bthaber dosya biyometri ve güvenlik mart › documents › dokumanlar › ... · çözümleri...

8
BThaber DOSYA 14 - 20 MART 2016 www.bthaber.com Biyometri ve Güvenlik Ayrılmaz ikili Biyometri ve Güvenlik İnsanların parmak izi, iris, yürüyüşü, hareket biçimleri gibi çeşitli fiziksel ve davranışsal özelliklerine göre tanımlamayı sağlamayı amaçlayan biyometri teknolojileri aslında neredeyse bir asırdır kullanılıyor. Son yıllarda sensörlerin gelişmesi ve mobil teknolojilerin hayatımızda daha da yer almasıyla birlikte bu biyometri teknolojilerinin kullanımı da daha da yaygınlaşmaya başladı. Yavaş yavaş akıllı telefonlardan iş yerlerine kadar birçok alanda parola ve pin yerine kullanımı tercih edilen bu teknolojiler özellikle sağlık ve finans gibi alanlarda güvenlik amaçlı olarak çok yoğun bir şekilde kullanılıyor. Bu hafta sizlere biyometri teknolojilerinin aktif olarak kullanıldığı çeşitli sektörler, güvenlik gibi alanlarda en son gelişmelerin yanında, sektörde bu alanda hizmet veren şirketlerin üst düzey yöneticilerinin de görüşlerini de bulacaksınız. Eğer biyometrik teknolojileri ile yakından ilgileniyorsanız, 23 Mart 2016 tarihinde Ankara’da, Swissotel’de düzenlenecek olan ve bu alandaki en son gelişmelerin tartışılacağı Biyometri ve Güvenlik Teknoloji Platformu’nu yerinde takip etmenizi tavsiye ediyoruz. Etkinliğe katılma fırsatı bulamazsanız etkinlikle ilgili bilgiler yine buradan takip edebilir, hatta etkinlik sonrasında online yayınlarımızdan izleyebilirsiniz. Etkinlikle ilgili ayrıntılı bilgi ve kayıt içinwww.teknolojiplatformlari.com. tr adresini ziyaret edebilirsiniz. 17 bülent nevres

Upload: others

Post on 28-May-2020

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: BThaber DOSYA Biyometri ve Güvenlik MART › documents › Dokumanlar › ... · çözümleri kullanmaya başladı. Teknoloji şirketleri de müşterilerin ve finans dünyasının

BThaber

DOSYA 14 - 20MART 2016www.bthaber.com

Biyometri ve Güvenlik

Ayrı

lmaz

ikili

B

iyom

etri

ve

Güv

enlik

İnsanların parmak izi, iris, yürüyüşü, hareket biçimleri gibi çeşitli fiziksel ve davranışsal özelliklerine göre tanımlamayı sağlamayı amaçlayan biyometri teknolojileri aslında neredeyse bir asırdır kullanılıyor. Son yıllarda sensörlerin gelişmesi ve mobil teknolojilerin hayatımızda daha da yer almasıyla birlikte bu biyometri teknolojilerinin kullanımı da daha da yaygınlaşmaya başladı. Yavaş yavaş akıllı telefonlardan iş yerlerine kadar birçok alanda parola ve pin yerine kullanımı tercih edilen bu teknolojiler özellikle sağlık ve finans gibi alanlarda güvenlik amaçlı olarak çok yoğun bir şekilde kullanılıyor. Bu hafta sizlere biyometri teknolojilerinin aktif olarak kullanıldığı çeşitli sektörler, güvenlik gibi alanlarda en son gelişmelerin yanında, sektörde bu alanda hizmet veren şirketlerin üst düzey yöneticilerinin de görüşlerini de bulacaksınız. Eğer biyometrik teknolojileri ile yakından ilgileniyorsanız, 23 Mart 2016 tarihinde Ankara’da, Swissotel’de düzenlenecek olan ve bu alandaki en son gelişmelerin tartışılacağı Biyometri ve Güvenlik Teknoloji Platformu’nu yerinde takip etmenizi tavsiye ediyoruz. Etkinliğe katılma fırsatı bulamazsanız etkinlikle ilgili bilgiler yine buradan takip edebilir, hatta etkinlik sonrasında online yayınlarımızdan izleyebilirsiniz. Etkinlikle ilgili ayrıntılı bilgi ve kayıt içinwww.teknolojiplatformlari.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.

17

bülent nevres

Page 2: BThaber DOSYA Biyometri ve Güvenlik MART › documents › Dokumanlar › ... · çözümleri kullanmaya başladı. Teknoloji şirketleri de müşterilerin ve finans dünyasının

18 14 - 20 MART2016

BThaberBiyometRi Ve GÜVenlikDoSyA

Güvenlik alanında yaygınlaşan biyometri teknolojilerinin de güvenliğe ihtiyacı var.

Genel olarak bakıldığında biyometri, bir kişinin fiziksel ya da biyolojik karakteristiklerinin istatistiksel analizlerinin ölçümleri anlamına geliyor. Ama son yıllarda güvenlik alanında çok fazla kullanıma sahip olduğundan dolayı biyometri teknolojilerinin en çok güvenlik tarafı konuşuluyor.

Biyometri teknolojilerinin güvenlik anlamında kullanımı son yıllarda oldukça yaygınlaştı. Bunun en önemli nedenlerinden birisi şifre ve parolaların kolay ya da zor bir şekilde tahmin edilebilir veya kırılabilir olmaları. Biyometri teknolojilerinin parola ve şifreye göre kırılabilme olasılığı çok daha az olarak görülüyor. Güvenlik alanında yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmasının en önemli nedenlerinden birisi de bu. Ayrıca insanların parola ya da şifrelerini bir şekilde unutmaları mümkün, ama parmak izlerini ya da gözlerini bir yerde unutmaları imkansız, bir de olaya bu tarafından bakmak lazım. Şu an orta ve üst düzey telefonların bir çoğunda parmak izi sensörü var ve birçok kullanıcı aktif olarak parmak izini telefonlarına erişim için kullanıyor.

En çok kullanılan yöntemler

Parmak izi, iris, yüz, damar izleri, yürüyüş şekli, klavyede yazış şekli gibi çok farklı yöntemler biyometri teknolojilerinde kullanılıyor. Ama şu an için baktığımızda en çok kullanılan yöntemlerin başında parmak izi, yüz ve iris tanıma geliyor.

Fakat parmak izi ve yüz tanıma gibi çeşitli yöntemler birçok kişi tarafından tepkiyle de karşılanabiliyor. Fiziksel bilgilerinin ne devlet ne de başka bir özel kurum tarafından tutulmasını istemiyorlar. Diğer yandan bu teknolojileri kullanan devlet kurumu, şirketler ve kullanıcıların sayısı da artıyor.

Bu yaygınlaşmanın en önemli nedenlerinden birisi insanların artık eskisine nazaran çok daha kritik veriler ve bilgilerle uğraşmaları. Biraz önce de

bahsettiğimiz gibi biyometri teknolojileri şifre ve parola gibi geleneksel yöntemlere göre daha güvenli.

Kullanıcı sayısı artıyor

Biometrics Research Group’un araştırmalarına göre bu yılın sonunda sadece mobil cihazlarda parmak izi gibi biyometri teknolojilerini kullanan kullanıcıların sayısı 650

milyonu geçecek. Diğer yandan parmak iziyle çalışan otomobiller, para çekme makineleri, parmak iziyle açılan kilitler gibi uygulamaların da daha aktif kullanılmasıyla kullanıcı sayısı inanılmaz bir şekilde artacak.

Geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirilen Dünya Mobil Kongresi’nde çeşitli finans kuruluşları ve şirketler yüz tanıma ve

parmak izi gibi biyometri teknolojileriyle çalışan ürünlerini duyurdular. Örneğin Master Card’ın yeni uygulaması kullanıcıları yüzünden tanıyor. Yüz ve parmak izi tanımanın dışında kullanıcıların kalp atışlarından ve beyin dalgalarından tanımayı vaat eden uygulamalar dahi vardı. Sonuç olarak insan vücudu ve karakteristikleri güvenlik konusunda sınırsız

bir uygulama alanına sahip. Bugün kalp atışı ya da beyin dalgası derken yarın hangi karakteristik ön plana gelir şu an söylemek mümkün değil.

Diğer taraftan yeni yöntemlerin geliştirilmesinin nedeni ise hacker’ların biyometri yöntemlerini geçmek için oldukça yaratıcı yöntemler geliştirmeleri. Geçtiğimiz aylarda bir bardaktaki parmak izinin fotoğrafıyla yaptıkları sahte parmak iziyle Apple’ın Touch ID’sini aşmayı başarmışlardı. Yine Dünya Mobil Kongresi’nde bir şirket oyun hamuru kullanarak parmak izi sensörlerini aşabileceklerini göstermişti. Yine geçtiğimiz yıl bir hacker, Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen’in bakanlığın basın ofisi tarafından yayınlanan fotoğraflarını kullanarak parmak izini kopyalamayı başarmıştı. Geçtiğimiz yıl ABD’de 5 milyonun üzerinde kamu çalışanın da parmak izi çalınmıştı. Biyometri ile sağlanan güvenlikteki en önemli sıkıntılardan birisi de aslında bu, parolanız ya da şifreniz çalındığında basitçe değiştirebiliyorsunuz. Ama parmak izi ya da diğer karakteristiklerinizi değiştiremiyorsunuz. Bu konuda aynı birden fazla biyometrik özelliğin ve geleneksel yöntemlerin yani parmak izi ya da ses, parmak izi, parola veya hepsinin aynı anda kullanımı gibi yöntemler tavsiye ediliyor. Şu an Dark Web’de alışverişi yapılan kredi kartı numaraları ve diğer bilgilerin yanına yakında biyometrik özellikler de eklenecek gibi gözüküyor.

Türkiye’de de kullanım artıyor

Biyometri teknolojilerinin son yıllarda yaygınlaşmasına yönelik eğilim Türkiye’de de artıyor. Geçtiğimiz yıllarda pasaportlarda biyometrik fotoğraf kullanımına artık ehliyetler de eklendi. Yakında kullanılmaya başlanması planlanan kimlik kartlarında da biyometrik fotoğraflar kullanılacak. Sağlık sektöründe de bir süredir hastanelerde işlem yapılması için biyometri teknolojileri kullanılıyor. Kamu kurumlarından havaalanlarına, bankalara kadar önümüzdeki yıllarda uygulamaların sayısının hızla artması bekleniyor.

Daha güvenli biyometri teknolojilerine ihtiyaç var

Page 3: BThaber DOSYA Biyometri ve Güvenlik MART › documents › Dokumanlar › ... · çözümleri kullanmaya başladı. Teknoloji şirketleri de müşterilerin ve finans dünyasının

Daha fazla bilgi için www.schneider-electric.com.tr

Eğitimlerimizle işin merkezindeyiz.

Uptime Institute ortaklığında ikincisini gerçekleştireceğimiz veri merkezi altyapı tasarımı konulu “Accredited Tier Designer” eğitimlerinde, sizleri de yanımızda görmekten mutluluk duyacağız.* Eğitim Tarihi: 22 - 24 Mart 2016Eğitim Yeri: Radisson Blu Hotel, İstanbul Asia, Ataşehir Atatürk Mah., Yakut Cad., Ataşehir

*Eğitim kontenjanımız 25 kişi ile sınırlıdır.

Detaylı bilgi ve kayıt için; Emre KOCAStruxureware İş Geliştirme Uzmanı [email protected] 0534 516 87 34

00031 Data Center ilan 28x40cm.pdf 1 07/03/16 16:54

Page 4: BThaber DOSYA Biyometri ve Güvenlik MART › documents › Dokumanlar › ... · çözümleri kullanmaya başladı. Teknoloji şirketleri de müşterilerin ve finans dünyasının

Hayatımızın vazgeçilmezi haline gelen akıllı telefonlar, özellikle bankalarda kimlik doğrulama süreçlerinde çok daha faydalı bir araç haline geliyor. Sonu gelmeyen riskler karşısında etkili online güvenlik, mobil bankacılık ve tüm finansal hizmetlerde yapılan işlemlerde etkili güvenlik beklentileri de haklı olarak artıyor. Bu süreçte biyometrik tanımlama çözümleri hızlı ve diğer yapılara kıyasla çok daha doğru müşteri tanımlaması sağlıyor. Yani geleneksel PIN veya kimlik kartı verilerinin ötesine geçiyor. Biyometrik tanımlama teknolojisi kullanımı sadece bankacılıkta değil, tüm finansal hizmet sektöründe kimlik hırsızlığı veya yolsuzluk gibi sorunlardan kaynaklı zararları ortadan kaldırma potansiyeline de sahip. Bu gerçeği gören küresel bazda birçok banka halihazırda müşteri tanımak için biyometrik teknoloji çözümlerini kullanıyor. Gerek sektörde rekabet, gerek sonu gelmeyen haklamalar, gerekse bu tarz durumlarda bir bankanın imajını toparlamasının zorluğu ışığında söz konusu yatırımların tüm şirketlerde yayılacağını tahmin etmek zor değil. Biyometrik çözümlerin gerek bireylere gerekse finans kurumlarına en büyük faydası siber suçluların her zaman keşfetme imkanı olan açıkları ortadan kaldırması. Şube bankacılığı, internet bankacılığı, mobil bankacılık, ATM gibi finans ağlarında kullanılabilen biyometrik çözümlerle müşteri tanımlaması yapmak, bankacılık sisteminde işlemleri güven altına aldığı gibi, finansal hizmetler sektörünün bütününe çok daha önemli faydaları getirme potansiyeline sahip.

Biyometrik çözümlerin değeri artıyor

Sayısı giderek artan finans kurumları mobil bankacılık hizmeti sunuyor, müşterilerine ödeme ve parasal işlemler yapma imkanı sağlıyor. Eskiden bu cihazlarda kimlik tanıma için etkisi tartışılır şifreler veya PIN’ler kullanılırdı. Biyometrik tanıma çözümleri ise bankacılık teknolojilerinde güvenliği pekiştirdiği gibi, önemli ve gelişen bir eğilim olarak kendini gösteriyor. Biometric Research Group tahminlerine göre, biyometrik güvenlik çözümlerinin değeri 2012 yılındaki 900 milyon dolardan 2015 yılında 1.8 milyar dolarlık değere ulaştı. Bu katlanarak artışın temelinde de kimlik

hırsızlığı açıklarının artmasının ve sahtecilik sorunlarının sayısında yaşanan artışın payı büyük. Biometric Research Group tahminlerine göre, birçok yöntemle hayatımızda yer alan biyometrik teknoloji çözümleri, bankacılık sektörünün operasyonel risklerini de gelecek 10 yılda en az yüzde 20 oranında azaltma potansiyeline sahip.

Müşterilerin benimseme hızı itici güç

Mobil bankacılıkta müşterilerin biyometrik tanıma

çözümlerini benimseme hızı da istikrarlı biçimde artıyor. Bunun bir sonucu olarak, birçok akıllı telefon ve elektronik cihazda da biyometrik kimlik tanıma uygulamaları yerini alıyor. Birçok müşteri de çok daha güçlü güvenlik sunan biyometrik çözümlerinin sağladığı faydaların bilincinde. Bu da onların farklı kanallarda bankacılık işlemlerinde bu çözümleri benimseme hızını artırıyor.

Mobil bankacılıkta biyometri teknolojisini içeren uygulamalar, birçoklarına

göre sektörde en önemli gelişim noktası. Zaten bunun bir sonucu olarak giderek daha çok finans kurumu bu teknolojiyi bünyesine alıyor, işlemleri güvene almak adına bu konuda yatırımlar yapıyor. Gelinen noktada, mobil bankacılık da ATM’den işlem yapmak veya şubeye gitmek gibi güvenli hale geliyor, hatta kişisel bilgisayardan bankacılık işlemi yapmaktan daha güvenli ve daha kolay oluyor.

Finansal hizmetlerde güvenlik açıkları, parasal işlemlerde sorunlar ve kimlik

hırsızlığı sorunları gün be gün artarken, biyometrik çözümler gibi yüksek güvenlik sunan kimlik tanıma sistemleri de önem kazanıyor. ‘Müşterini tanı’ (Know your costumer) felsefesi böylece finans sektöründe önemini artırıyor. ATM’den para çekmek, telefon işlemlerinde ses biyometrisi ile müşteri tanımak, mobil bankacılık uygulamasında kimlik tanımlama, online bankacılık uygulamalarında para aklamaya karşı hamlelerde yüz ve ses kombinasyonlu tanıma uygulamaları işte bu şekilde öne çıkıyor. Biyometrik çözümlerin kullanımı, işlem süreçlerini hızlandırma potansiyeline de sahip. Bu yönüyle bankalar ve diğer tüm finansal hizmet kuruluşları, biyometrik teknolojinin müşteri bilgilerini ve prestijlerini korumak adına ne kadar önemli olduğunun bilincinde. Böylece para aklamadan internet işlemlerinde meydana gelen yolsuzluklara ve kimlik hırsızlıklarına karşı durabileceklerinin farkındalar. Geçen yıllar itibariyle birçok finans kurumu, belirttiğimiz faydalar ışığında biyometrik çözümleri kullanmaya başladı.

Teknoloji şirketleri de müşterilerin ve finans dünyasının bu beklentilerine yanıt verecek güvenlik uygulamalarını hayata geçiriyor, bu konuda yatırımlarına hız veriyor. Birçok kişiye göre parmak izi biyometrik tanımada Apple, Touch ID ile öncülük yaptı. Bunun diğer örneklerine bakacak olursak, 2012 yılında Apple, AuthenTec şirketini satın aldı, Samsung buna benzer bir güvenlik teknolojisini GalaxyS5 ve S6’da hayata geçirdi, Qualcomm da 3D parmakizi okuyucuyu kullanıma sundu.

Bankacılık işlemlerinde şifregit gide yok oluyor

Müşteriler artık kimlik hırsızlıkları

sorunlarından, bankalar bu

konuda meydana gelen olaylarla

haber olmaktan sıkıldı. Bunun

sonucu olarak, finans sektörü,

müşterilerini her adımda korumak

için biyometri teknolojilerini

kullanmakta fazlasıyla

istekli.

20 14 - 20 MART2016

BThaberBiyometRi Ve GÜVenlikDoSyA

Deutsche Bank; geleneksel şifrelere veda etti, bunların yerine parmak izi, yüz tanıma teknolojilerini kullanıma geçirdi. Lloyds Banking Group bünyesindeki Halifax, dijital finansal hizmetlere erişimde kimlik doğrulamada müşterisinin kalp atışlarını temel alan bir teknoloji denedi. Bir Finlandiya şirketi olan Uniqul, ödeme yapmak isteyen müşterilere yüz tanıma sistemi sunarken, Japon Telekom şirketi NTT DOCOMO ve Fujitsu’nun hayata geçirdiği akıllı telefon da, mobil ödeme yapmak isteyen kullanıcılarını iris

tarama ile tanıyor. HSBC, İngiltere’de ses tanıma ve dokunma güvenlik hizmetlerini sunacağını açıkladı. Bu konuda adımlar ve pilot çalışmalar giderek artarken, Visa ve MasterCard gibi kart yapıları da farklı biyometrik çözümler üzerinde çalışıyor. Apple’ın TouchID yapısını kullanan Bank of America’nın müşterileri mobil bankacılık uygulamasına giriş için parmakizi okuyucuyu kullanmaya başladı. Bundan iki yıl önce Barclays, Hitachi Europe ile işbirliği ile Barclays Biometric Reader’ı kullanıma sundu. Sadece

parmağını taratan müşteriler, saniyeler içinde online banka hesaplarına ulaşma ve ödemeler yapma imkanına kavuştu. The Royal Bank of Scotland (RBS) ve NatWest, İngiltere’de parmak iziyle mobil bankacılık teknolojisini müşterilerine sundular. ABD’nin en büyük bankalarından biri olan Wells Fargo da SpeechPro’nun ses biyometri teknolojisi ile müşterilerini tanımaya başladı. Barclay’s gibi Wells Fargo da kurumsal müşterilerine daha farklı güvenlik çözümleri de sunuyor. Bankanın

Commercial Electronic Office (CEO) mobil bankacılık uygulamasının kullanıcıları, iki yeni biyometrik çözüm arasında tercihler yapıyor. İlk uygulama ses ve yüz veri tanımayı içerirken, ikinci yöntem ise gözbebeğinin beyaz bölümünün fotoğrafının çekilmesini gerektiriyor. Gözde taklit edilemez damarlar, kullanıcının da uygulamaya giriş yapabilmesini sağlıyor. Citibank’ın yeni müşteri tanıma metodu, müşteriyi tanımak için ses biyometrisini kullanıyor, kimlik numaraları ve kişisel detaylar gibi süreçleri ortadan kaldırıyor.

fİnans DünYasinDa örnekler çoğaliYor

Page 5: BThaber DOSYA Biyometri ve Güvenlik MART › documents › Dokumanlar › ... · çözümleri kullanmaya başladı. Teknoloji şirketleri de müşterilerin ve finans dünyasının
Page 6: BThaber DOSYA Biyometri ve Güvenlik MART › documents › Dokumanlar › ... · çözümleri kullanmaya başladı. Teknoloji şirketleri de müşterilerin ve finans dünyasının

Teknolojinin hızlı bir şekilde ilerlediği günümüzde elbette ki biyometri teknolojileri de gelişiyor. Yıllardır uzun uğraşlarla yapılan biyometrik taramaların artık akıllı telefonlarla yapılabildiğini görebiliyoruz. Dilerseniz biyometri teknolojilerinin geleceğini, günümüzdeki kullanımlarıyla beraber irdeleyelim.

Sosyal medya ve biyometriBiyometrik tarama

teknolojilerinin belki de günümüzde en yoğun şekilde kullanıldığı alanlardan biri sosyal medya. Her gün Facebook’a yüzbinlerce fotoğraf yükleniyor. Bir dönem bu fotoğrafları etiketleme işlemini tamamen elle yapıyorken, sonrasında Facebook bize fotoğraflarda tanımladığı yüzleri isimsiz olarak göstermeye başladı. Biz bu yüzleri seçip arkadaşlarımızı / kendimizi etiketledik ve el birliğiyle bir biyometrik veri tabanı oluşmasında yardımcı olduk. Şimdi

ise –arada hatalı tanımlama yapsa da- çok kişinin bulunduğu bir fotoğrafı Facebook’a yüklediğimiz anda otomatik olarak hepsi etiketleniyor. Facebook, bir fotoğraf eklediğimizde saniyeler içerisinde düşük çözünürlüklü bir fotoğraftan bile biyometrik tarama yapabiliyor.

Pasaportlarda kullanılan biyometrik fotoğrafların ne kadar titiz bir şekilde çekildiğini fark etmişsinizdir. Fotoğraflarda aynı açıdan bakılıyor, fotoğraflar aynı boyutlarda çekiliyor ve belirli standartları var. Facebook ise isabet oranı henüz çok yüksek olmasa bile çok daha düşük çözünürlüklü fotoğraflarla yüz taramasını gerçekleştirebiliyor. Bu, teknolojinin bu kadar süre içerisinde attığı adımı gösterir nitelikte.

Küçülen sensörler ve kısalan tarama süreleri

Parmak izi tarama sensörleri akıllı telefonlarda bir süredir

parolalı tuş kilitlerinin yerini alıyor. Burada, parmak izi okuyucu sensörün boyutlarının bir buton yüzeyi kadar küçük olmasının yanı sıra gelen parmak izi verisinin işlenmesinin de cebimize sığdırdığımız akıllı telefonlar tarafından yapıldığını göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Ayrıca Samsung, üst seviye akıllı telefonlarında sağlık amaçlı nabız ölçme sensörlerini kullanıyor. Microsoft’un yeni model akıllı telefonlarında ise kızıl ötesi iris tarama kamerası yer alıyor; bu sensör de güvenlik amaçlı kullanılıyor.

Hali hazırda küçülmüş olan bu sensörler, gelecekte daha hızlı ve daha isabetli tahminler yürütebiliyor olacaklar. Diğer taraftan gerek güvenlik, gerek sağlık alanında daha yetenekli sensörlerle karşılaşıyor olacağız. Diyabet hastalarının kan şekeri ölçümlerinin gerçekleşmesi için artık kan almaya gerek

kalmadan kola yapıştırılan bir banttan faydalanabiliyoruz. Bu teknolojinin de bantlardan akıllı telefonlara geçişini gelecekte görebiliriz. Hatta belki de Samsung telefonlardaki minik nabız ölçer, çok hassas titreşim algılayıcılarla beraber kullanılarak tansiyon ölçme cihazlarına dönüşecektir. Ölçüm için hava yastığı desteğiyle basınç yaratılmasına gerek kalmayan, sadece telefonu kolumuza yerleştirerek (veya aparatla bağlayarak) gerçekleştirebileceğimiz tansiyon ölçümleri işimizi ne kadar da kolaylaştıracaktır…

İleri seviye mobil güvenlik: davranışsal biyometri

Biyometrinin geleceğindeki en dikkat çekici teknoloji ise davranışsal biyometri. Artık hayatımızın büyük bir kısmını bağladığımız akıllı telefonlar, banka hesaplarımızdan özel fotoğraflarımıza, sosyal

ağlarımızdan konuşmalarımıza pek çok şeyi içerirken yakın gelecekte ev ve otomobil anahtarlarımız haline de gelecekler. Dolayısıyla bu cihazların güvenliği günden güne önem kazanıyor. Şifre, iris tarama ve parmak izi tanımlama gibi güvenlik önemleri, bir şekilde aşılabiliyor. Davranışsal biyometri ise bu noktada devreye giriyor. Akıllı telefonun klavyesindeki yazım biçimi, yazım hataları, telefonun genel tutuluş açısı, menülerde gezme hızı ve çok daha fazla genel akıllı telefon kullanımı davranışı sürekli olarak cihaz tarafından gözlemlenecek. Cihaz bu davranışsal biçimlerin dışında kullanıldığı takdirde “sahibinin kullanmadığını” fark ederek izinlerini buna göre sağlayacak veya telefonu hiç açmayacak. Böylece kötü niyetli kullanıcı telefonun şifresini bulup açsa, parmak izi taramayı bir şekilde aşsa bile telefonu kullanım biçimiyle kendini ele verecek.

Biyometri teknolojilerinin geleceği

İş süreçleri birçok sektörde olduğu gibi sağlık sektöründe de büyük bir öneme sahip. Hastalara doğru teşhis koyabilmek ve doğru tedaviye en hızlı şekilde başlayabilmek için hastane personelinin hastaların kayıtlarına ve geçmişte yaşadıkları sağlı problemlerine hızlı bir biçimde ulaşmaları gerekiyor. Bu noktada devreye giren biyometrik sistemler, hastaların kayıtlarını sistematik bir şekilde kayıt altında tutarken, bu durum doktor-hasta ilişkisinin hiç olmadığı kadar sağlıklı olmasının yolunu açıyor.

Sağlık sektöründeki dijital dönüşümün mihenk taşlarından biri olan biyometrik teknolojiler, özellikle hastaların tahlil süreçlerini çok kısa bir süreye indirmesiyle dikkat çekiyor. Daha önce bir hastanın tahlil yaptırma ve sonuç alma süreci oldukça uzun ve sancılı bir şekilde geçerken, biyometrik görüntüleme sistemiyle birlikte bu süre 15 dakikaya kadar inmiş durumda. Hastalar, avuç içi tarama ve standart kan tahlil sonuçlarını bu yeni yöntemlerle birlikte oldukça kısa bir sürede alabilirken, bu durum hastaların tedavi süreçleri üzerinde de etkisini hissettiriyor.

Yeni nesil teknolojiler özellikle hastane personelinin ve doktorların hayatını oldukça

kolaylaştırıyor. Önceleri saatler, hatta günler bulan tahlil süreçlerinin 15 dakika gibi kısa bir süreye inmesi, özellikle hastalara teşhis koyma konusunda doktorların elini kolaylaştırıyor. Hastaların kan şekerleri, tam yağ sayımı, A1C, TSH ve PSA gibi birçok zahmetli test biyometrik görüntüleme yöntemiyle gerçek zamanlı olarak yapılabiliyor.

Oldukça kısa bir sürede alınan tahlil raporları sayesinde hastaların hali hazırdaki sağlık problemleri hakkında detaylı bilgiye sahip olan sağlık personelleri, hastaların gelecekte karşılaşabilecekleri diabet, tansiyon ve kalp sıkıntılarına karşı da önlem alıp, hastaları uyarabiliyorlar. Bu noktada doktorlardan karşılaşabilecekleri sağlık problemleri konusunda uyarılar alan hastalar, bu doğrultuda sağlıkları için gereken önlemleri alıp, çok daha kaliteli bir şekilde hayatlarını sürdürebiliyorlar.

Katarakt gibi sorunlar kolaylıkla çözülüyor

Biyometrik görüntüleme sistemlerinden önce katarakt gibi hastalıkların teşhisi ve tedavisi oldukça uzun bir sürece yayılıyordu. Hastaların yaşam kalitesini oldukça düşüren bu yöntemler, biyometrik sistemlerin

kullanılması ile birlikte rafa kalkarken, hastalar yeni nesil teknolojiler ile beraber daha kısa süren tedavi süreçleri sonucunda çok daha hızlı bir şekilde normal hayatlarına geri dönebiliyorlar.

Optik biyometri ile beraber hasta gözüne dokunmadan ölçüm yapıldığından mikrop kapma riski ortadan kalkarken, bu sayede başka problemler oluşmadan hastalığın tedavi sürecine geçiş yapılabiliyor. Optik biyometri ile yapılan ölçümlerin hata payı da en az seviyeye iniyor. Sağ ve sol göz ölçümlerinin birbirine karışmasını önleyen optik biyometri, ön- arka uzunluk, korneal eğim ve ön kamera derinliğinin tek cihazda ölçülmesi gibi avantajlarla da hastaların hayatını oldukça

kolaylaştırıyor. Biyometrik teknolojilerin sağlık

alanındaki kullanımlarından biri de fetal biyometri özelinde gerçekleşiyor. Fetal biyometri ile gebelik ile ilgili çok daha kapsamlı ve kaliteli bilgi sahibi olunurken, bu tarama ile birlikte gebelik yaşı, fetal büyüklüğün değerlendirilmesi ve bu büyüklüğün takibi gerçekleştirilebilirken, bebekte oluşabilecek anomalilerin tanısında da büyük kolaylık sağlanıyor.

Biyometri ile usulsüzlükler önleniyor

Biyometrik teknolojiler sağlık alanında etkisini giderek artırıyor. Bu durum hastaların hayatını kolaylaştırdığı gibi hastane personelinin ve devletin de

hastaların sisteme kayıtlarını çok daha güvenli ve verimli bir şekilde yapabilmesine imkan tanıyor.

Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından hayata geçirilen Kimlik Doğrulama Projesi’nde kimlik doğrulama biyometri temelinde gerçekleşirken, bu noktada her insanda farklı bir yapıya sahip olan parmak damarı izinde faydalanılıyor. Parmak damar iznin özel bir algoritma ile şifrelenip, analiz edilmesi dayanan teknoloji, TC kimlik numaraları ile eşleştirilerek sistemde kayıt altına alınıyor. Bu sayede haksız hizmet alımının önüne geçilirken, hastalar için oluşturulan dosyalar hem hastaların hem de hastane personelinin hayatını önemli ölçüde kolaylaştırıyor.

22 14 - 20 MART2016

BThaberBiyometRi Ve GÜVenlikDoSyA

Biyometri sağlık sektöründe yeni bir çağ başlattı Biyometrik sistemler, finans,

bankacılık ve güvenlik sektörlerinde olduğu gibi sağlık sektöründe de

yoğun bir kullanım alanına sahip. Sağlık kuruluşları, içerisinde

bulunduğumuz dijital dönüşüm çağında özellikle kayıt sistemlerinde

biyometrik teknolojilere yer verirken, bu sayede hastaların

kayıtları çok daha detaylı bir şekilde saklanabiliyor.

Page 7: BThaber DOSYA Biyometri ve Güvenlik MART › documents › Dokumanlar › ... · çözümleri kullanmaya başladı. Teknoloji şirketleri de müşterilerin ve finans dünyasının

2314 - 20 MART2016

BThaberBiyometRi Ve GÜVenlik DoSyA

BiYoMeTRi TeKnolojileRi HAYATın HeR AlAnınA DoKunuYoRGüvenli yaşama isteği, kimlik güvenliğimiz başta olmak üzere; güvenli sağlık hizmeti, güvenli alışveriş, bilginin güvenliği gibi konuları beraberinde getiriyor. Riskler ve tehditler karmaşık hale geldikçe güvenlik teknolojileri devreye giriyor. Sağlıktan sosyal güvenliğe, kamu hizmetlerinden ulaşıma ve sınır kontrolüne, finans ve bankacılıktan şehir güvenliğine kadar sayısız alanda kullanılıyor.

Bankaların biyometri dönemine en hızlı geçiş yapacak kurumlar olduğunu ve gerek banka şubelerinde gerekse ATM’lerde biyometri ile daha sık karşılaşacağımızı söyleyebilirim. Türkiye’de Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmekte olan E-Kimlik projesi kapsamında tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının biyometrik kimlikleri olacak ve birçok kamu ve özel sektör hizmet uygulamalarında biyometrik teknolojilerin kimlik doğrulama süreçlerinde etkin bir şekilde kullanacak.

Biyometrik teknolojiler birçok avantaj sağlıyor

Bilgi güvenliği günümüz teknoloji dünyasının en önemli problemlerinden biri. Kişiler ya da kurumlar, her türlü bilgiyi güvenli bir ortamda tutabilmek ve bu bilgileri saklamak, korumak için büyük çabalar ve kaynaklar harcıyorlar. Bir bilginin gizliliğinden ve güvenliğinden bahsedebilmek için o bilginin kimsenin eline geçmemesini sağlamak yeterli değil. Bunun yanında bilginin bütünlüğü, bilgiyi gönderen kişinin gönderdiğini; alan kişinin de aldığını inkâr edememesi gibi kavramlar da önem taşıyor. Bunlara bakıldığında gizliliğin en kritik noktalarından birinin bilgi erişiminin yalnızca yetki verilmiş kişiler tarafından yapılabilmesi olduğu açık. Gerçek dünya ortamında kişilerin kimliklerini doğruladıkları imza, mühür gibi elemanlar günümüzde dijital ortamda geçerliliklerini de

yitirdiler. Dijital dünyada bunların yerine verilerin bazı matematiksel algoritmalardan geçirilmesi ile elde edilen dijital imzalar ya da söz konusu kişilerin kendine has özelliklerinin kullanıldığı biyometrik güvenlik sistemleri kullanılarak söz konusu kişinin kimlik doğrulaması sağlanabiliyor.

Günümüzde başta bankacılık olmak üzere pek çok alanda elektronik operasyonların gerçekleştirilmesi ve giriş işlemleri için şifre doğrulamasına ihtiyaç var. Kullanıcılar şifre girişi yaparken, güvenlik seviyelerine bağlı olarak farklı şifreleme algoritmalarını içeren 20 kadar farklı fonksiyon ve işlevin yanı sıra bir de karmaşık sayı, harf ve sembol dizileriyle karşı karşıya kalıyorlar. Diğer taraftan farklı uzunluk ve öncelik sorunlarıyla başa çıkmanın yanı sıra BT bölümlerine unutulan şifreler için çağrılar açılıyor. Finans kuruluşlarında BT destek masalarına gelen telefonların %60’ını unutulan şifreler için yapılan aramalar oluşturuyor.

Kuruluşlar için siber dolandırıcılık ve bilgisayar korsanlığından korunmayla ilgili maliyetler gün geçtikçe artarken, tüketicilerin online hizmet sağlayıcılardan, bankalar ve hatta kamu kurumlarından işlemlerini güvenli yapabilmek için beklentileri artmış durumdadır. Veri hırsızlığı, para transferi ve hedeflenen zararları vermek açısından bilgisayar korsanlarının günümüzde çok daha ileri teknoloji ve yanıltıcı yöntemlerle çalıştıkları göz önüne alınırsa karmaşık şifrelerin dahi yeterli olmadığı görülmektedir.

Mobil cihazlarda biyometrik teknolojilerin entegrasyonu yaygınlaşıyor

Biyometrik teknolojiler, mobil ve bulut uygulamalarında da karşımıza çıkacak. Bu kapsamda birçok akıllı telefon ve tabletlerde de biyometrik teknolojilerin entegrasyonunun hızla yaygınlaştığını görmekteyiz. Biyometrik teknolojilerin, mobil cihazlara erişimde kimlik doğrulama çözümünün yanı sıra veri güvenliği

ve hatta ödeme sistemleri için de kullanılabilir olması sayesinde, etkisi artacaktır.

Mobilde biyometri kullanımı ile önümüzdeki dönemlerde kullanıcılar göz, ses, yüz gibi biyometrik özelliklerini kullanarak, mobil bankacılık işlemlerini de bu yöntemle doğruladıkları kimlikleri üzerinden gerçekleştirebilecekler.

PalmSecure teknolojisine Türkiye’de büyük talep var

The Common Criteria Recognition Arrangement (CCRA), ürünlerin bağımsız ve yetkin laboratuarlar tarafından değerlendirilmesini sağlamak amacıyla kurulan uluslararası bir kuruluş. Bu kuruluşun hazırladığı rapora göre Fujitsu tarafından geliştirilen biyometrik güvenlik çözümleri, 10 Milyon’da 8 gibi en düşük hata oranı (FAR (False Acceptance Rate) FRR (False Rejection Rate) ile günümüzde bu alandaki en güvenilir ve pratik çözüm olarak sertifikalandırılmış durumda. Fujitsu’nun geliştirdiği Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemlerinden biri olan PalmSecure, avuç içinde yer alan damarların taranmasından ortaya çıkan datayı güvenlik algoritmalarıyla eşleştirerek kullanıyor. Dünya üzerinde halen 200 milyon kişinin kullandığı ve dünyanın en güvenilir biyometrik kimlik doğrulama sistemi olarak kabul edilen PalmSecure teknolojisine, Türkiye’de de büyük ilgi var. Sosyal Güvenlik Sistemi kapsamında yer alan üniversite ve özel sağlık kurumlarının harcamalarını daha iyi kontrol etmek ve işlem yapan hastanın doğrulanması amacıyla kullanılan Fujitsu PalmSecure Avuç İçi Kimlik Doğrulama Çözümü, Türk mühendisleri tarafından geliştirildi. Bu çözüm, tedavi gören hastaların kimlik doğrulamasının yüksek seviyede güvenlikle yapılmasını sağlıyor.

Şu ana kadar bu teknoloji ile Türkiye’de özel ve üniversite hastanelerinde 20 milyon 675 bin 175 vatandaş kaydı ve 134 milyon 430 bin 760 kimlik doğrulaması gerçekleştirildi .

PalmSecure biyometrik kimlik doğrulama sisteminde kişinin kopya edilemez verisi olan avuç içi damar haritası kullanılıyor. Bu harita, parmak izi gibi kişinin temas yoluyla ortamlara bırakabileceği bir veri olmadığı için kopyalanamıyor, takip edilemiyor. PalmSecure sensörü ile vücut içinde yer alan damarlardan alınan veri, canlı doku ve kan basıncı gibi faktörleri dikkate almasının yanı sıra kayıt aşamasından merkezi veri tabanına kayıt edilmesine kadar her aşamasında çoklu güvenlik sistemleriyle üst düzeyde güvence altında tutuluyor. Diğer yandan temassız çalışan no-touch sensörü elle iletilen mikropların ve hastalıkların yayılmasına da engel oluyor.

fujitsu Türkiye Servis Direktörü

cengiz Yeker

BiYoMeTRiK TeKnolojileRe olAn ilGi ARTıYoRProline e-ID & Biyometrik Çözümler Müdürü Serdal Karakaş:

Biyometrik teknolojilere olan ilgi her geçen gün artmakta ve kullanımı yaygınlaşmaktadır. Ortaya çıkan bu ilgi ile biyometrik teknolojilerde gelişmeye devam etmektedir. Bu gelişime paralel olarak ileride evlerimizde, mutfaklarımızda kullandığımız birçok cihazın bizleri tanıyarak, bize uygun önerilerde bulunması hiç de zor olmayacaktır.

Hali hazırda biyometrik teknolojiler günlük yaşamımıza girmeye başlamıştır. Akıllı telefonlarda yer alan parmak izi okuyucular buna güzel bir örnektir. Artık bu doğrultuda geliştirilen yeni uygulamalar ile parmak izimizi kullanarak bankacılık işlemlerimizi veya online alışverişlerimizi gerçekleştirebiliyoruz. Başka bir örnek ise Japonya’da

bankacılık işlemlerinin gerçekleştirildiği ATM cihazlarının önemli bir bölümünde artık parmak damar izi yöntemi tercih ediliyor. Ayrıca avuç damar izi ve üç boyutlu yüz tanıma sistemlerinin de kullanım alanları her geçen gün daha fazla genişliyor.

Çoğunlukla kimlik doğrulama alanında kullanılan biyometrinin sunduğu yüksek güvenlik sayesinde

şirketler; büyük zararlara neden olabilecek bilgi hırsızlığı veya sanal saldırılara karşı kendilerini güvenlik altına alabiliyor ve ortaya çıkabilecek maliyetlerden korunabiliyor. Güvenlik maksimum seviyeye çıkarılırken performans ve verimlilikten de taviz verilmiyor, hatta biyometri çözümleri ile performans ve verimlilik artarken güvenlik de benzer şekilde artıyor.

Page 8: BThaber DOSYA Biyometri ve Güvenlik MART › documents › Dokumanlar › ... · çözümleri kullanmaya başladı. Teknoloji şirketleri de müşterilerin ve finans dünyasının

24 14 - 20 MART2016

BThaberBiyometRi Ve GÜVenlikDoSyA

BiYoMeTRiK TeKnolojileR YüKseK GüvenliK sAğlıYoR

sADece Pın veYA şiFRe ARTıK YeTeRli Değil

GüvenliK iHTiYAcı BiYoMeTRiK üRünleRi GelişMesini sAğlıYoR

Teknolojilerin gelişmesi ve ucuzlaması ile birlikte yüksek maliyetli çözümler de daha uygun fiyatlı olarak elde edilebilir hale geldi. Biyometrik teknolojiler de bundan en fazla etkilenen ve yaygınlaşan teknolojilerden birisi. Günümüzde yanlış kabul oranı (FAR-False Accept Rate) ve Yanlış Kabul Oranı (FRR-False Reject Rate) açısından en güvenilir teknolojiler avuç içi damar izi tanıma ve iris tanıma teknolojileri olarak görülüyor. Ayrıca, parmak izi tanıma ve yüz tanıma teknolojileri de yeterli güvenilirliği sağlayamamış olsa da kullanım kolaylığı açısından özellikle mobil cihazlarda kullanımı yaygın olarak tercih edilir hale geldi.

Özellikle Avuç İçi Damar İzi tanıma teknolojileri kullanım kolaylığı ve değişmezliği açısından kurumlar açsından tercih edilir bir teknoloji olarak yerini aldı. T.C. Kimlik kartlarının tasarımlanması ve test çalışmaları sürecinde biyometrik olarak parmak izi ve parmak damar izinin yeterli olmaması nedeniyle sonradan avuç içi damar izi teknolojisi de T.C. Kimlik kartlarında biyometrik veri olarak yerini aldı.

Biyometrinin kurumlar açısından en büyük avantajı kişiyi istenilen yer ve zaman açısından kontrol edebilme imkanı getirmesidir. Bu bakış açısı ile fiziki erişimin kontrolü için Geçiş Kontrol Sistemleri (GKS) ve sanal erişimin kontrolü için Tekil Oturum Açma (Single Sign On-SSO) Sistemleri şirketlerin güvenlik politikaları açısından dikkate değer bir yer buluyor. Günümüzde yüksek standartlara sahip ve güvenliğin ön planda olduğu, bankacılık, kamu ve silahlı kuvvetler gibi kurumlar biyometrik teknolojileri öncelikli olarak değerlendiriliyor.

Vatandaşların bilgi gizliliği ön planda

Dağıtılmaya 16 Mart itibari ile Kırıkkale’den başlanacak yeni T.C. Kimlik Kartlarının elektronik özelliği ve içerisinde biyometrik veri barındırıyor olması önemli bir gelişmedir. Bununla ilgili kanunda yapılan değişikliklerle biyometrik veri ilk defa kanunlarımızda tanımlanmış olmaktadır. Kanun nüfus işlemleri açısından bunun tanımlamış olsa da bundan sonraki dönemler açısından bir referans olacaktır. Biyometrik verinin kullanımı açısından, bu kanun özelinde bilmemizde fayda olan en önemli şey, alınan verilerin iki yerde tutulacağıdır. Birincisi, merkezde tutulan verilerin sadece nüfus işlemlerinde karşılaştırma amaçlı kullanılabileceği başka hiçbir maksatla kullanılamayacağıdır.

İkincisi, kartın içerisinde olacağı ve bu verinin de hiçbir şekilde özel geliştirilmiş ve güvenliği kontrol altına alınmış Kart Erişim Cihazları (KEC) dışında okunamayacağı ve bu cihaz dışına çıkarılamayacağıdır. Bu bakımdan Nüfus işlerinde biyometrik veri güvence altına alınmıştır.

Bilindiği üzere Kişisel Verilerin Korunması Kanun Tasarısı halen meclis komisyonundadır. Bu kanun tasarısı üzerinde bazı eleştiriler olsa da bir mevzuatın geliştirilebilmesi açısından önemlidir. İlgili kanunun, yıllardır T.B.M.M. gündeminde olmasına rağmen çıkmamış olması biyometrinin kullanımı üzerindeki soruları artırıyor ve şirketler ve kurumlar açısından beklemeye sebep oluyor. Kanun tasarısı genel hatları ile incelendiğinde biyometrik verinin Özel Nitelikli Kişisel Veri olduğu tanımlanmakta ve bu verinin alınabilmesi için kişinin rızası olması gerektiği ve açık kamu yararı olması gerektiği belirtiliyor. Genel bir değerlendirme ile, kurum ve şirketlerin çalışanlarından iş akdi başlangıcında muvafakatname ile biyometrik veriyi alabilecekleri, ancak vatandaşlar veya müşterilerden biyometrik veri almakta bu kadar rahat olmayacakları değerlendirilmektedir. Müteakiben çıkarılacak mevzuatlar ile de kamu yararı nedeniyle biyometrik verinin alınması ve kullanılması daha açık hale gelebilecektir.

Kişisel olarak, biyometrik verinin teknik ve hukuksal olarak güvence altına alınması, kişinin hayatını kolaylaştıracak şekilde günlük hayatımızda yerini alması ve bunun teşvik edilmesinin önemli olduğunu değerlendiriyorum.

Öncelikle belirtmek gerekir ki teknolojinin hergün büyük bir hızla ilerlediği 21. yüzyılda kart göstermek, imza atmak, PIN veya şifre kullanmak yüksek güvenlik için yeterli olmuyor. Bu yöntemlerin yerine veya bu yöntemlere ek olarak kullanılan biyometri teknolojileri üst düzey güvenlik ve konfor için oldukça önemli bir yere sahip oldu. Böylece kimlik doğrulama, kişisel ve kurumsal verilerin güvenliği, sınır ve kritik alt yapı güvenliği, fiziksel güvenlik gibi alanlarda biyometrik teknolojiler gün geçtikçe daha çok gelişerek günümüzün önemli oyuncuları haline geldi. Özellikle teknolojideki son gelişmelerle birlikte sensörlerin daha da küçülmesiyle, telefon ve tablet gibi mobil cihazlarda dahi biyometrik teknolojilerin kullanılması mümkün oldu. Bu sayede biyometri teknolojisi milyarları bulan mobil cihaz kullanıcısına ulaşmayı başardı. Tabi biyometrik teknolojilerdeki son yenilikler sadece donanımsal değil aynı zamanda yazılımsal çözümlerin gelişmesini de etkiledi; kamera veya sensörler sayesinde göz izi, iris, yüz, parmak izi veya parmak damar izi okuyucusunun yüksek güvenlikli çalışmasını sağlayan yazılımlarla mobil cihazlar üzerinden işlem gerçekleştirmek çok daha güvenli ve kolay hale geldi.

Yüksek güvenlik, kolaylık ve konfor sağlıyor

Kurum ve şirketler açısından kimlik doğrulama, personel devam kontrolü ve bilgi güvenliği gibi gereklilikler, biyometrik teknolojileri her geçen gün daha fazla önemli kıldı. Parmak izi, parmak damar izi, iris-göz, yüz ve hareket gibi kişinin sadece kendisine ait verilerin kullanıldığı biyometrik

teknolojiler bu gerekliliklerin sağlanması için şirketlere ve kurumlara yüksek güvenlik, kolaylık ve konfor gibi avantajlar sağlıyor.

Biyometrik çözümler özellikle yüksek güvenlik derecesine sahip kurumlarda daha çok tercih ediliyor; bankalar, kamu kurumları, hastaneler vb. Örneğin özel hastanelerde SGK’lı hastaların kimlik doğrulama işlemi yapması gerekiyor. Yani o hastanın gerçekten hastaneye gelip gelmediği ve doğru kişi olup olmadığı devletçe tespit edilmek isteniyor. Burada da işe yine biyometri teknolojisi giriyor. Biz bu büyük projede SGK sistemi içine özel sunucularımızı koyarak hastanelere verdiğimiz K!M pozitif Biyometrik Doğrulama cihazları ile hizmet sunmaktayız. Sırf bu sistem sayesinde devlet milyonlarca dolar zarardan kurtulmuştur.

Teknolojik gelişmeler ve her geçen gün duyulan güvenlik ihtiyacı biyometrik ürünler üzerinde sürekli değişimlere ve geliştirmelere sebep oluyor. Son zamanlarda parmak izi ve yüz tanıma ürünlerinin fiziksel güvenlik ürünleri ile kullanımı artıyor.

Biyometrik ürünlerin geçiş güvenlik noktalarında kullanılması ile daha güvenilir ortamların oluşturulması mümkün oluyor. Kendi çalışmalarımız açısından değerlendirdiğimizde bu ortamların huzur ve iş barışı getirdiğini görüyoruz.

Geçiş kontrol ve personel devam kontrol sistemleri bildiğiniz gibi Utarit AŞ’nin çözümleri arasında yer alıyor.

Bu sistemler e-pasaport sistemlerinde olduğu gibi biyometrik ürünlere ihtiyaç duyuyor. Biz bugüne kadar yaptığımız çalışmalara biyometrik ürünleri de dahil ederek ilerliyoruz. Biyometrik çözümleri önemsiyoruz ve otomatik yüz tanıma ile ilgili AR-GE çalışmalarına devam ediyoruz.

Kurum ve işletmelerde biyometrik ürünlere önyargı ile bakılıyor. Biyometrik çözümler üzerinden alınan verilerin kriminal bir bilgi gibi olduğu algılanıyor. Aslında söz konusu veriler vektörel bir bilgidir. Tabii bu önyargıların yıkılması ve kullanımın artması bazı mevzuatların düzenlenmesi ile mümkün olacaktır.

eTb ürün ve uygulama Geliştirme Direktörünuri boyacı

Ölçsan Genel Müdürü Burak Sondal

UTARİT A.Ş. Genel Müdürü Burak Tüzün: