tefsirül-münir sure sure (13)

83
EN'AM SURESİ..............................................................6 Surenin Adı:..........................................................6 Sûrenin Nüzulü ve Fazileti:...........................................6 Kendisinden Önceki Sure ile İlişkisi:.................................6 Surenin Muhtevası:....................................................6 Allah'ın Varlığının, Birliğinin Ve Öldükten Sonra Dirilişin Delilleri. 7 İ'râb:................................................................7 Belagat:..............................................................7 Kelime ve İbareler:...................................................7 Açıklama..............................................................8 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler..................................10 İnsanların Ayetleri İnkar Etmelerinin Sebepleri Ve Azapla Korkutulmaları.......................................................10 Belagat:.............................................................10 Kelime ve İbareler:..................................................11 Ayetler Arası İlişki.................................................11 Açıklaması...........................................................11 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler..................................12 Kâfirlerin İnadı Ve Bir Kitabın İndirilmesi Ya Da Bir Meleğin Gönderilmesi Şeklindeki Taleplerine Cevap............................13 Kelime ve İbareler:..................................................13 Nüzul Sebebi.........................................................13 Ayetler Arası İlişki.................................................14 Açıklaması...........................................................14 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler..................................15 Alay Eden Ve Yalanlayanların Akıbeti.................................15 Belagat:.............................................................15 Kelime ve İbareler:..................................................15 Ayetler Arası İlişki.................................................16 Açıklaması...........................................................16 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler..................................16 Vahdaniyeti Ve Öldükten Sonra Dirilişi İspatlayan Başka Deliller.....16 İ'râb:...............................................................16 Belagat:.............................................................17 Kelime ve İbareler:..................................................17 Ayetler Arası İlişki.................................................17 Açıklaması...........................................................17 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler..................................19 Allah'ın Kudreti, Peygamber (S.A.)'in Doğruluğuna Şahitliği Ve Müşriklere Karşı Reddi...............................................19 Kelime ve İbareler:..................................................19 Nüzul Sebebi.........................................................20 Ayetler Arası İlişki.................................................20 Açıklaması...........................................................20 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler..................................21 Kitap Ehli'nin Peygamber (S.A.)'i Tanımaları, Allah'a İftira Etmeleri Ve Ahirette Müşriklerin Şirkten Uzaklaşmaları........................22 İ'râb:...............................................................22 Belagat:.............................................................22 Kelime ve İbareler:..................................................22 Ayetler Arası İlişki.................................................23

Upload: seoe-

Post on 10-Nov-2015

242 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

CZ: 7, MADE SRES (5), AYET: 106-108 101

6EN'AM SURES

6Surenin Ad:

6Srenin Nzul ve Fazileti:

6Kendisinden nceki Sure ile likisi:

6Surenin Muhtevas:

7Allah'n Varlnn, Birliinin Ve ldkten Sonra Diriliin Delilleri

7'rb:

7Belagat:

7Kelime ve bareler:

8Aklama

10Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

10nsanlarn Ayetleri nkar Etmelerinin Sebepleri Ve Azapla Korkutulmalar

10Belagat:

11Kelime ve bareler:

11Ayetler Aras liki

11Aklamas

12Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

13Kfirlerin nad Ve Bir Kitabn ndirilmesi Ya Da Bir Melein Gnderilmesi eklindeki Taleplerine Cevap

13Kelime ve bareler:

13Nzul Sebebi

14Ayetler Aras liki

14Aklamas

15Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

15Alay Eden Ve Yalanlayanlarn Akbeti

15Belagat:

15Kelime ve bareler:

16Ayetler Aras liki

16Aklamas

16Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

16Vahdaniyeti Ve ldkten Sonra Dirilii spatlayan Baka Deliller

16'rb:

17Belagat:

17Kelime ve bareler:

17Ayetler Aras liki

17Aklamas

19Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

19Allah'n Kudreti, Peygamber (S.A.)'in Doruluuna ahitlii Ve Mriklere Kar Reddi

19Kelime ve bareler:

20Nzul Sebebi

20Ayetler Aras liki

20Aklamas

21Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

22Kitap Ehli'nin Peygamber (S.A.)'i Tanmalar, Allah'a ftira Etmeleri Ve Ahirette Mriklerin irkten Uzaklamalar

22'rb:

22Belagat:

22Kelime ve bareler:

23Ayetler Aras liki

23Aklamas

24Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

25Mriklerin Kur'n- Kerim'e Kar Takndklar nat Tavrlar

25I'rb:

25Belagat:

25Kelime ve bareler:

25Nzul Sebebi

26Ayetler Aras liki

26Aklamas

27Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

27Mriklerin Cehennem Karsndaki Konumlar Veya Nasl Helak Edilecekleri

27rab:

27Kelime ve bareler:

27Ayetler Aras liki

28Aklamas

28Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

29Mriklerin Rablerinin Karsndaki Durumlar Ya Da Kyametteki Durumlar le Dnya Gerei

29I'rb:

29Belagat:

29Kelime ve bareler:

30Ayetler Aras liki

30Aklamas

31Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

32Kavminin Yz evirmesi Dolaysyla Peygamber (S.A.)'n Kederlenmesi Ve ncekilerin De Yalanlandnn Aklanmas

32'rb:

32Belagat:

32Kelime ve bareler:

33Nzul Sebebi

33Ayetler Aras liki

33Aklamas

35Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

36Mriklerin Peygamberin arsn Reddetmeleri Ve Bir Ayet (Mucize) ndirilmesini stemeleri

36Belagat:

36Kelime ve bareler:

36Ayetler Aras liki

36Aklamas

37Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

37Allah'n lminin Ve Kudretinin Kemali, Kur'an- Kerim'de Hi Bir eyin Eksik Braklmam Olmas

37Belagat:

38Kelime ve bareler:

38Ayetler Akas liki

38Aklamas

39Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

40Skntl Zamanlarda Yalnzca Yce Allah'a Snmak

40Belagat:

40Kelime ve bareler:

40Ayetler Aras liki

40Aklamas

42Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

42lh Kudret Ve Vahdaniyetin Baz Delilleri le Peygamberlerin Grevleri

43Kelime ve bareler:

43Ayetler Aras liki

43Aklamas

44Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

44Peygamberin Tek Kayna Vahiy, Grevi se nsanlar Uyarmaktr

44'rb:

44Kelime ve bareler:

45Nzul Sebebi

45Ayetler Aras liki:

46Aklamas

47Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

49Yce Allah'n Rahmetinin Baz Halleri

49'rb:

49Kelime ve bareler:

49Nzul Sebebi

49Ayetler Aras liki

49Aklamas

50Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

51Peygamber (S.A.) le Mrikler Arasndaki Tartmann Sonulandrlmas

51Kelime ve bareler:

51Nzul Sebebi

51Ayetler Aras liki

51Aklamas

52Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

53Yce Allah'n lminin Kemali Ve Tartlmaz Hakimiyeti

53Belagat:

53Kelime ve bareler:

54Ayetler Aras liki

54Aklamas

56Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

57Allah Karanlklardan Kurtarmaya Kadir Olandr

57Kelime ve bareler:

57Ayetler Aras liki

57Aklamas

58Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

58Allah syankrlar Azaplandrma Gcne Sahiptir

58Belagat:

58Kelime ve bareler:

59Nzul Sebebi

59Ayetler Aras liki

59Aklamas

61Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

61Kur'an'la Alay Edenlerin Meclislerinden Yz evirmek Ve Bunlarn Azab

62rb:

62Belagat:

62Kelime ve bareler:

62Nzul Sebebi

62Ayetler Aras liki

63Aklamas

64Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

65Allah'a mann Faziletleri Ve irkin irkinlikleri

65Belagat:

65Kelime ve bareler:

65Nzul Sebebi

66Ayetler Aras liki

66Aklamas

67Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

68brahim (A.S.) le zer Arasndaki Tartma Ve irkin Terk Edili Sebebi

68'rb:

68Belagat:

68Kelime ve bareler:

69Ayetler Aras liki

69Aklamas

71Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

72Hz. brahim le Kavmi Arasndaki Tartma

72Kelime ve bareler:

73Nzul Sebebi

73Ayetler Aras likiler

73Aklamas

74Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

75Peygamberlerin Atas brahim le Peygamberlerin Risaletlerinin zellikleri Ve Onlarn Hidayetine Uyma Gerei

75Kelime ve bareler:

76Ayetler Aras liki

76Aklamas

78Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

79Peygamberliin spat, Kitaplarn ndirilmesi Ve Kur'an-I Kerim

79Belagat:

80Kelime ve bareler:

80Nzul Sebebi

80Ayetler Aras liki

81Aklamas

83Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

83Allah'a Yalan Uydurup ftira Etmenin Cezas

83Belagat:

84Kelime ve bareler:

84Nzul Sebebi

84Ayetler Aras liki

85Aklamas

86Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

87Allah'n Kinattaki Gz Kamatrc Kudreti

87I'rb:

87Belagat:

87Kelimeler ve bareler:

88Ayetler Aras liki

88Aklamas

90Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

91Allah'a Yalan Yere Nispet Edilenler (Cinler, ocuk Ve Eler) Ve Gzlerin Onu drak Edememesi

91Kelime ve bareler:

92Ayetler Aras liki

92Aklamas

93Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

EN'AM SURESAllah'n Varlnn, Birliinin Ve ldkten Sonra Diriliin Delilleri1- Hamd gkleri ve yeri yaratan, karanlklar ve aydnl var eden Al- lah'ndr. Sonra da kfir olanlar Rable-

rine denk (ortak) tutarlar-

2- O sizi balktan yaratan, sonra bir eceli hkme balayandr. Bir de onun katnda belirli bir ecel daha vardr; sonra siz hl phe edersiniz.

3- O gklerde ve yerde Allah'tr. Sizin gizlinizi de anz da bilir. O ne ka- zanacagnz da bilir.

AklamaHer trl hamd, sena, kr ve vg gkleri ve yeri yaratan Yce Allah'adr. O hamde en lyk olandr. nk gkleri yaratmakla kullarna nimet ihsan etmitir. O gkler ki geceleyin yldz, gezegen, gne ve ay gibi kandillere sahiptir. Ayn ekilde iinde ister hava olsun ister olmasn feza ve sesi tayan esir onun kapsam ierisindedir. Mahlkatm zerinde yaad hayr, rzk, servet ve hayat ortamnn kayna olan yeri yaratmakla da kullarna ltufta bulunmutur. Btn bunlar ise insanln hayrna ve onlara tabi olan dier canl varlklarn faydasnadr. an yce Allah'n kendi zatna hamdetmesi, iman ve senay kullarna retmek iindir. Burada, "Hamd Allah'adr" denilip de "Allah'a hamdediyorum" denilmeyii bunun sabit ve devaml oluunu anlatmak, hamdin mahiyet ve hakikatinin Yce Allah hakknda sabit olduunu beyan etmek iindir. Kii bunu kalbinden ister hatrlayp uuruna vararak sylesin, isterse de byle sylememi olsun fark etmez. Fakat kalbi gaflet ierisinde olup da anlamn hatrnda tutmakszn uursuz olarak, "Allah'a hamdediyorum" diyecek olursa, o vakit yalan sylemi olur.

Semvt'tan kast, bizim yukarmzda grdmz yksek lemlerdir. Arz (yeryz)'dan kast ise zerinde yaadm u gezegendir. Burada arz bir cins isimdir. Lafz olarak tekil gelmesi oul olarak zikredilmesi ayarndadr. Nur (aydnlk) da bu ekildedir. Yine: "Sonra sizi bebek olarak kartr" buyruu (M'min, 40/67) da byledir.

Yce Allah'n karanlklar ve aydnl (zulumat ve nuru) ve geceyle gndz yaratm olmas kullarnn menfaatine olan bir eydir. Karanlklarn oul, nur'un tekil gelmesi ise karanln sebeplerinin okluundan dolaydr. Gece karanl, irk ve kfr karanlklar gibi. Nur ise kayna farkl olsa bile kendisi tektir. nk nur daha ereflidir. Yce Allah'n "Saa ve sollara..." (Nahl, 16/48) buyruunda olduu gibi. Burada "var etmek" yaratmak anlamndadr. Baka bir mana vermek caiz deildir. Karanlktan kast, es-Sdd ile mfessirlerin cumhurunun da belirttii gibi, gece karanldr. Nur (aydn-lk)'dan kast ise gndzn aydnldr. te bu ifade birisi nur (aydnlk) ve hayrn yaratcs dieri ise errin (karanln) yaratcs olmak zere iki ilhn varln kabul eden Seneviyye (mecusiler)nin grn reddetmektedir. Ha-san- Basr ise yle der: "Burada karanlklar ve aydnlktan kast, kfr ve imandr."

Katde karanlklarn nce sz konusu edili sebebi ile ilgili olarak unlar sylemektedir: an yce Allah gkleri yerden nce, karanl da nurdan nce yaratmtr. Cenneti de cehennemden nce yaratmtr. Madd karanlklarn cinsi ise nurdan nce yaratlmtr. nce kinatn maddesi var edildi. Bu madde karanlk bir duvar yahut astronomi bilginlerinin syledikleri gibi bir sedim (sedim teorisi) idi. Daha sonra k saan yldzlar olutu. Manev karanlklar da byledir. Bilgisizlik, kfr ve irk gibi. Bunlar da nurdan nce var edilmilerdir. nk ilim, iman ve tevhid nuru bundan sonra ortaya kar. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Allah sizi annelerinizin karnlarndan kendiniz hi bir ey bilmez halde kard. Size kulaklar, gzler, gnller verdi ki kredesiniz." (Nahl, 16/78)

Dier taraftan kfirler, yaratc Allah'n nimetini inkr edenler btn bunlara ramen baka varlklar Allah'a denk tutuyorlar. Yani ibadet hususunda bakalarn O'na eit ve denk kabul ediyorlar. Bu ise O'na ortak komak demektir. Halbuki ortak kotuklar bu varlklar yaratc deildir, kendilerine dahi bir fayda ve zarar da dokunmaz.

Daha sonra Yce Allah bakasn kendisine denk tutan mriklere hitap ederek onlara tevhidin ve ldkten sonra diriliin delillerini ylece hatrlatmaktadr: "Sizi balktan yaratan sonra... dr." Yani O sizin aslnz olan atanz Adem'i amurdan yaratt. Daha sonra onun soyundan gelenler dnyann dousunda batsnda oalp durdu. Nitekim yeryzndeki dier canllar da yaratan O'dur. Bu canllar ise hayat bulduktan sonra bitkiye muhtatrlar. nk kan gdalardan oluur. Gda ise ya yeryz bitkilerinden salanr yahut da yine bitkilerden beslenerek var olan canl hayvan etlerinden elde edilir. Nihayet btn bu gdalarn esas amurdan kan bitkilerdir.

Daha sonra Yce Allah doumdan lmne kadar insann varln ve ecelini belirledi. Dier taraftan insann, kabirlerden dhdrl ile balayacak bir dier eceli daha vardr. Buna gre Yce Allah iki ayr eceli hkme balam olmaktadr. Birincisi, insann yaratld andan lecei vakte kadar srecek, ikincisi ise lm ve dirili arasndaki eceldir. Bu da berzahtr. El-Hasen'in gr budur.

bni Abbas, Mcahid ve bakalar ise Yce Allah'n "Sonra bir eceli hkme balayandr" buyruunu lm eceli, belirli bir eceli (ecel-i msemmay) da kyametin vadesi olarak aklamlardr.

Aslnda her bir ecel Yce Allah nezdinde msemmadr (belirlenmitir). Yan bu ecelin snrl bir balangc ve sonu vardr, artmaz ve eksilmez. O'ndan bakas da bunu bilmez. sterse bu gnderilmi bir peygamber yahut mkarreb bir melek olsun. ki ecelden kast dnya ve insan eceli ile kyamet ecelidir. Yce Allah birincisi hakknda yle buyurmaktadr: "Onlarn ecelleri geldiinde ne bir an geri braklrlar, ne de bir an ne alnrlar." (Nahl, 16/61)

"Sonra siz hl phe edersiniz." Yani Allah'n vahdaniyetine, ldkten sonra dirilie dair bunca delilin varlna ramen, siz ey kfirler, ikinci defa yaratlacanz hususunda yani ldkten sonra dirili ve kyamet hakknda phe ierisindesiniz. unu bilmek gerekir ki, an yce Allah sizi ilk olarak bir amurdan yaratt. Daha sonra insan nesli oalp durdu. Yce Allah bundan sonra insann asln hakir ve deersiz bir su olan bir nutfe olarak takdir etti ve bunu olduka salam bir karargha tevdi etti. Orada yaama artlarna hazrlad; ay hali kan ile nefes alp gdalanmasn salad. Bu cenin ayet normal hava ile nefes alacak yahut da kandan baka bir eyi yiyecek olsa, hemen oluverir. nsan ilk batan var etmeye kadir olan elbette ki onu tekrar diriltmeye (insan mantna gre) daha bir kadir olmaldr.

an yce Allah varlna ve birliine dair bir dier delili daha dile getirmekte ve yle buyurmaktadr: "O gklerde ve yerde Allah'tr..." Yani Allah diye arlan, kendisine ibadet ve dua edilen O'dur. Gklerde ve yerdeki mabud, ulhiyyeti bilinen O'dur. Gklerde ve yerde bulunan herkes O'na ibadet eder, O'nu birler. O'nu Allah adyla arr. Umut ve korku ile O'na ibadet ve dua ederler. u kadar var ki, cinlerden ve insanlardan kfir olanlar, bunlar dndadr. Yani bilinen bu sfatlara sahip olan, gklerde ve yerde bu sfatlara sahip olduu kabul olunan O'dur. Bu ayet-i kerimenin bir benzeri de u ayet-i kerimedir: "O gkte de ilh olandr, yerde de ilh olandr." (Zuhruf, 43/84). Yani gklerde bulunanlarn da yerde bulunanlarn da ilh O'dur.

"Sizin gizlinizi de anz da bilir." Bu ayet bundan nceki buyruklar pekitirmekte ve bir daha vurgulamaktadr. O gizliyi de a da bilir. Gizli ya da ak eylerin O'nun bilgisi asndan hi bir fark yoktur. yle de aklanmtr: Bundan kast, gklerde ve yerde bulunan gizli ve ak her eyi bilen ilh O'dur demektir. Buna gre Yce Allah'n "Bilir" ifadesi "gklerde ve yerde" buyruuna taalluk eder ki takdiri yle olur: O Allah'tr. Gizlediinizi de akladnz da, gklerde veya yerde olsun, bilir. Ayn ekilde kazandnz da bilir. Taber nc bir gr ylece tercih eder: Yce Allah'n: "O gklerde Allah'tr" buyruu tam bir vakftr. Daha sonra bunun haberi yle balamaktadr: 'Yerde de neyi gizleyip neyi akladnz bilir."

"O ne kazanacanz da bilir." Yani hayryla, erriyle O btn amellerinizi bilir ve size amellerinizin karln verecektir.

nsanlarn Ayetleri nkar Etmelerinin Sebepleri Ve Azapla Korkutulmalar4- Onlara Rablerinin ayetlerinden bir ayetin geldii her seferinde, ondan mutlaka yz evirenler olurlar.

5- te onlara hak geldiinde onu yalanladlar. Fakat o alay etmekte olduklar eyin haberleri yaknda onlara gelecektir.

6- Grmediler mi ki biz kendilerinden nce nice nesilleri helak ettik? Onlara size vermediimiz bir ekilde yeryznde iktidar vermitik. zerlerine semay bol bol salverdik (yamur indirdik), altlarndan rmaklar akttk. Byleyken gnahlar yznden onlar helak ettik ve sonra arkalarndan baka baka nesiller peyda ettik.

Aklamasan yce Allah inat mrikler hakknda yle haber vermektedir: Onlara Allah'n birliinin ve erefli rasullerinin doru sylediklerinin delillerine dair susturucu herhangi bir belge ve mucize geldii her seferinde, bu belge ve mucizeden yz evirir, onun zerine dikkat etmez, ona hi bir ekilde aldrmazlar.

O bakmdan, ey Muhammedi Sen bu mriklere kendilerini besleyip byten, terbiye eden, zayflk ve gllk hallerinde onlar gzeten, onlarn rzklann teminat altna alp gnderen, gerek nefislerindeki gerekse yer ve semadaki her eyi onlara nimet olarak balayan, Rablerinden indirilen Kur'an ayetlerinden herhangi birisini getirecek olursan, -ite Yce Allah'n harikulade sanatna dellet eden bu ayetlerden birisini- getirdiin her seferinde mutlaka alay ederek o ayetten yz evirirler. Nitekim Yce Allah bir baka yerde yle buy-rumaktadr: "Kendilerine Rablerinden yeni bir zikir geldii her seferinde mutlaka onu dinler ve alay ederler." (Enbiya, 21/2). Kurtub bu ayet-i kerimede geen "bir ayet" ifadesini ayn yarlmas ve buna benzer almetler trnden mucizeler diye, bni Kesir de ayn ekilde bunu Allah'n birliine delil ve belge tekil eden mucize ve hccet (tartlmaz belge) diye aklamtr. Allah'n ayetleri zerinde dikkatle dnmekten yz evirmenin sebebi, kendilerine gelen hakk yalanlamalardr. Bu hak ise peygmaberlerin sonuncusunun getirdii slm dinidir. Daha sonra onlarn hakk yalanlamalarna karlk Yce Allah u buyruu ile kendilerini tehdit etmektedir: "Fakat o alay etmekte olduu eyin haberleri yaknda onlara gelecektir." Yani onlarn yalanlamakta olduklar eyin haberi kanlmaz olarak kendilerine gelecek ve yaptklar iin, alaylarnn aki-beti ile karlaacaklardr. ldrlecek, esir alnacak, lkelerinden kovulacak ve benzeri uygulamalarla kar karya kalacaklardr. Nitekim bunlar gereklemitir. Aralarnda ktlk ba gsterdi, Bedir ve Mekke'nin fethi gnlerinde de yenik dtler.

Raz der ki: Yce Allah bu kfirlerin durumunu mertebe halinde ifade etmitir: "Evvel deliller zerinde dikkatle dnmekten, apak belgeler hakknda tefekkr etmekten yz evirip bunlar yalanlamalar, dier taraftan bunlarla alay etmeleri. Her bir mertebe bir ncekinden daha ardr. nk bir eyden yz eviren onu yalanlamyor olabilir. Belki gafil olduundan dolay byle yapyordur. Bir eyi yalanlayan da bazan, onunla alay etme derecesine de ulamayabilir. "

Daha sonra Yce Allah azap tehdidinin Allah'n yalanlayanlara uygulaya-geldii snneti olduunu ylece beyan etmektedir: "Grmediler mi ki...", yani u hakk yalanlayanlar bizim kendilerinden nce gemi pek ok mmeti helak etmi olduumuzu bilmiyorlar m? d, Semd ve Firavun kavmi ile Lt'un kavmi bunlardandr. Bunlar peygamberlerini yalanlamlard. Bunlara gl olma, rzk, bamszlk ve egemenlik konusunda geni imknlar elde etme sebeplerini ada olan bu kavme benzerini vermediimiz bir ekilde bulunuyorduk. (Ayet-i kerimedeki) karn (nesil), belli bir ada yz yllk bir sre ierisinde yaayan insan topluluu demektir.

Bunlar zenginlikleriyle Kurey kfirlerinden stn ve ileri idiler. Yamurlar onlarn lkelerine pek ve ard arkas kesilmeden yaard. Nehirler evlerinin altndan akard.

Bunlar Allah'n nimetlerini inkr edip kfre sapnca gnahlar ve peygamberlerini yalanlamalar sebebiyle onlar helak ettik, onlarn ardndan baka bir takm kavimler, lkeleri imar edecek ve nimete kredebilecek yeni nesiller var ettik.

Yani bunlarn helak edilmelerine sebep tekil eden gnahlar iki trl idi: Peygamberlerini yalanlayp nimetlere nankrlk etmeleri. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Maietlerinde marm nice lkeleri (halkn) helak ettik. te onlardan sonra pek az kimsenin urad, kimsenin sakin olmad meskenleri! Varis olanlar bizler olduk. Rabbin onlarn ana ehirlerine -bakentlerine-, onlara ayetlerimizi okuyan bir peygamber gndermedike memleketleri helak edici deildir ve biz halk zalimler olmadka lkeleri helak edici deiliz." (Kasas, 28/58-59)

Bu buyruklardan maksat, Mekke halkna bu ekilde t verip onlar kuvvet itibariyle kendilerinden daha gl, daha kalabalk, servetleri daha ok, ocuklar daha fazla, yeryzndeki stnlkleri ve oralar imar etme gleri daha ileri derecede bulunan, onlara benzer gemi nesillerin bana gelip atan dnyev azabn kendilerine de gelip atmasndan sakmdrmaktr.

Kfirlerin nad Ve Bir Kitabn ndirilmesi Ya Da Bir Melein Gnderilmesi eklindeki Taleplerine Cevap7- Eer biz sana kt iinde yazl bir kitap indirseydik ve kendileri de elleriyle ona dokunsalard, kfir olanlar yine de: "Bu ancak apak bir sihirdir" derlerdi.

8- Dediler ki: "zerine bir melek indirilmeli deilmiydi?" Eer biz bir melek indirseydik, herhalde i bitirilmi olurdu ve sonra kendilerine mhlet verilmezdi.

9- Eer onu bir melek yapsaydk, onu da elbette bir adam yapardk ve herhalde onu yine iinde olduklar pheye drrdk.

AklamasYce Allah bu ayet-i kerimelerde mriklerin imandan yz evirme sebeplerini, anlamsz ve tutarsz phelerini ortaya koymada ar gittiklerini, yazl bir sahifenin indirilmesi ve peygamberi destekleyecek, dorulayacak bir melein gnderilmesi eklindeki isteklerini aklamaktadr. Oysa gerekte bunlar yz eviren kimselerdir. Belgelerin, delillerin onlara bir etkisi olmamaktadr. Tekliflerinin yerine getirilmesi de onlara bir fayda salamamaktadr.

Onlarn hakk yalanlamalarnn asl sebebi, Allah'n ayetlerinden yz evirmeleri, dnme ve tefekkrn btn kaplarn kapatmalar, anlama ve idrak etme gcn tmyle ilemez hale getirmeleridir. Ya Muhammed, eer bizler senin zerine sahifelere ya da onlara benzer ekilde yazlp toplanm bir kitap ya da sema ile arz arasnda asl bir kitap indirsek, onlar da bunu gzleriyle grseler ve elleriyle ona dokunsalar yine yle diyeceklerdi: Bu, ancak apak bir bydr. Yani bir aldatma, gerei baka trl gsterme, gerei olmayan bir artmacadr. Yce Allah burada, "Kendileri de elleriyle ona dokun-salard" diye buyurmaktadr. nk dokunma madd delillerin en gls ve aldanma ihtimalinden en uzak olandr. Zira grme duyusu bazan hayal vb. ekiller ile aldanabilir. Yce Allah'n "indirseydik" buyruu ile baka trl olmas sz konusu olmad halde "kt iinde bir kitap " diye buyurmas, ayrca, "elleriyle ona dokuncalard" buyruunun gelmesi, mbalaa ve nzuln (indirmenin) tekidi iindir. Byle olsayd onlar yine ondan, "Bu ancak apak bir sihirdir" diyerek yz evireceklerdi. Bu da Yce Allah'n onlarn hissedilir, madd eylere kar byklenerek inat etmelerini dile getiren u buyruklarn andrmaktadr: "Onlara gkten bir kap asak da oradan yukar ksalar, muhakkak ki gzlerimiz dndrlm hatta biz bylenmi bir topluluuz' diyeceklerdir." (Hicr, 15/14-15); "Eer gkten den bir para grseler, st ste ylm bir buluttur diyeceklerdir." (Tr, 52/44)

te onlarn ilk istekleri olan gkten bir kitap indirilmesi tekliflerine verilen cevap budur. Daha sonra Yce Allah gzleriyle grecekleri ve Hz. Peygamberi desteklemek zere gkten bir melek indirilmesi eklindeki ikinci tekliflerine ylece cevap vermektedir: Dediler ki: "zerine bir melek indirilmeli deil miydi?" Yani hem onunla birlikte uyarc olmak, hem de onu destekleyip ona yardm etmek zere peygamber ile birlikte Allah bir melek indirmeli deil miydi? Sanki onlar semav risalet ile insan olmak arasnda bir uyumsuzluk var gibi bir anlaya sahiptiler. Halbuki onlar peygamber olarak gnderilen Rasuln insan olduunu biliyorlard. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Bu, ancak sizin gibi bir beerdir. Sizin kendisinden yediiniz eylerden o da yiyor ve itiklerinizden iiyor." (M'minun, 23/33); "Ve dediler ki: Bu peygambere ne oluyor ki yemek yiyor, ar pazarlarda dolayor. Ona bir melek indirilmeli ve onunla birlikte uyarc-korkutucu olmal deil miydi?" (Furkn, 25/7)

kinci tekliflerine verilen cevabn iki ynl bir muhtevas vardr: "Eer biz bir melek indirseydik, herhalde i bitirilmi olurdu..." Yani ayet Allah onlarn teklif ettikleri gibi bir melei indirmi olsayd, onlarn helak edilmelerine dair emir ve hkm verilir, sonra da iman etmeleri iin onlara sre tannmazd. Hatta Allah'n azab onlar gelip bulurdu. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Bizler melekleri ancak hak ile indiririz. Onlara o vakit mhlet verilmez." (Hicr, 15/8); "Melekleri grecekleri gnde sululara mjde olmayacaktr." (Fur-kan, 25/22)

kinci yn ise: "Eer onu bir melek yapsaydk, onu da elbette bir adam yapardk..." Yani ayet bizler insan olan peygamberle birlikte bir melek gnder-seydik, bu melek de hi phesiz adam suretine brnm olacakt ki, onunla konuabilsinler, ondan vahyi renmek suretiyle yararlanabilsinler. O takdirde durumda bir deiiklik olmazd. inde bulduklar ayn phe ve tereddde yine decekler, peygamberin insan olmasn reddettikleri vakit iin iinden kamadklar gibi yine kamayacaklard. nk bu adam da onlara Muham-med'in dedii gibi "Ben Allah'n rasulym" diyecekti. bni Abbas ayet-i kerime hakknda yle demektedir: Yce Allah buyuruyor ki: ayet onlara bir melek gelmi olsayd, ancak onlara bir adam suretinde gelirdi. nk onlar, nurdan yaratlm meleklere bakamazlard.

Katde ise, "Ve herhalde onlar iinde olduklar pheye drdk" buyruu ile ilgili olarak unlar sylemektedir: Bir topluluk kendilerini phe ierisine attlar m, mutlaka Allah da onlar phe ve tereddt ierisine drr. Byle bir phe ve tereddt esas itibariyle insanlardan kaynaklanr.

Alay Eden Ve Yalanlayanlarn Akbeti1^" Andolsun, senden nce geen pey- gamberlerle de alay edildi de ilerin- un\ar phesiz l&blerme fettmatoklttT&vr. Fakat ben sizi cahillik eden bir kavim olarak gryorum." (Hud, 11/29)

Daha sonra Yce Allah u buyruunda da olduu gibi bylelerinin hesaplarn yalnzca kendisinin greceini belirtmektedir: "Onlarn hesabn grmek, yalnzca Rabbime aittir." (uar, 26/113). nk mrikler bu yazf mminlerin dinlerine ve ihlslarna dil uzatmlard. Buna karlk Yce Allah yle buyurmaktadr: "Onlarn da hesabndan sana bir ey dmez..." Yce Allah onlarn ihlaslarvna ve amellerinde Allah'n rzasn istediklerine dair ahitlik ettikten sonra byle buyurmaktadr. ayet durum Allah nezdinde dedikleri gibi olsa bile yine de sana den, sadece zahire itibar etmektir. Eer ihlsl olmadklar iin i dnyalar raz olunmayan bir halde ise onlarn hesaplar aleyhlerine olacaktr ve onlarn yakasn brakmayacaktr. Onlar ap da zarar sana ulama-yacaktr. Nitekim senin hesabn da senin iindir, seni ap onlara zarar vermeyecektir. Nitekim Yce Allah bir baka yerde yle buyurmaktadr: "Her kii kazand karlnda rehindir" (Tr, 52/21); "Her nefis kazandklar karlnda rehindir." (Mddessir, 74/38); "Hi bir nefis bir dierinin gnah ykn yklenmez." (En'm, 6/164, sr, 17/15; Ftr, 35/18, Zmer, 39/7)

"Onlarn da hesabndan sana bir ey dmez, senin hesabndan da onlara bir ey dmez." Bu ifadedeki iki cmle aslnda tek bir cmle konumundadr. Her ikisinin de ifade ettii mana bir olmakla birlikte, ikisinin birlikte ifade edilmesi kanlmaz bir eydir. yle buyurulmu gibidir: Sen de onlar da birbirinizin hesabndan dolay sorumlu tutulmayacaksnz.

O halde, onlar ne diye kovuyorsun? nk kovmak bir cezadr. Ceza ise hesap ve muhakemeden sonra sz konusu olur; ayrca hesap grmek ise Allah'a aittir, sana den yalnzca teblidir: "O halde sen hatrlat! Sen ancak bir hatr-latcsn. Onlarn tepesine dikilmi bir zorba deilsin." (Giye, 88/21-22)Durum bu iken onlar kovacak olursan, o takdirde kendilerine zulmedenler arasna katlm olursun. nk kovmak -belirttiimiz gibi- ancak bir gnah dolaysyla olur; gnah dolaysyla hesaba ekmek ise sana deil, Allah'a ait bir itir. zetle Yce Allah Mslmanlardan olup saknmayan kimseleri sz konusu etmekte ve saknmalar iin uyarlmalarn emretmektedir. Daha sonra Mslmanlardan olup takva sahibi olanlar sz konusu ederek Peygamberine, onlar kendisine yaknlatrp onlara ikramda bulunmay, onlar hakknda bunun dnda uygulamalar isteyen kimselere itaat etmemesini buyurmaktadr.

Daha sonra Yce Allah mriklerin zayflar hakkndaki szlerinin Allah'n bir snamas, bir denemesi olduunu aklayarak yle buyurmaktadr: "Biz onlardan kimini kimisi ile bylece imtihan ettik." Yani onlarn kimini kimisi ile imtihan edip denedik, snadk. Ta ki sonunda kfirler arasndan gl olanlar zayf mminler hakknda yle desinler: Hepimizin arasndan bu byk nimeti Allah u kle, azat edilmi kle ve fakirlerden oluan yoksullara m zel olarak verdi? Yce Allah'n u buyruklar da bu szlerini andrmaktadr: "Zikir aramzdan ona m verildi?" (Kamer, 54/25); "Kfir olanlar iman edenlere onlar hakknda eer bu bir hayr olsayd, bizden nce onlar onu elde edemezlerdi." Ahkaf, 46/11). Yani onlar bu ekilde snannca sonunda inkr edici bir slpla bu szleri sylediler ve Yce Allah'n u buyruunda ifade ettii anlam onlar hakknda da gereklemi oldu: "Firavun hanedan onu aldlar ki onlar iin bir dman ve hznlerine sebep olsun." (Kasas, 28/78)

Dier bir ifade ile, mrikler Mslmanlara yle diyorlard: Allah aramzdan bunlara m ltufta bulundu. Yani hakka sahip olmay ve kendilerini mutlu edecek eyleri biz dururken onlara m ltfedip balad? Halbuki toplumun nde gelenleri ve bakanlar bizleriz, onlar ise fakirler ve klelerdir. Bu szlerini byle fakir kimselerin hak zere olmalarn kabul edemediklerinden, aralarndan hayrn bunlara ihsan edilmesini ilerine sindiremediklerinden sylyorlard. te onlarn bu sz sylemelerine sebep fitneye dmeleridir. nk byle bir sz ancak yardmdan mahrum edilmi, fitneye drlm kimseler syler.

Daha sonra Yce Allah, onlarn byklenmekten, istikbardan kaynaklanan szlerini ylece reddedip cevaplandrmaktadr: "Allah kredenleri daha iyi bilen deil midir?" Yani kimin iman edip kredeceini, dolaysyla kimi imana muvaffak klacan, kimin kfr zere sabit kalp buna bal olarak onu yardmsz braklacam en iyi bilen Allah deil midir?

Yce Allah'n Rahmetinin Baz Halleri54- Ayetlerimize iman edenler sana geldiinde,de ki: "Selm sizlere! Rabbi-niz kendi zerine rahmeti yazd. inizden kim bilmeyerek kt bir i iler de sonra arkasndan tevbe eder, dzeltirse phesiz O Gafr'dur, Rahm'dir."

55- Ayetleri bylece aklyoruz ve gnahkrlarn yolu belli olsun diye...

Nzul Sebebikrime der ki: Ayet-i Kerime Yce Allah'n, uzaklatrlmalarn Hz. Pey-gamber'e yasaklad kimseler hakknda nazil olmutur. O bakmdan Resulullah (s.a.) onlar grdnde nce kendisi onlara selm verir ve "mmetim arasnda kendilerine ncelikle selm vermemi emrettii kimseleri takdir buyuran Allah'a hamdederim" derdi.

Mhn el-Hanef de der ki: Bir topluluk Resulullah (s.a.)'n yanma gelerek "Bizler olduka byk gnahlar iledik" dediler. Onlara herhangi bir ekilde cevap vermi olduunu sanmyorum. Arkalarn dnp gittikten sonra u ayet-i kerime nazil oldu: "Ayetlerimize iman edenler sana geldiinde..."

AklamasEy Peygamber! Allah'a ve Rasulne iman edip kitaplarn da kalp ve amel-leriyle tasdik eden, gnahlarna dair soru sorarak bunlardan tevbe etmelerine imkn var m diyen mminlere de ki: "Selm sizlere!" Yani gnahlarnzdan dolay tevbeden sonra Allah'n sizi cezalandrmayaca hususunda Allah'tan size gvenlik vardr. Allah'n selmn kendilerine tebli etmesini, peygamberine emretmek suretiyle Allah onlara ikramda bulunmutur. Bylelerinin kalplerini ho tutmak ve onlara ikram olmak zere ncelikle sen selm ver ve Allah'n kuatc ve geni rahmetiyle mjdele onlar.

Bundan dolay Yce Allah gemi buyruun gerekesini ylece akla- maktadr: "Rabbiniz kendi zerine rahmeti yazd." Yani o kerim zatna rahmeti icap ettirdi. Bu, O'nun bir ltf, ihsan ve minnetidir.

Grld gibi "selm sizlere" ayetinin tefsirinde az nce getii gibi nzul sebebinde, sz geen iki sebebi de bir arada zikretmi bulunduk. Bazlar da yle demitir: Bu ayet-i kerime bir takm gnahlar iledikten sonra Resulullah (s.a.)'a pimanlklarn ve zntlerini izhar ederek gelen bir topluluk hakknda nazil olmutur. te bu ayet-i kerime onlar hakkndadr.

Kimisi de yle demitir: Bu ayet-i kerime mriklerin Allah'n rasuln-den kovup uzaklatrmasn istedikleri Suffa ehli hakknda nazil olmutur; Allah da onlar byle bir ikramla taltif buyurmutur.

Rz de yle der: "Bu konu ile ilgili grlerin doruya en yakn bu ayet-i kerimenin umumu zere anlamasdr. Kim Allah'a iman ederse byle bir terifin kapsamna girer.

Daha sonra Yce Allah tevbenin kabul edilme yolunu ylece aklamaktadr: "inizden kim bilmeyerek kt bir i iler de sonra tevbe ederse..." yani sizden kim bilmeyerek kk ya da byk bir gnah ilerse -an gazaplanmak yahut serke bir ehev arzu yahut bir beyinsizlik ve akibeti takdir olunamayan bir hafiflik ya da kasd olmayarak byle bir i iler de -sonra da bu gnahndan dnp piman olarak ihlsla Allah'a tevbe ederse, gelecekte de byle bir gnaha dnmemek zere karar verir, amelini dzeltir, ktln ardndan onun etkisini silmek zere iyilik yaparsa, artk Yce Allah ona gnahn balamak suretiyle muamele eder. nk O mafiret ve rahmeti ok geni olandr. Yce Allah'n u buyruu da bu ayet-i kerimeyi andrmaktadr: "Allah nezdin-de (makbul) tevbe, ktl ancak bilmeden yapanlarn, sonra da arabuk tevbe eden kimselerinkidir..." (Nisa, 4/17)

Selef alimlerinden kimisi yle demitir: Allah'a asi olan herkes cahildir. Hakem b. Ebn b. krime de yle der: Dnya btnyle cehalettir.

Ksacas samim bir tevbenin drt art vardr: Gnahtan dolay gerekten pimanlk duymak, bundan sonra o gnaha bir daha dnmemeye kesin karar vermek, ilenen gnahta kul hakk sz konusu olmusa hakk sahibine geri vermek ve ardndan salih amel ilemek.

Daha sonra Yce Allah, ltfundan olmak zere ilh beyanlar aklama yolunu bize gstermektedir. Bu yol ise, mminin itaat yollarn bilip gnahkrlarn yollarna dmekten uzak durabilmesi iin Kur'an ayetlerinin geni geni aklanmasdr. te bunu beyan etmek zere, "Ayetleri bylece aklyoruz..." diye buyurmaktadr.

Bunun anlam da udur: Tevhidin, peygamberliin, kaza ve kaderin delillerine dair bu harikulade, ak ve teferruatl aklamalar gibi biz Kur'an'n ayetlerini, beeriyetin hakikatlerini beyan ediyoruz; batlclarn inkr ettii her bir hakk bylece sapasalam yerletiriyoruz. Ta ki mminler gnahkrlarn yolunu ak seik grsnler. Onlarn yolu ak seik ortaya ktktan sonra artk bunun dnda kalan ve buna muhalif olan her bir yol da mminlerin yoludur. ki ksmdan birisinin sz konusu edilmesi ikincisine de dellet eder; Yce Allah'n, "Ve sizi scaa kar koruyan elbiseler" (Nahl, 16/81) buyruunda olduu gibi. Burada grld gibi souk sz konusu edilmemektedir. Zira iki zttan birisinin zelliinin aklanmas, zmnen ikinci ksmn zelliini de gstermektedir. Buna gre gnahkrlarn yolu aklk kazanrsa ayn ekilde hak ve iman ehlinin yolu da aklk kazanm olur.

Peygamber (S.A.) le Mrikler Arasndaki Tartmann Sonulandrlmas56- De ki: "Sizin Allah' brakarak ibadet ettiklerinize ibadet etmem hi phesiz bana yasak edildi." De ki: "Ben sizin nevalarnza asla uymam. O takdirde sapm olur ve doru yolu bulanlardan olmam."

57- De ki: "phesiz ben Rabbimden bir beyyine zerindeyim. Siz ise Onu yalanladnz. Sizin acele istediiniz ey benim elimde deildir. Hkm ancak Allah'ndr, O doruyu haber verir ve O hkm verenlerin en hayrlsdr.

58- Eer o acele istediiniz ey benim elimde olsayd elbette benimle sizin arnzda i bitirilmi olurdu. Allah zalimleri en iyi bilendir.

Nzul Sebebi"De ki: phesiz ben Rabbimden bir beyyine zerindeyim" mealindeki 57. ayet-i kerimenin nzul ile ilgili olarak el-Kelb yle der: Bu ayet-i kerime en-Nadr b. Haris ile Kurey'in ileri gelenleri hakknda nazil olmutur. Onlar, olay olsun diye "Ey Muhammed! Haydi kendisiyle bizi tehdit edegeldiin azab geti-river." diyorlard. Bu sebeple bu ayet-i kerime nazil olmutur.

AklamasEy Peygamber! u mriklere de deki: Ben sizin dua edip ardnz, kendilerinden hayr ve zarar nlemelerini istediiniz put, heykel veya an ne kadar yce olursa olsun, salih bir kul yahut da herhangi bir melee ibadet etmekten alkonuldum. Bylesi bir ibadet bana yasak klnmtr. Ben btn bunlardan ayn ekilde akl ve madd deliller ile Allah'tan baka tapndnz eylere ibadet etmeyi engelleyen Kur"an ayetleriyle de alkonulmu bulunuyorum. te bu ifadelerle onlarn ne kadar cahil olduklar ima edilmekte ve bunlar iinde bulunduklar duruma gz kapal ve basiretsizce atlmakla nitelendirilmektedirler.

De ki: Ben herhangi bir delile tabi olmakszn srf hevaya uyma esasna dayanan u hareketlerinizi izlemek suretiyle sizin yolunuza uymam. ayet nevanza uyacak olursam ben de saptm olurum; hak ve hidayet namna hi bir eye sahip olamam. Bu onlarn herhangi bir ekilde hidayet zere olmadklarn kinayeli bir slupla ifade etmektedir.

phesiz Allah'tan bakasna ibadet, yle bir sapklk ve irktir ki, uyank akla sahip bir kimse bundan kendisini uzak tutar. Yce Allah'a ibadetin doruluunu ise her trl belge ve delil, dnce ve salkl ileyen bir mantk ortaya koymaktadr.

Hevaya tabi olunamayacan ortaya koyduktan sonra Yce Allah u buyruu ile uyulmas gerekenin ne olduuna dikkat ekmektedir: "De ki: phesiz ben, Rabbimden bir beyyine zerindeyim..." Ey peygamber, onlara unu syle! Ben size muhalefet ettiim hususlarda Allah'n bana vahyetmi olduu eri-atinden bir basiret zereyim. Apak akl delillere ve dosdoru tanklara sahibim. Siz Allah'tan bana gelmi bulunan hakk, yani Kur'an- Kerim'i yalanladnz, irk komak suretiyle Allah'n varln inkr ettiniz, apak belgeleri yalanlayp hevaya ve sapkla tabi oldunuz, herhangi bir delili bulunmayan kr taklit yolunu izleyip gittiniz.

Acele gelmesini istediiniz ey olan azap, benim nezdimde deildir. Ben onu zerinize indirme kudretine sahip deilim. Hkm ancak Allah'ndr. Yani bu ii gerekletirmek ancak Allah'a aittir. Dilerse O, azaptan dilediinizi istediiniz zere size acilen verir, dilerse bu husustaki byk hikmeti dolaysyla size sre tanr, sizi erteler: "Her ey O'nun yannda bir miktar iledir." (Ra'd, 13/7).

Allah ise doruyu anlatr. Yani o peygamberine vaadlerinde, tehditlerinde ve btn haberlerinde hak olan anlatr, hak hkm bildirir. O ayrt edenlerin yani kullan arasndaki meselelerde hkm verenlerin en hayrhsdr. Bir hkm vermek diledii vakit de emrini gerekletirir, yerine getirir.

Peygamber (s.a.) irkleri sebebiyle zerlerine azabn ineceini belirterek kavmini korkuturdu. Kavmi ise kfr zere srarlar dolaysyla bu azabn abucak inmesini istiyorlard. Bunun zerine Yce Allah yle buyurmaktadr: "De ki: phesiz ben Rabbimden bir beyyine zerindeyim." Yani, ey Peygamber! uEy Allah'm, eer bu senin nezdinden gelen hak ise zerimize semadan ta yadr, yahut bize can yakc azap gnder." (Enfal, 8/32) diyerek azabn abucak gelmesini isteyen u inkarclara de ki: Eer bu azab getirebilmek benim gcm dahilinde bir ey olsayd, hi phesiz bu konuda hak ettiinizi size gsterir, banza getirir ve benimle sizin aranzdaki hkm verilmi olurdu. Ben de abucak kurtulmu ve nihayet i sonuna gelmi olurdu. Allah ise kurtulua erme umudu bulunmayan, imana, hak ve adalete dnmeleri umulmayan zalimleri en iyi bilendir. O bakmdan azabn indirilmesi Yce Allah'n elindedir, benim deil. Allah onlar nasl, ne vakit ve ne ekilde cezalandracan en iyi bilendir: "Her mmetin belli bir vadesi vardr. Onlarn belirlenen sresi geldii zaman ne bir an geri braklrlar, ne de ne alnrlar." (A'rf, 7/34).

"De ki: Eer o acele istediiniz ey benim elimde olsayd, elbette benimle sizin aranzda i bitirilmi olurdu." Bu ayet-i kerime ile Hz. Peygamber'in, "Hayr ben Yce Allah'n onlarn nesillerinden Allah'a ibadet edecek, O'na hi bir ey ortak komayacak kimseleri kartacan mid ederim" hadisini bir arada nasl anlayabiliriz diye bir itiraz gndeme getirilmitir. Cevab udur: Bu ayet-i kerime, onlarn azab istemeleri ile ilgilidir. Burada una dellet vardr: Eer onlarn azab gereklemesini istedikleri vakit, azabn gerekletirilme yetkisi Hz. Peygamber'in elinde olsayd, bu azab onlarn bana getirirdi. Hadis-i erifte onlarn azabn balarna gelip inmesini istediklerine dair bir ey yoktur. Aksine dalarla grevli olan melek ona, eer dileseydi, -Ahebeyn diye bilinen Mekke'nin gney ve kuzey taraflarnda bulunan iki da zerlerine kapatmay teklif etmiti. Bundan dolaydr ki Hz. Peygamber de onlara mhlet verilmesini istemi ve onlarn azaplandrlp tamamen imha edilmeleri kendisine teklif edilmi olmasna ramen, onlara yumuak davranlmasn istemitir.

Hadis-i erifin getii olay, Buhar ile Mslim'in Sa/i/'lerindeki rivayetlerine gre Hz. Aie'den nakledilmi olup yledir: Hz. Aie Allah Rasulne yle sordu: "Ey Allah'n Rasul, sen Uhud gnnden daha etin bir gnle karlatn m?" yle buyurdu: "Andolsun, senin kavminden kaynaklanan skntlarla karlatm. Onlardan ektiim en byk sknt Akebe gn olmutu. Kendimi Abd b. Yalil b. Klal oluna (beni himaye etsin diye) arz etmitim de o benim istediimi kabul etmemiti. Olduka kederli bir ekilde gerisin geri dndm. Ancak, Karn es-Selib'de kendime gelebildim. Bam kaldrdm, beni glgelendiren bir bulut ile karlatm. yice baktm, orada Cibril (a.s)'in olduunu grdm, bana yle seslendi: Allah kavminin sana sylediklerini ve sana ne ekilde cevap verdiklerini iitmi bulunuyor. Sana haklarnda dilediin ekilde emir veresin diye dalar meleini gnderdi. Daha sonra dalar melei bana seslenip selm verdi ve yle dedi: Ey Muhammedi Muhakkak Allah kavminin sana sylediklerini iitti, Rabbim beni sana dilediin ekilde emredesin diye gnderdi. Arzu ettiin takdirde u Ahebeyn dan onlarn zerine kapatrm." Bunun zerine Resulullah (s.a.) yle buyurdu: "Hayr, ben Allah'n onlarn nesillerinden Allah'a ibadet edecek ve hi bir eyi O'na ortak komayacak kimseleri kartacan mit ederim."

Yce Allah'n lminin Kemali Ve Tartlmaz Hakimiyeti59- Gaybn anahtarlar O'nun yanndadr. Kendinden bakas onlar bilmez. Karada ve denizde ne varsa O bilir. Den her bir yapra dahi mutlaka O bilir. Yeryznn karanlklarnda tek bir tane ya ve kuru mstesna olmamak zere, hepsi apak bir kitaptadr.

60- Geceleyin sizi vefat ettiren (uyutan ) O'dur. Gndzn ne kazandnz bilen, sonra muayyen bir ecel tamamlanncaya kadar onda yine sizi diriltendir. Sonra dnnz yalnz O'nadr. Sonra O ilediklerinizi size haber verecektir.

61- O kullarnn zerine kahir olandr. zerinize koruyucular gnderir. Nihayet birinize lm gelse elilerimiz onun ruhunu alrlar. Onlar eksik bir ey yapmazlar.

62- Sonra gerek mevllan olan Allah'a dndrlrler. Bilin ki hkm, ancak O'nundur ve O en sratli hesap grendir.

AklamasGaybn hazineleri de anahtarlar da Allah'n yanndadr. Onlarda tasarrufta bulunan O'dur. Gizliyi de a da O bilir. O'ndan baka hi bir kimse gay-b bilmez. O hikmetine uygun olarak uygun grd zamanda bunlardan dilediini uygulamaya koyar.

Yce Allah'n kendisine tahsis ettii gayb hususlar be tanedir. Buhar, bni mer'den, o Resulullah (s.a.)'tan yle buyurduunu rivayet etmektedir: "Gaybn anahtarlar be tanedir. Allah'tan baka onlar kimse bilmez: "Muhakkak kyamet saatinin bilgisi Allah'n yanndadr. Yamuru O indirir, rahimlerde olan O bilir. Hi bir kimse yarn ne kazanacan bilemez ve hi bir kimse hangi yerde leceini bilemez. phesiz Allah her eyi bilendir, her eyden haberdar olandr." (Lokman, 31/24).

Rivayette kaydedildiine gre bu ayet-i kerime nazil olunca, onunla birlikte on iki bin melek nazil olmutur.

Mslim'in Sahih'inde Hz. Aie'den yle dedii rivayet edilmektedir: "Resulullah (s.a.)'n yarn neler olacan haber verdiini kim iddia ederse phesiz Allah'a kar ok byk bir iftirada bulunmu olur. Yce Allah ise yle buyurmaktadr: "De ki: Gklerde ve yerde olanlar arasnda gayb hi kimse bilmez, ancak Allah bilir." (Nemi, 27/65).

Yce Allah'n u buyruu da bu anlam ifade etmektedir: "O gayb bilendir. Gaybna hi bir kimseyi muttali klmaz, meer ki beenip setii bir peygamber ola."'(Cin, 72/26-27)

an yce Allah kiinin iinden geirdiklerini, gizli ve sr olan her eyi de bilir. Yce Allah yle buyurmaktadr: "phesiz senin Rabbin kalplerinin gizlediklerini ve aa vurduklarn da bilir. Gkte olsun yerde olsun, gizli ne varsa mutlaka apak bir kitaptadr." (Nemi, 27/74-75); "O gzlerin hain bakn da kalplerin gizlediklerini de bilir." (M'min, 40/19).

"Kendinden bakas bunlar bilmez" cmlesi bir nceki cmleyi tekit etmektedir.

Daha sonra Yce Allah zetle ifade ettii hususu genie aklamakta ve bilgisinin kuatt bir takm alanlar ylece saymaktadr: "Karada ve denizde ne varsa O bilir." Yani gayba ait eyleri bildii gibi, tarafnzdan grlen eyay da bilir. Karada, denizde ne varsa onu bilir. O'nun bilgisi karada ve denizde olanyla btn varlklar kuatcdr. O'na bunlarn hi birisi gizli deildir. Gkte olsun yerde olsun zerre arl kadar bir ey O'na gizli kalmaz. Hangi mekn ve zamanda olursa olsun, karada olsun denizde olsun, aa yapraklarndan bir tanesinin dahi dmesi O'nun bilgisiyledir. O canszlar da dahil olmak zere -canllannki de ncelikle- btn varlklarn hareketlerini bilir. Bilhassa canllar arasnda mkellef bulunan cinlerin ve insanlarn da hareketlerini bilir. Kiileri ilgilendiren her trl hali de bilendir O.

Yerin karanlklarnda ister ifti gibi insann fiiliyle olsun, ister karnca gibi hayvann fiiliyle olsun isterse de yerin yarklarna den bitki gibi insann fiili olmadan yerin karanlklarna den her bir taneyi bilir. Dalndan den meyveyi, ya olsun kuru olsun, canl olsun cansz olsun bilir. te bu ekilde btn varlklara dair bilgi, asla silinmesi sz konusu olmayan ve muhafaza altnda bulunan ak seik bir kitap olan Levh-i Mahfuz'da tespit edilmitir. Orada her eyi Yce Allah tescil edip kaydetmitir. Her eyin saysn, zamann, var oluunu ve yok oluunu kaydetmitir.

Kitabn apak olmas Allah'n btn mahlkat yaratmadan nce onda bulunan eylerin doruluunu aka ortaya koymasndandr. Bu ez-Zeccc'm grdr. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "ster yeryznde ister nefislerinizde vuku bulan her bir musibet mutlaka onu yaratmamzdan evvel bir kitaptadr." (Hadid, 57/27). Rz ise Kitb- Mbn'den (apak kitaptan) kastn Yce Allah'n bilgisinden baka bir ey olmad grn doru bulup tercih etmitir.

zetle, Yce Allah gizliyi de a da, grleni de grlmeyeni de, ya da kuruyu da, gizliyi de ondan gizli olan da, kinattaki her bir eyi, geneli, zeli btnyle eksiksiz olarak bilir.

Daha sonra Yce Allah kudretinin bir takm tecellilerini, kinattaki ve insann yaarken, lrken, ldkten sonra dirili, ahiretteki hesaba ekilme gibi getii bir takm merhalelerdeki ilh tasarruflarn sz konusu ederek yle buyurmaktadr: "Geceleyin sizi vefat ettiren O'dur..." Yani geceleyin uyurken, kullarnn cann, uykuda iken alan (uyutan) odur. te bu, kk lmdr. Nitekim Yce Allah bir baka yerde yle buyurmaktadr: "Allah lmleri vaktinde ruhlar alr. lmeyeninkini (ruhunu) de uykusunda alr. zerine lm hkmn verdiini tutar, dierini ise belli bir vakte kadar salverir. Muhakkak bunda iyice dnen bir topluluk iin ayetler vardr." (Zmer, 39/42). Bylelikle bu iki ayet-i kerimede Yce Allah nce kk sonra da byk iki lmn hkmn sz konusu etmektedir.

O gndzn neler kazandnz bilir. Bu cmle Yce Allah'n btn mah-lkatnm gece ve gndz yaptklarn ilmiyle kuattn gsteren bir ara cmlesidir. Hareket halinde iken, hareketsiz iken her hallerini bilir. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "inizden kim szn gizler veya aklar, gece gizlenir gndz yoluna giderse (O'nun iin) birdir." (Ra'd, 13/10)

Uyku eklindeki vefatnz ve gndzn yaptklarnz da bilmesinden baka, gndzn sizi uykunuzdan uyandrr. Yani gndzn sizi serbest brakr. bni Kesir"in tercih edip daha stn kabul ettii gr budur. Ayn zamanda bu Katde, Mcahid ve es-Sddf nin de grdr.

Gece ve gndzn bu ekilde hareket etmesi, Yce Allah'n sizden her biriniz iin ilimde belirlemi olduu belli srenin tamamlanmas ve yerini bulmas iindir. nk btn eceller, mrler nceden takdir edilmi, snrlanm ve yazlmtr. Bundan sonra kyamet gnnde ecellerin tamamlanmasndan sonra Allah'n huzuruna dneceksiniz. Sonra da O, dnyada yapm olduunuz amellerinizi size bildirecek ve amellerinizin karln hayrsa hayr, er ise er olarak verecektir.

Allah kullar zerinde kahir olandr. Yani her eyi kendi g ve egemenlii altnda tutan O'dur. Her ey O'nun celline, azamet ve kibriyasna zilletle boyun emitir. O, ldkten sonra diriltmeye kadir olandr. nk uyuyarak vefat edeni (kk lmle leni) harekete getirip diriltmeye kadir olan, lmle vefat edeni de diriltmeye kadirdir. O kullar zerinde tasarrufta bulunandr. Var etmek, yok etmek, hayat vermek ve ldrmek suretiyle onlara dilediini yapandr.

Gece ve gndz insan bedenini koruyacak amellerini tespit edecek ve bu hususlarda grevlerinde hi bir eksik brakmayacak ekilde koruyucu melekler gnderen gerek koruyucu (el-Hfz) O'dur. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "phesiz zerinizde koruyucular vardr. Kirmen katibin (erefli ya-zclar)'dir bunlar. Yaptklarnz bilirler." (nfitr, 82/10-12); "Sanda ve solunda oturan, yaptklarn tespit eden iki (melek) vardr. O (insan) bir sz sylemeye dursun mutlaka onun yannda grp gzetlemeye hazr bir (melek) vardr." (Kaf, 50/17-18). Yce Allah'n u buyruu da ayet-i kerimenin anlamn ifade etmektedir: "nnden de arkasndan da kendisini Allah'n emriyle gzetleyen izleyicileri vardr." (Ra'd, 13/11).

Buhar ve Mslim, Ebu Hureyre'den Hz. Peygambere merfu olmak zere unu rivayet etmektedirler: "Gecenin ve gndzn melekleri sizin aranzda ard arkasna gelirler. Bunlar sabah namaz ile ikindi namaznda bir araya gelirler. Sonra sizinle birlikte geceyi geirmi olanlar semaya kar. Rabbi onlar en iyi bilen olduu halde onlara sorar: "Kullarm ne halde brakp geldiniz?" Onlar da, "Namaz klarken brakp geldik, yanlarna gittiimizde de namaz klyorlard" derler.

Hafaza meleklerinin Yce Allah'n her eyi bilmesine ramen insann amellerini yazmalarndaki hikmet, insana kar delil ortaya koymak iin madd bir delilin getirilmesi, ortaya konulmas iindir. nk kii amellerinin yazlmakta olduunu bilirse, kendisi iin yasaklanan eylerden uzak durur, itaat olan ilere ynelir. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Ve kitap konulmu olacaktr. Gnahkrlar onun iindekilerden dolay korkuya kaplm greceksin: "Eyvah bize, bu kitaba ne olmu! Kk byk hi bir ey brakmayp sayp dkm" derler. Onlar ilediklerini de hazr bulmu olacaklardr. Rabbin hi bir kimseye zulmetmez." (Kehf, 18/49).

O amellerinizi tespit etmek iin zerinize koruyucu melekler gnderir. Nihayet her insann eceli gelince bu i iin tarafmzdan grevlendirilen melek elilerimiz ruhunu alrlar. Bu eliler lm meleinin yardmclardrlar. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "De ki: Size vekil klnan lm melei ruhunuzu alacaktr, sonra da Rabbinize dndrleceksiniz." (Secde, 32/11). bni Ab-bas ve bakalar der ki: lm meleinin dier meleklerden yardmclar vardr. Bunlar ruhu cesetten kartrlar. lm melei nihayet ruh boaza gelip dayannca onu kabzeder.

Bu melekler lenin ruhunu muhafaza etmekte herhangi bir kusur ilemezler. Aksine onlar bu ruhu gerei gibi korur ve Yce Allah'n diledii yere brakrlar. Eer bu kii iyi kimselerden ise lliyyne, kt ve gnahkrlardan ise Siccne brakrlar. Bundan Allah'a snrz.

Daha sonra eli meleklerin canlarn ald bu kimseler mevllarma yani ilerini ekip eviren mutlak malikleri olan Allah'a dndrlr; hak olan mevllarma yani haktan baka hi bir hkm vermeyen, gerek adaletli olan mev-llarna. unu bilin ki, o gnde hkm yalnz O'nundur, O'ndan bakasnn hkm yoktur. Kimse O'nun hkmn geri eviremeyecektir, O'nun hkmne kar kamayacaktr. O en abuk hesap grendir. Herkesi en ksa bir sre zarfnda hesaba eker. Birisinin hesabn grmesi tekinin hesabn grmesine engel deildir. Hadis-i erifte yle buyurulmutur: "phesiz Allah herkesi bir koyunun stnn salmas kadar bir zamanda hesaba ekecektir."

Bu ayetin bir benzeri de Yce Allah'n u buyruudur: "phesiz Rabbin aralarnda hkm gereince hkmeder. O Azz'dir, her eyi bilendir." (Nemi, 27/78); "Ve Allah hkmeder, kimse O'nun hkmn reddedemez. O hesab abucak grendir." (Ra'd, 13/41); "Hakknda anlamazla dtkleri eylere dair kullarnn arasnda sen hkm vereceksin." (Zmer, 39/46).

Allah Karanlklardan Kurtarmaya Kadir Olandr63- De ki: "Sizi karann ve denizin karanlklarndan kim kurtaryor ki, ona gizli yalvaryor ve dua ediyorsunuz: Eer bizi bundan kurtarrsa andolsun kredenlerden oluruz.

64- De ki: "Ondan ve her skntdan sizi Allah kurtarr. Sonra da siz yine irk koarsnz."

AklamasAllahu' teala kullarn kara ve denizin zulmetinden karanlklardan yani kara da ve deniz de maruz kalacaklar tehlikelerden dolay srekli korku ve dehet iinde yaamaktan, yolunu bilmez halde akn dolamaktan -kurtarmakla ltfettii ikram ve ihsan insanlara hatrlatmaktadr.

Ey Peygamber! u tevhidin ayet ve belgelerinden yana gaflete den mriklere de ki: Siz, karada ve denizde yolunuzu ardnz vakit yolculuun dehet ve korkularndan sizi kim kurtarr? Byle bir durumda sizler gizli ve ak itaat ve alak gnllkle, korku ile yardm isteyerek, yalvarp yakararak ve zillet halinde Allah'tan baka dua edecek bir snak bulamazsnz. Sizler byle bir durumda yemin ediyorsunuz ve diyorsunuz ki: Bu sknt ve karanlklardan yahut da kar karya kaldnz bu darlktan eer Allah bizi kurtaracak olursa, andolsun ki nimetlere kreden, Allah'n tevhidini kabul eden, O'na hi bir eyi irk komakszm ihlsla iman eden kimselerden olacaz.

Kur'an- Kerim'de bu ayet-i kerimenin benzeri pek oktur; Yce Allah'n u buyruunda grld gibi: Sizi karada ve denizde gezdiren O'dur. Nihayet siz gemilerde bulunduunuz zaman onlar da gzel bir rzgr ile onlar (yolcular) alp gtrdklerinde ve (yolcularn) bununla sevindikleri srada ona iddetli bir frtna gelip atar. Her taraftan da iddetli dalgalar hcum etmeye balar ve kendilerinin epeevre kuatldklarn sanrlar. te o vakit Allah'n dininde ihlsl kimseler olarak ona dua ederler: "Andolsun ki eer bizi bundan kurtarrsan muhakkak kredenlerden oluruz." (Yunus, 10/22); "Ve denizde size bir sknt gelip dokunduu zaman O'ndan baka taptnz herkes kaybolur." (sr, 17/67).

De ki: te btn bu dehetlerden de her trl sknt ve kederden de defalarca sizi kurtaran Allah'tr. Sonra sizler btn bunlarla birlikte, bu kurtarmasndan sonra Allah'a bakalarn ortak kouyor, iman edeceinize dair verdiiniz sznzde durmuyor, Allah'a olan ahdinizi bozuyor, yemininizin gereini yerine getirmiyorsunuz.

Allah syankrlar Azaplandrma Gcne Sahiptir65- De ki: "O size stnzden yahut ayaklarnzn altndan bir azap gndermeye yahut sizi birbirinize katp frkalar halinde birinize birinizin hncm tattrmay kadirdir." yice anlasnlar diye ayetlerimizi nasl trl tr- lu akladmza bir bak!

66- Kavmi de onu yalanlad. Halbuki o haktr-De ki: "Ben zerinize bir vekii deilim." nat*er iin kararlatrlm bir zaman vardr. Siz de yaknda renirsiniz.

Nzul Sebebibni Eb Hatim, Zeyd b. Eslem'den rivayetle yle demektedir: "De ki: O size stnzden yahut ayaklarnzn altndan bir azap gndermeye... kadirdir" ayet-i kerimesi nazil olunca, Resulullah (s.a.) yle buyurdu: "Benden sonra kllarla birbirinizin boynunu vuran kfirler olarak gerisin geri dnmeyiniz." Biz Allah'tan baka ilh olmadna ve senin Allah'n rasul olduuna ahitlik ederken mi (byle diyorsun)? Kimisi yle dedi: Byle bir ey ebediyyen olmayacak, Mslman kaldmz srece biz hi bir zaman birbirimizi ldrmeyeceiz. Bunun zerine bu ayet-i kerime nazil oldu: "yice anlasnlar diye ayetlerimizi nasl trl trl akladmza bir bak! Kavmin de onu yalanlard, halbuki o haktr. De ki: Ben zerinize bir vekil deilim. Her bir haber iin kararlatrlm bir zaman vardr, siz de yaknda renirsiniz."

Ahmed ve Tirmiz de Sa'd b. Eb Vakkas'tan yle dediini rivayet etmektedirler: "Resulullah (s.a.)'a u "De ki... O size ... kadirdir" ayeti hakknda soru soruldu da, yle buyurdu: "Burada sz geen husus olacaktr. Fakat henz bunun gerekleecei vakit gelmedi."

AklamasEy Peygamber! Bu inat mriklere de ki: Allah zerinize deiik ekilleriyle azab indirmeye kadir olandr. Lt kavmi ve Fl ashabnn bana geldii ekilde sizin de zerinize ta yadrabilir. Kimi zaman da Hicr (Medine ile am arasndaki bir vadidir) ashab olan Semud kavminin bana geldii gibi helak edici iddetli ses olan sayha ile, Nuh kavminin bana gelen tufan ile, kimi zaman ayaklarnzn altnda zelzele, volkan patlamas ve gemi zamanlarda grlm bulunan -Karun'da olduu gibi- yerin dibine geirmek suretiyle size azap edebilir. Bazan da sizin iinizi kartrr, iinden klmaz hale getirir ve sizleri deiik nevalarn peinden frka frka blp ayrla drebilir. Sizin her bir frkanz bir liderin arkasndan gider ve ona taraftarlk edebilir. Onlarn birbirlerine katlp kartrlmalarnn anlam ise, aralarnda savan ba gstermesi, sava ve arpmalarla birbirlerine girip karmalardr. bni Ab-bas'tan nakledildiine gre "stnzden" ifadesinden kast, sizin yneticilerinizden demektir. "Ayaklarnzn altndan" ifadesinden kast ise kleleriniz ve ayak takmnzdan demektir.

Taber der ki: Bence bu hususlarda konu ile ilgili iki tevilden (aklama eklinden) daha uygun olanna gre stlerinden gelecek azaptan kast, ta yadrlmas veya tufan veya buna benzer stlerinden zerlerine gelen azap trleri, ayaklarnzn altndan gelecek azaptan kast ise, yerin dibine geirilmek ve benzeri azaplardr. nk Araplarn anlatm slbunda bilinegelen u ki, st ve ayaklarn alt birbirinden farkldr. Eer bni Abbas'tan bu hususta yaplan rivayetin (ikinci tevilin) sahih bir ekli varsa da szn tevili hususunda anlamazla dld takdirde aklamann daha yaygn olana ve ounlukla grlene gre yaplmas dierlerinden daha doru ve uygundur. Bu konuda, kabul edilmesi gerekli ve byle bir yaklama mani bir delil bulunmad srece byle davranmak gerekir

Ben de Taber'nin grn destekliyorum. nk ifadenin zahiri onun, bilinen ve yaygn anlalma ekline gre kabul edilmesini gstermektedir. Bununla birlikte gelecekte ortaya kabilecek eylerden olup lafzn genel manasn alp kabul etmeye mani de yoktur. nk Kur'an- Kerim her an mucize-sidir, onun hayret verici zelliklerinin sonu gelmez. Allmadk zellikleri bitip tkenmez.

Modern ada kara, hava ve denizde insann salarn aartacak kadar olduka dehetli sava musibetlerine tank olunmutur.

Buhar ve Nesa, Cbir b. Abdullah'tan yle dediini rivayet ederler: u, "De ki: O size stnzden... bir azap gndermeye... kadirdir" ayeti nazil olunca Resulullah (s.a.): "Senin zat- kerimine snrm" diye buyurdu. "Yahut ayaklarnzn altndan" buyruu nazil olunca yine, "zat- kerime snrm" diye buyurdu. "Yahut sizi frkalar halinde birbirinize katp birinize birinizin hncn tattrmaya kadirdir" buyruu nazil olunca Resulullah (s.a.), "te, bu daha hafiftir veya daha kolaydr" diye buyurdu.

Frkalara ayrlp arpmalarn daha sonra ifade edilmesi bundan nce sz geen azaplarn daha ar olmasndan dolaydr ki bunlar tamamen yok edici azaplardr.

mam Ahmed, Resulullah (s.a.)'m arkada Ebu Baka el-Gfri'den rivayet ettiine gre Resulullah (s.a.) yle buyurmutur: "Aziz ve Celil olan Rabbimden drt dilekte bulundum. Bana n verdi, birisini vermedi. Yce Allah'tan mmetimi sapklk zere toplamamasn diledim, bana onu verdi. Yine Yce Allah'tan onlara kendilerinden olmayan bir dman hakim klmamasn istedim, onu da verdi. Yine Yce Allah'tan, kendilerinden nceki mmetleri helak ettii gibi mmetimi uzun sre ktlkla helak etmemesini diledim, onu da bana verdi. Aziz ve Celil olan Allah'tan onlar frkalar halinde birbirlerine drmemelerini ve birilerine dierlerinin hncn tattrmamasn istedim, ancak onu bana vermedi."

Aradaki baz farklara ramen Hafz Ebu Bekr b. Merdveyh'in de bni Ab-bas'tan yapt rivayet de unu desteklemektedir. Resulullah (s.a.) buyurdu ki: "Aziz ve Celil olan Rabbimden mmetimin zerinden drt eyi kaldrmas iin dua ettim, Allah onlardan iki tanesini kaldrd, dier iki tanesini de kaldrmay kabul etmedi. Ben Rabbime semadan onlara ta yadrma ve yerden su kararak boma cezasn kaldrmas iin dua ettim. Onlar frkalar halinde birbirlerine katmamas ve kimilerine kimilerinin hncn tattrmamas iin dua ettim. Allah semadan ta yadrp yerden su onlar bomay zerlerinden kaldrd, fakat br ikisi olan, ldrmeyi ve biribirlerine girmeyi kaldrmaya raz olmad." Bylelikle son iki hususu birbirinden ayr iki ey diye ifade ederken, bunlar mam Ahmed'in rivayetinde tek bir ey olarak grlmektedir.

Mslim de mam Ahmed'in rivayetini destekleyen bir rivayet kaydetmektedir ki, bu da yine mam Ahmed'in Sevbn yoluyla gelen ikinci rivayetidir. Buna gre Resulullah (s.a.) yle buyurdu: "Yeryz nmde derlenip toparland. Dousunu da batsn da grdm. Yaknda mmetimin mlk yeryznden bana gsterilen alana ulaacaktr. Bana krmz ve beyaz iki hazine verildi. Rabbimden mmetim iin onlar kuatc bir musibet ile helak etmemesini, onlara hakimiyet ve egemenliklerini kendisine mubah grecek kendileri dnda herhangi bir dman onlara musallat etmemesini istedim. Rabbim buyurdu ki: Ey Muhammedi Ben bir eye hkm verdim mi o geri evrilmez. Ben sana mmetin adna onlar kuatc bir musibet ile helak etmemeye ve kendileri dnda hakimiyetlerine son verecek bir dman -onlarn kimi kimisini ldrp birbirlerini esir almadka- onlara musallat etmemeye sz veriyorum."

Doudan batya kadar slm dnyasnn drt bir yannda Resulullah (s.a.)'n verdii haber gereklemitir. Tefrikaya dmek ve birbirleriyle arpmak suretiyle onlar birbirlerine dtler. Dmanlarnn onlara musallat edilmesine gelince, bu onlarn birliine ve sz birlii etmelerine baldr. Endls ve Filistin gibi ellerinden giden ve hakimiyetleri altndan kan yerlerdeki durumlar ise kendilerinin tefrikaya dmeleri, birliklerinin darmadan olmas, saflarnn dalmas ve kalabalklarnn ayrla dmesi sebebiyledir. Bunun delili de Ebu Davud ve Beyhak'nin rivayetine gre Resulullah (s.a.)'m u buy-ruundaki durumun ortaya kmasdr: "Aradan fazla zaman gemeyecek, yemek yiyecekler; yemek kabna birbirlerini ardklar gibi mmetler de birbirlerini zerinize aracaktr. Birisi, "O gn biz az olacamzdan dolay m?" diye sorunca Hz. Peygamber, "Hayr, aksine o gn siz ok olacaksnz, fakat selin zerindeki kpkleri andracaksnz. Allah dmanlarnzn kalplerinden sizden korkuyu ekip alacaktr. Buna karlk Allah andolsun ki, sizin kalplerinize Vehemi brakacaktr." Birisi, "Ey Allah'n Rasul Vehem nedir?" diye sorunca, Resulullah (s.a.), "Dnya sevgisi ve lmden tiksinti" buyurdu.

Daha sonra Yce Allah, delil ve belgeler zerinde dikkatle durmay ylece emretmektedir: "Ayetlerimizi nasl trl trl akladmza bir bak..." Yani ey Peygamber, deiik ekillerde delilleri nasl beyan edip akladmza bir bak! Bu ya madd hissedilir bir yolla ya da akl ile kavranlr bir yolla yahut gayba dair haberler vermek yoluyla gereklemektedir. Olur ki Allah'n ayetlerini, delil ve belgelerini anlarlar ve zerinde dikkatle dnrler de bunun sonucunda gerekli ibreti ve t alrlar, durumlarn dzeltirler.

Fakat, Peygamber (s.a.)'in kavmi olan Kureyliler senin getirdiin bu Kur'an- Kerim'i, bu hidayet ve beyan ya da tehdit olunduklar azab yalanladlar. Oysa bu hakkn, dorunun kendisidir. yle bir hak ki, tesinde hak olmaz. Kur'an- Kerim en ufak bir phe bulunmayan sabit ve deimez bir haktr. Batl, nnden de ardndan da ona gelip eriemez. Azap ise kanlmaz olarak gelip onlarn tepesine inecektir. Bu iki hususun her birisini (Kur'an'n ve azabn hak oluunu) hem madd ve hissedilir olaylar, hem akl ve burhan ispatlamaktadr.

Dier taraftan onlar iman etmeye mecbur etmenin yolu da yoktur. Ey Peygamber! Onlara de ki: Ben sizin zerinizde bir koruyucu, bir gzetleyici deilim. "Ben sizin zerinizde bir koruyucu deilim" (En'm, 6/104). Yani sizin amellerinizi tespit eden ben olmadm gibi, sizin zerinize vekil olarak da grevlendirilmi deilim. Yce Allah'n u buyruklar da byledir: "De ki: Hak, Rabbinizden gelendir. Dileyen iman etsin, dileyen inkr etsin." (Kehf, 18/29); "Hatrlat o halde. nk sen ancak bir hatrlatcsn. Sen onlar zerinde bir zorba deilsin." (Giye, 88/21-22).

Yce Allah'n "Biz onlarn neler sylediklerini en iyi bileniz. Sen onlar zerinde bir zorlayc deilsin. Tehdidimden korkanlara Kur'an ile t ver." (Kaf, 50/45) buyruunun anlam ise udur: Bana den sadece teblidir. Size ise dinleyip itaat etmek der. Kim bana uyarsa dnyada da ahirette de mutlu olur. Kim bana muhalefet ederse dnyada da ahirette de bedbaht olur.

Son olarak da Kur'an- Kerim'i ya da azab yalanlamaya karlk tehdide dair buyruklar yer almaktadr. Yce Allah yle buyurmaktadr: "Her bir haber iin kararlatrlm bir zaman vardr." Yani onun geleceini haber verdii her bir haberin karar bulaca ve gerekleecei kanlmaz bir sresi vardr. Bu sre uzun olsa dahi sonunda gelecektir. Yce Allah'n u buyruunda olduu gibi: "Onun haberini bir zaman sonra elbette bileceksinizdir." (Sd, 38/88); "Her va'denin yazlm bir sresi vardr." (Ra'd, 13/38). Bu, olduka kesin bir tehdittir ve bunun arkasndan bir baka tehdit ile yle denilmektedir:

Bu haberin doruluunu, vaadin ve tehdidin gerek olduunu, kendilerine kar rasulne zafer ve yardm vaadinin, kendilerine de dnya ve ahiretteki azap tehdidinin gerekleeceini yaknda bileceksiniz.

Kur'an'la Alay Edenlerin Meclislerinden Yz evirmek Ve Bunlarn Azab68- Ayetlerimize dalanlar grdn zaman baka bir sze dalncaya kadar kendilerinden yz evir. Eer eytan sana unutturuyorsa, o halde hatrladktan sonra artk o zalimler topluluu ile oturma.

69- Onlarn hesaplarndan saknanlara hi bir ey yoktur. Fakat hatrlatmak (gerekir); olur ki saknrlar.

70- Dinlerini bir oyuncak ve bir elence edinip kendilerini dnya hayatnn aldatm olduu kimseleri terk et. Her bir nefsin kazandklar yznden helake srklenmemesi iin onunla hatrlat (t ver)! Onun Allah'tan baka bir dostu da olmayacaktr, bir efaatisi de yoktur. O istedii kadar fidye verse de ondan alnmaz. Onlar kazandklar yznden helake srklenmi kimselerdir. Onlar iin inkr ettiklerinden dolay kaynak sudan iecek ve elemli bir azap vardr.

Nzul SebebiTaber, es-Sdd'den, "Ayetlerimize dalanlar grdn zaman..." ayeti hakknda yle dediini rivayet eder: Mrikler mminlerle birlikte oturduklarnda Hz. Peygamber ve Kur'an- Kerim'e dil uzatr, ona sver, onunla alay ederlerdi. Allah, bir baka sze dalncaya kadar byleleriyle oturmamalarn emretti. Bunun bir benzerini Sad b. Cbeyr, bni Creyc, Katde ve Muk-til'den de rivayet etmitir.

Yine Taber, Sad b. Cbeyr ve Mchid'den Yce Allah'n, "Ayetlerimize dalanlar grdn zaman..." ayeti hakknda, ayetlerimizi yalanlayanlar grdn zaman, dediini rivayet etmektedir.

bni Abbas ve bni Srn'den rivayet edildiine gre bu ayet-i kerime, ayet-i kerimeleri, ortaya attklar mezhep ve grlerini desteklemek zere batl bir ekilde tevil eden ve Mslmanlar arasndaki eitli heva ve bidat ehli kimseler hakknda nazil olmutur.

Mslmanlarn, "Onlar bu szlere daldklar her seferinde biz kalkacak olursak, Mescid-i Haramda oturamayz, tavaf da edemeyiz" demeleri zerine Yce Allah'n, "Onlarn hesabndan saknanlara hi bir ey yoktur" buyruu nazil oldu. Yani Allah'tan korkanlarn zerine bu szlere dalanlarn hesabndan herhangi bir ey, yani onlarla oturduklar takdirde herhangi bir gnah yoktur demektir.

AklamasEy Muhammed ve ey bu buyruklar iiten Mslman! Kur"an- Kerim'in ayetlerine yalanlayarak ve alay ederek dalanlar grdn zaman onlardan yz evir, onlarla birlikte oturma! Kfr, alay ve yalanlama dnda kalan szlere dalacaklar vakte kadar Kur'an- Kerim'in bidat, heva ve bozuk grlerden kaynaklanan ekillerde batl yorumlarla ayetlerin teviline dalanlar da onlar gibidir. Byleleriyle de oturma ve bylelerini terk et! Bu, bni Abbas (r. an-hum)'tan rivayet edilmitir.

Ayn ekilde Kur"an- Kerim'i tahrif eden herhangi bir Mslman tekfir etmek ve hidayet zere olan bir kimseyi sapk gstermek iin ayetleri olmadk ekilde tevil edenlerle de birlikte oturma.

Baka bir sze dalacak olurlarsa artk onlarla birlikte oturup konumaya bir mani yoktur.

Ey Mslman! eytan sana byle bir yasak ve engellemeyi unutturur da sen de unutarak bu szlere dalanlarla birlikte oturacak olursan, artk hatrladktan sonra yalanlama ve alay ile kendilerine zulmeden topluluklarla birlikte 3turmamalsn.

Hitap, hem Resulullah (s.a.), hem de bu buyruklar iiten her Mslmana-ir. Unutmann Resulullah (s.a.) hakknda eytann vesvesesi olmakszn da gereklemesi mmkndr. nk Yce Allah yle buyurmaktadr: "Unuta- olursan Rabbini hatrla." (Kehf, 18/24). Hz. Adem de unutmutur: "Ve o unuttu, biz onu azimli bulmadk." (T-H, 20/115). Hz. Musa da unutmutu: "Dedi ki: Unuttuumdan dolay beni sorumlu tutma." (Kehf, 18/73). Ktb-i Sitte'de Resulullah (s.a.)'n namazda iken unutarak yanld ve yle dedii sabittir: "phesiz ben de sizin gibi bir beerim. Siz unuttuunuz gibi ben de unuturum. O bakmdan ben unutacak olursam, siz bana hatrlatn."

Vahyin ve Allah'tan indirilen din hkmlerin teblii hususunda phesiz ki peygamberler Allah'n kendilerine tebli etmelerini emretmi olduu hell ya da haram olsun, herhangi bir hususu tebli etmeyi unutmaktan yana masumdurlar, korunmulardr. nk Yce Allah yle buyurmaktadr: "Onu acele (hfz) etmek iin onunla dilini kprdatma. nk onu toplamak ve okutmak bize der. O halde biz onu (Cebrail araclyla) okuduumuz zaman sen onun okumasna uy. Sonra onu aklamak da hi phesiz bize aittir." (Kyme, 75/16-19).

eytann insana baz eyleri unutturmas insan zerindeki tasarruflar trnden ve onun zerinde egemenlii kabilinden deildir. nk Yce Allah yle buyurmaktadr: "phesiz iman edip de yalnz rablerine gvenip dayananlar zerinde onun hi bir hakimiyeti yoktur. Ancak onun hakimiyeti kendisini dost edinip de onu kendisine (Allah'a) ortak koanlar zerinedir." (Nahl, 16/99-100).

Eer bu ekilde dalanlarla oturmaktan uzak duracak olurlarsa, onlarn dalmalarndan dolay kendileri hesaba ekilmez ve bu konuda sorumluluktan kurtulur, onlarn gnahndan uzak kalabilirler. Baka kimseler (Mchid, es-Sdd ve bni Creyc gibileri) ise yle demilerdir: Hayr, buyruun manas udur: Eer onlarla birlikte oturacak olurlarsa, yine de onlarn hesaplarndan zerlerine bir ey dmez. Onlar bu ayet-i kerimenin Medine'de inen Nisa suresinin u ayet-i kelimesiyle nesholunduunu ileri srerler: "... phesiz siz o takdirde onlar gibi olursunuz." (Nisa, 4/140).

"... fakat hatrlatmak (gerekir); olur ki saknrlar." Bizler o vakit sizlere onlara hatrlatmak ve t olmak zere yz evirmenizi emretmitik. Olur ki ayetlerimize dalmaktan yani onlarla alay etmekten saknrlar ve Allah' anarlar.

Mcahid ve ona uygun kanaat belirtenlerin ikinci aklama ekillerine gre ise bu ayet-i kerimeden maksat u olur: Biz o vakit sizlere iinde bulunduklar duruma karlk onlara bir hatrlatmada bulunulsun diye yz evirmenizi emrettik. Olur ki bu iten saknrlar ve bir daha ona dnmezler. Zamaher der ki: Fakat onlarla birlikte oturduklar vakit, onlarn bu ekilde sze daldklarn grecek olurlarsa, yanlarndan kalkmak, onlardan holanmadklarn ifade etmek ve onlara t vermek suretiyle hatrlatmakla ykmldrler. Olur ki utanlarndan dolay bylece dalmaktan yahut da onlarn kendilerinden tiksinmelerini istemediklerinden dolay bu szlere dalmaktan uzak dururlar. Rivayet edildiine gre Mslmanlar yle dediler: Eer bizler Kur*an- Kerim ile alay ettikleri her seferinde yanlarndan kalkacak olursak, Mescid-i Haram'da oturamayz, tavaf edemeyiz. Bunun zerine onlara (bu ayet-i kerime ile) ruhsat verilmi oldu.

Daha sonra Yce Allah u buyruu ile, alay edenlerin meclisini terk etmeyi daha da pekitirmektedir:

"Dinlerini bir oyuncak... edinip dnya hayatnn aldatm olduu kimseleri terk et." Yani ey peygamber ve mminlerden sana tabi olanlar! u putlara tapmak suretiyle dinlerini oyuncak edinen mrikleri brakn, onlardan yz evirin. Onlar bu putlarn kendi elleriyle yapyorlar, sonra onlar yiyorlard. Bu mrikler mrlerini hi bir fayda salamayan eylerle tketip gittiler. Oyuncak ve elence diye buna denir. 'Kendilerini faydal iler yapmaktan alkoydular. Fani dnya onlar aldatt ve onlar bu fani dnyay kalc, ebed hayata tercih ettiler, dnyann aalk zevkleriyle uratlar. Onlara den Allah'n ayetlerini gerei gibi anlamak, zerinde dnmek ve gereklerince amel etmek iken bunu yapacak yerde, Allah'n ayetlerine (alayla) dalp gittiler. Bu ayet-i kerime Yce Allah'n u buyruunu andrmaktadr: "Brak onlar. Yesinler, fay-dalanadursunlar, emel onlar oyalayp dursun, yaknda bileceklerdir." (Hicr, 15/3).

Kiiler hayrdan alkonulmasmlar, cehennemde yaptklar sebebiyle hap-solunmasmlar, helake duar olmasnlar, dnyada yaptklar iler karlnda rehin edilmesinler diye insanlara Kur"an- Kerim ile t ver ve onlara hatrlat! Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Her nefis kazand karlnda rehinedir. Ashab- Yemin mstesna.'' (Mddessir, 74/38-39).

Yce Allah yle der: "Allah'tan baka bir dostu da olmayacaktr, bir efaatisi de yoktur." Yani durum u ki, o kimseye efaat edecek, ona yardm edecek hi bir kimse olmayacaktr. Nitekim Yce Allah bir baka yerde yle buyurmaktadr: "Zalimlerin candan bir dostu da, itaat olunacak bir efaatileri de yoktur." (M'min, 40/18); "Alveriin, dostluun ve efaatin olmayaca bir gn gelmezden nce... kfirler zalimlerin ta kendileridir." (Bakara, 2/254).

efaat ve araclk etmek fayda vermeyecei gibi, fidye vermek de fayda salamayacaktr. "O istedii kadar fidye verse de ondan alnmaz." Yani her bir nefis her eyini fidye olarak verse veya verebilecei ne varsa hepsini feda etse dahi, ondan kabul olunmayacaktr. Yce Allah'n u buyruunda dile getirildii gibi: "Kimsenin kimseye fayda veremeyecei, ondan herhangi bir fidyenin kabul olunmayaca ve hi bir efaatin ona fayda salamayaca ve kendilerine yardm olunmayacak bir gnden saknn." (Bakara, 2/123).

te bu putperestliin ilkelerinden bir ilkeyi rtmektedir. Sz konusu ilke ise dnyada olduu gibi, Allah'a fidye vermek yahut da efaatilerin efaati, araclarn Allah nezdindeki araclklar yoluyla ahirette de kurtulma mididir.

Bu ekilde atete alkonulmak, helak edilmek ve cehennemdeki azap, vaktiyle onlarn yaptklar kt iler sebebiyle olacaktr. Yce Allah yle buyurmaktadr: "Onlar kazandklar yznden helake srklenmi kimselerdir." Yani u dinlerini alay ve elence edinenler dnya hayatnda yaptklar sebebiyle cezalandrlan ve azap edilen kimselerdir. Onlarn cezas ise alabildiine scak, karnlar yakp kavuran, barsaklan parampara eden, Hamim diye bilinen bir iecektir. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Ve onlara kaynar birsu ii-rilecek de o barsaklarn parampara edecek." (Muhammed, 47/15).

Allah'a mann Faziletleri Ve irkin irkinlikleri71- De ki: "Allah'tan baka bize fayda ve zarar vermeye gc olmayan eylere ibadet eder miyiz ve Allah bizi hidayete kavuturduktan sonra kelerimiz zerine gerisin geriye mi dndrlelim? Hani arkadalar kendisini "Bize gel" diye doru yola ardklar halde,'eytanlarn saptrdklar bir halde le drdkleri kimse gibi mi (olalm)?" De ki: "Asl doru yol, Allah'n ilettii yoldur ve biz lemlerin Rabbine teslim olmakla emrolunmu-uzdur."

72- Bir de, namaz dosdoru kln ve O'ndan korkun diye. Huzuruna varp toplanacanz O'dur.

73- O, gkleri ve yeri hak ile yaratandr. Onun "ol" diyecei gn her ey oluverir. Sz haktr. Sr'a frlecei gnde mlk yalnz O'nundur. Grleni de grlmeyeni de bilendir. O Ha-km'dir, Habrdir.

Nzul SebebiSdd der ki: Mriklerin Mslmanlara, "Bizim yolumuza uyunuz, Mu-hammed'inkini braknz" demeleri zerine Yce Allah da, "De ki: Allah'tan baka bize fayda ve zarar vermeye gc olmayan eylere ibadet eder miyiz ve Allah bizi hidayete kavuturduktan sonra kelerimiz zerine gerisin geriye mi dndrlelim?" buyruklarn indirdi.

AklamasEy Peygamber! Onlara de ki: Fayda ve zarar vermeye gc yeten Allah'tan baka, bize ne fayda verebilen ne de zarar dokunabilen eylere mi ibadet edelim? Allah bizi ondan kurtarm ve slm'a iletmi iken, kelerimiz zerinde gerisin geri irk ve kfre mi dndrlelim? O takdirde lde, eytanlarn akln bandan alp artt ve nasl yol aldn bilmeyen akn bir kimse gibi mi olalm? Kendisini hidayet yoluna, dosdoru yola aran ve, "Bize gel" diyen arkadalar olduu halde byle akn birisi gibi mi olalm?

Haktan yz evirip batla ynelen herkese "Geriye dnd, keleri stnde geri dnd, arkasn dnp gitti" denilir. Sebep ise insann aslnda bilgisiz olmasdr. Daha sonra ilerleyip tekml gsterince ilim elde eder. Yce Allah yle buyurmaktadr: "Allah sizi analarnzn karnlarndan hi bir ey bilmi-yorken kard. Size kulaklar, gzler ve gnller verdi ki kredesiniz." (Nahl, 16/78). kinci bir defa bilgiden cahillie dnecek olursa, artk onun iin "keleri zerinde gerisin geri dnd" denilir.

Ayet-i kerimede maksat u anlama gelen bir misl vermektir: Her kim imandan sonra mrik olup geri dnecek olursa bu kimse deliliinin etkisiyle burnunun dorultusunda giden yollarn arm, doruyu bulamayan ve dosdoru yol zerinde bulunan ve kendisine, "Bize gel, bize geri dn, nk biz doru yol zereyiz" diyen arkadalarm terk edip onlara karlk veremeyen bir kimseye benzer. te putlar ilh edinip Allah'tan baka eylere tapnan kimsenin misli budur. O bu putlarda bir varlk olduunu kabul eder ve lm kendisini gelip buluncaya kadar bylece devam edip gider. Fakat sonunda pimanlktan ve yok olutan baka bir ey de bulamaz. unu da belirtelim ki byle birisinin olduka samimi bir arkada vardr. Bu da kendisini hak yol olan slm'a aran Muhammed (s.a.)'dir.

Zemaher der ki: Bu ifade, Araplarn kabul ettikleri ve inandklar ekilde cinlerin insan delirtip onun stne tahakkm saladklar kanaatlerine mebnidir. Yce Allah'n u buyruunda olduu gibi: "Ancak eytann kendilerine arpmaktan dolay davranlarn bozduu kimse gibi..." (Bakara, 2/275). Yce Allah burada slm yolundan sapan kimseleri, Mslmanlarn kendisini hak dine davet etmelerine ramen onlara dnp bakmadan eytann admlarn izleyen kimseye benzetmektedir.

Yce Allah'n, "eytanlarn saptrdklar kimse gibi mi (olalm)?" buyruuna gelince: Bunun anlam, yeryznde lde artp braktklar kimseler gibi mi olalm? demektir. Burada eytanlardan kast, o kimselere kendisinin, babasnn ve dedesinin adyla seslenen ve arkalarndan gittii cinlerdir. O bu durumuyla bir ey iinde olduunu z-anneder, fakat cinlerin kendisini helak olaca bir yere ekmi olduunu daha sonra anlar. te ey Peygamber! Sen onlar hak dine ar ve onlara de ki: Allah'n Kur'an- Kerim'de gsterdii hidayeti ve doru yolu, gerek hidayetin kendisidir. slm yolu doru yoldur, Srat- Mstakimdir. Yoksa sizin nevalarnzdan hareketle kendisine ardnz yol deildir.

Yine onlara de ki: Bizler lemlerin Rabbi olan Allah'a teslim olmakla, yani ibadeti hi bir kimseyi ortak komakszm yalnzca ihlsla O'na yapmakla em-rolunduk; o bakmdan biz de teslim olduk.

Namaz dosdoru klmamz da bize emrolundu. Yani biz hem slm ile hem de namaz dosdoru klmakla emrolunduk. Namazn dosdoru klnmas (ikamesi), meru klnm olduu en mkemmel ekliyle yerine getirilmesidir. Bu sebep ise Allah'a seslenmekle nefsin arndrlmas, hayaszlktan ve irkin ilerden uzak kalnmasdr.

Ayn ekilde bize takval olmamz da emrolundu. Takva ise Allah'n dinine ve eriatna muhalefeti gsteren fiil ve tavrlardan saknmaktr. Yani bizler u hususla emrolunmu bulunuyoruz. Bunlar, irk komakszn Allah'a ihlsla ynelmek, namaz klmak ve yalnzca Allah'a ibadet etmek, gizli ve ak btn hallerimizde takvaya uygun hareket etmek. Kyamet gnnde huzurunda toplanp harolunacanz Yce Allah'tr ve dn yalnzca O'nadr. Amellerinizden dolay sizleri hesaba ekecek, amellerinizin karln verecektir. O bakmdan O'ndan bakasna ibadet etmenin aklla, hikmetle, menfaatle en ufak bir ilgisi olamaz.

Gkleri, yeri ve onlarda bulunanlar yaratan, onlara malik olan, ilerini dzenleyip yneten Allah'tr. O hak, adalet ve hikmet esaslar zere yaratr: "Biz gkleri, yeri ve ikisinin arasndakileri oyun olsun diye yaratmadk. Biz onlar ancak hak ile yarattk." (Duhn, 44/38-39); "Rabbimiz, bunu (hi bir eyi) bo yere yaratmadn." (Al-i mran, 3/191).

O'nun sz, yani verdii hkm ve kazas hakkn kendisidir. O kyamet gnnde bir eye "ol" dedi mi, hemen oluverir. O'nun emrinin yerine gelmesi bir gz ap kapamak kadar bir zamanda veya ondan da daha ksa bir srededir. "Diyecei gn" buyruu "ondan korkun" buyruuna atfedilmitir. Bu, O'nun "ol" deyip de olaca gnden korkun, takdirindedir. Ya da, "Gkleri ve yeri hak ile yaratandr" buyruuna atfedilmi olup "ol diyecei gn her ey oluverir" diyecei gn yaratandr, takdirindedir.

Yce Allah'n tekvin emri olan "ol" ile teklifi emirleri arasnda bir fark yoktur: "Bilin ki yaratmak da emretmek de yalnz O'nun hakkdr." (A'rf, 7/54). Kimin tekvin emri itaat olunan bir emir ise, teklifi emrine de ayn ekilde itaat etmek icap eder. nk yaratmak da haktr, emretmek de haktr.

Mlknde eksiksiz tasarruf ve mutlak mlkiyet Allah'ndr. Yce Allah'n, "Sz haktr... Mlk yalnz O'nundur" buyruu "lemlerin Rabbi" nin iki sfat olmas bakmndan cerre mahallinde iki cmledir.

Sr'a frlecei gnde gklerde ve yerde bulunan herkes (lm dolaysyla) baygn decektir. Sr'a fleyecek melein kendisi dahi lecektir. Sonra ona ikinci defa fleyecektir. Bu sefer herkes kalkp etrafna bakacaktr. Yani kendilerine ne yaplacan bekleyecek, gzetleyecektir. Birinci fr canllarn lm, ikinci fr ise ldkten sonra dirili ve maherde toplanmak iindir.

Yce Allah'n, "Sr'a frlecei gnde" buyruu ya "O'nun ol diyecei gn her ey oluverir. (te o gn) Sr'a frlecei gndr." eklindedir ya da bedeldir yahut da Yce Allah'n, "mlk yalnz O'nundur" buyruunun zarfdr (yani o gnde mlk yalnzca O'nundur, anlamndadr). Yce Alah'n u buyruunda olduu gibi: "Bu gn mlk kimindir, bir, tek ve Kahhr olan Allah'ndr." (M'min, 40/16). Yani maherde Sr'a frlp kabirlerden klaca gnde mlk yalnzca Yce Allah'a aittir.

Sr'dan maksat ise, sahih haberlerde belirtilendir. Ahmed, Abdullah b. Amr'dan yle dediini rivayet etmektedir: Bedevi Arabn birisi, "Ey Allah'n rasul sr nedir?" diye sormu, Resulullah (s.a.)da, "ine frlen bir boynuzdur" buyurmutur. Mslim, Resulullah (s.a.)'tan yle buyurduunu rivayet etmektedir: "phesiz srafil sr'u alp azna dayam, alnn eip flemek zere ne zaman emrolunacan gzlemektedir." bni Mes'ud da .der ki: "Sr iine flenecek boynuz eklinde bir eydir."

Sr ile ilgili hadis-i erifte belirtildii gibi tane nefha vardr. Ebu Hu-reyre'den yle dedii rivayet edilmektedir: "Sr'a defa frlecektir. Birinci fr feza (korku ve dehet) nefhas, ikincisi baygn (l) dme nefhas, nc ise lemlerin Rabbi huzuruna kalkma nefhasdr."

Yce Allah'n sfatlarndan bazs da yledir: O gayb (yani bizim iin grlmeyeni) ve akta olan (grdmz maddi lemi) bilendir. bni Abbas'tan rivayete gre gayb ile ehadetten (grlen ve grlmeyenden) kast, gizli ve ak olandr. Yce Allah yarattklarn hikmet zere yaratandr. O hikmetli ve maslahat olmayan hi bir eyi yapmaz ve onu kullar iin uyulmas gereken haline getirmez. Kullarnn gizlediklerini, niyetlerini, kalplerinde olanlar, syledikleri szleri bilen, durumlarndan btn ayrntlaryla haberdar olandr.

Yce Allah gkleri ve yeri yaratan, tekvini ve teklifi buyruklar hak olan, dnyada ve yaratklarn haredilecei gnde mlkiyet ve egemenlik yalnz kendisinin olan, gizliyi ve a bilen, her eyi yerli yerinde yapan, hikmeti sonsuz, btn gizlilikleriyle onlardan haberdar olduuna ve bu sfatlara sahip bulunduuna gre, evet Yce Allah madem ki bu sfatlara sahiptir, ibadete lyk olan da O'dur. Akl banda herhangi bir kimsenin O'nun dnda herhangi bir eye dua ya da ibadet etmemesi gerekir: "Allah ile beraber kimseye dua (ibadet) etme." (Cinn, 72/18); "Hayr, yalnz O'na dua edersiniz. O da dilerse dua ettiiniz eyi aar..." (En'am, 6/41)

brahim (A.S.) le zer Arasndaki Tartma Ve irkin Terk Edili Sebebi74- Hani brahim babas zer'e: "Sen putlar ilh m ediniyorsun? Gerekten ben seni ve kavmini apak bir sapklk iinde gryorum" demiti.

75- Biz brahim'e gklerin ve yerin mlkn -kesin bilgiye varanlardan olmas iin- ylece gsteriyorduk

76- Gece onu bryp rtnce bir yldz grd, "Benim Rabbim bu (mu)" demiti, fakat o kaybolup gidince: "Ben yle kaybolup gidenleri sevmem" dedi.

77- Sonra ay' doarken grnce de: "Benim Rabbim bu (mu)" demiti. Fakat o da kaybolunca, "Eer Rabbim bana hidayet etmezse andolsun, ben sapklardan olurum" dedi.

78- Sonra gnei doarken grnce "Rabbim bu (mu) yoksa, bu daha byk" demiti. O da batnca: "Ey kavmim, ben sizin ortak kotuunuz eylerden tamamen uzam" dedi.

79- phesiz ki ben yzm gkleri ve yeri yaratana Hanf olarak ynelttim ve ben mriklerden deilim.

AklamasEy Muhammedi brahim'in babas Azer'e, "Sen bir takm putlar ilhlar edinip Allah'tan baka onlara ibadet eder misin? Halbuki seni de onlar da yaratan Allah'tr. O halde ibadete lyk olan O'dur, onlar deildir" dediini hatrlat.

bni Kesr, Hz. brahim'in babasnn adnn zer olduu grnn doru olduunu belirtir.

Hz. brahim, babasna yle demiti: Ben seni ve bu putlara tapan senin kavmini yani senin yolunu izleyen, senin gittiin yoldan giden bu kavmi apak bir sapklk ierisinde gryorum. Onlarn akn olduklarn, izlemeleri gereken dosdoru yolu bulamadklarn gryorum. Onlar dosdoru yolda gidecek yerde aknlk ve bilgisizlik ierisindedirler. Bilgisizlik ve cahillik ierisinde yzdnz, akl selim sahibi olan herkes tarafndan aka grlebilmektedir. Hem nce kendi ellerinizle yonttuunuz sonra da tapnp kutsadnz ta, aa veya maden putlara ibadet etmenizden daha ak bir sapklk olabilir mi? Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Siz elinizle yonttuunuz eylere mi tapyorsunuz? Halbuki sizi de, yapp ettiklerinizi de Allah yaratmtr." (Sfft, 37/95-96). Bir defa sizler eref itibariyle puttan daha ykseksiniz. Sizin mevki-niz daha stndr. Sizler akl sahibisiniz. Putlar ise cansz ve sardr, akllar yoktur, kendilerine gelecek bir zarar dahi def edemezler. Btn bunlar grmeyerek kalkp onlar tapnlan ilhlar m edineceksiniz?!

"Apak sapklk" ifadesinin anlam Yce Allah'n peygamberi Muhammed (s.a.)'e u buyruunda belirttii gibi doru yoldan sapmak demektir: "Ve o seni yolunu arm buldu da, doru yola iletti." (Duh, 93/7).

Hz. brahim'e babasnn ve kavminin putlara ve heykellere tapmak eklindeki sapklklarn gsterdiimiz gibi, ona ard arkasna gklerin ve yerin mele-ktunu da gsterdik. Yani onlarn harikulade nizam ve son derece stn yaratma ve sanatlaryla onlarn yaratllarn gsterdik. Bylelikle o kinatn gizliliklerine, yerdeki srlarna muttali oldu. Ta ki bunu bizim birliimize, kudretimizin byklne, ilmimizin geniliine delil olarak grsn: "Allah'n her eyi sapasalam yapan yaratmasna (bak!)" (Nemi, 27/88).

te biz bylece brahim'e bunlar retiyor, gsteriyor ve bu konuda ona baar ihsan ediyoruz. Kalbine verdiimiz genilik ve doru bak as sayesinde onu hakka iletiyoruz. Delil gsterme yolunu ortaya koyuyoruz. Ta ki bununla o put, gne, yldz, ay gibi herhangi bir eyin hi bir ekilde ilh olmasnn doru olamayacan kesinlikle ve tam anlamyla bilip anlayanlardan olsun. nk bunlarn sonradan yaratldklarna (hadis olduklarna) ve bunlar var eden bir yaratcnn meydana getiren bir yaratcnn doularn, batlarn, deitirmelerini, akp gitmelerini ve sair hallerini dzenleyen bir mdebbir olduuna dair deliller gayet aktr. Bunlar brahim'e gsteriyorduk ki, bu ayetler ulhiyet ve rubbiyete olduu gibi, sapk mriklere kar da bir delil olsun. Yakn (kesin bilgi), dnme sebebiyle phenin giderilmesinden sonra ortaya kan kesin bilgi demektir.

Daha sonra Yce Allah, Hz. brahim'in grd o gklerin ve yerin mele-ktunu ylece aklamaktadr: "Gece onu bryp rtnce bir yldz grd." Yani gecenin karanl basnca brahim, dier yldzlardan aydnl ve parlakl ile olduka farkla byk bir yldz grd. Onun grd bu yldzn Vens ya da Jpiter olduu sylenmitir. O yle dedi: "Bu, benim Rabbimdir." Yani o bu szleri kavmine kar tartma ve delil getirme sadedinde syledi. Bunlar onlarn yaptklarn reddetmek ve onlara kar delil getirmek iin bir hazrlk olsun diye sylemiti. nce onlara kanaatlerini kendileriyle paylat vehmini verdi, sonra da akl ve hiss delillerle onlarn bu iddialarn rtt.

Bu yldz batnca Hz. brahim yle dedi: "Bu bir ilh olamaz. Ben zaten kaybolup gizlenenleri de sevmem." nk mutlak ilhn kinat zerinde tartlmaz bir egemenlii vardr. O her eyi iiten, her eyi grp gzetendir. Asla kaybolmaz ve asla hi bir hususta yanlmaz. lh denilen ey, nasl kaybolup gizlenir ki? Yce Allah yle buyurmaktadr: "Ne diye iitmeyen, grmeyen ve sana hi bir faydas olmayan eye itaat edersin?" (Meryem, 19/42).

te bu, Hz. brahim'in yldzlara tapmak hususunda kavminin bilgisizliine bir gndermesidir. Katde der ki: O, Rabbinin zeval bulmadn ve ebed olduunu bilmiti.

brahim (a.s.) yldzn ulhiyetinin tutarszln ortaya koyduktan sonra, daha ok k veren ayn ilhlnn tutarszln ortaya koymaya yneldi. O aj^, yla her taraf kuatm haliyle doarken grnce, "Bu benim Rabbimdir" dedi. Fakat o da bir nceki gecede yldzn batt gibi batnca, kavmine iittirecek bir ekilde "Bu da ayn ekilde ilh deildir" dedi. Andolsun ki eer Rabbim bana hidayet vermeyip tevhidi ve hakk bulma hususunda bana yardm etmeyecek olursa, hi phesiz yollarn aran, hidayet bulamayan, Allah'tan bakasna tapnan sapklardan olurum. Bu, ayn zamanda aka ifadeye yakn bir tarzda kavminin sapkln ortaya koymakta, onlarn ve ay^ ilh edinen kimsenin de ayn ekilde sapk olduuna dikkatlerini ekmekte ve doru akide bilgisinin ilh vahye bal olduuna iaret etmektedir. Daha sonra nc defada kavminin kotuu irkten uzak olduunu aka sylediini gryoruz.

Hz. brahim gnei doarken grnce -ki o grdmz yldzlarn en by, faydas en kapsaml ve en aydnlk olandr- yle dedi: "te bu benim Rabbimdir. nk bu br yldzlardan da aydan da daha byktr, ve aydnl daha fazladr; o bakmdan bunun Rab olmas daha bir yerindedir."

Fakat gne de dierlerinin batt gibi batnca Hz. brahim akidesini aka ortaya koydu ve kavminin irkinden uzak olduunu u szleriyle ifade etti: "Ben yldzlara ibadet etmekten ve onlara sevgi beslemekten uzam. Ben ibadetimde gkleri ve yeri, u grdnz yldzlar yaratana yneliyorum. Sapklktan uzak hak ve dosdoru din olan tevhid dinine yneliyorum. Ben Allah ile birlikte baka bir ilh edinen mrikler arasnda yer almam. Ben bu eyay yaratan, her eyin mlk ve hakimiyetini elinde bulundurup onlar ekip eviren, her eyin yaratcs, Rabbi, mutlak maliki ve ilh olan Yce Yaratcya ibadet ediyorum." Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "phesiz rabbi-niz gkleri ve yeri alt gnde yaratan Allah'tr. Sonra Ar' istiva etti. Kendisini durmadan kovalayan gndze geceyi O bryp rtyor. Gne'i, Ay' ve yldzlar emri ile msahhar klan O'dur. yi bilin ki yaratmak da emretmek de O'nundur. Alemlerin rabbi olan Allah'n an ne ycedir7'%A'raf, 7/54).

Geen bu aklamalardan aka anlaldna gre Hz. brahim'in kavmi, putlar Rab deil ilh kabul ediyorlar, yldzlan ise hem Rab, hem de ilh ediniyorlard. lh'tan kast mabud, yani kendisine ibadet edilen'i rabden kast ise efendi, malik, besleyip byten, ileri ekip eviren ve tasarrufta bulunandr. badet ise dua ve tazim ile mahlkat yaratana ynelmektir. Gerekte ise mah-lkatn Allah'tan baka ilh da rabbi de yoktur.

Hz. brahim'in taknd tavr, kendisini mmin olmayan birisi gibi gsteren ve son derece arpc bir slpla tartan, bu tartmasn rneklerle ispatlayan kiinin tavryd. Gerekte Hz. brahim ilhtk ve rablik makamn tespit etmek iin tetkik eden bir kimse durumunda deildi. nk Yce Allah Hz. brahim hakknda unlar sylemektedir: "Andolsun ki biz brahim'e daha nceden doru yolu bulmak iin imkn vermitik. Biz onu biliyorduk. O zaman babasna ve kavmine yle demiti: Bu heykeller nedir ki onlara ibadet edip durmaktasnz?" (Enbiy, 21/51-52); "Gerekten brahim (bal bana) bir mmetti. Allah'a itaatkr, hanf bir Mslmand. O (asla) mriklerden olmamtr. O nimetlerine kredendi. Onu beenip semi, kendisini dosdoru bir yola iletmiti. Biz ona dnyada bir gzellik de verdik ve phesiz ki o, ahirette de mutlaka salihlerdendir. Sonra biz sana, hanf bir Mslman olarak brahim'in dinine uy, o, mriklerden olmad, diye vahyettik." (Nahl, 16/120-123); "De ki: phesiz Rabbim beni dosdoru bir yola, dimdik ayakta duran bir dine, rnu-vahhid olan brahim'in dinine iletti. O, mriklerden olmad." (En'm/161).

Buhar ve Mslim'de de Ebu Hureyre yoluyla Resulullah (s.a.)'n yle buyurduu rivayet edilmektedir: "Her doan ftrat zere doar." Mslim'in Sa-hih'inde ise Iyd b. Hammd yoluyla Resulullah (s.a.)'n yle buyurduu rivayet edilmektedir: "Allah buyurdu ki, phesiz ben kullarm hanfler olarak yarattm." Yine Yce Allah Kur'an- Kerim'inde yle buyurmaktadr: "nsanlarn zerinde yaratld Allah'n ftratna (ynelin)! Allah'n yaratnda deitirme yoktur." (Rm, 30/30). Yine Yce Allah bir baka yerde yle buyurmaktadr: "Hani Rabbin Ademoullarnn srtlarndan zrriyetlerini alm, onlar kendilerine kar ahit tutup, "Ben sizin Rabbiniz deil miyim?" diye buyurmutu. Onlar da "Evet ahit olduk" demilerdi." (A'rf, 7/172).

Eer bu, sair insanlar hakknda byle ise, Yce Allah'n tek bana bir mmet, Allah'a ynelen hanf bir Mslman ve asla mriklerden olmayan brahim Hall, byle bir konumda, aratran bir kii nasl olabilir ki? Aksine o, Resulullah (s.a.)'tan sonra hi phesiz ve tereddtsz olarak selim ftrat ve dosdoru karaktere herkesten daha lyk bir kimsedir.

Bu durnumuyla onun, kavminin iinde bulunduu irki tetkik eden deil de kavmine kar tartan bir kimse olduunu destekleyen hususlardan bir tanesi de ileride gelecek olan "Kavmi onunla tartmaya kalkt..." (ayet, 81) buyruudur.

Hz. brahim le Kavmi Arasndaki Tartma80- Kavmi ona kar delil getirmeye kalkt. O dedi ki: "Bana hidayet vermiken Allah hakknda benimle hala tartyor musunuz? Ben O'na ortak kotuunuz eylerden korkmam. Meer ki Rabbim bir eyi dilemi olsun. Rabbimin ilmi her eyi kuatmtr, hala dnp t almayacak msnz?

81- Allah'n hakknda delil indirmedii bir eyi siz O'na ortak kotuunuz halde korkmuyorsunuz da ben sizin ortak kotuklarnzdan nasl korkarm. imdi gerekten biliyorsanz (syleyin): ki gruptan hangisi emin olmaya daha lyktr?

82- man edenler, imanlarna da zulm kartrmayanlar ite emin olmak (hakk) onlarndr. On