4 mevsim bahçeşehir sayı 9

84
YIL: 1 SAYI: 9 EKİM 2010 AYLIK AKTÜALİTE ve YAŞAM DERGİSİ

Upload: dort-mevsim-bahcesehir

Post on 22-Mar-2016

267 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

TRANSCRIPT

Page 1: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

YIL: 1 SAYI: 9 EKİM 2010 AYLIK AKTÜALİTE ve YAŞAM DERGİSİ

Page 2: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9
Page 3: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9
Page 4: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

ADVERTORIAL

4 � EKİM 2010

RUHU VE TEMPOSU GENÇ HERKES İÇİN

SİHİRLİ BİR ALTERNATİF

NAKO JEANS

Jean kumaşı; gençliğin dinamik, heyecanlı ve hızlıyaşam tarzına uygun, dayanıklı ve kullanımı kolay birkumaştır. Çağın ruhuna, yeniliklere hızlı ve etkili birşekilde ayak uyduran NAKO; gençlerin jeanstutkusunu, sihirli Nako renkleriyle birleştirdi ve NakoJeans kalitesini üretti.

NAKO JEANS; RUHU VE TEMPOSU GENÇ HERKES İÇİN, her türlü kıyafeti tamamlama özelliğine sahip bir iplik kalitesidir.Ülkemizin topraklarında şekillenen ve dünyayayayılan jaen kumaşlar gibi yerli, çağdaş ve dünya standartlarındadır. Yaşam biçimi açısındanhareketli, zamanla yarışan, dinamik kişilerin tercih

ettiği, örülmesi ve kullanımı kolay NAKO JEANS;özellikle 16. yüzyıldan günümüze kadar gelen jean kumaşlarla kombine edilebilen sihirli bir iplik kalitesi olarak, tüketicisi ile uzun yıllargeçirecektir.

NAKO JEANS ile istediğiniz her model atkılar,bereler, hırka ve yelekler, tozluklar, kazaklar örebilir,tarzınıza uygun tüm jean pantalon ve eteklerlekıyaftlerinizi tamamlayabilirsiniz.

NAKO JEANS; şıklığınızı, özgün tasarımlarlaayrıcalığa dönüştürebileceğiniz bir iplik kalitesidir.

Page 5: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9
Page 6: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9
Page 7: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9
Page 8: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9
Page 9: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9
Page 10: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

Cumhuriyetimizin87 yılı kutlu olsun

‘DE NELER VAR?

10 � EKİM 2010

EDİ TÖR ,ün Notu

İmtiyaz sahibi:HAZAN YAPIMEVİ

Genel YayınYönetmeni:

Hasan Güntürk

Yayın Koordinatörü(Sorumlu Müdür):

Melike Güntürk

Tasarım ve Uygulama:Hazan Yapımevi

Yayın Danışmanı:Ali Polat

Reklam Müdürü:Nurcan Ercan

Yayın Kurulu:Hatice Gülçür İnanç

Hülya MeralÖzkan Erdoğan

Kapak Tasarım:Naci Koç

Hukuk Danışmanı:Av. Şahin Zenginal

Teknik Müdür:Aziz Serdar Taştan

Dağıtım:4 MevsimBahçeşehir

Dergisi

Baskı:Veritas

Printing CenterLtd. Co.

Seyrantepe/İst.Tel:0212 269 90 65

Katkıda bulunanlar:Arzu Erdoğan, Ece Sevinç, Ertan Dağhan, Devran Öztürk, Murat Sevinç, Onur Yurtseven, Semih Güntürk, Yasemin Sevinç, Yücel Akkoyunlu, Z.Hazan Güntürk

İLETİŞİM:Boğazköy Hoşseda Sit. H Blok 7/14 Bahçeşehir/Başakşehir/İst.

Tel: 0212 607 10 28e-mail:

[email protected]@hazanyapimevi.com

Facebook:Dort Mevsim Bahcesehir

web: www.hazanyapimevi.com

4 Mevsim Bahçeşehir Dergisiayda bir yayınlanır. Bahçeşehirve işyerleri başta olmak üzere, Ispartakule, Uphill, Banu Evleri,

Ardıçlı Evler, Boğazköy, Esenkent, Alkent, Bizimkent,Mesa Nurol, Toskana Vadisi,(Avc›lar-Beylikdüzü işyerleri) bölgelerine ücretsiz dağıtılır.

Yayınlanan reklamların sorumluluğu reklam

verene aittir.

12. Bölgeden haberler

20. SİZİN SOKAKNeyi ne kadar biliyoruz?

22. Bahçeşehir’in havası değişiyor

28. Denizden babam çıksa yerim diyorsanız...

22. Bahçeşehir’in havası değişiyor

30. Cumhuriyeti biz kurduk, sizler yaşatacaksınız

32. Hepimiz Bandırma Vapuru’ndaydık40. Dünyanın en ilginç hayvanları

52. Eğitim herkesin hakkı

59. Sağlıklı ve lekesiz bir ciltsizinde hakkınız

60. MSL’yle yağlarınızdan arının

64. 4 Mevsim Engelsiz Yaşam“Ben de birşey yapabilirim” diyorsanız...

69. İnfo

71. Alışveriş

HER REKLAM BİR KAZANÇTIR DİYORSANIZ

BİZE ULAŞIN212 607 10 28532 371 76 93

HER AY SİZLERLE28

16. İyisiyle kötüsüyle Özkan Baba

18. Bahçeşehir filizleniyor - Filiz Süzer

24. EKONOMİ- Kayhan Öztürk

46. EĞİTİM- Nilgün Uluser İnan

54. YAŞAM KOÇU-Aşkım Kapışmak

58. SAĞLIK-Doç. Dr. Tuğrul Akay

62. PSİKOLOJİ: Özge Genlik

63. ÇOCUK SAĞLIK: Tahsin AKBAŞ

66. GEZİ - Hülya Meral

70. SPOR: Savaş Kahraman

72. MÜZİK- Rüya Ersavcı

73. YEMEK

74. GÜZEL FİKİRLER:

Yasemin Yurtman Candemir

76. ASTROLOJİ: Nisa

78. POLİTİKA: Cemal Subaşı

79. KARİKATÜR: Cenk Karlıtepe

80. ONLARA SORDUK

81. BULMACA

82. REHBER

40Yaz geldi, ramazan başladı, okullar

açılacak derken sonbaharla birlikteokullarda açıldı. Geçen ay yazdığım gibiyeni bir maraton başladı. Şu günlerdeçocuklarımızla birlikte bir üst sınıfageçme mutluluğu ve adaptasyonsürecini biz de yaşıyoruz. Ben ilkokul 3.

sınıftayım bu sene. Her akşam kızımla birlikte oturuyoruzdefter kitabın başına. “Bugün ne gördünüz” kızımlabaşlıyor konuşma. Önce günlük ders tekrarı ardından ödevyapımı ve ertesi gün hazırlık çalışmalarıyla bitiyordersimiz. Tabii arada yemek molası. Bunları nedenanlatıyorum biliyor musunuz, ben hiç annemle buprogramı yaptığımı hatırlamıyorum. Ve kendimce hepsorguluyorum, değişen ne? Eğitim sistemi mi? Yoksaanneler mi? Ben bunun cevabını hala bulamadım, bulanbirisi bana da anlatırsa sevinirim.

Gelelim bu ayın en önemli konusuna. 29 Ekim Cumhuri-yet Bayramı. Biz de bu ay dergimizde Cumhuriyet’i işledik. Hayatımın her döneminde Atatürk ve Cumhuriyet ile ilgilibir şeyler öğrenmişimdir, öğretilmiştir. Bunun yanında geç-tiğimiz yıl sevgili Doğan Yıldız’ın “Atatürk ve spor” isimli kitabını hazırladım. İnanın hayatımın en güzel işini yaptığımı düşünüyorum. 452 sayfalık kitabın her sayfasınaen az bir tane Atatürk resmi yerleştirmek kadar keyif vericibirşey daha olamaz. Evet konumuz Cumhuriyet. Cumhuri-yet ile ilgili Ulu Önder Atatürk’ün çok güzel bir sözünü okumuştum, “Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibizayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her taraftakırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizimüdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.” Bence bu söz ve ardından “Cumhuriyeti bizler kurduk, sizler yaşatacaksınız” sözü, Cumhuriyetin değerini, o na nekadar sahip çıkmamız gerektiğini, asla vazgeçmememizgerektiğini, en büyük değerlerimizden biri olduğunu,çocuklarımıza bu değere sonuna kadar sahip çıkmayıaşılamamız gerektiğini öyle güzel vurguluyor ki...

Bunları niye yazıyorum biliyor musunuz? Geçen yılCumhuriyet Bayramı’nda bir Bahçeşehirli olarak çok utandım. Büyük bir heyecanla kızımla elimizde bayrağımızlafener alayına katılmaya gittik, ama o kadar az insan vardı kiinanın ağladım. Sebebini kızıma anlatamadım bile.

Bu yazıyı okuyan herkesten ricam, ne olur bu 29 Ekim’debayraklarınızla siz de bize katılın. Çocuklarımıza bu coşkuyu yaşatalım ve CUMHURİYET’imize hep berabersahip çıkalım. Melike Güntürk

Page 11: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

Merkez Tel: 0212 886 77 79

29 Ekim’de BAHÇEŞEHİR prestigemall’de

Page 12: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

BOLGEDEN

12 � EKİM 2010

Geleneksel el sanatları eğitiminden,modern teknik ve sosyal eğitimlere,bilgisayar eğitimlerinden kültür tariheğitimlerine, atölye eğitimlerinden, dileğitimlerine kadar açtığı kurslarla,verdiği nitelikli derslerin sonucundayetiştirdiği öğrenciler ve öğrencilerininaçtıkları el emeği ürünlerin sergilendiğiyıl sonu sergileriyle her zaman gözdolduruyor.

Gelişim Akademisi 8 kategoride 45dersle eğitim verdiği kurslarına 2010-

2011 yılı eğitim döneminde gelenekselve popüler el sanatlarından oluşanyeni dersleri de ekledi. Türk İslamSanatlarından Minyatür ve Kaat'ı nınyanı sıra İtalya da uygulamaları yapılanülkemizde ilk kez Başakşehir GelişimAkademisinde eğitimine başlanacakolan Sospeso, Kıbrısʼın geleneksel elsanatı olan İpek Koza İşlemeciliği vepopüler el Sanatlarından Mis Sabun buyıl ilk kez verilmeye başlanacakeğitimlerin kayıtları sürüyor.

Gelişim akademisiyeni kurslarıyla açıldı

BİLGİ ve KAYIT: 0212 622 60 62 - 622 60 63

El Sanatları Kursu;

El Nakışı, Ahşap YakmaSanatı, Ahşap DekoratifSüsleme, Biçki–Dikiş, CamDekoratif Süsleme, Folyo,Gümüş Sim Örücülüğü,Kristal Taş İle ObjeKaplama, Kurdele Nakışı, One–Stroke (Tek Vuruş),Resim (Yağlıboya-Su-luboya), Rölyef, Seramik,Takı Tasarımı, Tel Kırma

Türk İslam Sanatları;

Ebru, Porselen DekoratifSüsleme, Tezhip

Teknik ve Sosyal Eğitimler;

Bahçe – Bitki Bakımı, CiltBakımı Ve Makyaj, Diksiyon,Ev Hayvanları Bakımı, Fotoğrafçılık

Bilgisayar Eğitimleri;

Temel Office, İleri Office,Web Tasarımı, Web Pro-gramlama

Arkeoloji ve Sanat Tarihi;

Arkeoloji ve Sanat Tarihi

Müzik ve Dans Eğitimleri;

Bale, Bağlama, Gitar,Keman, Piyano, Türk Halk Müziği, Türk SanatMüziği, Ud

Dil Eğitimleri;

Almanca, Fransızca,İngilizce

Başakşehir GelişimAkademisi’nin açtığıkurslar ve eğitimleri

Başakşehir Belediyesi Gelişim Akademisi sekiz kategoride, 45 dersle yeni dönemine müfredatına eklediği yeni derslerle dopdolu başladı...

Page 13: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9
Page 14: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

BOLGEDEN

14 � EKİM 2010

Okul kantinleriDENETLENDİBaşakşehir Belediyesi ekipleri okulların açılmasıyla birlikte Başakşehir ilçesi genelindeokul kantinlerinin denetimlerine başladı.

Okulların açılmasıyla birlikte olabile-cek gıda zehirlenmeleri, bulaşıcıhastalık, yetersiz ve dengesiz beslen-meye bağlı hastalıkları önlemekamacıyla öğrencilerin en çok ilgi gös-terdiği yerler olan kantinler; BaşakşehirBelediyesi, Ruhsat denetim müdürlüğüve Sağlık işleri müdürlüğü tarafındandenetlendi. Okul kantinlerinde gereklibelge ve izinler kontrol edilerek öğren-cilere sunulan ürünlerin son kullanmatarihleri, hijyenik koşulların sağlanıpsağlanmadığı kontrol edildi.

Ruhsat ve Denetim Müdürü MahmutYavuz ve Sağlık İşleri Müdürü HasanBasri Gül; Okullarda dönem boyuncayapacakları denetimlerle, öğrencilerinsağlığını tehdit edecek şartların oluş-masını önlemek amacıyla çalışmalarını

sürdüreceklerini söylediler.Denetim ekipleri, öğrencilerin

güvenli ve sağlıklı beslenme bilincikazanmalarına katkı sağlamak, olabile-

cek gıda zehirlenmeleri ve bulaşıcıhastalıklar konusunda çalışanlara bilgivermek amacıyla toplantılar düzenleye-ceklerini de ifade ettiler.

GEÇEN AYDAN KISA... KISA...

30 Ağustos törenle kutlandıDestansı Türk İstiklal Mücadelesinitaçlandıran; Misak-ı Milli hedefiningerçekleştirilmesine zemin hazır-layan ve Türkiye Cumhuriyeti'ninde temellerini atan; kahraman or-dunun cesaret ve fedakarlığının,tarih sahnesinden silinmek istenenbir milletin varoluş mücadelesininen güzel örneklerinden biri olan 30 Ağustos Zaferi törenle kutlandı.

Başakşehir’de huzurlubir bayramlaşma

Ramazan Bayramıʼnın ikincigününde Başakşehirʼde bayram-laşma töreni yapıldı. Başakşehirʼdekılınan Cuma Namazıʼnı takibenSular Vadisi etkinlik alanındagerçekleştirilen törende Başakşehirresmi protokolü birbirleriyle vevatandaşlarla bayramlaştılar.

Bilgi Evi’nin yapımına başlandıBaşakşehir Belediyesi tarafından

Başakşehir 1. Etapta düşünülen Bilgievinin yapımına başlandı. İçerisindebilgisayar odaları, kütüphane,toplantı-konfer-ans salonu,atölye ve re-hberlikodaları,

öğretmen odaları, mutfak ve çokamaçlı odalar yapılması planlananiki katlı bina toplam 656 m2ʼlik kul-lanım alanıyla göz dolduracak.

2010 yılında tamamlan-ması planlanan Bilgievi Başakşehirʼli

sakinlerini ağırla-maya başlayacak.

Abdülkadir Aksu’nunBaşakşehir ziyaretiİçişleri Eski Bakanı AbdülkadirAksu, Ramazan Etkinliklerini izle-mek üzere Başakşehir Belediyesiʼniziyaret etti. Başakşehir BelediyesiBahçeşehir Hizmet Binasıʼna gelenAksuʼyu Belediye Başkanı MevlütUysal karşıladı. Aksu daha sonraBoğazköy Yürüyüş yolunda verileniftar yemeğine katıldı.

Page 15: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9
Page 16: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

Bahçemdeki çiçeklerin boynunubüküp, çamların ön plana çıkmasıyla kışaylarının habercisi Ekim ayı beni hüzün-lendirir. Olsun, o da bizim ayımız deyip4 mevsim köşemde yazmaya başladım.Bu ay ilk durağım Avea... Geçen aydanhatırlarsınız. Avea’yı eleştirmiştik. Oktaybey hemen aradı ve görevli arkadaşıuyardığını, bir daha böyle bir şey yaşan-maması için elinden geleni ardına koy-mayacağını söyledi... Oktay’ın zatenböyle bir esnaf olmadığını biliyorum ön-ceki yazımda da belirtmiştim... Ben bunuesnaf arkadaşların birbirine sahip çık-ması için bir örnek olarak yazmıştım...Avea konusunu kendi sloganıyla bitire-yim, “Sizin için var Avea”...

Kapıdan çıktım, Tobacco’nun yani Şö-len’in önünde insanlar tabakta iştahlı birşekilde bir şeyler yiyorlar. Şöyle bir gözattım ve Şölen’e girdim... Daha önce Şö-len’in sandviçlerini yazmıştım ama zey-tinyağlıları ve insanların iştahlayiyişlerini görünce çektim sandalyeyioturdum masaya... Ahmet Bey’den ricaettim, “Bana karışık bir tabak yaparmısın” diye. Bence siz de deneyin...

Aman Allah’ım bu ne... Her tarafaraba... Kaldırımlara bile park etmişler.Aşağıdaki resimlerde de göreceğinizüzere burası Süleyman Demirel İlköğre-tim Okulu çevresi... Okulun dağılmasınayaklaşık 1 saat var ama her tarafı arabadolmuş bile.

Sizde biliyorsunuz ki Bahçeşehirimizçocuk yetiştirmek için özellikle tercih edi-len bir bölge. Durum böyle oluncatüm Bahçeşehirlilerden bu konuyadaha duyarlı olmasını bekliyorum.

Bence çocuklarımızı düşünerek, onlarıngiriş çıkış saatinde biz Bahçeşehirliler, enazından bölgemizdeki okulların etrafına,mecbur değilsek, araçlarımızla gitmeye-lim. Durum böyle olunca üşünmedimokulun hemen yanında olan otoparkınakadar çıktım... Dünya kadar boş yer var,hem üstte hem de kapalı olan bölümde...

Otoparktan yukarı doğru yürürken,Nurdan hanıma yakalandım... Nurdanhanımda kim diyeceksiniz. Geçen aydanhatırlarsınız Lavvazza’yı Bahçeşehir’ekazandıran yeni işletmecimizden bahset-miştim. Meğer Barnies de Nurdan hanı-mın işletmelerinden birisi imiş. Birkahve teklifine hayır diyemedim. Öncebir etrafı gezip bir menü alıp inceledim.Nurdan hanımın Bahçeşehir’i ve halkınısevdiğini anladım. Çünkü fiyatlar ve hiz-met on numara...

Kahvemi yudumlarken gözüm yola ta-kıldı kaldı. Kahveyi içtim ama nereyegitti bilmiyorum, yüreğim ağzıma geldigitti. Okul dağılma saati gelmiş. O mini-cik çocuklarımızın karşıdan karşıya bircambazlık edasında ezilmeden geçişi benişaşkına çevirdi. Buna bence BahçeşehirBelediyesi veya Esenyurt Belediyesi’ninoda olmadı Büyükşehir Belediyesi’ninacil bir çare bulması lazım. Ya da hepsibirden de olabilir, hepsi aynı parti zaten.Işık mı dikilmesi lazım, okul giriş çıkışla-rında zabıta mı koyulması lazım ben bil-mem ama bir çocuğumuzun canıyanmadan bir çare bulunmasını yetkililer-den rica ediyorum.

Her ay önce iyiler, sonra bir tane kötüyazıyorduk... Bu ay kötülerimiz çoğaldı...Otopark olayından sonra işte size bir dü-şündürücü olay daha. Bu olay büyükküçük herkesin müdavimi olduğu BurgerKing’de yaşanmış. Hem de dergimizineditörü yaşamış. Küçük Hazan’ımız me-nüsünü afiyetle yedikten sonra sandalye-nin üzerinde mp3 çalarını bırakıpkalkmış. Daha Esenkent giriş kapısınıgeçer geçmez farkına varınca hemen geridönmüşler. Önce Hazan gidip aramış bu-lamayınca, çalışan kasiyere sormuş. Onunilgisizliği karşısında ağlayarak geri dön-müş. Annesiyle geri döndüğü zaman aynıkasiyerin verdiği cevap “Ortada çalışan-lara sorun” olmuş. Sanki herkes kimin ne-rede çalıştığını biliyor gibi. Neyseuzatmayayım, eve dönülüp Burger Kingyetkilisi Ramazan beyin aramasıyla olaydevam etmiş. Kendini tanıtıp olayı anla-tan, bu durumda kurumu kesinlikle suçla-madığını, herhangi bir müşterinin dealabilmiş olacağını düşündüğünü, ama ça-lışan personelin en azından küçük bir kızadaha ilgili davranması gerektiğini anlataneditörümüze gelen cevap “Hemen müda-hale edileceği, hatta çöplerin bile aratıla-cağı” olmuş. Ve yarım saat sonra gelentelefonla mp3 çaların bulunduğu haberiverilmiş. Hem de çöpte... BurgerKing’deki olaylar malesef bununla da sı-nırlı değilmiş. Bir başka okurum iki günüst üste kola makinası bozuk olduğu içinhamburgeriyle ayran içmesini teklif etmişkasiyerler. (Gerçi sağlıklı bir şey ama)

Sonuçta böyle bir kuruma yakışma-yacak durumlar bunlar. Hele Bah-çeşehir’e hiç yakışmıyor.

16 � EKİM 2010

Ne olacak bu otopark sorunu...

Siz de Bahçeşehir’de şahit olduğunuz iyileri ve kötüleri bana yazın bende araştırıp,herkesi buradan bilgilendireyim… [email protected]

İYİSİYLE

KÖTÜSÜYLE

ÖZKAN BABA

Page 17: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

Gölet Mevkii Merkez Bahçeşehir

Rezervasyon

ve bilgi için:Rezervasyon

ve bilgi için: 0212 669 33 350212 669 33 360212 669 33 350212 669 33 36

www.golbalikrestaurant.comwww.golbalikrestaurant.com

Page 18: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

18 � EKİM 2010

Bir zamanlar BAHÇEŞEHİRBir zamanlar Bahçeşehir mangal yakıp

piknik yapmak için geldiğimiz bomboşbir arazide küçük bir çiftlik evininbulunduğu bir yerdi. Bir gün buradaböylesine güzel bir şehir kurulacağı vebizim de yıllarca bu şehirde ikametedeceğimiz hiç aklıma gelmemişti.Bahçeşehir kurulduğunda buraya ilkgelenlerdeniz biz de. Yıllar sonra bukadar büyüyüp gelişen Bahçeşehir bizi okadar buraya bağladı ki buradan taşınmakararı aldığımız halde ne ben ne deçocuklarım kopamadık Bahçeşehir’den.

ÜZÜLÜYOR VE KORKUYORUM

Ancak beni son derece üzen birkonuyu da yazmadan geçemiyeceğim.Bahçeşehir’in doğal güzelliğininkontrolsüz yapılaşma nedeni ile daha çokbozulmasından korkuyorum. ÇünküBahçeşehir’e bugün baktığımda yıllarönce geldiğim o yemyeşil, o düzenli şehrigöremiyorum. Modernleşmek güzel,çağdaş yapılar tabii ki hoşumuza gidiyor.Ama ölçüyü kaçırmamak şartıyla.

Aslında Bahçeşehir’de yaşamın nekadar kolay ve rahat olduğunu şehir içinegirdiğim zaman çok daha iyi anlıyorum.Bahçeşehir’in bu kadar gelişmesi ve her

türlü imkanı bizlere sunması işte belki debizleri Bahçeşehir’e bağlayan en büyüketkenler. Burada yok yok. Göletimizdoğal güzelliği ve her türlü sporimkanıyla bizleri çekiyor. Yürüyüşparkurlarında yürürken hem keyif alıyorhem de spor yapıyoruz.

Aileler dışarıda yemek yemekistedikleri zamanlar Bahçeşehir içerisindeher adımda aradıkları her lezzetibulabiliyorlar. Birbirinden lezzetliyemekleri yiyebileceğimiz birçokrestoranımızın bulunması bizim için çokbüyük bir avantaj. Çocuklarımızı huzuriçerisinde istedikleri yerleregönderebiliyoruz. İnsanların birbirlerineen fazla güvendiği yer sanıyorumBahçeşehir’in ta kendisidir. Bahçeşehirişte bunun için İstanbul’un en güzel enrahat ve en çok tercih edilen yerleşimyerlerinden biridir. Evimi ne kadar çokseviyorsam Bahçeşehir’i de o kadar çokseviyorum. Bahçeşehir’de en büyük keyifaldığım yerlerden biri de kafeler. Huzurlaoturabildiğimiz ve doyumsuz kahveleriniyudumladığımız kafelerde saatlerimizisıkılmadan geçirebiliyoruz.

Geçen yıl biliyorsunuz bir sel felaketiyaşadık. Tüm Bahçeşehirliler olarak çok

üzüldük. Allah bir daha göstermesin. Bufelakette Bahçeşehirimizin birbirindengüzel mağazalarla dolu çarşısı Prestij’ikaybettik. Şimdi size bir müjde vermekistiyorum. 29 Ekim’de Prestijimizeyeniden kavuşuyoruz. Prestijde yer alantüm işletmecilerin ve Bahçeşehirlihemşehrilerin gözü aydın....

YİNE EL ELE OLALIM

Bu vesile ile ULU ÖNDERİMİZATATÜRK’ün kurup bize emanet ettiğiCumhuriyetimizin 87. yılını kutluyorum.Cumhuriyetimize, devletimize,milletimize başarılar ve mutluluklarladolu nice yüzyıllar diliyorum.

Bir de eleştiri yapmak istiyorum.Cumhuriyet Bayramı bizim en önemlibayramlarımızdan biridir. Geçen yılakadar bu bayramımızı çok büyük bircoşku ve heyecanla kutluyorduk. Geçenyıl ise gerçekten çok üzüldüm. Bir çokBahçeşehirlinin bu güzel kortejekatılmadığını gördüm. Cumhuriyetimizyediden yetmişe hepimizin. Bu bayramhepimizin bayramı.YÜCEATATÜRK’ÜN kurduğu Cumhuriyetle bugüzel günlere geldik. Bu yıl ne olur hepbirlikte ve el ele olalım.

BAHÇEŞEHİR

FİLİZLENİYOR

FİLİZ SÜZER

Page 19: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

HOŞDERE YOLU ÜZERİ BAHÇEŞEHİR MOBİLYACILAR SİTESİ A/1 BLOK NO:3 BAHÇEŞEHİR

Tel: 0212 672 29 72Tel-Fax: 0212 672 29 71

Page 20: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

SİZİN SOKAK

20 � EYLÜL 2010

Neyi, ne kadar biliyoruz?Bahçeşehir’de yaşıyoruz... Başımıza

bir olay geldi, nereyi arayacağız?Bahçeşehirli’nin neyi ne kadar

bildiğini merak ettik... ArkadaşımızNurcan Ercan küçükte olsa bir

araştırma yaptı. İşte sonuçları...

Nurhan Tanrıkulu

1- Önce eşimi ararım…Daha sonra burası öncejandarma bölgesiydi, şimdipolis bölgesi oldu şimdi neyapacağımı bilmiyorumaçıkçası. 2- En yakın sağ-lık kuruluşuna götürmek…

Burada genellikle Alman Hastanesi oluyor. 3- İtfaiyeyiararım… Numarasını pek biliyorum diyemeyeceğimsürekli değişiyor… 4- Tepkim ne olur… Genellikle benMigrosʼdan alışveriş yapıyorum… Hemen Migrosʼtakiyetkili kişiye gidip uyarımı yapıyorum.

Hüseyin Bakır1- Sigorta şirketini aramak. 2- İlk yardımı aramak. Acil.

3- Alarm sistemi olduğu içinalarm sistemi devreye geçer

benim orda. Bir de yangınsöndürme cihazı var binanın gir-

işinde onu kullanırım ve o arada da itfaiyeyi ararım.4- Yetkili kişiye bildiririm. Firmanın o andaki

alışveriş yaptığım yerin yetkili kişisine bildiririm.

Semra Özbek1- Eşimi ararım. Si-

gorta şirketine ulaş-ması için. 2- En yakınsağlık kurumuna gö-türürüm, daha cid-diyse 112ʼyi ararım.

3- 110 itfaiyeyi ararım. 4- Market yetkili-sine ürünü iade ederim. Daha denetimliolmasını isterim.

İsmail Yıldırım

1- Direk emniyetiararım daha sonrasigortayı. 2- Enyakın hastaneyeulaştırmaya

çalışırım. Eğer çok ciddi bir rahatsızlığıyoksa ben kendim ulaştırırım. Diğerdurumda ilkyardımı ararım. 3- İtfaiyeyiaradıktan sonra gerekli müdahaleyiyaparım. Bahçeşehir itfaiyenin nu-marası 166 olması lazım... 4- Alışverişyaptığım yerin yetkilisiyle mutlakagörüşürüm. Randıman alamazsamsağlık bakanlığına ulaşmaya çalışırım.

Burcu Hösükoğlu1- Polisi

ararım. 2- 112ʼyiararım. 3- 110ʼuararım. 4- Marketyetkilisine

başvururum. Kaldırılmasınıtalep ederim. Tarihlerinin kontrol edilmesini isterim. Eskitarihli olanların kaldırılmasınıisterim ona göre herkesinsağlığını tehlikeye atma-malarını rica ederim.

Cavit Tan1- Karakolu ararım.

Ya 155ʼi ya dakarakolu. 2- Ben

kendim müdahaleederim ya da en yakın

sağlık ocağı veyasağlık kuruluşu varsa oraları ararım.Ambulansı falan ararım. 3- İtfaiyeyi

ararım. 4- Eleştiririm şikayet etmem.Alışveriş yaptığım yerin sahiplerine,

patronlarına yaparım…

Sorularımız...1- Arabanız çalındı. Nereyi ararsınız?2- Yanınızda bulanan bir yakınınızaniden rahatsızlandı. İlk yapacağınızşey ne olur?

3- Evinizde yangın çıktı. İlk nereyiararsınız?4- Gıda alışverişinizi yaparken sağlıksızbir ürün gördünüz. Ne yaparsınız?

Cevapları...1- KARAKOL... Bahçeşehir

karakolu henüz kurulmadığı için şu

an Güvercintepe Karakoluna bağlı...

Telefonu 687 22 34-687 22 46

2- AMBULANS... Belediyenin

sadece hasta nakil aracı

bulunmaktadır... Onun için

112ʼyi aramalısınız...

3- İTFAİYE... Bahçeşehir itfaiye

669 31 37 - 669 38 60 yada 110...

4- ZABITA... Mağaza sorumlusu

haricinde belediyenin çağrı merkezi

olan 444 0 669 nolu telefondan

yardım alabilirsiniz...

Page 21: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

SL�Aktif�Beyaz

BiConcept

Çilek�Room�BahçeşehirBahçeşehir�Mobilyacılar�Sitesi�H1�Blok�No:11�HoşdereTel.�0�212�672�93�33www.cilek.com.tr

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Bahcesehir_insert.pdf 29/9/10 09:11:06

Page 22: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

ADVERTORIAL

Bahçeşehir’in havası değişiyor2007 yılında hizmete giren ve Bahçe-

şehir bölgesindeki tek alışveriş merkeziolan Prestige MALL, yeniden Bahçeşe-hirʼin havasını değiştirmeye hazırlanıyor.Alışveriş keyfiniz hayat buluyor.

Bahçeşehirʼin butik alışveriş merkezi“Prestige MALL”, dünyaca ünlü marka-ları ile giyimden parfüme, gözlükten gü-zellik salonuna kadar çok özel alışverişseçenekleri ile geri dönüyor. Alışverişinyanı sıra şık restaurantların bulunduğuve butik alışveriş merkezi konseptinin engüzel örneğini sunan Prestige MALL,Ekim sonunda sizleri bekliyor.

Prestige MALLʼun 8 salondan oluşansinema kompleksi tamamen yenilendi!Yeni dönemde Cinemaxʼın işleteceği si-nema salonlarında 3 boyutlu filmleri deizlemenin ayrıcalığını yaşayacaksınız.

Prestige MALLʼda yine hizmet ver-meye devam edecek olan Krunch da heryaştan kişilerin birbirinden leziz tatlar eş-liğinde keyifli zaman geçirebileceklerimekânlar arasında yer alıyor.

Gençlerin günlük kullanımda da ağır-lıklı olarak tercih ettikleri spor giyiminvazgeçilmez markalarından biri olan Ni-keʼın ürünlerine yine Prestige MALLʼdaulaşmak mümkün. Elbette spor giyim de-yince akla gelen isimlerden biri olan Je-ansLab ve Sport Point de alışveriş mer-kezinin vazgeçilmezlerinden.

Çocuklara özelHer yaş grubunda ziyaretçiler için

farklı seçeneklerin yer aldığı PrestigeMALLʼda, çocuklar Joker Maxi Toys ileeğlenceli zaman geçirebilecek. Bununyanı sıra çocuk giyimin öncülerinden Ma-yoral, Emporio Junior ve U.S. Polo Kidsminiklerin hizmetinde olacak.

Onur Hipermarketʼte yapacağınız ke-yifli alışveriş sonrası mola vermek içinaromalı kahve seçenekleriyle Gloria Je-anʼs en doğru adres olacaktır. Ayrıca

Jimmy Joker, Burger King, Sbarro, Po-peyes gibi alternatiflerin de yer aldığıPrestige MALLʼda çocuklar ya da büyük-ler yemek yemenin keyfini tadacaklar.

Bayanların vazgeçilmezlerinden olanaksesuar, giyim, bakım ürünleri, güzellikmerkezi ve ayakkabı markaları arasındaMango, U.S. Polo, Desa, Vakko, Koton,Steve Madden, Mudo, Vingi, FirstShoes, The Body Shop, İpekyol, TekinAcar, Laura Baresse, Yargıcı Accesories,Claries ve S&G Güzellik Salonu PrestigeMALL çatısı altında yerlerini aldılar.Vakko, U.S. Polo, Gant, Mudo, W Col-lection, gibi markalar da bayların alışve-rişten keyif almalarını sağlamak içinalışveriş merkezinde sizleri bekliyor.

Sürpriz kutlamalarPrestige MALL Alışveriş Merkezi, 29

Ekim ile birlikte açılış kutlamalarıyla tek-rar hizmete girecek. Dans şovları, müzikgrupları, çocuk aktiviteleri, extremesports gösterileri, tiyatro gösterileri gibieğlenceli aktivitelere de yer veriliyor. Ay-rıca Prestige MALL'da bulunan seçkinmarkaların yeni sezon ürünlerini sergile-yecekleri defileler de yer alacak. Farklısürprizlerle de ziyaretçileri hoşça vakitgeçirebilecekler. Prestige MALL'da geç-mişte de olduğu gibi

çocuklara, ailelere, bayanlara ve genç-lere yönelik aktiviteler artarak devamedecek. Gölet mevkiinde bulunan Pres-tige MALL, pek çok yere yürüme mesa-fesinde olmasının yanı sıra, servisaraçlarıyla da ziyaretçilerine hizmet ver-meye devam edecek.

Konfor ve güvenlik bir arada Bahçeşehir bölgesinde tek alışveriş

merkezi olan Prestige MALL AlışverişMerkezi yetkilileri, bölge sakinlerinin sü-rekli arayarak açılışın ne zaman olacağıile ilgili sorular sorduklarını belirttiler.

Hindistan'dan Dubai'ye, İngiltere'denKarayipler'e kadar pek çok ülkede inşaatve mühendislik hizmetleri yürüten ve soniki yılda 30 tane ödül alan Gifford mü-hendislerince tasarlanan sel ve taşkınönleme sisteminin yanı sıra diğer fela-ketlere karşı da tüm önlemlerin alınmışolması, alışveriş merkeziniçok daha özel kılıyor.Tüm bu mühendislikürünü detaylarla yeni-den yapılandırılanPrestige MALLʼda gü-venlik ve konfor için20 Milyon TL har-candı.

22 � EKİM 2010

Prestige Mall Alışveriş Merkezi, 3D Cinemax Sinema Kopleksi, Mango,U.S. Polo,

U.S. Polo Kids, Desa, Vakko, Gant, Koton, Steve Madden, Mudo, Vingi, The Body

Shop, İpekyol, W Collection, Gloria Jeans, Emporio Junior, Krunch, Tekin Acar,

Laura Baresse, Yargıcı Accesories, Sport Point, JeansLab, Claries, Nike, Kanyon

Optik, Joker Maxi Toys, Mayoral, D&R, Bek Tobacco, First Shoes, Burger King,

Jimmy Joker, Sbarro, Popeyes, S&G Güzellik Salonu, Armağan Eczanesi gibi pek

çok seçkin markayı bölgede tek olmasının gururuyla konuk ediyor.

’da neler var?

Page 23: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9
Page 24: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

EKONOMİ

24 � EKİM 2010

Ekonomi güçlendikçe bankaların kredi verme isteği artıyor. Dolayısıyla buradarekabet oluşmaya başladı. Kredi faizleri, şirketlerin kredibilitesine göre yüzde9’lara kadar düştü. Şu aşamada artık daha fazla bir düşüş beklenmiyor.

Piyasalarda olağanüstü bir dönemyaşanıyor. Dünya genelindeekonomilerde “ikinci dip” tartışmalarıdevam ediyor. ABD başta olmak üzeregelişmiş ülkeler, ekonomileri ayağakaldırmak için yeni destek paketlerihazırlıyor. Japonya sıkıntıları çözmektezorlanıyor. Avrupa ise tasarruflarınıkaybetmekten korkuyor.

Piyasalar ise global ekonomilereilişkin bu tartışmalara karşı sonderece ilgisiz… Özellikle deborsalar aşırı iyimser, tümolumsuzluklar göz ardı ediliyor.Global piyasalardaki bu işimserlikİMKB’de zirvede desek yanlışolmaz. Referandum sonrası oluşaniyimser havanın etkisiyle 65 binpuanı aşan borsa tüm zamanlarınrekorunu kırdı.

Global borsalar ilekıyaslandığında İMKB’nin buyükselişi daha normal görülebilir.Çünkü Türkiye makro ekonomikveriler açısından nispeten dünyadandaha iyi. Büyüme rakamlarıbeklentilerin üzerinde geldi, yakındanot artırımı yapılacağı konuşuluyor.İşsizlik verilerinde iyileşme var.

Türkiye’de makro göstergeleriniyi olduğu ve daha da iyi olacağıkonusunda piyasalarda birkonsensüs sağlanmış görünüyor. Üçay öncesine kadar Türkiye’debüyümenin çok düşükolabileceğinden bahsediliyordu.Örneğin yılsonundaki büyümeyeilişkin tahminler yüzde 5 ile 8arasında değişiyor.

Ekonomi güçlendikçe bankalarınkredi verme isteği artıyor.Dolayısıyla burada rekabetoluşmaya başladı. Kredi faizleri,şirketlerin kredibilitesine göre yüzde9’lara kadar düştü. Şu aşamada artıkdaha fazla bir düşüş beklenmiyor.

Faizlerdeki bu düşüş nedeniylebankacılıkta kar marjları da düştü.

Dolayısıyla bankacılık sektörününüçüncü çeyrek ve dördüncü çeyrekkârlarının geçmiş dönemlerdeki gibi iyigelmesini beklememek gerekiyor. Bu daborsanın performansını etkileyebilir.Çünkü bankacılık sektörü borsayısürükleyen, lokomotif sektörlerin

başında geliyor. Borsanın değerininyaklaşık yüzde 40’ı bankalardanoluşuyor. Dolayısıyla bankalarınkârlılıklarında yaşanacak daralmalarborsanın kimyasını bozabilir.

Şimdi herkes “borsa yükselişe devamedecek mi?” sorusuna yanıt arıyor.Uzmanlara göre bundan sonraki gidişatbiraz karışık olabilir. Çünkü borsa çokyükseldi. Her şey yolunda gitse bileborsanın yükselmesi zor. Borsanınsürekli çıkabilmesi için her şeyininsanların beklediğinden daha iyigelmesi gerekir. Sadece büyüme vekârlılıkla olamaz. Mesela aynı zamandayurtdışındaki durumunda beklenendençok daha iyi olması gerekir.

Ama bundan sonra başka sorunlarçıkabilir. İçeride siyasi tansiyon veönümüzdeki yıl yapılacak seçim tarihiyaklaşıyor. Dışarıda ise belirsizlikdevam ediyor. Her an yeni birolumsuzluk çıkması sürpriz olmaz.

Dolayısıyla bu aşamada biraz dahatemkinli olmakta fayda var. Bugün altıay öncesine göre hisse senedi almakararını vermek çok daha zorlaştı.Teorik olarak mali yapısı sağlam, ucuzhisseler alınabilir diye düşünülebilir.Ama bu teoriyi herkes biliyor ve teoridüzgün işlemiş olsaydı borsa krizleriolmazdı.

Kısacası borsa sözkonusu olduğundagelinen noktada daha dikkatli olunması

gerektiğini düşünüyorum. Bununtemel olarak üç nedeni var.

1-Borsa çok yükseldi2-Global ekonomilere ilişkini

belirsizlikler devam ediyor3-İçeride ekonomik veriler iyi gelse

de 2011 yılının seçim yılı olduğunu,yaklaşan seçimler nedeniyle de siyasitansiyonun yükseleceği unutulmamalı.

Bütün bunlara rağmen, borsayükselişine de devam edilebilir. Ben

burada risklere dikkat çekmekistiyorum. Bu riski alıp

almamak size kalmış…

KAYHAN ÖZTÜRK

FİNANSGÜNDEM.COM

GENEL YAYIN YÖNETMENİ

Borsa nereye koşuyor?

Page 25: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9
Page 26: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

Her türlü organizasyonlar(Düğün, Nişan, Doğum

Günü, Toplantı vs.)yapılmaktadır.

Page 27: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

25 yıldır Kumkapı'da hizmet veren

Neyzen ve Sandal Restaurant

Bahçeşehir Spradon Rezidans Havuz

Başı'nda hizmet vermeye başladı.

Havuz Başı balık keyfi, seçim

yapmakta zorlanacağınız menüsü ve

profesyonel aşçıların sunumlarıyla

önünüze geliyor.

Page 28: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

BALIK

28 � EKİM 2010

Bu sene bereketli başlayan sezon, balık sever-lerin ve balıkçıların yüzünü güldürüyor. Özellikleönceki yıllarda tadı damağımızda kalan Pala-mutu bu sene tezgahlarda bol bol göreceğiz...

Peki hangi balığı hangi ayda yemeliyiz?

‘Denizden babam çıksa yerim’ diyenlerden misiniz?

OCAK: UskumruOcak ayında us-kumru, lüfer, palamut, istavritlezzetlerini muha-faza eder. Kefal vehamsi tam yağlı du-rumdadır. Çinekop,kofana, minakopboldur. Midyeninmevsimi başlamış-tır. Tekir, kırlangıçfazla miktarda avlanır.

ŞUBAT: Kalkan,lüfer Şubat ayınagelindiğindeyse,pahalı sofralarınönemli karakteriolan kalkan mev-simi başlar, mayıssonuna kadardevam eder. Tekirbu ayda bol çıkar.Uskumru, lüfer, pa-lamut ise bu aydayağını kaybetmeyebaşlar. Gümüş ba-lığı, kefal ve midyelezzetle yenir.

MART: Kalkan,kefal Mart ayındakefal, levrek ve kal-kanın en lezzetli za-manıdır. Uskumruise çiroz olmayabaşlar.

NİSAN: LevrekNisanda kalkan, lez-zet bakımından yineliste başında gelirve en bol zamanı-dır. Mercan, levrek,kılıç, kırlangıç bolcaçıkmaya başlar. Do-layısıyla diğer ay-lara göre bu aydabalık türü daha bol-dur.

MAYIS: Bar-bunya, tekir Mayısayına bakılınca ısta-koz, levrek, bar-bunya, dil balığı,tekir, kılıç, kırlan-gıç, pavurya, kari-des, iskorpit bolcaçıkar, zevkle yenir.Kalkan yavrusu vegelincik balıkçı ağ-larına yüz göster-meye başlar.

HAZİRAN: Ve-rimsiz dönem Hazi-ran ayındabalıkların az tutul-duğunu ve geçiciolarak Karadeniz’egittiklerini bildirenProf. Dr. Alparslan,şöyle devam etti:Dip balıkları da yu-murtalarını dökmüşolduklarından do-layı dağınık gezer-ler. Bu sebeplehaziran ayı verim-sizdir.

TEMMUZ: Sar-dalya Temmuzdasardalyanın mev-simi başlamıştır.Ekim ayı sonunakadar lezzetinidevam ettirir. Tekir,barbunya yine ta-dını devam ettirir.Istakoz, pavurya,böcek bol miktardaçıkar.

AĞUSTOS: Pala-mut Ağustos çin-gene palamudumevsiminin açtığıaydır. Sardalya,kılıç, mercan, sina-rit, ıstakoz ve pa-vurya yine nefislezzetlidir.

EYLÜL: Kolyoz,izmarit Eylülde sar-dalya, kılıç nefase-tini devam ettirir.Palamut irileşmişolup çeşitli yemeğiyapılır. Lüfer, kol-yoz, izmarit, kırlan-gıç bolca çıkar.

EKİM: Her çeşittebolluk Ekim ayındageçici balıklarınyazın Karadeniz’debeslenip Marma-ra’ya dönüşe başla-dığı aydır. Bu,balığın her çeşidi-nin bollaşması de-mektir.

KASIM: Pisi, torikKasım ayında ekimayındaki balıklarınbolluğu ve lezzetidevam eder. Pisininen nefis olduğuaydır. Torik akışıbaşlar, lakerdasıyapılır.

ARALIK: Hamsi,tekir Aralık ayındaise uskumru, lüfer,palamut, torik yağlıolduklarından hertürlü yemeği yapılır.Bu ayda tekir bol-dur, hamsinin detam lezzetli zamanı-dır.

BALIK ATASÖZLERİ � Sular yükselince, balıklar karıncaları yer. Sular çekilince de karıncalar balıkları yer...

� Balikcinin parasi puldur, karisi dul...

� İnsanın iyisi sözünden, balığın iyisi gözünden belli olur...

� Bana bin balık vereceğine, bir balık tutmasını öğret...

� Balık ve konuk üç günde kokar...

Page 29: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

29EKİM 2010 �

BÖLGEMİZDE BALIK YİYEBİLECEĞİNİZMEKANLAR

Eğer evde balık yapmak is-temiyorsanız balık yiyebile-ceğiniz temiz, sağlıklı velezzetli mekanları sizler içinderledik...

Balıkçı Kenan 669 95 29Bayece Restaurant 880 00 01Göl Balık 669 33 36Real Balık 669 79 89Spradon Havuzbaşı BalıkRestaurant 608 03 50

TAZE BALIK ALINABİLECEK YERLERBalıkçı KenanMigrosKilerOnurPazartürk

Palamutun kimliğiPalamut genellikle sıcak ve ılık denizlerde, hem açık hemde kıyı taraflarında yaşayan kemikli bir balıktır. Türkiyeʼdeen iyi palamutlar Karadeniz ve Marmaraʼda yetişir. Büyük vekeskin dişleri olan palamutun sırtı genellikle mavimsidir,yanlara doğru gümüş renkte, karnı ise beyazdır. Sırtındanbaşına kadar siyaha yakın koyu renkte birçok şerit bulunur.Büyük sürüler halinde yaşarlar. Üreme zamanı mayıs, hazi-ran ve temmuzdur. Sekiz-dokuz yıl yaşarlar. Boyuna görepalamutun da adı değişir:

� Palamut vonozu (12-16 cm)� Kestane palamudu (16-22 cm)� Çingene palamudu (22-28 cm)� Palamut (28-35 cm)� Zindandelen (35-40 cm)� Torik (40-45 cm)� Sivri (45-55 cm)� Altparmak (55-65 cm)� Peçuta (65 cm ve üzeri)

Page 30: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

CUMHURİYETİMİZİN 87. YILI

30 � EKİM 2010

CUMHURİYETİBİZ KURDUK, SİZLER YAŞATACAKSINIZ

Atatürk; düşmanın ülkeden atılıp sınırlarımızın belirlenmesinden

sonra, çoktan beri tasarladığıcumhuriyetin ilanı üzerinde hazırlıklar

yapmaya başladı. 28 Ekim 1923 akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya’da

yemeğe çağırdı. Onlara, “YarınCumhuriyet’i ilan edeceğiz” dedi...

Vatanımızın her bir karış toprağınıkazsak eminim atalarımızın mutlu yüzleriile karşılaşırız. Mutlu yüzlerin hikayesi ise1881 yılında yüce bir ananın dünyaya ge-tirdiği mavi gözlü bir çocuğun doğması ilebaşladı.

Selanikʼte doğan bu ışık yıllar sonraAnadoluʼyu aydınlatacak, Türk Halkı´nayol gösterecek, önderlik yapacak, TürkiyeCumhuriyetiʼni kurup uygar ülkeler sevi-yesine eriştirecek olan mavi gözlü Atamızidi. Demokrasinin en iyi uygulandığı yö-netim biçiminin cumhuriyet olduğunugören mavi gözler “En büyük eserim” de-diği cumhuriyeti 29 Ekim 1923 yılındailan etmiştir.

Cumhuriyetin evrensel tanımı, devletbaşkanı ve devletin diğer organlarının se-çimle ve belli süreler için göreve geldiğiyönetim şeklidir. Türk insanı için ise cum-huriyet bir yönetim şekli olmaktan öte an-lamlar ifade etmektedir.

Türk Halkı için cumhuriyet AtatükçüDüşünce Sistemine dayanan bir rejimiifade etmektedir.

Türk Halkı için cumhuriyet bir kahra-manlık destanının sonucudur. Bu destanı

yazan olağanüstü önderimiz MustafaKemal Atatürk ve onun silah arkadaşları-dır. Bu destanda isimli, isimsiz kahraman-lar baş roldedir. Bu şahane, eşi benzeriolmayan destan uzun ve inanılmazdır...

Gülümseten, ağlatan, düşünderen, şa-şırtan ama hep bize onur veren bir des-tan. Tüm dünyada hayranlık uyandıranbir destan. Bu destanın oluşmasınaneden olan olay ülkemizin yabancı, iş-galci kuvvetler tarafından Birinci DünyaSavaşı sonunda itilaf devletleri ile imza-ladığımız sözüm ona ateşkes antlaşmasıolan Mondros Ateşkes Antlaşmasıʼdır.(30 Ekim 1918)

Bu işgaller karşısında sessiz kalan İs-tanbul Hükümetiʼne karşın MustafaKemal Atatürk “Geldikleri gibi giderler” di-yerek kararlığını, inançlılığını ifade et-miştir. Gitmeleri için yapılan başlangıç19 Mayıs 1919 yılında Atamızın Sam-sunʼa gidişidir.

Bu başlangıcı unutulmaz kılan ise el-bette Türkiye Cumhuriyetiʼnin kuruluşunakadar uzanan yolun ilk durağının olması,emeklemeden yürüyüşe geçilmesinesahne olmasıdır.

Bu başlangıcı yücelten halkın ege-menliğine dayanan bağımsız TürkiyeCumhuriyetiʼne kavuşmanın düşünü ku-ran Atatürkʼün düşten-gerçeğe geçişinintanığı olmasıdır.

Her Türkʼün beynine kazınan 19 Mayıs1919 Atatürkʼün Samsunʼa ayak bas-ması; her karışı hak edilen bu topraklardagömülü atalarımızın yüzlerinde gülümse-meyle, onurla, gururla uyumalarını sağ-layan bizlerin ise atalarımızın aziz ruhlarıönünde saygıyla eğilmemize, onlara layıkolabilme adına damarlarımızda dolaşanasil kan sayesinde iç ve dış tehditlerekarşı cumhuriyetimizi korumamızı enönemli görevimiz olarak kabul etmemizeöncülük eden başlangıçların en mükem-melidir.

BAŞLANGIÇTAN GELİŞMEYEHer türlü kişisel beklentilerden arın-

mış, ülkesinin bağımsızlığını elde etmek-ten, bayrağını dalgalandırmaktan başkahiçbir düşüncesi olmayan Türk Halkı el-bette boş durmuyordu. Halk yararlı cemi-yetler kurmakta, bölgesel direnişleryapmaktaydı. Türk Halkının yok edilişiniamaçlayan bu tarih dilimine sessiz kal-mayan, bağımsızlık ateşi içinden fışkıranTürk Halkı sessiz çığlıklar atmaya başla-

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimive meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

Page 31: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

mıştı. İstanbul hükümetinin gaflet uyku-suna karşın bu sessiz çığlıkları atanlar;kahraman, vatansever Türk Halkı tara-fından işgallere karşı direnme amacıylakurulmuş aynı ruha sahip Kuvayi Milliyediye adlandırılan güçlerdi. Sessiz çığlık-ları yeri göğü inleten hale getiren ise tabiiki bütünleştirici bir kişisel özelliğe sahipSelanikʼde doğan ışık.

Milli birlik ve beraberliğin bir milletinvarlığını sürdürmesi için en büyük etkenolduğunu bilen Mustafa Kemal bir mucizeyaratarak milli birlik ve beraberliği yarat-mış, yararlı cemiyetleri birleştirmiş, ku-vayi milliye birliklerinden düzenli orduyageçişi sağlamıştır.

Milli mücadelenin ilk aşaması olan Ha-zırlık Dönemini incelediğimizde yorgunve yoksul halkın nasıl bir dayanışmaiçinde olduğunu görürüz. Bugün çokdersler çıkaracağımz milli birlik ve bera-berlik bilincini oluşturan hazırlık döne-mini, Kurtuluş Savaşıʼnın ne kadar planlıve akılcı yapıldığını, silahla, topla, tüfekledeğil akılla, kararlılıkla, dayanışmayla,vatan aşkıyla kazanılmış bir savaş oldu-ğunu gösteren bir dönemdir.

Kurtuluş Destanıʼnın özünde milli be-raberliğin olduğu Atatürk´ün bir konuş-masında “Millet ve biz yok, birlik halinde

millet var” cümlesi ortaya koymaktadır.Daha çok savunmaya yönelik geçen

savaş döneminde ise ne kahramanlık öy-küleri yazılmış, imkansız başarılmıştır.

Ve nihayet anlaşmalar dönemine ge-çilmiş ve Lozan Anlaşması ile (24 Tem-muz 1923) Kurtuluş Savaşı bitmiş Tür-kiye tam bağımsızlığını dünyaya kabulettirmiştir.

VE CUMHURİYETİN İLANISavaş kazanılmış ama Atatürkʼün ya-

pacakları bitmemişti. Yeni Türk Devle-tiʼnin yönetim şeklinin Cumhuriyet olarakkabulu, çağdaşlaşmak için yapılan inkı-laplar, modern Türkiyeʼye hızla geçiş ça-lışmaları Atamızın kısa yaşamına sığ-dırdığı tartışmasız mükemmel tarihi eser-leridir.

Yeni kurulan Türk Devletiʼnin yönetimşeklinin cumhuriyet oluşu M. Kemalʼinmillete verdiği önemi göstermektedir;çünkü demokrasi cumhuriyetin özüdür.Sanırım Atamızın şu sözü konuya açıklıkgetirecektir.

“Cumhuriyet rejimi demek, demokrasisistemiyle devlet şekli demektir.”

BUGÜN...Yıl 2010 ...

87 yılı geride bırakan cumhuriyetimizdimdik ayakta ve sonsuza kadar da dim-dik ayakta kalacaktır. Milli iradenin kuv-vetiyle her türlü tehlikeleri aşacaktır. SözAtam.

Senin bize bıraktığın reçete elimizde.Bilimsellik temeli üzerine oluşturduğun bureçete bize birlik ve beraberliği, demok-rasinin önemini, demokrasi felç olursatoplumun çökeceğini açıkça anlatıyor. Biryanımızın kendi kültür ve tarihimizdediğer yanımızın akıl ve bilimin rehberli-ğinde olması gerektiğini söyleyen bir re-çete.

Reçetemiz elimizde, asil kanımız da-marlarımızda aktığı sürece cumhuriyeterdemini korumak çok kolay. TeşekkürlerAtam.

29 EKİM 2010Cumhuriyet ilan gününü her yıl olduğu

gibi hatta her yıldan daha fazla elimizdeay yıldızlı bayrağımızla İstiklal Marşımızıtüm Türkiye´yi inleterek söyleyelim. Söy-leyelim ki bu vatan için canını feda edenatalarımıza hala canlarını feda etmekteolan Mehmetçiklerimize layık olalım.

Atatürk gibi bir öndere, cumhuriyet gibibir rejime sahip olmanın gururunu yaşa-yalım.

31EKİM 2010 �

MÜJDE KÖSEOĞLU

Page 32: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

CUMHURİYETİMİZİN 87. YIL

32 � EKİM 2010

Her şey 1919 baharının, güneşin in-sanın içini ısıtmaya başladığı günlerindeSamsunʼdaki İngiliz işgal kuvvetleri ko-mutanlığından İstanbulʼdaki karargahabir telgrafın gönderilmesiyle başlamıştı.Deniyordu ki; ‘Bölgedeki Rumlar, Pon-tus devletini diriltme sevdasına kapıl-dılar...” Ve de Türklerin bu girişimedirenmek için harekete geçebilecekleri,oluk oluk kanın akabileceği, Rum köyle-rinin korunması için ivedi önlem alınmasıgerektiği anlatılıyordu. İstanbulʼdaki işgalkuvvetleri temsilcilerinden oluşan YüksekMütareke Komisyonu bu mesajı Sadra-zam Damat Ferit Paşaʼya iletti ve ‘Önlemalmazsanız, biz gereğini yapacağız’ ül-timatomunu dayadı.

Ferit Paşa panikledi, Dahiliye NazırıMehmet Ali Beyʼi çağırdı. Nazır, tek çare-

nin bölgeye genç, sevilen ve otoriter birkomutan göndermek olduğunu söyledi.Üç gün önce Ali Fuatʼın aracılığıyla gö-rüştüğü ve ʻAnadoluʼya geçmek istedi-ğiniʼ söyleyen Çanakkale Fatihi MustafaKemalʼi tarif ediyordu. Görev kararname-sinin hazırlanmasındaki son halka iseSultan Vahdettin olmuştu.

Padişahʼın huzuruna çıkmasından birgün önce İzmirʼin işgali haberi gelmişti.Yunan ordusu 20 bini aşkın kuvvetle ka-raya çıkmış ve İngiltere Bahriye NazırıChurchillʼin sevincini güçlükle bastırabil-diği cümlesiyle ‘Küçük Asya’yı istila vefetih yolunda, bayrağını dalgalandıradalgalandıra demiryolu boyunca Egeiçlerine ilerlemeye başlamıştı.’

Osmanlıʼnın elinde kalan son birkaçkarış toprağın yasa gömüldüğü, Sul-

tanahmet Meydanıʼnda Halide Edipʼinönderliğinde İşgalʼi Telʼin mitingi hazırlık-larının yapıldığı saatlerde MustafaKemal, Harbiye Nezaretiʼnde Samsunyolculuğunda kendisine eşlik edeceklerinlistesine son biçimini veriyordu.

Listeye almak istediği ama çeşitli ge-rekçelerle atlatıldığı başka isimler devardı. Örneğin Anadoluʼda emrinde ola-cak iki kolordudan birini Harbiye Nezare-tiʼnde görev yapmakta olan İsmet Beyʼeönermişti. Aldığı yanıt onu biraz üzmüştü:İsmet Bey “Anadolu’ya geçmeyi kendiaçımdan erken görüyorum” demeyegetiriyordu. Mustafa Kemalʼin girişimininne sonuç vereceğini kestiremiyordu.Oysa İstanbulʼda rahat, güvenli ve risk-siz bir görevi vardı. “Hem sonra” diyordu,“Saray’da tanıdıklarım var. İstanbul’da

Derleyen: Benek ERDOĞAN

Page 33: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

33EKİM 2010 �

kalıp gelişmeleri size ileterek daha ya-rarlı olabilirim.’’

Bir beklentisi daha vardı: ParisʼtekiBarış Konferansıʼna -hani şu Osmanlıʼnınboğazına celladın ilmiğini geçirecek olanSevr Antlaşmasıʼnın imzalanacağı kon-feransa- gidecek heyette yer almayıumuyordu. “Paris’e gidersem daha ya-rarlı katkıda bulunabilirim. Şartları iyi-leştirmeye çalışırım. Ayrıca diplomatikoyunların bir bölümünü öğrenebilirim.Paris dönüşü de size katılırım…’’

Mustafa Kemalʼin teklifine karşı öne-riyle yanıt verenlerden biri de MondrosMütarekesiʼnde imzası bulunan RaufBeyʼdi: “Samsun’a gitmektense, sivilkıyafetle Batı Anadolu’ya geçeyim,İzmir ve çevresini toplayayım, direnişitoparlamaya çalışayım. Daha son- ra

Ali Fuat’ın Ankara’daki karargahınageçerim. Oradan da size ulaşırım.’’

İstanbulʼda son bir işi kalmıştı MustafaKemalʼin. İzmirʼin işgalini haber alıncaamcazadesi Abdülmecit Efendiʼnin ko-luna yaslanarak “Bak, kadınlar gibi ağ-lıyorum” diyen Vahdettinʼle vedalaşmak.Yola çıkmasına birkaç saat kala YıldızSarayıʼna gitti. Vahdettin hemen kabuletti. Vahdettin, “Paşam’’ dedi, “Şimdiyekadar devlete büyük hizmetlerde bu-lundunuz. Artık onlar tarihe geçti.Bunu unutmayın. Şimdi yapacağınızhizmet hepsinden önemli. İstersenizülkeyi kurtarabilirsiniz.’’

Mustafa Kemal, saraydan ayrılırkenVahdettinʼin “Anadolu’dan direnişi baş-lat’’ değil, tam tersi “Anadolu’da usludurursan, işgal kuvvetlerini yumuşa-

tıp, vatanın hiç değilse bir bölümünükurtarabiliriz’’ mesajı vermek istediğisonucuna vardı.

Mustafa Kemal Paşa, 9. Ordu Müfet-tişliğiʼne tayininden (30 Nisan 1919) tam16 gün sonra Yıldız Sarayıʼna son defagitti ve Sultan Vahdettin ile son görüş-mesini yapıp Şişliʼdeki evine geçerek an-nesiyle ve kız kardeşiyle vedalaştığı gün16 Mayıs 1919ʼda bir tarihti ama “Tarihʼʼler önemini, kendinden sonraki gelişme-lerle ortaya çıkardı.

Günlerden Cuma idi. Mustafa Kemal,Galata Rıhtımıʼndan bir motorla Ban-dırma Vapuruʼna bindiğinde hiç kimse,bundan sonra yaşanacak sürecin yüz-lerce yıllık bir imparatorluğun küllerindenbir Cumhuriyet yaratıcılığından; Ban-dırma Vapuruʼndaki onlarca insan, bu

Page 34: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

34 � EKİM 2010

yolculuğun, yüzyılın en büyük tarihi ge-lişmesine damgasını vuracak bir UlusalKurtuluşʼun öyküsünü yazacak bir yolcu-luk olduğundan habersizdiler.

İngilizler çok geçmeden “uyanmışlarʼʼRauf Beyʼin rıhtıma kadar gelerek uğur-ladığı Bandırma Vapuruʼnun BoğazʼdanKaradenizʼe henüz açıldığı saatlerde,gece yarısına doğru İşgal Kuvvetleri Yük-sek Komisyonuʼnda ataşemiliter olarakgörev yapan Wyndham Deedes telaşlaBabıaliʼye Sadrazam Damat Ferit Pa-şaʼya koşmuştu. Ancak Ferit Paşa sakinbir şekilde koltuğuna yaslanmış, iki par-mağını şaklatarak, “Çok geç kaldınızekselans. Kuş uçtu’’ yanıtını vermişti.

Gazi Mustafa Kemal, bu tarihten 15Ekim 1927 tarihine kadar olan süreci vegelişmeleri anlattığı, tam beş gün sürenve Büyük Nutuk adıyla belgelenen tarihikonuşmasının bir bölümünde sürecişöyle anlatıyordu:

Yani:“Bu geniş yetkinin, beni İstanbulʼdan

sürüp uzaklaştırmak amacıyla Ana-doluʼya gönderenler tarafından,bananasıl verilebildiğine şaşabilirsiniz. “Der-hal belirtmeliyim ki, bana bu yetkiyionlar bilerek ve anlayarak vermediler.Ne olursa olsun benim İstanbul’danuzaklaşmamı isteyenlerin icat ettiklerisebep, Samsun ve yöresindeki asa-yişsizliği yerinde görüp önlem almakiçin Samsuna kadar gitmek.’’ idi. Ben,bu ödevin yapılmasının bir görev ve yetkisahibi olmaya bağlı olduğunu ileri sür-düm. Bunda hiçbir sakınca görmediler. Otarihte Genelkurmayda bulunan vebenim amacımı bir dereceye kadarsezen kişilerle görüştüm. Müfettişlik gör-evini buldular ve yetkiye ilişkin talimatıda, ben kendim yazdırdım. Hatta Savaşİşleri Bakanı olan Şakir Paşa bu talimatıokuduktan sonra imzada duraksamış,anlaşılır/anlaşılmaz bir şekilde mührünübasmıştır. (Mustafa Kemal Atatürk Nutuk, başlık: Mü-fettişlik görevimin geniş yetkileri, sayfa 13)

Bandırma Vapuru, İstanbul Boğazınıaşıp Karadenizʼin hırçın dalgalarını yarayara tam 3 günde, 19 Mayıs 1919 Pa-zartesi günü ulaştı Samsunʼa.

Peki bu vapurda kimler vardı?Bu tarihi yolculukta ve vapurda Mus-

tafa Kemal Paşaʼdan başka hangi inan-mış kahramanlar vardı?

Fiilen İngiliz Donanmasıʼnın işgal al-tında bulunan Karadenizʼe çıkacak olanBandırma Vapuru ancak İngiliz vizesi ileçıkılabilen İstanbul Boğazıʼnı geçebilmesive Samsunʼa gidebilmesi için İstan-bulʼdaki İngiliz İrtibat Kumandanı Binbaşı

Millingenʼin onayladığı liste kaç kişilikti?Bandırma Vapuru Kaptanı İsmail

Hakkı Durusu, (Kaptan İsmail Hakkı Du-rusu ise bu suları tanımıyor Karadenizʼeilk kez açılıyordu) Mustafa Kemal Pa-şaʼdan başka kimleri götürüyordu Sam-sunʼa?

Kalyon Burnuʼndan sandallarla Mer-kez (Dil) İskelesiʼne taşınan, oradan da, ozamanlar Samsunʼun kıyıya çıkan tekrampasını tırmanarak Samsun karasınaayak basan diğer yolcular kimlerdi?

III. Kolordu Komutanı KurmayAlbay Re’fet Bey (General Re’fetBele)

Kurmay Albay Reʼfet Bey, BandırmaVapuruʼndan sandallarla taşınarak Sam-sun kıyısına çıkan tek rampayı MustafaKemalʼin arkasından tırmanırken, biryanda Anadoluʼda bağımsızlık meşalesi-nin yakılmasında önemli bir ateş, biryanda 1. Dünya Savaşıʼnda Filistin Cep-hesinde edindiği deneyimle hem askerhem diplomat olmanın bilincindeydi.

Mustafa Kemal ile Samsun MıntıkaOteliʼnin penceresinden sokakları arşın-layan İngiliz askerlerini izlerken sözcük-leri boğazına düğümlense de, Havzaʼyavarıp, yapılacak mitinge katılıp katılma-yacağı bilinmeyen Sıtkı Hocaʼnın, topla-nan kalabalığı yararak Mesudiye Oteliönündeki meydana kadar gelip: “Ne du-ruyorsunuz. Yanıyoruz. Ateş saçaklarısarmıştır. Silahlanın, kazması olanlarkazmasını, küreği olanlar küreğini kapsıngelsin, olmayanların zımzıkları ne güne

duruyor...ʼʼ sözleriyle Ulusal Kurtuluşʼainancını pekiştirendi. Sıtkı Hocaʼnın busözleri Mustafa Kemalʼin “İlk cürʼeti ve ilkcesareti gösteren, ilk teşkilatı yapan siz-lersinizʼʼ Sözlerine tanık, Amasya Tami-miʼne ışık, Sivas Erzurum Kongrelerinefeyiz olanlardan biriydi.

Ama bilmezdi ki, anlamsızda olsa birgün, tarih onu, Atatürkʼün kurduğu CHPile yollarını ayırması, Terakkiperver Fır-kası üyesi olması ve Atatürkʼe yönelikİzmir suikastıyla ilgili davada yargılan-masının da satırlarını yazacak. Gerçisonra beraat edecek ve küsüp köşesineçekilecekti ama…

Yani Bandırma Vapuruʼnun Samsunʼataşıdığı yolcular arasında şanslı olma-yanlardan biriydi Albay Reʼfet Bey.

Kurmay Başkanı Albay Kazım Beyefendi (General Kazım Dirik 1880-1941)

16 Mayıs 1919 Cuma gecesi. 1878yapımı, yani 41 yaşında, iki kez batırılıpyeniden yüzdürülmüş, pusulası bozukBandırma Vapuru İneboluʼyu geçip dal-galı ufuklara yönelirken, güverteden birRumeli türküsünün ezgileri yayıldı. Tiz,utangaç, üstelik sigaranın neden olduğuhırıltı bir sesti bu: “Manastır’ın orta-sında var bir havuz...’ʼ

Türküyü bitirince birkaç adım gerisin-deki gölgeye, Kurmay Başkanı ManastırlıKazım Beyʼe seslendi. Başını çevirme-den.

-Özledin mi memleketi?-Evet komutanım. Ama hemşerilerim

CUMHURİYETİMİZİN 87. YIL

Page 35: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

35EKİM 2010 �

sayesinde o hasreti bir nebze giderebili-yorum.

-Ben de öyle ben de... Sonra yutku-nup sustu. Başını küpeşteye yasladı, sonbirkaç günbir film şeridi gibi geçti gözleri-nin önünden.

Mustafa Kemalʼin ordu müfettişi olarakSamsunʼa gönderilmesini sağlayan Kur-may Başkanı Kazım Dirik, Karadenizʼinhırçın dalgalarını döve döve ilerleyenBandırma Vapuruʼnda Mustafa Kemalʼe:“1913 doğumlu ve şimdi altı yaşında olanoğlum beni ʻilk kez bilerekʼ baba olarakne zaman tanımıştı acaba?ʼʼ diye sordu.

“Tarih, seni ona, Erkan-ı HarbiyeReisi, Orhanʼın babası ve Türk Milletiʼninkurtuluş neferi olarak anlatacak.ʼʼ

Kurtuluş Savaşıʼndan sonra askerlik-ten ayrılan Kazım Dirik, Bitlis ve İzmirʼdevalilik yaptı.

Atatürkʼe hazırlanan İzmir suikastı sı-rasında İzmir Valisiydi. 1935ʼte atandığıTrakya Bölgesi Genel Müfettişliğini öm-rünün sonuna kadar sürdürdü.

Sağlık Müfettişi Albay İbrahimTali Beyefendi (Dr. İbrahim Tali Öngören 1875-1952)

“Samsunʼdan Havzaʼya gidiyorduk. Al-tımızda, Birinci Dünya Harbiʼnden kalanMercedes Benz marka bir otomobil vardı.Şoförde Türk değildi. Yola çıktık, birazsonra motorda bozukluk oldu ve arabadurdu. Otuz altı yaşında zaferler kazanankumandan Mustafa Kemal Paşaʼnın nedemek olduğunu arkadaşları bilirler.

Kızdı ve asabileşti. Şoförü azarladı vekendisi makineyi harekete geçirmeye uğ-raştı. Tabi muvaffak olamadı.

Ben, Doktor Refik Saydam ve KazımDirik bir köşede duruyorduk. Doğrusu,içimizden neden işe karıştığına hem üzü-lüyor, hem sinirleniyorduk. İçimizden ge-çeni anlamış gibi bize baktı ve dedi ki:

-On sene sonra sizinle, kendi yaptı-ğımız yollarda, Türk şoförleri bizi istedi-ğimiz yerlere götürecekler! Biz sustuk.İçimizden geçenlerin ne olduğunu bil-mem anlatmak lazım mı? Aradan tam onyıl geçti. Ben umumi müfettiş idim.

Diyarbakırʼa gelmişti. Bir yola giderkengene otomobil bozuldu. Kafile durdu.Beni yanına çağırdı ve Türk şoförle işle-meye başlayan makineyi işaret etti:

-“Vaadimi yerine getirdim!ʼʼ anısınıyaşamak istercesine Bandırma Va-puruʼnun sallanışına kendini bırakan Dr.Albay İbrahim Tali Beyʼdi.

Sağlık Bakanlığı ve daha sonra Var-şova Elçiliği görevlerinde bulundu.

Kurmay Binbaşı Arif Bey (1892-1926)1882 yılında Adanaʼda doğan ve İstik-

lal Harbiʼnde tümen komutanı olarakgörev yapan Kurmay Başkan Yardımcısıve 1923ʼte Eskişehir milletvekili olarakseçilecek olan Yarbay Ayıcı Arif Bey; Ata-türkʼün en sevdiği kent, İzmirʼi emanet et-tiği Kazım Dirikʼin odasına girerek özelkalemin: “Adının Şevki olduğunu söyle-yen biri sizinle görüşmek istiyor efendim,denizciymiş, çok önemli bir bilgi verece-

ğini söylüyor. Adam çok heyecanlı. Hattabir şeylerden korktuğu belli. Mutlaka si-zinle görüşmesi lazımmışʼʼ diyeceği veiçeri alınan adamın “Vali Paşam. MustafaKemal Paşaʼyı öldürmeye hazırlanıyorlar.Sonra benim motorumla Sakızʼa kaça-caklar. Vicdanım elvermedi...” diye anla-tacağı olayın soruşturulmasından aynıvapurla Samsunʼa doğru yol aldığı Mus-tafa Kemal Atatürkʼe İzmirʼde ortayaçıkan suikast girişimine katıldığı iddia-sıyla İstiklal Mahkemesiʼnde yargılanarakidam edileceğini nerden bilebilirdi ki…

Ve tarih ondan, Ordu komutanlığı yap-tığı sırada çadırında ayı beslediği içinAyıcı Arif Bey ve İzmir suikastçısı olarakbahsedecekti.

Kurmay Binbaşı Hüsrev Bey(Hüsrev Gerede 1886-1962)

Ve tarih, Mustafa Kemalʼi, BandırmaVapuruʼyla tarihi bir yolculuğa uğurlarkenyanındaki silah arkadaşlarından olan vetarihi, tekerleğinin döndürülemezliği ger-çeğinin yarattığı biçimde yazılmasınısağlayan kahramanlardan olarak notunudüşeceklerden biri, Kurmay Binbaşı Hüs-rev Beyʼinde soyadının da tarihini yaza-caktı.

Bu soyadı, Düzceʼde başlayan vedaha sonra yakın yerleşimlere sıçrayanisyanın Geredeʼdeki öncülerinden olanDivitli Eşref Hocaʼnın: “İngilizlere meydanokuyoruz. Bu en büyük küfürdür.ʼʼ Sözle-rini ağzına tıkadığı ve isyanı bastırdığı(21 Nisan 1920) yerin; Yunanlıların İzmirʼiişgalinden sonra ilk direniş örgütü kurul-duğu Gerede olacağını sanki bilircesine,İstanbul ve çevresinden gelen bilgilerinen ince ayrıntılarıyla inceleyerek Anado-luʼyu da anlamaya çalışan ve sonuçlarınıMustafa Kemal ile paylaşandı. İstihbaratve Siyasiyat Şubesi Müdürlüğü ve dahasonrada farklı başkentlerde büyükelçilikgörevleriyle tarihteki yerini alır.

Topçu Binbaşı Kemal Bey (Müfettişlik Topçu Komutanı Korgeneral Kemal Doğan 1879-1951)

Trablusgarpʼta tanıştığı MustafaKemal ile cepheden cepheye koştuğugibi Bandırma Vapuruʼnun güvertesininküpeştesine dayanmış bir an önce ka-raya ayak basmayı ve…

Birdenbire, ışıkları sönük giden Ban-dırma Vapuruʼna yaklaşan İngiliz gemi-sini fark edendi. Ancak çok geçti. İngilizgemisi Bandırmaʼyı adeta sıyırırcasınageçip gitmişti. Bandırma kurtulmuştu...Ülke de kurtulacaktı…

Çünkü onlar yıllar sonra kızı Ayferʼin:“Milli Mücadeleyi nasıl başardınız?ʼʼ so-rusuna söylediği gibi “Sadece yapmamız

Page 36: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

36 � EKİM 2010

gerekeni yaptık.ʼʼ. İngiliz gemisinin sıyı-rırcasına geçtiğinde de, sadece gereğiniyapmışlardı. Bir “Ohhʼʼ çektiler.

3 Eylül 1922 günü, Başkumandan:“Dumlupınarʼdaki başarınızdan dolayıMiralaylığa terfi edildiniz…ʼʼ yazan mek-tubu almayı ve 6 gün sonra İzmirʼe gire-ceğini sabırsızlıkla bekliyordu. Ve savaşbitince, ilkokul öğretmeni Mevhibe Ha-nımʼla 29 Ekim 1923ʼte kıyılan nikahlaevleneceği gün dışarıda Cumhuriyetʼinilanını müjdeleyen top sesleri vardı.

Ve yıllar sonra kızı Ayfer: “Ramanʼdapetrol bulunduğunu gazetede okudu-ğunda sevinçten gözleri yaşarmış, ak-şama kadar çocukluğunun Rumelitürkülerini mırıldanarak dolaşmıştı.ʼʼ Di-yecek, babasından kalan mirası da; üze-rinde kurşun deliği ve kan izi bulunan birüniforma… Bir İstiklal Madalyası... Ve“Başkumandan M.Kemalʼʼ imzalı bir mek-tup… olarak özetleyecekti.

Sıhhiye Müfettiş Muavini Bin-başı Refik Bey (Başbakan Dr. RefikSaydam 1881-1942)

Bandırma Vapuru Karadenizʼin azgındalgalarıyla boğuşarak ilerlerken, güver-teye hava almak için çıkan Doktor Bin-başı Refik, gecenin sessizliğini boğar-casına, ciğerlerini parçalarcasına duy-duğu öksürük sesine doğru yöneldi. Nö-betteki asker, asker duruşuyla pürdik-katti. Yanına yaklaştı. Asker öksürüğünütutamıyordu. “Asker neyin var?ʼʼ “Birşeyim yok komutanım, birazdan geçerʼʼdedi. “Adın ne senin?ʼʼ onbaşı “Sivaslı, Alioğlu Rıfat komutanım.ʼʼ “Sen biraz istira-hat et, nöbet benimdir.ʼʼ Rıfat, içinden,öksürüğüne lanetler okuyordu. Duruşunubozmadı.

Bandırma Vapuru, sadece Ulusal Ba-ğımsızlığın tarihsel öyküsünü yazacakve Cumhuriyeti kuracak kurmaylarıdeğil, bağımsızlıktan sonra ortaya çıka-cak yeni düşmanlarla; cehaletle, sefa-letle, hastalıkla mücadele edecekkurmayları da taşıyordu. Bağımsızlığıkoruyacak tek güç, Türk halkıydı ve sağ-lıklı bir gelecek de şimdiden kurulma-lıydı. Binbaşı Doktor Refik Bey, savaştansonra Cumhuriyet dönemi sağlık hiz-metleri için hep öne çıkan bir isim, birsembol olacaktı.

O, yıllar sonra devletin hizmetinde sa-dece 554 hekim -Devlet hizmetinde hiçdiş hekimi yoktu-, yok denecek kadarhemşire, yatak, eczacı ve ebe ile gençCumhuriyetʼin ilk Sağlık Bakanı olacaktı.Cumhuriyet kurulduğunda toplam 78hastane ve dispanseri olan genç Türki-yeʼnin hastane sayısını 15 yılda 397ʼyeulaştıracaktı.

Piyade Yüzbaşı Yaver CevadEfendi (Atatürk’ün yaveri ve milletve-kili Cevad Abbas Gürer 1887-1943)

Vapur Samsunʼa yaklaştıkça, İstanbultelaşlanıyordu.

Kuş uçmuştu bir kere.Artık iş, “dönʼʼ çağrısının ötesine ge-

çecek, Mustafa Kemalʼin tutuklanması,derdest edilerek İstanbulʼa gönderilmesiemrine dönüşecekti. Mustafa Kemalbütün bunları düşünmek istemiyordu.Sadece uyumak istiyordu. Piyade Yüz-başı Yaver Cevad Efendi: “Ekseriyetleuykuda geçirdiği zamana acırdı.” Bir defabana: “Hayat pek kısa. Çocukluk ve mek-tep hayatın bir kısmını alıyor. Geriye ka-lanını ise uyku, yarıya indiriyor.. Uyku-suzluğu giderecek ve vücuda verdiği isti-rahat gıdasını verecek komprimeler (ilaç-lar) icat edilse... Bir gün o da olacaktırʼʼdiyecek kadar hayatta kalabileceğini ner-den bilirdi.

Aynı vapurla Samsunʼa doğru ilerle-yenler, ülkenin kaderini ve tarihini yazı-yorlardı. Mustafa Kemal, istifasını vehatta ordudan da ayrılmasını önerecekolanları da beraberinde götürüyordu.

Kader…Sonunda, istemeye istemeye arka-

daşlarının telkinine uyacak, Harbiye Ne-zareti ile Padişahʼa hem görevinden hemde ordudan ayrıldığını bildirecekti.

Ve bir gün, istifa telgraflarına gelen ce-vapları okurken Mustafa Kemalʼin, sesin-deki titremeyi güçlükle bastırmaya çalı-şarak bir kahve istediğine ve daha bir ön-cesinde “sonuna kadar sizinleyimʼʼ gü-

vencesi veren Albay Kazımʼın ayağa kal-kıp “Paşam bir istirhamım varʼʼ “Söyle.ʼʼ“Ordudan istifa ettiğinize göre artık yanı-nızda kalamam. Kazım Paşaʼya gidipbana başka bir görev vermesini rica ede-ceğim.ʼʼ diyeceğine tanık olacaktı.

Kader…Piyade Yüzbaşı Yaver Cevad Efendi:

“Kumandan Paşa geliyorlar. Arkalarındabir bölük süvari varʼʼ derken, MustafaKemalʼin Harbiye Nezaretiʼnin kendisin-den boşalan yerinin Kazım Paşaʼyateklif ettiğini biliyor, bunu kabul etmesin-den ve onu tutuklamaya gelmiş olma-sından çekindiğini bir film şeridi gibiizleyecekti.

Arkasında subaylar dizili olarak KazımPaşa kapıda görünmüştü. Cevad Efenditanıklığını şöyle anlatacaktı: “Karabekirilerledi, yaklaştı, durdu. Hazırola geçti,selam verdi ve “Emrinizdeyim Paşamʼʼdedi. “Ben, subaylarım, erlerim, kolor-dum, hepimiz emrindeyiz.ʼʼ Biraz duruptamamladı: “Size makam arabanızı vesüvari muhafız kıtanızı getirdim.ʼʼ Diye-cek ve Mustafa Kemal heyecandan sen-deleyecek ve bir kabustan uyanmış gibigözlerini ovuşturarak Kazım Paşaʼyı ku-caklayıp iki yanağından öpecekti.

Müthişti…Bir diğer müthiş olan da, Karabekirʼin

az önce pervasızca çekip giden KurmayBaşkanı Albay Kazım Beyʼi de yenidenMustafa Kemalʼin emrine vermesiydi.Mustafa Kemal, yıllar sonra kendisini sui-kasttan kurtaracak olan Albay Kazımʼaacı bir tebessümle bakacaktı. Bütün bun-

CUMHURİYETİMİZİN 87. YIL

Page 37: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

37EKİM 2010 �

ların tanığı Piyade Yüzbaşı Yaver CevadEfendiʼydi ve Cumhuriyetʼin kuruluşuylabirlikte 1941 yılına kadar aralıksız BoluMilletvekilliği yapacaktı.

O yolculukta Gazi Paşaʼnın yanındaolanların bir kısmı, sonuna kadar onunlakalmıştı. Gezideki Başyaveri CevatAbbas öyleydi. İkinci yaver Muzaffer de...Emir Subayı Hayati Bey ve MemduhBeyʼde…

Kıdemli Yüzbaşı Mümtaz (Kurmay Mülhakı Mümtaz TÜNAY1885-1946)

Kıdemli Yüzbaşı Mümtaz, genç su-baylardandı. Kendisinden bir yaş küçükolan Yüzbaşı Sadık oğlu İsmail Hakkı ileBandırma Vapuruʼnun sessiz ama dik-katli yolcularındandı. Mustafa Kemalʼinekibinde olmak onları fazlasıyla sevindi-riyordu.

Bandırma, Samsunʼa varmış, yolcularKalyon Burnu denilen yerden sandallarlaMerkez (Dil) İskelesinden karaya çıkışla-rında askeri mızıka marşı çalmaya baş-lamıştı. Kıdemli Yüzbaşı Mümtazʼın içicoşmuş, gözleri yaşarmıştı. Hep birliktePaşa ile karargahının ikametine ayrılanMıntıka Palas Oteliʼne yürüyerek gitmiş-lerdi. Bir ara Paşaʼnın yüzüne baktı...Paşa, sakin ama düşünceliydi. Belli ki İs-tanbulʼdan yola çıktılarından bu yanadoğru düzgün uyumamıştı... Kararını ver-mişti Kd. Yüzbaşı Mümtaz, Paşayı yalnızbırakmayacaktı.

Kd. Yüzbaşı Mümtaz, 1885ʼte Si-lifkeʼde doğmuş, 1902 yılında Harp oku-

luna girmişti. Teğmen rütbesiyle HarpOkulunu bitirerek kura ile II. Orduʼya tayinedilmişti. Bandırma Vapuruʼnda olmakonun için şereflerin en büyüğü idi... 8.Kolordu 3. Fırka 8. Alay 2. Tabur Kuman-dan Vekilliğinden emekli olacak, 1946ʼdavefat edecekti.

Yüzbaşı Sadıkoğlu İsmail Hakkı(Kurmay Mülhakı İsmail Hakkı EDE1886-1943)

Bandırma Vapuru ile Samsunʼa gide-ceklerini öğrendiğinden beri içi kıpır kı-pırdı. Karadenizʼin hırçın dalgalarındanhastalansa da bir ara çabuk toparlamıştıkendisini.

Samsunʼa gelmişlerdi sonunda. Şe-hirde İngiliz işgal kuvvetleri vardı ve Pon-tusçular sokaklarda kol geziyordu.Şehrinmanzarası pek parlak değildi kısacası.Paşaʼsına baktı... Mustafa Kemalʼin uy-kusuz geçirdiği vapur yolculuğunun ar-dından burada da uykusuz gecelerinoʼnu beklediğini çok iyi biliyordu.

Mustafa Kemal, Mıntıka Palas Otelinkendisine ayrılan odasında biraz dinlen-meye başlamıştı ki, Emir Eri Halit, bir İn-giliz torpidosunun limana demir atmaktaolduğunu nefes nefese söylüyordu Pa-şaʼsına... Yüzbaşı Sadıkoğlu İsmail Hakkı(EDE), Mustafa Kemalʼin dürbünle zırhlıyıuzun uzun seyretmesine tanıklık etti.

Kendilerini Samsunʼa bırakan Ban-dırma Vapuru, Trabzonʼa doğru yol al-mıştı çoktan. İngilizler, Bandırmaʼnın iziniSamsunʼda bulamayacaklardı. Sinopʼtakonaklasalar ve biraz oyalansalardı İngi-

liz zırhlısına yakalanacaklardı. Ama Paşabunu İstanbulʼdan hareketinden hemenönce biliyordu.

(Mondros Mütarekesiʼni Osmanlı Dev-leti adına imzalayan, imzadan birkaç ayönce emekliliğini isteyen, padişahın rica-sına rağmen kararında direten ve kuru-lan hükümeti eleştirerek, ordudan ayrılanilk fırsatta Anadoluʼya geçip, Mustafa Ke-malʼe katılacağı sözünü veren ve bunukısa bir süre içinde gerçekleştiren RaufBey, Paşaʼnın kulağına eğilmiş ve gemi-sinin İngilizler tarafından batırılacağınısöylemişti. Bunun üzerine, Mustafa Ke-malʼe: “Bu yolda ölmeyi tercih ettiğinisöylemişti.ʼʼ

Yüzbaşı Ali Şevket (MüfettişlikEmir Subayı Ali Şevket Öndersev1884-1940)

Yüzbaşı Ali Şevket, Bandırma Vapu-ruʼnda 9. Ordu Müfettişliği Refakat Zabitigörevlisi olarak bulunuyordu. Paşa gibi oda Selanik doğumluydu. Samsunʼa gi-derlerken, Mustafa Kemal ile kader birliğiyapacağı ve İstiklal Savaşı sonrasındaTürkiye Cumhuriyetiʼnin milletvekili (Gü-müşhane) olacağını hiç düşünemezdi.

Samsunʼa vardıklarında şehrin du-rumu onu derinden üzmüştü. Başlarınabir şey gelse halk onları koruyamayacakdurumdaydı. Şehir işgal kuvvetleri vePontusçuların tehdidi altında inliyordu.

Yüzbaşı Ali Şevket nelere tanık ola-caktı nelere, Samsunʼda kalacakları yeribile zar zor bulunduğunda, hatta binadaeşyalar bulunmadığı için şehirdeki me-murların evinden yatak, karyola, mutfakeşyası gibi eşyaların toplanarak yerleşe-bilir hale getirilmesine tanık olacaktı.

Yüzbaşı Ali Şevketʼin içinde hep birumut vardı. Yolculuk boyunca memleke-tin içinde bulunduğu durumu düşünmüşve sonunda kararını vermişti; ne olursaolsun paşayla birlikte olacaktı. Ali Şevket,Milli Mücadele yıllarında Paşaʼsını yalnızbırakmadı. (Mücadelelerin başarıyla so-nuçlandığını gören; Duygu Asenaʼnın dadedesi olan Yüzbaşı Şevket,1940ʼtavefat edecektir.)

Yüzbaşı Mustafa Vasfi (Karar-gah Komutanı Mustafa Vasfi Süsoy1876-1934)

Bandırma Vapuruʼnun yolcuları ara-sında alaydan yetişerek subaylığa kadaryükselebilen tek kişiydi Yüzbaşı MustafaVasfi. Arnavutlukʼta, Edirneʼde, Doğu vi-layetlerinde vazife görmüş, I. Dünya Sa-vaşı ile birlikte Mustafa Kemal Paşaʼnınmahiyetinde Karargah Komutanlığı yap-mıştır.

Kaptan İsmail Hakkı Durusuʼnun e-

Page 38: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

38 � EKİM 2010

mektar Bandırma Vapuru, Çaltıburnuaçıklarında dumanını keyifle savurarakTrabzonʼa doğru yol alırken, İngiliz torpidogemisinin limana demir atışını seyretti.

Mıntıka Palasʼın puslu camından,Mustafa Kemalʼin mahiyetinde karargahkomutanlığı yaptığı için Paşaʼnın nekadar kararlı ve askerlikte ne kadar ba-şarılı olduğunu yakından biliyordu. Bildiğibir şey daha vardı ki; Mustafa Kemal, sa-raydan aldığı görevin ötesinde bir şeyleryapacaktı.

Hisleri onu yanıltmayacaktı. MustafaKemalʼle birlikte çıktığı bu yolculuk onu,Türkiye Cumhuriyetiʼnin kuruluşunu gör-mesine, Milli Mücadele yıllarında katkısunmasına, ardından da Tokat milletve-killiğine kadar taşıyacaktı.

Üsteğmen Hayati Bey (KurmayBaşkanı Emir Subayı Ve MüfettişlikKalem Amiri, 1892-1926)

Bandırma Vapuruʼnun en genç subay-larından biri olarak binmenin, adını çokduyduğu Mustafa Kemal ile aynı vapurdaolmanın heyecanı, üzerine tatlı bir ağırlıkolarak biniyordu.

Mustafa Kemal Paşa, Kazım Beyʼinemir subayı olarak gelen genç subayabaktı, kendi gençliğini görürcesine “İlkkez mi göreceksin Anadoluʼyu?ʼʼ diye sor-duğunda heyecandan titriyordu. “EvetPaşam.ʼʼ “Peki bizleri nelerin beklediğinibiliyor musun?ʼʼ “Hayır Paşam, ama si-zinle ve değerli komutanlarımla birlikte ol-mamın ve ölmeye de hazır olmamgerektiğini biliyorum.ʼʼ Sözlerini nasıl söy-lediğine kendi bile şaşarak, gelecekte birgün sevdiği insanlara -sanki, BandırmaVapuruʼnda birlikte yolculuk ettiği komu-tanlarını en erken terk edeceğini bilirce-sine- şakaklarından aşağıya inen terebile aldırış etmeden duruşunu bozmadı-ğını anlatabilmeyi ne de çok istediğini ge-çirdi içinden.

Ve öyle de oldu. Bandırma Vapuruʼn-daki 18 kişi arasında en genç yaşta (34)hayata gözlerini yumandı.

VeVeVe

1. Osman Nuri oğlu Ali Faik Efendi (Kı-demli Çavuş)2. İbrahim İzzet oğlu Atıf (KıdemsizÇavuş)3. Aydınlı Ali oğlu Musa (Çavuş)4. Konyalı Mustafa oğlu Kemal (Çavuş)5. Konyalı Kemal oğlu Mustafa (Çavuş)6. Sivaslı Ali oğlu Rıfat (Onbaşı)7. Sivaslı Rıfat oğlu Ali (Onbaşı)8. Çatalcalı Tevfik oğlu Adem (Onbaşı)9. Sincanlı Hüseyin oğlu Mehmed (Er)

10. Sincanlı Ahmed oğlu Emin (Er)11. Sincanlı Mustafa oğlu İsmail (Er)12. Sincanlı İbrahim oğlu Ömer (Er)13. Alanyalı Kerim oğlu Mehmed (Er)14. Sungurlulu Hasan oğlu Elvan (Er)15. Geredeli Mehmed oğlu Mehmed(Er)16. Mudurnulu Mehmed oğlu Durmuş (Er)17. Geyveli Mehmed oğlu Ali (Er)18. Geredeli Şakir oğlu Nuri (Er)19. Akhisarlı Hasan oğlu Hüseyin (Er)20. Tokatlı Abdullah oğlu Mehmed (Er)21. Divrikli Abdullah oğlu Musa (Er)22. Kadıköylü Mehmed oğlu Hasan (Er)23. Yenihanlı Bekir oğlu Mahmud (Er)24. Üsküdarlı İhsan oğlu Mehmed Lütfi (Er)25. İzmirli Abdullah oğlu Ali (Er)

Onlar Mustafa Kemal’e inanmış yü-reklerdi...

Türkiye Cumhuriyetiʼnin kuruluş süre-cini başlatan 19 Mayıs 1919 tarihine;Bandırma Vapuru ile Samsunʼa gelen ve

tarihe adlarını yazdıran bir avuç yüreklive inançlı insandılar.

Onlar, Türk Ulusuʼnun yüreğine isim-lerinin yazacağı ve yıllarca ʻMustafa Ke-malʼin arkadaşlarıʼ olarak anılacakları biryolculuğa çıktıklarını belki biliyorlardıbelki de bilmiyorlardı... Ancak onlar Mus-tafa Kemalʼe inanmış yüreklerdi...

Bandırma Vapuruʼnda bulunan baştaGazi Mustafa Kemal Paşa olmak üzere,mürettebattan maiyete kadar herkesi,dün olduğu gibi bugün de, yarın da min-net ve saygıyla anmaya devam edece-ğiz…

Tarih 16 Mayıs 1919’duve hepimiz Bandırma Vapuru’ndaydık.

Ve19 Mayıs 1919’da hepi-

miz Samsun’a çıkmıştık…

CUMHURİYETİMİZİN 87. YIL

Page 39: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9
Page 40: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

HAYVANLAR ALEMİ

40 � EKİM 2010

HAYVANLARDünya sadece bize değil, aynı zamandaetrafımızda yaşayan bin bir türlü canlıya ait.Biz onların birçoğunu biliyoruz. Peki, yabilmediklerimiz? Adını bile duymadığımız,ilginç görüntüleriyle hepimizi şaşırtacakbirbirinden farklı binlerce canlı var. Bu aysizinle dünyanın en ilginç hayvanlarınındünyasına bir yolculuk yapmak ve kendiağızlarından özelliklerini dinlemek istedik...

Alpaka: Devegillerden sayılıyoruz, ama kökenimizin hangitürden geldiği konusunda bilim adamları bir kanıya varabilmişdeğiller hala. Ortak aldığımız bir kararla biz de gerçekleriaçıklamıyoruz. Merak ettikleri sürece bizi korurlardiye. Çünkü tüylerimiz için yeterince rahatsızedildik bu zamana kadar. Bu konuşmadansonra umuyoruz ki bize gereken önemi vedeğeri gösterirsiniz. Biraz da tipimdenbahsedeyim. Uzun, ince bir boynumuz,küçük de bir kafamız var. Develerden farklıolarak bizim hörgücümüz yok. 50 cmʼyekadar ulaşan tüylerimiz var. Hamileliğimiz240 ile 345 gün arasında değişiyor.Bebeğimiz doğduktan sonra onu 8 aya kadar emziriyoruz . Bana ayrılan süreninsonuna geldik. şimdilik hoşçakalın.

Armadillo: Arkadaşlarımız kendilerini uzunuzun anlattıkları için ve görsel yönetmenimizbana bu kadar yer ayırdığı için fazlazamanınızı almayacağım... Benim ana yurdumGüney Amerika. Memeliler grubundanım.Ortalama 75 cm uzunluğundayım. Zırhımıfarkettiniz değil mi? Çok özel ve güvendehissettiriyor bu zırh kendimi bana. Böceklerlebesleniyorum. Koku alma duyularımız çokgeliştiğinden böcekleri toprak altında rahatçabulabiliyorum. Biraz aceleci olduğumdan çokhızlı kazarım toprağı ve bu süre içindeburnuma toprak kaçmasın diye nefesimitutarım. İlginç bir özelliğimi daha anlatayımsize. Hamileliğimizde yumurtalıklarımızda tekbir yumurta oluşmasına rağmen, üremeolayları sonucunda bir defada dört taneyavrumuz olur. Dişi insanların tek yumurtadördüzleri doğurması gibi yani.

Page 41: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

41EKİM 2010 �

Uzun Burunlu Maymun: Borneo’danselamlar. Son yıllarda insanlar bize pekdostça yaklaşmadılar. Aldığım duyumlaragöre sayımız giderek azalıyormuşdünyada. 1000’e kadar düştüğümüzsöyleniyor. Umarım doğru değildir. Her nekadar insanların düşmanımız olduğusöylense de, biz dünyada dost canlısıinsanların da olduğunu düşünüyoruz veonlarla tanışabilmeyi diliyoruz.

Biz genellikle tropikal ormanlarda,bataklıklarda ve nehir kıyılarında yaşarız.Nehir kıyısı dedik de aklınıza hemen balıklabeslendiğimiz gelmesin. Biz yaprak, meyveve tohum yeriz genelde. Suya yakınlığımıztamamen keyfimize düşkünlüğümüzden.Güne yüzerek başlamak zinde tutuyorvücudumuzu. Yüzmek kadar sevdiğimiz birşey daha var. O da yemek yemek.Burnumuzun uzunluğu biraz rahatsızediyor bu esnada ama hiçbir şeyin buzevkin önüne geçmesine izin vermiyoruz.Elimizle biraz itiyoruz yemek yerkenburnumuzu. Hanımlarımız bu konudarahat. Onların burunları kendileri gibi zarifve küçük. Çok kibarım değil mi? Evet, itirafediyorum biraz da çapkınız. Türümüzdeher erkeğin kendine ait 10 ile 30 kişiarasında bir haremi var. Dişilerimizküçükken başka haremlere geçebiliyorlaristerlerse, ama büyüyünce buna izinvermiyoruz. Biraz da maçoyuzanlayacağınız. Dürüstçe anlattım türümüzüsize. İyi huylarımızdan da kötühuylarımızdan da bahsettim.

“Yakışıklılıkta değil ama, burunda Karadeniz erkeği ile yarışırım”

Page 42: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

HAYVANLAR ALEMİ

42 � EKİM 2010

“Dudaklarımdoğuştan rujlu”

Kırmızı dudaklı yarasa balığı:Benim gibi bir balık görmüş müydünüzdaha önce? Görmüş olamazsınız,çünkü benim eşim benzerim yok.Dudaklarım doğuştan rujlu. Ayrıcadünyada dört yüzgecinin üzerindeyürüyebilen tek balık türüyüm. şimdiAxolotlar “Biz de yürüyoruz.”diyebilirler ama onlar balıkfamilyasından değil. Çok megolomanolduğumu düşünmeyin sakın. Benimgibi bir balık yok ama denizaltında öylecanlılar var ki çoğunu tanımadığınızaeminim. Araştırmacılar her gün yeniyeni türler keşfediyorlar. Ben bilebazen hiç görmediğim bir türlekarşılaşabiliyorum gezerken. Yeni yeniarkadaşlıklar kuruyorum her geçengün. Tabii yemek listelerinde yeralmıyorsam. Nasıl yürüyebildiğimi mimerak ediyorsunuz? Anlatayım.Kumun üzerinde sizler gibi yürüyerekdolaşmamı sağlayan göğüsyüzgeçlerim var. Bu yüzgeçlerimikullanarak okyanus zemininde rahatçaayakta durabilirim. Fener balıklarındaolduğu gibi benim de burnumunaltında, diğer balıkları kandırmak içinolta olarak kullandığım küçük deriparçaları var. Bu oltayı kullanarak diğerbalıkları, yengeçleri, kurtçukları vedeniz taraklarını yerim. Anlayacağınızüzere etçil bir balığım. Diğer balıklarıöldürmem vahşi biri olduğumuzannettirmesin size. Biz hayvanlaryaşamak için öldürürüz sadece. Zevkve süs için değil.

Frigate Kuşu: Hava yastığım nasıl arkadaşlar? Komik mi? Neresikomik? Kızlar bayılıyor kırmızı hava yastığıma. Şişirdiğimde çok çekicigözüküyormuşum. Dişilerimiz bizden biraz daha farklı. Onların kırmızıkeseleri yok. Başlarında ve karınlarının alt kısmında beyaz tüyleri var.

Biz etçil kuşlarız. Balıklarla besleniriz amayüzme bilmediğimiz için suyun 50-150metre üzerinde dolanıp, yukarıdan uçanbalıkları gözleriz. Bir tane gördüğümüzde,hemen kanatlarımızı kapayıp taş gibisüratle dalışa geçer, suya 1-2 metre kalabüyük kanat hareketleriyle yavaşlarız.Sonra da peşindeki balıktan kaçmak içinoradan oraya zıplayan uçan balıkla havadabuluşmak için fırsat bekleriz.

Page 43: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9
Page 44: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

HAYVANLAR ALEMİ

44 � EKİM 2010

“Adım tarsier,biraz tırsığımaçıkçası”

Tarsier: Off çok korktum.Beni yer mi acaba? Pardon,biraz korktum da. Niyebakıyor bana anlamadım ki.Kendimden bahsedeyimbiraz, belki korkum geçer.Asyaʼnın güneydoğusundakiadalarda yaşıyoruz biz.Gözlerimiz çok büyük olduğuiçin ilginç bulunuyoruzgenelde. Bu nedenle biribana baktığında ilginçbulduğu için mi bakıyor,yoksa niyeti kötü müanlamıyorum. Gerçişaşırmakta haklılar, kabulediyorum. Gözlerimizbeynimizden bile büyükbizim. Arka bacaklarımızbiraz uzun. Kuyruğumuz da20-25 cm civarında.Tüylerimiz çok yumuşak.Genelde geceleri ortayaçıkar ve böcek avlarız.Daldan dala atlarken aradabir iki kuş da yiyoruz tabii.Hamileliğimiz 6 ay sürüyor.Bebeğimiz bir günde ağacatırmanmayı öğreniyor.Sizinle konuşmak korkumaiyi geldi.

“Ben öküzün önde gideniyim”Misk Öküzü: Diğer öküzlerden farklı göründüğümü biliyorum ama ben de öküz

familyasına mensubum. Soğuk yerlerde yaşıyoruz; Alaska, Kanadaʼnın kuzeyi veGrönland gibi. Adımız postumuzdan yayılan ve misk geyiğininkine benzer, keskin amagüzel olan bir kokudan geliyor. Bilmiyor olabilirsiniz ama biz 1 milyon yıldır bu dünyadayaşıyoruz. Sayımız azalmaya başladığı için iyi insanlar bizi koruma altına aldılar. Bizyaklaşık 360 kilo civarındayız. Sürüler halinda yaşarız. Bacaklarımız biraz kısa -tamam,tamam bodur- olduğu için yoğun karda manevra yapmakta zorlanıyoruz. Dişilerimiz hermayısta bir bebek doğururbize. Doğumdan bir saat sonraannesini izlemeye başlıyoryavrumuz. Anneleri kadar bizde yavrumuza gözümüz gibibakıyoruz. Kimin çocuğutehlikedeyse erkekler olarakhemen toplanıp siper oluruzyavruya. Yüzümüzü hemendüşmana doğru döner ve birdaire oluşturarak yavruyu budairenin içinde saklarız.Gerektiğinde bir kaçımızdaireden çıkıp düşmanınüzerine yürürüz. Et ve sütverimimiz yüksek olduğu içinavcıların hedefindeyiz.

Page 45: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9
Page 46: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

EĞİTİM

46 � EKİM 2010

BAŞARIYAodaklanmak

EĞİTİM ÜZERİNE DÜŞÜNCELER - 9

Yeni öğretim yılınabaşladık. Umuyorumki, umuyoruz kiçocuklarımız bu yılokulun kendileri içinkoyduğu hedeflerekolaylıkla ulaşsınlar.Öğretmenler, okulyöneticileri, anne-babalar bu amacakilitlenmişdurumdalar ve bütünbir akademik yıl

boyunca da ellerinden gelen herözveriyi gösterecekler. Ancak, öğrencilerbunu kendileri için istemedikçe çok dafazla bir şey yapamayacakları açık.Başarının yolu öğrenciyi bunainandırmaktan ve bu inancı sürdürmektengeçiyor. Bu yazımda aslında hepinizintanıdığı, benim Ayşegül olarakisimlendirdiğim bir öğrenciden sözedecek, Ayşegül’ü içinde yaşatan tümöğrencilere yardım edebileceğiniz birkaçipucu vermeye çalışacağım.

Ayşegül, sınıfta akademik olarak parlakolmayan bir öğrenciydi. Bazen davranışsorunları da yaşayabiliyordu ve yaşadığıher davranış sorunu onun derslerle veöğretmenlerle arasındaki mesafeyi birazdaha açıyordu. Mesafeler uzadıkça, dersbaşarısı kısalıyor, notları küçülüyordu.Özellikle matematik ve fen bilgisi derslerionun için zorlaştıkça zorlaşıyordu. Her bir

dersten aldığı düşük notları dakendisinin en belirginkişilik özelliği olarakalgılıyordu.

BAŞARISIZLIK..

“Öğrencilerin çoğu çalışmaktan değil,çalışmanın meyvesinden hoşlanırlar. Başarı,

meyvelerin en tatlısıdır ve her öğrenciye görebir meyve her zaman vardır.”

YARD. DOÇ. DR.

NİLGÜN ULUSER İNAN

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI

OKULLARI GENEL MÜDÜRÜ

Page 47: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9
Page 48: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

� EKİM 2010

Bu düşünce beynine daha çokişledikçe, okula ilişkin her şeydenkaçınıyordu. Çalışmak ona başarısızolduğunu hatırlatıyordu, ev ödevleri iseyavaşlığını. Okula yakın bir sokaktangeçmek bile kaygı yaşamasına nedenoluyordu. O başarı yollarındakaybolmuş ve hedefe ulaşma konusundacesaretini kaybetmiş birisiydi. Ayşegülaslında sessiz çığlıklarla yardım istiyorama duymak için onu fark etmek vekendisine yanlış cevabın yanlış insan değil, yalnızca yanlış cevapolduğunu; başarısızlığın onun kişiliğininkalıcı bir parçası olmadığını,değişebileceğini; çalışırsa ve gerçektenisterse ileriye sıçramanın mümkün

olduğunu anlatmak gerekiyordu. Yanlış algıyı değiştirmenin ve

öğrencinin kendisine güveniyle birliktekonsantrasyonunu sağlamanın basit amaetkili yolları vardır. Bunlar kısabaşlıklarla:

Planlı olmak: Plansız olarak hedefevarmak bir yana, kaybolunur hattatehlikeli ve dönüşü yorucu yollarasapılabilir.

Tutumunu geliştirmek: Okuluyalnızca anne-baba zorladığı için gidilenbir yer olarak görmek yerine,geleceğinin temellerinin atıldığı birkurum, öğretmenleri de bu amaçtayardımcılar olarak algılamak önemlidir.

Kendine güvenmek: Bir ödev, proje

ya da sınavda başarısızlık eldeedildiğinde bu, yaptığınız bir şeydir,olduğunuz şey değil. Çalışarak ve sorusorarak her tür başarısızlık yenilebilir,zor testlerden geçilebilir ve duraklananher noktadan ileriye sıçranabilir.

Amaçlarını keşfetmek: Hayattakieğitim ve kariyer amacınızın üzerindedüşünüp o amaca gidilebilecek en kısayolu takip etmek gerekir. Okulagitmenin ve başarılı olmanın kısaolmasa da en emin yol olduğunuhatırlamak işe yarar.

Erteleme alışkanlıklarını yenmek:Yarının işine bugününkünü ilave etmek,daha sonraki günün işini hiçyapamamaktır. Ertelemeyin. Bugününödevi bugün yapılmalıdır ki, yarınındersi daha iyi öğrenilsin, pekiştirmeyezaman kalsın.

Korkularından kurtulmak:Başaramamaya, okula, yöneticilere,öğretmenlere ve arkadaşlara ilişkinkorku ve kaygılarımız bizim en büyükengelimizdir. En kötüsünün neolabileceği üzerinde düşünmek ve hertür korkunun beynimizin ürünüolduğunu unutmamak gerekir.

Ayşegül bir gün başarısının önündekien büyük engelin kendisi olduğukeşfetti. Yukarıda sıraladığımız şeyleriyaptı ve o şimdi iyi bir üniversitedearaştırma görevlisi. Günün birisinde tüminsanlığa hizmet edecek bir buluşyapmak en büyük hayali ve bunun içinçok çalışıyor.

Öğrencilerin çoğu çalışmaktandeğil, çalışmanın meyvesindenhoşlanırlar. Başarı, meyvelerin entatlısıdır ve her öğrenciye göre birmeyve her zaman vardır. Aileler veöğretmenler olarak, öğrencininyakalayabileceği bir meyveyi kendisinegösterip (kendisine buldurmak herzaman daha iyidir), başarıya

odaklanmasını sağlamak onayapılabilecek en büyük

yardımdır. �

EĞİTİM

“Yanlış algıyı değiştirmenin ve öğrencinin kendisinegüveniyle birlikte konsantrasyonunu sağlamanın basitama etkili yolları vardır. Bunlar kısa başlıklarla: Planlıolmak, tutumunu geliştirmek, kendine güvenmek,amaçlarını keşfetmek, erteleme alışkanlıklarını yenmek,korkularından kurtulmak...

48

Page 49: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

TÜRKMENEĞİTİM

KURUMLARI

BUTİKDERSHANESİ

1996’dan bu yana kazandırıyoruz...

Daha iyi olmaya çalışmayan iyi olarak da kalamaz.

� Özel dersler ve kişiyeözel programlar

� Yabancı özel okullaraözel çalışmaprogramları

� Ortalama yükseltmeve sorumluluksınavlarına hazırlık

� IB destek programları

� 1 - 6. sınıfa kadar etütve okula takviyeprogramları

� 7 ve 8. sınıflarayönelik SBS hazırlıkprogramları

� 9, 10 ve 11. sınıflarayönelik destekprogramları

� LYS – YGS hazırlıkprogramları

Profesyonel rehber öğretmenlereşliğindeöğrenci psikoloji vemotivasyon sistemi

TEK

TEK Özel Programları

Ezberlemedenöğrenmeyihedefleyenöğrenci merkezliyaklaşım

1-4 kişilik sınıflar

Bahçeşehir’de adresiniz

Defne 04 K 25 Villa Bahçeşehir/İstanbulTel: 0212 669 53 72 Gsm: 0533 770 85 50

Dershanemiz:Dershanemiz:

Eğer;� TEK isteğin iyi bir okul kazanmak,

� TEK eksiğim derslerime motive olabilmek,

� TEK hayalim çalışmalarımın karşılığını almak,

� TEK yapamadığım düzenli ders çalışmak,

� TEK sorunum anlamadığım konularda yeterlidesteği bulamamak,

� TEK beklentim beni anlayan öğretmenlerle çalışmak diyorsanız...

Page 50: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

Tel: 0212 608 05 61 - 608 05 62Dalgıç Kuşu Mahalle Defne 5 Ada Villa 3-4 Bahçeşehir

Neden “Çocuk Okulu”“Kelimelerin anlamlarını araştırmak, eğitiminbaşlangıcıdır” (Antisthenes 440-370 M.Ö.) Eğitim kelimesinin, Latince karşılığı “education”dır. Bu kelimeyi de kökeninde; beslemek anlamınagelen educare; ve yetiştirmek anlamına geleneducere olarak iki ayrı kelime oluşturur. Beslemekve yetiştirmek bir süreçtir, yaşam boyu.Yukarıdaki sözün yazıldığı zamana bakarsakinsanlık tarihindeki ilk zamanlardan beri filozoflar,öğreticiler bu konuda düşünüyor ve kafayoruyorlardı. Toplumsal hayatın değişimiyle birlikte eğitiminiçeriği de değişe geliyor. Son yıllarda ise okullardamatematik ve fen bilgileri ağırlıklı akademiköğrenmeye yönelindi. Ancak yine tarihte geri gidip bir alıntıyı hatırlayalım: 1930’larda WoodyGuthrie pek çok acı gerçek sözlerinden birinde:“Çorbanın suyu sulanıp o kadar şeffaflaşmıştıki, baksanız arkasındaki gazeteyiokuyabilirdiniz.”, diyor.20. yüzyıl; tüm bilimsel ve teknolojik harikalararağmen, sulandırılmış bir çorba olaraktanımlanabilir. Sadece pek çok insan aç olduğuiçin değil. Bilgeliği bilgiye, topluluğu tüketiciliğe,politikayı manüplasyona çevirerek insanlığımızısulandırdığımız bir yüzyıl oldu. Eğitim de tabii kibu süreçte payına düşeni aldı. Bu kötü haberdi. İyihaber ise eğitim çorbası o kadar inceldi ki, vegerçek hayata olan açlığımız o kadar derinleşti ki,

20 yy.ın son yıllarında bazı insanlar onun arkasınıgörebildiler.“Dünya aklımıza hitap eder. Öğretmen isedaha özel/gizli konuşur: kalbimize hitap eder.” -Haim Ginott-(1922-1975, Psikolog) Howard Gardner (1993) ve Daniel Goleman’ın(1994) duygusal ve sosyal gelişim kavramları ileilgili çalışma sonuçları da akademik ve hayatbaşarısında duygusal zekanın IQ’dan daha büyükbir belirleyici olduğunu ortaya koymuştur.

Page 51: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

Okulumuzda:� Toplum, aidiyet ve sorumluluk bilinci yüksektir.� Tüm çocuklar için yüksek beklentiler gerçekleştirilir.� Öğretme ve öğrenme çocuk merkezlidir.� Kendilerini ve öğretmenleri değerlendirme sorumlulukları vardır.� Olumsuz davranışlar çok düşüktür, aile katılımı yüksektir.� Öğretmenlerin profesyonel gelişimleri anlamlıdır.

Bu anlayış ve yaklaşımların ilhamıyla 3-6 yaş çocuklarınınöğrenimine sunduğumuz çocuk okulumuzu açtık.

“Eğitici süreçte çocukların özüne, kalbine,duygularına hitap etmek çok önemlidir. Çünküilgiyi çeker, bu da öğrenmeyi ve hafızayıgeliştirir.”, diyor Robert Sylwester “A Celebrationof Neurons” adlı eserinde (1995).Eğitimi önemseyen bizler de öğretmenlerimizle,

yöneticilerimizle, ailelerimizle ve toplumbireyleriyle; öğretme ve otantik öğrenmeninbütünlüğünü, tekrar hak ettiği öneme ve yerekavuşturmaya karar verdik ki, böylelikle bireyinbütünlüğünün beslenebildiği bir süreç halinegelebilsin.

www.adinicocuklarkoydu.com - [email protected]

Page 52: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

RÖPORTAJ

52 � EKİM 2010

İstanbul Beylikdüzü Gürpınar’da özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklara ve ailelerine hizmet vermeye başlayan İlk Evin Özel Eğitim ve Reha-

bilitasyon merkezi, geniş bir alana kurulmuş bina ve bahçe düzenlemesiyleher türlü ihtiyaca cevap verebilen, iyi planlanmış alt yapıya sahip bir kurum.

İlk Evin Özel Eğitim ve Rehabilitas-yon merkezi, bünyesindeki 17 uzmanı ileçocuklara çok yönlü ve tamamlayıcı eği-timi birlikte sunabiliyor. 7 aylık geçmişesahip olmalarına rağmen 320 çocuk veyetişkine hizmet verir hale gelen kurumunmüdürü ve uzmanlarıyla görüştük.İlk Evin Rehabilitasyon Merkezi nezaman kuruldu?

Kurum Müdürü İsmail Demir: Kuru-mumuz 7 ay önce engelli çocukların eği-tim ve rehabilitasyonu amacıyla kurul-muştur. Şu an da 17 uzmanımızla 320çocuğumuza hizmet veriyoruz. Bireyselve grup eğitimleri, fizik tedavi, uzay tera-pisi, hipoterapi (at terapisi), hidroterapi(su terapisi) uyguluyoruz. Ayrıca çocuk-larımızın ailelerine aile destek ve danış-manlığı da veriyoruz. Çocuklar hangi bölgelerden ve kanallardan geliyorlar?

İsmail Demir: Avcılar, Beylikdüzü, Bü-yükçekmece gibi çevre semtlerden ço-cuklarımız olmakla birlikte, Çatalca gibiuzak noktalardan da gelenler var.

2006ʼdan beri rehabilitasyon merkez-leri çoğalmaya başladı. Ailelerde artıkdaha bilinçli ve gelişmelerden haberdar…2005 yılında çıkan yasayla devlet bu ço-cukların ücretsiz, 8 saat bireysel 4 saatgrup eğitimi görmelerini sağladı. Hasta-nelerde ve rehberlik araştırma merkezle-rinde rehabilitasyon ve özel eğitim mer-kezlerinin adres listeleri bulunuyor. Uzak noktalarda oturan ailelere sağladığınız kolaylıklar var mı?

İsmail Demir: Ailelere servisimiz üc-retsizdir. Ayrıca hidroterapi, hipoterapihizmetleri de ailelere sağladığımız kolay-lıklar arasında. Yine aile destek ve da-nışma birimimizle yaşadıkları sorunlarıçözmelerine yardımcı olmaya çalışıyo-ruz. Bu hizmetler için devlet herhangi birödeme yapmıyor. Ancak bu tedavilerinçocukların gelişimine katkısı fazla olduğuiçin biz ailelerden ek bir ücret istemedenuyguluyoruz. İlk Evin Rehabilitasyon veEğitim Merkeziʼnin kurucusunun da en-gelli çocukları olduğu için bu konuya du-yarlılığı oldukça yüksektir.

Türkiye’deki ile yurtdışındaki özel eğitimarasında ciddi farklar var mı?

İsmail Demir: Avrupa bu konuya1910ʼlu yıllardan beri eğildiği için belli birdüzeye gelmiş. Orada engelli bir bireynormal vatandaş gibi yaşam sürdürebili-yor. Türkiyeʼde ise aşılması gereken çokşey var. Ama biz kurum olarak hem fizik-sel yapımızla hem de uzman kadromuzlaen iyi hizmeti vermeye çalışıyoruz. Tümbranşlarda uzmanlarımız çalışıyor. Örne-ğin Avrupa yakasında dil ve konuşma te-rapistine sahip tek kurumuz. Ailelerin en sık karşılaştıkları sorunlarnelerdir?

Psikolog Sevim Serra Felek: Genelolarak aileler zihinsel ya da fiziksel en-gellilik konusunda ciddi bir bilgiye sahipdeğiller. Onlara çocuklarının neler yapa-bileceklerine dair yol göstermemiz gere-kiyor. Yaşadıkları sıkıntıları azaltmak veçocuğun durumunu kabullenmeleri içindestek olmak gerekiyor. Hizmet verdiği-miz yaş grubu 2-30 arası. Çocuğun ya dakişinin yaşına ve gerilik düzeyine uygun

Eğitim herkesin hakkı!www.ilkevin.com

Page 53: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

53EKİM 2010 �

bir eğitim planı çıkarıp basamak basa-mak ilerliyoruz. Ailelerin durumu kabuledebilmesi ve durumu gerçek haliyle an-laması gerekiyor. İlk başlarda durumukabul etmek istemiyorlar. Bunu sağladı-ğımızda ilerleme kaydetmeye başlıyoruz.Aileyle senkronize bir şekilde ilerlemek,burada yapılanların evde de uygulanma-sını sağlamak şart. Özel eğitim alanında nasıl bir çalışmayürütüyorsunuz?

Özel Eğitim Uzmanı Ramazan SırrıCılız: Ayda 40 kadar çocukla bireysel ça-lışma yapıyorum. Öz bakım becerilerin-den akademik becerilerine kadar çokgeniş bir yelpazede eğitim alıyorlar. Aile-ler genel olarak çocuklarının akademikbilgiler almasını isteseler de önemli olançocuğun bulunduğu düzeye göre ilketapta tamamlaması gereken kişisel ge-lişimleridir. Akademik bilgiler daha sonragelir. Bizim başka okullarda da okuyankaynaştırma öğrencilerimiz de var. Nor-mal öğrencilerle birlikte eğitim görmele-rini istiyor ve destekliyoruz. Bu çocuklarsosyalleştikçe daha çok öğreniyorlar. Erken teşhis ve tedavi özel eğitimde deönemli. Aileler bu noktada nelere dikkatetmeli?

Ramazan Sırrı Cılız: Gerek doğum-dan önce yapılan testler gerekse bebekdoğduktan sonra doktor muayeneleri so-nucunda bu rahatsızlıklar fark edilebiliyor.Ailelerin fark etmesi zor olabilir ama kuş-kulandıkları an da bir uzmana başvurma-ları gerekir. Mesela otizm doğduğu andada ortaya çıkabilir. 4-5 yaşta da ortaya çı-kabilir. Çocuk dönen şeylere ilgi duyu-yorsa, göz teması kurmuyorsa, dokunul-masından hoşlanmıyorsa bir şeyler tersmi diye düşünebilirler. Kaç yaş grubu ile nasıl çalışmalar yürü-tüyorsunuz?

Fizyoterapi Uzmanı Seçil Özkurt: 2yaşından 30ʼa kadar değişen bir gruplabedensel engeller üzerine çalışıyoruz.Tanısına görede verdiğimiz eğitim değişi-yor. Fizyoterapi konusunda 4 tane uzma-nımız var. 2 tane hidroterapi uzmanımızvar. At terapi ve uzay terapimiz var ki bizeçok iyi olanaklar sunuyorlar. Bu metotla-

rın hepsi bizim tedavimizi kolaylaştırıcışeyler. Çocukların ihtiyaçlarını belirlerkenyapabildikleri şeylerden yapamadıklarınadoğru ilerliyoruz. Uzay terapide çocuğunyerçekimine karşı hareketlerini kolaylaş-tıracak lastik bantlardan yararlanarakayakta durmasını öğretmeye çalışıyoruz.Bazı çocuklar ayakta durmanın nasıl birşey olduğunu hiç deneyimlememişler.Yer çekimine karşı bu araçları kullanarakkaslarına ve beynine ayakta durmayı öğ-retiyoruz. Oturamayan, dönemeyen, yü-rüyemeyen çocuklara yardımcı oluyoruz.Hidroterapide suyun özelliklerinden vegücünden faydalanıyoruz. Suyun ısısı, di-renci ve hareketi kolaylaştırıcı etkisi ileçocuğun kas gücünü geliştirmesini sağlı-yoruz. Aşırı spastik olanları azaltmada yada gevşek olanları kuvvetlendirmedesuyun etkisi oldukça fazla. At terapide dehem çocuğun bağımsız olarak bir aktiviteyapması hem de atın üzerinde denge ça-lışmaları yapması, gövde kaslarını kul-lanması, başını tutması, sizinle ve atlailetişime geçip ona dokunması önemli.At terapisi bir çok merkezde uygulananbir tedavi ama maliyetli… Her çocuğa buimkanı sağlayabiliyor musunuz?

İsmail Demir: Günde 5-8 çocuğumuzat terapisi görüyor. Normalde günlük te-rapinin maliyeti 150 TL. Ama bunun

%70ʼini kurum karşılıyor. Bu durumda ai-leye maliyet 20-30 TL ye kadar düşüyor.Bazı çocuklardan da ücret almıyoruz.

Seçil Özkurt: Özel eğitim alan çocuk-lara fizyoterapi eğitimi verirken bunudiğer terapilerle birleştirmek, çocuğun ge-lişimi açısından çok önemli… Sizin çalışmalarınız neleri kapsıyor?

İşitme Engelliler Öğretmeni EsinŞenkal: İşitmesini kısmen ya da tama-men kaybetmiş çocuklarla dil ve ko-nuşma terapisi yapıyoruz. Çocuğun varolan işitme kapasitesini maksimum dü-zeyde kullanarak ona konuşma yetene-ğini kazandırmaya çalışıyoruz. Bunuişaret ya da sözel yöntemlerle bazen iki-sini bir arada kullanarak yapıyoruz. İşitme ve iletişim çok önemli. Burada ge-çirdiği zamandan çok ailesiyle beraberolduğu düşünüldüğünde aileyi bu çalış-manın içine ne kadar katabiliyorsunuz?

Esin Şenkal: Çocuğun kaç yaşındaburaya geldiği çok önemli. Yenidoğanişitme testleri var. Aile bu konuda dikkatli,hastanede doğru yönlendirme yapmışsaişimiz çok kolay oluyor. Çocuk birkaç ay-lıkken eğitime başlayabiliyor. Çocukla bir-likte asıl olan şey aileyi eğitmektir. Benailelere “Tüm bildiklerimi size öğretirim,sınıfta ve evde birlikte uygularız. Koordi-neli çalışmayla ilerleriz” diyorum. Doğumdan işitme kaybı olan bir çocukerken tedavi ile neler kazanabilir?

Esin Şenkal: Çok şey kazanır. Nor-mal duyan birine yakın işitme yetisi ka-zanabilir. Hayatında işitme ile ilgili kalantek sorun bazı sesleri bizden daha de-forme bir şekilde duyması olur o kadar.Bu yüzden erken tanı, erken tedavi vekayıp belli bir oranın üzerindeyse implantuygulaması çok şey değiştiriyor hayatla-rında. Normal eğitimde de okul öncesieğitimin önemi sıklıkla vurgulanıyor.

Okul Öncesi Eğitim Uzmanı Me-sude Ögüden: Çocukların bireysel öğ-retmenleri ve uzmanlarıyla ortaklaşa ça-lışıyoruz burada ama biz akademik çalış-malar yerine kişisel, sosyal gelişim, algıgelişimi gibi alanlara yoğunlaşıyoruz. Ço-cuklar küçük yaşlarda geldiklerinde deği-şimi daha net ve çabuk görüyorsunuz.Aile olayı erken anladığı için onların dapsikolojileri daha çabuk düzelebiliyor. Bu-radaki okul öncesi eğitim klasik okullar-daki gibi değil. Çocuk 13 yaşında da ola-bilir. Önemli olan algı ve zeka yaşının nedüzeyde olduğu…

Dereağzı Mah. Korukent Cad. İrem Sok. No: 6 Gürpınar - Beylikdüzü - İST.

Tel: 0212 880 92 92 - 0212 882 09 98 - Fax: 0212 880 99 05

Ülkemizde engellisayısı azımsanmayacak

kadar çok. Ancaksosyal alanlarda onlariçin gereken düzen-lemeler yapılmadığı

için toplumdan soyutyaşıyorlar. Bu yüzdenonları göremiyoruz.

Görmeyince yoklarmışgibi davranıyoruz.

Ama varlar! ”

Page 54: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

YAŞAM KOÇU

54 � EKİM 2010

“Bebekleri düşünün:Emekledikten sonrayürüyebilmek için çok çabasarf ederler… Ama biryetişkin gibi yürüyemezler.Çok emek harcasalar da ikiadım yürüyüp düşerler.”

Bilinçli-Yetersiz Aşaması:Bilgiyi nereden alacaksın? Nasıl

yapacaksın? Gerekenleri toplamayabaşladığında Bilinçli-YetersizAşaması’na girilir. Bu aşamada kişibiliyor, bilgisi var ama becerisi yok.Bilinçlisin ama yetersizsin. İnsan buaşamada maksimum emek harcar, hatada maksimum olur. İstenilen sonuçminimumdur. İnsanların burada çoksabırlı olmaları gerekir. Hayatta her şey çok geç olur, hayatsabrınızı sınar ve beklemeniz gerekir. Bu aşamaya “Çıraklık boyutu” diyelim. Dikkat ederseniz, her işletmede çıraklar çok emek harcar ama sonuç her zaman emek kadarolmaz. Çıraklar çok fazla sabırgösteremez ve bu aşamada vazgeçerler.Bu yüzden en çok işe giren ve iştençıkan çalışanlardır. Örn.: Yıllar önce,ortaokuldayken bir çantacıdaçalışıyordum. Yazlarımı çalışarakdeğerlendirmek istiyordum. Her yazbaşka bir sektöre çırak olarak girerdim.Ustam bana devamlı derinin nasılyapıştırılacağını gösterirdi. Defalarcayapar ama onun kadar başarılıolamazdım; çok sinirlenirdim. Bukapının anahtarı, esnek olmaktır. Acıyave hazza karşı sabırlı olmak esnekolmanın yoludur. Örn.: Diyelim kiüniversiteyi şehir dışında kazandınız.Ailenizden ayrıldınız ve artık yalnızyaşıyorsunuz. Aç kalmamak için birkaçyemek çeşidi bilmeniz gerekiyor. Enkolay olanı da menemen olsagerek. Annenize menemenyapmayı öğrenmekistediğinizisöylediğinizde cahillikaşamasından çıraklığageçersiniz. Annenizanlatır, gösterir. Sizyapmaya başladığınızdabilinciniz aşırı açıktır.Defalarca yapmayı

denersiniz ama annenizinki gibi olmaz. Evet, sıkılıp bırakabilir ve “Ben bunu yapamıyorum” dadiyebilirsiniz. Ustanın yaptığı kolay gibigörünür ama yapmaya kalktığınızda birtürlü olmaz. Bu aşamalardaki bütünçıraklar işyerlerinde “En çok işi bizyapıyoruz ama parayı onlar götürüyor”der. Bebekleri düşünün: Emeklediktensonra yürüyebilmek için ne kadar da çok çaba sarf ederler… Ama bir yetişkin gibi yürüyemezler. Çok emekharcasalar da iki adım yürüyüp düşerler. İnanılmaz bir performansvardır. Ne yapmaları gerektiğini biliyorama bir türlü istenilen sonucavaramıyorlardır. Şimdi bir düşününbakalım: Şu an hayatınızın hangibölümünde çıraksınız? Annelik, babalık,patronluk, oto galeri sahipliği, yazarlık,sanatçılık vb.

Yani esnek olun. Acıya ve hazza karşısabır gösterin. Yoksa hayat sizi bir üstaşamaya taşımayacaktır. Üst aşama hakedenlerdir. Bu aşamada bilgi var, beceriyoktur. İnsanın kendini başarısızhissettiği aşamadır. Ne kadar hızlı yol

alacağınız isteme gücünüze bağlıdır. Bu aşamadayken başka bir hedefbelirlerseniz, öncekinde istenilen sonuca ulaşamayabilirsiniz. Yürümeden koşamazsınız.

Bilinçli-Yeterli Aşaması:Yeterli olabilmek için bazı özelliklerin

tamamlanması gerekir. Birçokdenemeden sonra hatalar azalmayabaşlar. Yani artık istenilen sonuçlarıalmaya başlarız. Az performans ile çokolumlu sonuçlar elde edilir. Buaşamaya da “Kalfalık boyutu” diyelim. Bu boyutta artık öğrenmek istediğinizsüreçte kalfa olmuşsunuzdur.Harcadığınız emek kadar sonuç alırsınız.Yaptığınız işte farkındalığınız vardır.Arabayı nasıl kullandığınızıbiliyorsunuzdur. Kullanırken defarkındalığınız vardır. Araba istopetmiyor çünkü nerede ne yapacağınızbiliniyor.

Yaptığınız işte bilinçli veyeterlisinizdir. Bilinçli olduğunuz için işinizi nasıl yaptığınızı daanlatmakta zorlanmazsınız. Menemenörneğine dönersek, canınız heristediğinde menemen yapabilir,istediğiniz tadı da alabilirsiniz. Neyi nekadar koyacağınız bilinmektedir.İnsanlar kalfalık aşamasında (Bilinçli-Yeterli Aşama) yaratıcı olamazlar.Sadece öğrenme gerçekleştirdikleri işiolması gerektiği gibi yaparlar.

Diyelim ki yeni bir sektöre girdiniz vedaha önce bilmediğiniz bir iş

yapıyorsunuz. Bu işte kalfalıkaşamasına gelmeden önce başkabir hedef belirlemezsiniz. Eğerböyle bir şey yapılırsa,başarısızlık olmaz, sadece bununsonuçlarını yaşarsınız.

Bir üst aşamaya geçebilmek için devamlı pratik yapmak

gerekir. Devamlı pratik yapıldıktansonra o işte artık “Ustalık boyutu”na

geçilir.

AŞKIM KAPIŞMAK

DAVRANIŞ BİLİMLERİ ve

İLETİŞİM UZMANI

www.askimkapismak.net-2

Arabayı KİMkullanıyor?

Page 55: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

2010-2011 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI...

Bütün anne ve babalar, çocukları için iyi bir eğitim isterler.

Çünkü iyi eğitim, iyi bir geleceğin temelidir. Aileler iyi bir gelecek için, evlatlarına büyük ''zaman ve para'' harcarlar. Çocuklarının gelişimi

ve istikbali için harcanan ''zaman ve para'' anne ve babalar için önemsizdir.

Biz ''DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ'' mezunu ve ''KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ'' öğrencisi olarak,anne ve babaların, değerli evlatları için harcadıkları ''zaman ve paraya'' önem veriyoruz.

ÇOCUKLARINIZIN EĞİTİMİ VE GELECEĞİ İÇİN YÜZLERCE-BİNLERCE LİRA HARCAMANIZA GEREK YOK.

Sevgili anne-babalar, ilköğretim, lise ve üniversite hazırlık öğrencilerine ingilizce dersi veriyoruz. “Paraya ve zamana” önem vererek,

çok ucuz ve kalite prensibiyle çalışıyoruz. Aynı zamanda ilköğretim ve liseöğrencilerine, ders tekrarı ve ödevlerine yardımcı oluyoruz.

UCUZ VE KALİTELİ BİR EĞİTİM İÇİN LÜTFEN ÖNCE BİZİ ARAYIN.

GELİP ÖĞRENCİMİZLE TANIŞALIM, İLK DERSİMİZİ ÜCRETSİZ VERELİM.

ÖĞRENCİMİZ VE SİZ ANNE-BABALAR

MEMNUN KALIRSANIZ,

YOLA BİRLİKTE DEVAM EDELİM...

YENİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILININ,TÜM ANNE-BABALARA VE ÖĞRENCİLERE HAYIRLI OLMASINI DİLERİZ...

PARAM VE ÇOCUĞUMUN ZAMANI DEĞERLİ DİYORSANIZ BİZİ ARAYIN

Tel: 0536 639 63 00Tel: 0536 639 63 00

Tel: 0537 463 24 49Tel: 0537 463 24 49

Page 56: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

Yabancı dil!!!NedenAnaokulunda?

ANAOKULLARI

Page 57: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

Bahçeşehir-Ispartakulewww.eurosun.com.tr608 10 00

Çocuklar 2 yaşından itibaren

ikinci bir dili öğrenebilir.

Erken öğrenme

çocukların dil

öğrenmeyi sevmelerini

sağlar, okul hayatını

olumlu etkiler.

Yabancı Dil 24-72 ay arasında günlük

hayatın akışı içinde çok kolay öğrenilir.

Yabancı bir dil en iyi 6 yaşa kadar

öğrenilir. Uzun süre kullanılmasa bile

unutulmaz. Hemen hatırlanır.

Yabancı Dili erken yaşta öğrenenler

İletişimde çok başarılı olurlar.

Tek dil bilen yaşıtlarına göre çok geniş

bir kültür anlayışı oluşur.

EUROSUN’larda

Yabancı Dil

bir ders değil,

günlük iletişim

biçimidir.

AVRUPA DİL PORTFOLIOSU’na

paralel DİL EĞİTİMİ

Page 58: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

SAĞLIK

58 � EKİM 2010

Kalp hastalıkları ve beslenmeilişkisini inceleyen yeni bilimselaraştırmalar, eskiden bilinen bazıdoğruları onaylarken, bazılarının dayanlış olduğunu gösteriyor. ‘Yağıntamamen beslenmeden çıkarılmaması’gerektiği bu yeni bilgilerden en önemlisi,yani kalp hastalarının yağsızbeslenmelerine gerek yok. Ancak kalphastalarının beslenirken günlük kalorilimitlerinde kalması ve işlenmiş (rafine)gıdaları az tüketmesi gerekiyor. Kalphastalarına yıllarca yağdan uzakdurmalarını söyleyen araştırmalardansonra saygın bilimsel dergilerdeyayınlanan yeni araştırmalar, yağsızbeslenmenin iyi bir şey olmadığınıgösteriyor. Çünkü yağ, aynı zamandakarbonhidratın emilimini yavaşlatıyor,karbonhidratın emilimi yavaş olunca kanşekeri de daha yavaş yükseliyor. Rafine(işlenmiş) karbonhidratlar çoktüketildiğinde kandaki şeker seviyesihızlı ve çok yükseliyor, özellikle budurumlarda yağsız beslenmek tehlikelioluyor. Modern dünyada gıdalarınçoğunluğu işlenmiştir ve bunların heröğünde tüketilmesi zararlıdır.Beslenmede tehlikeli ürünlerinbaşlıcaları ise; aşırı et ve işlenmiş etürünleri, işlenmiş karbonhidratlar,kızarmış ürünlerdir. Bu yüzdenbeslenmede sağlıklı yağlarıntercih edilmesi gerekiyor.“Sıvı yağ ve özelliklezeytinyağı düzenli olaraktüketilmelidir. Zeytinyağınınbile rafine edilmemiş şekildetüketilmesi iyi kolesterolüyükseltmesi vetrigliseridleri düşürmesiaçısından rafinezeytinyağına göre dahasağlıklıdır” .

Aynı şekilde hem çocukların

hem yetişkinlerin rafine karbonhidrat,beyaz ekmek, unlu gıdalar ve tahılgevrekleri tüketmeleri, içindeki işlenmişkarbonhidrat nedeniyle kan şekerini hızlayükseltiyor. Özellikle mısır gevrekleriekmekten daha hızlı bir şekilde kanşekerini yükselttiğinden fazla miktarda,sık sık tüketilmemesi gerekiyor.Öğünlerimizin ayrılmaz parçası olanekmek tüketimini ve işlenmişkarbonhidrat tüketimini azaltmanın yanısıra bunları yemeden önce özellikleöğlen ve akşam yemeklerinden öncezeytinyağlı sirkeli salata tüketmek çokönemli. Zeytinyağı şekerin emiliminiazaltırken, sirke kandaki şekerinyükselmesine engel oluyor.

Sağlıklı beslenmenin temelinde neyenildiği değil ne kadar tüketildiğigelmektedir. Temel felsefe az yemektir.Bunun ayrılmaz bir parçası da tabii ki nekadar yakıldığıdır. Egzersizi olmayansağlıklı bir yaşam düşünülmemelidir.Egzersizin mutlaka programlı olması dagerekmemektedir. Alışkanlık olarakasansör kullanmamak, mutlaka arabayıuzağa park etmek veya arabasızyürüyerek gitmek gündelik yaşamın birparçası olmalıdır.

Yüksek glisemik indeksli gıdalardediğimiz işlenmiş gıdalar kan şekerininhızlı yükselmesine neden olurkendamarlara asıl zararı veren buyükselmeye yanıt olarak salgılananinsulindir. Kandaki aşırı insülin damaryatağının içini döşeyen hücreleri(endotel) bozuyor. Bu şekildekolesterolün damar duvarının içinegirmesi kolaylaşıyor. Kandaki kötükolesterol (LDL kolesterol) de yüksek isedaha kolay damar duvarına oturarakdamarların tıkanmasına neden oluyor. Bukişilerde damar duvarındaki kötükolesterolü ( LDL) temizleyen iyikolesterol (HDL) de düşük ise ( 40mg/dlaltında) damar sertliği iyice hızlanıperkenden kalp krizine neden oluyor.Yüksek risklilerde ortak adı “statin” olanilaçların düzenli kullanılması kötükolesterol olan LDL’yi azaltıyor, damarsertliği ve ölümü ciddi anlamdadüşürüyor. Bu ilaçlar sadece kötükolesterolü düşürmekle kalmıyor aynızamanda şeker metabolizmasını daolumlu yönde etkiliyorlar. Bu nedenlekötü kolesterolü düşüren başka grupilaçlar aynı şekilde damar sertliğinidurduramıyorlar.

Kalp damar hastalığı olanların şekerhastası gibi beslenmeleri gerekiyor. Kan

şekerlerinin normal olması bubeslenme şekline uymamak içinbir neden olmamalıdır. Koronerkalp hastalığına aday kişinin de

yağdan çok karbonhidratmetabolizmasına dikkat etmesigerekiyor. Bugün için artık damarduvarlarını bozanın kandakiyüksek insulin düzeyleri olduğubiliniyor. Yüksek insülin

düzeylerine izin vermemeninancak şeker hastası gibiyaşamaktan geçtiğini

unutmamak gerekiyor.

Damar sertliğine;yemekten önce sirkeli salata

“Sağlıklı beslenmenintemelinde ne yenildiği değil

ne kadar tüketildiğigelmektedir. Temel felsefe az

yemektir. Bunun ayrılmazbir parçası da tabii ki ne

kadar yakıldığıdır.”

DOÇ. DR. TUĞRUL OKAY

INTERNATIONAL HOSPITAL

KARDİYOLOJİ UZMANI

Page 59: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

SAĞLIK

CILT“Zamanın ve olumsuz faktörlerin cildimizde yaptığı tahri-batı yumuşatmak ve geciktirmek elimizdedir!” diyen Dr.Birgül Erden, cilt güzelliği ve ciltte oluşan lekelerle ilgiliyapabilecek bir çok şey olduğunuda sözlerine ekliyor...

LAZER EPİLASYONLazerin epilasyon yapma mekanizması: Mil-

isaniyelik atışlarla cilde uygulanan lazer ışını,kıldaki melanin pigmenti tarafından emilir, çevre

dokuya zarar vermeden cildi geçerek seçiciolarak kıl kökünde yoğunlaşır, burada ısı oluştu-rur ve kıl kökünü tahrip eder. Birbirini izleyenbirkaç seans sonunda uygulama yapılan bölgetüylerden arınır. İlk seanstan itibaren kıl sorunuyaşamazsınız. Kullandığımız cihaz cildinize dokun-madan, 2-3 cm uzaktan atış yapacağından hiçbirhijyen kaygınız olmayacaktır. Cihazımız saniyede 2

atış yapmakta olup, her atışta 1,5 cm çapında bircilt alanı etkilenmekte, bu nedenle işlem çokkısa sürmektedir.

NEDEN ALEKSANDRİTE LAZERTüm dünyada yaygın kullanımı ile elde edilen

deneyimler kullandığımız Alexandrite lazerin diğeryöntemlerle kıyaslanamayacak kadar güçlüolduğunu kanıtlamıştır. Kalıcı olması, yok denecekkadar az acı oluşturması, kısa sürede büyük alan-larda uygulanabilmesi, özel bakım gerektirmemesidiğer üstün özellikleridir.

Lazer Epilasyonʼda kullanığımız Alexandritelazer ışını kıldaki koyu rengi sağlayan melanin pig-menti tarafindan emilerek kıl kökünü yok eder.Lazer epilasyon sistemimizdeki hava soğutma sis-temi bu sırada cildi korur ve acı hissini ortadan kaldırır..

Tıbbın önemli teknolojik buluşlarından olan lazer son 30-40 yıldır gelişerek bir çok alanda (göz ameliyatlarından dişdolgusuna kadar) güvenle kullanılmaktadır. Bu kullanım alan-larından bir yenisi de lazer epilasyondur. Doğru vakadadoğru doz seçilerek güvenli kullanım sağlanır. Lazerin epi-lasyon amaçlı kullanımında kanserojen etki yoktur, kimyasalbir madde veya radyasyon etkisi olmaz.

LEKE TEDAVİSİ KİMYASAL PEELİNGKimyasal peeling donuk ve cansız görünümlü cildi can-

landırmak için uygulanan yöntemlerden biridir. Ayrıca ciltteki koyu renkli lekelerin tedavisi, yüzeyel kırışıklıkların,akne ve izlerinin tedavisi için de kullanılır. Kimyasal peeling ile cildin temizliği, doğal rengi, dokusu ve pürüzsü-zlüğü konusunda ciddi gelişme sağlanabilir. Ayrıca cildi

sıkılaştırarak yüzeysel çizgi ve kırışıklıkları da azaltır.

KAÇ ÇEŞİT KİMYASAL PEELİNG VARDIR ?Kimyasal Peeling yüzeysel, orta ve derin olarak 3 ayrı

düzeyde sınıflandırılabilir. Yüzeysel olanlarında kullanılan meyve asitleri, cilde donuk

görünüm veren ölü hücreleri temizleyerek sağlıklı hücrelerinyenilenmesini hızlandırır ve cildin canlanmasını sağlar. Alfa-beta peelingler daha çok akneye eğilimli hastalarda tercihedilir. Yüzeysel peelingler 2 haftada bir olacak şekilde 6-8seans olarak planlanır. Her seansta cildin reaksiyonuna görekonsantrasyon ve peelingin ciltte kalış süresi attırılır. Ortapeelinglerden en çok kullanılanı TCA peelingler olup işlem-den sonra 3-7 gün ciltte kızarıkılık ve soyulma nedeni ileönceden planlanarak uygulanmalıdır.

UYGULAMA SONRASI NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

Cildin üst tabakasının soyulmasının ardındanortaya çıkan taze cilt güneşe karşı çok hassasolduğundan SPF15 ve üzeri koruyucuların her 2saatte 1 tazelenmesi ile cilt güneşten sıkı bir şek-ilde korunmalıdır.

CİLT BAKIMI Cildimiz güneş ışınları, olumsuz çevre koşulları,

uzun süreli rahatsızlıklar ve ilaç kullanımları, hor-monlu gıdalar, dengesiz beslenme, sigara gibi

etkenlerle yıpranır. Doğal olan yaşlanma süreci ise hormonalve genetik (ailesel) faktörlere de bağlı olarak yaşam boyuncadevam eder. Zamanla cildimizde kırışıklıklar, renk değişikliği,(sararma, kahverengi lekeler, ince kırmızı damarlanmalar)gevşeklik ve esneklik kaybı gözlenir. Bu durum bakımsızlıklabirleştiğinde gözle görülür şekilde hızlanır ve derinleşir.Bununla beraber, zamanın ve olumsuz faktörlerin cildimizdeyaptığı tahribatı yumuşatmak ve geciktirmek elimizdedir! Cil-dinizi güzelleştirmek için yapabileceğiniz çok şey var. Buyöntemler cildinizi doğru tanımaktan başlayan ve cildinihtiyaçlarına yönelik bakım ve uygulamaları içeren bir sürecikapsar. Uzman kişilerin size önerip titizlikle uygulayacaklarıprofesyonel cilt bakımı, ev bakımınızda kullanmanızı önere-cekleri cilt bakım ürünleri, sağlıklı ve taze bir cilde sahip olmanızayardımcı olacaktır.

Sağlıklı veLEKESİZ bir sizinde hakkınız

Funda 06-05 Ada B-27 Blok D:2 Bahçeşehir - www.bahcesehirakupunktur.com

DETAYLI BİLGİ İÇİN:

(0212) 669 89 00 (0542) 245 23 36

Dr. Birgül Karadayı Erden

Page 60: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

SAĞLIK

MSL’YLE YAĞLARINIZDAN ARININ

Estetik Danışman Berna Bilir Yılmaz, özellikle kalça ve basende oluşanyağlardan ameliyatsız liposuction (MSL) yöntemiyle arınılabileceğini belirtiyor.

Kadınların kâbusu bölgesel yağlan-madan kurtulmak artık çok kolay. Özel-likle kalça ve basende oluşan, diyeteyanıt vermeyen bu yağlardan ameliyatsızliposuction olarak adlandırılan MSL yön-temiyle kalıcı arınabilirsiniz. Kişiye özeluygulamalar içeren bu sistemi UzmanEstetisyen Berna Bilir 4 Mevsim Bahçe-şehir okuyucuları için anlattı:Bölgesel yağlanma nedir, nasıl oluşur?

Çoğu kadında bazen de erkeklerdegörülebilen bölgesel yağlanma genetikveya çevresel faktörlere bağlı olarak olu-şur. Kilo alıp verme, gebelik ya da hasta-lık dönemlerinden sonra oluşan bölgeselfazlalıklar olabildiği gibi tamamen genetikyapımıza bağlı olan kiloyla bağlantısı ol-mayan bölgesel yağlanmalarda olabilir.Bölgesel yağlanmanın kilo vermekle gi-derilmesi mümkün mü?

Eğer kişinin kilo fazlası varsa kilo ver-mekle sorunların bir kısmından kurtulmakmümkün olacaktır. Ancak sürekli kilo alıpveren ya da fazla miktarda kilo vermiş ki-şilerde mutlaka bölgesel olarak sorunlubölgeler kalacaktır. Ayrıca genetik olarakvar olan yağlanmalar kilo vermekle gide-

rilemez. Zaten bu kişile-

rin bir kısmında kilo problemi yoktur.Özellikle kadınlarda görülen kalça ve ba-senin aşırı yağlanması çoğunlukla diyeteyanıt vermez.Bölgesel yağlanma durumunda neler ya-pılabilir?

Öncelikle kişinin sağlık durumunu sor-gulayıp, genel muayenesini yapıyoruz.Daha sonra eğer gerekiyorsa kilo vermesiiçin gerekli prosedürü uygulamaya başlı-yoruz. Şu anda bir teknoloji harikası olanameliyatsız liposuction olarak adlandırı-lan MLS yöntemiyle harika sonuçlar al-maktayız.MLS (MorphoLıpoSculpture) yönteminasıl bir uygulamadır?

MLS öncelikle tamamen kişiye özeluygulamalar içeren bir sistemdir. Üç adetmakineden oluşan üç basamaklı bir sis-tem olup yağların kalıcı olarak yok edil-mesini sağlayan ve kişinin ihtiyacı ola-bilecek tüm uygulamaları içeren bir sis-temdir.Kalıcılık derken neyi kastediyorsunuz?

MLS uygulaması yaptığımız hastaları-mızda en az beş yıl süreyle aynı bölgedeyağlanma olmayacağını rahatlıkla söyle-yebiliriz.

MLS’nin kişiye göre seanssayısı farklı mı oluyor?

Önce analiz cihazıyla ki-şinin ihtiyacı olan protokolbelirlenir. Burada tek kriterkişidir. Dolayısıyla kişiyeözel uygulamanın avantajınıhem biz uygulayıcı olarakhem de yöntemi uyguladığı-mız kişi sonuçlar açısındanyaşar. Çünkü kilo sorunları

nedeniyle bölgeselyağlanma yaşayankişiyle genetik ola-rak bu problemi ya-

şayan kişi ve hatta doğum sonrası bölge-sel yağlanması olanlar arasında ihtiyaçduyulan uygulamalar ve seans sayılarıarasında fark olacaktır.Ne gibi uygulamalar yapılmakta?

MLS uygulamalarını üç basamaklıolarak değerlendirmek gerekiyor. Ana uy-gulama enjeksiyondur. Kalıcı yağ kaybısağlayan ve görüntüdeki fazlalıkları yokeden enjeksiyondur. Ancak hastanın ihti-yacına göre enjeksiyon öncesi ya da son-rası uygulamalar da protokol esnasındatanımlanır. Buna göre ultrason, elektrote-rapi, manyetoterapi battaniyesi, elektro-terapi battaniyesi, drenaj gibi sistemindiğer parçaları da hastaya uygulanabilir.Enjeksiyon sonrası ise yine hastanın bağdokusunun özelliklerine ve kas yapısınındurumuna bağlı olarak drenaj veya tonusarttırıcı programlardan biri veya birkaçıuygulanabilir.Enjeksiyon nasıl yapılır, hangi ilaçlar kul-lanılır?

MLS enjeksiyonlarında herhangi birilaç kullanılmaz. Hipoosmoler bir sıvı ha-zırlanır. Yağ dokusu içine zerk edilen budüşük yoğunluklu sıvı, yağ hücrelerininiçine girerek onların zarlarının tahrip edil-mesini sağlar. Aynı zamanda sıvıyı içinealarak şişen yağ hücresi, zarı da zede-lendiği için mekanik travmalara karşı dahassas hale gelir. Enjeksiyonun hemenardından uygulanan ultrasound ile yara-tılan ses dalgalarına bağlı mekanik trav-mayla yağ hücreleri tamamen parçalanır.Uygulamada, kişi acı çekiyor mu?

Hayır kişi herhangi bir şey hissetmezçünkü hazırlanan serum karışımındalokal anestezik mevcuttur. Böylece hiçbiracı duymadan işlem tamamlanabilir. Hiç-bir diyete spora ve kişisel çabalara cevapvermeyen genetik yağlanmalarda bilesonuç alınmaktadır.

AMELİYATSIZ

LIPOSUCTION

Doğan Cerrahi ve Tıp Merkezi Estetik BirimiBeylikdüzü E5 üzeri No:22 Yakuplu/İstanbul

Tel: 0 212 866 86 86 - www.doganhastanesi.com60 � EKİM 2010

Estetik DanışmanBerna Bilir Yılmaz

Page 61: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

MASAJTERAP‹LER‹

Do¤um günleri, k›na geceleri, fas›ll› gelin hamam› gibi birçok özel kutlama için VIP SPA’n›n hamam sefas›nda kendinizi fl›mart›n...

0530 828 15 150212 608 02 34Seyhan Cad. Beritevleri-2

Kent Villalar› No:5

Ispartakule-Bahçeflehir-‹ST

VIP SPASAUNA GÜZELL‹K ve SA⁄LIK MERKEZ‹

ÖZEL BANYO VEVÜCUT BAKIMLARIDeniz Tuzu-YosunAroma Terapi Cleopatra (Özel)Vücut PeelingS›rt Bak›m›Kil-Yosun Bak›m›Bitki-Meyva ÖzlüMaskelerManikür, PedikürBölgesel ‹ncelme

95TL.

RELAX MASAJI

V‹TAM‹N MASKES‹

EL&AYAK PEELING

ÖZEL ÜYEL‹KF‹YATLARIMIZI

SORUNUZ

KESE ve KÖPÜK

� Genel Masaj� Lokal Masaj� Reflexsoloji� Mix Masaj� Hindistan Bafl Masaj›� Medical Masaj� Relax Masaj� Spor Masaj›� Shiatsu Masaj›� Thai Masaj›� Antisitres Masaj›� Dörtel Masaj›

Page 62: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

Değerli Dört Mevsim okuyucularıhepinize yürekten bir merhaba diyorumumarım bu sayfadan sizlerle uzunca birdönem paylaşımımızı sürdürürüz. Geçenay hızlı bir giriş yaparak bayramınızı ve2010-2011 eğitim ve öğretim yılınızıkutlamayı unuttuğumun farkındayım.Bunu sizlerle buluşmam hususundakiheyecanıma bağlamanızı diler, bukonudaki hoşgörünüze sığınırım.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutluolsun!! ʻCumhuriyetʼ denilince benimaklıma özgürlük/ bağımsızlıkolguları geliyor. Bugün toplumolarak geldiğimiz noktayabaktığımda birbirimizdengiderek ayrıştığımızıgözlemlemekteyim.Halbuki;

Hayat buluşmanın veayrışmanın sentezindeanlam bulmakta…

Yaşamımızın ilk 18 ayındabedenimiz ile çevreyi keşfetmeyebaşlıyoruz, çevremizdeki objeler ve kişilerile sürekli olarak ayrışıp buluşuyoruz. 3-6yaş arasında ise düşünce vedavranışlarımızı buluşturup ayrıştırarakkendi yaşam sahamızın zemininioluşturmaya başlıyoruz. Kendi yaşamsahamızın zeminini oluştururken isesürekli ʻBENʼ demeyi öğreniyoruz. 6-11yaş döneminde ise kabul görendüşünceler-duygular ile görmeyenleriayrıştırıp buluşturmaya başlarkenbilincimiz ʻBENʼ yerine ʻBİZʼ dekonumlanmaya başlamakta. 11-21 yaş dönemi ülkemiz genelinde

ʻergenlik dönemiʼ olarakadlandırılmaktadır. Ergenlik döneminde,sosyal benlik ile içsel benlik ayrıştırıp /buluşturulmakta. 21- ve sonraki yaşevreleri boyunca beyin, zihin ve çevrebuluşturularak varoluşsal meselelereyanıt ararken bilinç evrensel konumda birbaşka deyim ile kendisini ʻBİRʼ olarakşahit konumunda konumlandırır.

Bir uzman olarak kendi kişiselgörüşüme göre, toplum olarak 3-6 yaş

döneminde bilincimiz bedende ya dazihinde takılıp kalmaktadır.

Çevrenize bir bakın;konuşmaların yüzde

doksanında; ʻbenʼ,ʻbenimʼ, ʻseninʼ,ʻonunʼ… Birinci tekilşahıslarla konuşarakbirbirimizden giderek

ayrışıyor ve birbirimizeyabancılaşıyoruz.

ʻBİZʼ demenin bilincineerişebilmemiz için öncelikle

kendi içsel farkındalığımızın bilincinevarabilmeliyiz o vakit farkına varacağız ki;hepimiz bir bütünün parçalarıyız, her birparça birbirinden eşsiz fakat tek başınadeğil bütünün içerisinde anlam bulan özmisali…

Hepimize sağlıklı ve özgürlüğümüzüayrışma ve buluşmanın zeminindetemellendirebileceğimiz bir gün bile olsaʻBİZʼ bilincinde hareket ederek ortakbağlarımızı fark etmemize vesile olacakcoşkulu bir Cumhuriyet Bayramıgeçirmeyi diliyorum.

PSİKOLOJİ

62 � EYLÜL 2010

ÖZGE GENLİKİLETİŞİM BİLGİLERİ

212 669 46 31533 375 54 09

[email protected]

Çocukluktan yetişkinliğe

Siz siz olun görmezden gelmeyin!

Psikologların en önemligörevi; kişiyi kendi varoluşsalpotansiyeli ile yüzleştirerekhangi yaş evresindetamamlanmamış meselesiolduğunu fark ederek, kişiye bu meselesini dışlayarak,görmezden gelerek değil sadecebarındırarak ve özümseyerekaşabileceğinin farkındalığınıkazandırmaktır. Yüksekderecede ateşlendiğinizdevücudunuzun tüm bölümündebir rahatsızlık hissedersiniz vedoktora başvurursunuz. Bunabenzer olarak bazen somutolarak ateşiniz olmadığındavücudunuza ateş bastığınıhissedersiniz bu ve benzeri birdurumda bir psikolog dandanışmanlık hizmeti almak tıbbibir fiziksel muayene olmakkadar doğaldır ve her insanın en tabi hakkıdır.

ÖZGE GENLİKPsikolog

ÖZGE’CE

Page 63: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

ÇOCUK SAĞLIK

Merhaba sevgili 4 Mevsim BahçeşehirDergisi okuyucuları, Ekim sayısıyla bir-likte yine beraberiz.

Öncelikle mevsim itibariyle sık görülenhastalıklardan bahsedeceğim. Sonbahargribal enfeksiyonların en sık görüldüğümevsimdir. Ayrıca farenjitler üst solunumyolu hastalıkları ve ishallerebu mevsimde de sıklıklarastlanmaktadır. Biz hekim-leri en çok endişelendiren,hastalarımız tarafından gribinhafife alınarak gerekli öne-min verilmeyişi ve buna bağlıolarak diğer bazı ciddi hasta-lıkların ortaya çıkarak insanhayatını tehdit edici boyut-lara ulaşmasıdır. Özelliklegribal enfeksiyon sonucundaortaya çıkan bronşitler, za-türreler (viral pnömoniler)orta kulak iltihapları, gastroenteritler (zehirli ishaller) vehatta menenjitler insan yaşa-mını önemli ölçüde tehdit et-mektedir. Dünya sağlıkörgütünün verilerine göre gribal enfeksi-yonlar ve komplikasyonları sonucu her yıldünyada binlerce insan (erişkin veçocuk) hayatını kaybetmektedir. Bu ülke-miz için de bir tehdit oluşturmaktadır.Bunun için gribin ne olduğunu, nasıl sey-rettiğini çok iyi bilmek gerekir. Bir çok kişitarafından grip ve nezle aynı hastalıkmışgibi algılanmakta ve karıştırılmaktadır. Vebuna bağlı olarakta hafife alınmaktadır.Benzer yönleri olmasına rağmen arala-rında çok önemli farklılıklar vardır.

3. ve 5. günden sonra dikkatÖncelikle Grip ve Nezle her ikisi de vi-

rüslerle oluşan bir rahatsızlıktır. Nezledehafif ateş ve burun akıntısı vardır. Hap-şırma vardır. Gripte yüksek ateş veyoğun burun akıntısı, yoğun hapşırma,tüm vücutta kırıklık, eklem ve adale ağrı-ları vardır. Belirgin halsizlik vardır. Üçgünden uzun sürer. Erken davranılıp birhekime gidilmezse 3. veya 5. günlerden

sonra hayatı tehdit eden yukarıda bah-settiğimiz komplikasyonlar ortaya çıkabil-mektedir. (bronşit, zatürre, menenjit,zehirli ishal gibi)

Özellikle çocuklarımız açısından butür belirtilerle karşılaştığımızda hiç beklet-meden bir çocuk hekimine derhal gitme-

miz gerekmektedir. Gripten korunmayöntemlerinden kısaca bahsedelim. Tabii ki en birinci faktör aşılanmaktır. Grip aşısını her yıl düzenli yaptırmak gerekir. Özellikle çocuklar ve yaşlılar, birde risk altındaki kişiler (şeker hastaları,kalp hastaları) immüne suprasif tedavialanlar (kemoterapi-radyoterapi görenhastalar) ayrıca bağışıklık sistemi düşükolan hastalar.

Toplu çalışanlar aşıyaKreşler, yuvalar, okullardaki öğrenciler,

kışladaki askerler kısacası toplu olunanortamlarda çalışan (hastaneler, şirketlervb yerler) mutlaka aşılanmalıdır. Aşı içinen uygun mevsim de bulunduğumuzmevsimdir. Aşı için en ideal aylar Eylül veEkim aylarıdır. Herhangi bir sebepten buaylarda aşılarını olamayanlar Kasım,Aralık hatta Ocak ayında bile grip aşısınıolabilirler. Ama en ideal havalar soğuma-dan gribal enfeksiyonlar yaygınlaşmadan

önce aşıyı yaptırmak gerekir.

Beslenme ve hijyen önemliGripten korunmanın bir diğer yöntemi

iyi beslenmektir. Bol C vitamini ihtivaeden sebze ve meyveleri tüketmeli, özel-likle çocuklarda uyku düzenine özen gös-

terilmeli, akşamları erken yatırıpuykularını iyice alıp dinlenmele-rini sağlamalıyız. Ayrıca bağışık-lık sistemini güçlendiren bitkiselilaçlar takviye olarak alınabilir.Gripten bir diğer korunma yön-temi hastalık belirtileri taşıyankişilerden uzak durmak gerekir.Eğer kendimiz gribe yakalandıy-sak aile bireylerimize bulaştır-mamak için maske vb.kullanarak onlarla yakın temas-tan uzak durmalıyız. İstirahatedip bir hekim kontrolünde biran önce atlatmanın yollarını de-nemeliyiz. Ayrıca gripten korun-manın en önemliyöntemlerinden birisi de hijyenkurallarına uyarak, ellerin bol

sabunlu su ile yıkanması, eldiven,maske, temizlik jeli vs. kullanımının top-lumdaki tüm bireylerde yaygınlaştırılmasıve bilinçlendirilmesini sağlamalıyız. Özel-likle çocuklarımıza hijyen kurallarını öğ-retmek ve uygulama konusunda çokhassas davranmalı ve onlara öğrendikleribu basit kuralları uygulamalarında ısrarlıolmalıyız.

Selam, sevgi ve saygılarımla...

Dr. TAHSİN AKBAŞDefne 01 B-7 Blok D:1

Akbank-Mavi Çarşı karşısı0212 669 23 180532 342 94 42

TÜM ÖZEL SAĞLIK SİGORTALARIİLE ANLAŞMASI VARDIR

Dr. Tahsin AKBAŞ’ın muayenehanesinde 0-12 ay arası bebeklerinizin aylık periyodik

büyüme, gelişme takipleri yapılıyor. Ayrıca ithalaşılarla aşı takibi ve uygulaması da yapılıyor.

Aşı için

Eylül ve Ekimen ideal aylar

Dr. TAHSİN AKBAŞ

Çocuk Hekimi

Page 64: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

4 MEVSİM ENGELSİZ YAŞAM

“Ben de birşey yapa Çağdaş Yaşamı Destekleme DerneğiBahçeşehir Şubesi Başkanı Zuhal Egemen,“Maddi-manevi bunun sınırı, sayısı, zamanıönemli değil. ‘Ben de bir şey yapabilirim ülkem için’ diyebilen varsa onları aramızdagörmek istiyoruz” diyor...

Röportaj: Hatice Gülçür İnanç

� Bize biraz Çağdaş Yaşamı Destek-leme Derneği’ni anlatabilir misiniz?

Atatürk ilke ve devrimlerini korumak,geliştirmek, çağdaş eğitim yoluyla çağdaşinsan ve çağdaş topluma ulaşmak amacınıgüden Çağdaş Yaşamı Destekleme Der-neği (ÇYDD), ülkenin “çağdaş uygarlık dü-zeyinin üzerine çıkması” ülküsü için bilgi,beceri ve deneyim birikimiyle, gönüllü ça-lışan bir sivil toplum örgütüdür.

1989 yılında merhum Prof. Dr. TürkanSaylan tarafından kurulmuştur. ÇYDD her-şeyden önce bir düşünce derneğidir, biryardım derneği olarak algılamamak gere-kir. Eğitimin çağdaşlaşması için emek ve-rilir ve çalışmalarımız bu doğrultudadır.Bütün projelerimiz eğitim kapsamındadır.Bu yıl kuruluşunun 21. yılını kutlamaktaolan derneğimizin Türkiyeʼnin her şehrineyayılmış 100, İstanbulʼda 27 şubesi ve 18bin üyesi vardır.

� Üyelerinizi nasıl seçiyorsunuz?Üyelerimiz çok önemli ama üyelikten öte

gönüllü kavramı daha önemli. Üyelik sa-

dece bir kağıt üzerinde. Şube olarak 200ʼüaşkın üyemiz vardı. Ama zaman zaman busayı eksiliyor çünkü iki sene genel kurulakatılmayan, hiçbir projemizde çalışmayansadece ismen varolan üyelikleri iptal edi-yoruz. Üyelik için; T.C. vatandaşı olması,18 yaşın üstünde olması yeterlidir. Yılda 50TL gibi çok cüzʼi bir üyelik aidatımız var.Çok yürekli, profesyonel gönüllülüğe sahip,zamanını, maddi manevi her türlü desteğiverebilecek gönüllüler bizim için çok dahaönemlidir. Tabii ki üyelerimiz içinde böylegönüllülerimiz vardır.

� Çağdaş Yaşamı Destekleme Der-neği olarak bitirdiğiniz veya halendevam eden projeleriniz nelerdir?

ÇYDDʼnin tüm dernek olarak saatlercesayabileceğim çok büyük projeleri var. Enönemli projemiz burs projemiz. Bugün 100bin öğrenciye ulaşmak hedefimiz. Şu an46 bin kız öğrenciye ulaştı burslularımız.Kız çocuklarının Eğitimine Burs Desteği,Anadoluʼda Bir Kızım Var, Öğretmen Ola-cak, Çağdaş Türkiyeʼnin Çağdaş Kızları(Kardelenler), Baba Beni Okula Gönder,Meslek Liselerinde Elektronik Eğitimi AlanGençlere Destek, Bilgi Toplumu Kızları,Her Kızımız Bir Yıldız, Geleceği TaşıyanKızlar, Geleceğin Sigortası Kızlarımız, Ge-leceğin Aydınlık Kızları... Bir Işık da SizYakın, Gençlere Destek, Geleceğin Dok-torları, Geleceğin Sanatçıları, GeleceğinYöneticileri gibi daha bir sürü burs proje-mizlerimiz var...

Bunun yanında okul, yurt, ana sınıflarıve oyun parkları yaptırma, okullara mal-zeme temini gibi de sayamayacağımkadar çok projelerimiz var. Mesela ana sı-nıfları ve anaokulları açma projemiz dahi-linde 1000ʼe yakın ana sınıfımız var.

� Burslar nasıl karşılanmaktadır.Daha çok sponsorlar yoluyla mı üyeleryoluyla mı?

Üyelerin yıllık aidat dışında bir zorunlu-

lukları yoktur. Bu tamamen gönülle ilgili birşey. Üyelerimiz tabii ki burs verebilirler yada burs veren bulabilirler. Şirketler bizeburs verebilir. Yine şu anda önce 50 dahasonra 40 üniversite öğrencisine tek başınaburs veren bir şirket var. 3-5 tane verebili-rim diyen olabilir. Burslar şartlı bağıştır.Mutlaka eğitime bir öğrenciye aktarılır.Somut ve görülebilir projelerdir.

� Bölgemiz içinde yürüttüğünüz özelçalışmalarınız var mı?

Bahçeşehir şubemiz 1999 yılında ku-ruldu. 200ʼe yakın üyemiz var. En önemliprojemiz olan burs projesine biz ve bursverenlerimiz katkıda bulunuyor. Geçen yıl200ʼe yakın öğrenciye burs verdik.

Özgün bir mahalle projemiz var; ÇEMÇağdaş Evren Mahallesi Projesi. Tüm ma-halleyi çağdaş hale getirme projesiydi. 2 yılsürdü. Büyük bir başarıyla bitirdik. Küçü-cük bir ilköğretim okulunda 1. sınıftan ço-cukların kıyafetleriyle başlayıp ana-babaokulu, ailelere okuma-yazma kursları dü-zenledik, bilgisayar sınıfı, kütüphane ku-rulması ve önemli günlerin kutlanmasıkonusunda onlara yardımcı olduk. Çocuk-lara resim, öykü yarışmaları düzenledik.

Sonra Tahtakaleʼde Necdet Semker İlk-öğretim okulu projemiz oldu. Eğitim veBurs komisyonunun araştırma ve tavsiye-leri dikkate alınarak seçildi. 2500 öğrencisivardı. Kitaplık istekleri üzerine “Çocuklar-dan Çocuklara Armağan” adı altında 23 Ni-sanʼda bir proje başlattık. Bölgemizdekiözel ve devlet okullarına afişler astık, ger-çekten buralardan kitaplar geldi ve kitap-

ÇYDDBahçeşehir

ŞubesiBaşkanı

Zuhal Egemen.

Page 65: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

65EKİM 2010 �

bilirim” diyorsanız...

larla gerçek anlamda sandalye, masa,perde, bilgisayara kayıtlı, kütüphanede ol-mazsa olmaz diğer eserleri de satın alarakbir kütüphane kurmaya çalıştık.

Arkasından 21 bilgisayarlı bir bilgisayarsınıfı açtık okulda. Atatürk büstü burnukırık ve perişan durumdaydı. Onu yenile-dik. Ana sınıfı açtık. Kütüphaneyle başla-mıştık ama 1 yıl sonra Çağdaş İlköğretimOkulları Projesi haline gelmişti.

Deniz Yıldızı Projemiz; üniversiteli,burslu, liderlik özellikleri olan 20 öğrenciylebaşladı. 17-18 haftalık, her hafta Cumar-tesi günleri 11-15.00 arası öğle yemeğininde birlikte yendiği ve bir konuğun gelip (bukonuk ve konu her hafta değişir) konuş-tuktan sonra soru-cevap şeklinde katılımınolduğu bir projeydi.

� Burs ve projelerinizde seçtiğinizöğrencilerde hangi özellikleri arıyorsu-nuz? Engellilerle ilgili özel bir uygula-manız var mı?

Burslu öğrencilerimizi seçerken gözö-nünde tuttuğumuz belli kriterler var. Enönemli kriter mutlaka yoksun olmaları veimkanlarının kısıtlı olması. Anne, baba yada her ikisinin olmaması. Fazla kardeş sa-yısı, lise ve üniversitede okuyan kardeş sa-yısı, imkanları kısıtlı gençlere bir miktardaolsa maddi ama çokça da manevi destekvermek amacımız.

Bu arada tabii ki engelli öğrenci de bursisterse veriyoruz. Hatta bir öğrencimize 4yıl boyunca çift burs verdik . İstanbul Üni-versitesi Kimya bölümünü bu yıl bitirdi. Yü-rüme engelliydi ve normal bir tekerlekli

sandalyesi vardı. Önce kendi aramızdapara toplayalım ve tekerlekti sandalyesinideğiştirelim dedik. Bu arada tesadüfen birtoplantıda Türkiye Omurilik Felçlileri Der-neği başkanıyla karşılaştım. Konuyu a-çınca hemen yazı yazın gönderelim dedi.Ve ertesi günü akülü sandalye geldi. Buonun hayatında çok önemliydi. Bu öğren-cimiz kadar onun hayatını devam ettirmedeyardımcı olan çok önemli ve duyarlı bir öğ-rencimiz vardı. Onunla aynı köyden ve Ve-terinerlik okuyordu. Engelli öğrencimize çokyardımcı oluyordu. Eli ayağı olmuştu. O öğ-rencimize de yaptığı katkı- lardan dolayı çiftburs verdik ve duyarlı olmasından dolayıher zaman takdir ettik. Bu iki öğrencimizyurtta kalırken banyodan çıkıyorlar ve sır-tında taşıdığı arkadaşıyla ayağı kayıp mer-divenlerde ikisi birden düşüyorlar.Önlerinde arkalarında gençler merdiven-den çıkıyormuş ve hiçbiri dönüp yardımetme- mişler. Çok üzülerek anlatmışlardı buo-layı. Tabii yurtların da engellilerin haya-tını kolaylaştıracak alt yapı çalışmalarınınyapılmamış olması da çabası.

Geçen yıl da yürüme zorluğu çeken li-seli bir genç kızımıza burs verdik ve ver-meye devam ediyoruz. Bunlar dışında bizeengelli öğrenci başvurusu olmadı. Olursatabii elimizden geleni yaparız.

� Dernek olarak Bahçeşehirliler’denbeklentileriniz nelerdir?

Bahçeşehir şubesi olarak 11 yılımızı ge-

ride bıraktık. Mutlaka çok katkıları olanlarolmuştur ama beklediğimiz oranda katkıyıhiçbir zaman Bahçeşehirʼde göremedik.ʻSadece kendim için ya da ailem için değilde ülkem için de bir şeyler yapmam gere-kirʼ demeliyiz. Bir de şöyle bir kolay düşün-ceye takılıp kalıyoruz: “Ben ne yapabilirimki” yerine “Ben de bir şey yapabilirim”demek lazım. Bu düşünce çok önemli.

Maddi-manevi bunun sınırı, sayısı, za-manı önemli değil. Ben de bir şey yapabi-lirim ülkem için diyebilen varsa onlarıaramızda görmek istiyoruz. Gerçekten çokbaşarılı, çok zeki çocuklar var ve imkanlarıçok kısıtlı. Kendi çocuğumuz için harca-dıklarımızın binde biri bir başka çocuk içinneden yapılamasın. Ayda 150 lirayı rahat-lıkla verebilecek ya da 50ʼşer liradan 3 kişibunu toparlayayıp verse bir çocuğun yurtparasını karşılayabilirler. Aslında biz yurtparası için maddi destek vermek istemiyo-ruz, eğitim ve düşünce derneği olarak. Bizistiyoruz ki; soysal ve kültürel bir katkı ya-palım; eline aldığı bir kitabı alabilsin, haf-tada 1 gün sinemaya, tiyatroya gidebilsinama maalesef daha gerekli ihtiyaçlarınıdüşünmekten bu sosyal ve kültürel ihti-yaçlarını karşılayamıyoruz.

Herkes ʻBende birşey yapabilirimʼ dü-şüncesiyle, kendi aldığı eğitim ve formas-yonları, hobileri doğrultusunda ̒ haftada birgün bir saatimi ayırabilirimʼ diyebilir ve okonularda öğrencilerimize eğitim verebilir.

Kimya Fakültesinde okuyan yürümeengelli bir öğrencimiz vardı, kendisineçift burs veriyorduk. Bu öğrencimizehayatını devam ettirmede yardımcı olan

bir öğrencimiz daha vardı. Oöğrencimize de yaptığıkatkılardan dolayı çift burs

verdik ve duyarlı olmasındandolayı her zaman takdir ettik.

“Ayda 150 lirayı rahatlıkla verebilecek ya da 50’şer liradan 3 kişi bunu toparlayayıp verse bir çocuğun yurt parasını karşılayabilirler.”

Page 66: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

Eskişehir, sizi tarihi gezintiye çıkarırken biryandan da modern ve çağdaş görünümüylegörsel bir şölenin içine sürüklüyor...

GEZİ

66 � EKİM 2010

İçinden Avrupa geçen şehir

HÜLYA MERAL

Eskişehirʼi Belediye Başkanı YılmazBüyükerşenʼin son 5 yılda getirdiği yeni-likler dolayısıyla sık sık duyardım. Büyü-kerşenʼin Atatürkʼün doğumunun 100. yılıkutlamalarında Eskişehirʼin 100 köyünehediye ettiği Atatürk heykelleri, AnıtkabirMüzesiʼnde sergilenen Atatürk balmumuheykeli, Şehr-i Aşk adası, Japon Bahçe-leri, çamur gibi akan Porsuk Çayıʼnın te-mizlenmesiyle şehrin Hollanda tarzıtekneler ve Venedik tarzı gondollarla av-rupai görünüme kavuşması ve sokaklarayayılmış çeşitli heykeller tesadüf değil.Hepsi planlanmış bir emeğin Eskişehirli-lere ve Eskişehirʼde yaşayanlara hedi-yesi. İçinden Avrupa geçen Eskişehir, sizitarihe gezintiye çıkarırken bir yandan damodern ve çağdaş görünümüyle görselbir şölen yaşamanızı sağlıyor.

Önceki görüntülerine nazaran griliğiniüzerinden atmış, daha yeşil, daha mo-dern, daha kalabalık hale gelmiş bu kent,gezdikçe gördükçe içimi açtı, genç nü-fusu ve 24 saat dinamizminden bir şeykaybetmeyen enerjisiyle beni oldukça et-

kiledi. Eskişehirʼe gelerek, Büyükerşenʼive çalışmalarını 3 gün boyunca takipeden BBC World News Televizyonu dakendine özgü yapısını koruyarak Avrupakentleri seviyesine taşınmış olan şehre 3kez yer vermiş.

Şehrin ekonomisini üniversite öğrencileri canlandırıyor

Toplam 3 üniversite ve 30.000 öğrencinüfusu ile ekonomisi hareketlenen şe-hirde, restoranlar, lokantalar, barlar, mar-ketler nerdeyse sabaha kadar açık.Dolayısıyla halk sokaklarda istediği sa-atte rahatça dolaşabiliyor. Mevsim yazolunca Porsuk çayı kenarındaki cafeler,yeşil alanlar, alışveriş merkezleri gecegeç saatlere kadar Eskişehirlilerle doluptaşıyor. Fiyatlar her yerde makul.

Nüfus ilk anda sadece üniversite öğ-rencilerinden ve sanayiden oluşuyor gibigörünse de dolaştıkça, konuştukça şeh-rin asıl yerlisinin Manavlar, Rus Çarlı-ğıʼnın yıkılışından sonra Kırım ve OrtaAsyaʼdan göç eden Tatarlar, Çerkezler ve

Yörükler olduğunu öğreniyorsunuz.

Leylek Yuvası ile Hayal MahsülleriOfisi tipik Odunpazarı evlerinden

İlk durağım tarihi evleriyle ünlenmişOdunpazarı. Belirli bir dönemin sosyal vekültürel hayatını yansıtan, Osmanlı Dö-nemiʼnden kalma ahşap, cumbalı evlersokaklara renk katmış. Bu evlerin içinimerak ediyorum ve cafe hizmeti de veren“Leylek Yuvası” ile “Hayal Mahsülleri Ofi-si”ne geliyorum. Cam kenarlarını boyluboyunca kaplayan sedirler, gümüş tabak,bardak ve sürahilerle süslenmiş sofralar,şamdan, bakraç, şekerlik gibi dekoratifeşyalarla, tavanı ve duvarları ahşap mo-tiflerle süslenmiş bir mimari ile karşılaşı-yorum.

Kıvrımlı yollarında, çıkmaz sokakla-rında belli bir nizamda konumlanmış ev-lerin solundan yukarı doğru yürüdüğüm-de Lületaşı Müzesiʼnin bahçesindeki lü-letaşı atölyesinin bir dersine denk geliyo-rum. Ben de denemeye çalışıyorum amaonlar kadar başarılı olamıyorum.

Page 67: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

67EKİM 2010 �

ESKİŞEHİR ESKİŞEHİR ESKİŞEHİR� Methelvası almadandönmeyin.� Şehri arabayla değilyürüyerek keşfedin.� Japon Bahçesi’nigörmeden dönmeyin.� Barlar sokağı’na birakşam mutlaka uğrayın.� Ünlü gece kulübü,Eskişehir’in Laila’sı 222’decanlı müzik dinlemeyiihmal etmeyin.� Şahin Tepesi’ndenpanoramik manzarayıizleyin.� Frig Vadisi, Yazılıkaya veMidas Anıtı’nı es geçmeyin.� Lületaşı hediyeliklerdenedinin.

K I S A K I S A

Lületaşı şehrin en önemli özelliklerin-den. İşin ustalarının nesli tükense dekışın lületaşı çıkarmaya devam ediyorlar.Müzenin bahçesindeki Kanuni Sultan Sü-leyman tarafından 1525ʼte yaptırılan Kur-şunlu Cami ve Külliyesiʼni gezdiktensonra külliyeye ait kütüphanenin serinbahçesinde çay keyfi yapıyorum. Bah-çeden çıkıp sağdan aşağıya doğru yürü-yünce Atlıhan El Sanatları Çarşısıʼnageliyorum. Lületaşından pipolar, sigaraağızlıkları, tesbihler, taraklar, kolyeler, yü-zükler ve onlarca çeşit el yapımı cam iş-çiliği ürünler küçük küçük dükkanlarda

satışa sunulmuş. Bir köşede lületaşındanpipo yapmaya çalışan dükkan sahibini iz-liyorum.

Atlıhanʼdan çıkıp sola doğru döndü-ğümde açılışı 2007ʼde yapılmış Tür-kiyeʼnin ilk cam sanatları müzesi olanÇağdaş Cam Sanatları Müzesiʼni geziyo-rum. Uzman rehber eşliğinde gezdiğimmüzede Japon, Alman, Polonyalı ve Le-tonyalı sanatçıların eserlerini görme fır-satım oluyor. 3 galeriden oluşan müzeninbir bölümünde de 1950ʼlerin Eskişe-hirʼinde yaşayan ünlü isimlerin kişisel eş-yaları ve fotoğrafları sergileniyor. Eski-

şehirli tiyatrocu Göksel Kortayʼın anne-sinden kalan siyah nişan elbisesinin za-rafeti gözlerimi kamaştırıyor. Diğer bölümise kütüphaneye dönüştürülmek üzerebakımda.

Nüfusun çoğunluğu Tatarlardan ge-lince bir Tatar mutfağıʼna uğramamak ol-mazdı. Müzeden çıkıp da sola doğruyürüdüğümde Odunpazarıʼndaki ÇibörekEvi ilk durağım oluyor. 3 veya 5ʼli porsi-yonlar halinde servis edilen çiğböreğin(halk çibörek veya şırbörek diyor) ya-nında yine Tatar mutfağına özgü “sorpa”içiyorum.

Page 68: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

GEZİ

68 � EKİM 2010

Odunpazarıʼndaki gezintim bittikten vedamağımı yöresel tatlarla şenlendirdiktensonra manzarasıyla ünlü, merkeze 1,5km mesafe uzaklıktaki Şahin Tepesiʼnedoğru yöneliyorum. Eskişehirʼi panoramikolarak izlemeye olanak veren tepede yazsıcağında serin serin esip köpüklerini et-rafa saçan kocaman bir süs havuzu var.Buradaki belediye tesislerinde oturupmanzaranın tadına varıyorum.

Tekrar şehrin merkezine dönüp hey-kellerle süslenmiş meydanından PorsukÇayıʼna iniyorum. Burada şehiriçi otobüsbileti fiyatına 20 kişilik teknelerle tur yapa-bilirsiniz veya aynı güzegahı 4 kişilik Ve-nedik tarzı gondollarla 10 TLʼye geze-bilirsiniz. Ben tekneyi tercih ediyorum.

Tekne turundan sonra gençlerin vehalkın uğrak yeri olan Haller Gençlik Mer-keziʼne gidiyorum. Eskişehir halkının işveya okul çıkışı bir şeyler içip sohbet edipsonra evine döndüğü ünlü buluşma nok-tası Shakespeare Restaurant ve 1927ʼ-den beri hizmet veren Mazlumlarʼda meş-hur “su muhallebisi” yemeden ayrılmıyo-

rum. Bu muhallebi şekersiz yapılıyor,üzerine 1 yemek kaşığı pudra şekeri ilegelincik şerbeti gezdirilerek servis edili-yor. Dilinizde şerbet ve tarçın tadı bırakı-yor, bayıldım, mutlaka deneyin derim.

Japon bahçesiTemmuz ayında "2010 Türkiyeʼde

Japon Yılı” etkinlikleri kapsamında Eski-şehir Büyükşehir Belediyesi ve JaponTürk Kültürel DeğişimDerneği işbirliğiyle açıl-mış Japon Bahçesi'negeçiyorum. Ortasındaada bulunan göletin ol-duğu “Chisen Kaiyus-hiki” olarak adlandırılanstilde inşa edilmişJapon Bahçesiʼnde,doğa motiflerini oluştu-ran tepeler, şelale, seyirterasları, köprüler vefishing pavillon (göl ke-narı verandaları) bulu-nuyor. Bahçeye ayrıcasu yerine taş ve kumla-rın kullanıldığı Karesan-sui, meditasyon alanıve Japon Çay evleri de eklenmek üzere.

Frig Vadisi ve Midas Anıtıİlk günün yorgunluğunu atmak için

otele dönüyorum, sabah kahvaltısı son-rasında şehir merkezine 41 km mesafe-deki Seyitgazi kasabasına geliyorum.Burası Eskişehir turunun en can alıcı nok-tası çünkü Bizans- Selçuklu- Osmanlı dö-nemine ait en etkileyici eserlerden olan ve

üç uygarlığa şahitlik etmiş XIII. yy. yapımıSeyitbattalgazi Külliyesi burada bulunu-yor. Türbe ve camiden oluşan ilk yapılar-dan sonra medrese, Bektaşi tekkesi,dergah, soğuk hava deposu da eklenmişkülliyenin avlusunda farklı dönemlere aitarkeolojik buluntular mevcut.

Seyitgaziʼyi geçip oradan 29 km. Afyonyönüne ilerlediğinizde şimdiki Han Kö-yüʼne, M.Ö. 200ʼde Hitit egemenliğine

son vermiş Frig toprak-larına giriyorsunuz. Köymuhtarı, aynı zamandarehberim olan VeyselGündoğduʼnun anlattı-ğına göre M.Ö.600'lerde Akropol'ün ku-zeydoğu cephesine,püskürük bir kaya üze-rinde yapılmış ünlüMidas Anıtı'nın bulun-duğu antik kent, Frig Va-disi olarak adlandırılıyor.

Yüksekliği 17 metreolan ve ahşap işlenirce-sine, kusursuz bir işçi-likle işlenmiş kayaanıtın nişinde Tanrıça

Kybeleʼnin heykeli bulunuyor. Bölge aynızamanda Friglerin ana tanrıça Kybele'yetapındıkları en önemli kült merkezi. Anıtönünde toplanan insanlar dualarını veibadetlerini burada ederlermiş. Sonrakiyıllarda Lidya, Pers, Büyük İskender,Galatlar ve Romalıların eline geçen pekçok kültürü barındırmış bu zengin coğ-rafya uzun yıllar dini merkez olmayı sür-dürmüş.

Midas’ın KulaklarıÇocukluğumuzda hep

duyduğumuz ünlü Midasʼın Kulaklarıoyunu da aslında bir Frig efsanesinedayanıyor. Tanrı Apollon ve Tanrı Panarasındaki müzik yarışını duyanMidas, Tanrı Apollonʼun çaldığı lirʼideğil de Tanrı Panʼın çaldığı flütübeğenince kulakları Tanrı Apollontarafından eşek kulaklarına çevrilir.Tanrı Apollon tarafından cezalandırılıp,eşek kulaklarını hayatı boyunca frigkülahıyla saklamak zorunda kalan kralMidas ise bu durumu kabullenemez,Batılı kaynaklara göre boğa kanı içipintihar eder.

Midas Anıtıʼnın hemen yan tarafındadin büyüklerinin çilehanesi olarakkullanılan göz göz küçük odalardanoluşan Kırkgöz kaya mezarlarıbulunuyor. Anıtın arka tarafına doğruilerlediğinizde basamaklarıtamamlanmadığı için Bitmemiş Anıt adınıalan basamaklı anıtlarla yerleşim yerleri,nişler, sarnıçlar, Akropol'ü çevreleyen surduvarları, mezarlar, 100 basamakla inilensunaklar ve çeşme ilgi çekici bir görkemesahip. Karşımda peribacalarını andırangörüntüyü bir süre izleyip fotoğrafladıktansonra kuzeyden yakınlaşmakta olduğunubelli eden sağanağa yakalanmadan köyünmeydanına ilerliyorum.

Han Köyüʼnden Midasʼın Kulakları oyununu oynadığım günleri tebessümle anarak ayrılıyor, keyif alarak dolaştığım buzengin coğrafyayı görmenizi öneriyorum.

K A R A U L A Ş I M Iİstanbul’dan Eskişehir’e otobüs ve trenle 4-5 sattte ulaşabileceğiniz gibi kendi aracınızla Kocaeli- Bilecik- Eskişehir güzergahını takip ederek de ulaşabilirsiniz.

Page 69: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

INFO

69EKİM 2010 �

Sofralarınızın şıklığı Emsan ile tamamlanıyorÇelik tencerede öncü marka Emsan, bukez şıklığı ve kaliteyi porselen grubuylaevlerinize konuk ediyor. Yuvarlak hatlıyemek takımlarına farklı bir yaklaşım ge-tirerek tasarlanan Nazan Koleksiyonu, in-

celiği ve zarafeti ilefark yaratıyor.84 parçadanoluşan ve yuvarlakhatlarıyla gözdolduran ʻNazanyemek takımınınʼstilistik hatlarına,siyah ve gri ton-larda modernçizgiler ekleniyorve ortaya hemmodern hem deeşsiz bir takımçıkıyor. Sadeliğinve şıklığınmuhteşem uyu-muyla buluşanʻNazanʼ EmsanʼınIvory Porselengrubunun nadidebir üyesi.

Al Jamal iftargemisi Samsungile demir aldıSamsung Sis-tem KlimalarıTürkiye Dis-tribütörüTeknoklimatarafından or-ganize edilen Ramazanın son iftarıİzzet Çapa'nın dekore edip hizmetesunduğu Al Jamal Cruise'de gerçek-leşti. İstanbul'un ünlü mimar vetasarımcılarının yer aldığı iftardagemideki showlar ve lezzetli yemeklerkatılımcıların güzel bir gecegeçirmesini sağladı. İstanbul'un yoğuntrafiği nedeniyle iftara son dakikalardayetişebilen konuklar Samsungʼun evsahipliğinde boğazın eşsiz güzelliği ilebu yılın son iftarını yaptılar.

Domino’s Pizza’dan tam doyuran paket

De’Longhi hayatınızı kolaylaştırıyor

Devir devirebilirsen!Türk mutfaklarının yıllardırvazgeçilemeyen markasıEmsan, kullanım kolaylığısunan yeni ʻBade DevrilmezDemliğiʼ ile karşınızda! Em-sanʼın tasarım tescilli devrilmez demliği hemkadınların hem de mutfaktamarifetini göstermek isteyenerkeklerin bir numaralı ter-cihi… Siz de gelenekseldemleme çay keyfinintutkunlarındansanız,Emsanʼın yepyeni Bade çaydanlık takımları tam dasize göre. Üstelik çay keyfinizin kaçmaması içinendüstriyel tasarım tescilli özel demlik tabanı ilekayma ve düşme tehlikesi de olmadan!

Dominoʼs Pizza benzersiz bir “paket”le karşı-nızda… Dominoʼs Pizzaʼnın tadına doyulmaz3 malzemeli spesiyal pizzası, özel baharat-larla marine edilip fırınlanmış Chicken Kic-kersʼı ve patates lezzeti tek bir pakettetoplandı. Bundan böyle Paketosʼla doyma-manız imkansız. Paketosʼun orta ve büyük

boy olmak üzere iki seçeneği bulunuyor. Pa-ketos, bir pakette 3 ayrı lezzet sunuyor. 3 ki-şilik orta boy Paketosʼun içerisinde orta boy 3malzemeli spesiyal pizza, 250 gram ChickenKickers (tavuk parçaları), 200 gram elmadilim patates, 1 adet Meksika sos ve 1 adetyoğurt sos yer alıyor.

DeʼLonghi, vakumlu elektriksüpürgelerinde teknoloji veişlevselliği bir araya getiriyorve evlerde rahat kullanımkolaylığı sağlayan XTE 600elektrik süpürgesini kadın-ların beğenisine sunuyor.Üstelik DeʼLonghi XTE 600elektrik süpürgeleri, şimdi

265 TL yerine 199 TL fır-satıyla tüm yetkili

mağazalarda!

DeʼLonghiʼnin ʻHVK 1030 fanlı ısıtıcısıʼ,sonbahar aylarında size yaz güneşinineksikliğini hissettirmeyecek. Evinizindilediğiniz odasında kullanabileceğinizDeʼLonghi fanlı ısıtıcılar aynı zamanda4 farklı renk seçeneğine de sahip.

DeʼLonghiʼninİtalyan kalitesiyle üret-tiği Gemini Tabanlımodeli FXG24 AT ileütü yapmak artıkyorgunluk olmaktan

çıkıyor. Üstün teknolojili geminitaban sayesinde seramik çerçevekumaşın üzerinde kayarcasına ku-maşı inox taban için hazırlıyor.Sonrasında ise inox iç yüzey, giysi-lerinizdeki tüm kırışıklıkları açarakütülemeyi tamamlıyor.

Page 70: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

SPOR

70 � EKİM 2010

Teşekkürler12 DEV ADAM SAVAŞ KAHRAMAN

BAHÇEŞEHİR

VOLEYBOL SPOR KULÜBÜ

KOORDİNATÖRÜ

Tüm okurlarımıza yeni sayımızdanmerhaba.

Değerli okurlarımız, bu ay sayfamızıbaşlıktan da anlayacağınız gibi A MilliBasketbol takımımızın elde ettiğibaşarıya ayırdım.

Geçen ay bütün dünya tarafındanheyecanla izlenen Dünya BasketbolŞampiyonası’na ev sahipliği yaptık. Bu büyük organizasyonun ülkemizdeyapılmasını sağlamak başarısınınyanında ev sahibi ülke olarakbasketbolcularımızı final maçındaizlemenin mutluluğunu hep birlikteyaşadık. Basketbol milli takımımızyıllardır beklenen çıkışını nihayet bubüyük turnuvada yaptı ve bütünotoriteleri şaşkına çevirerek, ikincilikkupasına uzandı. Bu büyük başarıülkemizi birbirine kenetleyerek, büyükbir sevinç dalgası yarattı. ÖzellikeSırbistan’la oynanan yarı final maçıhepimizi sokaklara döktü. İnsanlarımızbu başarıyı meydanlarda doyasıyakutladı. Ben de bir voleybol antrenörüolmama rağmen kendimi bu sevinçdalgasının içinde, 12 dev adam diyebağırırken buldum. Spor yapanyapmayan, basketbolla ilgilenenilgilenmeyen, herkes milli takımımızınbu başarısını kutlamak için tek yürekoldular. Sporun insanlar üzerindekibirleştirici etkisi bir kere daha kendisinibizlere hissettirdi. Son yılların altınjenerasyonu olan 12 dev adamın bubaşarısı hepimize büyük bir sevinç ve

haklı gurur yaşattı.Değerli okurlarımız futboldan

hatırlayacağınız hepimizin bildiği bir sözvardır. ‘İÇİMİZDEKİİRLANDALILAR’... Maalesef zamanzaman ortaya çıkan üzücü dedikodularbu turnuvanın sonunda da ortaya çıktı.Tüm rakiplerini yenerek finale kadaryükselen ve dünya ikincisi olan birbasketbol takımına sahibiz. Bu sevinciyaşayacağımız yerde içimizdekiİrlandalılar yine kendilerini gösterdiler.Bu büyük başarıyı gölgeleyereksporcularımıza verilen primlerlekamuoyunu günlerce meşgul ettiler veneredeyse dünya ikinciliğimiz hiçkonuşulmaz oldu. Bu eleştirileriyapanların gözden kaçırdıkları bir konuvardı. A takımlar seviyesinde bütüntakım sporları içinde elde edilen enbüyük başarıyı, 12 dev adamgerçekleştirmişti ve verilen bütünprimleri fazlasıyla hak ediyorlardı.Sporla ilgilenenler ve geçmişinde takımsporuyla uğraşanlar, A takımlarseviyesinde uluslararası başarıkazanacak takımlar oluşturmanınzorluğunu bilirler. Olay sadece 12 taneyetenekli sporcuya aynı formayı giydiripsahaya çıkarmaktan çok daha fazlasınıifade eder. Tek başına yeteneklisporculara sahip olmak bu düzeyde birbaşarıyı ortaya çıkarmaya yetmez.Yetenekli sporcular başarılı bir takımolabilmenin bileşenlerinden sadecebirisidir.

Böyle büyük başarılar elde edecektakımlar ortaya çıkarmak, yıllarcayapılan planlı ve ciddi çalışmaların,doğru teknik kadro seçimlerinin, sponsordesteklerinin, tesisleşmenin, seyircidesteğinin, alt yapıların taranması veyeteneklerin keşfedilerek onlara ciddiyatırımlar yapılmasının bir ürünüdür.Elde edilen başarının büyüklüğüyukarıda bahsettiğim maddeler ışığındadeğerlendirildiğinde kendisini daha netolarak ortaya koymaktadır.

12 dev adamın elde ettiği bu başarıçocuklarımız üzerinde de çok olumluetkiler bıraktı... Minik basketbolcularıngözlerinde gördüğüm ışıltılar hepsininileride bir Hido, bir Kerem ve diğerbasketbolcularımız gibi olma isteğiniortaya koyuyor ve hepsi çok daha istekliçalışıyorlar. İşte esas büyük başarıburada kendisini gösterdi ve bu başarımilyonlarca minik yüreğin sporlaatmasını sağladı.

Ben bir spor adamı olarak 12 devadama dünya kupası finali oynatanstratejinin diğer branşlar tarafındanderinlemesine araştırılıp inceleneceğineve bu stratejinin diğer branşlara dauyarlanacağına ve elde edilen bubaşarının sadece basketbolla sınırlıkalmayacağına yürekten inanıyorum.Omuzlarımıza dünya ikinciliği apoletinitakan basketbolcularımıza ve emeğigeçen herkese teşekkür ediyorum.

Diğer sayımızda buluşmak üzeresevgiyle ve dört mevsim sporla kalın.

“Tek başına yeteneklisporculara sahip olmak bu

düzeyde bir başarıyıortaya çıkarmaya yetmez. Yetenekli

sporcular başarılı birtakım olabilmenin

bileşenlerindensadece birisidir.”

Page 71: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

71EKİM 2010 �

Levi’s®jean tarihiniyenidenyazıyorDünyanın dört biryanındaki 60.000kadının bedenini 3boyutlu olaraktarayan Leviʼs®tasarım ekibi, yoğunbir araştırmanınardından Leviʼs®Curve ID koleksi-yonunu yarattı.Leviʼs® Curve IDsayesinde artıkjeanʼler kadınlarınüzerine mükemmelbir şekilde oturuyor,jean tarihi yenidenyazılıyor...

ALIŞVERİŞ

İpekyol yenilenmeyedevam ediyorHızlı ve modern hayatın içinde kendi yo-lunu çizebilen kadınların stili İpekyol yenisezon koleksiyonu şehri yaşıyor, nefesalıyor… İpekyol 2010 Sonbahar-Kış kolek-siyonu camel, beş çayı, Christmas party,must haves, hava durumu ve NY olarak 6 ana temaya ayrılıyor. Tüm koleksiyonsizin için yine Lookbookʼta toplanıyor.

Yeşil yeni koleksiyonunu“Military” tarzı ile açıyorModayı yakından takip eden kadınlarındolaplarının olmazsa olmazları arasındaolan asker temalı ürünler bu yıl Yeşil ilegeliyor. Koleksiyonda asker temasınıyansıtan Gri, Siyah ve Yeşil tonları ağır-lıklı olarak kullanıldı. Deri ve süet olarakfarklı alternatifleri bulunan Yeşil Militarykoleksiyonu uzun, kısa, topuklu ve topuk-suz modelleri ile birçok alternatif sunuyor.

Ice-Watch ile sonbahar coşkusu Dünyaca ünlü Belçikalı Ice-Watch,her mevsim tutkunu olduğunuz renk-leri bileklerinizle buluşturmaya devamediyor. Bu sonbaharda da saatiylefark yaratmak isteyenler toprak ton-larının yoğun olduğu ʻIce-Watch Son-bahar Koleksiyonuylaʼ ışıldayacak.

Wrangler deri özel Deri, Wranglerʼin resmi olmayan favori ikincikumaşı. Orijinal Amerikan outdoor denimmarkası Wrangler deride de köklü birgeçmişe sahip. Bu sezon, deri değerini yine

ceketlerde, çanta ve aksesuar-larda ve Wranglerʼin elyapımı kemerlerinde or-

taya çıkaracak.

Assortie‘den sonbahar ışıltısı Kışın yaklaşmasıyla birlikte yeni gardırophazırlıkları da hızlandı. Gardırobunuzunolmazsa olmaz parçalarıiçin Assortieʼlere mut-laka uğrayın. Kıyafet-lerinizin en önemlitamamlayıcısı olacakbirbirinden şıkyeni sezontakı ve ak-sesuarlarıAssortieʼdesizi bekliyor.

Page 72: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

MÜZİK

72 � EKİM 2010

“Herkesin daha basit ama mutlu yaşadığı o yıllarda Unkapanı plakçılar çarşısı oldukça hızlı vecıvıl cıvıldı. Her sesi güzel olana plak yapılırdı. Hatta yoldan adam çevirdikleri bile olurdu.”

Müzik öyle derindir ki içimize işlerve öyle bir anda bizi yakalar ki o sesiduyduğumuzda sanki birden o ana oyıllara o duygulara dönüveririz. İşte buyüzden ondan hiç vazgeçmeyiz,vazgeçmekte istemeyiz, hayatımızın heranında yer alır.

Benim müzikle olan serüvenim ise dedemlerin evine gittiğimde koşarak girdiğim o oda ile başlar. Bir masal gibi... Dedemin çok güzel birtaş plak kolleksiyonu, harika birgramofonu ve büyük bir müzik dolabı vardı. Tüm hışırtı ve çıtırtılararağmen gramofona bir taş plak koyuphayallere dalmak ne keyifli gelirdi ozamanlar. Daha sonraki yıllardababamın da elektronik aletlere düşkün olması sayesinde evimize o zamanlar çok modaolan Dual bir pikap geldi.Böylece taş plaklar yerini45’lik ve 33’lük plaklarabıraktı. Ardındankasetçalar teypler, heleçiftli kasetçalarlar odönem herkesiheyecanlandırdı. Çünküilk kopyalamalar belki deo dönemde başladı (Birkasetten diğerinekopyalamak, radyodankasete kaydetmek vs). Yine o dönemlerdeki en popülerşey sevdiğiniz bir şarkıyı 8-10 kezkaydedip o şarkıdan bıkana kadardinlemekti. Sonraki yıllarda evlerimizeCD çalarlar geldi. Ve onu walkmenlertakip etti. Ne güzel artık yürürkendemüzik dinleyebiliyorduk. Ama CDleritaşımak zordu. Bu yüzden o dönemin modası CD çantaları taşımak oldu.Şimdilerdeyse herkesin elinde, evindeipodlar, MP3 çalarlar... Bakalım hızla

gelişen teknoloji bizi daha nereleregötürecek?

Oysa müziğin kolaycakopyalanamadığı o yıllarda çok güzelplak ve kaset satışları olurdu. Herkesindaha basit ama mutlu yaşadığı o yıllardaUnkapanı plakçılar çarşısı oldukça hızlıve cıvıl cıvıldı. Her sesi güzel olanaplak yapılırdı. Hatta yoldan adamçevirdikleri bile olurdu. Çarşıdan içerigirdiğinizde her plakçıdan ayrı bir sesyükselir, her hafta en az 3-4 yeni plakve kaset çıkardı. Şimdilerde iseUnkapanı Plakçılar Çarşısı’nda birhüzün bulutu dolaşıyor. Maalesef

dükkanlar birer birer kapatılıyor. Gönül isterdi ki tabii ki teknolojikilerlemeler olsun hayatımızda amaeskileri de koruyabilelim. Herşeyeskisinden güzel olsun, kötüye değiliyiye doğru gitsin. Zaman herşeyinilacıdır derler. Ama galiba müzikpiyasasında şimdilik tersine işliyor.Yinede biz ümidimizi kaybetmeyipgüzel günlerin gelmesini azimlebekliyoruz.

Bu kadar nostalji yapmışken gelinbugün kendiniz için, geçmişteki güzelanılarınız için şunları yapın:

1) Cep telefonlarınızın melodisini70’li 80’li yıllarda popüler olmuş birşarkıyla değiştirin.

2) Uzaktaki birine bir kart atın yadabir mektup yazın. Aşıksanız da bir şiir.

3) Kendinize bir pikap alıp eskiplakları toplamaya başlayın.

4) Bunlar hiçbir işe yaramıyorsa. LeoBuscaglia’nın SEVGİ kitabını alın, öncekendinizi sonrada başkalarını sevmeyiöğrenin. Kitabı okurken de Doris Dayşarkıları dinleyin.

5) Filiz Akın, Türkan Şoray, CüneytArkın, Ediz Hun’un olduğu herhangi birTürk filmi izleyin.

6) Son olarakta bugüne kadarhiç denemediğiniz, yapmadığınızbir çıgınlığı yapın.

Hepinize mutlu, müzikli biray, sevgi dolu günler

diliyorum...

RÜYA ERSAVCI

TAŞ PLAKTANTAŞ PLAKTANsıkıştırılmış müziğe

Page 73: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

73EKİM 2010 �

HAZIRLANIŞIPirinç iyice haşlandıktan sonra

üzerine süt ve şeker ilave edilir.Koyulaşmaya başlayınca birazsuyla nişasta eritilip yavaş yavaşsütlaca dökülür. 3 yumurta sarısı vevanilya kıvama gelince altıkapatılan sütlacın içine ağır ağırilave edilir. Sütlaç hazır hale

geldikten sonra kaseleredökülür ve dökülen

kaseler fırına sürülür.Fırındaki sütlaçlar

üzerlerikızarıncayakadar beklenirüzeri kızardıktansonra çıkarılıpsoğuduktansonra servisyapılır. (Eğerkaseler ısıyadayanıklı değilse

mutlaka su dolubir tepsiyle fırına

konmalıdır).

OVALI

Konya Mutfağı

Ali Usta

HAZIRLANIŞI

Yarım kilo kemiksiz tavuk göğsünükuşbaşı şeklinde doğradıktan sonra suda haşlayın. Haşlanan tavukgöğsünün suyunu ayırıp etlerieritilmiş tereyağıyla birliktekavurun. Ayırdığınız 1 kase tavuk suyunufırında kızartılan pideninüzerine gezdirerekdökün. 1 kase yoğurduve arkasından kuşbaşıhalindeki tavukları dapidelerin üstüne yayın.Tavuklu Tirit Kebabınızservise hazırdır. Dilediğiniz gibisüsleyebilirsiniz.

Malzemeler� Yarım kilo tavuk göğsü (kemiksiz)� 1 adet kebap pidesi (Kare kare kesilip

fırında kızartılacak)� Tereyağı (30 gram kadar))� Tavuk suyu (Yarım kase)� Yoğurt (1 kase)

TavukluTirit Kebabı

Fırında SütlaçMalzemeler� Yarım kilo süt� 100 gram pirinç� 100 gram nişasta� 50 gram vanilya� 200 gram şeker� 1 tane yumurta sarısı

YEMEK

Page 74: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

GÜZELLİK

74 � EKİM 2010

Kremlerde 1990’lı ve

2000’li yıllardaaltın devrini

yaşayanestetik

cerrahi, doğal güzellik

beklentisi vebıçak altına

yatmama isteğinin zirveyapmasıyla birlikte

yerini yeni nesil kremlere bırakmaya

başladı.

Page 75: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

75EKİM 2010 �

4’üncü nesil Dünyaca ünlü estetik devleri de

artık bu alanda ürünlere yatırımyapıyor. Artık dna yapısına uyumlu,cildin yaşlanmadan dolayı kaybettiğielastikiyeti ona kazandıracak kremlerestetik operasyonlar kadar hızlı sonuçveriyor.

İşte yeni nesil ürünlerDördüncü nesil antioksidan olanphloretin SkinCeuticals teknolojiyikremlerinde kullanan markalardanbiri. Üçüncü nesil antioksidanlar Cvitamini konsantrasyonlarını etkinolarak kullanıyordu. Şimdi dördüncünesil antioksidanlarda cilt hasarlarınımüthiş bir hızla düzelten ve bununlatüm bilim dünyasını şaşırtan bir

madde; phloretinkullanılıyor. Enönemlisi güçlükonstrasyonlarasahipantioksidanlarsayesindeyaşlılık izleriniartık çok daha ileri yaşlardagörüyor olacağız. Amerika’dagüzellikle uğraşan herkes bugündördüncü nesil antiokidanlarıkonuşuyor. Phloretin maddesielmalardan ve elma, armut, greyfurtgibi meyve ağaçlarının köklerindenelde ediliyor. Phloretin, C vitamini veferulic asit ile kombine edildiğindecildin her tabakasında hasarı bulupyok ediyor. Yaşlanmanın zamanındanönceki belirtilerini engelleyip, oluşmuşfoto hasarı düzeltiyor, hücreonarımını kolaylaştırıyor. Hatta cildindestek bağ dokusunu yenidenyapılandırıyor. Hatta görünen o ki, ciltkanseri gibi hastalıkları önlemeyeyardımcı oluyor. Türkiye’de deyakında satışa sunulacakSkinCeuticals’un yeniserumunda daPhloretin maddesi yeralıyor. Şeker tuzağı peptitYeni nesil kremlerkonusunda iddialımarkalardanDermalogica’dayaşlanmaya nedenolan reaksiyonları kontrol altınaalmaya yönelik ürünler konusundaçalışıyor. Markanın yeni kremleri

ağırlıklı Arjinin/Lizin Polipeptidimaddesi içeriyor. Bu madde

kısaca cilde canlılık ve güçveren kolajenin

bozulmasınasebep olan

şekeri kendine bağlayarak“Şeker tuzağı” rolüoynayan bir peptit. Ayrıcaürünün içeriğinde bulunanCamellia Sinensis (BeyazÇay) serbest radikal’lerekarşı koruma sağlayan

polifenoller içeriyor. Bu özeliçerik, pürüzsüz bir cilt oluşumuna,

yaraların iyileşmesine yardım ediyor.Ayrıca dokulardaki kolajen sentezi veoksijenlenmede artıyor. Üründe yeralan Hyaluronik asitse kendiağırlığının bin katı kadar su tutarakmaksimum cilt nemlenmesi sağlıyor.Avobenzone, Octioxate, Octisalate,Oxybenzone maddeleri ise cilttezamansız yaşlanmaya ve lekelereneden olan zararlı UVA ve UVBışınlarına karşı tam koruma sağlıyor.Markanın son dönem antiagingürünlerinin en iyilerinden biri de AC-11 içeren krem ve haplar. Anti-tümör, anti-inflamatuvar ve anti-oksidan etkileri ile DNA onarıcı özelliktaşıyor. AC-11, yalnızca Peru’daYağmur Ormanları’nda yetişen bir

bitkiden elde ediliyor. Darphin’den

yaşlanma karşıtımaske...Estetik cerrahiyesavaş açan markaDarphin’in yeni nesilkremleri ağırlıklıHyaluronik asit,Oligopeptit, Nar özü,

Kamelya içeriyor. Markanın dört haftagibi bir sürede cildin toparlanmasınayardımcı olan maskesi, düzenlikullanımda yaşlanma etkilerine karşıuzun dönemli sonuçlar sağlıyor.Maske anında ve süre gelen süreçtecildi aydınlatıyor, çizgi vekırışıklıkların azalmasına yardımcıoluyor. Cildi toparlıyor. Doğal kolajenve elastin üretiminin artmasına

yardımcı oluyor.

GÜZEL FİKİRLER

YASEMİN YURTMAN

CANDEMİR

Page 76: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

ASTROLOJİ

76 � EKİM 2010

Bahçeşehir Somun Ekmek müdavimlerinin vazgeçilmez tarotçusu Nisa, aylıkburç yorumunuzu yaptı... Eğer size özel yorum yapmasını isterseniz, resminizi vedoğum tarihinizi mail attığınız takdirde Nisa, kişiye özel yorumlama da yapacak

Eskiden yaptığınız çalışmaların sonuçlarınışimdi almaya başlayabilirsiniz. Parasal konu-

lara yönelik yeni atılımlarda bulunabilirsiniz.Uzun zamandır görmediğiniz bir dostunuzdanhaber alabilirsiniz. Büyük bir yatırım yapabilir-

siniz. İş hayatınızda önemli atılımlar olacak.Rakiplerinizi bile safdışı bırakacak imkanlarla karşılaşabilirsiniz.Düzenli bir iş hayatı ve spor sizi hedefinize daha kolay ulaştırır.

KOÇ

Candan dostlarınızdan yardım istemeyi unut-mayın. Onlar buna hazır. İyi günler başlıyor.Toplum yaşamınız canlanıyor. Sevdiğiniz varsauyum içinde olacak ve birlikte mutluluğa gide-ceksiniz. Sevdiğiniz yoksa bir davette biriyle ta-nışacaksınız. Bu anlamlı bir ilişki olacak.

Sıradışı kişilerle görüşmekten zevk alabilirsiniz. Yanlış kişileregüvenebilir gerçek dostlarınızı ihmal edebilirsiniz.

BOĞA

Hep takdir değil; hep daha yukarılara sıçra-mak. Bunu da başaracaksınız. Hanenizdeki ar-

tılara bakmak yeterli. Duygusal bağlamda dapırıltılı günlerin başlangıcı. Ancak hiçbir şey

mali alanda elde edeceğiniz başarıların yerinitutmayacak. Övgüyü hak ediyorsunuz. Siz de

kendinizi şımartın ve paranızı dilediğiniz gibi harcayın. Tabii kiböyle bir durumda sağlığınızın da iyi olmaması düşünülemez.

Kararsızlık ve gerginlik yüzünden sıkıntı duya-bilirsiniz. Son derece duyarlı ve hassas olabile-ceğiniz bir gün. Parasal konulara yönelik büyükbeklentileriniz olabilir. Geriliminizi sevdiğinizeyansıtmamalı sabırlı davranmalısınız. Üstüneüstüne gitmeyin. Birazcık dinlenmeyi deneyin.

Beslenme alışkanlığınıza bir göz atın. Kararlarınızı verirken duy-gularınızın sesine kulak verin. Küçük sürprizler, hediyeler var.

YENGEÇ

Tüm sorunları çözebileceğiniz planlar yapıpkararlar alabileceğiz son derece şanslı bir ay.

Kendinizi başarılı ve güçlü hissedeceksiniz.Size yakın birisinden işinize çok yarayacak

öğütler alacaksınız. Sevgiliniz çok sorumluluksahibi bir insan haline gelecek. Sizin de iste-diğiniz bu değilmiydi? Fakat bu durum onu biraz gerginleştire-

cek. Ona şefkatli ve romantik davranmalısınız.

ASLAN

Daha önce belirlediğiniz konularla ilgili çalış-malar yapabilir enerjinizi yapıcı yönde kullana-bilirsiniz. Zihinsel ve duygusal açıdankendinizi daha kuvvetli hissetmeye başlıyor-sunuz. Gelişmeler moralinizi yükseltecek.Böylece kendinize olan güveninizi kazanacak-

sınız. Belki de semt, kent ya da ülke değiştirmek için çalışma-lara başlayabilirsiniz. Telefonla gelen bir habere sevineceksiniz.

Ev ve aile ortamının sıcaklığı ile gerçek birgün. Arkadaşlarla gezip tozmak yerine evde

oturmak ve ailenize daha fazla zaman ayırmakniyetindesiniz. Duygusal bağlamda aşkı bir

gurur meselesi yapmayı bırakın. Ancak böylemutluluğu yakalayabilirsiniz. Değmeyecek in-

sanları gözünüzde fazla büyütüyor, onlara hak etmedikleri an-lamlar yüklüyorsunuz. Size yakın birisinden öğütler alacaksınız.

Çalışmalarınızı başarıyla sürdüreceksiniz. Eli-nize geçen fırsatları değerlendirecek yüksekbir performans ortaya koyacaksınız. Yatırımayönelik girişimlerde bulunabilir evinize yadakendinize eşya alabilirsiniz. Bugün arkadaşla-rınızla tartışmaktan uzak durun. Zira bunun

sonuçları size pahalıya patlayabilir. Düşüncelerinizi netleştirin vene istediğinizi iyi saptayın. Stratejinizi de ona göre yönlendirin.

AKREP

Bugün dikkatinizi yükseltmeye çalışmalı vedavranışlarınızda kontrolü elden bırakmamalı-sınız. Diğer yandan artan şefkat hislerinizdenyararlanarak dostlarınızla keyifli saatler geçi-rebilirsiniz. Duyacağınız bazı haberlere şaşı-

racaksınız. Yalnız siz anlatılanları dinlemeli vedüşüncelerinizi kendinize saklamalısınız. Bugün radikal kararlar

alabilirsiniz. Bunun için gereken güç şu sıralar sizde mevcut.

YAY

Bugün çok neşelisiniz. Bir anda birçok yerdeolmak isteyeceksiniz. Eğlencenin ve hareketinolduğu her yerde sizi de görmek mümkün.Fakat iş hayatınızda bir takım sorunlar var.Bunun da tek nedeni sizsiniz. Sık sık değiştirdi-ğiniz fikirler ve tutarsızlığınız. Özgürlüğünüzden

vazgeçemediğiniz için aşk hayatında istediğiniz mutluluğu bir türlüyakalayamıyorsunuz. Seçim sizin. Aşk mı özgürlük mü?

OĞLAK

Yoğun bir iş temposuna gireceksiniz. Emeği-nizin meyvelerini yavaş yavaş toplamaya baş-

layacaksınız. Ekip çalışmaları gündemde.Zamanınızın çoğunu işinize ayıracaksınız. Buda size maddi ve manevi açıdan başarı geti-

recek. Uzun zamandır almayı planladığınızbir eşyayı bu sayede alma şansı doğacak. Bu arada istemedende dostlarınızı ihmal edebilirsiniz. Bu da biraz canınızı sıkabilir.

KOVA

Yeni girişimlerde bulunabilir hatta atılımlar ya-pabilirsiniz. Birkaç işi birarada götürmek duru-munda da kalabilirsiniz. Yeni bir anlaşmasayesinde bol paranız olabilir. Uzak bir yer-den gelen biriyle tanışacaksınız. Bu insanla işilişkisine de girebilirsiniz. Bunda olumlu sonuç

alma ihtimaliniz var. Sinirlerinizi fazla yıpratmayın. Gereksiz tar-tışmalara girmeyin. Çalışmalarınızı giderek hızlandırabilirsiniz.

BALIKBAŞAK

İKİZLER

TERAZİ

Page 77: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

NİSA’dan kişiye özel yorumlama

Sibel AşutHayata güzel bakmalısın.Herkesi problemli görme. Dünya eğlencelibir yer yaşamasını bilir-sen, kurallarını ve tabu-larını yıkmalısın. Sevincive hüznü iç içe yaşıyor-sun. Daha cok kendini se-viyorsun. Geçmişteyaşadığın bazı problemlerseni bu duruma getirmiş. Artık herşey geride kaldı.

Hayat bundan sonra başlayacak. Dostlarını, çevreniolduğu gibi kabul et. Bu ay ve gelecek 2 yılhayatının aşkı fırsatını yakalayacaksın. İyi değerlen-dir kabuğundan çık artık herkesi olduğu gibi kabutet ve ona göre davran.

Selma BeşerSeçici, hayata ürkekbakışın var. Herşeyikendi içinde yaşıyor-sun. Daha önce biraşk sende geridekalmış. İçini kıpırta-dan biri var ama ondada tereddütlerin var.Hayatı hem yaşamakistiyorsun hem de kor-kuyorsun. Karşında-kinden daha iyi biriçıkacak diye bekleme.

Sen ya kaybedersin ya kazanırsın. Hayatınbazen bir kumar olduğunu unutma.

Koray Türkyılmaz

Gözleriniz kadar düşün-celeriniz keskin hedefle-

diğiniz düşüncelerhakkında yanılgınız

oluyor. Daha dikkatli ol-malısınız. Sizi bekleyenyarım kalan işlerinizle il-

gilenmeniz ve fikirleri-nizde yenilikçi

davranmalısınız. Kendi-nizi bildikten sonra evlilik

tam size göre. Dışardan gelebilecek size cazipgelen bazı karşı cinsten bir takım kişilerden uzakdurmanız gerek. Sizin için bu yıl değişim ve para

kazanma zamanı. Paraya odaklanın.

Nisa’nın sizin de fotoğrafınızdan yorumlama yapmasını istiyorsanız [email protected]

adresine fotoğrafınızı, medeni halinizive doğum tarihinizi gönderebilirsiniz...

Page 78: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

POLİTİKA

78 � EKİM 2010

Dalmaz Center, İstanbul’da kumar oynanan mekânlardan sadece biri. Emniyetin verdiği bilgileregöre, sadece İstanbul’da 100 civarı mekân var. Bir de dernek adı altındaki yerlerde kumaroynatılıyor ki; buraların sayısı binlerle ifade ediliyor. Bu sorunu çözmesi gereken irade ise siyaset.

Yasaklanalı 12 yıl oldu. Bu sürezarfında çevremizdeki ülkeler; KKTC,Yunanistan, Bulgaristan, Romanya kumarturizminden milyarlarca dolar kazandı,kazanmaya da devam ediyor. 1998’deTürkiye, sosyal nedenlerin yanı sıra,sektör bazı illegal isimlerin eline geçtiğiiçin kumarı yasaklamıştı. Peki, gerçektenyasaklanabildi mi? Hayır.

Bugün İstanbul’un en medyatikbinalarından biri hiç kuşkusuz DalmazCenter. Tam 16 kez yasa dışı kumaroynatıldığı için basıldı. Ama herdefasında, birkaç gün sonra yenidenfaaliyete geçti. Çünkü yasal boşluktanyararlanıyorlar. Oynayanlar 140 TL,oynatanlar ise yaklaşık 350 TL paracezası ile kurtuluyorlar. Oynatan kişiyeikinci kez aynı suçtan yakalandığındahapis cezası veriliyor. Ama bunun dayolunu bulmuşlar; ikinci mekân, başkabirinin adına kiralanıyor.

Dalmaz Center, İstanbul’da kumaroynanan mekânlardan sadece biri.Emniyet’inin verdiği bilgilere göre,sadece İstanbul’da 80 civarı casino tipi,30 kadar da kulüp var. Bir de dernek adıaltındaki yerlerde kumar oynatılıyor ki;buraların sayısı binlerle ifade ediliyor.

Birkaç yıl önce bu mekanlarınmüdavimlerinden olan, ama artık

“Buralar ayak altına düştü” gerekçesiyleayda birkaç kez KKTC’ye giden biroyuncunun hesabına göre, İstanbul’da hergece yaklaşık 5-6 bin kişi kumar oynuyor.KKTC Canisocular Birliği’nin verdiğirakamlara göre, Türkiye’den her yılyaklaşık 400 bin kişi kumar için buülkeye gidiyor. Benzer bir durumYunanistan ve Romanya için de geçerli.

Romanya’nın başkenti Bükreş’tegeçen yıl 13 casino vardı. Ancak küreselekonomik kriz nedeniyle bu sayı bugünsekize düştü. İlginç olan, bu sekizcasinonun yedisini Türkler işletiyor.Bunun nedeni, Türklerin bu konudadeneyimli ve güvenilir olarak gösteriliyor.

Bükreş’te her casino devlete yıldayaklaşık 4 milyon euro vergi veriyor.KKTC’deki vergi rakamı yılda 40 milyoneuro’yu buluyor. KKTC’deki 25 casinoyaklaşık 6 bin kişiye istihdam sağlıyor.Ayrıca bu casinolar yeme-içmesektöründe de oldukları için her günesnafa ortalama 10 bin dolar parakazandırıyorlar. Ama yasak olduğu içinTürkiye bu rakamlardan faydalanamıyor.Bu arada, Yunanistan’ın en büyükcasinosunun en önemli müşterileriniTürkiye’den gidenlerin oluşturduğu daelde ettiğimiz bilgiler arasında.

Şu noktaya dikkat çekmekte fayda var:

Kumarın yasal olduğu KKTC’de 25casino var. Kumarın yasak olduğuİstanbul’da 100’den fazla mekânbulunuyor. İşin ilginç tarafı, KKTC’dekipersonel Türkiye’de, özellikle İstanbul’daçalışmak istiyor. Çünkü KKTC’deortalama 3 bin TL maaş alırken,kazançları İstanbul’da en az ikiyekatlanıyor.

Aradan geçen 12 yıl sonra, alttan alta,“Artık, kısıtlı da olsa kumar Türkiye’dede yasallaşmalı” diyenler var. Bunlardanbiri de Ege Turizm İşletmecileri Birliği.Birlik, bir rapor hazırladı. Türkiye’ninbelli noktalarında, otellerden bağımsızolarak, casinoların açılmasını istiyor.Muğla ve çevresinin pilot bölgeseçilebileceğini söylüyorlar. Bu sayede,kış turizminden faydalanamayanbölgenin, bu sayede kalkınabileceğinidüşünüyorlar. Raporu önümüzdekigünlerde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nasunacaklar.

Türkiye’de kumar, sosyal sorunlaraneden olduğu için yasaklandı. Amagelinen noktada, yasal olan ülkelerdedeğişik önlemler alınıyor. Çünkü kumarpastasından elde edilen paradanvazgeçmek istemiyorlar. Bu arada dünyakumar pastasının yarısına ABD’nin sahipolduğunu da eklemek gerek.

CEMAL SUBAŞITEMPO DERGİSİ

POLİTİKA EDİTÖRÜ

KUMARSiyasi

Page 79: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

KARİKATÜR

79EKİM 2010 �

CENK KARLITEPE

Page 80: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

ONLARA SORDUK

80 � EKİM 2010

ÇOCUĞUNUZUNDERGİMİZDE YER ALMASINI İSTİYORSANIZ BİR DAHAKİ AYINSORUSU OLAN “En sevdiğin yemekhangisi? Annen en güzelhangi yemeği yapıyor?”SORUSUNA VERDİĞİCEVAP İLE BİR RESMİNİ [email protected] ADRESİNE YOLLAYINSİZİN ÇOCUĞUNUZDASAYFALARIMIZISÜSLESİN...

Büyüyünce neolmak istiyorsun.

Neden?

TimurYağcı (5)

“Uçmayı çok sevdiğimiçin, uçak pilotu olmak isti-

yorum. Uçurma pilotu da olurama olmaaaz... Çünkü uçakları

çok seviyorum. Gemileri sevmiyo-rum. Uçak gemisi mi? Eeee...

Gemiyse pilot olmaz ki, kaptanolur... Haaa bi de kaptan pilot var.

O da şey mi? Gemi pilotu mu?Ayy karıştı... Ben bi tek pilot

olmak istiyorum. Kaptanolmak Phiona. Phiona

kaptan olsun, benpilot olim...”.

Miray

Kütük (5)

“Doktor olmak istiyorum.

Diş doktorundan korkuyor-

dum. Dişim çürüdü, doktara git-

tim, hiç acıtmadı. Haa bi de okula

gelmişlerdi. O zaman da hiç acı-

madı. Hatta çok güldürdü.

Onun için artık korkmuyo-

rum. Diş doktoru olucam,

korkan çocukları gül-

dürücem.“

DerinNaz

Musaoğlu (5)“Doktor olmakistiyorum, hasta

olanlarıiyileştirmek

için...”

GüneyGöktaş (5)”Polis olmakistiyorum. Yolları açmakiçin.”

BuğraBilgeç (9)“Büyüyünce vete-riner olmak istiyo-rum. Nedenihayvanları ve in-sanları çok sevi-yorum.”

Page 81: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

81EKİM 2010 �

BULMACA

Ünlü bir aktris

Mutedil

Ünlü birdansöz

Yugoslavyaplakası

Senegalʼinbaşkenti

Balçık

İngilizce“hava”

Broşür

Kesilmişolan

Termik

Bir şeyinön tarafı

Düzinesayısı

Halk

Şüphesiz,kuşkusuz

Apansız

Bir sayı

Büyükbalıkçıkayığı

Bir kıta

Meşguletmek

İlaç

Yaysilahı

Ünlü biraktör

Bir türbaykuş

Ödünçmal

Göksel

ayakkabıkalıbının

çapı

Ara, ort

Limonluk

Tahta cilası

Kendiyokken

Yükselti

Benzerler

Bir besin

Sodyumunsimgesi

Sanat eserikonusu

Bağırsaklar

“.. bozuk”(ayarsız)

İki atlıkızak

Yüksekses

Vilayet

Albay(kısa)

Guthastalığı

Bir uğursimgesi

Süreğen

Kırgizistanırmağı

Geleneksel

Tarikatkurucusu

Ne soğukne sıcak

Bir içki

DonKişotʼun

atı

Bir meyve

Antalyaʼdabir plaj

İnce olay

Cilveli, nazlı

“Mazhar...”(şarkıcı)

Sinirlilik

Silmearacı

Bir müzikterimi

Klasör

Bir çiçek

Yankı

Lityumunsimgesi

İsim

Hane

Meksikaiçkisi

Bir sayı

Mahkemekararı

Bir sayı

Bir haberajansı

Utanmaz

Ağacı çokolan yer

Eğirmen

Bir nota

Hudut

Harita kitabı

Yakacakağaç

Darı

Montaigneyapıtı

Güzel, hoş

TV camı

Bir sayı

İddia

Kanaat

Japonkağıt

katlamasanatı

Elma, armutkurusu

Sitem eden

Gösteriş

Ortodoksresmi

Olumsuzlukveren bir

önek

Tanık

Yemek

Yetimler

Üye

İngilizce“göz”

İsviçrebaşkenti

ABD parası

Bir sebze

Misk keçisi

Bir ay

Aletler

Yardım

Gözlerigörmeyen

Defa

Türkiyeplakası

Bir nota

Göçmenbir kuş

Hicap

Bir sıvıkabı

3,14 sayısı

Kıtır

Esenleme

“... Kutan”(eski siyasi

lider)

Sümer su tanrısı

Bir bağlaç

Gökkuşağı Ürperme Yeterliolmayan

Su

Lübnanʼınplakası

Baklaezmesi

Bir tatlı

Resimdekiyönetmenin

bir filmi

Bir balık

Katkı

Elsıkışma

Eşek sesi

Avanaklık

İsviçreʼdebir ırmak

Sevi

İbrahimTatlısesʼin

lakabıGerçek Müsaade

Yüce Vilayet

Dinseltören

Japonparası

Lantanınsimgesi

Page 82: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9

REHBER

82 � EKİM 2010

ÖNEMLİ TELEFONLAR

Başakşehir Belediyesi 212 444 06 69Jandarma 212 669 32 00İtfaiye 212 669 31 37Alo Ambulans 212 669 55 66Bahçeşehir Sağlık Ocağı 212 669 63 60Bahçeşehir Taksi Durağı 212 669 86 86Esenkent Taksi 212 672 09 46PTT 212 669 16 001. Kısım Muhtarlık 212 669 62 102. Kısım Muhtarlık 212 669 80 25

05:40 06:10 07:00 07:15 07:40 08:3005:55 06:25 07:20 07:35 07:55 08:5006:10 06:40 07:40 07:50 08:15 09:1006:20 06:55 08:00 08:05 08:30 09:3006:30 07:05 08:20 08:20 08:45 09:5006:40 07:15 08:40 08:35 09:00 10:1006:50 07:30 09:00 08:55 09:15 10:3007:00 07:45 09:15 09:10 09:30 10:5007:10 07:55 09:30 09:25 09:45 11:1007:20 08:10 09:45 09:40 10:00 11:3007:35 08:25 10:00 09:55 10:15 11:5007:50 08:40 10:15 10:10 10:30 12:0508:05 08:55 10:30 10:25 10:45 12:2008:25 09:10 10:45 10:40 11:00 12:3508:45 09:25 11:00 10:55 11:15 12:5009:05 09:40 11:15 11:10 11:30 13:1009:25 09:55 11:30 11:30 11:45 13:2509:45 10:10 11:45 11:45 12:05 13:4010:00 10:25 12:00 12:00 12:20 13:5510:15 10:40 12:15 12:15 12:35 14:1010:30 10:55 12:30 12:35 12:50 14:2510:45 11:10 12:45 12:55 13:05 14:4011:00 11:25 13:00 13:15 13:20 14:5511:15 11:40 13:15 13:35 13:35 15:1011:30 11:55 13:30 13:55 13:50 15:2511:45 12:10 13:45 14:15 14:05 15:4012:00 12:25 14:00 14:35 14:20 15:5512:15 12:40 14:15 14:55 14:35 16:1012:35 12:55 14:30 15:10 14:50 16:2512:50 13:10 14:45 15:25 15:05 16:4013:10 13:25 15:05 15:45 15:25 17:0013:30 13:45 15:20 16:05 15:45 17:1513:50 14:05 15:35 16:20 16:05 17:3014:10 14:20 15:50 16:35 16:20 17:4514:30 14:35 16:05 16:50 16:35 18:0014:50 14:50 16:20 17:05 16:50 18:1515:10 15:05 16:35 17:20 17:05 18:3015:30 15:20 16:50 17:35 17:20 18:4515:50 15:35 17:05 17:50 17:35 19:0016:10 15:50 17:20 18:10 17:50 19:1516:30 16:05 17:35 18:25 18:05 19:3016:45 16:20 17:50 18:40 18:20 19:4517:00 16:35 18:05 18:55 18:35 20:0017:15 16:50 18:20 19:10 18:50 20:1517:30 17:05 18:35 19:30 19:05 20:3017:50 17:25 18:55 19:50 19:20 20:5018:05 17:45 19:15 20:05 19:40 21:1018:20 18:05 19:35 20:20 20:00 21:3018:35 18:20 19:55 20:35 20:15 21:5018:50 18:35 20:15 20:50 20:30 22:1019:05 18:55 20:35 21:05 20:50 22:3019:20 19:10 20:55 21:20 21:10 22:5019:40 19:30 21:15 21:35 21:30 23:1019:55 19:50 21:40 21:50 21:50 23:3020:15 20:10 22:05 22:10 22:10 23:5020:35 20:30 22:30 22:3021:00 20:50 22:50 22:5021:20 21:10 23:10 23:1021:40 21:30 23:30 23:3022:00 21:55 23:50 23:50

Not: OTOLAR AVCILAR YANYOLA GİRMEZ, E-5 YOLUNDAN GİDER.Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

BAHÇEŞEHİR Kalkış saati TAKSİM Kalkış saatiİş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

06:30 06:30 07:15 07:40 07:40 08:1506:45 06:55 07:45 08:05 08:10 08:45¦07:10¦ 07:15 08:15 08:20 08:50 09:2507:15 07:40 08:50 08:50 09:30 10:0007:30 08:00 09:30 09:15 10:00 10:5007:45 08:30 10:05 09:40 10:30 11:2508:00 09:00 10:40 10:05 11:10 11:5508:30 09:40 11:10 10:30 11:55 12:2509:00 10:20 11:40 11:00 12:40 13:0009:35 11:00 12:10 11:35 13:15 13:3010:10 11:35 12:40 12:05 13:50 14:0010:40 12:10 13:10 12:40 14:20 14:3011:05 12:50 13:45 13:45 14:50 15:0511:35 13:30 14:20 13:50 15:20 15:4012:10 14:10 14:50 14:20 15:45 16:1012:40 14:50 15:20 14:45 16:15 16:4013:10 15:20 15:50 15:05 16:50 17:1013:40 15:50 16:25 15:25 17:20 17:4514:15 16:20 17:00 15:45 17:50 18:2014:50 16:50 17:30 16:15 18:20 18:5015:20 17:20 18:00 16:50 18:50 19:2015:50 17:55 18:30 17:20 19:25 19:5016:10 18:30 19:15 17:50 20:00 20:3016:30 19:10 20:00 18:10 20:40 21:1017:10 20:00 20:35 18:45 21:25 21:4517:30 21:00 21:10 19:10 22:10 22:2017:55 19:3018:30 20:0019:00 20:3019:35 21:0020:10 21:3521:00 22:10Not:EKSPRES HATTIR, ÇİFT BİLETLE SEYAHAT EDİLİR. İŞ GÜNLERİ SAAT07:00’DE ESENKENT, 08:20 TAKSİM’DEN EK SEFER DÜZENLENİR. İŞ GÜNLERİ 07:10’DA ISPARTAKULE’DEN TAKSİM’E DEPAR SEFER YAPILIR. Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

ESENKENT Kalkış saati TAKSİM Kalkış saatiİş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

146TBO�AZKÖY MH.-BAHÇE�EH�R-YEN�KAPI hattı

Gidi�-Dönü� sefer süresi: 155 dakika

05:55 05:50 06:00 ¦06:20¦ 06:35 07:0006:05 06:10 06:30 06:35 07:05 07:30¦06:05¦ 06:30 06:50 06:45 07:30 08:0006:20 06:45 07:15 07:05 07:50 08:20¦06:40¦ 07:00 07:30 ¦07:20¦ 08:10 08:3506:40 07:15 07:45 07:35 08:30 08:5507:00 07:30 08:00 08:10 08:50 09:1007:15 07:45 08:20 08:30 09:05 09:30¦07:30¦ 08:00 08:35 09:00 09:25 09:5007:30 08:15 08:50 09:15 09:45 10:1007:50 08:45 09:05 09:30 10:00 10:2508:10 09:05 09:20 09:45 10:20 10:40¦08:30¦ 09:25 09:35 10:00 10:40 10:5508:30 09:50 09:50 10:15 11:00 11:1008:50 10:10 10:10 10:30 11:25 11:3009:10 10:35 10:30 10:50 11:45 11:5009:35 10:55 10:50 11:10 12:10 12:1010:00 11:20 11:05 11:30 12:35 12:2510:20 11:40 11:20 11:50 13:00 12:4010:40 12:00 11:40 12:05 13:20 13:0011:00 12:20 11:55 12:25 13:40 13:1511:15 12:40 12:10 12:40 14:00 13:3011:30 13:00 12:30 13:00 14:20 13:5011:45 13:20 12:50 13:20 14:45 14:1012:00 13:45 13:10 13:40 15:10 14:3012:20 14:10 13:30 13:55 15:35 14:5012:40 14:35 13:45 14:15 16:00 15:1013:00 14:55 14:00 14:30 16:20 15:3013:20 15:15 14:20 14:55 16:40 15:5013:40 15:35 14:40 15:10 17:00 16:0514:00 15:55 15:00 15:30 17:25 16:2514:20 16:15 15:20 15:50 17:45 16:4014:40 16:35 15:40 16:10 18:00 16:5015:00 16:55 16:00 16:30 18:20 17:2015:20 17:15 16:20 ¦16:40¦ 18:40 17:4015:40 17:40 16:40 16:55 19:00 18:0016:00 18:00 17:00 ¦17:10¦ 19:20 18:2016:20 18:20 17:25 17:15 19:40 18:4016:40 18:40 17:40 17:35 20:00 19:0017:00 19:05 18:00 ¦17:40¦ 20:20 19:1517:20 19:30 18:15 17:55 20:40 19:3017:40 19:55 18:30 18:15 21:00 19:45¦17:50¦ 20:15 18:45 18:35 21:20 20:0018:00 20:45 19:05 ¦18:40¦ 21:40 20:2018:20 21:10 19:25 18:55 22:05 20:40¦18:30¦ 21:40 19:45 19:15 22:30 21:0018:40 20:05 ¦19:20¦ 22:50 21:2019:00 20:35 19:40 21:45¦19:00¦ 21:00 ¦19:50¦ 22:1019:20 19:5519:40 20:1520:00 20:3020:20 20:5020:45 21:0521:05 21:2521:30 21:40

22:0022:2022:45

Not:AKSARAY GÜZERGAHINDA ÇALIŞIR.GÜZERGAHINDA DEPAR SEFER YAPILIR. İŞ GÜNLERİ SAAT 06:25TEAKSARAY-F.ZADE-TOPKAPI-İNCİRLİ-AVCILAR-ESENYURTİŞ GÜNLERİ YEŞİL RENKLİ SEFERLERDE ESENYURT İNCİRTEPE-ES-ENKENT-ALTINŞEHİR-MASKO-E.6 YOLU-VATAN CD.-Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

BOĞAZKÖY Kalkış saati YENİKAPI Kalkış saatiİş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

76EESENKENT-BAHÇE�EH�R-TAKS�M

(EKSPRES KATLI) hattıGidi�-Dönü� sefer süresi: 150 dakika

06:20 07:15 07:10 08:2006:50 07:45 08:15 08:5007:15 09:30 08:45 16:3007:45 09:55 09:25 17:2008:15 17:40 11:45 18:4509:25 18:30 14:10 19:4010:30 15:0012:55 15:3515:00 16:1015:30 16:4516:10 17:4016:40 18:1517:20 18:4517:50 19:2018:50 20:2020:35 21:50

ESENKENT Kalkış saati MECİDİYEKÖY-M.BUS Kalkış saatiİş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

E-58ESENKENT-BAHÇE�EH�R-MEC�D�YEKÖY

EKSPRES hattıGidi�-Dönü� sefer süresi: 100 dakika

06:30 06:30 07:10 07:30 07:30 08:0007:00 07:00 07:45 08:10 08:00 08:4007:20 07:20 08:20 08:40 08:30 09:2007:40 07:40 09:00 09:10 09:00 10:0508:10 08:05 09:45 09:45 09:30 10:4508:40 08:35 10:30 10:35 10:00 11:3509:20 09:10 11:10 11:10 10:30 12:2009:55 09:45 11:50 11:45 11:00 13:0510:35 10:20 12:35 12:25 11:30 13:5011:10 10:50 13:30 13:10 12:00 14:4511:55 11:15 14:15 13:45 12:30 15:3012:35 11:40 15:00 14:20 12:50 16:2013:15 12:10 15:55 14:55 13:25 17:1013:50 12:45 16:40 15:25 14:00 17:5514:30 13:10 17:25 15:55 14:25 18:4015:05 13:40 18:30 16:25 14:50 19:3515:40 14:10 19:20 17:00 15:30 20:2016:15 14:50 20:00 17:30 16:10 21:0016:45 15:20 20:45 18:00 16:40 21:4017:15 15:50 18:35 17:1017:50 17:50 19:10 17:4018:30 18:30 19:45 18:1019:15 19:15 20:25 18:4519:55 19:55 21:10 19:2520:30 20:30 21:40 19:5021:00 21:00 22:10 20:1521:30 21:30 22:40 20:45

21:1522:0022:45

Not:Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

ESENKENT Kalkış saati BAKIRKÖY Kalkış saatiİş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

E-57ESENKENT BAHÇE�EH�R-BAKIRKÖY hattı

Gidi�-Dönü� sefer süresi: 100 dakikaKITA �ND. hatt�r

76DBAHÇE�EH�R-TAKS�M (Ç�FT KATLI) hatt›Gidi�-Dönü� sefer süresi: 180 dakika

KITA �ND. hatt›r

NÖBETÇİ ECZANELER

3. CADDE ECZANESİ 608 00 265 EKİM � 17 EKİM

ARMAĞAN ECZANESİ 669 93 0015 EKİM

BAHÇEŞEHİR ECZANESİ 669 34 343 EKİM � 20 EKİM

B. AYDIN ECZANESİ 608 00 3714 EKİM

BOĞAZKÖY ECZANESİ 607 06 0612 EKİM � 29 EKİM

DEFNE ECZANESİ 669 96 5911 EKİM � 31 EKİM

DERMAN ECZANESİ 605 02 1410 EKİM � 26 EKİM

DİLEK ÖZ ECZANESİ 669 70 1013 EKİM

ELİT ECZANESİ 672 33 326 EKİM � 23 EKİM

ESENKENT ECZANESİ 672 11 604 EKİM � 25 EKİM

GÜNGÖR ECZANESİ 672 94 0116 EKİM

MAVİ ECZANE 669 59 5118 EKİM

MOLİNO ECZANESİ 607 32 128 EKİM � 28 EKİM

OKSİJEN ECZANESİ 669 44 667 EKİM � 19 EKİM

SU ECZANESİ 669 97 979 EKİM � 24 EKİM � 30 EKİM

ŞELALE ECZANESİ 669 09 111 EKİM � 21 EKİM

YILDIZ ECZANESİ 607 08 102 EKİM � 22 EKİM � 27 EKİM

Page 83: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9
Page 84: 4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 9