi değişiklikler yapılacağını 2009’da açıklamıştı. Fransız genç-leri 4 Eylül'de başlayacak olan yeni öğretim yılında 1915 yılında yapıl-dığı iddia edilen Ermeni soykırımı-nı bir iddia olarak değil, “tarihi bir gerçek” olarak öğrenecek.
Uzmanlar bu uygulamanın ocak ayında meclisten geçen Ermeni soykı-rımı inkârını yasaklama girişiminden daha tehlikeli buluyor. Siyasi arena-da başlayan ve eğitim hayatına kadar giren iddia, yeni yetişecek bütün bir Fransız neslini etkileyecek. Haftada sadece 2 buçuk saat tarih-coğrafya dersi gören öğrenciler, 2 sayfalık, çok detaylı ve geniş bir şekilde yıllardır tartışmalara neden olan soykırım id-dialarını öğrenecek. Bugün 14 yaşında Ermeni soykırımı iddiaları ile yetişen nesil, Türkiye'nin muhtemel Avrupa Birliği üyeliğinin gündeme geleceği dönemde oy kullanma çağına gelecek.
İDDİALArA hArİTALI AnLATIM4 Eylül'de öğrencilerle buluşacak yeni kitaplarda yer alan bilgilerde, soykırım, Osmanlı İmparatorluğu'nun etnik ya-pısı, Talat Paşa ve dönemin milliyetçi Türklerinin politikaları, kasıtlı sürgün, sürgündeki insanlık dışı şartlar gibi içerikler görülürken, 1915'ten önce ve sonra kaç Ermeni'nin öldürüldüğüne dair sayısal verilere de yer verilmiş.
Bir de haritanın yer aldığı kitap-larda, Osmanlı haritası üstünde, Er-menilerin hangi bölgelerden nereler gönderildiği oklarla gösterilmiş ve nerelerde “katliam” yapıldığına dair bilgiler işaretlenmiş.
önEMLİ FrAnSIZ ŞAhSİYETLErDErS KİTAPLArInDAn ÇIKArILDIÜlkede okul kitaplarının basımından sorumlu Hachette, Hatier ve Belin gibi fi rmalar, öğrencilerin kitaplarda Fransa'nın dünyadaki rolünü daha çok görebileceklerini belirtirken, ön-ceki kitaplarda büyük yer verilen ve Fransız tarihi açısından önemi olan Dünya savaşlarında kahramanlık gösteren Ferdinand Foch, Joseph Joffre ve Philippe Petain gibi büyük komutanların çıkartıldığını belirtti.
TÜrK MİLLİ EĞİTİM BAKAnLIĞI TEPKİLİParis'te bulunan Eğitim Ataşesi üzerinden sözkonusu kitabı temin ederek inceleyeceklerini belirten Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, Türkiye 'yi suçlayan ifadelerin tes-piti halinde diplomatik kaynakların uluslararası hukuk kapsamında ha-reket edeceğini belirtti.
Bakanlık yetkilileri, Fransa 'nın da taraf olduğu uluslararası sözleş-meler kapsamında ders kitaplarında farklı halk ve inanç gruplarına yö-nelik nefreti körükleyecek ifadelere yer verilemeyeceğine dikkat çekerek, Türkiye'nin bu kapsamda hukuki giri-şimlerde bulunabileceğini belirtti.
İnKAr YASASI İPTAL EDİLDİErmeni soykırımını inkâr yasası, Fran-sız Parlamentosu’nun üst kanadı Senato’da 23 Ocak tarihinde 7.5 saat süren oturumda 86’ya karşı 127 oyla kabul edilmişti. Ancak soykırımın varlığını inkâr edenlere 1 yıl hapis ve 45 bin Euro tazminat cezası öngö-ren tasarı Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin imzasıyla gönderildi-ği Anayasa Konseyi’nde iptal edildi. Fransız Anayasası’na göre bu karara itiraz yolu bulunmuyor ve karar tüm kurumları kapsıyor.
soykırım iddiaları ders kitaplarına girdiSiyasi arenada Türk-Fransız ilişkilerinde ciddi gerginliklere neden olan soykırım iddiaları, eğitim hayatına da girdi. Ortaokul öğrencileri 4 Eylül’de başlayacak yeni eğitim döneminde soykırım iddialarını ‘tarihi bir gerçek’ olarak öğrenecek.
4 Eylül'de öğren-cilerle buluşacak
yeni kitaplarda yer alan bilgi-lerde Osmanlı
haritası üstünde, Ermenilerin
hangi bölgeler-den nerelere
gönderildiği ve nerelerde "kat-liam" yapıldığı-na dair bilgiler
yer alıyor.
Türklerinin politikaları, kasıtlı sürgün, sürgündeki insanlık dışı şartlar gibi içerikler görülürken, 1915'ten önce ve sonra kaç Ermeni'nin öldürüldüğüne dair sayısal verilere de yer verilmiş.
45 bin Euro tazminat cezası öngö-ren tasarı Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin imzasıyla gönderildi-ği Anayasa Konseyi’nde iptal edildi. Fransız Anayasası’na göre bu karara itiraz yolu bulunmuyor ve karar tüm kurumları kapsıyor.
GÜNDEM05 31 AĞUSTOS - 6 EYLÜL 2012 ZAMAN FRANCE
FErhAn KöSEOĞLU PAris
-Fransa'da gelecek hafta başlaya-cak yeni eğitim öğretim yılında
okutulacak ortaokul tarih kitaplarında soykırım iddialarına geniş yer ayrılma-sı , Fransa ile Türkiye ilişkilerini yeni bir krizin eşiğine getirdi.
Zaman France’a konuşan Fransa Tarih ve Coğrafya Öğretmenleri Genel Sekreteri Hubert Tison, soykırım iddialarının ders kitaplarında yer almasının ayrımcılığı kö-rükleyebileceğini söyledi. Fransız tarihçi, müfredat değişikliğinde Ermeni lobisinin etkisi olabileceğini savundu.
Hubert Tison, tarih kitabı müfreda-tında yapılan değişikliğin yeni alınmış bir karar olmadığını, 2009 yılında başlayan bir reform hareketinin sonucu olduğu-nu belirtti. Tison ayrıca bu uygulamanın, François Hollande'dan ziyade eski Cum-hurbaşkanı Nicolas Sarkozy iktidarının attığı bir adım olarak görülmesi gerekti-ğini söyledi. Değişikliğin 4. sınıf ortaokul tarih kitaplarının 1. Dünya Savaşı ile ilgili bölümünde yapıldığını belirten Tison, geçtiğimiz sene bir paragrafla yer verilen Ermeni Soykırımı iddialarının bu sene 2 sayfa olarak yer alacağını belirtti.
"TArİh öĞrETMEnLErİ MEMnUn DEĞİL''Ders kitaplarındaki yeni bölümün, oluş-turulan komisyon tarafından detaylı bir araştırma yapılmadan eklendiğini belirten Tison, bunun öğrenciler arasında ayrımcı-lığı körükleyeceğini söyledi. Hubert Tison, Türk ve Ermeni öğrencinin aynı sınıfta ol-duğu bir okulda öğretmenlerin daha dik-katli davranmak zorunda kalacağını be-lirterek, "Türk öğrencilerin öğretmenlere itirazları artacak. Bunun örneklerini daha önce gördük." diye konuştu.
Soykırım iddialarına bu kadar geniş yer ayrılmasına da tepki gösteren Tison, "Fransa'daki tarih öğretmenleri de bu du-rumdan hoşnut değil." ifadesini kullandı. Ayrıca yeni ders kitabında Fransa'nın kendi tarihini ilgilendiren birçok önemli konunun olmadığına da atıfta bulundu.
Hubert Tison, okul müfredatında doğruları anlatmanın ilk öncelik olması gerektiğini belirterek, ama henüz üzerin-de tartışmaların son bulmadığı bir konu-yu okul müfredatına eklemenin çok da yararlı olmayacağının altını çizdi.
Ünlü tarihçi, "Fransa'da tarih kitap-larında böyle bir konunun anlatılması iki ülke arasında konuyla alakalı atılan
adımları ve tarihte yaşanan bu olayla ala-kalı yürütülen çalışmaları olumsuz etkile-yebilir." diye konuştu.
ErMEnİ LOBİSİ BASKI YAPMIŞ OLABİLİrTison, Fransız hükümetinin tarih kitap-larında böyle bir değişikliğe gitmesi ile ilgili Ermeni derneklerinin önemli rol oy-namış olabileceğini söyledi. Fransa Tarih ve Coğrafya Öğretmenleri Derneği Genel Sekreteri, "Hükümet bu değişikliği Er-meni lobisinin baskıları sonucu gerçek-leştirmiş olabilir." dedi.
Geçtiğimiz sene hazırlanan inkar ta-sarısının da yanlış olduğunu belirten ünlü tarihçi, Ermeni soykırım iddialarının devlet müdahalesi ile değil tarihçilerin araştırma-sı ile anlaşılabilecek bir konu olduğunun altını çizdi. Tison, Alman ve Fransız ta-rihçilerinin oluşturdukları komisyonun bu konuda iyi bir örnek olacağına da vurgu yaptı. Hubert Tison'un genel sekreterliğini yaptığı Fransa Tarih ve Coğrafya Öğret-menleri Derneği'nin, ortaokul ve liseler-de çalışan 9 bini aşkın üyesi bulunuyor. 1910'da kurulan derneğin, eğitim müfre-datlarını belirleyen tüm bölgesel eğitim akademilerinde birer temsilcisi bulunuyor.
Tarih öğretmenleri soykırım iddialarının müfredata girmesinden rahatsız
Fransa Tarih ve Coğraf-ya öğretmenleri Genel Sekreteri hubert Tison, ortaokul tarih ki-taplarında soykırım iddialarına yer veril-mesini sert dille eleş-tirerek, "Fransa'daki tarih öğretmenleri de bu durumdan hoşnut değil." dedi.
hubert Tison'un genel sekreterliği-ni yaptığı Fransa Tarih ve Coğraf-ya Öğretmenleri Derneği'nin, 9 bini aşkın üyesi bulunuyor.
GÜNDEM06 31 AĞUSTOS - 6 EYLÜL 2012 ZAMAN FRANCE
NEVZAT CEYLAN
Değerli dostlar, bu haftaki yazımızda mese-lesiz, idealsiz, mefküresiz bir gençliğin içler acısı durumunu sizlerle paylaşmak istiyorum.
22 yaşında, ünlü bir futbolcunun kızı, meşhur bir tv programında yarışıyor. Soruları da doğru ce-vaplayarak iyi bir ikramiye kazanıyor. Genç kızı-mız, seyirciler ve program sunucusu çok memnun. İyi bir yarışma çıkaran ve Bosnalı olduğunu gururla ifade eden, beş yabancı dil bilen yarışmacıya Kenan Işık bu havaya güvenerek ve doğru bir cevap alacağı ümidiyle, “Size yarışma dışı, Aliya İzzetbegoviç kim-dir diye sorsam bilir misiniz?” diye soruyor. Cevap “hayır” oluyor. Kenan Işık’ın yüzünde büyük bir acı dudaklarından şu cümle dökülüyor: “Keşke bu soruyu sormasaydım”. Maalesef genç kızımız işin vehametinin farkında bile değil, neşesinden hiç bir şey kaybetmiyor. İhtimal Bosna’da atalarının yaşadığı soykırımı da bilmiyordur. Oysa bu olay-lar daha hafızalarda çok taze.
O Aliya İzzetbegoviç ki Bosna Hersek’in “Bilge Kral” ünvanlı kurucu başkanı. Sadece Bosna’nın değil önce bizim sonra bütün Müslümanların milli kahramanı. Yedi düvele karşı bir avuç in-sanla direnerek Avrupa’nın ortasında devletini kuran büyük dehâ. Acı ama diğer yarışmacılar da çok farklı değil. Aynı yarışmada ilk soruda elenen bir başka yarışmacı, Robert Kolej’den mezun hu-kuk fakültesi öğrencisi ve LYS’de Türkiye 22’ncisi imiş. Yani durum vahim ve içler acısı.
nEDEn BöYLE Değerli dostlar, Avrupa’da da durumun bundan daha iyi olmadığını hatta daha kötü olduğunu bil-meliyiz. Çünkü okullar her yerde öğrencilere asgari olduğu düşünülen genel bilgileri vermektedir. Ayrıca Fransa’da okulların, eğitimin durumunu düşününce vaziyetin Türkiye’den daha kötü olduğu muhakkak. Türkiye’de en azından çok kaliteli özel okullar var. Meraklı aileler çocuklarını oralarda okutmak için büyük gayret ve emek veriyorlar. Bu nedenle bir öğ-rencinin kendisini yetiştirmesi, faydalı, elzem bilgileri edinmesi, hele hele idealleri olan bir genç olması ya-şadığı sosyal çevrenin uygun olmasına bağlıdır. Bu-radaki çocuklarımızın durumu ortada. Çünkü onlara henüz böyle bir ortam sağlayamadık.
Bu yazıyı yazarken tekrar düşündüm. Yakın arkadaşlarımla beraber kendi öğrenciliğimi, bilgi-lerimizi nasıl edindiğimizi, kimlerden nasıl etki-lendiğimizi sinema şeridi gibi gözümün önünden geçirdim. İtiraf etmeliyim ki, kendim için, ahiretim, vatanım, milletim ve bütün insanlık için kazandı-ğım en önemli bilgilerin hemen hemen hepsini okul dışında edindim. Halbuki ben sosyal bilgiler okudum ve Türkiye’nin en iyi fakültelerin birin-den mezun oldum. Meslek hayatında çok başaralı olmuş yakın arkadaşlarımın durumu da benden farklı değil. İstisnai olarak öğrencileri etkileyen bazı öğretmen ve bilgileri saymazsak gerçek budur.
nE YAPMALIHenüz lisede iken çok iyi eğitimli güzel insanlarla ta-nıştım. O insanlar hem bana yardımcı oldular hem de yol gösterdiler. Kişiliğimin, fi kir ve düşünce yapımın oluşmasında onların katkısı çok büyük oldu. Onlara büyük bir şükran borçluyum. Aynı çevreyi burada biz kendimiz çocuklarımız için kurmak zorundayız. Du-rum çok acil. En büyük yatırımı çocuklara yapmalıyız. On beş yirmi sene sonra meyvelerini almaya başladı-ğımız zaman ne kadar doğru bir iş yaptığımız, -tabi yapabilirsek- ortaya çıkacak. [email protected]
“Keşke bu soruyu sormasaydım”
FErhAn KöSEOĞLU PAris
-Eğitim Bakanı Vincent Peillon, ortaokul 4. sınıf tarih kitaplarında Ermeni soykırı-
mına geniş yer ayrılmasından haberdar olma-dığını söyledi.
Zaman France’a konuşan Peillon, projenin hazırlanmasında yer almadığının altını çize-rek değişiklikten haberdar olmadığını söyledi. Peillon, Cumhurbaşkanı François Hollande ile konuyu henüz değerlendirmediklerini de belirterek "Cumhurbaşkanının bu konudaki görüşünü bilmiyorum." dedi.
Fransa'da hazırlanan yeni müfredatta or-taokul 4. sınıf tarih kitaplarında Ermeni soy-kırım iddialarına 2 sayfa ayrılması Fransa ile Türkiye'yi yeni bir krizin eşiğine getirdi.
Fransa'da 4 Eylül'de açılacak yeni eğitim öğretim yılı ile ilgili basın toplantısı düzenle-yen Vincent Peillon, eğitim sisteminin ülke-deki değişimin ilk göstergesi olacağını söyledi.
Bakan Peillon: soykırım iddialarının müfredata girdiğinden haberim yokEğitim Bakanı Vincent Peillon, Türkiye-Fransız ilişkilerinde büyük tahribata yol açacak yeni eğitim müfredatı hakkında bilgi sahibi olmadığını söyledi. Ortaokul ders kitap-larında 2 sayfadan oluşan soykırım iddialarının yer almasını değerlendiren Bakan Peillon, projenin hazırlarınmasında da haberdar olmadığını dile getirdi.
Eğitim Bakanı Vincent Peillon, Cumhurbaş-kanı François hollande ile konuyu he-nüz değerlen-dirmediklerini belirtti.
FErhAn KöSEOĞLU PAris
-Fransa’da bulunan Türk dernek-leri, yeni eğitim öğretim yılında
ortaokul kitaplarında soykırım iddiala-rının yer alacak olmasını eleştirdi.
Fransa’da gelecek hafta başlaya-cak yeni eğitim öğretim yılında oku-tulacak ortaokul 4 tarih kitaplarında Ermeni soykırım iddialarına geniş yer ayrılmasına Türk dernekleri sert tepki gösterdi. Konuyla ilgili açık-lama yapan dernek temsilcileri bu durumun kabul edilemez olduğunu belirtirken, Hollande yönetiminden konuya çare bulmasını istedi.
İsviçre sınırındaki Sanit-Louis Fransız-Türk Dostluk Derneği Baş-kanı Cavit Kutlu, okullarda tarihi tartışmalarla ilgili bilgilerin Türk çocuklarının psikolojilerinde ağır tahribatlara yol açacağını belirtti. Bu durumun ilerleyen dönemde top-lumlar arasında kutuplaşmaya da yol açacağını belirten Kutlu, entegrasyo-na yönelik problemlerin de olacağı konusunda uyarıda bulundu.
“İnSAnLArA DOGrULArI AnLATMALIYIZ”“Türk toplumu olarak biraraya gelip bunun üzerinde neler yapabiliriz diye düşünmeliyiz.” diye konuşan Kutlu, der-neklere de büyük görevler düştüğünü belirterek "Birlik olup insanlara doğruları anlatmalıyız’’ dedi. Cavit Kutlu bu soru-nun çözümünün de eğitimle olabilece-ğini belirterek “Yönetilen değil yöneten konuma yükseldiğimiz zaman bu sorunu da halletmiş oluruz” dedi.
TÜrK ÇOCUKLArInI BAŞArISIZLIĞA İTEBİLİrLorraine bölgesinde yer alan Toul Der-nek Başkanı Hüseyin Tanlı ise yeni başlayacak olan uygulamanın normal olmadığını ve Türk dernekleri olarak buna tepki götermek gerektiğini söyledi. Tarih kitaplarındaki yeni müfredatın , sı-nıfl arda eşitsizlik yaratacağına vurgu ya-pan Tanlı, "Bu normal bir tutum değil. Türkler bu duruma tepki göstermeli. Bu uygulama, sınıftaki düzeni de bozacak. Eşitsizlik doğurur. Türk çocuklarını ba-şarısızlığa yitebilir. Türkler de bu duru-ma yasal yollardan karşı çıkmalı." dedi.
“hÜKÜMET, BU GÜVEnİnİ SArSMAMALI”Almanya sınırında yer alan Sarregue-mines Dernek Başkanı Harun Akgün ise Türk gençlerini derinden etkileyecek bu uygulamaya, yasal yollardan gerek-li tepkiyi verilmesi gerektiğini söyledi. Seçim döneminde Türklerinin çoğun-luğunun François Hollande lehinde oy kullandığını da hatırlatan Akgün, “Hü-kümet, Türklerin bu güvenini sarsma-malı.” açıklamasında bulundu. Harun Akgün Ocak ayında Paris’te soykırım iddialarına karşı toplanan binlerce kişi-yede atıfta bulunarak "35 bin kişiyi top-layan Türk dernekleri yan yana gelip bu problemi de çözmeli’’diye belirtti.
Fransa’daki Türk toplumu son olarak Fransa Meclisi’nde görüşülen İnkar Yasa Tasarısı’nın protesto etmek amacıyla Paris’te biraraya gelmişti. Sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra Avrupa’nın diğer ülkelerinde yaşayan Türklerin de desteğiyle sayıları 35 bini bulan Türk toplumu, Parlamento’ya söz konusu tasarıyı kabul etmemesi yönünde çağrı yapmıştı.
Fransa’daki Türk derneklerinden müfredata ortak tepki
hArUn AKGÜn
hÜSEYİn TAnLI
CAVİT KUTLU
GÜNDEM07 31 AĞUSTOS - 6 EYLÜL 2012 ZAMAN FRANCE
MESUDİYEBEDİR
Henüz koleje giden bir grup Türk öğ-renciye basit bir soru yöneltiyoruz: “Büyü-yünce ne olmak istiyorsunuz?” Bu klasik soruya çocukların sınırsız hayal gücünü hesaba katarak oldukça iddialı cevaplar bekliyoruz. Ancak genç zihinlerden bizi şaşırtan cevaplar ortaya çıkıyor: Fırıncı, in-şaatçı, dönerci, araba tamircisi, su tesisat-çısı, vb. Arada bir iki öğrenci utanarak da olsa “öğretmen” demeye cesaret ediyor. Ama genelde gençlerin tercih ettiği (ya da ettirildiği) meslek skalası fazla bir sapma göstermiyor. Oysa benzer sorulara aynı yaş grubunda Türkiye’de verilen cevaplar çok daha “idealist” bir çizgide bulunuyor. 11-14 yaşlarında “pilot” ya da “doktor” olacağını kendinden emin bir şekilde söy-leyen çocuk, potansiyelinin farkına var-maya başladığı lise döneminden itibaren “avukat”, “mühendis” ve “öğretmen” gibi meslekleri dillendirmeye başlıyor. El-bette ilk hedefi nden vazgeçmeyen ender örneklerle de karşılaşmak mümkün.
Bu örnekleri bir meslek grubunu di-ğerinden üstün tutmak için verdiğimiz sanılmasın. Amacımız sadece karşı kar-şıya bulunduğumuz bir vakayı daha net görebilmektir.
Peki, Fransa’daki çocuklarımızı Türki-ye’deki akranlarından farklı kılan nedir? Bu soruya kendimizi rahatlatacak kaça-mak bir cevap verebilir ve Fransız eğitim sisteminde ayrımcılığa maruz kaldıkları tezini savunabiliriz. Ancak bu tez- ger-çeklik payı olmakla birlikte- çocuğumu-zun henüz 12 yaşında neden “su tesisat-çısı” olmak istediğini açıklamaya yetmez. Üstelik bu cevap Fransa’da kendini ifade etmekte zorlanan bir toplum olarak kendi içimize kapanmamızı güçlendirir.
Sorunun temelinde çocuğun “örnek alma yoluyla öğrenme” süreci yatmakta-dır. Bu sürecin bebeklik dönemiyle sınırlı olduğunu düşünmek aldatıcı olur. Özel-likle 11-14 yaş grubundaki çocuklarda etrafl arındaki yetişkinlere “özenme” ve kendilerini onların yerine koyma psiko-lojisi baskındır. Popüler fi lm ve dizi ka-rakterlerinden etkilenen çocukların on-lar gibi konuşup, onlar gibi davranmaya çalıştıkları bilinmektedir. Bilinmeyen ve ifade edilmeyen gerçek ise ebeveynin çocuğun asıl ve gizli “kahramanları” olduğudur. Çocuk, psikolojisi gereği sü-rekli gözlemci konumundadır. Nitekim şiddet eğilimi gösteren yetişkinlerin bir-çoğunun bu alışkanlığı çocukluklarında ailelerinde gözlemledikleri ortaya çık-mıştır. Meslek seçimi ya da geleceğe dair hedef belirleme söz konusu olduğunda da çocuk zihinsel referans noktalarından elde ettiği örneklere ulaşır.
Ebeveyn olarak elbette sizden “bu yaştan sonra üniversite okumanız ya da meslek değiştirmeniz” beklenemez. Ancak bu sorunun aşılması için, çocuk-larınızı eğitim hayatında başarılı olmuş insanlarla tanıştırıp, onların rehberliğin-den istifade etmelerini sağ[email protected]
Psikolog
Çocuklarda “rol model” ihtiyacı
FrAnSALI TÜrKLErE ÇAĞrIDA BULUnDUİnceleme sonunda nasıl bir tutum sergilenece-ğine de karar verileceğini belirten Türkiye’nin Paris Büyükelçisi, Fransa'da yaşaya Türklerin de bu konuya tepkisiz kalmamaları gerektiğini ifade etti. Fransa'daki Türklerin Ermenilerden sayıca daha fazla olduğunu belirten Büyükel-çi, Fransa'da bu konuyla ilgili okullarda daha önce yaşanan sıkıntılara atıfta bulundu.
Burcuoğlu, Türkiye'nin yeni Cumhur-başkanı François Hollande ile yeni bir sayfa açma isteğini ve bu konunun ilişki-leri etkileyip etkilemeyeceğinin sorulması üzerine, bunun gerekli incelemeler yapıl-dıktan sonra netleşeceğini söyledi.
Fransa ile Türkiye ilişkileri geçtiğimiz yıl Ermesi soykırım iddialarını reddedenlerin ce-zalandırılması ile ilgili tasarı yüzünden kopma noktasına gelmişti. İlişkiler, Sarkozy'nin yeri-ne cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Fran-çois Hollande'la yeni bir döneme girmişti.
Paris Büyükelçisi Burcuoğlu:sarkozy döneminin projesiTürkiye'nin Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu, Fransa'da ortaokul 4. sınıf kitaplarında sözde Ermeni soykırımına geniş yer ayrılmasından rahatsız olduklarını söyledi.
Türkiye'nin Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu, sözde Ermeni iddialarının ortaokul ders kitaplarında yer almasının temel-lerinin sarkozy döneminde atıl-dığını söyledi.
FErhAn KöSEOĞLU PAris
-Fransa'da ortaokul 4. sınıfta okutulacak tarih ki-taplarında Ermeni soykırımına geniş yer ayrılma-
sına tepkiler sürüyor. 2009 yılında verilen tarih dersinde ‘soykırım' ödevini yapmadığı için okuldan uzaklaştırılan Mustafa Doğan, yaşadıklarını Zaman France’a anlattı.
Tarih dersinde Birinci Dünya Savaşı ile ilgili bölümde “Türkler Ermenileri katletti” diyen öğretmenine karşı çık-tığını belirten Doğan, “Bu tarihten sonra bana yapılanlar eğitimimi olumsuz etkiledi, psikolojik baskıya uğradım.” diye konuştu. Okuldan uzaklaştırıldığını arkadaşlarıy-la görüşmesinin yasaklandığını belirten Doğan, okula döndüğünde de devamlı soykırımı kabul etmesi yö-nünde baskı gördüğünün altını çizdi.
BİLGİYE ErİŞİME BASKI YAPILDISoykırımla alakalı devamlı kendisine ödev verildiğini be-lirten Mustafa Doğan, "Türk sitelerine bakmam yasak-landı. Ermeni yazarlar tarafından yazılan dökümanları dikkate almam istendi." diye konuştu.
“BEnİ YEnİ Bİr MUSTAFA YAPTILAr”Olayın medyaya yansımasından sonra okul yöneti-minin kendisinden özür dilediğini de belirten Doğan "Ama yaşadıklarım hep hafızamda. Beni yeni bir Mus-tafa yaptılar." açıklamasında bulundu.
Yeni tarih kitapları müfredatında daha geniş bir ala-nın soykırım iddialarına ayrıldığını hatırlatan Doğan, "Bize dedelerimizin kâtil olduğunu kabul ettirmeye ça-lışıyorlar. Ama bunu başaramayacaklar." diye konuştu.
Mustafa Doğan yeni müfredatın kendisini ilk başta ümitlendirdiğini belirterek, "Fakat sonuç bende daha çok hayal kırıklığı yaşattı." dedi. Doğan, hükümetin bu konuda bir düzenleme yapmaması halinde okullarda kendisinin yaşadığı sıkıntılara benzer problemlerin ar-tarak devam edeceği uyarısını yaptı.
2009 yılında Zaman France’ın gündeme getirdiği olayda, Mustafa Doğan okulda tarih dersinde verilen ermeni soykırımı iddiaları ile ilgili ödevi yapmak iste-memiş, bunun üzerine okulda baskı görmüştü. Fransa ve Türk medyasında geniş yer alan haber, büyük tartış-maları da beraberinde getirmişti.
“BEnİ YEnİ Bİr MUSTAFA YAPTILAr”
MUSTAFA DOĞAn:
Tarih dersinde 2009 yılında verilen‘soykırım’ ödevini yapmadığı için okuldan uzaklaştırılan Mustafa Doğan, konunun tekrar gündeme getirilmesine tepkili
Soykırım iddiaları ile ilgili ödevi yapmak istemeyen ve tarih öğret-menine itirazda bulunan Mustafa Doğan, konunun tekrar gündeme gelmesinden endişeli.
FErhAn KöSEOĞLU PAris
-Ortaokul ders kitaplarında sözde soykırım iddialarının yer alacak
olmasına ilişkin gelişmeleri Zaman France’a değerlendiren Paris Büyükel-çisi Tahsin Burcuoğlu, "Fransa'nın bu yeni girişimi bizi fevkalade rahatsız et-miş, sinirlendirmiştir." dedi.
Burcuoğlu, uygulamanın 3 aylık bir çalışma değil Nicolas Sarkozy yöneti-minin bir projesi olduğunun da altını çizdi.
Soykırım iddialarının Fransa'da tarih kitaplarına ilk kez girmediğini be-lirten Burcuoğlu, "Ama bu sefer diğer-lerinden farklı olarak iki sayfa gibi bir alan ayrılarak fotoğrafl arla anlatılmış." diye konuştu. Gelişmeleri dikkatle in-celediklerini belirten Tahsin Burcuoğlu, Ankara’ya da gerekli bilgilendirmenin yapıldığının belirtti.
GÜNDEM08 31 AĞUSTOS - 6 EYLÜL 2012 ZAMAN FRANCE
-Fransız polisi, başkent Paris ya-kınlarındaki Evry kasabasındaki
bir Roman kampını dağıttı. Sivil toplum örgütleri, dağıtılan kampta yaklaşık 72 Roman'ın yaşadığını duyurdu.
Hükümet, geçen hafta yaptığı top-lantının ardından ülkede Romanların iş bulmalarına yönelik sorunların gi-derilmesi konusunda bir dizi önlemler alınmasını kararlaştırmış, ancak yasa dışı Roman kamplarının kapatılma-sı yönündeki çalışmalarını kararlılıkla süreceğini bildirmişti.
Fransa İçişleri Bakanı Manuel Valls,
konuyu görüşmek üzere Eylül ayında Romanların geldiği ülkeler olan Bulga-ristan ve Romanya'ya gidecek. Hükü-met, Romanların bazı çalışma alanlarına girmelerine yönelik kısıtlamaların kal-dırılmasının gözden geçirilmesi karar-laştırarak Romanların yasal bir şekilde çalışabilecekleri sektör sayısını 150'ye çı-kartmayı planladıklarını aktarmıştı.
Bu arada Fransa Başbakanı Jean-Marc Ayrault, çoğu Romanya ve Bulgaristan'dan gelen, Fransa ve diğer ülkelerde yasadışı şekilde kamp kuran Romanlar konusuyla ilgili olarak Avrupa
düzeyinde kararlar almak için bir AB Konseyi toplantısı çağrısında buluna-caklarını söyledi.
AB Konseyi toplantısı, AB ülkeleri liderlerinin bir araya gelmesi anlamına geliyor. Ancak Ayrault'nun Romanlar konusunu özel bir toplantıda mı gö-rüşmeye açmak istediği, yoksa 18-19 Ekim'de yapılacak olağan toplantıya bir gündem maddesi olarak mı ekle-mek istediği şu anda belirsiz.
AB Komisyonu, Fransa'yı sık sık ''Romanlara ayırımcılık'' yaptığı gerek-çesiyle eleştiriyor.
Fransa’da roman kampları kapatılmaya devam ediyor. son olarak Paris yakınlarında bulunan Evry kasabasında 70 kişilik roman kampı kapatıldı. içişleri Bakanı Manuel Valls, 'kampın ortaya çıkan ciddi hijyen sorunları yüzünden kapatıldığını' söyledi.
Fransa'da 15 ile 20 bin civarında roman'ın yaşadığı tahmin ediliyor.
Fransa Romanlar konusunu AB’ye taşıyacak
-France 2 televizyon kanalında gösterilen ‘Muh-teşem Yüzyıl’ belgeseli izlenme rekoru kırdı.
France 2 kanalında ‘Tarihin Sırları’ programında gösterilen Muhteşem Süleyman belgeseli 3,5 milyon izleyici ve yüzde 18 izlenme oranı ile reyting rekoru kırdı. Paris Kültür ve Tanıtma Müşavirliği’nin katkısı ve işbirliği ile hazırlanan programın çekimleri İstan-bul ve Fransa’da gerçekleştirildi. Belgesel, konu ile il-gili uzmanların konuşmalarının yanı sıra İstanbul’un başta Topkapı ve Süleymaniye olmak üzere tarihi me-kanları, Boğaz silüetinden görüntüler ve ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisinden sahneler ile izleyicileri büyüledi.
Yayının ardından France2 televizyonu prog-ram yetkililerinden Laurent Menec, Paris Kültür ve Tanıtma Müşavirliği’ni arayarak programa yönelik büyük ilgiden dolayı çok memnuniyet duyduklarını dile getirdi ve Türk yetkililere kat-kılardan dolayı teşekkürlerini iletti.
“Muhteşem Süleyman” Fransa'da rekor kırdı
Muhteşem Süleyman belgeselinin yoğun talep üzerine tekrar gösteriminin gündemde olduğu bildirildi.
T.C
ADANA 2.SULH HUKUK MAHKEMESİNDEN
İ L A NESAS NO : 2011/825
Davacý Nebil ÞEFLEK vekili tarafýndan davalý Zöhre DEMÝR ve diðer hissedarlar hakkýnda mahkememize açýlan OrtaklýðýnGiderilmesi davasýnýn yapýlan duruþmasý sýrasýnda verilen ara kararý uyarýnca;
Davacý vekili tarafýndan açýlan davada; Adana ili Seyhan ilçesi Hadýrlý Mahallesi 955 parsel sayýlý narenciye bahçesi vas-fýndaki 15750 metrekare taþýnmaz üzerindeki ortaklýðýn aynen taksimi, bu mümkün olmadýðý taktirde satýþý suretiyle ortak-lýðýn giderilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiþtir.
Aþaðýda ismi yazýlý davalýnýn bilinen adresine çýkartýlan tebligatlarýn bila teblið iade edilmesi ve yaptýrýlan zabýta araþtýrmasý-na raðmen tebligata elveriþli baþka adresinin de tespit edilememesi üzerine ilanen tebligat yapýlmasýna karar verilmiþ olup,adý geçen davalýnýn duruþmanýn yapýlacaðý 31.10.2012 günü Saat: 10.00'da mahkememizde hazýr bulunmasý veya ken-disini vekille temsil ettirmesi, geçerli bir özrü olmaksýzýn duruþmada hazýr bulunmamasý veya kendisini vekille temsilettirmemesi halinde 6100 Sayýlý H.M.K'nun 322.maddesi delaleti ile ayný yasanýn 147/2.maddesi maddesi gereðinceduruþmaya yokluðunda devam edileceði ve yapýlan iþlemlere itiraz edemeyeceði, iþbu ilanýn yayýmlanmasýný müteakip 15gün sonra duruþma gününün ve dava dilekçesinin teblið edilmiþ sayýlacaðý ilanen teblið ve ihtar olunur olunur.28.06.2012
DAVALI:Ali Rýza ÞEFLEK - Þaban Ýrfan ve Sahriye'den olma 1960 doðumlu (T.C Kimlik Numarasý: 10810402680)
B: 52798
GÜNDEM09 31 AĞUSTOS - 6 EYLÜL 2012 ZAMAN FRANCE
-Genç kızın yaptığı başvuruyu inceleyen Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı,
'suç teşkil edebilecek hususlar' görüldüğünü belirtti. Sorumlular hakkında ceza soruştur-ması açılması için dilekçeyi İstanbul Cumhuri-yet Başsavcılığı'na gönderdi. Suç duyurusunu inceleyen savcılığın, kendi yetki sınırları dışın-da olduğu için dosyayı Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na göndermesi bekleniyor.
İstanbul İçerenköy'deki CarrefourSA'da 20 Temmuz 2012 tarihinde meydana gelen olayın ardından Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı'na bir dilekçe ile şikâyette bulu-nan Elif Demirci, gönüllüsü olduğu Kızılay Ataşehir Şubesi ile CarrefourSA arasında gerçekleşen protokol gereğince mağazada kurulan stantta görev aldığını belirtti. De-mirci, yanına gelen bir mağaza yetkilisinin, "Müdürümüz, bu şekilde stantta çalışmanı-zın doğru olmadığını söyledi." diyerek ken-disinden standı terk etmesinin istendiğini
ifade etti. Demirci, başörtüsüyle mağazada yalnızca müşteri olarak bulunabileceğinin söylendiğini aktardı. Bu olaydan dolayı bü-yük üzüntü yaşadığını, üniversiteye başör-tülü olarak gidebildiği halde bir marketin önünde yardım gönüllüsü olarak bile görev alamamasından dolayı ülkesi adına ümit-sizliğe düştüğünü dile getiren Elif Demirci dilekçesinde, inancından dolayı önyargılı yaklaşılarak hakarete uğradığını belirtti. De-mirci bu olaydan sorumlu olan kişilerin in-sanlık suçu işlediklerini belirterek bu sebeple kendilerine ağır müeyyideler uygulanmasını istedi. Demirci ayrıca, olayın basında yer al-ması üzerine sosyal medyada hakarete uğra-dığını da kaydetti. Twitter'dan kendisine ha-karet eden E.Ş. hakkında da dava açılmasını talep etti. Başbakanlık İnsan Hakları Başkan-lığı da olayda 'suç teşkil edebilecek hususlar' görüldüğünü belirterek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
-Cumhurbaşkanı François Hol-lande, ünlü moda evi Christi-
an Dior'un eski baş tasarımcısı John Galliano'nun, İngiliz modacıya daha önce verilen ''Legion d'honneur'' liya-kat nişanını geri aldı.
Cumhurbaşkanı François Hollan-de, ünlü moda evi Christian Dior'un eski baş tasarımcısı John Galliano'nun, Yahudi karşıtı açıklamalarından dolayı Fransa'da yargılandığı iki ayrı davada 6 bin Euro para cezasına çarptırılmasını ardından, İngiliz modacıya daha önce verilen ''Legion d'honneur'' liyakat nişanını geri aldı. Resmi gazetede ya-yınlanan ve Hollande'ın imzası taşıyan kararnamede, ünlü tasarımcıya 1 Ocak 2009 tarihinde verilen liyakat nişanının
geri alındığı açıklandı. Paris'te bir barda ''etnik köken,
dini kimlik ve ırk'' konularında aşa-ğılayıcı açıklamalarda bulunduğu iddiasıyla yargılanan Galliano hapis cezası almazken, modacının para ce-zası da ertelenmişti. Söz konusu ceza Galliano'nun adli siciline işlenmişti.
Galliano, geçen yıl Paris'te bir bar-da Yahudi karşıtı açıklamalarda bu-lunmuş, olayı gösteren videonun in-ternette yayımlanmasının ardından Dior'daki işini ve kendi adını taşıyan markadaki hisselerini kaybetmişti.
Ünlü modacı, olay sırasında alko-lün ve kullandığı reçeteli ilaçların etkisi altında olduğunu, yaşananları hatırla-madığını söylemişti.
Musevi karşıtlığından mahkum olan modacıya verilen liyakat nişanı geri alındı
Christian Dior'un eski baş tasarımcısı John Galliano, Yahudi karşıtı açıklamalarından sonra Dior'daki işini ve hisselerini kaybetmişti.
CarrefourSA’ya başörtüsü için suç duyurusu
Kızılay gönüllüsü üniversite öğrencisi Elif Demirci'nin ba-şörtülü olduğu gerekçesiyle CarrefoursA'daki stantta ça-lışmasının engellenmesiyle ilgili soruşturma başlatıldı.
Elif Demirci’nin stantta çalış-ması başörtülü olduğu ge-rekçesiyle engellen-mişti.
ifade etti. Demirci, başörtüsüyle mağazada
suç duyurusu
-Fransa’da kutlanacak en büyük Türk festivali olma hedefi taşıyan ve ilk kez
düzenlenecek olan Anadolu Festivali, 28-30 Eylül tarihlerinde gerçekleştirecek. Üç gün boyunca devam edecek festivale Fransa’nın yanı sıra Avrupa’nın farklı ülkelerinde Türk vatandaşlarının katılması bekleniyor.Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ege-men Bağış’ın da katılacağı festivalde, Anadolu kültürünü ve Türkiye’yi tanıtan çeşitli etkin-likler düzenlecek. Etkinlikler kapsamında Ha-civat – Karagöz oyunu, Neyzen, Itri, Tuluyhan Uğurlu ve Mustafa Ceceli konserleri; Tek Gö-bek Kubbe Altında Birlikte Yaşamak, Anado-lu, Efeler, Anadolu folklorik dansları isimli el sanatları ve resim sergileri; Turkish Passport fi lmi ve Batıya Doğru Akan Nehir belgeseli gösterimleri ile Türkiye-Fransa ilişkileri sem-pozyumu ve siyaset atölyeleri yer alacak.
hEr TÜrLÜ ÜrÜn SATILACAKFarklı sektörlerdeki şirketleri bir araya getire-cek festival, tekstilden kuyumculuğa, beyaz eşyadan mobilyaya, gıdadan inşaata kadar ziyaretçilerin her tür sektörlerden ihtiyaç duy-dukları ürünleri kolaylıkla satın almalarına imkân sağlayacak.
28-30 Eylül tarihleri arasında 18 bin met-rekarelik sergi alanına sahip Parc des Exposi-tions Villepinte'de düzenlenecek festivale 100 bin kişinin katılması bekleniyor.
Festivali destekleyen kurum ve kuruluş-lar arasında Başbakanlık Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüsü, Paris Kültür ve Tanıtma Müşavir-liği, Türk Hava Yolları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Bahçeşehir Üniversitesi Medeniyet Araştırmaları Merkezi (MEDAM) ATV Avru-pa, Zaman France bulunuyor.
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Fransa’nın en büyük Türk festivali olan Anadolu festivaline katılmak üzere Paris’e geliyor.
Anadolu Festivali’ne Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın yanı sıra çok sayıda politikacı, sivil toplum kuruluşları ve Türk vatandaşı katılacak.
Egemen Bağış Anadolu Festivali için Paris’e geliyor
GÜNDEM11 31 AĞUSTOS - 6 EYLÜL 2012 ZAMAN FRANCE
EYÜP GEÇİT UNNA
- Üç yıl önce bedelli askerlik ücretini öde-yen ve Burdur’da askerliğini yapan Mus-
tafa Çetin, 39 yaşında tezkeresini beklerken Milli Savunma Bakanlığı kendisine ‘borçlu’ ol-duğunu bildiren bir mektup gönderdi. Çetin, bedelli askerlik taksiti olan 2 bin 500 Mark’ın Merkez Bankası’nda görünmediğini bu ne-denle de cezalı olduğunu öğrendi. Çetin iki taksiti de yatırdığını belirterek, “10 yıl önceki hesaplara bankalar bakamıyor. Hiçbir yetkili de düştüğüm durumdan nasıl kurtulacağımı söyleyemiyor” dedi.
Unna’da yaşayan Mustafa Çetin Ekim 1999’da askere gittiğini ve bedelli askerlik ücreti olan ilk taksitini 12 Nisan 1999 yılında 2500 Mark’ı ödediği halde teskeresini bekler-ken cezalı duruma düştüğünü söyledi.
YATIrILAn PArA OrTADA YOKMustafa Çetin başına gelen olayı şöyle anlattı: “1999 Ekim ayında Burdur’da bedelli asker-liğimi yapmak için Türkiye’ye gittim. Bedelli askerliğimin ilk taksiti olan 2500 Mark’ı 12- Nisan 1999 yılında havale ettim. 28-09- 2009 yılında da kalan ikinci taksidim olan 3834 Euro’yu ödedim. Aynı ay içerisinde Essen Başkonsolosluğu’na giderek her şeyin doğru olup olmadığını sordum onlar da bana “Tak-sitlerinizi ödemiş görünüyorsunuz sorun yok 38 yaşını dolduğunuz zaman teskereniz ge-lir” dediler. Herhangi bir işlem yapmadılar. Ben de bundan sonraki süreçte beklemeye başladım. Yaşım 39 yaşıma girdiğimde Milli Savunma Bakanlığı askerlik şubesinden bana gelen mektupta bedelli askerlik taksidi olan 2500 Mark olan tutarın Merkez Bankası’nda görünmediğini bu nedenle de beni cezalı du-ruma düşürdüklerini belirten bir yazı gönder-mişler. Bana gelen yazıda ödemelerimin bü-tün yükümlüsünün bana ait olduğunu ve bu ilk taksit olan 2500 Mark’ın nerede olduğunu bulmamın beni bağladığını yazmışlar.
“BEnİ hIrSIZ YErİnE KOYDULAr”Gelen yazıda aksi takdirde tespit edilen ek-sikliğin giderilmemesi halinde ilgili ( b) kanu-nu EK-1’inci maddesi gereği dövizle askerlik hizmeti yasa kapsamından çıkarılabileceğimi hatırlatır konuya gereken hassasiyeti göster-memi rica ediyorlar. Benim askerliğimin üze-rinden tam 13 yıl geçmesine rağmen şimdimi akılları başlarına geldi de bana şimdi yazı gön-deriyorlar. Daha önce neredeydiler. Şimdi be-nim elimde ödediğime dair belgem olmasına rağmen kabul etmiyorlar. İş Bankası’nı aradım bana üzerinden 13 yıl geçtiği için zaman aşı-mından dolayı görünmediğini söylediler. Bana aynı şeyi Unna Sparkasse de söyledi üzerin-
dövizli askerlik bedelini ödediği halde borçlu çıktı
Dövizli askerlik uygulama-sından yararlanarak üç yıl önce Burdur’da vatani görevini yerine getiren Mustafa Çetin, Milli sa-vunma Bakanlığı’ndan gelen mektupla şok oldu.
Dövizli askerlik bedelini ödemesine
rağmen borçlu olduğu ortaya çıkan
Mustafa çetin, başıma gelen
olaylardan dolayı uykularının kaçtı-
ğını söyledi.
den 10 yıl geçen havalelerin ispat edilemeye-ceğini söylediler. Şimdi ben nereye kime nasıl ispat edeceğim. Essen Başkonsolosluğu’ndan bilgi almak istedim, beni hırsız yerine koydu-lar, ne bilelim belki de ilk taksiti yatırdın daha sonra tekrar çekmişsindir diyorlar. Benim böy-le bir şey yapmam mümkün mü peki o zaman beni neden askere aldılar. Dosyalarım tamdı.
MAĞDUrLArIn SAYISI ArTABİLİrBenim bu başıma gelen olayı ayın tarihte as-kerlik yaptığımız kayınbiraderim de yaşadı. Onun da Merkez Bankası’nda ödemesi gözük-müyor. Ancak yaşı dolmadığı için ona herhan-gi bir yazı gelmedi. Herhalde onunda benim düştüğüm duruma gelmesini bekliyorlar diye düşünüyoruz. Essen Başkonsolosluğu’na git-
tiğimde cezalı duruma düştüğümü ama hangi kanuna göre eski kanuna göre mi yoksa yeni kanuna göre mi cezalı duruma düştüğümü söyleyemiyorlar.Ben bu durumda hem cezalı hem mağdur duruma düştüm. Bana net bir ce-vap veremiyorlar birde bedelli askerlik kanunu değişti. Şimdi 10 bin Euro oldu. Allah’ın adale-tine güveniyorum.’’dedi.
Fransa’da bir süre önce dövizli askerlik hiz-metine başvuran birçok kişinin havalesi gecik-miş, Merkez Bankası’ndan kendilerine ‘asker-lik bedelini yatırmadıkları yönünde’ mektup gelmişti. Gerekli çalışmaları başlatan İş Banka-sı yetkilileri daha sonra sorunu çözmüştü.
Yeni uygulamaya konulan kanunla yurtdışın-da yaşayan Türk vatandaşları, 30 bin Euro bedel ödeyerek askerlik hizmetinden muaf tutuluyor.
bedelini ödemesine
olduğu ortaya çıkan
olaylardan dolayı uykularının kaçtı-
den 10 yıl geçen havalelerin ispat edilemeye- tiğimde cezalı duruma düştüğümü ama hangi
GÜNDEM12 31 AĞUSTOS - 6 EYLÜL 2012 ZAMAN FRANCE
-Liman kenti Havre'da düzenlenen polis operasyonunda 8 ton kaçak sigara ele ge-
çirildi. Singapur'dan gelen bir konteynıra yapılan baskında ele geçirilen yaklaşık 400 bin paket ka-çak sigaranın piyasa değerinin yaklaşık 1,8 mil-yon Euro olduğu tahmin ediliyor.
Fransa Gümrükler İdaresi, geçen yılki operas-yonlar sonucunda piyasa değeri 109 milyon Euro olan 462 bin ton kaçak sigara ele geçirmişti. Ge-çen yılki operasyonlarda ele geçirilen kaçak sigara miktarı da, 2010 yılında ele geçirilen kaçak sigara miktarına oranla yüzde 33 artış göstermişti.
8 ton kaçak sigara ele geçirildi
EMrE DEMİr PAris
-Fransa’da 2004’te hayatını kaybeden Filistin lideri
Yaser Arafat’ın suikasta uğradığı iddiası yargıya taşındı. Fransa'da Nanterre Mahkemesi, Arafat ailesinin Filistin liderinin cinayet sonucu öldürülmüş olabileceği yolundaki iddiaların araştırılması talebini kabul etti.
Fransa'da açılan davayla birlikte, Filistin hükümeti İsviç-reli bilim adamlarına Arafat'ın mezarını açma izni verdi. Lozan Radyofizik Enstitüsü yetkilileri, birkaç hafta içinde Arafat'ın mezarını açarak DNA örneği alacaklarını duyurdu.
El Cezire kanalı, 3 Temmuz'da Lozan Radyofizik Enstitüsü'nün raporunu yayın-layarak, Arafat'ın diş fırçası, iç
çamaşırları ve poşusunda nadir rastlanan radyoaktif bir madde olan polonyum bulunduğunu duyurmuştu.
İSrAİL SUÇLAMALArI KABUL ETMEDİFransız mahkemesinin kararın-dan memnuniyet duyduğunu açıklayan Filistin hükümeti, Arafat'ın ölümünün arkasında kimin olduğunun ortaya çıka-rılmasını istedi. İsrail Dışişleri Bakanlığı ise Arafat'ın İsrail tara-fından zehirlendiği iddiasını 'akıl dışı' olarak nitelerken, Fransız yargısının gerçeği ortaya çıkara-cağına inandıklarını açıkladı.
2004'te ölümünden bir ay sonra yapılan bir anket, Filistin-lilerin yüzde 72'sinin Arafat'ın zehirlenerek öldürüldüğüne inandığını ortaya çıkarmıştı.
Fransa’da Arafat için cinayet soruşturması
Filistinlilerin çoğunluğu 2004’te haya-tını kaybeden Arafat’ın zehirlenerek öldürüldüğü-ne inanıyor.
GÜNDEM13 31 AĞUSTOS - 6 EYLÜL 2012 ZAMAN FRANCE
-Yoğun olarak kullandıkları Kapıkule Sınır Kapısı'na gelen gurbetçiler, Bulgaristan'ın
yollarının bozukluğundan ve Bulgaristan güm-rüğünde çok fazla beklediklerini öne sürerek bu durumu protesto ediyor.
Hollanda’dan tatilini memleketi Yozgat'ta geçirmek için gelen gurbetçi Gazi Tanrıverdi, Bulgaristan'da yol yapım çalışmaları nedeniyle hem Bulgaristan'daki seyahatlerinin iyi geç-mediğini hem de Bulgaristan sınır kapısında çok beklediklerini söyledi.
Afyonkarahisarlı Ramazan Çevik de Bulgaristan'ın bir an önce sınır kapısının ka-pasitesini artırması gerektiğini ifade ederek, “Bulgaristan'da yollar bozuk bir de üstüne gümrükte bekletiyorlar. Polisleri yardımcı ol-muyor, sırada bekletiyorlar. Bu çileler artık bit-
meli.”' diye konuştu.
BEKLEMELEr VErİ GİrİŞİnDEn KAYnAKLI Trakya Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü Müslüm Yalçın da yaptığı açıklamada, gur-betçi sezonu nedeniyle peronların yanı sıra 'kırmızı hat' adını verdikleri bir bölümde açarak gurbetçileri mağdur etmemek için çalıştıklarını söyledi. Vatandaşların bek-ledikleri hızda Türkiye'ye giremediklerini ifade eden Yalçın, ''Bu bizim muayenemiz-den değil, pasaport ve araç kayıt sistemin-den kaynaklanıyor. Bizim klasik gümrük muayenemiz 15-30 saniye arasında sürü-yor. Biz de gurbetçilerimizin bir an önce yurda girmesini istiyoruz ama bilgileri ka-yıt altına almamız gerekiyor.'' dedi.
En çok şikayet gümrüklerde
İzinlerini Türkiye'de ge-çirmek için sıla yoluna düşen gurbetçiler, en çok beklemek-ten şikâyetçi.
-2023 yılı hedeflerine ulaşmada kü-resel rekabetten uzak iş yapılması-
nın mümkün olamayacağına dikkat çe-ken Altunyıldız, “Önceleri sadece mesai saatleri içinde gümrükleme yapılıyordu. Türkiye'de de artık yaklaşık 1 ay içinde İngiltere'de ve dünyanın birçok yerin-de olduğu gibi elektronik ortamda 24 saat süreyle hizmet vereceğiz. 300'den fazla olan belge sayısını 120'ye indirdik ve elektronik beyanname uygulamasını başlattık. Hedefimiz 5 ila 7 günde ithalat ve ihracat işlerini tamamlamak.” dedi.
Gurbetçilerimiz için artık bir çile haline gelen kara yolu ile Türkiye'ye giriş çıkışların bekleme sürelerini en az indireceklerini ifade eden Altunyal-dız, “Kapıkule, İpsala ve Hamzabeyli Gümrük Kapıları’nın elektronik ortam-
da birbirine bağlantılarını sağladık. İn-ternet üzerinden veya her gün 24 saat boyunca 444 8 482 numaralı telefondan arandığında yoğunluğu hakkında bil-gi veriyoruz. Yolcuları yoğunluğa göre yönlendiriyoruz.” dedi.
Almanya’nın hem ticari hem de sos-yal ilişkiler bakımından Türkiye için çok önemli bir ülke olduğuna da vurgu ya-pan Altunyaldız, “37 milyar dolarlık dış ticaret hacmi. Beş bin civarında Alman şirketinin Türkiye’de faaliyet gösterme-si, burada yaşayan 3 milyona yakın Türk insanının yıllık 35-40 milyar dolar ciro ve 2015 öngörüsüne bakıldığında bu rakamların neredeyse ikiye katlayacak potansiyelin olması Almanya’yı bizim için önemli bir ülke haline getiriyor.” şeklinde konuştu.
Türkiye gümrüklerinde işlemler ARTık dAhA kısA süRecek Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız, Türk-Alman Ticaret ve sanayi Odası’nın (TD-IHK) Berlin’de bulunan mer-kez ofisinde Almanya'da faaliyet gösteren Türk işadamlarıyla bir araya geldi. Altunyıldız, gümrüklerde elektronik ortama geçerek ithalat ve ihracat işlemlerini kısa sürede tamamlayacaklarını söyledi.
Avrupalı Türkler gümrük işlemle-rinin daha kolay ve daha hızlı hale gelme-sini talep ediyor.
Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu da yaptığı konuşmada Almanya’da yaşayan Türklerin burada artık gurbetçi olma-dığını ifade ederek, “Bizim geleceğimiz bu-rada. Bizler artık burada gurbetçi değiliz. Bu yüzden evimizi, düzenimizi, bağımızı, bah-çemizi buraya yapmalıyız. Birinci kuşak gibi Türkiye’ye dönmeyi değil, burada büyümenin yollarını düşünmeliyiz. Almanya’nın bizlere sunduğu çok güzel imkânlar var. Bunları en iyi şekilde değerlendirmeliyiz.” diye konuştu.
Çok sayıda Türk işadamının katıldığı top-lantı sonunda TD-IHK Yönetim Kurulu Üyesi Bahattin Kaya Altunyaldız'a, Almanya'da ba-şarılı olan 100 Türk’ün hayat hikayesin anla-tıldığı bir kitap takdim ederken, Altunyaldız da Kaya'ya bir çini tabak hediye etti.
"BİZLEr ALMAnYA’DA GUrBETÇi DEĞİLİZ’
31 AĞUSTOS - 6 EYLÜL 2012 ZAMAN FRANCE
-Karadeniz'in çılgın projesi olarak gündeme gelen ve bir yarımada
üzerinde kurulan Sinop kent merkezinin açılacak bir kanalla ikiye bölünmesine ilişkin Vali Dr. Ahmet Cengiz tarafından ortaya atılan projenin aslında eski çağlar-da da gerçekten var olduğu ortaya çıktı.
Kumkapı mevkisinden başlayarak tersane bölgesine kadar devam eden ve kenti ikiye ayıran bir kanalın varlığı res-men ispatlandı. Kanalın izlerini süren Araştırmacı Cemalettin Kaya, İl Kültür ve Turizm Müdürü Hikmet Tosun'u yeni mendirek bölgesine götürerek, şu ana kadar bilinmeyen kanalın kalıntılarını yerinde gösterdi. Kanal projesinin aslın-da bir hayal ürünü olmadığını dile geti-ren Cemalettin Kaya ise, söz konusu ka-nalın aslında hala var olduğunu söyledi.
Kanal projesini çılgınlık olarak görenleri ve karşı çıkanları eleştiren Cemalettin Kaya sözlerini şöyle son-landırdı: Paris'te Eiffel Kulesi yapımı gündeme geldiğinde, bu kule için söy-lenenlerin aynısı ve hatta fazlası Sinop kanalı için de söyleniyor. Eiffel'in bu-gün Paris'in hatta Fransa'nın tanıtımın-
da nasıl öne çıktığını ve ülkesine neler kazandırdığını dünya biliyor. Eiffel'i yıkalım mı ya da kapatılmış kanalımızı açalım mı? Yani sorulacak soru budur. Fabrika, işyeri, üniversite, oteller, yollar her memlekete yapılabilir, ama kanal ancak Sinop'a yapılabilir.
sinop ‘Çılgın’lıkta eiff el ile yarışıyorKaradeniz'in çılgın projesi olarak gündeme gelen ve bir yarımada üzerinde kurulan sinop kent merkezinin açılacak bir kanalla ikiye bölünmesine ilişkin açıklama yapan Araştır-macı Cemalettin Kaya, Eiff el Kulesi’ni örnek gösterdi.
Sinop'un yüzlerce yıl önce kanalla ikiye ay-rıldığı ve daha sonra kanalın doldurulduğu
ortaya çıktı.
-Yaz tatilini Türkiye'de geçiren Yozgatlı gur-betçi ailenin otomobiline Kapıkule Sınır
Kapısı'na 20 kilometre kala Edirne otoban turnike-lerinde KGS ile ödeme yaparken arkadan gelen bir otomobil hızla çarptı. İki araç da hurdaya döner-ken, gurbetçi ailenin otomobilinde bulunan 13 ya-şında bir çocuk hayatını kaybetti, 7 kişi yaralandı.
Fransa'dan yaz tatilini geçirmek isteyen gurbetçi aileyi trafi k canavarı geni dönüş yolunda, Kapıkule Sı-nır Kapısı'na 20 kilometre kala yakaladı. Kaza sabah 08.30 sıralarında meydana geldi. Erhan D. (21) yö-netimindeki 42 DAJ 72 plakalı otomobil, Edirne oto-yol gişelerinde KGS ile ödeme yapan ve Yozgat'tan Fransa'ya gitmekte olan Ayhan Alan (42) yönetimin-deki F 150 EFP 95 plakalı otomobile arkadan çarptı. Kazada Alan'ın oğlu Okan Alan (13) olay yerinde hayatını kaybetti, iki aracın sürücüleri ile birlikte oto-mobillerdeki Mustafa D. (49), Avni D. (62), Ümmü D. (49), Sümeyye D. (20) ve Oğuz Alan (16) yaralandı.
Yaralılar olay yerine gelen 112 Acil Servis ekiple-rince Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ve Edirne Devlet Hastanesi'e kaldırıldı. Çocuğun cesedi ise TÜ Tıp Fakültesi Hastanesi morguna götürüldü. Er-han D.'nin bir yıl önce ehliyet aldığı, 1 ay içerisinde 2 kez aşırı hız nedeniyle trafi k cezası aldığı öne sürüldü.
Yozgatlı aile trafi k canavarına sınırda yakalandı
Edirne'de meydana
gelen trafi k kazasında bir çocuk
öldü, 7 kişi yaralandı.
-Sivas'ın Suşehri ilçesinde bir işletmede eti ve yumurtasıyla ünlü bıldırcın üretimi
yapılıyor. Suşehri'nde Küçük Sanayi Sitesi'nde bıldırcın üretimine başlayan Kemal Görücü ve Çoşkun Özer, Kelkit vadisinde bu işin yapıla-bileceğini gösterdiklerini söyledi. 18 damızlık bıldırcınla üretime başladıklarını anlatan Ke-mal Görücü, " 3 ay gibi kısa sürede 18 bıldır-cının sayısı 350'ye ulaştı. Bundan sonraki he-defi miz bıldırcın üretimini daha da artırmak. Keklik ve sülün üretimine de başlamak." dedi.
YUMUrTASI 3 KAT FAZLA PrOTEİnE SAhİPBıldırcın yumurtasını sattıklarını anlatan Gö-rücü, bu yumurtanın astım, bronşit, nefes dar-lığı gibi rahatsızlıklara iyi geldiğini belirterek şunları söyledi: " Bıldırcın yumurtası, tavuk yumurtasından 3 kat fazla proteine sahip. Bu yüzden 0-2 yaş arası verilmemeli. 2 yaşın üs-tündeki çocuklara ise günde 1 tane yedirilme-li." şeklinde konuştu. Bıldırcınları son sistem kuluçka makineleri ile yumurtadan çıkardıkla-rını anlatan Görücü, "Hedefi miz 12. aya kadar yaklaşık 600 bıldırcın üretmek." diye konuştu.
Bıldırcın Sivas’ın umudu oldu
Bıldırcın üretimcisi Kemal Görücü ve Çoşkun özer, Kelkit vadi-sinde bu işin yapılabileceğini gösterdi.
-AK Parti Milletvekili Mustafa Baloğlu, par-tisinin Konya İl Başkanlığı'nda düzenlediği
basın toplantısında Konya bürokrasisinden şika-yetçi oldu. Baloğlu, Selçuklu ilçesine yaptırmayı
planladıkları ağz ve diş sağ-lığı hastanesi için istedikleri arsanın milli emlak ve ha-zinedeki işlemlerinin sü-rekli yokuşa sürüldüğünü söyledi. Baloğlu, "Hastane arsası için hazine ve milli emlak yetkilileriyle resmen uğraştık." dedi.
Ağız ve diş sağlığı merkezinin yapımı süre-
cinde inanılmaz bir bürokrasiyle karşılaştıklarını anlatan Baloğlu, "Ekim ayından bu yana ağız diş sağlığı merkezi için düşündüğümüz arsanın devri için milli emlak ile maliye arasında mekik doku-yoruz, her iki kurumun yetkilileriyle uğraşıyoruz. Şu anda son noktaya geldik ama inanılmaz bir bürokratik zorluklarla karşılaştık. Bürokrasinin çalışana, üretene ne zor bir engel mekanizması ol-duğunu bizzat gördük. Bir hastane arsasının devri 8 ay sürmemeli, yıllar sürmemeli ve bir milletvekili ya da hastane bürokratı, sağlık çalışanı bunlarla uğraşmamalı." şeklinde konuştu.
Konyalı milletvekili bürokrasiden dertli
MUSTAFA BALOĞLU
MEMLEKET15
DIS HABERLER16 -31 AĞUSTOS - 6 EYLÜL 2012 ZAMAN FRANCE
-Almanya'da akaryakıttan alınan vergi-lerde geçici olarak indirilmesi yönünde
talepler gündeme gelmeye başladı. Ülkede devletin benzin ve motorine uyguladığı vergi-lerin oranı yüzde 60'a ulaşıyor.
Devletin bir an önce akaryakıt vergilerin-de indirime gitmesi gerektiğini belirten Orta Ölçekli Sanayiciler Birliği (BVMW) Başkanı Mario Ohoven, bu konuda Fransa'nın örnek alınması gerektiğini belirtti.
Bild Online'a konuşan Ohoven, "Devlet kabus haline gelen fiyatlardan kar ediyor. İşletmelerin ve vatandaşların yükünün azaltılması için akaryakıt vergileri kısa vadede azaltılabilir." dedi. Alman Otomobil Kulübü (ADAC) ise yıllık vergiden düşülebilen yol parası miktarının arttırılmasını talep ederek, iş yerine otomobille gitmek zorunda olan çalışanların korunmasını istedi.
Alman sanayiciler akaryakıtta Fransız usulü vergi indirimi istiyor
Almanya’da benzin ve motorine yüzde 60 oranında vergi uygulanıyor.
-80’li yıllarda Almanya’ya gerçek-leşen Türk göçünü ele alan ünlü
‘Gurbetçi Şaban’ filminde yaşananların benzeri Belçika’da gerçek oldu. Film Almanya’ya göç eden ve usta sanat-çı Kemal Sunal’ın canlandırdığı Şaban karakterinin Türkiye’den 14 çocuğu nü-fusundaymış gibi göstererek Almanya devletinden yüklü olarak çocuk para-sı almasını konu alıyor. Belçika’da ise Kongo asıllı bir Belçikalı para karşılı-ğında nüfusuna geçirdiği 17 çocuğun Belçikalı olmasına ve de annelerinin
de ülkeye göç etmelerini sağladı. Het Laatste Nieuws gazetesinde yer alan haberde usulsüzlük yapan kişinin ne kadar para aldığının henüz bilinmediği kaydedildi. Yabancılar Hizmeti’nin far-kına vardığı olay polis soruşturmasına alındı. Flaman Liberaller (Open VLD) partisine bağlı Göç ve İlticadan sorumlu Devlet Sekreteri Maggie De Block mev-zunun kendi başına bir olay olup olma-dığını araştırtıyor. Aynı zamanda benzer olayların olup olmadığı da mercek altına alındı.
-Avrupa Irkçılıkla Mücadele Kurumu Enar, yaptığı bir araştırmada Afrikalı vatandaş-
lara yapılan muameleyi gözler önüne serdi.Avrupa Irkçılıkla Mücadele Kurumu Enar,
2010-2011 yılı arasında Avrupa genelinde yaptığı bir araştırmada Afrikalı vatandaşlara yapılan muameleyi gözler önüne serdi. Kölelik sisteminin yaklaşık 150 yıl önce bitmiş olma-sına rağmen, araştırmaya göre Afrikalı vatan-daşların ayrımcılıklara ve ön yargılara maruz kaldığı belirtiliyor. Araştırmada Afrikalı vatan-daşların iş alanında, sağlık sektöründe, eğitim-de, hizmet sektöründe, trafikte ve daha bir çok alanda büyük ayrımcılığa maruz kaldığı yer alırken, gerçek örneklerle verilerek durumun ciddiyeti anlatılmaya çalışılmış. Ghufira isimli Afrikalı bir bayanın hemşire olduğunu fakat hastanede hemşire olarak çalışmasının yerine temizlikçi olarak çalıştırıldığını belirtiliyor.
Afrikalı vatandaşlar hala iş, eğitim, sağlık alanlarında ayrım-cılığa maruz kalıyor.
Afrikalılara Avrupa’da ikinci sınıf insan muamelesi
‘Şaban’ filmi Belçika’da gerçek oldu
Kongo asıllı bir Belçikalı, ‘Gurbetçi Şaban’ filmin-deki gibi para karşılığında nüfusuna 17 çocuk geçirdi.
80’li yıllarda Almanya’ya gerçekleşen Türk göçünü ele alan ünlü ‘Gurbet-çi Şaban’ filminde yaşananların benzeri Belçika’da gerçek oldu.
İkindi SohbetleriKürsü
B U S A Y F A M . F E T H U L L A H G Ü L E N H O C A E F E N D İ ’ N İ N S O H B E T V E Y A Z I L A R I E S A S A L I N A R A K H A Z I R L A N M A K T A D I R .
Allah kapısında akıllıca hareket
-Her insan, Efendimiz'de zirve noktada ör-neklerini gördüğü güzel sıfatların hepsine
sahip olmayı istemelidir.Bu âlî sıfatlara tâlib olarak demelidir ki,
"Allah'ım, Sen Efendimiz'den sonra peygam-ber yaratmazsın. Çünkü hatimeyi çekmiş, "bu son" demiş ve peygamberlik sarayının Sultanı’nı göndermişsin. Fakat ben de, Peygamberimiz'i "üsve-i hasene" olarak gönderip O'nunla bize gösterdiğin güzel ahlakla ahlaklanmak istiyorum; O'ndaki evsâf-ı âliye'ye tâlibim. Beni de öyle sâdık eyle, Onun gibi emin kıl; beni de tebliğ in-sanı yap, o vazifeyi eda ederken fetanetli hareket etmeye muvaffak eyle. O'na yetişmem müm-kün değil ama O'nun ardında yürümeme de bir mani yok. Peygamberliğe tâlib değilim, böyle bir talep en başta Sana karşı saygısızlıktır; fakat peygamberâne evsâfa tâlibim. Bana da o evsâfı nasip et ki, elimi uzattığım her yerde Senin rızanı tahsile muvaffak olayım."
Evet, bu duygu ve düşüncede olmak, tama-miyete ve kemale tâlib olmaktır. Fakat siz tama-miyete tâlib olsanız da, niyetinizle bunu isteyip davranışlarınızı ona göre ayarlasanız ve insan-ı kâmil ufkunu yakalama yolunda gayret etseniz de hata etmek, bazen tökezlemek, kimi zaman eksik ve noksan yapmak mukteza-yı beşeriyettir. Bundan dolayıdır ki, Allah Resûlü, "Her insan hata eder. Hata edenlerin en hayırlısı hata ettik-ten sonra hemen tevbe ile onu silmeye çalışan-dır." buyurmuştur. Demek ki, bu yavuz hataları, bu sevimsiz kabahatları ortaya koyan insanların en hayırlısı, hata eder etmez, kabiliyetine, se-viyesine göre, tevbe, evbe, inâbe kurnalarına koşarak hemen arınıp yeniden Allah'a yönelen-dir. Öyleyse biz, mükemmeliyete tâlib olsak da, insanlık gereği bazı zaaflarımız nüksettiği yerde, manen hastalanabilir, sürçüp düşebiliriz. Önemli olan düşüp kalmamak, düşüp kalkmaktır. Düşer düşmez hemen kalkıp Seyyidina Hazreti Âdem gibi: "Rabb'imiz kendimize zulmettik." (A'râf, 7/23) deyip, nefsin zulmünden Cenab-ı Hakk'a sığınmaktır.
Düşüp KalmaK Değil, Düşse De KalKmaKHata karşısında Âdem tavrı ortaya koymak çok önemlidir; Allah'ın kapısında akıllıca hare-ket etmeyi Hazreti Âdem'den öğrenmek lazımdır. Onunki bir zelledir; mukarreb hatasıdır. Buna rağmen Hazreti Âdem, zellesinin hemen ardından Rabbi'ne yö-nelmiş; şeytan ise, temerrüdünde devam etmiştir. İşte bu noktada, sürçüp düşen ile bilerek başkaldıran, birbirinden ayrılmıştır. Biri, Cennet'ten çıkarılacağı sırada dahi kalbî te-veccühünü devam ettirmiş, Hakk'ın kapısına kar-şı vefalı ve sadık olmuş, Rabb'iyle münasebetleri-ni tamamlamaya çalışmıştır. Diğeri ise mütemadi bir inişe geçmiş; kibir, gurur ve isyanından dolayı her geçen dakika biraz daha gayyâya yuvarlan-mıştır.
Hazreti Âdem'in çocukları olarak biz de ha-taların ağına takılabilir ve onlar cibilliyetimiz üze-rinde ciddi tesir icra edince, aradığımız mükem-meliyete giden yollarda bir tereddüt yaşayabiliriz. Kâmiliyet ve tamamiyeti yakalamak adına yü-rürken tökezleyebilir ve bir hendeğe düşebiliriz. Fakat insan için, düşüp kalmak değil; düşse de hemen kalkmaktır esas olan. Değişik münase-betlerle arz ettiğim gibi; elden geldiğince günaha en az hayat hakkı tanıma civanmertliğini göster-mek çok önemlidir. Gözün bir harama kaysa, bu günahın üzerinden bir dakika bile geçmeden, o
günahtan sıyrılmak için hemen huzura koşma-lı, Allah'ın huzurunda af fermanı arayacağın bir seccade bulmalı, başını yere koymalı ve tevbe etmelisin. Günahın canlı kalmasına meydan vermemelisin; çünkü Efendimiz'in ifadesiyle, işlenen her günah ruhta yaralar açar; kalbde bir leke bırakır ve aynı zamanda her günah bir baş-ka günahın davetçisi olur. Eğer günah, tevbeyle çabuk silinmezse, Üstad'ın dediği gibi, bir gü-nah, bir günah, bir günah... daha derken ona in-zimam eden diğer günahlarla kalbde hatm olur, kalb mühürlenir, hafizanallah.. Bundan dolayı, "Her günah içinden küfre giden bir yol vardır." Evet, insan günah işlemekle ne kâfir olur, ne de küfürle iman arasında bir menzile asılı kalır. Fa-kat şurası da bir gerçektir ki; günah işleyen insan imandan bir adım uzaklaşmış, küfre de bir adım yaklaşmış olur. Eğer, iki günah işlerse, iki adım atmış ve küfre iki adım yaklaşmış, kendisiyle kü-für arasındaki mesafeyi daraltmış olur. Bundan dolayı, hakiki bir mü'min, özellikle alerjik bir insanın, arı veya akrep sokması gibi şeylerden sakındığı gibi günahlardan sakınmalı; yılandan, çıyandan kaçtığı gibi günahların en küçüğünden bile kaçmalıdır. Çünkü tamamiyetin ve kemâlin tâlipleri aradıklarını ancak böyle bir teyakkuzla bulabilirler.
işin Başı iraDeDirPeygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde, "Üç haslet vardır. Bunlar kimde varsa imanın tadını duyar: Allah'ı ve Resûlünü her şeyden ve herkesten daha çok sevmek; bir kulu sırf Allah rızası için sevmek; Allah, imansızlıktan kur-tarıp İslâm'ı nasip ettikten sonra tekrar küfre, inançsızlığa düşmekten, ateşe atılmaktan kork-tuğu gibi korkmak." buyurmaktadır. Demek ki imanın tadını almanın ilk şartı, "Allah'ı ve Resûlü'nü her şeyden artık sevmek"tir. Bu sevgi, insanı "Allah için sevme" mülahazasına taşıya-caktır. Bunu da hidayet yolundan ayrılma kor-kusuyla tir tir titreme ve günaha, dalalete girme endişesiyle sürekli teyakkuzda yaşama hâli takip edecektir. Evet, sevgi iradî olarak başlar. Sonra gayr-i iradî bir muhabbete inkılâb eder. İnsanla-ra karşı duyulan mecazî sevgilerin başlangıcında bile bir irade söz konusudur; bir görme, bir kar-şılaşma, bir görüşme vardır ve bunlar iradîdir. Bu mevzuda iradî bir adım atılınca zamanla gayr-i iradî alaka başlar. İşte, Allah'la olan münasebet-lerimizi derinleştirme, Resûlüllah'a karşı alaka-mızı daha engin bir sevgiye dönüştürme mev-zuunda da işin başı iradedir.
Kâinatın yaratıcısı ve yaşatıcısı Yüce Allah’a sonsuz hamd ü sena ve şükürler olsun. Ey bize her şeyden daha yakın bulunan Yüce Rabb’imiz! Gerçek bulacağını bulmuş ve başka
aramalardan kurtulmuş vuslat kahramanlarının zümresine bizi de dahil eyle.. Lâhut âleminin ferah-feza ikliminin kapılarını bu müştak kulların için de arala.. Hidayet ta-
cıyla taçlandırarak himayene al ve sevip hoşnut olduğun kullarını her zaman muhafaza buyurduğun gibi bizi de koruyup kolla! {
haftanın DuasıNamaz eda edilirken, mutlaka ta’dil-i erkâna riayet edilmelidir. Bunun için namazda Kur’ân-ı Kerim’i uzunca okuyup kıyamı uzatma, rükû ve secdede uzunca durma gibi hususlar çok önemlidir. Bu rükünler hakkıyla yerine getirildiği ve meşakkatlerine katlanıldığı ölçüde insan, her namazla birlikte ayrı bir derinlik kazanacaktır. Bundan dolayıdır ki insan, kıldığı namazlarını bir kere daha yorumlamalı; kıyam, rükû ve secdeyi derinlemesine bütün benliğiyle duymaya çalışmalıdır.
{Sözün Özü
Apaydınlık bir dönem, kol kol gezen güneşler,Semâda yüzüp giden kehkeşânlara inâd.
Her bucağı İrem Bağları’na denk o günler,Gök kuşağı gibi zafer tâklarıyla âbâd...
Sonra bir kâbuslu devir ve aranan dünlerÇoklar fi ravunlaştı fi ravundan da berbâd.
Harâb oldu her taraf, soldu çiçekler, güller,Bülbülün dilinde dinmeyen yeisli feryâd.
Gökler gamlı, bulutlar küskün, kurudu göller,Virânelere döndü her yan, simsiyah eb’âd.
Yine rüyâlarda kor, tütüyor eski günlerMışıl mışıl döl yatağında milletçe murâd
M. Fethullah Gülen
his dünyasıAk ve Kara
Fasıldan FasılaHer musibetceza değildir
-Bazen bir mü'minin tuttuğu yol arızalı olur ama başına musibet gelmeyebilir. Bazen de
insan arızasız bir yolda yürüdüğü hâlde pek çok musibet ile karşılaşabilir. Hatta dosdoğru yolda olan insanın başına onu elemek ve imtihan etmek için çok defa bin belânın geldiği de olur.
Belânın en şiddetlisinin nebilere, sonra ve-lilere (başka bir rivayette ulemaya), sonra da derecesine göre, diğer insanlara geldiği düşü-nülürse, musibetin her insana gelebileceği, do-layısıyla belâya maruz kalmanın, kişinin yürü-düğü yolun eğriliği veya doğruluğuyla çok da alâkadar olmadığı görülecektir.
Allah, belâ ve musibetler ile doğru yolda olan bir insanı, daha doğru yola ve daha ileriye teş-vik edebilir. Eğri bir insanı da doğru yola iletmek için tembihte bulunabilir. Yani Cenâb-ı Hakk'ın icraatını anlamak çok zordur. Herkes belâyı se-viyesine göre, kendisine gönderilmiş bir sinyal kabul etmeli ve ona göre "Hazır ol!" vaziyetine geçmelidir. Tabiî belirttiğimiz bu düşünce her-kesin kendine bakması açısından çok önemlidir. Başkalarının başına gelen belâ ve musibetleri, kendi yoluna uymadığından ve kendi yolunun dışında bir yol takip ettiklerinden dolayı maruz kaldıkları şeklinde kabul etmek, en basit mana-sıyla nâmertliktir. Böyle bir düşünce, mü'minin mürüvvetiyle telif edilemez. Hele bunu "Oh oldu!" şeklinde ele alma, -neûzü billâh- Müs-
lümanlık ile kat'iyen telif edilemez. -Hafi zanal-lah- Allah o musibeti döndürür de böyle diyenin başına çevirir. Hatta yüzde yüz gittikleri yol arı-zalı olan insanların başına gelen belâların başka bir sebepten dolayı değil de sadece bu sebepten dolayı onların başına geldiğini düşünmek de yine bir nâmertlik ve kadirnâşinaslıktır.
İnsan bir mü'mine karşı daima mürüvvetli, gönülden olma mecburiyetindedir. Bu zaviyeden bakıldığında gelip evimizi bassalar, bizi dövseler ve hukukumuza tecavüz etseler ve giderken baş-larına bir belâ gelse, "Oh oldu!" dememek gere-kir. Böyle birinin o anki hislerine mağlup olarak muvakkaten bir sızlanması ve feveranı olsa da, sonra nedamet etmeli ve "Aman yâ Rabbi! Piş-man oldum! Sana sığınırım!" demelidir.
Mü'minin başka bir mü'mine karşı olan tavrı hep böyle olmalıdır ve ona düşen şey de budur. Çünkü -inşâallah- bir gün onunla Sırat'ı beraber geçecek, Cennet'e beraber girecek ve yüz yüze bakışacağız. Orada içimizdeki o müzmerâtın hortlaması her zaman bahis mevzuu olabilir. Düşündüğümüz ve tasarladığımız şeyler o gün önümüze bir bir dökülebilir -ki dökülme ihti-mali vardır- işte o zaman çok mahcup oluruz. Zira Cenâb-ı Hak, "Gün gelir, bütün gizli haller ortaya dökülür." (Târık, 86/9) buyurmaktadır. Settâru'l-Uyûb olan Hz. Allah, bizim ve başka-larının kusurlarını da setretsin inşâallah!..
Kâinatın yaratıcısı ve yaşatıcısı Yüce Allah’a sonsuz hamd ü sena ve şükürler olsun. Ey bize her şeyden daha yakın bulunan Yüce Rabb’imiz! Gerçek bulacağını bulmuş ve başka
aramalardan kurtulmuş vuslat kahramanlarının zümresine bizi de dahil eyle.. Lâhut âleminin ferah-feza ikliminin kapılarını bu müştak kulların için de arala.. Hidayet ta-
cıyla taçlandırarak himayene al ve sevip hoşnut olduğun kullarını her zaman muhafaza buyurduğun gibi bizi de koruyup kolla! {
haftanın DuasıKâinatın yaratıcısı ve yaşatıcısı Yüce Allah’a sonsuz hamd ü sena ve şükürler olsun. Ey
haftanın DuasıKâinatın yaratıcısı ve yaşatıcısı Yüce Allah’a sonsuz hamd ü sena ve şükürler olsun. Ey Namaz eda edilirken, mutlaka ta’dil-i erkâna riayet edilmelidir. Bunun
için namazda Kur’ân-ı Kerim’i uzunca okuyup kıyamı uzatma, rükû ve secdede uzunca durma gibi hususlar çok önemlidir. Bu rükünler hakkıyla yerine getirildiği ve meşakkatlerine katlanıldığı ölçüde insan, her namazla birlikte ayrı bir derinlik kazanacaktır. Bundan dolayıdır ki insan, kıldığı namazlarını bir kere daha yorumlamalı; kıyam, rükû ve secdeyi derinlemesine bütün benliğiyle duymaya çalışmalıdır.
{Sözün Özü
Apaydınlık bir dönem, kol kol gezen güneşler,Semâda yüzüp giden kehkeşânlara inâd.
Her bucağı İrem Bağları’na denk o günler,Gök kuşağı gibi zafer tâklarıyla âbâd...
Sonra bir kâbuslu devir ve aranan dünlerÇoklar fi ravunlaştı fi ravundan da berbâd.
Harâb oldu her taraf, soldu çiçekler, güller,Bülbülün dilinde dinmeyen yeisli feryâd.
Gökler gamlı, bulutlar küskün, kurudu göller,Virânelere döndü her yan, simsiyah eb’âd.
Yine rüyâlarda kor, tütüyor eski günlerMışıl mışıl döl yatağında milletçe murâd
M. Fethullah Gülen
his dünyasıAk ve Kara
Fasıldan FasılaHer musibetceza değildir
-Bazen bir mü'minin tuttuğu yol arızalı olur ama başına musibet gelmeyebilir. Bazen de
insan arızasız bir yolda yürüdüğü hâlde pek çok musibet ile karşılaşabilir. Hatta dosdoğru yolda olan insanın başına onu elemek ve imtihan etmek için çok defa bin belânın geldiği de olur.
Belânın en şiddetlisinin nebilere, sonra ve-lilere (başka bir rivayette ulemaya), sonra da derecesine göre, diğer insanlara geldiği düşü-nülürse, musibetin her insana gelebileceği, do-layısıyla belâya maruz kalmanın, kişinin yürü-düğü yolun eğriliği veya doğruluğuyla çok da alâkadar olmadığı görülecektir.
Allah, belâ ve musibetler ile doğru yolda olan bir insanı, daha doğru yola ve daha ileriye teş-vik edebilir. Eğri bir insanı da doğru yola iletmek için tembihte bulunabilir. Yani Cenâb-ı Hakk'ın icraatını anlamak çok zordur. Herkes belâyı se-viyesine göre, kendisine gönderilmiş bir sinyal kabul etmeli ve ona göre "Hazır ol!" vaziyetine geçmelidir. Tabiî belirttiğimiz bu düşünce her-kesin kendine bakması açısından çok önemlidir. Başkalarının başına gelen belâ ve musibetleri, kendi yoluna uymadığından ve kendi yolunun dışında bir yol takip ettiklerinden dolayı maruz kaldıkları şeklinde kabul etmek, en basit mana-sıyla nâmertliktir. Böyle bir düşünce, mü'minin mürüvvetiyle telif edilemez. Hele bunu "Oh oldu!" şeklinde ele alma, -neûzü billâh- Müs-
lümanlık ile kat'iyen telif edilemez. -Hafi zanal-lah- Allah o musibeti döndürür de böyle diyenin başına çevirir. Hatta yüzde yüz gittikleri yol arı-zalı olan insanların başına gelen belâların başka bir sebepten dolayı değil de sadece bu sebepten dolayı onların başına geldiğini düşünmek de yine bir nâmertlik ve kadirnâşinaslıktır.
İnsan bir mü'mine karşı daima mürüvvetli, gönülden olma mecburiyetindedir. Bu zaviyeden bakıldığında gelip evimizi bassalar, bizi dövseler ve hukukumuza tecavüz etseler ve giderken baş-larına bir belâ gelse, "Oh oldu!" dememek gere-kir. Böyle birinin o anki hislerine mağlup olarak muvakkaten bir sızlanması ve feveranı olsa da, sonra nedamet etmeli ve "Aman yâ Rabbi! Piş-man oldum! Sana sığınırım!" demelidir.
Mü'minin başka bir mü'mine karşı olan tavrı hep böyle olmalıdır ve ona düşen şey de budur. Çünkü -inşâallah- bir gün onunla Sırat'ı beraber geçecek, Cennet'e beraber girecek ve yüz yüze bakışacağız. Orada içimizdeki o müzmerâtın hortlaması her zaman bahis mevzuu olabilir. Düşündüğümüz ve tasarladığımız şeyler o gün önümüze bir bir dökülebilir -ki dökülme ihti-mali vardır- işte o zaman çok mahcup oluruz. Zira Cenâb-ı Hak, "Gün gelir, bütün gizli haller ortaya dökülür." (Târık, 86/9) buyurmaktadır. Settâru'l-Uyûb olan Hz. Allah, bizim ve başka-larının kusurlarını da setretsin inşâallah!..
Her insan, Efendimiz’de zirve noktada örnekle-
rini gördüğü güzel sıfatların hepsine sahip olmayı isteme-lidir. Bu duygu ve düşün-cede olmak, tamamiyete ve kemale tâlib olmaktır.
1 Hata karşısında Âdem tavrı ortaya koymak
çok önemlidir; Hazreti Âdem, zellesinin hemen ardından Rabb’ine yönel-miş; şeytan ise inadında devam etmiştir.
2 İnsan günah işle-mekle kâfir olmaz.
Fakat şurası da bir ger-çektir ki; günah işleyen insan imandan bir adım uzaklaşmış, küfre de bir adım yaklaşmış olur.
3
AİLEM21 31 ağUsTOs - 6 eYlül 2012 ZAMAN FRANCE
-Teknolojinin hızla ilerlediği bir dönemde çocuktan
çok teknolojik aygıtlarla vakit geçiren annelerin
çocuklarında sevgi yoksunluğu sendromu görülüyor.
Çocuklarda gelişimsel bozukluklara yol açan sev-
gi yoksunluğu sendromu, 20 yıl önce 15 bin kişide bir
rastlanırken, şimdi bu sayı 250 çocukta bir kişiye kadar
çıkmış bulunuyor. Sevgi yoksunluğu sendromu görülen
çocuklar, dokunmaktan ve dokunulmaktan hoşlanmı-
yor, göz temasları kurmakta güçlük çekiyor ve toplum-
sal çevre ile ilişkilerinde problemler yaşıyor.
BeBeK annenin rUH DUrUmUnDan eTKileniYOr
Hastalığın, göz teması kuramama, konuşma prob-
lemi gibi belirtileri, otizmle benzerlik gösterse de
otizmde, ritmik hareketler, sallanma gibi tipik ha-
reketler sevgi yoksunluğu sendromunda görülmü-
yor. En önemli fark ise erken tespit edildiği takdirde
sendrom, 6 ay ile 1 yıl arasında süren bir eğitim ile
tedavi edilebilirken otizmdeki rehabilitasyon süresi
çok daha uzun bir sürede gerçekleştiriliyor. Ancak
sendrom erken teşhis edilmediği takdirde otizme
doğru bir süreç de seyredebiliyor. Bu sebeple anne ile
yoğun vakit geçiren bebek annenin yüz ifadeleri ve
ruh durumundan etkileniyor. Nöroloji Uzmanı Dr.
Bülent Madi, "Çocuk, annenin ağzının aşağı doğru
olup olamamasına göre keyif hormonu salgılar. Do-
kunma, göz teması bunların hepsi ile birlikte uyaran
eksikliği başlar. Ama en önemlisi dokunmadır. Ço-
cuk ilk olarak anne karnında titreşimleri alır." diye
konuştu. Babanın da çocuk ile oyun oynaması, ço-
cukla göz teması kurması önem taşıyor.
Psikolog Mehtap Kayaoğlu ise Anadolu kültüründe
bebeğin doğduktan sonra kundakla birlikte anneye ve-
rildiğini hatırlatarak, bebek odası kavramının kültürü-
müze yerleşmesi ile ebeveyn ile bebeğin uzaklaştığına
dikkat çekiyor. Ancak, Kayaoğlu son dönemde ulusla-
rarası kongrelerde de anne-bebek ten temasının vurgu-
landığı ve olumlu bir geri dönüş yaşandığını kaydetti.
sevgi yoksunluğu sendromu artıyorBebeği ile göz teması kurmayan, onu sık sık kucağına alarak fi ziksel iletişimde
bulunmayan ve bebekleri TV karşısında büyüten annelerin çocuklarında
sevgi yoksunluğu sendromu görülüyor. Bu çocuklar dokunmak ve dokunul-
maktan hoşlanmıyor, göz teması kuramıyor.
Bebek doğduğu ilk ay içerisinde sadece annenin ağız çizgisini, ilk 3 ay içerisinde ise yüzünün tama-mını görebilme-ye başlıyor.
-Yeni doğan bebeklerin özellikle sıcak havalarda her gün ılık su ile yıkanmasının hem uyumala-
rına hem de büyümelerine katkısı olduğu öğrenildi.Manavgat Devlet Hastanesi Başhekimi ve Ço-
cuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Kuru, sıcak ve nemli havalarda bebeklerin her gün ılık suyla banyo yapmasının isilik gibi kaşıntı ve kızarıklık yapan ra-hatsızlıklar başta olmak üzere birçok problemi orta-dan kaldırdığını söylüyor. Mehmet Kuru, "Ilık banyo bebeği rahatlatıyor. Rahatlayan bebek, rahat uyuyor. Ayrıca banyo bebeğin vücut gelişimi açısından da bü-yük fayda sağlıyor. Anneler, sıcak ve nemli havalarda bebekleri düzenli olarak mutlaka yıkamalı." diyor.
Ayrıca annelerin, doktor önerisi dışında ilk 6 ay bebeklere anne sütü haricinde başka yiye-cek vermemeleri uyarısında bulunan Kuru, anne sütünün çocukların kemik gelişiminin yanı sıra vücudunun bağışıklık sistemini güçlendirdiğini belirtiyor. Anne sütünün hayata gözlerini açan her bebek için dünyanın en değerli yiyeceği oldu-ğunun altını çizen Kuru, anne sütünün çocuğun ihtiyacını karşılayacak besin maddelerini barındı-ran mucizevi bir ilaç olduğunu dile getiriyor.
Her gün ılık suyla yıkanan bebeğin vücut gelişimi hızlanıyor
ılık banyo hem bebekleri rahatlatıyor, hem de vücut gelişimlerini sağlıyor.
-Ebeveynlerin çocuklarını korumak için araç-larında kullandıkları çocuk koltukları, kimi
zaman tam tersi etkiye sebep olabiliyor.Çocuk koltuğu kullanımı ile çalışma yapan
Uzman Zeki Çol, ailelerin çocuk koltuğu kulla-nımında bilgi eksikliği yaşadığını ifade ederek yaş gruplarına göre uygun koltuk kullanılmadığı takdirde çocuklarda vücut ve iç organ hasarları olabileceğine dikkat çekiyor.
Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) BİL-TİR Merkezi Taşıt Güvenliği Birimi Hasarsız Çarpışma Test Laboratuvarı'nda, çocuk koltuk-larının dinamik testleri son teknoloji ürünü mil-yon dolarlık mankenler üzerinde yapılıyor. Be-beklerin daha güvenli seyahat etmesi için yapılan çalışmalar, Türkiye'de kullanılan çocuk koltukları-nın kullanımının bilinmediğini ortaya çıkardı.
Çocuk koltuğunun yanlış kullanımı iç organlarını etkiliyor
AİLEM22 31 ağUsTOs - 6 eYlül 2012 ZAMAN FRANCE
AHMED ŞAHİN
soru: içinde bulunduğumuz şevval ayı oruçları hakkında birazcık geniş bilgi verebilir misiniz? Bu altı günlük oruç, nasıl bir yorumla tüm seneyi oruçlu geçirmiş gibi sevaba vesile oluyor?
Efendimiz (sas) Hazretleri, 6 günlük Şevval orucu-nun bir sene nafi le oruç tutmuş gibi sevaba vesile ola-cağını haber verdiği hadisinde şöyle buyuruyor: “Kim oruçla geçirdiği Ramazan ayından sonraki Şevval ayında da altı gün oruç tutarsa bütün seneyi oruçla geçirmiş gibi sevaba layık olur!” (Müslim-Tirmizi)
Demek ki, bir aylık Ramazan orucundan sonra Şevval’de de altı gün oruç tutarak orucunu otuz al-tıya çıkaran kimse, bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi sevaba layık görülmektedir.
Hadisi yorumlayan alimler, bütün seneyi oruçla ge-çirmiş gibi olmanın hesabını şöyle yapıyorlar: Ramazan boyunca otuz oruç tutan insan, her orucuna onar sevap alınca üç yüz sevap eder. Şevval ayında da altı gün oruç tutarsa buna da onardan altmış sevap alınca eder üç yüz altmış. Yani bir kameri sene... Dolayısıyla hadisin işaret ettiği (kameri) seneyi oruçlu geçirmiş gibi büyük bir se-vaba layık olma hali gerçekleşmiş olur.
Aslında ibadetlerdeki sevap çokluğu konusun-da esas olan husus, o ibadeti yapanın gönlünde taşıdığı halis bir niyetle ilgilidir. Bazen samimi bir niyetle yapılan öyle küçük iyilikler olur ki, yapanın gönlünde duyduğu safi niyet sebebiyle 360 gün değil, belki 360 senelik nafi le ibadet sevabı bile ka-zanabilir. Halis niyet meselesidir bu. “İhlas ile kim ne isterse Rabb’imiz onu verebilir.” denmiştir.
Zerre kadar ihlaslı amel, batmanlarla ihlassız amel-den üstündür!.. Amellerin niyetlere göre değer kazandı-ğını vaktiyle verdiğim bir misalde şöyle ifade etmiştim: Uzun ve dümdüz bir çölün ortasında giden bir yolcu düşünmüş ki: Bu uzun yolda yaşlı bir adam ve çocuk bineğine binmek istese, üzerine basıp da yukarı çıkarak hayvanına binebileceği yüksek bir yer yoktur. Öyle ise şu tepedeki kayayı yuvarlayıp yolun kenarına getireyim de, yürümekte olan yaşlı ve çocuklar hayvanlarını taşın yanına çekip kayanın üzerine çıkarak bineğine kolayca binme imkânı bulsun, sevabı da bana olsun.
Adamın bu samimi niyeti sebebiyle Rabb’imiz ona beklediği sevabı vermiş. Ancak böyle güzel bir niyetle getirilen taşı yolun kenarında gören bir başka iyi niyetli yolcu da düşünmüş ki: Bu kayayı buraya getiren kimse ne kadar da yanlış bir iş yapmış. Hiç düşünmemiş ki, buradan gözleri görmeyenler geçer, gece karanlıkta fark edemeyenler taşa takılıp yere düşerler. Şu taşı buradan yuvarlayıp uzaklaştırayım da kimse takılıp yere düşme-sin, sevabı da bana olsun... İşte bu adam da halis bir niyetle taşı buradan uzaklaştırdığından dolayı sevaba nail olmuş. Her ikisinde de niyet hâlis, yorum makul..
Biz de sâfi bir niyetle altı gün orucumuzu tutar-sak, belki Rabb’imiz bu niyetimize, bu bağlılığımı-za bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi sevaplar ihsan edebilir. Rabb’imizin sınırsız rahmetine kimse sınır koyamaz, diye ümitlensek yanlış olmaz.
Bu altı gün orucunu arka arkaya tutmak mümkün olduğu gibi, aralıklarla ay boyunca tutmak da müm-kündür.. Hatta pazartesi perşembe günleri de tutulabi-lir. Özellikle hanımların Ramazan içinde tutamadıkları borç oruçları varsa, önce o borç oruçları tutmak daha sonra fırsat olursa kalan nafi leyi tutmak da uygun gö-rülebilir. Şayet daha sonra vakit geçer de altı gün nafi le oruca fırsat bulunamazsa muhtemeldir ki, borç olarak tutulan oruçlar da Şevval’de oruç tutma sevabını ka-zandırmış olabilir diye ümitlenmek de yanlış olmaz. “Ben kuluma bana karşı beslediği hüsnü zannıyla mu-amele ederim.” buyuran Rabb’imizden böyle yüce lütuf ve ikramları [email protected]
şevval orucunun sevabı konusunda sorulara cevaplar
Altı güne gizlenmiş1 YILLIK SEVAP ramazan ayı geçip gitse de oruç defteri henüz kapanmadı. şevval ayına çoktan girdik
zira. Halk arasında 'altı günler' orucu olarak bilinen şevval orucunun dinen hükmü ne?
Kaza ve adak orucu olanlar tutabilir mi? peş peşe mi yoksa aralıklarla mı tutmak gerekli?
Yüzüncü Yıl üniversitesi ilahiyat Fakültesi'nden prof. Dr. Hayati aydın, şevval orucunun peş peşe tutulmasının daha faziletli olacağını söylüyor
-Ramazan ayını da bayram günlerini de geride bıraktık.
Önümüzde değerlendirebildiğimiz
takdirde bereketi hayli bol olan bir
ay daha var: Şevval. Halk arasında
‘altı günler' olarak bilinen Şevval
orucuna kimileri çoktan başladı.
Kimilerinin kafasında soru işaret-leri var hâlâ. Şevval orucunun dinî
hükmü nedir? Kimler tutmalı? Ya
oruç kazası olanlar? Peş peşe altı
gün tutmak şart mı, yoksa aralıklarla
tutulabilir mi? Ve daha bir sürü soru
kurcalıyor kafaları. Şevval orucuna
dair merak edilenleri Yüzüncü Yıl
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden
Prof. Dr. Hayati Aydın'a sorduk. Kur'an'da Ramazan orucunun
haricinde diğer oruçlarla ilgili her-hangi bir ayet bulunmuyor. Bu se-beple Şevval orucunun meşruiyeti
hadislerle sabit Müslim, Tirmizî ve
Ebu Davud'da nakledilen bir hadiste
Allah Resulü (sas), "Ramazan'ı oruç-la geçirip buna Şevval'den altı gün
ilave eden kimse bütün yıl oruç tut-muş gibi olur." buyurmuş. Tirmizî'de
nakledilen diğer haberlerde Allah
Resulü'nün de (sas) Şevval ayında
altı gün oruç tuttuğu ve bunu tavsiye
ettiği naklediliyor. Peygamberimiz'in
bu tavsiyelerinden dolayı İslam
alimleri Şevval ayında oruç tutmayı
müstehap saymışlar. Yani dinen ya-pılması hoş olan, yapılmamasında
da herhangi bir mahzur olmayan
bir ibadet hükmünde Şevval orucu.
Ancak Şevval ayının ilk günü aynı
zamanda Ramazan Bayramı'nın da
birinci günü olduğundan bu günde
oruç tutmak haram.
peş peşe TUTmaK DaHa eFDalŞevval orucuyla ilgili merak edilen bir
konu da orucun tutulma sırası. Altı
günün hepsini aralıksız tutmak mı
gerekli, yoksa ara vererek de tutulabi-
lir mi? Hanefi , Şafi i ve Hanbeli mez-
heplerine göre bu orucu Ramazan
Bayramı'ndan sonraki günlerde peş
peşe tutmak daha faziletli. Ancak ara-
lıklarla tutmanın da mümkün oldu-
ğunu söylüyor, ilahiyatçı Hayati Ay-
dın. Zira, bu mezheplere göre Şevval
orucunu ay içerisinde aralıklarla tut-
mak da caiz. Özetle Şevval orucunu
isteyen ay içerisinde farklı günlerde
aralıklı bir şekilde, isteyen de bayram
sonrası peş peşe tutabilir.
KaZa Ve aDaK OrUÇları Da TUTUlaBilir
Şevval orucunu tutmaya karar ver-
diniz, fakat kaza ya da adaktan
doğan oruç borçlarınız var. Peki,
bu durumda ne yapmalı? Prof. Dr.
Hayati Aydın'a göre kaza veya adak
orucu olan birisi hem bu kazasını
ve adağını yerine getirmek hem de
Şevval orucunun sevabına nail ol-
mak için oruç tutarsa hem kazasını
ve adağını ifa etmiş hem de Şevval
orucunun sevabını almış olur. O
halde kaza borcu ve adağı olanlar
için Şevval orucu bir fırsat. Bu sa-
yede kaza ve adaklar eda edilirken
Şevval'de bu borçlar ödendiği için
bu ayın bereketine de nail olunur.
Bu arada sadece Şevval orucuna ni-
yet edilirse, kaza yerine geçmediği-
ni hatırlamakta fayda var.
imam maliK neDen meKrUH DeDi?
Şevval orucu, Hanefi , Şafi i ve Hanbeli mezheplerine göre müstehap. Ancak
İmam Malik'e göre mekruh sayılıyor. Peki neden? İlahiyatçı Hayati Aydın bunun
nedeninini şöyle açıklıyor: "Bu orucun mekruh olduğunu söyleyen alimlerin te-
mel argümanı hemen Ramazan ayının peşinde tutulmasıdır. Bu oruç Ramazan'ın
bir devamı gibi algılandığı gerekçesiyle bu görüşü savunmuşlar." İmam Malik'in
bu oruca mekruh demesinin sebebi ise şu şekilde izah ediliyor: İmam Malik za-
manında Medine'de bazı insanlarca bu orucun farz olduğu iddia edilmiş. İmam
Malik bu 'farzlaştırma' aşırılığına karşı böyle bir görüş beyan etmiş. Ancak bu oru-
cun sünnet olduğuna dair sahih rivayetler mevcut. Bundan dolayı Malikî mez-
hebinin müçtehitleri de imamlarından nakledilen bu görüşü fetvaya esas olarak
kabul etmeyerek, Şevval orucunu müstehap olarak mütalaa etmişler.
AİLEM23 31 ağUsTOs - 6 eYlül 2012 ZAMAN FRANCE
• Detaylı namaz vakitleri için http://www.zaman.com.tr/namaz.do/ • Bulunduğunuz yerin kıblesini öğrenmek için http://www.qiblalocator.com/
NA
MA
Z V
AK
İTL
ER
İ
paris imsaK Güneş Öğlen iKinDi aKşam YaTsı K. saaTi
31.08.2012 5 31 7 01 13 58 17 39 20 43 22 03 10 41 01.09.2012 5 31 7 02 13 58 17 38 20 41 22 01 10 40 02.09.2012 5 32 7 04 13 57 17 37 20 39 21 59 10 39 03.09.2012 5 32 7 05 13 57 17 35 20 37 21 57 10 37 04.09.2012 5 33 7 07 13 57 17 34 20 34 21 54 10 36 05.09.2012 5 33 7 08 13 56 17 33 20 32 21 52 10 35 06.09.2012 5 34 7 10 13 56 17 31 20 30 21 50 10 33
BOrDeaUX imsaK Güneş Öğlen iKinDi aKşam YaTsı K. saaTi
31.08.2012 5 33 7 18 14 10 17 50 20 49 22 23 10 31 01.09.2012 5 34 7 20 14 09 17 49 20 47 22 20 10 29 02.09.2012 5 36 7 21 14 09 17 48 20 45 22 18 10 28 03.09.2012 5 38 7 22 14 09 17 47 20 43 22 16 10 26 04.09.2012 5 39 7 23 14 08 17 46 20 42 22 14 10 25 05.09.2012 5 41 7 24 14 08 17 44 20 40 22 12 10 23 06.09.2012 5 42 7 26 14 08 17 43 20 38 22 10 10 21
Orleans imsaK Güneş Öğlen iKinDi aKşam YaTsı K. saaTi
31.08.2012 5 34 7 04 14 00 17 41 20 43 22 03 10 39 01.09.2012 5 35 7 06 13 59 17 40 20 41 22 01 10 38 02.09.2012 5 35 7 07 13 59 17 38 20 39 21 59 10 36 03.09.2012 5 35 7 08 13 59 17 37 20 37 21 57 10 35 04.09.2012 5 36 7 10 13 58 17 36 20 35 21 55 10 34 05.09.2012 5 36 7 11 13 58 17 35 20 33 21 53 10 32 06.09.2012 5 36 7 12 13 58 17 33 20 31 21 51 10 31
Caen imsaK Güneş Öğlen iKinDi aKşam YaTsı K. saaTi
31.08.2012 5 41 7 11 14 09 17 50 20 54 22 14 10 40 01.09.2012 5 42 7 13 14 09 17 49 20 52 22 12 10 39 02.09.2012 5 42 7 14 14 08 17 48 20 50 22 10 10 37 03.09.2012 5 43 7 16 14 08 17 46 20 48 22 08 10 36 04.09.2012 5 43 7 17 14 08 17 45 20 46 22 06 10 35 05.09.2012 5 44 7 19 14 07 17 44 20 44 22 04 10 33 06.09.2012 5 44 7 20 14 07 17 42 20 41 22 01 10 32
sTrasBOUrG imsaK Güneş Öğlen iKinDi aKşam YaTsı K. saaTi
31.08.2012 5 10 6 40 13 36 17 17 20 21 21 41 10 45 01.09.2012 5 10 6 41 13 36 17 16 20 19 21 39 10 44 02.09.2012 5 11 6 43 13 36 17 15 20 17 21 37 10 42 03.09.2012 5 11 6 44 13 35 17 14 20 15 21 35 10 41 04.09.2012 5 11 6 45 13 35 17 12 20 12 21 32 10 40 05.09.2012 5 12 6 47 13 35 17 11 20 10 21 30 10 39 06.09.2012 5 12 6 48 13 34 17 10 20 08 21 28 10 37
anneCY imsaK Güneş Öğlen iKinDi aKşam YaTsı K. saaTi
31.08.2012 5 20 6 50 13 43 17 23 20 23 21 43 10 38 01.09.2012 5 20 6 51 13 43 17 22 20 22 21 42 10 37 02.09.2012 5 21 6 53 13 42 17 21 20 20 21 40 10 36 03.09.2012 5 21 6 54 13 42 17 20 20 18 21 38 10 34 04.09.2012 5 21 6 55 13 42 17 19 20 16 21 36 10 33 05.09.2012 5 21 6 56 13 41 17 18 20 14 21 34 10 31 06.09.2012 5 22 6 58 13 41 17 16 20 12 21 32 10 30
lımOGes imsaK Güneş Öğlen iKinDi aKşam YaTsı K. saaTi
31.08.2012 5 40 7 10 14 02 17 43 20 43 22 03 10 35 01.09.2012 5 40 7 11 14 02 17 42 20 41 22 01 10 33 02.09.2012 5 40 7 12 14 02 17 41 20 39 21 59 10 31 03.09.2012 5 40 7 13 14 01 17 39 20 37 21 57 10 30 04.09.2012 5 41 7 15 14 01 17 38 20 35 21 55 10 28 05.09.2012 5 41 7 16 14 01 17 37 20 33 21 53 10 27 06.09.2012 5 41 7 17 14 00 17 36 20 31 21 51 10 25
marseılle imsaK Güneş Öğlen iKinDi aKşam YaTsı K. saaTi
31.08.2012 5 14 6 57 13 46 17 26 20 23 21 54 10 32 01.09.2012 5 16 6 58 13 46 17 25 20 21 21 52 10 30 02.09.2012 5 17 6 59 13 45 17 24 20 20 21 49 10 29 03.09.2012 5 19 7 00 13 45 17 22 20 18 21 47 10 27 04.09.2012 5 20 7 01 13 45 17 21 20 16 21 45 10 25 05.09.2012 5 22 7 02 13 44 17 20 20 14 21 43 10 24 06.09.2012 5 23 7 03 13 44 17 19 20 12 21 41 10 22
lYOn imsaK Güneş Öğlen iKinDi aKşam YaTsı K. saaTi
31.08.2012 5 26 6 56 13 48 17 29 20 28 21 48 10 37 01.09.2012 5 26 6 57 13 48 17 27 20 26 21 46 10 36 02.09.2012 5 26 6 58 13 47 17 26 20 25 21 45 10 34 03.09.2012 5 26 6 59 13 47 17 25 20 23 21 43 10 33 04.09.2012 5 27 7 01 13 47 17 24 20 21 21 41 10 31 05.09.2012 5 27 7 02 13 46 17 23 20 19 21 39 10 30 06.09.2012 5 27 7 03 13 46 17 22 20 17 21 37 10 28
meTZ imsaK Güneş Öğlen iKinDi aKşam YaTsı K. saaTi
31.08.2012 5 15 6 45 13 43 17 24 20 28 21 48 10 45 01.09.2012 5 16 6 47 13 42 17 23 20 26 21 46 10 43 02.09.2012 5 16 6 48 13 42 17 21 20 24 21 44 10 42 03.09.2012 5 17 6 50 13 42 17 20 20 22 21 42 10 41 04.09.2012 5 17 6 51 13 41 17 19 20 19 21 39 10 39 05.09.2012 5 17 6 52 13 41 17 17 20 17 21 37 10 38 06.09.2012 5 18 6 54 13 41 17 16 20 15 21 35 10 37
rennes imsaK Güneş Öğlen iKinDi aKşam YaTsı K. saaTi
31.08.2012 5 48 7 18 14 14 17 55 20 58 22 18 10 37 01.09.2012 5 49 7 20 14 14 17 54 20 56 22 16 10 36 02.09.2012 5 49 7 21 14 13 17 53 20 54 22 14 10 35 03.09.2012 5 49 7 22 14 13 17 51 20 52 22 12 10 33 04.09.2012 5 50 7 24 14 13 17 50 20 50 22 10 10 32 05.09.2012 5 50 7 25 14 12 17 49 20 48 22 08 10 30 06.09.2012 5 50 7 26 14 12 17 48 20 46 22 06 10 29
mUlHOUse imsaK Güneş Öğlen iKinDi aKşam YaTsı K. saaTi
31.08.2012 5 13 6 43 13 38 17 19 20 21 21 41 10 43 01.09.2012 5 13 6 44 13 38 17 18 20 19 21 39 10 42 02.09.2012 5 13 6 45 13 37 17 17 20 17 21 37 10 40 03.09.2012 5 14 6 47 13 37 17 15 20 15 21 35 10 39 04.09.2012 5 14 6 48 13 37 17 14 20 13 21 33 10 38 05.09.2012 5 15 6 50 13 36 17 13 20 11 21 31 10 36 06.09.2012 5 15 6 51 13 36 17 12 20 09 21 29 10 35
lılle imsaK Güneş Öğlen iKinDi aKşam YaTsı K. saaTi
31.08.2012 5 25 6 55 13 55 17 37 20 43 22 03 10 45 01.09.2012 5 26 6 57 13 55 17 35 20 40 22 00 10 44 02.09.2012 5 26 6 58 13 55 17 34 20 38 21 58 10 42 03.09.2012 5 27 7 00 13 54 17 33 20 36 21 56 10 41 04.09.2012 5 28 7 02 13 54 17 31 20 34 21 54 10 40 05.09.2012 5 28 7 03 13 54 17 30 20 32 21 52 10 39 06.09.2012 5 29 7 05 13 53 17 28 20 30 21 50 10 37
ValenCe imsaK Güneş Öğlen iKinDi aKşam YaTsı K. saaTi
31.08.2012 5 11 6 56 13 48 17 28 20 27 22 01 10 35 01.09.2012 5 12 6 58 13 48 17 27 20 25 21 59 10 34 02.09.2012 5 14 6 59 13 47 17 26 20 23 21 57 10 32 03.09.2012 5 15 7 00 13 47 17 25 20 22 21 54 10 31 04.09.2012 5 17 7 01 13 47 17 24 20 20 21 52 10 29 05.09.2012 5 19 7 02 13 46 17 23 20 18 21 50 10 28 06.09.2012 5 20 7 04 13 46 17 21 20 16 21 48 10 26
maCOn imsaK Güneş Öğlen iKinDi aKşam YaTsı K. saaTi
31.08.2012 5 25 6 55 13 48 17 29 20 29 21 49 10 38 01.09.2012 5 25 6 56 13 48 17 28 20 27 21 47 10 37 02.09.2012 5 25 6 57 13 47 17 26 20 25 21 45 10 35 03.09.2012 5 26 6 59 13 47 17 25 20 23 21 43 10 34 04.09.2012 5 26 7 00 13 47 17 24 20 22 21 42 10 32 05.09.2012 5 26 7 01 13 46 17 23 20 20 21 40 10 31 06.09.2012 5 26 7 02 13 46 17 22 20 18 21 38 10 29
BeZıers imsaK Güneş Öğlen iKinDi aKşam YaTsı K. saaTi
31.08.2012 5 23 7 05 13 55 17 34 20 32 22 02 10 30 01.09.2012 5 24 7 06 13 54 17 33 20 30 22 00 10 29 02.09.2012 5 26 7 07 13 54 17 32 20 28 21 58 10 27 03.09.2012 5 27 7 08 13 54 17 31 20 26 21 56 10 25 04.09.2012 5 29 7 10 13 53 17 30 20 25 21 54 10 24 05.09.2012 5 30 7 11 13 53 17 29 20 23 21 52 10 22 06.09.2012 5 32 7 12 13 53 17 28 20 21 21 50 10 20
enerji içecek-leri, kola ve aşırı kahve tüketimi hi-peraktiviteyi arttırıyor.
AİLEM23
enerji içecek-leri, kola ve aşırı kahve tüketimi peraktiviteyi arttırıyor.
-Bazı çocukların yaşının gereği,
bazılarının da anne-babanın di-
siplin eksikliği sebebiyle yaramazlık
yaptığını söyleyen Prof. Dr. Nevzat
Tarhan bu şikâyetlere değişik çözüm-
ler sunuyor. Hiperaktif çocukların
tedavisinde tek başına ilacın yeterli
olmayacağını belirten Prof. Tarhan,
ceviz ve badem gibi uzun ömürlü
ağaçların meyve ve çekirdeklerinin ve
renklerin de etkisinin büyük olduğunu
vurguluyor. Hiperaktivitenin beyinde
salgılanan 'Dopamin' adlı maddenin
eksikliğinden kaynaklanabileceğini
belirten Tarhan, enerji içecekleri, kola
ve aşırı kahve tüketiminin de hiperak-
tiviteyi arttırdığını söylüyor. Kırmızı,
sarı gibi savaş zamanlarını hatırlatan
hareketli renklerin hiperaktiviteyi te-
tiklediğini söyleyen uzman, tedavi
için antioksidan özellikli yiyecekler
tavsiye ediyor. Yeşil ve mavi gibi son-
suzluk ve huzur ifade eden renkler de
odaklanma gücünü artırıyor.
Hiperaktifl ere ilaç yetmiyor, ceviz
içi ve bademle desteklemek lazımHiperaktivite
şikâyetinin arttı-
ğı son yıllarda,
aileler hiperaktif
çocuklarını nasıl
zapt edeceklerini
bilemiyor.
-Bilim adamlarının yaptığı son araştırmalara göre obezite beynin performansını düşürüyor. BBC'de
yer alan habere göre Neurology adlı dergide yayım-lanan araştırmada 6 bin İngiliz'in sağlık durumları on yıldan uzun bir süre takip edildi. Araştırmaya katılan 35 ile 55 yaş arasındaki kişiler düzenli olarak hafıza ve idrak testlerine sokuldu. Metabolizmalarında sağlık-sız değişimler olan obez deneklerin idrak testlerinde gösterdikleri başarı diğer deneklere oranla çok daha hızlı düşüşe geçti. Obezite'nin bunamayı hızlandırdı-ğı daha önce ortaya çıkartılmıştı. İngiltere Alzheimer Araştırmaları Derneği'nden Shirley Cramer, araştır-mayla ilgili "Henüz obezite ile metabolik düzensiz-liklerin neden beyin fonksiyonlarındaki zayıfl ama ile bağlantılı olduğunu bilmiyoruz. Ancak toplumdaki obezite oranı hızla artarken bu konuda daha derine inmek şart gibi görünüyor. Bu araştırma idrak gücü-nün azalmasına odaklanmış ancak daha önce yapılan araştırmalar sağlıklı beslenmenin, spor yapmanın, tansiyonu ve kolestrolü kontrol altında tutmanın bu-namayı geciktirdiğini ortaya koymuştu." diyor.
Obezite, beynin performansını düşürüyor
araştırmalarda obezitenin bunamayı da hızlandırdığı ortaya çıkmıştı.
BULMACA24 31 ağUsTOs - 6 eYlül 2012 ZAMAN FRANCE
Karebulmaca
Çengelbulmaca 4
315 TEMMUZ 2012 PAZAR
fi‹FRE KEL‹ME 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
Askerin su kabı
Eğreti yapı
Dördül
Yenir bir ot
Temiz
Verimsiztoprak
Hattatlarınkâğıt cilası
Yüce
Anıt
Hilal
Yağlı bir çörek
Yankı
Bir ülkedeordu gücününağır basması
Trajedi
Bir aydınlatmaaracı
Toplu olarakoynanan halk
oyunu
Firavun mezarı
Ayakta duran,var olan
Ekleme
Alt resimdekiaktör
Yazgı
OylumluSahip olunan
şey
Ehil, uz
Küçük limon
Berilyumunsimgesi
Endonezyaplakası
Mandapastırması
Kuran’da bir sure
Bir yolkaplaması
Allah’a (cc)yakarı
Bir sayı
Mamur,bayındır
Zehirli birböcek
Bir bahçeçiçeği
Boş, saçmasöz
Öğe
Metal olmayan
Hayvansal birbesin maddesi
Bir kürkhayvanı
Uzaklık anlatır
Tembih sözü
Dolaylıanlatma
Saçtutturacağı
Torbalı balık ağı
Karakter
Değerli bir süs taşı,
panzehir taşıKısa namluluküçük tüfek
Türk parabirimi
İnce oluk Oksijeninsimgesi
Vilayet
Tayin etme
Seker bitkisi
Güvence
Sıcak mevsim
Uyma, boyun eğme
Küçük bitki
Ad, ün
Belirti
AtölyeSeher vakti
Sallanarakyüzü serin-leten araç
AdaleYazılı
mahkemekararı
Hile, dolap
İzleme
Bir nota
Banka paraçekme makinesi
Hz. Musa’yıbüyüten kadın
Küçük âlem,insan
Kavga,çekişme
Kuyruksoku-mu kemiği
Koşul
Nispet
Yarı tavlıtoprak
Karışık renkli
Tespihin baş tanesi
Cerahat
Medreseöğrencisi
Gaye
Tropikal birmeyve
Duman lekesi
Bir uzunlukölçüsü
Az bulunan
Avuç içi
Üst resimdekiaktris
Endonezyaplakası
Kötü zan
Ezan okunanyer
Dadı
İşaret
Öncesizzaman ait
Kemiklerinyuvarlak ucu
Veba
Efendi,kumandan
Kazak başkanı
Uygar
Seryumunsimgesi
En hızlı yırtıcı
Asya’da bir devlet
Bırakılanişaret
YankıBin ton
Sicim
İri tanelibezelye
Karşıt
Omuza asılıvücut bölümü
Süslü caddekemeri
Bir palmiyetürü
Hak
Ortaresimdekituristik göl
Takımlarkümesi
Ay
Eden, yapan,işleyen
Pozisyon
Fazıl HüsnüDağlarca’nınbir şiir kitabı
İzmir’de bir ilçe
Denizkabarması
Cezayir’deırmak
Doğal içecek
Satrançta endeğerli taş
Zilli birvurmalı çalgı
Muharrem ayı tatlısı
Yürek
Gümüşbalığı-nın küçüğü
Vade, müddet
Dört ayaklı bir mobilya
Ordu (kısa)
Yapma, yerinegetirme
Nazi hücumkıtası
Âşık, vurgun
Suni tahta
Ölçüt
Hz. Alitaraftarları
Bir aldatmacaoyunu
Arzu, istek
Gelir getirenmülk
Milli istihbaratteşkilatı (kısa)
Lityumunsimgesi
Olumsuzluköneki
Allah (cc)adamları
Gürültü patırtı,kavga
Birhaberleşme
aracı
Hasım
Bilgisayarekranı
Sanat
Japonya’dakent
Çam devirme
Dokunma
Malatya’da bir ilçe
At binmeliği
Arnavutluğunbaşkenti
Hayvanyiyeceği
Fiyatİstihza
Felaket, yıkım
Saray’dakadınlarbölümü
Hac’da Leb-beyk sözlerini
söyleme
Avrupa yakası
Uçurum
İnleyen
Kaonunsimgesi
Mezbaha
Kişi, kişiler
Küçüksermaye ve
zanaat sahibi
Hitit
Geçirimsiztoprak
Bir tane
Hava cereyanı
Bir ormanağacı
Bilen, ilim veirfan sahibi
Aşama,merhale
Hatay’da ovaBaş
Yüzü havlı yu-muşak bir deri
Atın ayağınaçakılan demir
Cüzam
Bir güreşoyunu
Sıcak çölrüzgârı
Lezzetli bir balık
Hayvanlaravurulandamga
Beyaz
Bir nota Ağırlama, izaz
Çelik paradolabı
Sodyumunsimgesi
Hücredekiipliksi yapı Sergen
Bir ilimiz Lider, başkan
Bir kuzu etiyemeği
İREM SAK
UZUN GÖL
TARIK PABUÇÇUOĞLU
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
BULMACA25 31 ağUsTOs - 6 eYlül 2012 ZAMAN FRANCEpazar bulmaca15 TEMMUZ 2012 PAZAR2
ANAGRAM BULMACA
SAYI BULMACA
ANAHTAR CÜMLE
SÖZCÜK BULMACA
PETEK BULMACA
1 İK
A D
2 3 4
E F
5
6 7 8 9 10
11 12 13 14 15
16 17 18 19 20
21 22 23 24 25
26 27 28 29 30
1. Yumuşak bir kumaş. 2. Ankara’nın birilçesi. 3. Bir kaya balığı. 4. Ona kaç, tazıyatut derler. 5. Boyun bağı. 6. Zeybekler. 7.Dayanak. 8. “… Şahin” (şarkıcı). 9. Bir kavun
türü. 10. Eğitim ve öğretim sistemi. 11. Sözcük. 12. Bölme, bölüştürme. 13. Bir divan edebiyatımanzumesi. 14. Nezretmek. 15. Antik zaman testisi. 16. Yeti. 17. Bir çalışmaya yardım sağlamakiçin, genellikle açık havada yapılan eğlenceli toplantı. 18. Labada. 19. İyileşme, ayağa, kalkma.20. Öküzgözü. 21. Sıtma aşılayan sivrisinek türü. 22. Resim yapan sanatçı. 23. Ciddi olmayan,havai. 24. Judo minderi. 25. Gerçek. 26. Ağırlık ve uzunluk ölçüleri için belirlenen yasal ölçümodeli. 27. Sesi çıkmayan. 28. Mülkiyet. 29. Değerli bir maden. 30. İçine hile karıştırılmış olan.
Tan›mla ra uy gun alt› harf li söz cük le ri ayn› say›l›da ire le rin çev re si ne yaz›n. Söz cük ler sa at do€rul -tu sun da ve her söz cü€ün ilk harf li da ire den ç›kanokun gös ter di€i ku tu dan baflla ya rak yaz›la cakt›r.
1. Ka vuk, fes gi bi ba z› bafl l›k la r›n üze ri ne sa r› -lan tül bent, aba ni ya da fla la ve ri len ad. 2. Ri -ayet et mek. 3. Uy dur ma söz, k› t›r. 4. S› v› öl çümbi ri mi. 5. Ala ca €› na sa y›l mak üze re ön ce denya p› lan öde me, pe fli nat. 6. Sev gi, is tek, dü flü -nüfl, an ma ve ha t›r gi bi kalp te var sa y› lan duy gukay na €›. 7. Giy si. 8. Bir fle yin ni ce lik ba k› m›n -dan eri fle bi le ce €i en son nok ta ya da yer. 9.
Elas ti ki. 10. Çe flit li bel ge ve ifl lem le re ge çer likka zan d›r mak yü küm lü hu kuk gö rev li si. 11. De -€ir men su yu nu bafl ka yö ne ak›t mak için ya p› landü zen. 12. Ya ban c›, gur bet te ya fla yan. 13. Der -ne ke vi. 14. San dal da ki ba l›k ha vu zu. 15. Tas lak.16. Yü rür lük te bulunan, kul lan›lan. 17.Ramazan da ak flam yeme€i. 18. Koyun ya dakeçi sürüsü. 19. De€er li bir tafl. 20. Sun dur ma.
Ka re ler için de ki befl harf li söz cük ler de ki harf le rin yer le ri ni de€iflti re rek, yukar›daki tan›mla ra uy gun söz cük le ri olufl tu run ve çiz gi le re yaz›n. Bul du€unuz ye ni söz cük le rin ilk harf le ri ni s›ray la oku du€unuz da bir söz oluflacakt›r.
Afla€›daki say›lar› bulmaca karelerinde aray›n ve bulduklar›n›z›nüzerini iflaretleyin. Bakal›m hepsini kaç dakikada bulabileceksiniz?
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20
7 2 3 9 1 4 1 2 5 6 4
9 8 5 4 9 3 8 3 9 3 1
6 2 5 5 1 6 8 7 6 6 1
5 4 8 2 9 4 4 3 7 2 8
7 5 1 9 3 5 2 3 4 5 7
1 6 8 8 1 4 6 1 8 5 3
9 8 3 4 7 3 1 8 2 6 5
6 8 3 7 5 1 6 4 3 7 3
2 2 7 6 3 5 8 4 8 2 9
5 4 4 9 1 1 6 8 6 4 7
3 2 1 1 9 1 9 8 7 2 6
1 3 8 4 2 9 6 2 6 7 3
6 9 1 6 8 7 2 8 4 4 5
1 4 3 5 7 1 3 5 2 2 9
2 1 3 1 5 5 7 3 4 8 1
5 8 8 9 6 2 7 9 3 5 6
6 1 9 8 5 4 9 7 4 2 5
7 4 9 2 2 6 2 3 2 6 9
7 4 1 8 3 5 2 9 5 1 7
1 6 4 9 5 9 1 8 3 8 4
21613
23634
24239
34835
36994
37367
42742
49184
49591
57889
58594
59947
63591
64188
68728
72521
73182
74181
3 HARFLİİNÇ İTALUP ONSULU ZAR
4 HARFLİCURA DORULOÇA OSKİPAZI TROK
5 HARFLİAKÇIL AŞIRIEMAREESKİLISKATİMECEİNCİKREDİF SEBİLSEVGİSIKIMSİBAKSUSMAŞOSETŞUBATTİRİT TOPİKVERGİ
6 HARFLİAKSATAALENENCİLALIRETİNASALİSETİLAKA
7 HARFLİAKSIRMAALDATMAİTTİFAKLATERİTSEMAFORSEVECEN Soldaki sözcükleri bulmaca karelerine yerlefltireceksiniz. ŞUBAT’ı ipucu olarak yerine biz koyduk.
Ş U B A T
KASIR
1
YUMAK
2
YANAL
3
TERL‹
4
SAVAN
5
ÖLGÜN
6
SEVAP
7
M‹T‹L
8
KESEN
9
TENOR
10
KAVAS
11
GEL‹N
12
KOLLA
13
VAR‹L
14
SEK‹Z
15
ÇERGE
16
TAR‹F
17
VARDA
18
SELAM
19
EVRAK
20
BULMACA26 31 ağUsTOs - 6 eYlül 2012 ZAMAN FRANCEpazar bulmaca 15 TEMMUZ 2012 PAZAR 3
KARE BULMACA
ÇÖZÜMLER SÖZCÜK AVI
Aşağıdaki sözcükleri bulmaca karelerinde arayın ve bulduklarınızınüzerini karalayın. Geride kalan harfler bir sözü oluşturacaktır.
ANKLAV
BORDRO
ÇEVİK
ÇILAN
DANYAL
DEKONT
DENEME
FLORA
GÖVEM
GÖZEN
ISPASA
İZOTOP
KEMHA
KETAL
NEKROZ
SERT
TAKRİZ
TERCİH
TURAÇ
SOL DAN SA⁄A1. Resimdeki rahmetli karikatürcümüz – Ruhlar ve melekler âlemi. 2.Büyük tekke – Baston – Japonların kâğıt kaplama sanatı. 3. Eski dildebağırsaklar - Riziko – Yardım parası – Başlangıcı belli olmayan zaman-la ilgili. 4. Bir renk – yağda kızartılarak üzerine şeker veya şerbetdökülen hamur tatlısı – Müstahkem mevki – Bir nota. 5. Hayvanı iğdişetme – Zamklı cilâ – Boğanotundan çıkartılan tıpta kullanılan birmadde. 6. Meteorolojik gözlem – Doğru – En küçük silâhlı birlik – Öğre-timde bir aşama. 7. Sık dokunmuş, parlak, ince, yumuşak bir tür kumaş– Arap alfabesinde bir harf – Sert, katı. 8. Satrançta bir taş – Pozitif elek-trot – yanıcı, renksiz, az kokulu bir gaz. 9. Bir günün yirmi dörtte biri –Neonun simgesi – Evre, safha – Arnavutluk’un para birimi. 10. İrsiolarak fiziksel ve fizyolojik özelliklere sahip insanlar topluluğu – Çöldenesen sıcak rüzgâr – Hac sırasında Merve ve Safa arasında gidip gelme –Bir nota. 11. Ad – Giresun’un bir ilçesi. 12. Özür dileme – Bir nota –Paltoya benzer bir üstlük. 13. Atmaca, doğan – Yıkıntı, döküntü. 14.İbadet eden anlamında erkek adı – Bir bağlaç – İri taneli bezelye. 15. Birzaman birimi – Görkem, heybet – Bilinmeyen, geçmiş tarihi anlatansözcük – Sodyumun simgesi. 16. Yabancı – Vahşi – Vakit geçirtmek içinmeşgul etme – Niyobyumun simgesi. 17. Isı yayımı – Halk dilindedeprem anlamında kullanılan sözcük – Gazlı bir içecek. 18. Ayak direme– Musıkimizde bir makam - Bir iş veya spor dalında birbirlerini geçmekisteyen kimselerden her biri – Siyah ile az miktarda beyazın karışımın-dan oluşan renk. 19. Ödeşme – Selülozdan yapılmış, ince, saydam,ambalaj kâğıdı – Vücuda girdiğinde öldürücü etki yapan madde. 20.Sinirli – İlâç - Yakışır, uygun – Meyvelerden yayılan güzel koku.
YU KA RI DAN AfiA⁄IYA1. Gırtlak çıkıntısı – Anlatım – Görevi yapma. 2. Avrupa’da bir göl – Birgezegen – Bir tür yağmurkuşu. 3. Üzerine rayların yerleştirildiği, yereenine konulmuş demir veya ağaç parçaların her biri – Zıtlık, terslik –Eskiden ilmiyenin giydiği bir tür üstlük. 4. Gümüşün simgesi – Yapımişleri – Bağımlılık. 5. Taneli meyve – Hafif esen rüzgâr – Voleybolda birvuruş şekli – Makam, mevki – Silisyumun simgesi. 6. Usta – Ekvatordayetişen meyve ağacı – Sadrazamların ve kimi devlet adamlarınınpadişaha verdikleri hediye. 7. Yalnız – Bir sanat eserindeki ana konu –Nikelin simgesi – İşçi. 8. Bir sebze – Tarla sınırı – Küçükbaş hayvanlarınbarındıkları yer (yöresel). 9. Akıl – Dingil – Divan edebiyatında uzunheceyi kısa okuma. 10. Lanetlenmiş – Hattat cilâsı. 11. Haberli, bilgilianlamında erkek adı – Bir renk – Bir soru sözü. 12. İzmir’in merkezilçelerinden biri – At üzerine konan oturmalık. 13. Bir nota – Küçük bitki– Başa kakma, serzeniş. 14. Bir nota – Birleşmiş Milletler ÇocuklaraYardım Fonu – Fiyat – Kirlilik izi. 15. Yurdumuzun yedi bölgesinden biri –Taklit – Kur’an’da bir sure. 16. Mısır – Terazi – Başka bir şeyin yerinegeçen – Yaşlı, ihtiyar. 17. Çok sert mermer – Eski dilde sol – Kakım dadenilen bir kürk hayvanı – Romanya’nın plâka işareti. 18. Geçirimsizyağlı toprak – İki boru parçasının birleştirmeye yarayan üçüncü parça –Bir tatlı su balığı – İlkel silâh. 19. Duman karası – Yıllık – Kocaeli’nin birilçesi. 20. Ülkemizin simgesi – Değerli bir kumaş türü – Demir atmış birgemi zincirinin su içindeki bölümü – Ocak başı (yöresel).
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
K E T A L Ö N E Z Ö G Ğ R E N
İ M M T U R A Ç E H İ C R E T
K Y V E P O T O Z İ N İ N K E
N E Ç E V İ K D İ T N O K E D
T S M İ D E Ğ Z B İ S L B İ E
A L G H İ A O Ğ A O C E I N M
K D A N A R A M L E R Y R V E
R N E T K O P N L A A D M T N
İ A A E Y A Y A K R Y A R Y E
Z L N G Ö V E M A L N N B O D
İ I R M E A R O L F A R A D İ
V Ç I S P A S A E N D V İ D R
KARE BULMACASOLDAN SAĞA1. Altan Erbulak – Melekut. 2. Dergâh – Asa – Origami. 3. Ema – Risk – İane –Ezeli. 4. Mavi – Lalanga – Or – Si. 5. Eneme – Lak – Akonitin. 6. Rasat – Sah –Tim – Lise. 7. Muslin – Cim – Pek. 8. At – Anot – Etilen. 9. Saat – Ne – Faz –Lek. 10. Irk – Sam – Say – La. 11. İsim – Eynesil. 12. İtizar – Do – Sako. 13.Laçin – Enkaz. 14. Akif – Ki – Araka. 15. Dakika – Azamet – Fi – Na. 16. El –Yabani – Oyalama – Nb. 17. İletim – Hareket – Soda. 18. İnat – Yegâh – Rakip –Kır. 19. Fit – Selofan – Zehir – Ra. 20. Asabi – Em – Reva – Aroma.YUKARIDAN AŞAĞIYA1. Âdemelması – İfade – İfa. 2. Leman – Utarit – Kalinis. 3. Travers – Aksilik– Lata. 4. Ag – İmalat – İzafiyet. 5. Nar – Esin – Smaç – Kat – Si. 6. Ehil –Anona – Rikabiye. 7. Salt – Tema – Ni – Amele. 8. Bakla – An – Gom. 9. Us –Aks – Zihaf. 10. Lain – Ahar. 11. Agâh – Mor – Ne. 12. Konak – Eyer. 13. Re –Ot – Takaza. 14. Mi – UNİCEF – Eder – Leke. 15. Ege – İmitasyon – Fatiha.16. Lazot – Mizan – Kaim – Pir. 17. Emeril – Yesar – As – RO. 18. Kil – Nipel– Sazan – 19. İs – Senelik – Kandıra. 20. TC – İpek – Kaloma – Bara.
ANAGRAM BULMACASuyla gelen selle gider.
PETEK BULMACA1. Kadife. 2. Sincan. 3. Lapina. 4. Tavşan. 5. Kravat. 6. Efeler. 7. Mesnet. 8.Selami. 9. Şamama. 10. Maarif. 11. Kelime. 12. Taksim. 13. Kaside. 14.Adamak. 15. Amfora. 16. Meleke. 17. Kermes. 18. Efelek. 19. İfakat. 20.Arnika. 21. Anofel. 22. Ressam. 23. Yeleme. 24. Tatami. 25. Hakiki. 26.Etalon. 27. Sessiz. 28. İyelik. 29. Platin. 30. Hileli.
SÖZCÜK AVIÖğrenim meyvenin kendisi değil, bilgi ağacından meyve toplamaya yarayan bir merdivendir.
SÖZCÜK MERDİVENİYEMİŞ - YEMİN - YEMEN - YEMEK - YELEK - KELEK - KÜLEK
SARMAL BULMACAİÇE DOĞRUKaman – Istar – Rektifiye – Bırakıt – Saykal – Yatkın – Iklama – Nam –Ur – Odak – Rayiha – Rüstik – Ala – Mut – Rotil – Lakayt – Utarit – Ahlat– Tabak – AşDIŞA DOĞRUŞaka – Battal – Harita – Tutya – Kalli – Tortu – Malakit – Sürahi – Yarka –Dormu – Anamal – Kınık – Taylak – Yastık – Arıbeyi – Fit – Kerrat - Sınamak
SUDOKU ÇÖZÜMLER‹
ALTAN ERBULAK
2 1 9
8 4 7
5 6 3
5 3 7
2 6 1
8 4 9
8 4 6
5 3 9
7 1 2
9 8 1
3 2 5
6 7 4
7 5 2
6 9 4
3 1 8
4 6 3
1 8 7
2 9 5
1 5 8
7 9 2
4 3 6
9 7 6
4 8 3
1 2 5
3 2 4
6 5 1
9 7 8
9 5 3
7 1 6
2 4 8
2 8 4
5 9 3
7 1 6
7 6 1
2 8 4
3 9 5
8 3 4
1 2 9
6 7 5
9 5 7
6 4 8
3 2 1
6 1 2
5 3 7
9 4 8
3 6 1
4 9 7
5 8 2
8 7 2
1 3 5
4 6 9
4 5 9
8 2 6
1 7 3
Kurnaz,açıkgöz
Öğütücüdişlerin adı
İnce dantel
D. Anadolu’daırmak
Makedonyaplâkası
Ateş
Bir jimnastikaleti
Muğla’nınilçesi
Balık yaka-lama filesi
Haberci
Ünlü Romaimparatoru
Bir yabanbitkisi
Bakır tepsi
Ağacın kolu
Güzel kokulukavun çeşidi
Bir bağlaç
Yalıtılmış
Binekhayvanı
Takımın göz-de oyuncusu
Neslitükenmiş bir hayvan
General
Yelken indir-me komutu
Bir bamyayemeği
Çarçabuk,anında
Beyaz
Veto
Üsttekisanatçı
Gelişme
Gümüş
Yorumadayanan
gazete yazısı
Çizgi
El sıkışma
Kişi, kimse
Bir ilimiz
Düzen
Orta
Film tanıtımyazısı
Mezar
Yanardağpüskürtüsü
Kızgın, yakıcı
Kan bilimi
Saygınlık
Bitkiselilâçlarla
tedavi etme
Bir nota
Çökelek,ekşimik
Sebze adı
Soğurma,emme
Erzurum’unbir ilçesi
Geçinmeparası
Cet
Vücut yapısı
Delikli ketenbezi
Cüzamlı
Hainlik etme
Tutsak
Kesintilerdensonra
kalan, safi
Müsavi, denk
İlâve
Küçükmanyat ağı
Mitoloji
Mevsimler-den biri
Yorumlama
Bir besinmaddesi
Sevgili
Küçük teknekaptanı
Din bilimi
Zıtlık, terslik
At yavrusu
Binanın giriş yeri
Direktif
Ön karşıtı
Bir renk
Gelir getirenmülkler
Aslında,esasen
Su
Optik yakın-laştırma
Şafak vakti
Hint prensi
Güldürü
Satrançta bir taş
Yiğit, bahadır
Saymaca
Alçak enlemrüzgârları
Çağrı
Terazi
Maden
Kur’an’da bir sure
Değişiklik
İthal edilecekmal listesi
Narenciyetürü
İstemsiz kashareketi
Belirti,emare
Korunmaaltına
alınmış yer
Söz
Müzik türü
Küçük silâhlı birlik
Keçininerkeği
Zamklı cilâ
Namazlar
Bir nota
Kısahatırlama
yazısı
Kavşak
Kral sarayı
İstanbul’unbir ilçesi
Usta
Uzaklıkanlatır
Ayrılık
Gösteriş,debdebe
Dişi geyik
Sinek
Azerbaycanbaşkenti
Tuzak
Zamanbildiren alet
Karagözoynatılan
kahve
Mevzu
Güreşte bir oyun
Pazar
Salata bitkisi
Bir sayı
İri yapraklıpalmiye
Neodiminsimgesi
Telefon sözü
Simgesi Laolan element
Alttakisanatçı
NÜKHET DURU
İLHAN ŞEŞEN
Ü H A E A C L Ç C R
İ L H A N Ş E Ş E N İ T İ B A R İ O N
T E R A K K İ T A L İ M A T B A K Ü
S İ M F A T A R L A K O Z F İ R A K
M A K A L E R E İ S N İ Ş A N E H
H A T K E S İ K Z U M L A K K L E
S K T O K A A L A T E N S İ T S A A T
E K E İ Z O L E A T A A L B A K A R A N D
A Z I A M O R A İ H A N E T L A F T A T U
O Y A A T J E N E R İ K R A C A A D A L A R
A R A S S İ V A S Y A Z D A V E T K O N U
M K S İ N İ İ T İ B A R M İ Z A H
O D D İ N O Z O R T E V İ L T İ M
T R A P E Z T M S T E Z A T L A
U L A A L A M İ N Ü T Z A T E N R
A Ğ Ş A M A M A E T A M İ N K O T A
U L A K V A S A T Y A R M E T A L
fi‹FRE KEL‹ME 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
Askerin su kabı
Eğreti yapı
Dördül
Yenir bir ot
Temiz
Verimsiztoprak
Hattatlarınkâğıt cilası
Yüce
Anıt
Hilal
Yağlı bir çörek
Yankı
Bir ülkedeordu gücününağır basması
Trajedi
Bir aydınlatmaaracı
Toplu olarakoynanan halk
oyunu
Firavun mezarı
Ayakta duran,var olan
Ekleme
Alt resimdekiaktör
Yazgı
OylumluSahip olunan
şey
Ehil, uz
Küçük limon
Berilyumunsimgesi
Endonezyaplakası
Mandapastırması
Kuran’da bir sure
Bir yolkaplaması
Allah’a (cc)yakarı
Bir sayı
Mamur,bayındır
Zehirli birböcek
Bir bahçeçiçeği
Boş, saçmasöz
Öğe
Metal olmayan
Hayvansal birbesin maddesi
Bir kürkhayvanı
Uzaklık anlatır
Tembih sözü
Dolaylıanlatma
Saçtutturacağı
Torbalı balık ağı
Karakter
Değerli bir süs taşı,
panzehir taşıKısa namluluküçük tüfek
Türk parabirimi
İnce oluk Oksijeninsimgesi
Vilayet
Tayin etme
Seker bitkisi
Güvence
Sıcak mevsim
Uyma, boyun eğme
Küçük bitki
Ad, ün
Belirti
AtölyeSeher vakti
Sallanarakyüzü serin-leten araç
AdaleYazılı
mahkemekararı
Hile, dolap
İzleme
Bir nota
Banka paraçekme makinesi
Hz. Musa’yıbüyüten kadın
Küçük âlem,insan
Kavga,çekişme
Kuyruksoku-mu kemiği
Koşul
Nispet
Yarı tavlıtoprak
Karışık renkli
Tespihin baş tanesi
Cerahat
Medreseöğrencisi
Gaye
Tropikal birmeyve
Duman lekesi
Bir uzunlukölçüsü
Az bulunan
Avuç içi
Üst resimdekiaktris
Endonezyaplakası
Kötü zan
Ezan okunanyer
Dadı
İşaret
Öncesizzaman ait
Kemiklerinyuvarlak ucu
Veba
Efendi,kumandan
Kazak başkanı
Uygar
Seryumunsimgesi
En hızlı yırtıcı
Asya’da bir devlet
Bırakılanişaret
YankıBin ton
Sicim
İri tanelibezelye
Karşıt
Omuza asılıvücut bölümü
Süslü caddekemeri
Bir palmiyetürü
Hak
Ortaresimdekituristik göl
Takımlarkümesi
Ay
Eden, yapan,işleyen
Pozisyon
Fazıl HüsnüDağlarca’nınbir şiir kitabı
İzmir’de bir ilçe
Denizkabarması
Cezayir’deırmak
Doğal içecek
Satrançta endeğerli taş
Zilli birvurmalı çalgı
Muharrem ayı tatlısı
Yürek
Gümüşbalığı-nın küçüğü
Vade, müddet
Dört ayaklı bir mobilya
Ordu (kısa)
Yapma, yerinegetirme
Nazi hücumkıtası
Âşık, vurgun
Suni tahta
Ölçüt
Hz. Alitaraftarları
Bir aldatmacaoyunu
Arzu, istek
Gelir getirenmülk
Milli istihbaratteşkilatı (kısa)
Lityumunsimgesi
Olumsuzluköneki
Allah (cc)adamları
Gürültü patırtı,kavga
Birhaberleşme
aracı
Hasım
Bilgisayarekranı
Sanat
Japonya’dakent
Çam devirme
Dokunma
Malatya’da bir ilçe
At binmeliği
Arnavutluğunbaşkenti
Hayvanyiyeceği
Fiyatİstihza
Felaket, yıkım
Saray’dakadınlarbölümü
Hac’da Leb-beyk sözlerini
söyleme
Avrupa yakası
Uçurum
İnleyen
Kaonunsimgesi
Mezbaha
Kişi, kişiler
Küçüksermaye ve
zanaat sahibi
Hitit
Geçirimsiztoprak
Bir tane
Hava cereyanı
Bir ormanağacı
Bilen, ilim veirfan sahibi
Aşama,merhale
Hatay’da ovaBaş
Yüzü havlı yu-muşak bir deri
Atın ayağınaçakılan demir
Cüzam
Bir güreşoyunu
Sıcak çölrüzgârı
Lezzetli bir balık
Hayvanlaravurulandamga
Beyaz
Bir nota Ağırlama, izaz
Çelik paradolabı
Sodyumunsimgesi
Hücredekiipliksi yapı Sergen
Bir ilimiz Lider, başkan
Bir kuzu etiyemeği
Y A L A N D Ü N Y A
İREM SAK
UZUN GÖL
TARIK PABUÇÇUOĞLU
M K P A U A E M
B A R A K A H A L A Y K A İ M
T A R I K P A B U Ç Ç U O Ğ L U
K A D E R İ R İ M A L L İ M
R İ A S R D U A A B A T
K A K A Ç A B E S A M E T A L
A S E M İ T O K A I R A
E T F İ L İ N T A R O İ L
P Y O A L A M E T R Y E L P A Z E
G A R A N T İ İ L A M T A K İ P A T M
N İ Z A Ş A R T A L A T A V A L A A
U C A M O L L A A N A N A S İ S M İ L
A Y A R İ M İ N A R E
İ R E M S A K T A Y A İ M
T A U N M E D E N İ
O M Ç İ T A C E İ Z S
İ P Z I T A R E K A
A R A K A A T A K L İ G
K O N U M D İ K İ L İ
F A İ L Z A Ş A K M M A S A O R
S S S U N T A Ş İ A E M E L M İ T
T U T K U N E H L U L L A H T E L E F O N
A R G A F A R A P K İ R T İ R A N A
M O N İ T Ö R E D E R A L A Y
S T E L B İ Y E Y A R K A
H A R E M E E S N A F K İ L
K U R A N D E R A E T A P
Ç A M S Ü E T A L A T E N K
E N F İ K R A M K A S A
P A L A M U T L İ N İ N R A F
K İ L İ S Ş E F K A P A M A
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
BULMACA27 31 ağUsTOs - 6 eYlül 2012 ZAMAN FRANCE
SARMAL SUDOKU
SÖZCÜK MERD‹VEN‹
PUZZLE BULMACA
‹ÇE DO⁄RU1-5 Kırşehir’in bir ilçesi 6-10 Halı ya da kilimdokunan tezgah 11-19 Baştan başa büyük arababakımı 20-26 Tereke 27-32 Maden, ayna gibinesneleri parlatmak için kullanılan cila 33-38Benimsemiş, alışmış, eğilimli 39-44 Yük altındagüçlükle soluma 45-47 Ad, ün 48-49 Tümör 50-53 Mihrak 54-59 Bitkilerin, meyvelerin hoşkokusu 60-65 İşlenmemiş, doğal görünümlü,köy işi malzeme, obje 66-68 Karışık renkli 69-71Mersin’in bir ilçesi 72-76 Otomobilde bir bölüm77-82 Aldırışsız, umursamaz 83-88 Merkürgezegeninin diğer adı 89-93 Yaban armudu 94-98 Deri sepicisi 99-100 Yemek
‹ki sudoku bul ma cam›zda ki her sat›r, her sü tun ve 3x3’lük her ku tu ya, 1’den 9’a ka dar ra kam lar yer leflti ri -le cek tir. Her sat›r, her sü tun ve 3x3’lük ku tu bö lüm le rin de 1’den 9’a ka dar say›lar bir kez kul lan›la cakt›r.
Merdivenin ilk basama€›ndaki YEMİŞ sözcü€ününü son basamaktaki KÜLEK sözcü€üne ulaflmak için birer harf de€ifltirin DIfiA DO⁄RU
100-97 Latife 96-91 Çok büyük 90-85 Atlastakiyeryüzü şekilleri 84-80 Çinko 79-75 Sincap 74-70 Çökelti 69-63 Bakırtaşı 62-57 İçine su, şerbetkonulan cam kap 56-52 Büyük piliç 51-47 Deveyavrusu 46-41 Sermaye 40-36 İzmir’in bir ilçesi35-30 At ya da deve yavrusu 29-24 Yatarkenbaşın altına konan nesne 23-17 Her kovanda birtane bulunan ana arı 16-14 Formda olan 13-8 “…cetveli” (çarpım tablosu) 7-1 İmtihan etmek
O R K İ D E
A P İ K O
D U Y U R U
Afla€›daki sözcükleri birer puzzle parças› gibi yerlerine yerlefltireceksiniz.
2 HARFLİAA AT EV FEİR Nİ NO ONRA Rİ SA TUTİ UN UR RO
3 HARFLİALU ARA DOLEDA FAL İLEİRS İTA KİP
LAT LAZ NANNUN OTO ROTSAV ULU URA
4 HARFLİACİL ALAY
ANUT DEVEEKİM EKİPESER İPEKKARE KARO
KAVİ KOROKORU KOZALULU OMURÖDEV ÖDÜNROZA URAYUTAH VELİZİRA ZİYA
5 HARFLİAFONİ AKTİF ALİNA APİKO ASİYE
AŞURE AVİZE
EMAYE ERİKA İLETİ İSALE
KANUN KUPON NESİH NESİR PEKİN TİPİK
6 HARFLİALASKAANOFEL DUYURUERİYİK FERİDE İLİŞİK
KORDON MARİNA ORKİDEOTOLİT PİRUHİ SKAVUT
YEMİŞ
KÜLEK
ÇEM‹fiYEM‹fi
YEM‹NYEMEN
YEMEKYELEK
YEDEK
ÖRNEKT‹
R
Kurnaz,açıkgöz
Öğütücüdişlerin adı
İnce dantel
D. Anadolu’daırmak
Makedonyaplâkası
Ateş
Bir jimnastikaleti
Muğla’nınilçesi
Balık yaka-lama filesi
Haberci
Ünlü Romaimparatoru
Bir yabanbitkisi
Bakır tepsi
Ağacın kolu
Güzel kokulukavun çeşidi
Bir bağlaç
Yalıtılmış
Binekhayvanı
Takımın göz-de oyuncusu
Neslitükenmiş bir hayvan
General
Yelken indir-me komutu
Bir bamyayemeği
Çarçabuk,anında
Beyaz
Veto
Üsttekisanatçı
Gelişme
Gümüş
Yorumadayanan
gazete yazısı
Çizgi
El sıkışma
Kişi, kimse
Bir ilimiz
Düzen
Orta
Film tanıtımyazısı
Mezar
Yanardağpüskürtüsü
Kızgın, yakıcı
Kan bilimi
Saygınlık
Bitkiselilâçlarla
tedavi etme
Bir nota
Çökelek,ekşimik
Sebze adı
Soğurma,emme
Erzurum’unbir ilçesi
Geçinmeparası
Cet
Vücut yapısı
Delikli ketenbezi
Cüzamlı
Hainlik etme
Tutsak
Kesintilerdensonra
kalan, safi
Müsavi, denk
İlâve
Küçükmanyat ağı
Mitoloji
Mevsimler-den biri
Yorumlama
Bir besinmaddesi
Sevgili
Küçük teknekaptanı
Din bilimi
Zıtlık, terslik
At yavrusu
Binanın giriş yeri
Direktif
Ön karşıtı
Bir renk
Gelir getirenmülkler
Aslında,esasen
Su
Optik yakın-laştırma
Şafak vakti
Hint prensi
Güldürü
Satrançta bir taş
Yiğit, bahadır
Saymaca
Alçak enlemrüzgârları
Çağrı
Terazi
Maden
Kur’an’da bir sure
Değişiklik
İthal edilecekmal listesi
Narenciyetürü
İstemsiz kashareketi
Belirti,emare
Korunmaaltına
alınmış yer
Söz
Müzik türü
Küçük silâhlı birlik
Keçininerkeği
Zamklı cilâ
Namazlar
Bir nota
Kısahatırlama
yazısı
Kavşak
Kral sarayı
İstanbul’unbir ilçesi
Usta
Uzaklıkanlatır
Ayrılık
Gösteriş,debdebe
Dişi geyik
Sinek
Azerbaycanbaşkenti
Tuzak
Zamanbildiren alet
Karagözoynatılan
kahve
Mevzu
Güreşte bir oyun
Pazar
Salata bitkisi
Bir sayı
İri yapraklıpalmiye
Neodiminsimgesi
Telefon sözü
Simgesi Laolan element
Alttakisanatçı
2 1 9
5 6
2
4
KOLA
YZO
R
8
3
9 8
3
4
5
6 9 4
1
4
7
9 5
9
6
7
3
2 4
9 7 8
1
4
8
3
7
2 8
3
1
5
5
6 8
2
6
7
4
2
1
6
5
29 7
NÜKHET DURU
İLHAN ŞEŞEN
pazar bulmaca15 TEMMUZ 2012 PAZAR4
f28spor
31 AĞUSTOS - 6 EYLÜL 2012 ZAMAN FRANCE
Yolsuzluk ve rüşvet sıralamasında dünyada 73. sırada bulu-nan Brezilya’da bu kirlilikten futbol da payını aldı. Uzun yıllar FIFA başkanlığı yapan Joao Havelange’nin damadı olan ve 1989’da Brezilya Futbol Federasyonu Başkanlığı koltuğuna oturan Ricardo Teixiera, adının karıştığı yolsuzluk ve rüşvet-ten dolayı 12 Mart’ta görevini bırakmak zorunda kaldı. Ancak Teixiera, organizasyon komitesi başkanlığını koruma-ya devam ediyor.
Brezilya futbolunun bulaştığı kirlilik ve rüşvet çarkından çıkması için çalışan isim ise Samba futbolunun yetiştirdiği büyük yıldız-lardan biri olan Romario. 150 bin tercihli oyla milletvekili seçi-len Romario, Teixiera’nın görevden ayrılmasını sağlayan isim oldu. Bütün bu olumsuz tablodan sonra Brezilya’nın sorunsuz bir ev sahipliği yapmasına imkânsız gözüyle bakılıyor. FIFA Başkanı Sepp Blatter’i bu koltuğa getiren Joao Havelange’nin varlığı bile Brezilya’ya iltimas geçilmesini sağlamayacak.
eFe YiğiT
-2012 Londra Olimpiyat Oyunları’nın meşalesi-ni ünlü İngiliz futbolcu David Beckham yakar-
ken, ateşi 2016’da olimpiyatlara ev sahipliği yapacak Rio adına Brezilyalı efsane Pele söndürdü. Brezilya, 2014’te Dünya Kupası, 2016’da olimpiyat ev sahip-liğine hazırlanıyor. Ancak Dünya Kupası hazırlıkları hiç de planlandığı gibi gitmiyor. Brezilya hükümeti-nin, yapılacak 101 tesisin sadece yüzde 5’ini bitirmesi, FIFA’nın uykularını kaçırıyor.
Futbolun en büyük organizasyonu Dünya Kupası’na yıllarca Avrupa ve Amerika kıtası ev sa-hipliği yaparken, kupa ilk kez 2002’de Asya toprakla-rında düzenlendi. Sepp Blatter döneminde getirilen rotasyon sisteminden sonra kupanın kıtalar arasında sırayla düzenlenmesine karar verildi. Kupa, 2010’da Afrika’da düzenlenirken, bir sonraki durak Güney Amerika olacaktı. 2014 Dünya Kupası’nı hangi ül-kenin düzenleyeceği 30 Ekim 2007’de Zürih’te ya-pılan toplantıda belli olurken, tek aday Brezilya’ydı. Güney Amerika’daki diğer 9 ülke Brezilya’ya destek verip aday olmazken, futbolun dev ülkesi kolayca ev sahipliğini aldı. Brezilya, 64 yıl sonra yeniden Dün-ya Kupası heyecanını yaşarken, FIFA dâhil herkesin beklentisi, Brezilya’nın ‘mükemmel bir ev sahibi’ olacağı yönündeydi. Ancak aradan geçen 5 yıla rağ-men gelinen nokta, Brezilya’nın bu işin altından ‘yü-zünün akıyla’ çıkacağını göstermiyor.
2010 Dünya Kupası’na Güney Afrika ev sa-hipliği yaparken FIFA adeta ecel terleri dökmüş-tü. Güney Afrika, statları söz verdiği tarihten aylar sonra bitirmişti. Brezilya’nın geldiği noktayı denet-lemeye giden FIFA üyeleri, bu ülkeye güvenmek-le hata ettiklerini gördüler. Şubat 2013’te bitmesi gereken statların büyük bölümünün inşaatı de-vam ederken, bu tarihe yetişmeleri imkânsız gö-züküyor. Bitmesi gerekenler sadece statlar değil.
Hükümet; havaalanları, tren yolları, antrenman tesisleri, konaklama yerleri, metro istasyonları gibi 2014 Dünya Kupası için yapılacak 101 tesisin ta-ahhüdünü vermişti. Bugün vadettikleri projelerin sadece yüzde 5’i bitti. Yüzde 55’i ‘yapımı yetişecek’ konumda, yüzde 40’ı ise ihale aşamasında.
sTaTlar KaliTesiZGelelim statlara... Dünya Kupası maçları 12 değişik şehirde oynanacak. 12 stattan 7’si restore edilirken, 5’i sıfırdan inşa edilecek. Brezilya futbol ülkesi ol-masına karşılık statlar futbol kalitesinin çok altında. 1960’larda yapılan birçok stat herhangi bir yenileme olmaksızın günümüze kadar gelmiş bulunuyor. Son iki yılın Brezilya şampiyonu Sao Paulo’nun stadı olan ve Dünya Kupası’nın açılış maçının oynanması bek-lenen El Morumbi Stadı, tribünlerinin eskiliği, basın tribününün stat zeminiyle aynı hizada olması, metro istasyonunun olmaması ve cep telefonlarının sinyal alamaması gibi eksileriyle Brezilya-Uruguay maçı için gelen yabancı gazetecileri isyan ettirdi. Keza Salvador şehrinde bulunan Funte Nova Stadı’nın tribünlerinin çökmesi sonucu geçen yıl 15 metreden düşen 7 kişinin hayatını kaybetmesi statların ne ka-dar yeterli olacağını tekrar gündeme getirdi. Salva-dor Valisi Jacques Wagner’in özrü ise kabahatinden büyüktü: “Aslında niyetimiz yeni stat inşa etmekti, ancak maddi sıkıntıdan dolayı stat yapamayınca es-kisini de elden geçirme imkânımız olmadı. Ama söz stat 2014’e hazır olacak.”
Dünya futbolunun efsane stadı Maracana’nın durumu da benzerlik arz ediyor. Stadın restoras-yonu için Brezilya hükümeti 500 milyon dolarlık bir bütçe ayırırken, ihaleyi alan 3 fi rmadan biri olan Delta’nın adının karıştığı yolsuzluktan dolayı ifl as etmesi, stadın yenilenmesini bilinmez bir tarihe erteledi.
ONUN DERDİ FUTBOLDAKİ
RÜŞVET
Brezilya futbolunun bulaştığı kirlilik ve rüşvet çarkından çıkması için çalışan isim ise Samba futbolunun yetiştirdiği büyük yıldız-lardan biri olan Romario. 150 bin tercihli oyla milletvekili seçi-len Romario, Teixiera’nın görevden ayrılmasını sağlayan isim oldu. Bütün bu olumsuz tablodan sonra Brezilya’nın sorunsuz bir ev sahipliği yapmasına imkânsız gözüyle bakılıyor. FIFA Başkanı Sepp Blatter’i bu koltuğa getiren Joao Havelange’nin
Brezilya hükümeti, 101 projenin yüzde 85’ini Haziran 2013 öncesinde bitirme sözü
verirken, Konfederasyon Kupası fi nallerinin sorunsuz organize edileceğine garanti
veriyor. Hükümet bu projeler için 13 milyar dolarlık bir harcama yapacak. Hükü-
metin bu vaadine rağmen Şehircilik Bakanı Aguinaldo Ribeiro, ulaşımı kolaylaş-
tıracak 22 tesisten en az 15’inin Konfederasyon Kupası’na yetişmesinin imkânsız
olduğunu ifade ediyor. Bu 22 tesisin 11’ini havaalanı inşaatları ve restorasyonları
oluştururken, gelinen nokta tam bir hayal kırıklığı. Çünkü bırakın bitmesini, daha
hiçbirinin ihalesi yapılmamış durumda.
Tam Bir HaYal KırıKlığı
SAMBACILAREN BÜYÜK
ÇALIMI
Brezilya, 2014’te Dünya Kupası, 2016’da olimpiyat ev sahipliğine hazırlanıyor. Ancak Dünya Kupası hazırlıkları hiç de planlandığı gibi gitmiyor. Brezilya hükümetinin, yapılacak 101 tesisin sadece
yüzde 5’ini bitirmesi, FIFA’nın uykularını kaçırıyor.
Brezilya oldukça geniş topraklara sahip bir ülke olduğu için ulaşımda havayollarının önemi büyük. ancak havaa-lanları, FıFa’nın istediği standartların çok altında. ayrıca son yıllarda iki uçak kazasında 350 kişinin hayatını kaybetmesi, uçak-ların güvenliği konusunda soru işaretleri oluşturma-ya başladı.
FiFA’yA AtIyOr
SPOR29 31 ağUsTOs - 6 eYlül 2012 ZAMAN FRANCE
-Premier Lig ekiplerinden QPR'da for-
ma giyen Joey Barton, Twitter üzerin-
den yazdıkları ile adeta isyan etti. Barton,
artık kulüplerin anlaşmasını ve bir an önce
Marsilya forması giymek istediğini açık bir
dille belirtti. Geçen sezonun son maçında
Manchester City karşısında gördüğü kırmızı
kartın ardından Aguero'ya tekme atan ve 10
maç ceza alan Barton, sık sık İngiltere'den
ayrılmak istediğini söylemişti.
Twitter'daki yazdıklarına 'Allez les Mar-
seillais' diye başlayan Barton, "Tek istediğim
Marsilya'da oynamak" ifadelerini kullandı.
Barton, "Umarım, QPR ve Marsilya önü-
müzdeki birkaç gün içinde anlaşma sağ-
layabilir. Kalbim zaten Vélodrome'da"
dedi. Kendisinin futbol oynamak istedi-
ğini ve aylarca yedek kulübesinde futbol
oynamayı bekleyecek tarzda bir oyuncu
olmadığını söyleyen Barton, "QPR'a say-
gısızlık etmek istemiyorum ama artık ye-
ter. Gerekirse kariyerime Fransa'da devam
edeceğim" diye konuştu.
Barton sözlerini, "Herkese iyi geceler.
Yeterince konuştum. Başım belaya girebilir"
diyerek tamamladı.
“BIrAkIn mArsilyA'yA
GiDeyim!”Qpr'ın orta saha oyuncusu Joey Barton, artık takımının kendi-
sini bırakmasını ve Marsilya'ya gitmek istediğini söyledi.
Joey Barton, sık sık ingiltere'den ayrılmak
istediğini söylemişti.
-Ligue 1'e kötü bir başlangıç yapan Rennes, evinde ağırladığı Bastia'yı,
Mevlüt Erdinç'in golüyle 3-2 mağlup ede-rek ilk galibiyetini aldı. Konuk ekip müca-deleyi 10 kişi tamamladı.
Ligue 1'in 3. hafta mücadelesinde Rennes, evinde ligin yeni ekiplerinden Bastia'yı konuk etti. Maçtan 3 gollü galibi-yetle ayrılan Rennes’de en başarılı isim ise Mevlüt Erdinç oldu. PSG’den ayrıldıktan sonra eski formuna dönüş sinyalleri veren Mevlüt, 40. Dakikada Pitroipa’nın golü-nün pasını verdi.
İki takım da maça istekli bir görüntü sergileyerek başlarken, mücadelenin ilk 20 dakikalık dilimi fauller nedeniyle kesinti-lerle geçti. Daha sonra oyunun oturmasıyla birlikte Rennes'in hakimiyeti kendini gös-terdi. Bastia atağı sonrasında kontratağa çıkan takımda Jonathan Pitroipa'nın pa-sında Romain Alessandrini fi leleri buldu ve skoru 1-0 yaptı. Ama Rennes'in gol sevinci çok da uzun sürmedi. 28. dakikada korner atışı kullanan Bastia, François Marque'nin yakın mesafeden yaptığı vuruşla skorda dengeyi sağladı. Golden sonra toparlanan Rennes, 40. dakikada Mevlüt Erdinç'in ara pasında Pitroipa'nın golüyle skorda yeniden üstünlüğü ele aldı. İlk yarı 2-1 ta-mamlandı. Maçın son dakikalarında tekrar sahneye çıkan Milli Futbolcu, 84. dakikada M'Vila'nın pasında skoru 3-2 yaptı.
Bu sonuçla birlikte Rennes ligdeki ilk galibiyetini alırken, Bastia ise ilk kez mağ-lubiyet tatmış oldu.
kendine gelmeye başladı
Bastia ma-çında bir gol atan, bir de asist yapan Mevlüt, takımına hayat verdi.
-Sıra dışı hareketlerine artık alışılan Montpel-
lier Başkanı Louis Nicollin, oyuncuları hakkında ağza alınmayacak ifadeler kulla-narak icraatlerine bir yenisini ekledi. Montpellier Başkanı Louis Nicollin, yeni sezona kötü bir başlangıç yapan fut-bolcularının tutumları hak-kında sert ifadeler kullandı. Yeni sezondaki üç maçtan da galibiyet çıkaramamış olan Ligue 1 şampiyonunun bu performansı hakkın-da RMCSport'a konuşan Nicollin, oyuncularını ağza
alınmayacak ifadelerle eleştirdi.
Takımın yeniden ka-zanmaya başlayıp formunu bulmasından ümitli olup olmadığı sorusuna Nicollin "Eğer akıllı oyunculara sahip olursanız bunu yapabilirsi-niz. Büyük hayal kırıklığına uğramış durumdayım. Yaş-lanıyorum ve bu takım iyi değil. Bu çocuklar valizlerini toplayıp gitsinler ki bizi daha fazla batırmasınlar. Böylece Louis Nicollin ve Michel Mezy yeni oyuncular alabi-lir." şeklinde cevap verdi.
Bu başkan diğerbaşkalara benzemiyor
montpellier Başkanı louis nicollin, takımının futbolcularını sert dille eleştirdi.
SPOR30 31 ağUsTOs - 6 eYlül 2012 ZAMAN FRANCE
-Galatasaray yönetimi, Teknik Direk-tör Fatih Terim ve Şampiyonlar Ligi
faktörleri sebebiyle Porto'nun teklifini geri çevirerek Cim Bom'a gelen tecrübeli for-vetin bonservisi için Fransız kulübüne 3,2 milyon Euro ödeyecek. Umut kiralanırken yapılan sözleşme gereği Toulouse'un fiya-tı artırma şansı bulunmuyor. Beklentilerin üstünde bir performans sergileyen golcü oyuncu da Galatasaray'a bonservisiyle birlikte gelmek istiyordu. Yönetici Abdur-rahim Albayrak'ın konuyla yakından ilgi-leneceği, devre arasına kadar yıldız oyun-cunun bonservisini Toulouse'dan alacağı öğrenildi.
"aKlımDa saDeCe FUTBOl Var"Attığı birbirinden güzel gollerle Fener-bahçe karşısında takımına kupayı kazan-dıran, Kasımpaşa ve Beşiktaş maçlarında
ise kritik gollere imza atan Umut, top-lamda 9 gole ulaştı. Oturmuş bir takıma geldiği için çok çabuk uyum sağladığını ve yabancılık çekmediğini belirten başarılı krampon, bonservis konusunu asla prob-lem yapmadığını, elinden geldiği kadar Galatasaray'a hizmet etmeye çalıştığını söyledi. Sarı-Kırmızılı forma altında ken-disini çok iyi hissettiğini anlatan Umut Bulut, "Benim aklımda sadece futbol ve Galatasaray'ın başarısı var." diye konuştu.
Galatasaray'ın İsveçli golcüsü Johan Elmander ise formunun zirvesinde bu-lunan mevkidaşına övgüler yağdırdı. Umut'un attığı goller sayesinde kazandıklarını anlatan deneyimli forvet, milli oyuncunun Gala-tasaray için çok önemli bir isim olduğunu ifade etti.
AslAn, UmUt’UnU yitirmeyecekGalatasaray, sezon başında Fransa'nın Toulouse takımından satış opsiyonlu şekilde 1 yıllığına 350 bin Euro karşılığı ki-raladığı Umut Bulut'un bonservisini almaya hazırlanıyor.
29 yaşındaki milli fut-bolcunun, Fenerbahçe ile oynanan süper Kupa, Süper Lig'deki Kasımpaşa ve Beşiktaş maçlarındaki performansı Sarı-Kırmızı-lıları hareke-te geçirdi.
-Spor Toto Süper Lig takımlarından Kasımpaşa'nın yeni transferi Kafoumba
Coulibaly, lacivert-beyazlı takımın başarısı için elinden geleni yapacağını söyledi.
Fransa'nın Nice kulübünden transfer edilen 26 yaşındaki Fildişi Sahilli orta saha oyuncusu, lacivert-beyazlı kulübün internet sitesinde yer alan açıkla-masında, ''Kulübümün bana olan inancına yanıt vermek için elimden geleni yapacağım. Yeni proje-ler beni umutlu kıldı. Kardemir Karabükspor maçını radyodan dinledim. Söylenenler Türkçe olduğu için anlamadım ama sonucu söylediklerinde 'Yaşasın biz kazandık' diye sevindim'' ifadelerini kullandı.
Kasımpaşa Kulübü ile dün 3 yıllık sözleşme imzalayan Coulibaly, Türkiye ile ilgili düşünce-lerini de, “Türkiye'de çok sayıda Fildişi Sahilli oyuncu var. Bu yüzden Türkiye ligini biraz da olsa takip ediyorum. Eboue ve Zokora ile konuş-tum. İyi tavsiyelerde bulundular.'' diye açıkladı.
Fildişiliydi şimdi Kasımpaşalı oldu
Kasımpaşa'nın yeni transferi Coulibaly: “Kulübümün bana olan inancına yanıt vermek için elimden geleni yapacağım''
ECO MARKET - 2Dijon Bölgesi’nde 1200 m2
Bourgogne Bölgesi’nin en büyük helal supermarketi
AçILDI
ECO MARKET-2 ADRESCentre Commersial Saint exupery
rue antoine Saint exupery21300 CHENOVE
*Bu fi yatlar kampanya başlangıç fi yatlarıdır. Kur farkından kaynaklanan değişiklikler olabilir.
Kampanya, 19 - 25 Aralık 2012 tarihleri arasında geçerli değildir. Basel çıkışlı, İstanbul varışlı seyahatlerde ve sınırlı sayıda koltuk için geçerlidir.Biletlerinizi, www.turkishairlines.com adresinden, İsviçre için +41 848 444 849, Fransa için +33 825 800 902 ve Almanya için +49 1 805 849 266 numaralı
çağrı merkezimizden veya yetkili acentelerimizden temin edebilirsiniz.
turkishairlines.com
Wingo, seni İstanbul’a çok uygun fi yatlarla ve Türk Hava Yolları konforuyla uçuruyor.
Biletleme dönemi: 1 - 22 Eylül 2012Seyahat dönemi: 1 Kasım 2012 - 31 Mart 2013
/wingotweets /wingopins
turkishairlines.com/wingo Wingo, uçmanın en keyifl i ve akıllı yolu o!