bt günlüğü ekim 2015

68
10/2015 Türkiye’deki Kobilerin Yarısı Online Değil • Auto Show 2015 Frankfurt’tan En İyi 7 Konsept Araba iOS 9 Hakkında Tüm Detaylar • Kendini İmha Edebilen Elektronik Çipler • Yerli Cep Telefonu Üretmeliyiz Yeni Nesil Şirketler Yüzde 30 Daha Fazla Büyüyecek • Kurumsal Ağlar BT Altyapısının En Önemli Halkası Vergide e-Tebligat Dönemi Başlıyor • Ofis 2016 Hakkında Bilmeniz Gerekenler • İnterneti Kapatma Yetkisi Kimde? Maliyetlerinizi Bulut Bilisim ile Azaltın Volkan Yiğit Synology Türkiye Ürün Müdürü . 4,5G İhalesi Devletin Kasasını Dolduracak

Upload: ali-yavuz-sahin

Post on 17-Feb-2017

709 views

Category:

Technology


9 download

TRANSCRIPT

Page 1: BT Günlüğü Ekim 2015

Maliyetlerinizi Bulut Bilişim

İle AzaltınSAYI 22

10/2015

Türkiye’deki Kobilerin Yarısı Online Değil • Auto Show 2015 Frankfurt’tan En İyi 7 Konsept Araba

iOS 9 Hakkında Tüm Detaylar • Kendini İmha Edebilen Elektronik Çipler • Yerli Cep Telefonu ÜretmeliyizYeni Nesil Şirketler Yüzde 30 Daha Fazla Büyüyecek • Kurumsal Ağlar BT Altyapısının En Önemli Halkası

Vergide e-Tebligat Dönemi Başlıyor • Ofis 2016 Hakkında Bilmeniz Gerekenler • İnterneti Kapatma Yetkisi Kimde?

Maliyetlerinizi Bulut Bilisşim şile Azaltın

Volkan Yiğit Synology Türkiye Ürün Müdürü

.

4,5G İhalesi Devletin Kasasını Dolduracak

Page 2: BT Günlüğü Ekim 2015

Data Center&

Cloud

Collaboration

Routing&

Switching

SoftwareDefined

Networking

Eğitim ve DanışmanlıkAğ Tasarımı ve Projelendirme Kurulum ve Destek Hizmetleri

+90 (212) 274 69 98

www.btegitim.com

Türkiye’nin en iyi Cisco eğitmen kadrosu ile geleceğinize yön verin.

Page 3: BT Günlüğü Ekim 2015

editör

Araştırmaya göre, bu yılın Nisan ayında bilgisayar ve internet kullanım oranları 16-74 yaş grubundaki bireylerde sırasıyla yüzde 54,8 ve yüzde 55,9 oldu. Bu oranlar erkeklerde yüzde 64 ve yüzde 65,8 iken, kadınlarda yüzde 45,6 ve yüzde 46,1 olarak gerçekleşti. Bilgisayar ve internet kullanım oranla-rı, geçen yıl yüzde 53,5 ve yüzde 53,8 olmuştu.

Türkiye’de 10 haneden 7’si internet erişim imkanına sahip bulunuyor. Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye genelinde internet erişim imkanına sahip hanelerin oranı bu yılın Nisan ayında yüzde 69,5 oldu. Evden internete erişimi olmayan hanelerdekilerin yüzde 59,5’i evden internete bağlanmama nedeni olarak internet kullanımına ihtiyaç duymadıklarını belirtirken, bunu yüzde 44,7 ile internet kullanımının yeterince bilinmediği, yüzde 38,5 ile bağlantı ücretlerinin yüksekliği takip ediyor.

Araştırmaya göre, genişbant internet erişim imkanına sahip haneler yüz-de 67,8’i buldu. Buna göre hanelerin yüzde 37,4’ü sabit genişbant bağlantı (ADSL, kablolu internet, fiber vb.) ile internete erişim sağlarken, yüzde 58,7’si mobil genişbant bağlantı ile internete erişim gerçekleştiriyor. Dar-bant bağlantı ise hanelerin yüzde 2,7’sinde internet erişimi için kullanılıyor. Son 3 ayda düzenli internet kullanıcı oranı ise yüzde 94,2 oldu.

Araştırmanın sonuçlarına göre, bu yılın Nisan ayında hanelerin yüzde 96,8’inde cep telefonu veya akıllı telefon bulunurken, sabit telefon bulunma oranı yüzde 29,6 oldu. Aynı dönemde hanelerin yüzde 25,2’sinde masaüstü bilgisayar, yüzde 43,2’sinde taşınabilir bilgisayar ve yüzde 20,9’unda inter-nete bağlanabilen TV bulunuyor.

İnternet kullanım amaçları arasında sosyal medya ilk sırada yer aldı. İnter-net kullanım amaçları dikkate alındığında, bu yılın ilk üç ayında internet kullanan bireylerin yüzde 80,9’u sosyal medya üzerinde profil oluşturma, mesaj gönderme veya fotoğraf gibi içerik paylaşırken, bunu yüzde 70,2 ile online haber, gazete ya da dergi okuma, yüzde 66,3 ile sağlıkla ilgili bilgi arama, yüzde 62,1 ile kendi oluşturduğu metin, görüntü, fotoğraf, video, müzik gibi içerikleri herhangi bir web sitesine paylaşmak üzere yükleme, yüzde 59,4 ile mal ve hizmetler hakkında bilgi arama izledi. Hal böyle olunca internetin sadece sosyal medya için kullanıldığı düşünülebilir.

İnternet Sadece Sosyal Medya İçin mi Kullanılıyor?Türkiye İstatistik Kurumunca (TÜİK), 2015 yılı Nisan ayında gerçekleştirilen Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçları geride bıraktığımız ay açıklandı.

Ali Yavuz ŞAHİNGenel Yayın Yö[email protected]

3

Page 4: BT Günlüğü Ekim 2015

4

künye

içindekiler

06 Haberler16 Fujitsu, Geleceği İstanbul’a Getirdi19 Türkiye’deki Kobilerin Yarısı Online Değil20 Auto Show 2015 Frankfurt’tan En İyi 7

Konsept Araba23 İşletmeler Yarım Milyon ABD Doları

Kaybediyor25 Kendini İmha Edebilen Elektronik Çipler26 Röportaj: Zeki Kubilay Akyol 29 Sektörden: Mustafa Haykır30 Yeni Nesil Şirketler Yüzde 30 Daha Fazla

Büyüyecek32 Kurumsal Ağlar BT Altyapısının En Önemli

Halkası34 Büyük Veri Tahminleri36 Röportaj: Volkan Yiğit39 Maliyetlerinizi Bulut Bilişim İle Azaltın42 Vergide e-Tebligat Dönemi Başlıyor44 İnternet Sosyal Medya ve e-Ticaret İçin

Kullanılıyor46 4,5G İhalesi Devletin Kasasını Dolduracak50 İnterneti Kapatma Yetkisi Kimde?52 Ofis 2016 Hakkında Bilmeniz Gerekenler54 Şirketler Çalışanlarının Verimliliğini Artırmak

İçin Mobiliteye Yönleniyor56 iOS 9 Hakkında Tüm Detaylar58 Yerli Cep Telefonu Üretmeliyiz60 BT Günlüğü Test Merkezi

Yazı İşleri

Ali Yavuz ŞAHİNGenel Yayın Yönetmeni

(Sorumlu)

[email protected]

Ecevit BIKTIMYayın Danışmanı

[email protected]

Mehmet Ali GündüzProdüksiyon Sorumlusu

[email protected]

Editörler

Mücahit AytekinBarış TerunErhan TanMutlu ÇavuşAvşar Ö[email protected]

KreatifCreative [email protected]

Reklam

Reklam Departmanı[email protected]

AdresEylül Medyaİnönü Caddesi No: 8 Bulut İş Merkezi 4. Kat Daire: 72 ÇeliktepeKağıthane / İstanbulTel : 0212 270 36 37 PBXFax: 0212 270 36 37

DağıtımEtkin Dağıtım

Baskı ve CiltÖzgün OfsetAytekin sokak no:21

4.Levent / İstanbul

Tel : 0212 280 00 09

Fax: 0212 264 74 33

Page 5: BT Günlüğü Ekim 2015

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

TT_%50_indirim_ilan_22x27_BT.pdf 1 17.09.2015 10:49

Page 6: BT Günlüğü Ekim 2015

6 7

haberler

Bulut bilişim ve mobilitenin iş süreç ve gereksinimlerini önemli ölçüde dönüştürdüğü, gelişmiş tehdit unsurlarının her geçen gün kimlikleri birincil hedef olarak alıp kötü amaçlı kullandığı günümüz BT ortamında, kimlik yöne-timi için gelişmiş yaşam döngüsü yönetimi ve yönetişimi büyük önem taşıyor. RSA Via Lifecycle and Governance iş-letmelerin kullanıcılara uç noktadan, ağa ve buluta kadar her ortamda doğru kaynaklara doğru erişimi güvenlikten, uyumluluktan ya da çeviklikten ödün vermeden etkin ve güvenli biçimde sunmasına yardımcı oluyor. Erişim kural ve süreçlerini uygulayan yeni, otomatik tespit özellikleri ile RSA Via Lifecycle and Governance çözümü güvenliği, ağ içinde yetkili ve yetkisiz değişikliklere daha fazla görü-nürlük sağlayarak geliştirmek için tasarlandı. Bu da işlet-melere kötü amaçlı ayrıcalık artırımını hızlı şekilde tespit etme, tersine döndürme ve siber saldırı zinciri içindeki gelişmiş tehditlerin arasındaki en önemli olanları bertaraf etme özelliği sunuyor. Yeni çözüm RSA’nın akıllı kimlik çözümleri portföyü RSA VIA’yi tamamlıyor. RSA Via ile işletmeler uç noktadan buluta kimlikle ilgili tüm ihtiyaç-larını yönetmek için kapsamlı bir çözüme sahip oluyorlar. İşletmeler için tutarlı ve hayata geçirilebilir risk modelini mümkün kılmak için RSA Via Lifecycle and Governance çözümü RSA Via çözüm portföyü dışında RSA Archer GRC ile de entegre çalışabiliyor. Uygulama riski RSA Archer GRC ve RSA Via Lifecycle and Governance çözümü arasın-da paylaşılabiliyor ve bu şekilde erişim inceleme sıklığı ve erişim talep onayları iş akışları gibi temel IAM iş süreçle-rinin risk düzeylerini uygun şekilde yansıtmasına yardım-cı olunuyor. RSA Via Lifecycle and Governance çözümü ayrıca ilgili kural ve kontrol prosedürlerinin uygulanma-sına yardımcı olurken aynı zamanda riski azaltıyor ve RSA Archer GRC içinde tanımlanmış olan uyumluluk şartlarını yerine getirmek için de kullanılabiliyor.

RSA’den Yeni Yönetişim Çözümü

Avea, online ödeme sistemleri üzerinde, kredi kartı ile gerçekleştirilen işlemlerin güvenliğini, uluslararası alanda kabul görmüş PCI DSS (Pay-ment Card Industry - Data Security Standard) Sertifikası ile tescilledi. PCI DSS (Payment Card Industry - Data Security Standard) Sertifika-sı, kartlı ödeme sistemlerinde veri güvenliğini sağlamak amacıyla, uluslararası alanda kabul görmüş ödeme markaları American Express, Dis-cover Financial Services, Mastercard, JCB ve Visa tarafından oluşturulan PCI Güvenlik Komitesi tarafından veriliyor. Avea Ödeme Sistemleri, bu sertifikasyon ile birlikte sisteminin güvenli bir network içerisinde barındığını, önemli verilere izinsiz kişiler tarafından erişiminin engellendi-ğini ve verilerin yüzde 100 güvenli bir ortamda saklandığını tescillemiş oldu. Türk Telekom Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Coşkun Şahin, “Avea, müşterilerinin güvenliğini en yüksek seviyede sağladığını bir kez daha vurgulamak için PCI DSS sertifikasını aldı. Yoğun ve başarılı bir çalışma sonunda aldığımız sertifika ile yılda 13 milyondan fazla işlemin gerçekleştiği online satış kanallarımızda müşteri veri güvenliğini uluslararası bir standartta sağladığımızı belge-lendirmiş olduk.” dedi.

Avea Müşterilerinin Güvenliğini PCI DSS Sertifikası ile Tescilledi

Daha Fazla Bilgi İçinwww.NetApp.com/AltaVault

Verimliliği Artırır,Maliyetleri Düşürür

Bulut tabanlı veri yedekleme kazandırır

Şirketler, veri yedekleme ve kurtarma süreçlerini yönetirken büyük zorluklar ile karşılaşıyorGeleneksel kurum içi dahili veri yedekleme ve kurtarma çözümleri günümüz iş dünyasınınihtiyaçlarını karşılayamaz. Neden mi?

Günümüzün geleneksel yedekleme çözümlerinin üç büyük eksiği:

Aşırı pahalı

Çok yavaş ve karmaşık

Çok riskli

Bu durum, BT yöneticileri için de önemli bir sorunBu yöneticilerin gelecek 12 ay içerisindeki önceliklerine bir bakın:

Bilişim Güvenliğiiçin Adımlar Atmak

Veri Yedekleme ve Kurtarma Süreçlerini

İyileştirmek

Veri BüyümesiniYönetmek

Yedekleme stratejilerinin değişmesi gerekiyor.

Geleneksel yedekleme risk ve karmaşıklığı artırıyor

Teknolojiye Güven

%43İşletme Karmaşıklığı

%42

Şu faydaları bir düşünün:

Maliyetleri indirirBulut tabanlı araçlar ile veri kümelerini 30 kat azaltabilirsiniz

Yüzbinlerce dolar tasarruf edersiniz

Tape yedeklemesine kıyasla verilerinizin geri yüklemesini 32 kata kadar hızlandırabilirsiniz

Veri geri yükleme süresini kısaltır, ticari hedeflere daha kolay ulaşırsınız

Verilerinizi harici bulut sistemine göndererek tape medyaları fiziksel olarak taşımak ve yönetmek zorunda kalmazsınız. Ayrıca ikinci bir yedekleme aracına da ihtiyaç duymazsınız.

BT çalışanları stratejik çalışmalara daha fazla zaman ayırabilir

Karmaşıklığı azaltırRiskleri düşürür

Sonuç: Sonuç: Sonuç:

En Yüksek İkiRisk

NetApp AltaVaultdahili yedekleme çözümlerine kıyasla toplam sahip olma maliyetlerini

(TCO) %90’a kadar azaltan bulut tabanlı tek yedekleme çözümüdür

® ®

Kurulumu ve yönetimi kolaydır

Bulut içerisindeki verilerin güvenliğini ve esnekliğini aynı anda sağlar

Önde gelen bütün yedekleme ve arşivleme yazılımları ile uyumludur

Verilerin kurtarılabilirliğini sağlamlaştırır

AltaVault® veri yedeklemedeyeni bir çağ açıyor!

Günümüzün iş dünyasında geleneksel yedekleme yavaş, riskli, pahalı ve karmaşıktır. Buna rağmen şirketler veri kayıplarını minimum seviyeye düşürmeyi ve verileri hızlı bir şekilde kurtarmayı amaçlar. BT, geleneksel yedekleme ve geri yükleme stratejilerini kullanarak bu talebi karşılayamaz. Bu nedenle yedekleme stratejilerinin değişmesi gerekiyor.

Burada, NetApp’ın® üstün çözümü AltaVault® yardıma koşuyor. AltaVault® çözümleri ve hizmetleri, kurumların yedekleme stratejilerine yaptıkları mevcut yatırımları koruyarak bulut ekonomisinden yararlanmalarına yardımcı olur. Bu gelişmiş çözüm ile kurumlar kendi altyapısının yanı sıra bulut altyapısını da kullanarak esnek yedekleme ortamına sahip olur.

AltaVault® çözümleri, bulut-tabanlı yedekleme pazarındaki diğer tüm rakiplerinin çözümlerinden altı kattan fazla yeniden ölçeklenebilir. Bu da kurumların daha fazla kritik öneme sahip veriyi daha az maliyetle yedekleyebileceği ve ihtiyaç duyulduğunda bu verileri daha hızlı geri yükleyebileceği anlamına gelir. Artık bulut stratejinizin değişme zamanı!

AltaVault® bulut tabanlı yedekleme size yardım edebilir.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Page 7: BT Günlüğü Ekim 2015

6 7Daha Fazla Bilgi İçinwww.NetApp.com/AltaVault

Verimliliği Artırır,Maliyetleri Düşürür

Bulut tabanlı veri yedekleme kazandırır

Şirketler, veri yedekleme ve kurtarma süreçlerini yönetirken büyük zorluklar ile karşılaşıyorGeleneksel kurum içi dahili veri yedekleme ve kurtarma çözümleri günümüz iş dünyasınınihtiyaçlarını karşılayamaz. Neden mi?

Günümüzün geleneksel yedekleme çözümlerinin üç büyük eksiği:

Aşırı pahalı

Çok yavaş ve karmaşık

Çok riskli

Bu durum, BT yöneticileri için de önemli bir sorunBu yöneticilerin gelecek 12 ay içerisindeki önceliklerine bir bakın:

Bilişim Güvenliğiiçin Adımlar Atmak

Veri Yedekleme ve Kurtarma Süreçlerini

İyileştirmek

Veri BüyümesiniYönetmek

Yedekleme stratejilerinin değişmesi gerekiyor.

Geleneksel yedekleme risk ve karmaşıklığı artırıyor

Teknolojiye Güven

%43İşletme Karmaşıklığı

%42

Şu faydaları bir düşünün:

Maliyetleri indirirBulut tabanlı araçlar ile veri kümelerini 30 kat azaltabilirsiniz

Yüzbinlerce dolar tasarruf edersiniz

Tape yedeklemesine kıyasla verilerinizin geri yüklemesini 32 kata kadar hızlandırabilirsiniz

Veri geri yükleme süresini kısaltır, ticari hedeflere daha kolay ulaşırsınız

Verilerinizi harici bulut sistemine göndererek tape medyaları fiziksel olarak taşımak ve yönetmek zorunda kalmazsınız. Ayrıca ikinci bir yedekleme aracına da ihtiyaç duymazsınız.

BT çalışanları stratejik çalışmalara daha fazla zaman ayırabilir

Karmaşıklığı azaltırRiskleri düşürür

Sonuç: Sonuç: Sonuç:

En Yüksek İkiRisk

NetApp AltaVaultdahili yedekleme çözümlerine kıyasla toplam sahip olma maliyetlerini

(TCO) %90’a kadar azaltan bulut tabanlı tek yedekleme çözümüdür

® ®

Kurulumu ve yönetimi kolaydır

Bulut içerisindeki verilerin güvenliğini ve esnekliğini aynı anda sağlar

Önde gelen bütün yedekleme ve arşivleme yazılımları ile uyumludur

Verilerin kurtarılabilirliğini sağlamlaştırır

AltaVault® veri yedeklemedeyeni bir çağ açıyor!

Günümüzün iş dünyasında geleneksel yedekleme yavaş, riskli, pahalı ve karmaşıktır. Buna rağmen şirketler veri kayıplarını minimum seviyeye düşürmeyi ve verileri hızlı bir şekilde kurtarmayı amaçlar. BT, geleneksel yedekleme ve geri yükleme stratejilerini kullanarak bu talebi karşılayamaz. Bu nedenle yedekleme stratejilerinin değişmesi gerekiyor.

Burada, NetApp’ın® üstün çözümü AltaVault® yardıma koşuyor. AltaVault® çözümleri ve hizmetleri, kurumların yedekleme stratejilerine yaptıkları mevcut yatırımları koruyarak bulut ekonomisinden yararlanmalarına yardımcı olur. Bu gelişmiş çözüm ile kurumlar kendi altyapısının yanı sıra bulut altyapısını da kullanarak esnek yedekleme ortamına sahip olur.

AltaVault® çözümleri, bulut-tabanlı yedekleme pazarındaki diğer tüm rakiplerinin çözümlerinden altı kattan fazla yeniden ölçeklenebilir. Bu da kurumların daha fazla kritik öneme sahip veriyi daha az maliyetle yedekleyebileceği ve ihtiyaç duyulduğunda bu verileri daha hızlı geri yükleyebileceği anlamına gelir. Artık bulut stratejinizin değişme zamanı!

AltaVault® bulut tabanlı yedekleme size yardım edebilir.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Page 8: BT Günlüğü Ekim 2015

8 9

haberler

Zenium Technology Partners, İstanbul’da en gelişmiş teknolojiler ile donatılmış veri merkezini hizmete açtı. Stratejik açıdan yeni İstanbul Uluslararası Finans Mer-kezi’ne yakın bir konumda bulunan Zenium İstanbul One, Türkiye’de toptan satış veri merkezi hizmeti sunan ilk veri merkezi tesisi olacak. Operatörlerden bağım-sız hizmet verecek olan tesisin bölgede ana bağlantı merkezi olması bekleniyor. İstanbul One tesisi kendine yetebilen amaca özel tasarlanmış toplam 12.000 metre-kare yüksek özellikli teknik alana ve çeşitli kaynaklardan sunulabilen rakipsiz 30MVA güç kaynağına sahip üç bi-nadan oluşuyor. Şirketlere misyon-kritik alanlarda hiz-met verecek olan tesis, Türkiye’de en üst seviye deprem yönetmeliğine uygun inşa edilen ilk veri merkezi olarak dikkat çekiyor. Böylece tesis olası bir deprem durumun-da anında kullanıma ve operasyonların devamına olanak sağlayacak. İstanbul One, Zenium’un bölgede toptan satış çözümleri alanında standardı belirlemeye yönelik açmayı planladığı veri merkezi serisinin ilki olma özel-liğini taşıyor. Bugüne kadar kaliteli veri merkezi alanı eksikliği bulunan Türkiye’de daha önce toptan satış veri merkezi hizmeti verilmiyordu.

Zenium, İstanbul One Veri Merkezini Açtı!

TP-LINK, pek çok kullanıcının bir sorununa daha çözüm getiriyor. Ultrabook, MacBook gibi bazı taşınabilir bilgisayarlarda Ethernet girişi olmaması nedeniyle kablo ile ağa bağlanılamıyor. TP-LINK’in yeni ürünü UE300, bu soruna çözüm sağlıyor. USB’den bilgisayara bağlanan bir Ethernet dönüştürücü olan UE300, küçük, kullanımı rahat ve taşınabilir bir ürün. USB 3.0 Gigabit Ethernet ağ adaptörü olan ürün, hiçbir yapılan-dırma gerektirmiyor, bilgisayara takılarak kullanılabiliyor. Minik ve şık tasarımı ile her zaman, her yere taşınabiliyor. İçine çekilen kablosu sayesinde yer kaplamadan, kabloyu ayrıca taşıma derdi olmadan her yere götürülebiliyor. Bu özellikleri sayesinde başta iş gezileri olmak üzere seyahatlerde kablo ile internete bağlanmak gerektiğinde kurtarıcı rol üstlenen TP-LINK UE300, farklı işletim sistemlerini destekliyor; dolayısıyla hemen her taşınabilir bilgisayar ile kullanılabiliyor.

USB'den Ethernet Bağlantı Çözümü

ESET, şimdi ESET Multi-Device Security Pack ürünüyle tüm cihazları tek lisansla koruma altına alıyor. Bilgisayarlar ve Android sistemli mobil ci-hazlar, bir tıkla senkronize oluyor ve virüs, solucan, truva atı, bootnet, rootkit gibi zararlı yazılımlara karşı ESET güvencesiyle korunuyor. NOD32 tekno-lojisi üzerine yapılanan ve geniş kapsamlı antivirüs ve antispyware özellikler içeren ESET Multi-De-vice Security Pack, Geliştirilmiş İstismar Önleyici, Botnet Koruması, Anti-Phishing Modülü, Sosyal Medya Tarayıcısı ve ESET tarafından Türkçe olarak sunulan 7/24 teknik destek hizmetiyle öne çıkıyor. ESET Multi-Device Security Pack ile kullanıcının tercih ve ihtiyacına göre 3 ya da 5 cihaza koruma sağlamak mümkün. Multi-Device programı, ayrı koruma yazılımlarına ilişkin farklı lisansları kayıt altında tutmaktan da kurtarıyor. Tüm bilgisayarlar ve Android sistemli mobil cihazlar, tek tıklamayla senkronize edilip koruma altında tutuluyor.

İnternet Bağlantılı Cihazlar İçin Çoklu Dijital Koruma

Page 9: BT Günlüğü Ekim 2015

8 9

Page 10: BT Günlüğü Ekim 2015

DATASERV

Konferansa katılım için; Şule Saltık, [email protected], 0212 356 00 87 • Pelin Pırnal, [email protected] , 0212 356 02 18Sunum ve Stand talepleriniz için; Onur Hamitoğlu, [email protected], 0533 301 89 98

www.idc.com / www.idc-cema.com

Den

eyim Paylaşımları

Yuva

rla

k Masa Oturumları

1-

1 Buluşmalar

Den

eyim Paylaşımları

Yuva

rla

k Masa Oturumları

1-

1 Buluşmalar

Yeni Nesil Teknoloji Temini

İş Süreçleri Optimizasyonu

Bilgi Güvenliği

Ödeme Sistemleri

Kurumsal Altyapı

Veri ve Analitik

Çoklu-Kanal

Pazarlama ve Müşteri Deneyimi

Risk ve Uyumluluk

IDC Finans Teknoloji Konferansı 11 Kasım 2015 / Wyndham Grand Levent, İstanbul

IDC Perakende, Üretim, E Ticaret Teknoloji Konferansı

19 Kasım 2015 / Wyndham Grand Levent, İstanbul

www.idc-cema.com/events/finance2015ist www.idc-cema.com/events/retail2015

Cyrus DaruwalaGenel Müdür

IDC Financial Insights& BT Yöneticileri Programı

“Dijital Finans DünyasındaKüresel Trendler: Önümüzdeki

On Yılın Belirsizliklerine Hazır Olmak”

Yeni Nesil Teknoloji

Teminiİş Süreçleri

Optimizasyonu Veri ve Analitik

Çoklu-Kanal

Pazarlama ve Müşteri Deneyimi

Nesnelerin İnterneti

Kurumsal Altyapı ve Güvenlik

Basın partnerleri

ILAN-3-228x270mm.indd 1 02.10.2015 17:04

haberler

Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın iştiraki olan STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş, geleceğin harp sahasının analizini yaptı. Geleceğin savaşlarının hangi sahalarda yoğunlaşacağını, hangi teknolojilerin savaş alanlarına girmeye başlayaca-ğının analiz edildiği makalede çarpıcı tespitler yer alıyor. Makalede, iletişim teknolojilerinin geliş-mesi, jeopolitik gelişmeler ve devlet dışı aktörlerin (örgütler, mikro milliyetçilik, terörizm) ön plana çıkmasıyla savaşların yeni taktik ve sistemlerle yapılması gerektiğinin altı çiziliyor. Yeni bir sanayi devriminin öncüsü olarak sunulan üç boyutlu üre-tim teknolojilerinin harp sahasına girmeye başlaya-cağının belirtildiği çalışmada şu tespitler yer alıyor: “Bu teknoloji, tasarımdan üretime tüm endüstriyel süreçlerin otomasyonunu sağladığı için, uzaktan üretim, insansız fabrika gibi konseptlerin gelişti-rilmesini sağlamıştır. Bu sayede söz gelimi ordular ileri harekât bölgelerinde ihtiyaç duydukları yedek parçaları hızla üretebilmekte; ikmal hatlarının kar-maşıklığından kurtulmaktadırlar.” Çalışmada, yakıt ve güç sistemlerinde kaydedilecek gelişmeler ile 24 saat ve daha fazla sürelerde kesintisiz görev yapan insansız platformlar veya yakıt ikmaline ihtiyaç duymadan çok uzun mesafeleri kat edebilen füze-ler gibi sistemlerin geliştirilmesinin artık mümkün olduğu da belirtiliyor. Bu alandaki bir diğer güncel çalışma konusu, sesin 4 – 5 kat ve daha fazla süra-tinde uçan, hipersonik hava araçları olduğu tespiti yapılırken bu füzeler ile dakikalar içinde binlerce kilometre mesafede bir hedefin vurulmasının müm-kün olduğu kaydedildi.

Savaşların Sonucunu Teknoloji Belirleyecek

Epson, eğitim sektörüne yönelik alternatifleriyle de kurumların, eğitmenlerin ve öğrencilerin ders kalitesini yükseltiyor. Giriş seviyesi EB-S18, parmak dokunuşlu ve çift kalemli EB-1430Wİ ve 3D çift katlı projektör modeli EB-W16SK eğitimde kaliteyi arttırarak fark yaratıyor. 3.000 lümen eşit derecede yüksek Beyaz veya Renkli Işık Çıkışı (CLO), SVGA çözünürlük ve dijital yakınlaştırma özellikleri sayesinde EB-S18 ile eğitmenler ve öğrenci-ler gün ışığında da canlı ve parlak sunumlar yapabilir. 10.000:1 kontrast oranlı bu LCD projektör opsiyonel kablosuz LAN birimi kullanımıyla da farklı cihazlardan içerik görüntülemeye olanak tanıyor. Epson’un ultra kısa gösterimli projektör modeli EB-1430Wİ ile dersler sırasında ekran üzerine notlar almak mümkün oluyor. Doğrudan ekrana notlar eklemek için parmaklarınızı kullanın… Çift kalem özelliğiyle hem öğretmen hem de öğrenci aynı anda görüntünün üzerine not alabiliyor. 100 inçe kadar ekran ile çok kaynaklı video konferans ve sunumlar, görüntü boyutundan taviz verilmeden bö-lünmüş ekranda görüntülenebiliyor. Epson EB-W16SK projektör sistemi, özel tasarlanmış bir montaj siste-miyle bir araya getirilmiş iki ayrı projektör ünitesinden oluşuyor. Epson 3LCD teknolojisi ile geniş bir renk yel-pazesinde, aslına uygun şekilde doğal ve canlı renkler sağlayan Epson EB-W16SK, çeşitli ortam aydınlatmala-rında parlak 3D görüntüler için 3.000’er lümenlik Beyaz ve Renkli Renk Çıkışı özelliklerine sahip. Pasif gözlük kullanımı ile diğer 3D modellerden ayrışan EB-W16SK, bu özelliği sayesinde de maliyette ciddi avantaj sağlıyor.

Epson’dan Eğitim Kalite-sini Arttıran Projeksiyon Üçlüsü

10

Page 11: BT Günlüğü Ekim 2015

DATASERV

Konferansa katılım için; Şule Saltık, [email protected], 0212 356 00 87 • Pelin Pırnal, [email protected] , 0212 356 02 18Sunum ve Stand talepleriniz için; Onur Hamitoğlu, [email protected], 0533 301 89 98

www.idc.com / www.idc-cema.com

Den

eyim Paylaşımları

Yuva

rla

k Masa Oturumları

1-

1 Buluşmalar D

en

eyim Paylaşımları

Yuva

rla

k Masa Oturumları

1-

1 Buluşmalar

Yeni Nesil Teknoloji Temini

İş Süreçleri Optimizasyonu

Bilgi Güvenliği

Ödeme Sistemleri

Kurumsal Altyapı

Veri ve Analitik

Çoklu-Kanal

Pazarlama ve Müşteri Deneyimi

Risk ve Uyumluluk

IDC Finans Teknoloji Konferansı 11 Kasım 2015 / Wyndham Grand Levent, İstanbul

IDC Perakende, Üretim, E Ticaret Teknoloji Konferansı

19 Kasım 2015 / Wyndham Grand Levent, İstanbul

www.idc-cema.com/events/finance2015ist www.idc-cema.com/events/retail2015

Cyrus DaruwalaGenel Müdür

IDC Financial Insights& BT Yöneticileri Programı

“Dijital Finans DünyasındaKüresel Trendler: Önümüzdeki

On Yılın Belirsizliklerine Hazır Olmak”

Yeni Nesil Teknoloji

Teminiİş Süreçleri

Optimizasyonu Veri ve Analitik

Çoklu-Kanal

Pazarlama ve Müşteri Deneyimi

Nesnelerin İnterneti

Kurumsal Altyapı ve Güvenlik

Basın partnerleri

ILAN-3-228x270mm.indd 1 02.10.2015 17:04

Page 12: BT Günlüğü Ekim 2015

haberler

ESET ve TEB işbirliğiyle yurt çapında düzenlenen Kurumsal Bilgi Güvenliği Toplantıları’nın son durağı Kayseri oldu. Toplantıda konuşan ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu, casus yazılımlara dikkat çekti. “Artık dijital çağı yaşıyoruz. James Bond tarzı ajanlık geride kaldı, spyware olarak tanımlanan casus yazılımlarla bilgisayarımızdaki tüm trafik takip edilebilir“ uyarısını yapan Akkoyunlu, bilinçli kulla-nım ve doğru teknoloji ile buna karşı korunabileceğini söyledi. TEB İnternet ve Mobil Bankacılık Yöneticisi Şahin Gör ise yaptığı konuşmada, Türkiye’nin artan mobil bankacılık kullanımına dikkat çekerek Türki-ye’de mobil bankacılık müşterilerinin 9 milyon kişiye ulaştığını aktardı. ESET ve Türk Ekonomi Bankası‘nın (TEB) düzenlediği ESET-TEB Kurumsal Bilgi Güvenliği Toplantıları‘nın Kayseri ayağı Radison Blu Hotel’de yapıldı. Dijital dünyadaki güvenlik riskleri ve çözüm-leri konusunda kurumları ve kullanıcıları bilgilendir-meyi amaçlayan toplantıya Kayseri’den pek çok ku-rumun temsilcisi ve IT yöneticileri katıldı. Toplantıya katılan Suç Bilimleri Uzmanı İsa Altun, siber suçlula-

rın hem bireyleri hem de kurumları çeşitli yöntemlerle istismar etmeye odaklandığı belirtti. Altun’a göre son dönemde yaygınlaşan uygulamalardan biri de ‘ünvan gaspı‘. Yani telefonla arayarak, internetten e-mail ata-rak veya sosyal medya üzerinden mesaj atarak, kendi-ni polis veya savcı gibi tanıtan suçlular, kişilerin özel bilgilerini ya da şifrelerini elde etmeye ve finansal fayda sağlamaya çalışıyorlar. “Ancak polis veya sav-cılıklar e-mail ya da sosyal medya üzerinden bildirim yapmaz. Duyuru, kanuni olarak yazılı tebligat yoluyla yapılır“ diyen İsa Altun, kişinin e-devlet portalından da kendisini polis ya da yargı ile ilgili konularda sor-gulayabileceğini söyledi. Altun, “Bu tür istismarlara karşı hem bilinçlenerek, hem de bilgisayarın bağışıklık sistemini güçlendirerek korunmalıyız“ dedi.

James Bond Tarzı Casus-luk Bitiyor

Microsoft’un güncel bulut üretkenlik platformu Office 365, Türkiye’de üç yılı geride bıraktı. Türkiye pazarına girdik-ten sonra Microsoft’un en hızlı büyüyen ve en çok satışı yapılan ürünü olma ünvanını kazanan Office 365’in, sadece Türkiye’de İsviçre nüfusuna eş değer abonesi bulunuyor. Değişen ihtiyaçlara cevap veren ve düzenli güncellenen BT hizmeti Office 365; Microsoft Office masaüstü uygula-maları, Microsoft SharePoint Online, Microsoft Exchange Online ve Skype for Business’ı bir araya getiren, şirketlerin ihtiyaç duyduğu teknolojik çözümleri bir arada sunuyor. Office 365 kullanıcılarına yüksek kapasiteli e-posta alanı sunarken tüm belgelere her an her cihazdan erişilmesine imkan sağlayacak bulutta depolama alanı sunarak çalı-şanların iş verimliliğini yükseltmeyi hedefliyor. Office 365 sayesinde çalışanlar güvenli şekilde aynı belge üzerinde birlikte çalışabiliyor, ofis dışında ya da yolda dahi toplantıya katılıp işlerini her yerden kesintisiz devam ettirebili-yorlar. Türkiye’de satılan her iki Office’ten bir tanesinin Office 365 olduğunu ifade eden Microsoft Türkiye Office Pa-zarlama Grup Müdürü Çiğdem Kayalı, “Office 365 iş hayatına sağladığı kolaylıklar sayesinde Türkiye’de de başarısını göstermeye devam ediyor. Örnek vermek gerekirse, Yeni açılan firmaların %30’u Office 365’i tercih ediyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin ilk 100 listesine baktığımızda 42 firmanın Office 365 çözümünü tercih ettiğini görüyoruz.. Öte yandan, Office 365 müşterilerine %99,9 finansal destekli çalışma garantisi veriyor. 2014’ün son çeyreği itibariy-le gerçekleşen çalışma oranı: 99,99% oldu. Bu oran, taahhüt ettiğimiz rakamın da üzerinde. Office 365 hizmetleri kesintisiz olarak 3 yıldır Türkiye’de veriliyor. Bu da, neden bu kadar çok tercih edildiğimizin en önemli kanıtı” dedi.

Microsoft Office 365 Üç Yaşında

12

Page 13: BT Günlüğü Ekim 2015
Page 14: BT Günlüğü Ekim 2015

BT YöneticileriBu Adreste Buluşuyor

14

E-GÜVEN tarafından Türkiye’de ilk kez üretilme-ye başlanan elektronik ve mobil imzalara ilişkin veriler, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) 2015 ikinci çeyrek raporunda açıklandı. BTK’nın raporuna göre, 2015 Haziran sonu itiba-rıyla 1.465.146’sı elektronik imza ve 370.034’ü mobil imza olmak üzere toplam 1.835.180 elekt-ronik sertifika oluşturuldu. 2015 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki döneme göre elektronik imza sayısında yüzde 5,5, mobil imza sayısında ise yüzde 0,9 oranında artış gerçekleşti. Bireyler tarafında kimlik doğrulama ve imza gerektiren süreçlerde büyük kolaylık sağlayan e-dönüşüm sürecinin temel uygulaması olan e-imza ile sektörün büyümesine katkı sağlayarak zaman ve operasyon verimliliği ile ekonomiye çok yönlü katkı sağlaması amaçlanıyor. Ülkemizde 2005 yı-lında E-imzanın kanununun yürürlüğe girmesiyle başlayan e-dönüşüm süreci içerisinde 2018 yılı itibariyle e-devlet kullanıcı sayısının 30 milyon, hizmet kaleminin ise 3 bin olması hedefleniyor. Elektronik İmza Kanunu’nun yürürlükte oldu-ğu 11 yıl içinde yarım milyondan fazla nitelikli elektronik sertifika üreten E-GÜVEN, sunduğu e-imza çözümleri ile onay işlemlerinde ıslak imzanın neden olduğu zaman kaybını ve kağıt kullanımıyla çevreye verilen zararı büyük ölçüde azaltıyor. E-GÜVEN, e-imza sayesinde hem za-man tasarrufu hem de daha etkin ve güvenli bilgi alışverişi sağlanmasında rol oynuyor.

BTK Ikinci Çeyrek Raporu E-İmza’nın Yükselişte Olduğunu Gösteriyor

Hitachi Data Systems (HDS)’nin “Transformation as a Service” adıyla düzenlediği ve iş ortaklarının da katıldığı etkinlikte sayısallaşan iş ortamlarında yaşanan dönüşüm ve HDS’nin bu süreçlerdeki tekno-lojik liderliği ele alındı. HDS Gelişen Ülkeler Başkan Yardımcısı Tom Pegrume, HDS EMEA İçerik, Bulut ve Mobilite İş Geliştirme Müdürü Jonathan Preston ve HDS Türkiye Ülke Müdürü Serdar Sayar’ın katıldığı etkinlikte Sayısallaşma, Teknolojik Kümelenme, Mo-bilite, Bulut Bilişim ve Nesnelerin İnterneti başlıkla-rı değerlendirildi. Şirketlerin bu dönüşüm sürecinde nasıl bir yol haritası izleyecekleri tartışıldı. Özel-likle iş tanımlı bilişim teknolojilerine değinen HDS Gelişen Ülkeler Başkan Yardımcısı Tom Pegrume, bu sayede şirketlerin karlılığı artırmanın yanında maliyetleri düşürdüklerini ve tüketim modellerini değiştirirken iş değerlerini tekrardan inşa ettiklerini belirtti. Pegrume, “Büyük veri ve Nesnelerin İnter-neti alanlarındaki Sosyal İnovasyon stratejimizle so-nuca yönelik çözümler sunuyoruz. Toplumsal geliş-meyi sağlamak amacıyla küresel pazara sunduğumuz inovatif çözümlerle endüstri uzmanlığı ve tekno-lojiyi birleştiriyoruz. İleri veri depolama ve işleme teknolojileriyle hayatın her noktasına etki ediyoruz. HDS mühendisliği içeren çözümlerimizle her zaman her noktada mobil hizmet alabilmeyi, sağlık alanın-da hastalığa yakalanmadan teşhis koyulabilmesini, trafik problemlerini çözmeyi mümkün kılıyoruz” şeklinde konuştu.

Hitachi Sektör Liderlerini Bir Araya Getirdi

haberler

Page 15: BT Günlüğü Ekim 2015

BT YöneticileriBu Adreste Buluşuyor

BTGunlugu.com

Page 16: BT Günlüğü Ekim 2015

Fujitsu’nun dünyaca ünlü teknoloji turu Fujitsu World Tour, Nisan ayında Helsinki’de başlayan yolculuğunda İstanbul’a ulaştı. “İnsan Odaklı İnovasyon: Hiper bağlantılı

dünyayı deneyimleyin” başlıklı etkinlikte yer alan sergide; son teknoloji inovasyonlar arasında kullanıcıların dokundukları görseli duyusal olarak da test etmelerini sağlayan

haptic tabletten, iris taramalı akıllı telefonlara, biyometrik sistemler ile iş hayatına getirilen kolaylıklara kadar pek çok yeni ürün ve çözüm yer aldı.

Süleyman [email protected]

Fujitsu, Geleceği İstanbul’a Getirdi

özel haber

Fujitsu World Tour, “İnsan Odaklı İnovasyon: Hiper bağlantılı dünyayı deneyimleyin” sloganıyla 17 Eylül’de İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. 22 Nisan’da Helsinki’de başlayan ve bugüne kadar 18 farklı ülkeyi gezen Fujitsu World Tour’da yerel, uluslararası uzmanlar panel ve sunumlar, atölye çalışmaları, örnek uygulamalar, yüz yüze görüşmelerle ziyaretçilerle biraraya geldi.

Etkinlik alanında bulunan sergide; son teknoloji inovasyonlar arasında kullanıcıların dokundukları görseli duyusal olarak da test etmelerini sağ-

layan haptic tabletten, iris taramalı akıllı telefonlara, biyometrik sistem-ler ile iş hayatına getirilen kolaylıkla-ra kadar pek çok yeni ürün ve çözüm yer aldı.

Nisan ayında Helsinki’de başlayan Fujitsu World Tour, İstanbul’a kadar 18 kenti dolaştı, 10 binin üzerinde bilişim ve iletişim sektörü uzmanını farklı etkinlikleri takip etmek için biraraya getirdi. Dünyanın en büyük teknoloji turlarından biri olan Fujitsu World Tour, katılımcılara Fujitsu’nun ileri teknoloji ve çözümlerinin, işlerin büyümesini nasıl sağladığını ve gele-

cekteki başarının nasıl şekilleneceği-ni gösteriyor.

Moderatörlüğünü Geveze’nin yaptığı Fujitsu World Tour 2015’in açılış konuşmasında Fujitsu Türkiye Genel Müdürü Selda Bağdat Bahadır, günü-müzde teknolojinin geldiği noktayı rakamlarla özetledi; “İnsanlar, nes-neler, bilgi, süreçler kısaca çevremiz-deki neredeyse her şey artık birbirle-rine bağlı. Birlikte değer yaratıyor ve geleceği oluşturuyorlar. Hayat büyük bir süratle değişiyor. İş dünyası, ticaret hayatı baş döndürücü bir hızla gelişiyor. Küresel ticaret hacmi 2012

16

Page 17: BT Günlüğü Ekim 2015

yılında 26 trilyon dolardı. McKin-sey Raporu’na göre bu rakam 2025 yılında 85 trilyon doları bulacak. Yani yaklaşık üç buçuk kat artacak. Havayolu kullanan yolcuların sayısı son 40 yılda tam 10 kat arttı. İçinde bulunduğumuz 2015 yılı içinde mobil aboneliklerin sayısı ilk kez dünya nüfusunu aşmış durumda. Böyle bir ortamda hayatımıza yön veren en önemli kavram kuşkusuz hiper bağlantı. 2005 ile 2012 yılları arasında sınır ötesi internet trafiği tam 18 katına çıktı. 2014 yılında tüm dünyada satılan akıllı telefon-ların sayısı 1,3 milyarı geçti. Bun-lara tabletleri, oyun konsollarını ve diğer elektronik cihazları ekledi-ğinizde rakam 10 milyara ulaşıyor. Oysa henüz 2003 yılında internete bağlı tüm cihazların sayısı 1 milya-rın oldukça altındaydı. Yapılan pek çok araştırma, 2020 yılında interne-te bağlı olacak nesnelerin sayısının 50 milyarı aşacağını ortaya koyu-yor. Bir başka deyişle sadece beş yıl içinde beş katlık bir büyüme. Üste-lik 2020’de internete bağlı nüfusun 6 milyar civarında olduğu düşünü-lürse kişi başına sekiz cihazdan faz-lasından bahsediyoruz…” Fujitsu Global, Ürün Grubu Başkan Yar-dımcısı Ayman Abouseif, “Biliyoruz ki birçok müşterimiz iş süreçlerini daha verimli hale getirebilecek özel bulut, süper bilgisayarlar ve yazı-lım başlıkları alanında çözümler arıyor. Biz de bu ihtiyaçlardan yola çıkıyoruz. Bugün ve gelecekte de inovasyonun ve müşteri ihtiyaçları-na yönelik ürünler tasarlamak çıkış noktamız olacak” diye konuştu.

Sektörün Önde Gelen İsimle-riyle “Dijital Dönüşüm” Tartı-şıldı

“Dijital Dönüşüm” başlıklı panelin katılımcıları ise şu isimler oldu; Borsa İstanbul CIO’su Adnan Me-tin, Vodafone, İcra Kurulu Başkan

Yardımcısı Engin Aksoy, İstanbul Büyükşehir Belediyesi CIO’su Hakkı Tok, Doğan Online, İş Geliştirme Bölüm Başkanı Mutlu Erturan, Odeabank CIO’su Tayfun Küçük, Doğuş Teknoloji Genel Müdürü Tufan Alatan ve Intel Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Yalım Eriştiren. Etkinlikte; referans proje sunumları ile sektörün önde gelen kuruluşları-nın, Fujitsu ürün ve hizmetleriyle iş yaşamlarında nasıl farklılık yarat-tıkları da aktarıldı.

Fujitsu’nun hayata geçirdiği bu etkinlik aracılığıyla tüm müşterile-rinin bilişim teknolojileri kullana-rak işlerini nasıl büyütebileceklerini aktarmayı amaçladıklarının altını çizen Fujitsu EMEA Bölgesi CTO’su Dr. Joseph Reger şunları söyledi: “Günümüz hiper bağlantılı dünyası yaşamımızı ve iş hayatımızı drama-tik bir biçimde değiştiriyor. Tekno-loji iş yaşamının ve sosyal yaşamın her alanına girmiş durumda ve artık neredeyse her şey dev bir ağın par-çası. Bu da çok büyük miktarda veri anlamına geliyor. Fujitsu, insanları bilişim teknolojilerinin yardımıyla bu bilgiyi kullanmak için akıl ve bil-giyle güçlendirmek için çalışıyor”.

Fujitsu World Tour’da Sergile-nen Bazı Ürün ve Çözümler

İris taramalı akıllı telefon; Biyomet-rik kimlik doğrulama teknolojisinde dünyanın en güvenilir kimlik doğru-lama sistemi üreticisi olan Fujitsu, iris okuyarak doğrulama yapabilen akıllı telefonunu geliştirdi. Telefon kullanıcısını gözünden tanıyor. Fu-jitsu Lifebook S935; Fujitsu Lifebook ailesinin en yeni üyesi S935’in için-de yer alan sensör sayesinde şifre yazmaya gerek kalmıyor. Kullanıcı-sını avuç içinden tanıyan bu tekno-loji yüksek güvenlik ihtiyacı duyan bankacılık, finans gibi sektörlerde yaygın kullanılıyor. Haptic tablet; Fujitsu, kullanıcıları için dokunduk-ları görseli duyusal olarak da tecrübe etmelerini sağlayacak Haptic tablet’i geliştirdi. Ekran görseline bağlı ola-rak kayganlık ve pürüzleri dokun-matik ekran ile tecrübe edilmesini sağlıyor. Böylelikle timsah görseli timsah derisi hissi yaratıyor. STY-LISTIC Q704 & V535 su geçirmez tablet; Suya dayanıklı bu teknoloji sayesinde her yerde her zaman her yerde kolayca kullanılabiliyor. Ayrıca Q704’ün 16 saate kadar kullanılabi-lir bataryası bulunuyor.

17

Page 18: BT Günlüğü Ekim 2015

2015 yılının ilk çeyreğinde Dell, iş istasyonları alanındaki sürekli yükselişini devam ettirdi. Inter-national Data Corporation’ın (IDC) çeyrek bazlı iş istasyonu raporuna göre, Dell Türkiye üst üste 5 çeyrekte de pazar payını artırarak ilk sıraya çıkmayı başardı. IDC verilerine göre, ilk çeyrekte iş istasyon-ları pazar payında yüzde 17’lik artış yakalayan Dell, Türkiye’deki payını yüzde 48.4’e çıkardı. Dell, iş is-tasyonu pazarında müşterilerin ve işlem güvenilirliği performansına odaklandı. Şirketin, Türkiye iş istas-yonu pazarında zirveye çıkmasını sağlayan inovatif iş istasyonu çözümleri Dell Precision M3800, Dell Precision Tower serisi ve Dell Precision Rack 7910 beğeniyle karşılandı. “Dell, alanında uzman kullanı-cıların ihtiyaçlarını dikkate alarak en iyi performansı sunan özelliklerle donattığı iş istasyonları yaratıyor” diyen Dell Türkiye Ülke Müdürü Didem Duru, sözleri-ni şu şekilde sürdürdü: “Şirket olarak müşterilerimizi dinleyerek, iş istasyonları çözümlerine yeni özellikler katmaya devam ediyoruz. Tüm bunların yanı sıra Türkiye’deki iş ortaklarımız da Precision markamıza güvenerek yatırımda bulundu ve pazara çözümleri-mizin faydalarını başarılı bir şekilde anlattılar. Tüm bu gelişmeler Dell olarak kanalla birlikte istikrarlı bir büyüme yaşadığımızın göstergesi oldu.” Dell Precisi-on Tower 5810, Tower 7810, Tower 7910 ve Rack 7910 çözümleri mühendislik, üretim ve medya ile eğlence sektörü gibi bilgi işlem yoğun alanlardaki müşterile-rin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak geliştirildi. Dell’in performansı artıran son sürüm yazılım aracı Dell Precision Optimizer 2.0, iş istasyonlarını otoma-tik olarak ayarlayarak uygulama performansını en üst seviyeye çekmeyi başardı.

Dell Türkiye'de İş İstasyonları Pazarında Zirveye Yerleşti

Proline, Türkiye’de Bahçeşehir Üniversitesi’nin (BAU) hayata geçirdiği CO-OP Eğitim Modeli’nin (Cooperative Education Program) Türkiye’de yükseköğretim sistemi-ne getirdiği en özgün yeniliklerinden biri olan “Markalı Ders” kapsamında, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği bölümü öğrencilerine 14 hafta boyunca sırasıyla “Veri”, “Altyapı”, “Sensör” ve “Enerji” kavramlarını temel alan, “Güvenli ve Akıllı Şehirler” modelini anlatacak. Öte yan-dan Proline profesyonellerince, günümüzde popülerliği hızla artan “Akıllı Platformlar”, “Akıllı Şehir Operasyon Merkezi” ve “Paranın İnterneti” gibi konular da ele alı-nacak. Proline ve Bahçeşehir Üniversitesi, “Üniversite - İş Dünyası” entegre eğitim modeli olan ve eğitim ile çalış-ma hayatını bütünleştirmeyi amaçlayan CO-OP projesi kapsamında, öğrencilere eğitimlerine devam ederken bir yandan da iş deneyimi kazanma imkanı sağlıyor. Bu kap-samda, “Güvenli ve Akıllı Şehirler” konusundaki profes-yonel eksikliğinin giderilmesi amaçlanıyor. Aynı zamanda bu iş birliği ile Bahçeşehir Üniversitesi, Proline çalışanla-rına özel lisansüstü eğitim de verecek. Proline Strateji & İş Geliştirme Müdürü Serhan Ünalan konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Teknoloji odaklı bir şirket olan Proline’ın en önemli önceliklerinden birisi de geleceğe yatırım yap-maktır. Bu açıdan geleceğin teknolojilerini şekillendiren gençlerin ufkunu açacak ve onları birer vizyoner kişiliğe dönüştürecek böylesi bir faaliyet içerisinde bulunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bahçeşehir Üniversitesi’nin vizyoner yaklaşımı sonucu ortaya çıkmış olan bu eğitim ile teknolojinin yön verdiği değil teknolojiye yön veren sektör yöneticileri yetiştirmeyi amaçlıyoruz.” dedi.

Proline ve Bahçeşehir Üniversi-tesi’nden “Akıllı” İş Birliği

haberler

18

Page 19: BT Günlüğü Ekim 2015

Süleyman [email protected]

19

GoDaddy’nin yaptırdığı araştırmaya göre Türkiye’deki işletmeler daha görünür olmaları, rekabetçi avantaj kazanmaları ve büyümeleri için bir

websitesi oluşturmaları gerektiğine inanıyor.

Türkiye’deki Kobilerin Yarısı Online Değil

özel haber

GoDaddy, Türkiye’nin yanı sıra Avustralya, Brezilya, Kanada, Hin-distan, Meksika, Birleşik Krallık ve ABD’de de gerçekleştirilen global anketin sonuçlarını açıkladı. Çok küçük işletmelerin yüzde 59’unun websitesi olmadığını bildirmesiy-le global sonuçlar, genel inancın aksine çok küçük işletmelerin çoğunluğunun internete bağlı olmadığını gösteriyor. Ancak global ölçekte KOBİ’lerin en küçüklerinin internette yer almaya hazırlanması büyüme ve global erişim açısından büyük beklentiler getiriyor.

Türkiye, E-Ticaret Trendinin Liderlerinden Biri

Araştırmaya göre, Türkiye’deki çok küçük işletmeler bir online varlığa sahip olmanın avantajlarına olum-lu bakıyor. Global KOBİ’lerin bakış açısına paralel olarak, Türkiye’deki işletmeler de bir websitesi oluştur-manın yerel, ulusal ve uluslararası görünürlüklerini arttırarak büyü-melerini destekleyeceğine inanı-yor:

- Türkiye’deki işletmeler, bir web-sitesi oluşturmanın sonuçlarına yönelik beklentiler konusunda ihtiyatlı davranıyor; online olmayı düşünen işletmelerin yüzde 39’u yüzde 10’un üzerinde büyüme elde edeceklerini düşünüyor. Bu oranın global ölçekte yüzde 48 seviyesinde olduğu göz önünde bulunduruldu-ğunda, Türkiye’deki işletmelerin bir websitesi oluşturmanın büyüme için oldukça etkili bir araç oldu-ğunu daha iyi anlamaları gerektiği görülüyor.

- Türkiye’deki işletmelerden web-sitesine sahip olanların yüzde 72’si sitelerini oluşturmalarının ardından büyüme elde ettiklerini bildiriyor. Bu da daha fazla işletmenin inter-neti benimsemesi ile beklentilerin yükseleceğine işaret ediyor.- Türkiye, genç nüfusu ve girişim-ciliğin giderek artmasıyla e-tica-ret trendinin liderleri arasında yer alıyor; Türkiye’deki çok küçük işletmelerin yüzde 63’ü websiteleri-ni kurdukları ilk yıl içerisinde satış yapmaya başlamaya planladıklarını belirtiyor. Global olarak bu oran yüzde 48.

- Hem Türkiye’deki, hem de glo-bal çaptaki çok küçük işletmeler faaliyet gösterdikleri yerel bölgelere odaklanıyor, bir websitesi ile bu bölgelerde daha görünür ve seçkin olacaklarına inanıyor. Global olarak çok küçük işletmelerin yüzde 52’si, Türkiye’dekilerin ise yüzde 48’i ye-rel müşteri tabanlarının genişleme-sini beklediklerini belirtirken dijital kimliğin küçük ölçekte girişimler için de gerekli olduğunu vurguluyor.

- Mobile kayış trendi söz konusu ol-duğunda ise Türkiye’deki işletmele-rin yüzde 58’i websitelerinin mobil dostu olmasının çok önemli olduğu-nu düşünüyor. Global oranın yüzde 50 olduğu göz önünde bulundurul-duğunda Türkiye’nin yaygınlaşmaya başlayan mobil trendi şimdiden yerel seviyeye yansıtmaya başladığı görülüyor.

Rekabetçi Dezavantaj: Türkiye’deki İşletmelerin Yüzde 47’si ‘Offline’

Araştırmanın sonuçlarına göre Türkiye’deki çok küçük işletmelerin yüzde 47’si halen ‘offline’ (çevrim-dışı) ve bu da onları ülkenin giderek artan internet nüfusuna görün-mez kılıyor. İşletmelerin websitesi oluşturmasının önündeki engeller arasında buna ayrılması gereken za-man ve algılanan gereklilik seviyesi bulunuyor:

- Ankete katılanların yüzde 27’si bir websitesi oluşturmaya zamanları olmadığını söylüyor.

- Katılımcıların yüzde 22’si işletme-lerinin bir websitesini gerektirecek büyüklükte olmadığına inanıyor. - Diğer yandan, katılımcıların yüzde 25’i ise websitesinin işlet-melerine bir katkısı olmayacağını düşünüyor.

Bu endişelere rağmen Türkiye’de-ki, websitesi olmayan işletmelerin yüzde 54’ü bu nedenle rekabet açısından dezavantajlı olduklarını düşünüyor. İşletmelerin yüzde 70’i önümüzdeki iki yılda bu durumu tersine çevirmek ve rekabette avan-tajlı pozisyona ulaşmak için ‘online’ olacaklarını belirtiyor. Türkiye’deki bu oran, global ortalama olan yüzde 55’in oldukça üzerinde bulunuyor.

GoDaddy’nin RedShift Research’e yaptırdığı araştırma kapsamında Haziran-Temmuz 2015’te 4.009 adet çok küçük işletme (en az 1, en fazla 5 çalışana sahip) ankete katıldı. Türkiye’yle ilgili sonuçlar 502 çok küçük işletmenin yanıtları doğrultusun

Page 20: BT Günlüğü Ekim 2015

Auto Show 2015 heye-canı devam ediyor. Frankfurt Almanya’da devam eden fuar-da konsept arabalar

dikkat çekiyor. Üreticilerin en yeni teknolojilerini ve tasarım anlayı-şını gösterdiği konsept arabalar-dan en çok dikkat çeken 7 tane-sini sizler için bir araya getirdik. Bu araçları seri üretim şeklinde

yollarda göremeyeceğiniz ancak aynı tasarım anlayışını ve benzer teknolojileri ilerleyen yıllardaki modellerde göreceğiz.İlerleyen sayfalarda Frankfurt Auto Show 2015’te sergilenen en iyi 7 konsept aracı bulabilirsiniz. Bu araçlar dışında sizin eklemek istediğiniz konsept tasarımlar var-sa yorumlar bölümünden bizlere aktarabilirsiniz.

Porsche Mission E

Porsche Mission E, elektrikli bir konsept. Markanın efsaneni 911’in tasarımsal hatlarını taşıyan mo-delin 600 beygir olduğu söylendi. Bu güç ile 0-100 KM hızlanması sadece 3.5 saniye sürüyor. Araç 800 Volt’luk bir batarya bulunuyor. Bu bataryanın tek şarjı ile 500 KM menzile sahip. Şarja ihtiyaç duy-

Dünyanın merakla takip ettiği Auto Show 2015 şu günlerde Almanya Frankfurt’ta. Ülkemizde de düzenlenen Auto Show 2015’in Almanya fuarında konsept arabalar dikkat çekiyor. Otomobil üreticilerin en dikkat çeken konsept arabalarını sizin için yazımızda

bir araya getirdik.

Süleyman [email protected]

Auto Show 2015 Frankfurt’tan En İyi 7 Konsept Araba!

özel haber

20 21

Page 21: BT Günlüğü Ekim 2015

duğunuzda ilk 15 dakika içerisinde pilin %80’inin dolduğu söyleniyor.

Audi E-tron Quattro

Audi de elektrikli aracını fuarda sergileri. İki elektrik motorundan güç alan E-tron Quattro modeli 0-100 KM hıza sadece 4.6 saniyede ulaşıyor. Aracın iki motoruyla top-lamda 500 beygirlik bir güce sahip olduğu biliniyor ancak son sürat sınırlandırması kullanılmış. Model en fazla 210 KM hıza ulaşabiliyor. Tek şarj ile 500 KM menzil vaad eden aracın bataryasının tamamı sadece 50 dakikada şarj oluyor.

Mercedes-Benz IAA

Diğer markaların aksine Mer-cedes-Benz’i bu aracında hibrit motor teknolojisi kullanılmış. Mer-cedes, bu aracın motorunu yapmak için ciddi bir mühendislik harca-dığını belirtiyor. Verdiği rakam

işlem tam 1 milyon saatlik işlemci gücü harcandığı. Model IAA olarak kısaltılıyor açılımı Intelligent Ae-rodynamic Automobile. Araç üstün aerodinamik özellikleriyle dikkat çekiyor.

Bugatti Vision Gran Turismo

Bugatti yine yapacağını yapmış. Vision Gran Turismo aracıda tam 1500 beygirlik bir motor kullanıl-mış. Araç 0-100 KM hızlanmayı sa-dece 2.3 saniyede gerçekleştirebili-yor. Aracın maksimum hızı 463 KM olarak paylaşıldı. Araç dünyanın en hızlı arabası ancak henüz yayınla-nan resmi bir test sonucu yok.

Citroen Cactus M

Citroen tarafında ise Cactus M modeli var. Ülkemizde de satılan Kaktüs modelinin üstü açık versi-yonu olan modelin motor teknolo-jisi hakkında herhangi bir bilgi yok.

Rahatlıkla piyasaya çıkabilecek bir model olarak görülüyor. Crossover sınıfındaki araç, kendi sınıfının ilk üstü açık modeli olmaya aday.

Honda Project 2&4

Honda’nın Project 2&4 olarak ad-landırdığı araç hafifliği ve gücü ile dikkat çekiyor. 212 beygirlik araç sadece 400 KG ağırlığında. Ağırlık/güç oranı son derece verimli olan bu modelin son sürat bilgisi veya motor türü hakkında bir bilgi açık-lanmadı.

Nissan Gripz

Crossover sınıfında iddialı olan marka Nissan, Gripz olarak adlan-dırdığı konsept aracını sergiledi. Firmanın 1970 rallilerinden beri gelen dört çeker mirasından izler taşıyan Gripz modelinin motor türü ve gücü hakkında bir bilgi paylaşılmadı.

20 21

Page 22: BT Günlüğü Ekim 2015

haberler

Bugün içerisinde açıklanan yeni bir atama daha Türk ka-dınlarının teknoloji sektörü içerisindeki önemine dikkat çekiyor. Avnet Technology Solutions Grubu, EMEA bölge-sinde Pazarlamadan sorumlu Başkan Yardımcılığı görevi-ne Sırma Özkan’ın atandığını duyurdu. Küresel teknoloji distribütörü olan Avnet Türkiye’de 2013 yılından bu yana Pazarlama Müdürü görevini üstlenen Özkan daha önce BT alanında dağıtım sektöründe kanal yönetimi, ürün yönetimi ve pazarlama dahil birçok önemli görevde bu-lunmuştu. Avnet’in Bracknell İngiltere’deki merkezinde görev alacak olan Özkan EMEA bölgesindeki 12 ülkenin Pazarlamasından sorumlu olacak. Sırma Özkan’ın bir Türk kadın yönetici olarak önemli bir pozisyonda bizleri global dünyada temsil etmesi göğsümüzü kabartırken geçmişte de bunun örneklerine şahit olmuştuk. 2013 yılında Ayşegül İldeniz Intel’in Silikon Vadisi’ndeki mer-kezinde giyilebilir teknolojiler ve yeni ürün ve iş model-lerini oluşturmak için çalışan beyin takımının liderliğine atanmıştı. İldeniz’in başkanlığı döneminde bölgedeki iş hacmi dörde katlandı. Intel Öğrenci Programı ile 350 bin öğrenciye ulaşıldı. İldeniz’in Türkiye’de başlattığı “e-Dö-

nüşüm İnisiyatifi” adlı proje, Intel’in “World Ahead” adını vererek tüm dünyada gelişmekte olan ülkeler için uyguladığı global projeler arasında yer aldı. Serpil Timuray Vodafone Türkiye’yi son dört yılda, mobil telekomünikasyon sektörünün en hızlı büyüyen operatörü yaptı. Ocak 2014 itibariyle sorumluluk alanı genişletildi ve Vodafone Gru-bu’nun 409 milyon abonesinin yüzde 65’inin bulunduğu, servis gelirlerinin yüzde 30’unu oluşturan ve Vodafone Grubu’nun dünya genelindeki iki yönetim bölgesinden biri olan AMAP Bölge Başkanlığı’na atandı. Böylece Avustralya’dan Mısır’a 15 ülkede, toplam 281 milyon abo-neden sorumlu oldu. Bu 15 ülkenin cirosu 25 milyar dolar. Vodafone’un yüzde 70’i onun bölgesinde yer alıyor.

Teknoloji Sektöründeki Türk Kadınları Dünyayı Yönetiyor

Samsung, cep telefonları aracılığıyla kredi kartı tahsilatı yapmayı sağlayan ‘Ödeal’ uygulamasıyla özel bir işbir-liğine imza atıyor. Böylece Samsung ve Ödeal; özellikle işletmeler, küçük esnaf, KOBİ ve bağımsız çalışanlar için çok pratik bir tahsilat çözümü sunuyor. Ödeal uygulaması, Samsung cep telefonlarını birer POS cihazına dönüştürü-yor ve Samsung akıllı telefon sahibi olan işletme sahip-leri; telefonları aracılığıyla kredi kartı ile satış yapabiliyor. Bu özel işbirliği kapsamında, uygulamayı Samsung cep telefonlarına indirerek kullanmaya başlayan işletmelere ilk 3 ay boyunca sadece % 0,99’luk komisyon ödeme olanağı da sunuluyor. Samsung Ödeal işbirliği, kredi kartı kabul edemeyen küçük işletmelerin yaşadıkları müşte-ri kaybetme problemi için de pratik ve bir o kadar düşük maliyetli bir çözüm. Aylık kotalar veya sabit maliyetler nedeniyle POS cihazo almakta sıkıntı çeken küçük işletmelere destek olmak amacıyla gerçekleştirilen işbirliğiyle; işyerleri herhangi bir sabit maliyete katlanmak zorunda kalmadan, Samsung telefonlarıyla kredi kartı tahsilat-larını rahatlıkla yapabilecekler. Kullanıcı ve işletmeler için uçtan uca çözüm sunma yaklaşımlarıyla dikkat çeken Samsung ve Ödeal; bu işbirlikleriyle küçük esnafın teknolojiden yararlanarak büyük zincirler ve markalar karşı-sında güçlenmesine yardımcı olacak.

Samsung Akıllı Telefonları Birer POS Cihazına Dönüşüyor

22

Page 23: BT Günlüğü Ekim 2015

23

BT güvenlik sistemlerindeki ciddi bir ihlal, pek çok kurumsal soru-na neden oluyor. Verilen zararlar çok çeşitli olabileceği için, bazen kurbanların bir ihlalin toplam maliyetini tahmin edebilmesi zor oluyor. Bu araştırmada kullanılan yöntemler, şirketlerin bir ihlali takip ederken para harcamak ya da bir ihlalin sonucu olarak para kay-betmek zorunda kaldığı alanları ortaya koymak için önceki yılla-rın verilerine dayandırıldı. Genel olarak işletmeler, profesyonel hizmetler için (dışarıdan gelen BT uzmanları, avukatlar, danışmanlar, vb.) daha fazla para harcamak ve kaybedilen iş fırsatları ile kesinti-ler yüzünden daha az para ka-zanmak zorunda kalıyorlar. Farklı her sonucun gerçekleşme olasılığı da farklıdır ve şirketin boyutuyla birlikte bu durum da göz önünde bulundurulmalı. Dolaylı harcama-

ların tahmin edilmesi için benzer bir yöntem kullanıldı: kurtarma-dan sonra işletmelerin bu konuya ayırdığı bütçe yine de bir güvenlik ihlaline bağlıdır. Bu yüzden yuka-rıda bahsedilen rakamların yanı sıra işletmeler; istihdam, eğitim ve altyapı yükseltmeleri için 8.000 ABD Dolarından (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler) 69.000 ABD Dolarına (Kurumlar) varan tutar-larda harcama yapmakta. ihlale uğramış bir kurumun orta-lama faturası:

- Profesyonel hizmetler (BT, risk yönetimi, avukatlar): %88 olasılık-la 84 bin ABD Doları’na kadar- Kaybedilen iş fırsatları: 203 bin ABD Doları’na kadar, %29 olasılık-Çalışmama süresi: 1.4 milyon ABD Doları’na kadar, %30 olasılık- Toplam ortalama: 551.000 $- Dolaylı harcama: 69 bin ABD

Doları’na kadar - İtibarın gördüğü zararla birlikte: 204.750 ABD Doları’na kadarKüçük ve Orta Ölçekli İşletme-ler ve Kurumlar: Görülen Farklı Zararlar

Araştırmaya katılan on şirketten dokuzu, en az bir güvenlik olayı rapor etti. Ancak bütün olaylar ciddi değildi ve/veya hassas verile-rin kaybına neden olmamıştı. Cid-di bir güvenlik ihlali sıklıkla; kötü amaçlı yazılım saldırısı, kimlik avı, verilerin çalışanlar tarafından sızdırılması ve zayıf noktalarından yararlanılan yazılımların sonucu. Maliyet tahmini, BT güvenliği olaylarının ciddiyeti konusuna yeni bir bakış açısı kazandırıyor ve küçük ve orta ölçekli işletmeler ile kurumlar için manzara fark-lı. Büyük şirketler, bir güvenlik ihlali güvenilen bir üçüncü tarafın hatasının sonucu olduğunda daha fazla para ödüyor. Diğer yüksek masraflı ihlal türleri arasında ise çalışanların dolandırıcılığı, siber casusluk ve ağ ihlalleri yer alıyor. Küçük ve orta ölçekli işletmeler, neredeyse her ihlal türünde ciddi miktarda para kaybetme eğilimi gösterirken DDoS ve kimlik avı saldırılarının yanı sıra casusluk eylemlerinden kurtulmak için de benzer şekilde yüksek bedeller ödüyor.

Mustafa Hanlı[email protected]

özel haber

İşletmeler Bir Güvenlik İhlali Yüzünden Neredeyse Yarım Milyon ABD Doları

Kaybediyor Kaspersky Lab tarafından 2015 yılında B2B International ortaklığıyla Türkiye’nin de aralarında olduğu 28 ülkedeki 5.500'den fazla şirkette gerçekleştirilen uluslararası bir araştırma; en pahalı güvenlik ihlali

türlerinin çalışan dolandırıcılığı, siber casusluk, ağ ihlalleri ve üçüncü taraf tedarikçilerinin hataları olduğunu gösterdi.

Page 24: BT Günlüğü Ekim 2015

IFS, iş zekası (BI) yazılımı VisionWaves hisseleri-nin tamamını satın aldığını açıkladı. VisionWaves, müşterilerinin stratejilerini gerçekleştirmelerine hız kazandıran ve iş performanslarını artıran iş zekâsı yazılımları sağlıyor. İş Zekâsı (BI) ve İşletme Süreç Yönetimi (BPM) çözümlerinin birleşiminden olu-şan genişletilmiş kurumsal kapasiteye sahip olan platform, her türlü veri kaynağına ve iş uygulama-sına da kapsamlı bir görsellik sağlıyor. 2000 yılında kurulan VisionWaves’in şirket merkezi Zeist Hol-landa’da bulunuyor. Havacılık ve Savunma, Lojistik, Madencilik, Mühendislik ve İnşaat, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Kamu, Finans ve Sağlık sektörlerinde dünya çapındaki çok uluslu şirketlerde başarı ile çözümleri kullanılıyor. VisionWaves’in aralarında Emirates, Qinzhou Enerji Santrali/SDIC, Şili Hava Kuvvetleri, Dodsal, Lumina Mining, Hollanda Savun-ma Bakanlığı ve Ulusal Polisi, ING Bank, Achmea ve Rabobank’ın da yer aldığı müşterileri ve Capgemini, Accenture ve Serco gibi birçok sistem entegratörü ile de ortaklıkları bulunuyor. IFS CEO’su Alastair Sorbie “VisionWaves’i bünyesine katan IFS, kurumsal uygulamalar alanında en hızlı gelişen sektörlerden birine yatırım yaparak beyan ettiği büyüme strateji-sini uyguluyor. VisionWaves bu hedefe çokça katkıda bulunmakla birlikte IFS ortak ekosistemi stratejisini de mükemmel bir şekilde tamamlayacaktır; sistem entegratörleri iş zekâsını ve iş performansını geliş-tirme konusunda değer yaratmayı oldukça ilgi çekici buluyor. Birçok başarılı şirket operasyonlarını daha akıllı yapmak için uçtan uca iş zekâsı çözümlerinden faydalanıyor.” şeklinde açıklamada bulundu.

IFS İş Zekası Platformu VisionWaves’i Satın Aldı

Türk Telekom Grubu, bu yıl ikincisini düzenlediği PİLOTT Girişimcilik Zirvesi’yle dünyanın önde gelen girişimci ve yatırımcılarını Türkiye’deki girişimcilik ekosistemiyle bir araya getirdi. Dünyaca ünlü girişimci ve yatırımcı Shervin Pishevar’ın ana konuşmacı olduğu zirvede, PİLOTT prog-ramının 3. döneminin en iyi projeleri açıklandı. Zirvenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Türk Telekom Grubu CEO’su Rami Aslan, sürdürülebilir büyümede sadece tek-nolojinin yeterli olmadığını, inovasyon ve girişimciliğin Türkiye’nin geleceğinde çok büyük rol oynayacağını be-lirtti. Türk Telekom Grubu olarak kapılarının tüm yenilikçi fikirlere açık olduğunu belirten Aslan, genç girişimcilere yatırım desteklerinin artarak devam edeceğini açıkladı. PİLOTT Girişimcilik Zirvesi’nin açılış konuşmasını yapan Türk Telekom Grubu CEO’su Rami Aslan, “Türk Telekom Grubu’nun görevi Türkiye’nin her zaman çağının en iyisi teknolojileri kullanmasını sağlamak. Ancak teknoloji de tek başına yeterli değil; değişen teknolojik trendlere ve müşteri ihtiyaçlarına cevap vermek için dev altyapımızı kullanarak yenilikçi çözümler sunmalıyız” dedi. Yenilik-çi fikirleri Türk Telekom bilgi birikimi ve teknolojisi ile büyütüp hızlandırmak için tasarlanan ve Eylül 2013’te uçuşa geçerek Türkiye’de bir ilke imza atan PİLOTT, üç dönem boyunca girişimlere toplam 750.000 TL sermaye desteği sağladı. 8 girişim yatırım alırken, 1 girişim projesi Türk Telekom Grubu tarafından satın alındı ve ürünleşti. 6 girişim ise Türk Telekom’la iş ortağı oldu.

Dünyanın Önde Gelen Tatırımcıları Türkiye’de Bir Araya Geldi

haberler

24

Page 25: BT Günlüğü Ekim 2015

25

Mustafa Hanlı[email protected]

Son yıllarda küresel bir sorun olarak öne çıkan veri hırsızlığının önüne geçmek ve güvenlik sorunlarını önlemek için Xerox PARC, kendini imha

edebilen elektronik çipler geliştirdi. Amerikan DARPA için geliştirilen teknoloji, tüm dünyada bilgi ve veri hırsızlığının önlenmesi, yüksek

güvenlikli elektronik cihazlar üretiminde devrimsel bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Kendini İmha Edebilen Elektronik Çipler

özel haber

Xerox PARC bilim insanları, Ame-rikan DARPA (İleri Savunma Araş-tırma Projeleri Ajansı) tarafından yürütülen “Yok Olmaya Prog-ramlanabilir Kaynaklar Projesi” kapsamında, bilgi depolayan ve kendini imha edebilen elektronik çipler geliştirdi. Xerox PARC’ın bir Gorilla Grass ekran üzerine yerleştirdiği kendini imha etme-ye programlı çipleri, Amerikan DARPA ajansı tarafından 11 Eylül 2015’de Amerika Birleşik Devlet-leri’nin St. Louis şehrinde düzen-lenen “Wait, What?” etkinliğinde özel bir video demo ile tanıtıldı.

DARPA’nın öncelikle devletler veya büyük kurumlar için önem taşıyan resmi şifrelerin, askeri ve diplomatik önemdeki bilgilerin üçüncü kişi ve kuruluşların eline geçmemesi için desteklediği bu proje kapsamında geliştirilen teknoloji, daha sonra kişisel ve ticari kullanıma sunuluyor olacak. Xerox PARC’ın geliştirdiği tanımlı bir uyaran ile kendini imha ede-bilen çipler, bir imha emri ile yer aldığı elektronik cihazın içinde binlerce parçaya bölünerek par-çalıyor. Bu çipler cihazı fiziksel olarak patlatmıyor ama içindeki veri bulunduran devreleri cihaz içinde parçalayarak, kullanılamaz hale getiriyor. Yakın gelecekte akıllı cep telefonları ve diğer mo-bil cihazlarda da kişisel kullanıma

sunulabilecek bu teknoloji ile elektronik cihazlar istenildiğinde sahipleri tarafından uzaktan kul-lanılamaz hale getirilebilecek. Bu teknolojinin kişisel veri, telefon ve taşınabilir elektronik cihaz hırsızlığına karşı caydırıcı bir yöntem olacağı söyleniyor.

Xerox PARC’ın geliştirdiği tekno-lojinin tanıtım videosunda, bir gorilla cam üzerine yerleştirilen imha edilebilir çipe (elektronik devre) bir lazer ışını gönderiliyor, çip üzerinde yer alan küçük bir rezistans cam çipin ısısını aniden artırıyor ve cama yerleştirilen çip birkaç saniye içinde binlerce par-çaya ayrılarak paramparça oluyor. Aşağıda yer alan bu çarpıcı video, Xerox PARC’ın geliştirdiği tekno-lojinin sıradışılığını gözler önüne seriyor.

Demo sırasında, Xerox PARC çip-lerine imha emri, çipler üzerine düşen tanımlı bir ışıkla harekete geçen fotodiyotlar ile veriliyor. Demo sırasında ışık kaynağı olarak lazer ışın kullanılıyor. Ancak çiple-rin harekete geçmesini sağlayacak bir tetikleyici olarak, özel bir şifreli koddan, parmak izine radyo sinyal-lerinden bir SMS mesajına kadar çok farklı uyaranların tetikleyici olarak tanımlanarak imha emrinin verilebileceği belirtiliyor. Özellikle devletlerin ve askeri kurumların, ele geçirildiğinde ülke güvenliğini tehlikeye atacak verileri için önem-li bir güvenlik önlemi olacak bu tür çipler, günlük yaşama uygulandı-ğında, cep telefonu ve tablet cihaz çalınması gibi bireysel hırsızlık durumlarında da kişisel bilgilerin güvenliğini sağlamada önemli rol oynayacak.

Page 26: BT Günlüğü Ekim 2015

Radore, yüzde 100 fiziki güvenlik, kesintisiz internet erişimi, enerji ve iklimlendirmedeki en ileri teknolojisi ve deneyimli teknik ekibi ile 7/24

müşterilerine veri merkezi hizmetleri sunuyor. Radore Genel Müdürü Zeki Kubilay Akyol yaptığımız söyleşide bakın bizlere neler anlattı.

Veri Merkezlerinin Olmazsa Olmazı "Güvenlik"

Ali Yavuz ŞAHİ[email protected]öyleşi

Veri merkezi hizmetleri, kulla-nıcılara ne gibi yararlar sağlı-yor?

İnternet dünyasının görünmeyen kahramanları olarak da adlandırabi-leceğimiz veri merkezleri kurumla-rın özellikle sağlıklı bir BT altyapısı kurgulaması için olmazsa olmazıdır desek yanlış olmayacaktır.

Veri merkezlerine yönelik ihtiyaç, gerek bireysel gerekse kurumsal internet kullanımının her geçen gün daha da artması ile ciddi bo-yutlara ulaşmakta. Görünen o ki bu ihtiyaç uzun bir süre daha yükseliş trendine devam edecek. Online alışverişten oyunlara, mobil cihaz-lardan şirketlerin neredeyse tüm iş süreçlerini dijital dünyaya taşıma-sına kadar bilgi alışveriş trafiği hızı artıyor. Dolayısıyla veri merkezi hizmetlerindeki büyüme hızı birçok sektöre göre çok daha büyük. Çünkü kurumlar, hayatlarına yeni girmeye başlayan bu alanla ilgili, alanın-da uzman dış kaynak kullanımını seçiyor ve kendi ana iş konularına odaklanmayı daha doğru buluyor.

Radore olarak kurulduğumuz gün-den bu yana sistematik ve yönetsel bir altyapı ile kurumsallaşma yo-lunda büyük adımlar attık. Hizmet standartlarımızın yüksek olması ve müşterilerimizin beklentilerini tam ve güvenilir şekilde karşılıyor olma-mız neticesinde 2015 yılında ISO 90001 sertifikası aldık. Veri merkez-

lerinin standartlarını iyileştirmesi ve müşterilerine güvenli bir hizmet sunuyor olması çok önemli. Biz de aldığımız bu sertifika ile bu alanda-ki başarımızı taçlandırmış olduk.

Veri merkezlerinde “güvenlik” denince, neler söylemek ister-siniz?

Güvenlik; hem dijital hem de fiziki olarak veri merkezlerinin en hassas ve üzerinde titizlikle odaklandığı öncelikli konu başlığı. Dijitalle-şen dünyayla birlikte kurumların iş yapış şekilleri de bu gelişmeler kapsamında daha fazla online hale geliyor. Özellikle kurumsal bazda değerlendirdiğimizde; hem üretilen veri miktarlarının artış hızı hem de üretilen verilerin analizi, kullanım şekilleri ve veriye erişme ihtiyaçları hızla değişiyor. Güvenlik açığının oluşmaması için kurumlar bu konu-da aldıkları önlemlerin sayısını da haliyle arttırma yoluna gitti.

Veri merkezlerinde artık rekabette en belirleyici kriter değişen taleple-rin hızlı, kesintisiz ve güvenilir bir biçimde karşılanabilmesi. Müşteri-ler artık veri merkezi hizmetlerini; son derece güvenilir ancak aynı zamanda hızla erişilebilen, değişen ihtiyaçlara göre de hızla ölçek-lendirilebilen ortamlardan almak istiyorlar. Radore olarak tüm çalı-şanlarımız ve iş ortaklarımızla olan ilişkilerimizde bilgi güvenliğine oldukça önem veriyoruz. İş hayatı-

mızdaki tüm faaliyetlerimizde bilgi güvenliği konusundaki başarıları-mız neticesinde 2015 yılında ISO 27001 Bilgi Güvenliği sertifikası aldık. Bu konunun sorumluluk ala-nımıza giren en önemli maddeler-den biri olduğunu düşünüyoruz.

Verilerin güvenliği tarafında ise veri merkezlerinin yedekleme, iş sürek-liliği; bir kriz durumunda felaket kurtarma için oluşturulan senaryo-lar ile müşterilere en üst kalitede hizmet sunabilmek en önemli konu olarak her zaman gündemdeki yeri-ni koruyor.

Veri merkezlerinde güvenlik den-diğinde; veri merkezinin sahip olduğu veri güvenliği politikaları ciddi bir önem taşıyor. Ağ erişimi olan ortamlarda veri güvenliğinin artık dinamik bir kavram olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü değişen yeni nesil saldırı ve tehditlerde online saldırıların artık kurumlarla birlikte çalışanları da hedef aldığı örnek-ler de sıkça yaşanmaya başladı. Bu noktadan bakıldığında ise veri merkezlerinin hem kendi iç hem de müşterilerinin güvenlik politikala-rını da değerlendirerek ek kontrol mekanizmaları oluşturmaları gere-kebiliyor.

Veri merkezlerinin bilgi gü-venliği kadar fiziki güvenliği de büyük önem taşıyor. Fiziki güvenlik tarafında önemli olan başlıklar kapsamında neler

26 27

Page 27: BT Günlüğü Ekim 2015

söylemek istersiniz? Radore olarak fiziki güvenliği nasıl sağlıyorsunuz?

Veri merkezleri, işletmelere ait kri-tik bilgilerin yönetildiği; depolama, yedekleme ünitelerinin barındırıldı-ğı; uygulama ve sistem sunucuları-nı, ağ katmanlarını bulunduran özel tasarlanmış alanlar olduğu için; güvenlik ihtiyacı da en fazla olan merkezlerin başında geliyor. Le-vent’te bulunan MetroCity AVM’nin -4. katında yer alan Radore veri merkezi, dijital ve fiziksel olarak 7 gün 24 saat izleniyor. MetroCity AVM’ye yönetim tarafından belir-lenen giriş-çıkış saatleri dışında yetkilendirilmiş personel haricinde binaya giriş-çıkış yapılmıyor. Enerji ve iklimlendirme üniteleri veri mer-kezinden farklı bir katta bulunuyor. Bu alanlara sadece Radore’den yetkili kişiler geçiş yapabiliyor. Radore’ye ait alanlarda müşterilere ziyaret süreleri boyunca Operasyon Merkezi yetkilileri eşlik ediyor. Met-roCity AVM giriş-çıkışları dışın-da, Radore Veri Merkezi’nin tüm giriş-çıkışları son 40 saat olmak üzere dijital ortamda kayıt altında tutuluyor.

Güvenlik konusunda kafes kirala-ma hizmetimizden örnek vermek gerekirse; bu hizmette kiralanan tüm kabinler, kilitli olmakla birlikte profesyonel bir altyapıda modüler kafes sistemiyle özel olarak çevri-liyor ve yalnızca müşterinin giriş çıkışına olanak sağlayacak şekilde kartlı, parmak izi okuyuculu ve şifreli güvenlik donanımları ile koruma altına alınıyor. Kiraladığı kafese erişmek isteyen müşteriler, güvenlik noktalarından geçtikten sonra, sadece kendi yetkilendiril-dikleri alana ulaşarak tüm çalışma-larını yapabiliyor.

Yazılım konusundaki güvenlik ihti-yaçları ise müşterilerimizin projele-rine özel olarak geliştiriliyor.

Felaket kurtarma yapıları da müşte-rilerin talepleri doğrultusunda son yıllarda aranan ve oldukça önem-li bir hizmet. Felaket Kurtarma (Disaster Recovery) iş sürekliliğini temel alıyor. Bu hizmet ile bir uygu-lamaya ait BT altyapısının bulun-duğu lokasyonda deprem, sel vb. bir doğal felaketin meydana gelmesi durumunda altyapı en kısa sürede başka bir lokasyonda faaliyete geçi-rilerek devamlılığı sağlanıyor.Radore, felaket kurtarma hizmeti dahilinde BT altyapısının birebir aynı veya optimize edilmiş ver-siyonunu farklı şehirlerdeki veri merkezlerinde kurarak izlenmesini sağlıyor.

Sistemlerinizdeki uzaktan izleme uygulamaları hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Radore’de barındırılması planla-nan projenin altyapı analizi, sistem yöneticileri tarafından müşterinin paylaştığı detaylı ön bilgiler ışığın-da yapılıyor. Teklif ve onay süreci-nin takiben yine sistem yöneticileri tarafından proje altyapı kurulumu tamamlanarak testleri yapıldıktan sonra proje hayata geçiriliyor. Su-nucularda kurulmuş olan servisle-rin çalışma sürelerini, ping ve http

servislerini Argus ve PRTG aracılığı ile izleyerek sunucu performansını gözlemliyor; müdahale gerektiren durumlarda da sistem yöneticile-rinin devreye girmesini sağlıyoruz. Bunun yanı sıra projenin özelliğine göre, farklı servisler için de izleme hizmetlerimiz mevcut.

Radore veri merkezi altyapı ekibi ise veri merkezi altyapısını oluşturan enerji, iklimlendirme ve güvenlik bileşenlerinin takip ederek izleme ve bakımını yapan kişilerden oluşu-yor. Günlük, haftalık ve aylık peri-yodik bakım prosedürleri ile bir-likte altyapı bileşenlerinin tamamı kesintisiz bir şekilde altyapı ekibi tarafından izleniyor. Enerji dağıtım sistemlerine ait parametreler Enerji Kalite Analizörü ile 7 gün 24 saat gözlemlenerek ölçümleniyor.

Bunun yanı sıra veri merkezi ve ofisler, Yangın İhbar Santrali ile takip edilerek veri merkezi alanları 26 noktadan sıcaklık, nem, su seviye sensörleri ile yine sürekli takip edi-liyor. Aynı zamanda, iklimlendirme altyapısını oluşturan chiller komp-resörlerine ait su debisi, gidiş-dö-nüş suyu sıcaklıkları ve dış ortam hava sıcaklığı da yine günlük olarak takip ediliyor.

Zeki Kubilay Akyol Radore Genel Müdürü

26 2727

Page 28: BT Günlüğü Ekim 2015

28 2928

Süleyman [email protected]

Fortinet, HP, Ixia, PLUMgrid, Pluribus Networks, Extreme Networks ve NTT işbirliğiyle hayata geçirdiği yeni Yazılım Tanımlı Ağ Güvenliği (SDNS)

çözümünün ayrıntılarını kamuoyuyla paylaştı. SDNS ile sektörde bir ilke imza atan Fortinet, sanallaştırma, bulut bilişim ve yazılım tanımlı ağ teknolojileriyle köklü bir dönüşüm geçiren veri merkezlerinde siber

güvenlik kavramını yeniden tanımlıyor.

Bulut Ortamları Ve Yazılım Tanımlı Veri Merkezleri İçin Üstün Koruma

özel haber

Siber güvenlik ve tehdit istihba-ratı alanında yüksek performanslı çözümler sunan Fortinet, yeni gü-venlik çözümü Yazılım Tanımlı Ağ Güvenliği (SDNS) platformu ile ge-rekli güvenlik unsurlarının tama-mını modern ve çevik veri merkez-leriyle entegre ederek işletmelere gelişmiş tehdit koruma seçenek-leri sunuyor. HP, Ixia, PLUMgrid, Pluribus Networks, Extreme Networks ve NTT gibi teknoloji ortaklarının çözümleriyle entegre edilen çözüm, entegrasyon açısın-dan sektördeki en geliştirilebilir ve genişletilebilir platform olma özelliğiyle de dikkat çekiyor.

Ağ Mimarisiyle Siber Güven-likte İnovasyon

Fortinet’in yeni SDN Güvenliği platformu, ağ mimarisinin tüm aşamalarında şirketin uygulamaya geçirdiği yenilikleri içeriyor: Veri Arabirimi (Data Plane)

Veri arabirimi ile sabit donanım kutularındaki güvenlik motorları-nın mantıksal örnekler içine alına-rak ölçeklendirilebilir bir şekilde dağıtılmasını ve sanal anahtarla-ma sistemine ve soyutlanmış ağ akışlarına gömülmesini sağlar.

Kontrol Arabirimi (Control Plane)

Çevik ve hareketli ortamlarda iş yükü yoğunluğunun esnetilerek güvenlik politikasının orkestras-yonu ve otomasyonu ile güvenlik ve uyumluluk boşluklarının gide-rilmesine yardımcı olur.

Yönetim Arabirimi (Manage-ment Plane)

Fiziksel ve sanal mekanizmalarda, özel ve genel bulut ortamlarında ve tümleşik altyapılarda tutarlı ve uyumlu güvenlik yaklaşımları için güvenlik politikaları ve olayları kapsayan tek bir cam levhadır. Fortinet Pazarlama Başkan Yar-dımcısı John Maddison, “Tüm işletmelerin ve hizmet sağlayıcı-ların standardizasyon sağlayabi-leceği tek bir SDN platformunun olmayışı, bizi tescilli ve açık kaynak Uygulama Programlama Arayüzleri (API) aracılığıyla farklı SDN platformlarını destekleye-bilecek, kapsamlı bir ekosistem yaratmaya itti. Bu yaklaşımın te-melinde orkestrasyon seviyesinde, talep üzerine temin edilebilen, ölçeklenebilir güvenlik modülleri yatıyor” diyor. Fortinet, yazılım tanımlı tekno-lojilere yönelik ilk adımını, her geçen gün daha fazla sanallaşan ve konsolide edilen veri mer-

kezleri için bundan beş yıl önce tasarlanan FortiGate-VM sanal güvenlik duvarı ile adım atmıştı. Veri merkezlerindeki dönüşümü yakından takip eden Fortinet, buna bağlı olarak yeni ürün, çö-züm ve girişimler ile işletmelerin SDN ihtiyaçlarına yanıt verme-ye devam etti. Bunlar arasında; Microsoft Azure’u destekleyen yeni Fortinet güvenlik çözümleri, HP’nin SDN portföyü için üstün güvenlik sağlamaya yönelik HP AllianceOne program üyeliği, Cis-co’nun uygulama odaklı altyapısı (ACI) ile entegrasyon ve VMware vSphere ile SDDC müşterileri için ağ güvenliği çalışmaları yer alıyor. Fortinet SDN Security Partner Ekosistemini Geliştiriyor

Fortinet, SDN kontrolörleri, orkestrasyon çerçeveleri, hiper-vizörler, bulut yönetimi, güven-lik yönetimi ve mantıksal analiz gibi temel altyapı platformlarına güvenlik uygulamalarını enteg-re etmek amacıyla, veri merkezi stratejisi doğrultusunda farklı iş ortaklarıyla birlikte çalışıyor. Fortinet şu anda, Fortinet’in gelişmiş SDN Security güvenlik çözümü aracılığıyla işletmeleri siber tehditlerden korumak için 25’ten fazla teknoloji sağlayıcı-sıyla işbirliği yapıyor.

Page 29: BT Günlüğü Ekim 2015

28 29

İnternet, mobil iletişim ve sosyal medya kullanımının hızla artması ile birlikte şirketlerin veri büyüme hızı da aynı doğrultuda arttı. Gerek maliyet gerekse işlev-sellik açısından şirketlere büyük katma değer sağlayan bulut sistemleri artık depolama ve yedeklemenin de ötesine geçiyor.

Artık bulut sistemleri yalnızca yedekleme ve depola-ma için kullanılmıyor. İşlenmeyen ve yönetilmeyen büyük verinin çöp veri olmaktan öteye geçmeyece-ğinin bilincinde olan şirketler veri yönetimine her zamankinden daha fazla önem veriyor. Büyük verinin yönetimi için gerekli esneklik, verimlilik ve perfor-mansı sağlayan en uygun çözüm ise bulut sistem-lerinden geçiyor. Burada toplanan veriler işleniyor, sınıflandırılıyor, analiz ediliyor ve yönetiliyor. Şu an sosyal medyada veri analizinin önemi ile kıyaslarsak gelecekte şehirlerin üreteceği verinin analizi çok daha önemli olacaktır. Nesnelerin internetinin de etkisi ile akıllı şehirler geleceğin yeni teknolojik trendi olacak. Geleceğin akıllı şehirlerinin altyapısı da dikkate alın-dığında bulut sistemlerinin önemi daha da artacaktır.

Bulut bilişimin en önemli faydaları teknolojide toplam sahip olma maliyetini ortadan kaldırması, düşük güç kullanım verimi sunarak kurumların kaynaklarını esas işlerine yöneltmelerini sağlaması ve iş süreçlerini daha verimli hale getirmesidir. Bilişim teknolojile-rinden faydalanmak için harici donanımlara yatırım yapmak kurumların bütçe kalemleri üzerinde ağır bir yük oluşturabilmektedir. Böyle bir yükün oluşmaması ve teknolojinin nimetlerinden gerektiği gibi faydala-nabilmek için bulut bilişim ideal bir çözümdür.

Şirketler Kendilerine Uygun Bulut Hizmetini Seçmelidir

Bulut bilişim yatırımlarında kurumların en çok dikkat etmesi gereken alan ise ihtiyaç analizidir. Bu doğrultuda, işletmelerin almayı düşündükleri bulut bilişim hizmetini seçerken değerlendirmeleri gereken

Veri Yönetiminde Bulut Çözümlerinin Önemi

sektörden

Mustafa HaykırProline Satış ve İş Geliştirme Yöneticisi

önemli bir husus ise güvenliktir. Esaslı ve ayrıntılı bir güvenlik politikası tüm şirketler için hayati öne-me sahiptir. Güvenlik alanında gelişen teknolojilerin kullanımı ile birlikte bulut çözümleri kullanımının da artabileceğini düşünüyoruz.

Diğer taraftan kurumun kendi ihtiyaç ve kapasite gereksinimlerini doğru belirlemesi önem arz etmek-tedir. Bu noktada hizmet modeli çok iyi belirlenmeli, alt yapı hizmeti, platform hizmeti ve yazılım hiz-metlerinin temeldeki optimum gereksinimleri ortaya konulmalıdır.

Proline olarak bulut bilişim hizmetlerimiz kapsamın-da; veri merkezinin lokasyon seçimlerinden enerji ve BT alt yapısının belirlenmesine, soğutma ihtiyaç-larının analizinden veri merkezi fiziksel güvenliğine ve son olarak da veri merkezi envanter yönetimin-den veri merkezi ortam ve enerji izleme sistemle-rini birleştiren DCIM (Data Center Infrastructure Management) sistemine kadar danışmanlık, tasarım ve uygulama alanlarında tüm şirketlere çözümler sunmaktayız.

Page 30: BT Günlüğü Ekim 2015

Türkiye’nin iletişim teknolojileri lideri Türk Telekom Grubu, yeni dönem kurumsal hizmet vizyonunu Türk Tele-

kom Kurumsal İş Birimi CEO’su Mehmet Ali Akarca ev sahipliğinde gerçekleştirilen basın toplantısında açıkladı. Müşteri odaklı yaklaşımı ve yeni entegre yapısı ile Türkiye’de yepyeni bir dönem başlattıklarını ve

internet üzerinde Türkiye iş dün-yasını yeniden kuracaklarını ifade eden Mehmet Ali Akarca “Türk Te-lekom teknolojisi ile dönüşen yeni nesil şirketler büyüyecek ve artık bölgenin liderliğine oynayacaklar” dedi.

Türk Telekom Grubu’nun entegre yapısı ile kurumsal müşterilerinin ihtiyaç duyduğu tüm hizmetleri

tek çatı altında verebilen tek adres olduğunun altını çizen Mehmet Ali Akarca, müşterilerinin hız ve ka-pasite ihtiyacını, hem sabit hem de mobilde en yüksek kalite ile karşıla-dıklarını belirtti.

Türkiye’de 2 milyon civarı işletme olduğunu ve her yıl 126 bin işlet-menin daha bu şirketlerin arasına katıldığını belirten Mehmet Ali

Türk Telekom Grubu, yeni dönem kurumsal hizmet vizyonunu açıkladı. Müşteri odaklı yaklaşımı ve entegre yapısı ile işletmelerin tüm iletişim ihtiyaçlarını tek noktadan

karşılayan Türk Telekom Grubu, Türkiye’yi “yeni nesil şirket” kavramı ile tanıştırmaya hazırlanıyor. Türkiye’deki şirketlerin tamamının internette olmalarının ve iletişim

teknolojilerini kullanmalarının öneminin altını çizen Türk Telekom Grubu Kurumsal İş Birimi CEO’su Mehmet Ali Akarca, “Şirketler, Türk Telekom teknolojisi ile yeni nesil şirket

olacak, kazançlarını artıracak ve teknoloji liginde liderliğe oynayacaklar” dedi.

Mustafa [email protected]

Yeni Nesil Şirketler Yüzde 30 Daha Fazla Büyüyecek

özel haber

30

Page 31: BT Günlüğü Ekim 2015

Akarca “Ancak bu şirketlerin sadece 1 milyona yakını internet üzerinde aktif ve bu şirketlerin hemen he-men hepsi Türk Telekom hizmetle-rinden faydalanıyor. Henüz iletişim teknolojileri ile tanışmamış diğer şirketler, onları anlayan, dinleyen ve ihtiyaçlarına çözüm sunan bir teknoloji danışmanına ihtiyaç du-yuyor. Türk Telekom Grubu olarak ilk telefonu bağlattıkları andan büyük bir veri merkezine ihtiyaç duydukları ana kadar, büyüdükleri her an adım adım şirketlerin yanın-da yer alıyoruz. Biz sunduğumuz kurumsal hizmet ve çözümlerle küçük büyük tüm kurumlar için verimliliğin, kazancın, büyümenin kapılarını aralıyoruz. Şirketleri; ile-tişim teknolojilerinin nimetleriyle tanıştırıp, global rekabette aktif yeni nesil şirketler haline getiriyo-ruz” dedi.

Yeni nesil şirketler teknoloji saye-sinde yüzde 10 ila 30 büyüyecekGünümüz dünyasında şirketlerin teknoloji ile büyüdüklerini belirten Akarca, “Türk Telekom Grubu ola-rak biz de şirketlerin sahip olduğu gerçek potansiyeli ortaya çıkarma-yı hedefliyoruz. Yalnızca bugüne değil, yarına da hazır olmalarını sağlayacak yeni nesil çözümler sunmaya odaklanıyoruz. Şirketleri teknolojimizle donatıyor, yeni nesil şirketler ortaya çıkarıyoruz. Araş-tırmalar, Türkiye’deki KOBİ’lerin teknolojiyi yüzde 10 daha fazla kullanmalarının, 15 milyar dolar ek kazanç getireceğini gösteriyor. Türk Telekom Grubu’nun sunduğu iletişim teknolojilerini kullanan yeni nesil şirketler, daha fazla kazanmanın da kapılarını aralıyor. Çözümlerimizi kullanarak; tasar-ruf sağlayan, gelirlerini artıran ve işletme risklerini azaltan şirketler yüzde 30’a varan büyüme oranla-rını yakalarken ülke ekonomisinin de büyümesini sağlıyor. Yeni nesil

şirketlerle daha güçlü Türkiye diyoruz. Yeni nesil şirketlerin Türk Telekom teknolojisi ile bölgenin lideri olmasını hedefliyoruz” diye konuştu.

Akarca: Bölgenin Veri Merkezi Üssü Olacağız

Veri Merkezi konusunda mevcut müşteri portföyü ile Türkiye’nin en büyüğü olduklarının altını çizen Mehmet Ali Akarca “Tier III ser-tifikasına sahip uluslararası stan-dartlardaki veri merkezimiz ile pazardaki en yüksek bant genişli-ğini sunuyoruz. Güçlü veri merkezi hizmetimizle Türkiye’nin datasının Türkiye’de kalmasını hali hazır-da sağlıyoruz. İstanbul’un 3 sene içerisinde Frankfurt, Amsterdam ve Londra’ya alternatif bir veri mer-kezi haline gelmesi için çalışmala-rımızı sürdürüyoruz. Bu misyonu-muza paralel olarak pek çok global içerik sağlayıcı ile görüşmeler yapıyoruz. İçeriklerini Türkiye’de konumlandırmaları ve buradan Bal-kanlar, Kafkaslar, Orta Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya hizmet sunmaları için gerekli platformları oluşturuyoruz” diye konuştu.

Türk Telekom Grubu’nun Türki-ye’nin en zengin çözüm portfö-yünü ve en müşteri odaklı hizmet anlayışını sunduğunun altını çizen Akarca, “Türk Telekom Grubu olarak Türkiye’nin doğusundan ba-tısına en ücra noktalara bile ulaşan hizmet ağımız ve nitelikli insan kaynağımız ile şirketlerin yanın-dayız. Türkiye’nin en büyük, en gelişmiş ve en yaygın servis ağına sahibiz. 81 ilde, 254 ilçede ve 34 bin kişilik dev çalışan kadrosu ile Türkiye’nin her yerinde ve müş-terilerimizin hemen yanındayız. Yeni entegre yapımız ile kurumsal müşterilerimize tek noktadan hiz-met kolaylığı sağlıyoruz. Kurumsal

internet erişim paketlerinden bulut bilişime, veri merkezi hizmetle-rinden akıllı çözümlere, güvenlik hizmetlerinden M2M çözümlere kadar şirketlerin tüm iletişim ihti-yaçlarına yönelik 100 farklı ürünü Türkiye’de tek elden sunabilen en geniş hizmet portföyüne sahibiz. Dünya standartlarındaki teknolojiyi yerel ihtiyaçlara göre de şekillen-direrek şirketlere özel hizmetler sunuyoruz. İş yerlerini global are-nada rekabet edebilecek standart-lara kavuşturuyoruz. Türkiye’nin iş dünyasını ve ekonomisini geleceğe Türk Telekom Grubu teknolojisi taşıyacak” diye konuştu.

Türkiye ekonomisinin kalbinin Türk Telekom Grubu’yla attığını belirten Mehmet Ali Akarca, “Tür-kiye’de tüm önemli sektörler Türk Telekom altyapısı üzerinden işlem yapıyor. Finans, sağlık, eğitim, ulaştırma, enerji, perakende, e-ti-caret gibi Türkiye ekonomisine yön veren tüm sektörlerin arka planın-da Türk Telekom Grubu’nun gücü var. Kısacası Türk Telekom Grubu, Türkiye’nin iletişim omurgasını oluşturuyor. Bu sektörlerde yapılan işlemler Türk Telekom Grubu’nun altyapısı üzerinden yürüyor. Ayrıca Türkiye’de e-ticaret yıllık yüzde 35 büyüyerek 18,9 milyar TL hacme ulaştı. Bu büyümenin arkasında da Türk Telekom Grubu internet hiz-metleri var. Türkiye’nin iş dünya-sını ve ekonomisini Türk Telekom Grubu teknolojisi geleceğe taşıya-cak” dedi.

Araçların, evlerin, okulların, şirket-lerin ve şehirlerin dijitalleştiği bir gelecek için çalıştıkları ve insan-ların daha mutlu ve daha üretken olduğu akıllı bir gelecek kurdukla-rını ifade eden Mehmet Ali Akarca akıllı şehir çözümlerinin bu yolda en değerli adımlardan biri olduğu-nu vurguladı.

31

Page 32: BT Günlüğü Ekim 2015

Yazıcı güvenliği her geçen gün daha da önemli bir konu haline getiriyor. Ponemon Institute’a

göre BT yöneticilerinin %64’ü, yazıcılarının zararlı yazılım barındırıyor olabileceğine ina-nıyor. Bununla birlikte kurum-sal şirketlerin %56’sı, uç nokta güvenlik stratejilerine yazıcıları dahil etmiyor. HP, bu açıklığa

çare olmak için, sektörün önde gelen güvenlik özelliklerini dahili olarak barındıran yeni HP LaserJet Enterprise yazıcı ve MFP’leri müşterilerinin hizmeti-ne sunuyor.

Bu güvenlik özelliklerden biri olan HP Sure Start. HP’nin 2013 yılında ilk olarak PC sistemle-rinde sunduğu güvenlik seviyesi olan HP Sure Start, bundan sonra

HP LaserJet Enterprise yazıcı-larda entegre olarak çalışacak. Güvenli liste adını taşıyan diğer güvenlik özelliği ise, kaynağı doğ-rulanan, bilinen ve iyi niyetli ola-rak konumlandırılan yazılımların yazıcılara yüklenmesini sağlayan önlem. Çalışma zamanı ihlalinin algılanmasını kapsayan bu yeni özellik, aynı zamanda cihazların belleklerini kötü niyetli saldırıla-ra karşı gözetliyor.

HP, kötü niyetli saldırılara karşı artırılmış koruma sunan üç adet yeni LaserJet Enterprise yazıcıyı duyurdu. Yazıcılara getirilen güçlendirilmiş güvenlik özellikleri HP’nin PC ve yazıcılarda en kapsamlı güvenlik seviyesini sunmaya yönelik stratejisinin bir parçası.

Ecevit [email protected]

HP Güvenli Yazıcılarını Duyuruldu

özel haber

32

Page 33: BT Günlüğü Ekim 2015

Bu yeni özellikler, PageWide tek-nolojisinin ilerlemesine paralel olarak yeni HP LaserJet Enterprise yazıcılar ve OfficeJet Enterprise X yazıcılarda standart hale gelecek. Bir aygıt yazılımı güncellemesinin yapılması kaydıyla, söz konusu üç özellik Nisan ayından bu yana sunulan çeşitli HP LaserJet yazı-cılarda da kullanılabiliyor. Ayrıca, güvenli liste ve çalışma zamanı ihlalini algılama özellikleri birçok mevcut HP LaserJet Enterprise ve OfficeJet X Enterprise yazıcılara 2011 yılında sunulan Pagewide teknolojisi ile birlikte HP Futu-reSmart hizmet paketi güncelle-mesi aracılığıyla yüklenebiliyor.

HP, yazıcı geliştirmenin yanında müşterilerinin baskı ortamları-nı güvenlik yönetimine yönelik çözümlerle koruma altına almala-rına da destek oluyor. Sektördeki tek politika tabanlı yazıcı güven-liği uyum çözümü olan HP JetAd-vantage Security Manager, BT departmanlarının giriş kapatma, erişim protokollerini devre dışı bırakma, dosyaları otomatik silme ve daha birçok güvenlik ayarını kurup uygulamalarına imkân tanı-yor. Sistem yüklemesi yapıldığın-da HP Instant-On Security özelliği etkilenen ayarları otomatik olarak kontrol edip ilk baştaki düzenle-mesine alıyor ve cihazları kurum politikasıyla uygun hale getiriyor. HP JetAdvantage Security Mana-ger, bu yüzden olsa gerek sonba-har başlarında daha fazla otomas-yona yönelik olarak güncellendi.

Yeni Yazıcılar Hem Hızlı Hem de Verimli Baskı Sunuyor

Yeni HP Enterprise LaserJet ya-zıcılar ve MFP’ler, kendi sınıfla-rında gerçek zaman ölçülerindeki

en hızlı performansı sunuyorlar. Bu hız ölçütü en hızlı ilk sayfa çıkışı ve çift taraflı yazma hızla-rına sayfa başına en düşük enerji tüketimi ile ulaşmaya dayanıyor. Kullanımı kolay yeni yazıcılar mo-bil cihazlardan baskı desteğine de sahip. Yazıcılar, JetIntelligence’lı HP Orijinal Toner kartuşlarının artırılmış performans, koruma ve yazma kapasitesinden faydalanı-yorlar.

Yazıcıların hedef kitlesinde ayda 7.500 sayfaya kadar baskı alan, 5 ila 15 kullanıcılı çalışma grupla-rı yer alıyor. Öyle ki HP LaserJet Enterprise M506 serisi, önceki modele kıyasla %25 oranında daha küçük bi. Bu yazıcı serisi, bir

önceki modele kıyasla %71 daha hızlı çift taraflı baskı değerine ulaşıyor. HP LaserJet Enterprise MFP M527 serisi ise, tek geçiş, çift taraflı tarama ve ileri düzey iş akışlarını desteklemek için 20,3 cm boyutunda renkli dokunmatik ekranlı kontrol paneline sahip. Bu ürün bir önceki modele kıyasla %33 daha hızlı bir baskı sunuyor. Tanıtılan renkli baskı yapan HP LaserJet Enterprise MFP M577 se-risi ise, tek geçiş, çift taraflı tara-ma, 20,3 cm boyutunda inç renkli dokunmatik ekran ile birlikte opsiyonel bir klavye barındırıyor. Bu yazıcı önceki modele kıyasla %43 oranında daha hızlı çift taraf-lı baskı özellikleriyle olağanüstü renkli baskılar sunuyor.

33

Page 34: BT Günlüğü Ekim 2015

34 35

pratik 10

1

42

3

5

Görsel Araçlara Büyük Talep Olacak

Önümüzdeki dönemde iş zekası çözüm-

lerinin kullanım oranı eskiye oranla 2.5

kat daha fazla büyüyecek ve bu yüksek

büyüme oranı kullanıcılarının kullan-

dıkları araçların daha basit ve görsel

açıdan daha da gelişmesini sağlayacak.

Bulut Bilişim Merkezli Analitik

Çözümler Çoğalacak

Son beş yıl içerisinde Büyük Veri konu-

sunda çözüm sunan Bulut Bilişim hiz-

metlerinin kurulum ve deneme süreleri

tamamlandı. Önümüzdeki yıllarda bu

tarz uygulamaların verimliliğin arttığ

ını

göreceğiz.

Bilgili Elaman Açığına Dikkat

Büyük Veri konusunda kalifiye eleman açığı de-

vam edecek. Veri yönetimi ve yorumlama konu-

sunda elaman yetiştirmediğimiz gibi bu alanda

çalışanları da farklı alanlara yönlendiriyoruz. Bu

konuda şimdiden çalışmalara başlayarak geleceği

planlamalıyız

Platformlar Değişiklik Gösterecek

Birleştirilmiş Veri Yönetim

platformlarının önemi daha da

artacak. Yönetimin, analitiğin

ve arama teknolojilerinin birleş-

tirildiği platformların sayısının

arttığını göreceğiz.

Makinelerin Öğrenme

Çağı Başlıyor

Kim demiş Matrix ya-

lan diye? Veri üzerinde

tahmine dayalı analitik

çözümlerin sayısında

artış göreceğiz. Önümüz-

deki dönemde makinele-

rin daha fazla öğrenme

yetisine sahip olacak.

Büyük Veri TahminleriMuhtemelen Büyük Veri projenizin son dalgalarını tamamlıyorsunuz, fakat fırsatları yakalamak konusunda hala şüpheleriniz var değil mi? Zorlukları aşmak konusunda eğitimli olsanız da Büyük Veri konusunda yakın ve uzun dönem tahminlerinin ilginizi çekeceğini düşünüyoruz.

Süleyman [email protected]

Page 35: BT Günlüğü Ekim 2015

34 35

6

108

79Karar Yönetim Platformlarının

Önemi Artacak

Son dönemde Büyük Veri ile

ilgilenen firmaların birçoğu karar

yönetim platformlarında yaptıkla-

rı değişikliklerle dikkatleri üzerin

çekiyor. Gelecekte bunun kat kat

fazlasını göreceğiz ve platformlar

güncellenmeye devam edecek.

Her Yerden Veri Akacak

Nesnelerin İnterneti akımı saye-

sinden hayatımızın hemen hemen

her alanında veri üreteceğiz ve bu

veriler ilgili p

latformlarda topla-

narak süzülecek. Sonuçta ürettiği-

miz verilerin bizlerin hayatlarını

kolaylaştırmak için kullanılacak.

Zengin Medya Mercek Altında

Zengin medya olarak tabir

edilen video, ses ve resim

dosyaları üzerindeki analitik

sistemler farklılık gösterecek.

Yakın zaman içerisinde bu

tarz içerik üretimi üzerinden

de veri sağlanarak katma de-

ğer yaratılacak.

Dış Veri Alımları Artacak

Büyük firmaların yüzde 70’i

hali hazırda dışarıdan müş-

teri verisi satın almakta.

Yakın zaman içerisinde bu

oran yüzde 100’e çıkacak

ve katma değerli müşteri

verilerinin fiyatı artacak.

Bunun Hakkında İyi Düşünün

2018 yılında tüketicilerin yarısı bilişim

tabanlı sistemlerle bağlantılı olacak.

Elimizde bu kadar büyük bir veri kay-

nağı varken yapabileceklerimiz sadece

hayallerle sınırlı.

Büyük Veri Tahminleri

Page 36: BT Günlüğü Ekim 2015

36 37

söyleşi

Synology olarak NAS çözümleri-nizde ve bulut bilişimde kurum-lara, son kullanıcılara ne tür avantajlar sağlıyorsunuz?

Günümüzde bireysel kullanıcıların ve kurumların talepleri aynı noktada birleşmeye başladı. Kullanıcıların tercihlerini belirleyen faktörlerin başında; güvenlik, ölçeklenebilirlik, esneklik ve kolay kullanım geliyor. Birden fazla cihaz kullanmak yerine, tek noktadan bütün işlemler gerçek-leştirilmek ve tek bir ürün üzerinden verilere kolayca ulaşılmak isteni-yor. Synology olarak sunduğumuz çözümler, işletim sistemi bağımsız olarak çalışarak istenilen her türlü cihazdan verilere ulaşabilmelerini mümkün kılıyor. Bulut uygulamala-rına yönelik sunduğumuz yazılımla-rımız sayesinde, kullanıcılara esnek kullanım imkânı yaratıyoruz. Tek merkez üzerinden, cihaz ve işletim sistemi bağımsız çalışabilen çözüm-lerimiz ile kullanıcılarımıza kişisel veya genel bulutta özgür hareket edebilme olanağı sağlıyoruz.

DSM 5.0 sürümünüzü 2014’te hizmete alarak genel ve özel bulut servis kullanımında yeni-likçi bir yaklaşım sergilediniz. Synology’nin yenilikçi ve hibrit bulut konseptiyle birlikte daha güçlü bir veri koruması ve erişi-

lebilirlik özelliklerini bir araya getirdiniz. Bize bu konuda bilgi verir misiniz?

Kişisel bulut ve genel bulut arasında bir ayrım yapmamız gerekiyor. Kişi-sel bulutta, bütün verileriler kişisel cihazdan yönetilebiliyor. Genel bulutta ise dışarıdan aldığınız bir hizmeti kullanıyorsunuz. Bu sebep-le, kullandığınız kapasite için ücret ödemekle birlikte, kullandığınız alan sınırlı ve verileriniz size ait olmayan cihazlar üzerinde depolanıyor. Bu da hâliyle verilerin güvenliğini sorgula-nır duruma getiriyor. Sunduğumuz NAS çözümleri ile kişisel depolama alanını genel bulutta yedeklenen uygulamalarla senkronize etme imkânı sağlıyoruz. Örneğin, Dropbox veya Google Drive gibi genel bulut uygulamalarını size ait NAS cihazı-nızla uyumlu çalıştırabiliyorsunuz. Bu sayede kişisel NAS cihazınızda veya genel bulutta yapılan değişik-likler aynı anda, her iki alanda da güncellenerek depolanıyor. İstenilen bütün verilerin en güncel haline erişebilmek mümkün oluyor. Dola-yısıyla kullanıcılarımız hibrid bulutu kolay bir şekilde kullanabiliyorlar. Bununla birlikte birçok yenilikçi fonksiyon da sunuyoruz. Bunlardan biri, senkronizasyonun yönünü be-lirleyebilme imkânı. Ayrıca senkro-nize edilen veriyi 32 kez çoğaltarak

yedek alma şansı sunuyoruz. Böylece veri kayıplarının önüne geçebilmek mümkün oluyor. Veri tiplerini veya veri boyutlarını belirleyerek senkro-nizasyon işlemi gerçekleştirebil-mek mümkün. Bu özellik, internet kotasının ve mobil cihaz kapasite-sinin daha kolay yönetilebilmesine olanak yaratıyor. DSM 5.0 sürümünü yayımladıktan sonra önemli değişik-ler yaptık ve son sürümümüz DSM 5.2’yi hizmete sunduk. Çok yakında yeni DSM sürümümüzü yayımla-yacağız. Bu sürümde birbirinden önemli yenilikler sunacağız, sağla-dığı avantajları ile kullanıcılarımızın da çok memnun olacağını öngörü-yoruz.

Cloud Station, Cloud Station Client ve Cloud Sync uygula-malarınızın sağladığı faydaları açıklar mısınız? Cloud Sync, Google Drive veya Dropbox gibi popüler bulut saklama hizmet-leriyle çalışan uygulamalarınıza ilişkin neler söyleyebilirsiniz?

Synology olarak, farklı ihtiyaçlara farklı çözümler sunuyoruz. Sundu-ğumuz bütün çözümler kolay kul-lanılabilir olması sayesinde hayatı kolaylaştırır nitelik taşıyor. Örneğin Cloud Station uygulamamız, bilgi-sayarınız ve mobil cihazınızdaki ve-rilerin her zaman güncel kalmasına

Ali Yavuz ŞAHİ[email protected]

"Yüksek Düzeyde Veri Koruma Hizmeti Sağlıyoruz"

Ağa bağlı depolama alanında dünya liderleri arasında bulunan Synology firmasının Türkiye Ürün Müdürü Volkan Yiğit ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Bulut Bilişim ve

Synology hakkındaki detaylara söyleşimizden ulaşabilirsiniz.

36

Page 37: BT Günlüğü Ekim 2015

36 37

Volkan Yiğit Synology Türkiye Ürün Müdürü

yardımcı oluyor. Birden fazla lokasyondan bu tür bir işlem yapmak isterseniz, Cloud Station Client uygulamamız size basit bir kullanım sunuyor. Dropbox veya Google Drive gibi genel bulut uygulamalarını kullanıyorsanız, Cloud Sync uygulamamız ihtiyaçlarınıza cevap veriyor. Sunduğu-muz üç farklı uygulamamız, her türlü ihtiyacı istenildiği gibi karşılıyor. Ayrı ayrı sunulan hizmetlerimiz sayesinde daha ve-rimli ve daha yüksek performanslı çalışma imkânına sahip oluyorsunuz.

Büyük işletmelerin yanı sıra KOBİ ölçeğindeki firmalara sunduğunuz çözüm ve uygulamalardan bahseder misiniz?

Artan veri miktarı ile birlikte bu verilerin depolanmasında kullanılan çözümlerin önemini de artıyor. Kurumlar ve kullanı-cılar, veri depolama ve video gözetiminde çok fonksiyonlu, yüksek performanslı ve aynı zamanda güvenilir çözüm arayışın-dalar. Özelikle KOBİ sektöründe bu türden bir algı değişimi yaşanıyor. Bu algı değişi-mi sayesinde KOBİ’ler kendi bünyelerine değer katabilecek veri depolama çözümle-rine yöneliyor. KOBİ’lere ve son kullanıcı-lara yenilikçi çözümler sağlayarak ve son teknolojilerden yararlanarak veri depola-ma alanında köklü bir dönüşüm gerçek-leştiriyoruz. Kurumların ve son kullanı-cıların iş performanslarını artıran NAS ürünlerimizin kullanımı kolay kullanıcı arayüzleri mevcut. Verimli ve kullanışlı bir deneyimin sunan ürünlerimiz, sahip olma maliyeti, enerji tasarrufu sağlaması gibi avantajlarının yanında ayrıca kulla-nıcı dostu. KOBİ’lere sunduğumuz NAS ürünlerindeki ihtiyaca göre kapasite kul-lanım olanağı, büyük bir maliyet avantajı sağlıyor. KOBİ’lerin faaliyetlerine yöne-lik tercih ettikleri cihaz için bir kereye mahsus yatırım gerçekleştirmeleri yeterli oluyor. Yapılan yatırımdan sonra veri artışı yaşansa dahi, artırılabilir kapasiteye sahip ürünler sayesinde ek maliyet soru-nu ortadan kalkıyor. Artırılabilir kapasiteli cihaz kullanımı ile KOBİ’ler sadece bir kez

37

Page 38: BT Günlüğü Ekim 2015

38

yatırım yaparak uzun yıllar kullana-cakları bir ürünü elde ediyorlar. Tek cihaz üzerinde, tek merkezde topla-nan verilere her yerden ve her zaman hızlı şekilde ulaşabilmek, KOBİ’le-rin iş süreçleri için değer yaratıyor. Verilerin hızlı gönderilip alınmasını sağlayan ürünlerimiz, sürekli olarak en güncel veriler üzerinde çalışılma fırsatı veriyor. Kullanıcı giriş, çıkış izinleri-nin belirlenebildiği ve SLL şifreleme özelliği ile verilerinin güven altında tutulmasını sağlayan Synology NAS cihazları, işletim sistemi bağımsız uy-gulamalar ile de çalışıyor ve KOBİ’lere yüksek düzeyde veri koruma imkânı tanıyor. Aynı zamanda veri güvenliğini de en yüksek düzeyde sunuyoruz. Ve-riler şifreledikten sonra koruma altına alınıyor ve bu veriler genel bulut dahil her cihazdan güvenilir şekilde depo-lanıp, istenildiği zaman erişilebiliyor. Özellikle KOBİ’ler için önerdiğimiz “Selectiv Sync” uygulamamız saye-sinde, aktarılmak veya depolanmak istenilen veri boyutları belirlenerek, mobil cihazların depolama veya inter-net kotalarından da tasarruf sağlanmış olunuyor. KOBİ’lerin iş süreçlerine es-neklik, tasarruf ve yüksek performans selde etme olanağı sunarak katma değer yarattığımızı düşünüyoruz.

Birden fazla cihaz kullanımı ve mobil olarak bilgilere erişebilme imkânı kullanıcılar tarafından be-nimsenmiş durumda. Bu bağlam-da Synology kullanıcılara ne tür avantajlar ve fırsatlar sunuyor?

NAS çözümlerimiz, işletim sistemi bağımsız şekilde çalışmak üzere tasar-lanıyor. IOS, Android veya Microsoft uygulamaları kullanmanız Syno-logy NAS’ları için hiçbir sorun teşkil etmiyor. DScloud uygulamamız ile istediğiniz cihazla Synology NAS’ınızı senkronize ederek, dünyanın her ye-rinden güncel bilgilerinize ulaşabiliyor

ve verilerinizi istediğiniz gibi yönete-biliyorsunuz.

Verilerinizi senkronize etme ve koruma konusunda önemli Ar-Ge faaliyetleriniz bulunuyor. Bulut ve yedekleme araçlarıyla kulla-nıcılarınıza sunduğunuz konfor ve güvenlik ile birlikte yaptığınız Ar-Ge çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Yenilikçi teknoloji ihtiyacı beklentileri giderek artırıyor. Kullanıcılarımıza kullanımı kolay ve yüksek perfor-manslı ürünler sunma yolundaki çalışmalarımız yoğun şekilde devam ediyor. Çalışmalarımızı sürdürürken en önem verdiğimiz noktalardan biri, kullanıcılarımızın nelere ihtiyaç duyduklarıdır. Müşterilerimizin geri dönüşlerini haftalık olarak merkezi-mize aktarıyoruz. Taiwan’da bulunan merkezimizin yüzde 80’lik kısmını Ar-Ge çalışanları oluşturuyor. Bu sayede karşılaşılan zorlukları giderip, yenilikçi ürünleri tasarlıyoruz. Kurumların yüksek performanslı, güvenilir, daha fazla kapasiteye sahip, kullanıcı dostu ve verimli cihaz ve çözümleri tercih ettiklerini söyleyebiliriz. Ek olarak uygun maliyetli, daha az güç tüketi-mine sahip, ölçeklendirilen ve değişen ihtiyaçları adresleyen hızlı ve esnek çözümlere odaklanıyorlar. Özellikle veri yedekleme, güvenilirlik, esneklik, ölçeklendirebilirlik, kolay kullanım, yüksek ulaşılabilirlik, uzaktan erişe-bilirlik avantajlarına odaklanılması gerektiğini düşünüyoruz ve bu öneri-lerimizi müşterilerimize belirtiyoruz. Birbirine yedekli olan ürünlerimiz arıza durumunda bile veri güvenliğini ve kesintisiz çalışma olanağı sağlı-yor. Aynı zamanda ürünlerimiz en iyi fiyat-performans dengesini sunuyor. Dünya çapında yakaladığımız başarı-nın arkasında bu faktörlerin yattığını dile getirebilirim.

Sizi bulut konusunda farklı kılan faktörler nelerdir?

Bizi bulut çözümleri konusunda en farklı kılan özellik; genel bulut ihti-yaçlarının ötesinde imkânlar sunma-mız. Bulut çözümlerinde karşılaşılan en büyük zorluk, verileri güncel olarak saklayabilmek. Her türlü cihaz ve uygulama ile senkronize şekilde çalıştırabildiğimiz ürünlerimiz sa-yesinde ihtiyaçlara cevap veriyoruz. Ölçeklenebilir ve esnek ürünlerimiz, verilere her yerden güvenli ulaşımı mümkün kılıyor.

Kısa vadede bulut bilişim konu-sunda ne tür gelişmeler olma-sını öngörüyorsunuz, sizin bu konuda ne tür faaliyetleriniz olacak?

Şirketlerin ihtiyaçlarını doğru belirleyip, rekabet ortamına uygun teknolojileri tercih etmeleri gerekti-ğini düşünüyoruz. Kurum bünyesinde konumlandıracak doğru teknolojik çözüm ve altyapılar, iş süreçlerinin hızlı, verimli ve tasarruflu olmasını sağlıyor. İçerisinde bulunduğumuz çağda artan veri ihtiyaçlarını karşıla-yacak donanım ve yazılım ürünleri-nin de göz ardı edilmemesi gerektiği-ni söylememiz gerekiyor. Artık sabit iş yapış şekilleri yerini daha esnek ve mobil bir çalışma ortamına bırakı-yor. Bulut teknolojilerinin önemi bu noktada ortaya çıkıyor. İhtiyaçlar doğrultusunda atılan her adım ku-rumlara rekabette öne geçme fırsatı sunuyor. Oluşan bu koşullar verinin yönetimi ve güvenliğinde de önem arz ediyor. Verilerini doğru yöneten kurumlar iş süreçlerini daha verimli hale getiriyorlar. Kendilerini çağın kurallarına uyduramayan kurumların önümüzdeki dönem içerisinde büyük zorluklar ile karşılaşacağını düşünü-yorum.

söyleşi

Page 39: BT Günlüğü Ekim 2015

39

Yenilikçi teknolojilerin gelişimi ve kullanımı hayatımızın her alanını etkilemeye devam ediyor. Mobilite ile can bulan veri kullanımı, hayatın vazgeçilmezi arasında bulunuyor.

Şimdi ise sıra geldi Bulut Bilişime. Artık verilerimize her yerden erişmek ve işlem yapmak istiyoruz. Zaman ve mekandan bağımsız olarak sunulan bu tarz hizmetlerin

günden güne popülerleştiği bir gerçek. Bu popülarite kullanım oranını da olumlu olarak etkiliyor ve Bulut Bilişim hizmetlerinin kullanımı her geçen gün artıyor.

Maliyetlerinizi Bulut Bilişim İle Azaltın

kapak konusu

Gündelik yaşantıda kullanımı kolay ve her yerden ulaşılabilir olan cihazlar aracılığıyla hızla veri artışı yaratı-

lıyor. Kişisel yaşamda bu verilerin depolanması ön plana çıkarken, profesyonel hayatta ise bu verilerin doğru kullanımı ve sınıflandırması önem arz ediyor. Kurumlar artan veriyi doğru yöneterek iş verimlili-ğini sağlıyor. 2020 yılında, toplam sayısal verinin 35 ZettaByte olması bekleniyor. Geçen on yıldan beri

veri tabanı sunucularının sayısı 6 kat artarak, 32 milyona çıktı. Hali hazırda, e-posta, fotoğraf, video, müzik dosyası, XML ve benzeri şekilde ortaya çıkan verilerin yüzde 80’i yapısal değil. IDC verilerine göre ise gelecek on yıl içinde veri hacmi 40 kattan fazla büyüyecek.

Gelecek dönemde, özellikle sağlık, finans ve kamu kuruluşlarının bü-yük veri ve analizi üzerine hum-malı olarak çalışmaları bekleniyor. Türkiye’de bu alanlarda yatırım

gerçekleştiren birçok kurum bulu-nuyor ve yatırımların hız kesme-den devam edeceği düşünülüyor. Uzmanlar, ABD’nin sağlık sektö-rünün yıllık 300 milyar dolarlık büyük veri iş hacmine sahip olduğu belirtiyor. Büyük veri sadece iş ha-yatına ya da kişisel hayat özelinde önem teşkil etmiyor. Büyük verinin en çok önem oluşturduğu nokta-lardan birisi de ulusal güvenlik. Verinin sınıflandırılması ve yöne-timi ile iş hayatına sağlanan katma değerler, konu devlet güvenliği

Ali Yavuz ŞAHİ[email protected]

Synology'nin Katkılarıyla

Page 40: BT Günlüğü Ekim 2015

40 41

olduğunda daha çetrefilli bir hal alıyor. McKinsey’in bir raporuna göre 2010’da ABD ve Avrupa’da-ki toplam saklama kapasitesi 30 ExaByte ama üretilen veri 1,2 Zet-taByte. Bu durumda üretilen ama saklanmayan, saklanmadığı için de işlenmeden yok olan veri oldukça fazla. Artık büyük veri ve analiti-ğinin daha çok konuşulur olacağı aşikar. Bu alanda, fark yaratacak ve ufukları zorlayacak çalışmaların olması kaçınılmaz. Büyüyen veri yığınları, “kendi cihazını getir” gibi kurumsal kavramlarla daha artıyor. İç ve dış tehditlerin güvenliğini sağlamak kurumlar için çok önem-li. Verilere güvenli olarak ulaşabil-mek ve yönetebilmek, büyük veriyi kontrol altında tutabilmek için gerekiyor. Büyük veri güvenliğini sağlamak için öncelikle ihtiyaçla-rın doğru olarak belirlenmesi ve verilerin yapısına bağlı çözümlerin kullanılması gerekmektedir. Doğru çözümleri doğru alanlarda ko-numlandırmayı başaran kurumlar, büyük verinin sağlayacağı fırsatlar-dan yararlanacaklar.

Kurumlar Evrimleşiyor

Kurumlar geleneksel iş yapış şekillerinden yenilikçi ve za-

mana uyum sağlayan bir yapıya doğru evriliyorlar. Halihazırda bir ön yargı söz konusu olsa da kurumlar değişimin gereklili-ğinin farkındalar. İhtiyaçların giderilebilmesi adına, yenilikçi teknolojilerden yararlanılması gerekiyor. İş sürekliliğini sağla-mak ve verimliliği artırmak için doğru çözümlerin kilit noktalarda konumlandırılması gerekiyor. Bu-nun en gerçekçi örneği geleneksel yapısını bozmamış ve zamana uyum sağlamış kurumlar arasında görülebiliyor. Zaman içerisinde aradaki farkın daha net olarak anlaşılacağını düşünüyoruz. Tabii bu değişimin sadece büyük ölçekli kurumlar özelinde değil, küçük ve orta ölçekli firmalar nazarında da yayılım göstermesi önemli. Türkiye’deki kurumların büyük çoğunluğunun KOBİ olduğu biliniyor. Büyük veri ve analitik çözümlerinin bu firmalara büyük avantajlar ve fırsatlar yarataca-ğını söyleyebiliriz. Artık KOBİ ölçeğindeki kurumların da büyük veri ve analitik alanına daha çok eğilim gösterdiğini görüyoruz.

Günümüzde kurumlar yapılandı-rılmış ve yapılandırılmamış veri ile de baş etmek zorundalar. Hiç

şüphesiz ki bu gelişme, veri de-polama ve bulut bilişim alanında bazı değişimleri zorunlu kılıyor. Bulut hizmetleri ve çözümleri kullanan kurumlar verimlilik ve performans açısından rakipleri-nin her zaman bir adım önünde-ler. Bu gelişmeler ışığında firma-ların veri depolama çözümlerini uygun maliyetli ve performansı yüksek çözümleri ve ürünleri ter-cih etmeleri kaçınılmaz oluyor. Hatta kurumlar artık yazılım ve donanım gibi bileşenlere ayrı ayrı odaklanmaktan ziyade uçtan uca çözümlere yöneliyorlar. Tümleşik bir hizmet alarak servis kalitele-rini ve performanslarını artırma-yı, veri yönetiminde kolaylık ve süreklilik elde etmeyi hedefliyor-lar.

Artan Veri İhtiyaçları Bulut Bilişim İle Karşılanacak

Şirketlerin ihtiyaçlarını doğru belirleyip, rekabet ortamına uy-gun teknolojileri tercih etmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Kurum bünyesinde konumlandıracak doğru teknolojik çözüm ve altya-pılar, iş süreçlerinin hızlı, verimli ve tasarruflu olmasını sağlıyor. İçerisinde bulunduğumuz çağda

Page 41: BT Günlüğü Ekim 2015

40 41

artan veri ihtiyaçlarını karşıla-yacak donanım ve yazılım ürün-lerinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini söylememiz gerekiyor. Artan veri miktarı ile birlikte bu verilerin depolanmasında kulla-nılan çözümlerin önemini de artı-yor. Kurumlar ve kullanıcılar, veri depolama ve video gözetiminde çok fonksiyonlu, yüksek perfor-manslı ve aynı zamanda güvenilir çözüm arayışındalar. Özelikle KOBİ sektöründe bu türden bir algı değişimi yaşanıyor. BYOD, büyük veri, bulut ve mobilite gibi güncel eğilimleri kapsayan ve bu eğilimlerin getirdiği yeni tekno-lojiler ile uyumlu çalışan ürünler, rekabette firmaları öne taşıyor.

Kurumlar geleneksel iş yapış şekillerinden yenilikçi ve zamana uyum sağlayan bir yapıya doğru evriliyorlar. Halihazırda bir ön yargı söz konusu olsa da kurumlar değişimin gerekliliğinin farkın-dalar. İhtiyaçların giderilebilmesi adına, yenilikçi teknolojilerden yararlanılması gerekiyor. İş sü-rekliliğini sağlamak ve verimliliği artırmak için doğru çözümlerin kilit noktalarda konumlandırıl-ması gerekiyor. Bunun en gerçekçi örneği geleneksel yapısını boz-mamış ve zamana uyum sağlamış kurumlar arasında görülebiliyor. Zaman içerisinde aradaki farkın daha net olarak anlaşılacağını düşünüyoruz. Tabii bu değişimin sadece büyük ölçekli kurumlar özelinde değil, küçük ve orta ölçekli firmalar nazarında da ya-yılım göstermesi önemli. Türki-ye’deki kurumların büyük çoğun-luğunun KOBİ olduğu biliniyor. Bulut çözümlerinin bu firmalara büyük avantajlar ve fırsatlar yara-tacağını söyleyebiliriz. Artık KOBİ ölçeğindeki kurumların da bulut sistemler ve depolama çözümleri alanına daha çok eğilim gösterdi-ğini görüyoruz.

Araştırmalar Bulutun Önemine Dikkat Çekiyor

Geçtiğimiz dönemde yapılan “Bü-yüme, Risk ve Bulut Yönetimi” adlı bağımsız araştırma, bulut bilişimin geleneksel veri merkezi sektörünün büyümesini durdurabileceğine dik-kat çeken Gartner’ın 2016 sonun-da veri merkezi sektörüne bulut bilişimin yön vereceği iddiasını doğruluyor. İngiltere, Almanya ve Türkiye’de gerçekleştirilen araş-tırmaya katılan her 10 BT profes-yonelinden 9’u (yüzde 91) bulut teknolojilerini kullandığını belir-tirken, özel bulut çözümleri yüzde 56 oranla en popüler bulut çözümü olarak dikkat çekiyor. Araştırmaya katılan her 10 BT profesyonelinden 1’i (yüzde 89) gelecek 12 ay içinde diğer bulut çözümlerini değerlen-dirmeyi planladıklarını belirtiyor. Şu anda herhangi bir bulut çözümü kullanmayanların da yaklaşık yarısı (yüzde 45) bulut bilişime geçmeyi planladıklarını söylüyor.

Veri Hacmi Artmaya Devam Ediyor

Araştırmaya katılan her 4 Türk yö-neticiden 1’i (yüzde 78) kurumsal verinin buluta taşınmasındaki en büyük sebep olarak devamlı artan veri hacmini gösteriyor. Bu rakam İngiliz yöneticiler arasında yüzde 65’e düşüyor. Dış kaynak kullanı-mı, sürdürülebilirlik açısından da büyük önem taşıyor. Her 3 katılım-cıdan 1’i (yüzde 33), veri merkezi ihtiyaçları için dış kaynak olarak operatör seçmelerindeki en önem-li üç kriterden birinin yeşil enerji hedeflerini tutturmak olduğunu belirtiyor. Halihazırda veri merkezi hizmeti için dış kaynak kullanan profesyoneller için diğer önem-li kriterler; dayanıklılık/çalışma zamanı (%54), istihdam maliyeti (%51) ve ölçeklendirme (%41) ola-rak sıralanıyor. Maliyet, değişen iş

ihtiyaçlarına göre şekillenen veri merkezi hizmeti satın alma süre-cinde yüzde 62 oranla hala önemli bir kriter olarak gösteriliyor. Ha-lihazırda veri merkezi ihtiyaçları için dış kaynak kullanan katılımcı-ların belirttiği diğer önemli unsur-lar, fiziksel güvenlik (%50), bilgi ve deneyim seviyesi (%49), genişleme (%32), dayanıklılık (%29) ve tesisin konumu (%27).

CIO’lar Bulut Bilişim Kullanı-mını Onaylıyor

IDC’nin geçtiğimiz dönemde ger-çekleştirdiği SaaS (Software as a Service) araştırması ilginç sonuç-lar ortaya koymuş durumda. Doğu Avrupa, Orta Asya ve Afrika’da 160 firmadan 500’den fazla CIO katılı-mı ile yapılan araştırma, özellikle SaaS müşterilerinin buluta geçiş sürecinde ortaya çıkan çekinceleri-nin bertaraf edildiğini vurguluyor.

Araştırmada görülen sonuçlar sı-rasına göre; daha iyi teknolojilere erişim (%58), hızlı BT yaygınlaştı-rılması (%53), işe alım yapmadan daha fazla proje uygulama imkanı (%51), standardizasyon (%50), daha iyi kalitede BT imkanları (%49) ve en yeni yazılım ve teknik-lere erişim imkanı (%48) SaaS kul-lanımının başlıca nedenleri olarak ortaya çıkıyor. Araştırmaya göre belli sektördeki firmaların önde gelenlerinin %60 gibi bir çoğun-luğu bulut çözümlerini kullanıyor veya kullanıma geçmek üzere çalışmalarını başlatmış olduğu-nu söylüyor. Katılımcıların %69’u bulutun yüksek ölçüde somut kazanç sağlandığını, %55’i katma değer elde ettiklerini vurguluyor. Firmaların %48’i SaaS teknoloji-lerini kullandığını, %31’i bir iki yıl içerisinde kullanmaya başlayacak-larını, %22’si PaaS kullandıklarını ve %36’sı yakın gelecekte PaaS kullanacaklarını belirtiyor.

kapak konusu

Page 42: BT Günlüğü Ekim 2015

42 43

CloudStation ile Veri Senkronizasyonu

Kişisel bulut ile verilerinizi istediği-niz cihazınızda güncel tutabilirsiniz. İşletim sistemi bağımsız olarak, MAC, PC, cep telefonu veya tablet gibi mobil cihazlarınız ile senkroni-zasyon sağlayabilirsiniz Verilerinize her yerden erişebilirsiniz ve gerekli ayarları kolaylıkla yapabilirsiniz. Verilerinizi, ister aileniz ile isterse-niz iş ortamında arkadaşlarınız ile kolayca paylaşabilirsiniz ve otoma-tik senkronize fonksiyonu sayesin-de herkesin her zaman en güncel versiyona erişmesini sağlayabilirsi-niz. Herhangi bir kullanıcı, herhangi bir veride bir değişiklik yaptığında bu veri tüm kullanıcıların cihazları ile otomatik senkronize edilir. Bir kurum birden fazla lokasyonda bu-lunan şubesini iki Synology NAS ci-hazı ile kolayca senkronize edebilir ve senkronizasyon internet üzerin-den otomatik olarak yapılabilir.Bir başka faydalı fonksiyonumuz versiyonlama: İsterseniz bir dos-yanın 32 farklı versiyonunu alabi-lirsiniz. Böylece ilerleyen zamanda herhangi bir olumsuzluk olduğunda geri dönük istediğiniz versiyona eri-şebilir ve kullanabilirsiniz. İsteme-yerek bir veriyi sildiğinizde bile bu veriye tekrar erişebilirsiniz.

Dosya Paylaşımı

Synology NAS cihazları ile verileri-nizi tek bir merkezde tutabilirsiniz. Dünyanın her yerinden verilerinize erişebilirsiniz. İstediğiniz gibi dos-yalarınızı yapılandırabilir ve kulla-nıcı oluşturup gerekli erişim hakkı verebilirsiniz. Böylece hangi kulla-nıcının hangi dosyaya erişebileceği-ni kendiniz belirleyebilirsiniz.Desteklediğimiz protokoller saye-sinde var olan BT yapınıza Synology cihazınızı kolayca entegre edebilir-siniz. İster PC, Mac veya mobil cihaz olsun, Synology NAS cihazınızı LAN kablosu ile Switch veya Router’a bağlamanız ile var olan BT yapını-

za entegre edebilirsiniz. Uzaktan erişim için Synology QuickConnect veya DDNS fonksiyonunu kullana-bilirsiniz ve dünyanın her yerinden cihazdaki verilere erişebilirsiniz. Arkadaşınız veya aileniz ile bir veri paylaşmak istiyorsanız birkaç saniye içerisinde paylaşım linki oluştura-bilir ve mail üzerinden istediğiniz kişiye gönderebilirsiniz. Bu linkte isterseniz, geçerlilik süresi, indirme şifresi veya kaç kez indirilebilece-ğini kendiniz belirleyebilirsiniz. Bu sayede yetkisiz kişilerin bu veri-ye erişmesini engelleyebilirsiniz.Resimlerinizi düzenledikten sonra Synology NAS cihazınıza aktarabilir ve resimlerinizi tek merkezde de-polamış olursunuz. NAS cihazınıza aktardığınız anılarınızı televizyonu-nuza aktarabilirsiniz. Evde değilse-niz mobil cihazınızdan NAS’ınıza bağlanıp resimlerinizi kolayca arkadaşlarınıza gösterebilirsiniz. Günümüzde esneklik ve mobilite en önemli faktörler arasında yer alıyor. Dünyanın her yerinden NAS’ınıza bağlanarak arkadaşlarınızı hay-ranlık içerisinde bırakabilirsiniz. Aynı şekilde şirket içerisinde proje çalmalarınızda Synology cihazınızı kullandığınızda verilerinizi kolayca paylaşabilir ve en güncel versiyonlar üzerinde çalışabilirsiniz.

İş Arkadaşlarınız, Dostlarınız veya Aileniz İçin Merkezi Depolama Alanı

İstediğiniz kişiye kullanım hakkı ve-rip tüm verilerinizi tek bir noktadan

yönetebilirsiniz. Kişisel ara yüz ve kullanıcı profilleri oluşturabilirsiniz. Böylece kimin hangi dosyaya erişe-ceğini ve hangi verileri göreceğini siz belirleyin.

Bir şirkette herkesin kendine ait bir bilgisayarı var ve tüm verilerini yerel olarak kendi bilgisayarında tutuyor. Bir arkadaşınız herhangi bir dosya istediğinde, bu dosya mail ortamı üzerinden paylaşılıyor. Ama paylaşılan verinin boyutu çok büyük ise ne yapılabilir veya iş arkadaşınızın tatilde, hasta ya da hatta bilgisayarının arızalandığını farz edelim, ne olacak bu durum-da? Bu zorlulukları gidermek için hatta verimliliği artırmak için önemli verilerinizi tek bir merkez-de tutmanız önemli.

Kişisel Bulut Nedir?

Kişisel bulutun en önemli özeliği, verilerin sizin belirlediğiniz alana depolanmasıdır. Sadece siz veya yetki verdiğiniz kullanıcılar verile-rinize erişebiliyor ve verilerinizin nerde depolanacağına siz karar veriyorsunuz. Ayrıca bilgisayar ve mobil cihaz ile eş zamanlı senkro-nize tutulmasını sağlayabiliyorsu-nuz.

Kişisel Bulut ve Synology Cloud Station

Kişisel bulut anlayışı aslında çok basit. PC, Notebook veya MAC’te bulunan verilerinizi NAS’ınız

Page 43: BT Günlüğü Ekim 2015

42 43

ile senkronize edebilmeniz için bilgisayarınıza CLoudStation uygulamasını kurmanız ve aynı şekilde Synology paket merkezin-de NAS’ınıza CloudStation uygu-lamasını kurmanız yeterli. Daha sonra bilgisayarınızda senkronize edilecek klasörü seçip NAS’ınızda bulunan bir klasör ile senkronize etme hakkını tanıyorsunuz. Bu iki dosya bundan sonra sürekli birbirine bağlı oluyor. Yani hangi dosyaya bir veri eklenirse veya bir veride değişiklik yapılırsa yapılsın bu veriler her iki dosyada da gün-cel tutuluyor. Mobil cihazınız ile erişmek istiyorsanız, Cloudstation uygulamasını cihazınıza kurmanız yeterli. İster video, resim, müzik veya herhangi bir doküman olsun hiç fark etmez. Hırsızlık veya yan-gın gibi durumlardan kendinizi korumak istiyorsanız, farklı lokas-yonlarda bir adet Synology NAS cihazı kullanabilirsiniz. Burada her iki NAS cihazına da CLoudS-tationClient uygulaması kurmanız yeterlidir ve bu iki cihaz kendisini sürekli senkronize ediyor. Hangi lokasyonda bulunursanız bulunun verileriniz yine her yerde güncel tutuluyor.

Hangi Fonksiyonlar Mevcut?

En önemli fonksiyonlardan birisi kopyalama. Kurulum aşamasında

senkronize etmek istediğiniz kla-sörlerin kaç adet kopyasını tutmak istediğinizi belirleyebiliyorsunuz. Her veriyi 0’dan 32 versiyona kadar kopyalama imkânı sunmak-tayız. Böyle geçmişte oluşturdu-ğunuz verilere kolayca erişebilir-siniz, hatta zaman içerisinde bir dosyayı silmenize rağmen bu geri getirebilir ve herhangi bir veri kaybı yaşamadan eski kopyalara erişebilirsiniz. Tabii ki her dosyayı senkronize etmeye mecbur değil-siniz. “Selectiv Sync” fonksiyonu sayesinde veri formatına ve veri boyutuna kendiniz karar verebilir-siniz. Bu tabii ki mobil cihazınızda gerçekleştirdiğiniz senkronizas-yon için çok önemli bir özellik. Bu sayede gereksiz yere internet kotanızı veya cihazınızın kapasi-tesini kullanmadan iş verimliliği-nizi artırıyorsunuz. Ayrıca klasör bazlı SSL şifreleme olanağı da sunuyoruz.

Genel Bulut ve Kişisel Bulut Farklılığı

Özel bulutun en büyük avantajı, verilerinize dünyanın her yerin-den erişebilmek için verilerinizi genel buluta yüklemeniz gerek-memesi. Böylece verileriniz sadece sizin belirlediğiniz yerde depola-nıyor ve sadece sizin yetki verdi-ğiniz kişilerin verilerinize erişebil-

mesini sağlayabiliyorsunuz. Yani 100’de 100 yönetim sizin elinizde. Bir Synology NAS ile 15 dakika içerisinde tüm gerekli ayarları ya-pabilirsiniz ve kişisel bulutunuzu kullanmaya başlayabilirsiniz.

Cloud Sync & Cloud Backup

Kullanıcılarımıza en iyi hizmeti vermek için genel bulut senkroni-ze veya yedekleme imkanı sunu-yoruz. Cloud Sync uygulaması ile Dropbox veya Google Drive gibi genel bulut hizmetleri kullanı-labiliyor. Bunun için senkronize etmek istediğiniz dosyayı be-lirliyorsunuz ve genel bulut ile verileriniz senkronize ediliyor. Verilerinizin güvenli olmasını sağlayabilmek için klasörlerinizi şifreleyebilir ve sadece Synolog NAS cihazınızdan verilerinizin içeriğine erişebilirsiniz. Genel bulut hizmeti saldırıya uğrasa bile verileriniz hala şifreli oluyor ve böylece güvenliğinizi sağlamış oluyorsunuz. Cloud Backup uygu-laması ile zaman tabloları oluştu-rabilirsiniz ve düzenli bir şekilde yedeklerinizi alabilirsiniz. Böylece belirlediğiniz gün ve saatte yedek-leriniz otomatik olarak yapılabilir. Desteklediğimiz hizmetler ara-sında, HiDrive, Microsoft Azure, Elephantdrive ve benzeri birçok uygulama bulunuyor.

Page 44: BT Günlüğü Ekim 2015

44 45

telekom

Vergide e-Tebligat Dönemi BaşlıyorElektronik tebligat uygulamasına, 1 Ocak 2016 tarihi itibarıyla başlanacak. Ancak

bu tarihten önce bildirimde bulunanlara 1 Ekim 2015 tarihinden itibaren elektronik tebligat yapılabilecek.

Vergi dairelerince dü-zenlenen ve muha-taplarına 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre

tebliği gereken evrakın, Gelir İda-resi Başkanlığı aracılığıyla elekt-ronik ortamda tebliğ edilmesi ile ilgili usul ve esaslar belirlendi. Ma-liye Bakanlığı’nın konuya ilişkin “Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği” geçtiğimiz ay Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Kanun hükümlerine göre tebliği gereken elektronik imzalı evrak, elektronik tebligat (e-Tebligat) sistemi kullanılmak suretiyle mu-hatabın elektronik tebligat adresi-ne tebliğ edilebilecek. Buna göre, tebliğe elverişli elektronik adres

kullanma zorunluluğu getirilen ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılabilecekler “kurumlar vergisi mükellefleri, ticari, zirai ve mesleki kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar, isteğe bağlı olarak kendilerine elektronik tebligat yapılmasını talep edenler” olarak belirlendi.

Kendisine elektronik ortamda teb-liğ yapılabilecek olanlar, tebliğle belirlenen sürelerde bildirimde bulunarak elektronik tebligat adresi almak ve elektronik tebli-gat sistemini kullanmak zorunda olacak. Bu mükelleflerin dışında kendilerine elektronik tebligat yapılmasını talep eden kişiler de sistemden isteğe bağlı olarak ya-rarlanabilecek.

Kurumlar ve Gelir Vergisi Mükelleflerinin Bildirimi

Elektronik tebligat sistemini kul-lanmak zorunda olan kurumlar vergisi mükelleflerinin, 1 Ocak 2016 tarihine kadar “Elektronik Tebligat Talep Bildirimini (Şirketler ve Diğer Tüzel Kişiler İçin) kurumlar vergisi yönünden bağlı bulundukları vergi dairesine vermeleri gerekecek.Bu mükellefler, söz konusu bildirimi kanuni temsilcileri veya elektronik tebligat sistemi ile ilgili işlemleri yapmaya yönelik özel yetki içeren noterde verilmiş vekaletnameyle yetkili kılınan kişiler aracılığıyla biz-zat teslim edecek.Tebliğde getirilen zorunlulukların başladığı tarihten sonra mükellefiyet tesis ettiren kurumlar vergisi mükellefleri ise

Avşar Ö[email protected]

Page 45: BT Günlüğü Ekim 2015

44 45

işe başlama tarihini takip eden 15 gün içerisinde bildirimde bulunmak zorunda olacak. Yapılan başvurunun değerlendirilmesi sonucu, gerekli şartları taşıyan mükelleflere in-ternet vergi dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifresi verilecek. Böylece bu mükellefler elektronik tebligat adresi edinmiş olacak. Elektronik tebligat sistemini kullanmak zo-runda olan gelir vergisi mükellefleri de yine 1 Ocak 2016 tarihine kadar “Elektronik Tebligat Talep Bildiri-mini (Gerçek Kişiler İçin)” internet vergi dairesinde elektronik ortamda doldurmaları ve elektronik tebligat sistemini kullanmaya başlamala-rı gerekiyor. Bu mükelleflerin, söz konusu bildirimi kendileri veya elektronik tebligat sistemi ile ilgili işlemleri yapmaya yönelik özel yetki içeren noterde verilmiş vekaletna-meyle yetkili kılınan kişiler aracı-lığıyla gelir vergisi yönünden bağlı bulundukları vergi dairesine bizzat vermeleri de mümkün olacak.

İnternet vergi dairesini kullana-rak elektronik ortamda bildirimde bulunan gelir vergisi mükelleflerine internet vergi dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifresi verilmeyecek. Bu mükellefler sisteme her girişlerinde sistem tarafından kimlik doğrula-ması yapılmak suretiyle elektronik tebligat sistemini kullanabilecek.Vergi dairesine bizzat veya vekili aracılığıyla başvuran gerçek kişi mükelleflerin başvuruları değerlen-dirilecek ve gerekli şartları taşıyan mükelleflere internet vergi dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifresi verilecek.

İsteğe Bağlı Olarak Talepte Bulunanlar

Tebliğ ile getirilen zorunluluk kapsamına girmeyen ancak isteğe bağlı olarak kendilerine elektro-

nik tebligat yapılmasını talep eden tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olma-yan teşekküller katma değer vergisi veya gelir (stopaj) vergisi yönünden bağlı bulundukları vergi dairesine başvuruda bulunarak sistemi kul-lanabilecek. Benzer şekilde, tebliğ ile getirilen zorunluluk kapsamına girmeyen gerçek kişi muhatapların, internet vergi dairesi aracılığıyla başvurarak veya ikametgahlarının bulunduğu yer vergi dairesine bizzat veya elektronik tebligat sistemi ile ilgili işlemleri yapmaya yönelik özel yetki içeren noterde verilmiş ve-kaletnameyle yetkili kılınan kişiler aracılığıyla başvuruda bulunarak sis-temi kullanmaları mümkün olacak. Elektronik tebligat sistemini kullan-mak üzere, Elektronik Tebligat Talep Bildirimi ile bildirimde bulunan mükelleflere vergi dairesince, mü-racaat anında sistemden üretilecek internet vergi dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifreyi ihtiva eden kapalı bir zarf verilecek. 213 sayılı Kanun hükümlerine göre tebliği gereken evrak, elektronik imza ile imzala-nacak ve vergi dairesi adına Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından tebliğ yapılacak muhatabın elektronik tebligat adresine iletilecek. Elektro-nik tebligat sistemine internet vergi dairesi üzerinden erişilecek. İnternet vergi dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifresine sahip olan gerçek ve tü-zel kişiler şifreleriyle elektronik teb-ligat adreslerine ulaşacak. İnternet vergi dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifresi olmayan gerçek kişiler ise sisteme her girişte yapılan kimlik doğrulaması ile elektronik tebligat adreslerine erişecek.

Olay Kayıtları Arşivlerde 30 Yıl Saklanacak

Kanunun ilgili maddesi gereğin-ce, elektronik imzalı tebliğ evrakı, muhatabın elektronik ortamdaki ad-

resine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda tebliğ edilmiş sayı-lacak. Olay kayıtları, işlem zaman bilgisi eklenerek, erişilebilir şekilde arşivlerde 30 yıl süreyle saklanacak.Tüzel kişilerde ticaret sicil kaydının silindiği (nevi değişikliği ve birleşme halleri dahil) tarih itibarıyla, elekt-ronik tebligat adresi kapatılacak gerçek kişilerde ise ilgilinin ölümü veya gaipliğine karar verildiğinin idare tarafından tespit edildiği du-rumlarda ölüm/karar tarihi itibarıyla ilgilinin elektronik tebligat adresi re’sen kapatılacak.

Mirasçıların bağlı olunan vergi dairesine başvurması halinde de müteveffanın elektronik tebligat adresi kullanıma kapatılacak. Zo-runlu veya ihtiyari olarak elektronik tebligat sistemine dahil olanların bu durumlar dışında sistemden çıkma-ları mümkün olmayacak. Elektro-nik tebligat sistemine dahil olması zorunlu olanlardan tebliğ ile getiri-len yükümlülüklere uymayanlar için 213 sayılı Vergi Usul Kanunun ilgili maddeleri uyarınca, cezai müeyyide uygulanacak.

Uygulama Yeni Yılda BaşlayacakKanun hükümlerine göre tebliği ge-reken evrak muhataplara elektronik tebligat sistemi ile tebliğ edilebile-ceği gibi Kanunda yer verilen diğer tebligat hükümlerine göre de tebliğ edilebilecek. Bağlı vergi dairesi müdürlüklerinde (mal müdürlük-leri) elektronik tebligat sistemine teknolojik uyum çalışmaları devam etmekte olduğundan, bağlı vergi dairesi müdürlüklerinin mükellefleri tebliğ kapsamında bulunmuyor.Elektronik tebligat uygulamasına, 1 Ocak 2016 tarihi itibariyle baş-lanılacak. Ancak bu tarihten önce bildirimde bulunanlara 1 Ekim 2015 tarihinden itibaren elektronik tebli-gat yapılabilecek.

Page 46: BT Günlüğü Ekim 2015

46 47

telekom

4,5G İhalesi Devletin Kasasını Dolduracak

Türkiye’yi yeni teknolojiyle buluşturmak amacıyla yapılan 4,5G ihalesi, asgari değerden sonuçlansa dahi yüzde 18’lik KDV dahil edildiğinde devletin kasasına 2,7 milyar Euro gireceği hesaplanırken, ihalenin ardından bu rakam 4 milyar Euro seviyelerine ulaştı.

Türkiye’yi yeni tekno-lojiyle buluşturmak amacıyla yapılan 4,5G ihalesinin asgari de-ğerden sonuçlanması

halinde bile yüzde 18’lik KDV dahil edildiğinde devletin kasasına 2,7 milyar Euro girmesi hesaplanıyordu. Ancak ihalenin tamamlanması-nın ardından bu rakam 3,9 milyar Euro’yu aştı. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) şartname sa-tışından 250 bin lira gelir elde etti.BTK tarafından yapılan ve 20 ayrı frekans paketini içeren 4,5G ihale-si için şartname bedeli 50 bin lira olarak belirlenmişti. Turkcell, Avea,

Vodafone, Netgsm ve Huawei şart-name satın alırken, BTK’nın kasası-na şartnamelerden 250 bin lira girdi.

800, 900, 1800, 2100 ve 2600 MHz bandında 20 ayrı frekans pake-tinin asgari bedeli katma değer vergisi hariç olmak üzere 2 milyar 298 milyon 67 bin 661 Euro olarak belirlendi. Yüzde 18 KDV ile devle-tin kasasına en az 2,7 milyar Euro girmesi planlanırken, bu rakam 3,9 milyar Euro’yu aştı. Kapalı teklif açık ihale usulü ile gerçekleştirilen ihale, teklif zarflarının açılmasıyla başladı. İhale komisyonunun teklif zarflarındaki evrakı kontrol etmesi-

nin ardından 20 ayrı frekans paketi, açık artırmayla ihale edildi.

İhaleyi kazananlar, ödemeyi 6’şar aylık dönemler halinde 4 eşit tak-sitte yapabiliyor. Peşin ödemeden sonraki taksitler belirlenen süreden önce ödense dahi taksit miktarların-da iskonto yapılmıyor. Taksitlerin vadesinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde ödeme yapılma-yan miktar ve süre için 6 aylık yüzde 1,31’in iki katı gecikme faizi uygu-lanıyor. Ödemenin vade tarihinden en fazla 30 gün içinde belirtilen faiz oranıyla yapılmaması halinde yetkilendirme BTK tarafından iptal

Avşar Ö[email protected]

Page 47: BT Günlüğü Ekim 2015

46 47

ediliyor. İhalede, yetkilendirme süresi 30 Nisan 2029’a kadar devam edecek.

Ar-Ge Personeli Sayısı Yüzde 50 Arttırılacak

Şartnamede yapılan değişiklikle işletmecilerin Ar-Ge merkezlerinde istihdam edilmesi gereken asga-ri nitelikli Ar-Ge personeli sayısı yüzde 50 arttırıldı. KOBİ’lerin yerli ürün geliştirmelerinin ve kendi imkanlarıyla üretim yapmalarının teşvik edilmesi amacıyla işletme-cilere yatırımlarının en az yüzde 10’unu Türkiye’de ürün veya sistem geliştirmek üzere kurulan KOBİ niteliğindeki tedarikçiler tarafından Türkiye’de üretilen ürünlerden sağ-lama yükümlülüğü getirildi.Ar-Ge projelerine başlanması, ge-lişiminin izlenmesi ve çıktılarının başarı ölçütlerine göre kabulü gibi konular da dahil olmak üzere Ar-Ge faaliyetlerine ilişkin yükümlülükle-rin etkili bir şekilde yerine getiril-mesi ve takibi amacıyla BTK tara-fından gerekli gördüğünde denetim yapabilecek.

Frekanslar 5 Katına Çıkacak

Mobil şebeke işletmecilerine tah-sisli mevcut frekans miktarı 183 MHz iken ihale kapsamında tahsis edilecek yeni frekanslarla toplam 573 MHz’a çıkıyor. İhaleyle tahsis edileceklerle toplam frekans mik-tarı mevcut frekansların 3, mobil geniş bantta data hizmeti sunula-cak frekans miktarının ise 5 katına ulaşacak.

3G hizmetlerinden sonra geliştirilen ve kamuoyunda 4,5G olarak tabir edilen IMT Advanced teknolojileriy-le hizmet sunulacağından teknoloji üstünlüğü sayesinde vatandaşlar çok daha hızlı şekilde bilgiye erişme imkanına kavuşacak. Genişbant erişimindeki her yüzde 10’luk artış,

ülkelerin Gayri Safi Milli Hasılala-rında yüzde 1-1,5 büyüme sağlıyor. Dolayısıyla yapılacak ihale sebebiyle genişbant altyapısının daha da yay-gınlaştırılması ve mobil genişbant hizmetlerinin daha fazla vatandaşa ulaştırılması, ülke ekonomisine de önemli ölçüde katkı sağlayacak.

Yapılan ihalenin ardından söz ko-nusu frekanslar kullanılarak tüketi-cilere 5G de dahil yeni teknolojiler sunulabilecek. 4G ile 6,5 dakika, 3G teknolojisiyle 1 saatten fazla süren 8 gigabayt büyüklüğünde yüksek çözünürlüklü filmi indirme süresi, bu teknolojiyle 6 saniyeye düşecek.Dünya genelinde akıllı cihaz sayı-sındaki hızlı artış, teknolojik ge-lişmeler, hız ve kapasite talebi gibi etkenler mobil genişbant teknolo-jilerinde sürekli olarak yeni geliş-meleri tetikliyor. Dünya genelinde 100’ün üzerinde ülkede LTE hizmeti aktif olarak kullanılıyor ve 250 mil-yona yakın aboneye hizmet verili-yor. Bu sayının 2017’de 1 milyara ulaşması bekleniyor. İnternete bağlı cihaz sayısındaki hızlı artış, M2M (makinalar arası iletişim) uygulama-ları, nesnelerin interneti, haberleş-me cihaz ve ekipmanlarındaki enerji verimliliği, artan hız ve kapasite talebi ise 5G’yi gündeme getirirken, buna ilişkin standartların ve tesis edilecek şebekelerin 2020 sonrası için değerlendirileceği öngörülüyor.

AB ve Güney Kore arasında 5G mo-bil internet teknolojisinin geliştiril-mesi için anlaşma imzalanırken, bu teknolojinin getireceği avantaj ve dezavantajlar ele alınacak. AB’nin, bu kapsamda 2020’ye kadar 700 mil-yon Euro yatırım yapması bekleni-yor.

Teklifler 3,9 Milyar Euro’yu Aştı

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından yapılan IMT-Advanced (4,5G) Yetkilendir-

mesi İhalesinde KDV dahil toplam 3 milyar 960 milyon Euro teklif verildi. İhale Komisyonu Başkanı Deniz Yanık, ihale sonunda yaptığı konuşmada, Avea tarafından A2, B1, C2, E3 ve F1 paketleri, Turkcell tarafından A3, B3, C1, D1, D2, D3, E1, F3 paketleri, Vodafone tarafın-dan A1, B2, C3, E2 ve F2 paketlerine en yüksek tekliflerin geldiğini ifade ederek, söz konusu tekliflerin Kurul onayına sunulacağını bildirdi.Avea’nın tekliflerinin toplamının 1 milyar 126 milyon 520 bin 159 Euro, Vodafone’nun 918 milyon 9 bin 862 Euro ve Turkcell’in 1 milyar 915 milyon 682 bin 896 Euro olduğunu belirten Yanık, “İhale kararı, İhale Yetkilisi olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu tarafından onay-lanmasını müteakip kesinleşecek” dedi. İhalede 5 frekans bandında 18 paket için toplam KDV hariç 3 milyar 356 milyon 112 bin 643 Euro teklif verildi. 2 paketin ise şartname doğrultusunda mevcut operatörler dışında istekli olmadığı için satışı yapılmadı. Turkcell 8 pakette, Avea ve Vodafone ise 5’er pakette en yüksek teklifi verdi. Sabah 10.30’da başlayan ihale, verilen aralarla yak-laşık 6,5 saat sürdü.

BTK İhaleyi Onayladı

BTK tarafından Ankara’da yapı-lan IMT-Advanced Yetkilendirme İhalesine ilişkin ihale komisyonun tutanakları Kurul tarafından onay-landı. İhalenin onaylandığına ilişkin Kurul kararı BTK Başkanı Ömer Fatih Sayan tarafından İstanbul’da düzenlenen törenle ihaleyi kazanan üç işletmeci olan Turkcell, Avea ve Vodafone yetkililerine tebliğ edildi. BTK Başkanı Sayan törende yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Mo-bil iletişimde yeni bir boyut olan, kamuoyunda bilinen adıyla 4.5G ihalesi 26 Ağustos 2015 tarihinde Ankara’da gerçekleştirildi. İhale-de, Türkiye’nin üç mobil operatörü

Page 48: BT Günlüğü Ekim 2015

48 49

Avşar Ö[email protected]

Turkcell, Avea ve Vodafone arasında centilmence, adilane rekabet içinde ve adeta kıran kırana bir yarış ya-şandı.

BTK olarak 390.4 MHz’lik frekanslar için 2.3 Milyar Euro muhammen bedel ile çıktığımız ihalede 365,4 MHZ frekans için 3 milyar 359 mil-yon Euro teklif verilirken, artı KDV ile birlikte 3 milyar 960 Milyon Euro gibi bir rakama ulaşıldı. Bu ihale sektöre ilişkin son on yılın en büyük ihalesi olmasının yanı sıra ulaşı-lan rakam ayrıca Türk Telekom’un devlet hisselerinin özelleştirme bedelinden sonra ulaşılan en yüksek rakamdır. 26 Ağustos’taki ihalenin hemen ardından ihale komisyo-nu toplanarak karar tutanaklarını hazırlayarak ihale yetkilisi olarak Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kuru-lumuza sundu. Kurulumuz, ihale-nin hemen ertesi günü 27 Ağustos Perşembe günü gerçekleştirdiği toplantıda ise IMT Yetkilendirme İhalesi ile ilgili İhale Kararını karar tutanaklarını onaylama kararı aldı. Burada şunu belirtmek istiyorum. Bu ihale tamamen rekabetçi şartlar-da ve şeffaflık esas alınarak bütün kamuoyunun gözü önünde gerçek-leştirilmiştir. İhale, BTK tarafından

canlı olarak bütün dünyaya yayın-lanmıştır.

Bundan sonraki süreçte ihaleyi kazanan işletmecilere, ihale bedeli-ne ilişkin gerekli ödemeleri yap-malarının ardından 30 Nisan 2029 tarihine kadar geçerli olacak şekilde yetki belgeleri verilecektir. Ayrıca şartname gereği 2G ve 3G imtiyaz sözleşmelerinde de gerekli tadilatlar yapılacaktır. 1 Nisan 2016 tarihin-den itibaren Türkiye’nin kamuoyun-da bilinen adıyla interneti mevcut hızın en az 10 katı hızla kullanaca-ğımız 4.5G teknolojisi ile tanıştır-mış olacağız. Burada sadece kazan kazan değil, 3K diye ifade edebile-ceğimiz kazan, kazan, kazan for-mülü hayata geçmiştir. Operatörler, yatırım maliyetleri açısından, devlet ihale bedeli ve daha sonra oluşacak vergi gelirleri açısından, tüketici ise daha kaliteli hizmeti daha da uygun şekilde elde etme açısından kazanç-lı çıkacak. Kısaca burada kazanan Türkiye oldu.

“4,5G Hepimize Hayırlı Olsun”

Turkcell Genel Müdürü Kaan Ter-zioğlu da ihalenin ardından yaptığı açıklamada, “Turkcell olarak, Türki-

ye’nin en hızlı, en yüksek kapasiteli, bugünkü fiber hizmetinden bile daha hızlı mobil servisini vermek için cansiperane bir şekilde çalışa-cağız ve inşallah 1 Nisan 2016’da hizmete sokacağız. 4,5 G hepimize hayırlı olsun” dedi. Bu teknoloji-nin şu anda sağladıkları hızların en idealinin 10 katı daha hızlı mobil internet demek olduğunun altını çizen Terzioğlu, “Bahsettiğimiz mobil internet bugün evlerimizde alışık olduğumuz normal fiberin de katbekat üzerinde hızlı olacak” diye konuştu.

“Son Derece Önemli Bir Dönüm Noktası”

Vodafone Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Gökhan Öğüt ise etkin ve sürdürebilir rekabeti destekleyen son derece adil ve şeffaf bir ihale sürecini hep birlikte başarıyla ta-mamlamanın mutluluğunu yaşadık-larını söyledi. 4,5G Yetkilendirme İhalesi’nin, Türkiye için son derece önemli bir dönüm noktası olduğu-nu belirten Öğüt, “Bu ihale saye-sinde mobil geniş bantta 1 Nisan itibarıyla yeni bir döneme giriyor olacağız” dedi. Avea Genel Müdürü Erkan Akdemir de ihalenin bu kadar hızlı ve başarılı gerçekleşmesinden dolayı mutlu olduklarını söyledi. İhalede, beklentilerin üzerinde bir rakama ulaşıldığını dile getiren Akdemir, “Mobil piyasada rekabetin asıl bundan sonra başlayacağını çok net söyleyebilirim. 2016 yılının ba-şından itibaren çok net bir şekilde, Türkiye’de 4,5G’nin uygulandığını çok hızlı bir şekilde göreceğiz” diye konuştu.

“En Büyük Fayda Türk İnsanına”

Türk Telekom Grubu Üst Yöneti-ci (CEO) Rami Aslan da ihalenin telekomünikasyon sektörü için dö-nüm noktası niteliğinde olduğunu belirtti. Artık herkesin eşit rekabet

Page 49: BT Günlüğü Ekim 2015

48 49

edebileceği, daha adil bir rekabet ortamı bulunduğunu ifade eden Aslan, “Bundan en büyük faydayı sağlayanın da Türk ekonomisi ve Türk insanı olduğuna inanıyoruz” dedi.

4,5G Ek Ücret Ödenmeden ‘Hızlı’ İnternet Sunacak

Yüksek mobil internet hızı, fazla data kapasitesi sunan 4,5G’den, teknolojiye uyumlu sim kart ve cihaz sahipleri herhangi bir ek ücret ödemeden yararlanabilecek. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından ihale edilen 4,5G teknolojisi birçok yeniliğe kapı aralayacak. ‘Dördüncü nesil’ olarak adlandırılan teknoloji, yüksek mobil hız ve yüksek data kapasitesi suna-cak. Akıllı ev ve şehir altyapılarına geçişte önemli bir aşama olarak ka-bul edilen 4,5G, sağlık ve eğitim gibi alanlarda da hayatı kolaylaştıracak çözümler getirecek. Gündelik hayat-ta birçok iş ve etkinlik, 4,5G tekno-lojisi ile kesintisiz bir şekilde mobil cihazlar üzerinden yapılabilecek. İhtiyaç duyulan bilgi ve dosyalar, yüksek hızda paylaşılıp, indirilebile-cek. Teknoloji ile bulut uygulaması da daha verimli kullanılabilecek.

Veri İndirme Hızı Artacak

4,5G’de hız, kullanılan cihazlara göre değişmekle birlikte veri indir-mede 100-150 Mbps’ten başlayıp 375 Mpbs seviyelerine kadar çıka-cak. 2GB büyüklüğündeki bir video, 3G’de 780 saniyede yüklenirken, 4,5G’de 54 saniyede indirilebilecek. Böylece veri indirme hızı 14 kata kadar artacak. Yeni teknoloji ile birlikte internet üzerinden artık ke-sintisiz ve daha hızlı oyun oynana-bilecek. İnternet hızı, frekans, kap-sama alanı, baz istasyonu, coğrafi koşullar, şebeke yoğunluğu, cihaz ve internet sitesinin durumuna göre değişiklik gösterebilecek. İhale süre-ci tamamlanan ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu onayına gide-cek olan 4,5G teknolojisi 1 Nisan 2016’da hayata geçecek. 4,5G’den, teknolojiye uygun sim kart ve cihaz kullanıcıları herhangi bir ek ücret ödemeden yararlanabilecek.

İhalenin İptal Olma Olasılığı

Öte yandan, kamuoyunda 4,5G ola-rak tabir edilen IMT-Advanced Yet-kilendirmesi İhalesi, yeterli rekabet ortamının oluşmadığı ve devletin maddi kayba uğradığı gerekçesiyle

iptal edilebilme riskiyle karşı karşı-ya. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşı çıkmasıyla gündeme gelen 4.5G iha-lesiyle ilgili önemli itirazlar geliyor. BTK’nın şartnameyi sadece mevcut 3 operatörün gireceği şekilde hazır-laması ve ihalede rekabet edilme-mesinin devletin çok önemli maddi kaybına neden olduğu belirtiliyor. İşte bu gerekçelerle ihalenin yürüt-mesinin durdurulması için hare-kete geçildi. 3 firma 13 yıllık tahsis karşılığında 3.96 milyar (yaklaşık 13 milyar) ödeyecek. İhalede birçok pakette ‘rekabet’ olmadığı iddia edi-liyor. Bu nedenle belirlenen bedel üzerinden Turkcell, Avea ve Voda-fone paketleri aldı. Yarışın olduğu paketler baz alındığında yapılan hesaplamaya göre tüm paketlerde rekabet olsaydı devletin kasasına en az 9 milyar TL daha girecekti.

‘Rekabet Oluşmadı’ Kriteri

İdare mahkemesine yapılacak başvuruda, BTK’nın belirlediği şartnamenin rekabete açık olma-dığına vurgu yapılacak. Özellikle 3 operatörün korunduğu hatta 1 firmanın lehine şartlar olduğuna dikkat çekilecek. 3 firma dışında da başka şirketlerin girmesi halinde 20 milyar TL daha devletin kazancı olacaktı. Bu gerekçeleri dikkate alan idare mahkemesinin yürütmeyi dur-durma kararı verebileceğine dikkat çekiliyor. İhale sırasında komisyon Başkanı Deniz Yanık, B1 paketinin ihalesinde “Avea’dan başka teklif veren bulunmamaktadır” deme-si üzerine Turkcell temsilcisi söz alarak, “Başkan şartname gereği teklif vermemiz mümkün olmadığı için teklif veremedik” dedi. Başkan, Turkcell temsilcisini “Katılımcıların şartnamede açık olan hususlarda açıklama yapmamalarını istiyorum” diye uyardı. 26 Ağustos’ta gerçekleş-tirilen ve devletin kasasına yaklaşık 4 milyar Euro’nun girdiği ihalede başkanlığı Deniz Yanık yapmıştı.

Page 50: BT Günlüğü Ekim 2015

50 51

Türkiye’de internet yasakları sık sık gündeme gelirken, interneti denetleme görevini yeniden ICANN’in alması, yetki tartışmalarını da

beraberinde getirdi.

Yaklaşık 15 yıldır aynı talep yineleniyor. Çok sayıda devlet, Birleşmiş Milletler komi-teleri ve çeşitli sivil toplum kuruluşları ABD’den ICANN üzerindeki denetimini bı-rakmasını istiyor. ICANN (İnternet Tahsisli

Sayılar ve İsimler Kurumu) bir sivil toplum kuruluşu. Elektronik postaların doğru alıcılara doğru internet protokol adresleriyle ulaşıp ulaşmadığı; kullanıcıların internet sayfalarında sörf yapıp yapamadığı; Facebook, Youtube, Twitter, Instagram gibi sosyal medya ağla-rında paylaşımlarda bulunup bulunamadığı gibi birçok konuyu güvence altına alıyor. Ancak internet bağlan-tılarıyla ilgili tüm bu konularda son sözü ABD Ticaret Bakanlığı söylüyor. ABD Ticaret Bakanlığı’na bağlı Ulusal Telekomünikasyon ve Enformasyon İdaresi’nin (NTIA) izni olmaksızın internette hiçbir şey yapmak mümkün değil. ABD’den istenen de bu yetkisini dev-retmesiydi. 2003 yılında Cenevre’deki, 2005 yılında Tunus’taki dünya enformasyon zirvelerinde internetin idaresinin uluslararası hale getirilmesi gündeme geldi. Ancak Washington, yetkilerini teslim etmek istemedi. Dolayısıyla birtakım ufak tefek değişiklikler dışında ilerleme kaydedilemedi.

ABD’den Sürpriz Açıklama

Ancak geçtiğimiz yıl 15 Mart 2014 tarihinde ABD hükü-metinden gelen açıklama herkesi şaşırttı. Washington, domain adları sistemindeki, yani internet üzerindeki kontrolünü devretmek istediğini duyurdu. Tam da o tarihlerde Amerikan İstihbarat Servisi NSA’in dinleme faaliyetlerine yönelik eleştiriler ayyuka çıkmıştı ve Ba-rack Obama hükümeti bu açıklamayla bir işaret vermek istedi.Böylece Ulusal Telekomünikasyon ve Enformas-yon İdaresi (NTIA) Başkanı Lawrence Strickling, Ame-rikan hükümetinin internet yönetiminden çekilmek istediğini kuru sözlerle dile getirmek zorunda kaldı ve “İnternet adres yönetimi için 2015 yılının sonbaharına kadar dayanıklı bir model bulmak şart” dedi. Lawrence Strickling’in açıklaması ortaya muazzam bir soru attı: İnternet adresleri yönetimini kim üstlenecek ya da kim üstlenmeli?

İnternetin Yönetimine Talip Adaylar

Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Telekomünikas-yon Birliği (ITU) çoktandır ağın yönetimi konusunda

Avşar Özgen [email protected]

İnterneti Kapatma Yetkisi Kimde?

Page 51: BT Günlüğü Ekim 2015

50 51

hak talep ediyor. ITU Genel Sekreteri Hamadoun Toure, 2013 yılında “Adres yönetimi ve internet üzerindeki denetim en iyi Birleşmiş Milletler’e bağlı bir komite ya da teşkilat tarafından üstlenilebilir” demişti. Ancak ITU’nun internet adresleri yönetimini devralmasına pek ihtimal verilmiyor. İnternet aktivisti Paul Fehlin-ger, “Amerikan hükümeti internet adres yönetiminin devletlerarası bir organizasyon tarafından üstlenil-mesini kabul etmeyeceğini açık bir şekilde ifade etti” diyor. Internet & Jurisdication Project adlı sivil toplum kuruluşunda faaliyet gösteren Paul Fehlinger, bu göre-vin geniş bir yelpazede farklı çıkar gruplarının katı-lımıyla ifa edilmesi gerektiğini savunuyor. Bütün bu tartışmaların gölgesinde ICANN geride bıraktığımız ay Singapur’da toplandı. Toplantıda internetin denetimini devralacak uluslar üstü bir komitenin oluşturulması için sondaj faaliyeti de gündeme geldi.

Internet Governance Forum Bitirilecek mi?

2005 yılında BM tarafından oluşturulan ve her yıl düzenlenen tartışma forumu, “Internet Governance Forum” bu açıdan bir alternatif oluşturabilir. Birçok yönetim ve düzenleme konusunun gündeme geldiği forum, ICANN’i denetleyen bir internet parlamentosu-na dönüştürülebilir. Ancak forumun böyle bir hüviyete kavuşması için Birleşmiş Milletler ile olan bağlarını kesmesi gerekiyor. İnternet uzmanları ise buna şüp-heyle yaklaşıyor. Zira bu yıl içinde planlanan dünya enformasyon zirvesinde çeşitli devletlerin baskısıyla Internet Governance Forum’un bitirilmesinden endişe ediliyor.

İnternetin Millileştirilmesi

Rusya, Çin ve onları takip eden Türkiye internetin tek-rar millileştirilmesi için çaba gösteriyor. Ulusal adres düzenlemelerine kısmen izin verilmesini istiyorlar. Bu durumda ülkeler ya da Avrupa Birliği gibi bir devletler topluluğu internette kendi adres yönetim sistemini oluşturabilecek ve işletebilecek. Bu olduğu takdirde her devlet, vatandaşlarının Twitter’a girmesini engel-leyebilecek ya da twitter.com adresine gitmek isteyen vatandaşlarını bir başka sayfaya yönlendirebilecek.İnternet aktivisti Paul Fehlinger tam bu noktada bir uyarıda bulunuyor. Devletlerin bu hakkı elde etmesi halinde içerikler üzerinde tam bir kontrole sahip ola-caklarına dikkat çekiyor. Fehlinger, böyle bir durumun gerçekleşmesi halinde vatandaşların orijinal Twitter sayfasını mı yoksa devlet tarafından işletilen bir başka sayfayı mı görüntülediklerini asla bilemeyeceklerini söylüyor.

ABD Hükümeti İnternetin Kontrolünü Bırakmıyor

Bütün bu tartışmalar devam ederken beklenen haber geldi ve dünya çapında interneti düzenleyen ICANN isimli kurumun, ABD hükümetinin denetiminde kal-maya devam edeceği açıklandı. Kısaca ICANN olarak anılan İnternet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumu’na ilişkin açıklama ABD Ticaret Bakanlığı’na bağlı Ulusal Telekomünikasyon ve Enformasyon İdaresi (NTIA) Baş-kanı Lawrence Strickling’den geldi. Strickling, ABD’nin ICANN üzerindeki kontrolünün bir yıl daha uzatılaca-ğını bildirdi.

Strickling, geçen yıl yaptığı açıklamada, Amerikan hü-kümetinin internet yönetiminden çekilmek istediğini dile getirmiş, “İnternet adres yönetimi için 2015 yılının sonbaharına kadar dayanıklı bir model bulmak şart” ifadelerini kullanmıştı. “ABD Ticaret Bakanlığı’nın ye-rini dolduracak uygun bir çözüm bulunamamış olması” karara gerekçe olarak gösteriliyor. 2016 yılı içinde bir çözüme varılamaması halinde üç yıllık bir uzatmanın daha devreye gireceği belirtiliyor.

Her Şey ABD’nin İznine Bağlı

ICANN, bir sivil toplum kuruluşu. Elektronik postala-rın alıcılara doğru internet protokol adresleriyle ulaşıp ulaşmadığı, kullanıcıların internet sayfalarında sörf ya-pıp yapamadığı, Facebook, Youtube, Twitter, Instagram gibi sosyal medya ağlarında paylaşımlarda bulunup bulunamadığı gibi birçok konuyu güvence altına alıyor. Ancak internet bağlantılarıyla ilgili tüm bu konular-da son söz ABD Ticaret Bakanlığı’na ait. ABD Ticaret Bakanlığı’na bağlı telekomünikasyon idaresi NTIA’nın izni olmaksızın internette hiçbir şey yapmak mümkün değil.

“İnternetin İdaresi Uluslararası Hale Getirilsin”

ABD’den istenen de bu yetkisini devretmesiydi. 2003 yılında Cenevre’deki, 2005 yılında Tunus’taki dünya enformasyon zirvelerinde internetin idaresinin ulusla-rarası hale getirilmesi gündeme geldi. Ancak Washing-ton, yetkilerini teslim etmek istemedi. Birtakım “koz-metik değişiklikler” dışında ilerleme kaydedilemedi.Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Telekomünikas-yon Birliği (ITU) uzun zamandır ağın yönetimi konu-sunda hak talep ediyor. ITU Genel Sekreteri Hamadoun Toure, 2013 yılında “Adres yönetimi ve internet üze-rindeki denetim en iyi Birleşmiş Milletler’e bağlı bir komite ya da teşkilat tarafından üstlenilebilir” demişti. Ancak görünen o ki, bu temenni başka bir bahara kaldı.

Page 52: BT Günlüğü Ekim 2015

50 51

İş dünyası, eğitim ve günlük kullanımın vazgeçilmezi Microsoft Ofis yazılımı güncellendi. Yeni Microsoft Ofis 2016, geçtiğimiz hafta piyasaya çıktı. Peki, Ofis

2016’nın fiyatı ve yeni özellikleri neler? Ofis 2016 hakkında bilmeniz gereken her şey bu yazımızda.

Microsoft’un Ofis yazılımı güncellendi. Profesyonel ve kişisel bilgisayar kulla-nımlarının vazgeçilmezi Ofis yazılımı-nın yeni versiyonunda neler değişti? Ofis 2016 ne zaman piyasaya çıktı ve

Ofis 2016 ne kadar bir bedel ile satışa sunulacak. Word, Excel ve Power Point gibi en çok kullanılan ofis yazılım-larının Ofis 2016 sürümünü hangi yeni özelliklere sahip olduğunu detaylarıyla bu yazımız içerisinde anlattık.

Yenilenen ofis yazılımında temel odak noktası mobil ve masaüstü platformlarının senkronizasyonu. Akıllı telefon, tablet bilgisayar ve kişisel bilgisayarlarınızda-ki ofis dokümanlarını artık Ofis 2016 ile tek bir yerden yönetebileceksiniz. Ofis 2016, iOS, Android, Mac ve Win-dows işletim sistemlerinde sizleri bekliyor. Yaklaşık bir yıldır beta sürecinde olan Microsoft Ofis 2016 yazılımı 22 Eylül tarihinde kullanıma sunuldu. Ofis 2016’nın ilk sürümü 16.0.4229.1021 yapım numarasıyla yayınlandı.

Ofis 2016’nın Fiyatı Ne Kadar?

Ofis 2016, akıllı telefon ve tablet bilgisayarda ücret-siz olarak sunulacak. Ücretli kullanım ise Ofis 365 ile fiyatlandırılacak. Ofis 365’in Ev kullanıcıları için olan versiyonu aylık 22.99 TL’den ücretlendirilecek. Yıllık alım yapılırsa indirim yapılacak. Yıllık fiyat 229.99 TL olacak. Bu fiyatlar Windows ve Mac işletim sistemle-ri için aynı. Ev kullanımı dışında Ofis 2016, iş dünyası için iki ana başlıkta çözümler sunmuş. Bu paketler İş ve Kurumsalolmak üzere ikiye ayrılıyor. İş ve Kurumsal çözümlere ait fiyatları aşağıda görebiliyorsunuz. Ev, İş ve Kurumsalpaketler dışında Eğitim, Kamu Kuruluşu ve Kar Amacı Gütmeyen Kuruluşlar için çok sayıda farklı çözüm mevcut.

Ofis 2016’da Tasarımsal Yenilikler

Yenilenen ofis sürümü Ofis 2016, mobil ve masaüstü

Ofis 2016 Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Süleyman [email protected]

Page 53: BT Günlüğü Ekim 2015

50 51

platformlarda ortak olacağı için arayüzde yani yazılımın tasarımında değişiklikler söz konusu. Bu deği-şiklikler ağırlıklı olarak dokunmatik ekranlar ön plana alınarak yapılmış. Dokunarak yapabileceğiniz jestler ve seçimler ile Ofis 2016’nın kulla-nımı kolaylaştırılmaya çalışılmış. Yapılan bu yenilikler Word, Excel ve PowerPoint gib ofis yazılımının temel programlarında geçerli.

Görsel olarak Ofis 2016, önceki sürü-me göre ek temalara sahip. Renkle-rin açık ve kapalı tonlarını seçerek zevkinize uygun bir Ofis 2016 arayü-züne sahip olmanız mümkün.Ofis 2016’da hangi programlar var?Ofis 2016’da olan programlar önceki sürümlere göre sınırlandırılırmış durumda. Yapılan araştırmalar so-nucunda bireysel kullanımda en çok tercih edilen 4 program Ofis 2016 için güncellenmiş. Bunlar Word, Excel, Power Point ve OneNote şeklinde. Ücretli paketlerde tabii ki diğer Outlook, Publisher ve Access programları kullanılabiliyor.Ofis 2016 mobil kullanım

Microsoft Ofis 2016’nın mobil kulla-nımı ikiye bölünmüş durumda. Akıllı telefon ve 10.1 inçten küçük tablet-lerde Ofis 2016’nın farklı bir sürümü, 10.1 inç ve daha büyük tabletlerde ise farklı bir sürüm olacak. 10.1 inç ve daha büyük büyük tabletler, diğer mobil cihazlara göre daha detaylı dosya düzenleme özelliklerine sahip olacak. Mobil kullanım ücretsiz olacak ancak masaüstü platformu-nuz için Ofis 2016’yı satın alırsanız, mobilde ek özellikleri kullanabile-ceksiniz.

Ofis 2016: Word Yenilikleri

Word’ün bu yeni özelliği ile araç çubuğunda yer alan alana yapmak istediklerinizi yazmanız yeterli. Word, sizin için aradığınız özelliği, kelime yazdığınız kutucuğun hemen altına getiriyor.

Birlikte Çalışmak

Yenilenen Ofis 2016 ile artık OneD-rive üzerinden bir dosya üzerinde birden fazla kişinin aynı anda çalış-ması mümkün oluyor. Ofis 2016’nın bu özelliği Google Drive’ı hedef alıyor.

Bir dosya üzerinde çalışırken, Bing arama moturu kullanılarak seçtiği-niz bir kelimeyle ilgili programdan çıkmadan internet sonuçlarına ulaşmanız mümkün. Üzerinde çalış-tığınız dosyayı daha fazla zenginleş-tirmek adına öngörü özelliği oldukça kullanışlı görünüyor.

Mürekkep Denklemleri

Üzerinde çalıştığınız dosyalara detaylı matematiksel denklemler ve semboller girebilirsiniz. Bu özellik, dosyalarınızı daha fazla özelleştir-menize olanak tanıyor.

Ofis 2016: Excel Yenilikleri

Excel isimli tablo yöneticisi progra-mında daha detaylı hesaplamalar ve analizler yapmak adına 6 yeni grafik seçeneği eklenmiş durumda.

Daha önce Power Query olarak isimlendirilen bir eklentiyle gelen detaylı sorgu seçenekleri artık Ofis 2016’da Excel’in varsayılan özel-liklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.

Geliştirilen Tahmin Algoritması Excel’in önceki sürümlerinde varo-lan doğrusal tahmin özelliği geliş-tirilmiş durumda. Bir çeşit yapay zekayla geliştirilen yeni tahmin özelliği, verilerden faydalanarak daha detaylı tahminler yapabiliyor.

Excel içerisine artık harita eklemek mümkün. 3 boyutlu haritalar özelliği ile hesaplamalarınızı ve tablolarınızı detaylandırabilirsiniz.

Pivot İyileştirmeleri

Yenilenen Pivot Tablet özelliğine çok sayıda yeni özellik eklenmiş. Excel tablolarınızın birbiri ile ilişkilerini ayarlama noktasında Pivot, vazgeçilmez özelliklerden biri.

-Otomatik ilişki algılama- Özel ölçüleri oluşturma, düzen-leme ve silme- Otomatik zaman gruplandırması - PivotChart detaya gitme düğme-leri- PivotTable alan listesinde arama- Akıllı yeniden adlandırma- Çeşitli kullanım geliştirmeleri

Ofis 2016: PowerPoint Yenilikleri

PowerPoint programında da Word ve Excel’e eklenen yeni özellikler kullanılıyor. Yeni grafik türleri, geliştirilen tahmin özelliği, hızlı arama ve mürekkep denklemleri gibi özellikler temel ofis program-larında ortak olarak kullanılacak. Bunlar dışında PowerPoint uygula-masında kendine has bazı özellik-ler var.

Ekran kaydı bölümünden hazır-ladığınız sunumun tamamının veya bir bölümünün ekran kaydını video Full HD (1920 x 1080) olarak kaydetmek artık mümkün.

Çakışmayı Engellemek

OneDrive altyapısı ile birden fazla kullanıcının aynı slayt gösteri-si üzerinde çalıştığı durumlarda eğer bir çakışma olursa, PowerPo-int size dosyanın iki farklı halini gösterecek ve hangisini kullanmak istediğinizi soracak.

Daha Fazla Hazır Arayüz

Slaytlarınız için artık önceki ofis sürümüne göre daha fazla arayüz/tasarım seçebileceksiniz.

Page 54: BT Günlüğü Ekim 2015

54 55

Şirketler Verimliliği Artırmak İçin Mobiliteye Yönleniyor

Citrix’in sonuçlarını açıkladığı ‘Türkiye Mobilite Araştırma Aaporu’ iş dünyasında mobiliteye bakışa dair önemli bulgular sunuyor. Çalışanların şirketlerden mobil

teknolojilere dair talepleri artarken, şirketler de buna paralel olarak çalışan verimliliğini artırmak için mobiliteye daha çok yöneliyor.

Türkiye’de birçok fark-lı sektörden teknoloji alanındaki karar verici-lerin görüşleri alınarak yapılan araştırmaya

göre, şirketleri mobiliteye yönlen-diren faktörlerin başında çalışanla-rının verimliliğini artırmak geliyor. Çalışanlar da şirketlerden mobil teknolojilere artık daha çok yatırım yapmasını talep ediyor. Mobilite ve

mobil cihazların gelişimi şirketleri değişime zorlarken, bu dönüşüm daha etkin bir mobilite yönetimini de zorunlu kılıyor.

Araştırmaya göre; şirketleri mobili-teye yönlendiren faktörlerin başın-da kurumsal pazar genelinde % 62 ile çalışan verimliliğini arttırma ve yine %62 ile cihaz konfigürasyonu ve IT çalışanlarından destek ala-

bilme yer alıyor. Bu noktada üçün-cü sırada ise %60 ile çalışanların kullandığı kişisel cihazların üstün-deki güvenlik endişelerini gidermek var. Büyük ölçekli firmalarda ise çalışanların artan mobilite talebi-ni karşılama isteğinin de %73 gibi bir oranla önemli bir faktör olduğu görülüyor.

Ofis dışından çalışmaya gelince,

Mustafa [email protected]

Page 55: BT Günlüğü Ekim 2015

54 55

pazar genelinde şirketlerin %40’ı uzaktan çalışmaya olanak sağla-yacak mobil uygulamaların sağ-lanması konusunu an itibarı ile gündemlerine almış durumda. Bu oran firma ölçeği büyüdükçe azalsa da mobil uygulama sağlama konusu pazar genelinde incelenip değer-lendirilen bir konu. Büyük ölçekli firmaların %75’i bunu en azından gündeme alıp değerlendirmiş. Uygulamanın yer alması düşünülen cihazların başında ise tüm firma ölçeklerinde kuruma ait cihazlar ilk sırada yer alıyor.

Mobilitenin Yönetiminde Bilgi Güvenliği Kaynaklı Endişeler Var

Mobilitenin yönetimi konusu da araştırmada üstünde durulan ko-nulardan biri oldu. Yönetime dair karşılaşılan sorunların başında %49 ile destek ve bakım süreçlerini yürütme, yine %49 ile İç birimler ve paydaşların memnuniyeti ve %48 ile bilgi güvenliği konusunda endi-şeler geliyor. Şirketlerin neredeyse yarısının mobilite yönetiminde bu üç faktörde endişeli oldukları görü-lüyor. Mobilite yönetiminde halen bilgi güvenliği endişesi yaşandığı bir gerçek. Büyük ölçekli firmaların %62’i bu endişe içinde. Bu noktada ilgi çeken bir nokta, maliyetlere dair endişelerin ilk 3’te yer almaması. Uyumluluk ve veri gizliliği stan-dartlarına dair yaşanan zorluklara ise büyük ölçekli firmalarda daha sık rastlanıyor.

Mobilite diğer yandan olumlu deği-şimlerin itici gücü oluyor. Kurumsal pazar genelinde; mobilitenin deği-şime teşvik ettiği alanların başında %78 ile ofisin son teknoloji ekip-manlarla donatılması geliyor. Diğer firma ölçeklerinden farklı olarak büyük ölçekli firmalarda ise %80

gibi bir oranla uzaktan çalışan ki-şilerin ihtiyaç duyduklarında ortak bir masaüstü paylaşımı programı ile çalışmaları bulunuyor. Mobilite fir-maların %66’ını ise mekan bağımsız esnek çalışma ve evden çalışma yö-nünde bir dönüşüme yönlendiriyor.

Çalışanların İstediği Yerde Çalışması Halen Yeterince Desteklenmiyor

Kurumsal pazar genelinde firmala-rının yarısından fazlasının çalışan-ların istedikleri yerde çalışmasını destekleme konusunda bir çalışma-larının olmadığı görülüyor. Firma ölçeği büyüdükçe; çalışanların bu konuda desteklenme oranları yükseliyor. Mobilite büyük ölçekli firmalarda esnek ve evden çalışma trendini artırıyor, büyük ölçekli fir-maların %78’inde bu trendin artışı sözkonusu. Çalışanlar trafikteyken de kahve dükkanındayken de veriye ulaşıyor

Çalışanların uygulama ve verile-re ulaşım yerleri ve mekanları da mobilite için önemli bir kriter. Pazar genelinde çalışanların %74’ü ofislerinden verilerine ulaşırken, yine %74’ü şirketlerinin proje bölgelerinden veya sahadan verile-re ulaşabiliyor; % 54’ü evlerinden de ulaşırken, ilginç bir sonuç ise %61 ile şahsi araçlarından ulaşıyor olmaları. İstanbul gibi trafiği çok yoğun bir kentte bu sonuç mobi-litenin önemini gösterir nitelikte. Diğer dikkat çekici bir sonuç ise, kahve dükkanlarından erişimle ilgili de %46’lık bir oran olması.

Şirketlerin BYOD uygulamaları için desteklediği veya desteklemeyi düşündüğü cihazların başında akıllı telefonlar geliyor. BYOD eğilimi için firmalar en çok akıllı telefonları destekliyor, bu oran akıllı telefon-

lar için %68. Firma ölçeği bazında inceleme yapıldığında; diğer ölçek-lerden farklı olarak büyük ölçekli firmalarda tablet ve dizüstü bilgi-sayarlar daha öne çıkıyor. Çalışan-ların veriye ve uygulamalara erişim düzeyini limitleme unsurlarının başında ise veriye ulaşabilmek için kullanılan cihaz geliyor.

Kurumsal Mobilite Yönetimi ve Sanallaştırma Vazgeçilmezler Olma Yolunda

Araştırmadan çıkan sonuçlardan biri; masaüstü sanallaştırmanın artan önemi. Şirketlerin %51’i mobil bir organizasyon için masa-üstü sanallaştırmanının önemine inanıyor ve gerekli görüyor. Yine %51’i uygulama sanallaştırma-yı aynı önemde görürken, bu iki sonuç sanallaştırmanın mobilite-deki yerini her geçen gün daha da güçlendirdiğini gösteriyor. Şirket-ler mobil destekli bir organizasyon olmak adına ayrıca %63 ile web tabanlı uzaktan desteğe, yüzde 59 ile dosya paylaşımı ve depolama hizmetlerine, %57 ile de kurumsal mobilite yönetimine büyük önem veriyor.

En Çok Satış ve Pazarlama Departmanları Mobil Çözümleri Talep Ediyor

Mobil çözümler kullanan veya kullanacak departmanların başında; satış ve pazarlama departmanları geliyor. Pazar genelinde %74 ile satış ve pazarlama bölümleri ilk iki sırayı alırken, idari, kurumsal yönetim birimleri ve satın alma bölümleri de %73 ile üçüncülüğü paylaşıyor. Büyük ölçekli firmalarda ise bilgi sistemleri departmanları ilk sırada yer alıyor. Bu birimler mo-bilitede öncülüğü üstlenen birimler olarak öne çıkıyor.

Mustafa [email protected]

Page 56: BT Günlüğü Ekim 2015

56 57

telekom

iOS 9 Hakkında Tüm DetaylarApple, 9 Eylül tarihindeki etkinliğinde iOS 9’un çıkış tarihini duyurdu ve geçtiğimiz

günlerde iOS 9 tüm dünyada ve ülkemizde dağıtılmaya başlandı. Peki, iOS 9 ile birlikte hangi yenilikler geldi? iOS 9 ile iOS 8 arasındaki farklar neler? Hepsi bu

incelememizde.

Yeni iOS 9, 9 Eylül Çar-şamba akşamı Türki-ye saatiyle 20.00’da dağıtılmaya başlandı. Önceki sürüm olan iOS

8’e göre tasarımsal anlamda çok farklı olmayan iOS 9, benzer bir arayüzle bizleri karşılıyor. Apple bu sefer bir ilke imza attı ve farklı cihazların özelliklerine göre farklı iOS 9 sürümleri dağıttı. Örneğin iPhone 4s için özellikleri daha kırpılmış bir iOS 9 görürken, 2 GB RAM’e sahip iPad Air 2 için çoklu pencere özelliğine sahip bir iOS 9 ile karşılaşıyoruz. İncelememize başlamadan önce iOS 9’un hangi cihazlara geldiğini sizlerle payla-şalım.

Şimdi iOS 9 ile gelen belli başlı

özelliklerden bahsedebiliriz. iOS 9 ile çok sayıda irili ufaklı yenilik ol-duğunu belirtelim. Eğer bizim at-ladığımız bir özellik varsa, yorum-lar bölümünde belirtebilirsiniz.

Siri ve Spotlight

iOS 9’da en büyük değişikliği Apple’ın sesli asistanı ve Spotight arama özelliklerinde görüyoruz. Apple Siri için artık “daha pro-aktif” tanımını kullanıyor. Yani Siri artık daha akıllı. Yapay zeka tarafında yapılan yenilikler Spot-light aramaları ile adeta entegre edilmiş.

Ana ekranın solunda artık yeni bir sekme bizleri karşılıyor. Burada arama yapabiliyor, en sık görüştü-

ğünüz kişileri ve en sık kullandı-ğınız uygulamaları görüntüleye-biliyorsunuz. Siri, adeta arayüze giydirilmiş gibi. Artık Bu ekranda aynı zamanda yeni News uygula-masından son başlıkları görebilir-siniz.

Apple News

Apple iOS 9 ile birlikte “News” isimli yeni uygulamasını kullanı-ma sundu. Apple News şimdilik Türkiye’de aktif değil. Ancak servis son derece tanıdık. RSS üzerinden çeşitli sitelerin içeriklerinin taki-bini yapabileceğimiz Apple News, iOS 9 arayüzüyle entegre çalışıyor. Ana ekranı sağa kaydırdığınızda soldaki yeni ekranda NEWS geliş-melerini görmek mümkün olacak.

Süleyman [email protected]

Page 57: BT Günlüğü Ekim 2015

56 57

Apple Wallet ve Apple Pay

WWDC 15’te duyurulan Apple’ın kendine has ödeme sistemi Apple Pay, Wallet isimli uygulamayla birlikte sunulacak. Wallet isimli uygulama Passbook’un yerini alı-yor. Apple Pay’in kontrolünü Wal-let isimli uygulamanın içerisinden yapacağız. Apple Pay ilk olarak Ekim ayında ABD’de kullanıma sunulacak. Türkiye’ye ne zaman geleceği belirsiz.

Notlar

iOS 9’un en büyük yeniliklerinden biri Notlar uygulamasında yapıldı. Notlar uygulamasında artık daha farklı kayıtlar tutabiliyoruz. Çizim yapabiliyoruz, yapacaklar listesi düzenleyebiliyoruz ve bunların hepsini tek bir not içerisinde toplayabiliyoruz. Notlar içerisin-de fotoğraf eklemek de mümkün. Safari içerisinde bir bağlantıyı Notlar uygulamasına kaydetmek mümkün.

Tasarımsal Değişiklikler

Fotoğraflar arasında gezinti yap-mak için Apple iOS 9 ile birlikte arayüzde tasarım değişiklikle-ri oldu. Bunlardan en önemlisi arkaplanda çalışan uygulamalar arasında gezinmede kullanılan ekranda. Bunun yanı sıra artık arkaplandaki uygulamalara dön-mek için ana ekran tuşuna iki kez basmak gerekmiyor. Bir önceki uy-gulamaya dönmek için ekranında sol üstünde bir kısayol çıkıyor.

Fotoğraflar uygulamasında da değişiklik var. Fotoğraflar arasında gezinme yanmak için parmağını-zı fotoğrafların altındaki şeritte kaydırmanız yeterli. Ayarlar içinde

arama yapabilme özelliği de yine belirgin tasarımsal farklılıklardan.

iCloud Drive

iCloud artık farklı bir boyut ka-zandı. iCloud Drive’ı ana ekranda bir uygulama gibi görüntüle-yebiliyor ve iCloud içerisindeki verilerimizi bir dosya yöneticisi gibi görüntüleyebiliyoruz. E-Posta gönderirken PDF ve ofis dosyaları gibi farklı uzantılara sahip dosya-ları buradan e-postanın içerisinde ekleyebiliyoruz. iCloud Drive’ı ana ekranda görüntülemek için Ayar-lar içerisinden iCloud sekmesine girmeniz gerekiyor.

Apple Haritalar

Apple Maps uygulaması iOS 9 güncellemesiyle en fazla değişik-liğe uğrayan uygulamalardan biri oldu. Apple Haritalar artık toplu taşıma ve trafik verilerini içeriyor. Ancak bu yeniliklerin hepsi Türki-ye için henüz geçerli değil. Apple Haritalar her şehiri desteklemiyor. Yurtdışında deneyen kullanıcılar Apple Haritalar’ın hala daha tam anlamıyla doğru rotalar oluştura-madığını dile getirmiş.

Çoklu Uygulama Çalıştırma

iOS 9 ile birlikte bir ekranda bir-den fazla uygulama çalıştırma ve “picture in picture” özelliği geldi. Ancak bu özellik sadece iPad Air 2 tablette çalışıyor. Bunun sebebi iPad Air 2’de 2 GB RAM olması. Bu özellik ile ekranı ikiye bölüp farklı uygulamalar çalıştırabi-liyorsunuz. Bir diğer özellik ise videoları aşağıdaki gibi izleyebil-meniz. Video, bir pencere şeklin-de ekranın istediğiniz köşesine yerleştirilebiliyor.

Düşük Pil Modu

iOS 9 ile birlikte “Düşük Pil Modu” özelliği geldi. Ayarlar > Pil sekmesi altından ulaşılabilen bu özelliği aktifleştirdiğinizde App-le’ın iddiasına göre 1 saate kadar ek kullanım ömrüne sahip oluyor-sunuz. Düşük Pil Modu aktifken pilin doluluk oranını gösteren yeşil rengi sarı renge dönüyor. Daha sonra bu modu kapatmadan telefonu şarjda takarsanız %80’in üzerinde bu mod otomatik olarak kapanıyor.

Güvenlik

Eskiden ekran kilidi için kulla-nılan 4 karakterli şifreleri artık 6 karakterli olarak oluşturmak mümkün. Güvenlik adına yapılan bu iyileştirmeyi isteyen kullanıcı-lar aktifleştirebilir.

İçerik Engelleyiciler

iOS 9 ile birlikte mobil reklamla-rı engelleme özelliği geldi. App Store’dan indirebileceğiniz üçün-cü parti uygulamalar ile mobil reklamları engelleyebilirsiniz. Bu özelliği aktifleştirme için Ayarlar > Safari > İçerik Engelleyiciler sekmesinden aktifleştirmeniz gerekiyor.

Klavye

iOS 9 ile birlikte Türkçe klavyeye “Tahmin” seçeneği eklendi. Bu seçenek ile birlikte artık sürekli kullandığınız veya sık kullandı-ğınız kelimeleri sadece 1-2 harfe basarak yazabileceksiniz. Büyük harf tuşuna basmadığınız sürece klavyedeki tüm harflerin küçük gözükmesi, iOS 9 ile gelen ufak yeniliklerden.

Page 58: BT Günlüğü Ekim 2015

58 59

telekom

Sayan: “Yerli Cep Telefonu Üretmeliyiz”BTK Başkanvekili Sayan, “Türkiye olarak yerli uçağımızı, yerli tankımızı, yerli gemimizi

ürettiğimiz gibi yüzde 100 yerli cep telefonumuzu da üretmeliyiz” dedi.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanvekili Dr. Ömer Fatih Sayan, Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü ile

Samsung’un işbirliği ile organize edilen ‘Samsung Akademi’nin mezu-niyet törenine katıldı.

Törende yaptığı konuşmada önemli mesajlar veren BTK Başkanvekili Sayan, Samsung’un Koreli bir firma olması sebebiyle, Kore ile ülkemiz arasındaki tarihi bir gerçeklikten bahsetmek gerektiğini ve Türkiye ile Kore arasında kilometrelerce uzaklık olmasına rağmen iki ülkenin dostluk bağlarının derin kökleri bulunduğu-nu söyledi. “Soğuk Savaş yıllarında Kore halkı zor günler geçirirken, Mehmetçik kilometrelerce uzaktaki Kore’li kardeşlerine yardım etmek

için gözünü kırpmadan cepheye koşturmuştur” diyen BTK Başkan-vekili Ömer Fatih Sayan, Kunuri’de yazılan destan başta olmak üzere Kore Savaşı’ndaki Mehmetçik’in kahramanlığının da hala Korelilerin hafızalarında bulunduğunu belirtti.

“Servetimiz; Genç Nüfusumuz”

Anadolu’nun her kasabasında ve her köyünde “Koreli” lakabıyla anılan büyüklerimizin bulunduğunu ifade eden Fatih Sayan, Ekim 2014’te Busan’da ITU tam yetkili temsilci-ler konferansının düzenlendiğini, bu vesile ile BTK olarak BUSAN’da bulunan şehitliğimizi ziyaret et-tiklerini ve o ruhu tekrar yaşadık-larını söyledi. Türkiye’nin stratejik konumu, genç ve dinamik nüfusu ile büyük bir potansiyele sahip

olduğunu söyleyen BTK Başkanve-kili Sayan, “Ülkemizin genç nüfusu bizim en büyük servetimizdir. Son 12 yılda gençlerimize yönelik birçok adım atıldı, özellikle eğitim alanında reformlar hayata geçirildi” dedi.

Gençlerin baş döndürücü hızla gelişen teknolojiye ayak uydurma konusunda yetişkinlerden çok daha yetenekli olduklarını vurgulayan Sayan şunları söyledi: “Ben buradan gençlerimize bir çağrıda bulun-mak istiyorum. Türkiye olarak her alanda yerli ürünlerimizi üreterek, dünya ile rekabet edebilecek hale gelmeliyiz. Türkiye’nin nüfusu 77 milyonu aşıyor. Ülkemizdeki cep telefonu abone sayısı ise 72 milyonu geçti. 0-9 yaş arasındaki çocukla-rı çıkarttığımız zaman Türkiye’de bütün nüfusun cep telefonu abonesi

Avşar Ö[email protected]

Page 59: BT Günlüğü Ekim 2015

58 59

olduğunu görüyoruz. Her evde anne ve babaların yanında bütün çocuk-ların bile cep telefonu bulunuyor. Türkiye’de 72 milyon cep telefonu abonesi bulunmasına rağmen bu telefonların büyük çoğunluğunu it-hal ediyoruz. Türkiye yılda ortalama 14-15 milyon civarında cep telefonu ithal eden bir ülkedir. Yerli telefon üretimimizin son yıllarda artmasına rağmen ise yılda 1 milyon civarın-da olduğunu görüyoruz. Burada bulunan pırıl pırıl gençlerimizden bir isteğim olacak. Türkiye olarak yerli uçağımızı, yerli tankımızı, yerli gemimizi ürettiğimiz gibi yüzde 100 yerli cep telefonumuzu da üretme-liyiz, yerli telefon üretimi rakamını daha çok arttırmalıyız. Bu konuda siz gençlere büyük görev düşüyor. Çok iyi eğitim alıp çok çalışarak bunu başaracağınıza inanıyorum.”

Cep Telefonu ile Konuşmada Avrupa Birincisiyiz

“Türkiye olarak Avrupa’da bir reko-ra sahibiz” diyen BTK Başkanvekili Sayan, cep telefonu ile konuşma süresi bakımından Türkiye’de bir ki-şinin ayda 367,6 dakika cep telefonu ile konuştuğunu ve cep telefonu ile konuşma konusunda Avrupa’nın li-derinin Türkiye olduğunu hatırlattı.

Cep telefonu ile konuşmak yerine aynı zamanda cep telefonlarının artık sadece telefon değil, bilgi-ye erişim aracı haline gelmesinin avantajını kullanarak, cep tele-fonlarını daha çok bilgiye erişim amacıyla kullanmak gerektiğini ifade eden Sayan, “Cep telefonunu sadece tüketen değil, cep telefonu üreten bir ülke olmalıyız. Tekno-lojiyi tüketen değil, üreten Türkiye olmalıyız” şeklinde konuştu. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) olarak sektörün gelişmesinde önleyici değil, ön açıcı rol oyna-

mak istediklerini söyleyen Sayan, “Türkiye’yi bilgi teknolojileri ve iletişim alanında merkez ülke ha-line getirmek istiyoruz. Kara, hava ve demiryollarının kavşak noktası olan Türkiye’nin ‘internet üssü’ olmasını da hedefliyoruz” dedi. BTK Başkanvekili Sayan şöyle devam etti: “Burada çok önem verdiğimiz bir nokta ise Ar-Ge. Türkiye’de 2002’de 3 milyar dolar olan AR-GE harcamaları on yıl içinde 15 milyar dolara ulaştı. Özellikle ‘Özel Sek-törün’ Ar-Ge harcamaları içindeki payının yüzde 50’ye yaklaşmasını; bu konudaki en önemli gelişmeler-den biri olarak görüyorum. 2018’de ise bu payın yüzde 60’a ulaşacağını öngörüyoruz.

Samsung’un Ar-Ge Ekibi 71 Bin Kişi

Şubat ayında Teknopark İstanbul’da bir Ar-Ge merkezi açan Samsung’u ülkemizde de bir Ar-Ge merkezi açtığı için kutluyorum. Özellikle haberleşme alanında çalışacağını bildiğim Ar-Ge merkezinin çalışma-larını izliyoruz. Ancak bunun yeterli olduğunu düşünmüyorum. Dünyada 71 bin kişilik dev bir Ar-Ge ekibi ile faaliyetlerini yürüten Samsung’un, ülkemizdeki Ar-Ge faaliyetlerine daha fazla ağırlık vereceğini ümit ediyorum. Konuşmamın başında belirttiğim yıllık 14-15 milyon ithal edilen mobil telefon piyasasında, Samsung’un payının yüzde 40’ın üzerinde olduğunu tahmin ediyo-ruz. Gerek ülkemizde kullanılan mobil cihazların gerekse dünya pi-yasasına sunulan cihazların patent haklarının bu Ar-Ge merkezlerinde gelişen fikirlerden sağlandığını gör-mek bizi daha çok mutlu edecektir. Bu çerçevede Samsung’un üretimi-nin bir kısmını da Türkiye’de yap-masının ve Türkiye menşeli ürün-leri piyasaya sürmesinin de faydalı

olacağını düşünüyorum. Samsung daha ARGE merkezini yeni kurdu ancak, Ülkemizde ARGE ile ilgili bir önceki yetkilendirmede belirli zorunluluklar getirilmişti ve bunun denetimi BTK tarafından yapılmak-tadır. Ancak tam olarak istediğimiz sonuçlara ulaşmadığımızı belirt-mek istiyorum. Ar-Ge faaliyeti yapmak üzere alınmış mühendisle-rin Ar-Ge faaliyeti dışında çalıştı-rılmasını kabul etmemiz mümkün değil. Ar-Ge kriterleri noktasında TÜBİTAK ile bazı çalışmalar yapı-yoruz. Bunların sonucuna göre Ar-Ge amaçlı yükümlülüklerin yerine getirilmesi için kurulan merkezle-rin belirli kriterler doğrultusunda Ar-Ge faaliyeti yapacağından emin olmak üzere gerekli tedbirleri ala-cağımızı belirtmek isterim.

Bilgi teknolojileri ve iletişim sek-törünün en önemli ihtiyaçlarından biri, nitelikli elemandır ve bu ko-nuda eğitim büyük önem taşımak-tadır. Milli Eğitim Bakanlığımızı ‘Bilişim Teknolojileri ve Yazılım’ dersinin 5. ve 6. sınıflarda zorunlu ders yapmasından dolayı kutluyo-rum. Üniversitelerimize bu konu-da büyük görevler düşmektedir. Üniversitelerimizin özellikle yerli cep telefonu üretimindeki Ar-Ge çalışmalarında özel sektörümüz ile işbirliği yapmasının önemli oldu-ğunu düşünüyorum. Tabi eğitim eksiğinin giderilmesinde özel sek-töre de önemli görevler düşmekte-dir. Ben kendi eğitim sürecimden örnek verirsem elime ilk havyayı üniversitede değil, üniversite sonrası mastır eğitimimi yaparken çalışmış olduğum Münih’te bir firmada almıştım. Meslek eğitimini başarılı ile tamamlayanların üni-versitede konularında daha başarılı olduklarını da gözlemledim. Tabi, eğitime özellikle de teknik eğitime özel sektörün katkısı çok anlamlı.”

Page 60: BT Günlüğü Ekim 2015

60 61

BT Günlüğü Test Merkezi, bundan böyle her ay yeni çıkan ürünleri mercek altına alıyor. Deneyimli bir kadro ile özellikle mobil hayatın inceliklerine parmak basacak olan BT Günlüğü, sunuculardan tutunda basit bir cep telefonuna kadar düşünebileceğiniz her türden ürünü sizlere anlatmak ve açıklamak için çabalayacak. Eskiden kurumsal ve son kullanıcı olarak iki ayrı ürün grubu pazarı bulunuyordu, fakat son yıllarda bu pazar ayrımı yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Kurumsal pazara hitap eden ürünlerin çalışan kullanıcılar için tasarlandığı bir gerçek. Ama şunu da unutmamamız gerekiyor her kurumsal kullanıcı aynı zamanda bir son kullanıcı ve birçok çalışan kendi özel teknolojik cihazını aynı zamanda işyerinde de kullanıyor. Yapacağımız ürün incelemelerindeki amacımız ise siz değerli okuyucularımıza satın alma kararı konusunda yardımcı olmak. Bu konuda aklınıza gelebilecek herhangi bir soruyu istediğiniz zaman bizlere sorabilirsiniz. E-Posta adresimiz [email protected].

donanım

Page 61: BT Günlüğü Ekim 2015

60 61

Huawei P8 Lite, 5.2 inç Full HD ekran yerine 5 inç HD ekran kullanıyor. Burada kullanılan ekran oldukça kes-kin ve 1280 x720 piksel çözünürlük değeri de yeterli. P8 ile yan yana geldiğinde ise ekranların kaliteleri hemen belli oluyor. Huawei P8, çok daha iyi bir parlaklık ve kontrast değerine sahip. Beyaz gerçekten beyaz ve si-yah da siyah olarak yansıyor. P8 Lite’da bu durum biraz farklı. Ürünü hafif eğik tuttuğunuzda beyaz rengin ha-fifçe kemik rengine kaçtığı görülüyor. Benzer bir durum siyah renk için de geçerli. Siyah, hafif bir gri tonlamaya sahip.

Performans

Huawei P8 Lite, sekiz çekirdekli ARM Cortex A53 iş-lemcisini kullanıyor. 1.2 GHz hızında çalışan bu işlemci iyi bir performans sergiliyor. P8 her ne kadar 4 x 2 GHz ve 4 x 1.5 GHz gücünde bir işlemci kullansa da, P8 Lite performansta ondan geri kalmadığını söylemeliyiz. Neredeyse ısınmayan P8 Lite, uygulamaları gayet hızlı açıyor ve menüler arasında takılmadan geçiyor. Kul-lanılan Mali 450 MP grafik yongası ise birçok oyunu sorunsuzca açıyor. 2 GByte bellek bu ürün için yeterli. 16 GByte kapasite ise Micro SD kart yuvası sayesinde arttırılabiliyor. Üründe beğendiğimiz bir özellik, hem Micro hem de Nano olmak üzere iki adet SIM yuva-sına sahip olması. MicroSD kart yuvasına ikinci SIM kartı yerleştirebiliyorsunuz. Böyle bir durumda Mic-roSD kart yuvası iptal olarak SIM ile dolmuş oluyor. Huawei P8 Lite, tıpkı P8 gibi arka tarafta 13 MP’lik bir kameraya sahip. Bu kamera ortalamanın üzerindeki

performansı ile bizi mutlu etti. Fotoğraf çekerken renk dağılımının başarılı olması ve bununla birlikte keskin fotoğraflar çekebilmesi önemli bir artı. Loş ortamlarda hafif bir zayıflık göstermesini ise normal karşıladık. Ge-nel performansa geldiğimizde , kamera performansının ortalamanın üzerinde olduğunu ve birçok ürünü geride bıraktığını söylemeliyiz. Benzer bir durum 5 MP’lik ön kamera için de söylenebilir. Bir Selfie ustası olan 8 MP ön kameralı P8 kadar olmazsa da, P8 Lite’in ön kamera-sı gayet başarılı.

Pil Kullanımı

Huawei P8 Lite, 2600 mAh yerine 2200 mAh’lik pil kullanıyor. Yoğun kullanımda yaklaşık 10 saat çalışan bu ürün, P8 ile kıyasla 2 saat daha az çalışıyor. Üründe beğenmediğimiz bir özellik, arka kapağının sökülme-mesi ve bundan dolayı da pilin değiştirilememesi.

Uzun lafın kısası. P8 Lite, çok daha uygun fiyatlı bir telefon. Fakat Huawei , bu fiyat farkını donanım bir-leşenlerinde çok ciddi bir şekilde yansıtmış durumda. Ayrıca P8’in işçiliği çok daha iyi, daha uzun bir pil ömrüne sahip ve daha güzel fotoğraflar çekiyor. Yine de bu P8 Lite’in kötü bir telefon olduğu anlamına gel-miyor. İsmi farklı olsaydı, bu ürüne olan beklentiler de farklı olurdu.

P8’in Uygun Fiyatlı Küçük Kardeşi Huawei P8 Lite

Huawei, P8 ailesi ile üst segment akıllı telefon pazarında söz sahibi olmak istiyor. Durum böyle olunca da rakiplerini, özellikle uygun fiyatı ile vurmak istiyor. Huawei, P8 ile bunu başardı. Ama bu yetmemiş olmalı ki, şimdi de P8’e tıpa tıp benzeyen fakat çok daha ucuz olan P8 Lite ile karşımıza çıktı. Teknik Özellikler:

Ekran: 5 inç (1280 x 720 Piksel)Bellek: 2 GByteKapasite: 16 GByteKamera: 5 MP Ön, 13 MP arkaBoyut: 143 x 70 x 7.7 mmAğırlık: 131 gram

Page 62: BT Günlüğü Ekim 2015

62 63

donanım

Mürekkep kartuş Out, mürekkep tanklar in. Epson L565, sahip olduğu mürekkep tankı sayesinde kullanı-cılara oldukça uygun baskılar almasını sağlıyor. Bu esa-sında çok fazla baskı işi ile uğraşan orta ve küçük boy işletmeler için çok büyük bir avantaj. Normal şartlarda uygun fiyatlı baskı için Lazer yazıcılar tercih ediliyor-du. İşin içine renkli baskı girdiğinde, Lazer yazıcıların Toner’lerin maliyetli olmasından dolayı uygun fiyatlı baskı avantajından feragat etmek gerekiyordu. Bunu iyi bilen Epson, bu yüzden mürekkep tankları ile büyük ilgi topladı. Bu özelliğe sahip yazıcılar, yüksek kaliteli baskıları oldukça uygun bir fiyata basabiliyorlar. Üstelik yüksek bir baskı k hızı ile. Tıpkı Epson L565 gibi. L565, Epson Micro Piezo teknolojisi ile dakikada 9,2 sayfalık ISO baskı hızına ulaşıyor. Hem siyah-beyaz hem de renkli baskıda son derece uygun sayfa başına maliyet sağlayan L565, dört adet renkli Epson mürekkep şişe-sine (cyan, sarı, macenta, siyah) ek olarak fazladan iki adet siyah mürekkep şişesini kullanıcıya hediye edi-

yor. Kullanıcılar mürekkep setiyle siyah-beyaz olarak 12.000 ve renkli olarak 6.500 sayfa renkli basabilmeleri oldukça önemli bir avantaj. Hedefe yönelik mürek-kep tankı, yazıcıyla tam entegredir, böylece genellikle orijinal olmayan dolumlarda ve başka marka mürekkep tankı sistemlerinden kaynaklanan karmaşıklık veya sorunlar söz konusu olmadan güvenilir renkli baskının keyfini çıkarabilirsiniz.

USB bellek boyutunda bir masaüstü PC sistemi düşünün. 2 GByte bellek, 32 GByte toplam kapasite, Intel’in yeni nesil dört çekirdekli ATOM işlemcisi ve 1920x1080 çözünürlük değerine kadar çıkabilen grafik yongası. Üstelik üzerinde hem Windows 8.1 hem de Android 4.4.4 işletim sistemi kurulu. Sahip olduğu MicroSD kart yuvası ile kapasite genişleyebiliyor ve 802.11n ile Bluetooth 4.0 kablosuz teknolojilerine uyumlu. Bu her ne kadar hayal gibi görünse de Quadro Stick PC işte tüm bu özelliklere sahip devrimsel bir cihaz. Öyle ki Quadro Stick PC bilgisayar anlayışını kökünde değiştirmeye kararlı. Artık yer kaplayan PC sistemlerine veda etme zamanı geldi. Stan-dart PC, Notebook veya Tablet’den beklediğiniz her şeyi Quadro Stick PC ile yapmanız mümkün. İhtiyacınız olan tek şey bir TV, bir Monitör veya tek bir projeksiyon cihazı. Yanı kısaca bir görüntüle aygıtı. Quadro Stick PC’de bulunan HDMI portunu görüntüleme aygıtına bağladığınızda PC sistemi hazır hale geliyor. Ürünün önemli bir özelliği neredeyse yer kaplamaması ve PC sistemlerde bildiğimiz gibi web kamerası, klavye, fare gibi birçok dona-nımla beraberinde kullanılabilmesi. Ürünün montajı ve kurulumu inanılmaz kolay. HDMI’i ve güç için USB bağlantısını görüntüleme aygıtına bağlamanız yeterli. Hepsi bu kadar.

En Ekonomik Baskı Epson L565

Bilgisayar Anlayışı Kökünden DeğiştiQuadro Stick PC

Teknik Özellikler

Baskı yöntemi: Inkjetİşlevsellik: Baskı, Tarama, Kopya, FaksBaskı çöz: 5760 x 1440 dpiBaskı Hızı: 33 say/dak siyah beyaz, 15 say/dak renkliBoyut: 484 x 377 x 226 mm Ağırlık: 6.2 kg

Teknik Özellikler

İşletim sistemi: Windows 8.1+Android 4.4.4İşlemci: 1.83 GHz Intel Z3735FBellek: 2 GByteDepolama: 32 GByteBoyut: 112 x 37 x 15 mmAğırlık: 48 gram

Page 63: BT Günlüğü Ekim 2015

62 63

Lenovo Flex serisinin en önemli özelliği, ekranın arkaya doğru katlanabilmesi. 300 derece katlanabilen bu ekran, 360 derece katlanabilen Lenovo Yoga gibi Tablet moduna geçemiyor. Ürün katlanırken klavye alt kısımda kalıyor ve ekran, sanki bir Tableti standı-na oturtmuş gibi dikey pozisyonda kalıyor.

Lenovo Flex 2, tıpkı IdeaPad Flex gibi 1 adet USB 3.0 ve 2 adet USB 2.0 bağlantısına sahip. 720p Webcam ekranın üst kısmında oturturulmuş durumda. Bu webcam’ın en zayıf noktası ise özellikle düşük ışıkta ortalama düzeyde bir performans segilemesi. Buna karşın ürünün üzerinde bir adet Gigabit Ethernet yuvasının olması önemli bir artı.

Lenovo Flex 2, maliyeti düşürmek için yeni nesil 802.11ac Wi-Fi kablosuz bağlantı yerine 802.11n teknolojisini destekliyor. Kullanılan klavye, diğer Lenovo ürünleri ile aynı kalitede. Bunun anlamı, tuş-ların oldukça yumuşak ve ergonomisinin de başarılı olması. Benzer bir durum Touchpad için de geçerli.

Full HD Ekran

Lenovo Flex 2’nin en önemli avantajı 1920x1080 çözünürlüğüne ulaşan Full HD Pentile-RGBW-Mat-

rix IPS ekranı. Bu ekran yaklaşık 215 cd/m² lik bir parlaklık sunuyor. Farkı ise kırmızı, yeşil ve mavi piksellerin yanına beyaz piksel eklemesi ve bu sayede de daha kaliteli bir görüntü kalitesi ve renk dağılımı oluşturması. Ekran kartı yardımıyla yapılan görüntü oluşturma hesaplamaları sayesinde ortalamanın üze-rinde bir kalite elde edilebiliyor. Dezavantajı ise bazı uygulamalarda görüntünün keskinliğinden fedakârlık etmesi. Lenovo Flex 2’nin performansı ortalamanın biraz üstünde seyrediyor. Aynı fiyat kategorisinde birçok rakibi geride bırakan Lenovo, özellikli güneşli ortamlarda benzer ürünler gibi zayıflıklar gösteriyor. Buna karşın sahip olduğu MultiTouch dokunmatik ekranı oldukça başarılı.

Performans

Lenovo Flex 2, modeline göre Core i3 ve Core i7’ye kadar işlemciler barındırabiliyor. 16 GByte’a kadar DDR3 bellek desteği sunan bu ürün, 1 TByte Hyb-rid SSD veya 256 GByte SSD kullanıyor. Lenovo Flex 2’nin önemli bir özelliği 2 GByte kapasiteli Nvidia Geforce 840M grafik yongasına sahip oloması. Bunun anlamı Intel Graphics 4400 ile kıyasla %60’a kadar daha yüksek bir performans sergilemesi. Benzer bir durum sistem genel performansı için de geçerli. Özel-likle SSD disk kullanıldığında performans artışı ciddi bir şekilde belli oluyor. Lenovo Flex 2, her ne kadar bir oyun bilgisayarı olmazsa da yeni nesil oyunları sorunsuzca oynatabiliyor. Üründe beğendiğimiz bir özellik, normal kullanımda yaklaşık 6 saat’lik bir pil performansı sunması. Lenovo Flex 2 ile 5 saat kesin-tisiz film izlenebiliyor olması önemli bir artı.

En Esnek Dizüstü Sistemi Lenovo Flex 2 14inç

Lenovo, oldukça ilgi gören fakat düşük çözünürlüğü ile çok sitem alan IdeaPad Flex 14 yerine, Full HD çözünürlüğüne çıkabilen Flex 2 14’ü piyasaya sürdü. Başarılı bir ergonomi ve esnekliği ile fark yaratan Flex 2 14’’ inceleme altında.

Teknik Özellikler:

İşlemci: Core i7’ye kadarEkran: 14 inç Full HDBellek: 16 GByte’a kadarKapasite: 1 TBYte hibrid SSD veya 256 SSDBoyut: 382 x 776 x 25,8 mmAğırlık: 2.5 kg

Page 64: BT Günlüğü Ekim 2015

64 65

donanım

5.1 yerine 5.7 inç’lik bir ekrana sahip olan S6 Edge+, S6 Edge gibi aynı teknolojilere sahip. Exynos 7420 adlı sekiz çekirdekli (4x2,1 GHz + 4x1,5 GHz) işlemcisi sayesinde yüksek bir performansa anında ulaşılabiliyor. Samsung Galaxy S6 Edge +’da 3 Gbyte bellek yerine 4 GByte’lık bir bellek kullanıldı. 32 ya da 64 GByte’lık kapasite bir önceki nesilde olduğu gibi yükseltilemiyor. Yani bu üründe de bir microSD kart yuvası yok. 2600 mAh’lik pil 3000 mAh değerine yükseltilmiş durum-da. Bu pil her ne kadar artmış olsa da, büyük ekrandan dolayı bir önceki nesil ile kıyasla neredeyse aynı çalışma süresine ulaşıyor. Galaxy S6 Edge+’ın önemli farklardan biri ise kablosuz şarj teknolojisini desteklemesi. 25 Watt değerinde EP-PN620 kod adlı şarj ünitesi ile, bir önceki nesil ile kıyasla %30 daha hızlı şarj olabiliyor. Bununla birlikte sahip olduğu Quick Charge fonksiyonu sayesin-de 90 dakika içinde hazır hale gelmesi çok önemli bir avantaj. Galaxy S6 Edge+, F1.9 diyafram aralığına sahip olan 16 MP’lik bir ön kameraya sahip. Sarsıntı sabitleme teknolojisi ile donatılmış olan bu kamera, yüksek kalite-de fotoğraf ve video çekebiliyor. Sahip olduğu diyafram değeri, loş ortamlarda da iyi bir performans sergileyen

Galaxy S6 Edge+, 4K video kaydı da yapabiliyor. Ön kamera ise 5 MP çözünürlüğüne sahip ve özellikle Selfie tutkunları için her türlü isteği rahatlıkla yerine getirebi-lecek güçte. Uzun lafın kısası. Galaxy S6 Edge+, iPho-ne 6s Plus’a çok ciddi bir rakip olacak. Piyasadan yeni iPhone ailesinden önce çıkması da önemli bir avantaj. Dolaysıyla yüksek konfigürasyonlu bir telefon arayan kişiler için kesinlikle göz ardı edilmemesi gereken bir seçenek olduğunu düşünüyoruz.

Sony Xperia M5 ön tarafta bulunan 13 MP, arka tarafta da bulunan 21.5 MP’lik kamerası ile fotoğraf tutkunları için özel olarak geliştirildi. Xperia M5, özellikle Selfie ve fotoğraf tutkunları için tam aradıkları ürün olmaya aday. Siyah, beyaz ve altın renginde satışa sunulan Xperia M5, 1920x1080 piksel çözünürlüğüne ulaşan 5 inç ekrana sahip. Qualcomm yerine 64 bit Mediatek Helio X10 işlem-cisi kullanılması, ürünün uygun fiyatla piyasaya sürmek için iyi düşünülmüş bir özellik. Ne de olsa 2 GHz saat frekansında çalışan bu işlemci, sekiz çekirdeği ile birçok isteği karşılıksız bırakmıyor. Burada kullanılan 3 GByte2lık belleğin öne-mi oldukça büyük. Bununla birlikte MicroSD kart yuvası ile 200 GByte’a kadar arttırılabilen 16 GByte’lık kapasite yüksek bir performans elde etmek için yeterli. 145x72x7.2 mm boyutunda ve 142,5 gr ağırlığında olan Xperia M5, esas olarak sahip olduğu kamera kalitesi ile fark yaratıyor. Arka tarafta 21.5 MP Sony Exmo-re RS sensörüne sahip olan Xperia M5, 5X dijital zum ve 4K video kayıt özelliği ile önemli bir avantaj sağlıyor. Yüz tanımlama özelliğini destekleyen Xperia M5, optik sabitleyici ve hızlı hybrid otofokus ile kendisinden söz ettiriyor. Ön tarafta bulunan 13 MP’lik kamera özellikle Selfie tutkunları için tasarlandığını söyleme-liyiz. Geniş açı çekim yapabilen bu kamera, 1080p videolar kayıt edebiliyor.

Edge Ailesi Yenilendi Samsung Galaxy S6 Edge+

Selfie Tutkunlarına Özel Geliştirildi Sony Xperia M5

Teknik Özellikler

Ekran: 5.7 inç (2560 x 1440 Piksel)Bellek: 4 GByteKapasite: 32 GByteKamera: 16 MP Ön, 5 MP arkaBoyut: 154 x 76 x 6.9 mmAğırlık: 153 gram

Teknik Özellikler

Ekran: 5 inç (1920 x 1080 Piksel)Bellek: 3 GByteKapasite: 16 GByteKamera: 13 MP Ön, 21,5 MP arkaBoyut: 145 x 72 x 7.6 mmAğırlık: 142 gr

Page 65: BT Günlüğü Ekim 2015

64 65

Galaxy Note 5 ilk bakışta Galaxy S6’ya çok benziyor. Galaxy S6 Edge’in ön tarafından bildiğimiz yan ke-narlarının yuvarlatılması Galaxy Note 5’de de görü-lebiliyor. Farkı ise, bu yuvarlatmanın ön panelde yer almaması. Bahsi geçen bu özellik, Galaxy Note 5’in arka kısmındaki yan kenarlarda kullanılmış. Bununla birlikte Samsung telefonlarda bildiğimiz ince çerçeve bu üründe de görülüyor. Samsung, Galaxy Note 5’de bir adım daha atarak bu çerçeveyi en minimal seviye-de tuttu. Bu da bu ürüne inanılmaz bir ergonomi ve görsellik kazandırdığını söylemeliyiz.

Unutmadan söyleyelim. Samsung, Galaxy Note 5 ürü-nünde micro SD kart yuvasını tercih etmedi. Ayrıca, üzerinde bulunan 3000 mAh’lik pil değiştirilemiyor. Bu birçok kişi için çok büyük bir dezavantaj olabi-lir. Fakat bundan da önemlisi ise, beraberinde gelen S-Pen kalemini yanlışlıkla yuvaya ters taktığınızda, cihaza zarar vermeden çıkaramıyor olmanız.

5.7 inç Amoled Ekran

Galaxy Note 5, 5.7 inç büyüklüğünde QHD çözünürlü-ğüne ulaşan Super Amoled ekran kullanıyor. Samsung, bu üründe tahmin edildiği gibi Galaxy S6 Edge’de kullanılan Edge ekranı kullanmıyor. Bu ekran daha

çok Galaxy S6’nın ekranına benziyor. Farkı, 5.1 inç büyüklüğünde 5.7 kullanması ve 2.560 x 1.440 piksel çözünürlüğünde 518 ppi piksel yoğunluk değerine ulaşabilmesi.

Galaxy Note 5’in ekranı, Note 4 ile kıyaslandığında çok daha parlak ve çok daha az enerji harcıyor. Renk doğruluğu oldukça başarılı ve renkler inanılmaz canlı. Galaxy Note 5’in ekranı bu yüzden olsa gerek, en iyi ekranlardan biri olarak kabul ediliyor.

S-Pen ve Üst Seviye Performans

Samsung Galaxy Note 5, 4 GByte bellek ve 32 GByte’lık bir kapasiteye sahip. Micro SD kart yuvasını bu üründe ne yazık ki yer almıyor. Kullanılan işlemci Samsung üretimi olan sekiz çekirdekli Exynos 7420. 2.1 GHz hızında çalışan bu işlemci elbette yüksek bir perfor-mans sunuyor. Yaptığımız testlerde, Galaxy Note 5’in performansı Galaxy S6 Edge’e çok yaklaştığını gördük. Yine de bu performansın, Samsung’un ileriki günlerde yayınlayacağı işlemci optimizasyonunu düzelten bir yama ile, çok daha iyi olacağına inanıyoruz.

Note serisinin en büyük özelliği kuşkusuz S-Pen kale-minde. Note 5’in sağ alt köşesinde düğmeye basarak çıkartılan bu kalem, yuvasından alınır alınmaz Sam-sung’un Air Command uygulamasını çalıştırıyor. Bu kalem ile bir çok istek karşılıksız kalmıyor. Samsung, S-Pen’i oldukça verimli geliştirdiği hemen belli oluyor.Son olarak. Galaxy Note 5, ön tarafta 5 MP arka tarafta da 16 MP’lik bir kameraya sahip. Arka kamera özellik-le düşük ışıkta oldukça yüksek bir performans sergile-mesi ile beğenimizi kazandı. Görüntü sabitleyici fonk-siyonu kaliteli fotoğraflar çekmenize olanak veriyor. Benzer bir durum video kayıt için de geçerli.

Note Ailesinin Yeni ÜyesiSamsung Galaxy Note 5

Samsung, büyük bir başarı yakaladığı Note ailesini Note 5 ile yeniledi. Uzun zamandır konuşulan ve oldukça fazla merak uyandıran Galaxy Note 5’e yakından bakıyoruz.

Teknik Özellikler:

Ekran: 5.7 inç (2560 x 1440 Piksel)Bellek: 4 GByteKapasite: 32 GByteKamera: 16 MP Ön, 5 MP arkaBoyut: 153 x 76 x 7.6 mmAğırlık: 171 gram

Page 66: BT Günlüğü Ekim 2015

66 PB

editör

Araştırmaya göre; şirketleri mobiliteye yönlendiren faktörlerin başında kurumsal pazar genelinde % 62 ile çalışan verimliliğini arttırma ve yine %62 ile cihaz konfigürasyonu ve IT çalışanlarından destek alabilme yer alıyor. Bu noktada üçüncü sırada ise %60 ile çalışanların kullandığı kişisel cihazların üstündeki güvenlik endişelerini gidermek var. Büyük ölçekli firmalarda ise çalışanların artan mobilite talebini karşılama isteğinin de %73 gibi bir oran-la önemli bir faktör olduğu görülüyor.

Ofis dışından çalışmaya gelince, pazar genelinde şirketlerin %40’ı uzaktan çalışmaya olanak sağlayacak mobil uygulamaların sağlanması konusunu an itibarı ile gündemlerine almış durumda. Bu oran firma ölçeği büyüdükçe azalsa da mobil uygulama sağlama konusu pazar genelinde incelenip değer-lendirilen bir konu. Büyük ölçekli firmaların %75’i bunu en azından günde-me alıp değerlendirmiş.

Mobilitenin yönetimi konusu da araştırmada üstünde durulan konulardan biri oldu. Yönetime dair karşılaşılan sorunların başında %49 ile destek ve bakım süreçlerini yürütme, yine %49 ile İç birimler ve paydaşların mem-nuniyeti ve %48 ile bilgi güvenliği konusunda endişeler geliyor. Şirketlerin neredeyse yarısının mobilite yönetiminde bu üç faktörde endişeli oldukları görülüyor. Mobilite yönetiminde halen bilgi güvenliği endişesi yaşandığı bir gerçek. Büyük ölçekli firmaların %62’i bu endişe içinde.

Bu noktada ilgi çeken bir nokta, maliyetlere dair endişelerin ilk 3’te yer almaması. Uyumluluk ve veri gizliliği standartlarına dair yaşanan zorluklara ise büyük ölçekli firmalarda daha sık rastlanıyor.

Mobilite diğer yandan olumlu değişimlerin itici gücü oluyor. Kurumsal pazar genelinde; mobilitenin değişime teşvik ettiği alanların başında %78 ile ofisin son teknoloji ekipmanlarla donatılması geliyor. Diğer firma ölçeklerinden farklı olarak büyük ölçekli firmalarda ise %80 gibi bir oranla uzaktan çalışan kişilerin ihtiyaç duyduklarında ortak bir masaüstü paylaşımı programı ile çalışmaları bulunuyor. Mobilite firmaların %66’ını ise mekan bağımsız esnek çalışma ve evden çalışma yönünde bir dönüşüme yönlendiriyor.

Şirketler Mobiliteye YönleniyorTürkiye’de birçok farklı sektörden teknoloji alanındaki karar vericilerin görüşleri alınarak yapılan araştırmaya göre, şirketleri mobiliteye yönlendiren faktörlerin ba-şında çalışanlarının verimliliğini artırmak geliyor.

Ecevit BIKTIMYayın Danışmanı[email protected]

Page 67: BT Günlüğü Ekim 2015

BT YöneticileriBu Adreste Buluşuyor

BTGunlugu.com

Page 68: BT Günlüğü Ekim 2015