zaman france n° 236 - tr

32
26 - 31 EKİM 2012 N° 236 Prix : 2 € WWW.ZAMANFRANCE.FR Sacrifier pour un pauvre… à l’autre bout du monde SOCIETE 07 Valls facilite la naturalisation des étrangers FRANCE 06 Ces musulmans français et patriotes FRANCE 05 r Türk gıda sektörü, dünyanın en büyük gıda fuarı Paris SIAL’e damgasını vurdu. Bu yıl 256 Türk firmasının katıldığı fuarda, Tür- kiye en çok firmayla temsil edilen ülke oldu. Türk standının resmi açılı- şını Fransa Tarım Bakanı Stephane Le Foll’le birlikte yapan Mehdi Eker, “10 bin metrekarelik bir alanda 256 Türk firması katılıyor. Bu Türkiye’nin ekonomik büyümesini gösteren bir tablo.” dedi. R VEDAT BULUT, GÜNDEM 11 “Çocuk yardımı, eğitime harcanmalı” r Fransa Resmi İstatis- tik Kurumu (INSEE) tarafından yapılan araştırma, Fransa’da yaşayan Türkiye kökenlilerin eğitim haya- tında diğer göçmenlerin gerisinde olduğunu ortaya koydu. Geçen hafta Zaman France’da detaylarına yer verdiğimiz raporla ilgili, bu hafta eğitim alanında faaliyet gösteren sivil toplum örgütü temsilcilerinden ve uzmanlardan görüş aldık. Uzmanlar, Türk kökenli göç- men öğrencilerin eğitimde başarılı olması için ailelerin bu alanda faaliyet gösteren profesyonel kurumlardan ve sivil toplum örgütlerinden destek alması gerektiğine vurgu yaptı. R GÜNDEM 04-06 VATANDAŞLIĞA GEÇİŞ ŞARTLARI DEĞİŞTİRİLİYOR İçişleri Bakanı Manuel Valls, yeni vatandaşlık şartlarıyla ilgili valiliklere gönderdiği genelgede, önceki hükümet döneminde uygulamaya konulan ayrımcı uygulama- ları dikkate almamalarını istedi. 1GüNDEM SERDAR DALKILIÇ’A ULUS- LARARASI GÖREV Avrupalı Doktorlar Federasyonu (FEMS) Başkan Yardımcılığına Dr. Serdar Dalkılıç seçildi. 1GüNDEM 03 09 BAYRAM ÇOCUKLARLA GÜZELDİR Anne-babalar bay- ramı özel kılmak için neler yap- malı, çocuklara bayramı nasıl anlatmalı? 1AiLEM 22 DENİZ KEZİBAN ÇAKICI: Çocuklarımızı en baştan kaybediyoruz Modern okul sisteminde yönlendirme uzmanları öğrencileri neredeyse bire bir markaja alıp yete- neklerini ve eğilimlerini keşfediyor. Bu keşfin ardından da okul ve aile ile birlikte onun önünü açıyorlar. Sistem zaten bir göçmen elemesi yapıyorken, aile dil bilmiyorsa çocu- ğunu hiç takip edemiyor. R GÜNDEM 07 Kurban Bayramınız kutlu olsun EMRE DEMİR, FERHAN KÖSEOĞLU PARis Geçen hafta Zaman France’da detaylarına yer ver- diğimiz raporla ilgili, bu hafta eğitim alanında faaliyet gösteren sivil toplum örgütü temsilcilerin- den ve uzmanlardan görüş aldık. Pro-Actif Başkanı Tuna Baş : Aileler aslında çocukla- rını okumaya teşvik ediyor. Fakat, gençler neden okuması gerektiğini anlamıyor. En büyük sorunu- muz çocuklarımıza ufuk çizmekte eksik kalınması. Etude Plus Eğitim Merkezleri Federasyonu Başkanı Veli Çetin : Türk aileler çocuklarının eğiti- mi için para harcanması gerektiğinin farkında değil. Devletin verdiği çocuk parasını çocuğumu- zun eğitim giderleri için harcamalıyız. Dünyanın en büyük gıda fuarı SIAL 2012’ye ‘Türkiye’ damga vurdu

Upload: zaman-france

Post on 27-Mar-2016

238 views

Category:

Documents


2 download

DESCRIPTION

Zaman France N° 236 - TR

TRANSCRIPT

Page 1: Zaman France N° 236 - TR

26 - 31 EKİM 2012 N° 236 Prix : 2 € WWW.ZAMANFRANCE.FR

Sacrifi er pour un pauvre… à l’autre bout du mondeSOCIETE 07

Valls facilite la naturalisation des étrangers FRANCE 06

Ces musulmans français et patriotesFRANCE 05

rTürk gıda sektörü, dünyanın en büyük gıda fuarı Paris SIAL’e damgasını vurdu. Bu yıl 256 Türk fi rmasının katıldığı fuarda, Tür-

kiye en çok fi rmayla temsil edilen ülke oldu. Türk standının resmi açılı-şını Fransa Tarım Bakanı Stephane Le Foll’le birlikte yapan Mehdi Eker, “10 bin metrekarelik bir alanda 256 Türk fi rması katılıyor. Bu Türkiye’nin ekonomik büyümesini gösteren bir tablo.” dedi. RVEDAT BULUT, GÜNDEM 11

“Çocuk yardımı, eğitime harcanmalı”

rFransa Resmi İstatis-tik Kurumu (INSEE)

tarafından yapılan araştırma, Fransa’da yaşayan Türkiye kökenlilerin eğitim haya-tında diğer göçmenlerin gerisinde olduğunu ortaya koydu. Geçen hafta Zaman France’da detaylarına yer verdiğimiz raporla ilgili, bu hafta eğitim alanında

faaliyet gösteren sivil toplum örgütü temsilcilerinden ve uzmanlardan görüş aldık. Uzmanlar, Türk kökenli göç-men öğrencilerin eğitimde başarılı olması için ailelerin bu alanda faaliyet gösteren profesyonel kurumlardan ve sivil toplum örgütlerinden destek alması gerektiğine vurgu yaptı. RGÜNDEM 04-06

VATANDAŞLIĞA GEÇİŞ ŞARTLARI DEĞİŞTİRİLİYORİçişleri Bakanı Manuel Valls, yeni vatandaşlık şartlarıyla ilgili valiliklere gönderdiği genelgede, önceki hükümet döneminde uygulamaya konulan ayrımcı uygulama-ları dikkate almamalarını istedi. 1GüNDEM

SERDAR DALKILIÇ’A ULUS-LARARASI GÖREVAvrupalı Doktorlar Federasyonu (FEMS) Başkan Yardımcılığına Dr. Serdar Dalkılıç seçildi. 1GüNDEM

03

09

BAYRAM ÇOCUKLARLA GÜZELDİR Anne-babalar bay-ramı özel kılmak için neler yap-malı, çocuklara bayramı nasıl anlatmalı? 1AiLEM

22

DENİZ KEZİBAN ÇAKICI:

Çocuklarımızı en baştan kaybediyoruzModern okul sisteminde yönlendirme uzmanları öğrencileri neredeyse bire bir markaja alıp yete-neklerini ve eğilimlerini keşfediyor. Bu keşfin ardından da okul ve aile ile birlikte onun önünü açıyorlar. Sistem zaten bir göçmen elemesi yapıyorken, aile dil bilmiyorsa çocu-ğunu hiç takip edemiyor. RGÜNDEM 07

Kurban Bayramınız kutlu olsun

EMRE DEMİR, FERHAN KÖSEOĞLU PARis

Geçen hafta Zaman France’da detaylarına yer ver-diğimiz raporla ilgili, bu hafta eğitim alanında faaliyet gösteren sivil toplum örgütü temsilcilerin-den ve uzmanlardan görüş aldık.

Pro-Actif Başkanı Tuna Baş : Aileler aslında çocukla-rını okumaya teşvik ediyor. Fakat, gençler neden okuması gerektiğini anlamıyor. En büyük sorunu-muz çocuklarımıza ufuk çizmekte eksik kalınması.

Etude Plus Eğitim Merkezleri Federasyonu Başkanı Veli Çetin : Türk aileler çocuklarının eğiti-mi için para harcanması gerektiğinin farkında değil. Devletin verdiği çocuk parasını çocuğumu-zun eğitim giderleri için harcamalıyız.

Dünyanın en büyük gıda fuarı SIAL 2012’ye ‘Türkiye’ damga vurdu

26 - 31 EKİM 2012 N° 236 Prix : 2 €

09

22

Çocuklarımızı en baştan kaybediyoruzModern okul sisteminde yönlendirme uzmanları öğrencileri neredeyse bire bir markaja alıp yete-neklerini ve eğilimlerini keşfediyor. Bu keşfin ardından da okul ve aile ile birlikte onun önünü açıyorlar. Sistem zaten bir göçmen elemesi yapıyorken, aile dil bilmiyorsa çocu-

GÜNDEMGÜNDEM 0707

Dünyanın en büyük gıda fuarı SIAL

Page 2: Zaman France N° 236 - TR
Page 3: Zaman France N° 236 - TR

GÜNDEM03 26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE

FERHAN KÖSEOĞLU PARis

-Fransız vatandaşlığına geçmek, Ni-colas Sarkozy dönemine göre daha

kolay olacak. Büyük vaadlerle iktidara gelen Sosyalist Parti’nin (PS) yeniden düzenle-mek istediği vatandaşlık şartlarında Fransız tarihi ve değerleriyle ilgili yapılan sınavlarda da değişiklik yapılacak.

İçişleri Bakanı Manuel Valls, valile-ler gönderdiği genelge ile, değişikliğin ilk sinyallerini verdi. Bakan Valls’ın yayınla-dığı genelgede en dikkat çeken unsur ise Fransız tarihi ve değerleriyle ilgili sınavda yapılacak değişiklikler. Buna göre yeni baş-vurularda Fransa tarihi ve cumhuriyet de-ğerleri bilgisinin yanı sıra laiklikle ilgili sınav da Fransız vatandaşı olma şartları arasından çıkartılacak. Ayrıca valilikler de başvuruda bulunanların yeterliliği ile ilgili karar yetki-sine sahip olabilecek.

“Sınav sorularını cevaplayarak Fransız olunmaz.” diyen Bakan Manuel selefi Calude Gueant’ın izlediği katı vatandaşlık politikası-nı eleştirdi. Valls, yeni dönemde izlenecek yol haritasının şeffaf ve adil olacağını söyledi.

DÜZENLİ GELİR ÖNEMLİ OLACAKYeni düzenlenen vatandaşlık yasasında önemli değişikliklerden biri de çalışma krite-rinde yapıldı. Süresiz kontrat şartı kaldırılarak, yeterli ve düzenli gelir sahiplerinin vatandaş olmasına yeşil ışık yakıldı. Valls, Avrupa’da yaşanan kriz ortamında böyle bir şartın yeni

mağdurlar oluşturabileceğini aktardı.

BAŞARILI ÖĞRENCİLERE POZİTİF AYRIMCILIKGenelgede vatandaşlığa geçmek isteyen yabancı öğrencilerle ilgili de yeni değişikliğe gidildi. Fransa’da 10 yıldır bulunan ve 5 yılı-nı kesintisiz okula devam etmiş 25 yaşın al-tındaki her gencin Fransa’ya tam uyum sağ-ladığına kanaat getirileceği belirtildi. Ancak bu süre zarfında herhangi bir suça karışmış kişiler bu durumdan mahrum bırakılacak. Bu arada başarılı yabancı öğrencilere de va-tandaşlık başvurularında pozitif ayrımcılık tanınacağının altı çizildi.

Nicolas Sarkozy döneminde gündeme gelen 10 yıl Fransa’da yasal olarak kalmış kişi-lerin vatandaşlığa başvurabilmesi teklifi yeni hükümetten destek bulmadı. Manuel Valls vatandaşlığa başvurmak için yeterli olan sü-renin 5 yıl olarak devam edeceği vurgusunda bulundu.

DİL ŞARTINDE DEĞİŞİKLİK YAPILMADIYeni genelgede Fransızca dilini yeterli derece-de bilme şartı ise aynen korundu. Buna göre Fransız vatandaşlığına geçmek isteyenlerde yine Fransızca bilme şartı aranacak. Fakat bu kural 65 yaşın üzerinde başvuru yapanlarda aranmayacak.

Fransa İçişleri Bakanı Manuel Valls, Ocak ayına kadar vatandaşlık yasası üzerindeki de-ğişikliklerin tamamlanacağını söyledi.

Vatandaşlığa geçiş şartları değiştiriliyorNicolas Sarkozy döneminde ağır şartlara bağlanan Fransız vatandaşlığına geçiş işlemleri, Cumhurbaşkanı François Hollan-de yönetimince yeniden düzenleniyor. içişleri Bakanı Manuel Valls, yeni vatandaşlık şartlarıyla ilgili valiliklere gönder-diği genelgede, önceki hükümet döneminde uygulamaya konulan ayrımcı uygulamaları dikkate almamalarını istedi.

Fransa tarihi ve cumhuriyet değerleri bilgi-sinin yanı sıra laiklikle ilgili sınav da Fransız vatandaşı olma şartları arasından çıkartılacak.

-Sağlık Bakanı Marisol Touraine, Hollanda’da olduğu gibi bazı Avrupa

ülkelerinde yasal olan ‘esrar kahvehanesi’ uygulamasının denenmesinden yana ol-duğunu söyledi.

France 2 televizyon kanalına konuşan Tourine, ‘‘Bu denemeyi hep birlikte, en kısa zamanda yapmamız gerekiyor’’ dedi. Bakan, başka bir kanala yaptığı açıklama-da, ‘esrar kafesi’ uyulmasına yıl sonundan önce başlamak istediğini belirterek, bu uy-gulamaya sağcı belediye başkanlarının da sıcak baktığını söylemişti.

Paris Belediye Başkanı Bertrand Delanoe ise başkentin bu uygulama için pilot kent olma konusunda 2010 yılından bu yana aday olduğunu söyledi. Bu arada merkez sağ par-tisinin eski Eğitim Bakanı Luc Chatel, öneriyi ‘sorumsuzluk’ olarak niteledi.

İçişleri Bakanlığı bünyesinde faaliyet gös-teren Organize Suçlar İstihbarat Servisi (SI-RASCO) tarafından yayınlanan rapora göre, ülkede yılda 250 bin ton esrar tüketiliyor.

Sadece Paris bölgesinde 50 bin ton esrar tüketildiği belirtilen rapora göre, sadece esrar-dan uyuşturucu baronlarının cebine 1 milyar Euro’dan fazla para gidiyor.

Esrar kahveleri yeniden gündemde-Organize Suçlarla Mücadele İs-

tihbarat Birimi’nin (SIRASCO) raporu, Fransa’daki Türk mafyasının insan ticaretinin yüzde 90’ını elinde bulundurduğunu açıkladı.

Fransa’da faaliyet gösteren Türki-ye kökenli mafya örgütleri güvenlik güçleri tarafından yakın takibe alındı.

Organize Suçlarla Mücadele İs-tihbarat Birimi’nin (SIRASCO) hazır-ladığı 93 sayfalık raporda, aralarında Türkiye kökenli grupların da bulun-duğu 5 mafya yapılanmasını açıkladı. Raporda Türkiyeli suç örgütlerinin Fransa’da insan kaçakçılığı alanında kontrolü ele geçirdiği kaydedildi.

Fransız polisinin raporunda, “Türk suç örgütleri, neredeyse hiç bir yasal yaptırıma uğrama-dan Türkiye’de hareket edebiliyor. Bu durum Schengen bölgesini ve Fransa’yı ağır şekilde etkiliyor. Bil-hassa 2009’dan sonra Türkiye kö-kenli mafya, AB’ye yönelik kaçak göçün en büyük sorumlulularından biri haline geldi. Pakistan, Sri Lan-ka, Bangladeş, Irak, Kuzey Afrika, Somali ve Kafkas ülkelerinden ge-len kaçak göçmenler, Türkiye üze-rinden AB’ye giriyor. Bu ağ Avru-

pa’daki kaçak göçün yüzde 90’ını teşkil ediyor.” ifadeleri kullanıldı.

Öte yandan, Fransa’nın kuzey-doğusunda ve Strasbourg şehrinde uyuşturucu ticaretinin Türk mafyası-nın kontrolünde olduğu ifade edildi.

Çinli mafyanın fuhuş ve esrar, Çeçen mafyanın gece kulüplerinde

yoğunlaştığı kaydedildi. İtalyan maf-yasının ise rüzgar enerjisi santral-lerinin inşa edileceği arsalarla ilgili bilgi edinmek için yerel yönetimlere sızdığı kaydedildi. Nijerya kökenli suç örgütlerinin internet üzerinden dolandırıcılık alanında uzmanlaştığı iddia edidi.

Fransa’da insan kaçakçılığı Türk mafyasının elinde

Türkiye kökenli mafya, Avrupa Birliği’ne yönelik kaçak göçün en büyük sorumlulularından biri olarak gösteriliyor.

Page 4: Zaman France N° 236 - TR

GÜNDEM04 26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE

NEVZAT CEYLAN

Değerli dostlar. Çoğu insan eski bayramlarla yeni bayramları karşılaştırır ve hep “Eski bayramlar daha güzeldi.” der. Ben ise kendi adıma şimdiki bay-ramların daha güzel olduğuna inanıyorum. Benim gençlik yıllarımda, yani yetmişli yıllarda Türkiye adeta yokluklar, mahrumiyetler ülkesi idi. Dışardan yardım gelmeyince hükümetler memleketin ihtiyacı olan petrolü ithal edemez, hatta olağanüstü önem-sediğimiz ordunun uçakları bile eğitim uçuşlarını yapamazdı. Dünyadaki Müslümanların durumu içler acısıydı. Pek çoğu zulümlerle inim inim inlerdi.

HÜZÜNLÜ BAYRAMLARO yıllarda çok güçlü olan aşırı sol milli, dini değerle-rimize hakaretler eder dünyanın en ücra köşesinde bulunan küçücük solcu bir gurup engellense ortalığı ayağa kaldırırdı. Yetmezmiş gibi, eski Doğu ve Batı Türkistan topraklarında yaşayan Türkî Cumhuriyet-lerin kurtulduklarını ve refah içinde hür yaşadıklarını iddia etmeleri bizleri çılgına çevirirdi. Buna karşılık biz de bu topraklarda yaşayan Müslümanların oruç tutamadığını, kurban kesemediğini, hatta bayramlar-da bile namaz kılamadığını ileri sürer, bu insanların dertleriyle dertlenmeyi en büyük vecibe ve vazife hatta kutsal bir ızdırap bilirdik. Bayram namazını kılmak için toplanan Müslüman soydaşlarımızla ilgili okuduğu-muz ve dinlediğimiz bazı hikayeler bayramlarda gö-zümüzün önüne gelir ve o zamanki, saf, temiz, idealist bir yeni yetmenin kalbiyle alabildiğine hüzünlenir ve neşelenmeyi adeta kendimize haram kabul ederdik.

UMUTLU BAYRAMLARO günler ve çocukluk hayalleri tatlı bir hatıra ola-rak geride kaldı. Şimdi Türkiye çok gelişti ve değişti. Dünya da çok değişti. İnsanlar daha hür ve rahat ya-şıyorlar. Buna paralel olarak hayaller de idealler de değişti. Günümüzde insani değerler öne çıktı. Dünya milletleri bir aile gibi oldu. Artık sadece kendi öz mil-letini düşünenler, insanlık alemini gözardı edenler bencil olarak görülürken, bütün insanlığı düşünen fi kirler ve insanlar büyük saygınlık kazanmaya baş-ladı. Nitekim bu gidişatı iyi okuyan insanımız hem Türkiye’de hem de hemen hemen dünyanın bütün ülkelerinde yardım ve kurban kampanyalarıyla göz kamaştırıyor. Fransa’da toplanan kurbanlar bile on iki farklı ülkede kesilecek. Öyle ki bayramlarda bu güzel yardımlaşma manzaralarını televizyonlarda seyretmek bize büyük bir mutluluk veriyor, gözleri-mizi yaşartıyor. Hele görülmemiş bir fi tne hareketiy-le aziz milletimizin birbirine düşürülmeye çalışıldığı Doğu ve Güney Doğu’daki kaynaşma bizi gözyaşla-rına boğuyor. Bayramı İstanbul’da, Ankara’da aile-siyle geçirmek yerine oradaki kardeşleriyle kutlamak için, uçaklarla, otobüs ve arabalarla binlerce insanı-mızın Doğu’ya akın edip kucaklaşmaları, ağlaşma-ları adeta bizim yeniden dirilişimizi haykırıyor. Bu sebeple sizi bilemem ama benim bayramlarım daha sevinçli daha güzel. Ama esas bayramlar insanlık aleminin topluca yaptığı bayramlar olacak.

TAM BİR YIL OLDU Değerli dostlar, bu yazımız elliikinci makalemiz olu-yor. Yani tam elli iki haftadır beraberiz. Ayrıca güzel bir tevafuk sonucu Kurban Bayramı’na denk geldi. Bu zaman zarfında sizinle samimi duygularımı paylaş-tım. Yüce Allah’tan doğru ve faydalı yazılar yazdırma-sını diledim. Allah faydasız ve zararlı şeyler yazdırma-sın. Siz de “Amin” deyiniz, lütfen. Dualarınızı eksik etmeyin. Bundan sonra da Allah izin verirse beraber olmaya çalışacağız. Allah yar ve yardımcımız olsun. Bayramınızı en kalbi duygularla [email protected]

Eski ve yeni bayramlar: Sizce hangisi daha güzel?

Osman AydoğduÜlkesini sadece delice sevmek yetmez. Bayrak taşımak yetmez. Biraz bu top-lumda yer kazanmamız lazım. Türki-ye’deki gençler okumak için ne zorluk-lar çekiyor. Fransa’da her türlü imkana rağmen olmuyor. Gençlerimize değer verip, yatırım yapıp önlerini açmamız gerekiyor. Allah’tan gençlerimiz kötü yolda değil. Ailelerine bağlılar.

Chantal Aiou SinanTeşekkürler Zaman France. 10 yıldır bu sorunları dile getirmeme rağmen büyük bir duyarsızlıkla karşılaşıyo-rum. Fransalı Türkler kontrolü ele almalı ve Pro Actif gibi gençlere yar-dım etmeye çalışan sivil toplum ku-ruluşlarına katılmalı.

#siniftakaldik

Lyon’da bulunan üniversiteli öğren-ciler tarafından kurulan Unidivers Derneği Başkanı Çelebi Erdaş, “Araş-tırmada ortaya çıkan üzüntü verici sonuçların gelecekte değişeceğini düşünüyorum. Kendi kültürüne bağlı

ama yaşadığı topluma ve ülkeye de entegre olmuş bir ne-sile ihtiyaç duyduğumuz ortada. Burada herzamanki gibi ailelere büyük sorumluluk düşüyor. Ailelerin çocuklarını ne pahasına olursa olsun okutmaları gerekir.” dedi.

Erdoğan Nohuz Thiers Hastanesi Başhekimi“Anne-baba öğrencinin en büyük destekçisi olmalı”

Eğitim faaliyetlerinde bütün sorumluluk öğrenciye ait değildir. Bu konuda anne ve babanın da üzerine düşen birtakım görev-ler bulunmaktadır. Anne-baba eğitimin her aşamasında öğrencinin en büyük destekçisi olmalıdır. Bunu da çocuğuna hissettirmelidir. Dışarıdan gelen olumsuz telkinlere kulakla-

rını kapatıp öğrenilmiş çaresizliği bir kenara bırakmalı, önce çocuğa güvenmeli onun da kendisine güvenmesini sağlamalı. Onlara eğitim konusunda motive edici rehberlikte bulunmalı. Yapamıyorlarsa işin uzmanların-dan yardım istemeli. Öğrencinin eğitim süre-cinin takibi de unutulmaması gereken nokta.

Çelebi ErdaşUnidivers Derneği Başkanı:

“Ailelerin ne pahasına olursa

olsun çocuklarını okutmaları gerekir”

-Pro-Actif derneği Başkanı Tuna Baş,

bir yıldır düzenli olarak oryantasyon program-ları düzenlediklerini hatırlatarak, “Yüksek meslek gruplarında ça-lışan Türk gençlerimiz, Paris banliyölerinde eğitimi-ni sürdüren öğrencilerimizle buluşup, özellikle üniversite okumanın getirdiği maddi ra-hatlıkları anlatıyoruz. Ayrıca, Türk toplumunun toplumda yer edinmesi için eğitimli insan sayısının çok daha fazla ol-ması gerektiğini söylüyoruz.” dedi. Bugüne kadar çocuğu-nun okumasını istemeyen hiç bir anne-babayla karşılaşma-dığını belirten Baş, “Aileler aslında çocuklarını okumaya teşvik ediyor. Fakat, gençler neden okuması gerektiğini anlamıyor. En büyük sorunu-

muz çocuklarımıza ufuk çizmekte eksik kalınması. Ailelerin sadece 'oku' demesi yeterli değil. Öğ-rencinin yeteneğine ve kişiliğine uygun bir kariyer planı ya-

pabilmesi için Fransız eğitim sistemini çok iyi tanıyan pro-fesyonel yapılardan ve dernek-lerden destek alması gerekiyor.

Tuna Baş, özellikle liseye geçiş döneminde göçmen kö-kenli öğrencilerin kabiliyetinin altında bölümlere yönlendiril-diğini de vurgu yapıyor. Bu-gün fi nans sektöründe çalışan Tuna Baş, “Bana da ortaokula giderken, öğretmenim bana 'senden iyi televizyon tamir-cisi olur' demişti. O gün beni doğru yönlendiren insanlar olmasaydı üniversite okuya-mayacaktım.” dedi.

“Çocuk yardımı, çocuğun eğitimi için harcanmalı”

Fransa Resmi İstatistik Kuru-mu (INSEE) tarafından yapılan

araştırma, Fransa’da yaşayan Tür-kiye kökenlilerin eğitim hayatında diğer göçmenlerin gerisinde oldu-ğunu ortaya koydu. Araştırmada Türk öğrenciler kadar aileler de eğitim kriterlerinin değerlendiril-diği anketlerde son sırada yer aldı.

Geçen hafta Zaman France’da

detaylarına yer verdi-ğimiz raporla ilgili, bu hafta eğitim alanında faaliyet gösteren sivil toplum örgütü temsil-cilerinden ve uzman-lardan görüş aldık.

eğitimi için harcanmalı”

-Etude Plus Eğitim Merkezleri Fede-

rasyonu Başkanı Veli Çetin, “Fransa'da Türk aileler çocuklarının eği-timi için para harcan-ması gerektiğinin far-kında değiller. Devlet tarafından verilen çocuk parasını tamamen çocuğumuzun eği-tim giderleri için harcamalıyız.” şeklinde konuştu. INSEE'nin çalışmasında Türk kökenli göç-men öğrencilerin ortaokul ve lisede başarı oranları düşük. Ancak, Çetin Etude Plus'ün tak-viye kurslarını takip eden Türk kökenli öğrencilerin büyük bir başarı oranı yakaladığını belirti-yor. Fransa'nın farklı şehirlerin-deki 21 şubesinde 1200 öğrencisi bulunan Etude Plus, lise bitirme sınavı Bac'ta yüzde 86, ortaokul bitirme sınavı Brevet'de yüzde 85 başarı elde etti. Çetin, “Ku-

rumun başarısından dolayı sadece Türk kö-kenli öğrenciler değil, Fransız öğrenciler de kayıt oluyor. 1200 öğ-rencinin üçte biri Fran-sız.” dedi.

Çetin, meslek lise-lerine giden öğrencilerin doğru yönlendirilmesinin de çok bü-yük önem taşıdığını belirterek, “ Anne-babanın çok bilgisi ol-madığı için çocuklarımızı yan-lış bölümlere yönlendirebiliyor. Çoğu zaman, araba tamirciliği, kuaförlük gibi zaten istihdam fazlası olan bölümlere gidiyor-lar. Mesela biz bir öğrencimizi aeronotik, bir diğer çocuğu-muzu aşçılığa yönlendirdik. Bu bölümlerden çıkan öğren-cilerimizin önü daha açık. Biz ilkokuldan üniversitenin giriş kapısına kadar öğrencimizi ta-kip ediyoruz. dedi.

“Devletin çocuk yardımı, çocu-ğun eğitimi için harcanmalı”

“Doğru yönlendirilmesem tele-vizyon tamircisi olacaktım”

VELİ ÇETİN TUNA BAŞ

Page 5: Zaman France N° 236 - TR
Page 6: Zaman France N° 236 - TR

GÜNDEM06 26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE

MESUDİYEBEDİR

Fransa Resmi İstatistik Kurumu (INSEE) ta-rafından Fransalı Türklerin eğitimi konusun-da yapılan araştırmaya göre, Türkler eğitimle ilgili tüm kategorilerde sonuncu sırada yer almaktadır. Peki, bizi diğer göçmen gurupla-rından bu denli farklı kılıp listenin sonlarına yerleştiren sebepler nelerdir ? Göçmen çocuk-ların okul başarısında aile faktörünün etkisin-den bahsedilebilir mi ?

Her insan çocuğunun yetişmesini ve okulda başarı sağlayıp gurur verici ve yarar-lı bir meslek sahibi olmasını arzu eder. Her anne babanın bir ideali vardır “Benim gibi olma” ifadeleriyle sıkça karşılaşabiliriz. Fakat ebeveynin çocuğunun başarısını arzu etmesi yeterli olmayabilir. Yani önce istemek akabin-de de gerçekleşmesi için efor sarfetmek gerek-mektedir. “Çocuğun içinden gelmeli” hipote-zini bir kenara bırakıp “Anne baba olarak ben ne yapmalıyım, ne yapabilirim ve hangi fe-dakarlıkları göz önünde bulundurmalıyım ?” sorularıyla yüzleşmek oldukça önemlidir.

Araştırmaya göre, Türk ailelerinin eğitim konusundaki eksikliklerinde dil engeli önemli bir etken olarak nitelendirilmektedir. Zira bi-rinci neslin yüzde 74’ü hiç Fransızca bilmiyor. Yüzde 83’ü ise bugüne kadar çocuklarının ödevlerine hiç yardımcı olmamış.

Şöyle ki, her ne kadar Türk anne babalar eğitime önem verse de evde çocuklarına yeteri kadar destek sağlayamamaktadırlar. Zira eği-tim dili Fransızcadır ve ebeveynin dile hakim olmaması neticesinde çocuğuna desteği kısıt-lanmaktadır. Eğitimciler bu durumu göz önün-de bulundurmaksızın Türk anne babaların çocuklarının eğitimine ilgi duymayıp kayıtsız kaldıklarını düşünebilmekteler. Öte yandan, ailelerin evlerinde anadilini konuşmaları da eğitimde başarısızlığın önemli sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Oysa ki, ço-cuğun sağlıklı bilişsel gelişimi için anne baba-nın en hakim olduğu dilde çocuğuyla iletişim kurması fevkalade önemlidir. Ancak bu aşa-madan sonra, çocuğun okul hayatına ilk adım atmasıyla Fransızca’ya geçis sürecinde gerekli desteği sağlamak durumundadırlar. Yani, çocuğun okul hayatına başlamasıyla dil geli-şiminin üzerinde durup sağlam bir alt yapıyı oluşturmak gerekmektedir. “Nasıl olsa okulda Fransızcayı öğrenir.” düşüncesiyle çocuğu zor-luklarla ve eğitimiyle baş başa bırakmamak ve ihtiyacı olan desteği vermek gerekir. Ebevey-nin Fransızca bilmemesi bu noktada handikap olarak karşımıza çıkabilir. Zira bu durum anne babanın çocuğunun eğitimini takip etmesini ve okul aile işbirliğini sağlamasını güçleştire-bilir. Çocuk ise okulda karşılaştığı sorunları anne babasına aktarmanın gerekli olmadığını düşünebilmektedir çünkü zihninde okul ve ev kültürü arasındaki köprüyü oluşturan dil un-suru yoktur. Ebeveyn Fransızca bilmediğinden dolayı çocuğunun nazarında sorunları çözebi-lecek makamda da değildir.

Hasılı, göçmen aile çocuklarının okul başarısı konusunda araştırma listelerinin en başlarında yer alabilecek nitelikte fevkalade avantajlara ve önemli bir ‘kültürel kapital’e sahip olmalarının başarıya dönüşmesi için ebeveynin dil engelini aşması, okul - aile iş-birliğini sağlaması ve çocuğuna gereken teş-vik destek ve motivasyonu oluşturması gerek-mektedir. [email protected]

Psikolog

Göçmen kökenli Türk öğrencilerin okul başarısında aile faktörü

FERHAN KÖSEOĞLU PARis

-Fransa Resmi İstatistik Kurumu’nun (INSEE) sonuçlarını açıkladığı eğitim

raporu tartışılmaya devam ediyor. Fransız-larla diğer göçmen gruplarının kıyaslandığı raporun sonuçlarına göre Fransalı Türkler, eğitime ilişkin tüm kıyaslamalarda son sıra-da yer alıyor.

Söz konusu araştırma raporu hakkında Zaman France'a değerlendirmede bulunan Ataturquie Derneği Başkanı Murat Erpuyan, INSEE’nin kapsamlı araştırmasının Türk-lerin eğitim durumu ile ilgili kara bir tablo ortaya koyduğunu söyledi. OCDE’nin veri-lerinde de Türkiye’nin bu konuda her zaman son sıralarda yer aldığını belirten Erpuyan, “Hem burada hem orada durum iç açıcı de-ğil.” ifadelerini kullandı.

“Fransa’daki Türkiye kökenliler neden eğitim konusunda son derece kötü bir ko-numdalar?” sorusunu yönelten Ataturqu-ie Derneği Başkanı, konunun uzun uzun değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, “Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, Türk-ler her gittikleri yerde kendi yaşam alanla-rını oluşturma yeteneğine sahipler. Paris’te, Berlin’de ya da Erzurum’da farketmiyor.” ifadelerini kullandı. Bunun yurtdışında çok önemli bir artı değer olmasıyla birlikte olum-suzluklara da yol açtığını belirten Erpuyan, “Neredeyse çocuklar Fransa’yı sadece okul-da yaşıyorlar.” vurgusunda bulundu. Erpu-yan ayrıca Fransa’da yaşayan Türklerin ‘vur-

dumduymaz’ olduklarına dair iddialara ihtimal vermediğini “Öğretmenlerin en büyük şi-kayetinin velilerle iletişim ku-ramamak.” sözleriyle açıkladı.

“KADINLARIN FRANSIZCA BİLMELE-RİNİN ÖNEMİ KAVRANAMIYOR”İletişimsizliğin nedenlerine de değinen Erpuyan, “Velilerin özellikle de annelerin Fransız-ca bilmemesi bu iletişimsizliğin birinci nedeni” diye konuştu. Murat Erpuyan, “Kendi yaşam alanını kurunca dil öğrenme-ye gerek kalmıyor ya da kadınların Fransızca bilmelerinin önemi kavranamıyor.” dedi. Dil konusundaki yetersizliğin, velilerin çocukla-rın dersleriyle ilgilenilmesinin önündeki en

büyük engellerden olduğunu söyleyen Erpuyan, INSEE’nin araştırmasının da bu görüşleri desteklediğini dile getirdi.

Öteki kültürden korkunun, ‘içe kapanıklığın’ bir başka açıklaması olduğunu belirten Erpuyan, INSEE’nin değer-lendirmesinin içinde yaşadığı toplumla iletişim kurmakta zorlanan, marjinalleşen bir top-luluğun varlığını ortaya koydu-

ğuna vurgu yaptı. Marjinalleşmenin içinde yaşadığı kültürde ağırlığını koyamayan bir toplumsal yapıyı da beraberinde getirdiğini açıklayan Erpuyan, Fransalı Türklerin bu ne-denlerden dolayı kendilerine ve de Türkiye’ye yeterince katkıda bulunamadığını ifade etti.

“Çocuklar Fransa’yı sadece okulda yaşıyor”Ataturquie Derneği Başkanı Murat Erpuyan, Fransa Resmi istatistik Kurumu’nun (INsEE) açıkladı-ğı ve Fransa’da yaşayan Türkiye kökenlerinin eğitim alanında diğer göçmen gruplara göre daha başarısız olduğunu ortaya koyan eğitim araştırmasını değerlendirdi.

“Ermeni soykırımı inkarının cezalan-dırılması yasasına karşı büyük oranda birleşebilen Türkiye kökenliler bu dina-miği devam ettirmekte zorlanıyorlar.” vurgusunda bulunan Erpuyan, ebe-veynlerin çocuklarının bundan böyle ders kitaplarında ‘Ermeni Soykırımı’ başlıklı konuyu nasıl işleyecekleri ko-nusunu da düşünmediğini dile getirdi. Murat Erpuyan, okullarda büyük mü-cadelelerden sonra 16. dil olarak oku-

tulan Türkçe’ninde ilgisizlik nedeniyle yavaş yavaş sistemden çıktığına vurgu yaparak kimsenin bu konudan kaygı duymadığını söyledi.

Erpuyan son olarak “Karikatürel bir yaklaşımla Türkiye kökenlilerin de Fransa’da bir Charles Aznavour yarat-maları gerekiyor. Ya da ciddi ciddi, niye içinde yaşadığımız toplumda etkin ola-mıyoruz sorusunun yanıtlarını araması gerekiyor.” diye konuştu.

“TÜRKÇE DERSLERİ İLGİSİZLİK NEDENİYLE TEHLİKEDE”

MURAT ERPUYAN

-Öncelikle dünyayı bir okul olarak algılamalıyız. Öğrenme ve eğitim

yaşamın her anında kesintisiz devam etmelidir. Bundan dolayı ailenin ba-şarı anahtarı olduğunu savunuyorum. Çünkü çocuklar dünyayı anne baba-sının gözleriyle görüyor. Ebeveynin düşünceleri çocukların fi kir dünyasını oluşturuyor, davranışları ise sosyal ya-şamlarını etkiliyor. Bu nedenle ailenin

hayat, okul, ders veya öğretmen kar-şısındaki tutumu çocuklarımızı etkile-mekle kalmıyor, onların hayatlarını da şekillendiriyor.

Bugün çocuklarımızı ve onların eğitimini öncelikli konumuz yapmaz-sak yarın zorunlu ve sıkıntılı bir şekilde karşımıza çıkacaktır. Ayrıca zerrenin bile amaçsız olmadığı bu dünyada en değerli varlıklarımız olan çocuklarımı-zın bir hedefl erinin olmaması onların yaşamını belirsizlikten ibaret kılar. Ula-şılmak istenen bir hedef kişiyi motive eder, çalışmayı kolaylaştırır, insanı dinç tutar. Hedefl eri büyük veya küçük ola-bilir önemli olan varacakları bir nokta olduğunu bilmeleridir.

Çocuklarımızı hayata bağlayarak onların mutlu ve başarılı olmalarını is-tiyorsak hedef belirlemelerinde onla-ra yardımcı olmalıyız. Çocuklara öğüt vermek yerine onları dinleyip anlamaya çalışmalıyız. Çocuğun ilk ihtiyacı, adam yerine konulmaktır. Her şeye ayırdığı-mız zamandan onlara da ayıralım.

“Çocuğun ilk ihtiyacı, adam yerine konulmaktır”

Pınar Türkoğlu Türkçe ve Türk Kültürü Öğretmeni

Halime BilginEğitim oranındaki düşük başarı oranının en büyük nedeni biz göçmen Türk aile-lerinin eğitim seviyesinin düşük olması ve çocuklarını üniversite okumaya teşvik etmede yetersiz kalmaları.

Çözüm önerisi olarak, şunları sıra-layabiliriz: Lise diploması alarak üniver-siteye geciş yapacak öğrencilere meslek tanıtımı ve yönlendirme yapabilecek sivil kuruluş ortamları oluşturulmalı. Aileler, çocuklarının yeteneklerine göre okul seçmeleri konusunda bilinçlendirilmeli. Öğrencilerin ve ailelerin ücretsiz danı-şabileceği aile, öğrenci kurumu danışma hattı oluşturulmalı.Özellikle anneler için, yaşadığı ülkenin egitim sistemini, yasala-rını öğrenme ortamları oluşturulmalı.

Choc_olat :Bu rakamlar belki doğru. Ancak sürekli bir ilerleme var. Türk ailelerde ciddi bir bilinçlenme söz konusu. Ayrıca, evde ai-lelerin ana dilde konuşması olumsuz bir unsur değil. İki kültürlülük, bir ayrıcalık ve zenginliktir. Bu unsur diğer göçmen toplululuklarda kayboluyor.

#siniftakaldik

Page 7: Zaman France N° 236 - TR

GÜNDEM07 26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE

-Fransa İstatistik ve Ekonomik Araştırmalar Ulusal Enstitü-

sü (INSEE) tarafından yayınlanan göçmen ve göçmen kökenli Fransız vatandaşlarına dair araştırma, çarpı-cı bilgiler ortaya koydu. Özellikle de Fransalı Türklere dair. Bu bilgiler çar-

pıcı ama asla şaşırtıcı değil, özellikle gözlemlediğimiz Türkiyeli aileleri göz önüne alınca... Eğitim bir bütün-dür çünkü. Bilmek önemlidir. Ama asıl hayatın kendisiyle bütünleşti-ğinde bilinen şey önemlidir. O bilgi-yi nasıl, ne zaman ve ne yapacağını

belletebilmişseniz çocuğunuza, yani var olan davranış biçimini istemli olarak bir başka davranış biçimine evirebilmişseniz o şey önemlidir ve eğitimdir. Hayatın bir parçasını di-ğerinden kopuk gördüğünüz ya da algıladığınız zaman, bu sonuçlar çı-kar ortaya. Ve şu ya da bu nedenle, es geçtiğiniz herşey, çocuğunuza en öğretmeyi istemediğiniz davranış olarak geri döner, gelir size.

Araştırmanızda verdiğiniz ra-kamlar, “Niçin böyle?” sorusunun yanıtı aslında. Türkiye kökenli aile-lerin yüzde 74’ü hiç Fransızca bil-miyor ve yüzde 83’ü çocuklarının ödevlerine hiç yardım etmemiş. Onları, en baştan kaybediyorsunuz. Yaşıtlarının anladığını o anlamadı-ğında, yaşıtlarının yaptığını o ya-pamadığında, herhangi bir destek bulamadığında, ne hissettiğini nasıl bir yalnızlığa savrulduğunu hiçbir zaman bilemeyeceksiniz demektir.

Daha kreş çağındayken kurula-mayan bu bağlar, sonradan yitik ço-cuklar olarak dönüyor bize. Eğitim-de temel faktör olan çok önemli bir konuya; Türkiye kökenli ailelerde ev içi etkileşim ve iletişim detayları-na hiç değinmeyeceğim... Yalnızca, ana rahminden kurtulduğu andan itibaren çocuklarımıza bir ‘birey’ saygısı gösterebilmeyi öğrendiği-mizde, bu olumsuz durumun fark-lılaşacağını eklemek isterim.

Bugün çağdaş eğitimde dikkat edilmesi gereken iki önemli şey var.Birincisi, bizzat ‘eğitim’ kavramının kendisini sorgulamak ve gerekiyor-sa bu ‘eğitim’ kavramının kendisin-den kurtulup ‘öğretim’ yoğunluklu bir yaklaşımı benimsemek (Bunun için gercekten donanımlı ve ör-gütlü olmak gerekiyor). İkincisi ise başarı kavramının algılanışında ve tarifi nde herşeyden önce öğrenciyi merkeze almak, öğrenciyi özneleş-tirmek... O noktada işte; anne, baba, aile, çevre, yani biz değil, öğrenci-nin kendisi merkezde olmalıdır. Ve sistemin dayattığı günümüz başarı kavramında artık tek ölçünün; çocu-ğumuzun yeteneklerini ve eğilimle-

rini erken yaşta tespit edip bu yönde onun önünü açmak olduğu ve “iyi” olmanın artık yetmediği “mükem-mel” olanların rekabet ettiği bir çağa çocuk yetiştirdiğimiz unutulmama-lıdır. Modern okul sistemlerinde pedagojik - psikolojik danışma ve yönlendirme uzmanları öğrencileri neredeyse birebir markaja alıp, bir tür misyoner çalışma sistemi uygu-luyorlar. Öğrencinin yeteneklerini ve eğilimlerini keşfedip bu keşfi n ardından da okul ve aile ile birlikte onun önünü açma işini görüyorlar. Sistem zaten bir göçmen elemesi yapıyorken, aile dil bilmiyorsa çocu-ğunu hiç takip edemiyor. Çocuk iki kere göçmen durumda ve sadece te-sadüfen, olabildiğini oluyor genelde.

Araştırmanızın sonunda değindi-giniz önemli bir konuyla noktalamak istiyorum: Fransa’da yaşayan Türk toplumu çok sayıda dernek kurma-sına rağmen, INSEE’nin raporunda Türkler ‘derneklere üyelik’ sıralama-sında son sırada yer alıyor” demiş-siniz. Evet, çok doğru: Türkler en çok teşebbüs eden ama en az sebat gösteren bir yapıya sahip. İşyeri aç-mak konusunda da olduğu gibi tıpkı. İşveren olmayı isteyip onun gerekle-rini yerine getirmeyi istememek, kısa vadeli iş hayatlarına mahkum ediyor onları. Çok çabuk kazanmak istiyor-lar. O işin gerektirdiği donanımı ve kültürü edinmeden yükselmek isti-yorlar. Bu nedenle, sene başı kurulan ve sene sonu kapanan şirket sayısı en çok Türkiye kökenlilerin. Bir konu-ya ‘uzun vadeli bakmak’ konusun-da zaafi yet gösteren bir yapı bu. Bu nedenle girişilen bir çok işte tarihsel bir süregenlik yok. Bakın Paris’teki kahvehanelere, en gözde kahveha-neler en yaşlı garsonlarını hala çalış-tırabilen yerlerdir. O yerin bir bütün olarak nasıl bir tarihsel değeri oldu-ğunun göstergesidir onlar. Belki de, hafızamızın her konuda kayıt kabul etmezliğini örgütlü bir şekilde yener-sek, ‘neler yapılabilir’in, çözümünü bulmuş olacağız. O zaman, ‘dernek-lere üyelik’ sıralamasında ilk sırada olunabilir işte.

Çocuklarımızı en baştan kaybediyoruz

Deniz Keziban ÇAKICIPedagog - Psikopatolog

Page 8: Zaman France N° 236 - TR
Page 9: Zaman France N° 236 - TR

GÜNDEM09 26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE

FİLİZ TINASAvukat

Fransa’da ticari kiralama sözleşmeleri, kamu düzeni ve emredici hükümler içe-ren 30 Eylül 1953 Kararnamesi tarafın-dan yönetilmektedir.

Bu kararname, 2000 yılında ticaret kanununda kodifi ye edilmesinden dola-yı artık kanun gücünden faydalanmak-tadır. Ticaret Kanunu’nun L. 145-15, L 145-16 ve L. 145-45 maddelerin belirt-miş olduğu gibi bazı hükümler emredici-dir ve tarafl ar tarafından değiştirilemez.

Fransız hukuk sisteminde bunun dışında, tarafl arın lehine veya aleyhine hükümler düzenlemeyi mümkün kılan sözleşme özgürlüğü prensibi uygulan-maktadır. Bu nedenden dolayı kamu düzeni ve emredici hükümler karşısında sınırlandırılmayan maddelerin tasarısı çok dikkatli bir şekilde hazırlanmalıdır.

‘TİCARİ KİRALAMA’ (BAIL COMMERCIAL) STATÜ-SÜNDEN FAYDALANMAK İÇİN ŞART MADDE: Ticari kiralama çerçevesinde kiralanan taşınmazlar çok çeşitlidir: dükkan, ofi s, fabrikalar, hangarlar, depolar vesaire. Sözleşmenin ticari kiralama olarak kali-fi ye edilmesi, yürütülen aktiviteden kay-naklanmamaktadır. Ticari kiralama statü-süden faydalanmak için tarafl ar arasında imzalanan sözleşmede kiralamanın Tica-ret Kanunu’nun L. 145 – 1 tabi olduğuna dair bir madde kesinlikle yer almalıdır.

SÜRENİN ÖNEMİ :Ticari kiralama sözleşmesinin asgari süre-si dokuz yıldır. Daha kısa bir süre, sözleş-menin geçersiz olmasına neden olur.

2 yıl (genelde 23 ay) kadar süren bir kiralama, ticari kiralamanın koruyucu sta-tüsünden faydalanmamaktadır. Böylece, süre sonunda kiracı otomatik yenileme hakkına (droit au renouvellement) sahip değildir. Ancak, süre sonunda, kiracının taşınmazdan çıkması talep edilmediği taktirde; kiralama otomatik olarak ticari kiralama statüsüne geçis yapar ve 9 yıl için yenilenir.

DOKUZ YILDAN UZUN BİR SÜRE İÇİN KİRALAMA-NIN RİSKİ NEDİR ?Daha uzun bir süreyi baştan kabul et-meniz, yenileme sırasında kira mik-tarının piyasa değerine dengelenmesi (déplafonnement du loyer) riskini kabul etmeniz anlamına gelir. Bu nedenden dolayı kira miktarının ağır bir şekilde ar-tırılmasını istemiyorsanız, sözleşmenizin başlangıç süresi (période initiale) dokuz yılı aşmamalıdır.

Yenileme prosedürü (congé) dışında dokuz yıl başlangıç süresini aşmış olan ve üç yıl daha (toplam on iki yıl) devam eden kiralamanın kira miktarı, piyasa değerine taşınmaz sahibi tarafından dengelenebilir (déplafonnement du loyer).

Ticari kiralama sözleşmesinde kalifi -kasyon ve süre maddeleri gibi titizlik ve uzmanlık gerektiren maddelerin sayısı ol-dukça fazladır. Tuzaklardan ve olumsuz yan etkilerden kaçınmak için ticari kiralama sözleşmesini imzalamadan önce avukatını-za başvurmanız önerilir. [email protected]

Ticari kiralama sözleşmesi(le Bail Commercial)

Vedat Bulut PARis

-Her yıl farklı bir Avrupa ülkesinde yapılan Avrupalı Doktorlar Fede-

rasyonu (FEMS) Genel Kurul Toplantısı bu yıl Fransa’nın Strasbourg şehrinde gerçekleşti. FEMS’de Fransa’yı temsil etmesine rağmen Türk kimliği ile öne çıktığını dile getiren Dalkılıç aynı za-manda Fransız Türk Sağlık Vakfı’nın da kurucu başkanı. Yirmi yılı aşkın bir süre-dir Paris’te kadın doğum uzmanı olarak çalışan Dalkılıç, altı yıldır FEMS bünye-

sinde aktif görevler üstleniyor.Yapılan seçimde 332 oy alan Dalkı-

lıç, iki yıl önce uzun müzakereler sonu-cu İstanbul Tabibler Odası’nın, Avrupa Doktorlar Federasyonu’na kabul edil-mesini sağlamıştı. Yeni görevine ilişkin açıklamalarda bulunan Dalkılıç, “He-men hemen bütün Batı Avrupa ülkele-rinin desteğini aldım. İspanya, Portekiz ve İtalya temsilcileri adaylık sürecimde desteklerini hiç esirgemediler. Bulga-ristan hariç, adaylığımı desteklemeyen ülkelerin tek ortak noktası, tamamının geçmişte Osmanlı hakimiyetine girmiş ülkeler olmasıydı. Zamanla fi kirlerini değiştireceklerini umuyorum.” dedi.

“MAKEDONYA’YA MAKEDONYA DEMEMİZ YU-NANLILARI KÜSTÜRDÜ”Türk kökenli birinin bu gibi görevle-re gelmesinin hiç de kolay olmadığını vurgulayan Dalkılıç, “Yunanlı dost-larımızı küstürdük. Konuşmamda Makedonya’ya ‘Makedonya’ dediğim için rahatsız olan Yunanistan heyeti uzun süredir FEMS’in çalışmalarına ka-tılmıyor.” dedi.

FEMS gibi Avrupada sağlık alanında sadece birkaç önemli organizasyonun olduğunu belirten Dalkılıç, “Avrupa ülkelerinde faaliyet gösteren sendika-lardan seçilmiş kişilerin temsil ettiği bir yapıdan bahsediyorum. Başta Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa Konseyi, sağ-lık konusunda bir düzenleme yapacağı zaman mutlaka bizlerden görüş alır. Bu bağlamda çok etkin ve stratejik bir orga-nizasyonda zorlu bir görev bizleri bekli-yor.” ifadelerini kullandı.

“İLK GİRİŞİMİM KKTC’Yİ FEDERASYONA KABUL ETTİRMEK OLACAK”Genel Kurul’da FEMS Başkanlığı’na seçilen Dr. Enrico Reginato’yu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) resmi ziyaret için ikna ettiğini belirten Dalkılıç, ilk girişiminin KKTC’nin FEMS çalışmalarına katılmasını sağlamak ol-duğunu açıkladı. AB sürecinde KKTC’ye haksızlık yapıldığını hatırlatan Dalkılıç, “Türk kökenli biri olarak hem Fransa’da yaşayan Türklerin, hemde AB üyelik müzakereleri süren Türkiye’nin men-faatlerine hizmet edeceğim. Bu görev sayesinde AB kurumları ile yakın ilişki kurma imkanı bulacağımı umuyorum. Bu imkanları da en iyi şekilde değerlen-dirmek istiyorum.” şeklinde konuştu.

Serdar Dalkılıç’a uluslararası görev

Avrupalı Doktorlar Federasyonu (FEMS) Başkan Yardımcılığı’na, Centre Hospitalier Longjumeau’da yönetici olarak görev yapan Türk kökenli Dr. serdar Dalkılıç seçildi. 185 oya kar-şı 332 oyla seçilen Dalkılıç, “ilk olarak KKTC’nin federas-yona kabulü için girişimlerde bulunacağım.” dedi

Avrupalı Doktorlar Federasyonu Başkan Yardımcılığı’na seçilen Dr. Serdar Dalkılıç, Türkiye’nin menfaatlerine hizmet edeceğini söyledi.

Page 10: Zaman France N° 236 - TR
Page 11: Zaman France N° 236 - TR

GÜNDEM11 26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE

Vedat Bulut PARis

-SIAL Uluslararası Gıda Fuarı’na katılan Türk işadamları, Fransa

İşadamları Federasyonu’nun (FEDİF) verdiği akşam yemeğinde biraraya geldi. Yemekli tanışma toplantısında FEDIF’in çalışmaları hakkkında bilgi verildi.

FEDIF Genel Sekreteri Hanefi Şen-lik, üye işadamları tanıtıldığı toplantı-da, FEDİF’in hayata geçirdiği projeleri hakkında açıklamalarda bulundu. Türk işadamlarına Fransa ekonomisi ve ya-tırım olanakları hakkında detaylı bilgi veren Şenlik, “Fransa’nın bütün böl-gelerinde etkin şekilde çalışan işadam-

ları derneklerimiz ve ortaklaşa hayata geçirdiğimiz projelerimiz var. Bu geniş bilgi ve bağlantı ağından sizler de iste-diğiniz zaman yararlanabilirsiniz” dedi.

Toplantı hakkında da bilgi veren FEDİF Genel Sekreteri Hanefi Şenlik, “Bizler Türkiye’den ya da dünyanın birçok ülkesinden gelen Türk işadam-larını misafi rimiz olarak kabul ediyo-ruz. Doğal olarak bugün elliye yakın Türk işadamını ağırlamaktan dolayı mutluluk duyduk. Kendileri ile tanışma ve çeşitli konuları değerlendirme imka-nı bulduk.” şeklinde konuştu.

Akşam yemeği FEDİF yetkilileri ile çektirilen hatıra fotoğrafl arı ile son buldu.

FEDİF, SIAL’e katılan işadamları ile buluştu

FEDIF Genel Sekreteri Hanefi Şenlik, işadamla-rına projeleri hakkında bilgiler verdi.Fransa İşadamları Federasyonu’nun düzenlediği yemekli toplantıya elliye yakın işadamı katıldı.

Vedat Bulut PARis

-Paris Villepinte fuar alanında gerçekleştirilen SIAL’de Türk standının resmi açılışını Tarım Ba-

kanı Mehdi Eker, Fransız mevkidaşı Stephane Le Foll ile birlikte yaptı. Eker, açılış töreninde yaptığı konuş-mada, “1988 yılında 80 metrekarede 11 Türk fi rması katılmış, bugün gördüğünüz gibi 10 bin metrekarelik bir alanda 256 Türk fi rması katılıyor. Türkiye’nin eko-nomik büyümesini gösteren bir tablo.” dedi.

İstanbul Ticaret Odası’nın öncülüğünde (İTÖ) fuara katılan Türk fi rmalarının stant sayısı, bu yıl ilk kez Fransız ve İtalyan fi rmalarını geride bıraktı. Eker, Le Foll ile bir-likte Türk stantlarını gezdikten sonra, İTÖ’nün standında Türk halk oyunları ekibinin gösterisini izledi.

Eker ve Le Foll, gerçekleştirdikleri ikili görüşme-de ise iki ülke arasında tarım sektöründeki ilişkilerin geliştirilmesi için karşılıklı adımlar atılmasında mu-tabık kaldı. Eker’in Aralık ayında Paris’e resmi ziya-ret düzenleyeceği açıklandı.

AB KOTASINA, TÜRK GIDA SEKTÖRÜNDEN İNCE BİR MESAJDünyanın pek çok ülkesine ihracat yapan Türk gıda sektörü temsilcileri, Avrupa pazarını zorluyor. Avrupa Birliği (AB) ihracat rakamlarının diğer ülkelere kıyasla istenilen seviyede olmadığını belirten sektör temsilcileri, mevcut ticaret hacmini artırmak istiyor. SIAL’e katılan sektör temsilcileri AB’nin gıda sektöründe birçok Türk ürününe kota koyduğu bilgisini verdi. Türk gıda sek-törünün İTO’nun öncülüğünde 256 fi rma ile iddialı bir katılım sergilemesi, AB yetkililerine ve gıda sektörünün önde gelen markalarına ince bir mesaj niteliği taşıyor.

TÜRK ZEYTİN YAĞINI AB’NİN AYAĞINA GETİRDİKSektörde iki yüz bin ton üretim hedefl eyen RAVİKA Zeytinyağı, Türk gıda sektörünün önemli oyuncu-larından. Katılımdan ve İTO’nun yaptığı organizas-yondan övgü ile bahseden RAVİKA Zeytinyağı mar-kasının sahibi Keskinoğlu Şirketler Gurubu Yönetim Kurulu Üyesi Keskin Keskinoğlu, sektörel açıdan gelecekten umutlu olduklarını belirtti. Bütün ürünle-rini Türkiye logosu ile dünya piyasasına sürdüklerini dile getiren Keskinoğlu, “Şimdi sıra AB pazarında. Bu yüzden Türk zeytinyağını AB’nin ayağına kadar getirdik.” dedi AB’nin gıda sektöründe ülkelere göre

çok farklı uygulamalar sergilediği-ni ifade eden Keskinoğlu, “AB, Zeytinyağı için Tunus’a on bin tonluk bir ihracat izni verirken Türkiye’ye verdiği rakam sa-dece yüz ton. Bu şartlarda AB pazarında başarıya ulaşmak sanıldığı kadar kolay olmasa gerek.” ifadelerini kullandı.

BAKTAT’IN YERİ ÜRÜNÜ ENERJİ İÇECEĞİBAKTAT, ‘Fire of İstanbul’ isimli ener-ji içeceğini SIAL’de görücüye çıkardı. Enerji içeceğinin ilk kez İstanbul Avrupa Kültür Başkenti etkin-liklerine destek vermek için çı-kardıklarını belirten Baktat Av-rupa Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Baklan, “Yeni ürünü-müzü bu yıl SIAL’de Avrupalı ziyaretcilere tanıtıyoruz. Birçok enerji içeceğini geride bırakacak bir lezzeti yakaladık diye konuştu. “Başta Almanya olmak üzere diğer

Avrupa ülkelerinden gelen yoğun talebi değerlendirerek, yeni enerji içeceği

ile iddialı bir konuma yükselmek istiyoruz.” diyen Baklan, genç-liğin içeceği olan enerji içeceği piyasasında rekabet edecek ka-litede olduklarını söyledi.

Yıllardır Uludağ Gazoz’un Avrupa distrübütörlüğünü ya-

pan BAKTAT Gıda, üç bin çeşit ürün yelpazesine yeni enerji içe-

ceğini de ekledi. Baktat Avrupa Yö-netim Kurulu Başkanı, yeni ürünleriy-le de başarıyı hedefl ediklerini belirtti.

Türkiye’nin bu yıl 256 fi rma ile büyük bir katılım gerçekleştirdi-

ğini ifade eden Baklan, “Katı-lım büyüklüğüne rağmen Türk standlarının biraz kenarda bırakıldığını düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

Gıda sektöründe en son ye-niliklerin tanıtıldığı fuarı, bu yıl

200’ü aşkın ülkeden 140 bin kişi-nin ziyaret etti.

Dünyanın en büyük gıda fuarı SIAL 2012’ye ‘Türkiye’ damga vurduTürk gıda sektörü, dünyanın en büyük gıda fuarı Paris sIAL’e damgasını vurdu. Bu yıl 256 Türk fi rmasının katıldığı fuarda, Türkiye en çok fi rmayla temsil edilen ülke oldu. Türk standının resmi açılışını Fransa Tarım Bakanı stephane Le Foll’le birlikte yapan Mehti Eker, “10 bin metrekarelik bir alanda 256 Türk fi rması katılıyor. Bu Türkiye’nin ekonomik büyümesini gösteren bir tablo.” dedi.

Türk gıda sektörü, dünyanın en büyük gıda fuarı Paris SIAL’e damgasını vurdu. Türk standı-nın resmi açılışını Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker, Fransız Mevkidaşı step-hane le Foll ile birlikte yaptı.

çok farklı uygulamalar sergilediği-ni ifade eden Keskinoğlu, “AB, Zeytinyağı için Tunus’a on bin tonluk bir ihracat izni verirken

BAKTAT, ‘Fire of İstanbul’ isimli ener-ji içeceğini SIAL’de görücüye çıkardı. Enerji içeceğinin ilk kez İstanbul

Avrupa ülkelerinden gelen yoğun talebi değerlendirerek, yeni enerji içeceği

ile iddialı bir konuma yükselmek istiyoruz.” diyen Baklan, genç-liğin içeceği olan enerji içeceği

Avrupa distrübütörlüğünü ya-pan BAKTAT Gıda, üç bin çeşit

ürün yelpazesine yeni enerji içe-ceğini de ekledi. Baktat Avrupa Yö-

Enerji içeceğinin ilk kez İstanbul Avrupa Kültür Başkenti etkin-

enerji içeceğini geride bırakacak bir lezzeti yakaladık diye konuştu. “Başta Almanya olmak üzere diğer

ceğini de ekledi. Baktat Avrupa Yö-netim Kurulu Başkanı, yeni ürünleriy-le de başarıyı hedefl ediklerini belirtti.

büyük bir katılım gerçekleştirdi-ğini ifade eden Baklan, “Katı-lım büyüklüğüne rağmen Türk

niliklerin tanıtıldığı fuarı, bu yıl 200’ü aşkın ülkeden 140 bin kişi-

nin ziyaret etti.

BAKTAT, ‘Fire of İstanbul’ isimli ener-ji içeceğini SIAL’de görücüye çıkardı. Enerji içeceğinin ilk kez İstanbul

ceğini de ekledi. Baktat Avrupa Yö-netim Kurulu Başkanı, yeni ürünleriy-le de başarıyı hedefl ediklerini belirtti.

Baktat Avrupa Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Baklan, ‘Fire of İstanbul’ isimli enerji içeceğini sIAL’de görücüye çıkardıklarını söyledi.

RAVİKA Zeytinyağı markasının sahibi Keskinoğlu Şirketler Gurubu Yönetim Kurulu Üyesi Keskin Keskinoğlu, sektörel açıdan gelecekten umut-lu olduklarını belirtti.

Page 12: Zaman France N° 236 - TR

TOPLUM12 26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE

Vedat Bulut PARis

-Thai Boks’ta sayısız başarılara imza atan ve üst üste dünya şampiyon-

lukları kazanan Yetkin Özkul, Saint Ouen (93) RM Boxing Salonu’nda yaklaşık 420 lisanslı sporcuya ders veriyor.

Rachid Saadi ile birlikte genç boksör aday-larını turnuvalara hazırlayan Özkul’un çalış-malarını sürdürdüğü boks kulübüne ilgi her geçen gün artıyor. Yetkin Özkul, aralarında Türklerin de olduğu genç sporcular için Thai Boks sporunda başarılı bir örnek.

Ailelerin büyük saygısını ve desteğini alan Özkul, Thai Box sporuna gönül veren gençleri turnuvalara hazırladıklarını söylü-yor. Her geçen gün Türk sporcuların sayı-sının arttığını vurgulayan Özkul, “Bu durum benim heyecanımı ve şevkimi daha da artı-rıyor. Gençlerin bu spora gönül vermesi ve beni kendilerine örnek almaları gurur veri-ci.” diye konuşuyor. Salonda bir araya gelen gençlerin aile gibi olduklarına dikkat çeken Özkul, “Her şeyden önce gençlere disip-lin saygı ve mücadele ruhu kazandırmayı hedefliyoruz. Birlikte çalıştığımız gençlerin arasında benden daha başarılı Yetkinler çı-kacağına inanıyorum.” ifadelerini kullanıyor.

“OĞLUM BOKSÖR OLSUN DİYE RESTORANTIMI SATTIM”Mustafa Çalışkan, çocuğunu Yetkin Özkul’a teslim eden Türk ailelerden sadece biri. “Yetkin’e güveniyorum” diyen Çalışkan, “Oğlumun Yetkin gibi şampiyon bir boksör olmasını ve ringlerde Türkiye’yi temsil et-

mesini istiyorum.” diyor. Oğlu İbrahim’i bir süre annesinin antremanlara getirdiğini fakat annesinin daha fazla zaman ayıramadığını belirten Çalışkan, oğlunun başarılı bir spor-cu olması için yaptığı fedakarlığı “Oğlumun antremanlara getirebilmek için restorantımı sattım.” sözleriyle anlatıyor.

PARİS’TEKİ MAÇTA TÜRKLERİN DESTEĞİNİ BEKLİYORKasım ayında Paris’te gerçekleştirilecek özel bir organizasyonda ringe çıkmaya ha-zırlanan Yetkin Özkul, Thai Boks’ta dünya şampiyonluğu bulunan Taylandlı rakibine karşı Fransa’yı temsil edecek

22 Kasım 2012 tarihinde gerçekleşecek özel maçta Türk seyircilerin desteğini bek-lediğini belirten Özkul, “Bütün boks se-verleri destek vermeye çağırıyorum. Ringe kendim ve Fransa’da yaşayan Türkler için çıkacağım. Umarım Taylandlı rakibim kar-şısındaki zaferle, ringde Türk bayrağı ile birlikte seviniriz.” dedi.

“JAPONYA KARİYERİMİN DÖNÜM NOKTASI OLACAK”Kariyerinin en büyük maçına Jopnya’da çık-maya hazırlanan Yetkin Özkul, Thai Boks K1 Dünya Şampiyonluğu için ringe çıkacak. K1 Dünya Şampiyonu olan Japon rakibinin oldukça başarılı ve üst üste iki defa K1 Dün-ya Şampiyonu olduğunu aktaran Özkul, “Umarım çabalarım ve emeğim boşa git-mez. Gece gündüz bu maç için ter döküyo-rum. Sırf bu maça daha iyi hazırlanabilmek için işimden ayrıldım” diyor.

Geleceğin şampiyonları Yetkin Özkul’a emanetÜst üste kazandığı dünya şampiyonluklarıyla Thai Boks’ta adından söz ettiren genç boksör Yetkin Özkul, hem spordaki başa-rısı hem özel yaşamı ile örnek oluyor. Çocuklarının başarı-lı bir sporcu ve iyi bir insan olmasını isteyen aileler, Yetkin Özkul’un antreman yaptığı salona kayıt yaptırıyor. Özkul, 420 sporcuya Thai Boks’un inceliklerini anlatıyor.

Genç sporcu Yetkin Özkul, spordaki ba-şarısı kadar özel hayatı ile de gençlere örnek oluyor.

Oğlunu Özkul’a teslim eden Mustafa Çalış-kan, çocuğunu antremanlara getirebilmek için restorantı-nı sattı.

YAKUP OMMA METZ

-Metz şehrinde kaza kur-şunu ile hayatını kaybeden

Hüseyin Çevik’in cenazesini binler uğurladı. Bölge halkı, abi-sinin bodrum katında bulduğu silahın yanlışlıkla ateş alması sonucu hayatını kaybeden Hü-seyin Çevik’in cenazesinde; acılı aileyi yalnız bırakmadı.

Hüseyin Çevik’in cenazesine Metz ve çevresinde yaşayan çok sayıda Türk vatandaşı katıldı. Ce-nazeye katılanlar, evlerde bulunan silahlar konusunda ailelerin daha dikkatli olması gerektiğini söyledi. Bazı aile büyükleri ise, Türk top-lumunun ‘silahlanma özentisini’ artık terk etmesi gerektiğini belirti.

Cenaze törenine katılan Av-rupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Lorraine Başkan Yardım-cısı Ziya Bayındır, “Yaralama veya ölümle sonuçlanan bu olaylardan toplum olarak çok acılar çektik. Ar-

tık silahlardan gençlerimiz ve ço-cuklarımız zarar görmesin.” dedi.

Diyanet İşleri Türk İslam Bir-liği (DİTİB) Metz Derneği Başkanı Haydar Şahin, “Atalarımız ‘Ateş düştüğü yeri yakar’ demişler, fakat bu yaşanan üzücü olay Metz böl-gesinde yaşayan Türkleri de yak-tı.” dedi. Şahin, Türk toplumunun silahların evde bulundurulması neticesinde yaşanan üzücü olayla-rın tekrarlanmaması için tedbirler alması gerektiğini de dikkat çekti.

YAKUP OMMA METZ

-Metz Okul Aile Birliği, ‘Anne ve Eğitimdeki Rolü’ başlıklı

bir seminer düzenledi. Seminere konuşmacı olarak Metz çevresi Türkçe ve Türk Kültürü dersleri öğ-retmenleri, Tufan Türkyaşar, Hasan Öztürk ve Fadime Çeneli katıldı.

Konuşmacılardan öğretmen Tufan Türkyaşar, çocukların hangi dil üstün olursa, o kültürü kabul-lendiklerini ifade ederek dil ve kül-tür ilişkisi hakkında bilgiler verdi.

Farklı aile tiplerinin çocuklar üzerindeki etkilerinden bahseden Hasan Öztürk Bey, ebeveynlerin

tutumlarının çocuklar üzerindeki olumlu ve olumsuz sonuçları hak-kında açıklamalarda bulundu.

“Çocuklarımızla sağlam bir iletişim kurmak için, çocukla konuşmak ve onu dinlemek, nerede ve nasıl konuşmamız gerektiğini bilmek.” gerekir değerlendirmesinde bulunan Fadime Çeneli ise çocuklarla ile-tişimin nasıl kurulması gerektiği hakkında bilgiler verdi.

Çeneli, konuşmasının son bölümünde çocuklarla kurulan sağ-lıksız iletişim nedeniyle, çocukların ailelerden uzaklaştığını söyledi.

Metz’de ‘Anne ve Eğitimdeki Rolü’ semineriMetz ve çevresi Türkçe ve Türk Kültürü öğretmenleri, ebeveynlere çocuk eğitimi konusunda bilgiler verdi.

Kaza kurşunuyla hayatını kaybeden Hüseyin’i binler uğurladı

Hüseyin Çevik’in cenaze töreninde acılı ai-leyi Türk toplumu yalnız bırakmadı.

Page 13: Zaman France N° 236 - TR
Page 14: Zaman France N° 236 - TR

Ziya BAYINDIR U.E.T.D Lorraine

Bayramlar, milli ve manevi değerlerin güçlenmesine birlik, beraberlik, sevgi ve saygı bağlarının kuvvetlenmesine, yardımlaşma ve dayanışma ruhu-

nun tesisine,dargınlıkların giderilmesine, büyüklerin ve komşuların ziyaret edilmesine, yetim ve kimsesizler ile muhtaçların gözetilmesine, çocukların

sevindirilmesine vesile olan müstesna günlerdir. Bu itibarla, anne ve babala-rımızı, yaşlıları, hastaları, kimsesizleri ziyaret etmeli, yetimlerin ve çocukların gönlünü hoş etmeye çalışmalı, dargınlıklara son verilmeli ve ihtiyaç sahiple-rine yardım elimizi uzatmalıyız. Bu, toplumdaki sevgi ve saygı duygularının

çoğalmasını, birlik ve beraberliğin pekişmesini sağlayacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle U.E.T.D Lorraine olarak mübarek Kurban Bayra-mınızı en içten duygularımla kutluyor, bu bayramın tüm insanlığın huzur ve barışına vesile olmasını, birlik ve beraberlik ruhunu coşturmasını ve insan-lığın bütün günlerinin bayram günü gibi coşkulu , mutlu geçmesini diliyor

Kurban bayraminin tum islam alemine,vatandaslarimiza,dindas ve soydasla-rimiza hayirlar getirmesini Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyorum.

KÖKSAL AKPINAR isTANBUL

-Avrupa Birliği’ne tam üye olmayan ül-kelerin vatandaşlarına uygulanan vize

protokolü çerçevesinde Schengen Vizesi, ilgili ülkelerin konsolosluklarından alınıyor. Özellikle Türk vatandaşlarına yönelik uy-gulanan katı vize politikasının yumuşaması zaman zaman gündeme gelse de gün geç-miyor ki vize için müracaatta bulunan Türk vatandaşlarından yeni belgeler istenmesin. Bunun son örneği ise Fransa’nın İstanbul Başkonsolosluğu’nda yaşandı. Konsolos-luğun turistik amaçlı seyahat edecek Türk vatandaşlarından artık diploma istemesi vatandaşı adeta çileden çıkarıyor.

“DİPLOMAMIN FOTOKOPİSİ HAVAYA KALDIRILIP Tİ-TİZLİKLE İNCELENDİ”Vize mülakatı sırasında Fransız Konsolos-luğu’ndaki yetkili personelin diplomasını incelediğini söyleyen Esma Belgin Özde-

mir, olay karşısında şaşkınlık yaşadığını dile getirdi. Özdemir, “Paris’e turistik bir gezi planımın hemen ardından vize için gerekli tüm belgeleri ivedilikle hazırladım ve Fransa Konsolosluğu’na ulaştırdım. Parmak izi alınması işlemi sonrasında ev-raklarım eksiksiz olduğu halde; daha önce verdiğim birkaç belge, çalıştığım kurum-dan yaptığım görevin belirtildiği bir dilekçe ve üniversite diplomam istendi. Vize için konsolosluktaki yetkiliyle yapılan müla-katta diplomamın fotokopisi yetkili tarafın-dan havaya kaldırılıp titizlikle incelendiğini gördüm. Hem ben hem kurumumdaki idareciler bu durumu büyük bir şaşkınlık ile karşıladık. Hayalini kurduğum gezi bir anda stresli bir sürece dönüştü.” dedi.

Avrupa Birliği ülkelerine turistik amaçlı seyahat edecek vatandaşlardan uzun yıl-lardır genel olarak şu belgeler isteniyor: 2 adet vesikalık fotoğraf, şirketin antetli ka-

ğıdına gidiş amacını belirten İngilizce di-lekçe, imza sirküleri, faaliyet belgesi (son 3 aylık), vergi levhası, sicil gazetesi, SSK işe giriş bildirgesi, son 3 aylık maaş bordosu, SSK pirim dökümü, şahsi banka hesap cüzdanları (son 5 aylık hareket görünecek, güncel ve hesapta para olacak), tapu foto-kopileri (var ise), kredi kartı fotokopileri, araç ruhsat fotokopileri (var ise), seyahat sağlık sigortası (30.000 Euro teminatlı), otel ve uçak rezervasyonu, vize formu, kimlik fotokopisi, kişisel iletişim bilgileri.

Fransa tüm belgelerin yanına başvuru ücreti olarak 85 euro ücret talep ediyor. Bu ücretin ödenmesi başvuru sahibinin vizeyi alacağı anlamına gelmiyor. Konsolosluk yetkilileri tüm bu evraklar kendilerine ulaşsa bile vizeyi vermeyebiliyor.

Öte yandan konsolosluk santralin-den yetkililere, uzun aramalara rağmen ulaşılamadı.

Fransa Konsolosluğu, vize için okul diploması istediSınır kapılarındaki polis ve gümrük kontrollerini bütünüyle ortadan kaldıran 14 Haziran 1984 tarihli AB üyeleri arasında imzalanan schengen Antlaşması, birliğe üye ülkeler arasında serbest dolaşıma imkan tanıyor. Fransa istanbul Başkonsolosluğu ise turistik vize başvurusu yapan Türk vatandaşlarından artık diploma istiyor.

Avrupa Birliği ülkeleri, Türk vatandaşlarına yönelik sert vize yaptırım-ları uyguluyor.

-Türkiye’den onlarca ailenin Green Card almasına vesile olan

internet sitesi, artık Avrupalı Türklere de hizmet veriyor. Web sitenin (www.amerikavizesi.eu) yöneticisi İdris Ay-doğan, ABD’nin Avrupa’ya her yıl ta-nıdığı kontenjanın dolmadığını işaret ederek, Avrupa’daki Türkleri green card’a başvurma çağrısı yaptı.

Kurulduğu günden bu yana Türkiye’den yüzlerce ailenin ABD’de süresiz oturma ve çalışma izni (Green Card) almasına vesile olan www.amerikavizesi.eu sitesi, bundan böyle Avrupa’daki Türklere de Türkçe hizmet verecek.

Site yöneticisi İdris Aydoğan, ABD’nin Avrupa’ya her yıl tanıdığı kontenjanın dolmadığını işaret ede-rek, Avrupa’daki Türkleri green card’a başvurma çağrısı yaptı. “ABD, her yıl belli sayıda yabancıya çekilişle bu hakkı tanıyor. Fakat Avrupa’dan ya-

pılan başvurular yeterli olmadığından Avrupa’ya tanınan kontenjan dolmu-yor. İster Türk vatandaşı, ister Avru-pa Birliği vatandaşı olsun, Avrupa’da yaşayan bütün Türkler sadece birkaç dakikalarını ayırarak onlar için özel olarak hazırlanmış sitemiz vasıtasıyla green card’a ücretsiz başvuru yapa-bilir.” şeklinde konuşan Aydoğan, Avrupa vatandaşı olan başvuru sa-hiplerinin T.C vatandaşlarına oranla şanslarının daha yüksek olduğunu kaydetti.

Aydoğan, bunun sebebini “Her ülkeye tanınan kontenjan ayrı ola-rak değerlendiriliyor. Avrupa’dan Türkiye’ye oranla daha az başvuru olduğu için, green card çekilişine katı-lan AB vatandaşlarının kazanma şan-sı daha yüksek.” sözleriyle açıklıyor.

Aydoğan, bu hizmet karşılığında herhangi bir ücret de talep etmedik-lerini belirtiyor.

Avrupalı Türkler için Green Card yolu açılıyor

“www.amerika-vizesi.eu” sitesini

yöneten İdris Aydoğan, ABD’nin Avrupa’ya her yıl

tanıdığı kontenja-nın dolmadığını

işaret ederek, Avrupa’daki

Türkleri Green Card’a baş-

vurma çağrısı yaptı.

DIS HABERLER14 -26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE

Page 15: Zaman France N° 236 - TR

-Federal İstatistik Dairesi Baş-kanı Roderich Egeler, göç-

menlerin toplumdaki yaşlanmayı yavaşlattığını ve nüfusu gençleştir-diğini söyledi.

Demografik değişime de deği-nen Egeler, Almanya’daki nüfusun Avrupa’nın en yaşlı, dünyanın da ikinci yaşlı nüfusu olduğunu kaydet-ti. 1964 yılı Almanya’sıyla bugünkü Almanya’yı karşılaştıran Egeler, o yılda 1,4 milyon çocuğun dünyaya geldiğini, bu rakamın günümüzde yarıdan da az olduğunu söyledi.

“Almanya’ya göç eden insan-lar, Almanya’dan göç eden insan-lardan daha genç.” diye konuşan Daire Başkanı Egeler, 2010 yılında 798 bin insanın Almanya’ya göç et-tiğini, 671 insanın da Almanya’dan göç ettiğini sözlerine ekledi. İs-

tatistiklerde göçmenlerin eğitim düzeyinde de artış olduğuna dik-kat çeken Egeler, her beş göçmen gençten ikisinin de Abitur’u başa-rıyla tamamladığını kaydetti.

ALMANYA DÜNYANIN İKİNCİ YAŞLI TOPLUMUEgeler, Almanya’daki demografik değişimlere de değinerek, istatistik-lerin Almanya’nın yaşlandığını net bir şekilde gözler önüne serdiğini belirterek, şöyle devam etti: Alman-ya’daki nüfus Avrupa’nın en yaşlı ve dünyanın da ikinci yaşlı nüfusu. 2010 yılında her yedi insandan biri 15 yaşından küçük değildi. Avrupa genelinde 15 yaş küçükler arasında yüzde 13,5 ile en az oran olurken, dünya genelinde ise Japonya yüzde 13,4 ile en az orana sahip.

Almanya’nın göçmenlerinüfusu gençleştiriyor

Federal İstatistik Dairesi Başkanı

Roderich Egeler, göçmenlerin

toplumdaki yaşlanmayı

yavaşlattığını ve nüfusu da

gençleştirdiğine dikkat çekti.

-Gent Üniversitesi sosyologla-rından Pieter-Paul Verhaeghe,

Koen Van der Bracht ve Bart Van de Putte’nın ortak yürüttüğü araştırma-da ilginç sonuçlar çıktı.

Üç sosyolog Gent bölgesinde son 10 yılın belediye kayıtlarındaki evliliklerini incelemeye aldı. Son 10 yılın kayıtları tutulduğunda ise hayli ilginç sonuçlar çıktı. Özellikle Faslı ve Türk gençlerinin evlen-mek için eşlerini Türkiye’den veya Fas’tan değil, artık Belçika’dan ter-cih ettikleri araştırma sonuçlarında yer alıyor.

Evlilik göçünün son 10 yılda 3’te 1 oranında düştüğü belirtilir-ken, son yıllarda getto mahallele-rinde de azalma olduğu kaydedildi.

Araştırmanın detaylarında 2001 yılında Gent bölgesindeki 10 Türk gencinden 7’sinin eşini Türkiye’den bulduğunu ve 2008 yılında bu ora-nında yüzde 49 olduğu belirtiliyor. 2011 yılında ise 10 Türk gencinden sadece 2’sinin eşini Türkiye’den ter-cih etti. Evlilik göçündeki en büyük azalmanın ise Limburg bölgesinde gerçekleştiği ifade ediliyor.

Araştırma görevlileri, azalma-nın gençlerde bilinçlenmeden ve evlilik göçünün dezavantajlarının görülmeye başlanmasında dolayı olduğunu kaydetti.

Araştırmacılar, göç ile yapılan evliliklerdeki boşanma oranının normal evliliklere göre de daha fazla olduğunu da belirtti.

DIS HABERLER15 -26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE

Belçika’da ithal damatlar azalıyor

Belçika’da ‘ithal damat’ ve ‘ithal gelin’ sayısında

önemli düşüş yaşandı. En

fazla azalma ise Limburg bölgesinde gerçekleşti.

Gent Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmada, Türk ve Faslı gençlerin evlenmek için artık eşlerini kendi ülkelerinden değil, Belçika’dan seçmeye başladıklarını ortaya çıkardı.

-BM Gençlik Temsilciliği’ne üye yarış-masına Hollanda adına katılan Utrecht

Üniversitesi Hukuk Bölümü öğrencisi Zehra Sarıaslan, ilk üçe kaldı. Şimdi Hollanda’da ya-şayan vatandaşlardan SMS yoluyla kendisine oy verilmesini bekliyor.

Hollanda’nın Harderwijk şehrinde yaşayan Zehra Sarıaslan, 24 Ekim’de oylaması yapıla-cak olan Hollanda’nın Birleşmiş Milletler (BM) Gençlik Temsilciği yarışmasında en şanslı aday konumuna yükseldi.

Onlarca adayın yarıştığı oylamada önce ilk 16 isim arasına kalmayı başaran Utrecht Üni-versitesi Hukuk Bölümü öğrencisi Sarıaslan, elemelerde de ilk 6 arasına girerek, yarı finale kalmasının ardından şimdi de finale kalarak Hollanda genelinde ilk üçe girdi. 22 yaşındaki Zehra Sarıaslan, şimdi Hollanda’da yaşayan Türk vatandaşlarından final için SMS yoluyla (Zehra 5040) kendisine oy verilmesini bekliyor.

Hollandalı Zehra’nın büyük başarısı

Kızlarının finale kalması Zehra Sarıaslan’ın anne ve babasını da mutlu etti.

Page 16: Zaman France N° 236 - TR

MEMLEKET16 26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE

MUZAFFER SALCIOĞLU KONYA

-Konya Büyükşehir Belediyesi, kurban-lık için pazarlara götürülen hayvanların

İslami usullere göre uygun olup olmadığını incelemek için Kurbanlık Hayvan Muayene İstasyonu açtı. Hayvan pazarlarına kurulan istasyonlarda küçük ve büyükbaş hayvanların veteriner eşliğinde gebelik, yaş ve genel sağlık durumlarına bakılıyor. Vatandaşlara ücretsiz olarak hizmet sonrası hayvan için ‘kurban olur’

veya ‘kurban olmaz’ onayı veriliyor.İkişer veterinerin bulunduğu istasyonlarda

hayvanlara ultrasonla gebelik muayenesi yapı-lıyor. Hayvanları diş yapısına bakılarak yaşları tespit ediliyor. Ayrıca genel sağlık muayenesin-den de geçiriliyor.

Kurbanlık Hayvan Muayene İstasyonu’na satın almak istediği ineği götüren bazı vatan-daşlar, hayvanların hamile çıkması nedeniyle pazarlık yaptığı kurbanı almaktan vaz geçti.

Kurbanlık Muayene İstasyonları’nda hamile hayvanlara geçit yokHamile ve yaşını doldurmuş hayvanların kurbanlık olarak satılmasını önlemek için Kurbanlık Hayvan Muayene istasyonları kuruldu.

İstas-yonlarda hayvanların yaş tayini, gebelik durumu ve genel sağlık mua-yeneleri hizmetleri yapılıyor.

-Yozgat’ta market ve pas-tane işletmeciliği yapan

İşadamı Zafer Özışık, Yozgat’a özgü olan ev baklavalarını pake-te paket yaptırarak Türkiye’nin her yerine göndermeye başladı.

İşadamı Özışık, nineleri-mizin, annelerimizin yaptığı yıllar önceki baklavaların tadı-nı ve lezzetini bugüne taşımak için bir çalışma yaptıklarını belirterek, “Yozgat’a has ev baklavalarını yapmaya başla-dık. Ev hanımları tarafından özenle yapılan baklavaları yine Yozgat’ın nostaljik resimlerle yaptığımız paketlere yerleşti-rerek Türkiye’nin her tarafına göndermeye başladık” dedi.

“YOZGAT’A HAS BİR MARKA OLUŞTURDUK”Yılar önceki lezzetin aynısı bu-güne taşıdıklarını meşhur cevizli baklava insanlar tarafından çok sevildiğini ifade eden Özışık, “Yozgat ev baklavası müşteri-lerimiz ve dışarıdan gelen mi-safirler tarafından büyük talep görmektedir. Yozgat’a has bir marka oluşturduk. Her mem-

leketin kendine has bir özelliği var Gaziantep’te fıstıklı baklava meşhur bizimki de cevizli bak-lavadır. Paketlere ise Yozgat’ın tarihi ile birlikte büyük cami-miz, belediye binası, sucu dur-sun dede gibi nostaji resimlerini yerleştirdik. Yozgat’tan dışarıya giden vatandaşlarımız artık ra-hatlıkla Yozgat’a has cevizli ev baklavasını götürmekte ve gelen misafirlerine ikram etmektedir-ler” diye konuştu.

Yozgat’ın ev baklavaları pakete girdi

İşadamı Zafer Özışık, Yozgat’a özgü ev baklavalarını paket yaparak

Türkiye’nin her yerine gönderiyor.

-Trabzon Havacılık Kulü-bü’nde görevli eğitmen

Şener Bayraktar, otomobilinin arkasına taktığı paramotoru ile dikkat çekiyor.

Arabasının bagaj bölümü-ne yerleştirdiği paramotorunu görenlerin hayret ettiğini ve aracının dönen pervane ile ça-lışıp gittiğini sanan vatandaş-ların ilginç sorularına muhatap olduğunu belirten Bayraktar, “Otomobilim ile Trabzon tra-fiğinde giderken herkes yavaş-layıp bana ve otomobili ince-lemeye çalışıyor. Arabımı park ettiğimde ise herkes gelip me-raklı sorular soruyor. Araba’nın dönen pervaneyle gittiği sanan

vatandaşlar pervanenin aslında paramotor eğitimi için kulla-nıldığı öğrenince şaşkınlıklarını gizleyemiyor.” dedi.

Özellikle haftasonları oto-mobili ile Trabzon’un yüksek kesimlerine giderek paramotor eğitimi verdiklerini ifade eden Bayraktar “Akyazı Tepesi, Sü-mela Manastırı, Uzungöl gibi yüksek rakımlı yerlere çıkarak bu sporu yapmaya ve öğretme-ye çalışıyoruz. Tabi paramotoru getirip götürmek zor oluyor. Ben de çözümü paramotorun merva-nesini aracımın arkasına monte etmekte buldum. Hem güzel bir görüntü oluşturuyor hem de ko-laylık sağlıyor” diye konuştu.

Bu da Trabzon Megan’ı!

Trabzon’da bu aracı görenler

pervane ile çalışıyor

sanıyor.

Page 17: Zaman France N° 236 - TR
Page 18: Zaman France N° 236 - TR

İkindi SohbetleriKürsü

B U S A Y F A M . F E T H U L L A H G Ü L E N H O C A E F E N D İ ’ N İ N S O H B E T V E Y A Z I L A R I E S A S A L I N A R A K H A Z I R L A N M A K T A D I R .

Nefse karşı en büyük cihad

namazdır-Her ibadetin kendine göre bir yeri ve bir

ağırlığı vardır. Mü’minin bütün mükelle-fiyetleri, usûlden fürûa, en temel konulardan en uzak dala, meyveye kadar bütün ibadet ü taat ciddî bir tenasüp içindedir ve aralarında hiçbir aykırılık yoktur. Namazsız ve oruçsuz bir cihad tesirli olamayacağı gibi cihadsız bir na-mazın da aslına uygun edası mümkün değil-dir. Evet, bunlar birbiriyle omuz omuza ve diz dizedirler. Mevcudiyetlerini tıpkı bir kubbede baş başa vermiş taşlar gibi beraber sürdürürler.

Akide de böyledir; imansız İslâmiyet ola-mayacağı gibi İslâmiyet’siz iman da tam ol-maz. İnsan inanması gereken şeylere sağlam inanacaktır ki sağlam Müslüman olabilsin. Bir insan sağlam inanmadan İslâmiyet’in emirlerini yerine getirse bir noktada ya ken-disi ya da nesli bırakır o emirleri. İnsan hem sağlam inanmalı hem de tam tekmil amel etmelidir. Amelle desteklenmeyen iman yavaş yavaş zayıflar ve çözülür ki günümüz nesli bunun canlı misalidir.

Binaenaleyh cihadla namaz birbirinden ay-rılmamalı. Sahabe-i kiram hem Allah yolunda cihad eder hem de namaz kılardı. Çünkü na-maz, kulun günde beş defa Allah’a karşı ahd ü peymânını yenilemesi, cihadla beraber sair vazifeler ise Allah nezdinde mükemmeliyete yürümesi demektir. Aslında insan günde beş defa değil, belki beş yüz defa ahd ü peymânını

yenilese yeridir.. Evet, ancak bu sayededir ki insan aşk u şevk, samimiyet ve ihlâsla cihad vazifesini de yapma iz’anına sahip olur.

Salât-ı HavfKur’ân-ı Kerim’de salât-ı havf (korku na-mazı) tafsilâtıyla anlatılır. Bu namazla bize, düşmanın bizi oka tuttuğu, savaşın en çok kızıştığı zamanda dahi namazın aksatıl-maması gerektiği gösterilir.. Evet, düşma-

nın okları altında dahi namaz kılınacak, hem de cemaat fevt edilmeden. Şöyle

ki, cemaatin bir kısmı düşman karşı-sında dururken diğerleri gelip imam arkasında namaz kılarlar. İmam ar-

kasında ilk rekâtı kılanlar ikinci sec-deden sonra ayrılır vazife başına gider-

ler; bu defa da düşman karşısında duranlar gelip imama uyarak namaz kılarlar. Bunlar da imamla bir rekât kıldıktan sonra bu sefer onlar cepheye giderler. Birinci kısım döner gelir, lâhik olduklarından dolayı namazı

kıraatsiz olarak tamamlayıp selâm verir, sonra düşman karşısına dönerler. Daha

sonra ikinci kısım gelir, namazlarını kıraatle tamamlar. Bu şekilde o iki rekât namaz eda edilmiş olur.

Evet, düşman karşısında sava-şırken dahi namaz kılınacak ve hiçbir

şekilde Allah hatırdan çıkarılmayacaktır.

İnsan, hem sağlam bir inanca sahip olmalı

hem de tam tekmil amel et-melidir. Amelle desteklen-meyen iman yavaş yavaş zayıflar ve çözülür.

1 Gece hayatı olmayan, işin sadece lafını ya-

pıp, ruhundan uzak olan bir kısım insanlar vardır ki, bunların insanlara verebileceği bir şey yoktur.

2 Mü’min, hâl ve hare-ketleriyle her zaman

Allah’a hakkıyla kul olmak-tan başka gayesi olmadığı-nı göstermelidir ki Allah da onu muvaffak kılsın.

3

Page 19: Zaman France N° 236 - TR

Küçük şeylerdeki büyüklük

Ey Mevlâ-yı Müteâl! Gelip Sana ulaşan yolları biz şaşkın kullarına da göster.. fazlınla işlerimizi kolaylaştır ve bizi başka değil sadece –libasların en hayırlısı

olan– takva elbisesiyle zinetlendir. Bütün bunları Sen’den diliyoruz Ya Rabbenâ; diliyoruz, çünkü Sen her şeye gücü yeten, kudreti sonsuz yegane zâtsın. Rabb’imiz!

Ne olur, bize de rahmet, şefkat ve merhametinle muamelede bulun; bulun da her türlü tasa, gam ve darlıktan çıkış yolları nasip eyle! {

haftanın DuasıBizim en parlak, en bereketli yanımız, Allah ile irtibatımızı ifade eden yanımızdır. Ölesiye çalışsak ve bütün cihanlar bizim olsa, şayet O’nun rızası yoksa, yapılanla-rın da hiçbir kıymeti yoktur. Yeryüzünde nâm-ı celil-i Muhammedîyi, Arş’tan yere sarkmış bir bayrak halinde dalgalandırsak, O’nun rızası olmadığı müddetçe bunun da bir değeri yoktur. Onun için, bizim Rabb’imizden her zaman niyazımız, en büyük makam olan o rıza makamına bizi eriştirmesidir.{Sözün Özü

Açılsın bir bir kapılar,Bu dünyanın ötesinden..Duyulsun altın şarkılar,

Ölümsüzlük bestesinden.

Yaşayan yaşadı bilin!Ölüler siz de dirilin!Melekler gibi gerilin!

Rûhunuzda Hak sesinden.

Uyanık sîneler bilir,Gönül insanı dirilir,Rûhlarına eser gelir,Bilinmez’in nefesinden.

Ağlayan gözler açılır,Ruhlara ışık saçılır,Ak-kara her şey seçilir,Yayılan nur hâlesinden.M. Fethullah Gülen

his dünyasıÖteler

Fasıldan Fasıla

-Cenâb-ı Hakk’ın umûr-u hasîseyle, yani küçük küçük

şeylerle şe’n-i rubûbiyetinin gereği meşgul olması Allah adına bir ek-siklik değildir. Esasen, büyük şey-lerle beraber küçük şeyleri de yap-ması Allah’ın büyüklüğündendir.

Bazı büyükler vardır ki, onların nazarları sadece büyükleri görür. Dolayısıyla sadece onlarla meş-gul olur ve küçükleri göremez-ler. Meselâ, bir mareşal, ordunun içinde sadece kurmaylarıyla temas ediyorsa, bu temas tam değildir. Büyüklüğün şe’ni odur ki, ara sıra onbaşılık mertebesine de insin ve onu da dinlesin. Bazen eratın ara-sına çıkıp onlara muhatap olsun. Böylece o, neferlerin mertebesin-de neferlere kendi mevcudiyetini hissettirecek ve onları da memnun edecektir ki, bu meşguliyet onun neferlere de ehemmiyet verdiğini gösterecektir. Binaenaleyh işte bu, büyüklüğün önemli bir yanıdır.

Allah’ın Zât’ında şeriki olma-dığı gibi rubûbiyetinde de ortağı yoktur. Ehad ve Vâhid olan Al-lah, her şeyin sevk ve idaresini tek başına yapar. Atom çekirdeğinin etrafında elektron ve protonları çeviren bizzat O’dur. Kanunlar sadece itibarî ve izafî şeylerdir. Sis-temleri çeviren ve kanunları koyan da Allah’tır.

Evet, her şeyi Allah’ın kendi-si yapıyor. Bunu, düşüncemizle bunların içine girdiğimiz zaman

anlayabiliyoruz; anlıyor ve görüyo-ruz ki, tabiat ve sebepler bu işlere zerre kadar parmak karıştırsa, her şey alt-üst olacaktır. Allah küçük dairede de büyük dairede de şerik istemediği gibi, küçüklerden de merhametini esirgememektedir.

Meselenin dikkatlerden kaç-maması gereken bir yönü de şu-dur: Küçükler küçüklükleri içinde öyle harika keyfiyet ve sanatlara sahiptirler ki, bunları çok defa bü-yüklerde bulmak mümkün değil-dir. Bir mikrobun, bir bakterinin çok büyük bir mahareti ve ince işleri vardır. Bir diş bakterisi, elin-deki manivelası ile senin dişinin bir tarafına yanaşır ve sanatını icra etmeye başlar. Dişini eritirken ma-nivelasının sesini başka bir mikrop duyar gelir ona arkadaş olur. Anla-şıp, senin dişin üzerinde hâkimiyet tesis etmek için bir koalisyon ku-rarlar ve dişinin iflâhını keserler. Bu işi bir fil yapamaz.

Bu itibarla maharet ve sanat, büyüklük ve küçüklükle mâkusen mütenasiptir (ters orantılı) dene-bilir. Evet, görülebilse, küçüklerde Allah’ın sanatı daha barizdir. Bu bakımdan mikroskopla bir hücre-yi teşrih masasına yatırıp bir kapı kadar büyütsek, hücrenin DNA ve RNA’sının içine girsek, öyle hari-ka icraatlar müşâhede edeceğiz ki, onu, ne bir filin boyunda ne de hortumunda görmek mümkün değildir.

Yümün ve bereket olması için insanlar bu vazifeyi yerine getirirken bunu O’nun em-rinden dolayı yapacaklardır. Evet, namaz ve mücahede birbirinden ayrılmayan şeylerdir. Sahabe, kanlı elbise ve kılıçlarıyla düşmanın karşısında namaz kılıyordu. Dolayısıyla da Cenâb-ı Hak onları hep teyit ediyordu. Bu itibarla teyit görmeyenler, bunu Allah’la (cel-le celâluhu) münasebetlerinde aramalıdırlar.

Günümüzde, gece hayatı olmayan, sa-dece işin lafını yapan bazı insanlar vardır ki bunlar sadece işin edebiyatını yapmaktadırlar. Oysa ki bizim daha çok ruh sıhhatine, gönül selâmetine, ledünniyat temizliğine ve saflığına ulaşmaya ihtiyacımız vardır. Kur’ân, “Siz ken-dinizi düzeltmeye bakın!” (Mâide, 5/105) diyor. Allah, Kendi rızası istikametinde ibadet yapan ve Rabb’ine karşı saygılı insanları sever. Kolay-cılar ise hem “Ben, Allah’ın kuluyum, Allah’ın bana yüklediği vazifeleri yapıyorum.” derler hem de bin türlü isyan içinde bulunurlar.

YapıYorSan anlatHakikî mü’mine gelince o, Allah’ın kendi-sine yüklediği vazifeleri yapmayı başkaları-na müessiriyet adına önemli bir esas kabul eder. Çünkü Allah, bu hususta “Benden hayâ et yâ İsa!” diyerek Hz. İsa’ya dahi tembihte bulunur. Bu da “Yapıyorsan an-lat, yapmıyorsan Allah’tan utan!” demektir. İnsanın asıl vazifesi, sorumluluklarını önce kendisinin yapması sonra da fırsat bulduk-ça bunları anlatmasıdır. Böyle biri, misali başkalarından verse de hep yaptığı şeyi an-latıyor gibi olacaktır. Evet, bir insan meselâ teheccüt kılmıyorsa, ona başlamadan baş-kalarına tavsiyeden ürpermeli. Zira bunun tesiri olmayacaktır ve o boşuna çenesini yoracaktır. Keza bir insanın “Haftada pazar-tesi ve perşembe olmak üzere iki gün oruç tutun!” diyebilmesi için önce kendisinin tutması lâzımdır. Zira Allah “Niye yapma-dığınız/yapmayacağınız şeyleri söylüyorsu-nuz?” (Saf, 61/2) buyuruyor. Sanki “Utan-mıyor musunuz?!” der gibidir.

Bunun gibi, namazı irşaddan ayıramayız. Cihad mühim bir farz olduğu gibi namaz da insanın nefsine karşı en mühim cihadıdır. Al-lah Resûlü bir savaştan dönerken, “Şimdi kü-çük cihaddan, büyük cihada dönüyoruz!” bu-yurmuş, bunun üzerine sahabe büyük cihadın ne olduğunu sorunca da Efendimiz, “Nefis ile olan cihaddır.” (Beyhakî, Zühd, 1/165) cevabı-nı vererek asıl büyük cihadın nefisle boğuşma olduğunu ifade etmiştir. Namaz kılmayan in-san ise nefsine yenik düşmüş demektir.

Hiç unutulmaması ve asla hatırdan çıka-rılmaması gereken bir husus da, sözümüzün karşımızdaki insanda mâkes bulması, bizim, Allah ile irtibatımıza bağlıdır. Zira hüsn-ü kabule mazhar edecek olan Allah’tır. Mü’min, hâl ve hareketleriyle her zaman Allah’a hakkıy-la kul olmaktan başka bir ideal ve gayesi olmadığını göster-melidir ki Allah (celle celâluhu) da onu muvaf-fak kılsın.

Page 20: Zaman France N° 236 - TR

AİLEM20 26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE

AHMED ŞAHİN

Kurban konusunda bazı önemli hükümlerin bilinmesine ihtiyaç vardır. Bu kesin hükümleri kısaca şöyle dikkatlere arz edebiliriz:

1 - Kurban, evinde olan kimseye vâciptir. Yâni seferde olan kimseye kurban kesmek vâcip değildir.

Bu itibarla, bayram günü yolda olanların kurban kes-meleri gerekmez. Nitekim hacılar, seferî oluşları yüzünden bu kurbanı kesmezler. Kestikleri kurban, haccı yapmaya muvaffak kılan Allah’a şükür kurbanıdır. Bununla beraber seferi sayılan kimseler kurban kesseler bir mahzur da söz konusu olmaz. Aksine sevapları çoğalır, günahları azalır, yine de onlar kazanırlar.

2- Kurbanı zengin keseceği için, fakir mecbur olmaz. Ancak, fakir de kesmek isterse bir yasak da söz konusu ol-maz. Nâfi le kurban sevabı almış olur. Aile efradı ve yakın çevresine et ikramında bulunmuş olur. Hattâ, sıkça et alma imkânı yoksa, kestiği kurbanın tamamını da evinde bırakabilir. Çoluk çocuk uzun müddet kurban etiyle bayramın havasını devam ettirebilirler. Bunda yoksul için bir mahzur olmaz.

3- Adak kurbanlarının bayramdan önce ve sonra kesilmesinde bir engel söz konusu olmaz. Yalnız, adak kurbanın etinden adayanla, yakınları yiyemezler. Yerlerse parasını bir yoksula vermeleri gerekir. Ölmüşlerinin va-siyetini yerine getirmek için kesilen kurban da aynı şekilde adak kurbanı hükmünde sayılır. Kesen ve yakınları yiye-mezler.

4 – Mükellef olduğu kurbanı kesmeyip bir yoksula parasını vermek kurban yerine geçmez. Kurbanın mut-laka kesilmesi lâzım gelir. Bu sebeple, kurbanını kendi kesemeyenler birini vekil olarak tâyin edip kestirmelidir-ler. Çünkü kurban kesilmezse borçlu kalınmış olunur.

5 - Kurbanlık hayvanlar: Koyun, keçi, sığır, manda ve deveden olur. Koyun-keçi bir yaşını bitirmiş olmalıdır. Ancak, koyunun altı ayını bitirmişi, bir yaşını bitirmiş gibi etli ise kurban olması uygundur denmiştir..

6 - Koyun, keçi tek kişi adına kesildiği hâlde, sığır, manda, deve yedi kişi adına da kesilebilir. Yeter ki, ortakların hepsi de kurban niyetiyle ortak olsunlar, içle-rinden biri sâdece ucuz ve taze et almak gibi dünyevi niyetle ortak olmasın..

Şâyet ortaklardan biri ibâdet niyeti taşımaz da, sa-dece et almayı niyet etmiş olursa; hepsinin de kurbanı et mahiyetini alır, kurban kesmiş olmazlar. Zira niyette bölünme câiz olmaz.

8- Kurbana adak, nafi le, akika, ölmüşlere kurban diye niyet edenler ortak olabilirler. Çünkü bunların hepsinde de ibadet ve sevap niyeti vardır. Sadece dünyevi et ihtiyacı için ortak olmak isteyenlerin ortaklığı sahih olmaz.

9- Kurban, tavuk, horoz, ördek, kaz gibi küçük hay-vanlardan kesilmez. Hattâ bunlardan kurban kesmeyi adayan kimseye adak borcu da tahakkuk etmez. Zira bu cinslerden adak da olmaz, adak kurbanı da..

10- Ortak kurbanlarda eti paylaştırırken çok dikkatli olmak gerekir. Götürü paylaştırmalarda tarafl ardan birine çok, diğerine az düşebilir. Titrenmesi gereken kul hakkı da böyle dikkatsizliklerde söz konusu olabilir. Bu sebeple etler eşit değerde ayrılarak tartıldıktan sonra sahipleri-nin kur’a ile tespitinde de isabet vardır. Bundan sonra da ortakların anlayış göstererek gönülden samimi şekilde helalleşmeleri çok yerinde bir hassasiyet olur.

Aslında böyle ortaklıklarda mühimsenecek derecede bir hak geçmesi de pek söz konusu olmaz. Buna rağmen insan yine de basit farklardan etkilenerek gönlünde bir burukluk duyabilmektedir. Bayram günleri ise böyle bir burukluğun küçüğünden dahi kaçınmak zamanıdır... Bununla beraber meydana gelmesi muhtemel küçük hakları da mesele yapmayıp ortaklar gönülden helal et-melidirler. Yoksa iğnenin gözü ile karıncanın izini hesap edenler, kimseyle ortak iş yapamaz, tek başına yaşamak zorunda kalabilirler toplumda. İslam ise müminin toplu-mla kaynaşıp anlaşmasını emretmektedir. Nitekim Efen-dimizin (sas) bu konudaki ikazı özellikle bayramlarda kulaklarımızda yankılanmaktadır:

Mümin, çevresiyle anlaşan, çevresini de anlaştıran kimsedir. Kendisi anlaşmayan, başkalarının anlaştırmasına da razı olmayan müminde hayır yoktur! [email protected]

Kurban üzerine ayrıntılı bilgiler

-Imperial College London tarafından yapılan araş-

tırmada, kahvaltı yapmayanla-rın, öğle yemeğinde daha çok yemek yediği ve gün içerisinde abur cubur yemeye daha me-yilli olduğu ortaya çıktı.

Araştırmada, manyetik re-zonans görüntüleme cihazına (MR) bağlanan normal kilo-daki katılımcılara, paketlenmiş abur cubur fotoğrafl arı göste-rildi. Katılımcıların, kahvaltı yapmadığı günler ile kahvaltı yaptığı günlerdeki beyin ha-reketleri izlenen araştırmada, kahvaltı yapmadıkları günler-de beyinlerinde abur cubura karşı “meyil” olduğu gözlendi.

Kahvaltı yapmayan katı-lımcılarda, beynin dürtüleri kontrol eden orbitofrontal kortekste, kalorili yiyeceklere karşı aşırı bir istek olduğu be-lirlendi. Bu kişilerin ayrıca öğle yemeğinde, kahvaltı edenlere göre yüzde 20 daha fazla kalori aldığı ifade edildi.

Kahvaltı etmeyen kişiler, günün ilerleyen sa-atlerinde kalorili yiye-cekleri daha çok tercih ediyor.

Kahvaltıyı atlayanlar, abur cubura karşı koyamıyor

Page 21: Zaman France N° 236 - TR

AİLEM21 26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE

-Sanal kahramanlar, her zaman kazanan, mutlu olan ve her iste-

diğini elde eden karakterler gibi sunu-luyor çocuklara.

Özellikle medya, bu konuda kendi rol modelini arayan gençleri yanıltıyor. Çocuklar, bilinçaltını etkileyen bu sa-nal kahramanlara karşı Asr-ı Saadet’e yönlendirilebilir.

Kimi doğruluğu, kimi çalışkan-lığı kimi de iffetiyle örnek bir yaşam süren sahabe-i kiram, çocuklara rol model olarak sunulabilir. Kur’an-ı Kerim bunu ‘Üsve-i Hasene’ olarak ifade ediyor ve Ahzâb ile Mümtahi-ne Sûresi’nde en güzel örnek olarak Peygamber Efendimiz’i (sas) ve Haz-reti İbrahim’i (as) gösteriyor. Atatürk Üniversitesi İslam Hukukçusu Yrd. Doç. Dr. Ahmet Güneş, çocuklar için iyi bir rol model olarak, Efendimiz’in ikliminde yetişen sahabelerden örnek veriyor. Sahabelerin hayat felsefesinin ‘imanla ölümsüzlüğe erme ve hayırlı işlerde birbirleriyle yarışma’ olduğunu kaydeden Güneş, onların evrensel in-sani değerlerle bezenmiş olduğu için herkese örnek olabileceğini söylüyor. Tebük Seferi sonrası herkesin ma-zeret beyan edip af dilediği bir anda Ka’b bin Malik’in doğruyu söyleyerek mazeret beyan etmemesini hatırla-tan Güneş, “Sonunda doğruluğun

mükâfatını gördü. Allah’ın tövbesini kabul ettiğini bildiren ayetlerle taç-landırıldı Ka’b bin Malik. Bu abide şahsiyet, çocuklara doğru söyleme ve yalandan kaçınma noktasında iyi bir örnek. Hazreti Peygamber’in ve arka-daşlarının her işi istişare ile yapmaları da anlatılmalı.” diyor. Aile danışmanı Fatma Taş ise Efendimiz’in kızı Haz-reti Fatıma’nın çocuklarıyla oynadığını ve onlarla oynarken sağlıklı düşünme-lerini sağlayacak sözler ve şiirler söyle-diğini belirtiyor.

Fethullah Gülen Hocaefendi ise ashab-ı kirâm efendilerimizin örnek yaşantılarına dikkat çekerek şöyle di-yor: Hem onların hayatları ışığında bu yolun realitelerini göstermeli hem de insanlara onları sevdirmeli ve yeni nesilleri onların güzel ahlaklarıyla ah-laklanmaya özendirmeliyiz. Gençli-ğindeki cazibesi, dünyayı elinin tersiy-le itip Allah Rasûlü’nü tercih etmesi, Medine’deki hizmetleri, cihad mey-danındaki yiğitliği ve ötelere yürürken dile getirdiği muhasebesi ile Hazreti Mus’ab’ın tanıtılması ve sevdirilmesi gerekiyor. İnsan bildiğini sever, bilme-diğine karşı ya alâkasız kalır ya da onu sevmez. Ashâb-ı kirâm efendilerimizi tarihin bir diliminde yaşayıp gitmiş in-sanlar değil, hep aramızda yaşayan ör-nek şahsiyetler olarak görmek lazımdır.

Çocukların kahramanı ‘sanal’ değil, ‘sahabe’ olsun!

Örümcek Adam, Sü-permen, Herkül ve

daha ismini saya-mayacağımız birçok

insanüstü, dünyayı kurtarmaya her an

hazır kahraman… Bu kahramanları

seyretmeyi izleme-nin ‘hoş’ olmanın yanında özellikle

gençler için nahoş yanları da olduğunu

biliyor musunuz ?

Medyada yer alan ve daha çok hayal ürünü olan birçok ‘insanüstü’ kahraman, rol modelini arayan gençlerin kişiliğini olum-suz etkiliyor.

-Anneler, çocuklarına daha iyi bakmak için binbir

yola başvuruyor. Halk arasında doğru bilinen bazı yanlışların ise tıbbi geçerliliği bulunmuyor.

Bir annenin, doğum sonra-sında hem fiziksel hem ruhsal olarak ciddi bir değişim ve dönüşüm yaşadığı bir dönem lohusalık. Yaklaşık dokuz ay boyunca içinde yaşayan bebe-ğini kucağına alıp evine dönen anne, bakıma muhtaç olan bebeğini en iyi şekilde büyü-tebilmek için elinden geleni yapıyor.

Altı hafta devam eden lohu-salık döneminde bebek kadar annenin de hem sosyal hem de fiziksel bakıma ihtiyacı oluyor.

International Hospital Kadın Hastalıkları ve Do-ğum Uzmanı Dr. İlknur Çitil, bebeğin emmeyi, annenin ise emzirmeyi öğrendiği lohusalık döneminde, sütün az miktarda geldiğini söylüyor. Ancak anne-nin ruh hali pozitif ve bebeğin de aktif olduğu takdirde sütün günler içinde hızla çoğalacağını belirtiyor.

Bu dönemde bol sıvı tüket-menin süt miktarına olumlu etki yapacağını kaydeden Çitil, “Tatlı yemek gibi ek yöntem-lere başvurmak gerekmiyor. Emzirme döneminde meme başının temizliğine dikkat etmek ve memelerde fazla süt birikmesine izin vermemek önem taşıyor. Değişen hormon dengesine bağlı olarak emzi-rirken yaşanan ani terlemelere karşı, sık sık ılık duş almak ve rahat kıyafetler giymek yardım-cı olur.” diyor.

Bebeğin emmesinin ardın-dan memede halen sertlikler ve hassasiyet varsa, memenin pompa ya da elle boşaltılması gerektiğinin altını çizen Çitil, sü-tün ileride kullanmak üzere süt poşetlerine alınması tavsiyesinde bulunuyor. Lohusalık dönemin-deki kanamaya da dikkat çeken Çitil, bu dönemde annenin dikkat etmezse rahim enfeksi-yonu kapma ihtimali olduğunu dile getiriyor. Çitil, ateş ve karın ağrısı gibi durumlarda kadınların zaman kaybetmeden doktora gitmeleri gerektiğini söylüyor.

-Hematoloji uzmanı Prof. Dr. İsmet Aydoğ-du, kansızlığın hastalık habercisi olduğunu

söylüyor. Başlı başına bir hastalık olmayan kansızlığa demir, B12 ve C vitaminleri, folik asit, çinko ve bakır eksikliği sebep olabiliyor. Aydoğdu, “Bunların altın-dan basit bir ülser ya da kanser de çıkabiliyor. Ne-deni bilinmeden yapılan kansızlık tedavisi, önemli hastalıkların geç tanı ve tedavisine yol açıyor. Nedeni bilinmeyen kansızlık tedavi edilmemeli.” diyor. Ye-tişkinlerde daha sık görülen kansızlıkla ilgili “Sadece bitkisel gıdalarla beslenmede hem demir hem de B12 eksikliği olur. Et protein, demir ve B12 kayna-ğıdır. Demir ve B12 eksikliği, beyin fonksiyonlarını etkiler. Özellikle B12 vitamini eksikliğinde bunama bile görülebilir. Bacaklarda uyuşma, karıncalanma ve ağrılar olabilir.” diyen Aydoğdu, “Halsizlik, yor-gunluk, çarpıntı, baş ağrısı, idrarda renk değişikliği, ateş, terleme ve kilo kaybı kansızlık belirtileridir. Bu durumda doktora başvurulmalı.” diye uyarıyor.

Pozitif ruh hali anne sütünü artırıyor

‘Kansızlık, hastalık habercisi olabilir’

Yaygın bir inanç olan ‘tatlı yenilince sütün artacağı’ iddiası gerçeği yansıtmıyor.

Sadece sebze-meyve tüketenlerde hem demir hem de B12 ek-sikliği görülüyor.

Page 22: Zaman France N° 236 - TR

AİLEM22 26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE

-Çocuklara bayram kültürünü verebilmek konusunda pek başarılı sayılmayız. Biz

büyüklerin bile “Nerede o eski bayramlar…” serzenişinden öteye gidemeyen sözde bayram sevincini çocukların yaşamasını beklemek bi-raz hayalperestlik oluyor haliyle. Nedenini nasılını bilmediği bir bayramı nasıl heyecanla bekleyebilir ki ufaklıklar? Konu bir de kurbana gelince işler iyice sarpa sarıyor. Zira her bay-ram ana haber bültenlerinde kesim anına ait, korku filmlerini aratmayacak görüntüler çarşaf çarşaf yayınlanırken bir yandan da “Aman ço-cukları uzak tutun!” nidaları yükseliyor. Anne-babaları bir panik sarıyor ki, sormayın gitsin. Hal böyleyken zaten bayramı idrak etmekte zorlanan çocuklar iyice uzaklaştırılıyor bay-ramın anlamından. Bütünleşmenin sembolü olan bugünlerde tam aksine ayrıştırıldığını hissediyorlar. Peki çocuğa bayramı nasıl anlat-malı, sevdirmek için ne yapmalı?

ÇocuKlArlA Evİ SüSlEYİn, HEdİYElEr AlınPsikolog Mehtap Kayaoğlu’na göre çocuk-lara bayramın özel olduğu, yapılan hazır-lıklarla hissettirilmeli. Çünkü çocuklar, bay-ramı şenlikli, eğlenceli geçirirlerse severler.

Örneğin arife gününden bayram havası estirmek için evlerini süsleyebilirler. Tıp-kı sünnet düğünlerinde olduğu gibi. Hatta bununla ilgili bir anısı da var, Kayaoğlu’nun. “Bir bayram kardeşimle İsviçre’den gelmiş-tik. Gelirken oraya ait çok süslü çikolatalar getirdik. Özel dekorasyon ve süsleme çiko-latalarıydı bunlar. Kilolarca çikolatayla tüm salonu süslemiştik. Yeğenlerim eve gel-diklerinde inanılmaz sevinmişti. Hatta eve gelen misafirler bile çok eğlenmişti. Haya-tımızın en eğlenceli bayramıydı. Yeğenlerim hâlâ o bayramı hatırlar.” diyerek anlatıyor bu tecrübesini. Çocuklarla hazır evdeyken eğlenceli oyunlar oymamak, onlarla gezme-ye gidip eğlenmek, onlara hediyeler almak, zaten klasik olan bayram harçlığı vermek... Kısaca çocukların hoşuna gidecek aklınıza gelen ne varsa olur. Çocuklar ne kadar çok eğlenirse, bayramı o kadar çok sever... Yani öyle “Ah nerede eski bayramlar...” demekle olmuyor. Yetişkinler, bayramları neşeli hale getirmek için elini taşın altına koymalı.

BAYrAMı nASıl AnlAtMAlıYız?Bu özel günde yalnızca hazırlık yapmak yet-

mez tabii. Çocuklara bir de izah etmek gerek durumu. Çocuğunuz 5 yaşın altındaysa kurban kesmeyi anlamayabilir. Bu yüzden kurbandan onun anlayabileceği kadar ve anlayabileceği dilde bahsetmek gerekli. Ama bayram neşesi olabildiğince geniş anlatılmalı. “Bayramlarda biz çok eğleniriz. Bütün aile hep bir araya ge-liriz, yemekler yeriz. Çocuklar büyüklerin elle-rinden öper, büyükler çocuklara harçlıklar ve-rir. Şekerler verirler. Sonra ailece hep beraber gezeriz, çok eğleniriz...” gibi cümlelerle açık-

lanmalı. Eğer çocuk “Niye kurban bayramı?” diye sorarsa, “Çok et yiyoruz ya, onun için.” demeniz yeterli Kayaoğlu’na göre. 5-6 yaştan sonraysa hikâye anlatır gibi anlatılmalı. “Çok önceden bir peygamber varmış. Allah’ı çok severmiş. Allah da onu mükafatlandırmak için Kurban Bayramı’nı hediye etmiş. Biz de her yıl bu bayramda bir araya gelip yemekler yiyoruz. Evlere bayram ziyaretlerine gidiyoruz.” şek-linde kısa açıklamalar yapılabilir. Tabii çocuk bunu idrak edecek yaşa gelene dek…

Anne-babalar bayramı özel kılmak için neler yapmalı, çocuk-lara bayramı nasıl anlatmalı? Hediyeler, bayram ziyaretleri ve tabi ki harçlık... İşin uzmanlarından ebeveynlere tavsiyeler...

Bayram Çocuklarla güzeldir

Psikolog Mehtap Kayaoğlu, ‘Çocuklar ne kadar çok eğlenirse, bayramı o kadar çok sever.’ diyor.

Page 23: Zaman France N° 236 - TR

• Detaylı namaz vakitleri için http://www.zaman.com.tr/namaz.do/ • Bulunduğunuz yerin kıblesini öğrenmek için http://www.qiblalocator.com/

NA

MA

Z V

AK

İTL

ER

İ

PArİS İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ

26.10.2012 6 37 8 23 13 42 16 17 18 48 20 08 9 25 27.10.2012 6 38 8 25 13 42 16 15 18 46 20 06 9 24 28.10.2012 5 40 7 26 12 41 15 14 17 44 19 04 8 23 29.10.2012 5 41 7 28 12 41 15 12 17 43 19 03 8 22 30.10.2012 5 43 7 29 12 41 15 11 17 41 19 01 8 21 31.10.2012 5 44 7 31 12 41 15 10 17 39 18 59 8 20 01.11.2012 5 45 7 33 12 41 15 08 17 38 18 58 8 19

BordEAuX İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ

26.10.2012 6 49 8 27 13 53 16 38 19 07 20 35 9 00 27.10.2012 6 50 8 29 13 53 16 36 19 06 20 33 8 58 28.10.2012 5 51 7 30 12 53 15 35 18 04 19 32 7 57 29.10.2012 5 53 7 32 12 53 15 34 18 03 19 31 7 56 30.10.2012 5 54 7 33 12 53 15 33 18 01 19 29 7 54 31.10.2012 5 55 7 34 12 53 15 32 18 00 19 28 7 53 01.11.2012 5 56 7 36 12 53 15 30 17 58 19 27 7 52

orlEanS İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ

26.10.2012 6 39 8 23 13 43 16 21 18 52 20 12 9 20 27.10.2012 6 40 8 25 13 43 16 19 18 50 20 10 9 19 28.10.2012 5 42 7 26 12 43 15 18 17 48 19 08 8 17 29.10.2012 5 43 7 28 12 43 15 17 17 47 19 07 8 16 30.10.2012 5 44 7 29 12 43 15 15 17 45 19 05 8 15 31.10.2012 5 46 7 31 12 43 15 14 17 43 19 03 8 14 01.11.2012 5 47 7 32 12 43 15 13 17 42 19 02 8 13

CaEn İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ

26.10.2012 6 48 8 35 13 52 16 27 18 58 20 18 9 22 27.10.2012 6 49 8 36 13 52 16 25 18 56 20 16 9 21 28.10.2012 5 51 7 38 12 52 15 24 17 55 19 15 8 20 29.10.2012 5 52 7 39 12 52 15 22 17 53 19 13 8 19 30.10.2012 5 54 7 41 12 52 15 21 17 51 19 11 8 18 31.10.2012 5 55 7 43 12 52 15 20 17 49 19 09 8 17 01.11.2012 5 56 7 44 12 52 15 18 17 48 19 08 8 16

StrASBourG İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ

26.10.2012 6 15 8 01 13 20 15 56 18 27 19 47 9 34 27.10.2012 6 17 8 02 13 20 15 54 18 25 19 45 9 33 28.10.2012 5 18 7 04 12 20 14 53 17 23 18 43 8 32 29.10.2012 5 20 7 06 12 20 14 51 17 22 18 42 8 31 30.10.2012 5 21 7 07 12 20 14 50 17 20 18 40 8 30 31.10.2012 5 22 7 09 12 20 14 49 17 18 18 38 8 29 01.11.2012 5 24 7 10 12 20 14 48 17 17 18 37 8 28

annECY İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ

26.10.2012 6 22 8 02 13 27 16 08 18 38 19 58 9 18 27.10.2012 6 23 8 04 13 26 16 07 18 37 19 57 9 17 28.10.2012 5 25 7 05 12 26 15 06 17 35 18 55 8 15 29.10.2012 5 26 7 07 12 26 15 05 17 34 18 54 8 14 30.10.2012 5 27 7 08 12 26 15 03 17 32 18 52 8 13 31.10.2012 5 29 7 10 12 26 15 02 17 31 18 51 8 12 01.11.2012 5 30 7 11 12 26 15 01 17 29 18 49 8 11

lıMoGES İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ

26.10.2012 6 42 8 22 13 46 16 28 18 58 20 18 9 08 27.10.2012 6 43 8 23 13 46 16 27 18 56 20 16 9 07 28.10.2012 5 44 7 25 12 46 15 26 17 55 19 15 8 06 29.10.2012 5 45 7 26 12 46 15 24 17 53 19 13 8 04 30.10.2012 5 47 7 27 12 46 15 23 17 52 19 12 8 03 31.10.2012 5 48 7 29 12 46 15 22 17 50 19 10 8 02 01.11.2012 5 49 7 30 12 46 15 21 17 49 19 09 8 01

MArSEıllE İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ

26.10.2012 6 25 8 01 13 30 16 17 18 46 20 11 9 02 27.10.2012 6 26 8 02 13 29 16 16 18 44 20 10 9 00 28.10.2012 5 27 7 04 12 29 15 15 17 43 19 08 7 59 29.10.2012 5 29 7 05 12 29 15 13 17 42 19 07 7 58 30.10.2012 5 30 7 06 12 29 15 12 17 40 19 06 7 56 31.10.2012 5 31 7 07 12 29 15 11 17 39 19 05 7 55 01.11.2012 5 32 7 09 12 29 15 10 17 37 19 03 7 54

lYon İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ

26.10.2012 6 27 8 07 13 32 16 14 18 44 20 04 9 14 27.10.2012 6 29 8 09 13 32 16 13 18 42 20 02 9 13 28.10.2012 5 30 7 10 12 32 15 11 17 41 19 01 8 12 29.10.2012 5 31 7 12 12 31 15 10 17 39 18 59 8 11 30.10.2012 5 32 7 13 12 31 15 09 17 38 18 58 8 10 31.10.2012 5 34 7 14 12 31 15 08 17 36 18 56 8 08 01.11.2012 5 35 7 16 12 31 15 07 17 35 18 55 8 07

MEtz İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ

26.10.2012 6 22 8 08 13 26 16 01 18 32 19 52 9 33 27.10.2012 6 23 8 10 13 26 15 59 18 30 19 50 9 32 28.10.2012 5 24 7 11 12 26 14 58 17 29 18 49 8 31 29.10.2012 5 26 7 13 12 26 14 56 17 27 18 47 8 30 30.10.2012 5 27 7 15 12 26 14 55 17 25 18 45 8 29 31.10.2012 5 29 7 16 12 26 14 54 17 23 18 43 8 28 01.11.2012 5 30 7 18 12 26 14 52 17 22 18 42 8 27

rEnnES İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ

26.10.2012 6 53 8 38 13 58 16 34 19 05 20 25 9 15 27.10.2012 6 55 8 39 13 58 16 33 19 04 20 24 9 14 28.10.2012 5 56 7 41 12 58 15 32 18 02 19 22 8 13 29.10.2012 5 57 7 42 12 57 15 30 18 00 19 20 8 12 30.10.2012 5 59 7 44 12 57 15 29 17 59 19 19 8 10 31.10.2012 6 00 7 45 12 57 15 28 17 57 19 17 8 09 01.11.2012 6 01 7 47 12 57 15 27 17 55 19 15 8 08

MulHouSE İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ

26.10.2012 6 17 8 01 13 22 15 59 18 30 19 50 9 29 27.10.2012 6 19 8 03 13 22 15 58 18 28 19 48 9 28 28.10.2012 5 20 7 04 12 22 14 57 17 27 18 47 8 27 29.10.2012 5 21 7 06 12 21 14 55 17 25 18 45 8 26 30.10.2012 5 23 7 07 12 21 14 54 17 24 18 44 8 25 31.10.2012 5 24 7 09 12 21 14 53 17 22 18 42 8 24 01.11.2012 5 25 7 10 12 21 14 52 17 20 18 40 8 23

lıllE İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ

26.10.2012 6 34 8 24 13 39 16 09 18 41 20 01 9 34 27.10.2012 6 35 8 26 13 39 16 08 18 39 19 59 9 33 28.10.2012 5 37 7 27 12 39 15 06 17 38 18 58 8 32 29.10.2012 5 38 7 29 12 39 15 05 17 36 18 56 8 31 30.10.2012 5 40 7 31 12 38 15 03 17 34 18 54 8 30 31.10.2012 5 41 7 32 12 38 15 02 17 32 18 52 8 29 01.11.2012 5 43 7 34 12 38 15 00 17 30 18 50 8 28

valEnCE İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ

26.10.2012 6 27 8 06 13 32 16 15 18 45 20 13 9 10 27.10.2012 6 28 8 07 13 31 16 14 18 44 20 11 9 09 28.10.2012 5 30 7 08 12 31 15 13 17 42 19 10 8 08 29.10.2012 5 31 7 10 12 31 15 12 17 40 19 09 8 06 30.10.2012 5 32 7 11 12 31 15 11 17 39 19 07 8 05 31.10.2012 5 33 7 12 12 31 15 10 17 38 19 06 8 04 01.11.2012 5 34 7 14 12 31 15 08 17 36 19 05 8 03

MAcon İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ

26.10.2012 6 27 8 08 13 32 16 13 18 43 20 03 9 17 27.10.2012 6 29 8 10 13 32 16 11 18 41 20 01 9 16 28.10.2012 5 30 7 11 12 32 15 10 17 40 19 00 8 15 29.10.2012 5 31 7 13 12 32 15 09 17 38 18 58 8 14 30.10.2012 5 33 7 14 12 31 15 08 17 37 18 57 8 13 31.10.2012 5 34 7 16 12 31 15 06 17 35 18 55 8 11 01.11.2012 5 35 7 17 12 31 15 05 17 34 18 54 8 10

BEzıErS İMSAK GünEŞ ÖĞlEn İKİndİ AKŞAM YatSı K. SAAtİ

26.10.2012 6 34 8 10 13 38 16 25 18 54 20 20 8 58 27.10.2012 6 35 8 11 13 38 16 24 18 53 20 18 8 56 28.10.2012 5 36 7 12 12 38 15 23 17 51 19 17 7 55 29.10.2012 5 37 7 14 12 38 15 22 17 50 19 16 7 54 30.10.2012 5 38 7 15 12 38 15 21 17 49 19 14 7 52 31.10.2012 5 40 7 16 12 38 15 20 17 47 19 13 7 51 01.11.2012 5 41 7 17 12 38 15 19 17 46 19 12 7 50

AİLEM23 26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE

ÖMEr oruÇ İZMİR

-Plansız yenen etin vücuda zarar verdi-ğini belirten Altın, “Proteinden zengin

et, doymuş yağ bakımından da zengin olduğu için özellikle diyabet, hipertansiyon veya kalp damar hastalıklarınız varsa bu dönemde bes-lenme düzenine daha da dikkat etmelisiniz. Bayram kavurmalarının yanında afi yetle yenen tereyağlı ve et sulu pirinç pilavı, özellikle diyabet hastaları için risklidir. Diyabet hastaları börek, kurabiye ve ekmek gibi karbonhidratlar konu-sunda dikkatli olmalıdır.” şeklinde konuştu.

KurBAn Etİ nASıl tüKEtİlMElİ?Kurban etini kesilir kesilmez hemen tüket-memeli. Buzdolabında 24-48 saat bekledik-ten sonra pişirilip tüketilmelidir. Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik, pişirmede ve sindirimde zorluk oluşturur. Izgara, fırınlama, buğulama ve haşlama gibi yöntemler tercih edilmeli. Kansere zemin hazırlayan etkiler-den korunmak için ızgara yapılırken etleri çok yüksek ısıda, çok uzun süre pişirmekten, ka-vurmaktan ve kızartmaktan kaçınmalı.

KurBAn Etİ nASıl SAKlAnMAlı?Etler uzun süre saklanmak istendiğinde, bi-rer pişirmelik parçalara ayrılarak 0-2 C’de 3-5 gün, -2 derece birkaç hafta, -18 derecede 3 ay saklanabilir. Donmuş etler, soğuk suyun altında veya buzdolabında çözdürülmelidir. Mikrobiyolojik tehlikeleri önlemek adına çözdürülen etlerin tekrar dondurulmamasına dikkat edilmelidir.

Az Et, ÇoK SEBzEEtin yanında makarna ve pilav yerine haşlanmış sebze, çiğ sebze veya zeytinyağlı sebze yemeği tüketmelisiniz. Hem düşük kalorili hem de hafi f

ve sağlıklı menü oluşturabilirsiniz. Yeşil yaprak-lı sebzelerde yüksek miktardaki C vitamini, ette bulunan demirin emilimini kolaylaştırır.

İKrAMdA ÇİKolAtA YErİnE Kuru MEYvEHer bayram eş, dost ve akraba ziyaretinde ikram edilen şerbetli tatlılar, çikolatalar ve enerjisi yüksek içecekler yerine vitamin ve mineralden zengin ve posa içeriği yüksek kuru meyveler, çiğ fındık ve badem gibi ku-ruyemişler ikram edilebilir.

tAtlı SEÇİMİ YAPArKEnAşırı tatlı tüketimi, kan şekerinde ani dalgalan-malara neden olur. Böylece hızlı acıkır ve daha fazla tatlı yemek istersiniz. Bu nedenle içlerinde çok fazla yağ, şeker, un bulunan kek, kurabiye, börek ve baklava gibi yiyecekler yerine, sütlü ve meyveli tatlılar tercih edilmelidir. Kan şeke-rinizi, sağlıklı ara öğünler tüketerek dengede tutabilirsiniz (Örn: iki kuru kayısı + 5 badem/fındık veya 1 bardak ayran + kepekli galeta veya 1 elma + 2 ceviz).

kurban Bayramı’ndaet yeme sınırı 120 gram

uzmanlar, Kurban Bayramı’nda et ve tatlı yeme konusunda

çeşitli uyarılarda bulunuyor. Özellikle kalp, yüksek tansiyon

ve şeker hastalarını uyaran Park Sima Sağlıklı zayıfl ama Polikli-

niği Genel Müdürü ve Beslenme uzmanı Gülşen Altın, “Yetişkin

bir bireyin kırmızı et gereksi-nimi minimum 90, maksimum 120 gram olmalıdır. Bu miktar, minimum üç adet ev köftesi ve maksimum 16 adet kuşbaşı et değişimine denk gelmektedir.

tatlı konusunda da baklava yerine sütlü ve meyveli tatlılar

tercih edilmelidir.” dedi.

Uzmanlar, yeni kesilmiş kurban etlerinin hemen tüketilmemesini hatırlatırken, etleri pişirmede ızgara, fırınlama, buğulama ve haşlama gibi yöntemlerin tercih edilmesi gerektiğini söylüyor.

Page 24: Zaman France N° 236 - TR

BULMACA24 26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE

Karebulmaca

Çengelbulmaca4

32 EYLÜL 2012 PAZAR

fi‹FRE KEL‹ME 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Soy, hısımakraba

Sol üst resim-deki sanatçı

Cinlerin en azılısı

Gürültü, patırtı

Ağabey

Balıkesir’debir ilçe

YılTesir

Kuramlar

Tiftik dervişkülahı

İlaveYapıt Kırk günlük

riyazet

Allah’tan (cc)gayriyemuhtaçolmama

Su kayağı

Güzel, hoş

Kurtçuk

Onarım

Bağlı iki küçükmehter davulu

Kentte yer-leşim bölgesi

Baryumunsimgesi

Stadyum

Sezgi

Tiyatroda büfevb bulunan yer

Bir kürkhayvanı

Şaka

Denizkabarması

Avusturyaplakası

Yaş

Köy ileri geleni

Ok

Irak’ta bir kent

Sahnegösterisi

İçilecek şey

Vahşi

Tiyatro oyunu

Basamak,mertebe

UydumuzÖdenti

Şaşma ünlemi

Bir meyve

Yelken açmakomutu

Beygir

Bir tür halkçalgısı

Bir yerdeoturma

Şebnem

Uyanık,açıkgöz

Uygun halegetirme,

düzene sokma

Bozkır

Kısım (kısa)

Uğraş, meslek

Uyarı

Orta resim-deki dizi

İyilikler,beğenilen işler

Erzincan’dabir ilçe

Afrika’da bir devlet

Kanunsanatçısı

Olumsuzluköneki

İsyankârİsimler

Yasaklama

Bir kıta adı

Tavır

Bankamatik

Anonimortaklığı

(kısa)

Fetiş

Uzaklık anlatır

Mevki

Bayan eş

Edebi bir tür

Reçine

Beyaz

Eski okuldayağı

Lokmanruhu Tartıda kapağırlığı

Görme özürlü

İlham

Uçan daire

Mersin’de bir ilçe

Sermaye Zayıf, hastalıklı Duyuru

Bir sebze,kelem

Tüy

Eski bir serpuş

Bir nota

Titanınsimgesi

Bobin

Afrika’da bir nehir

Kimsesiz

İşaret

En çok

Bir halkmüziği çalgısı

Altın işlemeliipek kumaş

Germanyumunsimgesi

Bir üzüm türü

Geniş ağızlı su kabı

Hoşlanma

Gırtlak

Ufuklar

Damarlardadolaşan sıvı

Toprakkayması

Japon kirazı

Yolcu

Kur’an-ıKerimin

39. suresi

Hattatlarınkâğıt cilası

Amir

Bir uzunlukölçüsü

Bütün yıl esenmevsim

rüzgârlarıSembol

İnsanlar

Birinci sırada

Kaonunsimgesi

Hafniyumunsimgesi

Politik

Dünyanın ençok su taşıyan

nehri

Durum,keyfiyet

İstihza

Jamaikaplakası

Hayvanlarınburun ucu

Tibet sığırıBir burç adı

Beşinci ay

Kilogram(kısa)

Kırmızı

Astatınsimgesi

ÇöpAğaçlıklı yol Vilayet

Asya’da gölBir anakara

İşçi

Cıva sübyesi

Sonuçsuzluk

Bilgin

Berkelyumunsimgesi

Utanmaduygusu

Üye

Terden oluşanderi kızartısı

Bir pamuktürü

Yabani hayvanbarınağı

Küllük

Sürdürme

Galyumunsimgesi

Hocasız,ruhaniyetle

yetişen kimse

Mavi

Palto şapkabırakılan yer

Dağ keçisi

Araz

Alt resimdekisanatçı

Küçük limon

Üvey ana

Büyükler, ileri gelenler

Yankı

Toplamaişareti

Tutmaorganımız

Selamet

İncir sineği

Neodiminsimgesi

Güzel koku

Garez

Yabani hayvanvurma işi

Afet, ölümcülsalgın

Çirozluktançıkan

uskumru

Kötü

Sahip

Hükümdar

Varılan sonuç

Sayı gösterenişaret

Lisan

Bir patlayıcı

GüneyAmerikadevesi

Ashabı Kehf’inköpeği

Doğal içecek

Bir barajımız

Bir sinirhastalığı

Bir renk

Adale

Panamaplakası

Bakı

Gezinti teknesi

Ant

Geçirimsiztoprak

Soru sözü

Ad çekme

Bir işaret sıfatı

Tuzak

Bir bağlaç

Faiz Başkentimiz

Tokaç Kabahat Bilim

11 12 13

MÜŞFİK KENTER

FARKLI DESENLER

YILDIZ KENTER

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

Page 25: Zaman France N° 236 - TR

BULMACA25 26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCEpazar bulmaca2 EYLÜL 2012 PAZAR2

ANAGRAM BULMACA

SAYI BULMACA

ANAHTAR CÜMLE

SÖZCÜK BULMACA

PETEK BULMACA

1 TA

L A

2 3 4

M İ

5

6 7 8 9 10

11 12 13 14 15

16 17 18 19 20

21 22 23 24 25

26 27 28 29 30

1. Yapım işleri. 2. Kötü bir etkiyi ya da sonucubaşka bir etki ile yok etme. 3. Faydalı olma. 4.Bir yemek sosu. 5. Kirada oturan kimse. 6.Japon imparatorlarına verilen san. 7. Bir hari-ta türü. 8. Politik. 9. Senatörlerin toplandığı

yer. 10. İki ülke parasının karşılıklı değeri. 11. Parasız. 12. Hekimin hastanedeki hastaları dolaşıp yok-laması. 13. Olta ipi. 14. İtalya’da kent. 15. Eğlenceli, hafif konulu, içinde bestesiz konuşmalar bulunansahne eseri. 16. Ayakkabının altına çakılan iri başlı demir çivi. 17. Gözdeki ağtabaka. 18. Bir şirkettürü. 19. Sütten yapılan bir yiyecek. 20. Birleşim, birleştirme. 21. Bir ülkenin ya da bir yerin dışarı ileolan her türlü bağlantısını kuvvet kullanarak kesme, kuşatma. 22. İdrak etme. 23. Anormal karşıtı. 24.“… Uzerli” (Muhteşem Süleyman adlı TV dizisinde Hürrem Sultan’ı oynayan aktris). 25. Karıştırıcı. 26.Kantar. 27. Bir ilimiz. 28. Şümul. 29. Bir tür halk çalgısı. 30. Balıkesir’in eski adı.

Tan›mla ra uy gun alt› harf li söz cük le ri ayn› say›l›da ire le rin çev re si ne yaz›n. Söz cük ler sa at do€rul -tu sun da ve her söz cü€ün ilk harf li da ire den ç›kanokun gös ter di€i ku tu dan baflla ya rak yaz›la cakt›r.

1. Daha kötü. 2. Kuran’da bir sure. 3. Taştan ya da mer-

merden oyma mezar. 4. Anyon. 5. Gönenç. 6. “… Bora” (rah-

metli aktör). 7. Ağzı dar, altı geniş, deriden yapılmış kap. 8.

Uzak karşıtı. 9. Yabanarmudu. 10. Yelkenli yarış teknesi

türü. 11. Yayvan, ve değirmi yüz. 12. Bozma, kırma. 13.

Etik. 14. Işık şiddeti 1 mum olan, eşit dağıtımlı bir nokta

kaynağının 1 steradyan içine yayımladığı ışık akısı. 15.

Sistem. 16. “… Şenses” (ses sanatçısı). 17. Cilveli. 18.

Akdeniz’de bir ada ülkesi. 19. Bir şeyi kapalı durumdan

kurtarmak. 20. Bir yazıya ek olarak katılan parça.

Ka re ler için de ki befl harf li söz cük ler de ki harf le rin yer le ri ni de€iflti re rek, yukar›daki tan›mla ra uy gun söz cük le ri olufl tu run ve çiz gi le re yaz›n. Bul du€unuz ye ni söz cük le rin ilk harf le ri ni s›ray la oku du€unuz da bir söz oluflacakt›r.

TEBER

1

HALİS

2

HALİT

3

SİNEK

4

FERAH

5

MEREK

6

BAKIR

7

KAYIN

8

HALAT

9

TAPİR

10

BAKLA

11

KIZAN

12

HALKA

13

ÜNLEM

14

GEDİZ

15

NADAN

16

Afla€›daki say›lar› bulmaca karelerinde aray›n ve bulduklar›n›z›nüzerini iflaretleyin. Bakal›m hepsini kaç dakikada bulabileceksiniz?

ZANLI

17

MATLA

18

KAÇMA

19

YELİZ

20

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

2 5 9 3 3 4 5 2 1 8 6

7 3 4 7 3 3 4 7 6 8 9

8 8 6 1 9 9 4 9 5 1 3

7 5 2 2 3 5 1 2 6 8 9

1 6 9 3 5 3 7 4 7 2 6

3 8 4 8 6 9 4 3 2 1 1

9 3 6 8 2 6 4 7 1 5 4

2 1 7 6 3 9 5 9 6 2 5

8 3 5 2 5 1 5 2 1 5 8

3 9 6 5 3 7 4 6 4 8 4

6 1 3 7 7 3 9 7 1 1 5

6 2 5 9 3 6 3 5 4 8 4

1 5 2 7 7 2 4 1 8 5 7

2 4 7 9 6 8 7 3 5 1 8

7 2 9 4 2 2 1 8 9 7 9

9 7 6 3 3 3 5 2 9 8 4

5 4 3 6 5 2 2 7 6 6 2

8 6 6 2 9 1 6 5 5 7 6

6 7 1 8 9 7 4 9 3 7 4

3 1 7 8 3 6 6 5 7 4 8

15673

16638

19221

21525

24185

25427

36652

37663

39614

46756

47394

47689

51179

53737

53786

62153

62498

66574

3 HARFLİAGU ANİHİÇ ORGPAN URS

4 HARFLİÇİPO HAİNİGLU RAKSTUTİ VALS

5 HARFLİAGRAFAKONTARIZAFESİHFİGANHİNDHOROZHURMAISTARİBATEİNFAZMASİFNEFTİNUTUKORFOZPLATOSARAYTORNA

6 HARFLİALENENHALİLENATIKANİYAZİPLATİNTİPİLİ

7 HARFLİAKTİNİTHAFAKANİSTİMALİTMİNANLALELİKLATERİT Soldaki sözcükleri bulmaca karelerine yerlefltireceksiniz. FİGAN’ı ipucu olarak yerine biz koyduk.

F İ G A N

Page 26: Zaman France N° 236 - TR

BULMACA26 26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCEpazar bulmaca 2 EYLÜL 2012 PAZAR 3

KARE BULMACA

ÇÖZÜMLER SÖZCÜK AVI

Aşağıdaki sözcükleri bulmaca karelerinde arayın ve bulduklarınızın üzerinikaralayın. Geride kalan harfler bir şarkıdan sözleri oluşturacaktır.

NABAK

NACAK

NAÇAR

NADAN

NADİR

NAFIA

NAFTA

NAHAK

NAHIR

NAHİV

NAKİT

NAKUS

NALAN

NALÇA

NALIN

NAMLI

NANAY

NASİP

NATUK

NAVAR

NECEF

SOL DAN SA⁄A1. Toprak çömlek veya küçük küp – Kontrol – Bir düşünce anlatana bir veyabirkaç cümlelik söz. 2. Gereğinde kullanmak için saklanan tahıl – Kabıyla bir-likte tartılan bir şeyin kap ağırlığı – Mersin’in bir ilçesi. 3. Doktor (kısa) –Ameliyat bıçağı – Keçiboynuzu – Biricik. 4. Bir konu hakkında yapılan ön çalış-ma – İrsi – Eskiden toprak ürünlerinden onda bir oranında alınan vergi – Birnota. 5. Yat limanı – Yardım – Bir gaz adı. 6. Bağımsız büyük il – Bolu’nunaşçıları ile ünlü ilçesi – Kalsiyumun simgesi. 7. Radon’un simgesi – Erkek –Çoğunlukla döşemelik olarak kullanılan keten ipek karışımı kumaş. 8.Bebekleri uyutmak için söylenen türkü – Kekliğin boynundaki siyah halka –Yayla veya bahçe kulübesi. 9. Osmanlı imparatorluğunda sivil rütbelerden biri– Sert, katı – Görevden kendi isteğiyle ayrılma. 10. Akla, gerçeğe aykırı –Kömür türü. 11. İthal edilecek mal listesi – İsim – Kokulu bir bitki. 12. Tümör– Kısa bacaklı köpek cinsi – Uçurum – Bir vücut ifrazatı. 13. Temel ağırlık bir-imi – Sinir hastalıkları. 14. Meşrubat – Bir ağırlık ölçüsü. 15. Demir yolu –Mobilya cilâsı olarak kullanılan hayvansal reçine – Yorgun, bitkin – Bir nota.16. Bir deniz teknesinin devrilecek kadar yana yatması – Tavuk eti ve hamurlayapılan bir tür çorba – Kars yakınlarındaki tarihi harabelik. 17. Bayat karşıtı –Katmak, eklemek – Toplu hayvan ölümlerine neden olan salgın hastalık –Şaşma ünlemi. 18. Arnavutluk’un başkenti – “… Şahin” (bestekâr, şarkıcı) –Deniz ordusunda bir rütbe. 19. Kurul – Selin sürükleyip getirdiği taş, balçıkkarışımı – Atasözü (halk ağzı) – Kareli kumaş. 20. Arapçada “ben” – Etken,faktör – İlkel ırmak taşıtı – Satrançta yenilgi – Küçük çivi.

YU KA RI DAN AfiA⁄IYA1. Resimde görülen ülkemizin en ünlü tiyatro profesörü ve eleştirmen – Gelir– Helyum elementinin simgesi. 2. Tehlikeli durum – Afrika’da ırmak – Klâvyelibir çalgı – Cüzamlı. 3. Yarı memnunluk anlatan ünlem – İdrardaki azotlumadde – Kaside – Matematik. 4. Kadın şalvarı – Yaşlı ve erkek kümes hayvanı– Deride oluşan çürük. 5. Bir nota – Sodyumun simgesi – Yeşil abanozun diğeradı – Bir spor takımı taraftarını coşturan kimse – Cet. 6. Uğraşı – Başlıca,temel – Bir kimsenin çocuğunun çocuğu. 7. Cetvel türü – Amaç – Hazırlanançayın kıvamı – Ticaret eşyası – Bir nota. 8. Lenf düğümleri iltihabı – Soylu. 9.Dost, arkadaş – Mikroskop camı. 10. Rütbesiz asker – Bütün, eksiksiz –Takımada. 11. Bucak – Avustralya, Yeni Gine’de yaşayan bir papağan türü. 12.Kuruyunca kabuğu kendiliğinden çatlayan meyve – Ayın etkisiyle deniz suyu-nun yükselmesi. 13. Ülkemizin plâka işareti – Togo’nun plâka işareti – Yargıç.14. Afrika’da bir ülke – Tavır, davranış – Türk halk edebiyat edebiyatında çobantürküsü – Notada durak işareti. 15. Köroğlu’nun gerçek adı – Kur’an’da birsure – Üzüm suyu. 16. Kanıtlama – Ayakkabının üst yüzünün ön tarafında dik-işle ayrılmış burun bölümü – Bir kimsenin dinin emirlerini yerine getirmekiçin yaptıkları. 17. Bir gösterme sözü – Dilek – Hayvanın başı ile yaptığı vuruş– Bitki bilimi. 18. Üst’ün emrinde çalışan – İnce iplikle çok sık dokunmuş yünlükumaş - Bir hanım giysisi. 19. Batı Anadolu köy yiğidi – Çürük, temelsiz –Üflemeli çalgı – Politik. 20. Özellikle Evet Hayır yarışmasıyla ünlü eski birsunucumuz – Bir film ya da tiyatro oyununu yönetme işi – Kâinat, cihan.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

N H A N İ A O B K I N N R A K

I A P G Ç İ D E R A A E R K T

E N H L S E N N İ F C A C İ B

U R A A Ö K A S I Ü V A K E Z

T N A A K K V A R A N A N I F

N Y I Ç U T A N N N N A K M I

A Y A S A A C N A A A K D L T

I N N N A N A R N B N S M A N

A L I T A D N A I A A A İ A N

I N F L İ N H A L H N K T P K

O A Y R A İ A A R K A U E N V

N E D A V N N B U S K N E M İ

KARE BULMACASOLDAN SAĞA1. Öveç – Muayene – İbare. 2. Zahire – Dara – Tarsus. 3. Dr – Neşter –Harnup – Tek. 4. Etüt – Genetik – Aşar – Fa. 5. Marina – İnayet – Etilen. 6.Eyalet – Mengen – Ca. 7. Rn – Er – Damasko. 8. Ninni – Ala – Ton. 9. Ula –Pek – İstifa. 10. Abes – Kok. 11. Kota – Ad – Anason. 12. Ur – Base – Yar –Ter. 13. Gram – Asabiye. 14. İçit – Ton. 15. Ray – Gomalak – Haşat – Si. 16.Alabora – Arabaşı – Ani. 17. Taze – Ulamak – Kıran – Ya. 18. Tiran – Selâmi– Amiral. 19. Heyet – Mil – Deme – Ekose. 20. Ene – Amil – Kut – Sal – Pim.YUKARIDAN AŞAĞIYA1. Özdemir Nutku – İrat – He. 2. Varta – Nil – Org – Alaten. 3. Eh – Üre –Naat – Riyaziye. 4. Çintiyan – Babaç – Bere. 5. Re – Na – İpe – Amigo – Ata.6. Meşgale – Esas – Torun. 7. Te – Erek – Dem – Mal – Mi. 8. Adenit – Asil.9. Yaren – Lamel. 10. Er – Tam – Aral. 11. Nahiye – Kakadu. 12. Aken – Met.13. TR – TG – Hakim. 14. Gana – Eda – Kayabaşı – Es. 15. Ruşen Ali – Nas –Şıra. 16. İspat – Maskarata – Amel. 17. Bu – Rica – Tos – Botanik. 18. Ast –Lastikotin – Rop. 19. Efe – Kof – Ney – Siyasi. 20. Erkan Yolaç – Reji – Alem.

ANAGRAM BULMACABilerek yapan aldanmaz.

PETEK BULMACA1. İmalat. 2. Telafi. 3. Yarama. 4. Meyane. 5. Kiracı. 6. Mikado. 7. Fiziki. 8.Siyasi. 9. Senato. 10. Parite. 11. Bedava. 12. Vizite. 13. Misina. 14. Torino. 15.Operet. 16. Kabara. 17. Retina. 18. Anonim. 19. Peynir. 20. Terkip. 21.Abluka. 22. Anlama. 23. Normal. 24. Meryem. 25. Mikser. 26. Baskül. 27.Amasya. 28. Kapsam. 29. Kemane. 30. Karesi.

SÖZCÜK AVIHani o bırakıp giderken seni / Bu öksüz tavrını takmayacaktın? / Alnına koyarken veda busemi

SÖZCÜK MERDİVENİYATIR - YATIK - KATIK - KAÇIK - KAÇAK - KOÇAK - KOÇAN

SARMAL BULMACAİÇE DOĞRUSarahat – Ak – Kiraz – Antalya – Lahza – Vecize – Kremlin – Alantopu – Lobiya– Tahliye – Maron – Emval – İçten – Necati – Fosil – Meduza – Vetire – ZaDIŞA DOĞRUAzeri – Tevazu – Demli – Sofita – Cennet – Çilav – Men – Ora – Meyil –Hatayi – Bolu – Pot – Nalan – il – Merkezi – Cevaz – Halay – Lat – Nazari –Kk- Ata – Ha - Ras

SUDOKU ÇÖZÜMLER‹

ÖZDEMİR NUTKU

3 9 2

4 1 5

6 7 8

7 6 4

3 2 8

5 9 1

5 1 8

7 9 6

3 4 2

7 6 9

2 5 1

8 3 4

8 1 2

9 4 3

6 5 7

4 3 5

6 8 7

1 2 9

1 2 6

5 8 3

9 4 7

4 8 5

1 7 9

2 3 6

9 7 3

2 6 4

8 5 1

2 4 9

6 8 5

7 3 1

1 8 7

2 3 9

4 5 6

6 5 3

1 4 7

8 2 9

5 2 8

3 1 7

9 6 4

9 6 1

8 2 4

5 7 3

7 3 4

9 6 5

2 8 1

8 9 3

1 5 6

4 7 2

7 4 2

3 9 8

6 1 5

5 1 6

4 7 2

3 9 8

Ço€unluk

Gözlerigörmeyen

Yar›fl kay›€›türü

Kale duvar›

Yasaklama

fiaflma ünlemi

Saraydakad›nlarbölümü

Kesim, giysikesimi

Ak›l

Küçük testi,çömlek

Mektep

Suçuba€›fllama

Ayak

‹sviçre'de›rmak

Sa€l›kl›

O yer

Ejderha

‹lave

Ananevi

Difli deve

Pinti

Umumi

Japon gürefli

Ortaoyunundataklitçi

Alttaki aktör

S›cak, yak›c›

Sahne arkas›

Endonezyaplakas›

Sakl›, gizli

Fikir

Ömrün sonu

Kefiye ba€›

De€me,dokunma

Süre

Havadar

Eyerin arkabölümü

Edebiyattadüz yaz›

Ünlü bestecimiz

Üsttekikarikatürist

‹nsan vücudunun

d›fl yüzü

Kuy ruk so ku -mu kemi€i

‹liflkin

Neonun simgesi

Mast› çiçe€i

Mant›k

Yemin

Yinelemek

Erkek ördek

Olumsuzluköneki

Haramkarfl›t›

Dede

Habefl soylusu

Soru

‹talya'da›rmak

Tunus plakas›

Soluk borusu

Sa€a yat›kmatbaa harfi

Genifllik

H›rç›n, huysuz

Tafl dibek

Ödenecekücret tutar›

Koç burcu

Sinek türü

Tümör

Üstün nitelikliSevinç ünlemi

Bir çeflitpelte

Gözde a€tabaka

Eskrimde bir dal

Kilometre(K›sa)

fiafl› r›p ser -sem lefl mekResmi erkek

giysisi

Dünya

Gürbüzbebek

Nitelik

Sa€lam

Gün ad›

Takma ad

Atl› asker

Geliflmiflröntgentekni€i

Kazaklardabaflkan

‹vecen

Harmandöküntüsü

Ak la, ger çe -€e ay k›r›

Bak›fl,bakma

Düzenli, iyiYeni

olgunlaflm›flmeyve

Pamukçuk

Bilgiçliktaslayan

YahyaKemal'in fliiri

Ses

De€ifliklik

Bir sanayibitkisi

Art›rma

Yo€un

Bilinmeyen,geçmifl tarih

Bir yeryüzüflekli, yaz›

Büyük kay›k

Geveze

Donuk renk

Adak

Efllik etme

Kiloamper(K›sa)

Kümes hayvan›

Hardal kokulu

savafl gaz›

Metalolmayan elementMaksat

Radyumunsimgesi

Trabzon'unilçesi

Yüksekokul

Hükümdar›nelindekide€nek

Emir veren, üst

Gaziantep'inbir ilçesi

Bafl, kafa(E.Dil)

Soru tak›s›

Belirti

Yemek

Yaz›

S›fat eki

“… Demirer”(Komedyen)

Yerinme

Güney Afrikaplakas›

Is›

Neptunyumunsimgesi

Ayak direme

Sal›verme

Zorba, gaddar

Kifli, kimse

Long Play(K›sa)

SAL‹H MEMECAN

DUST‹N HOFFMAN

Z I A S A O A O ‹ ‹

D U S T ‹ N H O F F M A N L A F A Z A N

H A R T E K R A R L A M A K fi Z A

K U L ‹ S S U A L A T A M A N H A T

R ‹ U C A K L A S T A D ‹ L A T

N ‹ H A N P O A C U N N E Z ‹ R Z

U D M ‹ A T H A M E L R A M ‹ A T A

E K S E R ‹ Y E T N A P A L U Z E ‹ P E R ‹ T

U K A D E M H T R A K E A F T S E R

A M A G E L E N E K S E L C U M A A M E T A L

K A N O E C E L ‹ T A L ‹ K K E S ‹ F N P

S U R N A K A A R N ‹ K A A F A R A

M E N G E N E L E N K A L ‹ T E

Y A E S E N S A ⁄ A B A B A K A

O K U L T E R K ‹ E P E O K M

H A R E M T E M A S U R S Ü V A R ‹

F A S O N N E S ‹ R K M N A Z A R

fi‹FRE KEL‹ME 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Soy, hısımakraba

Sol üst resim-deki sanatçı

Cinlerin en azılısı

Gürültü, patırtı

Ağabey

Balıkesir’debir ilçe

YılTesir

Kuramlar

Tiftik dervişkülahı

İlaveYapıt Kırk günlük

riyazet

Allah’tan (cc)gayriyemuhtaçolmama

Su kayağı

Güzel, hoş

Kurtçuk

Onarım

Bağlı iki küçükmehter davulu

Kentte yer-leşim bölgesi

Baryumunsimgesi

Stadyum

Sezgi

Tiyatroda büfevb bulunan yer

Bir kürkhayvanı

Şaka

Denizkabarması

Avusturyaplakası

Yaş

Köy ileri geleni

Ok

Irak’ta bir kent

Sahnegösterisi

İçilecek şey

Vahşi

Tiyatro oyunu

Basamak,mertebe

UydumuzÖdenti

Şaşma ünlemi

Bir meyve

Yelken açmakomutu

Beygir

Bir tür halkçalgısı

Bir yerdeoturma

Şebnem

Uyanık,açıkgöz

Uygun halegetirme,

düzene sokma

Bozkır

Kısım (kısa)

Uğraş, meslek

Uyarı

Orta resim-deki dizi

İyilikler,beğenilen işler

Erzincan’dabir ilçe

Afrika’da bir devlet

Kanunsanatçısı

Olumsuzluköneki

İsyankârİsimler

Yasaklama

Bir kıta adı

Tavır

Bankamatik

Anonimortaklığı

(kısa)

Fetiş

Uzaklık anlatır

Mevki

Bayan eş

Edebi bir tür

Reçine

Beyaz

Eski okuldayağı

Lokmanruhu Tartıda kapağırlığı

Görme özürlü

İlham

Uçan daire

Mersin’de bir ilçe

Sermaye Zayıf, hastalıklı Duyuru

Bir sebze,kelem

Tüy

Eski bir serpuş

Bir nota

Titanınsimgesi

Bobin

Afrika’da bir nehir

Kimsesiz

İşaret

En çok

Bir halkmüziği çalgısı

Altın işlemeliipek kumaş

Germanyumunsimgesi

Bir üzüm türü

Geniş ağızlı su kabı

Hoşlanma

Gırtlak

Ufuklar

Damarlardadolaşan sıvı

Toprakkayması

Japon kirazı

Yolcu

Kur’an-ıKerimin

39. suresi

Hattatlarınkâğıt cilası

Amir

Bir uzunlukölçüsü

Bütün yıl esenmevsim

rüzgârlarıSembol

İnsanlar

Birinci sırada

Kaonunsimgesi

Hafniyumunsimgesi

Politik

Dünyanın ençok su taşıyan

nehri

Durum,keyfiyet

İstihza

Jamaikaplakası

Hayvanlarınburun ucu

Tibet sığırıBir burç adı

Beşinci ay

Kilogram(kısa)

Kırmızı

Astatınsimgesi

ÇöpAğaçlıklı yol Vilayet

Asya’da gölBir anakara

İşçi

Cıva sübyesi

Sonuçsuzluk

Bilgin

Berkelyumunsimgesi

Utanmaduygusu

Üye

Terden oluşanderi kızartısı

Bir pamuktürü

Yabani hayvanbarınağı

Küllük

Sürdürme

Galyumunsimgesi

Hocasız,ruhaniyetle

yetişen kimse

Mavi

Palto şapkabırakılan yer

Dağ keçisi

Araz

Alt resimdekisanatçı

Küçük limon

Üvey ana

Büyükler, ileri gelenler

Yankı

Toplamaişareti

Tutmaorganımız

Selamet

İncir sineği

Neodiminsimgesi

Güzel koku

Garez

Yabani hayvanvurma işi

Afet, ölümcülsalgın

Çirozluktançıkan

uskumru

Kötü

Sahip

Hükümdar

Varılan sonuç

Sayı gösterenişaret

Lisan

Bir patlayıcı

GüneyAmerikadevesi

Ashabı Kehf’inköpeği

Doğal içecek

Bir barajımız

Bir sinirhastalığı

Bir renk

Adale

Panamaplakası

Bakı

Gezinti teknesi

Ant

Geçirimsiztoprak

Soru sözü

Ad çekme

Bir işaret sıfatı

Tuzak

Bir bağlaç

Faiz Başkentimiz

Tokaç Kabahat Bilim

S A H N E I Ş I K L 11A 12R 13I

MÜŞFİK KENTER

FARKLI DESENLER

YILDIZ KENTER

S İ A S E A E E

M Ü Ş F İ K K E N T E R S Ö R F

L A R V A N A K K A R E B A

T A M İ R S E Z İ K A R S A K

L A T İ F E A S İ N T İ R

M E T N U M A R A Y A B A N

A İ D A T İ Ğ D E A T A

A Y Ç İ Y A Y A R K S İ Ş

F K K A S İ E S M A A M E R İ K A

H A S E N A T A T M T O T E M M A K A M

R O M A N A K E T E R D A R A A M A

A K M A U F O A N A P A R A E N E Z E

L A H A N A F E S T İ

K I L N İ L S İ İ M L

D İ B A A K A N A T A

G E İ M İ K H A Z K A N

S A K U R A A H A R

S E F E R İ Z Ü M E R M

N A S K A S İ Y A S İ

İ L K H A L J Y B K A T E İ L

E A F R İ K A A M A L G A M A L İ M

A R A L A Z A A K A L A T A B L A G A

M A İ E L İ K Y I L D I Z K E N T E R

Ü V E Y S İ A N A L I K E K O

E L İ L E K M İ S A V N

E S E N L İ K K E M K R A L

T D İ N A M İ T K I T M İ R

D İ L K E B A N S A R I P A

Y A T K İ L K U R A F A K

Y E M İ N R İ B A A N K A R A

R A K E T K U S U R İ L İ M

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

Page 27: Zaman France N° 236 - TR

BULMACA27 26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE

SARMAL SUDOKU

SÖZCÜK MERD‹VEN‹

PUZZLE BULMACA

‹ÇE DO⁄RU1-7 Açık, belli, anlaşılır olma durumu 8-9 Beyaz10-14 Bir meyve 15-21 Bir ilimiz 22-26 An 27-32 Özdeyiş 33-39 Moskova’daki ünlü saray 40-47 Tenis 48-53 Rize’de kurufasulyeye verilen ad54-60 Boşaltma, salma 61-65 Kestane rengi66-70 Mallar, para ile alınan şeyler 71-75Samimi 76-81 “… Cumalı” (yazar) 82-86 Taşıl87-92 Denizanası 93-98 Süreç 99-100 GüneyAfrika Cumhuriyeti’nin plaka işareti

‹ki sudoku bul ma cam›zda ki her sat›r, her sü tun ve 3x3’lük her ku tu ya, 1’den 9’a ka dar ra kam lar yer leflti ri -le cek tir. Her sat›r, her sü tun ve 3x3’lük ku tu bö lüm le rin de 1’den 9’a ka dar say›lar bir kez kul lan›la cakt›r.

Merdivenin ilk basama€›ndaki YATIR sözcü€ününü son basamaktaki KOÇAN sözcü€üne ulaflmak için birer harf de€ifltirin

DIfiA DO⁄RU100-96 Türk soylu bir halk 95-90 Alçakgönüllülük89-85 Demlenmiş olan 84-79 Tiyatroda sahneninüst kısmına verilen ad 78-73 Yalnızca günahsız-ların gidebileceği yer 72-68 İran pilavı 67-65Yasaklama 64-62 O yer 61-57 Eğim 56-51 Şahİsmail’in şiirlerinde kullandığı mahlas 50-47 Birilimiz 46-44 Kötü dikiş nedeniyle kumaştaoluşan büzülme ya da kıvrım 43-39 İnleyen 38-37 Vilayet 36-30 Merkezde olan 29-25 İzin,müsaade 24-20 Bir halk oyunu 19-17 Letonyaparası 16-11 Kuramsal 10-9 Kara Kuvvetleri(kısa) 8-6 Cet 5-4 Kabaca evet 3-1 Habeş soylusu

O L U Ş U M

M A S A L

Z O R A K İ

Afla€›daki sözcükleri birer puzzle parças› gibi yerlerine yerlefltireceksiniz.

2 HARFLİAD AF AK CAEM LA MI NANİ OD OR PTSE TO UT YO

3 HARFLİANI BAS DEREGE EKO ELAEMİ GAR İRİ

LEK LOK NENOTO OYA SAVSAY SİM YOL

4 HARFLİAKIL ALAZAMİN AMİRARIK CUMAISIN İKAZ İNEK KİVİ

LOTA OĞULOZAN SEKİSAPA SAYE

SNOP SUNATANI UFUKUYUM UZAYVADİ VAKA

5 HARFLİADALI AKALA APRİL AVARA BEYİT

DAMAK DUYUM ERİKE

MASALOLASI

OMACA

ONAMA PELİT RESİM ŞUBAT TRİKO YEŞİL

6 HARFLİBOSTAN DAKİKAESARETKAHİREMEŞALEMİMOZA NATURAOKÜLEROLUŞUMVUSLAT YORUCU ZORAKİ

YATIR

KOÇAN

ÇEM‹fiYEM‹fi

YEM‹NYEMEN

YEMEKYELEK

YEDEK

ÖRNEKT‹

R

Ço€unluk

Gözlerigörmeyen

Yar›fl kay›€›türü

Kale duvar›

Yasaklama

fiaflma ünlemi

Saraydakad›nlarbölümü

Kesim, giysikesimi

Ak›l

Küçük testi,çömlek

Mektep

Suçuba€›fllama

Ayak

‹sviçre'de›rmak

Sa€l›kl›

O yer

Ejderha

‹lave

Ananevi

Difli deve

Pinti

Umumi

Japon gürefli

Ortaoyunundataklitçi

Alttaki aktör

S›cak, yak›c›

Sahne arkas›

Endonezyaplakas›

Sakl›, gizli

Fikir

Ömrün sonu

Kefiye ba€›

De€me,dokunma

Süre

Havadar

Eyerin arkabölümü

Edebiyattadüz yaz›

Ünlü bestecimiz

Üsttekikarikatürist

‹nsan vücudunun

d›fl yüzü

Kuy ruk so ku -mu kemi€i

‹liflkin

Neonun simgesi

Mast› çiçe€i

Mant›k

Yemin

Yinelemek

Erkek ördek

Olumsuzluköneki

Haramkarfl›t›

Dede

Habefl soylusu

Soru

‹talya'da›rmak

Tunus plakas›

Soluk borusu

Sa€a yat›kmatbaa harfi

Genifllik

H›rç›n, huysuz

Tafl dibek

Ödenecekücret tutar›

Koç burcu

Sinek türü

Tümör

Üstün nitelikliSevinç ünlemi

Bir çeflitpelte

Gözde a€tabaka

Eskrimde bir dal

Kilometre(K›sa)

fiafl› r›p ser -sem lefl mekResmi erkek

giysisi

Dünya

Gürbüzbebek

Nitelik

Sa€lam

Gün ad›

Takma ad

Atl› asker

Geliflmiflröntgentekni€i

Kazaklardabaflkan

‹vecen

Harmandöküntüsü

Ak la, ger çe -€e ay k›r›

Bak›fl,bakma

Düzenli, iyiYeni

olgunlaflm›flmeyve

Pamukçuk

Bilgiçliktaslayan

YahyaKemal'in fliiri

Ses

De€ifliklik

Bir sanayibitkisi

Art›rma

Yo€un

Bilinmeyen,geçmifl tarih

Bir yeryüzüflekli, yaz›

Büyük kay›k

Geveze

Donuk renk

Adak

Efllik etme

Kiloamper(K›sa)

Kümes hayvan›

Hardal kokulu

savafl gaz›

Metalolmayan elementMaksat

Radyumunsimgesi

Trabzon'unilçesi

Yüksekokul

Hükümdar›nelindekide€nek

Emir veren, üst

Gaziantep'inbir ilçesi

Bafl, kafa(E.Dil)

Soru tak›s›

Belirti

Yemek

Yaz›

S›fat eki

“… Demirer”(Komedyen)

Yerinme

Güney Afrikaplakas›

Is›

Neptunyumunsimgesi

Ayak direme

Sal›verme

Zorba, gaddar

Kifli, kimse

Long Play(K›sa)

SAL‹H MEMECAN

DUST‹N HOFFMAN

3 9 2

8

4

2

KO

LAY

ZOR

6

3 2

7

5

1

9 4 3

5

8

9

1 6

5 7

2

9

8 5 1

5

7

1 8

2

6

2

3

9 6

6

8 4

7

3 4

5

8

1 5

6

4

9

2

pazar bulmaca2 EYLÜL 2012 PAZAR4

Page 28: Zaman France N° 236 - TR

f28spor

26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE

-Siyah-Beyazlılar’ın sezon başında da kadrosuna kat-

mak istediği Anderson Luiz de Carvalho ile devre arası için ön protokol imzaladağı öğrenildi. Bir grup Beşiktaşlı yöneticinin hafta içinde Fransa’nın Nice kentinde Nene ile biraraya gel-dikleri ve Brezilyalı golcüye ön protokol imzalattıkları sızan ha-berler arasında.

nEnE, PSG İlE GÖrüŞEcEKNene’nin de Beşiktaş’a gelmek istediği ve devre arasında serbest kalmak için kulübü Paris Saint Germain’le kendisinin görüşece-ği öğrenildi. Beşiktaş yönetimi-nin sezon sonunda bonservisini eline alacak olan Nene’yi Paris Saint Germain’in bırakmaması halinde düşük bir bonservis be-deliyle Ocak ayında kadrosuna katmaya çalışacağı ifade edildi.

GEÇEn SEzonun KrAlı nEnEGol yollarındaki bitiriciliği ve fır-satçılığıyla tanınan Nene, geçen sezon Fransa’da Paris Saint Ger-main formasıyla çıktığı 35 maçta 21 gol atarak ligin gol kralı oldu. Nene, yeni sezonda henüz gol atamazken yaptığı 4 asistle dik-kat çekti. Siyah-Beyazlılar, devre arası için Bursalı Ozan İpek’i de

bitirmenin peşinde.

geÇen sezonun kralı Beşiktaş’a!Beşiktaş, ocak ayındaki transfer döneminde ilk bombasını Paris Saint Germain’in Brezilyalı golcüsü Nene ile patlatmaya hazırlanıyor.

Beşiktaş’ın devre arası için ön pro-tokol imzaladığı Brezilyalı yıldız Nene, savun-ma oyuncula-rının korkulu rüyası olan bir isim.

-Manisa’da düzenlenen 8. Dünya Kadınlar Bocce

Şampiyonası’nda ‘‘röle’’ katego-risinde dereceye giren takımlar, madalyalarını aldı.

Manisa Tenis ve Dağcılık Kulübü’nün evsahipliğinde 15 Ekim’de başlayan ve 20 ülkenin katıldığı 8. Dünya Kadınlar Bocce Şampiyonası’nda, ‘‘röle’’ katego-risi müsabakaları Çin ve Fransa arasında oynan final müsabakasıyla tamamlandı. Finalde rakibinin 56 atışından 41’ini tutturmasına karşın, yaptığı 54 atıştan 48’ini isabet etti-ren Çin şampiyon oldu.

Statü gereği 4 takımın yarı final müsabakasında ikişerli olarak eşle-şerek karşılaştığı ve maçı kaybedip kazanmasına bakılmaksızın en yük-

sek puanlı iki takımın finale çıktığı şampiyonda, dün yarı finalde bir-birine rakip olan İtalya ve Türkiye, finale çıkmaya hak kazanamayarak bronz madalyada kalmıştı.

türKİYE, İlK MAdAlYASını KAzAndıŞampiyonanın ‘‘röle’’ kategorisinde dereceye giren takımlara, final mü-sabakasının ardından törenle madal-yaları verildi. Bocce şampiyonasında ilk madalyasını kazanan Türk Milli Takımı büyük sevinç yaşadı.

Bocce Milli Takımı Antrenörü Hüseyin Tükenmez, yaptığı açıkla-mada, ‘‘röle’’ ve ‘‘basamak’’ kate-gorilerinde elde etikleri üçüncülükle bu spor dalında ilk madalyalarını almış olmaktan mutluluk duyduk-larını ifade etti.

Fransa’yı yenen Çin şampiyon oldu

Bocce Şampi-yonasında ilk madalyasını kazanan Türk Milli Takımı büyük sevinç yaşadı. -Fransa Ligi ekiple-

rinden Paris Saint Germain, gözünü Bayern Münih’in Fransız yıldızı Franck Ribery’ye dikti.

Bu sezon transfere yaklaşık 150 milyon Euro harcayan ve kad-rosunu Thiago Silva ve Zlatan İbrahimoviç gibi

oyuncularla güçlendiren PSG, Ribery’yi istiyor.

Kulüp sahibi Nasser Al-Khelafi, “Ribery’nin kulübüyle 2015’e kadar kontratı bulunuyor. Biz buna saygı gösteriyoruz; ancak Münih ekibiyle görüşmelere de başlaya-biliriz.” diye konuştu.

PSG, Franck Ribery’yi de istiyor

-Fransa Birinci Fut-bol Ligi takımların-

dan Rennes, Fransa 21 Yaş Altı Milli Takımı’nda da bulunan Yann M’Vila ve Chris Mavinga’nın, kadro dışı bırakıldığını duyurdu.

Ligue 1 ekiplerinden Rennes, milli oyuncuları Yann M’Vila ve Chris Mavinga’nın, Fransa’nın 2013 Avrupa 21 Yaş Altı Futbol Şampiyonası ele-melerinde Norveç’e kar-şı oynadığı maç öncesi, gece kulübüne gittiği gerekçesiyle kadro dışı bırakıldığını açıkladı.

Rennes Kulübünden yapılan açıklamada, Yann M’Vila ve Chris

Mavinga’nın, Montpellier maçı kadrosunda da yer almadığı ifade edilerek, ‘‘Sorumsuzca hareket eden oyunculara daha fazla tolerans gösterilme-yeceği’’ belirtildi. Oyun-cuların, genç takımla çalışacağı bilgisi verildi.

M’Vila ve Mavinga, Fransa 21 Yaş Altı Milli Takımı’nın Norveç’e karşı oynadığı ve 5-3’lük mağlubiyetle sonuçlanan maç öncesi, takım arkadaşları, Real Sociedad’lı Antoine Griezmann, Milan’lı M’baye Niang ve Toulouse’lu Wissam Ben Yedder ile Paris’deki bir gece kulübüne gitmişti.

Gece gezmesi, Rennes’li M’Vila ve Mavinga’ya pahalıya mal oldu

rennes, Fransa 21 Yaş Altı Milli takımı kadrosunda da yer alan M’vila ve Mavinga’yı kadro dışı bıraktı.

Page 29: Zaman France N° 236 - TR

SPOR29 26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE

BAYrAM KAYA İSTANBUL

-Türkiye’deki başlıca sorunlardan biri futbolcuların ödedikleri, daha

doğrusu ödemedikleri vergiler. Milyon-larca lira kazanan oyuncular bu paraların vergisini de kulüplere yüklüyor. Avrupa Birliği’nde (AB) vergi oranları yüzde 45 civarında. Dünyanın en iyi futbolcusu ka-bul edilen Barcelona’nın Arjantinli yıldızı Lionel Messi, kazandığı yıllık 11 milyon Euro’luk ücretinin yaklaşık yarısını vergi olarak ödüyor. Bu da yılda eline 5 mil-yon Euroluk bir rakamın geçtiğini gös-teriyor. Katar Yatırım Şirketi’nin sahibi olduğu Fransız ekip PSG, sezon başında Milan’dan Zlatan İbrahimoviç’i kadro-suna kattı. Boşnak asıllı İsveçli oyuncu, yıllık 15 milyon Euro alacak. İbrahimoviç bu anlaşmayla birlikte Fransa Ligi’nin en çok kazanan futbolcusu unvanını elde

etti. Fakat, 30 yaşındaki golcünün geliri-nin yüzde 40’ı vergiye gidecek.

türK FutBolculAr AvruPA’YA GİtMEdEn vErGİYİ düŞünüYor Türkiye’de ise bu oran yüzde 15. Hal böyle olunca görünürde Avrupa’daki piyasasının yarısına imza atan futbol-cu, Türkiye’de daha fazla kazanıyor. Diğer taraftan kulüpler lüks ev ve araç kiralamak gibi kamuoyuna yansımayan taahhütlerde bulunuyor. Beşiktaş’la yıl-lık 3 milyon 750 bin Euro’luk ücret kar-şılığında sözleşme imzalayan Ricardo Quaresma’nın kulübe maliyeti 5 milyon Euro’ya yaklaşıyor. Hatta oynamasa bile bu paraları alabiliyor. Türk oyuncuların kolay kolay yurtdışına transfer olmama-sının altında da bu sebep yatıyor. Avru-pa’daki yüksek vergi oranlarını hesaba

katan futbolcular, kazançlarının düşme-mesi için Süper Lig’de kalmayı tercih ediyor.

Lejyoner oyuncuların erken dönme-sinin gerekçelerinden biri de yurtdışında aldıkları paranın önemli bir kısmının vergiye gitmesi. Bu sezon Valencia’dan Fenerbahçe’ye gelen Mehmet Topal iddialara göre İspanya’da vergiler düş-tükten sonra 600 bin Euro alabiliyordu. Şimdi ise milli futbolcu Sarı-Lacivertli kulüpten 2 milyon Euro’dan fazla para kazanıyor. Buna karşın mevcut durum-dan rahatsızlığını dile getiren Maliye Ba-kanı Mehmet Şimşek’in vergi oranlarını yüzde 35’e çıkarmak için hazırlık yaptığı belirtiyor.

Burada önemli olan nokta transfer yapılırken vergileri yine kulüplerin öde-yip ödemeyeceği.

Barcelona’nın Arjantinli yıldızı lionel Messi, yıllık 11 milyon Euro’luk ücretinin yaklaşık yarı-sını alabiliyor. Çünkü İspanya’da futbolcu gelirlerinin yüzde 43’ü vergiye gidiyor. Süper Lig’deki yüzde 15’lik oran ise yabancı oyuncuların Türkiye’yi tercih etmesini sağlıyor.

türkiye, futbol dünyasının vergi cenneti.Astronomik transfer bedelleriyle büyükkulüplere transfer olan yıldız isimler, aldıklarıparanın yüzde 45’ini vergi olarak ödüyor.türkiye’de bu oran sadece yüzde 15.

süper lig, futbolcular için vergi cenneti

Page 30: Zaman France N° 236 - TR

SPOR30 26 - 31 EKİM 2012 ZAMAN FRANCE

-Ligue 1’de 9. hafta maçında Mevlüt Erdinç’in formasını giydiği

Rennes ile Montpellier karşı karşıya gel-di. Rennes sahasında oynadığı maçı 2-1 kazanarak önemli bir galibiyet elde etti.

Rennes’e galibiyeti getiren golleri 13. dakikada Jean Makoun ve 52. dakikada Mevlüt Erdinç kaydetti. Montpellier’in tek golü ise Younes Belhanda’nın penaltı vuruşu sonrasın-da geldi. Zorlu mücadelede 82 dakika sahada kalan temsilcimiz Mevlüt Erdinç, attığı golle takımın galibiyetin önemli bir rol oynadı.

Geçen hafta lig maçında fileleri havalandıran Mevlüt, hafta içinde milli takım adına da bir gol atmıştı. Bu maç-ta da gol atan başarılı golcü üst üste 3 maçtada gol atmayı başardı.

Bu galibiyetin ardından Rennes pu-anını 13’e yükseltirken; Montpellier 8 puanda kaldı. Fransa Ligi’nde Rennes bir sonraki hafta St.Etienne deplas-manına konuk olacak. Montpellier ise Nice’i ağırlayacak.

mevlüt atıyor, rennes kazanıyor

Mevlüt Erdinç attığı golle takımın ga-libiyetinde önemli bir rol oynadı.

Montpellier’i 2-1 mağlup eden Rennes’te milli futbolcumuz Mevlüt Erdinç, attığı golletakımının galibiyette önemli rol oynadı.

-19 yaş Altı Eyalet Karma-ları Şampiyonası’nı Türkiye

adına izleyen eski milli futbolcu Emre Aşık, ‘Almanya’nın ikin-ci Mesut’u denilen Barış Atik’in yeteneğini fark edemedi. Alman Futbol Federasyonu’nun organi-ze ettiği 19 yaş Altı Eyalet Karma-ları Şampiyonası’nda Baden Böl-gesi Karması’nda oynayan Barış Atik, alt yapıdan sorumlu Alman Genç Milli Takımlar Teknik Di-rektörü Horst Hrubesch tarafın-dan beğenilip, genç milli takım kampına davet edildi.

“AY-Yıldızlı ForMAYA cAn AtıYorduM”Alman Futbol Federasyonu’nun Duisburg Spor Merkezi’nde yap-tığı seçme amaçlı turnuvayı Türk Futbol Federasyonu adına da Emre Aşık izledi. Turnuvanın genelinde iyi bir oyun sergilediğini belirten genç futbolcu Barış, gönlünün ay-yıldızlı formadan yana olduğunu fakat maçı izlemeye gelen yetki-

lilerin kendisini üç beş dakikada izlidiklerini belirterek “Hoffenhe-im ile Gençler Ligi’nde Almanya Bundesliga’da forma giyiyorum. Türk Milli Takımı’nda tabi ki oy-namayı çok isterdim. Ay-yıldızlı formaya can atıyordum. Turnuva-ların ilk maçta iyi değildim. Türk yetkililer beni üç beş dakika izleyip gitmişler. Bu kısa sürede futbolcu beğenilir mi? Bu nasıl futbolcu iz-leme anlamak çok güç. Turnuva sonunda ise Alman U19 Genç Milli Takımı’ndan davet aldım. Horst Hrubesch gelip bizzat kendime söyledi.” diye konuştu.

Hocalarının ikinci bir Mesut Özil olacak dedikleri Barış Atik’in yetişmesinde pay sahibi olan da-nışmanı Süleyman Kiriş, “Türk milli takımlarımız bir hayli sorunlu bir dönem geçirmesine rağmen, yetenekli olan gençlerimizinde milli takım sorumluları tarafından görülememesi bir hayli düşündü-rücü.” dedi.

Yeni Mesut Özil de elden gitti

Emre Aşık, türk Futbol Federasyonu’nu temsilen sadece 3-5 dakika izleyince, ‘İkinci Mesut Özil’ Barış Atik’in futbol yeteneğini göremedi.

-Paris Saint Germain’in Katarlı sahipleri, takımın Avrupa’da ba-

şarılı olması için kesenin ağzını açtı.Ligde sahasında son yaptığı Re-

ims karşılaşmasını kazanmayı bilen Paris Saint Germain’de futbolcuları sezon sonu büyük bir prim bekli-yor. İsveçli yayın organı Expressen Sport’un iddiasına göre; Eğer PSG Fransa 1. Ligi’ni (Ligue 1) şampiyon olarak tamamlarsa, 3 milyon Euro fazladan prim alacak.

PSG’nin Katarlı sahiplerinin fut-bolculara yaptığı açıklamada, takımın lig şampiyonu olup, Şampiyonlar Ligi’nde yarı finale ulaşması duru-munda bu primi kazanmayı hak ede-cek. Takımın Şampiyonlar Ligi şampi-yonu olması halinde ise prim futbolcu başına 5.8 milyon Euro olacak.

Prime gel prime

En büyük kupaya göz diken PSG’de prim miktarı her futbolcu için 5.8 milyon Euro olacak

Page 31: Zaman France N° 236 - TR
Page 32: Zaman France N° 236 - TR

dünYA’nın KArdEŞİ Bulundu Bilim adamları, Güneş Sistemi’nin hemen dışında büyüklük ve konum açısın-dan tıpkı dünya’ya benzeyen bir gezegen buldu. Güneş Sistemi’nden sadece 4 ışık yılı (340 trilyon kilometre) uzaklıktaki gezegen, Güneş’e en yakın yıldızlar-dan biri olan Alpha centauri B’nin yörüngesinde bulunuyor. Gezegen, şimdiye kadar Güneş Sistemi dışında keşfedilen 842 gezegen arasında en yakın olanı.

-Dünyada saç ekim operas-yonları alanında büyük üne

ulaşan Türkiye, şimdi de bıyık ekimiyle yeni bir sektörde daha adından söz ettiriyor.

Türk dizileri ve Ortadoğu’da meşhur Türk sanatçıların da kat-kısıyla gür bıyık için Türkiye’ye gelenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Özellikle Ortadoğu ülke-lerinden gelen Araplar ve Avrupalı hastalar saç ve bıyık ekim merkez-

lerine büyük ilgi gösteriyor. 30 yıldır saç ekimi ve este-

tik alanında yaptığı çalışmalarla adından söz ettiren Op.Dr. Sela-hattin Tulunay, son dönemlerde bıyık ekim operasyonlarına ilgi-nin saç ekimi kadar yoğun olduğu bilgisini veriyor. Bazı hastaların Kadir İnanır ve İbrahim Tatlıses gibi ünlü sanatçıların fotoğrafla-rıyla kendilerine geldiğini söyle-yen Tulunay, “İran, Irak, Birleşik

Arap Emirlikleri, Mısır, Almanya, Fransa,ve İrlanda’dan saç, sakal ve bıyık ektirmek için gelenler oluyor. Türk dizi ve filmlerinin etkisiyle Ortadoğu’dan gelen hastaların sayısı her geçen gün artıyor. Saçları ve sakalları az olan Arap hastalarımız Kadir İnanır ve İbrahim Tatlıses tarzı bıyık uzat-mak istiyor. Elinde bu sanatçıların resmiyle gelen hastalarımız çok oluyor.” ifadelerini kullandı.

Saç ekiminden sonra yeni moda bıyık ektirme

Araplar İbra-him tatlises ve Kadir İnanır’ın

bıyığı için Türkiye’ye

geliyor

-Hayatımızı kuşatan tek-nolojik cihazları değerli

madenler ve kıymetli taşlarla süs-leyip yeniden yorumlayan Stuart Hughes, bu kez de altın kaplama iPad ile karşımıza çıktı.

iPad Supreme Edition adı ve-rilen ve yalnızca 10 adet üretile-cek olan iPad’in Apple logosunu toplamda tam 25.5 karat olan 53 kusursuz elmas oluşturuyor.

iPad 1’in normalde alümin-yum olan arka kasası ise 2.1 kilogram ağırlığında 22 ayar altından imal edilerek ‘lüks’ kavramının içini doldurmuş. Wi-Fi, 3G özellikleride bulunan iPad serisi ‘Supreme Edition’ 64GB hafızasıyla geniş bir kullanıma olanak sağlıyor. Kullanıcısını her yönden cezbeden iPad’ın fiyatı: 188.000 Dolar.

Altın iPad Supreme Edition, göz kamaştırıyor ama!..

-Lille şehrinde ıssız bir köy-deki evde 15 yıl önce ölen

bir kişinin iskeleti bulundu.Hiç akrabası olmadığı tespit

edilen kişinin yatağında hayata veda ettiği ve cesedinin o gün-den beri aynı yerde durduğu bildirildi.

Polis yaptığı açıklamada henüz kimliğini tespit edeme-dikleri adamın yalnız yaşadığını ve hiç akrabası olmadığı için evine o günden beri kimsenin uğramadığını belirtti.

Evin sahibi olduğu düşünü-len kişinin iskeletinin yanında 1996 yılına ait açılmamış zarflar ve kutular bulundu.

15 yıl sonra yatağında iskeleti bulundu