zaman france n° 239 - tr

32
16 - 22 KASIM 2012 N° 239 Prix : 2 € WWW.ZAMANFRANCE.FR La France devient-elle un pays de pauvres ? SOCIETE06 Silence ! On tourne en Tur- quie TURQUIE00 Copé/Fillon : deux styles pour une même ligne FRANCE040 Tarih dersini terk etmek çözüm değil Ermeni soykırımı iddia- larının tarih kitapların- da yer almasıyla bir çok Türkiye kökenli öğrenci zorluk yaşıyor. Paris Büyükelçisi Tahsin Burcu- oğlu, öğrencilerin protesto amacıyla dersleri terk et- mesinin uygun olmadığını söyledi. STK temsilcileri ise ‘öğrencilerin yanındayız’ mesajı verdi. VEDAT BULUT Paris r Ortaokul tarih ve coğrafya ders kitap- larında Ermeni soykırım iddialarının ‘tarihi bir gerçek’ olarak müfredata girmesi, Türkiye kökenli öğrenci velilerini zor durum- da bıraktı. Lyon’da Burak Doğansoy isimli Türk öğrencinin tarih dersini terk etmesi ile başlayan süreci değerlendiren Türkiye Cum- huriyeti Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu ve sivil toplum kuruluşları, tepkilerin bilinçli gösterilmesi gerektiğini belirtti. Konu hak- kında Zaman France’a özel demeç veren Büyükelçi Tahsin Burcuoğlu, “Bu sorun ço- cukların sırtına yüklenmemeli. Gösterilecek tepkiler noktasında çok dikkatli olunmalı. Vatandaşlarımızdan kesin ve net bilgi- ler bekliyoruz. Nerede? Hangi okul? Hangi öğretmen? Bu bilgilerin bizlere verilmesi sayesinde gerekli girişimleri hızlı bir şekilde başlatabiliriz.” dedi. Psikolog Mesudiye Bedir ise, öğren- cinin sınıfı terketmesinin, öğretmen ve çocuk arasında gerginliğe sebep olacağını belirterek “Bu tür davranışlar çocuğu mar- jinal olmaya sürükleyip okuldaki sosyal çevresini olumsuz etkileyebilir.” şeklinde konuştu. R VEDAT BULUT, GÜNDEM 07 AÇLIK GREVİNDEKİ BELEDİYE BAŞKANINA TÜRKLERDEN DESTEK Türk dernekleri, yerel yönetimlere yeterli maddi destek verilmemesini pro- testo eden Sevran Belediye Başkanı Stephane Gatignon’a des- tek ziyaretinde bulundu. “TÜRK KADINLARININ TOPLUMSAL YAŞAMA KATKISI DAHA FAZLA OLMALI” Limoges Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Gülşen Yıldırım, Lyon Espace des Affluences Kadın Derneği’nin, motivasyon seminerinde konuştu. THİERS TÜRKLERİNDEN SAĞDUYU ÖRNEĞİ Auvergne Bölgesi şehirle- rinden Thiers’de yaşayan Türk vatandaşları, bayram günü gerçekleştirilen pro- vokatif eyleme karşı sağ- duyu örneği sergiledi. 09 13 12 6 ayda dibe vuran Hollande güven arayışında İktidarda 6. ayını dolduran Cumhurbaşkanı François Hol- lande zor günler yaşıyor. Nico- las Sarkozy’den koltuğu devra- lan Hollande’a destek oranı ilk 200 günde yüzde 20 azaldı. Fransa siyasi tarihinde 1950’den bu yana ilk kez bir cumhurbaşkanı, iktidar- daki 6. ayında bu kadar hızlı bir destek kaybı yaşadı. Kamuoyundaki destek ora- nını tekrar canlandırmak isteyen Hollan- de, Salı akşamı 400 gazetecinin karşısına çıkarak iktidardaki 6 aylık bilançosunu savundu. R EMRE DEMİR, GÜNDEM 06 Koruyucu ailelik başvurusunda, ‘Namaz’ sorusu avrupa’da 4 bin Türk ailenin çocuğu, sosyal hizmetler kurumlarınca ellerinden alındı. Hükümet, yurtdı- şında yaşayan Türk ailelere ‘çocukların kültürel değerlerinden uzaklaşmaması için’ koruyucu ailelik başvurusunda bulunmalarını istedi. aisne Bölgesi’nde y aşayan nurcan K’nın koruyucu ailelik başvurusu reddedildi. yaşadıklarını Zaman France’a anlatan nurcan K “Bana ‘Müslüman mısınız?’, ‘Her zaman başörtülü müsünüz?’, ‘ namaz kılıyor musunuz?’, ‘Domuz eti yiyor musunuz?’ diye soruldu.” dedi. r BAYRAM ŞEN, GÜNDEM 04 HABER ANALiZ ÖZEL HABER

Upload: zaman-france

Post on 14-Mar-2016

242 views

Category:

Documents


11 download

DESCRIPTION

Zaman France N° 239 - TR

TRANSCRIPT

Page 1: Zaman France N° 239 - TR

16 - 22 KASIM 2012 N° 239 Prix : 2 € WWW.ZAMANFRANCE.FR

La France devient-elle un pays de pauvres ? SOCIETE06

Silence ! On tourne en Tur-quie TURQUIE00

Copé/Fillon : deux styles pour une même ligne FRANCE040

Tarih dersini terk etmek çözüm değil

Ermeni soykırımı iddia-larının tarih kitapların-

da yer almasıyla bir çok Türkiye kökenli öğrenci

zorluk yaşıyor. Paris Büyükelçisi Tahsin Burcu-

oğlu, öğrencilerin protesto amacıyla dersleri terk et-

mesinin uygun olmadığını söyledi. STK temsilcileri ise

‘öğrencilerin yanındayız’ mesajı verdi.

VedAt Bulut Paris

rOrtaokul tarih ve coğrafya ders kitap-larında Ermeni soykırım iddialarının

‘tarihi bir gerçek’ olarak müfredata girmesi, Türkiye kökenli öğrenci velilerini zor durum-da bıraktı. Lyon’da Burak Doğansoy isimli Türk öğrencinin tarih dersini terk etmesi ile başlayan süreci değerlendiren Türkiye Cum-huriyeti Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu ve sivil toplum kuruluşları, tepkilerin bilinçli gösterilmesi gerektiğini belirtti. Konu hak-kında Zaman France’a özel demeç veren Büyükelçi Tahsin Burcuoğlu, “Bu sorun ço-cukların sırtına yüklenmemeli. Gösterilecek tepkiler noktasında çok dikkatli olunmalı. Vatandaşlarımızdan kesin ve net bilgi-ler bekliyoruz. Nerede? Hangi okul? Hangi öğretmen? Bu bilgilerin

bizlere verilmesi sayesinde gerekli girişimleri hızlı bir şekilde başlatabiliriz.” dedi.

Psikolog Mesudiye Bedir ise, öğren-cinin sınıfı terketmesinin, öğretmen ve çocuk arasında gerginliğe sebep olacağını belirterek “Bu tür davranışlar çocuğu mar-jinal olmaya sürükleyip okuldaki sosyal çevresini olumsuz etkileyebilir.” şeklinde konuştu. RVedAt Bulut, GÜNdeM 07

AÇLIK GREVİNDEKİ BELEDİYE BAŞKANINA tÜRKleRdeN deSteKTürk dernekleri, yerel yönetimlere yeterli maddi destek verilmemesini pro-testo eden Sevran Belediye Başkanı Stephane Gatignon’a des-tek ziyaretinde bulundu.

“tÜRK KAdINlARININ TOPLUMSAL YAŞAMA KAtKISI dAHA FAZlA OlMAlI”Limoges Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Gülşen Yıldırım, Lyon Espace des Affluences Kadın Derneği’nin, motivasyon seminerinde konuştu.

THİERS TÜRKLERİNDEN SAĞDUYU ÖRNEĞİAuvergne Bölgesi şehirle-rinden Thiers’de yaşayan Türk vatandaşları, bayram günü gerçekleştirilen pro-vokatif eyleme karşı sağ-duyu örneği sergiledi.

09

13

12

6 ayda dibe vuran Hollande güven arayışında

İktidarda 6. ayını dolduran Cumhurbaşkanı François Hol-lande zor günler yaşıyor. Nico-las Sarkozy’den koltuğu devra-lan Hollande’a destek oranı ilk 200 günde yüzde 20 azaldı.

Fransa siyasi tarihinde 1950’den bu yana ilk kez bir cumhurbaşkanı, iktidar-daki 6. ayında bu kadar hızlı bir destek kaybı yaşadı. Kamuoyundaki destek ora-nını tekrar canlandırmak isteyen Hollan-de, Salı akşamı 400 gazetecinin karşısına çıkarak iktidardaki 6 aylık bilançosunu savundu. REMRE DEMİR, GÜNDEM 06

Koruyucu ailelik başvurusunda, ‘Namaz’ sorusuavrupa’da 4 bin Türk ailenin çocuğu, sosyal hizmetler kurumlarınca ellerinden alındı. Hükümet, yurtdı-

şında yaşayan Türk ailelere ‘çocukların kültürel değerlerinden uzaklaşmaması için’ koruyucu ailelik

başvurusunda bulunmalarını istedi. aisne Bölgesi’nde yaşayan nurcan K’nın koruyucu ailelik başvurusu

reddedildi. yaşadıklarını Zaman France’a anlatan nurcan K “Bana ‘Müslüman mısınız?’, ‘Her zaman başörtülü

müsünüz?’, ‘namaz kılıyor musunuz?’, ‘Domuz eti yiyor musunuz?’ diye soruldu.” dedi. rBAYRAM ŞEN, GÜNDEM 04

HABeRANAliZ

ÖZEL

HABER

da bıraktı. Lyon’da Burak Doğansoy isimli Türk öğrencinin tarih dersini terk etmesi ile başlayan süreci değerlendiren Türkiye Cum-huriyeti Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu ve sivil toplum kuruluşları, tepkilerin bilinçli gösterilmesi gerektiğini belirtti. Konu hak-kında Zaman France’a özel demeç veren Büyükelçi Tahsin Burcuoğlu, “Bu sorun ço-cukların sırtına yüklenmemeli. Gösterilecek tepkiler noktasında çok dikkatli olunmalı. Vatandaşlarımızdan kesin ve net bilgi-ler bekliyoruz. Nerede? Hangi okul? Hangi öğretmen? Bu bilgilerin

Psikolog Mesudiye Bedir ise, öğren-cinin sınıfı terketmesinin, öğretmen ve çocuk arasında gerginliğe sebep olacağını belirterek “Bu tür davranışlar çocuğu mar-jinal olmaya sürükleyip okuldaki sosyal çevresini olumsuz etkileyebilir.” şeklinde konuştu. RRVedAt Bulut, GÜNdeMVedAt Bulut, GÜNdeM 0707

Silence ! On tourne en Tur-tourne en Tur-quie TURQUIE00

Page 2: Zaman France N° 239 - TR
Page 3: Zaman France N° 239 - TR

GÜNDEM03 16 - 22 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

NEVZAT CEYLAN

Değerli dostlar, Obama, çok çekişmeli geçen bir se-çim kampanyasından sonra tekrar başkan seçilerek büyük bir başarıya imza attı. Kenyalı siyahi bir ba-banın oğlu olarak dünyaya gelen Obama’ya dört yıl önce ilk defa aday olduğu zaman şans tanınmazken, 2008’de başlayan krize rağmen tekrar seçilmesi pek çok yoruma sebep oldu. Gerçekten Obama’nın yeni-den seçilmesi dünyanın gidişatı açısından enterasan ipuçları veriyor. Toplum olarak bu hususlar üzerinde düşünmemiz gerektiğine inanıyorum.

OY VEREN KESİMLERObama konuşmalarında hoşgörüyü, toleransı, herke-si kendi konumunda kabulü savunarak birleştirici ve kucaklayıcı bir politika güttü ve kazanarak mükafatını aldı. Gerçekten Amerika gibi pek çok ırk ve din men-subu insanı barındıran devasa bir ülkede bu politikayı cesaretle savunmak kolay değildi. Zira Amerika’da başkan olmak için beyaz, Protestan ve Anglo-sak-son olmak yazılı olmayan bir kanundu. Üstelik rakibi olan Mitt Romney zenginleri ve beyazları savunarak toplumu alabildiğine politize ediyordu. Buna rağmen Obama beyaz, siyah, ispanik bütün etnik kökenliler-den ve Hristiyan, Müslüman ve hatta Yahudilerin oy-larını almayı başardı. Bu hususun çok önemli olduğu muhakkaktır. Romney, İsrail yanlısı aşırı bir politika güderken Obama mesafeli idi. Buna rağmen Yahu-dilerden büyük oranda oy aldı. Bu demektir ki bütün Yahudiler siyonist değil ve günümüzde insanlığın ezici bir çoğunluğu barışdan, hoşgörüden, diyalog-dan ve herkesin herkese saygılı olduğu toplumdan yana. Aslında aynı mesaj daha önceden Fransa’da verilmişti. Favori aday Sarkozy, gereksiz yere yabancı kökenli ve Müslüman Fransızları rencide ederek az farkla seçimi kaybetmişti. Şu husus önemle not edil-meli: İnsanlık alemi hoşgörü ve uzlaşmadan yana.

TÜRKLER AKTİF OLARAK KATILDIAmerikalı Türkler risk alarak bu seçimde Obama’nın yanında aktif olarak yer aldılar. Seçim çalışmaları-na fi ilen katılarak önemli miktarda para topladılar. Obama’nın takdir ve güvenini kazanarak seçim ko-mitesine alındılar ve Obama’ya mesai arkadaşı oldu-lar. Bunun sonucunda da kazanma zaferini Türk bak-lavası ile kutladılar. Daha önemlisi Amerikalı Türkler böylece muhtemelen idarede çalışma ve yeni politika modelleri sunarak alternatif çözümlere kapı aralama imkanı bulacaklardır. Bu noktayı Fransalı genç Türk-lerin dikkatine sunarım.

TÜRK SOLU NEDEN BAŞARISIZ?Bana göre Obama’nın yeniden seçilme başarısından Türk Solu’nun da çıkaracağı dersler var. Kabaca tas-nif edecek olursak, Amerika’da Cumhuriyetçi Parti sağı, kapitalizmi, zenginleri temsil eder. Demokrat Parti solu, sosyal demokrasiyi, alt gelir guruplarını temsil eder ve Komünist partilerin bugüne kadar hayat bulamadığı ülkede seçimleri kazanır. Ama rahmetli Bülent Ecevit’i saymazsak, Türkiye’de CHP, 1950’den beri hiç bir demokratik seçimi ka-zanamıyor. Çünkü CHP çağı okumaktan maalesef çok uzak. Zira fakir kitleler Türkiye’de Amerika’dan çok daha fazla. Bu nedenle sol partilerin öncelikle Türkiye’de iktidar olmaları gerekirdi. Oysa hep mu-hafazakar partiler kazanıyor. Sol görüşü savunan dostlarımız gücenmesinler ama dindar kesimler çağı daha iyi okumaktalar. Bunun sonucunda kendilerini yenileyerek ama halkın değerlerini asla unutmaya-rak tesbit ettikleri politikalarla iktidar oluyorlar. AK Parti’nin üst üste üç seçim kazanma başarısı bunun ispatıdır denebilir. [email protected]

Obama’nın yeniden seçilmesi üzerine notlar

MEHMET DİNÇ sTrasBoUrG

-Strasbourg Belediye Başkanı Roland Reis’in, Ekim ayında

imzaladığı ‘İçki yasağı’ yönetmeliği yürürlüğe girdi. 12 Kasım itibariyle başlayan yasak, bazı semt ve sokak-larda geçerli olacak. Yönetmeliğin uygulama gerekçesi olarak ‘huzur ve güvenin sağlanması’ gösterildi.

Akşam 21.00-05.00 saatleri arasında geçerli olacak içki yasağına uymayalan-lar 38 euro para cezası ödeyecek. Em-niyet yetkilileri, yasağa uymayanların güvenlik kameraları ve polisin gözetimi sayesinde tespit edileceğini açıkladı.

Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Strasbourg Belediyesi, yasa-ğın özellikle gençlerin topluca aşırı alkol tüketiminden kaynaklanan sorunlardan dolayı uygulandığını söyledi. Belediye ayrıca, aşırı alkol tüketiminin gençlerin çevreye ve in-sanlara hasar verip asayişi bozacak

şekilde taşkınlıklara sebebiyet ver-diğine dikkat çekti.

ŞİDDET OLAYLARI SON 6 AYDA ARTTIAlkol tüketimine sınırlandırma getirilen bölgelerde, son 6 ay içinde 240’dan faz-la fi ziksel şiddet ve kavga olayı yaşandı. Bölge halkı, aşırı alkol tüketenlerin ne-den olduğu olaylardan rahatsızlık duy-

duğunu açıkladı.Yasak kapsamında kamuoyu ile

paylaşılan bilgilendirmede “Restoran ve kafelerin dışında Strasbourg’un merkezi ve turistik yerlerinde (Tren garı çevre-si, eski Strasbourg ve üniversite çevresi gibi…) yerlerde belirli saatler arasında huzur ve güvenlik için alkol tüketimi ya-saklanmıştır.” denildi.

Strasbourg’da içki yasağı başladıStrasbourg’da bazı semt ve sokaklarda alkol tüketimi yasaklandı. Gençlerin aşırı al-kol tüketimi sonucu çevreye verdiği rahatsızlıktan uygulamaya konulan yasak, akşam 21.00-05.00 saatleri arasında geçerli olacak.

Strasbourg’da aşırı alkol tüketiminden kaynaklanan asayiş sorunla-rı nedeniyle bazı semt ve sokaklarda alkol tüketi-mi sınırlandı-rıldı.

ROLAND REİS

-Ifop tarafından yapılan bir ka-muoyu araştırması, sağ eğilimli

seçmenin eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’ye duyduğu özleminin giderek arttığını ortaya koydu.

Ifop Kamuoyu Araştırma Merkezi’nin anketine göre, merkez sağdaki Halk Hareketi Birliği (UMP) seçmeninin yüzde 64’ü Sarkozy’nin siyasete dönüp 2017 seçimlerinde aday olmasını istiyor.

UMP gelecek hafta, Sarkozy’den sonra partiyi yönetecek liderini seçecek.

Partideki seçim yarışı eski Başba-kan François Fillon (58) ile partinin eski genel sekreteri Jean-François Cope (48) arasında geçecek.

-İçişleri Bakanı Manuel Vals, çok sayıdaki kaçak

göçmene oturma izni verileceği yolundaki haberleri yalanladı.

Senato genel kurulunda ko-nuşan Vals, “ülkenin sosyal ve ekonomik durumunun toplu halde kaçak göçmenlere oturma izni verilmesine olanak sağla-madığını'' söyledi.

Vals, “Daha açık konuşmak gerekirse, daha önceki sosyalist hükümet zamanında, yani 1981 ve 1997 yılları arasında olduğu gibi çok sayıda kaçak göçmene oturma izni verilmesi söz konu-su değil.” diye konuştu. “Kaçak göçmen sorununu daha insani, cömert ve gerçekçi bir şekilde

çözmek istediklerini'' belirten Vals, 'bu konuda kimsenin ken-dilerinden saf bir politika izle-mesini de beklememesi gerek-tiğini' söyledi.

İçişleri Bakanı Vals, daha önce yaptığı açıklamalarda, sağ-cı iktidar dönemine oranla yeni hükümetin göçmen politikasını yumuşatacağını mesajını vermiş ve göçmenlerin çifte vatandaşlı-ğa geçişini kolaylaştıran bir ge-nelge yayınlamıştı.

Vals, Fransa’da bulunan kaçak göçmenlere tolerans gösterile-meyeceğini söyledi.

Sağ seçmenin Sarkozy özlemi artıyor

Kaçak göçmene oturma izni yok

NİCOLAS SARKOZY

Page 4: Zaman France N° 239 - TR

GÜNDEM04 16 - 22 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

BAYRAM ŞEN Paris

ÖZEL

HABER

Avrupa genelinde toplam 4 bin Türk ailenin çocuğu, çeşitli gerek-çelerle ellerinden alındı. Gençlik

daireleri ve sosyal kuruluşlar tarafından alınan çocuklar, mahkeme kararı ile ya ko-

ruyucu ailelere veriliyor ya da yurtlara yer-leştiriliyor. Özellikle Almanya, Belçika, Hollanda ve Fransa gibi Türk nüfusun yo-ğun olarak yaşadığı ülkelerde, birçok aile büyük mağduriyet yaşıyor. Bazı aileler, ço-cuklarının ‘bilinçli’ olarak alındığını dile getirirerek hukuki yollara başvuruyor.

Ailelerin mağduriyeti ile yakından il-gilenen Dışişleri Bakanlığı ile Yurt Dışı ve Akraba Toplulukları Başkanlığı; yurtdışın-da yaşayan Türk ailelerin koruyucu aile ol-mak için başvurmalarını istiyor. Uzmanlar ise, koruyucu Türk aileler sayesinde, ço-cukların kültürel kimliklerini ve değerleri-ni koruyacaklarını belirtiyor.

BEKİR BOZDAĞ: CİDDİ BİR ASİMİLASYONLA BURADA KARŞI KARŞIYAYIZYurt dışında yaşayan Türkiye kökenli ai-lelerden alınan çocukları öncelikle Türk ailelerin alması için teşvikte bulundukla-rını açıklayan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Yurt dışında yaşayan vatandaş-larımızın ailelerinden alınan çocuklar var. Şu anda 4 bin tane yavrumuz, gençlik daireleri tarafından, ya bir Hıristiyan ai-leye veriliyor veyahut da başka bir aileye veriliyor yada kiliseye verilerek orada ye-tiştirilmesi sağlanıyor. Şu anda büyük bir dramla ve ciddi bir asimilasyonla burada karşı karşıyayız.” diyor.

Fransa’da da birçok Türk aile benzer durumla karşı kaşıya. Greneoble’a bağ-lı yerleşim birimlerinden Saint Martin d’Heres’de yaşayan Ulubaş Ailesi’nin, 7 aylık oğulları Salih de geçtiğimiz günlerde Sosyal Yardım Kuruluşu’na (Pouponnie-re) teslim edildi. Ailenin çocuklarının ya-taktan düştüğünü belirtmesine rağmen, sağlık görevlilerin ‘şiddet şüphesi’ ile savcılığa taşıdığı olay sonrası Ulubaş Çif-ti, hukuki mücadele başlattı. Türkiye’nin Paris Başkonsolosluğu da aileye, bu sü-reçte destek oluyor.

“YAŞLILAR ÇOCUKLARA SERT DAVRANIYOR”Aisne Bölgesi’nde yaşayan Nurcan K. 34 yaşında ve 3 çocuk annesi. Hemşire yar-dımcısı (aide- soignant) olarak çalışıyor. Nurcan K, koruyucu aile olarak başvuran Türk ailelerden.

Nurcan K, 6 ay önce gerekli prosedürleri

tamamladıktan sonra ‘korucuyu aile’ olmak için başvurmuş. Şu anda 5 yıl boyunca ko-ruyucu aile olarak, ailesinden alınan çocuk-ların bakımını üstlenebileceğini söylüyor.

Nurcan K, koruyucu aile başvurusunda bulunduktan sonra yaşadıklarını anlatıyor. Assistant Social yetkililerinin, kendisine 9 ya da 11 yaşlarında iki çocuktan birini ve-rebileceklerini belirten Nurcan K, sosyal güvenlik yetkilisi kişi ile arasında geçen di-yalogdaki bir detaya dikkat çekiyor: Görevli kişi bana, ‘Bu çocuklara yaşlı aileler bakıyor, onlar da çocuklara çok sert davranıyorlar. Çocuklar uyum sağlayamıyor. O yüzden sizin bakmanız daha uygun’ dedi.

“HER ZAMAN BAŞÖRTÜLÜ MÜSÜNÜZ?”Görüşmede hazır bulunan bir pediatri uz-manının kendisine bazı sorular yönelttiğini söyleyen Nurcan K, görüşme esnasındaki diyaloğu şu sözlerle anlatıyor:

Bana ‘Müslüman mısınız?’ diye sordu. Ben de ona ‘Evet Müslümanım ama Laik-liğe saygım var. Kimseye özel inançlarımı sunamam, hele bir de bir çocuğa. Özel ha-yatımı iş hayatımdan ayırıyorum.’ dedim.

‘Siz her zaman başörtülümü sünüz?’ dedi. Ben de ‘Hayır, çalıştığım zaman de-ğil’ dedim. O ise bana şöyle cevap verdi: Her zaman kapalı olamazsınız, işyerinde bu şekilde olamaz. Çocukları ailelerine gö-rüştürmek için götürdüğünüzde bu şekilde görünemezsiniz.

“NAMAZ KILIYOR MUSUNUZ?”Daha sonra bana, ‘Namaz kılıyor musu-nuz?’ diye sordu. Ben bu soruya da ‘Evet’ cevabı verdim. Ayrıca domuz eti yeyip ye-mediğimi sordular. Tabii ki ‘Hayır’ cevabı verdim. ‘Çocuklar, dana, tavuk ve balık eti yer. Bunlar da bizim evde her zaman bu-lunur. Fakat çocuk domuz eti yiyorsa buna karışamam, yani ailesi de yiyorsa, çocuğa ‘domuz eti yeme’ diyemem’ dedim.

Benzer durumdaki Türk ailelerin en büyük problemlerinin dil sorunu olduğunu söyleyen Nurcan K, aielere Türkçe-Fransız-ca bilen bir avukatın çok yardımcı olabile-ceğini söylüyor. Ailelerinin psikoloğa da çok ihtiyacı olduğunu söyleyen Nurcan K, Hükümet’in bu konuda destek olmasının büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor.

HER ZAMAN BAŞÖRTÜLÜ MÜSÜNÜZ?KORUYUCU AİLELİK BAŞVURUSUNDA TUHAF SORULAR:

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın ‘avrupa’da 4 bin Türk

ailenin çocuğunun ellerinden alındığını’ açıklaması ‘koruyucu aile’ tartışmaları-nı yeniden gündeme getirdi. Fransa’da yaşayan bazı Türk ailelerinin çocukları da farklı gerekçelerle ellerinden alındı.

Ailelerinden farklı gerek-çelerler alınan çocuklar, koru-yucu ailelere ya da yurtlara ve kiliselere tes-lim ediliyor.

Koruyucu aile olmak için başvuran Nurcan K’nın talebi, gerekli

prosedürleri yerine getirmesine rağ-men reddedildi. nurcan K, başvuru sırasında kendisine “Her zaman başör-tülü müsünüz, namaz kılıyor musunuz, domuz eti yiyor musunuz?” diye sorulduğunu söylüyor.

Page 5: Zaman France N° 239 - TR

Appels et SMS

gratuits et illimités(2)

de à

Aucun coût de connexion

pour l’achat d’une recharge de 50€ en ligneCrédit offert(3) pour tout rechargement en ligne

2€10€12€25€

Recharge

10€20€30€50€

de crédit offert(3)

cts

SMSnational

10cts/min

Appels nationaux(4)

sur les mobiles

15 cts

SMS international

15cts/min

Appels nationaux(4)

sur les lignes fixes

9

Turquie depuis votre mobile

15cts /min(1)5vers les fixes

www.lycamobile.fr 01 77 72 23 22

Appelez le monde pour moins cher

(1) Offre et tarifs valables jusqu’au 30/11/2012 pour tout appel depuis la France Métropolitaine vers la destination correspondante, avec un coût de connexion de 0,15€. Appels internationaux facturés à la minute. Applicable aux détenteurs d’un numéro français Lycamobile. (2) Offre et tarifs valables jusqu’au 30/11/2012 pour tout appel et SMS de Lycamobile à Lycamobile en France Métropolitaine, sans aucun coût de connexion. Pour bénéficier de l’offre « Appels et SMS gratuits et illimités de Lycamobile à Lycamobile », il suffit de recharger votre carte SIM Lycamobile tous les 7 jours, pour l’achat d’une recharge d’un montant de 5€ ou 10€, ou tous les 15 jours, pour l’achat d’une recharge d’un montant de 20€ ou 30€, ou tous les 30 jours, pour l’achat d’une recharge d’un montant de 50€. Si vous ne rechargez pas votre carte SIM dans ces délais alors l’offre promotionnelle n’est plus applicable. Aussi, pour chaque appel de Lycamobile à Lycamobile en France Métropolitaine hors promotion, c’est-à-dire à partir du 8ème jour suivant le rechargement de votre carte SIM pour l’achat d’une recharge d’un montant de 5€ ou 10€, ou à partir du 16ème jour suivant le rechargement de votre carte SIM pour l’achat d’une recharge d’un montant de 20€ ou 30€, ou à partir du 31ème jour suivant le rechargement de votre carte SIM pour l’achat d’une recharge d’un montant de 50€, seules les 15 premières minutes sont offertes, avec un coût de connexion de 0,15€. Au-delà, le tarif national en vigueur s’applique. Appels nationaux facturés à la seconde. Applicable aux détenteurs d’un numéro français Lycamobile. (3) Offre valable jusqu’au 30/11/2012 pour tout rechargement en ligne sur www.lycamobile.fr. Les recharges achetées d’une valeur nominale de 10€, 20€, 30€ et 50€ donnent respectivement droit à 2€, 10€, 12€ et 25€ de crédit de communication supplémentaire offert. Applicable aux détenteurs d’un numéro français Lycamobile. (4) Offre et tarifs valables jusqu’au 30/11/2012, avec un coût de connexion de 0,15€. Appels nationaux facturés à la seconde. Applicable aux détenteurs d’un numéro français Lycamobile.Visitez www.lycamobile.fr pour connaître nos offres et le détail des tarifs vers l’international.Lycamobile SARL au capital social de 7.500€ – 47, boulevard de Courcelles 75008 Paris – RCS Paris 528 332 505

Recharges disponibles dans les points de vente suivants

Appelez la

LM_FR_30cmx38cm.indd 2 02/11/2012 11:15

Page 6: Zaman France N° 239 - TR

GÜNDEM06 16 - 22 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

FİLİZ TINASAvukat

Kira sözleşmelerinde kira bedeli tarafl arca özgür bir şekilde belirlenir. Genel olarak taşınmaz sahibi tarafından belirlenen ilk kiranın, piyasa değerinden yüksek olduğunu gözetlemekteyiz. Fiiliyatta kira bedelinin piyasa değerinden yüksek olması taşın-mazın lüksiyattan (standing) veya konumundan dolayı kiralayanın imajına katkı sağladığından kay-naklanır. Kira bedeli taşınmazın jeografi k konumu nedeniyle de yüksek miktarda belirlenebilir.

Paris’in yanı sıra Fransa’nın diğer büyük kent-lerinde görüldüğü gibi, işlek ana caddelerde bulu-nan taşınmazların kira bedelleri konumlarından dolayı istisnai miktarlarda müzakere edilmektedir.

Fransız sözleşmeler hukukunda seçme özgür-lüğü (l’autonomie de la volonté) prensibi uygulan-maktadır. Sözleşme özgürlüğü prensibine istina-den, taşınmaz sahibi bir önceki kiralayana verilen kira bedeline veya nispi kira bedellerine bağlı de-ğildir. Kira miktarının indirilmesini sağlayacak ge-rekçeleri savunmak kiralayanın elinde.

Genel olarak kira bedelini indirmek için kul-lanılacak unsurlar şunlardır: taşınmazın konumu, yüzölçümü, demirbaşlar, kiralamada izin verilen faaliyetlerin türü ve sayısı, hava parası, giderler veya tadilat.

Tüm ticari (tous commerce) faaliyetlere izin ve-ren kiralamalar, ilke olarak sadece belirli bir faaliye-te izin veren kiralamalardan daha yüksek olacaktır.

HAVA PARASININ (PAS-de-PORte Ou DROİT D’ENTRÉE) AMACIHava parası veya giriş ücreti olması halinde, kira-layan karşılık olarak daha düşük kira ödemelidir. Buna ek olarak, hava parası, belirli bir konum nite-liği ya taşınmaz sahibi tarafından gerekçeleştirilmiş spesifi k özellikler ya da düzenlemelerden kaynak-lanmalıdır. Ayrıca, taşınmaz sahibine hava parası ödenmesi halinde, ödemenin niteliğini açıkca söz-leşmede tanımlamalıdır. Eğer hava parası tazminat niteliğinde görülürse, muhasebe kayıtlarında yer alır ve gider olarak sayılamaz; dolayısıyla da gelir-den düşürülemez. Ancak, eğer ek kira olarak analiz edilirse (kira sözleşmesinde yer alırsa), kiralayanın vergiye tabi gelirini azaltmak için ‘indirilebilir gider’ olarak kabul edilecektir.

MASRAFLARIN ETKİSİTicari kiralamanın koruyucu statüsünde masraf-ların (giderlerinin) kimin tarafından karşılanması gerektiğini belirtilmemektedir. Bu nedenle kira sözleşmesinde tanımlanmalıdır. Kira bedeli kirala-yanın yükümlülüklerini dikkate alarak değişebilir. Kiralayan, tüm giderleri üstlenirse, kira bedelinin düşürülmesini taşınmaz sahibinden talep edebile-cektir.

MEVDUAT (DÉPÔT DE GARANTİE)Taşınmaz sahibi, özellikle kiracının yükümlülük-lerini yerine getirmesini sağlamak için, depozito olarak çeşitli taleplerde bulunabilir (genel olarak 3 aylık kirayı temsilen). Depozito, taşınmazın tahli-yesi sırasında kiralayan iade edilmelidir. Ticari kira sözleşmesinde, kiralamanın yenilenmesi durum-da, depozitonun artırılacağı veya azaltılacağı öngö-rülebilir. Yenilenen sözleşmeleri, yeni kira değerine göre ayarlanabilmesi için, depozitonun da otoma-tik olarak arttırılmasına yol açar. (Fransa Ticaret Kanunu, madde L. 145-40).

Ticari kiralama sözleşmelerinde ilk kiranın mü-zakeresi önemle tavsiye edilir. Bu kira, yenilenen ve revize edilen ardışık kira uygulanmasında temel alınacaktır. [email protected]

Ticari kiralama sözleşmelerinde kira bedelinin belirlenmesi

EMRE DEMİR ParisFransa siyasi tarihinde 1950'den bu yana ilk kez bir cumhurbaşkanı, iktidardaki 6. ayında bu kadar hızlı bir des-tek kaybı yaşadı. Mayıs ayında yüzde 60 destek oranıyla Ely-

see Sarayı'na oturan Hollande'a destek bugün yüzde 38'e düştü. Kamuoyun-daki destek oranını tekrar canlandır-mak isteyen Hollande, Salı akşamı 400 gazetecinin karşısına çıkarak iktidarda-ki 6 aylık bilançosunu savundu. İşsizlik oranının yüzde 10'u geçtiği Fransa'da Hollande seçmenlerin gönlünü tekrar kazanmak için 5 yıllık iktidarının en büyük hedefi nin işsizliği azaltmak ola-cağını vurguladı.

5 yıllık iktidarı boyunca hızlı ve radikal kararlar almasıyla tanınan eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile kıyaslanan Hollande, Fransız bası-nı tarafından pasif kalmakla ve ka-rarsızlıkla suçlanıyor. Fransız basını L'Express dergisi son sayısında “Bu ülkenin gerçekten bir Cumhurbaşka-nı var mı?” manşetiyle çıktı. Le Nou-vel Observateur'da Hollande'ın basın toplantısını eleştiren Patrick Quino, Sosyalist Cumhurbaşkanının ekono-mik krizle mücadele adına açıkladığı tek somut tedbirin kamu giderlerinde 60 milyar euroluk tasarruf olduğunu belirtiyor. Ancak, Quino'ya göre bu tasarrufun nasıl sağlanacağına dair hiç bir somut tedbir açıklanmış değil.

HÜKÜMET’TEN FARKLI SESLER YÜKSELİ-YORHollande'a yönelik temel eleştirilerden birisi de Sosyalist hükümet içindeki uyumsuzluk. Başbakan Ayrault, hafta-

lık 35 saat çalışma süresinin arttırılma-sını savunurken, Çalışma Bakanı Jean-Michel Sapin hükümetin bu yönde bir çalışması olmadığını belirtiyor. Kabi-nenin en güçlü isimlerinden Üretimi ıslah etmekten sorumlu Devlet Baka-nı Arnaud Montebourg, açıkça ithal ürünlerin Fransa'da satışının yasak-lanmasını isterken, Ekonomi Bakanı Pierre Moscovici AB'nin ekonomik ko-rumacılığı yasaklayan antlaşmalarına sadık olduklarını belirtiyor. Seçimlerde Sarkozy'e karşı Hollande'ın adaylığını destekleyen sol partiler de bölünmüş durumda. Hükümete iki bakan veren Yeşiller Hollande'ı koalisyondan çık-makla tehdit ederken, aşırı solun en güçlü temsilcisi Jean-Luc Melenchon iktidarın ekonomik programını ‘utanç verici’ bulduğunu açıkladı.

Hollande'ın destek kaybı yaşama-sındaki en büyük faktör ise ekonomik krizle mücadelede yetersiz kalması. Le Monde, Hollande ve kurmaylarının

iktidara gelmeden önce Fransa'daki fi nansal krizin ciddiyetini küçümsedi-ğini savunuyor. Özellikle Alman bası-nında sık sık Fransa'nın yeni İspanya olabileceği ve Alman krizle birlikte AB içindeki ağırlığı artan Almanya Baş-bakanı Angela Merkel'in Hollande'ın ekonomik krizle mücadelede yeterlili-ğini sorguladığını iddia ediliyor. Alman Die Zeit gazetesi, Alman Finans Bakanı Wolfgang Schauble'nin Fransa ekono-misi için bir reform paketi hazırladığını iddia etti. Hollande son basın toplantı-sında bu iddiaya “Kimse kimseye ders veremez” sözleriyle cevap verdi.

Ancak, ülke içinde de patronlar kulübü MEDEF'in başını çektiği sa-nayiciler ülkenin ağır bir fi nansal kri-zin eşiğinde olduğunu savunurken, Hollande'a ‘şok tedavi’ çağrısında bu-lunuyor. Ancak, ‘şok tedavi’ teklifl erini reddeden Cumhurbaşkanı, işverenler ve sendikalar arasındaki diyalogun güçlendirilmesi gerektiğini savunuyor.

6 ayda dibe vuran Hollande güven arayışındaİktidarda 6. ayını dolduran Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande zor günler yaşıyor. nico-las sarkozy'den koltuğu devralan Hollande'a destek oranı ilk 200 günde yüzde 20 azaldı.

Fransız basını, cumhur-

başkanını somut tedbirler açıklamadığı ve beklentilerin

altında kaldığı gerekçesiyle

eleştirdi.

HABeRANAliZ

SARKOZY GERİ Mİ DÖNÜYOR ?Mayıs ayında cumhurbaşkanlığı koltuğunu Hollande'a kaptıran Nicolas Sarkozy'nin ise siyasete yeniden döneceği iddia ediliyor. Anketlerde popülaritesi tekrar yükselişe geçen Sarkozy şimdilik siyaset arenasından uzak dura-rak sessiz kalmayı tercih ediyor. Sarkozy'e yakın isimlerden eski Tarım Bakanı Bruno Le Maire, “Sarkozy ile son görüşmemizde kendisini siyasete geri dönmek zorunda hissettiğini söyledi. Her ne kadar kendisi siyasete dönmek is-temese de, şartlar gerektiğinde geri

dönmesinin ahlaki bir zorunluluk olduğunu düşünüyor.” dedi.

Sarkozy'nin eski partisi Halk Hareketi Birliği (UMP) ise yeni genel başkanını seçmeye hazır-lanıyor. Liderlik yarışı UMP'nin aşırı sağ çizgiden uzaklaşmasını savunan eski Başbakan François Fillon'la mevcut UMP Genel Sek-reteri Jean-François Cope arasında geçecek. Ancak, Pazartesi günü yapılan bir anket UMP seçmenle-rinin yüzde 64'ünün Sarkozy'nin parti liderliğine geri dönmesini istediğini ortaya koydu.

Page 7: Zaman France N° 239 - TR

GÜNDEM07 16 - 22 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

VedAt Bulut Paris

-Fransa Milli Eğitim Bakanlığı, Ermeni id-dialarının 4 Eylül’den itibaren ‘tarihi ger-

çek’ olarak yer almasına karar verdi. 2012-2013 Eğitim-Öğretim Yılı Müfredatı’nda yapılan de-ğişiklikle ortaokul 3. sınıf tarih ve coğrafya ders kitaplarında 1915 yılında yapıldığı iddia edilen Ermeni soykırımını bir ‘iddia’ olarak değil, “ta-rihi bir gerçek” olarak belirtildi.

Türk öğrenci velilerinin ilgili kitaplarda ya-pılan değişikliğin ardından ortaokul tarih kitap-larında Ermeni soykırımı iddialarına iki sayfalık yer verilmesi sonrası şikayetleri her geçen gün artıyor. Son olarak, Lyon’da Burak Doğan-soy isimli Türk öğrencinin dersi terk etmesi ile başlayan süreç hakkında değerlendirmede bu-lunan Türkiye Cumhuriyeti Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu, ailelere önemli hatırlatmada bulunarak “Bu sorun çocukların sırtına yüklen-memeli. Gösterilecek tepkiler noktasında da çok dikkatli olunmalı.” dedi.

Fransa’nın farklı bölgesinden gelen şi-kayetleri değerlendiren Burcuoğlu, velile-rin başkonsolosluklarla irtibata geçmele-rini istedi. Burcuoğlu, Fransa Milli Eğitim Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’na konuyla ilgili nota verdiklerini ifade ederek, “Fransa makamları bizim hassasiyetimizin farkın-da. Fakat geri adım atacakları yönünde bir işaret görmüş değilim. En azından nezaket gereği gönderdiğimiz yazılara bile henüz cevap vermiş değiller.” dedi.

“TEPKİLER ÖĞRENCİLERİNİN SIRTINA YÜKLENMEMELİ”Türk öğrencilerin okullarda maruz kaldığı du-rumu ve Ermeni soykırımı iddialarını içeren kitapları ‘dayatma’ olarak değerlendiren Burcu-oğlu, “Bu sorun, ortaokul 3. sınıf öğrencilerinin sırtına yüklenmemeli. Velilerin, kendi çocuk-larının dersten çıkmasını istemesi doğru değil. Doğru olan okul idaresi ve bizlerle görüşmek. Gösterilecek tepkiler noktasında da çok dikkatli olunmalı.” ifadelerini kullandı.

“TÜRK KÖKENLİ ÖĞRENCİLER SAHİPSİZ DEĞİL”Başkonsoloslukların bölgelerindeki bütün okul idareleri ile gerekli görüşmeleri yaptığının al-tını çizen Burcuoğlu, ailelerin de okul idareleri ile görüşmelerini istedi. Yaşanabilecek benzeri olaylar karşısında bağlı oldukları başkonsolos-lukları ve bölgelerindeki Türk dernekleri bilgi-lendirmelerini isteyen Burcuoğlu, “Türk der-neklerinin güçlü olduğu bölgelerde pek sorun yaşanmıyor. Genelde Türklerin az olduğu böl-

gelerde bu tarz sorunlar yaşanıyor. Vatandaşla-rımızdan kesin ve net bilgiler bekliyoruz. Nere-de? Hangi okul? Hangi öğretmen? Bu bilgilerin bizlere verilmesi sayesinde gerekli girişimleri hızlı bir şekilde başlatabiliriz.” dedi.

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINDAN DESTEKAvrupalı Demokratlar Birliği (UETD) Fransa Başkanı Ahmet Oğraş, konuyla ilgili olarak öğrenci sendikaları ile görüşeceklerini açık-ladı. “Fransa’daki Türk kökenli öğrencilerin maruz kalacağı haksızlıklar karşısında hu-kuki hazırlıklar yapıyoruz.” diyen Oğraş, “Konunun çözümü için Fransa Milli Eğitim

Bakanlığı yetkilileri ile görüşme talebimizi kendilerine ilettik. Kendilerinin vereceği ta-rihi bekliyoruz.” diye söyledi.

Bugüne kadar okul ve aileler arasında köprü olduklarını ifade eden COJEP (Barış, Adalet ve Eşitlik Konseyi) Başkanı Ali Gedi-koğlu, velilerden gelecek bütün yardım talep-lerine açık olduklarını duyurdu. Okullar ile aileler arasında sorunu çözmek için çeşitli gö-rüşmeler yaptıklarını belirten Gedikoğlu, “So-runu okul idaresi ile çözemediğimiz takdirde gerekli hukuki adımları atmayada hazırız. Öğrencilerimizin yaşayacağı bütün haksızlık-larda arkasında duracağız.” şeklinde konuştu.

“Ermeni soykırım iddialarına tepkiler öğrencilerin sırtına yüklenmemeli”

Okul tarih ve coğrafya ders kitaplarında Ermeni

soykırım iddialarının ‘tarihi bir gerçek’ ola-

rak müfredata girmesi, Türkiye kökenli öğrenci velilerini zor durumda bıraktı. Lyon’da Burak Doğansoy isimli Türk

öğrencinin tarih dersini terk etmesi ile başlayan

süreci değerlendiren Türkiye Cumhuriyeti

Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu, “Bu sorun

çocukların sırtına yük-lenmemeli. Gösterilecek tepkiler noktasında çok dikkatli olunmalı.” uya-

rısında bulundu.

BU TÜR DAVRANIŞLAR ÇOCUĞU MARJİNAL OLMAYA SÜRÜKLERÖğrencinin sınıfı terketmesinin, öğretmen ve çocuk arasında gerginliğe sebep olacağını belirten Psikolog Mesudiye Bedir, “Ebeveynin, karşı çıktığı herhangi bir mesele karşısında, haklı olsun ya da olmasın çocuğuna sınıfı terk etmesi noktasında direktif vermesi ve bu aktin de çocuk tarafından gerçekleştiril-mesi çocuğa yapılmış bir iyilik olarak algılanamaz.” dedi. Anne ve babanın doğru bildiği ve inandığı doktrinleri, kültürel de-ğerlerini, tarihini çocuğuna aktarmak istemesini haklı bir istek

olarak değerlendiren Bedir, “Çocuğun psikolojik gelişimini ve yönlendirmelerin onun üzerinde oluşturacağı olumsuz etkile-ri de dikkate almak zorundayız. Ebeveyn olayları kendi çerçe-vesinden değerlendirmek yerine çocuğun açısından bakmayı tercih etmelidir. Bu atmosfer ise çocuğun öğretmen, okul ve aile bağlarına zarar verebilir. Bu tür davranışlar çocuğu marjinal olmaya sürükleyip okuldaki sosyal çevresini olumsuz etkileye-bilir.” şeklinde konuştu.

PSİKOLOG MESUDİYE BEDİR:

ALİ GEDİKOĞLU

AHMET OĞRAŞTAHSİN BURCUOĞLU

Ortaokul tarih ders kitaplarında Ermeni soykırımı iddialarının ‘tari-hi gerçek’ olarak

yer alması, Fransa’da eği-

tim gören Türk kökenli öğrenci

ve velilerini tedirgin etti.

Page 8: Zaman France N° 239 - TR

GÜNDEM08 16 - 22 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

Derneğimiz gönüllülerindenRamazan Sümengen Beyefendi’nin kayınbiraderi

İlhan Aslan’ın vefatını teessürle öğrenmiş bulunmaktayız.

Merhuma Cenab-ı Allah’tan rahmet yakınlarına da sabr-ı cemil niyaz ederiz.

Motif İnsani Yardım Derneği

T a z i y e

İLAN

YALVAÇ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN

Dosya No:2009/6 Esas

Davacý MUSTAFA GÜNDOÐDU tarafýndan davalý JENNÝFER DEBORAH REGÝNE aleyhine mahkememize açýlan boþanma

davasýnda JENNÝFER DEBORAH REGÝNE'ye tebligat yapýlamamasý ve tüm aramalara raðmen bulunamamasý ve açýk

adresinin tespit edilememesi sebebiyle ilanen tebligat yapýlmasýna karar verilmekle;

Davalý, Fransa Uyruklu Colette Raymonde Yvonne Maingre kýzý (anne adý) 24/03/1975 doðumlu JENNÝFER DEBORAH

REGÝNE'nin duruþma tarihi olan 29/11/2012 günü saat 09:00 'da bizzat duruþmada hazýr bulunmasý veya kendisini bir

vekil ile temsil ettirmesi, davalý duruþmada hazýr bulunmadýðý ya da duruþmada kendisini bir vekil ile temsil ettirmediði

takdirde tahkikata ve yargýlamaya yokluðunda devam edileceði ve yokluðunda hüküm verileceði hususu dava dilekçesi yer-

ine kain olmak üzere davalýya ilanen duyurulur

B: 70568

-Fransa'da çalışan AB vatandaş-larının sayısı, son 2 yıl içinde

önemli artış göstererek 300 bini geçti. Çalışma Bakanlığı tarafından hazır-lanan bir rapora göre, 2010 yılında ülkede çalışan AB vatandaşlarının sayısı 110 bin iken, bu sayı 2012'de 300 bini geçti.

Mali krizle birlikte doğu Avrupa ülkeleri dışında, borç krizi ile boğu-şan İspanya ve Portekiz'den de çok sayıda kişi çalışma amacıyla son 2 yıl içinde Fransa'ya geldi.

AB'de 2007 yılında yürürlüğe gi-ren yasa, birlik üyesi ülkelerdeki şir-ketlerin ve vatandaşların yatırım ve iş amacıyla diğer bir üye ülkeye taşın-masına daha fazla kolaylık sağlıyor.

İşsiz kalan AB vatandaşları Fransa’ya koşuyor

İspanya ve Portekiz’den çok sayıda kişi çalışma amacıyla son 2 yıl içinde Fransa'ya geldi.

-Resmi temaslar için Paris'te bu-lunan Sarkisyan, Fransa ve civar

ülkelerde yaşayan Azerilerin protesto-suyla karşılaştı.

Ermenistan Büyükelçiliği önün-de toplanan yaklaşık 500 kişilik Azeri ve Türk grubu, Türk ve Azeri bayraklarıyla Sarkisyan aleyhtarı dövizler taşıdı.

Grup, “Karabağ'a özgürlük'', “Ermenistan Karabağ'dan çekilsin'' ve “Karabağ Azeridir Azeri kalacak'' sloganları attı.

Grup adına yapılan konuşma-da, Türkiye'nin Karabağ sorununda Azerbaycan'a desteğine teşekkür edilerek, "Ermenistan Karabağ'ı elbet bir gün terk edecektir'' denildi. Konuşmada ayrıca, Hocalı'da Erme-niler tarafından katledilenler anıla-rak, ‘Sarkisyan'ın katliamdan dolayı hesap vereceği’ vurgulandı.

Paris'te yaşayan Azeri ve Türklerin, çocuklarıyla beraber katıldığı protesto-ya, Hollanda, Belçika ve Almanya'dan gelen Azeri ve Türk vatandaşlar da destek verdi.

Öte yandan, Fransız polisinin Ermenistan Büyükelçiliği'nin olduğu sokakta ve civarında aldığı güvenlik tedbirleri dikkati çekti.

Azerilerden Sarkisyan’a prostesto Paris'teki Azeri sivil toplum örgütleri ve Türkler, Ermenistan Cumhurbaşkanı serj sarkisyan'ı protesto etti.

Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan'ı çok sayıda azeri ve Türk vatandaş pro-testo etti.

Page 9: Zaman France N° 239 - TR

GÜNDEM09 16 - 22 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi

Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi

Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi

Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi

Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi

Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi

Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi

youtube.com/DemkaGmbH

facebook.com /demka.de

yörem.de / [email protected]

GÖKÇE ÇAPUTLU BOZTEPE Paris

-Sevran Belediye Başkanı Stephane Gatignon, bütçe açığını tamamla-

yabilmek için hükümetten destek alama-yınca sesini duyurmak için meclis binası önünde kurduğu çadırda açlık grevi yap-maya karar verdi. Gatignon, kriz içindeki belediyesine hükümetin daha fazla mali yardım yapması talebinde bulunuyor.

Paris’teki Türk dernekleri de Sev-ran Belediye Başkanı Stephane Gatignon’ı meclis binası önündeki çadırında ziyaret etti. Gatignon, Türk dernek temsilcileri-nin ziyaretlerinden dolayı memnuniyet

duyduğunu söyledi. Yaklaşık bir saat Gatignon’un yanın-

da kaldığını belirten Etude Plus Clichy sous Bois şubesi direktörü Mehmet Er-dem, Gatignon’a desteğin çok fazla ol-duğunu söyleyerek “Sevran´dan ve diğer bölgelerden gelen dernekler de oradaydı. Meclis Başkanı Claude Bartelone ve İçiş-leri Bakanı Manuel Valls de destek olmak amacıyla Gatignon´un yanındaydı.” dedi.

SADECE ŞEKERLİ ÇAY İÇİYORGatignon´un çadırında ısınmak için hiçbir şey olmadığını söyleyen Erdem, “Sadece

şekerli çay içiyor. Onun dışında başka bir şey yemiyor. Ben grevin ikinci gününde ziyarette bulundum. Hava da çok soğuk-tu. Buna rağmen sağlıklı görünüyordu.” diye ifade etti.

Gatignon’un greve devam etmesi halinde yine ziyarette bulanacağını söy-leyen Erdem, “Sevran’da bulunan Türk dernekleri Gatignon’u ziyaret ederek onu desteklerini ifade etmeli. Bu deste-ğin hem Türk toplumu açısından hem de derneklerimiz açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. İnsanlara her zaman iyi zamanında değil zor ve kötü

zamanlarında da destek olmak gerekir.” diye söyledi.

Ayrıca, Clichy sous Bois’dan Tah-sin Tek, Aulnay sous Bois Fransız Türk Kültür derneği Ayşe Barış ve Hanımeli derneği başkanı Pembe Hekimoğlu de aralarında bulunduğu dernek temsilci-leri, farklı zamanlarda gerçekleştirdikleri ziyaretlerde Gatignon’a çay ikram etti. Gatignon hükümetten yeterli maddi desteği alana kadar grevini sürdürmeyi hedefliyor. Gatignon’u, meclis önündeki çadırında Sevran Belediyesi çalışanları da yalnız bırakmıyor.

Paris yakınlarındaki Sevran Belediye Başkanı Stephane Gatignon, hükümetin yerel yönetimlere yeterli maddi destek vermemesini protesto etmek için meclis binası önünde açlık grevi yapıyor. Gatignon´a destek ziyare-tinde bulunan Etude Plus yöneticisi Mehmet Erdem, ziyarette yaşananları Zaman France´a anlattı.

Sevran Belediye Başkanı Step-hane Gatignon, hükümetten yeterli maddi destek alana ka-dar meclis bi-nası önündeki grevini devam ettirecek.

Açlık grevindeki belediye başkanına Türklerden destek

Page 10: Zaman France N° 239 - TR

FOTO-HABER10 16 - 22 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

-Yıllar önce ülkelerini bırakıp değişik umutlarla, dilini bile bilmedikleri bir ülkeye geldiler. İlk zaman-lar her şey çok daha zordu.

Özellikle de kadınlar için... Kendini ifade edememek, sevdiklerinden ayrı kalmak, evden dışarı çıkamamak da dahil birçok sorunları vardı. Ama en çok zorluğu alış-veriş yaparken yaşadılar. Alışveriş nereden yapılır, nereden ne alınır, neye ne kadar ödenir..? Bunları bilseler bile soru soracak kadar Fransızca konuşamıyorlardı.

Cennet Uysal da 1986´da evlenerek İstanbul´dan Paris´e gelmiş… İlk geldiğin-de o da diğer kadınlar gibi birçok sorun yaşamış. Zamanla aileye katılan 5 çocukla birlikte sorumlulukları da artmış. Bir yandan çocukların sorumluluğu, diğer yandan hayat mücadelesi… Aslında herkes gibi “Elbet bir gün döneceğiz ülkemize” düşüncesi varmış. Hiçbir zaman umutsuz olmamış, yaşa-dığı ülkenin dilini öğrenmeye çalışmış… Kimseye muhtaç olmadan her işini kendi halletmiş… Paris’te nereden ne alınacağını da zamanla çok iyi öğrenmiş…

Biz de pazar arabımızı alıp, metroy-la Belleville’de Cennet Abla ile alışveriş yaptığı pazara gittik. Aslında her milletten

insan görmek mümkün burada Arap, Çinli, Fransız, Türk… Türkiye’deki sıcak Pazar ortamı yoktu tabii. Fransızca’dan çok Arapça konuşuluyor bu pazarda. Satıcıla-rın çoğu Arap asıllı.

Cennet Abla arkadaşlarıyla karşılaşıyor, ayaküstü hal hatır soruluyor… Türk insanın sıcak sohbeti pazardakileri de şaşırtıyor elbet…

Her şeyin en iyisini ararken uygun fiyat-ta olması da önemli Cennet Abla için ve bu yüzden pazarlık yapmayı da ihmal etmiyor. Hangi sebze meyveden ne kadar istediğini Fransızca gayet açık ifade edebiliyor.

Mandalina satan bir tezgahın önünde duruyoruz… Bizimle Türkçe konuşmaya çalışıyor satıcı ve lezzetli mandalinalardan ikram ediyor. Cennet Abla arada bize dö-nüp “Çocuklar şanslınız, Pazar bu hafta çok ucuz diyor.” 4 tane salatalığı 1 Euro´ya başka bir yerde bulmanız biraz zor gibi gerçek-ten… Kalabalık pazarda dikkatle ve telaşla alışverişe devam ediyoruz.

Paris’te yaşayan her Türk kadını alışveriş yaparken Cennet Abla ile aynı şeyleri yaşıyor az çok. Ne kadar güzel, taze, uygun fiyatlı sebze-meyveler de bulunsa da, hiçbir şey yıllar önce hafızalarda kalan Türkiye’de-ki pazarların yerini tutmuyor…

Paris semt pazarında Anadolu’yu aramak…

Haber GÖKçE çAPUTLU

FotoğraF Fatih tursun

Anadolu´nun zengin ve bere-ketli sofralarını gurbette de ya-

şatan Cennet Uy-sal ile Paris´te

keyifli bir pazar alışverişi…

Page 11: Zaman France N° 239 - TR

TOPLUM11 16 - 22 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

MESUDİYEBEDİR

Empati dediğimiz kavram, kişinin kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak olayları onun bakış açısıyla değerlendirmesi, onun duygu ve düşüncelerini doğru anlaması, his-setmesi ve bu durumu ona iletmesiyle sonuç-lanan bir süreçtir.

Basit gibi görünen bu tanım hiçte kolay de-ğildir aslında. Dolayısıyla, gerçekleşebilmesi için belirli şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bilhassa evlilik gibi ömürlük bir yolculukta, in-san ilişkilerinin en yakın ve en yoğun olduğu bu toplumsal kurumda empati, çiftin mutluluğu ve huzurunun alt yapısını sağlayacak olan önemli bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Evlilik sorunlarının gelişmesinde empati eksikliğinin rolü büyüktür.

Eşlerin birbirine empatiyle yaklaşabilmele-ri için öncelikle birbirlerini tanımaları gerekir. Yani evlilik, bir erkekle kadından teşekkül eder. İki ayrı cinsin birini diğerinden farklı kılan kişilik yapılarındaki farklılığı bilmeleri önemlidir. Ka-dın ve erkek iki ayrı dünyadır adeta. Aksi tak-dirde tarafl ar birbirinden aynı hisleri, beklenti-leri ve istekleri ümit edecek ve bu durum ise evde kriz oluşmasında etken olarak karşımıza çıkabilecektir. Mesela kadınlar eşlerinin onları dinlemediğini ve anlamadığını sıkça dile getirir-ler. Bu husus onların zihninde çözülmesi gere-ken bir sorundur. Zira kadının ilişkideki önce-likleri paylaşmak ve önemsenmektir. Erkek ise detaycı değildir yani sonuca bakar. Sevgi dilleri ve bedensel dilleri de farklıdır mesela. Kadının hırçın davranıp sessizliğe bürünmesi eşine ‘be-nimle ilgilen’ mesajı verebilirken, erkeğin hır-çınlaşıp konuşmama talebi de onun gerçekten bir süre rahatsız edilmemeye ihtiyacı olduğu anlamına gelir. Bunun gibi birçok konuda kişilik farklılıkları dikkate alınmak zorundadır.

Eşler, empati kurabilmek için, iki ayrı cins olan kadın ve erkeğin kişilik karakteristik öze-liklerini iyi bilmelidirler. Zira empati kurmuş sayılmak için birbirinin fenomenolojik açısına girmeleri gerekmektedir. Her insan gerek ken-disini gerek çevresini gerek dünyayı kendisine özgü şekilde algılar, subjektiftir. Karşısında-kinin farklılığını kabul eden kişi onu doğru anlayabilmek ve hissedebilmek için kendine has yani subjektif alanından çıkarak karşısın-dakinin fenomenolojik açısına girmesi şarttır. Yani olaylara onun gözüyle bakabilmelidir. Öte yandan, karşımızdakinin duygularını anlamış olmanın ötesinde doğru anlamak gerekir. Bun-lar empatinin bilişsel ve duygusal bileşenleridir.

Evlilik paylaşmaktır, anlaşmaktır, hayat yü-künü birlikte taşımak, ‘ben’ olmaktan çıkıp ‘biz’ şuuruyla hareket etmek, keder ve sevinçlere ortak olmaktır. Huzurun ve mutluluğun hakim olması gereken evleri, eşleriyle güç savaşının gerçekleştiği arenaya dönüştürmemek gerekir. Olayı herkes kendi çerçevesinden değerlendirip kendisini haklı görüyor ve eşinin hatalı oldu-ğunu düşünerek kendi aklınca onu suçlayıp dü-zeltme çabalarına girebiliyor. Kadınlar eşlerinin daha düşünceli ve daha anlayışlı olmasını bek-lerken erkekler ise bayanların gereksiz yerde sorunlar üretmelerinden şikayetçi olabiliyorlar. Durum böyle olunca, geriye kırılan kalpler, yıp-ranan duygular kalıyor…

Oysa ki, kendimizden emin olmak yerine, karşımızdakini tanıyıp empati mekanizmasıyla doğru anlamaya çalışsak evliliklerdeki ahenk-sizliğin önüne de geçmiş oluruz…

[email protected]

Psikolog

Ahenkli bir evlilik için empati şart mıdır ?

MEHMET DİNÇ ParIs - sTrasBoUrG

-Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vefat yıldönü-

mü 10 Kasım’da Fransa’nın farklı şe-hirlerinde anıldı. Paris Büyükelçiliğinde düzenlenen törenin yanısıra, Strasbo-urg Başkonsolosluğu’nda Atatürk’ün ölümünün 74. yıl dönümü münase-betiyle anma töreni düzenledi.

Konsolosluk çalışanları, Stras-bourg ve çevresinde görev yapan Türkçe öğretmenleri ve basın men-suplarının bir araya geldiği, törende açılış konuşmasını Muavin Konso-los Erdem Tarhan yaptı.

Tarhan’ın ardından söz alan Strasbourg Başkonsolosu Serdar Cengiz, konuşmasında 10 Kasım’ın önemini belirterek, Tokyo’da görev yaptığı yıllarda başından geçen bir hatırasını paylaştı.

Tokyo’da görev aldığında çok genç olduğunu söyleyen Cen-

giz, hatırasına ilişkin “2004 yılında Tokyo’ya gittiğimde 39 yaşınday-dım. O zamanki rahmetli büyükel-çimiz, beni ilk gördüğünde ‘Çok da gençmişsiniz’ demişti. Bense ‘Ata-türk 39 yaşında Çanakkale zaferini kazandı’ diye içimden geçirmiştim. Az zamanda çok büyük işler yapmış bir dâhiydi, maalesef çok genç yaşta kaybettik. Bugün burada memle-

ketimizden uzakta Ata’mızı andık. Çok güzel bir tablo oluştu, hepinize çok teşekkür ediyorum.” dedi.

Türkçe Öğretmeni Gül De-nizlerkurdu hazırladığı yazıyı ve Atatürk’ün söylediği “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak ola-caktır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” sözünü paylaştı.

Atatürk, 10 Kasım’da Fransa’da anıldı

Törene konsolos-luk çalışanları, Strasbourg ve çevresinde görev yapan Türkçe öğretmenleri ve basın mensupları katıldı.

VedAt Bulut Paris

-Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (Dİ-TİB) Gençlik Kolları’nın düzenlediği

‘Cumartesi Köşesi’ sempozyumları, İle de France Bölgesi’nde yaşayan gençlerin yoğun katılımına sahne oluyor. Her ayın ikinci Cu-martesi akşamı DİTİB Konferans Salonu’nda bir araya gelen gençler, farklı konularda ala-nında uzman kişilerden bilgi alıyor.

Ali Yurtseven’nin başkanlığını yaptı-ğı gençlik kolları Recep Yurtseven ve Şehri Öztürk’ün katkılarıyla her ay yüzlerce Türk genci ile biraraya geliyor.

“GENÇLERİ KENDİ KÖŞELERİNDEN CUMARTESİ KÖŞESİ’NE ÇAĞIRIYORUZ”Gençlik Kolları’nın etkinliklere hız kesmeden devam edeceğini açıklayan Başkan Yurtseven, “Her ayın ikinci Cumartesi gecesini, yeni bir

konu ve konukla değerlendirmek istiyoruz. İlerleyen zamanlarda daha değişik eğitim fa-aliyetlerine de imza atacağız.” dedi. Tarihini bilen bir gençliğin olmasını istediklerini belir-ten Şehri Öztürk, “Kendi köşelerinde sıkışıp kalan gençleri Cumartesi Köşesi’ne çağırıyo-ruz. Sağlam bir kimlik ve tarih bilinci oluşmuş bir gençliğin, Fransa için de büyük kazanım olacağını düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

Geçtiğimiz hafta ikincisi düzenlenen Cu-martesi Köşesi’nin konuğu Prof. Dr. Ali Birinci oldu. ‘Jön Türkler’ konusunda araştırmalarıyla tanınan Birinci, sempozyumda Jön Türklerin Fransa’daki yaşamları hakkında bilgiler paylaştı.

Fransa’da yaşayan Osmanlı Türkleri-nin biyografi sinin araştırılması gerektiğini söyleyen Birinci, Paris’te Türklerin yakın tarihine ışık tutacak çok büyük birikimin olduğunu hatırlattı.

‘Cumartesi Köşesi’ Türk gençlerini buluşturuyor

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği

(DİTİB) Gençlik Kolları, her ay

düzenlediği ‘Cumartesi

Köşesi’ sem-pozyumunda,

Fransa’da yaşa-yan Türk genç-lerini ağırlıyor.

DİTİB Gençlik Kolları, düzenle-dikleri etkinlikler sayesinde geniş kitleler ile buluş-mayı hedefl iyor.

Page 12: Zaman France N° 239 - TR

TOPLUM12 16 - 22 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

VEYSEL YAVUZ THiErs

-Thiers Türkleri, Kurban Bayramı’nda provokatif bir

eylemle karşılaştı. Bayram namazı için Thiers Türk Birliği Derneği’nde bir araya gelen vatandaşlar, dernek binası duvarına ve posta kutusuna gamalı haç işareti çizildiğini gördü.

Dernek yetkililerin haber vermesi üzerine olay yerine gelen emniyet yetkilileri, failin bulunması için çalışma başlattı. Yetkililer ayrıca, dernek ve çevresinde güvenlik önlemlerinin artırılacağını belirtti.

Bayramın ikinci günü derneği ziyaret eden Thiers Kaymakamı Michel Prosic, konunun aydınlatılmasının takipçisi olacağını belirtti. Olayın ay-dınlatılması için geniş çaplı soruşturma başlatıldığını söyleyen Prosic, bölge

Türklerinin sağduyulu davranışını takdirle karşıladığını belirtti.

Thiers Türk Birliği Derneği Başkanı Selahattin Avcı, 80 üyesi bulunan derne-ğin 21 yıldır hizmet verdiğini belirterek Fransız toplumu ile herhangi bir sorunla-rı olmadığını sözlerine ekledi.

Thiers Belediye Başkanı Thierry Deglon, gerçekleştirilen eylemi tasvip etmediğini belirterek, gerekli önlem-leri aldıklarını söyledi.

Bölge milletvekillerinden And-re Chassaigne, dernek yetkililerine gönderdiği mesajda, bayram arefesi yapılan bu hareket karşısında üzüntü-lerini dile getirerek konunun aydınla-tılması konusunda Türk toplumunun yanında olduğunu bildirdi.

Olay hakkında jandarmanın yürüttü-ğü geniş çaplı soruşturma devam ediyor.

Thiers Türklerinden sağduyu örneğiAuvergne Bölgesi şehirlerinden Thiers’de yaşayan Türk vatandaşları, bayram günü gerçekleştirilen provokatif eyleme karşı sağduyu örneği sergiledi.

Thiers Türk Birliği Derneği’nin duvarlarına

gamalı haç işareti

çizildi.

SELAHATTİN AVCI

-Pour Elles Derneği bu seneki açılışında Türk Halk Müziği’nin

sevilen sesi Bedia Akartürk’ü ağırladı. Akartürk, açılışa katılan 400 davetliye müzik ziyafeti sundu.

İki etapta gerçek-leşen konserin ilki Cumartesi günü Orleans Salle Madeleine’de ikincisi ise Pazar günü Blois şehrin-de yapıldı. Ses Sanatçısı Bedia Akartürk, Fransa’da yaşayan Türklerin kendisine ve müziğe gösterdikleri ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Pour Elles Derneği Başkanı Hümeyra Akbaş, özellikle ka-dınların bu tür etkinliklere ih-tiyacı olduğunu söyledi. Akbaş, bu yılki akademik takvimlerinin seminerler ve kurslarla devam edeceğini de sözlerine ekledi.

Pour Elles Derneği açılışını Bedia Akartürk ile yaptı

Bedia Akartürk, Paris’teki iki

konserinde dinleyecileri

mest etti. Müzikseverler,

akartürk ile hatıra fotoğ-rafı çektirdi.

Pour Elles Derneği bu seneki açılışında Türk Halk Müziği’nin

sevilen sesi Bedia Akartürk’ü ağırladı. Akartürk, açılışa katılan 400 davetliye

Salle Madeleine’de ikincisi ise Pazar günü Blois şehrin-de yapıldı. Ses Sanatçısı Bedia Akartürk, Fransa’da yaşayan Türklerin kendisine ve müziğe gösterdikleri ilgiden duyduğu

Pour Elles Derneği Başkanı Hümeyra Akbaş, özellikle ka-dınların bu tür etkinliklere ih-tiyacı olduğunu söyledi. Akbaş, bu yılki akademik takvimlerinin seminerler ve kurslarla devam edeceğini de sözlerine ekledi.

-Rumi Derneği, hicretin 1434. yıl dönümü dolayısıyla, Orléans’ta ‘Peygamberimiz

(sav) ve hicret’ konulu seminer düzenlendi.Kadınlara özel düzenlenen programa yak-

laşık 100 kişi katıldı. Programa konuşmacı ola-rak katılan Araştırmacı Rana Sevecan, hicretin sadece bir beldeden bir beldeye göç etmek manasına gelmediği aynı zamanda bir düşün-ceden başka bir düşünceye geçmeninde hicret sayılabileceği hatırlattı.

Hicret olayının günümüzde yeterince an-laşılmadığı vurgulayan Sevecan, Fransa’ya yıllar önce gelmeye başlayan Türkiye köken-lilerin de, düşüncelerini değiştirerek birer mu-hacir olabileceklerini belirtti.

Rumi Derneği Başkanı Halil İpek, bu organizasyonu düzenleyen Rumi Kadın Kulübü’ne teşekkür etti.

Davetlilere, programın sonunda dernek üyelerinin hazırladığı Türk mutfağının seçkin yemekleri ikram edildi.

Orleans’ta Hicret Semineri düzenlendi

Page 13: Zaman France N° 239 - TR

TOPLUM13 16 - 22 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

T.C.NANTES BAŞKONSOLOSLUĞU

Türk Uyruklu Sözleşmeli Sekreter Sınav Duyurusu

T.C. Nantes Başkonsolosluğunun münhal bulunan bir adet Sözleşmeli Sekreter pozisyonuna sınavla personel alınacaktır.

I) ADAYLARDA ARANAN NİTELİKLER : 1. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, 2. Sınav tarihi itibariyle 41 yaşından gün almamış olmak, 3. En az lise veya dengi okulları ile bu okullarla eşdeğer olduğu Milli Eğitim Ba-kanlığınca onaylanmış yabancı okullardan mezun olmak,4. Kamu haklarından yoksun bulunmamak, 5. Ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veya affa uğramış olsalar dahi zimmet, ihtilas, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullan-mak, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı bir fiilden dolayı hapis cezasından hükümlü bulunmamak, 6. Erkekler için askerliğini yapmış olmak veya yapmış sayılmak, 7. Her türlü iklim koşullarında görev yapmaya engel durumu bulunmadığını sağlık kurulu raporu ile belgelemek (Sağlık Kurulu Raporu istihdam edilecek adaylardan istenir), 8. Çok iyi derecede Fransızca ve Türkçe bilmek,9. Bilgisayar ve daktilo kullanabilmek.

II) BAŞVURU İÇİN ADAYLARDAN İSTENEN BELGELER:1. Sınava katılma isteğini belirten başvuru dilekçesi (dilekçede, adres, telefon nu-marası, e-mail adresi gibi temas bilgilerine de yer verilmelidir) 2. Özgeçmiş (CV),3. Türk pasaportunun aslı veya onaylı sureti ile işlem görmüş sayfaların fotoko-pileri,4. Nüfus cüzdanının aslı veya onaylı sureti ile arkalı önlü fotokopisi,5. Son mezun olunan okuldan alınan diplomanın aslı veya onaylı sureti ile bir adet fotokopisi,6.Erkekler için askerlik terhis belgesi veya askerlikle ilişiği olmadığına dair belge ve bir adet fotokopisi,7. Son 6 ay içinde çekilmiş 2 adet renkli vesikalık fotoğraf,

Postayla başvurularda, asılları yazılı sınav öncesinde ibraz edilmek kaydıyla, 3, 4, 5 ve 6. sıradaki belgelerin fotokopileri gönderilebilir.

III) SINAV:Sınava girerken pasaport veya nüfus cüzdanının aslının ibraz edilmesi gerek-mektedir.

a) Yazılı Yeterlilik Sınavı:Yazılı eleme sınavı 18 Aralık 2012 günü saat 11.00’de T.C. Nantes Başkonsolosluğu’nda yapılacaktır.

Sınav konuları: Türkçe’den Fransızca’ya çeviri (1 saat)Fransızca’dan Türkçe’ye çeviri (1 saat)Türkçe Kompozisyon (1 saat)Matematik ( 1 Saat)

b) Sözlü ve Uygulamalı Yarışma Sınavı:Yazılı yeterlilik sınavında başarılı olan adaylar 20 Aralık 2012 günü saat 11.00’de Başkonsolosluğumuzda yapılacak sözlü ve uygulamalı yarışma sınavına davet edileceklerdir.

Sözlü Sınav Konuları : Genel Kültür, Türkiye ve Dünya Coğrafyası, Osmanlı Tarihi, Türk İnkılap Tarihi.Uygulamalı Sınav Konuları : (Bilgisayarda) Daktilo sınavı

IV) BAŞVURU TARİHİ:Başvurular en geç 4 Aralık 2012 Salı günü mesai bitimine kadar Başkonsoloslu-ğumuz “5 - 7 Rue de la Garouère 44120 Vertou Nantes” adresine ulaşacak şekilde veya mesai saatleri içinde (hafta içi her gün 09.30- 16.30 saatlerinde) şahsen yapı-labilir. Postada meydana gelebilecek gecikme ve kayıplardan Başkonsolosluğu-muz sorumlu değildir.

V) SINAV YERİ:Yazılı Sınav: T.C Nantes Başkonkonsolosluğu (5 - 7 Rue de la Garouère 44120 Vertou Nantes)

Sözlü ve Uygulamalı Sınav: T.C. Nantes Başkonkonsolosluğu (5 - 7 Rue de la Garouère 44120 Vertou Nantes)

Tel: 00 33 6 30 13 76 11 (yalnızca mesai saatlerinde)E-mail: [email protected]

İSMAİL ÇITAK Lyon

-Kadınların toplumsal yaşama daha fazla katılmaları için ile özellikle

eğitim ve kültür alanlarında gerçekleştir-diği faaliyetlerle tanınan Lyon Espace des Affluences Kadın Derneği, üniversiteli gençlere yönelik bir motivasyon semineri düzenledi. Limoges Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Gülşen Yıldırım’ın verdiği seminere farklı alanlar-da okuyan çok sayıda kız öğrenci katıldı.

Anadolu Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen seminere ko-nuşmacı olarak katılan Gülşen Yıldırım, Fransa’da yaşayan Türk toplumunun özel-likle de kadınların toplumsal yaşama katılı-mının daha fazla olması gerektiğini söyledi. Yaşamın her döneminde ve her alanında kadınlara büyük sorumluluk düştüğünü kaydeden Yıldırım “Kadın toplumsal ya-şamın neresinde yer alırsa alsın, başarılı ol-mak için gayret göstermelidir.” dedi.

ERKEN YAŞTA EVLİLİĞE, EĞİTİM TERCİHİ SA-YESİNDE BAŞ KALDIRDI1970’li yıllarda göçmen bir Türk ailenin kızı olarak Fransa’ya geldiğini kaydeden Yıldırım, ilkokul ve ortaokul yıllarında yabancı kimlik ve çevresel etkenlerden dolayı sıkıntılı bir öğrencilik dönemi ge-çirdiğini belirtti. Lisede başarılı bir öğ-rencilik dönemi geçirdiğini söyleyen Yıl-dırım, o zamanlar toplumda okumuş bir kadın olarak rol almanın daha zor bir iş olduğunu ve erken yaşta evliliğe, eğitim tercihi sayesinde baş kaldırdığını söyledi.

TOPLUMA ENTEGRE OLMAK ÇOK ÖNEMLİ BİR SORuMluluKHem kendi kültürünün farkında hem de içinde yaşadığı Fransız toplumuna en-tegre olmanın çok önemli bir sorumluluk olduğunun altını çizen Yıldırım, bu saye-de bir çok sorunun daha kolay aşılabile-ceğini ifade etti. İki hafta önce Zaman’ın gündeme taşıdığı Fransa resmi istatistik

kurumu INSEE tarafından göçmen ve göçmen konulu araştırmaya da değinen Yıldırım, Fransa’da yaşayan ikinci neslin eğitim konusuna asgari ölçülerde dahi önem vermediğini ancak üçüncü ve dör-düncü nesil ile beraber bu durumun de-ğişmeye başladığını söyledi.

Eğitim hususunda birinci derecede sorumluluğun ailede olduğunu kayde-den Yıldırım, Fransa’da eğitim alanında Türkiye’ye göre daha çok imkan olması-na rağmen; bunlardan yeterince faydala-nılmadığını söyledi.

Lyon Espace des Affluences Kadın Derneği Başakanı Yurdanur Baran ise Türk toplumunun Yıldırım gibi çalış-ma alanlarında başarılı örnek insanlara olan ihtiyacının her geçen gün arttığını söyledi. Baran, eğitim hayatına devam etmek isteyen kız öğrencilere destek olmaktan her zaman mutluluk duya-caklarını da sözlerine ekledi.

Programa katılan Esra Özener, semi-nerin motivasyon kazandırma açısından çok başarılı olduğunu söyledi. Özener, seminerden insanın yaşamın her döne-minde ve her alanında motivasyonunu kırabilecek sıkıntıların olabileceğini ancak bunlara rağmen mücadelenin sürdürül-mesi gerktiğini anladığını söyledi.

“Türk kadınlarının toplumsal yaşama katkısı daha fazla olmalı”

Espaces des Affuluen-ces Kadın

Derneği’nden yurdanur

Baran ve Gülşen

yıldırım

Yıldırım, özel-likle kadınlara yönelik olarak

gerçekleşti-rilen bu tarz faaliyetlerin

daha sık gerçekleş-

tirilmesi gerektiğini

söyledi.

Lyon Espace des Affluences Kadın Derneği’nin, motivasyon semine-rinin davetlisi olan Limoges Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğ-retim Üyesi Gülşen yıldırım, Türk kadınlarına seslendi: Ken-di kültürümüzün farkında olarak içinde yaşadığımız Fransız toplumuna entegre olmak çok önemli bir sorumluluk.

Page 14: Zaman France N° 239 - TR

KONFOR MEUBLESSALONS - CHAMBRES - SALLE À MANGER …ET AUSSI VOTRE CUISINE SUR MESURE

06.26.73.42.78lundi au vendredi de 9h à 12h30 et de 14h30 à 19h30 - samedi au dimanche de 9h à 19h30 NON STOP

KONFOR MEUBLES03 85 41 48 29

SADEM MARKET09 67 12 48 29

2, av. JF Kennedy / Chalon à côté de l’ancien Lidl la ZUP / les près St Jean

250 places de parking

NOUVEAU Salon marocain sur mesure. Large choix

3 places H.77, L. 250, P. 802 places H.77, L. 190, P. 801 place H.98, L. 75, P. 70

Chambre à coucher FIESTAArmoire H.220, L. 240, P. 65Commode H.141, L. 115, P. 45Commodine H.34, L. 60, P. 45Lit H.113, L. 226, P. 215

3 places H.82, L. 230, P. 962 places H.82, L. 177, P. 961 place H.82, L. 111, P. 92

982E

818E

491E

1850E

D’autres modèles

en magasin

SADEM MARKETBOUCHERIE HALLAL / EPICERIE

350 m2 de boucherie

et market

Merguez 5,90E

le kg

Côte d’agneau

8,90E

le kg

Viande hâchée 5,90E

le kg

ZahraSalam

1,20E

450g

Côte de bœuf 12,90E

le kg

Mirinda icecek

1,50E

2L

Bricks JR 2E

les 2 sachets

650 m2 de meubles

1530E 1800E

806E

701E

303E

Salon KELEBEK 3 + 2 + 1

Le salon complet Le salon complet

Salon KARYA 3 + 2 + 1

Filet de boeuf 14,90E

le kgPlat de côteavec os

5,50Eou 3 kg

15E

Page 15: Zaman France N° 239 - TR

KÜLTÜR15 16 - 22 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

VedAt Bulut Paris

-İkinci serisi İstanbul’da çekilen ve si-nema çevrelerince Türkiye’nin yeterli

şekilde tanıtılmadığı yönünde büyük eleş-tiri alan Taken 2 (Takip: İstanbul), fi lmini Zaman France’a değerlendiren Paris Kültür Sanat Merkezi Direktörü Ali İnan ve yönet-men Mustafa Özgün, Türk sinemaseverle-

rin eleştirilerinin yerinde olduğu-nu ifade etti.

Filmin ya-pımcı ve se-naristlerinin Türkiye’yi

“Takip fi lminde bir tek deve eksik”Çekimlerinin büyük bölümü İstanbul’da gerçekleşen Taken 2 (Takip: istanbul), fi lminin ikinci serisi sinema severleri ha-yalkırıklığına uğtattı. Türkiye’yi objektif şekilde tanıtılmadı-ğını belirten Paris Kültür sanat Merkezi Direktörü ali inan ve yönetmen Mustafa Özgün, fi lme tepkili.

rin eleştirilerinin yerinde olduğu-nu ifade etti.

Filmin ya-pımcı ve se-naristlerinin Türkiye’yi geri kalmış ve çağdışı bir ülkeymiş gibi gös-

termeye çalıştıklarını vurgulayan Ali İnan, “Türkiye’de çarşafl ı kadınların olduğunu hepimiz biliyoruz ama bu fi lmdeki kadar çarşafl ı kadın olduğunu sanmıyorum. Ne-redeyse bütün kovalamaca sahnelerine ek-lenmiş her yerden alakasız bir şekilde çıkan ve istisnasız hepsinin çarşafl ı olması beni bile şaşırttı.” ifadelerini kullandı.

“Sinema sadece sinema değildir.” diyen İnan, sinemanın devrimlerin fi ti-lini ateşleyecek bir güce sahip olduğunu hatırlattı. Sinemanın ülkelerin turizmine ve imajlarına büyük etkisinin olduğuna değinen İnan, “Birileri gelir bir fi lm çeker ve bıraktığı kötü intiba yıllarca kaybolmaz. Bu fi lmi izleyipte Türkiye seyahatlerini iptal etmiş turistler bile olmuştur.” dedi.

Paris Kültür Sanat Merkezi Direktörü, fi l-min ciddiye alınmaması gerektiğine vurgu yaparak, “Öte yandan, hikayenin günü-müzde geçmesine rağmen polis araçlarının özellikle yetmişli yıllardan seçilmesi ve İs-tanbul ABD Konsolosluğu'nun ‘Ben ucuz bir dekor parçasıyım’ diye bağıran nizami-yeye benzer girişi, İstanbul’u ve Türkiye’yi tanıyan birçok sinama severin yüzünde acı bir tebessüme sebep oldu.” dedi.

“MESAJI ÇOK AÇIK: BU FİLM UCUZ BİR KARALAMA”Filmi değerlendiren bir diğer isim genç yönetmen Mustafa Özgün, fi lmin ucuz bir karalama olduğunu belirterek, “Türkiye’yi geri kalmış bir Arap ülkesi gibi göstermeye çalışmışlar. O kadar uğraşmalarına rağmen bir şeyi unutmuşlar. Bir tek deve eksik.” dedi. Filmin fragmanının çok daha farklı göründüğünü söyleyen Özgün, “Tekniği ve sinematografi si başarılı, kurgusu kötü, mesajı ve niyeti çok açık. Bu fi lmin ucuz bir oyun ve ucuz bir karalama olduğunu düşü-nüyorum.” diye ifade etti.

Liam Neeson'ın başrolünde oynadığı 2008 yapımı Taken'ın devamı olan Taken 2 (Takip: İstanbul), 5 Ekim Cuma günü tüm dünya ile aynı zamanda Türkiye'de de vizyona girmişti. Büyük bir bölümü İstanbul'da çekilen 45 milyon dolar bütçeli fi lm, dünya genelinde toplamda 117 mil-yon dolar hasılatı aştı.

İkinci serisi İstanbul’da çekilen, Takip (Taken) fi lmi, Türk sinemasever-lerden büyük tepki aldı.

MUSTAFA ÖZGÜN

Page 16: Zaman France N° 239 - TR

DIS HABERLER16 -16 - 22 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

M. REŞİT İŞGE nEUMÜnsTEr

-Almanya’nın Neumünster kentinde yaşayan 49 yaşındaki Türk işadamı

Sıddık Çelik, yaklaşık 10 ay önce satın aldığı 1948’de kurulan Kuzey Almanya’nın en bü-yük demir çelik konstrüksiyon fabrikası olan Alman NWBM’yi (Nordwestdeutsche Bau- und Montage-GmbH) basına tanıttı.

10 AYDA 6 MİLYON EURO CİRO10 bin metrekare alan üzerinde kurulu olan fabrikayı satın aldıktan sonra 10 ay içerisin-de 6 milyon euro ciro yaparak kara geçiren Çelik, “Bizden önce yapılan yönetim hata-larına biz düşmedik. Örneğin, bizden ön-cekilerin 10 euroya aldıkları bir parçayı biz aynı kalitede aynı şartlarda 3 euroya alma-ya başladık. Hammaddeyi ucuza almamız, disiplinli ve kararlı çalışmamız sayesinde bir yıldan kısa sürede firmayı kar edecek hale getirdik.” diye konuştu.

1981 ile 1992 yılları arasında NWBM

de çelik tesisatçısı olarak sekiz yıl çalışan Sıddık Çelik 2009 yılından bu yana Çelik Kaynak Firması bulunan başarılı bir giri-şimci. Yeni fabrikayı isim hakkı ve mülki-yetiyle beraber 2,5 milyon euroya satın ala-rak ismini Çelik GmbH olarak değiştirmiş. İG Metall ile anlaşmaya varan Çelik, fabri-kanın 38 çalışanından 35’ini de birlikte de-vir almış. Bugün ise 69 çalışanı bulunuyor.

TAMİR ATÖLYESİNDEN FABRİKATÖRLÜĞEÇelik GmbH inşaat, fabrika, araba ens-titüsü, çelik konstrüksiyon binalar, fırın-lar, helikopter pisti dahil bir çok alanda faaliyet gösteriyor. Sıddık Çelik, 7 yaşın-da Gaziantep’te çırak olarak kaynakçı-lığa ve tornacılığa başlamış. Daha sonra Almanya’ya işçi olarak çalışan babasının yanına gelmiş. İlk tamir atölyesini 1982’de Neumünster’de açan Çelik’in en büyük destekçisi eşi Serpil Çelik. Personel so-rumlusu olarak ise kızı çalışıyor.

Zarar eden çelik fabrikasını aldı, 10 ayda karlı hale getirdi

7 yaşında Gaziantep’te çırak olarak

kaynakçılığa başlayan

Sıddık Çelik, devraldığı

demir çelik fabrikasını

zirveye taşıdı.

1948’de kurulan Ku-zey Almanya’nın en

büyük demir çelik konstrüksiyon fab-rikası olan alman

nWBM’yi (nordwest-deutsche Bau- und

Montage-GmbH) satın alan Türk iş

adamı sıddık Çelik, zarar eden fabrika-

da 10 ayda 6 milyon euro ciro yaptı.

SALİH KARACA BrÜKsEL

-Flaman Hükümeti, Türk ve Faslı vatandaşların Bel-

çika’daki aile yapısı örnek gös-terdi. Özellikle yaşlı insanların bakımında huzur evlerinin tercih edilmemesi, Türk ve Faslı vatandaşların örnek davranış-ları olarak ön plana çıkıyor.

Lieve Vanderleyden ve Dirk Moons’un Flaman Hükü-meti için yaptıkları araştırmada ilginç sonuçlar ortaya çıktı.

Araştırmada yer alan bilgi-ler arasında, 75 yaşını geçmiş Türk ve Faslı vatandaşların yaklaşık yüzde 60’ının üç neslin de yaşadığı evde kaldıkları da yer alıyor. Bu durumun Belçika’da yaşayan İspanyollar arasında yüzde 20, İtalyan

vatandaşları arasında da yüzde 15 oranında olduğu belirtildi. Araştırmada, Türk ve Faslı aile-lerde huzurevi alışkanlığının da neredeyse olmadığı yer alıyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Flaman Hükümeti Sağlık Bakanı Jo Vandeurzen, Türk ve Faslı aileleri kastederek “Muh-taç insanların bakımı mümkün olduğu kadar kendi çevresinde gerçekleşmeli. Sadece seçenek kalmadığı zaman huzurevleri tercih edilmeli.” dedi.

Türk ve Faslı ailelerde üç neslin rahat bir şekilde aynı evde kalabildiklerini fakat bu durumun Belçikalı ailelerde neredeyse hiç görülmediği de araştırmada yer alan bulgular arasında.

Türk aile yapısı Belçika’da örnek gösterildi

Araştırmada Türk ve Faslı

vatandaşların çocuklarının

yanında sıkın-tısız şekilde

kaldıkları belirlendi.

ENGİN TENEKECİ osLo

-Oslo Belediyesi Okullar Kurumu Başkan-lığı, Hellerud Lisesi'ndeki farklı inançtaki

öğrencilerin okul saatlerinde ibadetlerini yerine getirmek amacıyla açılması planlanan 'ilk iba-det odası' projesinin durdurdu.

Karara, bir çok Müslüman öğrenci ile bera-ber bazı Hıristiyan dini liderler de tepki gösterdi.

Konuyla ilgili yerel basına bazı açıklama-larda bulunan Oslo Belediyesi Okullar Ku-rumu Başkanı Torger Ødegård, okullar için düşünülen ibadet odalarının aktüel bir me-sele olmadığını, bunun talimatının da Eğitim Bakanlığı'ndan geldiğini ifade etti.

Pakistanlı bir ailenin çocuğu olan Hellerud Lisesi 2. sınıf öğrencisi İmran Nabi, ibadet için açılan odanın kapatılmaması gerektiğini savun-du. Aziz Arslan ise kendisinin bir Müslüman olarak namaz kılmasının ve dinini yaşaması-nın oldukça önemli olduğunun altını çizerek, ''Eskiden, okulumuzda bu kurallar yoktu. Daha önce namaz kılmamıza izin veriliyordu. Duru-ma itiraz ettik ancak herhangi bir sonuç alama-dık.'' şeklinde konuştu.

-Sivas'ın uzun yıllardır eksikliğini çekti-ği 5 yıldızlı otel ve devre mülk projesi

sonunda gerçekleşme aşamasına geldi. Ya-pılacak bu turizm kompleksiyle artık Sivas termal turizmde istenilen payı elde edecek, Avrupa'daki bölge insanı artık uzaklara git-mek zorunda kalmayacak.

Projenin sahibi daha önce Siv-Yapı ve en son Bahçekent villaları projelerini yürüten Bilici İnşaat. Bu projelerle Sivas'a değer katan firma, sıcak çermiğe yapacakları yeni projesiyle de büyük beğeni toplayacak gibi gözüküyor.

Konu ile ilgili olarak Siv-Yapı Yönetim Ku-rulu Başkanı Ünal Akif Bilici, Hollanda Merkezli Koç Sucukları Yönetim Kurulunda Fatih Gürcü-oğlu ile ikili işbirliği anlaşmaları imzaladı. İmza töreni sonrasında açıklama yapan Siv-Yapı Yö-netim Kurulu Başkanı Ünal Akif Bilici,“Hollanda ve diğer Avrupa ülkelerine pazarlama ve satışlar için altyapı oluşturmaya çalışacağız.” şeklinde konmuştu. ZAMAN ZoETErWoUDE

Hollandalı Türk işadamından Sivas'a yatırım

Proje ile Hollanda'da ikamet eden yaşlıların Sivas’ta teda-vi olması hedefleniyor.

Oslo Belediyesi liselerdeki ibadet odalarını kapattı

İbadet odası kapatılan Hellerud Lisesi'nde eğitim gören Pakis-tanlı bir ailenin çocuğu olan İmran Nabi (sağda) ve Norveç'te yaşayan bir Türk ailenin oğlu olan Aziz Arslan (solda)

Page 17: Zaman France N° 239 - TR
Page 18: Zaman France N° 239 - TR

KürsüB U S A Y F A M . F E T H U L L A H G Ü L E N H O C A E F E N D İ ’ N İ N S O H B E T V E Y A Z I L A R I E S A S A L I N A R A K H A Z I R L A N M A K T A D I R .

KürsüKürsüKürsüB U S A Y F A M . F E T H U L L A H G Ü L E N H O C A E F E N D İ ’ N İ N S O H B E T V E Y A Z I L A R I E S A S A L I N A R A K H A Z I R L A N M A K T A D I R .

İnsan, her şeyden önce maddî, hususiyle de ma-nevi boyutu itibarıyla evvelâ kendini tanımalıdır. Bu, onun terakkisinde en önemli bir faktördür. Hatta diyebilirim ki, bir mü’min namaz, oruç, hac vb. ibadetlerde ne kadar ileri giderse gitsin, onları kemmiyet itibarıyla ne kadar artırırsa ar-tırsın, o kimse iç âlemi adına derinleşememiş ise bu ibadetler, onu çok fazla terakki ettirmeyebi-lir. Gerçi böyle bir mü’min, vazifesini yapmış, Allah’a karşı kulluk borcunu yerine getirmiştir ama iç âlemine doğru açık olması gereken men-fezler kapalı olduğu için, yaptığı ibadetlerden kâmil manada istifadesi söz konusu değildir.

Evet, böylesi sığ, maneviyata karşı yabancı mü’minler, sabahtan akşama kadar Kâbe’yi ta-vaf etse de, Kâbe ile beraber kendi derinliğinin etrafında dönemediği için, beklenen ölçüde Kâbe’yi tavafın semeratını göremeyeceklerdir. Bu açıdan bakıldığında nice Kâbe’yi tavaf eden vardır ki, siz onları kupkuru cesetler veya cansız cenazeler olarak görürsünüz. Bundan müstesna olan pek çok şuurlu insan olsa da sayıları çok fazla değildir.

Bu sebeple, içinde bulunduğumuz mevcut durumun farkında olarak, bu ruhu canlandır-mak, topluma bu düşünceyi yeniden kazan-dırmak vazifemiz olmalıdır. Zira asıl mesele, insanın kendini iç âlemi itibarıyla tanıması ve maneviyatta derinleşmesi olmalıdır. Ledünniyatı sönmüş bir insan, Allah’ın huzuruna giderken, bırakın Allah’tan uzak olmayı, kendinde bile de-ğildir.

Evet, kendinden habersiz, mârifet ufkuna oldukça yabancı, yaratılış gayesini bilmeyen in-sanın fi krî ve kalbî hayatı adına falso falso üstüne yaşaması kaçınılmazdır. Böylesi sorumsuzluk içinde hayatını sürdürmeye çalışan insan, kim

bilir dünya ve ahiretini tehdit eden nice tahripkâr virüslere açık bir hâlde bulunuyordur! O hâlde insan, önce kendini tanımalı, hep kemal yolunda olmalı ve sonra o hâlini muhafaza etmeye çalış-malıdır.

BAŞARININ YOLU SABIRDAN GEÇERŞimdi isterseniz, Âl-i İmrân 200. âyetinin yol göstericiliği içinde bu düşüncelerin açılımını yapmaya çalışalım:

“Ey iman edenler! Sabredin; sebat göste-rin; (cihad için) hazırlıklı ve uyanık bulunun ve Allah’tan korkun ki başarıya erişebilesiniz.”

Şöyle de denilebilir: Biriniz kabz, diğeriniz bast hâlindeyse, bast hâlinde olan kabz yaşa-yan kardeşine yardım etsin. Biriniz dilhûn ve dilgîr, diğeriniz pürneşe ise birbirinizin neşe ve üzüntüsünü paylaşmalısınız. Veya genelleme yaparak şöyle de meal verilebilir: Mü’minler her hâlükârda birbirlerinin yardımına koşmalı ve bir-birlerine mededresân olmalıdırlar.

“Râbıta yapın.” Yani tehlikeye açık menfez-leri iyi gözetin.. maddî ve manevî düşmanlarını-zın, ferdî ve içtimaî alanda içinize sızmasına fır-sat vermeyin.. fi krî, zihnî, kalbî ve ruhî hayatınızı bozacak olan fesat unsurlarının her çeşidine kar-şı tetikte olun; zira ferdî veya içtimaî bir bünyeye herhangi bir virüs musallat olunca, o bünyede sarsıntı ve çözülmelerin meydana geleceği açık-tır. Maddî ve manevî bütün değerler, kısa veya uzun vadede dejenere olur. Millet kendi öz kim-liğinden uzaklaşır, toplumdaki bütün dengeler bozulur ve böyle bir toplumda korkunç anarşi anaforları meydana gelmeye başlar; başkaldırılar birbirini takip eder; ihtilal türküleri yankılanır her tarafta; sonra da, iftirakları iftiraklar, bozulmala-rı bozulmalar takip ederek millet ve devlet önü

İkindi SohbetleriAyetlerin rehberliğinde kendini tanı!

İnsan, her şeyden önce maddî ve manevi boyutu iti-barıyla kendini tanımalıdır. Bu, onun terakki etmesinde

en önemli faktördür.

1

Kendinden habersiz, mari-fetullahtan uzak, yaratılış gayesini bilmeyen insanın kalbî ve fikrî falsolar yaşa-

ması kaçınılmazdır.

2

Vatan sınırlarının korunma hassasiyeti içinde, ferdî ve içtimaî yapının korunma-sında da aynı hassasiyet

gösterilmelidir.

3

Page 19: Zaman France N° 239 - TR

İnanan daima üstün gelir

Rabb’imiz! Sana dilbeste olmuş ve Resulünü gönülden tasdik etmiş şu kullarını Yüce Nebî’nin risalet davasını omuzlamaya muktedir sabit kadem

insanlar haline getir.. Getir ki, ufkumuzu Sadece Senin nâm-ı celîlini ve Resulünün yâd-ı cemilini âfâk-ı âleme ulaştırma gaye-i hayali tutsun ve kalbimiz hizmet etme düşüncesinden başka bütün yüklerden kurtulsun.

Aynı zamanda bizi bu ağır ve zor yolda inayetinle takviye buyur. {haftanın Duası

İman ve Kur’an’a gönül veren hemen herkes çok iyi bir plân ve programla sürekli çalıştırılmalı ve kat’iyen oturmalarına, oturup nefisleri ile baş başa kalmalarına imkân ve fırsat verilmemelidir. Zira bir yerde oturup tembel tembel düşünenler hep karanlık düşünür, karanlık konuşur, fitne ve fesada açık ya-şarlar. Aksiyon içinde düşünenler ise aydınlık düşünür, aydınlık konuşur, aşk u şevkin temsilcisi olurlar.{Sözün Özü

Fasıldan Fasıla“Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer gerçekten inanıyorsanız, üstünsünüz.” (Âl-i İmrân, 3/139) Bu ayet, Uhud Savaşı sonrasında nazil olmuştur. Bilindiği üzere, Uhud Savaşı’nda Müslümanlar geçici bir mağlubiyet yaşamış, bun-dan dolayı da çok ciddî bir üzüntü duymuşlardı.

İşte bu durum sahabe-i kiramdan bazılarının moral değerlerini altüst etmişti. Zira onların büyük bir kısmı, bir yıl önce gerçekleşen Bedir Savaşı’na katılmamış kişilerdi. Onlar Efendimiz’in Medine’de kalıp “müdafaa harbi” düşüncesine karşı “taarruz harbi” teklifi ni getirmiş ve teklif kabul görünce de, Bedir misali galibiyet arzu, aşk ve şevki ile Uhud’a gitmişlerdi. Ancak yaşanılan, ama ümit edilmeyen sarsıntı onları mahzun etmiş ve sarsmıştı.

İşte tam bu esnada Kur’ân’ın, “Gevşeklik gös-termeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer gerçekten inanıyorsanız, üstünsünüz.” nidasıyla kendilerine geldi ve yeniden hayata, hayatın gerçeklerine uyan-dılar. Evet, galibiyet veya mağlubiyet, hâkimiyet ya da mahkûmiyet, Allah’ın koyduğu kevnî prensipler açısından dairevî bir yol takip etmekte ve bizim ar-zularımıza göre tekdüze ve müstakim bir hat izle-memektedir.

İşte bu âyet, sahabenin kulaklarında yankılanır yankılanmaz onların gönüllerini harekete geçirmiş, düşüncelerini ta’dil etmiş, ufuklarını açmış ve ya-şanan muvakkat dağılmanın her şey olmadığını göstererek, yeni gayretlerle galip gelinebileceğini hatırlatmıştı. Ancak hemen ilave etmeliyim ki, bu duygu ve düşüncelerin üzerine oturacağı zemin ve esas da imandı. İmanı olmayan bir gönlün bu ayet

ve bu ayetin ihtiva ettiği hakikatler karşısında ha-rekete geçmesi, hüznünü bir kenara bırakarak yeniden şahlanması düşünülemez.

Evet, yukarıdaki âyet-i kerime, haya-ta ait gerçekleri hatırlatmanın yanın-da, ümitsizlik girdabına düşmüş ruhları şaha kaldıracak ve ölü gönülleri okşayarak hare-kete geçirecek bir ma-hiyet sergilemekte ve onlara çıkış yollarını göster-mektedir.

alınmaz çözülmelere maruz kalır.

KENDİNİ TANIMAYAN İSLAM ÂLEMİİşte böyle bir sonucun başlangıcı diyebileceği-miz bir duruma gidildiğinde, yukarıda bahset-tiğimiz, millî ve dinî değerlere aykırı şeylere açık bulunduğu gerçeği ortaya çıkacaktır. Bu açıdan, vatan sınırlarının korunma hassasiyeti içinde ferdî ve içtimaî yapının korunmasında da aynı hassasiyet gösterilmelidir. Aslında bizim yakın tarihimiz, bunun örnekleri ile doludur. Asırlar-ca İslâm âlemine bayraktarlık yapmış olan Os-manlı Devleti’nin yıkılmasının asıl sebebi, bazı kimselerin haricî düşmanların entrikalarına ka-narak, millî ve dinî değerlerinden uzaklaşması olsa gerek. Bugün de fazla değişen bir şey yok. Milyarı aşan İslâm âleminde, Müslüman fert, kendini bilmemekte ve tanımamaktadır. İstis-nalar bir tarafa, çok büyük bir kitle kalbî, ruhî ve hissî hayattan uzaktır. Hâlbuki hayat, şuur ve idrak sayesinde bir mana kazanır. Eğer bu ölçü-de bir anlayış yoksa o hayata gerçekten “hayat” demek oldukça zordur.

Böylelerinin uhrevî hayatı ise tamamen ha-rap demektir. Kur’ân böyle insanları “Cehen-nem yakıtı” (Enbiyâ, 21/98) diye tavsif eder. Zira bunlar dünyada şuursuzca yaşamışlar.. varlık ve varlık ötesi ile münasebet kuramamış, çevrele-rinde, açık-kapalı cereyan eden şeyleri göreme-miş ve her zaman tefekkür ve tezekkürden uzak kalmışlardır.

Hâsılı, insan kendini tanımalı, kâinatla ara-sında var olan münasebeti bütün yönleriyle kav-ramaya gayret etmeli, maneviyatta derinleşmeli, böylece her insan için mukadder kılınan kemal noktasına ulaşmaya çalışmalıdır. Kur’ân âyetleri dikkatlice okunduğunda o, bu çerçevede insana yardım elini uzatacak, ona yol gösterecek ve yön tayin edecektir.

Bilsem ki bu benim cânım hiç yol aldı mı dost!Almayıp yâd ellerde âvâre kaldı mı dost! Dağınık bitkin hâlim; derbeder, bîmecâlim;Yakup gibi melâlim beni inletsin mi dost! Dağa ulaştı yollar; kesti önümü çöller,Elimde solgun güller; pörsüyüp gitsin mi dost! Vurdu yokuşa düzler; her yanımda pürüzler,Sönüp gitt i gündüzler; böyle kalayım mı dost! Bir küçük inâyet; lutfeyle az siyanet,Etmezsen eğer himmet, hep ağlayayım mı dost! Budur Sana zannım tam, zannım o ki afvolam,Afvolmazsam ya n’olam, böyle yanayım mı dost!

M. Fethullah Gülen

his dünyasıDost

Page 20: Zaman France N° 239 - TR

AİLEM20 16 - 22 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

BAYRAM EMİR İSTANBUL

-Gününün çoğunu ekran başında geçi-renlerde göz kuruluğu riski olduğunu

söyleyen Op. Dr. Melike Gedar, gözde yanma, batma, kızarma ve yorgunluk gibi belirtilerle ortaya çıkabilen hastalığın ilerlemesi duru-munda görme kaybına yol açtığını kaydediyor.

Klima ve bilgisayarın göz kuruluğuna se-bep olduğunu anlatan Gedar, “Adeta gözün kalkanı olan gözyaşının eksikliği, gözde uzun vadede ciddi problemlere hatta körlüğe gide-bilecek durumlara yol açabilir. Bu sebeple cid-di olarak değerlendirilmesi ve tedavi edilmesi gerekir.” diyor. Cilt ve saçta olduğu gibi göz-yaşı miktarının da yaşın ilerlemesiyle azaldı-ğını belirten Gedar, “Göz kuruluğu kadınlar arasında, özellikle menopozdan sonra daha yaygın olarak görülüyor. Bulunulan odanın nem oranı artırılarak ve güneşli ortamlarda güneş gözlüğü kullanılarak göz kuruluğuna karşı tedbir alınabilir.” diyor.

İlerleyen göz kuruluğu, görme kaybına yol açıyor

ORHAN KARANFİL DİYARBAKIR

-Nöroloji uzmanı Zekai Tuncay, depresyon ve inme riskine karşı

Akdeniz diyeti, balık ve çikolata tüketi-mini arttırmayı tavsiye ediyor.

Sağlıksız beslenmenin depresyon ve demans gibi psikiyatrik ve nörolojik hastalık riskini artırabildiğini kaydeden Tuncay, “Sağlıklı beslenmeyle bünye korunabilir.” diyor.

Balıkların, omega–3 olarak bilinen çoklu doymamış yağ asitlerini yüksek oranda bulundurduğu için beynin bir-çok hastalıklardan korunmasına yardım ettiğini dile getiren nöroloji uzmanı, “Balık tüketimi psikotik semptom riski-ni azaltıyor. En yüksek omega–3 somon, herring ve makarel gibi yağlı soğuk su balıklarında bulunuyor.” diyor. Günlük 6 gram çikolata tüketiminin erişkinlerde inme riskini yüzde 39 oranında azalttı-ğını söyleyen Tuncay, İsveç’te yapılan bir çalışmada ise düzenli çikolata tüke-ten kadınlarda inme riskinin yüzde 20 azaldığının tespit edildiğini kaydediyor.

Depresyon ve inme riskine karşı Akdeniz diyeti ve balık

Omega–3 yağ asitleri, depresyon ve postpartum depresyonu önlemede yararlı. Ani sıcaklık değişimi

hastalıklarını, kış sebzeleriyle önleyin

-Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp

Fakültesi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr.

Süleyman Türk, sıcak yaz gün-

lerinin ardından aniden düşen

sıcaklıkların enfeksiyon riskini

artıracağını belirtiyor.Prof. Süleyman Türk, bu

tür ani sıcaklık değişimlerini

vücut fizyolojisinin tolere etmekte zorlandığını ifade

ediyor. “Bu tür hava değişiklikleri

en çok akciğer ve boğaz enfek-

siyonlarına yol açar. Özellikle

şeker, böbrek, kronik akciğer

hastaları ile yaşlılar ve çocuklar

çok dikkatli olmalıdır.” diyen

Prof. Türk, soğuklara ince,

yazlık kıyafetlerle yakalanma-

ma uyarısında bulunuyor. Soğuktan koruyacak

kıyafetler giymeyi tavsiye eden

Uzman, “Beslenme de büyük

önem taşıyor. Turunçgiller ve

kışlık yeşil sebzeleri bolca tü-

ketmek, vücudu soğuğa karşı

doğal bir kalkan gibi koruya-

caktır.’’ ifadelerini kullanıyor. Ani sıcaklık değişimlerin-

de hastalanacak riskli gruplar

içinde çocukların da yer aldığını ifade eden Türk, şöyle

devam ediyor: “Çocukların

vücut direncini artırmak için

sabah mutlaka sıkı kahvaltı

yaptırılmalıdır. Çocuklarımı-

zın vücut direncini artırmak

için en pratik çözüm; günde

bir bardak süt içmelerini sağlamak. Sütün içindeki D

vitamini, savunma sistemini

müthiş şekilde destekliyor.

Ayrıca süt, hem zeka hem

fiziki olarak çocuklarımızın

sağlıklı gelişimine katkıda

bulunan en önemli besin.”

Kış soğuklarından, kalın elbiselerin

yanı sıra sebze-lerle de koruna-

bilirsiniz.

Page 21: Zaman France N° 239 - TR

AHMED ŞAHİN

Bu fevkalade önemli konuya şöyle bir misalle de bakabi-liriz. Bilindiği üzere insan oturduğu kendi evinde istediği tasarrufta bulunabilir, hatta duvarlarını yıkar, camlarını dahi kırabilir.

Çünkü mülk kendisinindir. Başkası karışamaz. Ancak kiracısı olduğu evde aynı şekilde sorumsuz tasarrufta bulunamaz. Çünkü mülk kendisinin değildir. Mal sahibi böyle bir yıkım yetkisi de vermemiştir kendisine.

İşte insanın içinde ruhuyla yaşadığı bedeni de böyle kiracısı olduğu hane gibidir.

Ruhunu misafi r eden cesedi, kendi mülkü değildir. Hiçbir organını kendisi yapmamıştır. Ne elini, ne gözünü, kulağını, kalbini, midesini kendisi yaratmamıştır. Öyle ise insanın cesedi insana emanet olarak verilmiştir. Emane-tin hiçbir yerine zarar verme hakkına sahip değildir. Bu sebeple intihar ederek cesedini yok etme yetkisi yok-tur elinde. Bir bombayı bedenine bağlayarak patlatıp parçalamayı düşünemez. Şakağına tabancayı dayayıp başını parçalamaya cür’et edemez. Kendini bir yerden atıp hayatına son vermeyi aklına getiremez. Öldürücü haplar yutup kendini zehirleyerek, aç susuz bırakıp bedenini mefl uç hale getiremez. Çünkü imha etmek istediği beden kendisinin değildir. Kiralık evi tahrip eden, nasıl emanete ihanet eden hain durumuna düşerse, herhangi bir gerekçe ile intihara yönelen kimse de emanete ihanet eden du-rumuna düşmekten kurtulamaz.

İşte bu kesin gerçekten dolayı intihar eden insanın cenaze namazı kılınır mı, kılınmaz mı konusu tartışılır olmuştur. İmanı varsa kılınır görüşü ağırlık kazanmıştır. Çünkü Allah’ın mülkünü tahrip eden Müslüman, bu büyük günahı mülk sahibini inkar ettiğinden değil, maruz kaldığı olayın baskısına dayanamadığından dolayı işlemiştir. İnançsız kimse muamelesine maruz bırakılamaz, imanını kaybetmeyen insan, denmiştir.

Ancak tartışılmayan kesin hüküm odur ki intihara hiçbir şekilde izin vermeyen İslam, ölmeyi değil yaşamayı emretmiştir. Çünkü ölen insan hiçbir hayrın, iyiliğin ve ibadetin sahibi olamaz. Her şey bitmiş olur ölümle. Ama sıkıntı içinde de olsa yaşayan insan bir gün tövbe istiğfar edip istikametini düzeltir, iyi günlere erişir, kaybettiklerini kazanabilir.

Bu konuda Kütüb-ü Sitte’deki şu ibretli olay ölmeye değil zorluk içinde de olsa yaşamaya çağırmaktadır insanları.

Saadet asrında iki kardeş vardı. Biri savaş meydanında aldığı yaralardan şehit olarak ölmüştü. Öteki ise bir sene daha ömür sürüp yaşamış, şehitten bir sene sonra ölmüştü. İkisini de rüyada cennetin kapısında beklerken gören bir komşusu, şehit olarak ölenin cennete önce çağrılacağını beklerken, sonra ölen kardeşi önce çağrılmış cennete..

Bu rüyasını Peygamberimiz’e anlatan sahabi, cen-nete önce şehidin çağrılması gerekirdi, ama öyle olmadı, sonra ölen kardeşi önce çağrıldı cennete. Bu rüya Rahmani değildir herhalde, diye sormuş:

«Rüyan Rahmani’dir, yanlışlık yoktur!» buyuran Efen-dimiz, (sas) şöyle yorumlamış sonra ölenin cennete önce davet edilme sebebini:

- Cennete önce çağrılan kardeş, bir sene fazla yaşadı. Daha fazla iyilikleri ibadetleri oldu. Onu cennete önce davet ettiren, işte bu bir senelik fazla ibadet ve iyilikleri olmuştur!..

Efendimiz burada önemli bir ikazda bulunarak buyu-rur ki:

-Sakın bir senelik fazla iyilik ve ibadetin ne farkı olabi-lir demeyin?. Bir sene fazla yaşayanın ibadeti ile bir sene önce ölenin arasındaki ibadet farkı, yerle gök arasındaki fark kadar farklıdır!..

Demek ki, esas mesele ölmek değil yaşamaktır! Zorluk ve sıkıntı içinde de olsa ibadet ve itaat içinde yaşamaya devam etmektir. Ölende tüm hayırlar biter, ama yaşayanda tüm hayır ihtimalleri devam eder. Hele intihar yoluyla kendini öldürmek ise Allah korusun, asla göze alınabilecek bir akıbet değildir. Doğrudan Allah’ın yaratıp kendisine emanet olarak verdiği bedene ihanet eden katil durumunda kalmak söz konusudur. [email protected]

İntiharın göze alınamaz akıbeti üzerine...

AİLEM21 16 - 22 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

-Uzman Nörolog Mehmet Yavuz, 4 bin yıl-lık toplumsal bir kurum olan evliliğin kimi-

leri için kabusa dönüşebildiğine dikkat çekiyor. Günümüzde çiftlerin en önemli bahanesinin ‘şiddetli geçimsizlik' olduğunu belirten Yavuz, bireyleri mutsuzluğa sürükleyen faktörlerin ba-şında kendileriyle barışık olmamaları ve kendi kapasitelerinin çok üstünde beklentilere sahip olmalarını gösteriyor.

Evlilik kararı almadan önce bireylerin bir-birlerini iyi tanıması gerektiğinin altını çizen Mehmet Yavuz, ani evlenenlerin birbirlerini aynı evde yaşamaya başlayınca tanıdığını ve uyumlu olmamaları halinde ilk 1 yıl içinde bo-şandıklarını vurguladı.

Yavuz, mutlu evlilikler için şu ipuçlarını ver-di: “Bilimsel bir araştırmada, her 100 kişiye hiç kıpırdamadan karşı cinsten birisine bakmaları isteniyor, sonuç ise şaşırtıcı. Birbirlerinin yüzleri-ne bakan çiftlerden bazıları aşık olup evlenmeye karar veriyor. Tıpkı bu araştırmalarda olduğu gibi çiftler olarak her gün en az 5 dakika birbir-lerinizin yüzüne bakın. Karşılıklı empati de ev-liliğin yürütülmesinde önemli bir faktördür. Bir insanın herhangi bir konuda ön yargısı varsa, bir müddet sonra ön kabul oluşan yasa kendini ge-liştirmeye başlar. Kendini eşinin yerine koyarak hareket etmek çoğu zaman sorunların başlama-dan çözümlenmesi ile sonuçlanıyor.”

“HER OLUMSUZLUĞU SÖZE DÖKMEYİN”“Sağlıklı bir evlilik için elinizdekinin değerini bilin” diyen Yavuz, şu tavsiyelerde bulundu: “Kendinize ev, araba alınca, çocuk olunca ya da başka bir olay gerçekleşince mutlu olacağız gibi hedefl er koymayın. Mutluluk hedef değil,

Her gün en az 5 dakika eşinizin yüzüne bakın

Dünya genelinde evliliklerini biti-ren çiftlerin sayısı gün geçtikçe ar-tıyor. Uzmanlar, evlilikte rehavete kapılmama uyarı-sında bulunuyor. Eşlere, her gün en az 5 dakika bir-birlerinin yüzüne bakmaları tavsiye ediliyor.

Günümüzde büyük aşklarla bile başlayan evliliklerin çoğu ‘şiddetli geçimsizlik’ nedeniyle bitiyor.

uzun bir yolculuktur. Hatalar, tekrarlanmadıkça görmezden gelinmelidir. Gördüğünüz şeyi söy-lemezseniz hafızanızdan uçup gider, söylerseniz hafızanızda yer eder. Her olumsuzluğu söze dökmeyin. Çiftler, akşam yemeklerini birlikte yemeye gayret göstermeli, pazar sabahları hep beraber uzun kahvaltı keyifl eri yapmalıdır. Ayda birkaç kez konsere, sinemaya, tiyatroya bu da olmazsa pikniğe gidilmeli, seyahatlerden eşlere hediyelerle dönülmelidir.”

“YALNIZ YAŞAYANLARIN SAYISI YÜZDE 55 ARTTI”Evli çiftlerin başkalarına yardım etmesinin öne-mine değinen Yavuz, yalnızlığın tercih edilme-mesi gerektiğini ifade etti. Dünyada yalnız ya-şayanların sayısının 277 milyona yükseldiğini vurgulayan Yavuz, “Yapılan araştırmalara göre, dünyada son 15 yılda yalnız yaşayanların sayısı yüzde 55 arttı ve insanlar evlenmekten şu an olduğumuz zaman itibariyle eskisinden daha fazla korkuyorlar.” diye konuştu.

“ÇALIŞAN KADINLAR 6 KAT FAZLA BOŞANIYOR”Eşlerden her ikisinin de çalışıyor olmasının, evliliği boşanmaya götüren nedenlerden biri olduğunu dile getiren Yavuz, çalışan kadına, ev işlerinde erkeğin yardımcı olmamasının yozlaşmayı artırdığı ve çalışan kadınların pro-fesyonel alanda, evlerinde 2 farklı role sahip olmasının yorucu olduğunu hatırlattı. Yavuz, çalışan kadınlarda çalışmayanlara göre 6 kat daha fazla boşanma vakası görüldüğünü vur-guladı. Bunda ekonomik özgürlüğün de pa-yının olduğunu belirten Yavuz, boşanmamak için, her iki tarafın da onarıcı ve bağışlayıcı ol-ması gerektiğinin altını çizdi.

Page 22: Zaman France N° 239 - TR

AİLEM22 16 - 22 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

MEHMET KURU ESKİŞEHİR

-Günümüzde çalışan anne-baba-ların en büyük problemi, çocukla-

rıyla yeterince vakit geçirememek. İyi bir bakıcı ya da iyi bir çocuk yuvası arayan aileler, aslında her zaman çocuklarının yanında olmak istiyor. Uzmanlar ise, ‘çocuklarla geçirilen zamanın süresi de-ğil içeriği önemli' diyerek aileleri teselli ediyor.

Psikolog Merve Büyükkucak, anne, babanın çocuklarıyla birlikte geçirdiği zamanın çocuk üzerinde daha olumlu etkiler bıraktığını söyledi. Kaliteli zama-nın ebeveyn ve çocuğun birliktelik, keyif hissini içerisinde barındıran, karşılıklı etkileşim, aktivitelerde buluştuğu za-manlar olduğunu belirten Büyükkucak, “Bunlar ebeveynin dikkatinin tamamını çocuğuna verdiği, sevgisini hissettirdi-

ği duygusal yakınlaşma anlarıdır. Bunu sohbet, oyun, birlikte gidilen gezilerde yakalamak mümkün.” diye konuştu.

Çocukların dünyasına dahil olma yolunun oyundan geçtiğini kaydeden Büyükkucak, oyunun; çocuğun kendini ifade etme, dünyayı anlama, mesele-lerini çözmeye çalışma, eğlenme yolu olduğunu vurguladı. Oyunlara katıl-manın ebeveyne çocuğunu tanıma fır-satı sağlarken onunla etkileşime gire-rek zihinsel, duygusal gelişimine katkı sağladığını kaydetti.

ÇOCUĞUNUZLA KISA DA OLSA KALİTELİ ZAMAN GEÇİRİNBüyükkucak, her ebeveynin çocuklarını mutlu etmek için hediyeler alıp, her iste-ğini yerine getirerek onunla ayrı kaldık-ları zamanı kapatmaya çalıştığını işaret

etti. Ancak çocuklara yapılacak her türlü kişisel, ilişkisel yatırımın her koşulda on-lara alınan değerli hediye ve oyuncaklar-dan daha kıymetli olduğunu vurguladı. Büyükkucak, şöyle dedi: Her çocuk bir-likte olduğu süre içerisinde kendisiyle birlikte olmaktan keyif alan, canlı, istekli bir ebeveynle buluşmaya ihtiyacı vardır. Kaliteli zaman hiçbir koşulda iş dışında sahip olduğunuz tüm vakti çocuğunuza adamanız anlamına gelmemeli. Bu bağ-lamda çocuğunuzla kısa da olsa kaliteli zaman geçirin. Onu anlayın, birlikte ol-duğunuzu ona hissettirin.

KALİTELİ ZAMAN GEÇİRMEK İÇİN OLAĞANDIŞI ŞEYLERE GEREK YOKBüyükkucak, ‘aile ile' ile ‘aile olarak' bir şeyler yapmak arasında çocuğun bütünlük, tatmin hissi ile ebeveynleri

arasında bağ kurduğuna dair hisleri açısından farklar olduğunu söyledi. Psikolog Büyükkucak “Örneğin yan yana oturup pasif bir şekilde televiz-yon izlemek ile ebeveynin aktif katı-lım gösterecek şekilde on dakika bir hikâyeyi birlikte okuyup üzerine ko-nuşmak arasında oldukça büyük bir fark vardır.” dedi.

“Birlikte olduğunuz anın kaliteli olarak geçebilmesi adına özel, olağan-dışı şeyler yapmanıza gerek yoktur.” diyen Büyükkucak, şöyle konuştu: Birlikte yenen akşam yemekleri veya sonrası birlikte oynanan oyunlar gibi günlük rutinler dahi zengin paylaşım anlarına dönüşebilir. Eğer ebeveyn yorgun ise bunu çocuğa uygun bir dille izah etmeli. Yarın veya öbürü gün bu işin gerçekleşeceği ona anlatılmalı.

Çocuklar aldığınız hediyeleri değil, birlikte geçirdiğiniz zamanı hatırlarGününün büyük bölümünü işte geçiren anne-babalar çocuklarıyla yeterince zaman geçiremiyor. Çocuklara yapıla-cak her türlü kişisel yatırımın onlara alınan değerli hediye ve oyuncaklardan daha kıymetli olduğunu belirten uzmanlar, “Çocukla kaliteli zaman geçirmek, hediye vermekten daha değerli.” diyor.

Uzmanlar, çocukla kaliteli zaman geçir-menin, hediye vermekten daha değerli olduğunu söylüyor.

-Beslenme ve Diyet Uzmanı Rabia Yurdagül, öğrenci ve

öğretmenlerin sağlıklı beslenme, sağlıklı yaşamın devamlılığını sağ-layabilmeleri için mutlaka kahvaltı yapmaları gerektiğini söyledi.

Kahvaltının günün en önemli öğünü olduğunu belirten Beslenme Uzmanı Yurdagül, “Gece boyunca devam eden açlığın ardından kah-valtı öğününü atlamak, kan şekeri-nin düşmesine ve buna bağlı olarak yüksek şeker, yağ içerikli besinleri yeme arzusunun doğmasına, öğ-renme ve konsantrasyon kabiliye-

tinin azalmasına neden olur.” dedi.

KAHVALTI YAPAN ÇOCUĞUN SINIF İÇERİ-SİNDEKİ BAŞARISI DAHA FAZLAKahvaltının, kan şekeri olarak bili-nen glikoz için kaynak oluşturdu-ğunu ifade eden Yurdagül, gliko-zun beyin için tek enerji kaynağı olduğunu kaydetti. “Çocuk veya yetişkin her bireyin normal beyin fonksiyonları için yüksek oran-da glikoza ihtiyaç duyar.” diyen Yurdagül, kahvaltının önemini şu sözlerle anlattı: Kahvaltı yapan öğ-rencilerin konsantrasyon, öğrenme

kabiliyetleri daha yüksektir. Anla-ma ve algılamaları, sınıf içerisinde-ki başarıları, kavrama yetenekleri ile problem çözme gibi konularda daha başarılıdırlar. Okul başarıları daha iyidir ve beslenme bozuk-luklarından oluşan hastalıklara daha az yakalanırlar, kilo kontro-lünü daha iyi sağlayabilmektedir-ler. Bunlar araştırmalarla da ortaya konmuştur. Kahvaltı yapan yetiş-kin bireylerde ise iş verimi ve gün içerisindeki performansın yapma-yanlara oranla daha iyi olduğu be-lirlenmiştir.

Kahvaltı yapan çocuk problem çözmede daha başarılı

Kahvaltı yapmayan çocukta öğrenme ve konsantrasyon kabiliyeti azalıyor.

Page 23: Zaman France N° 239 - TR

• Detaylı namaz vakitleri için http://www.zaman.com.tr/namaz.do/ • Bulunduğunuz yerin kıblesini öğrenmek için http://www.qiblalocator.com/

NA

MA

Z V

AK

İTL

ER

İ

PARİS İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

16.11.2012 6 06 7 56 12 42 14 52 17 16 18 36 8 06 17.11.2012 6 07 7 58 12 43 14 51 17 15 18 35 8 06 18.11.2012 6 08 7 59 12 43 14 50 17 14 18 34 8 05 19.11.2012 6 10 8 01 12 43 14 49 17 13 18 33 8 05 20.11.2012 6 11 8 02 12 43 14 48 17 12 18 32 8 04 21.11.2012 6 12 8 04 12 43 14 48 17 11 18 31 0 00 22.11.2012 6 13 8 05 12 44 14 47 17 10 18 30 0 00

BORDEAUX İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

16.11.2012 6 14 7 56 12 54 15 16 17 40 19 11 0 00 17.11.2012 6 15 7 57 12 54 15 15 17 39 19 11 0 00 18.11.2012 6 16 7 59 12 55 15 15 17 38 19 10 0 00 19.11.2012 6 17 8 00 12 55 15 14 17 37 19 09 0 00 20.11.2012 6 18 8 01 12 55 15 13 17 36 19 08 0 00 21.11.2012 6 20 8 03 12 55 15 13 17 36 19 08 0 00 22.11.2012 6 21 8 04 12 56 15 12 17 35 19 07 0 00

ORLEANS İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

16.11.2012 6 07 7 55 12 44 14 57 17 21 18 41 8 00 17.11.2012 6 08 7 56 12 44 14 56 17 20 18 40 7 59 18.11.2012 6 09 7 58 12 45 14 55 17 19 18 39 7 59 19.11.2012 6 10 7 59 12 45 14 54 17 18 18 38 0 00 20.11.2012 6 12 8 01 12 45 14 53 17 17 18 37 0 00 21.11.2012 6 13 8 02 12 45 14 53 17 16 18 36 0 00 22.11.2012 6 14 8 04 12 46 14 52 17 15 18 35 0 00

CAEN İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

16.11.2012 6 17 8 08 12 53 15 01 17 26 18 46 0 00 17.11.2012 6 18 8 10 12 53 15 01 17 25 18 45 0 00 18.11.2012 6 19 8 11 12 54 15 00 17 24 18 44 0 00 19.11.2012 6 21 8 13 12 54 14 59 17 23 18 43 0 00 20.11.2012 6 22 8 14 12 54 14 58 17 22 18 42 0 00 21.11.2012 6 23 8 16 12 54 14 57 17 21 18 41 0 00 22.11.2012 6 24 8 17 12 55 14 57 17 20 18 40 0 00

STRASBOURG İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

16.11.2012 5 44 7 34 12 21 14 31 16 56 18 16 8 17 17.11.2012 5 45 7 35 12 21 14 30 16 54 18 14 8 16 18.11.2012 5 46 7 37 12 21 14 29 16 53 18 13 8 16 19.11.2012 5 48 7 38 12 21 14 28 16 52 18 12 8 15 20.11.2012 5 49 7 40 12 22 14 28 16 51 18 11 8 15 21.11.2012 5 50 7 41 12 22 14 27 16 50 18 10 8 14 22.11.2012 5 51 7 43 12 22 14 26 16 49 18 09 8 14

ANNECY İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

16.11.2012 5 48 7 32 12 27 14 46 17 10 18 30 7 58 17.11.2012 5 49 7 34 12 28 14 45 17 09 18 29 7 57 18.11.2012 5 50 7 35 12 28 14 45 17 08 18 28 7 56 19.11.2012 5 52 7 36 12 28 14 44 17 07 18 27 7 56 20.11.2012 5 53 7 38 12 28 14 43 17 06 18 26 7 55 21.11.2012 5 54 7 39 12 28 14 43 17 06 18 26 7 55 22.11.2012 5 55 7 40 12 29 14 42 17 05 18 25 7 54

LIMOGES İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

16.11.2012 6 07 7 51 12 47 15 06 17 30 18 50 0 00 17.11.2012 6 09 7 53 12 47 15 05 17 29 18 49 0 00 18.11.2012 6 10 7 54 12 47 15 04 17 28 18 48 0 00 19.11.2012 6 11 7 56 12 47 15 04 17 27 18 47 0 00 20.11.2012 6 12 7 57 12 48 15 03 17 26 18 46 0 00 21.11.2012 6 13 7 58 12 48 15 02 17 25 18 45 0 00 22.11.2012 6 14 8 00 12 48 15 02 17 25 18 45 0 00

MARSEILLE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

16.11.2012 5 49 7 28 12 30 14 57 17 20 18 49 7 38 17.11.2012 5 50 7 29 12 31 14 56 17 20 18 48 7 38 18.11.2012 5 51 7 30 12 31 14 55 17 19 18 48 7 37 19.11.2012 5 52 7 32 12 31 14 55 17 18 18 47 7 36 20.11.2012 5 53 7 33 12 31 14 54 17 17 18 46 7 35 21.11.2012 5 54 7 34 12 31 14 54 17 16 18 46 7 35 22.11.2012 5 55 7 35 12 32 14 53 17 16 18 45 0 00

LYON İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

16.11.2012 5 53 7 37 12 32 14 52 17 16 18 36 7 54 17.11.2012 5 54 7 38 12 33 14 51 17 15 18 35 7 53 18.11.2012 5 55 7 40 12 33 14 50 17 14 18 34 7 52 19.11.2012 5 57 7 41 12 33 14 50 17 13 18 33 7 52 20.11.2012 5 58 7 42 12 33 14 49 17 12 18 32 7 51 21.11.2012 5 59 7 44 12 34 14 48 17 11 18 31 7 50 22.11.2012 6 00 7 45 12 34 14 48 17 10 18 30 7 50

METZ İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

16.11.2012 5 51 7 42 12 27 14 35 17 00 18 20 8 16 17.11.2012 5 52 7 43 12 27 14 35 16 59 18 19 8 15 18.11.2012 5 53 7 45 12 27 14 34 16 58 18 18 8 15 19.11.2012 5 55 7 46 12 28 14 33 16 57 18 17 8 14 20.11.2012 5 56 7 48 12 28 14 32 16 56 18 16 8 14 21.11.2012 5 57 7 49 12 28 14 31 16 55 18 15 8 13 22.11.2012 5 58 7 51 12 28 14 31 16 54 18 14 8 13

RENNES İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

16.11.2012 6 21 8 10 12 59 15 10 17 35 18 55 0 00 17.11.2012 6 22 8 12 12 59 15 09 17 34 18 54 0 00 18.11.2012 6 24 8 13 12 59 15 09 17 33 18 53 0 00 19.11.2012 6 25 8 14 12 59 15 08 17 32 18 52 0 00 20.11.2012 6 26 8 16 12 59 15 07 17 31 18 51 0 00 21.11.2012 6 27 8 17 13 00 15 06 17 30 18 50 0 00 22.11.2012 6 29 8 19 13 00 15 06 17 29 18 49 0 00

MULHOUSE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

16.11.2012 5 45 7 33 12 23 14 35 17 00 18 20 8 11 17.11.2012 5 46 7 34 12 23 14 35 16 59 18 19 8 11 18.11.2012 5 47 7 36 12 23 14 34 16 58 18 18 8 10 19.11.2012 5 49 7 37 12 23 14 33 16 57 18 17 8 10 20.11.2012 5 50 7 39 12 23 14 32 16 56 18 16 8 09 21.11.2012 5 51 7 40 12 24 14 32 16 55 18 15 8 09 22.11.2012 5 52 7 42 12 24 14 31 16 54 18 14 8 08

LILLE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

16.11.2012 6 04 7 59 12 40 14 43 17 07 18 27 8 17 17.11.2012 6 06 8 01 12 40 14 42 17 06 18 26 8 16 18.11.2012 6 07 8 03 12 40 14 41 17 05 18 25 8 16 19.11.2012 6 09 8 04 12 40 14 40 17 04 18 24 8 15 20.11.2012 6 10 8 06 12 40 14 39 17 03 18 23 8 15 21.11.2012 6 11 8 08 12 41 14 38 17 02 18 22 8 15 22.11.2012 6 12 8 09 12 41 14 37 17 00 18 20 8 14

VALENCE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

16.11.2012 5 52 7 34 12 32 14 54 17 18 18 49 7 49 17.11.2012 5 53 7 36 12 32 14 53 17 17 18 49 7 48 18.11.2012 5 54 7 37 12 33 14 53 17 16 18 48 7 47 19.11.2012 5 56 7 38 12 33 14 52 17 15 18 47 7 46 20.11.2012 5 57 7 40 12 33 14 51 17 14 18 46 7 46 21.11.2012 5 58 7 41 12 33 14 51 17 14 18 46 7 45 22.11.2012 5 59 7 42 12 34 14 50 17 13 18 45 7 45

MACON İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

16.11.2012 5 54 7 39 12 33 14 50 17 14 18 34 7 57 17.11.2012 5 55 7 40 12 33 14 49 17 13 18 33 7 56 18.11.2012 5 56 7 41 12 33 14 49 17 12 18 32 7 56 19.11.2012 5 57 7 43 12 33 14 48 17 11 18 31 7 55 20.11.2012 5 58 7 44 12 33 14 47 17 10 18 30 7 55 21.11.2012 5 59 7 45 12 34 14 46 17 10 18 30 7 54 22.11.2012 6 01 7 47 12 34 14 46 17 09 18 29 7 53

BEZIERS İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ

16.11.2012 5 57 7 37 12 39 15 05 17 29 18 58 0 00 17.11.2012 5 59 7 38 12 39 15 05 17 28 18 57 0 00 18.11.2012 6 00 7 39 12 39 15 04 17 27 18 56 0 00 19.11.2012 6 01 7 41 12 40 15 03 17 26 18 56 0 00 20.11.2012 6 02 7 42 12 40 15 03 17 26 18 55 0 00 21.11.2012 6 03 7 43 12 40 15 02 17 25 18 54 0 00 22.11.2012 6 04 7 44 12 40 15 01 17 24 18 54 0 00

AİLEM23 16 - 22 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

-Ebeveynlere göre obezitenin en önemli nedeni abur cubur

tüketiminin yanında çocukların hareketsiz kalması.

Barem Araştırma Merkezi’nin 700 ebeveynle görüşerek yaptığı araştırmada büyük çoğunluk, obezi-teyi sorunlu beslenme (yüzde 95) ve hareketsizliğe (yüzde 72) bağlıyor.

Beslenme sorunları arasında abur cubur yeme (yüzde 79), den-gesiz ve tek tip beslenme (yüzde 45) başta geliyor.

Ebeveynler az hareketli olmayı ise bilgisayar ve televizyon kar-şısında uzun süre vakit geçirme, merdiven yerine asansör kullanma, okula servisle gidip gelmeye bağlı-yor. Bazı ebeveynler ise obezitenin genetik olduğunu, yani aileden geldiğini (yüzde 11) düşünüyor. Ebeveynler obezitenin çocuklarda sağlık sorunlarına neden olduğu konusunda da hemfi kir.

Bu sorunlar fi ziksel (yüzde 89) ve duygusal (yüzde 76) sorunlar başlıkları altında toplanabilir. Fizik-sel sorunlar içinde denge bozukluk-ları (yüzde 54) başta geliyor.

Çocukları abur cuburdan uzak tutun

Çocukların en büyük sağlık sorunlarının ba-şında obezite geliyor.

Bebekleri ağzından öpmek

ateşli hastalıklara neden oluyor

-Halk arasında ‘öpücük hastalığı’ olarak bilinen ebstein barr virüsü (EBV) tarafından oluş-turulan enfeksiyon bu

şekilde bulaşıyor. Öpücük hastalığı; ateş, membranlı fa-ranjit, lenf bezlerinde, dalakta ve ka-raciğer büyümesi gibi rahatsızlıklara neden olabiliyor. Antalya Manavgat Devlet Hastanesi Başhekimi ve Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Kuru, öpücük hastalığının çocuklara bulaş-masında en önemli etkenin tükürük olduğunu söylüyor. Kuru, hastalığın ateş, membranlı faranjit, lenf bezlerin-de, dalakta ve karaciğer büyümesine neden olabileceğini kaydediyor. Enfeksiyon yapan virüsün tükürükle taşındığını ifade eden Kuru, “Bu çocuk dünya tatlısı diyerek ağız ve ağız çev-resinden öpmeyelim. Anne ve babalar yakınlığı ne olursa olsun, çocuklarını kucağına alıp öpmeye kalkan herke-si de uyarmalı. Hastalık aniden veya yavaş olarak ateş, baş ağrısı, titreme, iştahsızlık ve kırıklıkla başlayıp lenf bezlerinde şişme, şiddetli boğaz ağrısı ile devam edebilir. Virüs, bebeklerde ateşi 39-40 dereceye kadar yükseltebi-lir.” diyor.

Page 24: Zaman France N° 239 - TR

BULMACA24 16 - 22 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

Karebulmaca

Çengelbulmaca4

323 EYLÜL 2012 PAZAR

fi‹FRE KEL‹ME 1 2 3 4 5 6 7 8 9

Hazır

Üst resimdekiaktör

Yıkıntı

Ormanlar kralı

Tartıda kapağırlığı

İç giysileri

Temel yasa

Hayvansal bir besin

Sözleşme,teslimiyet

Keçi yavrusu

Küçük bitki

Veri

Çok lezzetli

Balı ile ünlüRize yaylası Sınav

Nikelinsimgesi

Öldürme, yok etme

Çürüğeçıkarılmış mal

Temizeçıkarma

Bireyselsporlarıngenel adı

Apansız

Gezinti teknesi

Samaryumunsimgesi

Ululuk,büyüklük

Baş

Bin kiloÜye

Yetke

Ad, soyadı

Acı

Kayak

Şüphedenuzak, kesin

Bir ırk

Kaba, kalınkumaş

Güneşten,yağmurdan

korunma aracı

Bir tür halat

Kişi

UzaduyumTibet keşişi

Kuzu bağırsağıkebabı

Sene

AyCazibe

Arka

Acele,koşuşturma

Musibet

Bir bahçeçiçeği

Takım (kısa)

Yedi yaşınıgeçmiş boz

deve

Bir göz rengi

Lahza

Tespihin baştanesi

Peşinat

Bebek yiyeceği

Zarafet sahibi

Moral

Bir sinirhastalığı

Boyun eğme

Bir çevre vakfı

Meleklerâlemi

Kâse

İşaret

Sonuncu ay

Karagözdeçalınankaynanazırıltısı

Güven

Sağlık, esenlik

Almanya’dabir kent

Bir bağlaç

Bezginlikanlatan bir söz

İlkel silah

Gemidehızölçer

Hz. İbrahim’indini

Yeni doğançocuk için

kesilen kurban

Ağır müziklibir sahne

oyunuKulluk

Tören

Elbisede takım

LatifeÜst,

buyurucu

Büyük bitki

Bayan eş

Gösteri

Öğrenci

Bingöl’de bir ilçe

Şaşma ünlemi

Söz

Bir denizkabuklusu

Beyaz

Buluş

YaşamMesaj

Çalgıda sesdüzeni

Müsabaka

İnanç

Kur’anı-ıkerimin 3. suresi

İrlandaCumhuriyet

Ordusu (kısa)

Seryumunsimgesi

Alışveriştedurgunluk

İstanbulSanayi Odası

(kısa)

Bir masal dağı

Kısa yazı

Köpek

Kuyrukso-kumu kemiği

Peygamberepeygamber-liğinin tebliği

Kesin

Stronsiyumunsimgesi

İsviçre’dekanton

ÜlkemizinAsya bölümü

Bir peygamber

ÖzenGüçlü,

becerikli

Bir üzüm türü

Kalıtım

Uzaklık anlatır

Bir nota

Boynun arkatarafı

Verme, ödeme

Muğla’da bir ilçe

Koku

Tutkun, emre

Soyluluk

MiraçtaCebrail’in

geçemediğiağaç

Türk Malı(kısa)

Su

Cömert

Sert rüzgâr(yöresel)

Telefon sözü

Ortaresimdeki

diziArjantinplakası

Edebiyat (kısa)

Şöhret

Testere artığı

Yelken indirmekomutu

Yoksul aşevi

Bitki

Voltamperinsimgesi

Panamaplakası

Bir kürkhayvanı

İlişkin

Zarfayapıştırılır

TemelMüzik dinletisi

Yazlık ayakkabı

Oksijeninsimgesi

Ağızlıktabiriken tütün

zifiri

Konut arazisi

Müzikte canlıanlamında

Baskıda harftakozu

İstemeyeistemeye

Tamamlama

Avrupa’dadevlet

Resimde hey-kelde varlık-ların biçimi

Esmer kimse

Divan edebiyatıvezni

Bir hücre asidi

Uydumuz

Titanınsimgesi

Bir palmiyetürü

Suyolu

Beygir

Duyuru

Mera

Tutmaorganımız

Duruk, ilerlemegöstermeyen

Küçük yerle-şim bölgesi

Kâğıt

PlatoMenzil

Kanun

Eski bir Türk güreşi Dizi Yanardağ

püskürüğü

Ergenliksivilcesi

G. Amerika’dasıradağlar

Yardımcı, iştahaçıcı yemek

Oğlan karşıtı

Lantanınsimgesi

Alt resimdekiaktris

Damandadolaşan sıvı

Radonunsimgesi

Beğeniyle el çırpma

İridyumunsimgesi

Kutsal ışık

Kaonunsimgesi

Fecir Sıkı Namaz çağrısı Temiz

İNANÇ BENLİOĞLU

İKİ DÜNYA ARASINDA

NESRİN YILDIRIM

1 2

3

4

5

6

7

8

9

Page 25: Zaman France N° 239 - TR

BULMACA25 16 - 22 KASIM 2012 ZAMAN FRANCEpazar bulmaca23 EYLÜL 2012 PAZAR2

ANAGRAM BULMACA

SAYI BULMACA

ANAHTAR CÜMLE

SÖZCÜK BULMACA

PETEK BULMACA

1 KS

L A

2 3 4

A M

5

6 7 8 9 10

11 12 13 14 15

16 17 18 19 20

21 22 23 24 25

26 27 28 29 30

1. Sürekli su akan boru. 2. Film çekme aygıtı.3. Yıllık. 4. Ateş yakmak için kullanılan kuruyaprak vb. 5. Dargın. 6. Tayin etmek. 7.Donanma. 8. Sahnede oynanmak için hazırlan-

mış eser, oyun. 9. Metalden, türlü biçimlerde yapılan, küçük, alçak kabartma levha. 10. Kılıksız veuyuşuk, sümsük. 11. Gerçek. 12. Tabaklanmış dana derisi. 13. Hak ve hukuka uygunluk. 14. Gemisüvarisi. 15. İtalya’daki sıradağlar. 16. Sömürge. 17. Slovakya halkından olan kimse. 18. Nezretmek.19. Çirkin, huysuz. 20. Aceleci. 21. İmkan. 22. Spiral. 23. “İnandık”, “öyledir” anlamındaki sözcük. 24.Uğraş, iş. 25. Başkasının yaptığı zararı ödeme. 26. Bir ilimiz. 27. Marmara Denizi’nde bir ada. 28.Unutma. 29. Konuşma organlarının bozukluğu nedeniyle konuşamayan kimse. 30. Kazanma.

Tan›mla ra uy gun alt› harf li söz cük le ri ayn› say›l›da ire le rin çev re si ne yaz›n. Söz cük ler sa at do€rul -tu sun da ve her söz cü€ün ilk harf li da ire den ç›kanokun gös ter di€i ku tu dan baflla ya rak yaz›la cakt›r.

1. Salahiyet. 2. Yayvan ve değirmi yüz. 3. Kısa ve

anlatımı etkili söz. 4. Yabanarmadu. 5. Meteor. 6. Sevgi,

istek, düşünüş, anma ve hatır gibi kalpte varsayılan

duygu kaynağı. 7. Aşırı harcama. 8. Tabir. 9. Boy bos. 10.

Eksik. 11. Küçük taş parçası. 12. Usa vurma, yargılama,

entelekt. 13. Saç örgüsü. 14. Riayet etmek. 15. Bir yere

mal ederek deftere geçirme. 16. Bakan. 17. Bir çalgısı

doğru ses vermesi için ayarlama. 18. Bir çalgı. 19.

Ölenlerin kılınmamış namazları ve tutulmamış oruçları

için verilen sadaka. 20. Erkek eş, koca.

Ka re ler için de ki befl harf li söz cük ler de ki harf le rin yer le ri ni de€iflti re rek, yukar›daki tan›mla ra uy gun söz cük le ri olufl tu run ve çiz gi le re yaz›n. Bul du€unuz ye ni söz cük le rin ilk harf le ri ni s›ray la oku du€unuz da bir söz oluflacakt›r.

YETİK

1

BALAK

2

CEVİZ

3

HALAT

4

AHŞAP

5

ÖLGÜN

6

SAFİR

7

MİDYE

8

MADEN

9

SANIK

10

KALIÇ

11

KALIN

12

BELKİ

13

YAMUK

14

YAKIT

15

EVLİK

16

Afla€›daki say›lar› bulmaca karelerinde aray›n ve bulduklar›n›z›nüzerini iflaretleyin. Bakal›m hepsini kaç dakikada bulabileceksiniz?

KOTRA

17

ERBAP

18

KASIT

19

KEFİR

20

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

8 6 7 4 5 4 2 3 1 1 5

6 1 5 4 9 7 2 2 4 3 1

8 7 9 3 1 4 7 2 3 3 9

1 1 7 9 4 9 2 6 6 6 8

5 4 9 6 1 7 8 8 2 2 5

4 4 2 4 6 1 6 1 4 8 7

9 5 6 3 2 9 3 4 6 1 3

1 1 2 7 8 3 5 2 9 7 7

8 3 5 4 5 4 6 3 3 4 2

2 4 3 1 3 8 1 7 6 9 6

7 8 4 5 3 1 9 3 5 8 5

2 3 6 5 3 5 8 9 4 7 1

7 5 9 1 2 5 2 3 4 9 9

2 2 6 8 4 2 1 3 6 8 5

2 9 4 5 3 8 6 5 7 5 9

4 3 7 3 4 9 5 6 7 6 1

6 2 1 5 9 5 3 7 7 3 8

5 8 8 9 7 5 4 2 3 6 2

4 9 9 1 8 2 4 1 6 6 3

7 5 8 6 2 3 6 1 5 4 7

21863

27281

27835

34227

35652

36589

42136

45134

49613

51132

51945

58627

62361

65195

66763

74638

79492

79854

3 HARFLİFAŞ HOŞNEV OLEÜNS ÜYE

4 HARFLİHAVİ MÜGEREPO REVÜŞUFA YONT

5 HARFLİAHRAZAKONTAKSONASKERALAŞAAŞKINAYNAZÇORBA

KUMUÇLOTUSMOTORMURİSNİSANRESİFSAVAŞSÜSLÜÜLFET

6 HARFLİATLAMAİLİŞİK SIRTAR ŞIRNAKTAKAZATRİŞİN

7 HARFLİISITICI İRTİFAKİTTİHAZKALAMARNAKARATTESİSAT Soldaki sözcükleri bulmaca karelerine yerlefltireceksiniz. KARIŞ’ı ipucu olarak yerine biz koyduk.

K A R I Ş

Page 26: Zaman France N° 239 - TR

BULMACA26 16 - 22 KASIM 2012 ZAMAN FRANCEpazar bulmaca 23 EYLÜL 2012 PAZAR 3

KARE BULMACA

ÇÖZÜMLER SÖZCÜK AVI

Aşağıdaki sözcükleri bulmaca karelerinde arayın ve bulduklarınızınüzerini karalayın. Geride kalan harfler bir sözü oluşturacaktır.

AVARE

BERZAH

BİLİMSEL

ÇALMA

EGOİZM

HODKAM

KADRAN

KANTAT

KAPAK

KİREN

KONAK

KOFRA

MOHER

NAZİRE

NECAT

PERVER

RESİM

RÜESA

ŞENLİK

TASDİ

TEREK

TEŞBİH

TRAFİK

H İ B Ş E T A R F O K T K I S

K T A B K İ F A R T A N A Ç E

L E I A İ K B İ Z C İ S K R K

N R K V Ö L T Ü E L E E İ M O

A E A A R İ İ N D Ü E Z Ğ O N

R K P R İ E L M R İ A Ş Y H A

D İ A E G L E R S N İ E M E K

A K K O A M L A Ç E Ö N İ R N

K T İ H O D K A M Ü L L S L E

E Z M E Y H A Z R E B İ E E R

M K A N T A T Y Ö N E K R L İ

T A S D İ T R E V R E P İ R K

KARE BULMACASOLDAN SA⁄A1. Erdal Özya€c›lar - Beze. 2. Meal - Tein - Uray - Pirat. 3. Pal - Rahvan -Adalet - Ni. 4. ‹roni - Çad - Elalem. 5. Re - ‹dare - Tors - Leken. 6. Ayaz -Kroki - Dem - Ton. 7. Akma - ‹fl - Özet - Ve. 8. Lam - Na - Adak. 9. ‹larya -Erime. 10. Zona - Ni - Mimar. 11. MM - Ster - Esaret. 12. En - Emi - Ç›ra -Of. 13. Albino - Retina. 14. Anemi - Kat - Naz. 15. Po - Ekenek - Hat›l - Vali.16. Nöbet - Rasat - Takat. 17. Baro - Rakkas - Kaçak - Te. 18. Yelken -Ametal - Barut. 19. Kul - Maç - Kar - Ti - Ar. 20. Ole - Erat - Diyet - Niyaz.YUKARIDAN AfiA⁄IYA1. Emperyalizm - Alp - No. 2. Rea - Kalomel - Onay. 3. Dali - Amman - NBA- Öreke. 4. Al - Riya - Ras - ‹nebolu. 5. Roda - Oy - Teneke - Kle.6. Ötanazi- Anemometre. 7. Zehir - fiu - ‹ri - ‹n - Anma. 8. Yiv - Ek - Erk - At. 9. Anaç- Kakaç. 10. Nato - Sam. 11. Cu - Dok - Haseki. 12. Ira - R‹ - At - Tay. 13.Lades - Kare. 14. Ayal - Dönemeç - K›tal. 15. Lalezar - S›ralaç. 16. Peleme- ‹maret - Kabin. 17. Bitek _ tamirat - Vaka. 18. Er - Met - Deme - ‹nat -Ray. 19. Zam - Nova - Atonal _ Tura. 20. Etik - Nekir - Fazilet.

ANAGRAM BULMACAYavaş giden çabuk varır.

PETEK BULMACA1. Maslak. 2. Kamera. 3. Senevi. 4. Kavrak. 5. Küskün. 6. Atamak. 7.Armada. 8. Temsil. 9. Plaket. 10. Sünepe. 11. Hakiki. 12. Vidala. 13.Adalet. 14. Kaptan. 15. Apenin. 16. Koloni. 17. Slovak. 18. Adamak. 19.Kaknem. 20. İcecen. 21. Olanak. 22. Sarmal. 23. Amenna. 24. Meslek. 25.Cereme. 26. Manisa. 27. İmralı. 28. Nisyan. 29. Dilsiz. 30. Edinim.

SÖZCÜK AVIKıskançlık, bizi kötüleri değil, iyileri kötülemeye yöneltir.

SÖZCÜK MERDİVENİHABİS - HARİS - HASİS - KASİS - KAVİS - KAVİL - KAVAL

SARMAL BULMACAİÇE DOĞRUBaraka – Fanila – Yahni – Sebil – Tiktak – Astana – Kamara – Yalak –Adana – Katar – Ekler – Eylül – Emsal – Aksak – Rakam – Anapara –Maket – Lepra – KavDIŞA DOĞRUVakar – Pelte – Kamara – Panama – Karkas – Kalas – Melül – Yerel –Kerata – Kanada – Akala – Yarama – Kanat – Sakat – Kitli – Besin –Hayali – Nafaka - Rab

SUDOKU ÇÖZÜMLER‹

SOL DAN SA⁄A1. Fo to€ raf ta ki sa nat ç› - Yu mur ta ak› ve pud ra fle ke ri ile ya p› lan bir çe flit ku -ru pas ta. 2. An lam, kav ram - Ça y›n et ki li mad de si - Be le di ye - ‹ki ki fli lik,spor tif amaç l› kü çük ya r›fl tek ne si. 3. Te le viz yon renk sis tem le rin den bi ri -At›n bi ni ci yi yor ma yan bir kofl ma bi çi mi - Hak ve hu ku ka uy gun luk - Bir no -ta. 4. Ede bi yat ta bir fle yin ter si ni söy le ye rek ya p› lan alay - Af ri ka'da bir ül ke -Her kes, el gün. 5. Bir no ta - Yö ne tim - Göv de hey ke li - Ka ra bat ma mak içinta k› lan ör gü lü ayak l›k. 6. Aç›k ha va da ç› kan ku ru so €uk - Bir ko nu ve ya nes -ne nin bafl l› ca özel lik le ri ni yan s› ta cak bi çim de ha z›r lan m›fl tas la €› - Za man,ça€ - Ses tit re flim le ri nin yük se lip al çal ma s›. 7. Re çi ne - U€ rafl - Hu la sa - Birba€ laç. 8. Mik ros kop ca m› - Olum suz luk an la tan önek - At›f Y›l maz'›n bir fil -mi. 9. Gü müfl ba l› €› n›n kü çü €ü - S› cak l›k ne de niy le ka t› du rum dan s› v› du ru -ma geç me. 10. Si nir uç la r› il ti ha b› - Ni kel'in sim ge si - Ya p› la r›n pla n› n› ya p›pbun la r›n ger çek lefl me si ni sa€ la yan, yö ne ten kim se. 11. Mi li met re (K› sa) - Y› -€›n du ru mun da ki ya ka cak odun için kul la n› lan, 1 met re kü pe eflit ha cim öl -çü sü bi ri mi - Tut sak l›k. 12. Ge nifl lik - Tem bih sö zü - Çam gi bi re çi ne li a€aç -la r›n ya€ l› ve ça buk yan ma ya el ve rifl li bö lü mü - Trab zon'un bir il çe si. 13. K›l -la r›n da ve göz le rin de do €ufl tan bo ya mad de si ol ma yan in san - Gö zün a€ ta -ba ka s›. 14. Kan s›z l›k has ta l› €› - Bir ya p› da iki dö fle me ara s›n da yer alan da -ire ve oda la r›n bü tü nü - Cil ve. 15. ‹tal ya'n›n en uzun ›r ma €› - Dü zen li eki lenyer, tar la - Du va r› ber kit mek için tafl la r›n ara s› na ya tay ola rak yer lefl ti ri lendi rek - Bir i€ lin en yük sek yö ne tim gö rev li si. 16. S› ra ile ya p› lan gö rev - Göz -lem - Güç, der man. 17. Bir kent avu kat la r› n›n olufl tur du €u bir lik - Sar kaç,pan dül - Ya sa la ra, ku ral la ra uy ma dan, giz li ce ya p› lan - Cet vel tü rü. 18. Rüz -ga r›n et ki siy le de niz tek ne si ni yü rüt mek için di re €e ta k› lan ge nifl alan l› bez- Me tal ol ma yan ele ment - Atefl li si lah la mer mi nin at›l ma s› na ya ra yan, pat -la y› c›, ka t› mad de. 19. Al lah'a (cc) gö re in san - Spor kar fl› lafl ma s› - Bir ya €›fltü rü - Bo ru se si - Sa nat. 20. ‹s pan yol la r›n se vinç ün lem le ri - Or du da on ba fl›ve ça vufl la ra ve ri len ad - Per hiz - Yal var ma, ya kar ma.

YU KA RI DAN AfiA⁄IYA1. Bir mil le tin bafl ka bir mil le ti si ya si ve eko no mik ege men li €i al t› na ala -rak ya y›l ma s› ve ya ya y›l ma y› is te me si - Yi €it, kah ra man - Nu ma ra n›n k› saya z› l› fl›. 2. Sa türn ge ze ge ni nin bir uy du su - Tat l› sü lü men - Tas dik. 3. “Sal -va dor …” (Res sam) - Ür dün'ün bafl ken ti - Ame ri kan Bas ket bol Li gi (K› sa) -E€ ril mek te olan yün, ke ten gi bi fley le rin tut tu rul du €u bir ucu ça tal de€ nek.4. Bir renk - ‹ki yüz lü lük - Ha befl soy lu su - Kas ta mo nu'nun bir il çe si. 5.Yön te mi ne uy gun düz gün sa r›l m›fl ha lat yu ma €› - Rey - Üze ri ka lay kap l›,çe lik ten ya p›l m›fl in ce sac - Gü refl te bir oyun. 6. Öle ce €i ke sin olan bir has -ta n›n dok tor ra po ruy la öl dü rül me si - Rüz ga r›n h› z› n› ölç me ye ya ra yan ay -g›t. 7. Vü cu da gir di €in de öl dü rü cü et ki ya pan mad de - Bir gös ter me ad› l› -Cüs se li - ‹n di yum'un sim ge si - Yad et me. 8. Çi zik gi bi in ce yol - ‹la ve - Kud -ret, ik ti dar - Sat ranç ta bir tafl. 9. Kart, di fli hay van - Man da pas t›r ma s›. 10.Ku zey At lan tik Pak t› - Çöl rüz ga r›. 11. Ba k›r›n sim ge si - Ge mi ya p› lan ya daona r› lan üs tü ör tü lü ha vuz - Pa di flah göz de si. 12. Ka rak ter - En do nez -ya'n›n pla ka ifla re ti - Bi nek hay va n› - Hay va n›n bir ya n›n da ki yük. 13. Ta vukke mi €i ile oy na nan bir al dat ma ca oyu nu - Efl ke nar dört gen. 14. Efl, zev ce -Vi raj - Vu rufl ma, çar p›fl ma. 15. La le bah çe si - Kla sör. 16. Ir mak lar da ifl le -yen al t› düz ka y›k - Fa kir le re yi ye cek, gi ye cek yar d› m› ya pan ha y›r ku ru mu- Plaj da so yun ma ye ri. 17. Bol ve iyi bit ki ye tifl ti ren top rak - Ona r›m - Olay.18. Rüt be siz as ker - Çe lik ço mak oyu nu - Ata sö zü - Ayak di re me - De miryo lu. 19. Ar t›r ma - Par lak l› €› bir den bi re ar tan y›l d›z - Bel li bir to na ba€ l› ol -ma dan ya p› lan bes te - Ma de ni pa ra n›n re sim li ta ra f›. 20. Ah lak bi li mi -Ölü le ri me zar da sor gu ya çe ken iki me lek ten bi ri - Er dem.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

ERDAL ÖZYA⁄CILAR

1 2 6

8 3 7

5 9 4

8 4 9

6 2 5

1 3 7

5 3 7

1 4 9

6 2 8

3 7 1

2 8 5

6 4 9

2 9 6

7 1 4

5 8 3

4 8 5

3 9 6

2 7 1

7 1 8

9 6 2

4 5 3

3 6 2

4 5 8

9 7 1

9 5 4

7 1 3

8 6 2

1 7 6

4 8 3

5 2 9

4 5 8

6 9 2

3 7 1

3 9 2

7 1 5

4 6 8

6 9 8

7 4 2

3 1 5

5 3 4

8 1 9

7 2 6

1 2 7

5 3 6

8 4 9

8 6 1

2 5 4

9 3 7

2 4 7

9 8 3

1 6 5

9 5 3

6 7 1

2 8 4

Mavi, yeşil dalgalı

sedef

Avuç içi

Trabzon’unbir ilçesi

Bir ilimiz

İlâve

Yerfıstığı

Samsun’unbir ilçesi

Taşıtkaldıracı

Hitit

Mizaç, tabiat

Sergen

Kıvılcım

Bakla türü

Sentetikreçineninticari adı

Bir nota

Katışıksız

Bir temizlikaracı

Halk türküsütürü

Haydut

Bir gaz adı

Akıl

Küçük gemitayfası

Sivas’ın bir ilçesi

İhtiyarlamak

Pirinçli, yo-ğurtlu ıspa-nak yemeği

Üstteki aktör

Güzel koku

Kadınhükümdar

Bir gözhastalığı

İri tanelizeytin türü

Atın derisinitemizleme

Kötü

Anlam, mana

Kurnazhayvan

Erzurum’unbir ilçesi

Maden TetkikArama (kısa)

Ekabadenilen

palmiye türü

Görüş

Kumandan

Şerit perde

Türkü, şarkı

Üzüm verenağaç

Yararlılık

Irmak

Transforma-törün kısasöylenişi

Bir türyaban-mersini

Ege’de antikbir yer

Ayakkabıkalıbının çapı

Bir türçekirdeksiz

üzüm

Boğa güreşialanı

Eleme aracı

Gecikme

İri bir denizhayvanı

Bir gününyirmi dörtte

biri

Gelecek

Aksi, zıt

Televizyoncamı

Yer çatlağı

Kaçma, kaçış

Bir soru sözü

Eksik

Zaman, fiyat çizelgesi

Öğe, unsur

Bir şeyinesas yüzü

Yolsuzkazanç

Hollanda’nınplâka işareti

Sesi uzağaulaştıran alet

Şimendifer

Canlılık,hareket

Anlayış, seziş

Engel

Ünlü sanatçı veya

sporcu

Başımızdakikıllar

Şehzadeeğitmeni

Arapçada“ben”

Padişahadlarınınsonuna

eklenen san

Kokulu, koku-landırılmış

Rastgetirememe

Bir nota

Takımıngözde

oyuncusu

Sarp geçit

Baş, kafa

Uzay

Evcil birgeyik türü

Bir halkoyunu

Çölden esen yel

Hayvandakibesililik

Yemek (eski dil)

Et, peynirlokması

Kalımlı ol-mayan, ölümlü

Sömürge

Yumuşakpeynir

Alttaki aktör

Bal yapar

Kişilerarasındakiilişki, bağ

Ceylân

Kavga,çekişme

Yemek

Yakınlık,hısımlık

Bir renk

Kalımlı,kalıcı

Hintkadınlarının

alnındakibenek süs

İri bir at cinsi

Baryumunsimgesi

Bir yargıyıbildirenbelge

Numara(kısa)

Bit

Vücuda zerkedilen

bağışıklıksıvısı

Usta ilekalfanın

yardımcısı

Menteşe

D. Anadolu’daırmak

Yunanistan’ınbaşkenti

Dünya,kâinat

Tatlı çörektürü

Bir gelincikbalığı türü

Ağa (yöresel)

İlçe

Yabanihayvanvurma

Süpürgeotu

Kekliğinboynundakisiyah halka

Düzenliekilen yer,

tarla

Belge

Gözlerigörmeyen

HALİT AKÇATEPE

CÜNEYT ARKIN

K M L S M H K K Ç K

B O R A N İ A T İ A R O M A L I A V

C Ü N E Y T A R K I N L O R R E Z E

R A Y İ H A T E R S H O R A A R A S

M E L İ K E N O K S A N B A K İ İ

K A T A R A K T F A A L İ Y E T K E K

H R K K T R A F O M İ T İ L A K A

A R U S E K K E M A R E N A T A V N O E

A Y A A Z O T E N İ R S T A R K A T A N A

O F F U L M E A L F A Y A K A B E A L E M

B S A B U N E F E S S A Ç A H U A K A

U Ş A K M T İ L K İ E L E M A N L

E K M A Y A O R Ö T A R T İ K E

A R A Ş İ T N A R M A N L F E Z A

A L A Ç A M S T O R K A R A P A R A

K R İ K O T I M A R N E E N E A Ş

E T İ Z A R A S U L T A N İ A R I

fi‹FRE KEL‹ME 1 2 3 4 5 6 7 8 9

Hazır

Üst resimdekiaktör

Yıkıntı

Ormanlar kralı

Tartıda kapağırlığı

İç giysileri

Temel yasa

Hayvansal bir besin

Sözleşme,teslimiyet

Keçi yavrusu

Küçük bitki

Veri

Çok lezzetli

Balı ile ünlüRize yaylası Sınav

Nikelinsimgesi

Öldürme, yok etme

Çürüğeçıkarılmış mal

Temizeçıkarma

Bireyselsporlarıngenel adı

Apansız

Gezinti teknesi

Samaryumunsimgesi

Ululuk,büyüklük

Baş

Bin kiloÜye

Yetke

Ad, soyadı

Acı

Kayak

Şüphedenuzak, kesin

Bir ırk

Kaba, kalınkumaş

Güneşten,yağmurdan

korunma aracı

Bir tür halat

Kişi

UzaduyumTibet keşişi

Kuzu bağırsağıkebabı

Sene

AyCazibe

Arka

Acele,koşuşturma

Musibet

Bir bahçeçiçeği

Takım (kısa)

Yedi yaşınıgeçmiş boz

deve

Bir göz rengi

Lahza

Tespihin baştanesi

Peşinat

Bebek yiyeceği

Zarafet sahibi

Moral

Bir sinirhastalığı

Boyun eğme

Bir çevre vakfı

Meleklerâlemi

Kâse

İşaret

Sonuncu ay

Karagözdeçalınankaynanazırıltısı

Güven

Sağlık, esenlik

Almanya’dabir kent

Bir bağlaç

Bezginlikanlatan bir söz

İlkel silah

Gemidehızölçer

Hz. İbrahim’indini

Yeni doğançocuk için

kesilen kurban

Ağır müziklibir sahne

oyunuKulluk

Tören

Elbisede takım

LatifeÜst,

buyurucu

Büyük bitki

Bayan eş

Gösteri

Öğrenci

Bingöl’de bir ilçe

Şaşma ünlemi

Söz

Bir denizkabuklusu

Beyaz

Buluş

YaşamMesaj

Çalgıda sesdüzeni

Müsabaka

İnanç

Kur’anı-ıkerimin 3. suresi

İrlandaCumhuriyet

Ordusu (kısa)

Seryumunsimgesi

Alışveriştedurgunluk

İstanbulSanayi Odası

(kısa)

Bir masal dağı

Kısa yazı

Köpek

Kuyrukso-kumu kemiği

Peygamberepeygamber-liğinin tebliği

Kesin

Stronsiyumunsimgesi

İsviçre’dekanton

ÜlkemizinAsya bölümü

Bir peygamber

ÖzenGüçlü,

becerikli

Bir üzüm türü

Kalıtım

Uzaklık anlatır

Bir nota

Boynun arkatarafı

Verme, ödeme

Muğla’da bir ilçe

Koku

Tutkun, emre

Soyluluk

MiraçtaCebrail’in

geçemediğiağaç

Türk Malı(kısa)

Su

Cömert

Sert rüzgâr(yöresel)

Telefon sözü

Ortaresimdeki

diziArjantinplakası

Edebiyat (kısa)

Şöhret

Testere artığı

Yelken indirmekomutu

Yoksul aşevi

Bitki

Voltamperinsimgesi

Panamaplakası

Bir kürkhayvanı

İlişkin

Zarfayapıştırılır

TemelMüzik dinletisi

Yazlık ayakkabı

Oksijeninsimgesi

Ağızlıktabiriken tütün

zifiri

Konut arazisi

Müzikte canlıanlamında

Baskıda harftakozu

İstemeyeistemeye

Tamamlama

Avrupa’dadevlet

Resimde hey-kelde varlık-ların biçimi

Esmer kimse

Divan edebiyatıvezni

Bir hücre asidi

Uydumuz

Titanınsimgesi

Bir palmiyetürü

Suyolu

Beygir

Duyuru

Mera

Tutmaorganımız

Duruk, ilerlemegöstermeyen

Küçük yerle-şim bölgesi

Kâğıt

PlatoMenzil

Kanun

Eski bir Türk güreşi Dizi Yanardağ

püskürüğü

Ergenliksivilcesi

G. Amerika’dasıradağlar

Yardımcı, iştahaçıcı yemek

Oğlan karşıtı

Lantanınsimgesi

Alt resimdekiaktris

Damandadolaşan sıvı

Radonunsimgesi

Beğeniyle el çırpma

İridyumunsimgesi

Kutsal ışık

Kaonunsimgesi

Fecir Sıkı Namaz çağrısı Temiz

Y E N İ S E Z O N

İNANÇ BENLİOĞLU

İKİ DÜNYA ARASINDA

NESRİN YILDIRIM

A E A A B O M A

İ N A N Ç B E N L İ O Ğ L U N İ

I S K A R T A A T L E T İ Z M

A K L A M A Y A T A Z A M E T

A Z A S A N S K İ A R İ

T O N Ş E M S İ Y E Z A T H

T Y I L A A R T B E L A

K O K O R E Ç T K E L A A N

K Z T R A M M E L E İ A L A İ M

M A M A İ T İ M A T K Ö L N E L A M A N

P A R A K E T E A K İ K A O P E R A A

H A N İ F M E R A S İ M Ş A K A A M İ R

R E F İ K A T A L E B E

Ş O V Y A K İ Ğ I A K

İ L E T İ A K İ D E

H A Y A T S M A Ç C E

K A F İ T L K A T İ

N O T U R İ B İ S E T S

R A C A R İ R S D O

İ T İ N A İ İ U A S T M A K A

R A E D T A L A Ş İ M A R E T V A

İ K İ D Ü N Y A A R A S I N D A A S P U L

K O N S E R O A K E R A N İ M A T O

A S A L E İ K M A L B E T İ

A R U Z A Y A R E K A A T

R N A O T L A K S T A T İ K

D E R İ M A B A R L A V

Y A Y L A A K N E S A L A T A

L A K A N A L K I Ş N U R

N E S R İ N Y I L D I R I M K A

T A N D A R E Z A N P A K

1 2

3

4

5

6

7

8

9

Page 27: Zaman France N° 239 - TR

BULMACA27 16 - 22 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

SARMAL SUDOKU

SÖZCÜK MERD‹VEN‹

PUZZLE BULMACA

‹ÇE DO⁄RU1-6 Temelsiz ve eğreti yapı 7-12 Bir iç giysisi 13-17 Bir et yemeği 18-22 Hayır için dağıtılan su23-28 Saatin çıkardığı ses 29-34 Kazakistan’ınbaşkenti 35-40 Gemi odası 41-45 Hayvanlarınsu içtiği kap 46-50 Bir ilimiz 51-55 Taşıt dizisi56-60 Bir pasta türü 61-65 Bir ay adı 66-70Akran 71-75 Hafif topallayan 76-80 Sayılarıgösteren işaretlerden her biri 81-87 İşletilenparanın faiz katılmamış bütünü 88-92 Küçükyapı örneği 93-97 Cüzam hastalığının diğer adı98-100 Yılanın deri değiştirirken attığı deri

‹ki sudoku bul ma cam›zda ki her sat›r, her sü tun ve 3x3’lük her ku tu ya, 1’den 9’a ka dar ra kam lar yer leflti ri -le cek tir. Her sat›r, her sü tun ve 3x3’lük ku tu bö lüm le rin de 1’den 9’a ka dar say›lar bir kez kul lan›la cakt›r.

Merdivenin ilk basama€›ndaki HABİS sözcü€ününü son basamaktaki KAVAL sözcü€üne ulaflmak için birer harf de€ifltirin

DIfiA DO⁄RU100-96 Ağırbaşlılık 95-91 Bir tatlı türü 90-85İngiltere milletvekilleri meclisi 84-79 OrtaAmerika’da bir ülke 78-73 Demirli betonlayapılmış yapı 72-68 Kalın biçilmiş uzun tahta67-63 Üzgün, boynu bükük 62-58 Mahalli, lokal57-52 Ayakkabı çekeceği 51-46 KuzeyAmerika’da bir ülke 45-42 Bir pamuk türü 41-36 Faydalı olma 35-31 Kuşların uçma organı 30-26 Malul 25-21 Kilitlenmiş 20-16 Gıda 15-10Düşsel 9-4 Geçim parası 3-1 Allah’ın (cc) bir adı

O L U Ş U M

M A S A L

Z O R A K İ

Afla€›daki sözcükleri birer puzzle parças› gibi yerlerine yerlefltireceksiniz.

2 HARFLİAD AF AK CAEM LA MI NANİ NO OD ORPT SE UT YO

3 HARFLİANI BAS DEREGE EKO ELAEMİ GAR İRİ

LEK LOK NENOTO OYA SAVSAY SİM YOL

4 HARFLİAKIL ALAZAMİN AMİRARIK CUMAISIN İKAZ İNEK KİVİ

LOTA OĞULOZAN SEKİSAPA SAYE

SNOP SUNATANI UFUKUYUM UZAYVADİ VAKA

5 HARFLİADALI AKALA APRİL AVARA BEYİT

DAMAK DUYUM ERİKE

MASALOLASI

OMACA

ONAMA PELİN RESİM ŞUBAT TRİKO YEŞİL

6 HARFLİBOSTAN DAKİKAESARETKAHİREMEŞALEMİMOZA NATURAOKÜLEROLUŞUMVUSLAT YORUCU ZORAKİ

HABİS

KAVAL

ÇEM‹fiYEM‹fi

YEM‹NYEMEN

YEMEKYELEK

YEDEK

ÖRNEKT‹

R

Mavi, yeşil dalgalı

sedef

Avuç içi

Trabzon’unbir ilçesi

Bir ilimiz

İlâve

Yerfıstığı

Samsun’unbir ilçesi

Taşıtkaldıracı

Hitit

Mizaç, tabiat

Sergen

Kıvılcım

Bakla türü

Sentetikreçineninticari adı

Bir nota

Katışıksız

Bir temizlikaracı

Halk türküsütürü

Haydut

Bir gaz adı

Akıl

Küçük gemitayfası

Sivas’ın bir ilçesi

İhtiyarlamak

Pirinçli, yo-ğurtlu ıspa-nak yemeği

Üstteki aktör

Güzel koku

Kadınhükümdar

Bir gözhastalığı

İri tanelizeytin türü

Atın derisinitemizleme

Kötü

Anlam, mana

Kurnazhayvan

Erzurum’unbir ilçesi

Maden TetkikArama (kısa)

Ekabadenilen

palmiye türü

Görüş

Kumandan

Şerit perde

Türkü, şarkı

Üzüm verenağaç

Yararlılık

Irmak

Transforma-törün kısasöylenişi

Bir türyaban-mersini

Ege’de antikbir yer

Ayakkabıkalıbının çapı

Bir türçekirdeksiz

üzüm

Boğa güreşialanı

Eleme aracı

Gecikme

İri bir denizhayvanı

Bir gününyirmi dörtte

biri

Gelecek

Aksi, zıt

Televizyoncamı

Yer çatlağı

Kaçma, kaçış

Bir soru sözü

Eksik

Zaman, fiyat çizelgesi

Öğe, unsur

Bir şeyinesas yüzü

Yolsuzkazanç

Hollanda’nınplâka işareti

Sesi uzağaulaştıran alet

Şimendifer

Canlılık,hareket

Anlayış, seziş

Engel

Ünlü sanatçı veya

sporcu

Başımızdakikıllar

Şehzadeeğitmeni

Arapçada“ben”

Padişahadlarınınsonuna

eklenen san

Kokulu, koku-landırılmış

Rastgetirememe

Bir nota

Takımıngözde

oyuncusu

Sarp geçit

Baş, kafa

Uzay

Evcil birgeyik türü

Bir halkoyunu

Çölden esen yel

Hayvandakibesililik

Yemek (eski dil)

Et, peynirlokması

Kalımlı ol-mayan, ölümlü

Sömürge

Yumuşakpeynir

Alttaki aktör

Bal yapar

Kişilerarasındakiilişki, bağ

Ceylân

Kavga,çekişme

Yemek

Yakınlık,hısımlık

Bir renk

Kalımlı,kalıcı

Hintkadınlarının

alnındakibenek süs

İri bir at cinsi

Baryumunsimgesi

Bir yargıyıbildirenbelge

Numara(kısa)

Bit

Vücuda zerkedilen

bağışıklıksıvısı

Usta ilekalfanın

yardımcısı

Menteşe

D. Anadolu’daırmak

Yunanistan’ınbaşkenti

Dünya,kâinat

Tatlı çörektürü

Bir gelincikbalığı türü

Ağa (yöresel)

İlçe

Yabanihayvanvurma

Süpürgeotu

Kekliğinboynundakisiyah halka

Düzenliekilen yer,

tarla

Belge

Gözlerigörmeyen

1 2 6

5 4

6 2

7

KO

LAY

ZOR

3

1 9

8

1 2

7 1 4

3 2

7

9 2

5

3

5 8

9 4

8 6 2

6

4

2

5

3

9

7

8

7

5

3

8 9

2

1

6

7

6

5

1

2

8

4

3

HALİT AKÇATEPE

CÜNEYT ARKIN

pazar bulmaca23 EYLÜL 2012 PAZAR4

Page 28: Zaman France N° 239 - TR

f28spor

16 - 22 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

TÜRKİYE, 2 BASAMAK GERİLEDİ FIFA tarafından açıklanan Kasım ayı dünya sıralamasında İspanya, 1564 puanla zirvedeki yerini korudu. Listede Türkiye, 2 basamak gerileyerek 639 puanla 38’inci sırada yer aldı.Türkiye’nin 2014 Dünya Kupası elemeleri D Grubu’ndaki rakiplerinden Hollanda, 1 basamak düşüşle 1128 puanla 7’nci, 9 basamak yükse-len Romanya 669 puanla 37’nci, 19 basamak birden yükselen Macaristan 753 puanla 30’uncu, 15 basamak birden gerileyen Estonya 430 puanla 84’üncü ve 2 basamak düşen Andorra ise 13 puanla 203’üncü sırada bulunuyor.

HASAN CÜCÜK

-Futbolda teknik adamların başarıya kat-kısı uzun yıllardır tartışılıyor. Bazı teknik

adamlar var ki sıradan futbol oynayan ülke-leri bile sıra dışı bir noktaya getirmeyi başa-rabiliyor. Bunların başında, Fransa’ya ilk kez Dünya Kupası’nı kazandıran Aime Jacquet ve 44 yıl sonra İspanya’yı Avrupa şampiyonu yapan Luis Aragones geliyor. İkisinin ortak özelliği, takımlarında köklü değişiklikler yap-malarıydı. Bunun yanında sıradan bir futbol ülkesi olan Danimarka’yı görevde kaldığı 11 yılın sonunda futbol ülkesi konumuna getiren Sepp Piontek de idealist bir teknik adamın ta-kıma katkısına önemli bir örnek.

Fransa’nın futbol tarihinde yakaladığı en büyük başarıların mimarı olan Aime Jacquet, 2 yıl yardımcı antrenör olarak görev yaptığı millî takımın başına 1994’te geçti. Jacquet, Fransa’yı Euro 96’ya taşırken, o dönemin Eric Cantona, David Ginola ve Jean Pierre Papen gibi yıldız-larını kadroya almayarak genç Zidane’ı takı-mın merkezine oturttu. Medyanın sert eleştiri-lerine kulak asmayan Jacquet’nin takımı, Euro 96’da yarı fi nal oynadı. Hedefi ni Fransa’nın ev

sahipliği yapacağı 1998 Dünya Kupası olarak belirleyen Aime Jacquet, hazırlık maçlarında alınan kötü sonuçlarla bir kez daha medyanın boy hedefi oldu. Jacquet, defans ve orta saha-sı iyi olan bir takım kurarken, gol yollarındaki sıkıntıyı klasik forvet yerine gole dönük orta saha oyuncularıyla çözmeyi denedi. 98 Dünya Kupası’nda fırtına gibi esen bir takım oluştu-ran Jacquet, 4 yıllık emeğinin karşılığını, ülke-sini tarihinde ilk kez Dünya Kupası şampiyonu yaparak aldı. Jacquet’nin kurduğu Fransa Millî Takımı, Roger Lemerre yönetiminde Euro 2000’de de zirveye çıkmayı başardı.

DEL BOSQUE İLE İSPANYA, 3 BÜYÜK KUPAYI DA ALDIİspanya, futbolda Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası elemelerinde fırtına gibi esen, şampiyonalarda sıradan görünen bir ülkey-di. 2004’te İspanya Millî Takımı’nı çalıştır-

maya başlayan Luis Aragones, 2006 Dünya Kupası’nda alınan başarısız sonuçlardan sonra takımda köklü değişiklik yaptı. Ye-nileşme girişimine Raul’u keserek başlayan Aragones, topa sürekli sahip olan ve saha-nın her yerinde pres yapan bir oyun stilini benimsedi. Raul’u kesmesiyle Real Madrid yanlısı gazetelerin boy hedefi olan Ara-gones, bu kararından taviz vermedi. Euro 2008’de İspanya rakiplerini boğan bir futbol ortaya koydu. Xavi, İniesta, Senna ve David Silva’dan oluşan orta sahasıyla şampiyo-naya damga vuran İspanya, 44 yıl aradan sonra kupayı müzesine götürmeyi başardı. Aragones’in kurduğu takımın iskeletini ve oyun stilini değiştirmeyen halefi Del Bos-que ile İspanya, 2010 Dünya Kupası ve Euro 2012’de şampiyon olarak üst üste 3 büyük kupayı müzesine götüren ilk ülke oldu.

PİONTEK’İN MEYVESİNİ TERİM TOPLADISıradan bir futbol ülkesi olan Danimarka’yı 1979’da çalıştırmaya başlayan Alman Sepp Piontek, futbol tarihinde önemli bir yere sahip 3-5-2 sisteminin mucidi oldu. Piontek, elin-deki kadro yapısına göre takım kuracak, millî formayı ‘kalpten’ oynamak isteyenlere vere-cekti. Alman Hoca oyuncu seçiminde isim-den ziyade hırslı, kapasiteli ve oyun şablonu-na uygun futbolcuyu tercih etti. Danimarka’yı futbolda söz sahibi ülkeler arasına yazdıran Piontek, Viking ülkesini tarihinde ilk kez Dünya Kupası’na taşıdı. Danimarka, 1986 Dünya Kupası’nda Uruguay’ı 6-1 gibi tarihî bir skorla geçerken, gruptan çıkmayı başardı. Piontek’in bıraktığı Danimarka, aynı sistemi benimseyen halefi Ricard Möller Jensen yö-netiminde Euro 92’de şampiyon olarak tari-hinin en büyük başarısına imza attı.

1990’da Danimarka’dan ayrılıp Türk Millî Takımı’nın başına geçen Piontek, Türkiye’de de devrim yapan uygulamalara imza attı. Piontek’in oluşturduğu A Millî Takım, ilk mey-vesini, halefi ve öğrencisi Fatih Terim yöneti-minde Euro 96’ya katılarak aldı.

Hedefi ni belirleyen başarıya ulaşıyorFransa, İspanya, Danimarka... Bu üç ülkenin özelliği, Dünya Ku-pası ve Avrupa Şampiyonası’nda başarılı olamamalarıydı. Üç teknik adam bu ülkelerin seyrini değiştirdi.

Futbol dünyasına damga vuran teknik direktörler başarıları-nı sistemli çalışmalarına ve kamuoyu desteğine borçlu.

LUİS ARAGONES AİME JACQUET SEPP PİONTEK

Page 29: Zaman France N° 239 - TR

SPOR29 16 - 22 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

BİLAL ÖĞÜTCÜ ADANA

-Dünyanın dört bir yanına açılan Türk yatırımcılar, her sektörde faa-

liyet gösteriyor. Afrika'daki bakir alanları keşfeden girişimci Anadolu insanı, gele-cek vadeden her alana el atıyor. İşadamı Önder Kar, 2011 yılının şubat ayında zi-yaret amacı ile gittiği Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde iş yapılabilecek alanları araştırırken ülkede halı saha olmadığını ve bütün gençlerin mahalle aralarında toprak sahalarda futbol oynadığını görünce, bu alana yatırım yapmaya karar verir.

“TÜRKİYE'YE BURADAN FUTBOLCU GÖNDERECEĞİZ İNŞALLAH”“Burada halkın futbola olan ilgisini gördük. Ülkede bir tane bile halı saha olmadığını fark edince, halı saha ile bir adım atmak istedik.” diyen Kar, bu ve-sile ile farklı alanlarda yapacağı iş haya-tına bir adım attığını söyledi. Kongo'da ilk kez bir halı saha yapılınca büyük bir ilgi ile karşılandığını ifade eden işadamı, “Futbol'a bu kadar yoğun eğilim olunca, peşinden futbol okulu kurmaya karar verdik. Aşağı yukarı 300 öğrenci geldi futbol okuluna. Şu anda onları yetişti-riyoruz. Daha önce Türkiye'de Gençler Birliği'nde oynamış bir arkadaşımız var. Buranın eski milli takım kaptanı. Onun-la anlaştık. O da koçluk yapıyor okulu-muzda. Halk yavaş yavaş alışıyor. Daha

önce görmedikleri bir şey. Türkiye'ye buradan futbolcu göndereceğiz inşal-lah.” ifadesini kullandı.

“YEMİYOR İÇMİYOR ÇOCUKLARINI FUTBOL OKULLA-RINA YAZDIRIYORLAR”Kongo'da gençlerin futbola inanılmaz bir eğilimi olduğunu söyleyen işadamı Önder Kar, genelde mahalle aralarındaki toprak sahalarda, çıplak ayakla yağmur çamur dinlemeden top oynadıklarını söyledi. Ka-biliyetli pek çok genç olduğunu da anlatan Kar, ailelerin de çocuklarını bu konuda

desteklediğini ifade etti. “Çünkü yoksul-luk had safhada ve futbolda çok para var. Yemiyor içmiyor çocuklarını futbol okul-larına yazdırıyorlar.” diyen işadamı, çok sayıda futbol okulu olduğunu ve eski fut-bolcuların genelde bu işi yaptığını söyledi. Faka bugüne kadar kimsenin altyapı ya-tırımı yapmadığını kaydeden Önder Kar “Belçikalıların futbol okulları var, onlar da halı saha yapmamışlar. Mahalle aralarında oynatıyorlar. Bu iş biraz uzun vadeli. He-men geri dönüşümü olmayabilir. Ama iyi bir yatırım alanı.” dedi.

Kongo'da bakir çok alan bulunduğunu ve yatırıma açık bir yer olduğunu vurgula-yan Kar, “Türkiye'de belli başlı şeyler do-yuma ulaştı. Afrika'ya açılımı hızlandırmak lazım. Gerek inşaat gerekse tekstil alanında büyük açıklar var. Türkiye'den büyük yatı-rımcıları bekliyoruz.” çağrısında bulundu.

Futbol burada bir sektör haline gel-miş. Her şirketin bir takımı var. Düzenli olarak turnuvalar yapılıyor. Büyük para-lar dönüyor. Turnuvaya katılım ücretle-ri bin ile 2 bin dolar arasında değişiyor. Ödüller de çok yüksek .

Kongo’yu halı saha ile tanıştırdı, şimdi de Türkiye’ye futbolcu gönderecekAfrika'nın en kalabalık nüfusuna sahip ülkelerinden biri olan Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde ilk halı sahayı bir Türk işadamı yaptı. 70 milyonluk ülkenin başkenti Kinshasa'da 12 milyon insan yaşıyor. Başkentin göbeğine iki halı saha kuran işadamı Önder Kar, mahalle aralarındaki toprak sahalarda oynayan Kongoluları halı sahaya alıştırıyor. Futbol okulu da kuran Kar, meraklı ve kabiliyetli gençleri yakında Türk futboluna kazandıracak.

70 milyonluk ülkenin başkenti Kinshasa'da 12 milyon insan yaşıyor. İşadamı Önder Kar, bu ülkedeki genç-leri futbola kazandırmaya hazırlanıyor.

-Gaziantepli genç güreşçi Barış Güngör, henüz 20 yaşında, bu yıl Tayland'da

düzenlenen Gençler Grekoromen Güreş Dünya Şampiyonası'nda 84 kiloda birinci olarak Türk bayrağını dalgalandırdı.

6 yaşında, babası ve güreşçi ağabeyleri-nin desteğiyle minderlere alışan Güngör'ün, başarıya ulaşma hikâyesi bir hayli ilginç. Emekli babasının elinden tutarak maçlara götürdüğü, zor şartlar altında yeri geldiğin-de mezarlıkta koşarak antrenman yaptırdığı sporcu, büyük bir azimle, yolun başında elde ettiği başarıları daha da yukarıya çıkarmayı planlıyor.

2016'da düzenlenecek olimpiyatlardan altın madalya ile dönmeyi arzu eden mil-li sporcu, Hamza Yerlikaya'yı örnek alıyor. ‘Güreş yaparken değil, ağabeylerimin maçını izlerken yorulurdum' diyen güreşçi, beden eğitimi öğretmeni olup, Türk güreşine yeni isimler kazandırmak için var gücüyle çalışa-cağını söylüyor.

Bugüne kadar birçok organizasyonda adından söz ettiren genç güreşçi, 7 Türkiye şampiyonluğu elde etti. ZAMAN GAZİANTEP

Mezarlıktaki antrenmandan, dünya şampiyonluğuna

Kariyerine genç yaşta dünya şampiyonluğunu ekleme başarısını gösteren Güngör, çalışmaları-nı Kamil Ocak Spor Salonu'nda sürdürüyor.

-Bursaspor’un yıldız adaylarından Okan Deniz’in aldığı ücreti duyanlar kulaklarına

inanamıyor.Futbolcu aylık 750 TL’ye top koşturuyor. Alt-

yapıda gösterdiği performansla Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam tarafından A takıma dahil edilen genç yetenek, Yeşil-Beyazlı formayı ilk kez Si-vasspor maçında giymiş ve gol atmıştı.

Başarılı kramponun menajeri, geçen se-zon sözleşmesinin bitmesine az bir süre kala

kulübe davet edildi. Oyuncunun yaşı 18 ol-madığı ve en fazla 1 yıl mukavele uzatılabile-ceği için özel protokolle 4 bin TL aylık, 4 bin 500 TL de maç başına imzalar atıldı. Süper yetenek mayıs ayında 18’ine girince sözleş-me sona erdi.

Genç oyuncu haziran ayından bu yana da 750 TL aylığa oynamaya başladı. Bursasporlu ta-raftarlar, sevdikleri futbolcunun bu kadar düşük ücret almasına tepki gösterdi.

Bursa’nın yıldızı, asgari ücrete futbol oynuyor

Bursaspor’un genç futbolcusu Okan De-niz, U-20 Milli Takım kadrosuna çağrıldı.

Page 30: Zaman France N° 239 - TR

SPOR30 16 - 22 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

-Bundesliga’nın güçlü ekiplerin-den Bayern Münih’te forma giyen

Türk oyuncu Emre Can, sakatlığından en kısa zamanda kurtulup yeşil sahalara geri dönmek istediğini belirtti.

Geçtiğimiz hafta, Bayern Münih’in ikinci takımı ile FC Augsburg’un ikinci takımı arasında oynanan maçta sol ayak bileğinden sakatlanan genç futbol-cu hakkında kulübün açıklamasında, “Genç yıldızımız Emre Can, sol ayak bileğinden sakatlanmıştır. Sakatlığı ameliyatsız tedavi görecektir. Emre’nin devre arasından önce yeniden yeşil sa-halara dönüp forma giyip giyemeyeceği henüz belli değil.” ifadelerine yer verildi.

Genç yıldız sakatlığına ilişkin, “En kısa zamanda iyileşip sahalara daha da kuvvetli ve başarılı bir şekilde geri döne-ceğim.” dedi. ZAMAN FRANKFURT

Bayern’in tek Türk futbolcusu:Daha başarılı ve kuvvetli döneceğim!

SPOR 16 - 22 KASIM 2012 ZAMAN FRANCE

EMRE CAN

Golleriyle rekor ücreti unutturdu

İsveçli oyuncu, Fransa’da ekonomik kriz nedeniyle büyük tepkilerle karşılanan transferi sonrası, taraftarın sevgisini kazanmayı başardı.

Sezon başında Milan’dan ayrılarak transfer rekortmeni olarak Fransızların güzide kulüplerinden Paris Saint Germain’ne giden Zlatan Ibrahimovic, aldığı ücretin hakkını veriyor.

BİR İBRAHİMOVİÇ KLASİĞİ

-Paris Saint Germain’in Fransa Ligi’nde liderlik

koltuğunda oturmasında büyük pay sahibi olan golcü oyuncu kendi taraftarının gönlüne girerken, takımı-na Şampiyonlar Ligi’nde kazandırdığı puanlar sonrası adeta Fransız halkının kah-ramanı oldu.

RAKİPLERİNE FARK ATTIBu sezon transfer olduğu Paris Saint Germain forması altında çıktığı 17 maçta 14 gol atmayı başaran 31 yaşındaki golcü oyuncu, verdiği asistlerle de dikkat çekiyor. Şu ana kadar ta-kımının hücum yükünü tek başına taşıyan tecrü-beli golcü, puan değer-

lendirmesinde 21 puanla

(14 gol/7 aisist) şimdiden rakiplerine fark attı.

ATMADI AMA 4 GOL ATTTIRDIŞampiyonlar Ligi maçında Dinamo Zagreb’i tek başına yıkan yetenekli golcü, atılan tüm 4 golde de imzası bulu-nuyor. Hiç gol atmamasına karşın verdiği 4 asistle takı-mına 4 gol kazandıran ba-şarılı oyuncu skorun 4-1’le sonuçlanmasını sağladı.

31 yaşındaki futbolcu,sezon başında AC Milan’dan koparak 23 Mil-yon Euro bonservis bedeliyle 3 yıllığına Paris S.G.’ye trans-fer olmuştu. Milan maddi sorunları nedeniyle yetenekli golcüsünün Fransa’ya gitme-sine göz yummuştu. ZAMAN ALMANYA

Page 31: Zaman France N° 239 - TR
Page 32: Zaman France N° 239 - TR

“İLK KADIN CASUS RUS DARYA LİVEN” Tarihte ilk kadın casusun 1917 yılında kurşuna dizilen Mata Hari olmadığı iddia edildi. Rusya’da istihbarat tarihçisi yazar Gennadi Sokolov, tarihte ilk kadın casusun 18-19. yüzyıl-larda Avrupa’da Rusya İmparatorluğu adına çalışan Darya Liven olduğunu ileri sürdü. Rus casusun, dönemin İngiliz Başbakanı George Canning’le yakın ilişkileri sayesinde İngiltere’yi, Osmanlı’ya karşı Rusya ile ittifak kurmasına ikna etmeyi başardığı ifade ediliyor.

-Üç yıl önce Recep İvedik 1 fi lminin çe-kildi Antalya'nın Manavgat ilçesi Titre-

yengöl ve çevresi fi lmi seyredenlerin uğrak yeri oluyor. Filmde, Karaambar Kamyoncular Derneği olarak geçen mekanda kamyoncula-ra sadece kurufasülye servisi yapılıyordu.

Filmin çekildiği mekanın sahibi Ergün Özgül, çekimler sonrası uzun süre kapatı-lan mekanı yeniden açtı. Film sahnesinde gösterilen 6 dakikalık mekanın açılmasıyla birlikte Karaambar Recep İvedik hayranla-rının hatıra fotoğraf çekimi için uğrak yeri

oldu. Ergün Özgül, Recep İvedik hayran-larının yoğun isteği üzere fi lm sahnesinde Kara Ambar Kamyoncular Derneği olarak bilinen yeri, yeniden hizmete açtıklarını söyledi. Özgül, fi lme mizanseninde oldu-ğu gibi Karaambar'da sadece kamyoncu-lara değil, mekana uğrayan herkese kuru fasulye ikramı yaptıklarını anlatıyor.

Film sahnesinde olduğu gibi Karaambar'a gelenler, üye yapılarak Karaambar Kamyon-cular Derneği üyelik kartı veriliyor. Derneğin üye sayısı 5 bin 72 oldu. ZAMAN ANTALYA

Recep İvedik 1 fi lminin bir bö-lümünün çekil-diği Karaambar Kamyoncular Derneği'nin aş evinde kuru fasulye ye-meği çıkmaya başladı.

“İLK KADIN CASUS RUS DARYA LİVEN” Tarihte ilk kadın casusun 1917 yılında kurşuna dizilen Mata Hari olmadığı iddia edildi. Rusya’da istihbarat tarihçisi yazar Gennadi Sokolov, tarihte ilk kadın casusun 18-19. yüzyıl-larda Avrupa’da Rusya İmparatorluğu adına çalışan Darya Liven olduğunu ileri sürdü. Rus casusun, dönemin İngiliz Başbakanı George Canning’le yakın ilişkileri sayesinde İngiltere’yi, Osmanlı’ya karşı Rusya ile ittifak kurmasına ikna etmeyi başardığı ifade ediliyor.

Recep İvedik'in Karaambar'ında kuru fasulye çıkmaya başladı

-Önümüzdeki beş yıl içinde Körfez ülkelerinden Suudi

Arabistan ve Birleşik Arap Emirlik-leri (BAE)'ndeki milyoner sayısında çift basamaklı büyüme olacak.

Credit Suisse tarafından yayın-lanan 2012 servet raporuna göre BAE'deki milyoner sayısı 2017'ye kadar yüzde 12'lik artış ile 43 binden 48 bine çıkacak. Suudi Arabistan'da-ki 46 bin milyoner sayısı ise yüzde 17'lik büyüme ile 64 bine ulaşacak.

Körfezli milyoner sayısı artacak

‘Uçan adam’ hem ünlü hem de zengin oldu

-Serbest düşüşte ses du-varını aşan ilk insan

olarak tarihe geçen Avus-turyalı ekstrem sporcu Felix Baumgartner'in bu atlayış için sponsoru Red Bull'dan milyon-larca euro alacağı ileri sürüldü.

Avusturya gazetesi Öster-reich, Baumgartner'in dünya gündemine oturan atlayış için 10 milyon euro alacağını duyurdu. Baumgartner'in yaptığı atlayışın Red Bull'a maliyetinin 50 milyon euro olduğu belirtildi.

Baumgartner, hayatının geri kalanını helikopter pilotu olarak de-vam ettirmek istediğini söylemişti.